SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..

Gazeteci Fakir Yılmaz Cumartesi Günü Saat: 17.45’de de TEMPO TV’de Programa Başlıyor..

Her Cumartesi günü saat:15.45’de

Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..

Alınan bilgilere göre Ardahan Bağdeşen (Kinzodamal) köylü olduğu öğrenilen Orman Akçam’ın yanında çalışan Suriyeli uyruklu çobanın eşini öldürdüğü ve çiftliğinde çalıştığı Ardahanlının gübre diye satmak için biriktirdiği hayvan gübresinin içine gömdüğü iddia edilirken, çobanın olayın ardından kaçtığı ileri öğrenildi.

Alınan b,lgilere göre Orhangazi ilçesinde yaşayan ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan Ardahan Bağdeşenli Orman Akçam’dan alınan ve B.S2nin zeytinliğine getirilen hayvan gübresinin içinden çıkan cesedin, Suriye uyruklu bir kadına ait olduğu tespit edildi. Kadının 2 ay önce öldürüldüğü belirlenirken, olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı.

Orhangazi ilçesi Yeniköy Mahallesi’nde oturan B.S.’nin siparişi üzerine zeytin bahçesine hayvan gübresi getirildi. B.S. ağaçların köklerine atmak için kepçeyle gübreyi taşırken, ceset buldu. İhbar üzerine zeytinliğe jandarma ekipleri sevk edildi. Tanınmayacak halde olan ceset, yapılan incelemenin ardından ölüm nedeni ve kimliğinin tespiti için otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı. Burada yapılan ilk incelemede cesedin 30’lu yaşlarda, Suriye uyruklu evli bir kadına ait olduğu tespit edildi.

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, başlatılan soruşturma kapsamında Bursa’da 4 kişiyi gözaltına aldı. Gübrenin temin edildiği çiftliğin sahibi de ifadesine başvurulmak üzere Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na getirildi.

Cinayetin 2 ay önce işlendiği, gözaltına alınan şüphelilerin ve ölen kadının kimliğinin soruşturmanın güvenliği açısında açıklanmadığı ve gözaltı sayısının artacağı belirtildi.

Göle’de ruhsatsız silah operasyonu..

Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Küçükaltınbulak köyünde bir evde çok sayıda ruhsatsız silah ve mühimmat ele geçirildi.

Alınan bilgilere göre Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Küçükaltınbulak köyünde bir evde çok sayıda ruhsatsız silah ve mühimmat ele geçirildi.

Ardahan İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ile Göle İlçe Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Küçükaltınbulak köyünde bir adrese operasyon düzenledi.

Operasyonda, ruhsatsız 2 av tüfeği, 2 tabanca, bir kurusıkı tabanca, 2 foto kapan ve 1 gece görüş dürbünü ile silahlara ait mühimmat ele geçirildi.

Ruhsatsız silah bulunduran şüpheli hakkında işlem başlatıldı.

KABLO HIRSIZLARI YAKAYI ELE VERDİ

Ardahan’ın Hanak ilçesine bağlı Serinkuyu köyü kırsalında Türk Telekom’a ait internet kablosunu keserek çalan hırsızlar Jandarma ekiplerinin çalışması neticesinde yakayı ele verdi.

Serinkuyu köyü kırsalından geçen internet kablolarının kesilerek çalındığı ihbarı üzerine harekete geçen Jandarma, yaklaşık 90 metre uzunluğunda kabloyu çalan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı. Suç araştırma ve organize suçlarla mücadele ekipleri kablo hırsızlarını kısa süre içerisinde yakaladı. Yakalanan 2 şüpheliye ait evlerde yapılan aramada çalışan kablolar ele geçildi. Kablo hırsızları hakkında soruşturma başlatıldı.

Hariçler bu ülkenin harcıdır…

Başında olduğu partisinin taşıyıcı kolonu denecek olan ocağın eski başkanının öldürülmesi ve hemşerim Cemil Kırbayır, meslektaşım Uğur Mumcu, benim gibi Kürt yazar Musa Anter’in derin yara açan birçok cinayet gibi faili meçhul kalacağa benzer olayla ilgili kendisine soru yönelten kadın gazeteciye hem de meclis çatısı altında ‘haydi oradan, işine bak, işine…’ diyen aynı Bahçeli, aynı gün HDP üzerinden Anayasa Mahkemesine yükleniyordu.

