Gazeteci Fakir Yilmaz’in twitter adresi..
twitter.com/fakir_yilmaz
.jpg)
Gazeteci Fakir Yılmaz Cumartesi Günü Saat: 17.45’de de TEMPO TV’de Programa Başlıyor..
Her Cumartesi günü saat:15.45’de
Bekir Güneş yazdı:
Demirtaş, HDP’ye yönelik eleştirilerinde haklı mı?
Demirtaş son birkaç yıldır çok fazla HDP’nin önüne geçti. Zaman zaman HDP’den bu yönde imalı mesajlar verilse de pek etkili olmadı. Herkes HDP ile ilgili gelişmeleri HDP’li yöneticilerden değil Demirtaş’ın Twitter hesabından takip etti.
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri geride kaldı. Doğal olarak herkes, bütün partiler ve siyasi temsilciler muhasebe yapmaya başladı.
En fazla muhasebe yapması gereken partilerin başında ise HDP geliyor. HDP, seçimin hemen ardından “İstediğimiz başarıya ulaşamadık” diye bir açıklama yaptı. Ardından seçim toplantısı yapıldı ve bu toplantıların ardından da benzer açıklamalar yapıldı.
Sosyal medya üzerinde ise HDP’lilerin HDP yönetimine yönelik çok fazla eleştirilerinin olduğunu gördük. Bunları muhtemelen HDP yönetimi de görmüştür. HDP yönetimine yönelik en sert eleştiri ise HDP’nin eski Eş Genel Başkanlarından tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’tan geldi. HDP’nin bu seçim dönemine iyi hazırlanmadığını söyledi Demirtaş. Sadece bunlar da değil çok farklı ve sert eleştirileri oldu. Yetmedi aktif siyaseti bıraktığını söyledi.
Demirtaş’ın sosyal medya hesabı üzerinden aktif siyaseti bıraktığına dair yaptığı paylaşım şu şekilde:
“Merhabalar. Yarın Artı Gerçek’te yayımlanacak röportajımdan iki paragrafı sizlerle paylaşıyorum: Ben kendi adıma, halkımıza layık bir politika ortaya koyamadığımız için içtenlikle özür diliyorum. Pratikteki çabalarımla bu eksiklikleri giderme sözü veriyorum. Ayrıca, bana yönelik yapıcı eleştirilere teşekkür ediyorum. Eleştirilerden yararlanmaya çalışacağım. Mücadeleyi cezaevinden her yoldaşım gibi dirençle sürdürürken, aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum. Hepinize yoldaşça selam, sevgilerimi gönderiyor, hepinizi hasretle kucaklıyorum. Özgür günlerde görüşebilmek dileğiyle.”
HDP’nin bu süreçteki politikasına yönelik eleştirilerimi ben de 3-4 ay önce çok net bir şekilde yapmıştım. İsteyen arkadaşlara o yazının linkini buraya bırakıyorum.
Neden bu yazının linkini bıraktım; çünkü ben sonuçlara göre yazı yazan biri değilim. Önceden uyarılarımı yaptım. HDP’nin nasıl bir politika içerisine girmesi gerektiğini nacizane ifade etmeye çalıştım. Elbetteki HDP hiçbirimizi dinlemek zorunda değil. Ama en azından yazdıklarımızı okuyup yine kendi bildiklerini yapabilirler. Ben HDP’nin son yıllarda dışarıdan gelen eleştirilere çok fazla kulağını kapattığını düşünüyorum. Demirtaş’ın eleştirilerine birazdan geleceğim ama önce 4 ay önce yazdığım yazıdan kısa bir bölümü linke tıklamaya üşenenler için buraya bırakayım:
“Bir taraf “HDP bize oy vermeyecek de ne yapacak, AKP’ye oy verecek halleri yok herhalde” diyerek HDP’nin seçeneksiz olduğunu öne sürüyor. Diğer taraf ise “HDP bize oy vermezse kapatırız, herkesi cezevine atarız” diyor. HDP ne derse desin sanki yokmuş gibi davranılıyor. Hayır, HDP var ve şu anda en belirleyici konumda. Bunu söylemek HDP’yi savunmak değil demokrasiyi savunmaktır. HDP’li yöneticiler bunun farkında mı?
“Aktif siyaseti bırakıyorum” diyen Demirtaş’ın röportajının tamamı paylaşıldı: Cumhurbaşkanı adayı olmak istedim HDP’den
Bence çoğu bunun farkında ama bu durumu yeterince kamuoyuna aktarabiliyorlar mı bu tartışılır. Şimdi gidilecek seçimde herkes eteklerindeki taşları dökmek ve tarafını net bir şekilde belirlemek durumunda. “HDP bize destek versin de seçimden sonra bakarız” cümlesi korkunç bir köylü kurnazlığıdır. Seçimden sonra falan yok seçimden önce her şey netleşmeli. Yoksa seçimden sonra iki taraf da “Zaten başka alternatifleri yoktu ne yapacaklardı ki?” sözlerine dönüşür.” 03,11.2022 tarihli yazımdan.
HDP seçimden önce çok çabuk teslim oldu. Türkiye’nin demokratikleşmesini istediği için hiçbir karşılık beklemeden Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıkladı. Ama politika bu şekilde yapılmaz. Evet ben de açık bir şekilde Kılıçdaroğlu’nu destekledim. Ama ben bir siyasi partinin üyesi ve taraftarı değilim. Bir gazeteci olarak mesleğimi daha özgür bir ortamda yapabilmek için Erdoğan’ın gitmesi gerektiğini düşündüğüm için yaptım.
Ama HDP’nin öyle bir lüksü yok. HDP bir siyasi parti ve çıkarları doğrultusunda hareket etmelidir. HDP, Demirtaş’ın ifade ettiği gibi seçime birkaç ay kala çalışmaya başladı. Emek ve Özgürlük İttifakı en geç seçim çalışmalarına başlayan ittifak oldu. Hatta seçime 1 ay kala ittifak ortakları Yeşil Sol ile TİP arasında ortak liste kavgaları yaşandı. Pervin Buldan bir açıklamasında ittifakta yer alan TİP için “TİP’e verdiğiniz oylar AKP’ye gider” dedi. Bu doğru olmayan bir açıklamaydı. Hepimiz çok iyi anladık ki ittifak toplantılarında seçime dönük çok fazla çalışmalar ve tartışmalar yapılmamış. Tartışmalar yapılmadan herkes eteğindeki taşları dökmeden seçim sürecine girildi.
Sahada Yeşil Sol da, HDP de asıl rakiplerinden ziyade birbirleri ile yarıştı. Bunu bir gazeteci olarak çok net gördüm, hissettim. Yanlış kurulan bir ittifaktan doğru bir sonuç beklenemezdi ve çıkmadı. Seçimden sonra İttifak kendi içinde oturup bunları tartışabilirdi onu da henüz yapmadı umarım yapar. Kılıçdaroğlu’na verilen destek nedeniyle CHP’ye yönelik de bir eleştiri yapılmamaya dikkat edildi. Bu durum bazı oyların CHP’li adaylara da gitmesine neden oldu. Açık söyleyeyim ben HDP yönetiminin ülkede yaşanan süreci çok iyi okuyamadığını düşünenlerdenim. Listeler oluşurken de çok sıkıntılı oluşturuldu.
Uzun dönemdir vekil olan bazı isimler tekrar vekil oldu ama bir dönem vekil olan etkili bazı isimler listelere konulmadı. Garo Paylan gibi. Eş Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar’a yönelik çok fazla eleştiriler vardı. Pervin Buldan ve Mithat Sancar Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirlerde aday olabilirdi. Hem o kentlerde daha fazla çalışırlardı hem de o kentlerdeki diğer adayların da daha fazla karşılık görmelerini sağlarlardı.
