.jpg)
.jpg)
.jpg)
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, her pazar
TEMPO TV’de
canlı olarak sunduğu
‘Gazetecilerle Gündem’
sizde konuksunuz..
Ardahan ARÜ’da pilav var diye kayıt olduk
Ancak yurtta, ev de, imkânda yok dediler!..
Bağdat’ta pilav var’ demişler, ‘yalan değilse ırak değil’ Atasözünü hatırlatan pilav partisiyle karşılanan öğrenciler daha ilk gün yurt sorunu, yüksek ev kiraları ve yeterli olmayan sosyal imkan sorunlarıyla karşılaştılar.
2023-2024 Eğitim-öğretim Sezonuna en az öğrenci ile merhaba diyen Ardahan Üniversitesi öğrencilerine pilavlı hoş geldin partisi düzenlenirken, kente gelen öğrenciler daha ilk günde yurt, ev nede sosyal imkânsızlıklarla karşılaştılar.
YÖK’ün resmi kayıtlarında toplam 6 bin 41 öğrencinin kaydını yaptırdığı ancak başta ekonomik sorunlar ve yurt sorunu olmak üzere bir çok sorun dolaysıyla birçok öğrencinin kayıtlarını dondurup, kente gelmediği öğrenilen Ardahan Üniversitesine bağlı Beden Eğitimi Bölümüne kimse başvurmadı.
Tabloda normal öğretim, uzaktan eğitim ve açık öğretim fakültesi öğrencileri ayrı ayrı verilmiştir. Alfabetik sıraya göre hazırladığımız tablo devlet, vakıf, vakıf MYO, açık öğretim fakültesi ve uzaktan eğitim gören öğrencilerin sayılarından oluşmaktadır. “Üniversitelerde kaç öğrenci var?” araması yapanlar için istatistiksel veriler şu şekildedir;
AĞRILI 3 KARDEŞİN
ve IĞDIRLININ VEBALİ..
Ağrılı Kürt bir ailenin 3 çocuğu, 7 yaşındaki Berat, 9 yaşındaki Baran ve 11 yaşındaki Batuhan Sağın’ın boğulduğu ruhsatı olmayan Cem Evi İnşaatında suçlu kim? Ağrı gibi göç veren Ardahanlı olan İstanbul Sancaktepe İlçesi AK Parti İlçe Başkanı Turgay Akpınar buna cevap verecek, yoksa rahmetli olan ve buraya cem evi değil, cami yapılsın diyen kadın başkan ile arasının açıldığı söylenen aynı partinin bir önceki İlçe başkanı mı merak edilen bu soruya cevap verecek bilmem ama bu olaydan önce gece yarısı gözlerimi kapatan uykumu kaçıran diğer bir konu o üç çocuk kadar beni bir o kadar derinden üzdü.
Birçok Ardahanlının da yaşadığı ama Esenyurt’ta ki gibi bir araya gelemediği İstanbul Sancaktepe’de ülkedeki tüm parti binalarının önüne koyduğu polis noktalarıyla kendisini korumaya alan ve Alevi dedelerden plaketler alan AK Partili bir belediyenin Cem Evi yapacağız’ diyerek açtığı ama hiç bir önlem almadığı, hatta ruhsatı olmadığı ortaya çıkan Cem Evi İnşaatına ait çukurda boğulan o Ağrılı üç kardeşin oyun oynamak için ölüm çukuruna girerlerken aynı partinin bahçeler, parklar, çocuk oyun alanları yetmedi Millet Bahçeleri yaptık iddiası, bu konuda hemşerim olan Hacı oğlu, kendisi de inşaatçı olan Akpınar’ın neden sus, pus olup, bir açıklama yapma gereği duymadığını da düşünmedim değil.
Evet, buraya kadar sorulan ve merak edilenleri sizin de düşünüp, cevap bulmanızı beklerken beni üzen diğer bir konuya değineceğim. Çünkü aynı saatlerde yani gecenin saat ikisinde uykumu kaçıran ve bu yazıyı yazdıran diğer olay Ağrı’ya komşu olan ve bizim Kars ile Çıldır gölünü bölüşemediğimiz gibi onlarında Ağrı dağını bölüşemediği, memleketim Ardahan ile aynı gün vilayet olan ama Ardahan sürekli göç verirken, başta kardeş denen ama Kıbrıs’ı hala tanımayan Azerbaycan’ın hatırı için ikinci Kıbrıs gibi baktığımız Nahcivan sayesinde olmak üzere bir çok konuda duyarlı siyasileri sayesinde gelişip, büyüyen, hatta havaalanı bile yapılan, Ardahan’ın takımı başkansız ve futbolcusu yokken, BAL ligine çıkamayacak durumdayken futbol takımı ikinci ligde olan Iğdır’a kadar gideceğim.
Çünkü sanalı tararken ‘Annesinin ayağını öptü’ başlıklı yeni bir haberine daha rastladığım ve adım gibi ilginç bir ismi olduğundan adını Google yazıp, kim olduğunu, nereli olduğunu, 30 yıl cezalandırılmasına neden olan hangi suçu işlediğini merak edip, araştırdığımda kendimi Iğdır’da buluyor gece yarısı ikinci üzücü olayla karşılaşıp, sanalda açık olan arkadaşlarıma haberin linkini atarak ‘Ve bir Kürde yapılan zulümdür bugün yaşananlar… Suçu yok, ama örgüt üyesi olmak suçlaması vay anasını ya 30 yıl… Sonra da kardeşiz ya… ‘ mesajını acı acı gülmek ve gece yarısı şakalaşma sayılırsa düşünmeleri için kendileriyle paylaşıp, onlarında uykusunu kaçırmak istiyordum.
Ve; Iğdır’da 1993 yılında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve Erzurum Askeri Mahkemesinde devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılan Filit Tiltay, 30 yıl tutukluluğun ardından tahliye edildi. 77 yaşında Patnos L Tipi Cezaevi’nden tahliye edilen Tiltay’ı, ailesi ve sevenleri karşıladı.’ haberi, Sancaktepe’de okuldan çıkıp, evlerine değil ölüme giden Ağrılı 3 çocuğun acısı kadar yüreğime oturdu. Kapanmak üzere olan gözlerimi yeniden açıp, uzun uzun düşündürdü. Bu ülkede bugün hala yaşanan sorunun altında yatanların ne olduğunu soranlara en iyi cevap derken..
Sadece bir iddia ve üye suçlamasıyla ömür denecek 30 yıl boyunca cezaevinde olan bir insan nasıl dayanır. Ve o direnci nereden aldığına bakınca da karşıma bu kez başka bir haber çıkıyordu. O; ’30 YILLIK TUTUKLU TİLTAY TAHLİYE OLDU:, ANNESİNİN AYAKLARINI ÖPTÜ’ başlıklı haber, ‘Cezaevinden 30 yıl sonra tahliye olan Filit Tiltay, önce kendisini doğuran ve 30 yıl boyunca bekleyen ayaklarının altını öptüğüm annem olmak üzere hayallerim ve umutlarım beni ayakta tuttu’ diye devam ediyordu.
Kaldı mı bilmiyorum ama hala anayasası tartışılan askeri mahkemede örgüt üyeliğinden cezalandırılıp, 30 yıl cezaevinde tutulan Iğdırlı gibi askeri olmayan mahkemeler tarafından verilen hatta hala verilemeyen, iç hukuk ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince tutuklu kalmaması gerektiğine işaret edilen o kadar insan içeride var diye bir kez daha beni düşündüren bu acıların yaşandığı ülkemde adının önünde Adalet olan bir iktidarın olduğunu da hatırlıyor ve dün ‘muhtar olamaz’ denen ama bugün cumhurbaşkanı olan liderinin olduğunu da kendi kendime mırıldayıp, Irak’tan sonra ‘ne işimiz var orada da’ denen Suriye’de kendimi buluyordum. Gerçi benden önce insansız hava aracının oraya gidip, müttefik denen Amerika tarafından düşürüldüğünü de hatırlıyor ama A haber, TRT’de ki ünlü askeri uzmanlar (!) gibi elime cetvel alıp, tv ekranlarında haritalar çizmiyor ve ‘oralar derin ve tehlikeli…’ diyerek geçiyorum.
Yani kısacası ülkemin doğu ve güneydoğusunun da içinde olduğu Ortadoğu’nun başkenti diye bilinen Mezopotamya 
insanının hep acılar çektiğini ve bu acıların ülkedeki kardeş dediklerimizi, komşu bildiklerimizi de yani ‘et tırnağız, birlikte yaşamak gerek’ deyip, gereğini yerine getirmeyenler de benim üzüldüğüm kadar üzülüyor mu bilmem ama oyun alanı diye gittikleri su dolu çukurda hayata göz yuman Ağrılı üç kardeş olan o çocukların ailesi kadar, 30 yıl boyunca cezaevinde tutulan oğlu için acı çeken Iğdırlı annenin ve binlercesinin bu yaşadıkları, ‘yıllardır yaşananlardır, bugün bir türlü çözüm bulunamayan yaşananlar..’ diyerek gece yarısı expresini ve memleketime gelmesi beklenen Doğu Expresini de hatırlatan gece yarısı yazıma nokta koyuyorum.
