23 Şubat Gazetesinin yayınlandığı Ardahan Basın Yayın Radyo Televizyon Sanayi Ltd. Şirketini ziyaret eden Baydar ve Ak Parti’liler, yerel seçimler öncesi ziyaretlerine devam ettiklerini, bu ziyaretler kapsamında yerel nabzı tutan gazetecileri de önemsediklerini bu nedenle bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ardahan’ın Ak Parti iktidarı öncesi yaşanan belediyecilik anlayışı ile zaman ve yatırım kaybettiğini belirten Baydar, iki dönemdir bunları telefi etmeye çalışan ve büyük yol alan Ak Parti belediyeciliğine devam etmek için Ardahanlıların oylarına talip olduğunu aktardı.
Ardahanlı olan, yatırımını Ardahan’a yapan ve evi barkı Ardahan’da olan bir Ardahan çocuğu olarak tüm Ardahanlıların oylarına talip olduğu, bu konuda Ardahanlı seçmenin en iyi kararı vereceğine inandığını belirten Baydar, seçildiği takdirde Belediye Meclisini ve Belediyeyi tüm Ardahanlılara açacağını belirtti.
Başta Belediye çalışanları olmak üzere kimseyle kavgalı olmadığını, Kürt Türk demeden herkesle kardeşçe yaşadığını ve en önemlisi komşusu aç iken tokum demediğini, elinden olan imkânlar düzeyinde her Ardahanlıya katkı sunduğunu ve katkı aldığını belirten Baydar, “Ardahanlıların onaylayacağınca inandığım bir kadroyla Ardahanlıların oyuna talibim” dedi.
Bir veteriner Hekim ve Damızlık Birliği Başkanı olarak Ardahan’a yapılan her yatırımın yanında yer alan biri olarak Ardahan’da da bende bir yatırım yaptım diyen Baydar: “Her ne kadar bazı kişiler anlamadan eleştiriye tutsa da her Ardahanlının Ardahan’a bir çivi çakanın anlını öperim” ifadesini kullandı.
Düşündükleri iki projeyle Atatürk ve Halilefendi Mahallelerine Hayvancılık İhtisas Bölgelerini kuracaklarını belirten Baydar, Hayvancılık borsası ve kesimhanenin yanı sıra Otogar ve Kültür Merkezini yapacaklarını sözlerine ekledi.
Ardahan’ın iktidara muhtaç olduğunu söylemesinin nedeninin yukarıda anlattığı projelerin yanı sıra Hasan Sabri Kışlası Kent parkı, Azizye Kışlasının fakülte ya da müze olması için 25 Milyon bütçesi olan bir Belediye bütçesi ile gerçekleşmesinin mümkün olmayacağının altını çizen Ak Parti Ardahan Belediye Başkan adayı Baydar, Merkezi hükümete ve kamuya ihtiyaç duyulduğundan dolayı bu sözleri sarf ettiğini, bu projeleri geçekleşmesi için basının da içinde olduğu tüm Ardahanlıların desteğini beklediğini söyledi.
Mete Özdemir’in aday oluşunun kendilerini de etkilediğini belirten Baydar, bunun nedeninin CHP’den kendisine gelecek olan küskün oyların Özdemir’e gitme ihtimalinin olabileceğini düşündüğünü söylemesi dikkatlerden kaçmadı.
Türkiye’nin birçok yerinde ittifak kurdukları MHP’nin Ardahan’da aday göstermesinin belki bir nebze kendilerini de etkileyeceğini belirten Baydar, MHP seçmeninin duyarlılığının buna imkân vermeyeceğini ve kentin gelişmesi için iktidarın yanında yer alacağına inandığını da söyledi.
Hiçbir adayla kişisel sorununun olmadığını, demokrasinin sunduğu imkânlar doğrultusunda kendileriyle yarışacağını belirten Baydar, HDP’li seçmenin diğer illerde olduğu gibi Ardahan’da radikal olmadığını ve Kürt oyların büyük bölümünün kendilerinin alacağını iddia etti.
Önümüzdeki günlerde partisinin sunacağı seçim programı doğrultusunda çalışmalarına hız vereceğini belirten Ak Parti Ardahan Belediye Başkan adayı Baydar, Bakanlıklar düzeyinde Ardahan’ı pilot bölge yapmak için gece gündüz çalışacaklarını açıkladı
**Venezuella’da da, Suriye’de de Atama İle Başkan Olmaz!
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’yu ülkenin “geçici devlet başkanı” olarak tanıması saçmalığı ile başlayan gelişmelere baktığımıza da başta biz solcu ailelerin büyük darbeler aldığı ülkemizde ki darbeler aklıma geldi.
Son olarak, 15 Temmuz’da denenmek istenen ancak darbelerden ağzı yanmış olan biz solcuların başını çektiği ‘Darbeye Hayır’ çıkışı ile amacına ulaşamayan Feto kurmalı hain darbenin öncesine baktığımızda ve sağcı, muhafazakar, milliyetçilerden çok biz solcuları ezen darbeler öncesi başta meslektaşımız Uğur Mumcu olmak üzere bir çok aydının yanı sıra Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan gibi kamu görevlilerininde içinde bulunduğu toplum önderi, lideri, aydını insanların ölümüne neden olduğu bilinmelidir.
