.jpg)
.jpg)
.jpg)
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, her pazar
TEMPO TV’de
canlı olarak sunduğu
‘Gazetecilerle Gündem’
sizde konuksunuz..
YERELDEN ULUSALAGAZETECİLİK
Haberimiz ulusal TV Halk TV Ekranlarındaydı..
Kafkas ırkının Gen Merkezi olan Ardahan’ın Posof ilçesindeki arıcılar başta HES’ler olmak üzere doğanın dengesiyle oynanması ve havaların soğumasının da arı ölümlerini arttırdığına dikkat çekildi.
Ardahan’ın Gürcistan’a sınır ilçesi Posof’ta düzenlenen konferansta söz alan Ardahan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kemal Yazıcı, Posof İlçe Tarım Müdürü Güneş Tekin, Posof Arıcılar Dernek Başkanı Köksal Seyhan ve Anaarı Yetiştiriciliği Gen Merkezi Görevlisi Selçuk Bayraktar tarafından arıcılara önemli bilgiler verildi.
Yetkili ve ilgililer havaların soğuk olması sebebiyle arılarda üretimin olmaması ve yaşlı arıların bit salgınından dolayı ölmeleri sebebiyle kovanların boş kaldığı ve bal üretiminin yok denecek kadar olduğu belirtildi.
Açıklamalarda, yaz döneminde yapılması gerekenlerin koloniler güçlendikçe üstlük atılması, ana değişimi oğul çıkışlarının takip edilmesi, hastalıklı arıların yanlarına kovan götürülmemesi, bal hasadının yağma çıkmayacak şekilde akşam serinliğinde yapılması, kovanların numaralı sistem ile takip edilmesi ve düzenli çalışılması olduğu anlatıldı.
Arıcılara tavsiyelerde bulunuldu. Kışlatma öncesi yapılması gerekenler: Hastalıklı kovanların ve çerçevelerin imha edilmesi, ilaçlamaların yapılması, kovanların daraltılıp kışa hazır şekilde bekletilmesi, bahar döneminde bölgedeki tüm arıcıların ilaçlamaları aynı tarihte yapması, arı nakillerinde ilçe tarım ve orman müdürlüğüne bildirilip kontrollü bir şekilde sevk edilmesi, bölgede hastalıklı koloni varsa uzak tutulup tedbir alınması.Güz dönemi yapılması gerekenler: Yiyeceği eksik kolonilere yiyecek takviyesi yapılması, Varroa için ilaç uygulamalarının yapılması, kolonilerin strafor ile daraltılması, arıcılıkta yağmalara sebep olacak çalışmaların yapılmaması, arı kontrollerinin gün içerisinde değil akşam serinliğinde yapılması.Bahar dönemi yapılması gerekenler: Erken ilkbaharda hava sıcaklığının uygun olduğu zamanda kovan içi straforlarının daraltıp sık tutulması, ilaçlama yapılması, Kovanların pürmüz ile yakılıp hijyene dikkat edilmesi, koloni geliştikçe çerçeve verilmesi, çıkan oğulların şerbet ile desteklenmesi, ihtiyaca göre bütün kolonilerin şerbetlenmesi, en az iki kez sirkeli şerbet verilmesi, havalar iyice ısınmadan bezlerin ve straforların erken çıkarılmaması.Varroa-Varroasis NedirBal arılarında bulunan, hemolenfi sıvısıyla beslenen, kuluçkalıkta ana arıdan önce petek gözlerine bıraktığı yumurtalarla üreyen ve arının doğumundan önce dünyaya gelen, arılar için çok zararlı (arı biti) diye bilinen parazit türüne varroa denir.Türkiye’nin farklı bölgelerinden yaklaşık 24 ilden alınan varroa örnekleri, yapılan incelemer sonucunda arı bitinin tek bir tür olduğu ispatlanmıştır.Varroa’nın yayılışı:Hastalık birkaç ülke haricinde tüm dünyada bulunmaktadır, Yeni Zellenda, Avusturalya ve Afrika’nın tropikal bölgeleri dışında tüm dünyaya yayılmış durumdadır .Türkiye’de ilk olarak 1978 yılında girdiği tahmin edilen varroa,o günden bu yana ülkemizde gezginci arılık yapan arıcılar tarafından, tüm bölgelere yayılmış durumdadır.
Ülke ekonomisine ve arıcılık sektörüne ciddi manada zararları olmuştur.Zararları:Parazitin beslenmek için hem lenf denilen sıvıyı emmesi ile açtığı yaralar ,diğer hastalıkların arıya kolayca girmesine neden olur.Petek gözlerine bıraktığı yumurta, arıdan önce doğar, doğduktan sonra yavru ergin arının derisini delip sıvısını emerek, arının gelişimini durdurur ve çıkan yavru kanatları kesilmiş halde dünyaya gelir.Arının yaşam süresi kısalırYavrularda kanatsız, eksik bacaklı ve gelişim sorunu gibi sorunlar oluşur.Erkek arılarda çiftleşme yeteneği azalır.Yavru çürüklüğü gibi hastalıklara kapı açarZamanla koloni tamamen sönerVarroa’nın Bulaşma yolları:Arı kolonilerinde kontrolsüz birleştirmelerVarroa ilaçlamalarında etkili olmayan ilaçların kullanılmasıGezginci arıcılığın, bilinçsizce yapılmasıHastalık görülen kovanlardan, sağlıklı kovanlara yavrulu veya yavrusuz petek takviyesiKontrolsüz ana arı ve arı kolonilerinin oluşturulmasıVarroa nedir nasıl anlaşılır:Değerli arıcılarımız, Arıcılığı bize sevdiren babamın bir sözü vardı, Arıcılık yapacaksanız sabah namazında arıların önünde, uçuş tahtalarına tek tek bakacaksınız, Arıda bir hastalık varsa gece arı bunu uçuş tahtasına bırakır, arı uyanınca atar o hastalığı, arı uyanmadan baktığınızda kanatsız, gelişmemiş arı görürseniz arınızda varroa vardır ,derhal müdahale edersiniz,Keza yavru çürüklüğü, kireç hastalığı gibi arı hastalıklarında görebilirsiniz.Bunun haricinde koloni kontrolü yapıldığı esnada arıların sırtlarına dikkat edin, kapalı erkek arı gözlerinde, varroa genellikle arıların üstünde olur ve gözle görebilirsiniz.
Memleketim Ardahan’ın da içinde olduğu 80 kentin hizmet adına umut beklediği başkent Ankarada’yım. İ. Gökçek döneminde İstanbul girişine Tibet yapı kültürünün kapısının kurulduğu başkente girerken hemen dikkati mi çeken ülkenin ortasında bulunan ve bu ülkenin huzurundan sorumlu olanların bolca makamlarının olduğu Ankara’da olağanüstü güvenlik önlemleriydi.
İsrail’i kana bulayan Hamas liderlerinin güvenliklerinin alamayacaklarını da söyleyen Ankara’da ki yetkililer sorumlu oldukları ülkeyi unutup öncelikle kendilerinin oturdukları makamların bulunduğu binaların etraflarında yetmediği üstlerinde aldıkları olağanüstü güvenliğin dikkati mi çektiği başkent Ankara’da geldiğim hedefime doğru yol alırken telefonlada ziyaretine geldiklerimi arıyor, randevulaşmaya çalışıyordum.
Sabah uyanıp üst ziyaretlerim yaptıktan sonra bu milletin vekillerinde bulunduğu meclise doğru yol alıyordum.
Evet son grup toplantısında İsrail üzerinden Amerika’ya, Avrupa ülkelerine yani kısacası dünyaya yeniden çıkışan Erdoğan’ın yönettiği ülkenin meclisinin kapısına geldiğimde ise ucuz ekmek, et, kömür yardım kuyruğu değil seçtiği vekilini ziyaret etmek isteyenlerin uzun kuyruğuna rastlıyordum.
Bir kilometreyi bulan kuyruğa girip sıramı beklerken sıradıkilerin gözler yetmez gibi etrafta bulunan araçlarda uzun sıranın üzerinde tutulan kameralar mobesa gibi kafa oynatıyor foto kapanlar gibi resimlerimizi çekiyordu.
