BÜYÜKLER TATİLDE, KÜÇÜKLER SAHADA!

Abartılı masallarla yetişen bir toplumun fertleri bu günlerde yine hummalı bir çalışma içinde..

İkinci Çanakkaleyi yaratmaya çalışan tarih okumazların Sarıkamış Hareketinin 100. Yıl Dönümünü lüks davetiyelerle anmaya hazırlanırken, o harekete katılanların sayısının 75 binden nasıl olup 90 bine ulaştığını bir türlü açıklayamazlar..

Evet, Sarıkamış Harekatının Yeni Bir Yıl Dönümünü anmaya hazırlananlar Sarıkamış Allahuekber dağlarında kaç askerin önce bit ve diğer hastalıklardan, sonra da dondurucu soğuklardan öldüklerini niye doğru dürüst açıklayamazlar.

Yine de soralım mı? 

Sarıkamış’ta 75 bin mi, 90 bin mi asker öldü?

 

**Valilik ot getirsin..

İki gümrük kapısı olmasına karşın ithalat ve ihracatın yapılmadığı Ardahan’da yaşanan kaba yem sıkıntısı dolayısıyla zor günler yaşayan Ardahanlıların tüm imkanlara karşın komşu ülke Gürcistan’dan ot ve saman getiremediklerini görmekteyiz..

Bunun nedeni ise gerek imkansızlıklar, gerekse bu yönde atılacak adım için  yolu, yordamı bilmediklerinden olduğunu görmekteyiz..

Bu nedenle Ardahan Valisi ve Posof Kaymakamına bir önerim olacak.

Bu önerimde SYDV’nın imkanları kullanılarak Gürcistan’dan devlet olarak ot ve saman getirmesini ve hayvan yetiştiricilerine masrafları alınarak satmasıdır..

Çünkü halkı için var olduğunu bildiğimiz devlet yetkililerinin yaşanan duruma seyirce kalmayacağını düşünüyorum..

Sizce yanlış bir öneri mi?..

KEPENK İLE KALBİ KAPATMAK..

Otelcilik yaptığımız süreçte rahmetli babam gelecek olan müşterinin kalacağı otelin güvenli ve sıcak olduğunu  ilk bakışta anlaması için vereceğimiz güveni ilk bakışta algılaması gerektiğini hep anlatırdı. 

Ve dondurucu soğukların yaşandığı memleketim Ardahan’da müşterinin kendisini evindeymiş gibi rahat  hissedebilmesi açısından ona güven verici hal ve harekette bulunup, sıcak ve güvenli bir ortamın sağlanmasının şart olduğunu anlatırdı.

Bu gün her yerde olan ama inanıyorum ki rahmetli babamın 40 yıl önce hayata geçirdiği uygulama ‘yani iş yerlerine girerken kapıların girişinde üzerinize esen sıcak hava sistemini  ta o zamanlar otelimizin girişine yerleştirmişti. 

Yani içeriye giren müşterinin içeri adım atar, atmaz sıcak bir yüzün yanında, sıcak bir ortam görmek istediğini anlatıyordu..

Bu gün bunu niye anlattığımı soracak olursanız; İnsanların karşısındakinden beklediğini, baba, ana dediği devletinden de beklediğini anlatmak içindi…

Çünkü, insanoğlu ilk gördüğü her şeyi değerlendirirken  ilk intibayla şahsı, alanı hafızasına kazır ve o bakışla karşısındakini değerlendirip, puan verir. Bu ömür boyu da sürebilir. Hep böyle olmuştur.

Şimdi gelelim konumuza; Siz ya da ben gittiğimiz bir alanda aldığımız ilk intiba ilk etapta gördüklerimizdir. Yani bir kentin girişi o kentin iç kısımlarının da güzel ya da çirkin olduğunu düşündürür. 

Veya karşı cinsten birisini gördüğünüz ilk anda giyimi, kuşamı ve konuşmasıyla değerlendirirsiniz. Bu duygu insanlar konusunda olduğu gibi devletler için de geçerlidir. 

İlk gördüğünüzü kepenklerinizi açıp kalbinize aldığınız gibi kapatmaya da neden olursunuz duygularınızın kepenklerini..

Bir kente girerken, bir ülkeye girerken veya bir insanla tanışmayı planlarken göreceğimiz ilk görüntü vereceğimiz puanlar için çok önemlidir.

Kepenkle kapatılmış İstanbul’daki Şişli kaymakamlığı bir devletin kendi resmi kurumlarının bile güvenli olmadığı intibasını yarattığı gibi bir insanın karşısındakine hal ve hareketleriyle vereceği güven kadar önemlidir. 

Yani bir ev düşünün anne, baba evde ise güven tamdır. Bir ülke düşünün meclisi ve resmi kurumları dahil Şişli Kaymakamlığı gibi Kepenkle kapatılmışsa güven yok demektir…

**Yerde sürünen dernekçilik..

Yıllarca eleştirdiğim bölge dernekçiliğini “Ayağa kaldırma” çabası içinde mücadele ederken bir anda kucağımda bulduğum Ardahan Dernekler Federasyon Başkanlığımda verdiğim mücadelemin başta bu işten kaymaklananlarca olmak üzere her kesim tarafından yakın takibe alındığının farkındayım..

Adeta bir gelenek haline gelen, ‘‘Bırak batsın, imkan varsa  bir tekmede sen at’’ misali izleyenlerin çokluğunu da bildiğim bir süreçte dernekçiliğin yanı sıra dernekleri çatısı altında toplayan bir kurumun nasıl çalışması gerektiğini gösteren çıkışlarımla bunlara direndiğimi de fark ederken bir hayli zorlandığımı da yorulan vücudumdan anlıyorum..

