.jpg)
.jpg)
.jpg)
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, her pazar
TEMPO TV’de
canlı olarak sunduğu
‘Gazetecilerle Gündem’
sizde konuksunuz..
YERELDEN ULUSALAGAZETECİLİK
Haberimiz ulusal TV Halk TV Ekranlarındaydı..
Köylülerin çöp isyanı:
“Köy arazileri ilçe belediyelerinin çöplüğü mü”
Belediyeler Birliği tarafından Yıldız tabya bölgesinde bulunan düzensiz çöp depolama alanına bırakılan çöplerin, rüzgar ve sokak köpeklerinin yiyecek ararken tarım arazilerine dağılması insan sağlığını olumsuz etkiliyor.
Ardahan’da ilçe belediyeleri tarafından çöp toplama alanına çöplerin gelişi güzel bırakılması sonucu Kartalpınar (Fahrel) köyünde bulunan tarım arazilerine…
Ardahan’da ilçe belediyeleri tarafından çöp toplama alanına çöplerin gelişi güzel bırakılması sonucu Kartalpınar köyünde bulunan tarım arazilerine dağılan çöpler, köylüleri çileden çıkardı. Köylülerin tüm girişimcilerine rağmen çöp atma işlemine devam edilmesi ve sokak köpeklerinin yiyecek ararken çöpün dağılmasına sebep olması tehlikeyi artırıyor.
Belediyeler Birliği tarafından Yıldız tabya bölgesinde bulunan düzenli depolama alanına bırakılan çöplerin, rüzgar ve sokak köpeklerinin yiyecek ararken tarım arazilerine dağılması insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Arazilerinin çöplük haline getirilmesi ise köylülerin tepkisine neden oluyor.
İlçe belediyelerin bilinçsizce attığı çöpler sokak köpekleri tarafından etrafa dağıtılırken, bir kısmı da tarım arazilerine dağılıyor. Köylüler zaman zaman arazide mıntıka temizliği yaparak topladıkları çöp yığınlarını ateş vererek yakıyor. Yetkililere şikayetlerini ilettiklerini fakat sonuç alamadıklarını söyleyen Kenan Kılıç, “Köy olarak bu çöp sorunu nedeniyle büyük sıkıntımız var. Burada tarım arazisi olarak kullandığımız alana çöpler düzensiz bir şekilde bırakılıyor.
Hayvanlarımız ölüyor..
Bazı hayvanlarımız da buzağı atıyor. Sadece geçen yıl 15 tane hayvanım buzağı attı. İlçelerden gelen çöpün düzensiz olarak dökülmesi sonucu ve rüzgarın da yardımıyla arazi çöplük alanına dönüşüyor. Başta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü olmak üzere diğer kurumlara yapmış olduğumuz şikayete şu ana kadar bir cevap verilmedi” dedi.
Araziler ekilemiyor..
Kılıç, “Tarım arazilerini ekemiyoruz. Çünkü ektiğimiz zaman da bu çöp yığınları toprağın altında kalıyor. Ve topraklarımızdan da maalesef randıman alamıyoruz” şeklinde konuştu.
Köy Muhtarı Murat Karataş ise “Maalesef arazilerimiz çöp alanı olmuş ve biz de gerekli şikayetlerde bulunmamıza rağmen hiçbir sonuç alamıyoruz” dedi.
Karataş, “Şu anda arazimiz çöp poşetleri ile dolu. Ne hayvanlarımız araziye çıkabiliyor ne de ekim yapıyoruz. Gerekli mercilere sesleniyoruz, bu sıkıntıyı gidersinler. Köylüler olarak araziye zaman zaman dağılıp el birliği ile poşet topluyoruz. Arazisini temizlediğimiz köylülerimiz arazisini kullanıyor. Toplayamadığımız araziler ise kullanılmıyor” diye konuştu.
Karataş, “Çöp poşetleri toprağın altında kaldığı zaman da ekilen tarlalarda verim düşüklüğüne neden oluyor, ekin çıkmıyor. Poşet, toprak altında erimiyor ve hayvanlar bu poşetleri yiyince maalesef hastalanıyor” dedi.
Üstü harabe, Altı çöp dolu Yıldız Dağın’a 100. yıl yürüyüşü..
Ardahan’da Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü anısına üstü harabe, altı çöp merkezi olan Yıldız Dağı zirvesine yürüyüş etkinliği düzenlendi. Cumhuriyet’in 100’üncü yılı kutlamaları kapsamında, bu özel yılın anlam ve önemine binaen Ardahan’da, 2 bin 500 rakımlı Yıldız Dağın zirvesine yürüyüş gerçekleştirildi.
Halilefendi Stadyumundan başlayıp ve yaklaşık 7 kilometre yürüyerek Yıldız Dağ’ın zirvesine çıkan grup, etkinliği Cumhuriyet’in 100. yılı pankartı, Türk ve Filistin bayrakları açarak tamamlandı.
Doğa yürüyüşü etkinliğine, Ardahan Vali Yardımcısı Yakup Papaker ve Gençlik ve Spor İl Müdürü Ramazan Demir, İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Volkan Avcı, Gençlik Hizmetleri Müdürü Ferman Güler, Spor Şube Müdürü Seyfettin Tekin, Gençlik Merkezi Müdürü Zeynep Erkılıç, Antrenörler, Sporcular ve Gönüllü Gençler katıldı.
Bugün yazımı yazmaya hazırlandığım sırada çokta ilgi alanım olmadığından takıldığım bir konu için aradığım Ardahan eski cami imamlarından Ahmet Ballı hoca ile sohbet ederken ‘Hazreti Musa ve Yuşa..’ başlığı koymayı düşündüğüm yazımın başlığının değiştiğini görüyordum.
Çünkü rahatsızlığı dolayısıyla Erzurum’da geçirdiği operasyon ardından daha yeni evine geldiğini de öğrenip, sağlığı için dua ederek, geçmiş olsun dileğinde bulunduğum Ahmet Ballı’ya sorduğum Yuşa’nın peygamber olmadığı ama asıl peygamber olan Musa’yı kopyalamaya çalışan dini bilgilerle dolu bir insan olduğunu anlatırken bende bir yandan her iki ismi Musa ile Yuşa’nın benzerliklerini gördüğüm araştırmama devam ediyordum.
Bin yıldan fazladır Arap ve Filistinlilerle savaşan İsrail oğullarının peygamberi olan Musa Peygamberin Asa’sıyla Arap dünyasının etrafını sardığı Kızıldeniz’i yarıp, ordusunu boğdurduğu Firavunla mücadelesini bir kez daha okurken Beykoz’da bulunan mezarını ziyaretim ardından ayrıldıktan sonra hakkında ele aldığım bir yazı ile aklıma Yuşa geldi.
Musa’yı kopyalamaya çalıştığı ve Ahmet Ballı’nın peygamber olmadığını belirttiği Yuşa’nın da bugün kan revan içinde olan bölgede bulunan Ürdün Nehrini ordusu için ikiye ayırttığı rivayetlerine rastlıyor Ahmet hocanın ‘Musa peygambere özenen, yolunda gitmek isteyen kopyalamaya çalışan bir insan’ olduğu tezi doğrulanırken ve ikisinin de İsmailoğlularının dini liderleri olduğu ve Yahudi nesli için mücadele ettiklerini de anlıyordum.
Ahmet Hoca’ya sorduğum sorularda şu an kan revan içinde olan toprakların Filistinlilerin toprağı olmadığını ve İsrail oğullarının asıl topraklarının olduğunu bir kez daha teyit ederken..
İslam dünyasının kıblesi olarak ilan ettiği Mescidi aksanın benim gibi bir kürt olan Selahattin’i Eyyubi tarafından ele geçirildiğini anlatan kaynaklara baktığımızda ise Selahattin’i Eyyubi’nin de bu toprakların İsrail oğullarının olduğunu kabul edip aynı topraklarda barış içinde yaşanabileceğini ima eden tutum ve davranışlarda bulunduğunu ve Yahudiler ile Müslümanların birlikte yaşayabileceğini anlatmaya çalıştığını anlıyordum.
Gelelim 2 yıl önce İstanbul Beykoz tepesinde bulunan devasa mezarını ziyaret edip dini bilgim çok olmamasına karşın ele aldığım ve kendimce değerlendirme yaptığım Hz. Yuşa ile ilgili yazıma.
Ele aldığım ‘Hz. Yuşa tepesi’ yazıma diyecektim ki bugün ki yazıma başlık olan konuya. Ardahan’dan çıkıp Mekke’de mağaza açan Ermeni’ye bakayım dedim. Ve dönüp bir çok kez hacca gittiğini bildiğim Ahmet hocaya bu meseleyi de sordum.
Evet doğrudur, Ardahan’dan göç etmek zorunda kalan ya da zorunda bırakılan Ermenilerin Mekke dahil dünyanın bir çok yerine yayıldığı gibi Yahudilerinde aynı durum ve şartlar dolayısıyla bugün yeniden toparlanmaya çalıştıkları topraklardan çıkarıldıkları, itildikleri gerçektir diyordu.
