18/17 Aralik 2009 Günlerinin Haberleri

 **Ardahan’da ki çocuklarin bilgisayar tutkusu ..

Bilgisayar oyunlarinin her yastan insanlara hitap edici özelliklerinin yani sira çocuklara hitap edici özellikleriyle daha bir talep edilmekte.
Çocuklarin hayal dünyalarinin gelismesi için önemli bir yeri olan bilgisayar oyunlarinin abartisi çocuklari derslerinden uzaklastirdigi gibi, saldirganlastiriyor da. Ardahan’ da ki ailelerin konunun ciddiyetini kavrayamadigi ve bununla beraber çocuklarina “Birakin Yapsinlar” zihniyetiyle yaklasmalari ise dikkatlerden kaçmiyor. Ailelerin çocuklarinin üzerinde caydirici özelligini kullanarak, çocuklara her gün belli bir saat bilgisayar oyunlarina izin vererek çocuklarinin hayal dünyalarinin gelismesine katkida bulunabilirler.

 **Kaz alinir, satilmaz ..

Kaz sezonunun geldigi Ardahan’da satisa sunulan kazlar, yok satiyor. Kaz bulamayan esnaflar dükkânlarinin pencerelerine “Kaz Alinir” diye yazdiklari gözükmekte. Ardahan’da geçtigimiz yil 40–50 TL arasinda satisa sunulan kazlar simdi yerinde 60–70 TL den satisa sunuluyor.
Kis mevsiminin geleneksel yemeklerinde kullanilan kaz eti oldukça ragbet görüyor. Dogu Anadolu Bölgesi’nde özellikle Ardahan ve ilçelerinde yaygin olarak beslenen kazlar için İstanbul, Ankara, İzmir ve çesitli büyük illere bile siparis veriliyor. Kolay yetistigi için üretimi gelismeye açik, önemli bir potansiyel olan kaz, sonbaharda bir aylik süre zarfinda besi olgunlugu saglandiktan sonra kesimi yapiliyor. Büyük çogunlugunu kendisi tüketen vatandaslar, bir kismini ise mahalli pazarlarda satisa sunuluyor. Ardahan ve birçok köyünde tarim ve hayvancilikla ugrasan insanlarin ek üretim olarak besledigi kazlar, kesim zamanina yaklastiginda köylüler tarafindan pazarlara getirilip satiliyor. Sabahin erken saatlerinde köse baslarini tutan saticilar, kazlari ‘kaçmasin’ diye çuvallarin içinde satiyor. Tanesini 60–70 liraya pazarlayan saticilar, elde ettikleri gelirle aile bütçesine katki sagliyor. Pazaryerinde hindiler 40, tavuklar ise 5 liradan satildi.

 **Hindi pahali Kaz’a devam ..

Yilbasi sofralarinin vazgeçilmezi olan hindilerin fiyatlari 50-60 lira arasinda degisirken, alicilar fiyatlarin yüksek olmasindan yakiniyor. Ardahan Merkeze bagli Bagdesen (Kinzodamal) köyünde ikamet eden ve yilbasi hindilerini görücüye çikaran Fikret Çelik, alicinin sadece bakmakla yetindigini söyledi. Hindilere alici bulmaktan zorlandiklarini ifade eden Çelik, simdiye kadar sadece 8 tanesini sattigini belirtti.
alicilar ise, yilbasi hindilerinin çok pahali olmasindan yakindi.

 **Artvin Mandalinasi Ardahan manavlarini deli ediyor!

Artvin’den Ardahan’a kadar uzanan mandalinalar, Ardahanli manavcilari çileden çikartiyor. Haklarinin yendiklerini ileri süren Ardahanli manavlar, Belediyecilerin, bu konuda ne kadar duyarsiz olduklarini belirttiler. Ardahanli manavcilarin sikâyetlerinin yani sira, Artvinli mandalina saticilari ise: Sattiklari mandalinalarin natürel olduklarini ve çok uygun fiyatlarla sattiklarini belirttiler.

