OKURSAK GÜZEL ŞEYLER OLACAK..

Twittirda PaylasDüsük hükumetin çogu milletvekili olmayanlarla birlikte aldigi kararlarla yeniden baslayan iç çatismalarin nereye varacagini büyük bir merakla bekleyen kamuoyu son anda ülkede ki tüm programlarini iptal ederek, Brüksel’e gitmesiyle yeniden gözlerini üzerine çeviren HDP Genel Baskani Selahattin Demirtas’in dönüsün de nasil bir açiklama yapacagini bekliyor. Son bir haftadir, ‘birilerinin bu isin öyle dis göstermekle, sakaya gelecek bir is olmadigini anlayip’ geren, bölen, vurduran, çatistiran açiklama yapmamasi ve konusmamasi ile birlikte temposu düsen çatismalarin son bulmasi için taraflarin yeniden masaya dönmesini isteyen kamuoyunun bu istenmeyen çatismalari bitirecek olanin 4 aydir tecrit altinda tutulup, kimseyle görüstürülmeyen Öcalan oldugunu da biliyor. Düsük hükümetin, sarayin, askerin, polisin de bildigi bu duruma inanan diger bir tarafta orantisiz güç kullanip, daglarin, taslarin ve sinir ötesinin bombalanmasina tepki gösteren Rusya’dan sonra ABD’de biliyor ve barisin İmrali da olduguna isaret ediyorlar.. Arap Birliginin topluca imza altina aldigi karari da görmezden gelip, es geçenler bu isin hiçte öyle bir mahalle kavgasi olmadigini, ulusal sorundan çikip uluslararasi sorunu oldugu da görülüp, kabul edilmeli.. Ve bu güzelim ülkeyi üzen, aglatan, yoran bu önemli sorunun muhatabinin birinci aktörünün birilerinin oy korkusuyla ikide bir zirt, pirt tecrit altina alip, kimseyle görüstürülmeyen Öcalan’dir… Yapilan baris çagrilarina karsin, ‘Kime ne ben savasacagim, nasilsa ölen benim oglum, çocugum degil..?’ dercesine baris yanlisi kamuoyuna ragmen israrla savas diyenlerin de bildigi bu gerçegin havuz medyasinin kirli mansetleri bile saklanamayacagi artik asikardir.. İste ondan geldigi söylenen ve tüm taraflara kizdigi belirtilen en son açiklamasi bile iyiden iyiye alevlenen çatismalari en alt seviyeye yetti bile.. Yani kisacasi toplumun %99’nun istemedigi iç çatismalari yani herkesi geren, analarin yüregine ates düsüren olaylara son verecek olan tek bir isim var.. Oda Baris masasinin yikanlara çok kizdigi ögrenilen Kürt sorununun bas aktörü olan ve daha dün bir çok devlet görevlisi, eski siyasiler, önemli isimlerin serbest birakilmasini istedikleri İmrali’da ki Öcalandir.. **Hep biz mi diyecegiz? Analarin yeniden agladigi, zaten yarali olan yüreklerin yeniden daglandigi su günler de Ardahan STK’lari yine ortada yoklar.. Bir basin açiklamasi yapmaktan aciz Ardahan stk’larinin her olay karsisinda sus-pus olmasini bir türlü çözemezken, bunlardan bir olan Ardahan Kültür Evi’nin de bu yönde atilan baris adimina karsi çiktigini duyup, ögreniyoruz.. Zavallilarin ve birilerinin adami olanlarin yönettigi Ardahan stk’larinin basinda gelen İstanbul’da ki Ardahan Kültür Evi’nin baris çagrisi yapalim’ teklifine karsi çikip, ‘Bizi bu islere karistirmayin’ demesi ne kadar aptalca ise benim de içinde bulundugum Ardahan Federasyonu ile diger dernek ve stk’larin susmasi da bir o kadar salakça.. Evet ülkenin agladigi su günlerde nerede olduklari bilinmeyen, cumhurbaskani, basbakan ve muhalefetin diger stk’lar ile görüstügü bir sirada Ardahan stk’lari yine ortada yok.. Kaz gecesi olsa, bilet satisi olsa kravatlari takip, salonlari dolduran bu dernekler sadece kaz gecesinde mi Ardahan’i, ülkeyi hatirlayacaklar? Bilemiyoruz ama yillardir bu bir türlü kaliptan çikamayan ve gün geçtikçe ciddiyetliklerini kayip eden Ardahan stk’larina bir kez daha sesleniyoruz.. Heyyyyyy.. Ülke ateste, bir kasik suyunuzda mi yok? **Biraz sussaniz olmaz mi? ‘Olaganüstü günlerin yasandigi su günlerde durmadan konusan siyasiler zaten gergin olan ortami iyiden iyiye gerip, toplumlar arasindaki kardeslik bagini neredeyse koparacak hale getirdiler. Cumhurbaskaninin, Basbakanin, muhalefet liderlerinin toplumu geren, öteleyen her konusmasi ardindan yasanan çatismalarin zaten biçak sirtinda olan toplumu iyiden iyiye gererken bu gerilmeye çanak tutan ulusal basin ve medyanin savas çigirtkanligi da alip basini gitmis bir ülkede sagduyunun nasil olup saglanacagi da bilinemiyor. Toplumsal gerginligi yumusatacak adimlara ihtiyaç duyuldugu su günlerde herkesin biraz susup, yasanmasi muhtemel yeni gerginlikleri önleyecegini, önledigini su bir kaç gündür susan cumhurbaskani ile basbakanin konusmamalarindan daha iyi anliyor, hissediyoruz.. Yeni hükumetin kurulmasi gerektigini görmezden gelip, 45 günün dolmak üzere oldugunun da gölgeleyen toplumu geren siyasi konusmalara son vereceklerin basinda gelen ilk siyasi ise yaptigi sözde açiklamasiyla 6 milyon seçmene hakaret eden Bahçeli ve Bahçeli ile agiz dalasina giren ve tamda AKP’nin istedigi atmosferin olusmasina neden olan Demirtas’tir.. Kisacasi biraz susarmisinizzzz… **Korkaklarla Baris Olmaz.. Bu ülke kuruldugundan bu yana ceberut yönetimlerin halki zap-raplarla baski altina alma geleneginin kendisini yeniden gösterdigi su günlerde ilginç durumlarda yasanmiyor degil.. ‘Çünkü ceberut anlayisin tüm gücü ile saldiriya geçtigi su günlerde tek basina iktidari elinde kaçiran AKP’nin devletin tankini, topunu, yetmedi her kalkislarinda 300 milyari daga tasa saçip, geri dönen F/16’lari arkasina alip, baris, baris diye haykiran halka ragmen yine saldirya geçmis durumda.. 