Ve ‘Bu acılar ne zaman bitecek Allah’ım?” diyerek, buzlukta olduğu söylenen o süreç gibi yeni bir süreçle ama öyle ya da böyle deyip, nokta konulması gereken yıllardır çekilen acıların artık bitmesi ve bunca yaşananların vebalinin ödenmesi için dua edip, üzgün, yorgun gözlerle uykuya çekilirken…
.jpg)
arşiv haber/yorumlar 19.12.2012 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar
SİTEMİZİN SAGINDA BULUNAN en yeni makele LİNKİMİZDE YAZARLARIMIZIN GÜNLÜK YAZI VE YORUMLARINI OKUYABİLİRSİNİZ..
Daha önce tümünün üyeliklerinin düstügü ileri sürülen Ardahan İl Genel Meclisi’nde yasananlari yeterince gündeme getirmedigimizden yakinan, ‘Biz yazmasak, bir sey olmaz’i kanitlamaya çalistigimizi iddia eden CHP Çildir İl Genel Meclis Üyesi İlimdar Senem’i dinlerken sanki meclis çökmüste, bende, oda altinda kalmisiz gibi bir intiba dogdu.. Çünkü ayni zaman da CHP İl Baskani olan İlimdar Senem’in benim duyarsiz kaldigimi belirttigi İl Genel’de yasananlarin yazilmasi halinde kiyamet kopacagini belirtiyordu.. Valla aha yazdik ama sanirim bu yazi kiyametin ilk sarsintisi olacak gibi.. Çünkü tamamini yazdigim zaman asil o zaman kiyemet kopacak.. Bakalim ben mi, iktidar mi, muhalefet mi kim bu kiyametin altinda kalacak diyerek.. **Atlari Kurtlara Vermeyin Efendiler.. Dün ele aldigim ve okurumun da gülümsemesini saglayan, ‘Atlar donuyor, onlari da yaz’ baslikli yorumum ardindan gündemimiz yine atlar olacak sanirim.. Sanirm Vali ile Belediye Baskaninin ata binip, Kura Vadisinde yaptiklari gezilerinden sonra bir çuval samani almak için gelininin boynunda ki ‘Besi Bir Arada’ dedigimiz altinlari satan, hayvani aç kalmis sehirlinin efendisi köylünün halinden bir hayli etkilenmis gibiyiz.. Neyse benim fikrim olan, ama siyasilerin getirmeyi beceremedigi ithal samanin basimiza sardigi at meselesine sanirim bu yazimda da devam edecem.. ‘Atimi getirin’ basligi ile baslayan At’li yazi dizimin bugünkünün konusu ise bu yil kurak geçen havalar dolaysiyla kaba yem bulmaktan bir hayli sikintiya giren sehrin efendisi köylüce, bakilamayip, cadde ve sokaklara atilan köpekler gibi kardan bem beyaz olan mera ve çayirlara birakilan ve kurtlarin yemesi için sahiplenilmeyen atlardan bahs edecem.. Hemde, Vali ve Belediye Baskaninin ‘Atlarimiza sahip çikalim, degerlerini bilelim, bizleri taaa Kafkaslardan alip, buralara getirmisler..’ derlerken.. Bugünkü atli yazimin neden ise dünkü yazimi okuyup, erinmeden gidip, Göle ovasinda donmak üzere olan Atlari fotograflayan Hanifi Budak arkadasim oldu.. Çünkü Hanifi matbaada kömür olmadigi için kendisine açtigim telefonun ziliyle uyanip, donmaktan son anda kurtardigimi unutarak, Atlari düsünmüs.. Ve, ‘Al abi kösende bahsettigin atlari fotograflarini çekip getirdim’ diyordu.. Evet, millet Maya efsanesine göre on gün sonra dünyanin yikilacagini tartisirken, Suriye’de kan gölünün Dicle’ye kadar uzandigini konusurken, Nato İzmir ve Diyarbakir’da ülkeye konarken biz otu, ati, iti tartisir, konusur ama beldeler, adliyeler, orman isletmesi, bankalar, hastaneler, saglik ocaklari, cezaevleri, askeri subeler kapatilirken sus-pus-kör oldugumuz gibi onlar içinde bir sey yapamayiz.. Goreveng’in 12 gün içinde 10 kisinin nüfuslarini oraya tasimasiyla kurtulacagini hesaplamayanlarin dizini dövdügü, iki beldesinin kapandigi, dogalgazi olmasina karsin insanlarin tezek ve çöplerden toplanan kömürlerle isindigi, Aktas Gümrük Kapisinin açilmasini beklerken, Posof/Türkgözü Gümrük Kapisi’nde yine ithalat, ihracattin yapilmadigini görmeyenler bir de kalkmis İstanbul/Haydarpasa’dan Ardahan’a demiryolunun uzatilmasini isteriz der.. Yetmedi bu aralar ortalikta gözükmeyen Sürmeli Kiliç abimizin köyünün önüne kadar uzanacagini hayal ettigimiz hava limaninin hemen, simdi yapilmasini isteriz.. Ama bilmez, anlamayiz ki; Millet çag atlarken biz üç yildir tarihi bir binayi mü zeye çeviremedigimiz gibi, otu da, samani da, iti de ati da kurtaramadik.. Neyse yine de ‘Gazetecilerin en çok tutuklandigi’ ülke siralamasinda dünya da birinci olan ülkemin sinir kenti, serhattan bir gazeteci olarak seslenmek istiyorum.. ‘Çocuklari, gençleri oldugu gibi Atlari da Kurtlara vermeyin efendiler’ diyerek.. **‘Haber yapmama’ sanati.. Ardahan’in ilk ofset gazetesini çikarmaya çalistigimiz sirada, ‘Ya gerek var mi?’ diyenlerin yine bizlerin baslattigi günlük gazete döneminde de ‘Ya haber nerede bulacaksin, her gün ne yazacaksin?’ demistiler.. Ve bugün 8’i günlük olmak üzere bir çok yerel gazete çikiyor Ardahan’da.. Bu gazetelerin kaçinin gündemi yakindan takip edip, belirledigini, kaçinin ‘Gazete iste’ modun da internetten al yapistirila çiktigini artik ben demeyecem.. Çünkü yerel gazetenin önemini kavrayan ve bizzat kendisi matbaalara gidip günlük gazetesini alan Ardahanli okur iyi biliyor.. Ben, ‘Kimin gazeteci, kimin gazetecilik yaptigini’ okura birakinken bunca gazetenin yayinlandigi Ardahan’da yasananlarin ne kadar haber oldugunu da tartismaya açmak ve masaya yatirmak istiyorum.. Her gün yayinlanan onca gazetenin ne yazdigina baktiginizda ise karsiniza gazete degil, resmi kurumlarin bültenleri çikiyor.. Basta halktan kopuk, basindan habersiz adeta, ‘kendin çal, kendin oyna’ yöntemiyle etkinlikler düzenleyip, Ardahanlidan uzak, sorunlarla alakasiz bu etkinliklerini allayip, pullayip gazetelerin maillerine atan üniversitenin haberleri olmak üzere diger birçok kurumun haberleriyle gazete çikarmanin ne kadar habercilik oldugunun tartisilmasi gereken Ardahan’da, en son büyüksehir yasasiyla kapatilan iki beldeden hangi gazete bahsetti.. Onca sorunla bas basa olan bir Ardahan’da kislari, ‘Aha donduk, aha kaydik’ haberleri yaparken karlarin, buzlarin altinda kalan ve günlerce toplanmayan burunlarinin önünde ki çöpün neden toplanamadigini bile habere çeviremeyenlerin haberci, gazeteci olarak piyasada gezdigi bir Ardahan’da haber yapma sanatinin ne oldugunu da tartismak gerek.. Ardahan sorunlariyla çokta iç içe etkilikler yapmayan üniversitenin bu konuda da bir panel düzenleyip, düzenlemeyecegini merak ederken, Ardahan Üniversitesi’nde okuyan ögrencilerinin burada ki gazeteciler gibi buna ihtiyaç duyduklarini da düsünmüyor degilim.. Çünkü bu memlekette onca sorun ve sikinti olmasina karsin degil görüslerini belirten bir yorum yazmak, bir haber yapmayanlarin gazeteci oldugu, gazete çikardigi bir memleket olan Ardahan’da haber yapma sanati mutlaka masaya yatirilmalidir.. ‘Resmi agizlar açilmaz ise haber yapilmaz’ seklindeki gazeteciligin bu memlekete ne kattigini memleketin genel haline bakmakla görülebilecegi bir Ardahan’da degil, günlük, sabah gazetesi, aksam gazetesi bile çikarilir.. Çünkü her gazeteci mailini açtiginda üniversiteden, valilikten, kaymakamliklardan, kurumlardan gelen bültenleri hem de okumadan al/yapistirila gazete çikariyor, ‘haber yapmama’ sanatinin revaçta oldugu Ardahan’da.. **Neden Evlenemiyorlar?.. Çogu