ARDAHAN'A TREN GELDİ AMA KARDAN!

Tren Bekleyenler 30'lu Yıllarda Tramvaya Binermiş..Tren Bekleyenler


30’lu Yıllarda Tramvaya Binermiş..


arşiv haber 14/03/2018 tarihli haber


Bu Fotoğraf 1930’lu yıllarda çekilmiş, Kars ile Göle arasında atlı tramvay kullanılıyor. Tramvayın Göle’den kalkış noktasına “Konga Yolu” Deniyor… Evet, evet şok olmanıza gerek yok bu bir gerçek.. Ve bugün havaalanı, tren bekleyenlerin dedeleri yıllar önce ki bu fotoğrafına bakınca bugün ileriye mi, geriye mi gitmişiz diye sormak gerek..


**Havaalanından umut kesip, Treni gündeme taşıdılar..


Hükümetin her kente havaalanı projesinin bir türlü hayata geçirilmediği illerin arasında yer almaya devam edilen Ardahanlılar, arşivlerde çıkardıkları ve 1930’lu yıllara ait olan fotoğrafları sanal ortamlarda yayınlayarak dedelerinin yıllar önce atların çektiği tramvayların yerine gelmesini istedikleri tren projesinde gündeme taşımaya çalışıyorlar.


**Normali Geldi Kaldı Hızlısı!..


Havaalanı istemlerinin kulak ardı edilmesine tepkili olan ve 1930’lu yılların Atlı Tramvayların fotoğraflarını yayınlayarak yıllar önceki hizmetlerin bugün olmadığında dikkat çekerek bu tepkilerini ortaya koyan Ardahanlılar şimdi de hızlı trenin kente gelmesini istemekteler.


İşte bazılarının 1930’lu yıllara ait fotoğrafları yayınlayıp, ‘Bu Fotoğraf 1930’lu yıllarda çekilmiş, Kars ile Göle arasında atlı tramvay kullanılıyor. Tramvayın Göle’den kalkış noktasına “Konga Yolu” Deniyor…’ derken, bazısı da, ‘Sevgili dostlar, hemşehriler!


Ben bir kampanya başlatalım istiyorum. Eğer sizlerde istiyorsanız paylaşın, beğenin ve yorum yapın… yapın ki sesimizi duyuralım.


ARDAHAN’A HIZLI TREN YAKIŞMAZ MI?


HEM DE EN KISA SÜREDE OLSUN İSTEMEZ MİSİNİZ?


Hazır Ulaştırma Bakanlığı demir yollarına bu kadar önem verip yatırım yapıyorken. Bizde bugüne kadar ihmal edilmiş hizmetlerden istediğimiz, hakkettiğimiz bir hizmeti alalım.’ şeklinde mesajlarla Ardahan’a hızlı tren istedikleri görülmekte.



*İttifak zaten varken bu kavga niye?








  Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

fakiryilmaz323@hotmail.com


Yıllarca Ardahan’ın Alevi İlçesi Damal’da Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra sürpriz bir şekilde İstanbul’un Kartal ilçesi belediyesinin meclisinden aday gösterilip, kendisini tanimaya firsat verilmeyen Kartal semeni seçtirilen Gülcemal Fidan’ın da aralarında bulunduğu Belediye Meclis Üyelerinin ziyaret ettiği Kudüs gibi bir çok yerde kavgalar yaşanırken TBMM’sinde de bu kavgalardan etkilendiğini görmekteyiz.

Kürsü özgürlüğü olan mecliste HDP Milletvekilinin sesinin kesildiği gün bu kez AK Partililer-MHP’liler ile CHP’lilerin kavga ettiğini öğreniyoruz.

Gerçi burada ki kavgaların ekran önlerinde kavga olarak görünse de kulislerde iş ortaklığına kadar giden dostluklarla devam ettiğini de kavgayı sevmeyen biri olarak yinede ‘Niye bu kavgalar?’ diyemeden kendimi alamıyorum..

Çünkü ekranlar önünde kavga edenlerin CHP’li, Alevi hemşerım Gülcemaller gibi Başkan Erdoğan’ın ‘Kudüsü ziyaret edin’ çağrısına uyup, ittifak için de Kudüsleri ziyaret ettikleri bir dünyada yaşıyoruz.

Kaldı ki aynı durum HDP’li milletvekili ve belediye başkanlarının tutuklanmasına neden olan dokunulmazlılığının kaldırılmasında da yaşanmamış mıydı bu ittifaklar !?

Ve bu ittifaklar önce sınır dışına asker göndermelerde de yaşanmıyor mu?


Ha bu arada aklıma geldi ve merak ettim..


Sınır ötesine asker göndermek için TBMM’sin de yetki alan ve bu durumu kanunlaştırmak için yine ittifak içinde olmalarına karşın kavga edenler iç güvenlikte sorumlu olan polisi hatta özel güvenlikçiyi sınır dışına gönderirken yasal alt yapısını yani bunu da mecliste görüşüp, kanunlaştırmış mı?

Buda ayrı bir tartışma konusu..

Ben yine yazımın ana konusuna, ittifaka gelmek istiyorum..

Çünkü aynı durum bizim dernekler arasında da yaşandığı da bir gerçektir..

Dışarıda bir birlerini yiyen, bir birlerine demediklerini bırakmayan dernekçilerimizin bir kaz için nasıl olup hemen bir ittifak kurduklarını ve yeni bir simanın olmadığı salonları hep aynı başkan, aynı dernekçi ile doldurduğunu görürken bunu da bir ittifak olarak algılamak mümkün..

Yani ekranlarda, alanlarda, haber sitelerinde kavga içinde olanların aslında içeride, perde ve kaz salonlarında ittifak içinde oldukları halde bu gereksiz kavgalar neden..

Kısacası bu ülkede kavga içinde oldukları sanılanlara veklik edenlerde asılları gibi aslında bir ittifak içinde oldukları halde kavgayı büyütüp, kan revam içinde kalmaya gerek yok derim..

Çünkü, siyasette, dağda, taşta kavga edip, sahada, salonda, mecliste yan yana geldiklerinde biz, et, tırnak gibi bir birimizin iç,inde 81 Milyon kişiyiz deyip, ittifak etmiyor muyuz?

O zaman bu kavgalara gerek var mı?

Bence yok ve toplumun büyük kesiminin anlaması gereken en önemli konuda budur.

Bunu anlamak içinde kavga edenlerin bir saat sonra birlikte kurdukları dünyalarına bakmak yeter, artar bile..