Tam da burada okyanusları yarıp zaten oldukları ak denize gelen silah dolu gemilere ‘Amerika nere, İsrail nere, Ak deniz nere?’ Sorusunu soranların Kızıl denizi ikiye bölen Hz. Muşa ve ona özenen ama peygamber olmadığı söylenen Yuşa’nın ayırdığı dediği Ürdün nehrine bakmak gerekir. Dicle ve Fırat nehrini unutmadan..
Ha bu arada Yuşa için ele aldığım yazıyı merak edenler için aşağıda ki yazımı hediye edeyim..
**Hz. Yuşa Tepesi..
Tüm İslam dünyasının yeniden merhaba dediği mübarek Ramazan ayı içinde bulunduğumuz şu günlerde birçok kutsalın olduğu İstanbul metropolünün keşmekeşinden hala inanmadığım ve abartılıp, ekonomi başta olmak üzere, sosyal yaşamı bitiren pandemi yasaklarının sözde önlemlerinin getirdiği yasakların boşalttığı yolların avantajını fırsat bilip, o keşmekeşten bir anda çıkıp, kendimi bulduğum tepede türbe ve dev bir insanın yattığı söylenen alanda, kendimi buluyorum.
Günü birlik birçok tepesini ziyaretlerde bulunduğum ve Yeditepe denen dünyanın en güzel kentlerinden olan İstanbul’un o hep anılan halini, trafiği, betonu, yoğunluğu, bir depremle yerle bir olacak gecekondularını, gökdelenlerini geride bırakıp, bir anda kendimi bulduğum alanın, Hristiyan ve Yahudi dünyası içinde çok önemli bir alanda buluveriyorum.
Ve bir anda kendimi tarihçi sanıp, bulunduğum yer hakkında araştırmaya giriyor, Hz. Yuşa, yani diğer adı ve anlamı ile Yûşa (Yeşu) olan İbrânîce aslı, “Tanrı kurtuluştur” veya “Tanrı kurtarır” anlamına gelen Yehoşua’dır (Yeoşua). Tevrat’a göre aslı Hoşea olan bu ismin zamanla Yeşua biçiminde kısaltıldığı ve bu ismin Arapça’ya Yûşa diye geçtiğini de öğreniyorum.
Yeşu ismi ilk defa, Mûsâ önderliğinde İsrâiloğulları’nın Mısır’dan çıkışını takiben Sin çölündeki Refidim’e gelmeleri sırasında tarih sahnesine çıktığını, Refidim’de İsrâiloğulları ile savaşan Amalek’e (Amâlika) karşı Mûsâ, Yeşu’yu görevlendirildiğini ve Yeşu Amalek’i yendiğinde bu tepede Hz. Yuşa’nın 17 metrelik mezarının bulunduğu, bu mezarın olduğu camili bahçedeki akmayan çeşmelerinde elimi, yüzümü yıkayamasam da kutsal denen alanda birçok şey öğreniyor ve benim gibi buraya neden geldiklerinden bihaber olanlarla birlikte mezar denen kabrin üzerindeki güllerden ikisini kopararak, sanki suç işler gibi gizlice kalbimin üzerindeki cebime koyup, duamı edip çıkıyorum.
Yeşillikler içinde sığındığım Kız Kuleli sarışın limandan ayrılan ve kanal kardeşinin geleceği söylenen, mavi boğazı geçip, doğalgaz bulunduğu söylenen ama bu bulunmanın da birçok şey gibi unutulduğu Karadeniz’e geçen gemileri izlerken, 195 m. rakımlı Boğaz’a hâkim, 3. Köprünün tepesinde Yuşa tepesi tarihin eski devirlerinden beri çeşitli inançlarda kutsal kabul edilmiş ve burada şu an çoğu ortada olmayan, olanlarında ise birçok yerdeki tarihi eserler gibi yıkık, dökük olduğunu üzülerek görürken, Yuşa tepesindeki mezardan ilk bahseden kişinin memleketim Ardahan’a meşe Ardahan adını veren Evliya Çelebi olduğunu öğreniyorum.
Benim gibi çok gezdiğini bir kez daha anladığım Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Yuşa tepesini ve Yûşa‘ nebîyi ziyaret ettiğinden söz ederek bu tepede Yûşa‘ın mezarının, bir tekkenin ve “fukara”sının bulunduğunu ama Yuşa tepesindeki mezarın Yûşa‘ peygambere aidiyeti inancı yaygın olmakla birlikte Hz. Mûsâ’nın yardımcısı olan Yeşu’nun Beykoz’a gelmediğini, gerçek mezarının Nablus veya Halep yakınlarında bulunduğunu, Yuşa tepesindeki kabrin ise evliyadan veya havârilerden birine ait olabileceğini kaydettiğini de öğreniyorum.
Arapça bilmedikleri halde gittikleri camilerde imam ne derse amin diyen, neye, kime dua ettiklerini çokta bilmeyen ama Konya Akşehirde gittiğim Nasrettin Hoca’nın mezarından bile medet umup, umut bağlayan ve oradan çıkıp, Saros, pardon Yoros kalesinin bulunduğu tepeye çıkıp, selfie çekme yarışı içindeki birçok insanı izlerken..
.jpg)
arşiv haber/yorumlar 28.09.2012 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar
en yeni makele
LİNKİMİZDE YAZARLARIMIZIN GÜNLÜK
YAZI VE YORUMLARI OKUYABİLİRSİNİZ..
26 Yillik gazetecilik hayatimta İlk kez bir kongreyi bilerek ve isteyerek izlemedim derseniz inanirmisiniz bilmem.. Ama ben aynen öyle yapip, hükümetin baski gücünden korkan ve iktidardan nemala telasindan olan müzik kanallari dahil tüm tv kanallarinin verdigi kongreyi izlemeyip, orali bile olmadim.. Öyle ki pazar olmasina ragmen, tv’yi bile açmadim.. Çünkü bu kongrenin günler öncesi sisirilen içi bos bir balon oldugunu her haber notunda, her yorumda anliyor ve sanki çok büyük bir olaymis gibi yaklasan yerel seçimler öncesi AKP’nin seçmene yeniden kakalanmaya çalisildigini anliyordum.. Ki; Ben inanmazsam da o son kez genel baskanliga seçildigini belirten Recep Tayyip Erdogan kendisini yagcilardan, yalakalarkan kurtarabilirse eger o bile bir baksa kongre öncesi ve sonrasi yasananlara o bile kusar bu kadar içi bos sisirmelere.. Çünkü ayni filimin daha öncede Turgut Özal’li ANAP döneminde yasandigina bizzat sahit olmus biriyim.. Öyle ki bugün mezari açilmak üzere olan ve öldürüldügü ileri sürülen Özal bile bu kadar sisirmelere gülmüstü.. Çünkü o da biliyordu ki bu yalaka ve yagcilarin isinin gücünün iktidarin yaninda olup, nemalanmak, ona nasil yaranirim derken tüm çakalliklarini ortaya koyduklarini.. Evet dün yine ayni terhanelerden birini daha izledik.. Gören, duyan sanki su önümüzde ki ay yapilacak olan ABD’nin seçimiymis gibi heycanlanmisti.. Hele o haberlerde izledigim ve Bülent Arinç’tan daha çok aglayan dalkavuklara ne demek gerek.. Biliyorum ama basbakanin basta Kürtleri olmak üzere insanlari aglatmakta usta oldugunu bilen biri olarak bunu da normal gördüm.. En çok güldügüm sey ise bu yalaka takiminin dün yapilan kongernin hiçte öyle içi dolu bir kongre olmadigini tek bir adamin tekligini ilan etmesinden öte bir sey olmadigini anlayip, milletin umrunda olmayan kongreye hava katmak için Erdogan’in giydigi gömlekteki isarete takilip, kaldi.. Öyle ki bir ara bende heycanlanmadim degil.. Çünkü içi bos kongreyi daha renklendirmek için çabalayan yagcilarin ajanslara düstügü haber üze rine öyle korktumki bir an, ‘kenemi yapismis sayin basbakanin kalbinin üzerine’ diye çok korktum!.. Evet son olarak elektirike gelen zamlar dahil olak üzere ülkenin gündemini saklamak için büyük bir çaba harcayan ulusal basin ve medyamiz kongreye alinmayan gazeteleri de es geçip, ‘onlar bizden degil’ dedigi AKP’nin sisirilen ama bana sorarsaniz içi bos kongresinde yine kandirmaca, yine göz yasi ayaklari disinda baska ne vardi sizce?.. Ya o solcu terimi Manifesto’nun Mani FOS olusu .. **Kendi yetimimiz yetmez gibi.. Geçtigimiz günlerde hayata göz yuman babamin ünlü sözlerinde biriydi, ‘Kendi yetimimiz yetmez gibi birde bu çikti’ diye. İste bunun en güzel örnegini ülkelerinde ki sikintilara direnmeyip, vatanlarini birakip kaçan Afganlilar sergiliyorlar.. Yani bizim onca sorun ve sikintimiz yetmez gibi simdi de Afganlilarla basimiz belada.. Basta Sosyal Yardimlasma ve Dayanisma Vakfinin kapilari olmak üzere bir parça ekmek almak için SYDV’larin, kaymakamliklarin, belediyelerin kapisini asindiran yoksullarimiz varken, bunlarimi besleyecegiz.. Tabi ki insanlik görevi olarak magdur olanlara el atacagiz, tabi ki düsene bir tekmede biz vurmayacagiz.. Ama gelin görün ki bu Afganlarin kabadayiligina ki duyan her insani deli eder.. Adamlar kendilerine verilen dösek, yorgani bile devletin memuruna, isçisine, çalisanina tasittirip, dizdiriyor, Ardahanli fakire, yoksula dagitilmasi gereken SYDV’nin gidalarini yipi, içip yan geliyorlar.. Ben dahil bir çok Ardahanlinin gidip önce yardim ettigi, ardindan gelin böyle olmaz sizde bizimle çalisip, kendinizi geçindirecek bir kaç kurus kazinin teklifini bile ellerinin tersiyle geri itiyorlarmis.. Bu nasil bir is, bu nasil açken, yapilan kabadayilik?! İsin diger önemli bir yönü ise zaten yok denecek kadar az olan bir iki sportif etkinligi bunlarin içine yerlestirildigi daha yeni bakimi yapilip, onarilmis olan Kapali Spor Salonun kullanimdan çikip, adeta felç oldugunu ögreniyoruz.. 