Ardahan'dan Yeni Yil Mesajlari

 Basta İstanbul’da olmak üzere birçok kentte bulunan Ardahan, Ardahan’in İlçe ve Köy derneklerine açik çagridir.
1992 yilinda vilayet olan Ardahan’in gelisip, büyümesi ve bu gelisimde her Ardahanlinin küçük, ya da büyük bir pasta dilimi almasi için lobicilik faaliyetlerine büyük ihtiyaç duyuldugunu basta sitemiz, yerel gazetelerimiz tarafindan olmak üzere birçok kisi ve kurum tarafindan sikça dile getirilmistir.
Ki; Lobicilik denildiginde bir TÜSİAD, ya da bir Türk-İs ve ya da Mehmetçik Vakfi, Diyanet Vakfi, ya da daha da ileri gidilerek bir Yahudi, Ermeni Lobileri akillara getirilip, dernekçiligin, vakifçiligin ne kadar önem tasidigini kavramak daha da mümkündür.
Bu nedenle 100 ün üzerinde irili ufakli dernegi bulunan Ardahan ilinin bütün lobilerinin, yani sivil toplum örgütlerinin, ya da hepimizin bildigi dernek ve vakiflarin güçlü bir çati altinda bir araya gelip, Ardahan için el ele vermesinin zamani gelip geçmistir.
 Bunun adi da ARDAHAN FEDERASYONU’ DUR ..
Bilindigi gibi bu yönde atilan samimi çalismalar sürekli olarak çelmelenip, tekmelenmek istense de toplumun bu yöndeki istek ve arzusu israrla devam etmektedir.
Bunun nedenini ve zorunlulugunu kisa basliklarla verecek olursak, asagida sayacagimiz maddelerle bir Ardahan Tarihi’nin yazilacagi gerçektir.
Ama federasyon fikrinin neden gerektigini altini birkaç madde ile siralayip, altini çizersek eger tüm Ardahanlilarin neden güçlü bir lobicilige ihtiyaç duydugu azda olsa anlasilacaktir.
Sinir bekçisi olmakla övünen Ardahanlilarin iki sinir kapisinin olmasina karsin ve dünyanin üzerinde politikalar gelistirdigi bakir bir bölgeye, yani Kafkaslara yüzü dönükken sinir ticareti gibi önemli bir ekonomik etkenden yoksun olmasinin nedeni, Ardahan’in ve Ardahanlilarin ülke yönetiminde alinan kararlariyla etkili olan baskent Ankara üzerinde etkisiz olmasidir ..
 Kafkaslara oldugu gibi Ortadogu’ya ve ülkenin büyük bir bölgesine hitap edecek olan ve dünya da kirmizi petrol deposu olarak degerlendirilen büyük bir hayvancilik potansiyeline sahip olmasina karsin, bölgede ki hayvanciligin Atadan-Dededen kalma yöntemlerle yapilip, çag disi kalmasinin nedeni, gerek bölge de gerek ise bölge disinda bulunan Ardahanlilari bu yönde yönlendirecek güçlü bir lobiden Ardahan’in yoksun olusudur ..
Norveç, İsveç gibi İskandinav ülkelerinin doga yapisina sahip olmasina karsin kis turizminden Ardahan’a komsu olan Erzurum ve Sarikamis gibi yerlesim yerlerinden faydalanamamasi, bahar aylarinda ortaya çikan ve dünya’da elle gösterilen Kafkas Arisi beslenip, en kiymetli gida maddesi binlerce çesit çiçegi olup, bu çiçeklerden bal gibi bir nimeti elde etmesine karsin halen dogru dürüst bir Ardahan Bali patenti alamamasinin nedeni Ardahanlilarin hükümetler ve ülke politikalari üzerinden ki etkisizligidir.
Göle ovasindan dogup, Hazar Deniz’ine kadar akan Kura Nehri gibi akarsulara sahip olup, sularindan bir sise sütten daha pahali pet suyun degerinde olmamasinin sebebi de Ardahanlinin yasadigi lobisizlik ve ülke yönetiminde etkili olan beyinlerin bir araya gelip, plan ve projeler üretmemesindendir ..
 Dünya’nin eko sisteminin degistigi, yayla turizmin ön planda oldugu bir süreçte, Göle’nin, Yanlizçam’in, Posof’un Gölebert/Çamliçatak’in yesil çamlarindan faydalanilmamasinin, doga üstü oldugu gibi yer alti kaynaklarindan faydalanilmamasinin nedeni sizce aranan güçlü bir lobicilik yüzünden degimlidir?..
Dünya’nin ugrunda savaslar baslattigi Kafkasya petrol ve dogalgaz boru hatlarinin sinirlari içinde geçmesine karsin halen tezekle isinmaya çalisilan köy ve okullarinin bulunmasinin sebebi sizce nedendir?..
Yine dünya ülkelerinin üzerinde savas açmayi bile göze aldigi onca su kaynagi olmasina karsin Kisir daginin bosa akan suyu yüzünden Hoçvan’in köyleri, Hanak, Damal ve Posof’un kanalizasyonlarini akittigimiz Posof ve Hanak çaylari dururken trilyonlar harcayip bir boruda su getiremeyen ve bu nedenle bölgenin en büyük köyü olan Saskara basta olmak üzere birçok köyün susuz oldugu Damal’da, Hanak’ta, Çildir’da, Posof’ta, Sugara’da, Hoçvan’da, Gölebert’te, Düz Ardahan’da, Grevengte, kayak tesislerinin bir Uludag, bir Palandöken karlarindan daha da degerli karlara sahip Yanlizçam’da fakirligin, yoksullugun, susuzlugun, yolsuzlugun önüne kim, nasil bir kurulus geçer sizce?