Kısacası korkan bir kentin içinde gezerken arabanın bagajından aldığım protokol ayakkabılarımı giyip spor ayakkabıları mı çıkarıp arabama binip hareket ederken arabanın üzerinde ki ayakkabı mı unuttuğu mu ve yolda düşürdüğü mü tekinin birden düşmesiyle anlıyordum.
.jpg)
arşiv haber/yorumlar 23.09.2012 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar
en yeni makele
LİNKİMİZDE YAZARLARIMIZIN GÜNLÜK
YAZI VE YORUMLARI OKUYABİLİRSİNİZ..
AKP’nin havalandirdigi iktidar uçagini ne asil pilot ne de yardimcilari, artik tekerleri üstüne piste indiremez. Çünkü, bu güç ve melekelerini yitirmis durumdalar. AKP politikalari yüzünden, komsu ülkelerle el sikisacak diplomatik yetenekten artik yoksunuz. En uzun sinir komsumuz SURİYE ile adi açiklanmamis bir savas atmosferine girdik. Bu ülke ile olan sinirlarimiz kevgir gibi delik desik. Tanimli ve tanimsiz bir dizi örgüt, grup, para-militer yapilar, aldiklari uluslararasi destekle her iki devletin egemenlik alanlarinda at kosturmaktalar. Ülkemizde, neredeyse bir insan ömrüne denk düsen sürede iç savas sürmektedir. Bu savasin taraflari, savasin sürdürülüs tarzi, yönelimi, hedefleri ve gelinen boyut açisindan ismen ve cismen belirginlesmistir. Unutulmamasi gereken bir sey daha var. Her seyin oldugu gibi savaslarin ve barislarin da ömrü sinirlidir. Ne sonsuz baris ne de sonsuz savas vardir. Tarih, Avrupa’da yüzyil savaslarinin yasandigini bize ögretmistir. Ülkemizde, yüzlerce yil tarihin besiginde uyutularak büyütülen, ortamini bulunca da dogum sancilari çeken bir olay için devreye sokulan çözüm arayislari ve karsi koyuslar, ne yazik ki bir savas sahnesinde sürmektedir. Hepimiz biliyoruz ki, bu çözüm bekleyen bu devasa sorun partilerin ve hükümetlerin kundagina sigacak çapta ve boyutta degildir. Savasin yakici sicakliginin sürdürüldügü alana bakip olayin bölgesel bir mesele olarak küçümsenmemesi gerekir. Onlarca yil süren bu savasin adi, mücadele içinde irade kazanmis örgütler üzerinden konulmamalidir. Bu savas, tarihi haksizliga ugratilmis olan Kürt ulusunun varligina ait irade beyanidir. Bu beyanin, diger ülkelerdeki Kürtler açisindan farkli çiktilari olacagi da bilinmektedir. Bizim ülkemizde bu savas uzadikça uluslararasi güçler daha kolay inisiyatif almayi becereceklerdir. Ülkemizin sinirlari içinde süren savasin muhasebesi (büyük bir hafiza körlügü içinde) karsilikli öldürülen insan sayisi üstünden ”basari çetelesi” tutularak yapilmaktadir. Bugün gelinen noktanin bir adim ötesi için, yasanan durumun verileri üstünden somut tahlil yapmak zor olmayacaktir. Ancak, yasanabilecek olanlar insanligin yüzünü kizartacak çirkinlikte bir yöne evrilme egilimleri göstermektedir. Artik toplumun her birimi iliklerine kadar Kürt meselesine duyarli bir halde konuyu tartisiyor. Herkes siyasi inanç, dini yaklasim, çevre baglantilari ve dünyaya bakista aldiklari referans üstünden, konunun çözümü üzerine yorum yapiyor. Genel hassasiyetleri harekete geçiren bu sorun, güçlü biçimde maniple edildigi için kitlelerde inisli çikisli duygu karmasasi olusturmaktadir. Suriye ile yasanan çatismali ortam da, toplumda milliyetçi algiyi yükseltti. Olusan bu kaos sonucu, toplumu geren, etnik kimlik ve mezhepler üzerinden bir çatisma ortamini körüklemektedir. Böylesi gelismeler yüzünden asil tehlike, Bati’da yasayan Kürtlere yönelik bir kiskirtmanin ve çatismali ortamin isindirilmasindadir. Çünkü,kisa süre önce toplumda egemen duyarlilik ”artik bu mesele çözülsün, kan akmasin ve hiç kimsenin evladi ölmesin” biçiminde dile getirilen temenniler, yerini “Kürtler bu asamadan sonra ayrilacak, o zaman batida yasayan Kürtler geldigi yere dönsün. Kürtler’in, batida daha da zenginleserek tuttuklari çesme baslari ellerinden söküp alinmali” gibi ifadelere birakti. Çatismalarin yogunluk kazanarak aldigi boyut neden gösterilerek gelistirilen politikalar yüzünden toplumu , milliyetçi hezeyanlara sürüklemenin alt yapisi da kurulmus oluyor. Açikçasi becerebilirlerse, 6-7 Eylül’ün degisik versiyonu alttan alta isitiliyor. Bu hamle için sokak gücüne duyulan ihtiyaç geregi irkçi ve milliyetçi gruplar yavas yavas sahneye isindiriliyor. Bunun göstergelerinden biri de, MHP’de yönetimi degistirme girisimlerinde kullanilan dil ,baskilanmis bir niyetin fiile dökülmesinin isaretlerini veriyor. Bu gelisme, istenilen sokak gücünün potansiyel varligina isaret etmektedir. BDP Elazig İl Baskani’na, BDP Bingöl il binasina, TKP Samsun İl binasina yapilan saldiri ve benzerleri, sokagin tehlikeli niyetlerle isinacaginin isaretlerini vermektedir. Yaklasan böylesi bir tehlikeyi önlemenin en akilci ve gerçekçi yolu, bütün yerlesim birimlerinde yasayan halkin bizzat kendisi, hiç bir inanç, siyasi görüs ve etnik kimlik ayrimi yapmadan ,öncelikle kendi huzuru için ayrilik içeren bir çatisma ortamina sürüklenmeden ”komsuma dokunma” diyecek bir çaba ve bilinç ile dayanisma içinde olmalidir. Ülkemizde ki halklar bütün bozucu iradelere karsi bir arada baris içinde yasama isteginin doku ve liflerinin parçalanmasina karsi duyarliligini henüz bozmus degildir. Bu duyarliligi canli tutmak ve gelistirmek için, basta isçi sinifi olmak üzere tüm yurtseverler, aydinlar, demokratlar, ilericiler, devrimciler, sosyalistler ve komünistler, tarihlerinde çokça tanik olduklari bu oyunu bozacak kaosu asacak ortak direnç ve irade ile topluma güven olusturan iliskiyi kurmakta gecikmemelidir. Tel: 0532. 727 37 28
10 yildir iktidar olan ve o büyük bölümü tabani olan basörtüsü sorunu gibi bir çok sorunu çözememekle elestirilen AKP’nin önünde duran diger bir önemli sorunda bu ülkedeki cezaevleridir. AKP’nin İktidar’a geldigi zaman zaten dolu olan ve geçen bu süre içinde iyiden iyiye tika basa doldurulan cezaevlerinin sorununu çözme anlaminda ciddi bir yatirim yapilmamasi bu sorunu daha da büyütüyor. Son olarak Ardahan Kapali Cezaevi’nde yasanan ve birçok kisinin yanarak yaralandigi olayin yeniden gündeme getirdigi cezaevlerinin genel sorunu konusunda ne yapildigi da çok bilinmiyor. Çünkü oranin adi üstünde kapali.. Öyle yada böyle bir çok insanin kader diyerek içine düstügü ve yillardir el atilmayan cezaevlerinin sorunlarinin ne oldugunu bile kimse dogru dürüst bilmez.. Ve son olarak 20 yildan az ceza almayan balyozcu pasalarla gündeme gelen cezaevlerinin içler acisi halini de masaya yatirmak ve bu ülkede elden geçmesi gerektigini de tartismamiz gerekir.. Ve en önemlisi öncelikle bu cezaevlerini bosaltacak genis kapsamli bir af çikarttirmak için hükümete baskici olmamiz gerek.. Çünkü bugün 250 binden insanin tika basa doldurdugu ceza evelerini gerçekte olmazsa, yürekte bir yangin almis, hepsi beraber yaniyor ve sorunum çözün diyor..