101 Afganlinin ‘sanki mecburmusuz’ gibi sirtimiza yüklenmesinin anlami nedir diye sordugumuz yetkililerin bunlari ne zaman kovacagini da bilmiyoruz.. Evet kovmaktan bahsediyorum.. Çünkü misafir dedigin bir gün, iki gün bilemediniz bir ay.. Ama o da misafirligini bilen misafir olacak.. Gelin görün kü spor salonunu isgal edip, SYDV’nin paralarini babalarinin cebinden gibi yiyip, yan gelip yatan bir bela var karsimizda.. Korkum o ki bunlarin yarin, öbür gün Suriye’den kaçip, Türkiye’ye siginan Suriyeler gibi eyleme geçip, cami bacayi kirmalari, hatta basta spor müdürlügü yetkililerini olmak üzere kendilerine bakan devletin yetkililerini dövmesidir.. Çünkü vatanlarini birakip kaçan ve çogunun zengin oldugu ileri sürülen Afganlilarin gün geçtikçe sorun üzerine sorun yarattigini duyuyor, görüyor, ögreniyoruz.. fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535. 418 32 58
‘Kel melhem bulsa basina sürer’ atasözünü hatirlatan ve kendi oturacagi bir yeri olmamasina karsin Ardahan’da ki egitim’i İstanbul’da bir dügün salonunda, Ardahan’i yillardir görmeyenlerle kurtarmaya çalisan Ardahan Kültür Evi’nin bu samimi ve ama yetersiz girisimi 81 Vilayet içinde sonlarda birinci olan Ardahan’da ki egitimin gelisimen ne kadar katki sunacagini bilemiyorum.. Ama bir gerçek var ki Ardahan’da egitim konusunda yasanan olumsuzluklarin öyle İstanbullar da, Ankaralarda olumlu hale dönüsemeyecegidir.. Çünkü bu olsaydi yillardir Ankara’da masa basinda hazirlanan plan ve projelerle zaten degil Ardahan’in yurdun her yerinde yasanan bu sorun çözülmüs olurdu.. Gümüshaneli AKP’li Necmi Kadioglu’nun kendi memleketinde ki egitimi kurtarmiscasina, Esenyurt’ta ki baley esliginde egitim gören çocuklari görmüs ve bu önemli sorun çözmüscesine Ardahan’da ki egitimi de kurtarmaya çalistigi o toplantiya katilanlarin kaçinin kaç yildir Ardahan’a gelmediklerini de sormak gerektigini düsünürken, kendisine bir ev yani dernegin merkezi olmayan Kültür Evi’nin bu olumlu, ama yetersiz ve Ardahan’dan uzak çabasi ÖSS’de, LGS’de sonlarda olan Ardahan’da ki egitimi kurtaracagina inanmiyorum.. Çünkü öncelikle Ardahan’a gelerek, burada yasananlari bizzat gözleriyle görmesi gerekenlerin çocuklarinin hangi kolejlerde, hangi ülkelerde okudugunuda bilmek gerekir.. Bu nedenle Ardahan’da ki egitimi uzaklardan kurtaramazsiniz diyorum.. **Öcalan’siz olmaz.. Basta Öcalan’a hakaretler yagdirip, her sehit töreninde PKK üzerinde Kürtlere hakaretler yagdiranlar olmak üzere herkes dikkat etmelidir, bu ülkede kaç gündür bir çatismanin neden yasanmadigina.. İste Kürt sorununun birinci muhatabi olan Öcalan’la ‘görüsülebilir’ baslikli bir açiklama bile bu ülkeye barisi getirdigini görün.. Çünkü 30 yil önce baslatilan hareketin sahibi, Kürt sorununun birinci muhatabi Öcalan’in oldugunu geçte olsa, bir çok ölüm ve göz yaslarina neden de olsa basbakan bile anlamistir.. Muhataplikta BDP’nin degil Öcalan oldugunu artik kabul eden ve kardesini Öcalan ile görüstüren basbakanin bu adiminin yaklasan yerel seçimler öncesi Kürtleri kandirma (!) oyunu olmaz ise inanin istenen barisin gelecegine herkes iyi bilmelidir.. Çünkü Öcalan gibi bir çok Kürt ileri gelenin artik çatismalardan, akan kanlardan yoruldugunu, ancak bunun teslimiyet degil, aksine direnis içinde barisi isteme oldugunu sanirim hükümette, basbakan’da anlamistir..
Göle’nin vatan topraklarina katilisinin 92. Yili düzenlenen törenlerle dün kutlandi. Tören sabah saatlerinde Göle Cumhuriyet meydanindaki Atatürk anitina çelenklerin konulmasiyla basladi. Tören Cumhuriyet meydanindaki Atatürk aniti önüne çelenklerin konulmasiyla devam etti. Göle’nin kurtulus programina Göle Kaymakami Fatih Özdemir, Göle Garnizon Komutani Cumhur Balkan, Belediye Baskani Sabri Muratoglu, daire amirleri, ögrenciler ve Göleli vatandaslar katildi. Göle kaymakami Fatih Özdemir, Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu ve Göle Garnizon Komutani Cumhur Balkan halkin, ögrencilerin ve askerlerin bayramini kutladi. Daha sonra günün anlam ve önemini belirten konusmayi Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu yapti. Muratoglu konusmasinda, “Göle’nin düsman isgalinden kurtulusunda emegi geçen ve hakki olan, canini veren kahraman sehitlerimizi rahmetle aniyoruz, Gazilerimize sükranlarimizi sunuyoruz, Aziz Şehitlerimiz ruhunuz sad olsun” diye konustu. Günün anlam ve öneminin belirtildigi konusmalarin ardindan ögrenciler tarafindan siirler okundu Göle Halk Egitim folklor ekibinin gösterileri ilgi ile izlendi. Kurtulus günü nedeniyle ilkögretim okullarinda çesitli konularda yapilan yarismalarda dereceye giren ögrencilere ödülleri Göle Kaymakami Fatih Özdemir, Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu ve Göle Garnizon Komutani Cumhur Balkan tarafindan verildi. Kurtulus etkinlikleri 100. Yil ilkögretim okulu ögrencileri tarafindan olusan folklor oyunlari ardindan son buldu. **Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu’ndan 30 Eylül Mesaji.. Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu 30 Eylül Göle’nin vatan topraklarina katilisinin 92. yili nedeniyle bir mesaj yayinladi. Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu’nun yayinladigi kurtulus günü mesajinda “Şanli tarihimizdeki kahramanlik destanlarindan biri de bundan tam 92 yil önce Göle’mizde yazilmistir. Ülkemizi düsmanlardan temizleyerek bizlere emanet eden kahraman ecdadimizi bu önemli gün vesilesiyle rahmetle, minnetle ve hayirla yâd ederken, Göle’li hemserilerimin kurtulus bayramini en içten dileklerimle kutluyorum. Bilindigi gibi, aziz milletimiz özgürlügünü ve bagimsizligini büyük mücadelelerle kazanmistir. Yurdun dört bir kösesinde yediden yetmise verilen mücadeleler tüm dünya milletlerine örnek olmus, destan niteligi kazanmistir. Milletimizin bagimsizligina olan tutkusu, yurdun dört bir yaninda oldugu gibi, bundan tam 92 yil önce Göle’mizde de tezahür etmistir. Milletimizin bagimsizliktan asla vazgeçmeyecegi bir kez daha tüm dünyaya kanitlanarak Göle isgalcilerden temizlenmis ve büyük destanda üzerine düsen görevi yerine getirmistir. Ruhlari sad mekânlari cennet olsun. Geçmisini bilmeyen milletler geleceklerine asla yön veremezler. Dolayisiyla Kurtulus Savasi yillari, bizim ayni zamanda gururla andigimiz, gögsümüzü kabarttigimiz ve ecdadimizi hayirla yâd ettigimiz yillardir. Bu nedenle, bugün sahip oldugumuz Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin kiymetini bilmeliyiz. Elde ettigimiz tüm kazanimlari daha çagdas ve müreffeh, insan hak ve özgürlüklerinin alabildigince yasandigi bir Türkiye için harcamaliyiz. Gelecege yön verirken, milli ve manevi degerlerimize sahip çikarak bu önemli degerlerimizi gelecek kusaklara aktarmak adina, yasamak ve yasatmak ortak sorumlulugumuz olmalidir. Bu duygu ve düsüncelerle, basta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere kutsal vatan topraklarimizin her bir karisi için gögsünü bir gül bahçesine girercesine siper ederek sahadet serbetini içmis tüm sehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve dualarla yâd ediyoruz. Allah’tan aziz milletimize bir daha o karanlik günleri yasatmamasini diliyor, tüm hemserilerimin kurtulus bayramini bir kez daha tebrik ediyor selam, sevgi ve saygilarimi sunuyorum.” dedi. Haberi ekme saati: 23.45-30 Ekim 2012 Haber/Fotolar: www.golegozlem.com