88 yillik anlayisin bugünkü temsilcisi AKP’nin bunlarla yetinmeyip, her ölen askerin cenazelerin de ‘sehitler ölmez, vatan bölünmez’ politikasiyla ayakta kalabilen havuz medyasi ve de MHP’yi de koltuk degenegi yapip, kendisini tek basina iktidarda düsüren HDP’ye yüklenmesi sagduyulu AK Partililerinde içinde oldugu kamuoyunun büyük bölümünün dikkatini ve de tepkisini çekmektedir.. Tüm dünya alemin baris masasinin 7 Haziran sonrasi baskan olamayan sahis tarafindan yikildigini anlayip, yeniden yasanan çatismalara tepki koydugu son olaylar karsisinda tek basina direnise geçen HDP bir taraftan ceberut anlayisla, diger taraftan Kandilin sahinleri ile mücadele ettigini de görmüyor degiliz.. Ve basta Selahattin Demirtas olmak üzere bir çok kisi aslanlar gibi bu saldirilara, gözaltilara, tutuklamalara karsi dik durdugu su günlerde Ardahan’da önüme gelen bir haber ve fotograf ile sok oluyorum.. Çünkü bunca saldiri ve baskiya ragmen 18 bin oy verilen HDP’nin doktor milletvekilinin ve onu CHP’den alip, getiren İl yönetiminin gözaltina alinan bir partilinin eli kelepçeli olarak is yerine getirilmesi sirasinda polisleri görüp, parti binasina sigindiklari, hatta parti binasini üzerilerine kapattiklarini ögreniyor, bana gelen görüntü ve fotograflarla yasanan bu zavallilik teyit oluyordu.. Evet, aynen böyle bir durumun gelistigi Ardahan’da yasanan bu durum gösteriyor ki baris korkaklarla olmaz.. Çünkü baris yürek isidir.. **Savas Kolay, Baris Zor.. ‘Dünyayi olamazsa da savaslari durduran diye biri yok mu?’ diye bagirdigimiz su günlerde yürekler yine daglaniyor, analar yine agliyor.. Her sabah kalktigimizda kara bir haber almamak için ajanlara bakmaktan korktugumuz su günlerde neredeyse saat basi yeni bir çatisma, yeni bir ölüm haberi aliyor ve yasananlar karsisinda ne yapacagimiz sasirip, kala kaliyoruz.. Silahlar patladikça, bombalar atildikça yürekten yandigimiz bugünlerde kimi birilerine dis gösteriyor, kimi bizlere oldugu gibi baris yanlilarina ana avrat gidiyor, kimi ise sabah cenazede aksam denizde milliyetçilik edalari ile yazdiklarimiza kizip, haber ve yorumlarimiza düm düz gidiyorlar. Ama hiç bir kimse sanki baristan yana degil, savas yanlisi kimi ise dise dis, kana kan diyor.. Cumhurbaskani, Basbakan e Havuz medyanin gazini alan sanal ortam üzerinde ki kabadayilar gibi Genelkurmay’a ‘Al beni askere’ derken, ötekiler gözlerini dört açmis, gelecek olan yeni sehit haberlerini bekliyor, sanki ‘Bak biz dememismiydik, baris süreci fasa fiso’ demek için.. Ama baristan yana, barisi isaret edenlerin çogunlugunun yaninda ne yapsalar etkilerini göstermeyenlerin bu olumsuz hava ede beyhude çirpinislari olarak degerlendirirken, beni de içine katip, bir taraftan insanlara hakaret edip, diger taraftan ‘Bi bomba atarak, tank sürerek, masalari yikarak 78 milyon insani temsi ediyoruz’ diyenlere sasip kalmaktayim. Ya öte taraf, ya ‘savunmadayiz’ deyip, siyasi kanadin elini ayagini baglayan toplum nelinde destek görmeyen adimlar atanlar, yaptiklari eylemi önce üstlenip, sonrada canlar geri geliyormus gibi ‘Pardon biz yapmadik, bizi dinlemeyenler yapti’ diyenler.. Onlara ne demek gerek? Bilemiyorum ama kolayi yani savasi seçip, inanlari karsi karsiya getirenlerin, güvercinlerin kanadini kiranlarin bir türlü baris diyemedikleri bir ülkede gün geçtikçe zor bir sürece dogruyu gidiyoruz biline.. **HDP Milletvekil Olmak.. Son seçimlerde Ardahan’da da bir milletvekili çikaran HDP’nin kapatilmak istenmesi, es genel baskanlarinin ve bir çok idarecisinin tutuklanma tehdidi ile karsi karsiya kalip, yerden yere vurulmasi karsisinda sus/pus olanlarin basinda gelenlerin HDP’nin baraj hatiri için seçilen milletvekilleri ve onlari getirip listelere koyan İl ve İlçe teskilatlari oldugunu fark ediyor musunuz? Bilemiyorum ama genel sorunlar karsisinda oldugu gibi yerel sorunlari da gündeme getirmeyip, bunun adina da ‘parti disiplini’ koyanlarin basinda gelen HDP’lilerin basini Ardahan’da ki, Esenyurt’ta ki, Gebze’de ki bunlara benzer diger bölgelerde ki HDP’lilerdir.. Bir Alevi dernegi kadar basinda, medyada, alanda gözükmeyenlerin seçimden seçim siyaset yaptigi, siyasetçi oldugu bir HDP’linin ya İmrali da, ya Kandil’de gelen bir uyari ile yada birilerinin ölümü üzerinde siyaset yapmasi partinin lokomotifleri olarak bilinenleri yaliniz biraktigini belirtsem, kendilerinin hain ve ajanliklarini saklamak için bize ihanetçi diyeceklerini de biliyorum.. Ama Ardahan’in normal bir sorununu gündeme getirmekten aciz olanlardan ulusal bir siyaset beklemek saflik oldugunu da biliyorum.. **Barista mi da diyemezsiniz? Sanirim sizlerde dikkat ediyor ve benim gibi merak ediyorsunuzdur ülkeyi yeniden aglatan çatismalarin sürdügü su günlerde basta Ardahan’in olmak üzere tüm stk’larin sus-pus oldugunu.. İki ay önce yapilan seçimler ve bu seçimlerde tek basina iktidari kayip etmesine ragmen hala hükumet olanlarin 7 Haziran Genel Seçimleri ardindan kayip ettikleri sagduyu ardindan yasanan çatismalar karsisinda suskunluklarini sürdüren stk’larin neden ayaga kalkmadigini merak ederken, basta Hoç/Fed olmak üzere Ardahan stk’larinin nerede oldugunu da sormaktayiz.. Önce Askeri, ardindan Cemaati susturan simdi de iktidari elinde tutmaya devam etmek için HDP’yi susturmak isteyen bir anlayis karsisinda insanlar niye susar, stk’lar neden konusmaz? CHP’nin AKP ile koalisyon hayallerine dalip, günlerdir akan kani, AKP ve MHP’nin anlayis koalisyonu ile kabul görmeyecegini bilmesine karsi baris yönünde attigi etkisiz adimlari, AKP’nin savas dili siyasetini, MHP’nin savas siyasetini, PKK’nin bu savasa anlamsiz saldirilari ile benzin dökmesine karsi neden susuluyor.. Yani kisacasi barista mi diyemiyorsunuz?v **Bayragin günahi yok.. HDP Es Genel Baskani, son gelismelere iliskin açiklamalarda bulunmus ve MHP liderinin ‘HDP kapatilsin’ çagrisina da yanit vermis.. HDP Es Genel Baskani Selahattin Demirtas, “Bizim kaybedecek Saraylarimiz, kirmizi plakalarimiz, makamlarimiz yok. Üryan geldik üryan gidecegiz” Birileri “HDP’yi kapatin” çagrisi yapmis.. “Partileri halk açar halk kapatir. Fasizan bir politika hayata geçirilmeye çalisiliyor. AKP’ye saksakçilik yapan, koltuk degnekçiligi yapan politikalar sorgulanmalidir,” dedikten sonra “Evlatlarimizi sizin pisliklerinizi örtsünler diye hedef yaptirmayacagiz. Bizim kaybetmekten korkumuz yok. Bizim kaybedecek saraylarimiz, makamlarimiz, kirmizi plakalarimiz yok. Üryan geldik üryan gidecegiz. “Cenazelerin üzerine örttügünüz bayrak sizin günahlarinizi örtmez. Türkiye toplumunun içi rahat olsun; HDP var, HDP görevinin basindadir. “Kendilerini Türkiye’nin sahibi bizi de vatan haini gibi gösterenler dönüp yaptiklarina baksinlar.’ demis.. Bence de en güzelini demis.. Çünkü o sanli bayragin sadece cenazelerin üzerine örtülmedigini, bu ülkede vergi vermeden senden, benden daha vatansever kesilenlerin oldugunu da çok iyi bilenlerdenim.. 0.535.418 32 58-fakiryilmaz323@hotmail.com