dostum, arkadasim olan bekar yakinlarimi gördügümde, ‘Kiz sen halen evlenemedin mi, Ula senin bir sey becerecegin yok’ diye takilir, ardindan ‘Gel ya seni sununla evlendirelim’ diye takilirim.. Son olarak geçtigimiz gün gittigim belediye de çaylarini içtigim bekarlara da ayni sözümü teklarladim.. Daracak odada her gelenin sohbetimize katilip, bu bekarlarin ne diye evlenemediklerini uzun uzun tartisip, zaman zaman gülüp, zaman zaman da ‘Vala iyi yapiyorsunuz evlenmemekle’ diye satir aralarinda bekarliklarini destekliyorduk.. Ancak benim yaptigim bir öneriyi çok ciddiye alan ve bana ayda birde olsa sarapli masada yemek ismarlama sözü veren bir dostumun ilerlemis yasina karsin evlilge kapi aralamak için ciddi ciddi beni can kulagiyla dinledigini his ettim.. Çünkü benim espiriler katarak verdigim taktikleri tek tek not ettigini görünce rahmetli Kemal Sunal’in ‘Kiz nasil tavlanir’ sinema filmini hatirlayip kahkahi patlattim.. Çünük dostumun ciddi ciddi evlenmek istedigi ama sanirim taktik yanlisliginda oldugunu anlayip, benden gelen tasviyeleri not ettigini görüyordum.. Ekonomik sikintilar basta olmak üzere her geçeng ün biraz daha sarsilan evlilik hayatinin zorlastigi bir dönemde Ardahan’da kaç bekarin oldugunu da saydigimiz o mini toplantimizda, busta resmi kurumlarda olmak Ardahan’da kaç bekarin oldugunu da düsündük, hele sayin kaç tane diyerek.. fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535. 418 32 58
Geçtigimiz yil ilk kez sahaya çikan Ardahanli kizlarin imkânsizliklar dolaysiyla bu yil top kosturamadigi Ardahan sehir stadyumunda oynanan futbolu izlerken İl Gençlik Spor Müdürlügü tarafindan kurulan ve sesiz, sedasiz büyük basarilara imza atan voleybol takiminin ar arda aldigi basarilarini ögreniyoruz. Ardahanli tek voleybol Antrenörü olan Sinan Aktas’in kendisi kadar heyecanli Ardahan Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Feyzullah Dereci’den aldigi tam destek ile geçen yil kurdugu Ardahan Voleybol Takimi bu yil 3. lig de mücadele ediyor. Ciddi bir gelisme olarak degerlendirilmesi gereken bu önemli ayrintiyi kimsenin kaçirmamasi ve bu basarinin, ‘Kendiliginden’ gelen basari olmadigini anlamali ve sahip çikmalidir.. Çünkü su an mücadele ettigi grupta su 4. olan Ardahan Gençlik Spor Kulübü Voleybol Takimi bu yil ilk ike girerse Türkiye Profesyonel Liginin 2. Ligine çikacak ve Ardahan’i ülke genelinde temsil edip, tanitacak, taniyacak.. Ardahanli gençlerin, Ardahan Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Feyzullah Dereci gibi yönetici ve idarecilerden alacaklari küçük bir destekle neler yapacagini da gösteren bu önemli gelismeye basta valimiz olmak üzere belediye baskanimiz ile diger yöneticilerimiz destek vermesi demek bu kentin sporda basarisini kanitlamak demek oldugu da unutulmamalidir..
Ardahan Vali Yardimcisi Deniz Piskin SODES projelerinin Ardahan için büyük önem tasidigini vurguladi. Piskin yaptigi açiklamada “Kalkinma Bakanliginin 2008 yilinda GAP eylem plani olarak, sosyal gelismenin saglanmasi, beseri sermayenin gelistirilmesi ve toplumsal bütünlesmenin saglanmasi için baslatmis oldugu SODES programi 2010 yilindan itibaren DAP illerini de kapsayacak sekilde genisletilmistir. İlk basvurusunu 2010 yilinda yapan Ardahan’da 25 proje kabul edilmis ve 25 proje için 3.857.000 TL ödenek aktarilmistir. 25 proje 2011 yilinda uygulanarak tamamlanmistir. 2011 yilinda da Kalkinma Bakanliginca 46 proje kabul edilmis ve bu projeler için 4.627.710 TL kaynak aktarilmistir. 2011 yilinda kabul gören projeler 2012 yilinda uygulanmis ve projelerin büyük bir kismi tamamlanmistir. 2012 yilinda ise Kalkinma Bakanligina 6.981.455 TL bütçeli 53 proje gönderilmis ve Kalkinma Bakanliginca 4.135.160 TL bütçeli 35 proje uygulamaya deger bulunmustur. Bu projelerin 6 tanesi istihdam, 14 tanesi kültür,sanat ve spor içerikli, 15 tanesi ise sosyal içeriklidir. Kabul gören 2012 SODES projeleri kapsaminda 35 koordinatör ve 15 idari destek personeli istihdam edilecektir. Bu istihdam projeleri ile 366 kisiye, girisimcilik, hali ve kilim dokuma, nakis isleme, taki tasarimi, marangozluk, kaynakçilik, yasli hasta ve engelli bakimi, kuaförlük ve is makineleri operatörlügü gibi mesleki egitim kurslari verilerek hem meslek edinmeleri saglanacak, hem de aile bütçelerine katki sunabilecekleri aylik ortalama 300 TL kursiyer ücreti verilecektir. Kültür, sanat ve spor içerikli projeler ile merkeze bagli 17 köye ve Asiksenlik kasabasindaki 8 mahalleye çocuk oyun parki, 4 ilçeye kültür merkezi, merkeze bagli 10 köye kültür evi, 2 adet kütüphane dizayni, Hanak’a 1 adet müzik atölyesi, 8 çocuk oyun merkezi, Posof’a 1 adet gençlik merkezi, Çildir’a 1 adet açik alan spor tesisi, 1 adet kapali hali saha yapimi ve 250 gence spor malzemesi alinarak kurs verilecektir. Sosyal içerikli projelerle ise 1.306 ögrenciye SBS-ÖSS sinavlarina hazirlik kursu verilecek ve ayrica dershaneye gitme imkani olmayan 420 ögrenci SODES projeleri kapsaminda ücretsiz dershaneye gönderilecektir. SODES Ardahan için büyük bir gelir kaynagi olmus ve her alanda bütün Ardahan halkina hizmet etmektedir.” Haberi ekleme saati: 07.17-18 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan Üniversitesi (ARÜ) Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Gida Mühendisligi Bölümü’nün ilk ögrencileri ile tanisma yemeginde bir araya geldi. 2012-2013 akademik yilinda ilk ögrencilerini alan, genç ve dinamik egitim kadrosuyla ögretim hayatina ilk adimini atan ARÜ Gida Mühendisligi Bölümü 14 Aralik Cuma günü bir tanisma yemegi düzenledi. ARÜ Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen tanisma yemegine; ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Mühendislik Fakültesi Dekan Yardimcisi Yrd. Doç. Dr. Rövsen Guliyev, Gida Mühendisligi Bölüm Baskani Yrd. Doç. Dr. Zehra Tugba Abaci, Çevre Mühendisligi Bölüm Baskani Yrd. Doç. Dr. Necla Barlik ile Mühendislik Fakültesi akademik personeli ve Gida Mühendisligi Bölümü ögrencileri katildi. Programin açilis konusmasini Yrd. Doç. Dr. Zehra Tugba Abaci gerçeklestirdi. Bu yil bölümün aktif olarak egitim vermeye basladiginin altini çizen Yrd. Doç. Dr. Abaci, hali hazirda 47 olan ögrenci sayilarinin her geçen egitim döneminde artarak devam edecegini ve ilerleyen yillarda önemli akademik basarilarin altina imza atacaklarini söyledi. Abaci, sözlerini “Ögrencilerimizin hepsi piril piril, ben bu ögrencilerin bölüm baskani ve danismanlari olmaktan gurur duyuyorum” diye tamamladi. “Mühendislik Fakültesi doluluk orani yüzde yüz” Bölüm Baskani Yrd. Doç. Dr. Zehra Tugba Abaci’nin ardindan konusma yapan ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, dünyadaki gelismelere ayak uydurmanin gerekliligine degindi. Osmanli Devleti’nin son 150 yilda dünyadaki gelismelere kapali kaldigi için paramparça oldugunu hatirlatan Rektör Prof. Dr. Korkmaz, bu hatanin Osmanli Devleti’nin