**Vekil’den yardim isteyen Gorevenglilere Cevap: Çocuklarinizi İmam Hatip’e gönderin.. Ardahan’in Göle İlçesine bagli Köprülü Beldesi’nde bulunan Lisenin kapatilmak istenmesine Köplülülerden tepki var. Diger adiyla Gorevng olan köprülü’de ki lisenin kapatilmasini istemeyen Gorevegliler konuyu ayni zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi Egitim Komisyonu Üyesi olan Göleli AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’a iletip, yardim istediler. İstanbul’da düzenlenen bir egitim paneline katilan AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay’dan liselerinin kapatilmamasini isteyen Köprülü Dernegi eski Baskani Gürbüz Gökbulut kapatilmak istenen Köprülü Çok Programli Lisesi için Orhan Atalay’a bilgi verdiler ve kapatilmamasi için yardimci kendilerine olunmasini istediler. **Atalay: Ögrencilerinizi İmam Hatip’e Gönderin.. Ardahan’in göle ilçesine bagli Köprülü Beldesi’nin ‘Lisemizi kapatmayin’ diyerek yardim istedikleri Göleli Ardahan AK Parti Milletvekili Orhan Atalay ise konuyu bildigini ve bu lisede okuyan ögrencilerin kendisi döneminde açilan Göle İmam Lisesine gitmesi için liselerinin kapatilmasini istemeyen Gorevenglilerde telkinde bulunmasi dikkatlerden kaçmadi. Köprülü Ç.P Lisesinin 2011 yilindan itibaren kapatilma sürecinde haberi oldugunu belirten Atalay’in, ‘Sizde ögrencilerinizi Göle’de ki İmam Hatip lisesi’ne gönderin’ demesi liselerinin kapatilmamasini isteyen Köprülüleri sasirtti. AK Parti Ardahan milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay 2011 yilinda Köprülü Ç.P Lisesinde 68 ögrencinin (bunlarin büyük kismi kiz ögrenciler) Göle İmam Hatip Lisesi’ne gitmeleri konusunda yetkililere telkinde bulunmasi ve Lisesinin kapatilmayacagi konusunda bir sey dememesine tepki gösteren Köprülüler, Atalay’in kendilerini dinlemeyip, kapatilmak istenen liseleri konusunda bir sey demeyip, ‘sizde ögrencilerinizi Göle’de ki Lise’ye gönderin’ demesine tepki gösteren Gorevengliler, seçim öncesi kendilerine yardimci olacagini belirten Ataay’in liselerinin kpatilmasini ve ögrencilerinin Göle’de ki imam Hatip lisesine gitmesini saglamak için Goreveng’te ki lisenin kapatilmasina göz yumdugunu, ancak bunu kendisine ve partisine olumsuz yansiyacagini bilmesini ve en önemlisi sayin Atalay’in ögrenci bulamadigi Göle İmam Hatip’e ögrenci kazandirmayacagini belirterek, Atalay’in bu tavrina yaklasan yerel seçimlerde cevap vereceklerini söylediler. ‘Önümüzdeki 27 Ekimde yapilacak yerel seçimlerde Köprülü Beldesi ve çevre köylerinde yasayan 5 Bin vatandasin oyunu acaba Orhan Atalay hangi yüzle isteyecek?’ diyen köprülüler Atalay’in bu tutumunun yanlis oldugunu ve liselerinin kapatilmamasini istediklerini bir kez daha dile getirdiler. Haberi ekleme saati: 23.31-30 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Gel gel bunlar Çildir Kurtkala’nin organik Cancurlariiiiiiiiii.. Bitmeye yüz tutan hayvancilik disinda baska is yapmayi akil edemeyen Ardahanlilar basta organik olan sebze ve meyve yetistirilmeyi, Çildir ve Aktas isimli iki gölü olmasina karsin profesyonelçe balikçilik yapmayi neden akil edemez? Kurtkala’da yetisen ve tamamen organik olan cancuru ve diger meyveleri niye kent merkezlerine götürüp sergileyip satmaz? Organik gidaya duyulan ihtiyaci halen fark edemeyip, dokunulmamis topraklarinda yetisen meyve ve sebzenin degerini fark edemeyen Posoflular gibi Çildirdilar’da arazilerinde kendiliginde yetisen meyve ve sebzeden para kazanmayi bir türlü düsünememesi dikkat çekiyor. Yillardir atadan, ddeden kalma yöntemlerle yapilan hayvancilik disinda baska is yapmayi akil edemeyen Ardahanlilar adeta bakire olan topraklarinda yetisen cancur, armut, elma ve ceviz gibi meyve ve sebzeyi kent pazarlarina indirip, belediyelerin köylü pazarlarinda satisa sunmalari halinde hayvanciliktan daha çok para kazancaklarina isaret edilmektedir. Köylünün ve esnafin bu yönde bilinçlendirilmesi gerektigine de dikkat çekilen su günlerde basta Kurtkala’de oilmak üzere bölge topraklarinda yetisen onca meyve ve sebzenin satilmadan, tüketime sunulmadan çürümesi dikkatlerden kaçmiyor. Haberi ekleme saati: 23.30-30 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Bir bölümü Ardahan’in Çildir ilçesi sinirlari içinde bulunan donmus Çildir Gölü üzerinde çekilen ve yönetmenligini Ardahanli Sinema Yönetmeni Reis Çelik’in yaptigi ‘Lal Gece’ isimli sinema filimi ödüle doymuyor. Basrolünü İlyas Salman’in yaptigi ve önümüzdeki Çarsamba günü galasi Çildir ilçesine bagli Asiksenlik (Sugara’ Beldesi’nde gerçeklesecek olan ‘Lal Gece isimli sinema filmi bu kez Kopenhag’dan bir ödül geldi. Ardahanli Yönetmen Reis Çelik’in yönettigi Lal Gece, Kopenhag’da düzenlenen Buster Film Festivali’nde Özel Mansiyon’a lâyik görüldü. Festival jürisi ödülü “Yarismadaki diger filmlerden çok farkli olan ve hakkinda çok az bildigimiz bir kültür tanimamizi saglayan bu filmin birçok insan tarafindan izlenmesini diliyoruz.” açiklamasiyla gerekçelendirdi. İlyas Salman, Dilan Aksüt, Mayseker Yücel, Sabri Tutal, Sercan Demirkaya ve Ahmet Aydin’in rol aldigi ”Lal Gece”, 2011 yili Mart ayinda Ardahan’da çekildi. Daha önce de Berlin’de Kristal Ayi Ödülü’nü, Nürnberg’de En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Kadin Oyuncu Ödülleri’ni ve Würzburg’da En İyi Film, Altin Koza’da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü almis olan Lal Gece, gerçek bir hikâyeden yola çikarak ”çocuk gelin” dramini farkli bir bakis açisiyla perdeye aktariyor. **Galasi Çarsamba günü Asiksenlik Beldesi’nde yapilacak.. Ardahan’in Çildir ilçesinin sinirlari içinde bulunan ve her kis aylari donan Çildir gölü üzerinde çekilen ‘Lal Gece’ isimli sinema filmi Çarsamba aksam saatlerinde Asiksenlik (Sugara) Beldesi’nde gerçeklesecek. Gala’ya tüm Ardahanlilar davet edildi. Haberi ekleme saati: 15.49-30 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
G