Takip ettiğim Ankara ve İstanbul’daki Yeşil Sol adayları kendilerini tanıtmak ve kitle toplamak için çırpınıp durdular. Ankara’da Yeşil Sol’un bu kadar az oy almasındaki en önemli etkenlerden biri budur. Adaylar halka kendilerini tanıtmaktan propaganda yapamadılar. Adaylar çok iyiydi ama mutlaka tanınan isimler de olmalıydı. Pervin Buldan’ın Van’dan aday olması acaba Van’dan fazladan kaç oy getirdi? Oyların fazlalaşmadığını eksildiğini görüyoruz.
Van’da kim aday olursa olsun zaten Vanlılar sandığa gidip oy veriyor. Ama Pervin Buldan Ankara’da herhangi bir bölgede aday olsa daha iddialı olurdu. Ankara’daki iddialarını da ortaya koymuş olurlardı. Hem Ankara’daki adaylarla birlikte sahada olurlardı ve adayların elini daha rahatlatırlardı. Ama maalesef bunlar yapılmadı.
Ankara ve İstanbul gibi en fazla oy getiren bölgelerde çok sağlıklı bir planlama yapılmadı. Bu planlamaları yapması gereken de HDP yönetimiydi. Demirtaş bu noktada ne kadar etkili oldu bilmiyorum. Demirtaş’ın açıklamasından gördüğüm kadarıyla çok etkili olmamış.
Aslında Demirtaş’ın yaptığı eleştirilerin çoğunu bizler de yapıyorduk. Amacımız HDP’yi yıpratmak değil daha iyi olmasını sağlamaktı. Seçim sürecine girildiği andan itibaren HDP’ye, Yeşil Sol, adaylara ilişkin tek bir eleştiri bile yapmadım. Seçim sürecinden önce yapmıştım ve şimdi seçim bittikten sonra yapıyorum.
Demirtaş ile ilgili de sorunlu birkaç konu var. Demirtaş son birkaç yıldır çok fazla HDP’nin önüne geçti. Zaman zaman HDP’den bu yönde imalı mesajlar verilse de pek etkili olmadı. Herkes HDP ile ilgili gelişmeleri HDP’li yöneticilerden değil Demirtaş’ın Twitter hesabından takip etti. Örneğin HDP’nin Yeşil Sol adıyla seçime gireceğini de ilk ve resmi olarak Demirtaş’tan öğrendik. Neden bunları HDP Eş Genel Başkanlarından önce öğrenmedik? Demirtaş elbetteki Kürt Siyasal hareketinde çok önemli bir isim. Demirtaş’ın Türkiye toplumunda ve gençlerde yarattığı sinerji elbetteki çok önemli ve değerli. Ama Demirtaş’ın da bir yerde bence biraz frene basması gerekiyordu. Demirtaş o kadar çok en önde rol aldı ki; İktidar bile HDP’yi sürekli Demirtaş üzerinden hedef aldı. Erdoğan ve iktidar yetkililerinin neredeyse HDP Eş Başkanlarının adını alarak hedef aldığı açıklaması yok gibi. Sürekli Demirtaş ile bir siyasi tartışmanın içine girdiler. HDP Eş Başkanları bir yerde açıklama yaptığında özellikle Twiiter’dan ve Youtube’dan baktım neredeyse anlık izleyen 100 kişi bile olmuyordu. Demirtaş’ın bu kadar aktif olması bir yerde seçmenlerden HDP’nin Eş Başkanlarına yönelik ‘pasiflik’ eleştirilerini de getirdi.
Gazetecilerin neredeyse hepsi Demirtaş ile röportaj yapmak için sıraya giriyordu. Demirtaş’ın her yaptığı açıklama bütün muhalif medyada manşet oluyordu ve sürekli üzerine konuşuluyordu. Ama Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın açıklamaları bu kadar gündem olmadı. Buldan ve Sancar bile röportajlarında sürekli iktidarın Demirtaş’a yönelik açıklamalarına cevap vermek durumunda kalıyordu. Demirtaş’ı bırakın Demirtaş’ın danışmanlarına bile HDP’li yöneticilerden daha fazla ilgi gösterildi. Kılıçdaroğlu’na destek konusunda da yine Demirtaş ilk olarak fikrini beyan etti ve Kürt seçmen nezdinde bir yönlendirme oldu. Önemli bir gelişme olduğunda HDP’li Eş Başkanlar ne diyecek değil Demirtaş ne diyecek diye merakla beklenildi.
CHP’de nasıl ki Kılıçdaroğlu varken İmamoğlu ve Yavaş sürekli öne çıkarılmaya çalışıldıysa HDP’de de benzer bir süreç gelişti. Kılıçdaroğlu her seferinde bunu kırmak için “Onlar belediye başkanımız ve orada kalacaklar” dedi. Hatta bir keresinde çıkıp çok net dedi ki; “Benimleyseniz çıkın ve açıklayın, arkamda olduğunuzu görmek istiyorum” dedi. Çünkü bir hareketin öncülerini silikleştirip tartıştırırsanız onların sözlerinin de kamuoyu nezdinde çok fazla karşılığı olmaz.
HDP yönetimi bence Demirtaş’ı kırmadan, incitmeden ona bu mesajı vermeye çalıştı. Ama Demirtaş yine her zaman en üst perdeden politika yapmaya devam etti.
Son yaptığı eleştiri açıklamasında da bu sitemi üst perdeden yaptı.
DEMİRTAŞ NELER SÖYLEDİ
Demirtaş’ın eleştirilerinde öne çıkan başlıklar şunlar oldu:
* “Partimiz, oylama gününe bir ay kala seçim çalışmasına yüklendi, o da yarım yamalak ve dağınık bir çalışma şeklinde olabildi ancak”
* Genel durum böyleyken eğer 63 milyon seçmenin olduğu bir ülkede “Milletvekilliği seçiminde yüzde 15’i aşacağız, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de muhalefet adayının yüzde 50’yi geçmesini sağlayacağız” diyorsanız seçime bir ay kala başlattığınız ve profesyonellikten uzak, bir yöre derneğinin seçim çalışması gibi amatörce bir yaklaşımla başarılı olamazsınız.
* Bu vesileyle bazı konulara açıklık getirmekte yarar görüyorum. Son beş yıldır HDP Genel merkezine yazdığım mektuplarla, gönderdiğim mesajlarla ve makalelerimle bu gerçeği anlatmaya çalışıyorum fakat her seferinde, sesim yankılanıp bana geri dönüyor.
* Yaşanan birçok şey var ve bunları halka yansıtmayı doğru bulmadığım için kurumları işletmeye gayret ediyorum. Ne yazık ki çoğu zaman da kurumlar işlemiyor.
* Bize önyargıyla bakan tüm toplumsal kesimlere ulaşabilmek için cezaevinden olağanüstü çaba sarf ettim. Yaklaşık beş bin kişiye mektup ve kart yazdım, binlerce tweet, yüzlerce makale ve röportaj ile HDP’ye kendi imkanlarımla alan açmaya çalıştım. Çünkü çok büyük bir boşluk vardı ve kimse de bu boşluğu doldurmayı denemiyor ya da denese bile başaramıyordu.
Ancak bizim mahalleden bazı arkadaşlar bu çabaları anlamaya çalışmak yerine “kendini öne çıkarıyor” düşüncesiyle linç etmekle uğraştılar. Oysa varsa eksiklikler, yetmezlikler ancak eleştiriyle, öneriyle giderilebilir, vefasızca saldırmakla değil…
* Demokratik Kürt siyasi hareketi, genel Türkiye toplumunda yaşanan sosyolojik kırılmaları iyi analiz edemediği gibi, Kürt halkındaki değişim ve kırılmaları da doğru okumaktan uzak bir pratik sergiliyor.
Evet, Demirtaş’ın eleştirileri bu şekilde. İlk defa bu kadar sert eleştiriler görüyorum. Hepimizin gördüğü gibi bir yerde iletişim kanalları kapanmış. Demirtaş’ın dediği “HDP’ye kendi imkanlarımla alan açmaya çalıştım. Çünkü çok büyük bir boşluk vardı ve kimse de bu boşluğu doldurmayı denemiyor ya da denese bile başaramıyordu.” sözleri dikkat çekiciydi.