Kuruculariyla İstanbul’da tanisip, bir nebze de olsa fikir babaligini yaptigim Ardahan Yatili Bölge İlkögretim Okulu Dernegi nihayet kuruldu.. Ve en sevindigim sey ise bu dernegin diger dernekler gibi Ardahan’in görmeden, Ardahan ismini tasimayacaklarini ilk etkinliklerini Ardahan’da yaparak ortaya koymalariydi.. Çünkü Ardahan’i düsünüp, ona yönelik her hareketin onunla, onun içinde yasayanlarla çözülecegini anlamayanlarin dernek üzerine dernek kurup, Ardahan’i uzaktan kurtardiklarini bilen en bilen biriyim.. Evet Ardahan Yatili İlkögretim Okulu’nda okuyup bir çoklari gibi gerek egitim, gerek saglik, gerek ise yillardir beklenen hizmetler dolaysiyla göç etmek zorunda kalan insanlardan olan bi grup eski YİBO mezununun kurdugu dernek hayatta.. Ve buda Ardahanim için birilk oluyor.. Çünkü onca dernegin yaninda okullara, egitime hitap eden bir dernegimiz bugüne kadar yoktu.. Hayirli olsun.. Dün Ardahan’da verilen ve piril piril ögretmenlerimiznde katildigi yemekle ilk faaliyetine baslayan Ardahan Merkez Yatili İlkögretim Bölge Okulu Mezunlari Yardimlasma ve Dayanisma Dernegi bir ilk oldugu gibi ilk güzel bir örnekte oldu.. Çünkü eitim/ögretimde son 10 yildir hep sondan birinci olan Ardahan’da bu tür sivil toplum örgütlerine, duyarli insanlara ihtiyaç var.. İlk etkinligini Ardahan’da yapan ve ilin belediye baskani, İl Milli Egitim Müdürü’nün tam destek verdigi bu gecede yasananlari görmenizi isterdim. Öyle ki çokta imkanlari olmayan bir grup insan isini, gücünü bikramis, İstanbul’dan Ardahan’a dönmüs ve Ardahan’da ki egitime nasil bir katki sunar, nasil bir omuz veririz diye çirpiniyordular.. Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy’un Ardahan’da yasanan egitim sorunun diger önemlibir ayaginin ailelerin ögrencilerden kopuk olmasi oldugunu belirtip, bu dernegin ve diger bir çok kurulusun ögrencilerimizle velileri bir araya getirmesini umdugunu belirtmesi de ayri bir önemli noktaydi Ardahan’da ki egitim, ögretim için.. Bunun nedeni ise biz velilerin isi ya tek bir müdürün basina ya da daha yeni ise baslayan ögretmenlerimizin sirtirna attigimizin farkinda degiliz.. Bundan dolaydirdi mi, ‘Dernekçilik bu olmali’ deyip, umutlandigimiz.. fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535. 418 32 58
Yerel seçimlerin ileri alinmasiyla birlikte siyaset yapmayi düsünenlerinde kipirdadigini görüyor, yakindan izliyoruz.. İki CHP’li Belediye Baskani olan Çildir’da kimlerinbelediye baskani, kimlerin il genel, kimlerin belediye meclis üyesi, kimlerin muhtar olacaginin yogun bir se kilde tartisildigini görmekteyiz. Mevcut Baskan Nürettin Aygün’ün yeniden aday oldugunu geçen sayimizda mansetten verdigimiz için onun çalismalarini ve adayligini tartismaya gerek görmüyorum.. Belediyesi’nin kapanacagini belirtilen benim beldem Asiksenlik (Sugara) Beldesi’nde su an aktif siyaset yapan bir isimin adayligini tartismaya açacam.. Öyle ki bu isimin hiç gündemden düsmedigi zaten her Çildirli iyi biliyor.. Evet, evet aynen Necdet Kambir’den bahsediyorum.. CHP’li İl Genel Meclis Üyesi rakibi İlimdar Senem’in CHP Ardahan İl Baskani olmasindan sonra Kambir’in de Ardahan’da siyasete soyundugunu yazsam inanirmisiniz.. Evet Necdet Kambir su an bulundugu partisi Demokratik Sol Parti’nin Ardahan 2013 Belediye Baskani adayi haberiniz ola.. He vallah dogru duydunuz, Kanbir Ardahan Belediye Baskanligina aday olmaya hazirlaniyor.. Çünkü duydugumuza göre geçtigimiz gün Ardahan Gazeteciler Cemiyet Baskani, Ardahanli Gazeteci Fakir Yilmaz ve Yardimcisi Özkan Karakaya ile DSP Ardahan İl Baskani Mustafa Morkoç’un da bulundugu bir yerde görüsen Kanbir’in her iki gazeteciye belediyeciligiin nasil yapilmasi gerektigini uzun uzun anlatmisve evini de tasiyacagini belirttigi Ardahan’da siyaset yapmaya hazirlandigini ima degil, açik açik söylemis.. Niye olmasin ki? Kendisini bu medeni cesaretinden dolayi kutluyor ve hayirli olsun diyorum.. www.cildirgazetesi.net
Kendisini makaminda ziyaret ettigim Göle ilçesinin yeni Kaymakami Fatih Özdemir’in kisa süre önce basina geçtigi ilçemisi çok begendigini duymak çok güzel duyguydu.. İlçemizin sosyo/kültürüne fazla uzak olmayan Kaymakam Fatih Özdemir’in Göle için elinden geleni yapacagini ve vatandaslar ile iç içe olacagini umarak kendisine bir hos geldiniz diyorum… 4 yil boyunca Göle’de olacak olan kaymakam Fatih Özdemir amacinin yapacagi hizmetler ile Göle’yi dogunun sayili ilçelerinden biri yapabilmek olacagini dile getirirken bize de simdiden basarilarinin devamini dilemek düser. Fakat Göle’ye yeni olan Kaymakamimiza ilçemizi tanitacak olursak, kendisinin de söyledigi gibi reklam yapmadan sadece hizmet yaparak ve vatandaslar ile iç içe sorunlarini dinleyerek hem kendisini vatandaslarimiza sevdirebilecegini hem de Göle’den giderken arkasindan “Oh be kurtulduk!” degil de, kendisini her kaymakamda hatirlatan basarili bir kaymakam olarak ayrilabilecegini söylemek yeterli.