**Sahte İmzalarla Siyasetçileri Şikâyet Eden Kaymakama 50 Bin TL. Tazminat Cezasi!.. Ardahan’in Göle İlçesinde 2009 Yilinda Kaymakamlik yapan Kaymakam Ali Uysal hakkinda açilan davalar tazminatlarla sonuçlandi. Alinan bilgilere göre 02/011/2009 tarihili ‘Sayin Basbakanim, Sayin Bakanlarim ve Sayin bürokratlarimiz’ baslikli bir dilekçe yazilarak, aralarinda zamanin AK Partili Göle İlçe Baskani Cengiz Çapan aleyhinde basbakana, bakanlara ve bürokratlara yazilan mektubun sahte imzalarla donatildigina karar veren Göle Asliye Hukuk Mahkemesi o dönemde Göle’de kaymakamlik yapan Ali Uysal’a tazminat cezasi verdi. Çapan ve ailesi hakkinda hazirlanan ve birçok suçlamalara yer verildikten sonra önceden ve baska isler için köy muhtarlarindan alinan imzalarla donatilan mektubun sahte olduguna ve iftira dolu olduguna karar veren mahkeme Göle ilçesinin eski kaymakami Ali Uysal’a AK Parti Göle eski İlçe Baskani Cengiz Çapan’a 20 Bin Tl., Çapan’in yegeni Gökmen Çapan’a ile Çapan’in kardesi Yilmaz Çapan’a ayri ayri 5 Bin TL. tazminat ödemesine karar verdi. Göleli Avukat Mahir Karbacak’in Vekilligini yaptigi Çapanlar faizili ile birlikte Kaymakam’dan 50 bin TL.’den fazla bir para almayi hak ederlerken Kaymakam Ali Uysal’a Avukatlik yapan Avukatin ise Müzeyyen Çiftçi Yol açan oldugu ögrenildi. Haberi ekleme saati: 11.49-30 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
AK Parti İl ve İlçe Örgütü Ankara’da Pazar günü yapilacak olan kurultaya katilmak için otobüsle yola çikti. Ankara’da düzenlenecek kongre öncesi Ardahan’dan yola çikan Ardahan AK Parti kafilesinin otobüs içerisinde sen sakrakliklari gözlerden kaçmadi. Ardahan AK Parti İl teskilatinin partililerine tuttugu otobüste il ve ilçe yöneticileri basta olmak üzere, katilim saglayan partililerin otobüs içerisinde halaylar çekip ve sarkilar söylemesi dikkat çekti. Özellikle Ardahan Ak Parti Merkez İlçe Baskani Taviddin Coskun’un otobüs içerisinde “bu tepe pullu tepe” parçasini söyleyip partililerini halay çagirip oynatmasi ve kameraya almasi dikkat çekti. Haberi ekleme saati: 11.30-30 Eylül 2012 Haber/Foto: Baris Bilgin/Ankara
**Ardahan’dan sonra Ankara’nin nabzini tutan Son Vilayet Gazetemizi’nin Yaziisleri Müdürü Baris Bilgin Ardahan eski Belediye baskani Teoman Güngör ile görüstü.. Ankara Sokaklarinda Ardahan Üzerine Siyaset: Son Vilayet Gazetesi Yazi İsleri Müdürü Baris Bilgin Ankara’da karsilastigi Ardahan eski Belediye Baskani Teoman Güngör’le CHP’deki siyaseti harmanladi. Yerel seçimlere yaklasik bir yil kalmasina karsin siyaset hiz kazanirken, Ardahan’in siyasi nabzi her yerde attigi görüldü. Gazeteci Baris Bilgin’le Ankara’da bir araya gelen eski belediye baskani Teoman Güngör Ardahan da CHP’nin iktidar olmasi için yapmasi gerekenleri masaya yatirdi. Güngör, Ardahan Cumhuriyet Halk Partisi 2013 yerel seçimine hazirlanirken adayin ve adaylarin çok önemli olmasi gerektigini vurgularken sunlari söyledi; “İnsana insan gözüyle bakan, etnik ayrimcilik yapmayan halk gözünde taninmis, partinin emekçileri dedigimiz menfaatsiz-çikarsiz oy verenlere sorulup aday belirlenmesi ve bu belirleme her etnik yapiya yansiyan, her kesimden oy alacak bir aday üzerinde durulmasi gerekir. Bir kere parti içerisinde adamciligi bir tarafa birakip toplum tarafindan sevilen, sayilan bir aday üzerinde degerlendirme yapilmasi gerekir. Aday belirlemede seçime kisa bir süre degil uzun vadede belirlenip, çalismalara gidilmesi gerektigini buradaki temennim; Uzun zamandir belediye ve il genel meclis üyeligini istedigi düzeyde alamayan Ardahan Cumhuriyet Halk Partisinin, yeni yapilanmasiyla beraber iyi bir çalisma göstermesi halinde seçimi almasi zor bir is degildir” dedi. Güngör; “öte yandan kisa bir zaman önce parti il baskanligina seçilen İlimdar Senem’in İl ve İlçe örgütlerinin daginik olan partiyi toplayacagi inancinin tam oldugunu ve bu yönetiminin önümüzdeki süreç içerisinde partiyi ayaga kaldirip ve yukarida saydigim vasiflara uygun ve parti içi tutumunun dan halka kulak verip, bir araya gelmesi ile CHP’nin Ardahan ilinde iktidar olmasi kaçinilmazdir.” dedi. Haberi ekleme saati: 11.26-30 Eylül 2012 Haber/Foto: Baris Bilgin/Ankara
Ardahan’in Çildir ilçesinde yapilmasi planlanan Ögrenci Yurdu’na gerekli destek çikmayinca yurdun insaatina baslayan müteahhit zorda kaldi. Alinan bilgilere göre Ardahan’in çildir ilçesin de kurulan Çildir Meslek Yüksek Yurdu Ögrencilerinin kalacagi bir ögrenci yurdu yapmak için kurulan dernegin baskaninin ve dernek yönetiminin yurt için yapilan ihaleyi alan firmayi devreden çikarip. Kardesinin basinda bulundugu firmaya isi vermesi dolaysiyla bu ögrenci yurduna katki sunmak isteyen Çildirlilarin tepkisine neden oldu. Dernek baskaninin yurdun insaatini kardesine vermesine tepki gösteren ve yurt için vaat ettikleri paralari askiya alan Çildirlilar yaptiklari açiklamada, ‘Yurdu bizlerin destegiyle yapan Çildir Meslek Yüksek Okulu Dernegi’nin baskani isi alan müteahhidi bir formülle devre disi birakip, isi kardesinin basinda bulundugu insaat firmasina vermesi etik degil. Bu nedenle öncelikle bu hata düzeltilmeli. Yani yurdun insaatini yapan firmanin kardesi olan ÇMYO Dernegi baskani önce bu görevi birakmali ve onun yönetimine de el çektirilmelidir. Aksine öyle saga sola düsmekle, mektup yazmakla para toplanamayacagi ve verilen para desteginin gelmeyecegini belirtip, ‘Yurdu kardesine yaptiran dernege para yok’ diyerek Çildir Meslek yüksek Okulu Dernek Baskanini ve Yöneticilerini hemen istifaya davet ettiler. **İsi alan firmayi devre disi birakip, kardesine devir etmisti.. Bilindigi gibi çok iyi niyetle kurulan ve Çildir’da 100 kisilik bir ögrenci yurdu kuran Çildirlilar Dernek baskaninin yurdun insaati için yapilan ihaleyi alan firmayi bir formülle devre disi birakip, isi ihaleye giren ama yaptigi kirimla isi alamayan kardesinin basinda bulundugu firmaya isi teslim etmisti. Yasanan bu durum Çildir’da tepkilere neden olmustu. **Üniversite alsin kendisi yaptirsin!.. Çildir’da yaptirilan ögrenci yurdunun insaati dernek baskaninin isi kardesine vermesi dolaysiyla yurt için verilen para vaadi yerine gelmeyince dernek yönetimi ve yurt insaatini alan dernek baskaninin kardesi müteahhit firmanin zorda kaldigi görülürken, baskan ve dernek yönetiminin Çildirlilardan para toplamak için herkese ‘bize yardim edin’ diyerek açik bir mektup yazdilar. Ögrenci yurdu için gerekli destegi bulayan dernek yönetiminin yurt insaatini dernek baskaninin kardesine verdirmesinin etik olmadigi ve bunun bu yönde yaplacak yardimlarin önünü kestigini belirten Çildirlilar, bu baskan ve bu yönetim bu isi agzina gözüne fazla bulastirmadan dernekten ve insaatan elini çekmeli ve en önemlisi insatin yükleniciligini üniversitenin kendisi almalidir. Ve bu yönde bizzat ayni zamanda da Çildirli olan Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz devreye girmeli ve yurt insaati için yapilacak para yardimi çagrilarinin sonucunda gelen paralarin açik ve seffaf bir yerde toplanmasi gerekir diyerek yasananlara dikkat çektiler. Haberi ekleme saati: 16.35-29 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**KOVUN BUNLARI YA!!! Afganistan’dan kaçip, Türkiye’ye gelen Afganlar Ardahanli yöneticilerin basina sorun oldular. Türkiye’ye siginan Afganlardan 101’inin gönderildigi Ardahan’da yasanan konut sikintisi dolaysiyla Afganlilara yer bulunamayinca kent merkezinde ki spor salonunun içine çadirlar kuruldu. Ardahan Gençlik ve Spor Müdürlügüne ait Kapali Spor Salonuna yerlestirilen Afganlilar dolaysiyla kentteki sportif etkinlikler durma asamasina geldi. Afganistan’da ki olaylar dolaysiyla ülkelerini terk