**Bizim verdigimiz vergiler bosuna mi?

Ardahanli Manavcilar: Biz her ay vergi veriyoruz, elektrik, su, kiralarla bogusuyoruz, onlar kamyonlarla gelip, satip gidiyorlar. Bizim vergilerimiz, bu çabalarimiz bosuna mi, diye dert yandilar. Ardahanli manavcilar: Belediye yetkililerinin bu konuda bu kadar sessiz oluslari ise bizleri bir hayli üzmekte, dediler. Artvinli saticilar ise: Bu Ardahan’a ve Ardahanli halka bir hizmettir, Ardahanli manavcilar mandalinanin kilogramini 2 – 2,5 TL ye satarlarken, biz 1 TL ye ve natürel mandalina satiyoruz. Bu Ardahan’a ve Ardahanlilara bir hizmettir, dediler.

 **Acemi Şoförlerin vur kaç oyunu!..

Ardahan’da kural tanimayan soförlerin “bu kadari da olmaz ”dedirten halleri görenleri çileden çikartiyor. Ardahan Şehir merkezi M. Fevziçakmak Caddesi mevkiinde bir köpege çarptiktan sonra ardina bile bakmadan kaçan soför tepkileri üzerinde topladi. kazaya tanik olan Ardahanli hayvan severler: ‘Şoförlerin birbirleriyle yaris yapmalari sonucunda olusan bu durum bizi derinden üzmüstür, Hayvanlara acimayan bu insanlarin, yayalara da kötü davranmasini elestirirlerken, Ardahanli sürücülerin hangi bir hatasinin anlatalim ki, artik bu Ardahan da ki soförlerin yaptiklari bunca hatalar çigirindan çikti. En kötüsü de Sürücüleri denetleyen ya da onlara yaptirim uygulayan bir makamin olmayisi. Basvuracagimiz bir yetkili bile bulamiyoruz.’ dediler.
Ardahan Şehir Merkezi M.fevziçakmak caddesinde ki olaya tanik olan diger bir sima ise Mutlu Aksoy isimli vatandasti, Mutlu Aksoy: Araç Sürücüsünün çok süratli ve tehlikeli sekilde kullandigi otomobilin, refüjden yolun karsisina geçen bir köpege çarptigini gördügünü söyledi. Çarpmanin etkisiyle yaralanan köpegin yolun ortasinda kaldigini, otomobilini durdurup, köpege yardim için indiginde, yoldan geçen baska bir gencin, köpegi yolun kenarina aldigini ifade eden Aksoy, ancak köpege çarpan otomobilin sürücüsünün köpekle ilgilenmedigini belirtti.
Bunun üzerine, kazayi yapan otomobil sürücüsünün yanina giderek, yarali köpegi bir an önce veterinere götürmelerini, kendilerinin de yardimci olacagini söyledigini bildiren Aksoy, 20-25 yaslarindaki sürücü ile yaninda bulunan ayni yastaki kisinin istegini geri çevirerek, otomobildeki hasari ve kasko sirketinden hasar bedelini alip alamayacaklarini konustuklarini ifade etti.

 **KANUN NE DİYOR?

5199 sayili Hayvanlari Koruma Kanununun `Trafik Kazalari` basligi altinda düzenlenen bölümünde, `bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakin veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini saglamak zorundadir. Yasanin bu maddesine aykiri hareket edenlere hayvan basina 300 TL idari para cezasi verilir` deniyor.
Ardahan Şehir Merkezi M.fevzi çakmak Caddesinde yasanan bu kazada, köpek yerde acilar içinde ölürken, araç sürücüsünün ise vur-kaç sitiliyle kaçtigi ögrenildi. Olayi gören insanlar: Bu görüntünün çocuklar için çok zor bir durum oldugunu, onlari olumsuz yönde etkileyeceklerini belirten Ardahanlilar, Hayvanlara gösterilen sayginin gözler önünde oldugunu ve bu ve bunun gibi soförlerin bir yaptirima tabi tutulmalari gerekmektedir, dediler.

**Arkadasi Yalniz birakmadi!

Köpek, yerde acilar içinde kivranirken, arkadasi son dakikaya kadar onu yalniz birakmadi. Bu durumun insanlara da birer örnek teskil etmesi gerektigini vurgulayan Ardahanlilar, Onlarda bir can, onlara da saygili olmak gerekir, dediler.

