ARDAHAN'DA HES'İ KABUL ETTİLER, BALIK TUTMAYI KABUL ETMİYORLAR!

Ardahan Akıncı (Kayabeyi)


HES’in Kesin Kabulü Yapıldı..


DSİ 24. Bölge Müdürlüğümüz sınırları dâhinde Akıncı (Kayabeyi) HES kesin kabulü, DSİ 24. Bölge Müdür Yardımcısı Sebahattin Şamcı ’nın başkanlığında teşkil edilen Kesin Kabul Heyeti tarafından 11.11.2019 tarihinde yerinde gerekli kontroller yapıldıktan sonra, kabule mani bir durumun bulunmadığı tespit edildiğinden, kesin kabul işlemi gerçekleştirilmiştir.



Akıncı (Kayabeyi) HES, Ardahan’ın Çıldır ilçesinde, Aras Nehrinin bir kolu olan Kura Nehri üzerindedir. 84,68 MWe kurulu gücü ile Türkiye’nin 159. Ardahan’ın ise 2. büyük enerji santralidir. Tesis, ürettiği elektrik enerjisi açısından Türkiye’nin 66. büyük Hidroelektrik Santrali’dir.


 Akıncı (Kayabeyi) HES yıllık ortalama 256 milyon kilovatsaat elektrik üretimi ile 78 bin kişinin günlük hayatında ihtiyaç duyduğu (konut, sanayi, metro ulaşımı, resmi daire, çevre aydınlatması gibi) tüm elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabilir. Akıncı (Kayabeyi) HES sadece konut elektrik tüketimi dikkate alındığında ise 82 bin adet konutun elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabilecek elektrik üretimi yapmaktadır.Köylere Ayrılan Ödenekler Özel Şirketin Yaptığı HES'in Trafosuna Gitmiş!


Köylere Ayrılan Ödenekler Özel Şirketin


 


Yaptığı HES’in Trafosuna Gitmiş!


*Arşiv Haber 26/05/2019 Tarihi Haber


Sayıştay’ın denetlemeleri sonucunda tespit ettiği usulsüzlükleri ve kamunun uğradığı zararları, yayınlamış olduğu raporlar da Ardahan İl Özel İdareye gönderilen paraların asıl amaçları dışında kullanıldığı ortaya çıktı. Sayıştay’ın İl Özel İdareleri hakkında yaptığı denetim sonucunda öğrenmiş olduğumuz bilgiler bunlar ile sınır değil tabi. Mesela; Ardahan İl Özel İdaresi, özel bir şirketin yaptığı Karabeyi HES’nin Enerji nakil hattı için gerekli olan trafo kurulumuna para harcamış!


Sayıştay’ın İl Özel İdarelerini denetlemesi sonucu hazırladığı raporlarda belirtilen usulsüzlüklerin içinde Köylere Hizmet Götürme Birlilkerinin bağlı olduğu Ardahan İl Özel İdaresine aktarılan paralar da var.


Sayıştay’ın raporuna istinaden, Köylerin ihtiyaçlarının karşılanması amacı dışında Köylere Hizmet Götürme Birlikleri hesabına gönderilen paranın toplamı 140 milyon 877 bin 661 TL ‘dir. Yani 140 Trilyon! Bu para ile bütün illerde yeni köyler kurulur!


Mesela nasıl amacı dışında paralar aktarılmış? Birkaç örnek ile açıklayalım


Ardahan Valiliği, 2 adet 4×4 arazi (pickup)aracı  için toplam 405 Bin 803 TL, Merkez Hasköy 3 hekimlik aile sağlık merkezi binası yapım işi için 750 Bin TL, Ardahan Merkez Yalnızçam Uğurludağ Kayak Pisti Yapı işi için 490 Bin 880 TL gibi alım işlerini İl Özel İdareleri alımları bütçesinden yapmak yerine, kuruluş amacı Köylerde yol, alt yapı, bakım, onarım gibi hizmetlerin yapılmasını sağlamak olan ‘’Köylere Hizmet Götürme Birlikleri’’ bütçesinden gerçekleştirmişlerdir.


Sayıştay yayınlamış olduğu raporda bu usulsüzlüklerin  nedeni olarak aynen şu şekilde açıklama yapmıştır; ’’2017 yılı yatırım programında yer alan Bakanlık ve Merkezi İdare kuruluşlarına ait projelere ayrılan yatırım ödeneklerinden 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 6’ncı maddesi hükümleri kapsamında gerçekleştirilmesi için İl Özel İdaresine aktarılan ve listede yer alan…. TL tutarındaki ödeneğin… İl Özel İdaresince tekrar Köylere Hizmet Götürme Birliklerine aktarılmasının mevzuata uygun olmadığı, bu aktarmalarla 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu dışında kalan bir alan oluştuğu değerlendirilmektedir.’’


