Kategori: EKONOMİ

  • ANATOLİYA GİBİ VATAN DA ARTIK YOK… NURİ VATAN VEFAT ETTİ..





    GAZETELERİMİZ VE MANŞETLERİMİZ ULUSAL BASINDA



    GAZETEMİZ ve MAŞETİMİZ ULUSAL TV HALK TV’DE







    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin
    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin

    Yazarlarimizi okuyor musunuz?









    GAZETECİLERLE GÜNDEM TEMPO TV’DE



    ARDAHAN BALI İÇİN TAHLİL MERKEZİ KURMUŞ, KURUCUSU OLDUĞU KAI VAKFINA ANATOLİYA MARKASINI OLUŞTURMUŞTU..


    Aslen Artvinli olan ancak Ardahan’ın yetiştirdiği önemli iş insanlarından, hayırsever Nuri Vatan, 90 yaşında vefat etti.

    Merhum Nuri Vatan, son yolculuğuna Cumartesi günü İstanbul’da ikindi namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki camide kılınacak cenaze namazından sonra aynı yerdeki aile mezarlığına defnedilecek.



    NURİ VATAN ve İŞ HAYATI.. 

     Türkiye’de Elektronik ve Teknolojik Ürünle Mağazacılığın Önde Gelen İsimlerinden Vatan Bilgisayar’ın Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Vatan 1933 Artvin/Hopa’da dünyaya geldi.

    Vatan Bilgisayar ile Türkiye’de ilk büyük mağazacılık ve teknoloji market sistemini uygulayan Nuri Vatan’ın oğlu Hasan Vatan ise Türkiye’nin ilk ticari yazılımını gerçekleştiren kişi. Halen işinin başında olan Nuri Vatan’ı pazar günleri bile ofisinde bulmak mümkün.

    Okul çağında olmasına rağmen, boş zamanlarında dükkânda babasına yardım ederek ticarette ilk tecrübelerini yaşar. O yıllarda dükkânda saat, dikiş makinesi, radyo gibi birçok mal satılırdı. Gençlik yıllarında fotoğrafçılığa da merak saran Nuri Vatan, fotoğraf çeker, bankadan para çekmek isteyenlere mühür kazır ve saat, radyo tamir eder. Bu arada teknolojiye olan yatkınlığı gelişirken bir yandan da para kazanır.

    2. Dünya Savaşı yıllarında yalnız Vatan ailesinin evinde radyo vardır. Bu nedenle ev tam bir kulüp gibidir. Bozulan radyonun tamiri için uğraşan Nuri Vatan’ın bir bakıma mecburi radyo teknisyenliği ve teknoloji merakı da böyle başlar.


    İlk Firmasını Philips’in Bayiliğini Almak İçin Kurdu

    27 Mayıs İhtilali sonrası ekonomik hayat felç olmuş, döviz darlığı başlamıştır. İstanbul’a gelip, Taksim’de bir mağaza kiralayan Nuri Vatan, yedek parça satmaya başlar. İki yıl sonra da babasına “toparlan sen de gel” davetini yapar.


    Japonya’dan İthalatla İşlerini genişleterek

    İthalat yapmak isteyen Vatan, bu işin nasıl yapıldığını bilmediği için bir Musevinin yol göstermesi ile yola çıkar.  İlk akreditifini de Japonya’ya açan Nuri Vatan gerisini şöyle özetliyor:

    “Japonya o kadar ucuzdu ki; 2 bin dolarlık akreditifle 15-20 sandık mal geldi. Aradan 2 yıl geçmeden İngiliz AE Auto Parts Ltd. firmasının da mümessilliğini aldım. İngiliz firmanın mümessili olan Türk firmasının sahibi ölmüştü. Hanımı borçlandığı için mümessilliği bana bırakmak istedi. Ben de İngiliz fabrikanın bana devir yapıp yapmayacağından endişeliydim. Beraber İngiltere’ye gittik. İngiltere’deki fabrikanın yetkilisine benim mümessilliğimi kabul edip etmeyeceğini sordum. O da bana, 30 yıldır mümessilliklerini yapan eski firmanın sahibinin istikbalini düşünmek zorunda olduğunu söyledi. Ayrıca eski mümessilin hanımın da akıbetinin ne olacağını sordu. Hiçbir mecburiyetim olmamasına rağmen bu hanımın bakımını da üstlendim. Hem parayı verdik hem onu ölünceye kadar ailemizin içine aldık. Daha sonraki yıllarda İngiliz fabrikayı Amerikalı Echlin International firması aldı. Amerikalılar bana, ‘Sen atak bir acente olarak tanınıyorsun. Gel Amerika’ya buradaki firmanın acentesini de sana verelim’ dediler. ABD’ne gittim ve Türkiye’den başka birine de iş verdiklerini gördüm. Ben de ‘Ya o ya ben dedim’ ama Amerikalı firma her ikimizi de idare etti.”


    Amerika’dan Ödül Alıyor

    Amerikalı Echlin International firmasının mümessilliğini uzun süre yürüten Nuri Vatan, başarılı mümessilliğinden dolayı ödül almak için Atlanta’ya davet edilir. Bu olay kendisi için tam bir sürpriz olur. Çünkü Amerikalı firma İran’a Nuri Vatan’ın firması üzerinden mal satarak büyük bir kota yapmıştır. Ambargo olduğu için ABD’den İran’a doğrudan mal satılamamaktadır. Bu sayede Nuri Vatan, Amerika’dan en çok otomotiv yedek parçası ithal ettiği için ödüllendirilir. 

    Nuri Vatan, tıpkı organik tarım ürünleri gibi balcılığın da çok önemli olduğunu savunuyor.  Tema Vakfı, Artvin’de hiç bozulmamış Kafkas arı ırkının neslini bulmuş. Nuri Vatan bu alana da el atmış. Ardahan’da bal tahlil laboratuarı kuran Nuri Vatan, aynı zamanda AKI AŞ (Ardahan-Kars-Iğdır) şirketinin de üyesi. Bu şirket, anlaşmalı üreticilerle işbirliği yaparak, bölgenin üstün vasıflı Kafkas arı ırkının yaptığı balı, Türkiye ve dünyaya tanıtmak için üretim yapıyor. Dünyada bal üretiminde Türkiye’nin 4. sırada yer aldığına değinen Vatan, bal konusunda şunları söylüyor:

    “Ürettiğimiz balı East Anatolia adıyla satıyoruz. Kafkas ırkı arının yaptığı balın bir kaşığı; 1.675 kg beyaz peynire, 440 gr kılçıksız balık etine, 10 yumurtaya, 240 gr sığır etine eşdeğer. Dünyada Çin 160 bin ton, Amerika 120 bin ton, Meksika 90 bin ton, Türkiye 70 bin ton bal üretiyor. İhracatımız 8 bin tondan 2 bin tona düştü. Ülkemizde balmumu yerine, bir petrol ürünü olan parafin balmumu ile karıştırılarak kullanılıyor. Bu da insan sağlığı için çok zararlı.”

    Nuri Vatan evli ve 3 çocuk babasıdır.


    Bozulan radyodan Vatan Bilgisayar çıktı!

    1948 yılında her şey bozulan bir radyo ile başladı. Şimdi dev bir teknoloji devine dönüştü. İşte Vatan Bilgisayar ve kurucusu Nuri Vatan’ın derslerle dolu hikayesi…


    Ünal TANIK’ın röportajı

    Vatan Bilgisayar ve kurucusu Nuri Vatan’ın hikayesi, 1948 yılında bozulan bir radyo ile başladı. Nuri Vatan, teknoloji ile 60 yıl önce tanışıyor. Babası Kars’ta radyo satarken, genç  Nuri de radyo teknisyenliğine başlıyor. 

    Nuri Vatan, daha çocuk denecek yaşlarda teknoloji ile tanışıyor.

    O günleri şöyle anlatıyor. İkinci Dünya Harbi’nde Türkiye yoksulluk içinde kıvranıyor. Dünyadan haber bile alınamıyor. O yıllarda devlet Ardahan Halkevi’ne bir radyo gönderdi. Radyo bir iki ay çalıştı, sonra sustu. Radyoyu bilen yok.

    Halkevi o radyoyu bozuk haliyle sattı. Babam o radyoyu satın aldı. Babam İstanbul’a yılda bir iki kez mal almaya gelirdi. O radyoyu tamir ettirdi. Getirip eve kurdu. Akşamları haberleri dinliyoruz. Bizim ev bir nevi kulüp oldu. Akşamları kaymakam bizde, hakimler savcılar bizde. Çünkü memlekette tek bir radyo var.

    Radyolar çok zayıf çekiyor. İstanbul Radyosu çekmiyor. Ankara Radyosu da akşam 8.’den sonra dinlenebiliyor. İki tane güçlü radyo var. Biri Moskova Radyosu, diğeri Kahire Radyosu. Fransızlar kurmuştu o radyoyu, çok güçlü yayını vardı. Fakat işin kötü bir tarafı vardı. Biri Rusça öteki Arapça yayın yapıyordu. Rizeli bir Osman amca vardı. Çilingirlik yapıyordu. Rusya’da kalmıştı bir süre. Akşamları geliyor, Moskova Radyosunu dinleyip bize tercüme ediyordu.

    ATÖLYEYE TÜRK SOKMAYIZ

    Bir gün Amerika’nın Japonya’ya atom bombası attığı haberi duyulunca aynen şöyle dedi. “Ben biliyordum onu ya. Akşam rüzgar bu taraftan farklı bir şekilde esiyordu” dedi.

    1948-1949’dan sonra Türkiye’ye radyolar yavaş yavaş gelmeye başladı. Biz bir radyo bayiliği aldık. Radyo satışları olmaya başladı. Ama biri arıza yapınca, bir ayda gitmez, bir ayda gelmez durumdaydı.

    1949’da babama, “Baba ben bu yıl İstanbul’a gideceğim. Orada kalıp bu radyo tamirciliğini öğreneceğim. Başka çaremiz yok” dedim.

    Grunberglerin eski sahibi var, Leon. Hala sağ. Bir de … Var. İkisi ithal ediyor. Bunlara başvurdum. Rızapaşa Yokuşunda bir han var. Yeni yapılmış. Oradalar. “Biz bayiniziz, ben bu işi öğreneceğim” dedim.

    “Olmaz. Biz atölyenin içine Türk sokmayız” dediler. Halbuki biz bu insanların mallarını satıyoruz. Yok bir türlü yanaşmıyorlar.

    Benim dayılarımdan birisi Sultanhamam’da büyük bir tüccardı. İstanbul Ticaret Odası’nın da yönetiminde idi. Dayıma anlattım. O da Leon Grunbarg’e telefon açtı, çıkıştı. Bir şekilde böylece başlamış oldum. Bir kış burada tamirciliğin bütün tekniklerini öğrendim. Benim dönüşüm ile birlikte bizim satışlarımız katlanmaya başladı. İnsanlar artık korkmadan almaya başlamıştı.

    1950’DE EN GENÇ VERGİ MÜKELLEFİ OLDUM

    Satışları ne kadar etkiledi bu girişim

    Tabii esas değişim ve sıçrama 1950’de ekonominin gelişmesiyle birlikte yaşanmaya başladı. Artık memleketin zenginlerinin yanı sıra memurlar da almaya başlamıştı. Yalnız mal yoktu. İnsanlar almak istiyor ama mal temini kolay değildi. “Size bu ay 5 tane veririz” diye kontenjan tanıyorlardı.

    Sonra Türkiye’ye Philips geledi. Aynı firmaya iki marka vermeleri mümkün değildi. Ben de Philips’i kendi adıma aldım. 1950’de yürürlüğe giren 5421 Sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre ilk mükelleflerden oldum.

     Bir taraftan da manifatura işi devam ediyordu. 1940’lı yıllarda Sümerbank bayiliğimiz vardı. Bir cenazesi olan Kaymakamlığa gider ve bir yazı ile gelerek bizden kefenlik bezini alabilirdi. Ya da doğum olayı varsa, aynı yöntemle bize yazı getirirler ve ona 8-9 metrelik kaput bezi verirdik.

    Bunları başka türlü satamıyoruz. Devlete bezleri nereye sattığına dair hesap vermek zorundasın. Bir de tahsisli mallar vardı. Devlet Hindistan’dan mensucat ithal etti. Bunun tahsisleri de aynı şekilde yapılıyordu. Köylere bilgi salındı. Nüfus başına 2 metre bez alınabilecekti. Muhtar elinde liste ile geliyordu.

    “Ahmet Ağa’nın 8 nüfusu var” diyor ve bunların nüfus cüzdanlarını da gösteriyordu.

    KÖYLÜ EKMEĞİNİ YANINA ALIP ŞEHRE GELEMİYORDU

    Yalnız bunlar değil, ekmek kıtlığı da vardı. Buhran (sıkıntı) her yerde yok ama, kanun her yerde var. Diyelim ki biz Ardahan’dayız. Ardahan’da ekmek sıkıntısı yok. Oranın arpası, buğdayı oraya yetiyor. Ama devlet gıda naklini yasaklıyordu. Köylü ekmeğini yanına alıp şehre gelemiyordu.

    Yanında getirdiği ekmeği, şehrin girişindeki pınarın başında oturup yiyor ve çarşıya öyle girebiliyordu. Çünkü ekmek nakli yasaktı. Kişi başı günde 200 gram vesika ile ekmek alabiliyorsun. 5 kişilik nüfusunuz varsa günde 1 kg. ekmek veriyorlar size.

    Bir gün harp senelerinde babam İstanbul’a geliyordu. Beni de aldı getirdi. Ekmek taşımak yasak olduğu için annem bavula yöresel kurabiye gibi şeyler yapıp koymuştu. Bunlar ekmek yerine konulmuyordu. Ondan dolayı da göz yumuluyordu.

    LOKANTADA UNUTULAN EKMEK PARÇASI

    İstanbul’a geldik. Ebussuud’da babamla bir otelde kalıyoruz. Babam Sultanhamam’a mal almaya falan çıkıyor. Bir gün babamla bavuldan bir peksimet aldık. Hocapaşa’da bir lokanta vardı. Orada bir çorba içtik. Bize Ardahan’da verilen vesika İstanbul’da geçerli değil. Getirdiğimiz peksimetle yemeğimizi yedik.

    Çıktık gidiyorduk. Epeyce de uzaklaşmıştık. Bir baktık arkamızdan bir adam koşuyor. “Küçük bey ekmeğinizi unuttunuz, Küçük bey ekmeğinizi unuttunuz” diyerek getirdi bana verdi. Ne günlerden geliyoruz.

    Sizin İstanbul’a gelişiniz ne zaman oldu? Nasıl bir vesile oluştu?

       

    Ben 1960’da ihtilalden sonra İstanbul’a gelmeye karar verdim. Tabii burada yukarıda anlattığım gibi bir irtibatımız vardı. Ekonominin ihtilalle birlikte kazığı koptu. Bizim o zaman kamyonlarımız da vardı. Nakliye işi de yapıyorduk.

    Enflasyon da azmıştı. Ben 1951’de 10 bin 500 Liraya aldığım bir Dodge kamyonu, 5 sene sonra kullanılmış halde 115 bin liraya sattım. İstanbul’a geldiğimde ne yapmam gerektiği üzerinde biraz kafa yordum. Araba işinden de anladığım için bir dükkan tuttum ve yedek parçacılığa başladım.

    1961’de de babamın mağazasını İstanbul’a taşıdık. Ben senelerce yedek parça ithalatı yaptım. Anadolu’nun hemen hemen her yerinde müşterilerimiz vardı. Uzun yıllar bu ticaretimiz devam etti.

    1983’te bu işlerimizle ilgili Amerika’da idim. Bir doktor arkadaşım, “seni birisiyle tanıştıracağım” dedi ve aldı bir yere götürdü.

    BİLGİSAYARLA İLK TANIŞMA

    Bu doktor arkadaşınız Türk müydü?

    Evet. Türk idi. Gittik. O da doktordu. Önünde bir bilgisayar vardı. Bilgisayar dedimse böyle masa üstü bilgisayar değildi elbette. Oda gibi bir şeydi. Türkiye’de İş Bankası ve Koç gibi bir iki şirkette vardı. IBM onu satmazdı, kiraya verirdi. IBM her yerde tek tabanca idi. Masaüstü bilgisayarlar çıkıncaya kadar şahıslar bu bilgisayarları alamamıştı.

    Biraz da macera olsun diye bu bilgisayarlardan bir tane aldım. Sanıyorum 20 bin dolar falan ödedim. İstanbul’a döndüğümde dükkana getirdim. Gelenlerin bir kısmı, Yahu siz bilgisayar alacak firma mısınız?” falan gibi laflar da ediyorlardı.

    Oğlum Hasan, ODTÜ’den mezun olmuştu. Mimar kendisi. “Şu diplomayı çekmeceye koy. Dükkanda çalışacaksın” dedim. İtiraz etmedi.

    İLK TİCARİ PROGRAMI HASAN YAZDI

    Yedek parça dükkanından söz ediyorsunuz değil mi?

    Evet. İşimiz iyi. Amerika’dan sürekli ithalat yapıyoruz. İngiltere’den birkaç fabrikanın Türkiye mümessiliyim. İşlerimiz iyi gidiyor. Hasan bilgisayarla oynamaya başladı. Türkiye’de ilk ticari programı Hasan yazdı.

    Bu çok enteresan. Ne programı idi bu?

    Hiç branşı olmadığı halde. Bir entegre programdı bu. Bir fatura kestiğinizi düşünün. Otomatikman stoktan düşülüyor, takip hesabına geçiriyor. Epey kapsamlı bir programdı bu. Bu sırada artık Agoplar, Mişonlar bilgisayar ithalatına başlamıştı. Bu program bir patlama yaptı. Bilgisayar ithalatçıları, “Bu programı bize sat” demeye başladılar.

    Hasan da programı satma yerine, “Siz malı verin ben bu programla birlikte satayım” dedi. Biz o program sayesinde muazzam bilgisayar sattık. 1000’e yakın bilgisayar o zaman büyük bir rakamdı. Bilgisayarı zaten o zaman nerede ise sadece şirketler satın alıyordu. Programla birlikte alınca işlerini müthiş kolaylaştırmış oluyorlardı.

    Bizim bilgisayarlar hep önde idi. Bilgisayar satışları patlama noktasına gelince Hasan program işini bıraktı. Çünkü o ayrı bir takip ve güncellemeyi gerektiriyordu. Tabii bilgisayar hız kazandı ama biz otomotivi de bırakmamıştık. 10-15 sene önce onu da tamamen bıraktık.

    Otomotiv firması da Vatan Otomotiv idi her halde? Bundan güzel isim olmaz sanırım. Soy isim verilirken sizi torpilli saymışlar anlaşılan.

    Öyle anlaşılıyor.

    Siz Artvin Hopalısınız. O yıllarda iç göçten pek söz edilmez. Babanız niçin Ardahan’da bulunuyordu?

    Ardahan Ruslar’dan Türkler’e geçtiği zaman, Karadeniz’den birkaç kişi yeni Pazar diye kalkıp orada giderler. Babam da onlardan birisi. Çünkü Ruslar 40 sene orayı çobanlıkla yönetmişler. Tekfen’in kurucusu Nihat Gökyiğit var. Onun amcası ile babam birlikte gider. Bizim hem Hopa ile hem Ardahan’la ilişkimiz devam ediyor.

    İlk bilgisayar mağazasını nerede açtınız?