HDP’deki bu boşluk Demirtaş’ın sürekli her şeye müdahil olmasından kaynaklandı belki de. Eş Başkanların bu boşlukları doldurmasına bir türlü imkan vermedi belki de. Boşlukları doldurmaya çalıştılar belki de ama onların söylediklerinin değil Demirtaş’ın söyledikleri daha çok karşılık bulduğu için olmadı.
HDP eskiden bir lider partisi değildi. HDP geleneğindeki diğer partilere bakın. HEP, DEP, DTP, BDP gibi partilere bakın o geleneklerden öncü olarak en az 10 kişi sayarız. Hatip Dicle’yi sayarız, Emine Ayna’yı sayarız, Leyla Zana’yı sayarız, Orhan Doğan’ı sayarız, Ahmet Türk’ü sayarız, Sırrı Sakık’ı sayarız, Tuncer Bakırhan’ı sayarız. Daha sayacağımız çok fazla isim var. Ama hiçbirini tek başına saymayız. Çünkü HDP geleneği bir lider partisi değil ilke ve örgütsel değerler partisiydi.
O zamanlar biri partiden kopsa kimse onun arkasından gitmezdi herkes partinin arkasından giderdi. Ama şimdi HDP’ye karşı Demirtaş’ı destekleyen binlerce kişi var. “Demirtaş parti kursun gidip oy verelim” diyen insanlar var. Kürt Siyasal Hereketi için bu doğru bir ilerleme değil. Demirtaş, Kürt Siyasal Hareketinin içinden çıkmış bir demokrattır, aydındır, politikacıdır. Demirtaş, HDP’ye rağmen bir lider olarak görüldüğü andan itibaren hem Demirtaş için hem de HDP için ciddi sorun var demektir.
Demirtaş’çı, Pervin’ci, şucu, bucu diye bir ayrım girildiği andan itibaren toparlama çok zor olur. Körü körüne Demirtaş’ı destekleyenler ya da HDP’yi destekleyenler bu riski iyi değerlendirmelidir. Kürt siyasal hareketinin Rusipi’leri, öncüleri bu duruma el koymalı ve parti içi tartışmalarla acilen bu sorunu çözmelidir.
Bizler gazeteci olarak her türlü eleştiriyi yapıyoruz. Bir yerde tuzumuz kurudur. Ama parti içerisindekilerin kamuoyuna açık bu kadar lüksü yoktur. Umarım bir an önce bu sorunlar çözülür. Çünkü bireylerden çok hareket ve parti önemlidir. Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Sırrı Sakık, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak gibi isimler hemen sorumluluk almalı devreye girmelidir. Yoksa sosyal medyada olay çok daha onarılamaz bir noktaya doğru gidiyor.
.jpg)
SARIGÜL’ÜN ANLATTIKLARI!..
Bugün Ardahanlı ağsaçlının adeta adını unutturduğu İstanbul Şişli’de uzun süre belediye başkanlığı yapan, benimde fotoğrafta göründüğü gibi 2013 yıllarında makamında ziyaret edip, o dönemki acemiliği yüzünden hedeflediği İBB Başkanı olamayacağını o zaman yazdığım Sarıgül ortaya koyduğu olağanüstü performansıyla vazgeçmediği siyasetiyle yeniden sahnede..
Yerini Ardahanlı beceriksize bırakan Sarıgül yılmadı, çalıştı, çabaladı ve yeniden çıktığı siyasi arenada bana iki kez hem Yıldız TV’de, hem de Tempo TV’de konuk olmuş ve yıllar önceki eleştirime ağsaçlı beceriksiz ve diğerleri gibi küsmeyip, bana da hak vermişti..
Evet şimdi gelelim Sarıgül’ün nasıl dikenli kırmızı gül olmayacağına…
‘Ben ölürsem Çamlıca camisine gömün..’ diye vasiyet bıraktığını öğrendiğim önemli bir büyüğün titreyen elleriyle şarkı ve türküler eşliğinde zaferini kutladığı günümüzde ‘asalım’ denilen Selo yine döktürmüş.
Siyasetin kaz ve saz geceleriyle yılda bir isimlerini duyduğumuz dernekçiliğe benzemediğini ve partinin üst düzey yetkililerinden en alt kademesine kadar hepsinin istifasını ve yenilenmesini üstü kapalı olarak ima eden Demirtaş, bir taraftan da”Siz beni değil ceketimi bile asamazsınız “derken CHP’nin başını çektiği ve 40’a yakın milletvekili hediye ettiği muhalefet tabakasına da “başaramadınız” diyerek kendi tabanlarına hesap vermelerini istiyordu. Haklı da…
Bu arada benim de aralarında olduğum bir çok kişinin, Demirtaş gibi düşünerek istifalarını istediği liderlerin başında gelen Kılıçdaroğlu ile görüşen ve kurduğu Türkiye Değişim Partisi çalışmaları sırasında Ecevit gibi dağa taşa adını yazdıran Mustafa Sarıgül, havuza düşmeden önce muhabirliğini yaptığım Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmenim olan meslektaşım İsmail Küçükkaya’nın Halk TV’de konuğu olarak çıktığı sabah haber kuşağı programında Demirtaş ve biz, istifa isteyenlerden farklı şeyler söylemiyorduk.
Tabi bunu söylerken kendisini çağırıp, hem de bir dönem belediye başkanlığı yaptığı AK Parti’nin oy deposu denilen Erzincan’da yeniden milletvekili olmasını sağlayan Kılıçdaroğlu’nu kırmadan…
‘Kaybedenin Kılıçdaroğlu olmadığını, kazandıramayanların CHP’nin ve altılı masayı oluşturan kadroların olduğunu söylerken, ulusalcıların gazına gelerek önce Kaftancıoğlu’ndan uzaklaşan, şimdi de alttan alta heveslendiği CHP Genel Başkanlığı için Kııçdaroğlu’na inceden inceye mesajlar gönderen İmamoğlu’na da “yerinde dur” diyordu.
Aynı Sarıgül’ün daha önce yani Baykal döneminde yarıştığı CHP Genel Başkanlığına değil, Genel Sekreterliğe ya da CHP Grup Başkan Vekilliği gibi parti içinde önemli rol almaya hazır olduğunu ima ediyordu. Rahmetli Mesut Yılmaz’ın ve kendisine yakın işadamlarının önerisiyle ve kendi büyük katkısıyla İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı olan bu günkü İmamoğlu’nun başında olduğu İstanbul’a sarılmasını ve yerel seçimler öncesi Ardahan’ın da aralarında olduğu kentlerden şimdiden kimin, kimlerin Belediye Başkanı adayı gösterilebileceğinin tespiti başta olmak üzere, partinin adeta baştan aşağı yenilenmesi gerektiğini açıkça söylüyordu.