KADINCA/Selmi Yilmaz Gülcemal Fidan Diye Biri..

 

Twittirda PaylasBir köy ögretmeni iken Ardahanîn gelisip, büyümesi için mücadele verenlerin yeniden vilayet ettigi Ardahan’in ilçesi olan Damal’da Kerimoglu sülalesinin öneri ve destegiyle önce belediye baskani olan ardindan uzun yillar bu koltugu kimseye birakmayan ve son olarak en son yerel seçimlerde parti genel merkeziyle girdigi kafa kol iliskileri ile hiç alakasi ve akrabasi bile olmayan İstanbul’un Kartal İlçesine ithal edilip, CHP’nin oy deposu olarak bilinen burada önce belediye meclis üyesi, ardindan aralarinda çöp arabalarininda bulundugu Kartal Belediyesinin Araçlarindan Sorumlu Baskan Yardimcisi koltuguna oturan Gülcemal Fidan nerelerde? Göreniniz, duyaniniz var mi? İstanbul basta olmak üzere bir çok bati kentinde bulunan hemsehrilerimizden medet bekleyip, kapi kapi gelen yoksul insanlarimizin basini çeken Damalllilari telefonla bile ulasmadiklarini belirtilen Gülcemal Fidan’in neden kendisini sakladigini, niye Ardahan’a, Ardahanlilara sogudugunu ve en önemlisi bir zamanlar basinda bulundugu Türkiye’nin en yoksul ilçesi Damal’a el atmadigi merak konusudur? **Barisa sans taniyin.. 30 Günde 22 güvenik gücü elamani, bir o kadar PKK’lini öldügü, bir o kadar ekonomik zararlarin yasandigi son çatismalarda kim neyi kazandi, kan ve göz yasindan öte.. Toplum germekten, ikiye bölmekten öteye bir seye yaramayan ve ülkeyi diger ülkeler karsisinda zayiflatmaktan öteye geçmeyen açiklama e eylemler sonucu meydana gelen bu olaylari yaratan sorunlari devrildigi ileri sürülen masada konusmaya devam etsek olmaz mi? Gelin bir kez daha deneyelim, bir birimizi öldürüp, üzmektense bir birimizle konusup, kimin ne istedigini açikça tartisalim, yapilacaklari, yapilmayacaklari tartisalim, hatta halka soralim.. Ama bir birimiz üzen seyleri yapmayalim. Öldürmekle yakmakla, birbirimize hakaret etmekle bir sey olmayacagini artik anlayalim.. Kardes oldugumuzu bir kez daha hatirlayalim.. Bunu yapmak için hala sansimizin oldugunu her iki tarafin savas politikalarina destek vermeyen toplumun sabrini zorlamayalim.. Gelin bir kez daha yikildi denen masaya.. Gelin barisa bir kez daha sans taniyalim.. ** Çiyayé Qisir’in Suyu Niye Bos Akar? Posof’un alabaliklarini, Hanak’in arilarini, Çildir’in meyve bahçelerini yok eden HES’eri yaparken ‘yatirim’ diyen anlayis, 22 Kürt köyünün bulundugu Hoçvan bölgesinde ki sulari insan ve hayvanlara neden çok görür anlamis degilim.. Ardahan’in en büyük dagi olmasina karsi nedense bu büyüklügünden de bahsedilmeyen ve Ermenistan’a komsu Çildir’a da su saglayan Kisir (Çiyayé Qisir) daginda ki suyun dünyanin olusumundan bu yana bos aktigini görmeyenlerin simdide Zozan deresinin suyu için köyleri, insanlari karsi karsiya getiriyor.. Halbuki yillardir bos akan Kisir daginin suyunun degil 3 köyün, tüm Hoçvan’in oldugu gibi benim de köyüm olan Büyük ve Küçük Sütlüce köylerine hatta Ardahan’in bir bölümüne su saglayacak güçte oldugunu bir türlü anlatamadik gitti.. 3.197 m ile Ardahan’in en yüksek dagi olan ve Çildir gölünün olusumuna da katki sundugu belirtilen bu dev su kaynaginin insanlara ve hayvanlara saglamak için hazirlanan ‘Sütlüce Su Projesi’ neden bir türlü tozlu raflardan inmez acaba.. Yoksa yarin bir HES’e verilmek için mi bekletiliyor.. **Ülkü Ocaklari Baskani Hakli mi? Çatismalarin devam ettigi, evlere ates düstügü su günlerde ikiye ayrilmis olan toplumun sanal ortamda baslatigi savas alip, basini giderken yasanan bu duruma farkli bir yönde bakan Ardahan Ülkü Ocaklari Baskani Ercan Ülker imzali bir açiklama düsüyor ajanslara.. Bakalim ne demis Ülker; ‘Ardahan Ülkü Ocaklari Baskani Ercan Ürker, “Sabah sehit haberiyle sarsildiklarini iddia edenler aksam pikniklerde denizlerde poz vererek saçma sapan paylasimlar ile sanki hiç bir sey olmamis gibi davraniyorlar.” diyerek sosyal paylasimlara tepki gösterdi. Ürker, son günlerde meydana gelen üzücü olaylar sonucunda milliyetçi gözüken bazi kesimlerin bu olaylara verdigi tepkileri saskinlikla izledigini ifade ederek, “Sabah sehit haberiyle sarsildiklarini iddia edenler aksam pikniklerde denizlerde poz vererek saçma sapan paylasimlarla sanki hiç bir sey olmamis, sanki sabah o kadar asker, polis ölmemis gibi davraniyorlar. Ne acidir ki insanlarda artik bu tür olaylara alismis, bu kadar masum insanimiz ölürken bir çok kesimin bunu normalmis gibi karsilamasi ise bizi hayretler içinde birakiyor . Kisisel paylasimlar haricinde toplumdan en ufak bir tepki yok.” seklinde konustu.’ Evet aynen böyle demis Ardahan Ülkü Ocaklari Baskani Ercan Ülker.. Sizce hakli mi? Bence hakli.. Çünkü Ülker’in dikkat çektigi bu konunun baska bir versiyonunu da biz gazetecilere yönelik yasaniyor. Çünkü her çatisma ortaminda yaptigimiz haber ve yorumlarimiz dan memnun olmayip, sahte mail adreslerinde bizlere demediklerini birakmayanlari satir ve söylemlerinde tanirken, ayni kisilerin klavye kabadayiligi sonrasi yaptiklari rezilliklerine de Ardahan Ülkü Ocaklari Baskani Ercan Ürker’in dikkat çektigi sanalda görüyoruz. **Bu savasi kim durduracak? Şimdi birileri çikip, ‘Ne savasi kardesim’ deyip yine bagirip, çagiracak ama Şimdi birileri çikip, ‘Ne savasi kardesim’ deyip yine bagirip, çagiracak ama biz onlar gibi davranmayip gerçekleri yazmaya devam edecegiz. Baris süreci için kurulan masanin kim yada kimler tarafindan yikildiginin da çokça soruldugu su günlerde kabaran milliyetçi duygularla degil, sagduyu ile hareket etmemiz gerektiginin de altini önemle çizmek gerekir.. Çünkü her gün gelen sehit haberleri ile yüreklerimiz daglandigini ben insanim, diyen herkes ama herkes bilmeli ve bunun önüne geçmek için karinca kararinca bu savasi durdurmak için çaba göstermeli.. Çünkü bu savas gibi hiç bir savas ve çatismanin sonun hayirli olmadigini söyle geriye dönüp baktigimizda daha iyi anlariz.. Kardesin, kardesi öldürdügü su kara günlerde hepimizin yeniden alevlenen bu atese su tasimamiz gerekmektedir.. Ev yakan, yürek parçalatan, analari, esleri aglatan bu savasin birbirimize zarar ermekten, düsmanlari sevindirmekten öteye bir sey kazandirmayacagini anlatmak ve bu yönde yüksek sesle haykirip, savas degil, baris, baris demeliyiz.. iz onlar gibi davranmayip gerçekleri yazmaya devam edecegiz. Baris süreci için kurulan masanin kim yada kimler tarafindan yikildiginin da çokça soruldugu su günlerde kabaran milliyetçi duygularla degil, sagduyu ile hareket etmemiz gerektiginin de altini önemle çizmek gerekir.. Çünkü her gün gelen sehit haberleri ile yüreklerimiz daglandigini ben insanim, diyen herkes ama herkes bilmeli ve bunun önüne geçmek için karinca kararinca bu savasi durdurmak için çaba göstermeli.. Çünkü bu savas gibi hiç bir savas ve çatismanin sonun hayirli olmadigini söyle geriye dönüp baktigimizda daha iyi anlariz.. Kardesin, kardesi öldürdügü su kara günlerde hepimizin yeniden alevlenen bu atese su tasimamiz gerekmektedir.. Ev yakan, yürek parçalatan, analari, esleri aglatan bu savasin birbirimize zarar ermekten, düsmanlari sevindirmekten öteye bir sey kazandirmayacagini anlatmak ve bu yönde yüksek sesle haykirip, savas degil, baris, baris demeliyiz.. **ATSO Baskani Cevap Verecek mi? Benimde üyesi oldugum ve tüm üyeleri gibi esnaf olan tüm insanlarin ne ise yaradigini bir türlü anlamadigi ama vergi dairesinden daha çok aidat toplayan odalarin basindan gelen Ticaret ve Sanayi Odalarindan biri olan Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasi Baskanina bir soru soran yayin grubumuzun amiral gazetesi Kuzey Dogu Anadolu gazetesi gibi bende merak ettim, Ardahan ATSO Baskani Çetin Demirci geçen yil ve diger yillarda ne kadar vergi vermis.. Ardahan kamuoyununda merak ettigi bu sorunun muhatabi olan Demirci’nin ATSO üyelerinin sorunlari karsisinda bu soruya da cevap vermeyebilir.. Bu onun tabi hakki.. Ama bizlerin icralik olup, zor bela ödedigi ATSO’nun aidatlarinin basinda olan ve kamuya hesap vermesi gereken bir koltukta oturan ATSO’nunn Baskani Çetin Demirci’nin en son gittigi Yunanistan’da döner dönmez düzenledigi, ‘En çok vergiyi verenler’ töreni ardindan bu yönde sorulan bir açiklama yapacagina sahsen ben inaniyorum.. Ya siz? ****Önce Hitler, Sonra da Humeyni Yapmisti.. Dünkü yazimi biraz daha açmak ve son günlerde yasananlara birde bu gözle bakilmasini isteyecegim.. Evet dün ‘Sira CHP’de’ baslikli yazimizda birilerinin iktidari elinde tutmak ve gerçek amacina ulasmak için izledigi yolu üstü kapali anlatmaya çalismistim.. Gerçi, ‘Dinleyen mi ki var deyip, anlatsan ne olur, anlatmasan ne olur ki?’ diyenleriniz olacak ama bizlerin yillardir oldugu gibi bugün de anlatmaya, yazmaya devam edecegim.. Evet, dünyayi kana bulayip, milyonlarca insanin ölmesine neden olan irkçi Hitler, ardindan da komünistlerle, solcu, sagcilarla dini söylem afyonu ile uyutan bir dünya gören bu dünyada hala ayni anlayisin devam ettigini tez unutan bizler sonradan terörist ilan edilen ama ondan önce bugün ki gibi dolmabahçe de birileri ile görüsen zamanin genelkurmay baskani, ardindan onlari iktidara tasiyip, sonradan paralelci ilan edilenler ve İmrali, Kandil, HDP ile kurulan dirsek temasi e bugün akan onca kana ragmen hayalini kurdugu koalisyonun hatiri için sus-pus olan CHP ile görüsmeler.. Anlatabiliyor muyum? Hayir biz size yani Kürtlere demistik diyen CHP’lileri duyar gibiyim.. Hatta, ‘Oh oluyor size’ diyenlerin de duymuyor degilim.. İste böyle bir süreçte geçen ülkemde birileri israrla savasi pompalarken, birilerinin de iktidarlarinin devamini sagliyor. Çünkü Hitler döneminde de, Humeyni döneminde de hep böyle olmustu.. İste bakin dün kardes dediklerine bugün daga çikin anlamina gelen açiklamalar yapanlarin da amaci odur.. Yani bugünlerde dikkat edilecek olan en önemli konu dün Gezi de oldugu gibi bugünde bana ne demenin zamani degil.. Yoksa geç olacak gibi..