    Bizim birkaç mağaza vardı o yıllarda. Bunlardan birisini bilgisayara dönüştürdük. Elmadağ’da idi. Sonra Bakırköy’deki açıldı. Gerçek anlamda ilk bilgisayar mağazası Cevizlibağ’da açıldı. 2002 yılıydı. Sonra İzmir, Ankara genişledi.

    1900 KİŞİ İSTİHDAM EDİLİYOR

    Bostancı ne zaman açıldı? O da 5 sene oldu.

    Seçtiğimiz bir ciro hedefi koydunuz. 3 milyar gibi. Çok iddialı bir hedef.

    Evet, bir hedef konmadan bir yere varılmıyor. Yabancılar da piyasaya saldırdılar. Biz Dudullu şubesini açtık. Biz yabancılar gibi yol almıyoruz. Daha farklı bir yönetim tarzımız var. Balıkesir’le birlikte 37 mağazaya kavuşmuş olduk.

    Kaç kişi istihdam ediliyor?

    Yaklaşık 1900 kişi var bünyemizde.

    Teknoloji mağazacılığına yabancıların çok ciddi bir saldırısı var. Bunlar sosyal medyayı da çok yoğun kullanıyorlar ve oralardan yerli satıcılara karşı bir tür karalama kampanyaları yürütüyorlar.

    İnternet, bizde 1993’de kullanılmaya başlandı. Dünyadaki tarihi ise 1962. İnternet kullanmayan kurum ve kişilerin rekabet etme şansı yok. Biz yurt geneline yayılan 30 küsur mağazayı buradan kontrol ediyorsak, bu teknolojinin getirdiği kolaylık sayesinde. Yoksa bir kapıcıyı çalıştırmak bile kolay değil.

    Biz müşterinin olduğu her noktayı sesli ve görüntülü kayıt yapıyoruz. Aradan bir ay bile geçse, gerektiğinde bir kasa görevlisi ile yaptığınız konuşmaya bile ulaşabiliyoruz.

    SABANCI’NIN HEDEFİ, TEKNOSA’YI BİR YABANCIYA SATMAK

    Yabancı şirketlerin bu pazara bu kadar yoğun girmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Bunlar dünya firmaları. Her yere yayılıyorlar. Bin yıllığına gelen bir tanesi de geri gitti (Best Buy). Ben izliyorum bu firmaları, her yıl 50 milyon-100 milyon zarar ediyorlar. Bunu bile bile yapıyorlar. Bu pazara girmek için bunları göze alıyorlar.

    Teknosa yerli firma. 250’den fazla dükkanı var. Ama senelerdir zarar etmeye devam ediyor. 20-25 milyon dolar kaybettiği seneler oldu.

    Yeni yeni toparlandı. Ama daha kar etmiyor. Sabancı’nın bütün hedefi, bir yabancıya firmayı iyi bir rakama satma peşinde. O zararların hepsini oradan kapatacağı düşüncesinde. Bir yabancının gelip de bir senede 250 dükkanı kurması mümkün değil.

    BEST BUY İLK TEKLİFİ BİZE YAPTI

    Sabancı’nın başından beri öyle bir satış hedefi var galiba.

    Yabancılar ilk geldiğinde mevcut mağazalardan birini almak istiyor. Best Buy geldiğinde ilk teklifi bize yaptı. Acaip rakamlar ortaya koydu. Ama biz yok dedik. Yabancı geldiğinde kurulu tezgahı, bir nevi hava parası verir gibi almak istiyor.

    Yabancılar, bu kadar uzun vadeli zararları göze almak için çok büyük hedefleri olmalı.

    Bu ülkenin yarınları o ülkelerin hep iştahını kabartıyor. Dünya bu aletleri kullanmayı öğrenecek diye bakıyorlar. Michael Dell, Türkiye’nin 130 milyar dolarlık ihracatı kadar mal satıyor.

    Compaq’ı 50-60 milyar dolara satın aldı. Bunları şunun için anlattım. Sektördeki rakamlar bu kadar büyük. Onun için 50-100 milyonluk rakamlara pek bakmıyorlar. Yabancıların durumunu orta vadede nasıl görüyorsunuz?

    Yabancı sermaye Türkiye’ye gelir. Türkiye’de her alanda boşluk var daha. Tarımda var, sanayide var, birçok alanda var. Bir dönem çivi bile yapılamayan Türkiye’de bugün neler yapılıyor. Otomobil üretiliyor. Bir otomobil için 3 bin yan sanayiye ihtiyaç var.

    Tabii bir de Arap sermayesi için Türkiye iyi bir liman. O da Türkiye’ye resmi veya gayrı resmi giriyor. Bakın dolar hiç kımıldamıyor. Çünkü geliyor. İhtiyaç olmadığı kadar geliyor.

    Türkiye’nin sıkıntısı, uzun sene dünyaya kapalı olduğu için insanlar dışarı çıkamamış. Bundan dolayı gereken eğitimi de alamamış. Hindistan dünyaya hizmet veriyor. Pakistan dünyaya hizmet veriyor. Neden bir avantajı var İngilizce bildikleri için.

    SANTRALDE BAŞLADI, EN BÜYÜK MAĞAZANIN MÜDÜRÜ OLDU

    Personelinizin arasında enteresan başarı hikayeleri var. Dışardan yetişmiş eleman alma yerine, kendi yöneticilerinizi yetiştiriyorsunuz. Bunun altında yatan sebep nedir?

    Biz kendi eğittiğimizi yükseltiriz. Dışardan adam alıp da sen bu işin başına geç demeyi kendi yönetim sistemimiz içinde doğru bulmayız. Bakın Ankara’daki mağazamız 18 bin 500 metrekare kapalı alan. Oranın başındaki kızımız, 5-6 sene önce buraya santrale aldığımız kız idi.

    İzmir mağazasının müdürü, birkaç yıl önce ambalajların sandığını çakan biri idi. Kendi içinizden yetiştiğini biliyordum ama bu kadar uç noktalardan zirveye tırmanıldığını bilmiyordum.

    Bakın insan faktörü farklı bir şey. Siz onlarda neyi ararsanız onu öne çıkarabilirsiniz. İnsan faktörü farklı bir şey. Biz senede bir gün, dini bayramlarda bütün şubelerimizi kapatırız. Bütün personeli Anadolu’nun her yerinden bir günlüğüne İstanbul’a getiririz. Havaalanı’nın yanındaki VOV Otel’de ağırlarız onları. Hepsi sabahleyin tekrar tezgahlarının başına koşarlar. O gün de mağazalarımız saat 2’de açılır.

    Bakın bu o insanların bir çoğu için gerçekten çok önemli. Bir çoğu İstanbul’u ilk kez görmüş oluyor. Antep’ten buraya geliyor. Hiç uçağa binmeyen var. Bir gece 5 yıldızlı bir ağırlama onun hayatında çok önemli bir yer ediniyor.

    500 KİŞİYİ ATMAMIZI İSTEDİLER

    Aidiyet duygusu buradan yakalanıyor demek ki? Çaycısından bekçisine kadar hepsi geliyor. Bu da her şeyin başladığı nokta oluyor. Bakın kriz oldu. Bizde o zaman 1000’den fazla kişi çalışıyordu. Danışmanlık aldığımız yerler bize en az 500 kişiyi işten çıkarmamız gerektiğini söyledi. Hasan ile oturdum konuştum. “Biz 500 kişiyi çıkarırsak belimiz doğrulur mu?” dedim. “Bu 500 kişiyi atmasak ayda ne kadar zarar ederiz?” diye sordum.

    Ayda 500 bin dolar zarar etsek yılda 6 milyon dolar ederiz. Bu arkadaşları çıkarmasak, bir yılda 6 milyon dolar kaybedersek iflas eder miyiz? Hesabını kitabını yaptık. Mali yapımız bunu kaldırabilecek güçte idi. Karar verdik. Hiç kimseyi işten atmadık.

    Allah’a şükür, kimseyi atmadık, üstelik 5 milyon dolar da kaybetmedik. O yıl pek para kazanmadık hepsi o. Biz mağaza açmayı sürdürüyoruz. Sonra da Malatya ve Sivas var sırada. Personele, bağlı bulunduğu birim şefi her ay puan verir. Bunlar çok somut kriterlerdir. Bu puanlara göre de herkes maaşının yüzde 70’i kadar prim alabilir.

    YABANCILARA SAVUP GERİ BİZE GELİYOR

    Bir de bayanlara kuaför hizmeti veriyorsunuz. Buna niye ihtiyaç duydunuz?

    Görünüm her alanda önemli. Anlaşmalı kuaförlerimiz var. Orada gidip saçlarını düzeltebilirler, şekillendirebilirler. Dahası elbise veririz. Bir de oğlunuz Hasan Bey’in yazdığı bir kitap var. “Bu Vatan İçin Neler Yaptık”. Bu kitap nasıl ortaya çıktı?

    Biz elektronik perakendeciliğine başlayalı 25-30 yıl oldu. Onun için rakiplerimizden pek çekinmiyoruz. Bakın bu ilerde bir yabancı mağaza açılışı dolayısıyla kampanya yaptı. E-5’te trafik kilitlendi. Ne oldu? O gün bizim burada ciroda ciddi artış kaydedildi.

    Bu nasıl oldu?

    Adam 1000 liralık mala 500 lira diyor. Gerçekten de o rakama veriyor. Ama kaç tane veriyor? Bu önemli. Adam oraya bir şekilde gidiyor ve “Bitti” cevabını alınca kendini aldatılmış hissediyor.

     İnsanlar sövüp sayıp geriye bildiği yere geliyor.


    Torun baldan tatlı ama…


    Nıver Lazoğlu


    İş dünyası içerisinde varoluş öykülerini dinlemekten, yazmaktan ve ötesi paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. İşte öylesi özel bir isimle buluşmanın mutluluğundayım. 

    Hele hele konuştuğunuz isim basınla konuşmamış biri olunca daha da coşuyorum. 

    Öncesi bu satırlardan Hakan Vatan’ı sizlere aktarmıştım. 

    Bugün ise Vatan’ın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Vatan’la sohbeti kalemim yettiğince aktarmaya çalışacağım. 

    Öylesi bir isim ki, hayranlık duymamak elde değil. 

    İş disiplini, aktarımı, esprileri, duruşu o nedenle ne kadar yazsam az kalır diyebilirim. 

    Sağolsun Hakan Vatan’ın desteğiyle randevuyu kapıyorum. 

    Kapıda karşılıyor beni güler yüzüyle. 

    Masasında değil misafir koltuğunda karşılıklı oturuyoruz. 

    Acı kahvemi yudumlarken, nereden başlayalım sorgusundayken ilk soru Vatan Bilgisayar’ın Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Vatan”dan geliyor. 

    Neler yapıyorsunuz diye. 

    Anlatım üç beş cümle ile. 

    Ardından telefon kayıtta. 

    Ama böylesi güzel röportajı herkesin bildiği işiniz ile değil kimselerin bilmediği işinizle başlayalım mı? 

    “Bal işi”

    Evet, bal diyorum. East  Anatolia 

    “Artvin Hopa’da dünyaya geldim ama Ardahan’da büyüdüm. Babam manifaturacıydı onun yanında işe başladım. 

    Oldum olalı arıcılığa merakım vardı. Ardahan’da bir dostumuz vardı. Kazım Mugan. Güzel Sanatlar ve hukuk okumuş ama bunlardan para kazanamadığı için okumuş adam diye Ardahan da belediye reisi yapmışlar. Ama o arıcılığa merak sarıyor. Türkiye’de arıcılığın kitabını yazmış adam. Nurlar içinde olsun Kazım Mugan, ‘Bu balları al İstanbul’da sat’ dedi. Babamla İstanbul’a mal almaya gelirdik. O zaman balları da getirdim. Mısır Çarşısı’nda balları iki misli fiyatına sattım. Bahsettiğim 1950’li yıllar. 1960 yılında Ardan’dan İstanbul’a taşındık. Manifaturacılığın yanı sıra otomobil yedek parça işine girdik. Ama Ardahan ile bağlarımızı hiç koparmadık. Arıcılığa merakım vardı. Öğrencilere burs vermek amaçlı olarak kurulan bir vakıfta  yatırım yapalım derken, Kars Ardahan’a yöneldik. Ekonomin çöktüğü bir yer 30 yıl sonra ilk kez gittim dolaştım baktım ve arıcılık yaparsak kalkındırırız dedik. 24 ortaklı olarak bir şirket kurduk. Ve arıcılığa yatırım yaptık 10 yıl önce.”

    Bugün ne durumda bal işiniz? 

    “Türkiye’de her yerde arıcılık var ama bala kimse ehemmiyet vermiyor. Dünyada bal üretiminde Türkiye 4’üncü sırada. Toplam 100 bin ton bal üretiliyor. Bizim yatırım yaptığımız Ardahan’ın balı meşhur. Kafkas ırkı denilen arıların ürettiği bal. Ki bu arılar devlet tarafından koruma altına alındı. Biz de Ardahan’da bir bal laboratuvarı kurduk buradan bal alımları yaptık. Ancak yeterli boyutta bal toplayamadık. Kriterlerimiz yüksek olunca durum bu noktada kaldı. Bir de şaibeli ballar ortaya çıkınca durum daha da güçleşti. Marketlerde kilosu 15 liradan bal satılınca kaliteli bala kimse 40 lira para vermiyor. Yatırım yapan ortaklarda konuyla fazla ilgilenemedi öyle ki mahkeme kararıyla genel kurulu topladım ve işi tek başıma üstlendim. Şimdi elimde kalan balları da bitirince şirketi feshedeceğim. Durum maalesef böyle. Ama isterim ki bu işi devem ettiren birileri çıksın. Balımızın ismi East Anatolia, gerçek kara kovan balları ve süzme ballar. Üstüne yok diyebilirim. Asıl amacım para kazanmak değildi.” 

    Sohbet baldan tatlı desem sanırım yeridir. Öylesi güzel anlatıyor ki Osman Nuri Vatan, belli ki  arıcılığı önemsemiş, Ben iş dedikçe o düzeltiyor. “Bu asıl işimiz değil, benimki bir hobi. Ama başaramadık o ayrı.”

    Arıcılık ve bal üzerine o kadar çok bilgi aktarıyor ki Osman Nuri Vatan, buradan aktarmaya kalksam yer kalmaz sanırım. Ve her şeyi rakamlar noktasında dile getiriyor. 

    “Üretimde dördüncü sıradayız ancak sıralamaya girmeyen Kanada’da kovan başına 55 kilo bal üretiliyor, biz de ise 13 kilo. Yani anlayacağınız zor bir iş bal işi”

    Rakamlarla aranız çok iyi diyorum, 

    Yüzünde hiç eksik olmayan gülümsemesiyle yanıtlıyor. 

    “İşim bu.”

    Hobiniz arıcılık işiniz bilgisayar satışı. Bu iş nasıl başladı. 

    “Daha önce de söylediğim gibi kumaş ve manifaturacılık ayriyeten oto yedek parçası işi yapıyorduk. Ardahan’daki işimizi 1960 yılında İstanbul’a taşıdık, Gaziosmanpaşa’da dükkan açtık. Burada radyo da satıyorduk. Bu arada radyo teknisyenliği de yaptım.” 

    Araya giriyorum ve soruyorum kaç yaşındasınız?

    “1945 yılında ortaokul mezunuydum hesaplayın.”

    Maşallah diyorum, maşallah. Ve devam ediyor anlatmaya Osman Nuri Vatan

    “1950 yılında gelir vergisi yürürlüğe girdi ve ben de vergi mükellefi oldum. Kendi adıma şirketi tescil ettirdim. O zamandan beri işimin başındayım. Ömrümüz yollarda ve otellerde geçti. Tam tamına 38 seferim var Amerika’ya. Türkiye’ye ilk bilgisayarı getirdiğimde, ‘Siz kim bilgisayar kim’ diye alay ettiler. O sıralarda büyük oğlum Hasan Ortadoğu Üniversitesi Mimarlık bölümünü bitirdi. Ben de mimarlık yapmak yok, bizim işte devam edeceksin dedim. O da getirdiğim bilgisayarla bir ticari yazılım yaptı tanındı bizde ondan sonra bilgisayar satmaya başladık. Yıl 1983. Türkiye’de bilgisayarı ilk satan biziz. Bugün 124 mağazamız var, bugün 125’inci mağazamızı Antalya’da açıyoruz. Yaklaşık 4 bin çalışanımız var. Her çalışanımızı Vatan Akademi’de eğitime tabii tutuyoruz. Dünden bugüne çok şey değişti. Bugün 60 milyon telefon kayıtlı. Herkesin cebinde 1 hatta 2 telefon var. Teknolojiye büyük ilgi var. Bugün hem yerli hem ulusal rakiplerimiz çok. Ancak kimi daralmaya gitti, kimi maaşları ödeyemiyor, kimi haciz edildi. Vatan iş disiplini ve deneyimi ile ayakta. 

    Sizin teknolojiyle aranız nasıl? 

    “Bilgisayar kullanmak kolay. İşimiz bu.”

    Hep işin başındasınız değil mi? 

    “Yönetim binasında değil mağazanın üst katındayım. Mağazada olmayı seviyorum. Mağaza saat 10.00’da açılıyor. Her gün buradayım akşam 19.00’a kadar.” 

    Emekli olmayı düşünmüyorsunuz diye espri yapıyorum. Benim ki de esprimi. 

    “Hep işimin başındayım. İşten emekli olunmuyor. Üniversitelerden çağırıyorlar, deneyimlerimi aktarmam için. Onlara 100 sene önce yazılmış bir beyitle sesleniyorum her zaman. 

    Şöyle ki, 

    Temizlik bilirim, lekemi silmem

    İbadet ederim, namazı kılmam, 

    Aldığımı vermem, verdiğimi almam, 

    Sağlamlıkta itibarım var,

    Göze ilaç verdim gözyaşı akmadı, 

    Az açıldı ama doğru bakmadı, 

    Yüz hastaya baktım biri kalkmadı, 

    Doktorlukta büyük itibarım var. 


    Çocuklara bunları söyledikten sonra diyorum ki,  siz böyle olmayın.  Neyse ki bana yuh çekmiyorlar dinliyorlar.”

    Nasıl güzel bir paylaşım nasıl güzel bir aktarım. O kadar güzel ki sohbet doğrusu kahkahalarımın tınısı hiç bitmedi. Böylesi bir duayenin deneyimlerini dinliyor olmak büyük bir mutluluk. Zaman su misali akarken sorularımı devam ettirme gayesindeyim. 

    İki oğlunuz ile birlikte çalışıyorsunuz. Aile şirketini yönetmek zor mu? 

    “Aileden aileye değişir. Ama biz de zor değil. İş de disiplin şart. Bu hiç değişmez. Öyle ki, kızımın kızı torunum Ece, üniversiteyi bitirince yanıma geldi iş istiyorum diye. Ona müdürlük verecek halim yok ya, Elmadağ şubemizde satış elemanı olarak işe başladı. Ancak 6 ay sonra insan kaynakları torunumu işten kovmuş. Torunum yanıma geldi, dede beni kovdular diye. Şirket politikası olarak işten atılanı geri almıyoruz o nedenle torunumu yeniden işe almadım.” 

    Şaşkınlığım büyük doğrusu.  Bu sohbetten aldığım dersler ise çok. Merakla soruyorum sonra ne oldu? 

    Kahkahalar arasında söylüyor, ‘Bende başka şirketler de var, şimdi onlardan birine girer çalışır.” 

