ARDAHAN'DA POSOF DERNEĞİ KURULDU!

ARDAHAN İLİ POSOF İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİMİZ KURULMUŞTUR. HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLİYOR EMEĞİ GEÇEN ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR EDİYORUZ.



DERNEKLERİN ÖNEMİ



1960 yılların başlarında Yurt dışına Türk iş gücü ile başlayan gurbetçilerimiz memleketlerinden ayrılmaya, yurt içi gurbeti ile de devam etmiştir. 1970 li yıllarda aile ve akrabalarını da yanlarına almakla ilk göçün önünü de böylece açılmıştır.

Aş ve iş adı altında yürüyen bu dalga bazen tüm aileyi toparlama adına köylerimizden hane hane göç etmeye devam ettiği gibi 1980 li yıllarda başlayıp 1990 lı yıllarda hızlanan göç dalgası köylerimizin tütün sayısını düşürmüştür. Sıladan ayrılıp gurbette iş ve ev imkanlarını bulan insanlarımız örf ve adetlerinden kopmamak, acı ve tatlı günlerinde bir ve beraber olma adına hemşeri derneklerini oluşturma ve yaşamlarında toplumsal hayatı da unutma unutturmama adına dernekçiliğe de önem vermiştir.

Ardahan ve ilçelerinden giden hemşerilerimizin kurduğu denekler tanışma ve kaynaşma yanında sorun sıkıntılarda da yol ve yordam olduğu gibi memleket meselelerinde uzak kalmamış bir eli gurbette bir eli sılada olma gayreti içinde olmuşlardır. Yurt içinde ve Yurt dışında bulunan bu faaliyetlerde emeği olan, ilk başlarda zorluklarını çeken ve bugün hakkın rahmetine kavuşmuş değerli Dernek Başkanlarımıza Allahtan rahmet diliyor, bugünde aynı gayret ve çaba içerisinde bu birlik ve beraberliği sürdürme gayretinde olan Başkanlarımıza da teşekkür ediyoruz.

Geçmişin değerini bilmeyen gelecekten çok şey bekleyemez. Geçmişimizi unutturmamak ve geleceğe hazırlıklı ola bilme adına bizlerde gurbette bu fedakarlığı gösteren diğer dernek Başkanı ve üyelerine tabanda katkı sunma adına sıladan gurbete yeniden bağ kurma ve kurulu bağları güçlendirmek için ARDAHAN POSOF SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ’ni Serhat Ardahan ilimizde kurmuş bulunuyoruz.

Derneğimizin Memleketimize ve Milletimize hayırlara vesile olmasını diliyor tüm hemşerilerimizin bu birliğin içerisinde yer almasını arzu ediyoruz. Selam saygılarımızla

Ardahan İli Posof İlçesi

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma

Dernek Yönetim Kurulu


 Federasyonlar ve Dernekler Gibi Platformda Bölündü!


Federasyonlar ve Dernekler Gibi


Platformda Bölündü!


*rşiv Haber 09/10/2019 Tarihli Haber


Sınırları dışında 700 bin insanının yaşadığı ama tüm çağrı ve çabalara karşın şehrin takımı olan Serhat Ardahan Spor için 700 TL. toplanamadığı, üniversite öğrencilerine istendiği şeklide burs verilemediği, 3 gümrük kapısı olmasına karşın ithalat, ihracatın yapılamadığı, yılda bin kişinin başka illere göç ettiği, birilerinin bir üst rütbe almak için atanmasının yapıldığı kentin 3 gazeteciler derneği, 200’ün üzerinde derneği, beşincisi yolda olan 4 federasyonu yetmedi şimdi de iki platformu oldu.


**Bölünmeye Kim Neden Oldu?


Son olarak lige katılamayacak halde bırakılan Serhat Ardahan Spor’un yükünü üstlenip, takımı kısa sürede toplayıp, Türkiye Kupasına ve BAL ligine katılmasını sağlayan ve görevini tamamladıktan sonra görevi yeni bir yönetime bırakan Ardahan Dernekler Federasyonu tarafından geçen yıl İstanbul’da ilk kez düzenlenen ve 4 günde 1,5 milyon insanın bir araya geldiği Ardahan’ı Tanıtım Günlerinde ve yine ARDAFED’in bu yıl İstanbul Bakırköy Botanikpark’ta düzenlediğii Bal Festivali’nde bir araya getirilen ve Ardahanlı Aydınların oluşturduğu platform da ikiye bölünmesi dikkatlerden kaçmadı.


ARDAFED’in bir araya getirdiği ve yine ARDAFED’in fikri olan ancak her ne hikmetse ARDAFED’in davet edilmediği Ardahan’da ki etkinlik öncesi br birine düşen aydınlar platformun kendilerine ait olduğunu belirtip, önce sanal ortamda ardından ard arda yaptıkları açıklamalar ile bir birlerine düştüler.


 Ardahan’ın simgesi olan eski Rus Demir Köprüde ki etkinlik arından araları açıldığı görünen Ardahanlı Aydınlar Platformu Ardahan’da yapılan etkinlik öncesi gerilmeye ardından bölünmeye neden oldu.