Ülkenin gerçek gündemini gölgelemek ve ‘Vatan-Millet-Sakarya’ edebiyatları ile naralar atarak siyaset yapanların son modası olan ‘Biz olmasak beka gider’ tezini yeniden seslendiren Bahçeli’ye ve onun gibi bakanlara en güzel cevabı verdiğini düşündüğüm aşağıdaki alıntı yazıyı okuyunca hem gülüyor hem birilerine acıyor hem de içinde yaşadığım atmosferi yani gerçeği anlattığı için çok ama çok anlamlı buluyor ve sizin de okumanız için bire bir bu köşemde yayınlamak gereği duyuyordum.

Evet, zengin bir o kadar da milliyetçi, faşist kafaya sahip bir beyazı anlatan ve o beyazın elinin tersi ile ittiğini sandığı zenci kadının kim olduğunu öğrenince yaşadığı durumu bugüne benzemesi gibi olmasının yanında bir o kadar da düşündürücü bir durum değil mi diye sorarak, sanalda okuyup, alıntı yaparak bugünkü yazıma eklediğim o alıntı ve anlattıkları şöyle; ‘Zengin bir adam Miami ‘de bir bara girdi. İçeri girer girmez Afrikalı (siyahi) bir kadının köşede oturduğunu fark etti.

Tezgâha gitti, cüzdanını aldı ve bağırdı: ′′Barmen bu bardaki herkese içki alıyorum, şuradaki siyahi kadın hariç!

“Barmen parayı topladı ve Afrikalı kadın hariç herkese bedava içki vermeye başladı. Kızmak yerine siyahi kadın adama bakıp, ′′Teşekkürler′′ diye bağırdı.

Bu zengin adamı çok kızdırdı zengin adam bunun üzerine bir kez daha cüzdanını çıkardı ve bağırdı: ′′Garson bu sefer köşede oturan Afrikalı kadın hariç herkes için şarap ve ekstra yemek ısmarlıyorum!” diye bağırıp, garsonu çağırıp, ısmarladıklarının parasını peşin garsonun eline saydı.

Garson adamın parasını bir kez daha aldı ve Afrikalı hariç bardaki herkese bedava yemek ve şarap ikram etmeye başladı.

Garson yemek ve içecek servisini bitirdiğinde Afrikalı kadın adama gülümsedi ve yine ′′Teşekkürler ′′ dedi.

Bu adamı daha da çok kızdırdı. Tezgâhın üzerine eğilip barmene sordu: ′′Bu siyahi kadının nesi var. Bu bardaki herkese yiyecek ve içecek aldım, kızmak yerine orada oturdu ve bana gülümsedi ve bağırdı: ′′Teşekkürler!” diyor.. ′′O deli mi?” diye sordu.

Barmen zengin adama gülümsedi ve ′′Hayır deli değil′′ dedi.

Çünkü o kadın dediğin bu yerin sahibi…Alıntı…

RENA’

Evet, sizde benim gibi düşündünüz mü bu ülkenin sadece kendilerinin olduğunu düşünüp, kendileri gibi düşünmeyenlere ‘O, onlar hariç’ diyenlere gayet anlamlı bir ders veren bu alıntıyı okurken…

Bilmem ama ben anladığımı anladım, her ne kadar birileri O, onlar hariç dese de onlar bu ülkenin harcıdır biline!..

arşiv haber/yorumlar 30.03.2021 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar

50 YILDIR YAPILMAYAN, AÇILMAYAN YOL

KARDAN KURTARILMAYA ÇALIŞILIYOR!

Jandarma leylek yuvalarını koruyacak.. Ardahan’ı Karadeniz’e daha da yaklaştıracak olan Ardahan-Ardanuç yolunun Ardanuç kısmının yıllardır bitirilmemesi dolaysıyla işlevsiz kalan Bübilan yolu kardan kurtarılmaya çalışılıyor. 4 aydır kapalı olan Ardahan-Ardanuç yolu için çalışmalar başladı Kardan dolayı yaklaşık 4 aydır kapalı olan Ardahan-Ardanuç yolunu ulaşıma açmak için çalışmalar başladı.

