Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, TEMPO TV’de Sundukları ‘Gazetecilerle Gündem’ Alı Program Her Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de



Haber: İrem Genç
Türkiye Kent Konseyleri Birliği, İstanbul Taksim Otelinde Türkiye’nin dört bir yanından gelen üyelerle gerçekleştirildi.
80’e yakın İl ve İlçe Kent Konseyi Başkan ve yönetimlerinin katıldığı Türkiye Kent Konseyleri Birliği Seçimli Olağan Genel Kurulu toplantısında, Ardahan Kent Konseyi Başkanı Burak Taştan yeniden Türkiye Kent Konseyleri Birlik başkanlığına seçildi.
Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özkan Karakaya’da misafir olarak katıldığı kongreye ilgi oldukça fazlaydı. Türkiye’ nin dört bir yanından gelen üyelerle gerçekleşen kongrede, 2. defa seçilen Taştan toplantıda Genel Kurula kendi dönemiyle ilgili sunumunu gerçekleştirerek, gelecek adına güzel gelişmelerin olduğunu işaret etti.
Taştan 6 büyük şehir ve 3 ilin oluşturduğu yönetiminde tekrardan yerini aldı. Önümüzdeki günlerde görev bölümünü yapacak olan Genel Kurulu oluşturan Türkiye Kent Konseyleri Birliğine seçilen yeni Yönetim Kurulu Üyeleri sırasıyla şöyle;
1) Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz
2) Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Mürsel Sabancı
3) Ardahan Kent konseyi Başkanı Burak Taştan
4) Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy
5) Gaziantep Kurucu üye Necati Binici
6) Kocaeli Kent Konseyi Genel Sekreteri Sedat Köse
7) Hatay Kent Konseyi Başkanı Nevide Kimyon
8) Yalova Kurucu Üye Hasan Soygüzel
9) Elâzığ Kent Konseyi Başkanı Rüstem Kadri Septioğlu
Kongrede 2. defa Seçilen Taştan 3 yıl daha görevine devam edecek.
AK PARTİNİN YENİ ADAYLARINI DA ARDAHAN’LI BELİRLEYECEK..
Hbaerler: Fakir Yılmaz
Burak Taştan’ın yeniden seçildiği Türkiye Kent Konseyleri Birliği kongresi ile yeniden birlik başkanlığına seçilirken yaklaşan seçimler öncesi hazırlıklara başlayan iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin milletvekili belirleme komitesine de Ardahanlı Ertan Aydın getirildi.
AK Parti’nin seçim kampanyasının başında bulunan Ardahanlı Prof. Dr. Ertan Aydın
1971 doğumlu, Akademisyen, Türk siyasetçi ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) eski Ankara milletvekili. 2012 ve 2014 yılları arasında Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2014-2016 yılları arasında da Ahmet Davutoğlu’nun siyasi işlerden sorumlu başdanışmanlığı görevini sürdürmüştür.
Ardahan doğumlu olan Aydın, ilk öğrenimini Almanya’da, orta ve lise öğrenimini İstanbul’un Küçükçekmece ilçesindeki Küçükçekmece Lisesi’nde tamamladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olmasının ardından yüksek lisans ve doktorasını Bilkent üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde yaptı. 2000 ve 2003 yılları arasında Harvard Üniversitesi’nde ve Dartmouth Üniversitesi’nde araştırmacı olarak çalıştı. 2004 ve 2011 yılları arasında Çankaya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 2011 yılında Doçentlik unvanını alan Aydın, 2019 yılında da Profösörlük unvanını aldı. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri fakültesi Siyasal Bilimi ve Uluslarası İlişkiler bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Başdanışmanları arasında da bir Ardahanlı, Büyük Birlik Partisi eski Genel Başkanı Yalçın Topçu’da bulunmaktadır.
DSYB BAŞKAN YARDIMCISI DA ARDAHANLI..
Ülkenin en büyük metropolü İstanbul’un 39 ilçesinin belediyelerinin üçünün başında üç, sanayi şehir Kocaeli’nde bir Ardahanlının olduğu ülke genelinde yetki, etki konusunda bir çok önemli kurum ve kuruluşlarda olan ama topluma ve kente yansıyan bir lobisinin olmadığıyla tartışılan Ardahanlılardan biri de Türkiye Damızlık Yetiştiricileri Birliğinin Başkan Yardımsı Veteriner Hekim Yunus Baydar olurken Baydar’ın ve diğer önemli makam ve mevkilerde bulunan Ardahan’lıların kenti Ardahan’da onca veteriner olmasına rağmen Veterinerler Odasının hala kurulamaması da dikkat çekip, hemşehrileri ile gurur duyan Ardahan’lıları üzmekte.
Öte yandan Ardahan doğumlu Bayburtlu Genel Kurmay Başkanının yanında Bursa ve İstanbul İl Jandarma Komutanları da CHP Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun danışmanları arasında bulunan Deniz Demir gibi Ardahan’lı oldukları bilinmektedir.