**Sayin Recep Tayip ERDOGAN Türkiye Cumhuriyeti Basbakani Sayin Basbakanim Ömer Faruk KALKANCI’ya ait 21 adet büyükbas hayvan 03.09.2012 tarihinde kendisine ait oldugunu tasdik eden hayvan pasaportlari ile (nüfus cüzdanlari) 14.09.2012 tarihinde hayvan sevklerine mahsus yurt içi veteriner saglik raporunu alarak Kocaeli’nde akrabasi bulunan Hakan KALKANCI’nin isletmesine sevkini yapmis ve Ardahan ili Göle ilçesinden yola çikmistir. Ancak Kocaeli’ndeki isletmeye degil, İstanbul Silivri Büyüksinekli Köyündeki bir akrabasinin isletmesine, herhangi bir kötü niyet ve kasit olmadan, orada daha kolay besleyecegini ve satacagini düsündügü için götürmüstür. Silivri İlçe Tarim Müdürü Hasan GÜVEN’in 16.09.2012 tarihli yazili talimati ile hayvanlarin saglik raporu olmasina ragmen, saglik raporu yokmus gibi göstererek İstanbul Hadimköy’de bulunan Çekmece Et ve Et Ürünleri A.Ş tesislerine getirerek kesilmesi talimatini vermistir. Hayvanlarin saglik raporunun oldugunu, hastalikli olmadiklarini, bir yanlislik olmussa da özür diledigini ve hayvanlarin biraklimasini, ya memleketi Ardahan’a ya da izin alinmis olunan Kocaeli İsletme Tesislerine götürmek istedigini yalvararak söylemistir. Buna ragmen kabul edilmeyecegini, hayvanlarin derhal kesilecegini, hem kesilme hem de para cezasi ile cezalandirilacagini söylemislerdir. Bunun üzerine hayvanlarin sahibi Ömer KALKANCI beni arayarak yardim talebinde bulunmustur. Ben de vatandasimizin bu yardim talebini yerinde dinleyerek görmek için 18.09.2012 tarihinde Çekmece Et Entegre Tesislerine gittim. Hayvanlarin sahibi Ömer KALKANCI’nin elindeki evraklari inceledigimde hayvanlarinin saglik raporunun oldugunu, hayvanlarda herhangi bir bulasici hastalik olmadigini tespit ettikten sonra Silivri Kaymakami Sayin Salih KESER İle görüstügüm. Kaymakam bey “evet dogru herhangi bir hastalik yok ama İlçe Tarim Müdürü hayvanlari kesmekte israr ediyor” dedi. Ben de bunun üzerine kendilerinden ricada bulunarak İlçe Tarim Müdürünü aramasini, kendisine ulasamadigimi, bu hayvanlari keserek vatandasa zarar verilmemesini ve hayvanlari saglik oldugu için geldigi yere geri gönderilmesini söyledim. İstanbul Valisi Sayin Hüseyin Avni MUTLU’yu da aradim. Kendisi hayvanlarda herhangi bir hastalik yoksa olayi çözeceklerini, ilçe tarim müdürü ile görüsecegini ve konuyu halledecegini söyledi. Daha sonra Silivri İlçe Tarim Müdürü, Çatalca İlçe Tarim Müdürü, Arnavutköy İlçe Tarim Müdürü, İl Tarim Müdürlügü Hayvan Koruma Şube Müdürü ve Bakanlik Avukati ile birlikte geldiler. Bu arada hayvanlarin sahipleri hayvanlarini kestirmek istemediklerini, bunlar da israrla keseceklerini söylediler. Bunun üzerine tartismalar çikinca Arnavutköy Emniyet Müdürlügüne bagli Ugur isimli Emniyet Müdür Yardimcisinin baskanliginda bir Polis Ekibi geldi. Olaylara müdahil oldular ve Mahkemeden herhangi bir karar gelmeden kesim isleminin yapilmasina müsaade edilmeyecegini söyleyerek devletin güvencesini vermislerdir. Kurban Bayrami için getirilen hayvanlarin tanesinin 6 Bin TL’ye satilacagi halde, beslenmeden simdi kesimi yapildigi için eti 2 Bin TL gibi cüzi bir fiyat edecektir. Yani vatandasimiz hayvan basina 4 Bin TL zarar etmistir. Vatandasimiz magdur olmus ve borçla aldigini hayvaninin borcunu ödeyemeyecegini, perisan oldugunu, iflas ettigini aglayarak ifade etmistir. Sonuç olarak; 03.09.2012 tarihinde hayvanlarin sahibi oldugunu belirleyen Ömer Faruk KALKANCI, 14.09.2012 tarihinde almis oldugu Veteriner Saglik Raporu ile hayvanlarinin saglikli oldugunu belgelemistir. Buna ragmen Silivri İlçe Tarim Müdürü Hasan GÜVEN bu belgeleri hiçe sayarak hayvanlarin kesimi için İstanbul Hadimköy’de ki hijyenik olmayan Çekmece Et Ürünleri tesislerine yazdigi yazida, hayvanlarin raporu olmadigini, bulasici hastalik oldugunu belirterek derhal kesilmesi gerektigi talimatini vermistir. Vali Bey de eger hayvanlarda hastalik yoksa geri gönderilebilecegini ifade etmesine ve bu haksizligi gidermeye çalismama ragmen, bu arada İstanbul 10. İdare Mahkemesinden Yürütmeyi Durdurma karanini da hiçe sayarak kesilmesinde israr etmislerdir. Olaylara müdahil olan Arnavutköy Emniyet Müdürlügündeki yetkililer de olay çikmamasi için Mahkeme Kararini bekleyecegiz ve her iki tarafinda teminatiyiz hiç kimse bir sey yapamaz burada Mahkeme Karari uygulanacaktir garantisini veren Emniyet Yetkilileri de oraya gelen İlçe Tarim Müdürleri ile isbirligi yaparak mahkeme karanini uygulamadan hayvanlarin kesimini saglamislar ve vatandasimizin burada büyük oranda zarar görmesine neden olmuslardir. Yaklasan Kurban Bayrami nedeniyle Anadolu’dan saglik raporlu, hastalik olmayan hayvan getiren vatandaslarimizin hayvanlarini İstanbul’un Avrupa Yakasina geçirilmesine müsaade edilmesi halinde bu tip olaylar bir daha yasanmayacaktir. Vatandaslarimiz da zarar görmeyecektir. Şeyh Edibali’nin bir sözü, “İnsani Yasat ki Devlet Yasasin”. Devleti temsil eden İlçe Tarim Müdürleri, Emniyet Müdürleri ile is birligi yaparak vatandasimizin hakkini ve mahkeme kararini hiçe sayip vatandasimizin malini gasp ederek zarar vermislerdir. Bu yetkililer insana zarar vererek Devleti koruma mantigini hangi akla, hangi mantiga, hangi vicdana, hangi merhamete, hangi dine, hangi inanca ve hangi düsünceye sigdirmislardir. Türkiye Cumhuriyeti Basbakani olarak bu haksizligi yapan yetkililer hakkinda gerekli sorusturmanin yapilmasini, Kurban Bayrami nedeniyle saglik raporlu hayvanlarin ülkenin her yerinde satisinin yapilmasi emrinin verilmesini takdirlerinize arz ediyor, saygilarimi sunuyorum.19.09.2012 Ensar ÖGÜT/ Ardahan Milletvekili Ekler: 1- Mahkeme Karari 2- Silivri İlçe Tarim Müdürlügü Yazisi 3- Tutanak ve Saglik Raporu Haberi ekleme saati: 18.18-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve EdebiyatiBölümü arastirma görevlilerinden Abdullah Elcan ve Fatih Şayhan, BAP projesi kapsaminda Altay Özerk Cumhuriyeti’ne gitti. ARÜ arastirma görevlileri, “Rusya Federasyonu’na bagli Altay Özerk Cumhuriyeti’nde (Ulagan ve Onguday Aymaklari) Sözlü Kültür Ürünlerinin Derlenmesi ve Yaziya Aktarilmasi” adli BAP projesi kapsaminda 17 Haziran-16 Temmuz tarihleri arasinda dilleri ve kültürleri yok olma tehlikesi içinde olan Altay Türkleri hakkinda arastirmalarda bulundu. ARÜ Arastirma Görevlileri Abdullah Elcan ve Fatih Şayhan, Güney Sibirya bölgesinde Rusya Federasyonu’na bagli Altay Cumhuriyeti’nde yasayan Altay Türklerinin, daginik olarak da Altay Krayi içinde yer alan Novosibirsk, Barnaul, Biysksehirlerinde ve Kemerova oblastinda yasadiklarini belirttiler. ARÜ Arastirma Görevlileri, Kazakistan ve Mogolistan bozkirlari ile Sibirya ormanlarinin birlestigi yerde Altay daglarinin eteklerinde yer alan Altay Cumhuriyeti’nde Altay Türklerinin Rusya’daki nüfuslarinin 2010 itibariyle 74.218 kisi oldugunu ifade ettiler. Altay Cumhuriyeti’nin demografik yapisi hakkinda bilgiler veren Ars. Gör. Abdullah Elcan ve Fatih Şayhan sunlari söylediler: “Altay Cumhuriyetinin nüfusu ise 206.168’dir. Toplam nüfusun %56,6’sini 114.802 kisi ile Ruslar; %33,9’unu 68.814 kisi ile Altay Türkleri olusturmaktadir. Bu gün Daglik Altay Cumhuriyetinin resmi dili Altayca ve Rusçadir. Altay Türklerinin hemen tamami iki dillidir. İki dillilik baskin kültürün dili lehine islemekte ve Altay Türkçesi yok olma tehlikesi ile karsi karsiya bulunmaktadir. Nitekim UNESCO’nun “Kirmizi Kitabi”nda (Unesco Red Book on Endangered Languages)“Tehlikedeki Diller” listesinde Altay agizlarinin tamami yer almaktadir.” Ars.Gör. Şayhan, ‘Kültür hazinelerini derlemek, onlarin yok olmaya, degismeye yüz tutan taraflarini bulup ortaya çikarmak gerekmektedir.’ Derleme sonuçlari hakkinda bir degerlendirme yapan Ars. Gör. Fatih Şayhan: “Şüphesiz sözlü kültür insanligin varolusundan bu yana yaziya aktarilmadan zamanla kendini dönüstürerek ve degistirerek ama yok olmadan insanligin ortak bilincinde yer ederek süregelmistir. İnsana ait hiçbir seyin ölmedigini, bilinçdisi denen gizli mahzende depolandigini ve hiç umulmayan anlarda bu birikimin kendini güncelledigini bütün dünya anlatilarinda gözlemlemek mümkündür. Bu amaçla, kültür hazinelerini derlemek, onlarin yok olmaya, degismeye yüz tutan taraflarini bulup ortaya çikarmak gerekmektedir.” İnsani Bilimler alaninda eksik kalan çalismalarin sözlü kültür unsurlarinin gelisen teknoloji ile birlikte yaziya geçirilmeden, derlenmeden yok olma ile karsikarsiya kalindigini vurgulayan Ars. Gör. Şayhan sözlerine su sekilde devam etti: “Bu baglamda proje kapsaminda Altay Özerk Cumhuriyeti’ne bagli Ulagan aymagi merkez ve Çibilya, Baliktu-yul, Çibilü, Kara-Kudur, Saratan ve Aktasköylerine, Onguday aymagi merkez ve Coyo Köyü, Kos-Agas aymagi merkez ve Ortolik, Mohor-Tarkati, Beltir, Telengit-Sortogoy köylerine, Mayma aymagi merkez ve Saydis köyüne gidilerek sahada sözlü kültür ürünleri (masal, efsane, inanç, türkü, alkis, kargis, atasözü, tekerleme) derlemesi yapilmistir. Yapilan derlemeler neticesinde günümüzde Altay Türklerinin hala eski Türk dini inanç sistemini yasadiklari, destancilik gelenegini devam ettirdikleri ve kültürlerini gelecek nesillere aktarmada kararli olduklari gözlemlenmistir.” Proje kapsaminda Altay Türklerinin birligini saglayarak milli bilincin olusturularak, gelecek nesillere aktarilmasinda büyük katki saglayan El-Oyin bayramigözlemlendi. 1988 yilindan itibaren iki yilda bir Altay Özerk Cumhuriyeti’ne bagli Onguday, Ulagan, Mayma, Kos-Agas, Köksu-Oozi, Kan-Oozi, Şabalin, Çoy, Çamal, Turaçak aymaklarindan katilimcilarla gerçeklesen El-Oyin bayrami ARÜ arastirma görevlileri tarafindan kameralarla kayit altina alindi. ARÜ arastirma görevlileri Altay Özerk Cumhuriyeti’nde Meclis Baskani Ciman Belekov’un yani sira Altay Bilimler Enstitüsü Müdürü Natalya Ekeeva, Altay milli sairi Pasley Samik, yazar Brontoy Bedurov ve kam Nadya Yuguseva’yi ziyaret ettiler. Ziyaretler esnasinda ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’in hediyelerini sunan Ars. Gör. Abdullah Elcn ve Fatih Şayhan, Ardahan Üniversitesi’nin misyonu ve vizyonu hakkinda bilgiler verdiler. Haberi ekleme saati: 17.57-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Kartal soganlikta hizmet veren İstanbul Ardahan İli Sosyal Kültür ve Dayanisma Dernegi Ugur Mumcu Mahallesi Şehit Yavuz Bahar Sokak Entel sitesi A Blok No 18.8 Ugur Mumcu Kartal adresine tasindi. Yeni Dernek merkezinde ziyaret ettigimiz Ardahan Dernek Baskani Zekeriya Dede; ‘Geçen yil dernegimiz Kartal Halk Egitimle yaptigi ortak projelerinin tamamini hayat geçirdi ve Kartal Halk Egitim Müdürü bu konuda dernegimizi takdir etti.’ dedi. ###Kurslarimiz Devam edecek ‘Ardahan Dernegi olarak Ugur Mumcu Mahallesinde 6 ögretmen Halk Egitim merkezinde görev yapacak. Biçki dikis, bilgisayar, taki tasarim, baglama, okuma yazma egitimi verilecek.’ diyen Baskan Zekeriya Dede; Bu kurslarimizin tamami ücretsizdir. Geçin yil oldugu gibi Kartal Halk Egitimin ‘in destekleriyle yapacagiz dedi. ‘Kura Nehrinin tünelle Karadeniz’e akitilmasi için yapilan İhalenin durdurulmasi için dernegimiz çok çaba gösterdi’ diyen Baskan Dede; ‘Kura Nehri Ardahan’in can damaridir. Kura giderse Ardahan’dan yogun göç olur. Bunun için bütün Ardahanlilar bu Kura Nehri konusuna duyarli olmalidir.’ dedi. Haberi ekleme saati: 16.47-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Burada üreticileri uyarmak ve önerilerde bulunmak istiyorum: Ardahan Kafkas Ari irkini yaptigi bal Anzer Bali kadar degerlidir. Ne yazik ki bu balin degirin korumak için kilimizi bile kipirdatmiyoruz. Özellikle Ardahan’da yerli ve yabanci aricilar tarafindan ara kovanlarinin etrafina seker serptikleri için sekerli bal üretiliyor ve bu bal Ardahan adina satildigi için Balimiz lekeleniyor. Ardahan Balinin namusunun kurtulmasi için; Ardahan valisi Ardahan Belediye Baskani Sivil Toplum Örgütleri ve Aricilar birligi gereken önlemi almalidir.1. Öncelikle empati dedigimiz mekanizmayi isletmelerini, yani kendileri olsa 30.- TL’ye sekerli reçel gibi bal yerler mi ? Yemezler. 2. Para kazanmak istiyorlarsa burada bir duyuru yapmak istiyorum. Organik ve hiç sekersiz bal varsa su anda ben almaya hazirim. Ama yine de itiraf etmek gerekir ki organik bal bulmak mümkün degil. 3. Balin üretimi kadar ambalaj, müsteriyi kazanmaya yönelik girisimlerin yapilmasi gerekir. 4. Aricilar birligin AB hibe programlarinda yararlanarak yapacaklari proje ile İskur ve Serka projelerinde ambalaj yapmayi ve saglikli kovan üretmeyi hayata geçirmeleri mümkündür. 5. Ariciligin Valilik, Kaymakamlik, İlçe Tarim, Halk Egitim ve Köy muhtarlarinin koordinasyonu ile yine hibe projelerinin hayata geçirilerek organik bal yapimi kurslarinin yayginlastirilarak belgeli ariligin hayata geçirilmesi ve hijen ile kaliteli organik bal yapiminin yapilmasini tesvik etmek ve her kursa katilana 3 veya 5 kövün bedava arinin verilmesini tesvik etmek ve organize etmek gerekir. 6. Şimdi üretici kaliteli ürün yapti da insanlar bali almadi mi? burada üretici biraz ihneyi kendine ve çuvaldizi baskasina batirsin. Ben ne yapiyorum. Niçin bal kabul görmüyor. Hata kesinlikle üreticidedir. Çünkü üretici insan odakli degil ariya veriyor sekeri ondan sonra müsteri bal alsin. Kimse almaz. Balin ragbet görmemesi üreticinin kusurundadir. 7. Bana göre en kaliteli ve florasi yüksek olan dogudur. Çünkü ilaçlama ve asiri gübre yoktur. Kir çiçekleri agirliklidir. Ama bunun kiymetini bilmiyoruz. 