Ardahan’ın 2 bin 581 rakımlı Bülbülan yaylasından, Artvin‘in Ardanuç ilçesine ulaşım sağlanan ve çığ tehlikesi ve kardan dolayı 4 aydır kapalı olan yolun ulaşıma açılması için karayolları ekipleri iş makineleri ile çalışma başlattı. 2 bin 581 rakımlı Bülbülhan Yaylası mevkiinde yer yer 5 metreyi bulan kar kalınlığı nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan Karayolları ekipleri, çalışmalarını zor şartlara rağmen devam ettiriyor.

2 rotatif, bir greyder ve bir kepçeden oluşan 4 araç ile 8 kişilik ekip, Ardahan-Ardanuç yolunda karla mücadele çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Metrelerce karda çalışma yapan ekipler, zaman zaman zor anlar yaşıyor. Yolun 4 günde ulaşıma açılması planlanıyor.

Aracıyla tipide mahsur kalan şahsı köylüler kurtardı..

Ardahan´da etkili olan yoğun tipi nedeniyle köy yolunda aracıyla mahsur kalan Mehmet Yeke, köylülerin yoğun çalışması sonucu kurtarıldı.

Yokuşdibi köy grup yolunda etkili olan tipi nedeniyle Mehmet Yeke isimli vatandaş aracıyla yolda mahsur kaldı. Aracın yolda mahsur kalmasıyla köy yolu ulaşıma kapandı.

Kapanan yolda mahsur kalan Mehmet Yeke ve araçta bulunanları köylüler kendi imkanları ile kurtardı. Yolda mahsur kalan Mehmet Yeke´ye ait araç, Serkan Çelik´e ait çift çeker traktörün yardımıyla kurtarıldı.

Aracın kurtarılmasıyla yol da ulaşıma açıldı.

Jandarma leylek yuvalarını koruyacak..

Havaların ısınmasıyla birlikte geri dönen leyleklerin yuvalarının korunması için vatandaşlar uyardı.

Ardahan´da İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, havaların ısınmasıyla birlikte geri dönen leyleklerin yuvalarının korunması için vatandaşları uyardı. Köylerde broşür dağıtan jandarma ekipleri, göçmen kuşlarla ilgili bilgiler verdi.

Ardahan´da hava sıcaklıkların artmasıyla birlikte leylekler yaz aylarını geçirmek için bölgeye gelmeye başladı. Özellikle Göle ilçesine bağlı Yiğitkonağı, Çayırbaşı, Yanatlı, Tellioğlu ve Karlıyazı köylerinde Ekim ayına kadar kalacak olan leyleklerin yuvalarının korunmasıyla ilgili İl Jandarma Komutanlığı Çayırbaşı Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, vatandaşları uyardı. Üzerinde ´Leylekler yuvalarını kurmaya başladı. Baharın müjdecisi leyleklerin yuvalarını koruyalım´ yazılı broşürler dağıtan jandarma ekipleri vatandaşları da göçmen kuşlar ve leylekler konusunda bilgilendirdi.

Konuyla ilgili olarak Ardahan İl Jandarma Komutanlığı´ndan yapılan açıklamada, “Her yıl Mart ayı itibariyle baharın müjdecisi olarak sıcak bölgelerden göç ederek Ardahan ili bölgesine gelen leylekler Göle ilçesindeki Yiğitkonağı, Çayırbaşı, Yanatlı, Tellioğlu ve Karlıyazı köylerinde yuva yaparak Eylül – Ekim aylarına kadar bölgemizde kalmakta ve yavrularını büyüterek havaların soğuması ile birlikte tekrar sıcak bölgelere göç etmektedir. Bölgemize misafir olarak gelen leyleklerin yaşamlarını doğal olarak sürdürerek, üreme ve konaklaması için daha önceden yaptıkları yuvalarının bozulmadan korunarak çevre ve doğal hayatın korunmasına katkı sağlamak amacıyla Ardahan İl Jandarma Komutanlığı ve Çayırbaşı Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerimizce “Leylekler Yuvalarını Kurmaya Başladı” başlıklı broşür hazırlanarak bölge halkına dağıtılmış ve halkımız Leyleklerin korunması konusunda bilgilendirilmiştir” denildi.