edip, çesitli yollardan Türkiye’ye siginan ve Ardahan’in da içinde bulundugu çesitli illere dagitilan Afganlilar ev bulunamadigi için Sivil savunma Müdürlügüne ait çadirlar İl Spor Müdürlügüne ait Kapali Spor Solunun içine kuruldu. Çogu Afgan zengini oldugu ileri sürülen ve ülkelerinde yasanan çatismalarda vatanlarini birakip, kaçtiklari belirtilen 101 Afganlinin yerlestirildigi Ardahan Kapali Spor Salonunun içinde adeta bir sehir kurulurken, Ardahan Valiliginin baktigi Afganlarin çalismadigi, bu yetmezmis gibi kendi esyalarini bile spor müdürlügü çalisanlarina, sivil savunma ekiplerine tasittirdiklari ögrenildi. Ellerini sicak sudan, soguk suya vurmadiklariyla elestirilen Afganlilarin kendilerine gelen is tekliflerini de ‘çalisamayiz’ diyerek ret ettikleri ögrenilirken, yetkililer yasanan bu durum karsisinda ne yapacaklarini sasirmis durumdalar. **KENDİ DÖŞEKLERİNİ BİLE TAŞIMIYORLAR? KOVUN BUNLARI YA!.. Ardahanli spor sevenler ‘Spor yapamiyoruz’ diyerek spor salonlarini isgal eden, çalismayip, belesten Ardahanlilarin sirtina yük olan Afganlilarin bir an önce Ardahan’da kovulmasini istedikleri de görülüyor. Haberi ekleme saati: 14.56-29 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’in Hanak ilçesinde bes yil önce yapimina baslanan Merkez Selamverdi Camii düzenlenen törenle ibadete açildi. Yapimi bitmesine karsin çevre düzeninin yapilmadigini geçtigimiz günlerde yazip, gündeme getiren GAZETECİ’nin haberi üzerine harekete geçen yetkililer halk tarafindan yaptirilan caminin çevre düzenini yaptiktan sonra resmi açilisinida gerçeklestirdiler. 2007’de çikan bir yangin sonrasinda tamamen yanarak kullanilamayacak hale gelen Hanak Selamverdi Mahallesi Camii aradan geçen bes yil içerisinde ilçe halkinin ve hayirsever vatandaslarin katkilari ile insasi tamamlanarak düzenlenen törenle ibadete açildi. Törene Ak Parti Ardahan Miletvekili Orhan ATALAY, Ardahan Vali Yardimcisi Murat KARASU, Ardahan Belediye Baskani Faruk KÖKSOY, İl Müftüsü Galip AKIN, İlçe Kaymakamlari, Belediye Baskanlari, ilçe Müftüleri, Parti Temsilcileri, STK’lar, Hanaklilar katildi. Törende açilis konusmasini yapan Hanak Müftüsü İsmail Hatipoglu, 2007 Nisan ayinda göreve gelmesiyle birlikte ilçenin eksiklikleri tespit edilerek 5 yillik görev süresinde görülen eksiklerin giderilmeye çalisildigini söyledi. Hatipoglu, “Din hizmetlerinin layikiyla icra edilebilmesi için fiziki altyapinin olusturulmasi büyük önem arzetmektedir. Peygamber Efendimiz (SAV) Mekke’den Medine’ye hicret ettiginde ilk yaptigi icraatlardan biri ibadetlerin yapilacagi bir mescit ve ailesinin ve kendisinin kalacagi bir ev insasi olmustur. Bu vesile ile bizler de buralarda din hizmetlerini geregi gibi yerine getirme adina eksik olan fiziki altyapi islerine girdik. Görev sürem içerisinde sekiz adet lojman ve üç cami insaati tamamlandi. Bunun yani sira 17 yil kapali kalan ilçenin tek Kur’an kursunun imari yapilarak yeniden hizmete açildi ve buna ilaveten üç kuran kursu daha açildi. Bu islerin yapilmasinda elimizden geldigi kadariyla hizmetlerde bulunmaya çalistik.” seklinde konustu. İl Müftüsü Galip AKIN konusmasinda; “Camiler Allah’in evi Kabe’nin bir subesidir. İlk insanla birlikte mabed-mescid vardir. Yeryüzü bunun sahididir. Hz. Adem Kabe’yi, Hz. Muhammed(sav) de hicret esnasinda ilk olarak Kuba Mescidini ve Medine de Medeniyetlere besik ve isik olan Mescid-i Nebiyi insa etmistir. Medeniyetimizin merkezinde Mescid vardir. Ulu camiler sehrin merkezine insa olunmus, caddeler ve sokaklar ona göre dizayn edilmistir. Mescid, medrese, hamam birbirinden ayrilmamis, aklin, ruhun bedenin temizligi ve pakligi saglanmistir. Mescid imari ve insasi imanli gönüllerin isidir. Camiler fonksiyonlari hususunda Efendimizin mescidini örnekalmalidirlar. Cemaatle namaza devamla camilerin mescidlerin imarini saglamak bizlere düser. Bu cami insasinda emegi geçen basta ilçe Müftümüze ve bütün hayirseverlere tesekkür ediyorum” sözleriyle konusmasini bitirdi. Ayrica Camii ve Müftülük Sitesi açisilinda Ak Parti Ardahan Miletvekili Orhan ATALAY, Ardahan Belediye Baskani Faruk KÖKSOY, Hanak Belediye Baskani Tasdemir ÇOBAN da birer konusma yapti.Cami tanitimi ve kilinan ögle namazinin ardindan yapilan ikramlarla program sona erdi. Haberi ekleme saati: 13.02-29 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’a bagli Göle ilçesinin kurtulus törenleri için hazirliklak sürerken, gün dolaysiyla kent disinda ki Gölelilerde verecekleri bir kokteyl ile İstanbul/Esenyurt’ta kutlama ypacaklari bildirildi. Alinan bilgilere göre 30 Eylül Göle’nin kurtulus yil dönümü nedeni ile Merkezi İstanbul Esenyurt İlçesinde bulunan Göle Dernegi 30 Eylül 2012 Tarihinde saat 13.00-15.00 arasi Esenyurt Göleli İsadamlarimizdan olan Veysel Karatay’in sahipligini yaptigi TAY Kolejinde kokteyl düzenleyecegini açiklandi. Bu önemli gün öncesi Göle Dernegi kokteyl davetine tüm Göle’liler davet edildi. YER: TAY KOLEJİ Namik Kemal Mah. Ekin Cad. No:13 Esenyurt / İSTANBUL TARİH:30.09.2012 SAAT:13.00-15.00 ARASI Haberi ekleme saati: 12.58-29 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Karakolda iskence gören, kendisine iskence eden polislere hakaret ettigi iddiasiyla bir de hapis cezasi alan Kaya, AİHM’de hakli bulundu; Türkiye 13 bin 750 Euro tazminata mahkum oldu.. Gözaltinda iskence davasindan Avrupa İnsan Haklari Mahkemesi’nde (AİHM) mahkum olan Türkiye, dönemin Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Ardahan ilçe baskani Ferhat Kaya’ya toplam 13 bin 750 Euro (31 bin 625 TL) tazminat ödeyecek. Kaya’ya iskence yapan polisler hakkinda açilan davada, saglik raporuyla belgelenen yaralanmalarin “polise direndigi için” olduguna karar verilmisti. Polisler hakkindaki dava düstü ancak Kaya, devlet malina zarar vermek ve hakaretten hapis cezasi aldi. AİHM, Avrupa İnsan Haklari Sözlesmesi’nin (AİHS) 3. maddesindeki “iskence yasagi”nin ihlal edildigine karar vererek Türkiye’yi suçlu buldu. **”Masaya kafa atti” savunmasi 38 yasindaki Kaya, 5 Mayis 2004’te hakkinda yakalama karari oldugu gerekçesiyle gözaltina alinarak Ardahan Polis Merkezi’ne götürüldü. Polisler, Kaya’ya PKK’yi destekledigini ve “hain oldugunu” söyledi. Kaya, dövülmekten bilincini yitirdigini, bulundugu odanin cam kapisinin paramparça oldugunu anlatti. Kaya’yi kirik camlarin üzerine iten alti polis onu yerde de dövmeye devam etti. Onu öldüreceklerini söylediler. Polisin yazdigi ifadeyi imzalamayi kabul etmeyen Kaya, yerlerde sürüklendi. Ardahan Devlet Hastanesi, Kaya’nin agir sekilde dövüldügünü raporla belgeledi. Rapora göre, ellerinde, bileklerinde, sirtinda, omuzlarinda morluklar, kesikler ve yaralanmalar vardi. 