Kısacası; Sarıgül’ün dikenli kırmızı gül olmaması için 9 ay kalan yerel seçimlerde CHP ve tüm muhalefetin şimdiden çalışmaya başlaması gerektiğini söylerken; Demirtaş’tan, istifa isteyen bizlerden farklı düşünmüyordu. ‘Sorun Kılıçdaroğlu değil, parti teşkilatlarında ve 40 Milletvekili hediyesi alan 6’lı masada, tabandan kopuk siyaset izleyip, aynı siyasetle tabanın tanımadığı Milletvekili adaylarıyla 7 puan kaybeden HDP Yeşil Sol’dan beklenenin alınamamasından bahsederken…
.jpg)
arşiv haber/yorumlar 02.07.2013 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar
Gözlere pembe gözlüklerin takilip gezilerek gazeteciligin yapildigi Ardahan’da var olan sorunlarin dile gelmesi ve çözümüne katki sunmak için görevin sadece bir iki kisiye mi düser bilmem ama bu kisilerin sadece vali, kaymakam, belediye baskani veya her sikistigin da ‘Alo Gazeteci’ diye aranan duyarli gazetecilerin olmadigini düsünenlerdenim.. Suyu kesildigin de gazeteciyi arayan, yolu, suyu, elektrigi olmayan organize sanayi de, küçük sanayi de is yapamiyorum diyerken, beni yazma ama sorunlarimiz yaz diyenleri bu bir türlü çözüm bulmayan sorunlarda ne kadar paylari var? Nüfus kimliginin kayip etmeyene kadar matbaa, gazeteci nedir’i bilmeyen, hatirlamayan köylünün hayvanlarimiz saptan telef oldu, kaba yem sikintisi çekiyoruz, suyumuz gibi köy ve yayla yolumuz yok demeye ne kadar hakki olabilir? Kendi sorunlarinin çözümünde kendisinin rolünün ne kadar oldugunu düsünmeden yaylamiz da elektrik yok demeye kimin hakki olabilir? Seçimlere iki ay kala ortaya çikip, ‘Ben bu memleketi kartaracam’ diyenler ne kadar halki ve beni ikna edebilir? Efendim biz seçtik, o yapmali deyip, yan yatip, çözüm bekleyenlerin sayisinin bir hayli fazla oldugu bir memlekette evinin önünde ki çöplerin neden günlerce toplanmadigini sorma gibi bir hakki olabilir mi? Ardahan’da 10 degil 13 leylek yuvasi diye yazip, gazeteci diye ortalikta gezenleri tutup, ‘Ula hele gel buraya, bu toz, topragi görmüyor musun, çukurlarda nasil geziyorsun?’ diye sorma-yanlarin aydin, toplum önderi, adam diye bilindigi memlekette valiyi, belediye baskanini, kaymakami hatta seçildikten sonra beline taktigi tabanca ile, aldigi minibüsle köyün, ögrencini,n HES’in barajini almaktan öte bir is yaptiklari görülmeyen muhtara, sözde gazetecilere bir sey demeye hakkiniz var mi? Evet, var olan sorunlara manalar çözümler üretmeden, çeper diplerin de dedikodu yaparak muhalefet yapanlarin siyaset yaptigi Ardahan’da var olan sorunlarin çözümün de kimler sorumludur? Yillardir kampüsleri bitiremeyen birinin ise aldigi yakini dolaysiyla ‘çaliskan, iyi adam oldugu’ bu memlekette kim soracak Güzel Sanatlar Fakültesi, yetmedi İlahiyat Fakültesi, Hanak, Damal ve Posof’a açilacagi söylenen Yüksek Okullar ne oldu diye? Onca genci, avukati, doktoru, eczacisi, siyasetçisi, meclis üyesi, mahalle, köy muhtarini oldugu bu kentte kim soracak bu memleketin sorunlarindan kim, kimler sorumlu diye?.. Bilmiyorum ama sanirim onlardan birisi de bu yaziyi okuyan sen olmalisin.. **Germeyin güzel ortami? Misir’da yasananlari, Suriye’de devam eden çatismalar, Irak’ta patlayan bombalari ve halen devam eden Taksim/Gezi olaylarini görmezden gelen hükumetin Lice’de baslayip, bir anda bölgedeki diger illere siçrayan olaylara bakisinin çokta ciddi oldugunu düsünmüyorum. Gezi olaylari gibi bunu da asariz diyerek, BDP’nin, ‘Hükumet adim at’ eylemine dudak büktügünü gördügümüz bir asamaya giren baris sürecini adeta dalgaya alan basin ve medyanin da hükumetten asagi yaninin olmadigini görürken, BDP’nin de tezcanli bir tavir sergileyerek, zaten bilinen gücünü ortaya koma telesiyla ortamin birde gerildigini de görmekteyiz. Evet, ülkenin bu yaz sicaklari gibi atesli bir süreçte yerel seçimlere dogru giderken partilerin, ‘Yerel seçimlerde bir oy daha fazla alalim’ telasi içine girip, aylardir sakin olan ve barisini ön adimlarinin hissedildigi ortami gerebilecegi düsüncesi halki da geriyor. Bunun en son örnegi basit bir kavga diye adlandirilan ama polisin hemen silahina davranip, bir sarjörü bosalttigi Hanak Festivalin de görebiliriz.. Çünkü kavganin milliyetçi kimligi ile taninan köy ile Kürtlerin yasadigi köylüler arasinda yasandigi, devam edilmesi istenen baris süreci hatrina es geçildi, olayin siyasi yönüne bakilmadi.. Bu nedenle adeta dikenli tel üzerinde devamina yardimci olunan baris sürecinin yasandigi ülkemi germemek ve o çok istenen barisin gelmesi için görevin basta hükumette, sonra da BDP’de oldugunu herkes iyi bilmelidir. Polis’in Gezi parki eylemcilerine siktigi ve ödül aldigi gazina gaz veren Ulusalcilarin oynunana gelinmeden devam edilmesi gerektigi sart olan bu sürecin ülkenin gelecegini yakindan ilgilendirdigini artik herkesin anladigi ve tam destek verdigi bu süreç öyle bir iki oy için heba edilecek süreç degildir. Bu nedenle basta hükumet verdigi sözleri yerine getirip, bu önemli sürecin ikinci etabina geçmeli, BDP’de üzerine düseni yaparak, hükumete ve ülkenin gelecegine katki sunmaya devam etmelidir. 80 Yildir barisa ve gerçek demokrasiye karsi ayak direten bir anlayisin artik terk edilmesi gerektiginin de anlamasi gereken Ankara ve mecliste üzerine düseni arti yerine getirip, yeni Anayasayi tartismaya açmalidir. CHP’nin de Gezi olaylari yipranmisligiyla yasadigi yorgunlugu bir an önce üzerinde atmali ve bu süreçte ki yerini almalidir. MHP’nin de artik bu ülke de milliyetçi söylemlerle oy alinmayacagini, oylarin ülkenin gerçek sorunlarinin devami istenilen baris sürecine yapilacak katki ile alinacagini anlamali ve buna göre yeni bir yol haritasi çikarmalidir. Aksinesini demek, yazmak istemiyorum.. Çünkü halkin yasananlarin geri de kalip, yeni bir sayfadan yana oldugunu biliyorum.. **Benim gördügümü basbakanda görüyor.. 