BAŞKAN İSTANBUL'DA 3 ADAM BULAMAZKEN, İSTANBUL'DAN VALİYE 60 İŞADAMI GİDİYOR!..

Baydar, “Delegelerimizin teveccühü olursa bu yolu tekrardan yürümek istiyoruz. Şeffaf bir şekilde sürecimizi başlattık. Kongremizin bayram havasında geçmesini arzu ediyorum” dedi.

Ardahan´ın en büyük STK yapılanması olan ve yaklaşık 5 Bin üyesi bulunan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (ADSYB) 18 Eylül 2021 Cumartesi günü yapılması planlanan Genel Kurula hazırlanıyor.

Ardahan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Veteriner Hekim Yunus Baydar üyelerine çağrı yaparak, Genel Kurula bütün üyelerin katılım sağlamalarını beklediklerini söyledi.

Birlik Başkanı Baydar, “18 Eylül 2021 Cumartesi günü pandemi nedeniyle, sağlık koşullarını dikkate alarak kongre yerimizi Şehir Stadyumu olarak belirledik. Delegelerimizin teveccühü olursa bu yolu tekrardan yürümek istiyoruz. Şeffaf bir şekilde sürecimizi başlattık. Kongremizin bayram havasında geçmesini arzu ediyorum. Tabi ki sağlık koşulları önemli, biz elimizden geldiği kadar tedbirlerimizi alacağız. Bizim edindiğimiz tecrübeler hem üretici olarak hem de sektörel yıllarını vermiş birisi olarak memleketimizde mücadele içerisinde her daim olacağız” dedi.

Başkan Baydar, “Federasyon düzeyinde görev aldık, kendimizi ispatlamış düzeye gelmiş insanız. Bilgi birikimimi, yatırımını buraya yapmış bir insan olarak bir kez daha seçilirsem verimli olacağıma inandığım için devam ettirmek istiyorum. Ve yeni dönemi de kendim için son dönem akdedeceğim. Bu birlik hayvan ıslahı başta olmak üzere, yetiştiricilerimizin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, üyeler arasındaki dayanışmanın sağlanması, tarım ve hayvancılıkla ilgili hibe ve destelemelerden faydalandırılması, her türlü girdi temini ve yetiştirilen ürünlerin değer fiyatına satışının sağlanmasını ve pazarlanması gibi faaliyetleri yürütmek üzere kurulmuştur. Bugüne kadar elimizden gelenin fazlasını yaparak üreticilerimizle buluşturduk. Yine dinamik ve sorunlara anında çözümler bulabilecek yol arkadaşlarımız ve teknik ekibimizle birlikte ilimiz hayvancılığını öne çıkarmak, çiftçilerin menfaatini düşünmek, gelişen teknolojilere ayak uydurmak, daha kaliteli ve güvenilir hizmetler vermek için değerli çiftçilerimizin teveccühüne bir kez daha talibiz” ifadelerini kullandı.

Kaba Yem Desteği İstedik…

Ardahan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı veteriner Hekim Yunus Baydar, “Ayrıca üreticilerimiz 2021 yılında yaşadığı sıkıntıların hepsini biliyoruz. Son birkaç aydır bununla ilgili gerekli yerlere sorunlar yaparak, sıkıntıları ve taleplerimizi ilettik. Bununla ilgili mücadelemiz de sürecek. Yeni dönem için birçok düşüncemiz var, üreticilerimizin yaşadığı sorunları kendimde üretici olduğum için teknik boyutunu da biliyorum.

Çözümü konusunda daha çok kurumsal işbirliği içerisine girerek, gerek Ankara Merkez Birliği´nin de imkanlarımı Ardahan için kullandım. 2021-2022 yılının kış aylarının zor geçeceğinin farkındayız. Gerek hayvanın değerinde satılması için devletimizin bir kısım mekanizmalarını devreye girmesi ve kaba yem konusunda üreticilere tedarik edilerek destekleme yapılmasını ilettik.

Ben bu işi siyasi olarak görmüyorum. Yönetim Kurulu arkadaşlarımızın içerisinde farklı siyasi düşüncede olana arkadaşlarımız var. Burası bir sivil toplum kuruluşu. Burada benim kriterim bu adam gerçekten üreticimi, yetiştiricimi hayvancılık faaliyetiyle kendini harmanlamış mı, bu işin içinde mi. Ben bu işi yapmıyorsam temsil ettiğim kişilerinde derdini bilemem. Ben bizzat bu işte kendimi harmanlanmışım ben bu işe kendimi vermişim”.

