
Oy Diziler!/Ali Kaya "Oy karnım ağırdı, oy bu ne kadar yazı" diyenlere müjde! Patron sonunda yeteneğimin farkına vardı ki, başyazarlığa yükseldik. Burada ilk yazı da vizyon ve misyonlardan mı bahsedilir bilmem ki, hani benim yazım tarzım şu babında.
Bilmiyorum şu dar oda da yani sayfada 51 ekran da size ne kadar dökülebilirim. Karın ağrılarını ne kadar anlatabilirim!
Burada ki ilkyazım da merhaba ile başlamak istedim.
Öyle sade ve kuru bir merhaba ile. Aslında sayfamızı da 51 ekran yapmışken kıssadan hisse bahsedelim. Ekranlardan, ekranda olup bitenlerden.
Şu tadına doyum olmayan dizilerden.
Bilmiyorum yazacak daha vahim, Ardahan'ın içler acısı hallerinin anlatılması gereken konuları olabilirdi belki ama şu 51 ekranda hazır fırsat gelmişken işleyelim bizi mahveden TV programlarını...
Dizilerden bahsedelim. Her dizi tutuyor artık. Malum teknolojinin ilerlemesi midir bilemem ama her dizi kendine bağlıyor herkesi...
Dizi deryası içinde bata çıka kulaç atan Türk halkının yardımına can simidi gibi yetişmiş oluşumların etkisinden kurtulamadığımız, "Ulan çık artık reklam, bir su içeyim, bir WC yapayım" gibi söylemlerin her evden duyulduğu bizi saran bizi körelten dejenere toplumlar haline çeviren dizilerin bizleri ne hale getirdiklerini söyleyeyim size...
Aslında her dizi de konular hemen hemen aynı oluyor değil mi? Namuslu gibi görünen aile kızı. Ya da herkesi öldüren ama bir gün burnu kanamayan mafyalar...
Tamam, adı üzerin de dizi ama siz ne hale geldiniz farkında mısınız?
En son hangi kitabı bitirdiniz diye sorsam, bana 8 sene önce bitirdiğiniz adını bile doğru dürüst telaffuz edemeyeceğiniz bir kitap adı söyleyebilirisiniz belki...
Belki de çok akıllısınızdır önceden bir kaç kitap adı ezberlemişsinizdir.
Hayatımızı duygularımızı biz bu dizilere göre şekillendiri
yoruz aslında, yalnızlaştırıyor bizi, insani ilişkilerimizi zedeliyor, bilinçaltını dahi kuşatıyor.
Yani demem o ki; toplumların tavır, fikir, değer ve davranış kalıplarını şekillendirmeye başlamıştır artık
diziler...
Siz bunun farkında değilsiniz ama köreliyorsunuz, açın ellerinizi ve sayın parmaklarınızla kaç dizinin hayranısınız ve o dizilerin sizlerin üzerlerinde bıraktıkları etkileri bir düşünün bakalım.
Ben kendimden biliyorum eve gittiğimde bir kanalda çıkan bir dizi devamlı beni düşündürmüştür. Kızın biri sürekli ağlıyor, ama sürekli kız gülmek nedir bilmiyor.
Ve o ağladıkça annem de ağlıyor.
Sonra anama bir şey denmiyor!
Bu toplumsal bir sorundur, dizilerin sizleri etkisi altına almasına izin vermeyin. Fatmagül’ün suçunu bulmaktan ya da vadide ki ajan'ın kim olduğundan daha önemli sorumluluklarınızın olduğunu hiç ama hiç unutmayın.
Esen Kalın
0.505 852 42 18/a75kaya@hotmail.com
|