    Artık toparlanma vakti ayak üstü bir soru daha yöneltiyorum. 

    İş dünyasındaki başarınızı neye bağlıyorsunuz? 

    “Başarılı saymıyorum kendimi” 

    O halde başarlı kime dersiniz, kriteriniz nedir? 

    “Onu yakalarsam, kendim tatbik ederim.”  

    Esprilerin çoğunluğunda baldan tatlı bir sohbetin sonundayız. Öylesi güzel hayat derslerini hem yüreğime hem de beynime not düştüm. Yaşanmışlık çok kıymetli. Ekonomin buz dağında yürek ısıtan hikayeleri yazanları yazdıranları bir nebzede olsa aktarabilmenin huzurunda, diyorum ki  çok teşekkürler güzel öğretiler için. 

    Hep işle hep umutla hep sevgiyle hep öğretenlerle kalın.





    DP, SHP, DYP, MHP, ANAP, BTP, HÜDAPAR yetmedi CHP.. 


    ‘Biz Atatürk’ün Askerleriyiz’ deyip, önce Kaftancıoğlu’nu sonra Kılıçdaroğlu’nu gönderen ulusalcı tayfa hedeflerinde ve sırada olan İmamoğlu’nun desteğiyle getirdikleri Özgür Özel’e genel başkan olduğunu hisettirmek için tv’leri, gazete ve sanal imkanlarıyla bugünlerde bir hayli yoğunken yaklaşan seçimler için solcu, demokrat diye bildiklerimiz başta olmak üzere  bugüne kadar kimsenin ciddi anlamda ‘ben de adayım, aday adayıyım’ demediğini de görmekteyiz..




    Ve son kurultayda bir hayli incinen, üzülen Alevi kesimi de bu duruma baktığımızda gerek Özel’in gerekse İmamoğlu’nun üzerinden hala ‘Sayın eski Genel başkanımz’ dedikleri Kılıçdaroğlu adı üzerinde adeta dağılmış, şaşkın bir durumda olan parti durumundaki CHP’nin bu hali başta sağcı bilinen sıraların olmak üzere bazılarının doymaz iştahını abarttığını da izlemekteyiz..

    Gerçi solcu denmeyecek bir durumda olan CHP’nin ya yeniden Baykallaşıp içine kapanacağı ya da hala içinde olan eski DYP’li hatta ülkücülerle daha devletçi yani ulusalcı bir kisveye bürüneceği söylense de bende ‘Çıkmadık canda umit vardır’ diyenlerdenim..

    Evet, tam bugünkü yazıma başlarken çok sevdiğim Hanaklı bir arkadaşım beni telefonla aradığında, kesin Damal’a ilgili diyerek son günlerde yaptığım ve altına bir kez daha imza attığım, yerelde olduğu gibi ulusalda büyük ses getiren haberlerim aklıma geldi. 

    Ve, ‘konu yine aynı mı olacak?’ diye telefonuma cevap vermek için telefonu yavaşça kulağıma götürüyordum…

    Çünkü arayan Hanaklı bir arkadaşımdı ve Alevi kültürüyle yoğrulan Damal’ın nüfusu kadar Hanak ilçesinde de Alevi nüfusu olduğunu  yazdığımda da o dönemde de sunni dediklerimizden  bazıları benden çok Alevi olduğunu iddia edip ‘Ölümüzü sazla gömdükse ne olmuş?’ deyip tepki gösterdikleri gibi onlarda ‘Karıştırma ne karıştırıyorsun?’ diye ben zavallıya kızmışlardı..




    Neyse günlerdir olduğu gibi beni telefonla arıyan arkadaşımla Fil meselesininde içinde olduğu konularla iilgili sohbet ve görüş sonrası “sen asıl haberi kaçırıyorsun biliyormusun? MHP’li Harun Tankoç CHP Üyesi olmuş bununla yetinmeyip,  üç kez belediye başkanlığı yaptığı Hanak’ta yeniden belediye başkanı olmak için CHP’ den Belediye Başkan aday adayı oluyor” diyordu…

    Beni şok eden ve ‘ Yok canım, inanmam’ dedirten bu bilgi sonrası bu  kez de ben Harun Tankoç’u bizzat arayarak bu iddiayı kendisine  soruyordum. 

    Daha önce kendisiyle Tempo Tv de yaptığımız ‘Gazetecilerle Gündem’ programına davet için, aradığımda yurtdışında olduğunu bildiğim Tankoç telefonumu hemen açıyor..

    Ve sorularım üzerine ‘evet CHP’den adayım ve şu an Hanak’tayım’ diyordu. 

    Arkadaşımın iddası hakkında hemen sorularımı ard arda ‘evet’ diyerek cevap veren ve daha önce Demokrat Parti, Doğru Yol ve Anavatan Partisinden Hanak’ta üç kez belediye başkanlığı yapan MHP kökenli Harun Tankoç’un Hanak’ta dördüncü kez belediye başkanı olmak için bir kez daha başkan olmak için CHP’den aday olmak için aynı partiden aday adaylığına hazırlandığını bizzat kendisine teyit ettirdim.

    Ve Tankoç gibi MHP kökenli olan Mikail Kayatürkün’de Ardahan’da yeniden belediye başkanı olmak için Ak Partiye başvurduğunu öğreniyorum.


    Bir dönem yetmedi, iki dönem yetmez dört dönem hatta İl başkanlığı, belediye başkanlığı, beş dönem milletvekilliği iki dönem grup başkan vekilliği  yapan ve bugün genel başkan olan ‘sözde değişimci’ (!) Özgür Özel gibi kendilerini yeni sayıp gençlerin önünü açmayan yetmedi, gençlerin önünü kesmek için ‘soldanda, mufazakardan da hatta yer varsa Kominist Parti, Halkın Kurtuluşu, HEDEP’te olsa fark etmez’ anlayışı içinde olanların örnekleri olarak Tankoç ve Kayatürkün adaylıklarına hayırlı olsun demekten başka bir şey denemez.. 


    Çünkü son bir haberimde beni sevmeyenleri bir hayri geren ve beni yıpratmak için ellerine fırsat geçti diye sanan Sazlardan çalan mevcut Belediye başkanımızda Öcalanın yakalandığı dönemde iktidar olma fırsatı bulan DSP’den milletvekili seçilmiş sonrasında da İsmail Cem’in partisinden yeniden seçilmek için bu kezde aday olup ancak 700 oy alıp seçilemeyen,  bir dönem sonrada HDP destkele CHP’den belediye başkanı olan ve yazımın içindeki fotoğraf da görüldüğü gibi AK Parti den aday adayı olduğunu öğrendiğim Kayatürk’e rozet takan Faruk Demir’de aynılarından değilmi?




    arşiv haber/yorumlar 30.03.2016 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar









    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin 


     SİTEMİZİN SAGINDA BULUNAN


    en yeni makele


    LİNKİMİZDE YAZARLARIMIZIN GÜNLÜK


    YAZI VE YORUMLARI OKUYABİLİRSİNİZ..







    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin

    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin


    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    ARŞİV HABERLERİMİZ


    NURİ VATAN: BÖLGE BAKİR..


    Ardahan’dan İstanbul’a göç eden ailelerin başında gelen VATAN BİLGİSAYAR’ın kurucusu , iş adamı Nuri Vatan Ardahan’ın da içinde bulunduğu bölgenin yatırıma susamış, ekonomiye katkı sunacak bir çok hazinesiyle hala bakir olarak beklediğine dikkat çekti.







    Ardahan Dernekler Federasyonun çalışmalarını yakından takip ettiğini belirten ve son aylarda yapılan çalışmaların benzerlerinin devam etmesi gerektiğine dikkat çeken İşadamı Nuri Vatan ARDA/FED ve buna benzer kurumların İstanbul ve diğer metropollerde bulunan iş adamlarına Ardahan’ı ve Ardahan gibi bakir kalmış bölgeleri iyi anlatmalı, bölgeye geziler düzenlemeli, bölgenin hangi yatırımlara yönelik istekte bulunduğunu rapor haline getirmelidir.’ dedi.



    Nuri Vatan Yurt Yapmak İstedi,


    Rektör ‘İstemem, Gerek Yok’ dedi..






      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    Başta, 23 Şubat’ta İstanbul’a Ardahan’ın Vatan Topraklarına Katılışının 97 nci Yıl Dönümü dolaysıyla kurtuluş gecesi düzenlemeye hazırlanan ARDAFED olmak üzere batıda ki dernek ve stk’ların Ardahan’a yönelik çabaların başında gelenin batıda ki Ardahanlı iş adamlarının yüzlerini Ardahan’a döndürmeye çalıştıklarını inkar edebilir misiniz?..

    Tabi ki hayır..

    Çünkü adının önünde Ardahan olan tüm federasyon ve derneklerin çabalarının Ardahan olduğunu kimse inkar etmesin.

    İşte tam da burada sormak lazım o Ardahan’da bulunanların, başta ARDAFED’in olmak üzere batıda ki adı Ardahan olan federasyon ve derneklerin samimi çabalarını ne kadar anlıyorlar?..

    Bilmem ama samimi çabalar ortaya koyanların önüne, korsan ve paralel federasyon ve dernekler kurma, algılama, ağırlama, gaz verme derdinde olanların dertleir Ardahan olan samimi dernek ve federasyonların çokta anlamadıkları gibi onların ikna ettiği iş adamlarının Ardahan’a yönelik yatırımlarının önünde set oldukları da bir gerçektir.

    Çünkü federasyon ve derneklerin zar, zor ikna edip, yüzlerini Ardahan’a çevirdikleri bir çok iş adamının Ardahan yerelinde gerekli ilgi, alakayı görmediklerini de bilen bir federasyon başkanı, bir gazeteciyim.

    Çünkü onların derdi Ardahan değil, kendi koltukları ve o koltukları koruma derdidir.

    Ve batıda ki federasyon ve derneklerin yanı sıra yüzlerini Ardahan’a çeviren iş adamları, hatta siyasilerin bugün, yarın gelip o koltuklara oturacakları korkusudur..

    İşte bunun en son örneği geçtiğimiz gün ziyaret edip, 23 Şubat Gecemize davet ettiğim Ardahanlı İş adamı, Vatan Bilgisayarın Sahibi Nuri Vatandır..

    Kendisini ziyaret edip, yeniden Ardahan’ı anlattığım 80’ı geçen Nuri Vatan’ın, ‘Fakirciğim güzel anlatıyorsun da, geçtiğmiz günlerde görüştüğüm rektörünüze, bir kız yurdu yapmak istediğimi belirttim. Oda bana yurda gerek yok. Biz yurtlarda kalacak öğrenci bulamıyoruz’ dediğini diyordu..

    Yani daha önce Ardahan’a bir okul yapan ve bu okulu yaparken de Göle’ye Sağlık Meslek Lisesi yaptıran Göleli İşadamı Nurettin Yılmaz gibi anasından emdiği sütün burnunda geldiği Nuri Vatan Ardahan’a bir Kız Yurdu yapmak istemiş, Rektör gerek yok demiş..

    Evet bunu ben değil, Vatan Bilgisayarın sahibi Nuri Vatan bana değil herkese anlatıyor..

    Olur mu böyle bir şey diyenlerin Ardahan çarşıya inmeyen, inse de kimsenin rektör diye tanıyıp, selam vermeyeceğini bildiğim rektörümüz görürlerse bir sorsunlar..

    ‘-Sayın rektör sen kız yurdu yapmak isteyen iş adamına yurda gerek yok mu dedin?’ diye bir sorsunlar..

    Bakalım Nuri Vatan’ı mı, benimi yalanlayacak yoksa ‘Evet Nuri vatan bir yurt yaptırmak istedi, ben gerek yok dedim, bir hata ettim af edin’ mi diyecek..

    Bilmem ama bildiğim tek şey var ki oda üniversiteye yeni öğrenci getirmeye çalışmaktansa, siyasilerin ardından koşturanlarla bu memleketin kalkınacağına, yeni yurtların yapılacağına, öğrenci sayısının artacağına artık bende inanmamaya başladım gibi..

    Çünkü her gün biraz daha boşalan Ardahan’ı umutlandıracak, anlatacak, yatırım yapılmasını sağlayacak ne bir istek var nede bunları isteyen.

    Sorunun asıl önemlisi de bu ve Ardahan’ın bu yönü de tartışılmalı, masaya yatırılmalı..

  • BAŞKAN EFOR'DAN GÜCÜNE GÜÇ KATTI..










    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin
    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin

    Yazarlarimizi okuyor musunuz?







    GAZETECİLERLE GÜNDEM TEMPO TV’DE



    İstanbul Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, Ardahanlı iş insanlarından Nihat Tatar’ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı EFOR Tekstil’i ziyaret etti. 


    Bağcıların yanı sıra ülke ve dünya pazarlarına markalar üreten EFOR MODA TEKSTİL’i ziyaret edip, çalışanlarıyla tek tek görüşen Bağcılar Belediye Başkanı Şeh-ri Eminliğini yaptığı ilçesinde birçok insana iş imkanı sağlayan muhteşem bir işletmenin ilçesinin sınırları içinde olması Bağcılar için şanstır. ‘Bu güzel iş yerinde gördüklerim gücüme güç kattı’ diyen Belediye Başkanı’ndan tam not alan EFOR TEKSTİL MODA tekstil dünyasına sağladığı istihdamla tanınıyor. ‘ diyerek Nihat Tatar ve çalışanlarının yakın ilgisine teşekkür etti.


    Belediye Başkanının ziyareti ardından bir açıklama yapan  Tatar,’ iş yerlerini şereflendiren sayın Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’e ziyaretleri nedeniyle teşekkür eden Efor Moda Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Tatar siyasilerimizin iş insanlarıyla kurdukları bu tür güzel diyaloglar, hem kendilerine hem de çalışanlarına moral vermiştir.’ dedi.





    SARI AYÇİÇEĞİ ASLINDA KAPKARADIR!


    Renk almak için uzandığı güneşe bir türlü ulaşamayıp önce boynunu büken ve güneşin dalaverelerini anlayıp beklenmedik bir anda, yalnız başına kaldığı sırada kendisine verdiği enerjiye karşı yaptığı yüzsüzlükten utanırcasına boyun büken ayçiçeklerini hepimiz biliriz.

    Son olarak ziyaret için gittiğim ve toprağım Ardahan gibi kuraklıktan beklenen ürünü veremediğini görüp, haber olarak yerel ve ulusal gündeme taşıdığım Trakya bölgesinin simgesi haline gelen ayçiçeklerinin sarışın güzelliğine dayanamayıp, içine dalanların el uzattıkları sapındaki yapışkanlı dikenleri hissettiklerinde acı veren kırmızı gülün dikenlerinden daha kötü olduğunu anlarlar.




    Ve içine daldıkları sarı renkli ayçiçeklerinin uzaktan göründüğü kadar aslında çokta albenili olmadığı ve kırmızı gül gibi güzel kokmadıklarını anladıklarında kararmış yüzleriyle yere baktıklarını da görürler. Ateşin rengi de sarıdır, kendisine uzanan eli yakarken ancak anlaşılır ve Ayçiçek gibi rengiyle yanıltır, acı verdiğini ve kararttığını sanır.

    Oysa karşı tarafı değil üzmek, aslında bir kez daha üzerine böcek kondurup tat aldırttığını da anlamaz bile..




    Çünkü benim gibi yol kenarından geçenlerin inip içine dalarak dokundukları gibi elden ele gezmeye alışkandır.

    Ve sarı renginin diğer bir özelliği daha var.. Bu özelliğiyle yani Ayçiçek canlıyken kokusuyla, güzelliğiyle dikkat çeker ama kuruduğunda çöpe atılan dikenli kırmızı gülün rengine bürünen insanlar gibi çıtırdayarak tat verirken yine çöpe atılır..

    Ve bu özelliğiyle sarı rengine kırmızı satenler bürüyüp orospu kırmızı kitabındaki baş kadın kahraman misali esen her rüzgara eğilip, kendini kaptıran ve sallandıkça cilası dökülen, gerçek yüzü meydana çıkan insanları andıran Ayçiçek tarlalarının kendilerine bir çok böceği kondurdukları da anlaşılır..

    Ve bu yazılara ayırdığım bir cumartesi günü veya diğer bir gün her an kafaları koparılmış tarlada çürümeye terkedilen sapları da bacaklar gibi kırılıp, yakılarak ayaklar altında çiğnenirken görülür, kan kırmızısı misali moraran sarışın Ayyy çiçekleri..




    arşiv haber/yorumlar  22.05.2012 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar









    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin 


     SİTEMİZİN SAGINDA BULUNAN


    en yeni makele


    LİNKİMİZDE YAZARLARIMIZIN GÜNLÜK


    YAZI VE YORUMLARI OKUYABİLİRSİNİZ..







    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin
    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin

    Yazarlarimizi okuyor musunuz?












    **SİZDE BİR REKLAM VERİN BİNLERCE İNSANA ULAŞIN..
















    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin
    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    **ARDAHAN’DAN GÖRÜNTÜLÜ HABERLER ÜSTTE ARDAHAN TV’DE İZLENEBİLİR..
    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Yaziyorsam Sebebi Var/Fakir Yilmaz


    Ahmet Altan Çok Sert Yaziyormus..

    Fakir Yilmaz Basbakan’in gün geçtikçe dokunulmaz, elestirilmez çemberine alindigi bir süreci yasayan siyaset sahnesinde etkisini kayip etmemeye çalisan gazeteciler arasinda ilk sirayi alan Taraf Gazetesi yazarlarindan Ahmet Altan’in yazilari, haberleri ve basinda bulundugu gazetenin mansetleri en çok tartisilan konularin basindan geliyor. Gazeteci Ahmet Altan’in basta muhalefet liderleri olmak üzere her düsünen insanin söylenmesi gerekenleri yüreklice yazip dile getirmesinde baska bir sey olmayan yazilarina bir sey diyemeyen, hatta hak verenleri sirf basbakana yag olsun diye Altan’i yerlere vurmaya çalismalari da bir baska tartisilmasi gereken durum olmalidir.. Çünkü; Efendim o kadar da olmaz, ne olursa olsun basbakandir, yanlista olsa bu kadar sert elestirilmemelidir diyerek basbakana kendiliginden kalkan olanlarin asil basbakani yaniltanlar olduguna inaniyorum.. Yasadigim rahatsizliklar dolaysiyla bir kez daha yattigim hastanede imkan buldukça yeniden gözden geçirdigim Altan’in yazilarina, yorumlarina bir kez daha altlarina imza atarken, bu yazi ve yorumlara basta basbakan olmak üzere kimsenin kizmamasi gerektigini düsünüyorum.. Çünkü Altan’in her satirini yagciliktan, korkakliktan, dalkavukluktan uzak ve basta basbakan olmak üzere ülkeyi idare edenlere yol gösteren, onlari taktigi pembe gölükleri çikaran yazi ve yorumlardan öte bir sey degildirler.. Bana inanmiyorsaniz, yazin internete Ahmet Altan ve Basbakan diye görün, okuyun o yazilari ve sizde bir degerlendirme yaparak basbakanda olsa insanlara gerçekleri anlatmasi gerekenler de olmalidir deyin.. Deyin ki basbakan’in basinda bulundugu ülkenin nereye gittigini, neleri yapilmasini bekledigini görün..



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    KADINCA/Selmi Yilmaz İyi ki varsiniz..