Ancak 34 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda bir gün bıkkınlık içine girmeyen ve her türlü saldırılara direnen bir kimlikle başkanlığını şerefle üstlendiğim Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanlığını en güzel şekilde yapmaya ve yerlerde sürünen dernekçiliği de yok imkan ve tüm engellemelere karşın en iyi şekilde yapmaya kararlı olduğumu herkes iyi bilmelidir..

Bunu yaparken de benim gibi yürekli yönetici arkadaşlarımın varlığı da bana yetmektedir..

Vali Ahmet Deniz’in Ardahan’da göreve başlamasıyla paralel Serhat Ardahan’ın geçtiğimiz yıl 3.lige çıkma mücadelesi, bir an da Ardahan, futbolla yatıp futbolla kalmaya başlamıştı.

Bilindiği üzere ilin tanıtımında çok önemli bir misyon olarak kullanılabileceği düşüncesiyle hareket eden Vali Deniz, futbola olan desteği artırmış, bu branşla ilgili birimlerde daha bir gayret göstermeye başlamıştı.

Bal temsilcisi Serhat Ardahanspor’un geçen yıl 1 puanla şampiyonluğu kaçırmasında ki en büyük etken sayılan konulardan bir tanesi, oyunculardan bir tanesinin bile Ardahanlı olmayışıydı. 

Bu konuya da el atan Vali Deniz, altyapıdan Ardahanlı topçu yetiştirmek için u-14 ligini kurdurmuş, maddi destek sunmuştu.

Yaşanan bu gelişmeler karşısında, doğa şartları ve yatırımların az oluşu nedeniyle sosyal manada yetersiz bir kent olan Ardahan, bu eksikliğini futbolda tamamlama isteğiyle bu spora ilgisini artırmış durumda.

Fakat Bal ligi, Serhat Ardahanspor derken, bu lige takım gönderen 12 takım, yaklaşık 180 sporcu ve 50’ye yakın teknik personelin olduğu Ardahan 1.amatör futbol ligi kaderine bırakılmış durumda adeta.

Valiliğin maddi destek sunmakla yetersiz kaldığı ligde, bu sezon yaşanan aksaklıklar ve özensizlikler, kulüpleri canından bezdirmiş durumda.

Fikstür anlamında bir çok kez sekteye uğrayan lig,  sezon sonuna yakın şampiyonluktan kopan takımların ligden çekilmesiyle birlikte daha bir sıkıcı hale geliyor.

Bu yıl kurulan ASKF’nin acemi oluşu, tertip komitesinin keyfi uygulamaları kulüpleri tartıdan düşürürken, yaşanan bu sorunlar nedeniyle Vali Ahmet Deniz’in bu lige yeni bir dizayn vermesi isteniyor. 

Gazetemize, şimdilik 12 takımın bulunduğu lig, 1.Amatör ve 2.Amatör olarak düzenlenmesi temelinde görüş bildiren bir çok takım yetkilisi, ikiye ayrılan ligin, takımlar arası rekabeti artıracağı ve böylelikler sporcu yetiştirme manasında ivme kazanılacağı düşüncesinde.

Her yıl sezon sonu, önümüzde ki sezon da değişecek denilen lig statüsü, rant ve keyfiyete teslim edilerek tek lig usulü başlatılıyor. 2 ayrı küme olarak başlatılmasının getireceği avantajlar ise bir kaç başlıkta şöyle;

1. 1.Amatörde ve 2.Amatörde ki takımlar her sezon sonu, ilk 2 ve son 2 olmak üzere, şampiyonluk ve küme düşme mücadelesi verecek.

2.Takımlar düşme korkusu veya şampiyonluk telaşıyla birlikte ligden puan olarak kopamayacaklar.

3.Oyuncular bir üst ligde forma giymek için rekabet halinde olacaklar ve daha iyi futbol ortaya koyacaklar.

4.Nasıl olsa bu sezon şampiyon olamayacağız, saldım çayıra, mevlam kayıra zihniyeti sona erecek.

5. Antrönör ve oyuncu profilleri, alt lig ve üst lig olarak değişim gösterecek ve hep gelişim odaklı olacak.

6.Ligi yönetecek olan hakemlerin görevlendirmesinde değişiklik olacağı için, performansı düşük hakemler şampiyonluk ve Bal ligi için mücadele veren takımları etkilemeyecek.

7.Şimdiki lige göre 1.takımda şampiyonluk mücadelesi verecek, 6.takımda şampiyonluk mücadelesi verecek.

8.Aynı zamanda küme düşmeme mücadelesi verecekler.

9. Kaliteli ligde kaliteli oyuncular ve hakemler yetişecek.

10. Herkes futboldan keyif alacak.

Bu kısa başlıklarla daha keyifli bir hal alacak olan Ardahan futbolu, yerel ve üniversite gençliğinin ilgi alanlarını kahve köşeleri yerine spora yönlendireceği açısından bakıldığında da sosyal sorumluluk projesi olarakta düşünülebilir.

Bu konuda herkesin yakındığı ASKF ve tertip komitesinin harekete geçmemesi, spor faaliyetleri bakımından kapısına gittiğini geri çevirmeyen Ardahan Valisi Ahmet Deniz’in, yeni sezonun tertip edileceği önümüzde ki günlerde, bu konuya ciddi ciddi el atması ve futbolu tekrar güzelleştirmesi spor kamuoyu tarafından bekleniyor.