Ve bu tür alçakça karanlık oyunların darbeler öncesi planların gerçekleşmesine neden olduğu da unutulmamalıdır.
Evet, ülkemizde demokrasiye aykırı yapılan tüm anlayış ve darbelerin arkasında olan ve bunu saklama gereği bile duymayan sözde müttefikimiz Amerika şimdi de halk tarafından iktidara getirilen solcu bir yönetimin idare ettiği Venezuela’da alenen bir darbe girişiminde bulunuyor.
Aynı Amerika’nın diğer bir hesabının da 15 Temmuz’da alt edemediği iktidarı ve askeri Suriye’ye sokup, savaşa itmek ve silah satmak istediği ama buna da başta Putin olmak üzere bölgedeki ülkelerin izin vermemesi ile amacına ulaşamıyor..
Elinde bulundurduğu silah gücü ve dolar ile ülkelerin iç işlerine karışan bundan başarı olmayınca kendi okullarında yetişen ve rütbeler alan generaller kanalıyla darbe girişimlerini destekleyen Amerika’nın bu alçakça gücü nereden aldığına baktığımız da, bugüne kadar kendisine karşı koyan bir anlayışın olmamasından ve ‘Darbeden bende nemalanırım’ diyenlerin anlayışından geldiğini de görmekteyiz.
Ancak başta askeri ve ekonomik gücü ile her geçen gün Amerika’nın karşında en büyük güç haline gelen Komünist Çin ve SSCB döneminde kalan solculuk anlayışı ile ‘Hişt bende varım’ diyen Rusya ve demokrasiye azda olsun inanmış olan diğer bir çok devletin varlığı, Amerika’nın bu şımarık çıkışlarının önüne geçtiğini görmek demokrasi yanlısı bizlere teselli ve moral olmaktadır.
İşte son olarak Çin ve Rusya başta olmak üzere 20 yıla yakındır demokrasinin nimetlerinden yaralanan ve 15 Temmuz Darbesi ile sarsılıp, darbelerin sadece solculara yapılmadığı anlayan, dost vede müttefik olarak bilinen Amerika’nın kendisine uşak olmayanlara darbe girişimleri yaptığını anlayan AK Parti iktidarının haklı ve olması gereken çıkışı ile V enezuela Devlet Başkanı Maduro’ya da Darbe karşıtı, demokrasi yanlısı bizlere de moral ve destek olmuştur.
Yani dolarına ve teknolojik silahlarına güvenip, bir hayli şımaran ve her an ne yapacağını Amerikalıların bile şaştığı, yataktan kalkar kalkmaz attığı tvitleri ile dünyayı sarsan bir başkanı olan Amerika’nın Venezuela’da açıkça yapmak istediği darbe girişimi tüm dünyada kısa sürede tepki almıştır..
Aynı durum ‘Bir kaç güne Suriye’ye giriyoruz’ dedikten sonra gelen tepkiler üzerine “Bizim Suriye’de işgal derdimiz yok. Suriye’de insani amaçlarla bulunan tek ülke Türkiyedir” dedirtmeye de getirmiştir. Doğrusu da budur, bu açıklama gibi bir bakıştır..
İşin kısacası komşu Suriye’de olduğu gibi bir ülkenin bir başka ülkenin iç işlerine karışması ve yönetimini değiştirmeye kalkması darbe girişiminden öte bir şey değil ve herkesin tepki göstermesi gereken bir durumdur.
Ve ABD’nin V enezuela’ya yönelik çıkışına konulan haklı tepkiler gibi kendimizde, Suriye başta olmak üzere komşularımızda yapılan bu tür çıkışlara, ‘ABD’nin Venezuela’ya devlet başkanı atamasıyla ilgili, “Hiçbir ülke Venezuela’ya ya da başka bir ülkeye devlet başkanı atayamaz. ‘Atama’ yoluyla devlet başkanı seçmeleri tam bir saçmalık ve saldırganlıktır.’ diyen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in bu haklı çıkışı gibi Demokrasi düşmanı darbeleri ret etmeliyiz ki demokrasi olmazsa olmaz demeliyiz.
Bunun içinde önce kendimizin yönettiği ülkede demokrasinin yaşamasına, nefes almasına izin verip, bende olmayanlar, ‘benim gibi düşünmeyenler haindir’ deyip, içeri atmamalı, dememeli sonra da Amerika gibi demokrasi yanlısı görünüp, bu ad ile Irak ve Ortadoğu’da ki bir çok ülkeleri işgal eden, ülkemizde ki darbeleri yapan uşakları aracılığı kendisinin emrinde olan bir ülke anlayışına karşı koymalıyız.
Bunu yaparken de hem ülke içinde ki demokrasiye aykırı çıkışlara son verip, komşu ülkelerin yöneticilerini değiştirme hesapları yapmamalı, iç muhalefeti susturma yollarına gitmemeli ve Venezuela gibi Okyanus ötesinde de olsa darbe girişimi ile karşı karşıya kalan ülkelerin yanında yer almalıyız.