    Selmi Yilmaz Yasanan Doktor-Hasta yakini kavgalarina karsin basinda Erzurumlu bakanin oldugu Saglik Bakanliginin yayinladigi son genelgeyi okuyorum.. Bakanligin, toplumun %99.9’nun tasvip etmedigi Doktor-Hasta yakini kavgalari olaylarindan sonra yayinlanip, o bildik uzun öneriler siralamasindan sonra çözümü, ‘Eger bunlari yapamazsaniz, arka kapidan kaçin’ dedigi genelgeye gülerken, bir ay içinde ikinci kez hastaneye yatmak zorunda kalan esimin yanindan çikip, hastaneyi geziyorum.. Ve yeni yapilan o güzelim yeni ama halen birçok eksigi bulunan hastanede canla basla bizlere hizmet etmeye çalisan doktorlarin yerine bir an kendimi koyuyorum. Köyden çika gelmis, keserle vurdugu parmagini acisiyla bagiran hastayi karsiliyorum.. Acisindan olacak ki gözü kimseyi görmüyor hasta ve yakinlarinin, niye hemen aciyi dindiren bir sihirli degnek yok diye saga, sola ve doktora çikisiyorlar.. Doktor ve hastane çalisanlari köyden gelen hastanin acisini dindirmeye çalisirken birde ne göreyim, adam ne kadar alkol varsa hepsini içip İspanyol bogasini kiskandiran homurdanmalarla Acile daliyor, ‘Heyyttttttt ulan var mi beni durduracak’ diyerek.. Tam bunlarla ugrasirken biri gelip, falan valinin yakini, filan müdürün kendisi, bunlar yetmez biride gazeteci Fakir Yilmaz aman dikkat der.. Bir anlik doktorlugum sirasinda yasadigim onca stresin altinda bu kez de ben arka kapiyi ariyorum, bakanligin yapip, yarim yamalak teslim ettigi hastanede. Çünkü benim bir an doktor olup, içine daldigim meslegin zorluklari karsisinda ‘Allah gerçek doktorlara sabir versin’ diyerek bir an önce kaçmam gerekiyordu. Ancak bir anlik daldigim doktorluk rüyasindan korkudan uyanip, kaçacak arka kapiyi bulup, kaçamazken bu kez ön kapiya yöneliyorum.. Çünkü bakanligin, yasanan onca soruna çözüm bulmaktansa kaçin dedigi arka kapi diye bir sey yok Ardahan’in yeni Devlet Hastanesinde.. Yöneldigim ön kapilar ise bir taraftan sifreli oldugu için açilmasi için karsidan birinin gelip manyetik alana girmesi gerekiyordu.. Evet, 5 günlük hastaneli geçen günlerim de yasadiklarim ve her seye ragmen, her eksiklige ragmen, olmayan imkanlara karsin onurlu mesleklerini hastane çalisanlariyla sirt sirta verip, büyük bir özveriyle yapmaya çalisan doktorlara ‘İyi ki varsiniz’ deyip, kendilerine ve Ardahan Devlet Hastanesi çalisanlarina tesekkür edip, yanima Gazeteci Fakir Yilmaz’i da alip, hem hastaneden, hem de doktorluk rüyasindan çikiyorum..



    Ardahan'dan Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin

    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Ardahan’da Haftanin En Son Haberleri

    Ardahan Gundem Haberleri **Yol parasini verip, 19 Mayis’ta top oynattilar.. 19 Mayis Ardahan’da Bayanlarin Futbolu İle Kutlandi.. Bu yil resmi törenlerden uzak bir sekilde kutlanan 19 Mayis Atatürk’ü Anama, Gençli ve Spor Bayrami, iki komsu ülkenin bayan futbolcularinin Ardahan’da karsilasmasiyla gerçekledi. Türkiye’nin Ardahan Bayan Futbol Takimi ile Gürcistan’in Batum Bayan Futbol Takimi ile karsi karsiya geldigi futbol karsilamasini 90 dakika boyunca etkili bir futbol ortaya koyan Gürcü bayan takimi 7-1 almayi basardi. Ardahan Vali Yardimcisi, Belediye Baskani, İl İdarecilerin de izledigi bayan futbol takim karsilasmasi nedeniyle Ardahan’a davet edilen Gürcü Bayan takimini yol parasinin Ardahan Valiligince karsiladigi ögrenildi. Ardahan Gundem Haberleri **BAŞBAKAN EMİR ETTİ. MALİYE BAKANI VERDİ ARDAHAN EVİ’NE 1 MİLYON 200 TL. DESTEK!.. Kurtulus savasini baslamasiyla bir araya gelen milislerin toplandigi ve Türkiye Cumhuriyet’i kelimesini ilk kez kullandiklari Ardahan’in ana caddelerinden birine ismini veren Kongre Binasinin onarimina basbakandan destek geldi. Alinan bilgiler göre geçen gün Ankara’ya giden ve AK Parti İl Baskanlari Toplantisina katilan Ardahan İl Genel Meclis Baskani Bedrettin Çakici’nin istemi üzerine basbakan Recep Tayip Erdogan’in maliye Bakanina verdigi direktif üzerine onarimina devam edilen Ardahan (Kongre Binasi) Kültür Evi’ne Bir Milyon 200 TL Ödenek aktarildigi ögrenildi. AK Parti Ardahan İl Baskani Yunus Baydar’in çocugunu rahatsizlanmasi sonucu son anda katilamadigi toplantida basbakan ile görüsme firsati yakalayan AK Parti Posof İl Genel Meclis Üyesi ve 14 Üyeli Ardahan Meclisinin Baskani Bedrettin Çakici Ardahan’a döndü. Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy’un da katildigi toplantidan dönen ve konu hakkinda gazetemize bir açiklama yapan Ardahan Meclis Baskani Bedrettin Çakici basbakanin Ardahan ile yakindan ilgilenmesinin kendilerini mutlu ettigini ve su an halen onarimi süren Kongre Binasinin onariminin bir an önce bitirilip, hizmete girmesi için 600 Bin TL. yan harcamalar için de 600 Bin TL. Nakit bir parayi Özel İdare hesabina aktardigini söyledi. Ardahan Gundem Haberleri **KİMLİGİ VER, SANDALYEYİ AL! Ardahan kent merkezine 4 kilo metre uzaklikta bulunan yeni Devlet Hastanesi’nin Acil Servis girisinde bulunan tekerlekli sandalyelerin gelisi güzel olarak kullanilmasi üzerine sandalyeleri hastane yetkililerince zincire mahkûm edildiler. Acil olarak hastaneye gelip sandalyelerden almak isteyenlerin, zincirin anahtarini almak için kimligini güvenlikçiye verip karsiliginda sandalyeyi almak zorunda birakildigi görülürken, hastaneye gelen acil hastalarin bu durum karsinda zaman kayip ettikleri belirtiliyor. Ardahan Gundem Haberleri **GÖLELİLER FAKÜLTE İÇİN TOPLADI, HOÇVANLILAR TOPLADIGINI NE YAPACAK? Ardahan’a bagli Göle ilçesinde açilmasi beklenen fakülte için yeniden harekete geçildi. Daha önce Ardahan Üniversitesi tarafindan Göle’de açilan Göle Meslek Yüksek Okulunun debinasini İstanbul/Esenyurt İlçesi Belediye Baskani Nemci Kadioglu’na yaptiran Göleliler bu kez de Göle Fakültesi için bir araya geldiler. Göle Belediye Baskani ile Göle İlçe Kaymakaminin birlikte gittikleri İstanbul’da Göleli İs Adamlariyla genis çapli toplantilar yaptiklari ögrenildi. Göle derneginin organizesiyle bir araya geldikleri ögrenilen Gölelilerin, Arahahan Üniversitesi tarafindan Göle’de açilmasi düsünülen fakülte binasini Göleli is adamlarin yaptirma sözü aldiklari ögrenildi. Göle’den İstanbul’a giden heyetin Göle Kasar Festivali için de destek istedikleri bilgisi alinirken yapilan toplantilarda, Göleli is adamlarindan ilk etapta 200 Bin Liraya yakin bir paranin da destek olarak alindigi da ögrenildi. Ardahan Gundem Haberleri **Hoçvanlilar o parayi ne ettiler? Dernek seçimine giden İstanbul’da ki Gölelilerin belediye baskani ve kaymakamlariyla bir araya gelip, Göle’de açilmasi düsünülen fakültenin binasinin alt yapisi için söz ve para verdikleri ögrenilen su günlerde Göle’ye komsu olan Hoçvanlilarin ne yaptiklari merak edilmektedir. Bu merak’in nedeninin, Ardahan’a bagli Hoçvan bölgesinde ki 21 köyü bir çati altinda toplamayi hedefleyen, ancak bunu bugüne kadar gerçeklestiremeyen Hoçvan Federasyonun geçtigimiz günlerde İstanbul’da yaptigi ve gecede bir milyondan fazla para topladigi ileri sürülmesi ve bu paranin ne yapilacagidir. Gölelilerin fakülte binasi için kollari sivadigi bir sirada Hoç-Fed’in topladigi ileri sürülen bu para ile bölgede bulunan köylerden kent merkezine veya baska illere gitmek zorunda birakilan Hoçvanli çocuklar için bölgede bir ögrenci yurdumu yapacak, yoksa yeri belli olan hayvan meydanina katkimi sunacak bilinmezken ayini kurumun bu yil yapilacak festival ile ilgili nasil bir program yapacagi da halen belli olmamasi dikkat çekiyor. Haberleri ekleme saati: 16.58-19 Mayis 2012 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com Ardahan Gundem Haberleri **BÖLGE DE HAREKETLİ SAATLER!.. Baharin gelmesiyle birlikte yeniden hizlanan iç çatismalarin araliksiz devam ettigi ve son olarak biri Binbasi olmak üzere üç subayin hayatini kayip ettigi olaylarin arttigi su günlerde Ardahan ili sinirlari içinde de hareketli saatler yasaniyor. Basta Göle-Erzurum sinirlari bölgesin de olmak üzere Ardahan il sinirlari içinde bir hayli hareketli saatlerin yasandigi görülen Ardahan’da Polis ve Jandarma Özel Hareket ekiplerinin gece gündüz arlimda olduklari görülüyor. Özel Hareket Polisi ve Jandarma timlerinin yayla ve ormanlik alanlarda sikça pusu attigi görülürken, bu hareketliligin nedeninin bölgede bir grup PKK’linin dolastigi ihbarinin güvenlik güçlerince degerlendirmeye alinmasini neden oldugu belirtilmektedir. Haberi ekleme saati: 12.132-19 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyaadolugazetesi.com Ardahan Gundem Haberleri **Milli Egitim Bakani Geliyor.. Son genel seçimler ardindan gelisleri azalan bakanlar yaklasan yerel seçimler öncesi yeniden Ardahan programi yapmaya basladilar. Alinan bilgilere göre önümüzde ki günlerde Ardahan’a gelecek olan Milli Egitim Bakani Prof. Dr. Ömer Dinçer’in Ardahan ziyaretinde Göle ve Posof’ta açilan İmam Hatip Liselerinin resmi açilislarinin yani sira Ardahan-Göle yolu üzerinde yaptirilan 2. Etap TOKİ konutlarina ait İlkögretim Okulunu açilisini yapacak. **Atalay Fas’a Gitti.. Öte yanda milletvekili seçildikten hemen sonra Ardahan’in Göle ve Posof ilçelerinde İmam Hatip Okullarinin açilmasina katki sunan Ardahan AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’in bir dizi ziyaret için Fas’a gitti ögrenildi. Ayni zaman da TBMM’si Milli Egitim Komisyon Üyesi olan Prof. Dr. Orhan Atalay’in da Bu ayin sonun da Ardahan’da olmasi beklenen Milli Egitim Bakani Prof. Dr. Ömer Dinçer ile birlikte Ardahan’a gelemsi beklenmektedir. Ardahan Gundem Haberleri **GAZETECİ BİR AYDA 2. KEZ AMELİYAT OLDU! Ardahanli gazeteci, sitemizin genel yayin koordinatörü Fakir Yilmaz bir ayda 2. kez ameliyat oldu. Bir ay önce kasik fitigi dolaysiyla Ardahan Devlet Hastanesi’ne kaldirilan ve ameliyat edilen Gazeteci Fakir Yilmaz bu kez de İdrar yolu daralmasi rahatsizligi teshisi nedeniyle ameliyata alindi. 4 Günlük ön tedavi sonrasi Ardahan Devlet Hastanesin de Op. Dr. Ertugrul Şefik tarafindan Basarli bir sekilde ameliyat edilen Gazeteci Fakir Yilmaz’in bir ay içinde 2. kez ameliyat edilmesine karsin durumunun iyi oldugu ve kendisini basarili bir sekilde ameliyata alip, tedavi eden ayni hastane de yattigi ögrenilirken gazetecinin yeniden rahatsizlandigini duyan basta Ardahan eski milletvekillerinden Saffet Kaya olmak üzere bir çok seveni tarafinda hasta yataginda ziyaret edildigi görüldü. Ardahan Gundem Haberleri **CHP’nin Çelegine İzin Yok! Bu yil kutlama formati degistirilen ve sadece spor müdürlüklerinin salonlarda kutlayacagi belirtilen 19 Mayis Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayrami’nda Atatürk Büstüne çelenk koymak isteyen CHP Ardahan İl Bakanligina valilik izin vermedi. Alinan bilgilere göre 19 Mayis etkinliklerin bu yil kapali salonlarinda yapilamasini kinamak için CHP Genel Merkezince Ardahan’in da içinde bulundugu parti teskilatlarina gönderdigi genelge ile parti yöneticilerinin 19 Mayis günü bulunduklari kentler de ki Atatürk büstlerine çelenk koyup, hükümetin 19 Mayis’la ilgili uygulamasini kinayan bir basin açiklamasi yapilmasini istedi Bunun üzerine Ardahan valiligine basvuran CHP Ardahan İl Baskanligina valilikten izin çikmadi. **Çelenksiz yürüyüp, alternatif büstün önünde basin açiklamasi yapacaklar.. Konu hakkinda görüslerine basvurdugumuz CHP Ardahan İl Baskani İlimdar Senem valiligin CHP olarak Atatürk büstüne çelenk koyma isteklerine izin vermedigini dogrularken, kendilerinin buna ragmen saat 10.00’da bir araya gelerek Milli Egemenlik parkinda bulunan Atatürk büstü önünde toplu bir basin açiklamasi yapacaklarini söyledi. Haberleri ekleme saat: 23.08-18 Mayis 2012 Habe/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com Ardahan Gundem Haberleri **MHP’nin seçimleri iptal edildi.. Geçtigimiz gün yapilan ve Levent Pehlivan’in seçilip, il baskani oldugu Milliyetçi Hareket Partisi Ardahan İl Teskilati Kongresi yapilan itiraz üzerine iptal edildi. Alinan bilgilere göre geçtigimiz gün yapilan ve Levent Pehlivan’in İl Baskanligina seçildigi MHP Ardahan İl Baskanlik seçimi, Pehlivan ile yarisan ve seçimi kayip eden Mustafa Bozkir’in itirazi Ardahan İl Seçim Kurulu tarafindan iptal edildi. Yeni kongrenin 1 Temmuz’da yapilacagi ögrenildi. *Baska partilere üye, MHP’de delege! 10. İl Kongresinin iptal edilmesinin nedenin geçtigimiz gün yapilan kongre de kullanilan 227 oyun 132’sini alan ve baskan seçilen Levent Pehlivan’a oy verenlerin büyük bölümünün baska partiler de üye MHP’de ise delege olmalarinin tespit edilmesi üzerine iptal edildigi ögrenildi. Pehlivan’in listesine yazdigi birçok kisinin de ayni durumda oldugunu belirten ve seçimin bu nedenle de iptal edildigini dogrulayan ve iptal kararinin kendisinin eline ulastigini belirten MHP İl Baskani Taskin Polat 1Temmuz’da yeniden yapilacak olan kongreye kadar görevin kendisinde oldugunu belirtti. Haberi ekleme saati: 20.03-18 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugaztesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Kars ve Ardahan platosu,


    hayvancilikta pilot bölge ilan edilmeli..

    Ardahan Gundem Haberleri Kars Sanayici ve İs Adamlari Dernegi (KASİAD) Yönetim Kurulu Baskani Ali Nail Çelik, Kars-Ardahan platosunun degerlendirilme zamaninin geldigini, hayvancilik için pilot bölge ilan edilmesini istediklerini söyledi. Çelik, Türkiye genelinde 10 buçuk milyon büyük bas hayvanin oldugunu ve bunun da yaklasik 500 bininin Kars’ta yetistirildigini ifade etti. KASİAD Baskani Çelik, Kars’in hayvancilik için Türkiye’nin en önemli ili oldugunu savundu. Kars-Ardahan platosunun Türkiye’nin en verimli mera ve yaylaklarina sahip oldugunu hatirlatan Çelik, “Bu bölgede bir bütün olarak düsünürsek hayvancilikta yatirimlarin önünü açmak için bu bölgenin tamami pilot bölge ilan edilmelidir. Bu bölge koruma altina alinmali, belli bir sistem dahilinde hayvanlar otlatilmali ve büyük hayvancilik yatirimlari ve buna bagli yan sanayi gida sektörü yatirimlarinin artik Kars, Ardahan gibi bu platoda bu çekim merkezinde yapilmasi düsüncesindeyiz. Yani Kars ve Ardahan platosunun hayvancilik pilot bölge ilan edilmesini istiyoruz.” dedi. Türkiye’de son yillarda birçok sektörde gelisme yasamasina karsin hayvancilik sektöründe ithal hayvan getirir, ithal et getirir hale gelindigini de anlatan Çelik, “Burada suçlu aramak gibi durumda degiliz ama suçu kendimizde görmeliyiz. Anadolu insani tasradan kirsaldan hizla büyük sehirlere göç etmis ve hayvan sayisi ülkemizde hizla azalmistir. Bölgemizde de hizla azalmistir. Anadolu’da, bölgemizde ve Kars’imizda hale hayvancilik köylerde geçim hayvanciligi seklinde yapilmaktadir. Bundan vazgeçip 30 baslik damizlik isletmeleriyle hayvanciligimizi gelistirmemiz gerekiyor. Damizlik isletmelerinin sayisini artirmak gerekiyor. Damizlik isletmelerinin artirilmasi demek buzagi üretimi demektir. Bu bölge Türkiye’nin bütün besicilerinin canli hayvan materyalini karsilamaktadir. Yani Türkiye’de üretilen etin 4’te 1 bu bölgeden üretilmistir. Onun için bölgede yapilacak hayvancilik pilot bölgesi veya bölgenin tamaminin hayvancilik pilot bölge ilan edilmesi bu yatirimlari hizlandiracaktir. Hayvancilikta Kars, Ardahan ve Erzurum özel düsünülmelidir. Nasil ki bugün bir otomobil sanayi Marmara Bölgesini hedef almissa hayvancilik sektörü de Kars ve çevresini hedef almalidir.” dedi. Haberi ekleme saati: 09.43-18 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Baskan Köksoy’un Köylüleri Silivri’de Toplanacaklar!..