İŞ İNSANLARI NE İSTİYOR?

Mesleğim, gazeteciliği yaparken masa başında oturup, Al/Yapıştır ile değil, bizzat sahada olmayı kendine ilke edinen biri olarak sık sık sahada olmaya bir gazeteci, bir insan olarak gün boyu görüştüğüm insanların büyük bölümünün devletin imkanlarından yaralanmayıp, bir kaç yerde yönetici diye bolca maaş alanlar değil, istihdam yaratan iş insanı olduğunu bilen olarak görüştüğüm insanların bana neler anlattığını, gerek haberlerim de, gerekirse bu tür yorumlarımda sizlere ve kamuoyuna aktarmaya çalışmakta, kendimce kendilerine katkı sunmaya çalışırım.

İşte o insanlardan son ikisi ile yaptığım görüşmede, birinin o çok özlemini çektiğimi ihracatın, yani ülkemizde üretilen ürünlerin dış ülkelere satılması ve karşılığını dolar olarak ülke ekonomisine katkı sunmaya çalışan bir iş insanıydı.

Ve o, bu iş insanının diğer birçok iş insanı gibi ekonom…

Mesleğim, gazeteciliği yaparken masa başında oturup, Al/Yapıştır ile değil, bizzat sahada olmayı kendine ilke edinen biri olarak, sık sık sahada olmaya bir gazeteci, bir insan olarak gün boyu görüştüğüm insanların büyük bölümünün iş insanı olduğunu bilen olarak, görüştüğüm insanların bana neler anlattığını, gerek haberlerim de, gerekirse bu tür yorumlarımda sizlere ve kamuoyuna aktarmaya çalışmakta, kendimce kendilerine katkı sunmaya çalışırım.

Ve o, bu iş insanının diğer birçok iş insanı gibi ekonomiye katkı çabalarının devlet tarafından yeterince görülüp, sahiplenilmediği yönünde şikayetlerini dinlerken, bizim kaz dernekçiliği aklıma geldi.

Çünkü dernekçiliğin kaz gecesi yapmaktan öte bir şey olmadığını sananlar gibi, bu iş insanlarının yaşadığı sorunlardan kopuk, bankamatikten aldıkları maaşlarla oturdukları makamların gücü ile büyükelçi, ateşe gibi unvanlarla hava atmaktan öteye geçmediklerini bir kez daha anlıyor ve üzülüyorum.

Ki bunların yurt dışı ile iş yapan ve ülke dövizine döviz katmak çabası içinde ömür tüketenlerin verdiği vergi ile maaş alanların, bu iş insanlarının o temsil ettikleri kentlerin dernek başkanları gibi birer sorumlu yani o büyükelçi, ateşe olduklarını bilmiyor, anlamıyor olduklarına bir kez daha şahit oluyordum.

Evet, ülkesine döviz kazandırmak için çaba gösterenlerin, yurt dışında alacakları ya da bir sorununa el atamayan büyükelçiliklerin ne yaptığını düşündüren son sohbetimde, devletin kendi iş insanlarının yurt dışında alacaklarını tahsisi konusunda da yardımcı olmadığı ve kendi alacağına aslan kesildiği gibi, iş insanlarının dış ülkelerde alacağına, ülkenin döviz rezervine katkı sunacak bir avukatlık bürosu bile kurmayı düşünmediğini öğrendiğim. Dün binlerce iş insanın dış ülkelerde alacağı ile merkez bankasında ortadan kayıp olduğu ileri sürülen, dolarcıklardan daha fazla bir kayıp olduğunu da öğrenmiş oluyor diğer iş insanına çay içmeye gidiyordum.

Ki oda bu ülkenin dışarıda ithal ettiği silah dahil, birçok ürünün ülkede, kendi iş insanlarınca yapılabileceğini ortaya koymuş ve ambargo adı altında ülkenin ihtiyaçlarından birini kendi firması çalışanlarınca yapmış bir iş insanıydı.

Ve bu insanın da yapılamaz denileni yaparken, devletinin kendisine olacağı gibi birçok yerli üreticiye gerekli desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtiyordu.