8. Sürekli sikayet eder dururuz. Burada da devlet veya yöneticiler diyecek ki kardesim fazla seker katmayi mi? bekliyorlar. Hata yine üreticidedir. Çünkü yeterli bilinç ve yeterli organik mantigi henüz oturmamistir. 9. Eskide Göle kasari bir numaraydi. Şimdi eski tadini arar olduk. Orada da sorunlar var bende söylemesi. Sabun gibi kasar degil. Agza tad verecek kasar istiyoruz. Kisaca her üretici organik, hijen ve amalaji iyi görsele ve agiz tadina hitap edecek ürün istemektedir. Çünkü alternatif ve pazarda çok sayida üretici var. Önce biraz hatalarimizla yüzlesmemiz gerekir dogruyu bulalim Haberi ekleme saati: 16.44-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Mevcut yerinden tasinip, yeni ve büyük bir masrafla yeni bir yere geçecegi söyleyenen Ardahan SKG arsasi olmasina karsin iki yildir binasini ypamazken, Göle’ye yeni bir bina yapmak için hazirlik yapmasi dikkat çekti. Arsasi olmasina karsin halen binasini yapamayan ve mevcut güzel yerinden tasinip, yeniden baska bir binada kiraya girecegi belirtilen ardahan SKG binasini yapamazken, Göle’ye yeni bina için kollari sivadi.. Sosyal Güvenlik Kurumu Gölea’de yaptiracagi binasinin yerini belirledi. Alinan bilgilere göre Göle Belediyesi’nin teklifi üzerine kent merkezinde bulunan çocuk parkinin oldugu yerde yapilacak olan binanin ihalesinin önümüzdeki ay yapilacagi ögrenildi. **Ardahan SGK Ne Yapar? Göle’de yapilacak olan Sosyal Güvenlik Kurumu Binasinin yeri belli oldugu su günlerde Ardahan SGK’nin neden arsasi olmasina karsin binasini yapmadigi merak edilmektedir. Alinan bilgilere göre Sosyal Güvenlik Kurumu Göle’de Gürbüz Süleymanoglu Çay Parki’nin yaninda bulunan oyun parkinin bulundugu yere bina yapacak. Yakin bir zamanda Göle’ye gelmesi dört gözle beklenen SGK’nin Göleli vatandaslar Ardahan’a gitme derdi çekmeden islerini halledebilecleri bilgisi alindi. Fakat bazi vatandaslarin, çocuklarin oyun alani olan parkin kaldirilmasina tepkili bakmalari da dikkatlerden kaçmadi. Haberi ekleme saati: 16.25-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Ardahan Pazarina Alinmayan Göleli pazarcilardan açiklama.. Soruyoruz Sayin Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy neden biz esnaflara parçaci diye hitap ettiniz? Ve neden biz pazarcilar ile pazara gitmedi uygun görmediniz? Göle Belediye Baskanimiz Sabri Muratoglu’nun geldigi halde neden Göleli pazarcilara halen daha yer verilmedi? Milletvekilimiz Sayin Orhan Atalay’in da aramasina ragmen neden yine yer verilmedi? Ardahan da birçok pazarci varken neden Göleliler bu kadar dislaniyor? Ve bugün ki görüsmemiz de 250 tane pazarcinin oldugunu beyan edip de o kadar pazarcinin yer buldugu ve neden Gölelilere yer verilmiyor. Göle Belediye Baskani ve Ardahan Belediye Baskanina ragmen neden zabita müdürü metin bey’in sözü geçerli oldu? Belediye baskanlarinin yaninda buralari unutun demeleri sizce neyi anlatiyor? Peki, sizlere bir soru, Belediye baskanimi üstündür yoksa zabita komiserimi üstündür? Bunun cevabini bilen varsa bize söylesinler? Bir tane Erzurumluya siz biraz kayin bunlarda açsin denilmedi! Acaba neden? Ayrica bizlere verilen yerleri Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu’da gördü. Sormus oldugumuz sorulara cevap verebilecek bir baba yigit var mi içinizde? Göleli Pazar Esnaflari **PERŞEMBE’YE DİKKAT! Günlerdir yasanan huzursuzlugun hadsafaya ulastigi görülen Ardahanli Pazarcilar ile Göleli Pazarcilar arasinda ‘Yer tartismasinin’ her an tatsiz olaylara neden olabilecegi ileri sürülürken, bu durumun yarin kurulacak olan Persembe Pazari’nin kurulmasi esnasinda yasanabilecegi belirtilmektedir. Haberleri ekleme saati: 15.53-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**KARDEŞİ DERNEK BAŞKANI, KARDEŞİ MÜTEAHHİT OLUNCA! Ardahan’in Çildir ilçesinde yaptirilmak istenen Ögrenci Yurduna gerekli destek verilemeyince yurdun insaatini yapan müteahhit zor durumda kaldi. Alinan bilgilere göre Ardahan Üniversitesi’ne bagli Çildir Meslek Yüksek Okulu’nun ögrencilerinin kalmasi için yaptirilan yurt Çildirli isadamlarinin sözlerini getirmemesi dolaysiyla yarida kaldigi, buna neden ise yurt yönetiminin daha önce yaptigi ihaleyi iptal edip, insaati yurt dernegi baskaninin kardesine vermesi oldugu ileri sürüldü. **Yurt bitmeyince, Ev kiralari artti.. Çildir MYO’nun Yurt İnsaatinin kisa kadar bitirilemeyecegini belirten Çildirlilar bu konuda verilen sözlerin yerine getirilmesini istedi. Yurt olmadigi için Çildir MYO’da okuyan ögrencilerin 600-700 Tl.’ye ev kiralmak zorunda kaldigini belirten Çildirlilar herkesin bu ise el atmasini istediler. Haberleri ekleme saati: 14.38-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
2012-2013 Egitim-Ögretim yilinin baslamasi münasebetiyle Ardahan Tekel 75. Yil İlkögretim Okul Müdürü, ögretmenler ve ögrenciler Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy’u Makaminda ziyaret ettiler. 2012-2013 Egitim-Ögretim yilinin baslamasi nedeniyle Ardahan Tekel 75. Yil İlkögretim Okulu Müdürü Ercan Mermer, Müdür yardimcisi Derya Akay, sinif ögretmeni Sakine Demirci ve ögrencileri, makaminda kabul eden Baskan Köksoy, ögrencilerle yakindan ilgilenerek, onlara çikolata ikram edip, hediye paketi verdi. Ögrencilerle sohbet eden Baskan Köksoy konusmasinda; “2012-2013 Egitim-Ögretim yilinin iyi bir atmosferde basladigini düsünüyoruz. İl olarak yeni Egitim-Ögretime Okullarimizla, ögretmen kadromuzla her seyimizi tamamlamis bulunuyoruz. Yani un var, seker-yag var helva yapmakta ögretmenlerimize ve velilerimize düsüyor. Velilerimizin rolü çok büyüktür, çocuklarin durumunu ögretmenlerle istisare ederek çocuklarini sikmadan yildirmadan ilgilenmeleri ve takip etmeleri gerekir” dedi. Ögretmen ve ögrencilerin ziyaretinden memnuniyet duyan Baskan Köksoy, 2012-2013 Egitim-Ögretim yilinin Ülkemize ve Ardahan’a hayirli olmasi temennisinde bulunarak, ögrencilere çok çalismalari tavsiyesinde ve basari dileklerinde bulundu. Haberi ekleme saati: 14.33-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
