TÜRKGÖZÜ KAFKASYA’YA KAPALI! GÖLE'DE YİNE AĞAÇ KESİMİ!..

MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 

https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw

Haberini Yayınlayınca SINIR KAPILARI AÇILDI 3!

‘ÇETİN DEMİRCİ İSTİFA! Kapılar yine yalan oldu!’ 

Daha önce AK Parti İl Başkanı, ardından ATSO Başkanının açılacağını söylediği ama açılmayan Arahan’ın iki gümrük kapısının yeniden açıldığı bildirildi.

1 Mart’ta açılacağı duyurulan ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ardından Gürcistan’da Ukrayna lehine yapılan eylemler nedeniyle Posof Türkgözü ile Çıldır Aktaş Sınır kapılarının yaya trafiğine açılması ertelendi iddiasının ardından gazetemizde yayınlanan ve ATSO Başkanı Çetin Demirci’nin istifaya çağrıldığı ‘ÇETİN DEMİRCİ İSTİFA! Kapılar yine yalan oldu!’ başlıklı haberimizin üzerinde kısa bir süre geçmeden yeni bir açıklama geldi.

Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Demirci, Ardahan’ın Kafkaslara ÇETİN DEMİRCİ İSTİFA! Kapılar yine yalan oldu!’ açılan Posof Türkgözü (Badele) ve Çıldır Aktaş Gümrük kapılarının 5 Mart 2022 saat 10:00’dan itibaren yaya yolcu giriş ve çıkışlarına açıldığını duyurunca iki yıldır yaya ve özle araç geçişlerine yasak olan Gürcistan’a açılan her iki kapının artık açık olduğu bildirildi.

AMA BADELE TAMİRDE!

Öte yandan Türkiye’nin Kafkaslara açılan Türkgözü sınır kapısındaki çalışmalar devam ediyor. 

Türkgözü Sınır Kapısı’ndaki tadilat çalışmaları sürüyor.

Gürcistan ile Türkiye arasındaki sınır kapısı 1996 yılında açıldı. Dönemin teknolojisine göre yapılan binalar yeni teknoloji ile donatılarak onarılıyor.

çalışmaların 2022’de tamamlanabileceğini ifade ettiler. 

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında kapatıldıktan yaklaşık iki yıl sonra yaya trafiğine açılan Türkgözü Sınır Kapısı yeniden kapatıldı.

Ardahan Valisi Hüseyin Öner, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Demirci ve ilgililer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince (TOBB) Türkgözü Sınır Kapısı’nın modernize çalışmaları nedeniyle kapının yaya geçişlerine uygunluğuyla ilgili inşaat alanında incelemede bulundu.

İncelemenin ardından Ardahan Valiliği tarafından konuyla ilgili yapılan duyuruda, Posof Türkgözü Sınır Kapısı ile Çıldır Aktaş Sınır Kapısı’nın Türkiye ve Ardahan’ın ekonomisine önemli katma değeri bulunduğu, ticari faaliyetlerin geliştirilmesi ve sürdürülmesine önemli katkılar sağladığı vurgulandı.

Aktaş Sınır Kapısı’nın 5 Mart 2022’de yeniden yolcu geçişine açıldığı hatırlatılan duyuruda, “Posof Türkgözü Sınır Kapısı ise TOBB, Gümrük ve Turizm İşletmeleri Genel Müdürlüğü (GTİ) tarafından sınır kapısının yeniden modernizasyonu çerçevesinde devam eden inşaat çalışmaları nedeniyle vatandaşlarımız ve ülkemize gelecek olan turistlerin can güvenliği açısından sorun teşkil etmemesi için 2 Mayıs 2022’de yolcu geçişine açılacaktır.” ifadeleri kullanıldı.

“Alternatif olarak Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’nı öneriyoruz”

ATSO Başkanı Çetin Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’nda tır ve yaya geçişlerinde sorun olmadığını söyledi.

Türkgözü Sınır Kapısı’na alternatif olarak Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’nı önerdiklerini dile getiren Demirci, “Sonuçta bir kapımız daha var. Şimdilik orayı, yani Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’nı öneriyoruz. Yaya geçişleri için Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı’nın kullanılmasına ortak olarak karar verdik. Tek gayemiz ve amacımız bu kapının da Çıldır-Aktaş gibi modern bir kapı olması ve daha sağlıklı bir hizmet vermesi.” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin Gürcistan sınırındaki Çıldır-Aktaş ve Türkgözü Sınır Kapıları, Kovid-19 tedbirleri kapsamında 18 Mart 2020’de Gürcistan hükümetinin kararıyla tek taraflı yolcu trafiğine kapatılmıştı. Gürcistan hükümeti ile alınan ortak kararın ardından her iki kapı 5 Mart’ta yeniden yolcu trafiğine açılmıştı.

Naif Suar’dan İzmir ve Foça’ya 

BALIK RESTAURANTLAR..