 **Ardahan’da Yasli olmak!..

Ardahan Şehir Merkezinde ikamet eden yaslilarin, oldukça zor kosullarda yasamlarini sürdürmeleri gözükmekte.
Ardahan Şehir Merkezinde ki yaslilarin, hava kosullarinin oldukça sert olmasi, kaldirimlarin buzlanmasi, yaslilarin hayatlarini olumsuz yönde etkilemekte.
Kaldirimlarin buzlu olmasi dolayisiyla çift baston kullanan yaslilar: ”Herkes bir gün yaslanacak, bu çift baston’u herkes bir gün tadacak”dediler.
Avrupa’nin en genç nüfusuna sahip olmakla övünen Türkiye, hizla yaslaniyor. Türkiye’de su anda yüzde 8.6 olan yasli nüfus oraninin 2030 yilanda yüzde 15’e ulasacagini belirten uzmanlar, “Yaslilarla ilgili politikalar simdiden belirlenmeli” dedi.
Yapilan bir arastirma,Türkiye’de yasli nüfus ile ilgili çarpici sonuçlar ortaya koydu.
Yasliligin bir sorun olarak görülmedigi ülkemizde, 2030’lu yillarda Türkiye nüfusunun yaklasik yüzde 15’i yasli olacak. “Dünyada 629 milyon olan 60 ve daha yukari yasli nüfusun, 2050’de yüzde 14’e ulasacagi öngörülürken Türkiye’deyse bu orana 2030’da ulasilmasi bekleniyor.
Emeklilik ve göç gibi etkenlerin bölgelere göre degisiklik gösterdigini kaydedilen arastirmada, halen 3,2 milyon yasli kirsal alanda, 2,5 milyon yasliysa kentlerde yasiyor.
Hizli göç nedeniyle kirsal kesimin hizla yaslandigi belirtilen arastirmada, Ege’nin yasli nüfus açisindan Türkiye genelinin üzerinde oldugu dikkat çekti.
Arastirma sonuçlarina göre,60 yas üzerinde nüfus orani en fazla olan il yüzde 17,6’yla Kastamonu. Onu Sinop, Artvin, Çanakkale, Balikesir, Burdur, Bolu, Giresun, Kirklareli ve Bartin izliyor. Hakkâri, Van, Agri, Bitlis, Bingöl genç nüfusa sahip iller listesinde ilk siralarda. Onlari Kocaeli, İstanbul, Konya ve Ankara izliyor.

 **Ardahan da ki Emeklilerin ticaret hayati ..

Ardahan’da ki emeklilerin maaslari kâfi gelmeyince, elde kazak satmaya basladilar. Türkiye’de SSK, Emekli Sandigi ve Bag-kur’a Bagli Toplam 7 Milyon 164 Bin Emekli bulundugu, bunlarin 4 Milyon 140 Bininin herhangi bir iste çalistigi belirlendi. Baska bir deyisle her 100 emekliden 58’i çalisiyor. Emekli Sandigi ve Bag-Kur ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptigi belirlemelere göre, Türkiye’de toplam 7 milyon 164 bin kisi emekli ayligi aliyor. TÜİK’in hane halki isgücü anketinin sonuçlarina göre 3 milyon 24 bin emekli çalismiyor. Geriye kalan 4 milyon 14 bin kisi ise herhangi bir iste çalisiyor. Çalisan emeklilerin sayisi her geçen gün artiyor
Çalisan emeklilerin sayisi ve orani da her geçen gün artiyor. 2000 yilinda toplam 5 milyon 377 bin emeklinin 3 milyonunun çalistigi belirlendi. Çalisan emekli sayisinda yaklasik alti yilda 1 milyon 410 bin kisilik artis yasandi. Emekli sayisinin 5 milyon 705 bin kisi oldugu 2001 yilinda, çalisan emekli sayisi 3 milyon 167 bine, emekli sayisinin 5 milyon 977 bin oldugu 2002 yilinda çalisan emekli sayisi ise 3 milyon 221 bine çikti. 2000 ve 2001 yillarinda 100 emekliden 56’si çalisirken, bu oran 2002 yilinda 54 olarak gerçeklesti.
Emekli sayisinin 6 milyon 255 bin kisi oldugu 2003 yilinda çalisan emeklilerin sayisi 3 milyon 133 bin kisi olarak gerçeklesti. Bu yilda çalisan emeklilerin sayisi yüzde 50’ye kadar geriledi. ancak emekli sayisinin 6 milyon 555 bin oldugu 2004 yilinda çalisan emeklilerin sayisi ise 3 milyon 469 bine çikti. Toplam emekli sayisinin 6 milyon 868 bin oldugu 2005 yilinda çalisan emeklilerin sayisi 3 milyon 937 bine, emekli sayisinin 7 milyon 164 bin oldugu 2006 yilinda ise çalisan emeklilerin sayisi 4 milyon 140 bine ulasti. 2005 yilinda her 100 emekliden birisi çalisirken, 2006 yilinda her 100 emekliden 58’inin çalistigi belirlendi. Çalisan her 100 kisiden 18’i emekli. Çalisan emeklilerin kayit disi çalismanin da kaynagini olusturuyor. Emekliler, tüm sosyal güvenlik haklarini emeklilik nedeniyle kazandiklari için kolayca kayit disi çalisabiliyorlar. Genç emeklilik ve kayit disi çalismayi kabul etmeleri nedeniyle isverenlerin istihdamda emeklileri tercih edebildikleri belirtiliyor.