Bir derneğin valilik iznini kendisinin aldığını diğer kişilerin bu derneği ve bazı aydın ve yazarları son anda ve valinin isteği üzerine saf dışı ettiği Aydınlar Platformu ikiye bölünmesine kimin neden olduğu ise anlaşılamadı.


**Ne olacak bu bölünmeler?


ARDAFED’in ısrarla güçlü bir Ardahan Lobisi oluşturulmalı mesajını anlamak ve algılamak istemeyen ve son seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerde de etkisiz kalacakları alenen görünen Ardahanlıların bu bölünme ve dağınıklık sevdasının nereye kadar gideceği merak edilirken Ardahan’da şube açan HOÇ/FED ile Hoçvan Spor’un da nir birleri ile sanal ortamda kavga ettikleri de dikkat çeken diğer önemli bir gelişme olarak başta siyasilerce olmak üzere tüm kamuoyu tarafında yakından izlenmekte.



**Gazetecileri Öldürmeyin Efendiler! 

*Fakir Yılmaz/Gazeteci


ABD Başkanının ‘Ben olmazsam iki hafta sarayda oturamazsın’ diyerek aşağladığı Arabistan Kralının emrinde bulunan Büyükelçiliğe giden gazetecinin ortadan kayıp olması ardından Bulgaristan’da yolsuzlukları araştıran gazetecinin hunharca öldürüldüğünün haberlini alıyoruz.

Dövülerek öldürülen Metin Göktepe’nin adına verilen ödülü alan bir gazeteci olarak ‘Gazetecileri öldürmeyin efendler’ başlıklı yeni bir yazı daha yazdıran bu iki önemli son gelişmeye baktığınızda dünyada olduğu gibi ülkede bu mesleği yapanların ne kadar riskli bir iş ile uğraştığını da bir kez daha üzülerek anlıyor ve kahroluyorum.

Çünkü ülkenin idarecilerinin kendilerini eleştiren ortaya koydukları politikaların yanlışlığına dikkat çeken ve toplum gözü, kulağı ve ağzı olan gazetecilerin haber ve yorumları ile geldikleri yerlerde gazetecilere düşman kesildiği bir dünya da yaşadığımızı da hatırlıyorum.

Yazıma başlamadan önce açtığım facabook sayfamda 7 yıl önce attığım manşeti yeniden tazeleyen iki gazetecinin öldürülmesi olayını ‘Arayanlar oradaydı, kayıp edenler yoktu’ olarak değil de, ‘Ölenler burada, öldürenler yoktu’ şeklinde değiştirmeme neden olan Arabistan Başkonsolosloğunda ki gazetecinin kayıp oluşu ile Bulgaristan’da ki Avrupa Fonlarını araştran gazetecinin hunharca öldürülmesi gazeteciliğin içinde bulunduğu, karşı karşıya olduğu tehlikelri de anlatmıyor değildi.

Öldüremediklerini de hapse, sürgüne gönderen bir anlayışın devam ettiği dünyada demokrasinin 4. Kuvveti olarak lanse edilen ama her iktidarın birinci düşmanı halinde olan basını oluşturan gazetecilerin bu kahreden olaylarla karşı karşıya olmalarına rağmen görevlerini en iyi şekilde yerine getirme çabası maalesef zor bir durum.

Hele hele ki ülkemizde son yıllarda ki tutuklu gazeteci sayısının yanında baskılar dolaysıyla gazetecilik yapamaz hale sokulması ise bir başka önemli bir durumdur.

Gazeteci ise tehlikedir, gazeteci ise imkânlarını kıs, gazeteci ise içeri at, gazeteci ise kağıda, ekmeğe muhtaç et politikasının yürürlükte olduğu bir süreçte bir ülkemizde diğeri ülkemize komşu olan diğer bir ülke yaşanan bu iki olay bu ülkede ve dünyada gazeteciliğin hele hel muhalif gazeteci olmanın bedelinin ne olduğunu siz değil son iki gazetecinin saf dışı edilmesi ile anlayabiliriz.

Kendilerinde olmayanın gazeteci değil, terörist, ajan olarak ilan edildiği bir ülkede gazetecilerin tutuklanmasını, öldürülmesini ve ayakta kalma mücadelesi verenleri kağıtsızlıkla, açlıkla terbiye edilmesini de yazmak Suudi ve Bulgar gazetecisini yaptığı gazetecilik kadar tehlikeli ve korkunç bir duygu..

Çünkü;

‘Basın Milletin Müşterek Sesidir, Basın Hürdü, Sansür Edilemez’ sözlerinin ‘Adalet Mülküin Temelidir’ sözü kadar değersiz kaldığı bir dönemde bu iki olayın perde arkasına baktığınıza da gazeteci düşmanı, basın özgürlüğünü ret eden bir anlayışın sadece biz de değil, tüm geri kalmış, sözde gelişen ülkelerde aynı acı bir durum olduğunu da görmüş olursunuz.

Neyse çok uzatıp bizde başımıza iç açmadan te bir şey diyerek yazımızı bitirelim..

Belik anlayan olur diyerek;

‘Gazetecileri Öldürmeyin Efendiler’