 Dogal bir çim futbol sahasinin olmasina karsin birakin birinci lig de üçüncü lig terfi liglerinde bile bir futbol takimi olmayan, onca basarili sporcusu olmasina karsin bir güres süngeri bile dogru dürüs olmayan kapali spor salonlarina sahip Ardahan gençlerine kim bakacak, göç etmeyin, memleketi yasli insanlara birakmayin diyecek?
Beklide güçlü bir lobisi ya da federasyon gibi bir olusumunun olmamasidir ..
Peki kasarsiz kasar festivalinin yapilmasi, baliksiz göl festivalinin yapilmasi, balsiz bal festivalinin yapilmasinin nedeni sizce nedendir?..
Basta Ardahan Belediyesi olmak üzere valilik, üniversite, yerel stk’lar, basinla ile kontak kuramayan vakif ve derneklerin yillardir gerçeklestiremedigi bu istemlerin öyle daginik, pürü pürçük dernek ve vakiflarla mi yoksa güçlü bir araya gelisle mi olur sizce?..
İste bu ve buna benzer bir çok nedenle istenin, büyük bir arzu ile kurulmasi istenen güçlü bir lobi olan federasyonun bir an önce kurulmasi gerektigine inaniyor, bu fikri saga-sola çekip, kisisel ya da kurumsal çekememezliklere kurban edilmesine kurban edilmemelidir ..
‘Biz olmazsak, olmaz’ diyenlere inat her Ardahanlinin söyle basini iki elin arasina alip, her gün göç veren, bosalan, bir çok nimeti olmasina karsin, organize sanayisinin yapilmadigi, birlikte vilayet olan Igdir’a kurulan havaalaninin olmadigi, Şirnak, Agri ve diger Güneydogu illerine kurulmasina karsin Ardahan’in Posof Türkgözüne bir diregi kurulmayan Sinir Ticaret Merkezi’nin gerçeklesememesi, iki vekilin ortak oldugu Ardahan-Et’in çürümesi, birilerine peskes çekilen Göle TİGEM’in  isletilmemesi, Posof’ta ki meyve fabrikasinin kapali olmasi, Japonya ve dünyanin bir çok ülkesinde hayranlikla bakilan Damal bebeginin gelistirilememesi dolaysiyla issizligin diz boyu oldugu, tarimin hala 1950’ler döneminde yapildigi, erkeklerin çeper diplerinde dedikodu üretmekten öteye gidemedigi, kadinlarin ahirdan çikmadigi, kurumlarin vekilin vekili ile ya da terfi almak için gelenlerce idare edildigi, bir çok resmi kurum gibi özel kurulus binalarinin depreme dayanikli olmadigi, insanlarin hayvanlarina açilan tek kapili toprak evlerde oturmaya devam ettigi, bir televizyonu, radyosu olmayan, insan sagliginda ve tipta çok önemli olan kazlarinin dernek geceleri disinda hatirlanmadigi, Anzer balindan daha kaliteli ilgisizlik ve de sahipsizlikten bulunmaz Hint kumasi konumuna gelen balinin degerini bulmadigi, bir kilo sütün bir çay parasi etmedigi, Yanlizçam-Ardanuç yolunun 30 yildir bitmedigi, Posof Ilgar’in, Şavsat Sahara’nin hala yol vermedigi en önemlisi vilayet olmasina karsin halen Kars’in Ardahan ilçesi olarak taninan, güçlü bir askeri birlik olan 25 nici Tugay komutanligi gibi önemli bir kuruma sahip, yeni kurulan bir üniversitesi olan Ardahan’a bakmasini gerekmektedir ..
Elinde son anda alinan Kras-Tiflis-Bakü Demir yolu gibi Posof Kol köyü üzerinden Türkgözü gümrügünü önce Ardahan’a ilçe olmasi gereken Artvin’in Şavsat ilçesine, ardindan Karadeniz’e baglamak isteyenlere, Göle’yi  Balçesme üzerinden Kars’a baglayip, nüfusunun %40’nin Kars ekonomisine katki sunduranlarin yeni plani olan Göle-Selim Yolu üzerinde tamamen Kars’a bagimli hale getirmek isteyenleri kimler, hangi dernek yada lobi enleyecek?..
Evet, birilerinin basin açiklamalariyla ‘biz yokuz’ diyerek isin içinde çikip, kaçtigi federasyon fikri mutlaka ve mutlaka hayata geçirilmesi gereken Ardahan’in ve federosyunun kimsenin babasinin mali ilmadigi gibi herkesin oldugunu bilmek ve bu yönde hareket etmek gerektigine isaret ediyor, basta irili ufakli derneklerimize, vakiflarimiza, is adamlarimiza, aydinlarimiza, basinimiza, halkimiza, kurum, kurulus yöneticilerine açik çagrida bulunuyoruz.
GELİN ZAMAN GEÇMEDEN ARDAHAN FEDERASYONU’NUN GERÇEKLEŞTİRELİM ..
www.kuzeyanadolugazetesi.com