Ardahan´a pozitif ayrım yapılması ve destekleme miktarlarının arttırılmasını talep ettik…

Başkan Baydar, “Kuraklık nedeniyle ciddi çalışmalarımız oldu. Hayvancılık Genel Müdürümüz Zekeriya Erdurmuş´a 5 maddelik rapor sundum. İlimizde yaşadığımız gerek kuraklık olsun gerekse kuraklık sonrasında oluşacak risklerin hepsini rapor şeklinde kendisine ilettim. Kaba yem konusunda Ardahan, Kars, Ağrı ve Erzurum´un şuanda konsepti hemen hemen aynı. Çünkü bitkisel üretim sadece dönemsel oluyor bir sefere mahsus. 2 ay önce Bakan Yardımcısı Ardahan´a geldiğinde üreticilerimizin kuraklık nedeniyle yaşadığı sorunları bizzat kendisine iletmiştim. Bizim bu duruma tepkisiz kalmak gibi bir şansımız yok. Biz sonuç odaklı çalışma yönüne girdik. Ot ve saman tedariki noktasında 2 aydır mücadele veriyoruz. En son Ukrayna ile 3 bin ton konusunda bir bağlantı yaptık. Türkiye´de ki saman fiyatlarında ki gevşeme yapmış olduğumuz temaslara, anlaşmalara fiyat belirleme konusunda olumlu katkı sunuyor. Ardahan´da krediler erteleme kapsamına girmiyor. Bitkisel üretim kredisi kullananların kredileri erteleniyor. Ardahan´da çiftçinin kullandığı kredilerin hiç biri bitkisel üretim kredisi değil. Ardahan´a pozitif ayrım yapılması ve destekleme miktarlarının arttırılmasını talep ettik. Kaba yem temininde de şahısların değil kamu kurumları aracılığı ile tedarik edilmesini istedik.  

İş Bankası ile bir protokol imzaladık, kaba yem alacak olan üretici gidip bankadan 1 yıllığına bu krediyi kullanabilir

Geçmişte bir çiftçi kaba yem ihtiyacını yüzde 80 kendi arazisinden karşılarken kalan kısmını dışarıdan temin ediyordu. Şimdi ise tam tersi bir döngü oluşmuş. Vatandaş hayvanını satarak kaba yem ihtiyacını karşılıyor. Piyasada arz fazlası olacak. Ve birileri bunu fırsata çevirecek. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Geçen ay İş Bankası ile bir protokol imzaladık. Piyasa koşullarına kullandırdıkları kredinin birkaç puan daha altında. Üreticilerimiz 50 bin TL´ye kadar kefilsiz kredi kullanabilecekler. Çiftçimiz eğer kaba yem alacaksa gidip bankadan 1 yıllığına bu krediyi kullanabilir.   

İlçelerde bulunan üyelerimiz için

İlçelerimiz de Göle´de şubemiz var, Posof´ta ise personelimiz var. Diğer ilçelerimizde ise temsilcilerimiz var. Serbest çalışan ziraat mühendisi veya veteriner hekimle anlaşmamız var. Onlar bizim tabelalarımız asarak üyelerimizle irtibatımızı sağlıyorlar.    

DAP Bölge Başkanlığına ve TANAP´a sunmuş olduğumuz projeler oldu

Süt toplama merkezi, suni tohumlama hizmetlerinin tamamını çok daha düşük maliyetle vatandaşa yansıtmak için sunduğumuz projeler oldu.  Öncelikleri kamu olduğu için sunmuş olduğumuz projelerden destek alamadık. Büyükbaş hayvancılık eylem planı çerçevesinde meraların korunması için büyük mücadele verdik. Kim bu sektöre bir damla dahi katkı sunuyorsa gerçekten bu memlekette insanların yaşam kalitesine, refahına katkı sunuyor anlamına geliyor. Hayvancılığın kötü gittiği şehirde esnafın durumu da iyi olmaz ticaret anlamında hiç kimsenin de iyi olmaz.

Aklımda yapmak istediğim çok şey var

Ardahan´a kesimhane kazandırmak için büyük mücadele vereceğim. Ardahan´da vatandaşımızın hayvanını besleyipte kestireceği bir kesimhane yok. Bizim şöyle bir sorunumuz olmaya başladı, ürettiğimizi değerinde satma noktasında problemimiz var. Vatandaşımızın bir çoğu sütünü değerinde alınmadığı için satmıyor artık. Sütçüleri uyardım, sütü değerinde almazlar yarın peynir yapacak süt bulamayacaklar. Sütçüler vatandaşımızın sütünü değerinde alsınlar. Şuan konseyin belirlediği fiyat 3 TL. onlar bunun altına düştükçe kendi sektörlerine balta vuruyorlar.

Başkan Baydar´dan üreticilere pratik bilgilerden oluşan kitapçık

Hayvan bakımı konusunda pratik bilgilerden oluşan kitapçık hazırladık ve bütün üyelerimize dağıttık. Web sitemizde bilgilendirmeler yapıyoruz. Elimizden geldiği kadar vatandaşlarımızın faaliyetlerine katkı sunmaya çalışıyoruz. Üreticilerimizden sadece yıllık aidat ücreti alıyoruz. Soy kütük bedeli var ama üreticilerimizin durumunu bildiğimiz için bu bedeli almıyoruz dedi.