İzmir’de 1, İstanbul’da 3 milletvekilinin Ardahanlı olduğu bilinirken, biri Ardahan merkezde olmak üzere 7 belediye başkanının yerel siyasette yer aldığı Gürcistan ve Ermenistan’a sınır, 3 gümrük kapısı olmasına rağmen ithalat, ihracatta adeta sıfır çeken kenti onca önemli mevkide, yetkili insanı olmasına karşın gerek lobisizlikten gerekse beklediği yatırımları alamamaktan her yıl ortalama bin kişinin göç ettiği ve nüfusunun 97 binlere kadar düştüğü de bilinen diğer bir gerçek olarak Ardahan ve Ardahan’lıların karşında durmakta.
.jpg)
Özel’in başına neden bir şey gelmedi?!.
Yine bir cumartesi yine bir direniş.
Yazsam mı, anlatsam mı bir volkan gibi homurdanıp yakıcı ateşlerle birlikte iç dünyamdan dışarıya fırlamak isteyen baskıyla, unutmaya çalıştığım duygularımı.
Aslında bir kaçış mı, görmemezlikten gelmek mi , yaşanmalıydı lakin bitmelimiydi de bilmem ama dakika başı değişen ülke gündemi gibi ben de değişmek istiyorum.
Çünkü yeni bir cumartesi yazısı yazarak sizin yaşadıklarınızı da hatırlatmak, iç dünyanızı dalgalandırmak istemiyorum ve hızla o dünyadan ve duygulardan ani bir dönüş yaparak patlamak üzere olan iç dünyamdaki volkanın çatlayıp, dışa vurmasını engelliyerek mevcut, vefasız denen dünyaya baktığımızda bu dünyanın üzerinde olan ülkemin iç siyasetinin ortasına düşüyorum.
Aslında dış dünyada da önemli gelişmeler yaşanıyor. Başta, iktidarın halleri, yeni vergileri, insan hakları ihmalleri olmak üzere bir çok huzursuzluğun yaşandığı benden ve ülkemden çoook uzaklardaki Peru’da olmak üzere burnumuzun dibindeki komşumuz İran’da başörtüsünü iyi örtmediği gerekçesiyle öldürülen Kürt kızı ardından başlayan eylemler devam ederken bir çok Kürt gencinin yanında bu ülkede bakanlık yapmış aynı zamanda İngiliz vatandaşı olduğunu da öğrendiğimiz bir akademisyenin de idam edildiğini sabah radyo haberinde öğrenip, lanet olsun sizin bu anlayışınıza diyerek, seçimlere giden ülkemde molla yönetimine özenenlere ve onları anlamayanlara kızıyorum.
Bunların yanı sıra Esed denen sınırımızın dibinde ki ülke liderine yeniden Esad demeye hazırlandığımız ve toprak bütünlüğü söz konusu olunca Vatan-Millet-Sakarya edebiyatı yapanların bu ülkede yani Suriye’de ne gezdiğimizi anlatmaktan bir hayli zorlandıklarını da görmekteyim.
‘Neyse’ deyip, İç dünyamda yaşadıklarıma girmediğim gibi dış dünyaya da çok girmiyor, ama içe dönüyor ve içime kapanmayarak iç siyasette hala tartışılan bir zamanlar beyaz torosları olan bugünkü troller konusu yeniden tartışılsa da çok da etki etmediğini görmekteyim.
Buna neden ise bu konu daha önce biz gazetecilerce sonrasında Kılıçdaroğlu tarafından gündeme taşınmış bir konu ve iddialardı. Bugün yeniden tartışılmasının tek nedeni bu beyaz torosların pardon trollerin benden heyecanlı ve de tezcanlı Özel tarafından belgelenmesidir.
Ama birçokları gibi benim de merak ettiğim bir şey var ve bu merakımı sorduğum meslektaşım ve kızım Özlem Şeyma Yılmaz ile konu üzerine sohbet ederken Şeyma’nın olaya bakışı beni şok eden ve “evet ya sanki mantıklı” diyerek bana da bu soruyu sorduran önemli bakışıydı.
Çünkü Özel’in başörtüsü konusunu durup, durduk yerde gündeme getiren genel başkanı gibi ‘yarın başıma bir şey gelirse ve açıklayacaklarımı kamuoyuna anlatamazsam anlatacaklarımı 3 arkadaşa daha gönderdim’ deyip, ardından da ‘bir gün sonra açıklayacağım’ diyerek bir anda gündemi olduğu gibi tüm ülkeyi sarsan hatta korkutan bir beklentiye sokan CHP sözcüsü, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in bu abartılı açıklaması ardından bir gün sonra açıkladıklarıyla adeta ‘ dağ fare doğurdu’ dedirten iddiaları ‘bu mudur Şeyma?’ diye sorduğum Gazeteci Şeyma’nın ‘ne alaka sizde hemen büyük olay kızılca kıyamet kopmasını mı bekliyordunuz. Anlamadınız mı adam kendisi ne dedi ve ‘başıma bir şey gelirse demedi mi bir gün önce. Bunu derken birilerine mesaj göndermedi mi sanıyorsunuz ve o birilerinin bu mesajı almadığını mı zannediyorsunuz, yani Özgür Özel’ in bir gün sonra açıklayacağım ama başıma bir şey gelirse iddiası bu değil, asıl açıklaması gerekeni açıklamadı anlamıyor musunuz?’ diyordu.