10 Yildan fazladir iktidar’da olan ve 6-7 ay önce attigi adimlarla Kürtlerin Gezi olaylarina katilip, çogunlugu ulusalci olanlara destek vermesini bile engelleyen Basbakan tatilde, BDP meydanlarda.. ‘Hükumet adim at’ diyerek baris sürecinin ikinci etabinin baslamasini isteyen BDP’lilerin üzerine sürülen polis tomalarinin yarattigi gerginlik ve bundan önce Lice’de meydana gelen olaylar önümüzde ki günlerde daha derin çatisma ve ayrisimlara neden olacagini sanirim basbakan da görüyor ve nasil bir adim atacagini düsünüyordur.. Bilemiyorum perdenin önünde 3 hilali miting alanlarina çagirip, kucaklayan basbakanin ekibi araciligiyla perde arkasin da BDP’lilerle ve Öcalan ile pazarliga devam etmesi ise düsündürücü bir durumdur.. Çatismalardan beslenip, İstanbul/Taksim Gezi olaylarinin ardindan oldugu gibi ard arda düzenledigi mitinglerle yerel seçimlere gitmeyi hedefledigini düsündügüm basbakanin bu taktiginin tutmayacagi gibi, BDP ve PKK’nin bunu çok hos karsilayacagini da istemesem de söylemek isterim. Gezi eylemcilerini bir maas ödül verdigi polislerle bastirdigini sanip, İzmir’de tatile çikan basbakanin baris süreci için aklinda nasil bir plan oldugunu da merak ederken, BDP’nin bu süreçte oynadigi rolün Basbakanin önünde oldugunu ve aylardir bir merminin patlamamasina engel olup, barisa katkilari ile AKP hükumetinin önünde oldugunu sanirim tüm dünya biliyor.. Bu nedenle Basbakanin ve AKP’nin gazla, yandas medya ile saldirip, durdurdugunu sandigi halkin homurdandigini ve böyle giderse önümüzde ki yerel seçimlerde AKP’ye gerekli dersi verecegini, ama bundan önce BDP ile PKK’nin AKP’yi bir hayli zorlayacagini da bilmek gerekir. Çünkü, AKP’nin karsisinda Gezi eylemcileri degil, örgütlü bir güç olan ve AKP’yi iktidardan uzaklastiramazsa da zayiflatip, yaralayacak bir güç var. Oda BDP ve PKK’dir.. Buna Alevilerde eklenmistir.. Bu nedenle benim gördügümü sanirim benden akilli olan ve bu nedenle 10 yildan fazladir iktidarda kalmayi basaran basbakanda görüyor; Ve ikinci adimin hemen atilmasi gerektigini düsünüyordur.. fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535 418 32 58
Bugünkü belediye baskani hangi partinin belediye baskani? Siz bu soruma cevap ararken bende bu memleketin 30 yil gerisine gidip, bu memlekette belediye baskanligi yapanlari nasil olup, yeniden ‘Ben yine belediye baskani adayiyim’ diyebildigini sorayim.. Evet gerçekten festivallerin yapildigi ama yollarinin yapilamadigi bu memleketin bu halde olmasina sizce kimler sebep? Ve nasil olup ta bunlarin halen ortada gezip, nen yine adayim diyebiliyorlar? Hangi eserleri var ki ‘Ben yine adayim’ deme curetinde bulunabiliyorlar? Ve en önemlisi bu cesareti aldiklari seçmenin en azindan biri niye bunlarin yüzünü tutup, ‘Ya kardesim tamam yine adaysin da gözlerin bu memleketin halini görmüyor musun? Ve sen bu memlekete yillarca belediye baskanligi yapmadin mi?’ diye neden sormaz? Evet size gurbetten gelip, bize Ardahan lisesinde okurken yürüdügü lise yolunda ki çukuru tanidigini anlatan ve bu memleketin içler acisi sehir içi yollarinin ne zaman yapilacagini soran polis hemsehrimiz gibi onca gurbetçi bu yönde sorular sorarken, siz seçmenler, ey Ardahanlilar neden o, ‘Ben yine adayim’ deyip, ortalikta gezenlere bir soru sormazsiniz? Ve dün muhalefete oy verilmez, iktidara oy verilir diyenlere ‘Verdikte ne oldu?’ diyemezsiniz? **Saffet Kaya: ‘AK Partliyim Ardahan’a her gelisinde siyasi arena da deprem yaratan 20.. 21. ve 23. Dönem Ardahan Milletvekili Saffet Kaya ziyaretlerine devam ediyor. Ardahan’a geldigi günden bugüne kadar yogun bir ilgi ile karsilanan Kaya’ya karsi ortaya alakanin basta mevcut AKP’li yöneticilerin olmak üzere diger siyasi partilerin gündemini de olusturmaya devam ederken, Kaya’nin bitmeyen enerji ise Ardahan’a geldigi günden beri gitmedigi dügün, ölü evi kalmadi. Sevenlerinin hiç yanaliz birakmadigi Saffet Kaya’nin bu çekici gücü karsisinda adeta sus-pas olanlar ise kaya’nin bir an önce Ardahan’da ayrilacagi günü merak ettiklerini görüyor ve izliyoruz.. Çünkü Kaya’nin oldugu siyasi sahne de bunlarin yer bulamadigini tüm Ardahanlilar gibi onlarda görüp, eziliyorlar.. Hele biri var ki cumhurbaskaninin Ardahan’a geldigi güm Kongre caddesinde halktan gördügü tepki ardinda artik Ardahan’a gelemedigi, geldiginde ise gizlice gelip gittigi su günlerde yogun bir kalabalikla Ardahan siyaset alaninda gezmeye devam eden Ardahan 20.,21. ve 23. Dönem Milletvekili Saffet Kaya merkez de oldugu gibi ilçelerde, köylerde gezip, Ardahanlilarla bulusmaya devam ediyor. Halkin sorunlarini bizzat dinleyip, gerek kendi imkani il, gerek ise siyasi gücü ile çözmeye çalisan Saffet Kaya geçtigimiz günlerde de bizim de içinde bulundugumuz esnaflari tek tek ziyaret etti. Kaya’nin gazetemizi ziyareti sirasinda kendisine yönlendirdigimiz sorular arasinda kendisinin AK partili oldugunu ve bu partide siyasete devam ettigini belirtirken, AK Partinin kendisini yeniden aday gösterip, göstermeyecegi yönünde ki sorumuza gülümsemesi dikkat çekti. Çünkü Kaya’nin AKP’den aday gösterilmeyecegi yönünde ki iddialarin tartisildigi bir süreçte kendisiyle birlikte gelen Basbakan Danismaninin bu sorumuza cevap verdigini belirtiyor ve ekliyordu, ‘Ben AK Partiliyim, partimde siyaset yapmaya devam ediyorum. Ama asil önemlisi halkimin yaninda, onlarin hizmetindeyim’ diyordu Saffet Kaya..
Geçtigimiz gün yasanan ve bir taksinin sarampole devrilmesi nedeniyle genç kizin ölümü ile sonuçlanan taksi kazasi ardindan bugünde bir traktör devrildi. Ardahan’da devrilen traktör römorkunun altinda kalan kisi yaralandi. Edinilen bilgiye göre, Yalnizçam köyü yaylasinda tarlada çalisan İsmail Günes (20), römorktan malzemeleri indirdigi sirada römorkun devrilmesi nedeniyle altinda kaldi. Sikistigi yerden İl Afet ve Acil Durum Müdürlügü ekiplerince kurtarilan Günes, ambulansla Ardahan Devlet Hastanesine kaldirildi. Günes’in saglik durumunun iyi oldugu ögrenildi. Haberi ekleme saati: 14.47-03 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahanli BDP’liler PKK’lilarin Kampindaydilar! Baris sürecinin baslamasiyla birlikte sinir disina çikmaya baslayan PKK’lilar BDP’liler tarafindan yolcu edilyor. Basta Güneydogu’da olmak üzere yillardir Dogu illeri sinirlarinda bulunan PKK’li gruplarin Serhat’ta ki birimlerinin de sinir disina çikmaya hazirlandiklari ögrenilirken Ardahan’in da içinde bulundugu bölgede ki yaklasik 400 PKK’linin çikis içim hazirlandiklari bilgisi alindi. PKK’lilarin sini disina çikmaya hazirlandigi Ardahan ve bölge illerinde ki BDP’liler de PKK Kamplarina giderek, PKK’lilarla görüstükleri ortaya çikti. HDK’lilarinda içinde oldugu grubun PKK’lilarla görüsmesi ve fotograflari ile Gazeteci Fakir Yilmaz’in ÖZEL HABERİ için bizi takip etmeye devam edin.. Haberi ekleme saati: 21.11-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Yillardir yol genisletme çalismasi yapilan ve bir türlü bitmeyen Ardahan yollari can almaya devam ediyor. Ardahan Kars yolu üzerinde meydana gelen trafik kazsinda 1 kisi ölürken biri agir olmak üzere 4 kisi yaralandi. Alinan bilgilere göre piknik yapmak için Ardahan Bal Festivalinin yapildigi Çamliçatak (Gölebert) Ormanlik alanina giden iki aile ormandan Ardahan’a dönerlerken Ardahan-Kars yolunun 5. Kilo metresinde Ortagçit (Sazara) köyü yakinlarin da araç sürücüsü Mert Gökçe‘nin direksiyon kontrolünü kayip etmesi sonucu sarampole yuvarlandi. 