GAZETECİ’NİN KONUGU OLAN EKONOMİST/ÜSTDÜZEY BÜROKRAT SALİH ALTUN: Herkes kendi devrimini gerçeklestirmeli..

 

 

Twittirda PaylasGAZETECİ Fakir Yilmaz’in hazirlayip, sundugu ve Seymen TV’de her cumartesi günleri yayinlanan ‘Fakir Yilmaz İle İs Dünyasi’ adli canli programa katilan Ardahanli Bitlis Vali Yardimcisi Salih Altun son günlerde yasanan olaylarla ilgili önemli açiklamalarda bulundu. facebook ve YouTube de de izlenebilecek olan yayina katilan Salih Altun ikisi de Ardahan’in sinirlari içinde bulunan sinir kapilarinin önemine de dikkat çekti. Güçlü bir Türkiye’nin bazi ülkeleri rahatsiz ettigini belirten Ardahanli Bitlis Vali Yardimcisi yasanan olaylarin altinda yatan asil meselenin ekonomi oldugunu söyledi. Türkiye’nin Posof Türkgözü, Çildir Aktas Gümrük Kapisi gibi önemli stratejik gümrük kapilarina sahip oldugunu bununda bölgedeki yani Ortadogu ve Kafkasya’nin ekonominin can damarini olusturdugunu belirten Ekonomist/Üst düzey Bürokrat Salih Altun birileri ekonominin bu önemli damarlari olan gümrük kapilarindan saglanan ekonominin Türkiye’nin ekonomisine yansimamasi için bin bir çesit oyunlara basvurdugunu ve taseronlari araciligi ile gümrük kapilarinin bulundugu alanlarda huzursuzluk çikarip, ekonomik kan dolasimini kesmeye gayret ettigini belirtti. Seymen TV’de yayinlanan bir saatlik canli yayinda Gazeteci Fakir Yilmaz’in sorularin yanitlayan Ardahanli Bitlis Vali Yardimcisi Salih Altun ‘bu nedenle ülkemizi karistirmak isteyenlerin oyununa gelmemek ve kardesin kardesi öldürmeden önce oynanan kirli, karanlik oyunlara kafa yorup, önce kendi devrimlerini yaparak ülkenin ekonomik , sosyal olarak gelismesi için gerekli katkiyi sunmasi gerekir.’ dedi. Türk Devletinin bölgede önemli bir stratejik ülke oldugunun unutulmamasini isteyen Altun devletin oynanan oyunlara karsin gerekli önlemi aldigini, alacagini bu önlemlerin ana temasinin bu ülkede yasayan herkesin ekonomik özgürlügünü, sosyal yasamini garanti altina almak olduguna dikkat çekerken her bireyinde kendi ekonomisini koruma altina almasinin yolununda kapitalist sistemin oyunlarina gelmemesinden geçtigine isaret etti. Bölgede ki hayvanciligin yani sira ariciligin göç edilen kentlerde ki geçim çabasindan daha karli olduguna da dikkat çeken Ardahanli Bitlis Vali Yardimcisi Salih Altun ben inaniyorum ki dogdugumuz topraklarda doymak daha karli, daha saglikli ve daha huzurlu bir yasam seklidir. Deletin verdigi destekler ve gösterdigi yollardan faydalanan herkesin göç etmesine gerek kalmayacak. Bunun için öncelikle kendi devrimimiz gerçeklestirmeliyiz.’ dedi. **Kisa sürede büyük ilgi gördü.. Ayni zaman da Ardahan gazeteciler Cemiyeti Baskani olan Gazeteci Fakir Yilmaz’in Ardahan’a televizyon kazandirma çabasi bu kez ulusal bazda uyduda yayinlanan özel bir teleziyon kanalinda yer buldu. Ayni zaman da Ardahanli olan Çildirli Ozan Yener Yilmazoglu’nun oglu olan Ufuk Yilmazoglu’nun yönetim kurulu baskanligini yaptigi Seymen TV’de, ‘Fakir Yilmaz İle İs Dnyasi’ adli bir program hazirlayip sunan Gazeteci Fakir Yilmaz’in 5 hafta önce basladigi teleziyonculuk girisimi usta gazeteciligi ile bulusunnca kisa sürede bütük ilgi görmeye basladi. Her hafta degisik br konuk ile beyaz camin konugu olan e basta Arahan’in olmak üzere ülkenin yani sira dünyada ki ekonomik ve sosyal konulari tartisan Gazeteci Fakir Yilmaz bugüne kadar KAISİAD Baskani, Hoçanli İsadami Orhan Gökçe’yi, CHP Ardahan eski Milletvekili Ensar Ögüt’ü, İstanbul Sancaktepe Belediye Meclis Baskan Vekili Turgay Akpinar’i, Ardahanli İsadami e Ardahan Egitim ve Kültür Dernegi Baskani Celil Ünlü’yü konuk etti. Ardahanli Ekonomist e Üst düzey Bürokrat Salih Altun’u da konuk eden Gazeteci Fakir Yilmaz’in önümüzde ki haftalarda da önemli konuklarla tv izleyicileri ile bulusmaya devem edecegi ögrenildi. Haberi ekleme saati: 22.09-09 Agustos 2015 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com

ARDAHAN’IN MEYVE BAHÇELERİ DEGERLENDİRİLEMİYOR..

 

 