Ve; ‘Bak aradan bir gün geçtiğine göre Özel’in başına da bir şey gelmediğine göre bu zaten bilinen troll hikayesiyle O iş yani mesaj alınan, ya engellenen, belli ki ötelenen asıl önemli açıklaması bununla geçiştirilmiştir ve Özel’in başına da bir şey gelmemiştir..’ diyordu.
Yani Özgür Özel’in kendisinden çok iktidardan dert yanıp, oy dahil desteklerini vermeyeceklerini belirten seçmeni ve halkı korkutan, tedirgin eden bu abartılı açıklaması yaratılan havaya değmemiştir ve söyleyeceğini söylememiştim. Aradan bir gece geçmiştir ve gerekli mesaj gereken yere ulaşmış, gerekenlerde gereğini yapmış gibi görünüyor. Mektepli gazetecinin alaylı gazeteciye verdiği cevapla anladım..
Ha bu arada nedense şu Özel adı bana, “Dağda silahla gezeceklerine gelsin, düz ovada siyaset yapsınlar” diyen dönemin İçişleri Bakanı ve DYP Genel Başkanı Ağar’ın bile fırçalandığı dönemi de hatırlattı..
Çünkü o dönemlerde de iktidarı muhalefet etme adına değil de, dizayn etmek ve kendi dediklerine getirmek için ikide bir e-muhtıra anlamında bildiriler yayınlayıp, genelkurmay başkanlığının sitesine koyulduğu döneme son veren 28. Genelkurmay Başkanının soy adı da Özel’di.
arşiv haber/yorumlar 09.01.2017 tarihli haber/yorum/reklamlar




Aslinda bugün size nereden estiyse gece yarisi uyanip, internetten arayip, vikipedi de buldugum ve uzun uzun okuyup, inceledigim 24 Milyonluk Kuzey Kore’nin Diktatörünü anlatacaktim.. Babadan kalma bir ülkeyi yöneten bir ogulun devam ettirdigi dikta rejimi ile idare edilen 24 Milyon insanin nasil, hangi sartlar altinda yasadigini ve bu insanlarin nasil olup babadan ogula geçen bir diktanin önüne geçemedigini inceledim. Ve aslinda bir dikta rejimi altinda nasil yasana bildigini merak edip, uykudan aniden firlayip, dikta bir rejim ile idare edilen ülkeler arasinda ilk aklima gelen Kuzey Kore’yi ve orada yasananlari inceleme, kendimce bir kez daha tanimlama imkani yakaladim, ülkemde yasanan diktatör, ‘dikta rejimine gidiyoruz’ tartismalarini düsünürken.. Anayasa degisimi için gecesini gündüzüne katan bir iktidarin ve ‘Bizde bakan olacagiz’ hayalleri kurup, ülkeyi dikta rejime dogru götürdükleri ileri sürülenlere koltuk degenegi olanlarin da benim gibi bir gece yarisi kabus görmüscesine uyanip, böyle bir arastirma yapip, yapmadiklarini da merak ederken halkinda yasananlardan bi haber oldugunu ve benim gibi ekmek derdine düsüp, kendisinin olmazsa da çocuklarinin gelecegi ile hiçte ilgilenemedigini anliyordum bir adamin her an her yerde nefesini hissettirdigi Kuzey Kore halkinin durumunu bir kez daha görüp, okurken.. Ve birinin diktatör olmak için çabalarken birilerinin nasil olup ta vatan-millet-sakarya edebiyatlari ile uyutulup, ‘Böyle olmazsa ülke bölünür’ kandirmacisini yuttugunu da anliyordum babadan ogula kalan bir dikta ile yönetilmeye devam eden, herkesi düsman ilan edip, milli gelirinin büyük bölümünü silaha yatiran Kuzey Kore’yi incelerken.. Evet bugün Kuzey Kore’yi ve orada ki dikta rejimi anlatmak isterken radyoda dinledigim bir haber dikkati mi çekti ve dünyayi yine diktatörlerce idare edilen ve bugün darmadagin olan Suriye, Irak ve Ortadogu da ki dikta rejimi ile yönetildikleri için bugün kan, revan içinde olan çadir ülkelerle farz sayan bizim basinin nasil olupta dünyanin diger ucunda bulunan ve bölgesinin en küçük ülkesi olan Gambiya ile ilgilendigini de merak ettim. Ve gün boyu aklimda kalan bu haberi unutmayip, bu kez sabah erkenden uykudan uyanir uyanmaz Kuzey Kore gibi Gambiya’yi da inceleme firsati buldum.. Ve karsima çikan ilk sey yönetim sekli oldu.. Diktatörlük.. Peki ne olmustu bir çogumuzun hangi kita da, ne yiyip, ne içtigini bilmedigimiz Gambiya’da.. Evet orada da bir diktatör varmis ve yapilan seçimler de yenilmesine karsin iktidar da gitmek istemiyormus. Ve çok ilginçtir onunda yönetim rejimi cumhuriyetmis.. 