Araçta bulunan Hatice İnegöl (17) olay yerine hayatini kayip ederken, kaçarak evlenen yeni gelin oldugu ögrenilen Tugçe Gökçe agir yaralandi. Araç sürücüsü Mert Gökçe , yaninda bulunan Volkan Yilmaz, Melike Yilmaz’in durumlarini iyi oldugu ögrenildi. Bilindigi gibi daha önce de Karsli iki kardes’te ayni yol ve yerde hayatini kayip etmisti. Haberi ekleme saati: 21.01-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Korkmazlar Petrol Yönetim Kurulu Baskani Selahattin Korkmaz’in Ardahan Göle Kaymakami Fatih Özdemir’le birlikte Ardahan’in Göle ilçesine bagli Tellioglu Köyü’nde baslattigi “Örnek Köy” projesi tamamlandi. Ardahan için bir ilk olma özelligini tasiyan projenin açilisi, 5 Temmuz Cuma günü saat 11.00’de Tellioglu Köy meydaninda düzenlenecek bir törenle yapilacak. Göle Kaymakam Fatih Özdemir ve Esenyurt Belediyesi Meclis Üyesi Ziyattin Korkmaz, dün Tellioglu Köyü’ne giderek açilis hazirliklarini yerinde inceledi. Daha sonra bir açiklama yapan Kaymakam Fatih Özdemir, Korkmazlar Petrol Yönetim Kurulu Baskani Selahattin Korkmaz ve kardeslerinin kendi köylerine yaptiklari destegin diger tüm Göleli isadamlarina örnek olmasini diledi. Göle halkina da seslenen Özdemir, Cuma günü yapilacak açilis için herkesi Tellioglu’na beklediklerini söyledi. **KAYMAKAM İSTEDİ, KORKMAZ GERİ ÇEVİRMEDİ.. Bu senenin basinda Esenyurt’a gelen Göle Kaymakami Fatih Özdemir, ziyaret ettigi Korkmazlar Petrol Yönetim Kurulu Baskani Selahattin Korkmaz’a “Örnek Köy” projesinden bahsedip destek istemisti. “Örnek Köy” projesinin Tellioglu’ndan baslatilmasini öneren Özdemir’in bu teklifine olumlu yanit veren Korkmaz da, Mayis ayi basinda Tellioglu Köyü’ne giderek projenin çalismalarini baslatmisti. **NE YAPILDI? Örnek Köy Projesi kapsaminda Tellioglu Köyü’nün yollari parke taslariyla dösendi, yagmur suyu giderleri yapildi. Bunlarin yani sira yaklasik 2 bin metrekare alana sahip olan köy meydani silbastan yenilendi, köylülerin bos vakitlerini geçirebilecekleri kamelyalar yapildi. Haberi ekleme saati: 20.07-03 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
“Avrupa Birligi Gençlik Programi” kapsaminda, Ardahan Üniversitesi Bilisim Kulübü tarafindan yürütülen “İnterneti Güvenli Kullaniyoruz, Bilgiye Kolay Ulasiyoruz” projesi çerçevesindeki egitim seminerleri tamamlandi. “İnterneti Güvenli Kullaniyoruz, Bilgiye Kolay Ulasiyoruz” projesi baglaminda yapilan 3 aylik ücretsiz seminerlerde, internetin daha verimli ve güvenli kullanimi hakkinda pratik bilgiler verildi. Proje faaliyetleri sonunda, ARÜ Sosyal Tesisleri Asik Zülali Konferans Salonu’nda gerçeklestirilen bir törenle katilimcilara katilim belgeleri takdim edildi. Törene, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Projenin Yasal Temsilcisi Ögr. Gör. Ahmet Yusuf Cevher, Proje Koçu Ögr. Gör. Arif Cem Topuz, Proje Egitmeni Ögr. Gör. Sinan Üst, Proje Sorumlusu Bilgisayar Mühendisi Abdülkadir Ertas ve proje sürecine dahil olan ögrenciler katildi. Programda projeye katilan 20 kisiye ARÜ Rektörü Prof. Dr. Korkmaz tarafindan katilim belgeleri verildi. Tören sonunda Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, ARÜ’nün ikinci AB projesinin verimli ve organize biçimde geçmesini saglayan Ardahan Üniversitesi Bilisim Kulübü temsilcileri ve sorumlularina tesekkür etti. Haberi ekleme saati: 20.04-03 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Birilerinin dolduramadigi siyasi sahayi doldurmayi beceren Ardahan eski Milletvekili Saffet Kaya’ya vatandasin ve seçmenin ilgisinin gün geçtikçe artmasi dikkatlerden kaçmiyor. Ardahan’a her gelisinde birçok insan tarafindan karsilanan, omuzlara alinarak tasinan Ardahan eski milletvekili Saffet Kaya’ya yogun ilgi devam ediyor. Geçtigimiz günlerde Ardahan’a gelerek seçmenlerini ve halki ziyaret eden Saffet Kaya her gittigi yerde kurbanlarla karsilanmaya devam ediyor. Üç dönem Ardahan Milletvekilligini yapan, bir dönem kazanmasina karsin partisinin baraji asamamasi dolaysiyla meclise gidemeyen Saffet Kaya’yi milletvekili, hatta bakan gibi karsilayan Ardahanlilar, ‘Biz bize yakin, içimizden biri olan Saffet Kaya gibi insanlarin bizi temsilinden yanayiz. Yoksa seçilip, telefonlara bile çikmayanlarla isimiz yok’ diyorlar. Haberi ekleme saati: 19.52-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Hanak Festivalinde çikan kavganin arkasinda baskan Tasdemir Çoban’a komplu oldugu öne sürüldü.. Geçtigimiz hafta sonu yapila ve çikan olaylara neden olan Hanak Festivalinin Belediye Baskanini basarili olmasini istemeyen rakipleri tarafindan organize edildigi ileri sürülüyor. Ardahan’da her yaz aylarinda düzenlenen etkinliklerine eklenen Hanak Asik Mazlumi’yi Anma Şenlikler’inin yapildigi alani Hanaklilara kazandiran Hanak Belediye Baskani Tasdemir Çoban’a yönelik düzenlenen bir komplodan öte bir sey olmayan olaylarin arka perdesinde göreve geldiginde bu yana bir çok basarili çalismaya imza atan belediye baskaninin basarilarini gölgelemeyi hedefledigi ileri sürülürken, kavgayi çikaranlarin ayni zaman da Hanak Belediye Baskani Çoban’in köylülerinin olmasi bu yönde ki iddialari güçlendiriyor. Kisla Hanaklilar ile Agasenliler arasinda çikan kavganin daha önce ayni köylüler arasinda yasanan ve Kisla Hanaklilarin, Agasenli birini dövmesi ile sonuçlanan olayin devami oldugu da ögrenildi. **Hoç/Fed Ardahan’da.. İlki olayli baslayan Ardahan’da ki yaz etkinliklerinin üçü daha önümüzde ki hafta sonu ayni gün ve saatler de baslayacak. Bu yil 9. Yapilacak olan ve adi ‘Hoçvan Yayla Baris ve Kardeslik Festivali’ olarak degistirilen Hoçvan Şenliklerini yapilacagi hafta sonu Çildir’da da, ‘Çildir 14. Uluslar arasi Çildir Festivali ve 7. Asik Şenlik Kültür Şenlikleri gerçeklesecek. Çildir’da yapilacak olan iki etkinligin birlestirildigi ve ayni gün Çildir Agca Kala adasinda yapilacagi ögrenilirken, ayni gün yapilacak olan ‘Hoçvan Yayla Baris ve Kardeslik Festivali’ ni düzenleyecek olan komite Hoç/Fed yöneticileri de Ardahan’a gelerek festival için çalismalara basladilar. Ayaklarini tozu ile Ardahan Valisini, Ardahan Belediye Baskanini ziyaret eden Hoç/Fed yöneticileri Kürt Yazar İsmail Besikçi’nin de katilacagi Hoç/Fed Yayla Festivaline tüm Ardahanlilari davet ettiler. Gölelilerin de Kasar Festivalini , Hoçvan Festivali, Çildir Göl ve Asik Şenlik Kültür Festivalini yapacaklari gün gerçeklestirecekleri önümüzde ki hafta sonu toplam 4 festival gerçeklestirilecek. Haberi ekleme saati: 19.51-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Bu yil 18.si yapilacak olan Göle Uluslararasi Kültür ve Kasar Festivalinin baris, kardeslik, hosgörü, birlik ve beraberlik içerisinde geçmesini temenni eder, Gölelilerin bu festivale sahip çikmalarini ve dünyanin dört bir yanindan festivale katilacak olan bütün Gölelileri, sevgi ile selamliyorum. Festivali Geleneksellestiren ve Göle halkina kazandiran, bütün kurum ve kuruluslari, bütün hemsehrilerimizi Göle’nin sicakligiyla selamlar, Festivale katkilarindan ötürü tesekkürlerimi sunarim. Haberi ekleme saati: 19.47-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