İstanbul Ardahanlilar Kültür Evi Yönetim Kurulu 28.09.2012 günü İstanbul’da yapilacak “ARDAHAN’IN EGİTİM SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” konulu panel için görüsme yapmak üzere Kültür Evi Baskani Tuncer Dag, Baskan Vekili Togay Çoban, Genel Sekreter Ayhan Aydemir ve Kültür Evi Müdürü Güven Avsar’dan olusan bir ekip ile Ankara’ya giderek çesitli görüsmeler yaptilar. Ardahan Kültür Evi Yönetimi 18.09.2012 günü ilk olarak Ankara Göle Dernegi Yönetimi ve egitimcilerde olusan bir gurup ile toplanti yaptiktan sonra 19.09.2012 günü TBMM ne geçerek Ardahan Milletvekilleri Orhan Atalay ve Ensar Ögüt ile yaklasik 3 saat süren bir toplanti yaptilar. Oldukça verimli geçen toplantida her iki milletvekilinin de katilacagi İstanbul’daki Egitim Panelinin detaylari konusuldu. Toplantida ayrica bu yil egitim vermeyecek olan ve kapanan Köprülü Çok Programli Lisesinin kapatilmasi konusu da gündeme geldi. İstanbul Ardahan Kültür Evi Baskani Tuncer Dag “İki milletvekilimizin uyum içerisinde çalismalari Ardahan’in sorunlari konusunda dayanisma içerisinde olmalarini görmek bizi memnun etmistir. Ardahan açisinda özlenen bir tablodur. İki milletvekilimiz ile bir masa etrafinda üç saat süren bir toplantida sadece Ardahan’in egitim sorunlari degil genel sikintilarda gündeme gelmesi ayrica STK lara bakis açilari bizim için önemli bir gelismedir” dedi. Ardahan Milletvekilleri Orhan Atalay ve Ensar Ögüt ziyarette memnun olduklarini belirterek Ardahan için önemli olan Egitim gibi bir konunun gündeme alinmasi konusunda Ardahan Kültür Evi Yönetimine tesekkür ettiler. Milletvekilleri Egitim Paneline katilarak toplantinin verimli geçmesi için elinde gelen tüm gayretleri göstereceklerini söylediler. İstanbul Ardahan Kültür Evi Yönetimi daha sonra Merkezi Ankara’da bulunan ÖZDEBİR (Özel Dershaneler Birligi Genel Baskani Faruk Köprülü’yu ziyaret ederek Ardahan’da ki üniversiteye girecek olan ögrenciler ile ilgili yapacaklari çalismalar masaya yatirildi. ÖZDEBİR Denetim Kurulu Baskani Metin Demir’inde katildigi toplantida konusan ÖZDEBİR Genel Baskani Faruk Köprülü “yapilacak program dahilinde Ardahan’daki ögrencilere gerekli destegi vereceklerini” söyledi. Haberi ekleme sati: 14.28-23 Eyüll 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Son Valiler kararnamesiyle Ardahan Valiligen atanan ve ilk icraati basina geçtigi valilik binasinin etrafini saran duvarlari yiktirip, halka açan Ardahan Valisi Seyfettin Azizoglu simdi de valilige gelen vatandaslarin isleri bitene kadar oturup, dinlnebilecekleri bir oturma alani yaptiriyor. Vatandaslarin valilikteki islerini bitirene kadar oturup, dinlenebilecekleri bir alan haline getirilmesi hedeflendigi ögrenilen ‘Valilik Parki’nin önümüzdeki günlerde bitirilmesi hedeflendigi ögrenildi. Ardahan Valisi Seyfettin Azizoglu’nun direktifleri ile yapildigi ögrenilen parkla birlikte Ardahanlilarin oturup, dinlenebilecekleri bir alan daha kazanilmis olacak. **Arayida degerlendirin.. Çevresindeki ihate duvarinin yiktirilip, halka açilan Ardahan valiliginin içinde ki bos alaninda degerlendirilmesini isteyen Ardahanlilar basta valilik ve diger kurum çalisanlari olmak üzere birçok insanin geçtigi, ama kullanilmayan, kislari karla dolan boslugun bir mini cafeye çevirilebilecegine dikkat çeken Ardahanlilar, Vali Azizoglu’nun burayi da degerlendirmeye almalarini istedikleri görüldü. **Ya İki Maragoz kotrol etse! Ardahan Valiliginin önünde agaçtan yaptirilan oturma alanlarinin malzemelerinin bölge kisina uygun olmadiklari ve kalitesiz malzemelerden oldugu ileri sürülmektedir. Valiligin boyanmadan çünrük olduklari ileri sürülen agaçlarla yaptirilan oturma alanlarinin iki marangoza kontrol ettirlimesi de istendi. **MİT Yolumuz Kapatti!.. Dün düzenlenen halk gününe katilan bir TOKİ sakini MİT’in TOKİ’ye ait yolun önünü kapatitgini ve bu yolun yeniden halka açilmasini istedigi görüldü. **TÜRKMENİSTAN’DAN ÖGRENCİ GETİRTEN ÜNİVERSİTE ARICILIK BÖMÜNÜ KAPATIYOR! Ardahan Üniversitesi bünyesinde bulunan Aricilik Bölümü ögrenci yoklugu dolaysiyla kapatiliyor. Alinan bilgilere göre yeterli ögrenci kaydi alamayan Ardahan Üniversitesi Aricilik bölümünün 2012-2013 Egitim/Ögretim döneminde kapatilacagi ögrenildi. Gelismeyi duyan Ardahanlilar üniversite yönetiminin Türkmenistan, Kazakistan’dan ögrenci arayacagina Aricilik Bölümünü özendirecek çalismalar yapsaydi bu durumun yasanmayacagina dikkat çektikleri görüldü. Haberleri ekleme saati: 13.42-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Çiftçilik yaparak geçikmlerini saglayanlarin biçin dönemlerinde kullandigi ve her sonbahar aylarinda kar yagana kadar otlamalari için serbest biraktigi bas bos atlari hizla gelip, geçen araçlara ait yollarda tehlikelere neden oluyorlar. Köylülerin sorumsuzca serbest biraktiklari atlarin karayollarini sardigi görülen su günlerde her an yasanabilecek bir faciya sonucu istenmeyen olaylara neden olmasinda korkulmaktadir. Her yil bir çok trafik kazasina neden olduklari bilinen ve birçok insanin hayatini kayip ettigi at sahiplerinin uyarilip, gerektiginde cezalandirilmalari istenmektedir. **Toplanip, Satilmalilar! Ardahanli araç sürücüleri, dert yandiklari at sahiplerinin arazilere gelisi güzel biraktilari atlari dolaysiyla, ‘İnsanlarin can güvenligini aksattiklari’ gerekçesiyle cezalandirilmasini isterlerken arazi ve akabinde yollara çikan atlarinda toplanip, satilmasini istedikleri görülüyor. İnsan hayatinin bir At’in bir tutam ot yemesi için hiç sayildigina dikkat çeken sürücüler basta jandarma olmak üzere bu konuyla ilgili kurum yet kililerini göreve çagirdiklarini da söylediler. Haberi ekleme saati: 13.36-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’in 5 İlçesinden en büyügü olarak övünen Göle’de her geçen gün nüfusun hizla artmasiyla birlikte suç oranlari da hizla artiyor. Özellikle hirsizlik olaylarinin son yillar da artmasi ile birlikte vatandaslar, Göle’de bulunan mobese kameralarinin çalisip, çalismadiklarini, merak ediyorlar. Vatandaslar meydana gelen bu olaylardan dolayi oldukça rahatsiz olduklarini dile getiriyorlar ve Mobese kameralarinin çalisip çalismadigini soruyorlar. Daha bundan bir yil önce ilçenin en islek bölgesinde meydana gelen soygunlar olayi akillara mobese kamerasini getirdi. Zaman, zaman çogu kameralar arizaya geçmesi sonucu polisin onarmaya çalistigi mobese kameralarinin artik çalisip, çalismadiklari da bilinmiyor. Vatandaslari tedirgin eden bu dikkatsizligin neden kaynaklandigi bilinmezken, geçtigimiz aylarda da bir manav önünde bulunan kasalarin mobese kamerasina yakin olup polis fark edememisti. **Bayram pazarciya yaramadi.. Geçtigimiz ay kutlanan bayramdaiGöle piyasanin canlanmasi beklenirken pazar esnafinin sinek avlamasi dikkatlerden kaçmadi. Tam çayir zamanina denk gelen bayram dolayisi ile köyden ilçeye gelmeyen vatandaslarin yoklugunun belli oldugu pazar ve marketlerin bos kaldigi görüldü. Haberleri ekleme saati: 13.27-23 Eylül 2012 Haber/Fotolar: www.golegozlem.com