2 Milyonluk nüfus, 2 bin 500 kisilik bir orduya sahip bu ülkede yasananlarda Kuzey Kore’de yasananlardan farkli degilmis.. Yani 12 Mart, 12 Eylül, 15 Temmuz gibi ihtilaller yapilan bizde oldugu gibi 30 yil önce yapilan ihtilal basa gelip, 30 yil gitmeyen, gidince de anayasalari basta olmak üzere yönetim anlayislari ile yeni diktalar halka hediye edenlerin ülkesi konumunda ki Gambiya’da er geç yapilan bir gerçek seçim ile yenilen diktatörün gitmek istememesi üzerine komsu ülkelerin müdahalesiyle karsi karsiya gelmis.. Ve bu yaziyi bitirirken Gambiya diktatörü olan ve sandiktaki yenilgiyi kabul etmeyerek koltugunu birakmayan Diktatör Jammeh’e karsi Afrika ülkeleri dügmeye basmis, Gambiya topraklarina girmistiler.. Yalnizca 2 bin 500 askeri bulunan Gambiya’nin bir dis müdahaleye direnmesi imkansiz görünürken burada da ABD’nin elinin oldugunu görüyordum, ‘ABD Disisleri Bakanligi’ndan kritik bir son dakika açiklamasi geldi. Bakanlik, Gambiya’daki krizle ilgili olarak ‘Senegal’in askeri müdahalesini destekliyoruz’ dedi.’ haberini okurken.. Yani isin kisa öyküsüne dönecek olursak, artik; ‘Siz kim oluyorsunuz, ben istedigimi yaparim’ demekle islerin yürümedigi bir dünyanin oldugunu ama olan da halka oluyordu su, ‘Ben iktidarda kalayim da ne olursa olsun’ deyip, her seyi kendisine göre ayarlamaya çalisanlara da kalmayan dünyada.. **CHP İLE HDP’NİN ANAYASA TİYATROSU!.. Bastan uzatmadan, hemen söyleyeyim.. İkinci turda da 7 maddesi hemde birinci turdan daha rahat ve hizli geçen Anayasa degisikligi tartismalarinin yalan ve CHP ile HDP’nin figüranligindan öte bir sey degil.. Çünkü onca tartisma ve kürsüyü deviren sözde kavgalarin nedeni CHP ile HDP’nin Anayasa Tiyatrosu geregidir.. Yani zaten engellemeye oylari yetmeyen bu iki partinin, bir adamin denetimine geçtigi ileri sürülen mecliste görüsülen yeni Anayasa görüsmelerine katilmakla zaten degisimden yana olduklari bilinmelidir.. Çünkü meclise gitmezlerse, görüsmelere katilmazlarsa dünya gözün de gayri mesru olacak olan bu degisim kendiliginden yani CHP ile HDP’nin görüsmelere katilmasiyla mesrulasiyor.. Yani katilmazlarsa dünya normlarinda gayrimesru bir degisim olacak olan yeni anayasa maddeleri sahada yalandan karsi olan ama arka kapilarda destekleyen CHP ve MHP’nin meclise katilmalari ile mesrulasiyor.. AKP’nin HDP ile yapmak istedigi bu degisimi Kandilin ve Avrupa’nin korkusu dolaysiyla göremeyen HDP’nin bu çok firsati MHP’ye kaptirdigini fark etmedigi bir süreçte CHP’de tabaninin ve toplumun istemlerini görezden gelip, ulusalci oy kaybindan korkup yanlisa düstügü su günlerde hala mecliste olmalari gerçekten bir tiyatro oyunundan öte bir sey degil.. Ve bunu gören toplum Nisan’da önümüze gelecek olan referandum sandigina oy atarken CHP ile MHPyi de sandiga gömecek gibi.. **Hayir’a Evet İnadi.. Yarindan itibaren ikinci tur görüsmeleri gerçeklesecek olan Anaysa degisikliginin referanduma dogru gittigi ülkemde halkim hayatini etkileyecek olan gelismelerden bi habersiz Reina katilinin yakalanmasini alkisliyor.. Birilerinin koydugunu buldugu adli bir gelismeyi hayatinin ve bundan sonra ki yasaminin yönünü belirleyecek olan gelismeden daha çok önemseyip, arkasinda Fenerbahçe, Galatasaray yada Besiktas Spor’un durumunu kendi halinden daha çok düsünen halkim büyük ihtimalle Nisan ayinin ilk haftasinda önüne gelecek olan referandum sandiginin basina da içerigini bilmedigi, okumadigi anayasaya evet diyecek gibi.. Çünkü bunu bilinçli yapmaktansa beni de alerji eden ‘Hayir’ cilarin basini çeken CHP’nin ve de neden ‘Hayir’ dedigi bir türlü anlasilmayan HDP’nin tutumundan dolay yapacak gibi.. HDP’nin ‘Hayir’ deyip, AKP’nin kendisiyle birlikte yapmayi düsündügü Anayasa degisikligini MHP’ye kaptirmasi, CHP’nin ise bir taraftan kaçak dedigi diger taraftan kosa kosa gittigi saray politikasini görüp, izleyenler ‘Hayir’ diyen CHP’ye inat içerigini çokta bilmedigi anayasa degisikligine CHP ve HDP’nin inadina ‘Evet’ diyecek gibi.. Çünkü her iki partide anayasa degisikligine ne diyecegini tabanina sormadan politika ürettigini düsünen halkim bunlara inat ‘Evet’ diyecegim diyor.. Maalesef benim gördügüm