İlçemizin Çakildere Köyünde hayirsever Binali Yildirim tarafindan bagislanan arsa üzerine,Tuncay Çelik ve ogullari tarafindan yapilan taziye evinin açilisina Göle İlçe Kaymakami Fatih Özdemir,İlçe Müftüsü Yavuz Yildiz ve köy halki katildi. Açilistan önce Cuma Namazini Çakildere Köyünde kilan Kaymakam namazdan sonra taziye evinin yapildigi alana geçti. Burada kisa bir konusma yapan Fatih Özdemir, böyle hayirsever is adamalarinin böyle hayirlara vesile olmasina ve emegi geçen herkese tesekkür ederek, taziye evinin açilisini yapti. Haberi ekleme saati: 19.45-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
KOSGEB uygulamali girisimcilik egitimine katilarak girisimcilik sertifikasi almaya hak kazanan çesitli meslek dallarinda 10 girisimcinin kurdugu isletmelerin açilisi yapildi. Açilisa ilçe kaymakami Fatih ÖZDEMİR,Belediye Baskani Sabri MURATOGLU,KOSGEB Kars Hizmet Merkez Müdürü Mustafa IŞIK, Ardahan Esnaf ve Sanatkar Odalar Birligi Baskani Yasar DAŞDEMİR, Siyasi Parti Temsilcileri,Göle Esnaf Odasi Yönetim Kurulu üyeleri ve İlçe halkinin katilimi ile yapildi. Kaymakam Fatih ÖZDEMİR açilista yaptigi konusmasinda isletme sahiplerine hayirli olmasi temennisiyle basarilar diledi ve emegi geçenlere tesekkür etti. Haberi ekleme saati: 19.44-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’da türkü ve sarkilara da konu olan, her sokak ve evlerin önünde bulunan güller kendini göstermeye basladi. Ardahan’in yollarinda güller açar baglarinda söylenen türküde oldugu gibi yol kenarlarinda da açan güller güzel görüntü olusturmaya basladi. Her ne kadar yol olmasa da Ardahan’da, inadina renge renk güllerin açtigi, doyumsuz manzara vatandaslarin birbiriyle yarisarak hatira fotografi çektirmeleri de dikkat çekiyor. Haberi ekleme saati: 19.41-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Basin Yayin Enformasyon Genel Müdürlügü tarafindan Kars Sarikamis’ta ’24. Yerel ve Bölgesel Medya Bulusmasi’ toplantisina Ardahan’dan 5 (Bes) gazeteci katildi. Bu yil 24’üncüsü düzenlenen ‘Kalkinma ve Uluslararasi İliskiler Boyutuyla Yerel Medya’ konulu Yerel ve Bölgesel Medya Bulusmasi Kars Valiligi’nin ev sahipliginde yapildi. Etkinlige Ardahan, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüshane, Agri, Igdir ve Artvin olmak üzere 8 ilden medya mensuplari katildi. Etkinlik Kars’in Sarikamis ilçesinde Toprak Otelde gerçeklesti. 24. Yerel ve Bölgesel Medya Bulusmasi’ni Ulastirma Denizcilik ve Haberlesme Bakani Binali Yildirim açilisini yaparak bir konusma yapan Bakan Yildirim, Türkiye’nin iletisimde ki yerini, medyanin önemini ve sosyal medyayi konu alirken, yatirimlardan da bilgi verdi. **Yerel Medya Destek Vermezse Baris Süreci İlerlemez!.. ’24. Yerel ve Bölgesel Medya Bulusmasi’ etkinliginde; Bakü- Tiflis ve Kars demiryolu ray döseme protokol töreni için Kars’ta bulunan Bakan Binali Yildirim, toplantiya katilarak bir konusma yapti. Basin mensuplarina hitap eden Bakan Yildirim, Taksim Gezi Parki olaylarina iliskin açiklamalarda bulundu. Yildirim, hükümet olarak is yogunlugundan dolayi gençlere fazla vakit ayiramadiklarina dikkat çekerek,”Gençler sizi anliyoruz, heyecaninizi anliyoruz. Gelecegin iyi olmasi, Türkiye’nin çagdas uygarlik seviyesine ulasabilmesi için bize yardim edin, tökezletmeyin, kimsenin oyununa gelmeyin, kendi akil ve özgüveninizle hareket edin. Hükümet olarak is yogunlugundan kendi isimize daldik. Sosyal konulari ihmal etmis olabiliriz. Bu son olaylar bunu hatirlatti. İletisim baris için, ülke için olmali.” dedi. Bakan Yildirim, Gezi olaylarinin basit bir çevre ve gençlik hareketi olmadigina da dikkat çekerek Türkiye’ye karsi uluslararasi bir komplo oldugunu da vurguladi. Olaylarin ardindan iktidari sandikta degil, sokakta arayanlarin oldugunu isaret ederek,”Kamuya açik alanlar kaos alani degildir. Herkes sorumlulugunu bilmeli.Yanlis olusan imaji düzeltmek kolay degildir. Türkiye’nin imaji ile oynamayalim. Medyada buna alet olmasin, burada yerel medyaya çok büyük is düsüyor. Örnegin suanda Baris Sürecinde yerel medyanin daha aktif olmasini bekliyoruz. Çünkü yerel medya bu süreçte destek vermezse süreç ilerleyemez” dedi. **Ardahan Üvey Evlat Degildir!.. Bakü- Tiflis ve Kars demiryolu ray döseme protokol töreninde konusma yapan Bakan Binali Yildirim, konusmasinin ardindan gazetecilerin sorularini cevaplandirdi. Konusmalarinda yapilan yatirimlari anlatan ve yatirimlar konusmasinda Ardahan’in isminin geçmemesi nedeniyle Ardahanli gazeteciler söz alarak, yapilan yatirimlarin içinde Ardahan’in isminin geçmedigini ve Ardahan’in üvey Evlat mi? Diye bakan Yildirim’a soru soruldu. Bakan yildirim bu yil baslanacak olan, tünel projelerini, Aktas Sinir Kapisinda yapilan yatirimlari anlatarak Ardahan’in üvey evlat olmadigini anlatti. Ardahan’in yatirimlardan en çok pay alan bir il oldugunu da sözlerine ekledi. **Ardahan Valisi Hayaller Pesinde!.. 