SALİH ALTUN’DAN HATAY’A DUYGUSAL VEDA

Eskişehir Vali Yardımcılığına atanan, Hatay Vali Yardımcısı ve Clvegözü Kara Hudut Kapısı Mülk İdare Amiri Ardahanlı Salih Altun, hudut hattında birlikte fedakârca görev yaptığı çalışma arkadaşlarıyla vedalaştı.



Türkiye – Suriye sınırında yaklaşık 3 yıldır sınır yönetim konusunda başarılı çalışmalara imza atan Altun, sınır kapısında genel güvenliğin sağlanması, giriş çıkışların düzenlenmesinin yanı sıra göç baskısının artmasıyla birlikte özellikle Türkiye- Suriye sınır güvenlinin sağlanması, yasa dışı geçişler ve mülteciler konusunda üstlendiği misyonla Hatay’da adını duyurdu.



‘Kötülerin korkulu rüyası’ olarak tanımladığı Carla ve Barut isimli arama köpeklerin de unutmayan Altun, sınır hattından ayrılırken gözünün arkada kalmadığını belirtti.



Clvegözü Kara Hudut Kapısı Mülk İdare Amirliği görevinden duygu dolu bir konuşma ile ayrılan Vali Yardımcısı Altun, “Türkiye Suriye sınırında 2 yıl 8 ay görev yaptım, çok şey öğrendim, tecrübe kazandım ve şerefle yürüttüğüm Clvegözü Kara Hudut Kapısı Mülk İdare Amirlği görevinden büyük bir iç huzur ve vicdan rahatlığı le ayrılıyorum. Burada muhteşem bir ekiple çalıştım. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Veda ettim ama gözüm arkada değil. Devletime müteşekkirim. Hoşça kal Hatay” dedi.

Sarı Öküz, Sahte Aslanlar, Asıl Çakallar!

12 Eylül Cuntasının  yıl dönümünde yapılacak olan Ardahan Dernekler Federasyonu kongresinin neden bugüne getirildiğini düşünürken bugünkü yazımı hep anlatılan ama bir türlü ders alınmayan bir meseleyle gündemle de süsleyip, bir de ben anlatmak istedim.

Anlatmadan önce ARDAFED Kongresi öncesi ve sonrası yaşanacaklar sanki aşağıdakileri  anlatıyor, gösteriyor gibi görünse de Sarı öküzün Aslan’la değil, aslında çakallara karşı bir kez daha direndiğini de görmenizi istiyorum.

Ve asıl Aslanın kim olduğunu ve Öküzün en değerli yerinin ne kadar büyük olduğu ve kimi, kimleri tartacağını görmek için az bir zaman kaldı, hem de darbenin bir kez daha hatırlanacağı bir günde derim…

Çünkü bu kongre öncesi hedefin ve sıranın sadece sarı öküz de değil, asıl sıranın anlamaz öküzlere geldiğini görüyor ve başta dernek başkanları ve delegeleri olmak üzere toplum olarak gerek bu ülkede gerekse ARDAFED Kongresi öncesi yaşananları sarı öküz hikayesine benzetiyorum.

Şimdi her öküze pardon, tek tek sarı öküzü teslim edenlere yani her kes için geçerli olan meseleye gelelim…

Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. 

Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş.

Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

 

“SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ”DE…”

 Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:

“Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz”de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.”

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz”ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

 

“AFERİN SİZİ KUTLARIZ!”

 Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk”u istemişler:

“Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim.”

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk”u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

 

“NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?”

 Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, “Verin bize şunu, yoksa karışmayız” demeye başlamışlar.

Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, “Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük” diye sormuş.

Evet ey Sayın Sarı, Boz öküzler ve Aslan görünümlü Çakallar!..

Eylül de gel parçasına can veren sözlerini sesli olmazsa da yazılı olarak burada sunarak diyorum ki; Yeter ki sen Eylül’de, 12’sinde yapılacak olan ARDAFED kongresine gellll..

Eylü’de gel …Tatil geldiği zaman, Ağlarım ben inan.. Gidiyorsun işte Arkana bakmadan.. Nasıl geçer bu yaz, Ne olur bana yaz? Sen, sen, sen Sen bir ömre bedel.. Yok, yok, yok Gitme, gitme gel… Eylül’de gel Eylül’de gel Eylül’de gel.. Okul yolu sensiz, Ölüm kadar sessiz.. Geçtim o yoldan dün, İçim doldu hüzün.. Yapraklar solarken, Adını anarken.. Bekletme ne olur, Gelmek zamanı gel.. Yok, yok, yok.. Gitme, gitme gel Eylül’de gel.. Eylül’de gel, Eylül’de gel, Eylül’de gel.. Eylül’de okul yoluna Konuşmadan yürüyelim.. Gireyim koluna, Görenler dönmüş, Hem de mutlu diyecekler.. Ağaçlar sevinçten başımıza Konfet gibi yaprak dökülecekler Yaprak dökecekler Yaprak dökecekler…

Yeter ki sen gel, Eylül’de, 12’sinde ARDAFED kongresine gel..