    Ardahan Gundem Haberleri Ayni zaman da Ardahan’in AK Partili Belediye Baskanini Faruk Köksoy’un da köyü olan Ardahan’a Hanak’in ilçesine bagli bulunan Bastoklu (Yukari Dikkan) Köy Dernegi basta İstanbul’da olmak üzere Marmara ve Trakya Bölgesinde bulunan köylülerini piknikte bulusturacak. Dernek Yönetimin konuyla ilgili yaptigi açiklamada piknik etkinliginin Balyoz, Ergenekon, Oda TV davalarinin görüldügü adliye ve cezaevinin bulundugu Silivri de yapilacagi belirtildi. Konu hakkinda yapilan yazili açiklama söyle; BAŞTOKLU KÖYÜ DERNEK YÖNETİMİNDEN DUYURUDUR KÖYÜMÜZ DERNEK YÖNETİMİ SOSYAL AKTİVİTELER ÇERÇEVESİNDE 10 HAZİRAN 2012 PAZAR GÜNÜ SİLİVRİDE TÜM KÖYLÜ VE DERNEK ÜYELERİMİZİN İŞTİRAKİ BEKLENTİSİ İLE PİKNİK ORGANİZASYONU DÜZENLEMİŞTİR. PİKNİGE GİTMEK İÇİN SEFAKÖY DERNEK MERKEZİ VE ESENYURT MEYDANINDAN ARAÇLAR TAHSİS EDİLMİŞ OLUP ÜÇRETSİZ ULAŞIM SAGLANACAKTIR. BELİRLENEN NOKTALARDAN ARAÇLAR SAAT 06:30 DA HAREKET EDECEK OLUP SABAH KAHVALTI SAATİNDE PİKNİK ALANINA ULAŞILACAKTIR. PİKNİGİMİZ ÜCRETSİZ OLUP KATILIMCILAR YİYECEK İÇECEK İHTİYAÇLARINI KENDİLERİ TEDARİK EDECEKLERDİR. PİKNİK ALANI MANGAL YAPMAYA SPOR AKTİVİTELERİ GERÇEKLEŞTİRMEYE OLTA İLE BALIK TUTMAYA VE GÖL BOYUNCA YÜRÜYÜŞLER YAPMAYA UYGUNDUR. KATILMAK İSTEYEN KÖYLÜ VE DERNEK ÜYELERİMİZİN KAÇ KİŞİ İLE KATILACAKLARINI DERNEK YÖNETİMİMİZE BİLDİRMELERİ GEREKMEKTEDİR. TÜM KÖYLÜ VE DERNEK ÜYELERİMİZİN BİLGİLERİNE ARZ EDER SAYGILAR SUNARIZ. DERNEK YÖNETİMİ Efkan DEMİR Haberi ekleme saati: 17 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    DEGİŞİME MHP’DE AYAK UYDURDU!

    Ardahan Gundem Haberleri Yaklasan yerel seçimler öncesi Ardahan’da bulunan siyasi parti teskilatlarin da istenen degisme Milliyetçi Hareket Partisi de ayak uydurdu. CHP ve BDP İl Baskanliklari ardindan İl Kongresini gerçeklestiren MHP Ardahan İl Teskilati’nin yeni İl Baskani Levent Pehlivan oldu. Dursun Akçam Kültür Evi’nde yapilan kongrede, mevcut İl Baskani Taskin Polat aday olmazken, Mustafa Bozkir ve Levent Pehlivan isimli partililer yaristi. 227 delegenin katildigi ve bu delegenin 132’sinin oyunu alan Levent Pehlivan MHP Ardahan İl Baskani oldu. Yapilan Kongrede MHP’nin Ardahan İl Baskani olan Levent Pehlivan, yaptigi ilik açiklamada, bundan sonra önemli bir görev aldiginin bilincinde oldugunu belirterek, “Önceligim herkesime kucak açmak. Herkesimi kucaklamak. Bunu insallah ekibimin destegiyle basaracagim” dedi. Haberi ekleme saati: 19.01-17 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    AKTAŞ İÇİN ÖNEMLİ GÜN VE İMZA!..

    Ardahan Gundem Haberleri **Çildir-Aktas, Esendere, Kapiköy ve Dilucu kapilari yenileniyor. Halkali Gümrügü Çatalca’ya tasiniyor.. Ardahan’in Gürcistan ve Ermenistan’a komsu ilçesi Çildir’da bulunan Aktas Gümrük Kapisi için ilk önemli imza atildi. Aktas Gümrük Kapisininda içine bulundugu 4 Kara Gümrük Kapisi’nin modernizasyonu ve Halkali Gümrük Müdürlügü’nün Çatalca’da 220 dönüm arazi üzerine yeniden insasina iliskin protokol Gümrük ve Ticaret Bakani Hayati Yazici ve TOBB Baskani M. Rifat Hisarciklioglu tarafindan imzalandi. TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen törenle imzasi gerçeklesen protokol kapsaminda, Ardahan’dan Gürcistan’a açilan Çildir-Aktas Gümrük kapisi, Hakkari-Yüksekova’dan İran’a açilan Esendere Gümrük Kapisi, Van’dan İran’a açilan Kapiköy Gümrük Kapisi, Igdir’dan Nahcivan’a açilan Dilucu Gümrük Kapisi, ile İstanbul Halkali’daki Türkiye’nin en büyük İç Gümrük Müdürlügü olan Halkali Gümrügü, yap-islet-devret modeli ile TOBB tarafindan en son teknoloji ile modernize edilecek. **“Türkiye’nin dogu illeri için müthis bir zenginlik firsati dogacak” Yapilan çalismalarin, bir taraftan Tarihi İpek yolunun canlandirilmasi için çok önemli bir adim olurken, diger yandan Türkiye’nin dogu illerine müthis bir zenginlik firsati sunacagini dile getiren TOBB Baskani Rifat Hisarciklioglu, “Çünkü Türkiye’nin dogusuna yatirimcinin gitmiyor olmasinin en önemli sebeplerinden biri, dogu illerinin büyük nüfuslu ihracat noktalarina uzakligidir. İste simdi bu yatirimlarla dogudaki sinir illerimizi komsu ülkelerin yüksek nüfuslu sehirlerine baglayip, bu illeri yatirim yapilabilir noktaya tasiyacagiz” dedi. Hisarciklioglu konusmasina söyle devam ett; ‘Çildir-Aktas Gümrük Kapisi ise, Ardahan ve Kars’i Gürcistan’in gelismekte olan güney kesimine baglayacaktir. Bu baglanti, tüccar ve sanayicimiz açisindan, hem Gürcistan’in güneyindeki Ahiska Türkleri ile bulusma, hem de büyük bir pazar olan Azerbaycan sinirina 230 km gibi kisa bir mesafede giris yapma imkâni demektir.’ dedi. Haberi ekleme saati: 16.06-17 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Medilkacilarin Özürlüler Sevgisi Göz Yasartiyor!

    Ardahan Gundem Haberleri Her yeni tesvik karari ve seçim dönemi ortaya çikip, hayirsever kesilenler yerel seçimlerin yakalsmasiyla birlikte yine sahneye çikmaya basladilar. Ürünlerini pazarladiklari firmalardan saglanan yardim malzemeleriyle hayir sever kesilenlerin basinda gelenler ise özürlülülerin kendilerinden küçük bir tibbi cihazi almaktan bir hayli zorlandiklari medikalcilar olmasi dikkat çekiyor. Bunlarin basta, ‘Engelliler Haftasi’ olmak üzere önemli gün ve haftalari firsat bilip, geldikleri Ardahan’da kendilerini ve amaçlarini tanimayan idarecilere bol bol fotograflar çektirmeleri dikkat çeken diger önemli bir konu olmustur. **Engelli Ögrencilerden Kolbasti.. Ardahan’da ‘Engeliler Haftasi’ nedeniyle Çamliçatak Ormani mesire alanda program düzenlendi. Vali Mustafa Tekmen, protokol üyeleri ve engelli çocuklarin ailelerinin katildigi programda, engelli ögrencilerin kolbasti sovu izleyenlerden bol alkis aldi. Özel bir rehabilitasyon merkezinde egitim gören engelli ögrencilerin gerçeklestirdigi kolbasti sovuyla ögrenciler müzik esliginde doyasiya eglendi. Programda, Ardahan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü ögrencisi Dilek Karaca ise, İl Müdürlerine sürpriz yapti. Sahnede engelli bir kizin annesine yazdigi mektubu okutan Karaca, engellilerin yasadigi sikintilari daha iyi anlatabilmek için İl Müdürlerini empati testine davet etti. Halk Sagligi Müdürü, Milli Egitim Müdürü ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlerini alanda davet eden Karaca, empati testi uyguladi. Müdürlerin gözlerini siyah kurdele ile baglatan Karaca, müdürlerin ellerine sirasiyla degnek vererek, masa üstünde bulunan bardagi bulmalarini istedi. İl Müdürleri, zor da olsa masa üstündeki bardagi bularak testi basariyla geçti. Empati kurulursa engellilerin daha iyi anlayabilecegini belirten üniversite ögrencisi Dilek Karaca, “Empati testindeki yapmamdaki en büyük amaç; insanlarin biz engeliler yerine kendilerini koyabilmeleri ve bizim duygularimizi biraz daha anlayabilmeleriydi. Çünkü empati kurarlarsa, bizi daha iyi anlayabileceklerini düsünüyorum.” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Erdal Nalbant ise üniversite ögrenicisi Dilek Karaca’nin empati testi yapilmasi için kendilerine öneride bulundugunu ve hiç tereddüt etmeden kabul ettiklerini ifade etti. Karaca, “Empati kurmak güzel bir sey. Engelli bir insanin yerine kendimizi koymak onu daha iyi almamamizi saglar. Biz zaten hizmetimizi bu yönde yapiyoruz. Müdürlük olarak yapmis oldugumuz hizmette de her zaman empati içerisindeyiz.” diye konustu. Haberi ekleme saati: 10.23-17 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Eskiler duruyor, Yenileri yürüyor..

    Ardahan Gundem Haberleri Ardahan’in zenginleri, ileri gelenleri, esrafi, tüccari olarak bilinenler basta insaat sektöründe olmak üzere birçok konuda yasanan hizli gelismeye ayak uyduramadiklari dikkat çekiyor. 1992 Yilinda vilayet olduktan sonra yasanan hareketlilige ayak uydurmaktan zorlandiklari görülen, is yerleri gibi atadan dededen kalma evleri bile yenileyemeyen ‘Ardahan’in zenginleri’ olarak bilinenlere karsin hemen her gün yeni bir zengini ortaya çikmasi dikkat çekiyor. **Vergide, vitrinde olmazlarsa da!.. Eskiler olarak bilinenlerin yerinde saydigi, vergi siralamasinda olmazlarsa da, vitrinde görünmezlerse de yenilerin ard arda yeni insaatlar diktigi, is yerleri açtigi, bankalara para tasidigi, lüks ciplerle çarsida tur attigi görülen Ardahan’da son 5 yil içinde onlarca yeni zenginin ortaya çiktigi görülüyor. **Köyden sehre göç ve yatirim sürüyor.. Ardahan’in esraflari olarak bilinenlerin yillardir bir çivi çikmadigi, vergi ödeme siralamasinda ortada gözükmezlerse de yatirim yatirim üzerine yaptigi Ardahan’da yasanan diger önemli gelisme ise köyden kent merkezine göçün yasanmasi dikkat çekiyor. Köyde kazandiklarini kente getirip, basta insaat sektöründe olmak üzere bir is alaninda yatirima çeviren köylü yeni zenginlerin bu gidisle yeni yatirimlar yapmazlarsa da halen en çok vergi ödeyenlerin siralamasinda ilk siralarda olan ve en önemlisi Ardahan siyasetinin gündemini ellerinde tutan kentli zenginleri sollayacaklari konusulmaktadir. Haberi ekleme saati: 07.06-17 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    8. Yapilmasina Karsin Ardahanlilarin İlgi Göstermedigi


    DURSUN AKÇAM’li Günler Son Buldu!..

    Ardahan Gundem Haberleri Ardahan’da her yil düzenlenmeye baslanan Dursun Aktaç Günleri sesiz sedasiz sona erdi. Yillardir düzenlenmesine karsin etkinliklerine 30-40 kisiden fazla kisinin katilmadigi görülen ve bu yil gerek vali, gerekise belediye baskanlari basta olmak üzere hiç bir yetkilinin katilip, destek vermedigi,halktan kopuk Dursun Akçamli Günler içi bos etkinliklerle son buldu. **Yetkililerine göre ise çoskulu bitmis!.. Ardahanlilarin sorunlariyla uzaktan yakindan ilgisi olmayan, İstanbul ve diger illerden getirilen bir kaç kisi ile sözde paneller yaptirilan, bir kaç gencin destegi disinda kimsenin destek vermedigi Dursun Akçamli günlerin sesiz, sedasiz ve ilgisiz bitmesine karsin Kültür Evi yetkilileri yasanan durumdan çokta memnun olduklari görüldü. Adeta kendin çal, kendin oyna içi bos etkinliklerle sona eren Dursun Akçamli günlerle ilgili Kültür Evi’nde yapilan açiklama ise söyle; Etkinligin son günü, sabah yapilan “Tarim Sanayi İkileminde Egitimimiz” baslikli açik oturumla basladi. Mimar Sinan Üniversitesi’nden Doç. Dr. Firdevs Gümüsoglu, “Kars Gazetesi’nde Cilavuz Köy Enstitüsü”nü konustu. 1937 yili ve sonrasinda Kars’ta yayinlanan Kars gazetesinde Cilavuz Egitmen Kursu ve Köy Enstitüsü’nün kurulusu, sonrasindaki gelismeler üzerine ayrintili bir arastirmayi içeren konusma ilgiyle izlendi. Cumhuriyet Gazetesi yazari Isik Kansu, Cumhuriyet’in kurulusundan bugüne kadar yasanan dönemdeki kültürel gelismeleri degerlendiren bir konusma yapti. Cumhuriyet degerlerinin gözden düsürülüsünün öyküsünü anlatti. Son konusmaci olan Prof. Dr. Kemal Kocabas, Köy Enstitüleri ile günümüzdeki egitim sistemini karsilastiran, son yillarda yapilan degisikliklerle egitimde ortaya çikan olumsuz gelismeleri elestiren bir konusma yapti. Alper Akçam’in metnini yazdigi, Erkan Çimen ve Murat Fidan’in sahneye koydugu, Ardahan Üniversiteli ve Ardahanli gençlerin oynadiklari İNAYET TURİZM adli oyun salonu dolduran izleyenlerin alkislariyla sik sik kesintiye ugradi ve oyun bitiminde coskulu alkislar aldi. Tiyatro oyununun kapanisinda Kültürevi önünde bir ani fotografi çektirildi. Günün sonraki etkinligi Dursun Akçam Ormani’nda fidan dikimi oldu. Etkinligin konuklari ve genç katilimcilari Dursun Akçam Ormani’na yüzün üzerinde fidan diktiler. Davul zurna esliginde yöresel oyunlar oynadilar. Daha sonra Ölçek Köyü’ne geçildi. Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfi’nin etkinlik ekibi, Valeliler’den Nuran Sariçam’in kizi ile Postolar’dan Kasim’in oglunun dügününe davul zurna ve kalabalik bir grup ile girerek dügüne cosku katti. 8. Kültür ve Sanat Günleri’nin son etkinligi, Kültürevi’nde yapilan siir ve müzik aksami oldu. 23 Şubat İlkögretim Okulu’ndan ögretmen Cevdet Deli’nin ögrencileri siirler okudular. Ardahanli Şair Erbay Kara ve üniversiteli genç sairlerin katildigi okumalardan sonra Ardahanli gençlerin olusturdugu Grup Zemheri çok basarili bir müzik dinletisi sundu. Haberi ekleme saati: 12.57-16 Mayis 2012 Hab.er/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Adliye’de sinema gösterimlerine devam ediyor..

    Ardahan Gundem Haberleri Ardahan Cumhuriyet Bassavciligi Koruma Kurulu Baskanligi tarafindan hazirlanan ve Kalkinma Bakanligi tarafindan finanse edilen “Ben de Bir Çocugum Digerleri Gibi, Ellerimden Tutsun Büyüklerim” SODES projesi çocuklar ve gençlerin bilgilendirilmesi ile topluma faydali bireyler olarak yetistirilmeleri için faaliyetlerine devam ediyor. Proje koordinatörü ve Denetimli Serbestlik Müdür V. Mustafa Ünal yaptigi açiklamada yaklasik 1.000 ögrencinin bu programlardan faydalandirilmasinin hedeflendigini söyledi. Proje koordinatörü ve Denetimli Serbestlik Müdür V. Mustafa Ünal, dezavantajli çocuklar için hazirlanan proje kapsaminda gitar, Baglama, satranç, voleybol, futbol kurslari ile birlikte piknik, gezi programlari, ücretsiz 3 boyutlu sinema gösterimleri, rehberlik çalismalari, çocuklara ve gençlere yönelik seminerler düzenlendigini ifade etti. Ünal, Ardahan Cumhuriyet Bassavciligi Koruma Kurulu Baskanligi ile Ardahan İl Saglik Müdürlügü, Ardahan Milli Egitim Müdürlügü, Ardahan İl Müftülügü, Ardahan Emniyet Müdürlügü Çocuk Şube Müdürlügü arasinda imzalanan protokol ve is birligi ile halen egitimlerine devam eden ilkögretim ve ortaögretim ögrencilerinin proje kapsaminda Ardahan Adliyesinde olusturulan çok amaçli egitim ve sinema salonunda hem 3 boyutlu film izleyerek eglendiklerini hem de verilen seminerler ile bilgilendiriliyorlar dedi. Ünal, 3 boyutlu film gösterimi öncesi gençlerin daha bilinçli ve bilgili olmalarinin temini için Emniyet Müdürlügü Çocuk Şube Müdürlügü polis memuru Burak Koçak tarafindan Polis kimdir, trafik kurallari, suç ve suçtan uzak durmanin yollari, Saglik Müdürlügünden Fatma Kiliç tarafindan ‘Kanser ve Kanserden Korunmanin Yollari’, Ardahan Müftülügünden il müftüsü Galip Akin tarafindan ‘Ahlak, Erdemli İnsan Olmak, İnsanliga Faydali Birey Olmak’, Ardahan Denetimli Serbestlik Müdürlügü proje idari destek personeli Benhur İlkay Alan tarafindan ‘Etkili ve Dogru İletisim’ konularinda seminerler verildigini söyledi. Haberi ekleme saati: 12.56-16 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Ardahan’dan Raliciler Geçti..

    Ardahan Gundem Haberleri Almanya’nin Allgau kentinden 28 Nisan’da yola çikan klasik otomobillerden olusan konvoy Ardahan’in Çildir ilçesine geldi. Türkiye’nin de aralarinda bulundugu 20 ülkeden, 111 takim ve 666 yarisçinin yer aldigi klasik otomobiller, Ardahan’in Çildir ilçesinde bulunan Çildir Gölü kenarinda Ardahan Vali yardimcisi Kadir Taner Eser ve Çildir Kaymakami Cevat Çelik Ardahan’a hos geldiniz diyerek karsiladi. Vali Yardimcisi Kadir Taner Eser, yaptigi konusmada Rallicileri ilimizde görmekten mutluluk duydugunu ifade etti. Eser, yarismacilarin kentin tanitimi açisindan da büyük önem tasidigini bu vesile ile kendilerine tesekkür ediyorum dedi. Klasik Otomobiller Rallisi Türkiye sorumlusu Nadir Serin yarismacilarin bu bölgeyi gördüklerinde çok sasirdigini ve Çildir gölüne hayran kaldiklarini dile getirdi. Rally ekibi daha sonra Vali yardimcisi Kadir Taner Eser’in start vermesiyle Gürcistan’a hareket etti. Haberi ekleme saati: 12.54-16 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Ardahan’i bitiren tarim, İlçelerde denetime çikti..