13 polisin imzaladigi tutanakta ise Kaya’nin Erzurum İcra Mahkemesi’nin 4 Mart tarihli kararina göre kimlik bilgilerini vermesi için karakola davet edildigi, Kaya’nin ise polislere karsi çiktigi yaziyordu. Polisler, Kaya’nin kendilerini tehdit ettigini, cama yumruk attigini, kafasini masaya vurdugunu ileri sürerek sikayetçi oldular. Kaya, 7 Mayis 2007’de polislere hakaretten 10 ay, devlet malina zarar vermekten de 3 ay 10 gün hapis cezasi aldi, dava 19 Aralik 2011’de Yargitay asamasindayken zamanasimina ugradi. “Polise direnmese yaralanmazdi” Kaya, 10 Mayis 2004’te polisler hakkinda iskence ve kötü muamele iddiasiyla suç duyurusunda bulundu, polisleri fotograflarinda teshis etti. O sirada kendisi de gözaltinda olan B.A. adli arkadasi da Kaya’nin iskence gördügüne dair taniklik etti. Polis hakkinda açilan dava ise 22 Eylül 2004’te “delil yetersizliginden” düstü. Mahkeme, saglik raporundaki yaralanmalarin da Kaya’nin polislere direnmesi nedeniyle olustuguna karar verdi. Kaya bu karar üzerine AİHM’e basvurmustu. Haberi ekleme saati: 10.19-29 Eylül 2012 Haber/Foto:www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Türkan Şoray’dan Çelik’e Övgü.. Adana Büyüksehir Belediyesi tarafindan bu yil 19’uncusu düzenlenen Uluslararasi Altin Koza Film Festivali kapsaminda gerçeklestirilen Ulusal Uzun Metraj Film yarismasi ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu. ”En İyi Film Ödülü”nü yönetmenligini Zeynel Dogan ve Orhan Eskiköy’ün yaptigi ”Babamin Sesi” filmi aldi. Oyuncu İlyas Salman’a ”En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü kazandiran Ardahanli Reis Çelik’in Çildir gölü üzerinde çevirdigi, ”Lal Gece” adli filmi ”Adana İzleyici Ödülü”ne de layik görüldü. Tören de Yesim Ustaoglu’nun ”Araf” filmi ”Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü”, ”Türkan Şoray Umut Veren Kadin Oyuncu Ödülü”, ”En İyi Sanat Yönetmeni” ödülünü aldi. Zeki Demirkubuz’un yönetmenligini yaptigi ”Yeralti” filmi ise 2 ödüle layik görüldü. Gece verilen ödüllerin listesi söyle: -Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü: Baris Hacihan (Araf) -Türkan Şoray Umut Veren Kadin Oyuncu Ödülü: Neslihan Atagül (Araf) -En İyi Sanat Yönetmeni: Osman Özcan (Araf) -En İyi Kurgu Ödülü: Öner Biberkökü-İnan Temelkuran-Kristen Stevens (Siirt’in Sirri) -En İyi Müzik Ödülü: Ödüle deger eser bulunmadi -En İyi Yardimci Erkek Oyuncu Ödülü: Menderes Samancilar (Gözetleme Kulesi) -En İyi Yardimci Kadin Oyuncu Ödülü: Laçin Ceylan (Gözetleme Kulesi) – Nihal Yalçin (Yeralti-Araf) -En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: İlyas Salman (Lal Gece), Engin Günaydin (Yeralti) -En İyi Kadin Oyuncu Ödülü: Nilay -Jüri Özendirme Ödülü: Evin Demirhan (Siirt’in Sirri) -SİYAD En İyi Film Ödülü: Şimdiki Zaman (Belmin Söylemez) -Film Yön Juri Özel Ödülü: Şimdiki Zaman (Belmin Söylemez) -Film Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Erden Kiral (Yük) -En İyi Görüntü Yönetmeni: Özgür Eken (Gözetleme Kulesi) -En İyi Senaryo Ödülü: Orhan Eskiköy (Babamin Sesi) -En İyi Yönetmen Ödülü: Pelin Esmer (Gözetleme Kulesi) -Jüri Özel Ödülü: Siirt’in Sirri (İnan Temelkuran ve Kristen Stevens) -Adana İzleyici Ödülü: Lal Gece (Reis Çelik) -Yilmaz Güney Özel Ödülü: Şimdiki Zaman (Belmin Söylemez) -En İyi Film Ödülü: Babamin Sesi (Orhan Eskiköy ve Zeynel Dogan) **‘Durdurun su kavgayi artik kan akmasin’ Ödülünü Türkan Şoray’in elinden alan ”Lal Gece” filminin yönetmeni Reis Çelik, bir degere sahip çikacak seyin insanlar oldugunu, halki halk yapanin öncelikle kadinlar ve anneler oldugunu vurgulayarak, sunlari söyledi: ”Analardir adam eden adami deriz ama bu ülkede bir türlü adam olmadik, hep kadinlari aglattik, hep bu analarimiza gözyasi döktürdük. Dagdakinin, sehirdekinin, yahu biz ne zaman analara gözyasi döktürmeyecegiz. Durdurun su kavgayi su kan akmasin. Biz sanatçilar olarak dagda mi yatmamiz gerekiyor, asagi mi inmemiz gerekiyor. Biz gidelim, biz siper olalim. Durdurun artik durdurun. Politikacilar oy kaygisindan dolayi eger bu ülkenin gözyaslarina analarin aglamasina göz yumup, küçük hesaplar yapiyorlarsa film çekmeyi de sanat yapmayi da birakalim, her seyi bir kenara koyalim.” Haberi ekleme saati: 17.42-28 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan Belediyesi’nin kent merkezinde çikarip, çevre yolu tasidigi Hayvan Pazari ardindan Hanak Belediyesi de yeni bir hayvan pazari yaptiriyor. Ardahan’a bagli Hanak ilçesi Belediyesi ve SERKA ortakligi ile yaptirilan yeni hayvan pazarinin modern bir pazar olacagini belirten Hanak Belediye Baskani Tasdemir Çoban ilçede yaptirdiklari yeni hayvan pazarinin bölgede ki hayvancilik için büyük bir kazanç olacagini belirtti. 600 Milyona yakin bir bütçe ile yaptirilan Hanak Hayvan Pazarinin yilsonuna kadar bitirilip, hizmete girecegini belirten Tasdemir Çoban yaptirdiklari hayvan pazarinin modern bir hayvan pazari olacagini söyledi. Haberi ekleme saati: 17.37-28 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Kuzey Anadolu Gazetesi’nin haberine göre Ardahan Belediyesi İstanbul’daki park uygulamasinin benzerini Ardahan Caddelerinde uygulamaya koydugu bildiriliyor. Kuzeyanadolugazetesi’nin haberine göre Ardahan Belediyesi İstanbul’daki park uygulamasinin benzerini Ardahan Caddelerinde uygulamaya koydugu bildiriliyor. Habere göre, ‘Gün geçtikçe sorun haline gelen araç parki sorununu çözmek için adim atmayan belediye bu sorunu çözmek adina park olmayan Ardahan’da Parkomat uygulamasi baslattigi’ bildiriliyor. Ardahan’da sehrin ana arterlerinde, yol kenarindaki parklasmalara karsi planlama ve sehrin trafik akisini rahatlatmak amaciyla İstanbul benzeri sehirlerde uygulanan belediyeye gelir amaçli parkomat sisteminin hayata geçirilmesi Ardahan gibi bir yerde bu uygulamanin ne kadar dogru oldugu tartismalarini da beraberinde getirdi. Haberin içerigine göre, Belediye Baskani Faruk Köksoy, parkomat uygulamasi hakkinda yaptigi açiklamada, “Bütün Türkiye’de ve Bölge illerinde oldugu gibi, Ardahan Belediyesi de park ücreti çalismasi olan parkomat uygulamasina geçti. **İlk 15 Dakika’dan Sonra Yazacak! Bu çerçevede Ardahan da; Kongre Caddesinde, İnönü Caddesinde, Fevzi Çakmak Caddesinde, Atatürk Caddesinde, Vali Hursit bey Caddesinde, Cumhuriyet Caddesinde ve ticari isletmelerin oldugu yerlerde, parkomat uygulamasi gerçeklestirilecektir. Parkomat uygulamasi ile araçlarin düzenli park edilmeleri saglanacak zaman zaman yasanan kaldirim diplerinin temizliginde de bu uygulamanin faydali olacagi düsünülmektedir. Ayrica bir istihdam imkâni olusturuldugu gibi Şehir içinde de düzen saglanacak, trafik düzene girecektir. Bu uygulamanin Şehrimiz için faydali sonuçlari beklenmektedir” dedigi bildiriliyor. Haber içeriginde Park ücreti konusuna da deginen Baskan Köksoy, Bölge illerinde uygulanan park ücretleri ortalamasinin en alt seviyesinin kullanildigini sözlerine ekledi. **BİR YORUM İllegal Degnekçilikten Resmi Degnekçilige: AK Parti iktidari öncesi İstanbul ve benzeri sehirlerde kanun disi uygulanan illegal degnekçilik, Ak Parti iktidari ile birlikte resmiyet kazanarak İstanbul’da İSPARK adi ile sehrin bilhassa islek ve neredeyse tüm cadde ve sokaklari parklara çevrilmek suretiyle belediyeler için gelir kapisina çevrildi. Bu uygulama ile birlikte AK Parti yandaslari, resmiyet kilifi giydirilmis ihaleleri direk kazanma sansi yakaladilar. Milyonlarca kalem emtiadan vergi adi altinda kesilen gelirlerle meydana gelen alt yapi (YOL) çalismalari tekrar isçi-memur ve emekliye bu sefer park ücreti adi altinda AK Parti yandaslarina pazarlandi. Halkin ihtiyaç hissettigi Alisveris merkezleri, Eczaneler, Marketler, Banka ve çesitli sirketlerin önleri ücretli park yerlerine çevrilmek suretiyle kendi yandaslarini semirtme kapilari haline getirilmesi bir yana vatandas, onca vergi ve zamlara ragmen bu uygulama biçimi ile yolunacak kaz haline getirildi. Ola ki aracinizi bu gibi yerlere degil de ara sokaklarda bir yere park ettiniz… Bu seferde park yasagi uygulamasina riayet etmediginiz bahanesi ile araciniz yedieminlere çekilebilir! Dünyanin hiçbir yerinde esi benzeri olmayan uygulamalar için Türkiye de yasamak bir talihsizlik mi degimli orasi sizin karariniza kalmis! Haber/Yormu. www.ardahangundem/İlyas Yildiz Haber ekleme saati: 17.03-28 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