24. Yerel ve Bölgesel Medya Bulusmasina Ardahan’dan katilan 5 gazeteci, etkinlikte yakaladiklari genel müdürlere Ardahan’a yatirimlarin hizlanmasi konusunda girisimlerde bulundular. Ardahan’a yapilmasi ve hedeflenen projeleri de genel müdürlere anlatan gazeteciler, Ardahanlilarin aklindan geçen projelerin genel müdürlere aktarilmadigi ve haberdar olmadiklari görüldü. Geçtigimiz günlerde Ardahan Gazeteciler Cemiyeti ve Dernegi baskani ve yönetimi Ardahan Valisi Seyfettin Azizoglu’nu ziyaret etmis ve vatandaslara müjdeli haberler vermisti. Vali Azizoglu, havaalani projesinin Cumhurbaskanliginin talimatiyla bakanlik ve valilik arasinda yazismalarin basladigini ve petrol rafinerisinin kurulmasi için proje hazirlanmasi istedigini söylemisti. Bu projelerin daha hizli ilerlemesi için genel müdürlerle konusan gazeteciler, genel müdürlerin havaalanindan kismen haberdar olduklari görülürken, Vali Azizoglu’nun petrol rafineri projesinden haberdar olmadiklari, bu projenin tam bir hayalden öte bir sey olmadigini söylemeleri üzerine gazeteciler ile genel müdürler arasinda biraz gerginlik yasansa da, Ardahan’in gerçekten gelismesi ve ekonomisinin kalkinmasi açisindan dogru bir adim oldugunu ama yapilmasinin imkansiz oldugunu belirttiler. Gazetecilerin petrol rafinerinin dillendirilmesi ve kurulmasi için destek istedikleri genel müdürlerden, bunun sizin hayalinizden baska bir sey olamayacagi ve valinin uçuk hayalidir demeleri ise dikkat çekti. **SOSYAL MEDYA SORUMSUZ MEDYA DEGİLDİR.. Ulastirma Denizcilik ve Haberlesme Bakani, sosyal medyanin sorumsuz medya olmadigin ülkeye ve hukuka karsi ödevlerinin bulundugunu dile getirdi.Yildirim, internet üzerinden sosyal medyanin para kazandirdigi halde vergi dairesinin yolunu bilmedigini de belirterek,”Bu ülkede faaliyet gösteriyorsunuz, halkin üzerinden bol kazanç elde ediyorsunuz, vergi dairesine selam vermiyorsunuz. Bunu gençler ve vatandaslar kabul ediyorsa sözüm yok. Biz bu adaletsizligi kabul edemeyiz.” seklinde konustu. Bakan Yildirim, sosyal paylasim sitelerinin özgür oldugunu ve özgürlügünü sonuna kadar savunduklarini ancak bunun ülkeyi kaosa ve siddete sürüklemesine dünyada ve Türkiye’de hukuken izin verilemeyecegine vurgu yaparak,”Özgürlüklere ve internete sonuna kadar evet. Hukuksuzluga ve suç islemeye hayir. Ceza hukukuna göre suç gerçek alanda da sanal alanda da suçtur. Türkiye Cumhuriyeti’ni tanimayani Türkiye’de tanimaz. Halkin degerlerini tanimayan ve hiçe sayanlara 76 milyon bunlara Osmanli tokadini çakar.” ifadelerini kullandi. Medya Bulusmalarina Kars Valisi Eyüp Tepe, Basin Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, Sarikamis Kaymakani Erdogan Turan Ermis ile bölgesel medyanin temsilci ve muhabirleri katildi. ProGram sonunda Anadolu Basinini Özendirme Yarismasi’nda çesitli dallarda dereceye giren muhabirlere ödülleri verildi ve katilimcilara katilim belgesi verildi. Haberi ekleme saati: 19.35-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
KAISİAD’dan Kösker’e Ziyaret Kars Ardahan Igdir Sanayici ve İsadamlari Dernegi’nin yeni baskani Nasrettin Bavas, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Gebze Belediye Baskani Adnan Kösker’i makaminda ziyaret etti. Dernegin çalismalari hakkinda Baskan Kösker’e bilgi veren KAISİAD Baskani Nasrettin Bavas, dernek olarak kapilarinin Gebzeli tüm sanayici ve isadamlarina açik oldugunu ifade ederek, “Amacimiz Gebzeli isadami ve sanayiciler ile Kars, Ardahan ve Igdir arasinda isbirligi imkanlarini gelistirmek ve Gebze ile bu illerimiz arasinda köprü olmaktir” dedi. Gebze Belediye Baskani Adnan Kösker de, ziyaretlerinden dolayi KAISİAD Baskani Nasrettin Bavas ve yönetim kurulu üyelerine tesekkür etti ve çalismalarinda basarilar diledi. Baskan Kösker, “KAISİAD’in Gebze ile dogu illerimiz arasindaki ekonomik iliskilerin gelistirilmesine önemli katkilarda bulunacagina inaniyorum” dedi. Haberi ekleme saati: 19.32-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
2 Temmuz 1993 tarihinde SivaS’ta yakilan Madimak Oteli’nde hayatini kaybedenler Ardahan’da bir kis tarafindan kinandi. Damal ilçesinin tamami, Hanak ilçesinin yarisinin Alevi insanlardan olusan 5 ilçeli 107 bin nüfuslu 236 köylü Ardahan’da basta demokratlar olmak üzere kimsenin, Sivas Katliamini kinayan veya bu yön de hiçbir açikmanin yapilmadigini gören emekli memur Sinan Aydemir, kendi eliyle yazdigi ve üzerinde, ‘Yalniz da kalsak Sivas’i unutturmayacagiz’ dövizi ile kent merkezin de bulunan Milli Egemenlik Parkinin için de ki Atatürk büstünün önünde tek basina eylem yapti. Burada bir açiklama yapan Sinan Aydemir, ‘Bugün 33 Aydinin katledildigi Sivas katliaminin 20. Yili. Tüm yurtta ve dünya da lantle anilan ve faillerinin halen bulunmadigi bu katilami bir kez daha kiniyorum. Ve basta siyasiler olamk üzere bu ve buna benzer katliamlara duyarsiz kalanlari protesto ediyorum. Dersim’de, Kahramanmarasta, Çorum’da, Sivas’ta baslayip, Gazi’ye, Gazi’den Gezi’ye kadar devam eden bu tür saldirilari, baskilari siddetle kiniyorum. Bu yasananlara destsk vemyenleri de portesto ediyorum’ dedi. ‘Yalniz da kalsak Sivas’i unutturmayacagiz’ diye yazdigi dövizinin diger bir anlaminida anlaminin da Gezi olaylarina karsi duyarsiz kalan basta BDP’lilere, söz de demokratlara, CHP’lilere, İsçi Partililere ve en önemlisi Alevilere yönelik baskilara göz yumanlara ve bu zulümlerre karsi kör, sagir vede dilsiz olanlara bir mesaj olarak elimde tutuyorum’ diyen Aydemir bir süre duran adam olarak durdugu büstün önünde daha sonra ayrildi. Haberi ekleme saati: 15.01-02 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
İlimizdeki sosyal, ekonomik ve toplumsal gelismelerin nabzinin tutuldugu, mülki idarenin büyük bir hassasiyetle yakindan takip ettigi köylere hizmet götürme toplantisi yapildi. 2013 Yili köydes projeleri degerlendirme toplantisi Vali Seyfettin AZİZOGLU baskanliginda Ardahan Kongre Merkezi’nde gerçeklesti. Vali Yardimcilarinin ve ilçe kaymakamlarinin tamaminin katildigi toplantiya, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mete Özdemir, Yol ve Ulasim Hizmetleri Müdürü Fuat Aktürk katildi. Toplantida il ve ilçelerin ve köylerin altyapi sorunlari masaya yatirildi. Ardahan’a kazandirilacak hizmetler ve bu hizmetlerin takibinin ilgili makamlarca koordine edilmesi ve karara baglanmasinin gündem maddeleri oldugu toplantida; yol, su, kanal ve ulasim gibi altyapi çalismalari görüsüldü. Ardahan Valisi Seyfettin Azizoglu Ardahan’da tüm idari teskilatin kendi isiyle mesgul olarak hizmet yarisina girdiklerini ve milletin kaynaklarinin yine milletin hizmetine en etkin sekilde sunma yarisina girildigini vurguladi. Toplantida köy yollarinin durumu, içme suyu sebekeleri ve kanal hizmetleri gibi hayati öneme sahip projelerin yapilmasi, ve bu yönde uygulanmasi planlanan öncüllerin belirlenerek, ilgili kurumlarin ivedilikle karar almasi ve bu kararlara sadik kalinarak en kisa zamanda reaksiyon göstermesi salik verildi. Haberi ekleme saati: 09.29-01 Temmuz 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com