Avizeci Ardahanlı İş insanı Naif Sural İzmir’de iki balık restaurant açtı.

Konu hakkinda gazetemize bilgi veren Sural İzmir’den sonra şimdie Foça’da olduklarını ve ‘Foça Restaurant’ adlı iş yedine herkesi beklediğini belirtti.

BU KEZ HÜKÜMET İÇİN AĞAÇLARI KESTİLER!

Ardahan’ın Göle ilçesinde yazları yeşil çamlar, kışları ise kavak ve diğer ağaçlar kesilmeye devam ediyor.

Son olarak Göleli olan AK Partili milletvekilinin normal gördüğü ve ‘Bu iş mühendislik işidir. Bazı ağaçlar çevresindeki genç fidanların büyümesini engelliyorsa veya zamanı geçmiş, ömrünü tamamlamış ağaçlar bunların kesilmesi bir ihtiyaç.’ diyerek savunduğu ağaç kesiminin ara verilmeden devam ettiği Göle’de bu kez 

kent içindeki birçok ağaç kesildi.

Daha tamamlanamayan ve kesin hakedişi kabul edilmeden taşınılan Göle İlçesinin yeni hükümet konağının etrafındaki ağaçların kışın ortasında kesilmesine tepki koyan ve konu hakkında bir açıklama yapan CHP Göle İlçe Başkanı Recai Özalp yayınladığı mesajda şunları söyledi. ‘İlçede her gün ayrı bir güzellik yok ediliyor.

Mahalle arasına Hükümet konağının yapılmasına Allahtan korkmadınız, kuldan utanmadınız halkı dinlemediniz , eksi 25 derece soğukta daha henüz tamamlanmamış binaya taşındınız yetmedi şimdide ilçe merkezinde bulunan ağaçları katletmeye başladınız.Bu ağaçları kesmenizdeki amaç nedir? Buna neden ihtiyaç duydunuz? Bu keyfi ve bilinçsiz uygulamanız nereye kadar sürecek. Bu halk yapılanları asla unutmayacak ve zamanı geldiğinde gereğini yapacaktır.’   Recai Özalp/CHP Göle İlçe Başkanı

MAHALLE YOLLARINA AĞBUN ASFALTI!

Ardahan Yenimahalle sakinleri, hayvan gübrelerinin yol kenarlarına dökülmesinden dert yanıyor. 

Ardahan’ın en büyük 3 bin nüfuslu Yenimahalle’de yaşayan vatandaşlar, yetkililerden mahallelerinde kentte yakışmayan ve çirkin bir görüntü vererek insan sağlığını tehdit eden hayvan gübrelerinin temizlenmesini istiyor. Yenimahalle Muhtarı Murat Atacan ve mahalle sakinleri mahallede var olan sorunların giderilmesini talep ediyor.

Konu hakkında gazetemize bir açıklama yapan Yenimahalle Muhtarı Murat Atacan, mahallede taziye evi olmadığı gibi taziye çadırlarının kurulduğu boş arsalarda hayvan gübresi dökülmesinden dolayı sıkıntı yaşadıklarını belirterek şunları söyledi: 

“3 bin nüfuslu mahallemizde çok acil olarak taziye evine ihtiyaç vardır. 

Ayrıca mahallemizde hayvancılık ile geçimini sağlayan bazı vatandaşlarımızın besledikleri büyükbaş hayvanlarının gübrelerini, yol kenarlarına ve boş arsalara dökmesinden dolayı sorun yaşamaktayız. Belediyemizden isteğimiz bu konu da bir çalışma yapması ve hayvan gübrelerini temizlemesidir.”

Mahalle sakinlerimden Poyraz Çınar ise, mahalleli olarak birçok eksikliklerinin bulunduğunu dile getirerek “Mahallemizin olmazsa olmazlarından birisi taziye evinin yapılmasıdır. Taziyelerimizi boş arsalara kurduğumuz derme çatma çadırlarda yapmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı çok fazla sıkıntı çekiyoruz. Mahallemize bir taziye evinin yapılmasını istiyoruz” dedi.

Temizlik konusunda da sorunların olduğunu belirten Çınar, “Mahallemizin altyapı sorunu vardır. Bazı kişiler hayvan gübrelerini yol kenarına döküyor ve bu gübre birikintileri sağlığımızı tehdit ettiği gibi pis koku yayıyor.  Bu nedenle Belediye başkanımızdan bu sorunun giderilmesi ve hayvan pisliklerinin temizlenmesi konusunda çalışma yapmasını istiyoruz” açıklamasında bulundu.         

