İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelgeye göre yarından itibaren trafikte yaya önceliği denetimleri artırılacak.
Yarından itibaren trafikte yaya önceliği denetimlerinin artırılacağı bildirildi.
Konuyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine genelge gönderildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen “Yaya Önceliği/ Güvenliği” genelgesine göre yarından itibaren trafikte yaya önceliği denetimleri artırılacak.
Genelgede, 2018’de ülke genelinde, kaza yerinde 495, kaza sonrası 30 günlük süreçte hastanede 992 olmak üzere toplam bin 487 yayanın trafik kazası sonucu hayatını kaybettiği, ölümlü ve yaralanmalı kazaların yaklaşık yüzde 17’sinin yayaya çarpma şeklinde yaşandığı, trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin ise yüzde 22,3’ünü yayaların oluşturduğu ifade edildi.
Genelgede, Karayolları Trafik Kanunu’una göre sürücülerin “Görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışları ile yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlama, varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını verme” yükümlülüğü bulunduğu hatırlatıldı.
2019’un “Yaya Öncelikli Trafik Yılı” ilan edildiğine dikkat çekilen genelgede, sürücülerin, yaya ve okul geçitleri öncesinde uyarılarak dikkatlerini daha üst düzeye çıkararak yavaşlamalarını ve durarak yayalara ilk geçiş hakkını vermelerini sağlamak amacıyla karayolu üzerinde öncelik arz eden noktalara “Önce Yaya” ikonlarının çizdirilmesi yönünde valiliklerin talimatlandırıldığı belirtildi.
VALİLİKLERDEN İSTENENLER
Genelgede, sürücü ve yayaların doğru bilgilendirilmesi, kamuoyunda “yaya önceliği” algısının güçlendirilerek yaya kazalarının azaltılması ve yaya güvenliğinin sağlanması için yapılması istenilen çalışmalar şöyle sıralandı:
“Eksik ve yenilenmesi gereken işaretlemeler tamamlanacak ışıklı ve trafik görevlisi bulunan kavşaklarda yayaların ışık ve görevlinin talimatına göre hareket etmesi gerektiği vurgulanacak.
Yaya/okul geçitlerindeki yatay ve dikey işaretlemeler kontrol edilerek standartlara uygun olmayanların yenilenmesi ve eksik olanların tamamlatılması için yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşlarla koordine sağlanacak.
Sürücülerin bu geçitlere yaklaşırken dikkatlerini çekmek amacıyla ‘önce yaya’ ikonlarının yaya hareketliliğinin yoğun olduğu geçitlerden başlayarak tüm geçitlere uygulanması sağlanacak.
Yaya/okul geçitlerinde aylık çalışma programlarında her ekip için görevlendirme yapılarak ‘sürekli, etkin ve yoğun” şekilde denetimler gerçekleştirilecek.
Kaldırımlara araç park edilmesine izin verilmeyecek, cep telefonu denetimler artacak. Yayaların kaldırım yerine taşıt yolunda yürümelerine neden olan kaldırım üstü araç parklanmalarına izin verilmeyecek.
Dikkat ve algıyı azaltarak yayaların geç farkedilmesine / farkedilmemesine neden olan cep telefonu ve hızlı araç kullanımı konularında denetimler artırılacak.
‘Yaşam İçin Kısa Bir Mola’ sloganıyla oluşturulan ‘Yaşam Tüneli’ bulunan alanlarda sürücülere/yolculara emniyet kemeri kullanımının gerekliliği, cep telefonunun dikkat üzerindeki olumsuz etkileri, aşırı hız ve normal seyir hızının insan yaşamı üzerine değiştirilemez etkisi ve ‘yaya önceliği/güvenliği’ konularında bilgilendirme faaliyeti yürütülecek.
TÜM KOLLUK BİRİMLERİ SORUMLU OLACAK
Genelgeye göre, trafik kazalarının ve can kayıplarının artmasına neden olan kural ihlallerinin tespitinde etkin şekilde görev yapan tüm kolluk personeli, yaya güvenliğinin sağlanması konusunda da “seferberlik ruhuyla” görev yapacak.
Bu kapsamda, görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışları ile yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamayan, buralarda durarak yayalara ilk geçiş hakkını vermeyen sürücülere “Trafik Kural İhlali Tespit Tutanağı” düzenlenecek.
Diğer ihlallerin yanı sıra yaya önceliğine ilişkin denetimler, 1 Mayıs 2019 tarihinden başlayarak yıl boyunca özellikle cuma, cumartesi ve pazar günleri başta olmak üzere, tüm birimlerde çalışan emniyet ve jandarma personelinin katılımıyla yapılacak.
Yürütülen faaliyetlere toplumsal destek sağlamak amacıyla bilgilendirme ve denetim faaliyetleri ile trafik güvenliğine katkı sağlayacak ve örnek teşkil edecek davranışlar ulusal, yerel ve sosyal medyada paylaşılacak.