bu.. **Özgürce yazmak.. Ulusal gazetelerin ve televizyonlarin bile özgürce yazmak ve yayinlamak istedigi ancak gerek hükumet, gerekse mahalle baskisi sonucu onca haberi yazamadigi bir ülke de yazilmasi gerekeni bedelini ödeyerek, çekinmeden yazan, yazdiginin altina cesurca imzasini koyan ve yazdiktan sonra ‘ele oldu, bele oldu’ demeden, haberi yada yorumu kaldirmadan, silmeden haberlerinin arkasinda duran bir ekibin basinda olan bir gazeteci olarak bu gazetemizde, bu kösemizde yazmaya devam edecegim.. Günlük bir gazete almadan gazete ve gazetecileri ‘Satilik Basin’ suçlamasiyla suçlayan bir topluma ragmen 30 yila askindir kesintisiz gazete çikaran, yazan bir gazeteci olarak yazmaya, yazdiklarimiz yayinlamaya devam edecegimiz bir süreçte birlesime, bir olmaya ve birlikte diri olmaya da istenen katkiyi sunmaya devam edecegim.. Benim olsun, tek olsun, bir gözüm olsun onun olmasin diyenlere inan hepimizin olsun, birlikte olsun anlayisiyla bugüne kadar bir çok insani gazeteci yapan, gazete çikarmasina destek olan biri olarak bugün yasanan birliktelige de evet diyerek destek olmanin hazziyla ‘Haydi Hayirlisi’ deyip, yazmaya, gazete çikarmaya devam ederken, bugüne kadar, bundan sonra da daha özgürce yazacagimiz dan kimsenin süphesi ve korkusu olmasin sakin.. **HDP Genel Baskani Seçmelidir.. Anayasanin degistirilmeye çalisildigi, bir tarafin cumhuriyetin gittigini, diger tarafin diktatörlügün getirilmek istendigini belirtip, kizilca kiyametler kopardigi su günlerde dikkatimi çeken önemli bir konuyu tartismaya açacagim.. Gerçi bu konuyu düsünüp, fikrimi söylemek istedigim HDP’li milletvekillerini arayip, bir ön görüsme yaptiysam da HDP ve HDP’liler neyi anlatmak istedigimi ve en önemlisi daha fikrimi belirtmeden söyleyeceklerime karsi çiktiklarini da bastan belirteyeyim.. Çünkü benim arayip, fikrimi açiklayip, nabiz ölçtügüm HDPli milletvekilleri gibi bazi HDP’liler de hemen ‘Olur mu es genel baskanlarimiz zindanlarda, biz onlari satip, yeni baskanlar seçmeyiz’ diyerek bastan kesip attilar.. Ancak ben bu fikrimden israrliyim.. Ve HDP’nin bir an önce kongreye gidip, yeni es genel baskanlarini seçmelidirler diyorum.. Çünkü 6 Milyon oyu alan, 7 Haziran’da oldugu gibi bir 6 milyonun da her an oy verecegini ortaya koydugu bir partinin genel baskansiz olmasi kadar ilginç bir durum olamaz.. Düsünün bir, ben gazeteciyim görüs almak istiyorum genel baskan yok.. Avrupa görüsmek istiyor genel baskan yok.. Amerika fikir alis/verisinde bulunmak isitiyor genel baskan yok.. Afrika yaninda yer almak istiyor muhatap genel baskan yok.. Ortadogu, Asya, Rusya ne oluyor diyecek genel baskan yok.. Ve yeni genel baskan seçin diyorsunuz hemen olur mu kardesim hepimiz genel baskansiz zaten dercesine suçu kendilerinin çalismalarini vermedikleri ile suçladiklari basina yüklüyorsunuz.. Olmaz.. Çünkü; ‘Genel Baskanlarimiz içeri alabilirsiniz ama biz yeni genel baskanlar seçecek kadar güçlü bir partiyiz, muhatap olarak alin bakin yeni genel baskanimiz’ demesi gereken HDP bir an önce büyük kongresini yapmali tutuklu es baskanlari özgür kalana kadar partiyi genel baskansiz birakmamalidir diye düsünüyorum.. ****Kültürlüler Neden Korkuyor? Esenyurt’ta ki Ardahan birlikteligini dagitmakla görevlilerin isgal ettigi Ardahan Kültür Evi’nin bir çok delegesinin silindigi ve çogu birilerinin askeri olanlarin yakinlari olan sözde naylon delegelerin yazildigini ilk olarak yine bu kösede kauoyuna duyurmustum.. Ve bu yönde baslayan tartismalara karsin basta o Kültür Evi’ni simdikilerine teslim eden dernek uzmani (!) basta olmak üzere kimseden karsi cevap gelmedigini görmekteyiz.. Çünkü süt dökmüs kedi gibi yaptiklarinin suç oldugunu bilenler biliyorlar ki kimsenin kendilerine karsi koymayacagini, bu yönde cesaretli kimsenin olmadigini ama hazirlanan sikayet dilekçesi ile bugün yarin savciliga sikayet edilmeyeceklerini sanirlar.. Ama basta ben olmak üzere bu yönde susmayacak, hakkini en sonuna kadar savunacak olan basta ben olmak