Baba-Oğuldan Serhat Spor’a 70 Bin Liralık Destek!

Ardahan denilince yüreklerini ortaya koyanların başında gelen Ardahan Belediyesi adına Faruk Köksoy, Ardahanlı İşadamı Gürsoy Karataş’ın hemen ardından Ertan Sarıçam, Alpay Kaya, Naif Sural, Tbet Özyay, Kenan Yıldız, Barış Gümüş, Fakir Yılmaz, Muharrem Çapan, Ömür Gündüzhev, Murat Morkoç, Soner Görmüş, Sebahattin Hanoğlu, Yunus Baydar, Fırat Avşar, Can Kaya, Suat Işıklı, Kadim Yılmaz, Ulaş Avşar, Yüksel Özcan, Erhan Bingöl, Vedat Avşar, Kubilay Öktem, Özmen Demir ve Tarkan Çelik gibi isimlerin bugüne kadar maddi katkı sunduğu Serhat Ardahan Spor bir taraftanda baştan aşağı yeniden kuruluyor.


İl karşılaşması olan Türkiye Kupası için Teknik Heyetinin yanı sıra futbolcularla da görüşmelerine devam edip, transferler yapan Serhat Ardahan Spor’un tüm sportif malzemelerini baba, oğul olan Ergin Balcı ve Fatih Balcı üstlendiler.


Yaklaşık 70 Bin TL. tutan Serhat Ardahan Spor’un malzeme sıkıntısına el atan ve çözen baba, oğul ARDAFED’i ziyaret ederek son gelişmelerle ilgili olarak aynı zamanda Ardahan Dernekler Federasyonu ve Gazeteciler Başkanı da olan Gazeteci Fakir Yılmaz’la görüştüler.


Her zaman takımlarının yanında olduklarını belirten Ergin Balcı ve oğlu Fatih Balcı ARDAFED’e yaptıkları ziyarette yaptıkları açıklamada, ‘Ardahanlıyım diyen herkesi, Ardahanlı olmayanları da yanlarına alarak Serhat Ardahan Spor’a, Ardahan’a ve gençlere sahip çıkmalıdırlar.’ dediler.



**Başkan Yardım Turunda..


Serhat’a destek ve yardım çağrılarının sürüdüğü şu günlerde başta İstanbul olmak üzere batı kentleri ile Ardahan arasında mekik dokuyan Serhat Ardahan Spor’un Başkanı Fakir Yılmaz futbolcularla sözleşme yapmak için İstanbul’a gitti.


Göreve geldiğinden bu yana takımın TFF’ye katılım ücretinin yanı sıra futbolcuların kalacağı kampın oluşturulması gibi birçok önemli aşamayı geçen Serhat Ardahan Spor Kulübü Başkanı Gazeteci Fakir Yılmaz Ergin/Fatih Balcı’nın desteği ile sezon boyu kullanılacak olan malzeme işinde çözdü.


Transferler konusunda da görüşmelere devam eden Serhat Ardahan Spor Başkanı Fakir Yılmaz bir taraftan da takımın maddi sorununu çözmeye çalışıyor.



**ARDAFED’den Serhat’a Destek Turnuvası..


Başta İşadamları olmak üzere herkesin destek yapması için başlatılan ‘Serhat Ardahan Spor’a Yardım’ kampanyasının sürdüğü şu günlerde Ardahan Dernekler Federasyonu (ARDAFED) de Serhat Ardahan Spor’a destek amaçlı bir futbol turnuvası başlattı.


Bu yıl 4. Turnuvayı gerçekleştirecek olan ve bu turnuvasını Serhat Ardahan Spor’a destek için düzenlediğini ilan etti.



Basın Özgür mü, Sansür Yok mu?






  Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

fakiryilmaz323@hotmail.com


Bir arkadaşım aradı.


Federasyon, Serhat Ardahan Spor derken asıl işin, sevdiğimiz yönün olan gazeteciliği çok aksattın diyordu..


Haklı mı, haklı?!.


Peki ben haklı mıyım?


Yani benim gazeteciliği aksattığımı belirten arkadaşımın basın bayramı yada gazeteciler gününden başka bir zaman arayıp, hal hatırımı bile sormadığı ama gazeteciliği aksattığımı belirtip, eleştirmesi ne kadar haklı bir durum?..


Bilmem ama bu ülkede gün geçtikçe özgürlüğünden bahsetmenin şüpheli hale gelen basın özgürlüğü, yapılan küçük bir eleştiriye aba altında sopa gösteren siyasetçi, idarecinin uyarıları sansür değil de ne olabilir ki; Bizde gerçek işimiz olan, sevdiğimiz mesleğimiz yapalım..


Aslında eskisi gibi çokta ilgilenmediklerimin ve yazmaya bile gerek görmediklerimin de bu yönde yani eskisi gibi haber ve yorumlar yapmadığımı ama o eski gazeteciliğimi özlediklerini belirtmeseler de bu yönde bana yönelik eleştirilerinin olduğunu da biliyorum..


Ve yine biliyorum ki; Onlarda bu ülkede basın özgürlüğünün olmadığını, sansürün OHAL gibi kaldırılsa da hala var olduğunu.


Ve 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını onlarında biz gazeteciler gibi kutlamaya gerek görmediğini..