Yani kısacası bir dokunup, bin ah işitme tezi o durumu çok iyi, 4X4 araçlı, fabrikatör, iş insanı denenlerinde bu devletten, bu ülkeden ve yöneticilerinden çok şey beklediğini de anlıyordum.

MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..

https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw

Şenlik Yapılmayan Bilbillan’a Asfalt Atıldı..

ariv haber 04/08/2017 tarihli haber/yorum

Bu yıl da şenlik yapılmayan Ardahan’ın en yüksek yaylalarından olan Bilbilan yaylası asfaltlandı.

Ardahan’ın yanı sıra Şavşat, Hopa’lı yaylalcılarında her yaz aylarında çıkıp, aylarca kaldığı Bibilan’ın merkezi konumun da bulunan alana atılan asfalt Bilbilan’ın kalbi olan alanı tozdan kurtarmış oldu.

Bağdeşen köyünün muhtarı Selami Şenel’in girişimeri sonuc Karauolları güzergahında bulunan yolun asfaltlanması memnuniyetik yaratırken, aynı yolun devaı olan Ardanuş’a gidişinde artık yapılıp bitirilmesi istenmektedir.

Aynı zamanda 30 yıla yakındı bir türlü bitmeyen Ardahan-Ardanuç yolu üzerinde bulunan 2 Bin 800 rakımlı Binilan yaylası Ardahan’a 42 Kilo Metre, Ardanuç’a 47 Kilo metre uzaklıkta bulunuyor.

**Yayla Turizme Kazandırılmalı..


Özellikle 12 Eylül 1980 öncesi bölgenin en büyük hayvan alış/veriş pazarlarından olan ancak bölgede hala devam eden göç dolaysıyla gün geçtikçe bu özelliğini kayıp eden Bibilan Yaylasının turizme kazandırılması konusunda ciddi bir çalışmanın olmaması dikkatlerden kaçmazken, yetkililerin bu konuda adım atmaları beklenmektedir.

**Ağıl’da Yaptırıldı..

Bölgenin önemli yaylalarında olan Bilbilan Yaylasının sınırları içinde bulunduğu Bağdeşen köyüne bölgenin en büyük ağılı da yaptırılıdı.

Köy muhtarlığının girişimleri sonucu Ardahan, Kars ve Artvin (AKADP) projesi kapsamında yapılan dev ağılın büyüklüğü 2 bin metre kare olduğu belirtildi.

HACI’DAN BÜLBÜLAN’A KÖPRÜ..

Kendi köyü başta olmak üzere Ardahan genelinde yaptığı hayır çalışmalarıyla tanınan Ardahan Başdeşen (Kinzodamal) köylü Hacı Halis Akpınar, yazın ziyaretçilerin büyük akınına uğrayan Bülbülan yaylasına köprü yaptırdı.

İDARECİLER HALKA KULAK VERSİN

Bülbülan yaylasında vatandaşların dereden geçerken ciddi sıkıntı yaşadığını fark ettiğini belirten Akpınar: “Biz bu köprüyü kendi imkanlarımızla yaptık. Aşılması gereken bazı sorunları yetkililere bildirdik ancak kimse bize yardımcı olamadı. Biz burada ne yapıyoruz ne yapmaya çalışıyoruz noktasında kurum idarecilerinin sorması lazım ve halka kulak vermesini istiyoruz. Bu köprünün uzun zamandır büyük bir ihtiyaç olduğunu düşünüyordum.  Köprümüzü tamamladık ve hayırlı olması için dua ettik hizmete açtık” şeklinde konuştu.

BELEDİYEYE ÇAĞRIDA BULUNDU

Ardahan Merkezde bazı yatırımların olacağını ancak Belediyenin imar çalışmalarını tamamlayamadığı için beklemek zorunda kaldığını aktaran Hacı Halis Akpınar,  “Göçün durması için fabrikaların açılması lazım. Örneğin Ardahan’a et kombinesi, kavurma ve deri fabrikası açılması lazım. Ardahan’a küçükbaş hayvancılık, arıcılık ve tarımın gelişmesi için devletin çitçimize ve vatandaşlara teşvikler sunması lazım. İnşaat konusunda şehrimiz plansız bir şekilde gelişiyor. Ardahan belediyesinin özellikle buna dikkat etmesi lazım. Binalar yana yana inşa ediliyor. Ardahan belediyesinin imar yasasına uygun inşaat ruhsatı vermesi gerekiyor” İfadelerini kullandı. 