**Sorumsuz Vatandaslar Hayvan Atiklarini Bos Bulduklari Yere Atiyor!.. Göle’de bazi mahallerdeki sorumsuz vatandaslarin bos gördügü her yere çöp ve hayvan atiklarini atmalari belediyeyi de çileden çikardi. Fakat bu atiklarin sagliga zararli olmasinda ziyade Göle’ye gelen gurbetçilerin de kötü konusmalarina sebep olduklari görüldü. Ayrica Göle belediyesinde çalisan isçilerin de mahalle aralarina girip çöpleri temizleyememesinden dolayi atiklarin öylece kaldigi ve çevre kirliligine yol açtigi dikkatlerden kaçmadi. Haberi ekleme saati: 13.24-23 Eylül 2012 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’in Çildir ilçesine bagli Akçakale (Alparslan) Adasi’nda bulunan tarihi mekânlar ve binlerce fidan, adaya birakilan hayvanlarin inisiyatifine terk edildi. Yillarca adaya sokulmasina izin verilmeyen hayvanlarin, son bir yildan beri adaya sokulmasina izin veriliyor. Tarihi adaya birakilan hayvanlar, adada bulunan tarihi mekânlara ve binlerce çam agacina zarar verdigi gibi, piknik yapmak için gelen turistlerin de kullanim alanlarini pisletiyor. 2005-2006 yillarinda adada yürütülen arkeolojik çalismalarda ortaya çikarilan 10 bin yillik Urartu “tas dam”i, adaya basibos birakilan hayvanlarin evi haline geldi. Fidanlarin korunmasi amaciyla, binlerce Türk Lirasi harcanarak çekilen tel örgüler ise, hayvanlarin sürtünmesi sonucu tahrip oldu. Adaya haftasonunu geçirmek için gelen piknikciler, Çildir’in simgesi olan ve Ani Harabeleri’yle esdeger olan tarihi “Akçakale (Alparslan) Adasi”nin korunmasi ile sorumlu olan Çildir Mülkü İdare Amiri’ni, bu durum karsisinda önlem almasini ve adaya sahip çikilmasi gerektigini vurguladilar. Haberi ekleme saati: 13.00-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’in ortasinda bulunan ve belediye tarafindan bastan dizayn edilen Milli Egemenlik parkinin içine bir kafetarya, 4 dükkan yaptiriliyor. Konu hakkinda bir açiklama yapan Ardahan’in AK Partili Belediye Baskani Faruk Köksoy Ardahanlilarin aileleriyle ile birlikte oturup, yesilim agaçlar ve rengna reng çiçekler içinde gezecekleri, çocuklari eglenecek, dinlenecek bir park için uygulamya koyduklari Knet Park’i projesinin bitme asamasinda oldugunu söyledi. Bitmek üzere olan parkin içine bir adet Kafetarya ve Atatürk Caddesi’ne açilan 4 yeni dükkan yaptirdiklarini da açiklayan Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy kafteryada parka gelenlerin ihtiyacini giderecegini, dükkanlarda ise bölgenin ürünlerinin satilacagini belirtti. *ATATÜRK CADDESİ KAPATILIYOR! Ardahan merkezde yapilan çalismalar hakkinda Gazeteci Fakir Yilmaz’a bilgi veren Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy tutari yaklasik 20Milyonu bulacak olan projelerinin bitmesi ardindan daha güzel Ardahan’in ortaya çikacagini söyledi. Kentin ana caddeleri üzerinde bulunan sinyalizasyon sisteminin yenilenecegini, parkin etrafinin isiklandirilacagini da belirten Belediye Baskani Faruk Köksoy diger birprojeleri olan ve bu parkin yani basinda geçen Atatürk Caddesi’ne trafige kapatacaklarini söyledi. Haberleri ekleme saati: 12.36-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’a komsu Kars ‘in Digor kaymakamligini yaptigi sirada son kararname ile Ardahan’in Göle İlçe Kaymakamligina atan ve burada 4 yil görev yapmasi beklenen Kaymkam Fatih Özdemir Göle’nin Digor ilçesinden daha çok gelismis oldugunu söyledi. Ardahan Gazeteciler Cemiyet Baskani Fakir Yilmaz’in ziyaret edip, kutladigi Ardahan’in en büyük ilçesinin kaymakami Fatih Özdemir kendisini ziyareti eden Yilmaz’a basina geçtigi Göle’de yapmayi planladiklari çalismalar hakkinda bilgi verdi. Basta Göle Kasar’i olmak üzere bölgede ki hayvanciliin daha iyi bir seviyye gelmesi için hiçbir ayrim gözetmeksizin her Göleli ile hareket edeceklerinive fikirlerini paylasacaklarini belirten Göle Kaymakami Fatih Özdemir Göle’de bulundugu süre içinde amacinin daha gelismis bir Göle’ye gereken katki sunmak oldugunu belirti. Basina çok önem verdiginide belirten Kaymakam Fatih Özdemir bir bölgenin kalkinmasinda byük rol oynayan basinin Göle’nin kalkinip, gelismesinde ki rolünü üstlenecegine inandiginhida belirtti. Haberi ekleme saati: 11.44-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Çildir Belediyesi ve İs-Kur’un birlikte hazirladiklair proje ile is bulan birçok Çildirli bayan ekmeklerini kazanmak için kollari sivayinca Çildir tertemiz oldu. Birçok bayanin is buldugu proje kapsaminda kendilerine verilengörevi en güzel sekilde yapan Çildirli bayanlar ilçelerini evleri gibi piril piril ederek, alacaklari maaslarini hak etmeye çalistiklari görülmektedir. Kentin ara sokaklari dahil her tarafi silip, süpürerek tertemiz eden bayan teizlikçilerislerini yaparlarken çok samimi ve içten olmalari dikkatlerden kaçmiyor.. Göreve baslar baslamaz ellerine aldiklari süpürge ve firçalarla Çildir’i ter temiz eden Çildirli bayanbelediye çalisanlari erkek çalisanlarindan daha samimi.. Haberi ekleme saati: 11.24-23 Eylül 2012 Haber/Fotolar: www.cildirgazetesi.net
Bölgede bulunan fidanlik ve ormanlik alanlarinda olaganüstü bir kesim ypanOrman İsletmesine vatandaslardan tepki gelirken, Orman yetkililileri kesimlerin gençlestirme için yapildigini belirttiyorlar. Ardahan’in Köprülü (Gorevng), Çamliçatak (Gölebert), Hanak, Damal ve diger birçok yerinde bulunan fidanliklarda kesime devam eden Orman Müdürlükleri, Kars’in Sarikamis ve Selim ilçeleri sinirlari içerisinde bulunan Kars Milli Parklar Orman ve Su Şube Müdürlüklerine ait olan Esek Meydani Düz mese mevkiinde orman kaçakçilari tarafindan kesilen agaçlarinin sadece kütükleri kaldi. Alinan bilgiye göre yaklasik bir hafta önce adi geçen ormanin mevkisinde kimligi belirsiz orman kaçakçilari gece geç saatlerinde ormana gelerek agaçlari kesici aletleri olan balta ve hizarlarla keserek götürüp kayiplara karistilar. Orman kaçakçilari bu mevkide 165 agacin kesilerek götürüldügü belirtildi. Konuyla ilgili açiklamalar almak için Kars Milli Parklar Orman Su Şube Müdürlügüne giden Muhabirine bir açiklama yapilmadigi görüldü. Haberi ekleme saati: 11.12-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Gazetemize gelerek Posof ilçesinin yeni kaymakaminindan yardim istedigini beirten Posof ilçesine bagli Kayinli köylü Sinan Önder bir zamanlar kendisinin de kendisine azalik yaptigi köy muhtarinin kendi evininde içinde bulundugu mahalleye kanalizasyon baglatmattirdigini ileri sürdü.. Ardahan’in Posof ilçsine 7 kilo metre uzaklikta bulunan Kayinli köyüne kanalizasyon götürmek için büyük ugras veren köy azasina muhtar cezasi.. Alinan bilgilere göre Ardahan’in Posof ilçesine bagli Kayinli köyünde azalik yapan Sinan Önder isimli vatandas köyüne kanalizasyon getirilmesi için büyük çaba gösterip, bunu basardi. Ancak köyüne gelen kanaliz asyondan köy muhtarinin ilçe kaymakamligini yanlis yönlendirmesi dolaysiyla yaralanamayan Köy Muhtar Azasi bu görevinden de istifa etmek zorunda kaldi. Yeni kaymakamin kendisinin evininde bulundugu mahalleye kanalizazsyonun baglanmasi için yardim etmesini isteyen Sinan Önder köyünün bir mahallesine kanalizosyon baglatmayan köy muhtarinin cezalandirilmasini da istedi. Haberi ekleme saati: 10.56-23 Eylül 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com