    Ardahan Gundem Haberleri **Ardahan’in Çildir ilçesinde denetime çikan İl Tarim Müdürlügü yetkilileri is yerlerinde görülen eksiklikler konusunda esnfi uyardilar.. Ardahan Gida,Tarim ve Hayvancilik İl Müdürlügü ekibi Çildir ilçesinde ki isyerlerini denetledi. Ardahan Gida,Tarim ve Hayvancilik Müdürülügüne bagli denetleme ekibi ilçede ki lokantalara rutin olarak yapilan denetlemelerini yapti.İlçede ki lokantalari denetleyen ekip isyerlerindeki eksiklikleri yerinde tespit ederek biran önce öngörülen sartlar çercevesinde düzenlenmesini istediler. Görülen eksiklikleri ve isyerlerinin kontrol edildigine dair tutanakta tutan ekipler, Çildir ilçesinde ki isyerlerinin kurallara uygun olarak yapildigi ve isyeri sahiplerininde halk sagligi için gösterdikleri özenden dolayi memnun olduklari ifade ederek küçük ayrintilarada dikkat etmeleri sonucunda herhangi bir kötü durum yasanmayacagini belirtti. Haberi ekleme saati: 12.51-16 Mayis 2012 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Dur yikilma, Beton atacagiz!

    Ardahan Gundem Haberleri Ardahan’da yasanan gelisi güzel yapilasmanin son örnegi kent merkezinde insaasina baslanan bir binan insaat çalismasinda gözler önüne serildi.. Temel çalismalari yapilan yeni binan yaninda bulunan eski binanin yikilmamasi için kiralanan vinç’in bomu ile korumaya alinmasi dikkat çekti. Ardahan İl Genelinde yasanan gelisi güzel yapilasma devam ederken, Kongre caddesi üzerinde bulunan bir insaat çalismasi sirasinda açilan temel dolaysiyla her an yikilabilecegi görülen binanin duvarina vinç önlemi alinmasi dikkat çekti. Temel çalismasi yapilan insaatin yani basinda bulunan ve yikilmamasi için kilarik vinç tutularak, korumaya alinan bina her an yikilma tehlikesiile karsi karsiya bulunurken, hemen yani basinda bulunan binanin temel insaatinda onca insanin çalismasi gözlendi. Tanitim levhasi, hiç bir çevre önlemi alinmadan yapilan insaatlarin son örnegi olan bu durumu gören Ardahanlilar böyle bir duruma nasil izin verildigini merak ettiler. Haberi ekleme saati: 12.33-16 Mayis2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    Piknikçilere Yeni Mekan!..

    Ardahan Gundem Haberleri Ardahan’da piknik tutkunlari için yeni yer Ardahan Kalesi Oldu. Ardahan Kalesinin askeriyeden alinip, Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdürlügüne verilmesiyle halka açilan kale, hafta içi ve hafta sonu olmak üzere sabah 08.00’den aksam 17.00’a kadar halka açik oldugu ögrenildi. Vatandaslarin Ardahan Kalesinde huzurlu bir sekilde zaman geçirmeleri ögrenilirken; Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdürlügü Ardahan Kalesine gelen misafirlere de çay ikraminda bulunduklari görüldü. Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Mor, Ardahan Halkini kültürel yapi içinde zamanlarini degerlendirmek ve piknik yapmak isteyenleri Ardahan Kalesine davet etti. Haberi ekleme saati: 12.21-6 Mayis 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com



    Yazarlarimizi okuyor musunuz?


    ESOBB Deniz’le Anlasti!..

    Ardahan Gundem Haberleri Esnaf dostu DenizBank, Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odasi üyelerini İsletme Kart’la tanistiriyor. Yenilikçi ürün ve hizmetleri ile farklilasan DenizBank ile Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odasi arasinda imzalanan protokolle DenizBank “İsletme Kart” üzerinden Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odasi üyesi girisimcilerin hizmetine sunuluyor. Sahip oldugu finansal portal anlayisiyla müsterilerinin ihtiyaçlarina uygun yenilikçi ve özel çözümler sunan DenizBank, esnafin ülke ekonomisi için katkisini biliyor ve esnafi desteklemeye devam ediyor. DenizBank, üyelerine cazip kosullarda finansman saglamaya yönelik çalismalarini araliksiz sürdüren Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odasi ile isbirligi protokolü imzaladi. Yapilan protokolle birlikte Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odasi üyesi isletmeler Türkiye’deki en yenilikçi uygulamalardan olan “İsletme Kart” ile tanismis oldu. Ardahan 14 Mayis 2012 Pazartesi günü yapilan protokol imza töreni, DenizBank Ardahan Şubesi Müdürü Zihni Aykol ve Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odasi Baskani Yasar Dasdemir’in katilimlariyla gerçeklesti. DenizBank Ardahan Şubesi Müdürü Zihni Aykol imza töreninde yaptigi konusmada, Ardahan ekonomisinde esnaf ve sanatkârin çok önemli bir yeri olduguna degindi. Esnafin ülke ekonomisinin can damari oldugunu söyleyen Zihni Aykol ,”Esnaf ve sanatkârlar için DenizBank olarak her zaman yeni imkânlar getiriyoruz. Türkiye’de isletmeler için bizim gelistirdigimiz İsletme Kart’tan esnafimiz da faydalanacak” dedi. Ahmet Ocak, desteklerinin Emirdag ile sinirli olmadigini, İsletme Kart ile Türkiye’nin her yerindeki esnaf ve sanatkârlarin yaninda olduklarini belirtti. Bugün itibariyle DenizBank KOBİ Bankaciligi’nin ürün ve hizmetlerinden yararlanan isletme sayisinin 430 bine ulastigi bilgisini veren Zihni Aykol, “DenizBank’in İsletme Bankaciligi alanindaki hizmetlerinden esnafimizi azami sekilde faydalandirmayi hedefliyoruz.” diye konustu. İsletme sahiplerine maliyet ve zaman yönetimi açisindan etkin çözümler sunan İsletme Kart, 4 farkli kredi imkaniyla da ihtiyaca özel çözümler üretiyor. İsletme Kart bu dogrultuda tasarlanmis Kurtaran Hesap, Taksitli Ticari Kredi, Sezon Ödemeli Sektör Kredileri ve Busines Card ürünlerini tek bir kartta bulusturuyor. Denizbank ‘İsletme Kart’ sahipleri, -Acil durumlarda hesaplarinda nakit bulunmamasi durumunda Kurtaran Hesap ile nakit ihtiyaçlarini, -Akaryakit alimi, otel ve uçak rezervasyonlari vb. sirket harcamalari için Taksitli Ticari Kredi ile isletme sermayesi ihtiyaçlarini, -Kredi vadesini isletme sahibinin belirledigi Sezon Ödemeli Sektör Kredileri ile sezona bagli nakit akislarina uygun kredi ihtiyacini, -Business Card özelligiyle de, sirket harcamalarina iliskin her türlü gereksinimi tek bir kart ile karsilayabiliyor. DenizBank Ardahan Şubesi Müdürü Zihni Aykol, 2008 yilinda hayata geçen İsletme Kart’in basvurulari, SMS gönderimi ve Denizbank subeleri araciligiyla da yapilabiliyor. SMS ile basvuru yapmak için ISLETME yazip bosluk birakildiktan sonra T.C. kimlik numarasinin yazilarak 4417’ye mesaj atilmasi yeterli dedi. Haberi ekleme saati: 12.18-16 Mayis 2012 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com
























  • TÜİK enflasyon gibi Göç’ü de sakladı!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, TEMPO TV’de Sundukları ‘Gazetecilerle Gündem’ Alı Program Her Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    Başta enflasyon olmak üzere birçok gerçek veriyi sakladığı ve olduğu gibi vermemekle eleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) nüfus sayımında da ilginç bir yola başvurup, ekonomik beklentileri, gerçekleşmeyen sağlık, eğitim gibi yatırımları alamadıklarından dolayı sürekli göç veren illerdeki göç hareketini ‘İllerin aldığı göç’ şeklinde değiştirip, ‘Şu iller şu kadar göç aldı’ dese de 30 yılda 16 vali değiştiren, 2 beldesi mahale olan, onca köy nüfusunun yarısından çoğunu kaybeden Ardahan, yine en çok göç veren iller arasında ilk sırayı aldı.


    Yapılan en son istatistiklere göre en çok göç eden ve alan iller arasında Bin 229 kişinin daha göç etmesi ile 81 İl içinde en az göç alan İl Ardahan kan kaybetmeye devam ediyor.


    MERKEZ DOLUYOR, İLÇELER, KÖYLER BOŞALIYOR!

    1992 yılında 170 Bin 117 nüfusla Kars’tan ayrılıp, 75 plaka ile yeniden vilayet olan ama beklediği yatırımları alamadığı için nüfusu 94 Bin 932’ye kadar düşen Ardahan’dan göç tüm hızıyla devam ediyor.

    30 yılda 16 valinin gelip gittiği Ardahan’da neredeyse nüfusunun yarısı göç ederken iki yılda bir vali değişen kentte 2021 yılında da Bin 229 kişinin başka illere göç ettiği ortaya çıktı.

    Yapılan araştırmada başta tek beldesi Köprülü (Goreveng) olmak üzere 5 ilçesi ve köylerinde hızla yaşanan dış göçe karşın Ardahan merkezin iç göç aldığı dikkat çeken diğer önemli bir konu oldu.



    Annemin maaşı..


    Gece yarısı haber göndererek, sabah TV’de yayına günlük haber gönderdiğimiz Halk TV ve aynı zamanda havuza düşmeden önce Akşam Gazetesinde benim eski Genel Yayın Yönetmenim, Gazeteci Ismail Küçükkaya’yı dinlemek için tv açtım.


    İsmail Küçükkaya’nın bu sabahki konuğu,İyi Partili Avukat olan hanımefendiyi dinlerken, ben de bir yandan randevuma gitmek için hazırlanıyordum ki Halk TV’deki sabah programını sunan Anne sever Ismail Küçükkaya’nın sorusu geldi.


    -Siz ne iş yapıyorsunuz?


    -Avukatım..


    Partideki göreviniz ne?


    -Benim mesleğim olan avukatlığın  yanı sıra partideki görevim şu andaki iktidarın mevcut bakanları karşısında, ‘İYİ Partinin Gölge Bakanları’ ekibi içerisinde bulunan ‘Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın karşıtı olan İYİ Parti Sosyal İşler Başkanlığı denilen bir kurum kurduk, bende o ekibin yönetimindeyim!” diyor ve devam ediyor.


    Başta çocuklar olmak üzere insan hakları, kentte, köyde yaşanan sorunlar, ekonomik sıkıntıları ve kadınlar için kısaca her konuda duyarlı ve iş bilen yani liyakatli olduğunu anlatıyordu.


    Kısacası tv’ye çıkacak kadar önemli bir yerde olduğunu ve zaman zaman da Küçükkaya’nın işine müdahale edip, bir Avukat edasıyla partisini, kendi bilmişliklerini savunuyordu.


    Sohbet ve sorular devam ederken tecrübeli gazeteci Küçükkaya bir anda sordu:


    ‘Anneniz yaşıyor mu, emeklimi?’ diye..


    “Hayır annem emekli değil.. Ama rahmetli babamdan kalan emekli maaşı alıyor!” seklinde cevap verdi.


    Tabi bu soru üzerine şok olup kem kümleyen hanımefendinin paniklerken


    Küçükkaya’dan sorular gelmeye devam ediyor.


    -Anneniz kaç TL maaş alıyor?


    Memleketi kurtarmaya aday bir partinin liyakatli gölge bakanı beni ve Küçükakaya’yı şok eden bir cevap olan yanıtında,


    “Bilmiyorum annemin dul maaşının ne kadar olduğunu!” diyor.. Ve devam ediyor :


    ” Annemle Avukat olan kardeşim ilgileniyor, bakımı ile de kardeşim ilgileniyor. Ne kadar maaş aldığını bilmiyorum!..” deyiveriyor…


    Bu arada beni düşündüren konu, olur ya iktidar değişimi gerçekleşirse, 6’lı masanın kazanma şansı olurda yeni bir iktidar, yeni bir Cumhurbaşkanı ve bu Avukat hanımında aralarında olduğu yeni milletvekilleri ortaya çıktığında bu ekiple mi?..



    Yani ülkeyi yeniden toparlamak, düzenlemek için başta; İnsan hakları, çocuk hakları, kadın hakları v.s.” gibi sorunları anasının maaşının ne kadar olduğunu bilmeyenler mi ülkeyi yönetecek?!.


    Tamam herşey güzel ama birde ekonomi başta olmak üzere evinin olduğu Kartal meydanında toplanan emeklilerin sorunlarını bunlar, anasının ne kadar maaş aldığını bilmeyenler mi çözecek?


    Çünkü Küçükkaya’nın konuğu olan Avukat hanımefendi olur ya iktidar olurlarsa başta çocuk hakları olmak üzere ekonomiyi düzelteceklerini başta emekliler olmak üzere var olan sorunları çözeceklerini anlatıyordu. Maalesef kendi Annesinin rahmetli babasından kalma dul emekli maaşının ne kadar olduğunu bile bilmediğini itiraf ediyordu.


    Şimdi benim de bir sorum var.: “Bu Ülkede Liyakat’ dan hayatı, dünyayı, insanları bilen, hak hukuklu olduğunu, mevcut iktidarın bir değil, üç, beş hatta on bir maaşla görevlendirdiğinin Liyakatsiz olduğunu söyleyen Avukat hanımefendiye…


    Hanımefendi sizin söylediğinizden benim anladığım şu:


    Sayın İYİ Parti Kurucusu Av. Seren Yıldız Öztürk hanımefendinin;


    Annesinin ne kadar maaş aldığından bi haber ve benden beter annesiyle bir hayli ilgisiz olduğunu, annesinin bakımını kendisi gibi Avukat kardeşine bırakarak, sorumluluklarından uzak durarak mı bu ülkenin sorunlarını çözeceksiniz?!.



    arşiv haber 09/01/2021 tarihli haber/yorum/reklamlar


    ORTAŞ AİLESİ BÜYÜYOR..


    Yönetiminin 2008 Yılında Ardahanlı iş insanının başında bulunduğu şirket tarafından yönetimi devralınan ÖRTAŞ Antrepo bugün 50’ye yakın çalışanı ile hizmet vermeye devam ediyor. İstanbul Arnavutköy Haramidere de Gümrüklü Antrepo, İthalat, İhracat mallarının merkezi konumunda gelişmiş durumda.



    13 Yıldır büyüyerek yoluna devam eden ÖRTAÇ ANTREPO Yönetim Kurulu Başkanı, Ardahan/Göleli İş insanı Erdal Yılmaz pandemi dönemi dahil yıllardır durmadan azimle çalıştıkları firmalarının 50 çalışanı ile ülke ekonomisine katkı sunan ithalat, ihracat mallarının depolanması, dağıtılmasına katkı sunmaya çalıştıklarını belertti.




    Bir dönemde siyasete girip, belediye meclis üyesi adayı olan ve aynı zamanda GAİD – Gümrüklü Antrepo İşletmecileri Derneğinin kurucu başkanlığını da yapan ÖRTAŞ ANTREPO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Yılmaz ulusalda yakaladığı başarısını yerelde de gerek kendi alanında gerekse hemşeri iş insanları, stk, dernekleri arasında ortaya koymasıyla da yakinen tanınmakta.




    İstanbul Küçükçekmece’de ki genel merkezini ve depolarını İstanbul Arnavutköy Haramidereye taşıyan ÖRTAŞ ANTREPO AŞ. yeni havaalanı yolu üzerinde bulunan genel merkezi yurt genelinin yanı sıra dünyaya ve bölgedeki gümrük merkezlerine de hitap etmeye devam ediyor.


    Gazeteci dövmek..


    Bugünki yazıma başlamadan önce kırk yıl esarette kalıp vatan topraklarına yeniden kavuşmanın 100. yılını kutlayan Ardahan’ın topraklarını çiğnemiş, suyunu içmiş, ekonomik sıkıntılarına rağmen verdiğimiz mücadele ile adını ülke gündemine hatta, cumhurbaşkanı adayı olabilecek isimler arasına giren bir Ardananlıyı korkutmanın, dövmenin ne kadar zor bir iş olduğunu hemşerimi arayıp “geçmiş olsun, biz Ardahanlılara gerek var mı, gelelim mi?” dediğim ama “Yok, teşekkür ederim bu çakallara Ardahanlı pabuç bırakmaz rahat olun” diyen meslektaşım Levent Gültekin’e 25 çakalın saldırması görülmesi gereken en önemli bir noktadır.Çünkü Ahmet Hakan’a saldırıp havuz medyasını da dizayna sokanlar il parti genel başkan yardımcısının, milletvekilinin kemiklerini kırarak susturanların aynı alçaklığı bir Ardahanlıya da yapabileceklerini düşünmüş ve bir kişiye karşı 25 kişi saldırmaya kalkmış ama çakallık yaptıklarının Ardahanlı olduğunu hesaba katmamış ve Ardahanlı direnci ile karşılaşmışlardır.


    Onca tehdit ve şantaj mesajları ardından bizzat saldırarak Ardahanlıyı susturacaklarını sananlar Ardahanlının bunlara pabuç bırakmayacağını ve kaçmayıp sağını solunu kırdırmadan direneceğini, hatta döveceğiz diye umut edilenin kendilerini dövdüğünü ve bu yetmezmiş gibi taksiye atlayıp kaçmamış, görevini yapmak için düşüncesini fikirlerini ortaya koyduğu televizyon kanalındaki programına katılmış ve kaldığı yerden haykırmaya devam etmiştir.

    Evet gazeteci meslektaşım Levent Gültekin’in de susturulmak istendiği ülkede gazetecileri, düşündüklerini, fikirlerini paylaştıkları için susturup hapse attıranların, çakal takımlarının da kendilerinden aldığı cesaretle bir gazeteciye daha saldırma alçaklığını yapmaları,hatta adına düzenlenen ödülünü aldığım Metin Göktepe gibi  gazeteceleri  öldürerek bu ülkede adalet, hukuk, insan hakları yoktur diyenleri de haklı çıkarmış, ülkenin mafya vari yönetilmek istendiğini teyit etmiştir.

    Ardahan Göle-Senemoğlu köylü bir gazetecinin gerek düşüncesi, gerek fikirleri ve söylemleri ile doğruları haykırmaya gayret etmesine dayanamayanların hesaba katmadığı, bu ülkenin birilerinin değil herkesin, her kesiminin ve Ardahanlının olduğunu ve insanca, insan haklarının, demokrasinin, adaletin herkese birgün lazım olacağını bilmeliler ve gardlarını ona göre almalılar.

    Çünkü bu ülkede suskunların, baskı altında kalanların sesi soluğu Gültekinler’dir, gazetecilerdir, insan gibi yaşamak isteyenlerindir. Mafya ile değil, halkın oyları ile demokrasiyi adaleti, hakkı, hukuku getireceğim diyenlerin görevlerini yapmaları bunlar içinde erdemdir, görevdir. Çünkü sonuç olarak bu ülkede gazetecileri susturmaya kalkmak, seçilen millet vekillerini içeri atmak için dokunulmazlıklarını kaldırmaya kalkmak, eş başkanlarını içeri atmak, parti kapatmaya kalkmak, muhalefet edene terörist, hain diyerek ötelemek, seçilmiş vekilleri yetmez belediye başkanlarını görevlerinden alıp yerine kayyum atamakla işlerin yürümeyeceğini anlamak, algılamak demokrasinin kendisidir.