2008 Yilinda kurulan ve her geçen gün biraz daha kurumsallasan Ardahan Üniversitesinin bundan sonraki hedef kentte bulunan esnaf ve halkla sikça bir araya gelip, yasanan sorunlar hakkinda Ardahanlilara yol gösterici olmayi hedefliyor. Ardahan Üniversitesi yönetimi tarafindan organize edilen kaynasma yemeginde bir grup Ardahanli esnafla bir araya gelen Üniversite yönetimi Ardahan’in gelecegine isik tutan üniversitesinin bundan sonraki hedefinin esnafin sorunlari ile yasadiklari sikintilari ile ilgili yol gösterici toplantilar, paneller yapip, plan ve projeler üretecegi belirtildi. Yemekte bir konusma yapan Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz kurucu rektörlügünü yaptigi Ardahan Üniversitesinin gün geçtikçe Ardahan’in oldugu gibi Kafkaslarin yildizi olmaya basladigina dikkat çekti. Kendileriyle kurulan birçok üniversiteden ötede olduklarini belirten Rektör Prof. Ramazan Korkmaz iki gümrük kapisi olan ama sinir ticareti, dis ticaretinin yapilmadigi Ardahan’da esnafin sinirlara, disariya yönelmesi için üniversite olarak ellerinden geleni yapacaklarini, bunu da sikça bir araya gelecekleri esnaflara bu yönde yol gösteren, projeler, fikirler veren toplantilar, etkinliklerle gerçeklestireceklerini söyledi. Üniversite olarak ayri bir çalismalarinin Ardahan’da ki kültürü kayit altina almak, bölgede ki öykü, halk diliyle anlatilmis fikralari, önemli tarihi eserleri korumak, bir araya toplamak oldugunu da belirten Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz Üniversite olarak Ardahan’in tarihi mirasina da sahip çikmaya çalisacaklarini da dile getirdi. Kurduklari ve baskanligini yaptiklari Kafkasya Üniversiteler birliginin de her geçen gün biraz daha büyüdügünü belirten Ardahanli Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz bölgenin bakirligine de dikkat çekti. Ardahan’in topraklarinin dokunulmamis topraklar oldugunu, yetisen meyve ve sebzenin organik oldugunu, bununda önemini yapacaklari çalismalarla halka anlatacaklarini dile getirdi. İkinci kez rektörlügüne seçildigi Ardahan Üniversitesini Ardahanlilarla birlikte daha ileriye tasimayi hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Ramazan Korkmaz üniversite olarak okyanus ötesiyle de is birligi içinde olduklarinin altini da çizdi. Rektör Prof. Dr. Ramazan Krokmaz’in konusmasi ardindan kürsüye gelen Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy’da üniversitenin Ardahan için yer tutugu önemin altini çizdi. Ardahanlilar olarak üniversite ögrencilerine sahip çikmaya davet ettiklerini belirten AK Partili Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy özelikle ev sahiplerinin ve esnafin kente büyük bir hareketlilik getiren ögrencilere sahip çikmasinin gereginin altini çizdi. Rektör ve Belediye Baskani’nin konusmalari ardindan kürsüye gelen Ardahan Esnaf ve Ticaret Odasi Baskani Kemalettin Öztürk’te esnaf olarak ögrencilerle iç içe olduklarini, artik önceden yasanan sorunlarin yasanmadigini ve en aza indigini belirtti. Üniversitenin esnafla kaynasma toplantisina katilan AK parti Ardahan İl baskani Yunus Baydar ise hükümet olarak kurduklari üniversitelerine gerekli ilgiyi gösterdiklerini ve sorunlariyla yakindan ilgilendiklerini belirtti. Yemege katilan ve burada bir konusma yapan Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Baskani Fakir Yilmaz ise üniversitenin esnafla gerektigi gibi ticaret yapmadigina ve zarf usullüde olsa esnaftan alis-veristen kaçindigina dikkat çekerek, bu önemli konuda üniversite yönetiminin daha duyarli olmasini istedi. Haberi ekleme saati: 11.10-28 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**BU HABERİ ARDAHAN TV’DE İZLEYEBİLİRSİNİZ ***2 Günde, İki Önemli Misafirimiz Vardi.. CHP Kadin Kollari Genel Baskanindan sonra gazetemizi iki gün içinde ziyaret eden ikinci üst düzey yetkli olan CHP Antarlya Milletvekili Av. Gürkut Acar önemli açiklamalarda bulundu. Bir dizi gezi ve incelemeler için Ardahan’a gelen Cumhuriyet Halk Partisi’nin Avukat Antalya Milletvekili 26 İli Büyüksehir etmeye hazirlanan AK Parti’nin asil amacinin Türkiye’ye Eyalet sistemine hazirlamak oldugunu söyledi. Ardahan’a gelerek CHP İl Baskani ve yöneticileri ile bir görüsme yapan, onlarla birlikte esnaf ziyaretlerinde bulunan CHP Ardahan Milletvekili Av. Gürkut Acar gazetemize yaptigi açiklamada AP Parti’nin yeni olusturmayi hedefledigi ve 26 vilayeti Büyüksehir yapma hesabinin altinda eyalet sisteminin yattigini ileri sürdü. Yeni Büyüksehirlerin eyalet sistemine bir ön hazirlik oldugunu ileri süren CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar böyle giderse Türkiye’nin yakinda Yugoslavya gibi parçalanacagini, bunu da ABD’nin emrindeki AKP’nin yapacagini da ileri sürdü. AKP İktidarinin 10 yillik iktidari içinde sadece kendisine yakin bir zümreye çalistigini, onlarin ceplerini doldurup, her birini birer Karun yaptigini da ileri süren CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar hayvancilik basta olmak üzere vatandasin gelir kaynaklarini gün geçtikçe elinde alan AKP’nin politikalari dolaysiyla bugün Ardahan’da hayvancilik, Antalya’da meyvecilik ve turizimin battigini da belirtti. CHP Ardahan İl Baskani İlimdar Senem ile birlikte gazetelerimizin basildigi matbaamiza gelerek, Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Baskani Fakir Yilmaz ile bir röportaj yapan CHP Antalya Milletvekili Acar Ardahan TV’ye konustu. Ardahan TV’yi izlemek için internet üzerinde www.kuzeyanadolugazetesi.com adli internet sitemizi tiklayabilirsiniz. Haberi ekleme saati. 11.01-28 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**BU HABERİ ARDAHAN TV’DE İZLEYEBİLİRSİNİZ.. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, “Partililerimizden, önümüzdeki seçimlerde sandiklarda daha titiz olmasini istiyoruz” dedi. Acar, parti binasinda düzenledigi basin toplantisinda, CHP olarak yerel seçimlerin hazirligina baslandiklarini belirterek, partiye hizmetin sadece seçimi kazanmak ve iyi çalismak olmadigini söyledi. seçimler için yogun çalisma içerisinde olduklarini anlatan Acar, sunlari kaydetti: “Çok önemli görevlerden biri de sandiklarimizi korumaktir. Bu seçimlerde daha çok korumamiz lazim. Ancak bu sekilde sandiklarda yapilabilecek oyunlari önlemis oluruz. Ancak o zaman vatandasin gerçek iradesi sandiga yansimis olur. Biz sandiklarda bir oyun bile kaybolmasina göz yumamayiz. Gerekli her türlü hassasiyet gösterilmeli.” Acar, partililerin sandik baskanligi ve sandiklara nasil sahip çikacagi konusunda gerekli egitimi merkezdeki uzmanlardan alabilecegini kaydetti. Habere ekleme saati: 10.45-28 Eylül 2012 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com