üzere bir çok kisi de yasananin ne oldugunu soruyor ve kamuoyunu tatmin edecek bir cevap bekliyor. Yeniliyorum sorumu ve soruyorum.. Ey kültürlüler? Nedeb Korkuyorsunuz? Size soruyorum.. Ardahan Kültür Evi’nin kuruculari, hatta yöneticileri olan delegeleri silip, yerine yeddi sülalenizi yazdiniz mi? Yazdiysaniz hangi kararla bunu yaptiniz? Ve hangi yasaya bunu dayandirdiniz? Haydi cevap bekliyoruz.. **DÜN GİBİ BUGÜN.. Igdir’dan girmis, İstanbul’da onca insani öldürüp, Ardahanlilarin yogun sekilde yasadigi İstanbul Esenyurt’ta yakalanmis Reina’nin katil zanlisi.. Alkis.. Birde Ask meselesi varmis, esi kiskanmis ihbar etmis.. Verin ihbarcinin parasini.. Peki 10 Yil önce ve on yil öncesindeki failler nasil aydinlanacak, aydinlatilacak? Sorma.. Basina is alirsin yoksa.. Antep, Ankara ve daha niceleri karanlikta.. Kalmasin.. Ama kaliyor gibi Dün gibi bugün.. Çünkü; Hrant’i katledenlerin kim oldugunu Hala bir türlü ortaya çikaramadigimiz su 10 yilda.. **Sira HDP’yi kurban eden CHP’de.. Beyinciginde ki Musul ve İŞID masallari bitince artik kimsenin umursayip, ekranlara çagirmadigi Ardahan Milletvekili gibi muhalefet yapamamakla elestirilen CHP’nin kendisine göre bir anayasa çikarmak isteyen AKP’ye karsi mücadelesini izlerken kendi kendime hemde sinirden dudaklarimi yiyerek, saçlarimi yontarak gülümsüyor ve ‘Geçti Borun Pazar’ diyorum.. Çünkü ayni CHP kaçak saray dedigi saraya kosa kosa gitmeden önce HDP’lileri ceza evine gönderen vekil dokunulmazliligini kaldirilmasina katki sunmus, ardindan yalaniz basina kaldigi mecliste MHP’yi de kendisine gont yani destek eden AKP ile bas basa kalmis bir kuzu misali.. Ve yine o CHP degimliydi ki 7 Haziran sonrasi kendisini oyalayan AKP’nin hükumet kurma masalina inanip, ülkeyi 1 Kasim’a götüren.. Ve AKP Anayasasini elestirmek için dün meclis kürsüsüne çikip, benim gibi uzun uzun konusup, sesi kesilince 30 dakikanin kendisine yetmedigini belirten Baykal degil miydi Erdogan’in önünü açan ve yine seçimler ardindan partisinden gizli Baskan/Cumhurbaskani olmak için Erdogan ile görüsen.. Bilmem ama bunlari yazdigimda benim CHP düsmanligi ile suçlayan CHP’li kurt postu giymis yani bir MHP’liden daha çok Kürt denilince sekeri artan sözde dostlarim bana çok kiziyorlar.. Ama Kadiköy’ün ortasinda beyni gibi vitrinini yenilemedigi köhne dükkanin da ilaç satip, insanlari iyilestirecegini sanan CHP’li gibi ülkeyi AKP’den kurtaracaklarini ileri süren CHP’liler artik yalaniz kalmis sari öküzün durumuna düsmüstür demem gerekir.. Çünkü HDP’yi AKP’ye kurban etmekle en büyük hatayi yapan CHP ve CHP’liler sunu bilmeliler ki sira onlara geliyor, hemde Nisan’da yapilmasi hesaplanan Anayasa Referandumu ile.. Çünkü ayni CHP’nin bagirip, çagirmasina bakmayin ve genel baskanina gönderilen zirhli aracin bile CHP’yi kurtarmayacagini ben degil, meclis içinde ve disinda yasananlardan görüp, izliyor ve yeniden ‘geçti borun pazari ey Ce He Peliler’ diyorum… fakiryilmaz323@hotmail.com-05354183258




Son olarak Ankara’da aralarinda Ardahanli Avukatlarin da bulundugu ve 100 bine yakin Avukatin üyesi oldugu Türkiye Barolar Birligini ziyaret edip, TBB Baskani Metin Feyzioglu ile makaminda görüsüp, Ardahan’a Baro kurulmasi konusunu masaya yatiran, ardindan Ulastirma, Haberlesme ve Denizcilik Bakanliginin Haberlesme Genel Müdürlügüne atanan hemsehrimize hayirli olsun ziyareti gerçeklestiren ardindan da CHP’nin Disilerinden Sorumlu Genel Baskan Yardimcisi, Ardahan Milletvekili Öztürk Yilmaz’i ziyaret eden Ardahan Dernekler Federasyonu Baskani, Gazeteci Fakir Yilmaz bu kez üniversiteye hazirlanan Ardahanli ögrencilerin üniversite sinavlari öncesi hazirliklari için sahipleri Ardahanli olan ve ülke genelinde birçok subesi bulunan SINAV EGİTİM KURUMLARI ile görüstü. SINAV EGİTİM KURUMLARI’nin sahiplerinden Posoflu hemsehrimiz Orhan Özer ile ve SINAV EGİTİM KURUMLARI’nin Müdürü Bedir Akgüz ile SINAV EGİTİM KURUMLARI’nde görüsen ARDA/FED Genel Baskani/Gazeteci Fakir Yilmaz SINAV EGİTİM