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    ERDAL YILMAZ: SAMİMİ OLUNMALI..


    arşiv haber 03/11/2016 tarihli haber/yorum


    ÖRTAŞ adlı Antrepol adlı firmanın sahiplerinden Ardahanlı İşadamı Erdal Yılmaz’dan gazetemize önemli açıklamalar.


    Başta İstanbul’da olmak üzere ülke genelinde ki Ardahanlıların birlikteliğinden bahsedenlerin asıl ayrışıma neden olduklarını belirten Ardahan/Göleli İşadamı Erdal Yılmaz bu kişi ve kurumların oluşturulmaya çalışılan samimi birliktelik çalışma ve çabalarında engel olduklarına dikkat çekti.


    Yılmaz, ‘Ardahanlı olmaktan guru duyan bir Ardahanlı olarak en çok üzüldüğü şeyin vitrinde görünmek için sözde birlikte bahsedenlerin yıllardır özlemle beklediğimi o birlikteliğe, güç birliğine engel olmak için bin bir ayak oyunları yaparak, bu toplumun önünü kestmeleridir.’ dedi.


    Bunun en son örneklerinde olan Ardahan Dernekler Federasyonun çabalarına destekten ziyade köstek olmak için adeta bir yarış başlatıldığını belirten ÖRTAŞ adlı firmanın sahibi Ardahanlı İşadamı Erdal Yılmaz güçlü bir çatı adı olan Ardahan adından rahatsız olup, elli parçaya bölünenlerin ne iş yaptıkları ortadadır. Buda sıfır var elede sıfırdır. Bunun artıya dönmesi içinde başta yıllardır toplum lideri görünüp, kendilerine bile hayri olmayanları öncelikle devre dışı bırakmak ve yeni bir çıkışla o çok özlenen ama bir türlü gerçekleşmeyen Ardahan birlikteliği sağlanmalıdır’ dedi.


    **SELAY BEBEK  CNREXPO FUARINDA..


    Ardahanlı İşadamı Özdemir Aydın’ın Sahibi olduğu Selay Bebek isimli marka İstanbul’un önemli fuar merkezlerinden olan CNREEXPO’da standa açtı.


    Gün geçtikçe ülke genelinde marka bir firma konumun almaya devam eden ve her geçen gün biraz daha büyüyen Selay Toys adlı firmanın açtığı standı gezen Gazeteci Fakir Yılmaz Ardahan Gunzutlu işadamımıza başarılar diledi.




    **AYTAÇ SİGORTA


    YENİ YÜZÜYLE HİZMETE DEVAM EDİYOR..


    Ardahan’da ki sigorta acentelerinden AYTAÇ SİGORTA baştan aşağıya yenilenen bürosuyla müşterilerine en iyi hizmeti vermeye devam edecek.


    Aynı zaman da öğrenci ve iş yeri servisçiliği de yapan AYTAÇ SİGORTA Ardahan İnönü Caddesi üzerinde bulunan Fevzi Yılmaz İşhanında verdiği sigortacılık hizmetine yeni dizayn ettiği bürosuyla devam ediyor.


    Geniş ve ferah bir alanı ile, yeni ve hızlı, iş bilen elamanları ile günün 24 saati sigortacılık hizmeti veren AYTAÇ SİGORTA’nın sahibi Aytaç Ulutaş yaptıkları açıklamada, ‘AYTAÇ SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ markamızla amaçlarının müşterilerine en iyi hizmeti vermek, bunu yaparken de güzel ve huzur bulan bir alanda yapmak olduğunu, bu nedenle yeni çalışanlarımızla birlikte dizayn ettiğimiz mevcut büromuzda tüm müşterilerimize hoş geldiniz diyeceğiz.’ dedi.








    **Öhö öhü, mezarları kazıyın..


    **Fakir Yılmaz/Gazeteci


    **Yazıyorsam Sebebi Var


    Bir insanın nasıl yalan söylediği ve de iftira attığını öğrenmek için göz altına alınıp, sorgulandığım o gün anlamıştım ..

    Akşam üzeri gazetemde alınıp, o zaman YİBO’da bulunan Özel TİM’in merkezine götürülmüş, Iğdır-Sarıkamış-Hoçvan-Göle-Şenkaya bölgesine yayılmış olan ve kendileriyle yoğun çatışmaların yaşandığı PKK’lilerden ele geçirildiği ileri sürülen bir isim listesinde ismimim ne gezdiği yönün de sorguya alınmıştım ..

    Allahtan o zaman internet gelişmemiş, ismimiz googel aracılığıyla yayılmamıştı, yoksa her saat başı sorguya alınıp, ismin falan yerde, filan sitenin listesinde ne geziyor diye sorgulanırdım ..

    Neyse sorguya beni alıp, ağzına attığı sakızla ayakta gezerek ard arda bana sorular soran kot pantolonlu özel tim komi serini cevaplarken, benim oturduğum sandalyenin hemen karşısında sandalyesini çevirip oturan ve sadece gözlerime, kulak mimiklerime ve de gırtlağıma bakan birinin benim yalan söyleyip söylemediğimi anlamaya çalıştığını, saatler süren sorgudan sonra yalan söylemediğimi anlayıp, serbest bırakıldığım da öğreniyordum .. Çünkü, sorgu sırasında öhü öhü etmemiş, kulaklarım kızarmamış, yalan cevaplar vermeyip, iki de bir yutkunup, gırtlağımı yalandan öksürerek gırtlağımı oynatmamıştım ..

    İşte zamanın Valisi Yener Ünlüer’in o kısa boyu ile haksız yere gözaltına alınan insanları serbest bıraktığı için kendi boyunda bir metre uzun olan savcıya yaptığı hakaretler gibi dünde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bizlere hakaret yağdırılyordu..

    Hem de karşımıza geçip, ‘öhü öhü’ diye başlayıp, yutkunup ard arda yalanlarını sıralarken ..

    Ve adeta  ‘bırakın açılımı falan, siz en iyisi mezarları kazımaya devam edin’ diyordu, hem de bir faşistten daha fazla öteye giderek ..


    **Asiye ve AKP ..


    İktadar partisinin son aylardan darbe üzerine darbe aldığı Ardahan’da  iktidarın Ardahan temsilcili Ardahan AKP’den hiç bir ses ve de seda yok…

    İmam emeklisi bir il başkanının temsil ettiği AKP Ardahan’ın bu içler acısı haline siyasetin içinde biri olarak acımamak elden değil, desek yerinde bir söz kullanmış oluruz.

    Çünkü, AKP’nin tek başına iktidar olduğu bir ülkede iktidar gücünün bu kadar az hissedildiği bir kent daha bulamazsınız.


    Varla, yok arasında bocalayarak 4 yılı adeta boş geçiren AKP Ardahanlıların özelikle son günlerde ard arda yaşadıkları sıkıntıları gazeteler çarşaf çarşaf ortaya koyarken, İl Başkanlığı ile İlçe Teşkilatlarının nerede olduğu merak edilmektedir.

    AKP’li İl başkanının aracına normal vatandaş uygulaması yapılarak ard arda kesilen cezaların, “iktidardır ayrım yapmak mı gerek?” denilerek, yutulduğu bir süreçte partinin ve de Ardahanlının seçtiği İl Genellerin başının karakollara alınıp, nezarethanelere atıldığına şahıt olduğumuz bir Ardahan’da iktidar temsilcisinin kulaklarının dibinde siyasilere küfür edildiği yönünde duyumlar alıyoruz…

    Parti yönetiminin yaşanan bu gelişmelere adeta kulak tıkayıp, AKP Ardahan İl Binasının balkonunda izlediğini gördüğümüz bir süreçte partinin saymanının TEDAŞ’te iş alan bir müteahhit firmadan SSK’li olduğu ortaya çıkıyor.

    Hem de, vekilinde amcasının oğlu olan AKP İl Saymanı Altun’un “Bende insanım, bende aile geçindiriyorum” savunması altında ..

    Daha sıralamayacağımız bir çok olumsuzluğun nedeninin sorulduğu AKP’nin imam emeklisi İl başkanının bu soruyu soranlara “Bekle gör” diye diye iktidarın gücünü iyiden iyiye yok ettiğini de izlediğimiz bir süreçte, bugün AKP İl Yönetiminde iyi bir yere gelen sütçünün arabasınında bağlanıp, 5 ton sütünün çürütüldüğünü hatırlıyoruz.

    “Peki bunlar sadece AKP kanadında mı yaşanıyor?” diye soracak olursak, hemen bir hayır cevabının alırız..

    Siyasetin S’sinin olmadığı bir Ardahan’da muhalefet partisi CHP’den, DYP’den, MHP’den, DTP’den, çakmak, dergi dağıarak siyaset yapan DSP’den ve diğerlerinde umut kesilmiş durumda..

    Hatırlarsanız, bir filim vardı, “Asiye nasıl kurtulur? ismiyle, işte bugün AKP’nin durumu aynen o filim gibi…

    Evet, AKP’nin filimi oynamaya devam ediyor, bizde AKP Nasıl kurtulur? diye düşünerek, yaşananları kamuoyuna anlatmaya devam ediyoruz, edeceğiz …


    ****

    Peki Ardahan’da iktidarı temsil eden AKP’nin Türkiye versiyonunun ne yaptığına da bir bakalım mı?

    Bakalım, hemde saçının ortada tarayıp, Türkiye’yi sporda rezil ettiği gibi memur maaşları konusunda da  işi ağzına gözüne bulaştıran Spor’dan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’a bir bakalı m..

    Bir kere bakan olmuş bir siyasetçinin insanlara öyle üstten bakarak, güç bende deyip gücünün olmadığını ikide bir ortaya koyması kadar gülünç bir durum olamaz…

    Önce Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusay ile uğraşıp, Ulusoy’un üst üste seçilmesini beceriksizliğinden dolayı sağlayan bu siyasetçinin son günlerde yine TV ekranlarında görünüp, o ortadan taranmış saçının hemen altında ki gözlüklerin üstünde bakarak, memur sendika temsilcilerini adeta hiçe sayan bir tavırla konuşması AKP’nin içinde bulunduğu durumu ortaya koymuyor değil.

    Başbakanın danışmanlarından mı, yoksa gazeteci dostlarından mı aldığı akılla bilinmez ama son günlerde yaptığı salvolu siyasetle bir sağ, bir sol, birde Kürt, artı Avrupa politikası yapması bir zamanlar halkın ‘umut’ diye sarıldığı partinin seçime giderken yalpaladığını da ortaya koymuyor değil…

    Ancak, CHP’nin olduğu gibi AKP’nin de kendilerinden başka alternatif olmadığını görüp, böyle hareket ettiğini unutmamak gerekir..

    Çünkü, güç bende deyip iktidar oynunu oynayan AKP’nin başta kamuda olmak üzere, müteahhitlik hariç hiç bir alanda iktidar olmadığını kabul etmek gerekir, çünkü bunu ben değil en son açıklamasında, “Tarih bürokrasiden hesap sorar” diyen AKP’nin Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi bizzat söylüyor zaten..


    **Saffet Kaya bu yükün altında ezilir..


    AKP’li Milletvekili Saffet Kaya’nın uzun süredir arası olmadığı Ardahan Valisinin artık değiştirilmesi gerektiğine yönelik baskıları hükümet ve AKP Genel Merkezi tarafından onay almayınca yeni bir yönteme başvurup, yerel basından medet araması Ardahan kamuoyundan destek görmediğine şahit oluyoruz.

    Daha önce de AKP İl Başkanını da değiştirmek isteyen ancak bugün kü gibi büyük tepkiyle karşılaşıp, istemediği Koyuncu’nun ezici bir çoğunlukla seçilmesine vesile olan Saffet Kaya’nın bu iki durumu bir an önce değerlendirip, nerede hata yaptığına bakması gerektiğini hatırlatmak gerekir.

    Beni tanıyanların ve siyasi görüşümü bilenlerin, bu ülke de demokrasinin tam anlamıyla yerleşmesi için atamışların seçilmişlere saygılı olması gerektiğini savunduğumu bilirler. Belki Saffet Kaya’da bunu istiyordur, öyle ise de haklıdırda ..

    Ancak bunu isterken kendisinin de önce kendisine oy veren halka verdiği sözleri yerine getiren dürüst bir siyaset yolu izlemesi gerekir. Bu yetmez kamuoyunun oluşmasında büyük etkisi olan basınla barışık olmalıdır..


    **Reddi hakim mi yapsaydım?!.


    Çocuktum, ama hatırlıyorum, teknolojinin, basının, medyanın bugünkü gibi gelişmediği o günleri .. Ve; İlçe olan Ardahan’ın Jandarma Komutanı Kazım Başçavuşunu ve yaptıklarını ..

    Köyümüz ve diğer köylere gittiğinde adeta, ‘devlet benim ulan’ diyerek erkekleri ve kadınları karşı karşıya dizer oradayken sorgulardı, erkeği eşinin yanında, kadını kocasının yanında tokatlardı ..

    Ve bir gün duydum ki, ‘Peygamber Kazım’ diye isimlendirilen başçavuş çıktığı tilki avında vurduğu tilkinin ölüp, ölmediğini kontrol ederken, ‘Adaletin terazisi, haksızlığın sonucu’ misali kendisine güç veren o devletin silahı M 16’nın tetiğine eli dokunduğu için kafasından vurularak öldüğünü ..

    Niye mi anlattım bu geçmişte ve halen sürdüğüne inandığım küçük dip notu diye sorarsanız anlatmayacağım, 

    Çünkü; Dün yaşadıklarımı okuyup, yukarıda kısaca anlattığım gerçek hikayenin yorumunu sizlere bırakıyorum..

    Dün yine davam vardı, polis bir gün önceden matbaanın kapısına dayanmış, periyodik hale gelen davalarımın birisine daha davet ediyor, gelmediğim takdirde zorla getirilme kararını uygulayacağını anlatıyordu ..

    Çünkü, meslektaşım Ümit Kılıç beklenmedik anda ölmüş, bende ona karşı son görevimi yerine getirmek için aniden İstanbul’a gitmiş, bir önceki celseye katılamamıştım ..

    ‘Saat 10.00’da Ardahan Adliyesinin şu (sinirden ismini bile unuttuğum) mahkemesinde bulunun’ diyen resmi evrakı alıp, gittiğim Adliye kapısının girişinde beni bekleyen polise kimliğimi uzatıp, ‘Abi bak zorla değil, kendim geldim’ diyerek kendisine nerede yargılanacağımı sordum.

    Saat 10.00’da gelin denilen ancak sıramızın gelmesi için akşamın 16.30’unu bulduğunu kuru sandalyelerinde beklediğimiz o yan kapısı kapalı olduğu için çaycının, kâtibinin, evrakçısının çatlak pencereden öte yana atlayıp, gidip geldiği Adliyenin duruşma salunun da çıkan mübaşirin, ‘Abi, birazdan sizi alacam’ sözleriyle anlıyorum.

    ‘Zaten kimse kalmamıştı, mecburi bizi alacaktılar’ diyerek kendi kendime gülerken, benimle birlikte, gazetelerimizin sahibi olduğu için çoğu benim yazdığım yazılar dolaysıyla yargılanan eşim ve kardeşimle birlikte duruşma salonına geçiyorduk.

    Gün boyu ve önemli bir günümü harcayarak beklediğimiz duruşma salonuna girerken, modern ve teknolojinin son ürünleriyle donatılmış bir salon görüyordum, karşımda o çok savunup, erkeklerle aynı şartlarda olması gerektiğini belirttiğimiz güzel bir bayan hakim ve yanında beni dava eden saçları stresten mi yoksa başka dertten mi bilemem ama dökülmüş olan bir savcı ..

    Modern bir salona yakışır iki adalet adamı ve güven veren iki yüz olmazsa da sonuçta tüm dünya insanlarının inandığı, güvendiği ve olmazsa olmaz dediği hukuk insanı ..

    Önce küçük kardeşim, Son Vilayet Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürü Nihat Yılmaz, ardından gözlerime bakarak sanık köşesine geçen eşim, sonra da ben bir ip gibi diziliyoruz, hukuk denen ve her insanın en son ve her zaman güven duyduğu hakimin karşısına ..

    Ayaktayız, son model sandalyeler olmasına karşın gerek hakim, ya da savcı veya da mübaşir ‘oturun’ demediği için ayaktayız, gün boyu duruşmamızı beklemekten yorulan   dizlerimizin üzerinde dik durmaya çalışırken ..

    Hakime hanım dosyaları karıştırırken,  o sırada, beni, yani (bir Ardahanlı, bir hemşeri rahatlığıyla tanıdığı için  olacak) güler bir yüzle kimliğimi soruyor katibe hanım, “Fakir bey sabıkanız var mı?’ diye ..

    Bir an düşünüyorum, 41 yaşıma gelmeme karşın gerçekten sabıkam var mı, yolsuzluk, namussuzluk, şerefsizlik, Ergenekonculuk, dincilik, teröristlik, banka dolandırıcılığı, vergi kaçakçılığı, eroin, esrar satışı gibi bir şey yaptım mı acaba?’ diye ki sabıkam olsun diye ..

    Belki de adi suç olarak sayılan, çek dolandırıcılığı, adam öldürme, ya da hırsızlık ..

    Yok, böyle bir şey sabıkamda ..

    Ama yine de ‘sabıkalıyım’ diyorum, gazetecilik denen ve Anayasanın ilk maddelerinden olan ‘Basın hürdür sansür edilemez’ maddesine güvenip, düşündüklerimi yazdığım için.

    Çünkü, benim tek suçum ve sabıkam gazetecilik ve bu ulvi görevi yaparken düşündüklerimi yazdığım için sabıkalıyım ..

    Kimlik yoklaması ardından gergin olduğunu sıra bana gelince anladığım hakime hanım soruyor, sert bir eda ile eşimin, namusumun yanımda olduğunu düşünmeden ..

    -Evet, anlatın, ne diyorsunuz?

    -?!. 

    Yani anlayamıyorum, neyi anlatmak istediğini anlamadığım hakime hanım ..

    Toparlanıp, susmuyorum, anlamaya çalışıyorum neden yargılandığımı sorduğum hâkime hanıma,

    Zaten bir hayli gergin olan ve belki de günün yorgunluğuyla hırsını, benden çıkarırcasına, hâkime hanım sinirli bir şekilde sormaya devam ediyor;

    ‘-Ne demek neden yargılanıyorum, bilmiyor musun sen?!..

    Nazikçe ve sesimin yükseltmemeye çalışarak,

    ‘Bilmiyorum efendim, neden yargılandığımı anlatırsanız ve hatırlatsanız daha iyi olacak? diyorum ..

    Demez olaydım ..

    Vay sen misin bu cevabı veren, hukuk adamı, ya da kadını yani herkesin sığındığı hakime hanım birden parlıyor, hem de kendisi gibi bir bayan olan eşimin yanında bana ..

    Hem de eşimin yanı sıra küçük kardeşimin de yanımda olduğunu düşünmeyerek ..

    Ve devam ediyor sertçe sorularına ‘-Kardeşim iddianame size gelmedi mi, niye iddianameyi okumadan geliyorsun karşıma?’ diye basıyor fırçasını ..