Geçtiğimiz yıllarda Bağdaşen Köyüne cami ve Kuran Kursu da yaptıran Akpınar, bölgemizin gelişmesi için doğa ve yayla turizmine yönelikte ciddi çalışmamalarda bulunuyor. Bundan sonra ömrünün yettiği kadar hayır işlerine devam edeceğini de açıklayan Akpınar, yetkilileri de sorumlu olmaya davet etti.

**Şenel: Bülbilan birliği kuruluyor..

*07/05/2016 Tarihli Haber

Ardahan’ın ilk dernek kurucularından olan emekli öğretmen Şemsettin Şenel başta Bülbilan Yayla Şenlikleri olmak üzere bölgede ki dernekçiliği yeniden harekete geçirmek için kolları sıvadığını açıkladı.

Aynı zaman da Ardahan Dernekler Federasyonunun kurucu derneği olan Ardahan İli Bağdeşen (Kinzodmal) Köyü Derneği kurucu başkanı olan ARDA/FED’in eski Eğitim Komisyon başkanı olan Şemşettin Şenel ziyaret ettiği Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Gazeteci Fakir Yılmaz’ın çalışmalarından dolayı kutladı.

ARDA/FED’e yaptığı ziyarette önemli açıklamalarda bulunan Bağdeşen Derneği kurucu ve onursal başkanı Şemsettin Şenel kurucusu oldukları ARDA/FED’in son aylarda yaptığı çalışmalar ile toplum nezlinde puan aldığını belirttiği açıklamasında kendisinin de üç derneği olan köyünün birliği için kolları sıvadığını belirtti.

İlk kez kendi döneminde gerçekleşen Bülbilan Yayla Şenliklerinin eskiden olduğu gibi bu yıl ve gelecek yıllarda da devam etmesi ve bölgenin sorunlarının çözümü için Bülbilan Birliği kurma çalışmaları yürüttüklerini belirten Şemsettin Şenel, başta İstanbul’da olmak üzere ülkenin bir çok yerinde yaşamlarını idame eden köylülerine ulaşıp, üç derneğin birlikteliği ile bu yıl muhteşem bir festival yapacaklarını söyledi.

**YENİDEN ARDA/FED EĞİTİM SEKRETERİ..

Gazeteci Fakir Yılmaz’ın başkanlığını yaptığı Ardahan Dernekler Federasyonunu ziyaret eden ARDA/FED’in eski eğitim sekreteri, emekli öğretmen Şemsettin Şenel’in bir dönem başarıyla yürüttüğü bu görevine devam etmesi yönünde ki teklife sıcak bakıp, Ardahan ve Ardahanlıların birlikteliği konusunda kendisine düşen her göreve hazır olduğunu söyledi.

**İki Güçlü Milletvekilimiz, Zayıf Ardahan..

AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’ın 3 dönemdir milletvekilliği yaptığı partisinde yeni bir görev daha adlı.

Şu an da bulunduğu TBMM’si İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve İslam İş Birliği Teşkilatı Parlamento Birliği Türk Grubu Başkanı olan Ardahan AK Parti Milletvekilline yeni bir görev daha verildi.

O da; AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın yardımcılığı..

Yani AK Parti’nin Ardahan Milletvekillinin yanı sıra Mecliste üstlendiği iki göreve birde partisinin önemli ve kritik bir görevi verildi.

Gerçi Atalay’ın milletvekili olduktan sonra benim de muhabirliğini yaptığım Taraf Gazetesi’nin o dönem attığı manşet haberde Atalay’ın Saray’a rapor hazırlayan ve Başkan Erdoğan’ın ilk 10 kişilik beyin takımından bir olduğunu da öne sürmüştü..

Evet bu kadar önemli noktalara gelen Atalay’ın diğer bir güçlendiği tarafta Ardahan’da ki siyaseti elinde tutmaya başladığı ve o onaylamadıktan sonra ne İl Başkanı, ne de Belediye Başkanlarının dediğinin olmadığında bilenlerdenim..