“ÖNCE YAYA” GÖRSELLERİ TEMMUZA KADAR TAMAMLANACAK
Yaya önceliğine vurgu yapan, farkındalığı artırmaya yönelik çalışmaların mayıs ve haziran aylarında da kararlılıkla sürdürülerek, karayolu üzerine çizilen “Önce Yaya” ikonlarının 1 Temmuz 2019 tarihine kadar tamamlanması için ilgi mülki idare amirleri koordinasyonunda gerekli tedbirler alınacak.
**Cemiyetçilik nasıl yapılır?
Mevcut iktidarın İmam Hatip ve Kur’an Kursları üzerinde oluşturduğu daha sonra TUSİAD’a alternatif olarak MÜSİAD gibi kuruluşların oluşması ile Sivil Toplum Örgütlerinin değerini anlayıp, yöresel dernekler dahil bir çok cemiyetle hareket etmesi ile geldiği iktidarda 17 yılı geride bırakmanın keyfini yaşıyor.
Tabi bu 17 yıl süresince içine girdiği şımarıklıkla başta Mahalle Komisyonları olmak üzere bir çok stk’yı da görmezden gelip, dışlamaya başlayınca başta İstanbul’da olmak üzere bir çok kentte seçimleri kazanamayıp, aldığı darbe ile morali bozuldu.
Ve bugün yeniden toparlanma, yeniden Mahalle Komisyonları kurma hesapları içine girdi.
Öte yanda başta CHP olmak üzere karşı grup iktidarın ötelediği, şımarıp görmek istemediği stk’lara, federasyonlara, derneklere sahip çıkmış, yanına çekerek başarısına başarı katmış ve başta Esenyurt’ta olmak üzere hemşehricilik üzerin de olmak üzere bir çok alanda kendine yol açmış ve seçimler de seçilmeyi başarmıştır.
Peki bunlar olurken cemiyetçiler ne yapmışlar?
Kimi kuruldukları gibi kalmış, kimi kaz, pilav pişirmeye devam etmiş kimi iste ‘Güçlü Bir lobi’ parolası ile kendinden vermiş ve toplumunun fertlerinin siyasette de var olması için çabalar ortaya koymuş, tüm engelleme ve paçalara yapışmalara rağmen ‘Varım, varız’ demeyi başarıp, başta siyasi partilere olmak üzere kendisini her alanda ortaya koymayı başarmış.
Kim bunlar dediğimiz de başta zaman zaman çok kızdığımız hatta düşman ilan ettiğimiz ve adına ‘Yahudi Lobisi’, ‘Ermeni Cemiyetleri’ hatta ‘Gürcü Mafyası’ yada ‘Karadenizliler’ dediklerimiz aslına derkençilikle, federasyonculukla ve diğer adıyla lobicilikle yani cemiteycilikle bugün değil şehirlerini, kentlerini, kasabalarını ülkeyi, dünyayı yönetme noktasına gelmişlerdir.
Peki bu durumu algılayan, anlayanlar mı çok anlamayanlar mı?
Bilmem ama insanların bir birinden haberdar olası için sanal ortamlarda kurulan gruplarda bir durmayıp, hemen çıkanların çok akıllı sandıkları kendilerinin aslında o çok istenen lobicilikten uzak olanlardır.
Yani dernekçliği, federasyonları, cemiyetleri anlamayıp, desteklemeyip, yetmez engelleyip iş yaptırmama çabası içinde olanların daha çok olduğu bir ülkenin Ermeni Lobisi karşısında yada Amerika dolarının altında ezilen taraf olduklarını anlamayanlardır cemiyetçiliğin nasıl yapıldığını, yapılacağını anlamayanlar..
Şevk kırmakta, moral bozmakta bir bir olan bu grubun yerinde pinekleyen, ‘küçük olsun, benim olsun’ diyenlerden başkaları olmadığı bir gerçek olan bu süreçte cemiyetçilik yapmak isteyenlerin de teslim olmaması, direnmesi hatta mevcut iktidar dahil cemiyetçiliğin önemini kavraması için mücadeleye devam etmesi gerekir diye düşünüyorum.
Evet, zor bir o kadar da stresli bir iş olan ama daha dün karşısına MÜSİAD’ı kurup, öteledikleri TUSİAD’ı kabul eden ve içine girdikleri ekonomik sıkıntıdan çıkmak için yardım isteyen Başkan Erdoğan’a dahil herkese güçlerini kabul ettirmek için mücadeleye devam etmeliler.
Çünkü bu ülkenin olduğu gibi dünyanın bir gerçeği olan cemiyetçiliğin aslında bir örgütleme stili olduğu ve bu örgütlemenin bu ülkenin kurtuluşuna büyük destek veren önce çete sonrasında ordu olanlar gibi yılmadan mücadele vermesi gerekir ki cemiyetçiliğin nasıl bir güç olduğunu ortaya koymalıdır.
Bunu yaparken de her işte olduğu gibi cemiyetçilikte de işin hiç kolay olmadığı, çeper dibinde fesatlık yapanlar dahil bir çok engelin olduğunu ve asıl işlerinin bu fesatları ve fesatlıkları aşıp, topluma kendisini kabul ettirmek gerekir..
Onun içinde cemiyetçiliğin nasıl yapılacağını ortaya koymak için mücadeleye devam etmek gerekir..
Bende onu yapıyorum, yapacağım.. Sizde onu yapın yapanlara destek olun derim..