Yani Sayıştay diyor ki; bu şekilde denetleme ve ihale kanunundan bu alım işlerini kaçırıyorsunuz. Bütün İl Özel İdareleri Sayıştay’ın yaptığı bu tespiti kabul edip, sonraki yılda düzeltileceğini bildirmiştir.


Hatta örnek olarak Ardahan İl Özel İdaresi Sayıştay’a vermiş olduğu cevapta ‘’Özetle Bakanlık ve Merkezi idare kuruluşları tarafından, il özel idarelerince gerçekleştirilmek üzere aktarılan yatırım ödeneklerinin, işin aciliyeti, Ardahan ilinin inşaat çalışma sezonunun kısa olması ve ihale süreçlerinde zaman kaybını önlemek amacıyla Köylere Hizmet Götürme Birliklerine aktarıldığı ve bundan sonra aktarılacak ödeneklerin de 5355 sayılı Mahalli İdareler Kanunu’nun 18 inci maddesi dikkate alınarak yapılacağı belirtilmiştir’’diye ihaleden kaçınmak için yaptıklarını kabul eden bir açıklama yapmıştır.


TRAFO BEDELLERİ, ÖZEL DAĞITIM ŞİRKETLERİ YERİNE İL ÖZEL İDARESİ TARAFINDAN KARŞILANMIŞ!


Sayıştay’ın İl Özel İdareleri hakkında yaptığı denetim sonucunda öğrenmiş olduğumuz bilgiler bunlar ile sınır değil tabi. Mesela;


Ardahan İl Özel İdaresi, Çıldır İlçesi Kayabeyi Köyü ve Göle İlçesi Küçükaltunbulak Köyleri ile Merkez Köprücük Köyü Enerji Nakil Hattı ve Göle Budaklı Köyü Yayla İçme suyu Enerji nakil hattı için gerekli olan trafo kurulum giderleri olan 589 Bin TL ‘yi İl Özel İdaresi Bütçesinden karşılamıştır.


Kanunen bu trafo yapım işinin giderlerinin dağıtım hizmeti veren şirketler yapmak ve karşılamak zorundadır. İl özel idarelerinin Sayıştay’a yapmış olduğu açıklamalarda ‘’kamu binasının hizmete açılmasının gecikmemesi’’ nedeni ile yaptırdıklarını belirtmişlerdir. Sayıştay ise Mevzuat gereği dağıtım şirketlerinin bu bedeli yasal faizleri ile birlikte en fazla 12 eşit taksitte ödemesi gerektiğini İl Özel idarelerine bildirmiş ve İl Özel İdareleride bu hususta gerekenin yapılacağını bildirmiştir.


Köylerin kalkınması için çıkarılan kanun resmen başka amaçlar için kullanılmıştır. Farklı amaçlar için kullanılan rakamlar şayet köylerde hizmet için harcanmış olsa Köy ’den Kentlere göç oranı da eminim ki düşecektir. Umarız Enerji dağıtım şirketlerine tanınan bu imtiyazlar da son bulur.



Ardahan İli Kura Nehri Kayabeyi Barajı


Ardahan İl sınırları içerisinde Kura nehri üzerinde maksimum su kotu 1578,62 metre, Kuyruk suyu kotu 1400,00 metre arasında, 6446 sayılı kanuna göre yapılan Kayabeyi Barajı ve Akıncı HES enerji amaçlı  bir projedir. Su tutma programı DSİ Barajlar ve HES Daire Başkanlığınca 22 Ekim 2014 tarihinde onaylandı, 21 Kasım 2014 tarihinde su tutuldu. Projenin Şubat 2015 tarihinde enerji üretimine geçmesi planlanıyor. Kayabeyi Barajında Firm enerji üretimi 175.37 GWh / yıl Sekonder enerji üretimi  125.80 GWh / yıl, Toplam enerji üretimi : 301.17 GWh / yıl .


Proje Bilgileri:


Gövde Tipi: Silindirle Sıkıştırılmış Beton Barajdır. Dolu savak Karşıdan alışlı radyal kapaklı ve gövde hacmi 800 000 m3′ .


Temelden Yükseklik:159.00 metre, 


Kret uzunluğu: 230.00 metre,


Baraj Depolama Hacmi: 147.867 hm 3


3 adet sağ sahil ve 3 adet sol sahilde olmak üzere 3,50 metre çapındaki enjeksiyon galerilerinin toplam uzunluğu 605 metre.


Cebri Boru Çapı: metre / Ø2.00 m, uzunluğu ise 212,00 m.