KURUMLARI’na ARDA/FED araciligiyla basvuruda bulunan her Ardahanli ögrenciye %20 indirim konusunda anlasma sagladi. Üniversiteye hazirlanan her Ardahanli yada üniversiteye hazirlanan her hangi bir ögrencinin ögrencinin ya kendilerini arayarak yada SINAV EGİTİM KURUMLARI’na ARDA/FED’in adini vererek üniversiteye hazirlik egitimi boyunca ödeyecekleri miktardan %20 daha az bir ödeme yapabileceklerini açiklayan ARDA/FED Baskani SINAV EGİTİM KURUMLARI’nin bu örnek davranisina tesekkür ederek, Ardahanli ögrencilerin egitimine karinca kararinca bir katki sunma yolunu açan SINAV EGİTİM KURUMLARI’na tesekkür ediyorum’ dedi. **İSO ve İTO’dan da 50 Burs almisti.. SINAV EGİTİM KURUMLARI ile yapilan anlasma geregi bu kuruma basvuran her hangi bir üniversite ögrencisine %20 indirim saglayan ARDA/FED daha önce de 25’er olmak üzere İstanbul Sanayi Odasi ile İstanbul Ticaret Odasindan toplam 50 ögrenciye burs almisti. Haberi ekleme saati: 21.44 Tarih: 08 Şubat 2017 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com


Ülke genelinde güçlü bir Ardahan Lobisi olusturmak, Ardahan Derneklerini basta olmak üzere tüm Ardahanlilari bir araya getirmek için çabalayan ve bu yönde attigi adimlar ile Ardahan’in oldugu gibi ülke genelinde bulunan Ardahanlilara heyecan getiren Ardahan Dernekler Federasyonu ‘Ardahanlilar İstanbul’da Top Kosturuyor’ basligi ile geçtigimiz yil baslattigi futbol turnuvasinin 2 ncisi için kollar sivadi. **ŞAMPİYONLAR ARANIYOR.. Ardahanlilarin kaynasmasini, basta gençler olmak üzere kadinlarin bir arya gelmesi için çalismalarina araliksiz devam eden ARDA/FED’in bu yil 2 ncisini gerçeklestirmeyi hedefledigi 23 Şubat Futbol Turnuvasi için kayitlar alinmaya baslandi. ARDA/FED Genel Baskan Yardimcisi Yener Bayrakçi’nin baskanliginda organize edilen bu yil ki futbol turnuvasina Ardahan Dernekleri, Göle, Hanak, Damal, Posof ve Çildir Derneklerinin yani sira bu yönde tek basina organize olup, futbol akimi kuranlar davet edilmekte. Şampiyon olacak takima sampiyonluk kupasinin yani sira 2 bin TL. ödül verilecegi ögrenilen turnuva da ikince ve üçüncü gelecekler Bin TL ödül verilecegi duyuruldu. ARDA/FED 23 Şubat Futbol Turnuvasina katilmak isteyenlerin ARDA/FED Genel Baskan Yardimcisi Yener Bayrakçi’yi 05364874841nolu telefondan arayip, kayitlarini yapabilirler. Haberi ekleme saati: 21.17 Tarih: 19 Ocak 2017 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com


Ardahan Genel Sekreterinden sonra AK Parti İl Baskaninin da istifaya zorlandigi yönünde ciddi iddialarin ortaya atildigi bir süreçte ayni zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Baskanligini yapan Gazeteci Fakir Yilmaz Ankara’da ulastigi bilgilerde AK Parti Ardahan İl Baskaninin bugün, yarin düzenleyecegi bir basin açiklamasi ile AK Parti Ardahan İl Baskanliginda istifa edecegini önemli isimlere teyit ettirdi. **GENEL MERKEZ ‘İSTİFA ET’ DEDİ.. Gazeteci Fakir Yilmaz’in elde ettigi bilgilere göre AK Parti Genel Merkez’in Ardahan AK Parti İl ve İlçe Yönetiminin toplanip, İl Baskaninin istifa dilekçesini verecegi toplantida bulunmalarini istedigi de ögrenildi. AK Parti Genel Merkezinin istemi üzerine istifa edecegi ögrenilen bu son dakika gelismesi öncesi ayni Genel Merkezin daha önce ki İl Baskani Yunus Baydar’i aradigi ve Baydar’in yeniden il baskanligi yapmak isteyip, istemeyecegini de ögrendigi ancak iki kez milletvekili adayi olan ve seçimlerde sonra bakanlik yardimciligi isteyen Baydar’in islerinin yogunlugunu öne sürüp, kendisine gelen ‘İl Baskani Ol’ teklifini kabul etmedigi de alinan bilgiler arasinda oldu. Haberi ekleme saati: 00.16.11Tarih 10/01/2017 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com