Fakir Yılmaz


Gazeteci


Ardahan Gazeteciler Derneği


Başkanı



**Yaylalar, yaylalar..


Aslında gönüllü bir sistem olması gerektiğini belirtip,  askerliğini yada çocuğunu, yakınını bedelli askerlik yaptıranları izlerken Yaylalar, Yaylalar türküsü bir öğrenilemez diyen Devlet Bahçeli’nin önerisi tartışılmaya başlanıyor..


Gerek 24 Haziran öncesi gerekse sonrası Başkan Erdoğan’ın asıl başkan yardımcısı olduğunu da ima eden ve bu yönde rahatça öneriler sunan Bahçe’nin bu açıklaması da her ne kadar af konusunda olduğu gibi havada kalsa da Başkan Erdoğan’ın kendisini dinlediğini ve kırmamaya çalıştığını da görmekteyiz.


Gençlerimizin askerlik süreçlerini kısa sürede bitirtip, iş hayatında aktif olması gerektiğini düşünenlerin içinde olan benim anladığım tek şey hayatın kendisi olduğu gibi askerliğin uçuk olmayan şartlarla bedelli olması ve insan kalabalığında dünyanın en büyük ordularından olan ordunun dinamik ve çekirdek bir kadrodan oluşmasıdır.


Sanırım Askeriliğin baştan aşağı değişeceğini açıklayan Başkan Erdoğan’ın düşüncesi de bu yönde..


Ve bunu hayata geçirmek için yardımcısı olan Bahçel’inin kamuoyu oluşturmasını ister gibi..


Bedelli ya da gönüllü olarak baktığımız askeriliğin savaş halinde lazım olan bir kurum olduğunu ama ‘yurtta sulh, dünyada sulh’ diyen bir anlayışın Çin’de ki Kore’de ki gibi bir anlayış taşımadığını da unutmamak gerekir..


Ve Başkan Erdoğan’ın bakışı ile bu olaya bakmak, Bahçeli gibilerinin de fikirlerini dinlemek gerekir..


Yoksa Yaylalar, yaylalar türküsünü söylerken yayla çorbasını yetiştirmek için eğitime, spora, gençliğe yapılması gereken yatırımları geri plana atan ve hastanesi ayrı, gazinosu ayrı, bütçesi sorgulanmayan ve en önemlisi 10 yılda bir yaptıkları çıkışlarla ‘Ülke, siyaset, demokrasi de kim? Önce biz diyen bir anlayış yeniden hortlar..



**Teşekkürler Şefik Öktem


Yaşı 60’ı geçmiş olsa da gönlü hala 20’lik genç delikanlı.


Aşkı ise yaşadığı kenti..


Gecesi, gündüzü bu kenti idare edenlerin nasıl olması gerektiğini anlatmakla geçer, yaşadığı şehrin gelişip büyümesi için kendini paralar..


Gerçi ailesi de öyle değilmliydi?


Kentin ileri gelenleri, şehre katkı sunanlar..


Ve tam bitti derken çok zor şartlar içinde yeniden filizlenen çocukları ile şehrime ne katarım düşüncesiyle yüreği çarpar.


Adı Şefik Öktem..


Yaşı dediğim gibi daha 20 lik..


Aşkı ise tüm moral bozan, şevk kıran, engellemelere karşı tek etmediği ve hala yaşadığı şehri Ardahan..


Şehir Kulübünde otururken baktığı caddede gezenleri nasıl olur katarım bu kentin geleceğine diye düşünür..


İdarecileri ziyaret edip, neler yapılması gerekenleri anlatmaya, uygulatmaya çalışır..


Hiçbir şey yapamasa da döner köyüne, memleketine olduğu köyüne, atadan, dedene kalan arazilerle uğraşır, o yaşına karşın ot biçer, pulur toplar, patos vurur..


Ve hep yakışıklı giyinir, bırakmaz kendisini alienin son ferdi olsa da ayakta olduğunu ortaya koyar ve inadına dimdik yürür..


Adı Şefik Öktem..


Elindeki telefonla arada bir değil, her zaman Ardahan’dan İstanbul’a uzanır, yetinmez Bursa’ya, oradan İzmir’e yetinmez Yurt dışını arar şehrini unutanlara kızar, ‘gelin en azından gençlere sahip çıkın’ diye o yaşına karşın adeta yalvarır..


Yaşadığı şehrin kaymağını yediklerini izler ve hep onlara da  kızar..


Kentin kaymağını, balını yerler ama yerlerinden kalkıp, bu kente sahip çıkma adına mücadele edenlere beş kuruş fayda sağlamazlar diye..


Ve son bir şey daha yapar..


Hem de hiç beklenmedik bir anda, adeta sürpriz yaparak..


Gençler uyuşturucu bataklığına saplanmasın, göç etmesin, dağlara çıkmasın ve yeşil sahalar da kalsın diye yeniden, baştan oluşturulamaya başlanan Serhat Ardahan Spor’a sahip çıkılması adına bir çalışma başlatır..


Önce ailesinden başlar, ardından eski dostlarını arar ve der ki; ‘Ya Allah rızası için şu gençlere sahip çıkın’ diye sitem eder..


Ve bir enerji katar, bu yönde çaba sarf edenlere..


Ve en büyük katkısını bu ulvi davranışı ile ortaya koyar..


Teşekkürler


Şefik Öktem..