toprak kaybetmesine neden oldugunu belitti. Rektör Korkmaz: “Osmanli Devleti zamaninda yetismis mühendis yoktu. Hele gida mühendisimiz hiç yoktu. O süreçte mühendisleri yurtdisindan getiriyorduk” ifadeleriyle ülkenin yetismis mühendislere ne kadar çok ihtiyaci oldugunu belirtti. Doluluk orani yüzde yüz olan Mühendislik Fakültesi’nin ‘modern sihirbazlar’ yetistirdigini belirten Rektör Korkmaz, “Kimin mühendisleri daha çok okuyor ve çalisiyorsa o toplum çok ileri gidiyor” diyerek ülke kalkinmasinda mühendislere düsen görevlerin önemine degindi. “Gelecek yil askim olan kampüs faaliyete geçecek” Ardahan Üniversitesi’nin yeni yerleskesini “Askim” olarak nitelendiren Rektör Korkmaz, yerleske alaninin faaliyete geçmesiyle beraber son teknoloji ile donatilmis, modern laboratuarlarin hizmete girecegini söyledi. Rektör Korkmaz, yeni laboratuvarlarla akademisyenlerin, ögrencilerin bilimsel çalismalar gerçeklestirmelerinin önünde herhangi bir engelleri olmayacagini vurguladi. Ögrencilerin sorunlarini ve önerilerini dinleyen Rektör Korkmaz, ögrencilerin Ardahan’daki sosyal yasantisinin olmamasina iliskin yakinmalarina söyle cevap verdi: “Ben buraya geldigim ilk zamanlar oturacak bir sandalyem yoktu. ‘Bir oda bir Rektör’ diye gazetelere bile çiktim. İki Rektör Yardimcimiz bir oda da oturdu. Yani diyecegim su ki; sikintilari yavas yavas atlatacagiz. Zamanla her sey yerine oturacak; ama biraz sabirli olun. Sizin su anki tek hedefiniz okulunuzu güzelce bitirip bir an önce hayata atilmak olmali” Yüksek Ögretim Kurulu’nun (YÖK) yeni egitim-ögretim döneminde 47 kisilik bir kontenjan açtigini ve bu kontenjanlarin doluluk oranina bir kez daha dikkat çeken Rektör Korkmaz: “Bu durum bizi çok mutlu etti. Türkiye’nin en uç noktasinda bulunan bir ilden daha fazla mühendis çikmasindan biz onur duyariz. Sizler, gelecegin mühendisleri çok kutsal bir görev icra ediyorsunuz. Yaptiginiz is suyun içindeki isigi okumak kadar mükemmel bir sey. Sizler suyun içindeki isigi okuyacaksiniz” dedi. Ögrencilerle sicak bir sohbet ortaminda geçen yemegin ardindan ARÜ Müzik Toplulugu sahne aldi. ARÜ Müzik Toplulugu’nun gece boyunca seslendirdigi parçalarla ögrenciler Rektör Korkmaz ile halaylar çektiler, gönüllerince eglendiler. Haberi ekleme saati: 07.13-18 Araik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Ögüt’ten Meclis’te inekli samanli protesto! **BU HABERİ ARDAHAN TV’DE İZLEYEBİLİRSİNİZ.. CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt, saman fiyatlarinin yüksek olmasina tepki göstermek için Meclis kürsüsüne saman getirdi. Ögüt, “Ot yok saman yok; bu memleketi ota, samana muhtaç biraktiniz. Sayin Bakan zaman gelecek sizin maasiniz bu samani almaya yetmeyecek” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda, 2013 Yili Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarisi görüsmeleri devam ediyor. Tasari üzerine söz alan CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt, kürsüye getirdigi küçük bir balya samanla, saman fiyatlarina tepki gösterdi. Ögüt, 12 Aralik 2012 saat 12 ‘de ugur getirmesi için bir arkadasinin ahirina gittigini, o sirada ineklerin konusmaya basladigini belirten Ögüt, ineklerin kendisine ‘Sen hep konusuyorsun ama bir de bizim dilimizden konus, belki bizim dilimizden konusursan anlarlar’ dedigini söyledi. **İNEKLERDEN SAMAN ŞİİRİ Ögüt, ineklerin bir siir yazdigini belirterek, “Şiir söyle; ‘Kis geldi kar yagdi kapandik ahira, ot yok saman yok tezek de yapamiyoruz. Sahibimiz bizden et istiyor, süt istiyor, kisin isinmak için tezek istiyor. Ot yok saman yok kar yagdi aç kaldik, kapandik ahira. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular. Banka köylüyü canindan etti. Canli inegin kilosu 5TL’ye indi. İki inek bir ton samana indi. Elde kalanlar da kasaba gitti. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular. Fransa’dan hayvan getirdiler, bizi bitirdiler. Disaridan arpa getirdiler, otu bitirdiler. İki inek bir ton samana indi. Elde kalanlar da kasaba gitti. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular. Atalarimiz at sirtinda muhtesem yüzyil yazdilar. Bunlar kurbanlik için angus getirdiler, hastalikli hayvani millete yedirdiler. İki inek bir ton samana indi, elde kalanlar samana gitti. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular” seklinde konustu. **Meclis’te inekli samanli protesto! CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt, saman fiyatlarinin yüksek olmasina tepki göstermek için Meclis kürsüsüne saman getirdi. Bir de üstüne samanli inekli siir okudu. CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt, saman fiyatlarinin yüksek olmasina tepki göstermek için Meclis kürsüsüne saman getirdi. Ögüt, “Ot yok saman yok; bu memleketi ota, samana muhtaç biraktiniz. Sayin Bakan zaman gelecek sizin maasiniz bu samani almaya yetmeyecek” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda, 2013 Yili Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarisi görüsmeleri devam ediyor. Tasari üzerine söz alan CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt, kürsüye getirdigi küçük bir balya samanla, saman fiyatlarina tepki gösterdi. Ögüt, 12 Aralik 2012 saat 12 ‘de ugur getirmesi için bir arkadasinin ahirina gittigini, o sirada ineklerin konusmaya basladigini belirten Ögüt, ineklerin kendisine ‘Sen hep konusuyorsun ama bir de bizim dilimizden konus, belki bizim dilimizden konusursan anlarlar’ dedigini söyledi. **İNEKLERDEN SAMAN ŞİİRİ Ögüt, ineklerin bir siir yazdigini belirterek, “Şiir söyle; ‘Kis geldi kar yagdi kapandik ahira, ot yok saman yok tezek de yapamiyoruz. Sahibimiz bizden et istiyor, süt istiyor, kisin isinmak için tezek istiyor. Ot yok saman yok kar yagdi aç kaldik, kapandik ahira. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular. Banka köylüyü canindan etti. Canli inegin kilosu 5TL’ye indi. İki inek bir ton samana indi. Elde kalanlar da kasaba gitti. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular. Fransa’dan hayvan getirdiler, bizi bitirdiler. Disaridan arpa getirdiler, otu bitirdiler. İki inek bir ton samana indi. Elde kalanlar da kasaba gitti. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular. Atalarimiz at sirtinda muhtesem yüzyil yazdilar. Bunlar kurbanlik için angus getirdiler, hastalikli hayvani millete yedirdiler. İki inek bir ton samana indi, elde kalanlar samana gitti. Köylünün kalkinmasina Fransiz kaldilar, gittiler Fransa’da sövalye oldular” seklinde konustu. Gülerek, artik ineklerin konusmak zorunda kaldigini belirten Ögüt, “Artik insanlarin konusmasini dinlemiyorsunuz, anlamiyorsunuz ne yapayim? İnekler konusmak mecburiyetinde kaliyor” dedi. Ögüt’ün siirini CHP’liler alkislarken, AK Parti siralarindan ‘Olmadi, olmadi’ seklinde sesler duyuldu. İneklerin aç oldugunu, Dogu’da havanin gece eksi 25-30 derecelere düstügünü belirten eksi gece 25-30 derece oldugunu belirterek, “Ot yok saman yok; bu memleketi ota, samana muhtaç biraktiniz. Fransa’dan arpa, et, hayvan ithal ediyorsunuz; kendi köylünüze bakmiyorsunuz, gidip orada sövalye oluyorsunuz. Bu mantik mi?” dedi. “10 İNEK, BİR VEKİL MAAŞI ETMİYOR” Ögüt, Ardahan Gölgeli Köyü muhtarinin kendisine bir mektup yazdigini ve 20 ineginden 10’unu satmak zorunda oldugunu ve 10 inegin 7-8 bin TL ettigini yazdigini aktararak, “10 tane inek bir milletvekili maasi etmiyor. Düsünebiliyor musunuz?” dedi. Çiftçi ve köylülerin perisan durumda oldugunu ifade eden Ögüt, Basbakan Erdogan ve Tarim ve Hayvancilik Bakani Mehdi Eker’e söyle seslendi: “Sayin Basbakanim Türkiye Cumhuriyeti Devleti Basbakanisiniz, Sayin Mehdi Eker Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bakanisiniz. Bir yeri sel vurursa, dolu yagarsa afet kapsamina aliyorsunuz. Sizden rica ediyorum; Dogu Anadolu’yu afet kapsamina alin, yoksa 100 yildan beri ilk defa hayvancilik dibe vurdu. Susuz Belediye Baskani beni aradi, ‘bir canli inegin kilosu 3.5 liraya inmis. Dogu Anadolu su anda kar ve kis altinda. Eksi 25-30 derece, yani erkekseniz orada bir hafta kalin. Sayin Basbakandan, bakandan rica ediyorum. Dogu Anadolu’yu, Kars, Erzurum, Agri, Igdir’i, hayvancilik yapan bölgeler afet kapsami içine alinsin. Orada vatandaslara saman yardimi yapilsin. Canli hayvanin kilosu 3.5 lira. Kasapta 30 lira” dedi. Bütçeye 9 milyar TL’ye yakin sosyal yardimlar için para ayrildigini, hayvancilik ve tarimi gelistirmek için de ayni miktarda para ayrildigini belirten Ögüt, “Milleti kendinize muhtaç etmek için sosyal yardimlara ayirdiginiz kadar parayi hayvanciliga para ayiriyorsunuz. Disariya 3 milyar lira para ödediniz, kendi köylünüze ödemiyorsunuz” dedi. Konusmasinin sonunda yaninda getirdigi paketten küçük bir balya saman çikaran Ögüt, kürsüye saygisi oldugu için bu samani kürüye koymayacagini söyledi. Ögüt, “Sayin Bakan zaman gelecek sizin maasiniz bu samani almaya yetmeyecek” dedi. Ögüt’ün ardindan kavaslar yere dökülen samanlari temizledi. Haberi ekeleme saati: 22.22-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Kamuoyuna asagidaki açiklamayi yapmaktan muradimiz, bugüne kadar beklenen toplumsal faydayi üretemeyen iktidar erkindeki yerel siyasilerin, bundan sonraki süreçte halkimizca daha titizlikle seçimi için toplumsal bilince katkida bulunabilmektir. Ne yazik ki, toplumu temsilen seçilen insanlar, kendilerini her seyin üstünde, her seye kadir gören bir anlayisla, “ben yaptim” oldu mantigiyla hak ve hukuk tanimaz bir tutum içinde olduklari için, toplumun onlardan bekledigini elde etmesi de yeterince mümkün olamamaktadir. Nasil ki kendi hukukunu yaratan bir anlayis içinde davraniliyorsa, toplumsal fayda yerine de bireysel fayda ön plana çikmaktadir. Bunun en somut örnegini Nisan 2011 yilinda Ardahan İl Genel Meclisi Baskanlik seçiminde yasanmis, konuyu kamuoyuna da duyurmus ve idari yargiya basvurmus idik. Bu süreç su an Danistay asamasindadir ve iddialarimiz, hem İdare mahkemesi tarafindan yerinde bulunmus ve yapilan seçim hukuksuz sayilmis (2011/701 esas dosya nolu Erzurum 2. İdare Mahkemesi karari) ve hem de Ardahan İl Özel İdaresini temsilen Ardahan Valiligi tarafindan Danistay’a yapilan itiraz, yürütmenin durdurulmasi istemi (2012/3716 Esas nolu kararla) red edilmis olup, süreç karar asamasina gelmis bulunmaktadir ve tarafimizdan, yakin zamanda sonuç beklenmektedir. Aralik 2012 İl Genel Meclisi toplantilarinda ise benzer bir hukuksuzluk-hukuka saygisizlik-hukuka aykirilik tekrarlanmis, İl Genel Meclisi Baskanligi’ni mesgul ve isgal eden İktidar Partisi mensubu, AK Partili Bedrettin Çakici ve yine İktidar Partisi, Ak Parti İl Baskani ve İl Genel Meclisi Üyesi Yunus Baydar’in, kaynagini bilgisizlikte de bulan hukuka saygisizligi, hukuka aykiri tutumu neticesinde olay yeniden yargiya tasinma asamasina gelmistir. Şöyle ki; 5302 sayili İl Özel İdaresi Kanunun 21. maddesi üç nedenle İl Genel Meclisi üyeligini sonlandirmayi düzenlemektedir: 1- Ölüm ve İstifa halinde, 2- üç gün üst üste toplantilara, mazeretsiz ve izinsiz olarak katilmama halinde 3- ve Seçilme yeterliligini kaybetme halinde. Adi geçen meclis üyeleri ikinci ve üçüncü bentlerde sayilan hallerin hayata geçmesine vesile olan müsebbiplerdir. Bu da yetmiyormus gibi ikinci hali hayata geçirecek bir ise de vesile olmuslardir. Şöyle ki; son dakikada kim yada kimlere sormus iseler, durumun vahametini kavramis ve kendilerine bir suç ortagi yaratarak, birilerini yönlendirerek, kendi adlarina düzenlenmis sahte bir dilekçeyi, İl Özel İdaresi Encümen Müdürlügüne ulastirmis, ilgili müdür ise, toplanti halindeki meclise, meclis birinci baskan vekiline ulastirmis ve izinli sayilmalari talep edilmistir. Kendileri il disinda olduklari halde, anlik ‘uyanmanin’, son dakika sokunun yarattigi saskinlikla, “ISLAK İMZALI” ‘izin’ dilekçeleri meclise ulasmistir! Bu sahte evrakin hiç bir hukuki geçerliligi bulunmamaktadir. Geçersiz bir evrakla izinli sayilamayacaklarina göre 5302/21. maddenin ikinci bendinde bahsi geçen durum meydana gelmis ve 07.12.2012 günkü toplantida, durum, tarafimizdan gündeme tasinmis, ancak yeni bir hukuksuzlukla, bu konuda İl Genel Meclisi’nin degerlendirme ve karar vermesi, baskanlikça engellenmistir. Belki hakli bir mazeretleri olma ihtimali varken bu da sakatlanmistir. Suçluluk psikolojisi ile olay örtbas edilirken, ilgili basvuru dilekçesindeki sahtekârlik, taraflari, yine 5302/21. maddenin üçüncü bendi geregince, seçilme yeterliligini kaybettirecek bir durum ortaya çikarmistir ve tarafimizca bu durum adli mercilere tasinacak ve ispat edilecektir. Tüm bu yasananlar delilleriyle sabittir. Ancak burada vurgulamak istedigimiz önemli husus sudur: İktidar erkini elinde bulunduran siyasi kimliklerin, kendi hukuklarini yaratacak keyfilikte bulunmalari, topluma yapilabilecek en büyük kötülüktür. Hukuka saygisi olmayanin, kötü de olsa kanunlara uymayanlarin topluma verebilecegi zarar, yartilmasi gereken faydanin yaratilamamasindan daha büyüktür. Merkezi iktidari elinde bulunduran Ak Parti’ye mensup bu sahislari, hukuk yoluyla, dogru yola getirme gayretimizin yaninda, mensubu olduklari partiye de bildirerek, liyakatsizliklerinin degerlendirilmesini isteyecegimizi açiklamak isteriz. Ülkemiz ve İlimiz, dürüst olmayan siyasi kimliklerden kurtulmalidir. Dürüst olmayan insanlardan topluma her zaman zarar gelmistir ve bu insanlarin bir erki, bir makami ellerinde bulundurmalari ve bunlara seyirci kalmak ta büyük bir kötülük olacaktir. Bu duruma seyirci kalmak, bunlarla ayni konumda bulunmak anlamina geleceginden, seyirci kalmayacagimizi açiklamak isteriz. Her seye ragmen, adi geçen meclis üyelerinin son bir davranisla, tüm bu hukuksuzluklara son veren ve kendi siyasi geleceklerini de yok etmelerine engel olabilecek hamleyi yapabileceklerini düsünüyoruz; bu davranista, yaptiklari hatanin