Ceza evinde en çok gazeteci olma unvanini elinde tutan ülkede bugün 10 Ocak Gazeteciler Günü.. Bir çok gazetenin kapatildigi, televizyonun fisinin çekildigi, derginin kapisinin mühürlendigi, kapatilmayan, fisi çekilmeyen, kapisina mühür vurulmayanlarin yazamadigi, söyleyemeyedigi ülke de bugün 10 Ocak Gazeteciler Günü.. HAYIRLI OLSUN.. **Gazeteciler günü hakkinda genel bilgi.. 1961 yilinda gazetecilerin çalisma haklarinda önemli iyilestirmeler getiren 212 sayili Yasa’nin yürürlüge girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayi protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayimlamama karari aldilar. Bu gelisme karsisinda, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarina ve basin özgürlügüne sahip çikmak amaciyla Sendika binasi önünde toplanarak Vilayet’e kadar bir yürüyüs yaptilar. Gazeteciler, patronlarin boykot karari karsisinda ise Sendika’nin öncülügünde, BASIN adiyla kendi gazetelerini 11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde yayimladilar. O tarihten sonra 10 Ocak, “Çalisan Gazeteciler Bayrami” olarak kutlandi. 1971 yilindaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalisanlarin haklari ve basin özgürlügüne getirilen kisitlamalara tepki olarak 10 Ocak, “bayram” olmaktan çikarildi ve “Çalisan Gazeteciler Günü” olarak anilmaya basladi. Haberi ekleme saati: 00.11.11Tarih 10/01/2017 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com


**Validen Gazeteciler Gününe Mesajli Mesaj.. Ardahan Valisi İbrahim Özefe, 10 Ocak Çalisan Gazeteciler Günü nedeniyle bir kutlama mesaji yayinladi. Ardahan Valisi İbrahim Özefe, yaptigi yazili açiklamayla 10 Ocak Çalisan Gazeteciler Günü’nü kutladi. Vali Özefe açiklamasinda, “Dogru, ilkeli ve objektif görev anlayisi ile kamuoyunu ülke ve dünya gerçekleriyle bulusturan basin; toplumu bilgilendirmeye, bilinçlendirmeye, arastirmaya ve dogru bilgiye ulasmaya yönlendirmektedir. Basin görevini yaparken hukukun evrensel kurallarindan ayrilmamasi, meslek etigine uymasi, kisi haklarina ve özel hayata özen göstermesi, basinin en önemli sorumlulugudur. Basin, bir insanin topladigi veya ürettigi bilgilerle binlerce, milyonlarca insani bir noktada birlestiren bir haber agidir. Teknolojinin gelismesiyle birlikte günümüzde yasanan hadiselerin en kisa sürede genis kitlelere ulasmaya baslamasi, basin mensuplarinin sorumlulugunu ve basinin önemini daha da arttirmistir. İlkeli, tarafsiz, arastirmaci yazili ve görsel bir medya, ülkenin demokratik gelismesine katki yaptigi gibi, yol gösterici yayinlar da toplumu olumlu yönde etkilemektedir. Bu minvalde zaman gözetmeyen çalisma hayatiyla basin, toplumu bilgilendirerek yazili ve görsel bilgilerle topluma isik tutmaktadir. Bu anlamda büyük önem tasimaktadir. Bu duygu ve düsüncelerle tarafsiz ve ilkeli yayin anlayisiyla, bu ise emek ve gönül veren tüm degerli basin mensuplarinin “Çalisan Gazeteciler Günü’nü kutlar, ahirete irtihal etmis basin çalisanlarini rahmetle anar, tüm basin çalisanlarina saglik, mutluluk ve basarilar diler, Sevgi ve saygilarimi sunarim.” **Baskan: Basin görevimizi yapmamiza katki sunuyor.. Ardahan Belediye Baskanimiz Faruk Köksoy, “10 Ocak Çalisan Gazeteciler Günü” dolayisiyla kutlama mesaji yayinladi. Baskan Köksoy, mesajinda, gazetecilerimizin halkin haber hakkinin korunmasinda, fikir ve düsünce hayatimizin gelismesinde, demokrasi ve insan haklari temelinde toplumsal duyarlilik ve sorumluluklarimizin yerine getirilmesinde önemli hizmetleri oldugunu kaydetti. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girisiminde basinimizin verdigi demokrasi dersinin daha güçlü yarinlarimizin göstergesi oldugunu ifade eden, Baskan Köksoy, konusmasinin devaminda ise: “Yazili ve görsel basinimizin kiymetli çalisanlari, toplumsal sorun ve talepleri yöneticilere iletmede ve sorunlarin giderilmesinde oldukça önemli rol oynamaktadir. Demokrasimiz, kisisel hak ve özgürlüklerimiz kadar sehirlerin sorunlarin ve yasanabilir olmalari konusunda toplumsal hafizamiz olduklari kadar toplumsal duyarliligimiz olmaktadirlar. Bu önemli görevi ifa eden Basin Mensuplarimizin 10 Ocak Çalisan Gazeteciler Gününü kutlar, her birine saglikli ve esenlikler dilerim.” Haberi ekleme saati: 23.03 Tarih 9/01/2017 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com