Akıncı HES İletim Tüneli Ø 4.00 metre çapında, 2650,00 metre uzunluğunda.


Akıncı HES Cebri Boru Çapı: Ø3.50 metre, uzunluğu 358,00 metre.


Akıncı HES Santral Binası Kurulu Gücü: 75,08 MW



**Deprem/Yangınlar ve Şehit Evleri..


 


Çin ve İran ile ‘şimdilik‘ sanal ortam ve medya aracılığı ile savaşan Amerikan başkanı Trump’un golf oynamak için gittiği Japonya da meydana gelen 5 şiddetinde depremin hemen ardından Güney Amerika ülkesi Peru’nun orta kesiminde de 8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 


Ve ben bu yazıyı yazarken Peru’da meydana gelen depremde ne kadar ölü ne kadar yaralı ve hasarın hangi büyüklükte olduğu yönünde haberlerin daha gelmediği gibi aynı depremin sarsıntısının dört ülkede birden hissedildiği de açıklandı.


Irak ve Suriye’den sonra ülkemize sınır diğer bir ülkesi olan İran’a yönelik çıkması muhtemel ve her geçen gün daha da ciddileşen tahmini yeni savaş öncesi bölgeye gönderdiği onca savaş gemileri ile uçakların ardından hangi ülkedekonuşlandıracağı daha belli olmayan Bin 500 ABD askerini yola çıkmak üzereydi..


Amerika’nın Çin ile girdiği ekonomik savaş öncesi Çin’in diğer bir hamisi ve teknolojik, ekonomik rakibi  Japonya’da meydana gelen deprem ardından bu kez Güney Amerika’da ki Peru’da yaşanan şiddetli deprem sanki İran sınırımızda muhtemel savaş öncesi yaşanacak olan yeni depreminin sarsıntıları gibi..


Çünkü aynı ABD bizim bir çok konuda TBMM’yi devre dışı bıraktığı gibi Amerikan kongresini devre dışında bırakıp, bölgeye yeni silahlar göndereceğini açıklıyor.


Ve aynı ABD İran’a düşman diğer Arap ülkeleri ile daha sık bir temas içinde olurken Suriye’nin resmi rejiminin kontrolü dışında ki İbdil ve diğer bölgelere Rusya ile birlikte yaptığı yeni saldırılarına göz yumması da sınırımızın bulunduğu bölgede ki önemli diğer deprem..


Buraya kadar ele aldıklarımızla konumuz uluslararası gelişmeler gibi görünse de asıl konumuz Japonya ve Peru’da meydana gelen depremlerin yaşandığı aynı günlerde İstanbul, Ankara gibi illerimiz de çıkan ev ve iş yeri yangınlarında ki bina görüntüleridir.


Ve gelen her kara haber de al bayrağın asıldığı binalarda oturan şehit ailelerinin evleridir asıl konumuz..


Japonya ve Peru’da yaşanan iki depremin aynı gününde ülkemizde de 99 depreminin yaşandığıMarmara Bölgesinde ki deniz de 3,9 şiddetinde bir deprem meydana geliyordu..


Merkez üssü Çanakkale’nin Biga açıkları olan ve Richter ölçeğine göre 3,9 büyüklüğünde deprem Çanakkale ve Tekirdağ’da olsa da 23 Haziran’da yeniden yapılacak olan İstanbul seçimine ve Galatasaray’ın kupa derdine düşen bizlerce duyulup, hissedilmişti bile..


Evet, bu yazıyı bana yazdıran dünyadaki gelişmelerin yanından ülkemde ki bina görüntülerini izlerken Kentsel Dönüşüm adı altında yürütülen çalışmaların birilerinin rantlarına rant katmasından öteye geçmediğini ortaya koyarken, yaşanabilecek bir depremle 99’da bizzat yaşadığım Marmara depreminde daha beter alt/üst olacağımız kesin gibi..


Çünkü her çıkan yangın yada buna benzer olaylarda ekranlara gelen ev ve iş yerlerimizi barındıran binaların deprem olmadan yıkılmış hallerini görür, izleriz..


Ya her gelen kara haber ardından al bayrağın asıldığı, sıvaları düşmüş, çamurla sıvanmış o yürekleri dağlanan şehit evlerine ne demek gerek?


Bilmem ama bir gerçek var ki bugün ABD’nin yeni hedefi olan petrol yatağı İran’da ki evler çöl tozlarıyla sıvanmış, ülkemde ki evlerde çamur ve deniz kumları ile ayakta durmaya çalarken tek duam Peru’da yaşanan 8 şiddetinde bir depremin ekonomiyi gelişi güzel yapılan inşaat sektörüne bağlayan hükumetin olduğu ülkemde olmamasıdır..