telafisi için İl Genel Meclisi Üyeliklerinden İSTİFA ETME ve böylece hatalarinin bedelini, bireysel olarak gögüsleme cesareti gösterebilmeleridir. Bunu da bekliyoruz. Saygilarimizla… Nejdet Kanbir Ömer Yilmaz İlimdar Senem DSP İl. Gen. Mec. Üy. BDP İl. Gen. Mec. Üy. CHP İl. Gen. Mec. Üy. O. Necmi Aydin Yüksel Yilmaz Ali Cerge CHP İl. Gen. Mec. Üy. CHP İl. Gen. Mec. Üy. CHP İl. Gen. Mec. Üy Osman Şahin Binali Özek CHP İl. Gen. Mec. Üy. CHP İl. Gen. Mec. Üy. Haberi ekeleme saati: 22.20-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Türk Edebiyati’nin usta kalemlerinden sair, romanci, denemeci, gazeteci ve elestirmen Attila İlhan, Ardahan Üniversitesi’nde (ARÜ) düzenlenen konferansla anildi. Kirgiz yazar Cengiz Aytmatov’un anisina 12 Aralik’ta düzenlenen konferansin ardindan Türk Edebiyati’nin önemli ismi Attila İlhan da unutulmadi. Yildiz Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Baskani Prof. Dr. Yakup Çelik’in konusmaci olarak yer aldigi “Türk Şiirinde Attila İlhan” isimli konferansa; ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Rektör Yardimcilari Prof. Dr. Orhan Söylemez, Prof. Dr. Gürkan Dogan ile idari-akademik personel ve ögrenciler katildi. İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Âsik Zülâli Konferans Salonu’nda 13 Aralik Persembe günü gerçeklestirilen konferansta ünlü sairin unutulmaz siirleri okunurken, yogun ilgi nedeniyle katilimcilarin bir bölümü programi ayakta takip etti. **“Attila İlhan, Vahiy ve Cinnet Tepeleri arasinda kosan bir sairdir” Konferansin açilis konusmasini ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz yapti. Korkmaz, mütevazi bir kisilik ve yakin bir dost olarak tanimladigi Prof. Dr. Yakup Çelik’e Attila İlhan anisina düzenlenen konferansa katilimlari dolayisiyla tesekkür ederek konusmasina basladi. Attila İlhan’a duydugu hayranligi vurgulayan Rektör Korkmaz, kendi doktora tezinde İlhan’in siirlerinden ilham aldigini, ögrencilerine de ünlü edebiyatçinin eserlerini tez konusu olarak verdigini hatirlatti. Attila İlhan’i Türk Edebiyati’nda “Vahiy ve Cinnet tepeleri arasinda kosan sair” olarak tanimlayan Rektör Korkmaz sözlerine söyle devam etti: “Attila İlhan’in anisina düzenlenen bu konferans bizim için çok önemli. İlhan’in siirleri edebiyatseverler için de çok önemlidir. İlhan, insanlik bâbinda yazdigi siirleri ve romanlariyla benim hayran oldugum bir sairdir.” **“ARÜ’nün bu kadar gelismesinde Ramazan Korkmaz’in çok emegi var.” Proje kapsaminda, il genelinde yetenek taramasinin yapilarak, spora yetenekli gençlerin bulunmasinin saglanacagini ifade eden Çolak, sunlari söyledi: “Fiziksel, cografi, ekonomik, sosyal ve kültürel faktörler dolayisiyla dezavantajli durumda olan gençlerin spor faaliyetleri araciligiyla sosyal hayata katilimlarini artirilmasini da hedeflemekteyiz. Ayrica gençlerin spora olan ilgilerini artirmak ve onlarin uyumlarini saglamak istiyoruz. 18 ay sürecek proje kapsaminda Gençlik ve Spor Bakanligi üniversitemizin yeni yerleske alaninda gençlik ve izcilik evi kuracak.” Toplantiya konusmaci olarak katilan Yildiz Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Baskani Prof. Dr. Yakup Çelik konusmasina, Ardahan Üniversitesi’nin kurulusundan bu yana kat ettigi mesafe dolayisiyla duydugu saskinligi dile getirerek basladi. ARÜ’nün hizla büyümesini mutlulukla gözlemledigini ifade eden Çelik, “bu ilerleme beni çok duygulandirdi. Ardahan Üniversitesi’nin bu hale gelmesinde Ramazan Korkmaz’in çok emegi var” diyerek Rektör Korkmaz’i tebrik etti. **“Biz edebiyat adamiyiz, bizlere trilyon verseniz edebiyat askindan vazgeçmeyiz.” Edebiyat ve düsünce dünyasina önemli katkilar sunan Attila İlhan anisina düzenlenen konferansa katilmaktan duydugu mutlulugu dile getiren Prof. Dr. Çelik edebiyat sevgisine su sözlerle dikkat çekti: “ Ben doktorami Attila İlhan’in siirleri üzerine yaptim. Hayranligim çok eskilerden gelir. Biz edebiyat adamiyiz. Bize trilyonlar verseniz edebiyat askindan vazgeçiremezsiniz. İlhan’in hayati da hep ilgimi çekmistir. Onun hakkinda yaptigim arastirmalari burada sizlerle paylasacagim.” “Şiirden Romana, Sinemadan Gazetecilige Her yönüyle Attila İlhan” Attila İlhan’in 16 yasinda İzmir Atatürk Lisesi’nde bir kiza verdigi Nazim Hikmet siirinden sonra 2 aylik bir mahkûmiyet hayati geçirdigini ifade eden Yakup Çelik, İlhan’i o süreçte kullandigi “Hapse girdigimde Nazim Hikmet hayraniydim, çiktigimda komünisttim” sözleriyle andi. Çelik, Attila İlhan’in lise son sinifta amcasindan izinsiz katildigi siir yarismasinda “Cebbaroglu Mehemmed” siiriyle ikincilik ödülünü aldigini ve İlhan’in siir dünyasina bu sekilde atildigini vurguladi. Çelik, konferans boyunca İlhan’in aile ve çocukluk dönemine iliskin bilgiler verdi. Attila İlhan’in en sevilen siirlerini okuyan Çelik, katilimcilara duygulu anlar yasatirken, konferans sonunda gerçeklestirilen soru-cevap bölümüyle ünlü sair hakkindaki bilinmeyenlere de isik tutuldu. Program sonunda Rektör Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Prof. Dr. Yakup Çelik’e çesitli hediyeler sundu. Haberi ekeleme saati: 22.20-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan İl Milli Egitim Müdürlügü’nün hazirladigi 2012-2013 eylem plani çerçevesinde ilimizdeki 12. sinif ögrencilerine konferans verme çalismalari basladi. Basari seviyesini yükseltmek amaciyla olusturulan “egitim liderleri” birimi tarafindan ögrencilerin ailelerine düzenli ziyaretler yapilmakta olup ögrencilerin devamsizlik durumlari, kitap okuma durumlari, basari seviyeleri ve eksik yönleri birebir takip edilmektedir. Milli Egitim Müdürlügü’nün koordinasyonlariyla, Tarihçi, Yazar, Kisisel Gelisim Uzmani Mustafa TURAN, ilimizde 4 gün boyunca 9 seans konferans verecektir. İl Milli Egitim Müdürlügü’nün koordine ettigi “Basarida Motivasyon” ve “Aile İçi İletisim” konulu konferanslar ögrencilere ve ögrenci velilerini kapsamakta olup, ögrencilerin ve ailelerin kitap okuma aliskanligina farkli bir pencereden yaklasmalarini saglayacak. Kitap okuma aliskanliginin kazanilmasiyla, hizli kavrama, nitelikli bilgi sahibi olabilme, çok yönlü düsünebilme yönlerinin gelismesi sonucu sinav basarisinda da artis amaçlanmaktadir. Görevine basladigi ilk günden bugüne her firsatta egitime verdigi önemi dile getiren Ardahan Valisi Seyfettin AZİZOGLU, bu ve bunun gibi birçok projeye destek verdiklerini ve destek vermeye de devam edeceklerini dile getirdi. Bu yil rehberlik, spor, kültür alanlarinda oldugu gibi daha birçok alanda faaliyetlerin gerçeklestirilecegine deginen Vali Azizoglu, Ardahan’da egitim seviyesinin yükselmesi için özverili çalisan herkese tesekkürlerini dile getirdi. Haberi ekeleme saati: 21.58-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’da Persembe pazari esnafi, soguktan etkilenmemek için pazara satmak için içinde getirdikleri kasalari yakararak isinmaya çalistilar. **Yurt