Kurtiz’in ‘Kardan Beyaz Perdede Film Festivali’ hayali gerçek oluyor

arşiv haber 28/02/2022 tarihli haber

Yaşamını 9 yıl önce yitiren oyuncu, yönetmen, yapımcı ve senarist Tuncel Kurtiz anısına ‘Kardan Beyaz Perdede Film Festivali’ düzenleniyor. 2 Mart’ta başlayacak film festivali için 2 metre yüksekliğinde kardan perde ve hemen yanına da 2013’te hayatını kaybeden Kurtiz’in heykeli yapıldı. Yönetmen Reis Çelik, “Tuncel Kurtiz ile burada bizim bir ahdımız vardı. ‘Kardan Beyaz Perdede Film Festivali’ yapmak istemiştik. Tuncer ağabey ile kurduğumuz hayali, Çıldır Gölü’nde gerçekleştireceğiz” dedi.

Çıldır Gölü’nde 2003 yılında, Reis Çelik yönetmenliğinde çekilen ‘İnat Hikayeleri’ adlı filmde rol alan Tuncel Kurtiz’in ‘Kardan Beyaz Perdede Film Festivali’ düzenleme hayali gerçekleşiyor.

Yönetmen Çelik, Kurtiz’in hayalini gerçekleştirmek için Çıldır Gölü’nde kardan heykelini ve yanı başında da filmlerin oynayacağı kardan beyaz perdeyi yaptırdı.

Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğretim görevlisi Uğur Özen ve ekibi tarafından hazırlanan kardan beyaz perdede 2 Mart’ta film festivali düzenlenerek, Ardahan ve Kars bölgesinde çekilen sinema filmleri oynatılacak.

Tuncel Kurtiz’in hayalini gerçekleştirecekleri için çok mutlu olduğunu söyleyen Reis Çelik, “Tuncel Kurtiz ile burada bizim bir ahdımız vardı.

2003 yılında burada ‘İnat Hikayeleri’ filmini çekmiştik. Doğaçlama bir film yapmıştık ve galasını da kardan perde de oynatmıştık.

O zaman dünyada bir ilki gerçekleştirip, ‘Kardan Beyaz Perdede Film Festivali’ yapmak istemiştik ama bölgenin şartları uygun olmadığından gerçekleştirememiştik.

Bu sene bu festivalin ilkini yapıp, gelecek yıl uluslararası bir festival olarak sürdüreceğiz.

Devamında Ardahan’da Kura Nehri’nin üzerinde kardan beyaz perde kurarak bir film festivali yapacağız” diye konuştu.

Şimdi Tuncer ağabeyimizle kurduğumuz bu hayali gerçekleştirmek için Çıldır Gölü’ne geldik.

BİZİM KÖYDE KAN DAVASINI KİM ÇIKARMIŞTI?

İki amcamın 2 köylümün öldürülmesi ile sonuçlanan ve gravyer peynirin merkezi, malakanların yaşadığı, hayvancılığın Hollanda’yı kıskandırdığı ve en önemlisi babamın muhtar olduğu yıllarda ülkenin ilk Bio-Gaz merkezinin kurulduğu bir köyün darmadağın olduğu kan davasını hatırlatan görüntüleri bana wahsaptan atana bir sorum üzerine bu yazımı yazdım, bir taraftan da ağlayan çocuk sesleri eşliğinde bombalanan Ukrayna’yı izlerken..

Ve Ortadoğu’dan sonra yeniden Kafkasyay’yı kana bulayanların kim olduğunu sorgularken.. Aslında oynanan oyun çok basit ve bilinen bir oyundu..

Çünkü binbir çiçekli Şişka dağının eteğinde kardeşçe yaşayan halkları hatta akrabaları karşı karşıya getirenlerin aynısı idi önce Irak’ı ardından Afrika ülkelerini sonrasında  Suriye’yi kan, revan içinde bırakan sözde Arap Baharının kış versiyonuydu Ukrayna’da oynanan kanlı oyun..  

Yani dost adı altında ziyaret edilip, atılan imzalarla satılan silahların patlamasıyla olan olmuştu gerek benim köydeki kan davası ile Ukrayna’daki akan kan..

Çocuktum ama iyi hatırlıyorum, sonrasında  benim de  sol yanımdan yiyeceğim kurşunu taşıyan silahlarla köye gelen ve karanlık ahırlarda yapılan görüşmelerde bir inek, bir tozum karşılığı sattıkları silahları beğendirmek için çabalayan karanlık adamları..

Ve onların köyden ayrıldıktan sonra kopan bağırışlar, feryat edip, saç başlarını yolan kadınlar ve bugün Ukrayna’daki gibi ağlayan çocuklar..

Evet, dün Ortadoğu ve Afrika’da bugün Ukrayna’da yaşanan kan davasının tek nedeni daha iyi bir yönetim anlayışı, toprak bölüşülememesi falan değil, silah tüccarlarının kendilerine yeni pazar alanları açmak hem de insan öldürerek, o insanları en çok bizim sattığımız teknolojik, insansız silahlar öldürdü demeleri için..

Ve kimileri ağlar, kimileri ise ölümleri izleyerek kasalarına giren yeşil dolarları saymakla meşgul olur şu savaşın barıştan daha çok para ettiği dünyada..

arşiv haber arşiv haber 05/06/2016 tarihli haber(yorum/reklamlar