 **Ögrenciler Üsüyünce, kullanilmayan Telefon kulübesine sigindilar..

Ardahan’da yasanan etkili soguklar özelikle sabahin erken saatinde okullarina gidip, erken çöken karanlik ardindan evlerine dönmek zorunda kalan minik ögrencileri etkiliyor.
Ardahan Şehir Merkezi 23 Şubat İlkögretim okulunda okuyan ögrenciler, okullarindan çiktiktan sonra servis ve ailelerini beklerken yagan kar ile birlikte soguyan havalara dayanamayip telefon kulübesine girdiler. Telefon kulübesine siginan ögrenciler ailelerini beklerlerken, yagan kar ile oyun oynamayi da unutmadilar. 23 Şubat İlkögretim okulunda okuyan ögrencilerin sigindiklari telefon kulübelerinin cihazlarina zarar vermedikleri gözlerden kaçmadi. Ailelerini bekledikleri o telefon kulübelerini bir nevi siginak olarak gören 23 Şubat İlkögretim ögrencileri: Burasi, disariya göre çok sicak, ailelerimizi burada bekliyoruz, dediler.

**Ankesörlere ilgi yok ..

Çocuklarin servis ve ailelerini beklerken üsümemek için sigindiklari telefon ankesörlerinin eskisi gibi ilgi görmedigi ve kullanilmadigi Ardahan kent merkezindeki birçok ankesörün cep telefonu kurbani oldugu da belirtildi.

 **Dikkat! Biri bizi gözetliyor!..

Teknoloji çaginin yol gösterdigi bir zaman da hemen her dükkânda karsilasilan kamera güvenlik sistemleri tüm dünyada oldugu gibi Ardahan dada oldukça talep edilmekte. Ardahan’da yayginlastirilan kamera güvenlik sistemleri her geçen gün farkli kesimlerce talep edilmekte. Kamera güvenlik sistemlerinin oldukça caydirici özelliklerinin yani sira, kamera sistemi insanlari gönül rahatligiyla da hareket ettirebiliyor.

 **Artik Köylü kesim de kullaniyor.

Köylerde yasanan hirsizlik olaylarina karsin ahirlarina kamera güvenlik sistemlerini taktiran köylüler hallerinden oldukça memnumlar. Hirsizlik olaylarinin had safhada yasandigi köylerde hirsizlik olaylarinin önüne kamera güvenlik sistemleriyle geçilmekte. Kamera güvenlik sistemlerinin hemen her sektörde kullanildigi Ardahan’da hirsizlik olaylarinin oldukça azaldigi da görülen diger bir konu olmakta.
Köylülerin hoslarina giden bu uygulama neticesinde, hirsizlik olaylarinin yari yariya düstügünü belirten köylüler: ‘‘Kamera Güvenlik sistemlerini kullaniyoruz, biraz maliyetli ama ahirimizi 24 saat izliyoruz. Köy, nüfus olarak az bir yerlesim yeri oldugu için kimin ne yagtigi çok çabuk duyulmakta. Bununla beraber hirsizlarda kamera sistemini duyunca, buralara yaklasamiyorlar. Dediler.

 **Kamera sistemi köylerde daha fazla yayginlasiyor.

Köy yerlesim merkezlerinde ki halkin hane olarak az bir yerlesim alanina sahip olmasi dolayisiyla birinin yaptigi hemen digeri tarafindan çok çabuk duyularak ve digerlerinin de teknolojiyi özenerek takip etmesi görülüyor.
Haberleri ekleme saati: 12.12-17 Aralik 2009
Haber/Fotolar: Ali Kaya/Ardahan