genelinde etkisini artiran soguk hava Ardahan’da da yasami olumsuz sekilde etkiliyor. Özellikle disarida pazar için tezgâh kuran vatandaslar, soguk havaya karsi korunmak için açik alanda ates yakmak zorunda kaldi. Kaptanpasa Mahallesi’nde kurulan Persembe Pazari, soguk havadan dolayi pazarcilara zor anlar yasatti. Pazarcilar havanin çok soguk oldugunu belirterek, mecburuz ates yakmaya. Gün boyunca açik havada bu soguga karsi direnemeyiz. Çünkü hava çok soguk ve ates yakmazsak, elimiz ayagimiz donuyor ve bizlerde bosalan kasalari yakarak isiniyoruz dediler. Haberi ekeleme saati: 21.56-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**ARÜ, BOZKIRIN OZANI’NI UNUTMADI Ardahan Üniversitesi (ARÜ), dünyaca ünlü Kirgiz yazar Cengiz Aytmatov’u dogumunun 84. yil dönümü sebebiyle gerçeklestirilen konferansla andi. İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Âsik Zülâli Konferans Salonu’nda düzenlenen programda, ünlü yazarin düsünce dünyasi ve Kirgiz edebiyati basta olmak üzere insanliga kazandirdigi eserler konusuldu. Katilimcilarin ortak mesaji, ünlü yazarin “sevginin yazari” oldugu yönündeydi. ARÜ Rektör Yardimcilari Prof. Dr. Orhan Söylemez ve Prof. Dr. Gürkan Dogan ile beraberinde çok sayida idari-akademik personel ve ögrencinin katilimiyla gerçeklestirilen konferans, 2011 yilinda İngiltere’de Euroasian Art tarafindan hazirlanan “Aytmatov ve Nurmemmet” adli belgesel gösterimi ile basladi. **“Aytmatov Bir Çigliktir, Mutlaka Duymaliyiz” Tarihin en büyük trajedilerinin içinden yükselerek edebiyat dünyasinin en büyük isimleri arasina giren Cengiz Aytmatov’u anarak konusmasina baslayan Prof. Dr. Orhan Söylemez, konferansin 12.12.2012 tarihine denk gelmesinden duydugu mutlulugu dile getirdi. Gülsari, Disi Kurdun Rüyalari, Beyaz Gemi ve Cemile gibi essiz eserleriyle insanligin sevgisini kazanan Aytmatov’un, Kirgiz geleneginin bütün unsurlarini eserlerine yansittigini belirten Söylemez, “Keske Aytmatov hayatta olsaydi da dogum gününü beraber kutlayabilseydik. Bizler Cengiz Aytmatov’u birbirinden güzel ve özel eserleriyle tanidik. Aytmatov bir çigliktir, o çigligi mutlaka duymaliyiz” diyerek ünlü yazarin eserlerinden yükselen sese kulak verilmesi gerektigine dikkat çekti. **“Kirgizlar öz kimliklerini, dillerini korudular” Prof. Dr. Söylemez ’in ardindan kürsüye gelen ARÜ Çagdas Türk Lehçeleri ve Edebiyati Bölümü 4. sinif ögrencisi Ferhat Uzunkaya, ‘Tarihin Bos Sayfalari, Resimlerle Çon Tas Katliami’ adli bir sunum gerçeklestirdi. Uzunkaya, Mevlana Degisim Programi kapsaminda gittigi Kirgizistan’da 137 kisinin mezarinin bulundugu Ata Beyit Şehitligi’ni ziyareti sirasinda çektigi fotograflari katilimcilarla paylasti. Toplantiya konusmaci olarak katilan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ögretim Görevlisi Annaguli Nurmemmet, “sevginin yazari” olarak niteledigi Aytmatov’un kendi dil ve kültür çevresine kazandirdigi bilince dikkat çekti. Nurmemmet, Aytmatov’un dili ustalikla kullandigini ve Kirgiz kültürünün zenginlesmesinde büyük pay sahibi oldugunu belirtti. ** “Aytmatov Kendi Basina Bir Ulus” Aytmatov’un kendi basina bir ulus oldugunu vurgulayan Nurmemmet: “Ulus dilini bu kadar güzel kullanan, ulus dilini bu kadar zenginlestiren bir yazar daha yok. Aytmatov, tüm Orta Asya’yi temsil ediyor. Bizler Cengiz Aytmatov’un askerleriyiz; yani sevginin askerleriyiz. Onu yasatmak istiyorsak her elden bir kerpiç bir tugla koymaliyiz. UNESCO’ya mektup yazarak, baris ödülünü en çok hak eden kisiye teslim ederek bu çalismayi 85. dogum yil dönümüne hazirlayabiliriz” dedi. Nurmemmet, Cengiz Aytmatov ile tanismis olmayi kendi adina büyük bir onur olarak gördügünü sözlerine ekledi. Konferans sonunda Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Gürkan Dogan, Annaguli Nurmemmet’e tesekkür belgesi verdi. Konferans toplu fotograf çekiminin ardindan sona erdi. Haberi ekeleme saati: 21.54-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Karadag; Posof Derneginin Kapisi Herkese açik.. İstanbul Posof Dernegi yönetim kurulunun almis oldugu karar dogrultusunda Güngören İlçesinde aktif siyaset yapan siyasi partiler ile iki haftada bir istisare, bilgilendirme, Güngören’in sorunlari ve bu sorunlarin çözümleri adi altinda istisare toplantilari yapilacak karari alinmisti ###İlk toplanti CHP’yle yapildi İlk Toplanti Cumhuriyet Halk Partisi Güngören teskilatiyla 09/12/2012 tarihinde dernek merkezinde gerçeklestirildi. Toplantida konusan Dernek Baskani Aydin Karadag; DEGERLİ Hemserilerimiz, SEVGİLİ Posoflular, Yönetim kurulumuzun almis oldugu karar dogrultusunda Güngören ilçesinde faaliyet gösteren Siyasi parti temsilcileriyle iki hafta araliklarla istisare ve bilgilendirme toplantilari yapilmasina karar alinmistir. Alinan bu karar dogrultusunda ilk olarak Cumhuriyet Halk Partisi Güngören ilçe teskilati davet ettik. Kendilerine davetimize icabet ettikleri için tesekkür ediyorum. Bu toplantilarda amacimiz. Sorunlarimizin, sikintilarimizin isteklerimizin siyasi partilere iletilmesi ortak bir çözüm aranmasidir. Biz dernekçiyiz A partisi B partisi diye ayrim yapmadan Güngören’de aktif siyaset yapan bütün partilerimizi davet edecegiz. Dedi. Oldukça genis bir katilimin oldugu toplantiya CHP İlçe Baskani Hüseyin KONUK ve yöneticiler katildi. Toplantida Güngören’in sorunlari ve özellikle kentsel dönüsüm konusunu ele alan CHP Güngören ilçe teskilati Kentsel dönüsümden sorumlu Baskan Yardimcisi Mehmet AKKOYUN kentsel dönüsümü artilariyla eksileriyle anlatti. Verilen bilgiler dogrultusunda Güngören’in nüfus bakimindan İstanbul’un ve Avrupa’nin en yogun ilçesi oldugu km2’ye ortalama 45.000 kisinin düstügü, yesil alanin ise yok denecek kadar az oldugu ifade edildi. Ayrica deprem açisindan da riskli olan Güngören’in deprem kusaginda oldugu devletin acil önlemler almasi gerektigi, ancak özellikle belediye bütçesinde gereken önlemlerin alinmadigi bilgisi verildi. CHP ilçe Baskani KONUK, kentsel dönüsümün önemine ve aciliyetine deginerek özetle Güngören de yasayanlarin isçi, memur, emekli ve dar gelirli oldugunu, bu yüzden devletin binalari yikip, yapip ve teslim etmesi gerektigini ifade etti. **Karsilikli görüs alis verisleri yapildiktan sonra dernek çalismalari hakkinda misafirlere bilgi verildi. Güzel ve samimi bir ortamda geçen görüsmelerin finali yöresel yemegimiz HINKAL ziyafeti ile zirveye ulasmistir.30 Posof’lu hanimin özenle hazirlamis oldugu HINKAL toplantiya katilan yaklasik 250 kisi tarafindan afiyetle yenildi. NOT: Bu haberimiz; Bu dernegimizin Güngör ile oldugu gibi Posofluda biraz ilgilenmesi umuduyla eklenmistir.. Haberi ekeleme saati: 21.51-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com Baskan Karadag Kapanis konusmasini yapti. Karadag; Bu tür etkinliklerin gizli kahramanlari olan Posof’lu hanimefendilere ne kadar tesekkür etsek azdir, iyi ki varlar. Onlar bizim basimizin tacidir.