Peki iktidar milletvekilinin partisi içinde bu kadar güçlendiği bir sırada Ardahan’da halkın arasında ki gücü ne kadar diyecek olursanız onu ben demeyeceğim..

Çünkü vekil olduktan sonra yaptığım haber ve yorumlar dolaysıyla gelmiş geçmiş vekiller gibi benimle pek yıldızı barışmayan Atalay’ı yeniden kızdırıp, üzmek istemem..

Onu da, yani Atalay’ın Ardahan yerelinde, halkın arasında ki gücünün ne olduğunu kendisine güzel görevler verdirenler araştırsın deyip muhalefet partisinin durumuna bakmak istiyorum..

Çünkü IŞID Kaçırmayana kadar kimsenin tanımadığı, Ardahanlı olduğunu ilk kez bizden öğrendiği CHP’nin bugünkü Ardahan Milletvekili eski Büyükelçi Öztürk Yılmaz’da Atalay’da aşağı değil..

Eski Büyükelçi olmasının yanı sıra CHP’nin Dış işlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı olan CHP Ardahan Milletvekilinin de Ardahan tabanında ki gücünü ben değil, CHP’lilere ve CHP’nin Genel Merkezine bırakalım derken biz asıl konumuza yani bu iki güçlü vekilimizin Ardahan’a kattıkları gücü masaya yatıralım mı?

Vallahi buna baktığınıza da her iki isimin vekilliğini yaptığı Ardahan’ın çokta güçlü olmadığını tam aksine zayıf düştüğünü yazarsam ‘Bak işte vekillerin gücünü kıskan’ denmesin sakın..

Çünkü Ardahan’ın neden zayıf kaldığını yazmaya, tek tek sırlamaya kalkarsam AK Partili Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy’un deyimiyle ‘Adeta savaş hali’ yaşayan bir Ardahan çıkar karşımıza..

Ama partilerinin içinde çok güçlü olan iki vekilimizin vekilliğinin yaptığı bu kentin bir iki sorunu sıralamakta fayda var..

1- Zamanında yapılmayan Kanatlı Hayvan Aşıları ve Bakımları dolaysıyla memlekette kaz kalmadı..

2- Yine Müdürü Vekil olan İl Tarım’ın görevi olan Şarbon, Şap gibi hayvan hastalıklarının önlenmesi için yapılmayan aşılar şimdilik 3 köyü karantinaya aldırdı..

3- ‘Hava alanına gerek yok önce yol’ denen Ardahan’ın, Göle’nin, Hanak’ın, Damal’ın, Posof’un ve Çıldır’ın yolları bu yılda bitmeyecek gibi durmakta..

4- Tarım Müdür gibi İl Milli Eğitim ve diğer bir çok kurum hala vekilin vekili ile idare edilmekte..

5- Yeniden açılması halinde Ardahan’a can katacağı söylenen eski Hanak yolu gibi köy ve yayla yolları da hala yapılmayı bekler..

6- Devam eden göçün getirdiği psikolojinin aşılmadığı bir kentte yapılan bir iki konutunda icralık ve banka ipoteğinin altında kalmış durumda.. TOKİ’nin konutları da askere ve diğer resmi kurumlara verilecek gibi..

7- Biri gece kondu konteyner kutularında hizmet verdiği İki gümrük kapısı olmasına karşın ihracat ve ithalatın hala istendiği seviyede değil..

8- Kent merkezinde bulunan ve gün geçtikçe harabeye dönen Askeri Kışlaların hala devrinin yapılamadı..

9- Göle’de olduğu gibi Ardahan merkez ve diğer ilçelerde ki gibi köy ve yaylarda hala içme su sorunu yaşanmaya devam etmekte..

10- Cazibe Merkezi kapsamında Ardahan’a da açılacağı söylenen Çağrı merkezi hala açılmadı..

Haydi bakalım sayın iki güçlü milletvekilimiz o gücünüzün bir kısmını da vekilliğini yaptığınız kente yansıtın diyerek Atalay’ı yen görevinden dolayı kutluyor, ‘Çok şey yapacağım da İl ve İlçe Teşkilatları beni dinlemiyor’ diye dert yanan Yılmaz’a selamları yolluyorum..