Twittirda PaylasBasta Posof ve Çildir ilçelerinde olmak üzere çesitli alanlarinda meyve ve sebze yetisen Ardahan’da meyve bahçeleri ilgisizlikten yok olmaya ile bas basa. Posof ve Çildir’da bulunan onca meyve agacinin yeterli ilgi görmemesi dolaysiyla yok olduguna dikkat çekilirken valilik, kaymakamliklar emrinde bulunan İl ve İlçe Tarim Müdürlüklerinin bu yönde gözle görülür bir çalismamasi da yok. Çildir Akkiraz köyünde ki meyve bahçeleri gibi onca meyve bahçesinin ilgi bekledigi belirtilen Ardahan’da ülkenin diger yerlerinden daha pahaliya meyve ve sebze tüketen Ardahan’da bulunan bu hazinelere sahip çikilmasi istenmektedir. Ardahan Üniversitesinin de bu yönde projeler üretmesi istenen Ardahan’da gerekli ilginin gösterilmesi halinde 102 bin nüfuslu Ardahan’in meye ve sebze ihtiyacinin bu iki ilçe siniri içinde bulunan meyve agaçlarindan saglanacagina dikkat çekilirken, Hanak ve Posof’ta ki Bal Ormanlarinin da diger meye bahçeleri gibi ilgisizlikte beklenen ürünü vermedigine de isaret edilmektedir. Köylülerin atadan, dededen kalma yöntemler ile bakimlarini yaparak tamamen organik olan meyve ve sebzelerden kislik ihtiyaçlarini giderdigi gözlenen Ardahan’da bu yönde olusturulacak proje ve çalismalar ile yeni bir is sahasinin açilabilecegi gibi tüketicinin de organik meyve ve sebze yemesi saglanacagina dikkat çekilmektedir. **MERSİN DEGİL, BADELE.. Meyve ve Sebze bahçelerinin yeterince degerlendirilmedigi belirtilen Ardahan’in Gürcistan’a sinir olan Türkgözü (Badele) köyünde kurdugu sera ile her türlü meye ve sebze yetistiren Binali Kaynar isimli köylü Kivi’den, Üzüme kadar her meyvenin yetisebilecegini bir kez daha orataya koydu. Posof’un Türkgözü (Badele) köyünde hobi olarak bahçe, bostan ve sera isleriyle ugrasarak örnek tarim yapan Binali Kaynar, bahçesinde kivi agacindan türlü kiraz, dut, armut, erik agaçlarina, bostan ve serasinda bögürtlenden domatese, bibere, salatasina kadar kendi yetistiriyor. Haberi ekleme saati: 11.31-08 Agustos 2015 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com

ALT YAPISI OLMAYAN KÖYLERE ÜST YAPI!

 

 

Twittirda Paylas234 Köyü, 5 İlçesi bulunan Ardahan’da alt yapilari tamamlanmadan yapilan üst yapilarin milyonlari çöpe atmaktan öte bir sey olmadigina dikkat çekilmekte. Basta köylerde olmak üzere bir alana milyonlar harcanarak dösenen kaldirimlarin kisa sürede bozulmasinin ana nedeninin, köylerin %99’nun alt yapisi olmadan üste atilan kaldirimlar olduguna dikkat çeken Ardahanli köylüler, hayvanlarin ayaklari altinda kisa sürede çamurun içinde kayip olan kaldirim taslarini dösemeden önce kanalizasyon ve yagmur kanallarini yapilmasinin en dogrusu olacagini belirtmekteler. Köyler ayrica sadece köy meydanlarina yönelik yapilan bu çalismanin ara sokaklardan gelen kanalizasyon, ahir sulari ile olusan çamurlarin altinda kaldigina dikkat çekerlerken, bu yönde yaptiklari uyarilarin dikkate alinmamasi dolaysiyla bugüne kadar yapilan çalismalarin sonuç vermedigini belirtmekteler. Haberi ekleme saati: 09.45-08 Agustos 2015 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com

TÜP PATLADI, BİR ASKER YARALANDI!..

 

 

Twittirda PaylasArdahan merkeze bagil Hoçvan Haciali köyünde meydana gelen patlamada bir ev çökerek kullanilmaz hale geldi. Alinan bilgilere göre dün aksam Zeki Gökdemir’e ait evde bulunan LPG tüpünün gaz kaçirmasi ardindan patladi. Tüpün patlamasi ile yerle bir hale gelen evin kullanilmaz hale geldigi ama sans eseri kimsenin ölmedigi, yaralanmadigi ögrenilirken, çikan yanginin köylülerce söndürüldügü ögrenildi. İtfaiye ve Jandarmaya haber verilmesine ragmen kimsenin köye gelmediginden yakinan Haciali köylüleri ilgililerin ilgisizliginden sikayetçi oldular. **Asker yaralandi.. Öte yandan Ardahan merkezde vatani görevlerini yapan iki askerin saklamasi sonucu bir askerin yaralandigi ögrenildi. Alinan bilgilere göre 25 nci Mekanizme Tugay Komutanliginda görevli olan askerlerin aralarinda sakalastiklari sirada ellerinde ki silahin açilmasi ardindan yaralandigi ve Erzurum’a sevk edildigi bilgisi alindi. Haberi ekleme saati: 09.45-07 Agustos 2015 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com

TAHRİK ETME BAŞKAN Bayrak sadece senin babanin degil!

 

 

Twittirda PaylasGerginligin had safada oldugu su günlerde adr arda yapilan çagrilara ses verilmesi istenirken bazi tahrikçiler de yasanan bu olumsuz tablodan kaymaklamanin pesinde olmasi tepkilere neden oluyor. Bayrak ile ilgili hiç bir gündemin olmadigi bir süreçte adeta zorla esnafa bayrak astirmaya kalkan Ardahan Ülkü Ocaklarina ilk tepki Ardahan Belediye Baskanindan geldi. Belediye Baskanini ziyaret edip, bayrak asma kampanyasina davet eden Ardahan Ülkü Ocaklari Baskanina, ‘Sagduyulu ve dikkat etmemiz gerekir. Ülke hassas bir süreçte geçiyor’ diyen Baskan Fauk Köksoy, ‘bu ülkenin bayragina herkesin saygisi var. Basimizda tasidigimiz bayragi siyasi konulara malzeme yapmamak en iyisi’ dedi. Öte yandan Ardahan esnafininda ortami geren davranislarin Ardahan’a oldugu gibi ülkeye zarar verecegini belirterek Ülkü Ocaginin durup, durduk yerde islere kalkismasinin toplum ayrismaktan öte bir sey olmadigina dikkat çektiler. Bayragin kimsinin babasinin olmadigini bu ülkede yasayan herkesin olduguna dikkat çeken Ardahanlilar sagduyuya ihtiyaç duyuldugu bir zaman da bu tür çikislarin faydasinin kimseye fayda getirmeyecegine isaret ettiler.

Atalay: Savasmayin, Selamlasin!

 

 