Ardahan Üniversitesi (ARÜ), Gençlik ve Spor Bakanligi’nin yürüttügü “Spor Yoluyla Sosyal Uyum” projesi kapsaminda desteklenmeye layik görüldü. Gençlik Projeleri Destek Programi çerçevesinde 2012 Yili II. Çagri Döneminde degerlendirilmek üzere yürütülen “Spor Yoluyla Sosyal Uyum” projesi ile ARÜ’ye 496.000 TL bütçe ayrildi. İl genelinde yapilacak yetenek taramasi ile spora yetenekli gençlerin bulunmasi ve spora erisimin kolaylastirilmasi amaçlandigi projenin koordinatörlügünü Ardahan Üniversitesi Beden Egitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ridvan Çolak yürütecek. Proje kapsaminda, il genelinde yetenek taramasinin yapilarak, spora yetenekli gençlerin bulunmasinin saglanacagini ifade eden Çolak, sunlari söyledi: “Fiziksel, cografi, ekonomik, sosyal ve kültürel faktörler dolayisiyla dezavantajli durumda olan gençlerin spor faaliyetleri araciligiyla sosyal hayata katilimlarini artirilmasini da hedeflemekteyiz. Ayrica gençlerin spora olan ilgilerini artirmak ve onlarin uyumlarini saglamak istiyoruz. 18 ay sürecek proje kapsaminda Gençlik ve Spor Bakanligi üniversitemizin yeni yerleske alaninda gençlik ve izcilik evi kuracak.” Proje kapsaminda, il genelinde yetenek taramasinin yapilarak, spora yetenekli gençlerin bulunmasinin saglanacagini ifade eden Çolak, ayrica sunlari söyledi: “Fiziksel, cografi, ekonomik, sosyal ve kültürel faktörler dolayisiyla dezavantajli durumda olan gençlerin spora erisimlerini kolaylastirmak ve sosyal hayata katilimlarini artirmayi hedeflemekteyiz. Ayrica gençlerin farkli spor dallarina olan ilgilerinide artirmak istiyoruz. 18 ay sürecek proje kapsaminda Gençlik ve Spor Bakanligi üniversitemizin yeni yerleske alaninda gençlik ve izcilik evi kuracak.” Bakanligin Güneydogu Anadolu Projesi (GAP) ve Dogu Anadolu Projesi (DAP) kapsamindaki illerde uygulanmak üzere, gençlerin spor yoluyla sosyal hayata katilimlarini arttirmayi hedefleyen Gençlik Projeleri Destek Programi ile ARÜ’ye büyük bir bütçe ayrildiginin altini çizen (BESYO) Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ridvan Çolak, proje ile bölge kosullari dikkate alinarak gençlerin farkli branslarda spora erisimlerini kolaylastiracaklarini belitti. Haberi ekeleme saati: 21.51-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan ilinde Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfi’nin kurdugu, Dursun Akçam Tiyatro Grubu Kars’da izleyicilere güzel anlar yasatti. Çogunlugunun Ardahanli ve Ardahan Üniversitesi ögrencilerinin oldugu tiyatro grubu profesyonel oyunculari aratmadi. Ardahan’da 3 gün üst üste sahnelen tek tiyatro oyunu oldu. Kars Halk Egitim Merkezi salonunda düzenlenen etkinligi Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Ögrenci Kulübü düzenledi. Engelliler haftasi için düzenlenen programa Dursun Akçam Tiyatro Grubunun “LAL” oyunu sahnelendi. Salonun tam dolu olmasi ve izleyicilerin alkislarla not verdigi tiyatro oyunu büyük bir begeni topladi. Tiyatro grubunun sürekli tiyatro düzenleyecegi ve her yil yeni oyuncular kazandiracagi açiklamasi yapildi. Haberi ekeleme saati: 21.50-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Okul Sporlari Yildiz Bayanlarda Merkez İnönü Orta Okulu Voleybol Turnuvasinda Birinci Oldu.. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlügümüzce 2012-2013 Egitim-Ögretim yili Yildiz Bayanlar Voleybol müsabakalari 05-10 Aralik 2012 tarihleri arasinda Ardahan Anadolu Lisesi Spor Salonunda yapilmis olup, müsabakalara 4 Ortaögretim okul takimimizin katilimiyla gerçeklestirilmistir. Dereceye giren okullarimiza ödüllerini 1. olan Takimimiz Merkez İnönü Ortaögretim Okuluna İl Müdürü V. Spor Şube Müdürü Adnan KORKUT ödülünü takdim etti. 2. olan Takimimiz Ölçek Ortaögretim Okuluna ödülünü Tertip Komite üyesi Beden Egitim Ögretmeni Utku ATANESİPOGLU tarafindan verilmistir. , 3. olan takimimiz, Hoçuvan Hasköy Ortaögretim Okuluna Ödülünü Voleybol İl Hakemi Haci İbrahim ÇOBAN tarafindan takdim edildi. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü V. Adnan KORKUT yaptigi açiklamada; amacimizin Okullarimizda Sportif ve Kültürel faaliyetleri gelistirerek, Gençler arasindaki kaynasmayi saglamaktir. İfadesinde bulundu. **Okul Sporlari Genç Erkekler Voleybolda Şampiyon Posof Lisesi.. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlügümüzce 2012-2013 Egitim-Ögretim yili Genç Erkekler Voleybol müsabakalari 05-10 Aralik 2012 tarihleri arasinda Ardahan Anadolu Lisesi Spor Salonunda yapilmis olup, müsabakalara 4 Lise okul takimimizin katilimiyla gerçeklestirilmistir. Dereceye giren okullarimiza ödüllerini 1. olan Takimimiz Posof Lisesine İl Müdürü V. Spor Şube Müdürü Adnan KORKUT ödülünü takdim etti. 2. 80. Yil Anadolu Lisesine Ödülünü Posof Lisesi Müdür Yardimcisi Erhan YILMAZ verdi, 3. olan takimimiza Tertip Komite üyesi Beden Egitim Ögretmeni Utku ATANESİPOGLU tarafindan verilmistir. İlimizi grup müsabakalarinda temsil edecek takimimiza basarilar dileriz. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü V. Adnan KORKUT yaptigi açiklamada; bütünh faaliyetlerdeki amacimizin Gençler arasinda Sporu sevdirerek, yetenekli gençlerin tespit edilerek Türk Sporuna kazandirmaktir dedi. Haberi ekeleme saati: 21.48-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
10 Aralik Dünya İnsan Haklari Günü nedeniyle Ardahan Valiligi İl İnsan Haklari Kurulu tarafindan hazirlanan kutlama programi Ardahan Halk Egitim Merkezi’nde gerçeklestirildi. Düzenlenen programa Ardahan Valisi Seyfettin AZİZOGLU, Belediye Baskani Faruk KÖKSOY, Vali Yardimcisi Deniz PİŞKİN, İl Jandarma Komutani Albay Şefaattin SERTEN, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mete ÖZDEMİR, Kamu Kurum Kurulus Yöneticileri ve vatandaslarimiz katildi. İl İnsan Haklari Kurulu Baskani Vali Yardimcisi Deniz PİŞKİN yaptigi konusmada insan haklarina ve haklarin kullanilmasi durumunda davranislarin hassasiyetine degindi. Kisilerin kendi haklarini kullanirken herkesin esit haklara sahip oldugunun unutulmamasi gerektigini vurgulayan Vali Yardimcisi Deniz PİŞKİN, konusmasinda amir-memur iliskilerine de yer verdi. Özellikle yöneticilerin ya da amirlerin, çalisanlarin motivasyonlarini düsürecek davranista bulunmalari sonucu etkisinin vatandaslarimiza kadar ulasacaginin altini çizen Vali Yardimcisi Deniz PİŞKİN, ikili iliskilerde hassas olunmasi gerektigine dikkat çekti. Konusmasina, insan haklarinin düzenlenme tarihine deginerek baslayan Vali, devletlerin olusmasiyla insan haklarinin tanimlandigi ve 10 Aralik 1948 yilinda evrensel hale getirildigini ifade etti. Devletlerin insan haklarina dayali devlet olmasi halinde uzun ömürlü ve güçlü oldugunu vurgulayan Vali, Osmanli İmparatorlugu’nun manevi kurucusu olan Şeyh EDEBALİ’nin “İnsani yasat ki Devlet yasasin” sözüyle tarihimizde de insana ve insan haklarina verilen degerin altini çizdi. İnsan hak ve hürriyetlerini koruyabilen mekanizmayi kuran devletlerin, ideal devlet anlayisina ulasabildiklerini dile getiren Valimiz, Türk Devletleri’nin tarihte bu anlayisla çelisecek bir geçmislerinin olmadigini sözlerine ekledi. Kurumlarda hizmet alan ve hizmet veren taraflarin iletisimlerinin tek yönlü degil karsilikli olarak anlayisa dayandigini ifade eden Valimiz, bu durumun temelinde bireyin kendisine duydugu sayginin esas oldugunun da altini çizdi. Nezaket ve saygi kurallari çerçevesinde davranilmasi gerektiginin üzerinde duran Valimiz, olumsuz tavirlardan kaçinilmasi gerektigini sözlerine ekledi. Ardahan Üniversitesi Ögretim Görevlisi Elif ÇALIŞKAN POLAT ve Ögretim Görevlisi Kubilay ARAS’in sunumlarinin ardindan, 10 Aralik Dünya İnsan Haklari Günü Programi çerçevesinde düzenlenen çesitli dallardaki yarismalarda dereceye giren ögrencilere hediyeler verildi. Haberi keleme saati: 2100-17 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com **BU YORUMU VE DİGER YORUMLARIMIZI OKUMAK İÇİN devamlari TIKLAYINIZ