Twittirda PaylasSon günlerde meydana gelen olaylar hakkinda nihayet bir açiklama yapan AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay ele aldigi açiklamasinda sorunlarin selamlasarak çözülecegine isaret etti. İlçesi Göle’de yasanan ve baris sürecinin bozulmasina neden oldugu ileri sürülen bir kisinin ölümüne iki kisinin yaralanmasina hiç dokunmadigi görülen AK Partili Milletvekilinin açiklamasini aynen yayinliyor, yorumunu kamuoyuna birakiyoruz. **Basiret Çagrisi Son günlerde ülkemizde ama özellikle de bölgemizde huzura, barisa, kardeslige, refaha ve kisaca tüm güzellikleriyle HAYAT’A kasti amaçlayan müessif gelismeler, akil, vicdan ve basiret ehli her insanimizi tedirgin etmistir. Son iki asirdir huzura muhtaç cografyamizda özellikle son on küsur yildir ‘kan kaybini’ önlemeye dönük köklü iyilesmelerin tam da müsahhas bir hakikate iyice dönüsmeye basladigi, daglarinda barut yerine elvan çiçekler kokladigimiz bu günlerde adeta bahari kisa çeviren bir ani iklim degisikligiyle karsi karsiya kaldik. Ve herkes birbirine ‘NELER OLUYOR? NE OLACAK? Diye sormaya basladi. Emin olun ki, bu sorunun dogru cevabi için sadece son bir yüzyil içinde yasanmislari bilmemiz yeterli olacaktir. Üstelik böyle bir bilgiye acil ihtiyacimiz da vardir. Çünkü olan-bitenlerin asil kaynagini görmek ve gerçek faillerini tanimak bize ayni zamanda hepimizin beraberce kurtulusu için ihtiyaç duydugumuz iksirimsi bir bilinç de kazandiracaktir. Bu topraklarin altindaki hazinelere konmayi kendi siyasi ve askeri hatt-i harekâti olarak belirlemis güçlerin süfli amaçlari için haliyle yapmalari gereken ilk seyin bu topraklar üstünde yüzlerce hatta binlerce yil boyunca birlikte yasamis topluluklarin birini digerine düsman kilarak onlari bir arada tutan asil dügümü çözmek olacagi açiktir. Bizim ise kesin olarak bilmemiz ve inanmamiz gereken hakikat, uzun sömürgecilik tarihleri nedeniyle habis hedefleri için din, dil, mezhep, fikir, siyaset ve benzeri sebeplerden hangisini nerede ne zaman kullanacaklarina dair zengin bir arsive sahip olan dev(let)lerin bizler için ‘baldiran zehrini gizleyen altin tas’ misali adina ‘milliyetçilik’ denilen bir bandaja sardiklari ‘çok kötü bir niyet’ tasidiklaridir. İster daha dün ‘din’ görünümlü bir milliyetçilik askina duçar olan gerek Balkan ve gerekse Dogu Hiristiyan toplumlarini veya ‘dil’ mahreçli bir milliyetçilik ülküsüne kanip kendi köküne hançer saplayan Arap toplumlarinin bugün yasadiklarini matematiksel bir kesinlikle sunan veriler üzerinden okudugumuzda milliyetçiliklerin özellikle de bu topraklar üzerinde yasayanlarin mutluluklarini her geçen gün biraz daha nasil azalttigini açikça görecegiz. İste o zaman bu hastaligin bizi bize kardes degil, düsman ettigini, her birimizi yekdigerinin kurduna dönüstürdügünü, her birimizin canini, malini, irzini yekdigerine haram degil helal kildigini daha iyi idrak etmis olacagiz. Çünkü ayrilik-gayrilik davasina, sen-ben kavgasina teslim olmuslari bekleyen kader sadece dizlerini dövüp agit yakmaktir. Peki, farkli kanallardan gelen sulari birlestirmek suretiyle birlikte akan coskun bir nehre dönüsme derecesine yükselmek var iken, öylesi bir nehrin sularini ayristirarak pes pese dökülen damlalar derekesine düsmenin hangi hakli gerekçeleri olabilir? 7 yil, 30 yil, 100 yil savaslarinin ardindan milyonlarca insanin hayatina mal olmus iki dünya savasindan sonra hem de aykiri onca özler tasiyan damlalari birlestiren Avrupa deryasi tecrübesi ile daha dün bir okyanus iken bugün adeta kokusmus göletlere dönmüs; bilgiye, ekmege ve özgürlüge hasret Asya ve Afrika kitalarinda cereyan eden havadisten hiç mi ibret almayacagiz? Allah askina söyleyin! Gün geçmez ki, yüzlerce dilhûn manzaralar seyrettigimiz Afganistan, Irak, Yemen, Suriye ve Misir gibi ülkelerden hangisi bugün kim veya kimler için, hangi irk, etnik, din ve mezhep ehli için bir gülsendir? Yoksa o yerleri canli cansiz tüm varliklariyla hem de gelecekleriyle birlikte cayir cayir yakan, arsi kaplamis o kapkara dumanlariyla, fitrati bozulmamis her canliyi hüzün ve kedere bogan zalim bir cehennem degil midir görülen? Tüm bunlar ortada daglar misali duruyor iken, tam da bu oyunun senaristlerinin arzularina uygun sekilde davranip, faturayi hemen birbirimize kesmeye acele etmekle hikmet ve basiretten nasil da uzaklastigimizi görmüyor muyuz? Yoksa atesin yakici olduguna inanmak için o narin illa bize de dokunmasi mi gerek? Öyle ise gelin, birbirlerinin kurdu olma zorluguna degil birbirimizin kardesleri olma kolayligina irade koyalim. Ve hep birlikte bu ugursuz geceyi nese ve ümit isiltilariyla dolu bir sabaha evirelim. Bunu basarmak elbette ki mümkün ama hep birlikte… Bu oyunu bozmaya niyet ederek güne baslamak için yapmamiz gereken çok kolay bir is vardir; saflarimizi siklastirmak, selamlasmak ve selami aramizda yaymak. Bilelim ki, selam; ahirette cennetin dünyada da barisin kilidini çözen yegâne anahtardir. Yüce Allah’in selami hepimizin üzerine olsun. Prof. Dr. Orhan Atalay Haberi ekleme saati: 11.23-06 Agustos 2015 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com

ÖGÜT: YOL İÇİN DEVREDE

 

 

Twittirda PaylasArdahan’in Göle ilçesi ile Erzurum’un Şenkaya-Oltu ilçesi güzergahina ulasimin saglanan karayolunun yanan araçlar nedeniyle ulasima kapali olmasi bölge halkini magdur ederken, CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi ve Ardahan 22.23.24 Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt, yetkililerden aldigi bilgiye göre, bu aksam yolun ulasima açilacagini söyledi. AKŞAMA AÇILACAK Yolun kapali olmasinin ardindan gerek siyasi partilerin gerek ticari kuruluslarin, gerek muhtarlarin gerekse de vatandaslarin sürekli olarak bilgi almak için kendisini aradiklarini ifade eden Ensar Ögüt, asama asama tüm yetkililerle temas halinde oldugunu, gerek diger yetkiler gerekse Göle Kaymakamindan aldigi bilgi dogrultusunda, temizlik çalismalarinin tamamlanmak üzere oldugunu, yolun her an, en fazlada aksama ulasima açilacaginin ögrenildigini söyledi. Haberi ekleme saati: 21.34-05 Agustos 2015 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com

Ak, Kara, Ege, Marmara Degil, Turizime Açilmayan Çildir Gölü..

 

 

Twittirda PaylasSicak havalarin iyiden iyiye kendisini hissettirdigi su günlerde bir çok kisi serinlenmek için denizin bulundugu sahillere kendisi atarken Ardahanlilar da göl ve derelerde serinliyorlar. Basta an gölünden sonra Dogu Anadolu Bölgesinin en büyük gölü olan Çildir Gölünde olmak üzere bir çok su kaynagina sahip Ardahan’da bugüne kadar gelistirilemeyen göl turizmine karsin yüzmeyi unutmayan Ardahanlilar etrafina ince kom serpilip, sahil edilmeyi beklen Çildir Gölünde yüzerek serinliyorlar. **ONCA GÖL VE AKARSU TURİZME DEGİL, HES’LERE HİZMET ETTİRİLİYOR.. Bunaltici havalarin etkisini sürdürdügü Ardahan’da Çildir gölünde ve diger göl, derelerde serinlenmeye çalisan Ardahanlilar bunca dogal güzelligin oldugu Ardahan’da basta Çildir Gölü’nün olmak üzere Çildir Aktas Gölü, Posof ilçesinde ki Göllerin, Kura Nehrinin ve de diger akar sularin turizme katki sunacak sahalara kavusturulmasini istiyorlar. Arpaçay HES’in yillardi suyundan faydalandigi Çildir Gölü’nün etrafina dökülecek 100 kum kamyonu ile tüm Ardahan’in faydalanacagi bir sahile kavusacagina dikkat çeken Ardahanlilar içilecek temizlikte olan Ardahan’in Göl ve Akarsularinin turizme yönelik çalismalar ile ilin ekonomisine de katki sunacagina da dikkat çekmekteler. **ARDAHANDA Kİ GÖL VE DERELER.. ÇILDIR GÖLÜ : Dogu Anadolu’nun bölgesinin Van Gölünden sonra en büyük gölüdür. 115 km2 olan bu göl, Kisir dagi ile Akbaba Dagi arasinda yer almaktadir. Kuzey-Bati yönünde uzanan Singer sirtlari Çildir Gölü ile Çildir Ovasini birbirinden ayirir. Bu halde göl her tarafindan kendisine dogru dikilen yüksek daglarla çevrilmistir. Bu bakimdan gölün Çildir tarafi daha düzlüktür. Bu taraftaki kiyilarda ince ince düzlükler ve kumlu plajlar vardir. Göl; kar sulari, kaynaklar ve her iki dagdan inen küçük çaylarla beslenmekte olup, sulari tatlidir. Göl güneye dogru gitgide daralir. Kamervan Adasindan sonra dar Zavot Bogazindan ötede küçük bir genisleme daha yapar burasina Küçük Göl de denir. Gölün fazla sulari belirli bir akinti ile bu bogaza dogru toplanir ve buradan sonra hizli bir akisla ve Telek Suyu adiyla gölden çikarak Kars Çayina dogru akar. En fazla akis yazin olur (10-15 m3.), yaz sonlarina dogru ise akis çok azalir, saniyede 3 m3’e kadar düser. Rakimi 1950 m olan Çildir Gölünün yüzeyi kis aylarinda buzla kaplanmaktadir. Gölün kuzeydogu kiyisina yakin bir yerinde, bir dönüm kadar genisliginde Akçakale veya Kusadasi olarak adlandirilan ve bir yarimadanin kopmasindan ortaya çikan küçük bir ada bulunmaktadir. Bu ada üzerinde çesitli kus türleri barinir: Karabatak, Balikçil, Tulumbogaz ve marti bunlarin en önemlileridir. Bu kuslar kisin Karadeniz’e göç ederler. Çildir gölü balik açisindan oldukça zengindir. Kiyilarda ki dere agizlarinda alabalik bulunur. Gölde en çok bulunan balik türü sazan baligidir. Gölde tatli su Kefali de vardir. Hanak Suyu Komer köyünden baslayip Cot suyu ile birlestigi yerde biter Kayinlik Deresi Balçesme köyünün 1 km mansabindan baslayip Fatmaçayir deresinin birlestigi yerde biter Kür Çayi Tellioglu köyünün 1 km mansabindan baslayip Fatmaçayir deresinin birlestigi yerde biter Kura Nehri Çatalköprü köyünün 7 km güneybatisindan baslayip ülke disina çikar Posof Deresi Posof ilçesinden baslayarak Ülke disina çikar Türkmen Deresi Gedik Köyünün 1,5 km kuzeyinden baslar ve Göle’nin Sormi deresi 3 km kuzeyinde biter AKTAŞ (HOZAPİN) GÖLÜ : Çildir ovasinin kuzeybati kesiminde 22 km2’ kadar bir alan kaplayan Aktas (Karsak, Hozapin) gölünün yarisi ülke sinirlari içerisindedir. Yüksekligi 1794 m. olan göl kapali bir havza halindedir ve alani gitgide daralmaktadir. Gölün sulari sodalidir. Gölde devamli hareket halinde bulunan 12 adacik vardir. İlkbaharda göl yatagindan tasan sular bir akinti olusturur ve bu akintiya Zigaristav deresi denir. AYI GÖLÜ : Arsiyan Dagi ile Cin Dagi arsinda yer alip 0,5 km2 kadar bir alana sahiptir. Göl kenarindan çok sayida küçük kaynak çikmakta ve bu sular gölü beslemektedir. Gölden tasan sularin olusturdugu ve Hanak ilçemize dogru Cin daginin diplerini izleyerek akan Ayi deresinden yaz aylarinda yöre halki hayvan sulamada faydalanmaktadir. KARAGÖL (VAKLA) GÖLÜ : Arsiyan Daginin Posof tarafinda Baykent (Vakla veya Vahla) ve Alabalik (Sayho) Köyleri yakinlarinda bulunmaktadir. Düz bir alanda yer alan gölün çevresi çimenlik olup Alabaligi boldur. Gölden çikan küçük bir dere Posof ilçemize dogru iner. BALIK GÖLÜ : Posof İlçemiz sinirlarinda Kanlidag’in kuzey tarafinda bulunur. Küçük bir alani kaplayan gölde Alabalik ve Kunduz bulunur. KANLIGÖL : Posof İlçemiz Eminbey (Cilvana) köyünün batisinda ( ) Zendar ve Civantel ( ) köyleri arasinda sekiz dekar (8.000 m2) kadar bir alani kaplamaktadir. Göl sulari derin olup, kenarlari sazlik ve batakliktir. Gölde sazan baligi bulunmaktadir. AYAZGÖLÜ : Posof İlçemizde Eminbey (Cilvana) köyünün hemen dogusunda 10 dekar genisliginde küçük bir düzlügün ortasinda ve 20-30 m. derinliktedir. Gölde balik bulunmamaktadir. SAGRININ GÖLLERİ : Posof merkezinin 6 km. kadar dogusunda Sagri ile Al köyü yakinlarinda birbirine yakin olan Sülüklü ve Kamislik göllerinin genel ismine Sagrinin gölleri denir. DAVAR GÖLÜ : Posof İlçemizin batisinda Hirkat daginin kuzey tarafinda 3 dekar genisligindedir. Gölde balik bulunmamaktadir. ARİLE (BALIK) GÖLÜ : Posof ilçemizin dogusunda, Gürcistan sinirina yakin Süngülü (Arale) köyünün yaninda sekiz dönüm kadar genisligindedir. Gölde Alabalik boldur. Gölün kenarlari çiplak ve kumludur. Haberi ekleme saati: 16.22-03 Agustos 2015 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com