    Ben ise;

    ‘-Tamam, hâkime hanım! Belki hata bende ama ben yazdıklarımdan dolayı bir çok kez haklı yada haksız şekilde yargılanıyorum, nerede bileyim, hangisini sıraya koysam ki şimdi ki davanın hangi davanın olduğunu da bileyim’ diye söylenmeye kalkıyorum ..

    Yok abi hakime hanım bir kez zevk almaya başladı, beni eşim ve kardeşimin yanında ve de benim gibi aleyhime taraf olan savcının gözlerinin önünde ezmeye ..

    Devam ediyor o sert ve gergin edasıyla ‘-Siz nasıl bilmezsiniz neden yargılandığınızı?, Nasıl olur bilmezsiniz, konuşmayın, susun!..’ diye bastırıyor ..

    Ben ise; ‘hakime hanım peki siz beni ne diye yargıladığınızı bilmeden ve neden sizin karşınızda olduğumu okumadan beni nasıl yargılarsınız?’ diye soruyorum, hakime hanımın beni konuşturmamasına ve de söylediklerimi kanuni zorunluluk olmasına karşın zapta geçirmemesine rağmen ..

    Bilmem ama ne kadar süre geçti, hakim ile benim o beklenmeyen tartışmamız ..

    Ama orada, o modern denilen duruşma salonunda ağzıma değmek üzere olan ve orada konuşulanları kayıt etmesi gereken ne mikrofon, ne de salonda bulunan kameranın çalışıp, çalışmadığını bilmiyordum ..

    Buda beni dezavantaja düşürüyordu, dudak altında gülüp, benimle hâkimin kavgasının büyüyüp, adeta hâkimin beni hakaretten tutuklamasını bekleyen savcı beyin mutlu yüzünü izlesem de, yanım da bulunan eşimin bana mı, yoksa çok güvendiğimiz hukuka mı bilmem ama acıyıp, üzülüp, ezilmesi karşısında susmayı tercih ettim ..

    Hakime hanım anlamıyor, bastırıyordu!..

    ‘-Çıııkkkkkkkkk dava ertelenmiştir, başka bir şey konuşmaaaaa!’ diye

    Zaten bir şey konuşulup, tartışılmamış, hatta zapta geçirilmemişti ki ..

    Hakime hanımın nazik ‘çıııık’ teklifi üzerine bende öyle yaptım, savunmamı yapmak için girdiğim, ama hiçbir şey söyleyemeden çıktığım duruşma salonundan ..

    Şimdi soruyorum, gerek bir hukuk adamına, gerek ise bir hukuk bayanına, ya da bir insana ne kadar haksız, yada yanlış olursa olsun, eşitliğin, hukukun arandığı bir salon da bir insanı eşinin yanın da ezmeye kalkmak ne kadar doğruydu, hem de onca insanın hukuk aradığı bir salonda?!.

    Ama beni ya da benden öncekilerini ezdiğini, hatta benden daha iyi hukuku bildiğini düşünenlerin unuttuğu bir şey var ki, 86 yıldır bu ülkede yaşananların ana sorununun insanların bir birini dinlememesi ve de anlamak istememesidir ..

    Yada kendisini bir başkasından üstün görmesidir .. Ki; Bu tutum ve davranış değil bir insanı, hayvan olsa da ve bu yanlış tutum, davranış eşinin yanında yapılsa o canlı değil hukuka, adaletin terazisinden de bile şüphe eder ..

    Ben yine de şüphe etmeyip, yaşananları günün yorgunluğuna bağışlayıp, hakkım olan ‘reddi hakim’ demeden, bunlarda gelir geçer, yeter ki, düşündüklerini yazıya döküp, inadına direnip, baskılara karşın güzeli, iyiyi istemek ve tüm bu baskı ve de baskınlara karşın en iyisi düşündüklerini yazmaya devam diyerek ..


    **5 Kuruş etmeyenler, 5 kuruşa seçilir ..


    Ardahan’ın vilayet olmasıyla ümitlenen ve bir süre göç etmeyip, siyasilerce vaat edilenlerin gerçekleşmesini bekleyen Ardahanlıların sorun ve sıkıntılarını çözmesi beklediklerinin başında gelenlerin siyasiler oldukları bir gerçektir.

    Bu beklenti sadece yerel de değil, ülke genelinde siyaset yapanlardan da çare bekleyen Ardahanlıların her geçen gün azalan ümitlerinin  yeniden yeşermesi için nasıl bir yol izleneceği sık sık tartışılır durur ..

    Başta Kent konseyi olmak üzere bir çok yeni girişimle yeni bir ruh canlanmasının olabileceğinin üzerinde duran Ardahanlıların bunu nasıl, kimle gerçekleştirecekleri de maalesef meçhul bir durum ..

    Yıllardır bu memlekette siyaset yapan, ancak hep kendilerine taraf yontanlarla mı, yoksa gerçekten bu memleketin sorun sıkıntılarını halkla birlikte yaşayan, Ardahan’da bir evi olanlarla mı bilinmiyor..

    Muhtarından, başbakanına kadar her seçilenin verdiği vaatlerinin, söyledikleri sözlerinin 85 yıldır halen yerine gelmediği traktörlerinin devrildiği yayla yollarında düşünen, bir bardak su içmek için yıllarca sağlıksız raporu bulunan çeşmelerin başında bekleyen, her yağmurda damlayan toprak evlerde oturan insanların sorunlarının çözümüne söz verip, göbek büyütenlerin artık tanınıp, çekip gitmesi için ne yapılırı düşünmek gerekmez mi?

    Çünkü 5 kuruş etmedikleriyle suçlananların ard arda, ‘O kez olmadı, bu kez söz’ diyerek seçildikleri memlekette Ardahan değil mi?!.

    5 kuruş etmeyip, 5 kuruşluk çakmak, saat hediyeleri ile seçilenlerin verdikleri sözlerin ne kadar yerine geldiğini şöyle bir dönüp Ardahan’a bakmakla görüleceğini bilmem kaç kez yazdık, ama her ne hikmetse anlatamadık, anlatamıyoruz ..

    Bu nedenle seçmenin beş kuruş etmediklerini belirtip, suçladıkları siyasileri şöyle bir gözden geçirip değerlendirmesi ve en önemlisi 5 kuruşa oyunu satmaması gerektiğini de söylemek, anlatmak, yazmak gerekmez mi?..

    Yani , 5 kuruş etmeyenlerin nasıl olup 5 kuruşa seçildiklerini artık sorup, sorgulamalıyız sanırım..


    **Sosyete hanımı kızmış ..


    Dün eczacılara yönelik yapılan operasyonu haber yapmamıza bir hayli kızdığı görülen ve matbaamıza telefon açarak hakarette bulunan bir sosyetenin bizim haberi yapmamız için birilerinin önümüze kemik attığını ileri sürmesi dikkatimizi çekti.

    Ki o sosyetenin sık sık matbamıza gelip, kendisinin o bir kilo boya sürdüğü yüzüyle bir çok haber yaptırdığını da tüm kamouyu biliyor.

    Kendisiyle ilgili haberler yaparken önümüze nasıl bir etli kemik attığını da bilen biri olarak


    **Yalancının mumu bu kadar yanar mı?


    Sigara yasağı başladığı için anlatılması suç olur mu bilinmez ama cezası neyse ben ödeyip, bir zamanlar moda olan ve halende süren hikayeyi yeniden anlatacam.

    Çünkü amacımızın sigara reklamı yapmak değil, yazımızın içeriğinin anlaşılması için sigaralı hikayeyi anlatmak şart ..

    Bilmem hatırlayanlar var mı, eskiden siyasiler köyleri gezerken seçmenin kendilerinden çözümünü ekledikleri sorunlarını anlattıkları siyasilerin, ‘Tabı tabi, hemen çözüyorum. Şimdi başbakanı arayıp sizin köyün su ve yol sorununu hemen çözüyorum. Oğlunu olmazsa da kızını işe aldırıyorum’ deyip, o zamanın ünlü dört köşeli birinci sigarasının beyaz kutusunun üzerine aldığı notları ..

    Kirli şapkasıyla, nasırlı elleriyle ümit bağlayıp, oy verdiği siyasetçilerin sözde kendilerini dinlediğini ve söylediklerini not alan zavallı seçmen de oyunu verir, umutla bir beş yıl boyunca hep beklerdi ..

    Ama bilmezdi ki birinci sigarası bittiğinde kutusunun daha köyden çıkmadan çöpe atıldığını ..

    Evet bu anlattıklarımız 1960 ila 70’lerin siyasi hikayelerinin başında gelenlerden sadece biriydi ..

    Peki bugün ne değişti derseniz onu da hemen anlatayayım ..

    Çünkü birinci sigarası artık yok, o dört köşeli beyaz kutusu da ..

    Şimdikiler ise beyaz gömleklerinin sol cebinde taşıdıkları logolu karton kağıtlara kendilerine söylenenleri not ederler, hem de doktorların yazısından beter bir karalama ile ..

    -Evet, not ettim kızını işe alıyorum, oğlunun tayinini yaptırıyorum, köyün yolunu ve suyunu çözdürüyorum, yetmez birde köye Sınır Ticaret Merkezi kurduruyorum .. 

    Evet bu hikayelerin anlatıldığı sırada bir türlü sönmeyen mumların bol olduğu Türkiye siyasi hayatının değişmezleri ve de gerçekleridir ..

    Hayırlı olsun yaptık deyip, hiç bir şey yapmayanların yaktığı mum hikayesi ..


    **Muhalefet görevini yapıyor mu?


    CHP’den istifa ederek Sarıgül’ün kuracağı parti ile hareket edeceğini belirten Avukat Müzeyyen Çiftçi Yolaçan’ın basına verdiği yemekten sonra Türkiye Partisi’nin Ardahan İl Teşkilatınının da gazetecilerle yine bir yemekli toplantıda bir araya geldiğini duyuyoruz.

    Büyük Birlik Partisi’nin de teşkilatlandığı Ardahan’da genel başkanı bugün başbakanla bir araya gelecek DTP’nin başına da genç bir isim, Dicle Yılmaz getirildi ..

    Mevcut diğer partilerinin sus-pus olduğu bir süreçte yaşanan bu süreçte sorulacak olan tek sorunun muhalefetin Ardahan’da görevini yapıp yapmadığıdır …


    Umarız yenileri eskilerine göre bu görevlerini yerine getirirde, biz de bu soruyu bir daha sormayız ..


    **Al sana kroki, alsana haber ..


    Belediyeye operasyon yapılır yazılmaz, insanlar gece yarıları evlerinde alınır haber olunmaz,  köy yolları bozuk olur, köylüler yıllardır su bekler görülmez..

    Bir adam bıçaklanır, gider sorarız , ‘ne iş?’ diye, herkes resmi ağızla, ‘Devlet memuruyum açıklama yapamam’ olur ..

    Ama bir bakarsınız ki; ‘savcının odasının krokisini bulduk, koşun gelin, daha suçları kesinleşmemiş insanları fotoğraflayıp, terorist ilan edin’ denildimi koşa koşa giderler ..

    Sözümüz kime mi?

    Sözümüz bu memlekette gazeteci geçinip, ajans muhabirliği ile ajanlığı karıştıranlara ..

    Bu ajans muhabiri mi, ajan mı belli olmayanlar, başları okşandımı ve sözde resmi ağızlar konuştumu ancak haber yaparlar, o da ‘iddia edildi, öne sürüldü’ sözcükleriyle dolu kıytırıktan haberler yaplar ..

    Dün yine böyle bir gelişme oldu, suç oranının sıfırın altında sıfır olduğu Ardahan’da canı sıkılan bazıları durduk yerde, yine kendilerine ajan olarak tuttuklarının aracılığıyla işe çıkmış, okumak için Ardahan’a gelen MYO öğrencilerinin evlerini basmış, bu yetmez gibi ne olduğunu daha anlamayan kız, erkek çocukları yere yatırmış, ayaklarını başlarına koyup saatlerce arama yapmış, kıytırıktan bir şeyler buldumu, ‘Tamam teröristleri yakaladık’ demiş ve ajan muhabirlerini de çağırarak,’ Biz iş yaptık, sizde haber yapın’ demişti ..

    Ve onlarda yapmıştı, hem de yargılamadan infaz ederek, öldürerek ..

    Suç neymiş?

    Bakın bende aynı suçu işleyecem, savcının odasının yerini tarif ediyorum!..

    Yani terorist diye ajan/ajans muhabirlenine haber yaptırılanların evinde, her an halkın arasında olan, Ardahan caddelerini tek başına gezen başsavcının odasının olduğu bir kroki ele geçirilmiş!..  Sanki savcının odası Adliyenin ikinci katında en büyük ve en güzel odası olduğunu kimse bilmiyormuş gibi ..

    Al sana kroki, alsana haber ..


    **Benim saf vatandaşım sen oldukça..


    Bu kadar bağırılıp, çağrılmasına karşın vatandaşın halen dolandırıcıların oynuna gelinmesine şaşmamak gerek.

    Tabi bunu sadece eşya alımında düşünmek yanlış olur. Siyasette, politikada bizim halkımız hep dolandırılmış ve keleğe gelmiştir.

    Ancak, her ne hikmetse bir daha, bir daha diyerek dolandırıldıklarını yeniden dolandırılmıştır. Hem de benim köylüm, benim vatandaşım, benim safım denilerek..


    **CHP NE YAPIYOR, ANLAYAN VAR MI?


    15 Temmuz’da yapılmak istenen ancak halkın beklenmedik tepkisiyle geri püskürtülen darbe girişi ardından beklenmedik onca değişimlerde art arda yaşanmaya başlandı.


    Bu değişimlerin başında, ‘ben kaçak saraya gitmem’ deyip, 15 Temmuz’dan sonra tıpış, tıpış giden CHP Lideri Kılıçdaroğlu..


    DEVAM EDECEK..


    fakiryilmaz323@hotmail.com

  • Donmayan Göl’de Sörf!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, TEMPO TV’de Sundukları ‘Gazetecilerle Gündem’ Alı Program Her Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw



    Kar olmamasına rağmen dondurucu soğukların yaşandığı Ardahan’da kışları tüm yüzeyi donan ve atlı kızakların yanı sıra binek araçların üzerinden sörf yaptığı hala donmayan Çıldır gölünde bu kez kürek sörfü yapıldı.

    sörf keyfi yapıldı.

    Ardahan Çıldır Gölü’nde kürek sörfü (Standup Paddleboarding) sporu yapıldı. Kürek Sörfü Hawaii’de modern kökleri olan sörften doğan bir su sporudur. Kürekli sörfçüler, suda yüzen tahtaların üzerinde durur ve kendilerini suda itmek için bir kürek kullanırlar.

    Ardahan’da ikamet Hüseyin Geçgel, Ahmet Çemberci ve Mustafa Necati Sütcü kürek sörfü sporunu Ardahan’ın Çıldır Gölü üzerinde gerçekleştirdiler. 

    Donmaya yakın Çıldır Gölü’nde -6 hava sıcaklığında bu sporu yapan sporcular hava soğukluğuna aldırmadan kürek sörfünün tadını çıkardılar.  

    Çıldır Gölünde ilk defa kürek sörfü yaptığını açıklayan Hüseyin Geçgel “daha önce bu sporu Mersin’de Akdeniz üzerinde yapmıştım. Ardahan’da Çıldır gölünde de deneme fırsatımız oldu. Çıldır gölünün Kürek Sörfü sporu için çok uygun olduğunu deneyerek öğrenmiş olduk. 

    Çıldır gölünün durgunluğu bu spora çok uygun. Buna benzer sporları turizm içine katarak gelişim sağlanabilir. Tüm macera sever sporcuları Kürek Sörfü için Çıldır Gölüne bekleriz” dedi.  



    BU ANLAYIŞLA MI SEÇİM KAZANACAKSINIZ?


    Son bir yıldır bir türlü sonu gelmeyen gaz müjdelerinin en sonuncusunu dinlediğimiz sırada doğalgaza gelen yeni zam ile eve, iş yerine, matbaaya gelecek faturayı düşünerek, TEMPO TV’de canlı olarak sunduğum programıma yetişme telaşı içinde yol aldığım bir sırada ‘abi baskıya girecek olan gazete günlük köşe yazını bekliyor, senden ricam köşe yazını bir an önce atarsan seviniriz. Çünkü tasarruf edelim diye az yaktığımız matbaanın kaloriferleri gibi bizde donacağız..’ mesajını okuyordum.




    Günlük gazetemizin emektarı Baran’ın whatsaptan yazdığı bu mesajını okuyup, panik içinde telefonla aradığım kızım Yaprak’a rica edip, gazete yazıyı bekliyor, bende trafikteyim söyleyeceklerimi yazıya dök’ diyerek yeni bir köşe yazısı için başlıyorum anlatmaya, Yaprak kızıma, ‘Koalisyon Kaybederse Belediye Yüzünden Kaybeder!.’ başlıklı dünkü köşe yazımı yazdırıyorum. 

    Kızıma söylediklerimi yazıya döküp yine whatsaptan bana göndermesini beklerken gelmişken şurada çoktandır ziyaret edemediğim aile büyüklerini ziyaret edip, hal hatır sorma derdine düşünce telefonla kızıma yazdırdığım yazıyı ve gazeteyi baskıya verecek Baran’ı unuttuğumu fark edip, arabamı kenara çekerek Yaprak kızımın dediklerimi yazıp gönderdiği yazımı düzeltmeye çalışıyorum.

    Ve yazımızı düzeltirken bir yandan da yoğunlaşan trafiğin yarattığı stresi atmak adına sigaramı yakmak için başımı kaldırdığımda karşımdaki binayı süsleyen ve Erdoğan’ın dev fotoğrafı ile süslenmiş olan pankarta gözüm takılıyor ve diğer telefonumla bu manzarayı fotoğraflayıp, ‘Adeta Allah yaz diyor’ diyerek ‘Bu manzara yazımı anlatan en güzel fotoğraf’ diyerek kendi kendime gülümsüyorum.




    Çünkü karşımdaki manzara benim alelacele yazdırdığım yazımı ve anlatmak istediklerimi anlatan bir manzaraydı… 

    Yani karşımda ki manzarada olduğu gibi dün ve bugünkü yazımda yer alan o fotoğrafın bile beni anladığını ama anlatmak istediklerimi anlamayanların anlamayı bir kenara bırakın, kazanmaktansa kaybetmeyi çoktan kabullendiklerini kara kara üzülerek ve of çekerek düşünüyordum.

    Neyse 40 dakikayı bulan bir gecikme ile önümdeki trafiğin iyiden iyiye yoğunlaşmasının yarattığı stresle gecikebileceğimizi düşünüp, zar zor düzeltmeye çalıştığım yazımı toparlayıp, Baran’a attıktan sonra çıktığım yolda yeniden yol alırken bu kez telefonum çalıyor.

    Ellerim direksiyonda, gözlerim gittikçe iyiden iyiye tıkanan yolda seyrederken manuel debriyaj ve frene basıp, çekmekten yorulan dizimin üzerinde bulunan telefondan gelen sesi duymak için mikrofonu açıyor, camlarımı iyice kapatıyorum.

    Arayan bir bayandı ve geçtiğimiz yerel seçimlerde kendisi gibi birçok Ardahanlının yaşadığı İstanbul’un Esentyurt ilçesinde Demokratik Sol Parti’den belediye başkanı adayı olmuş, kazanamasa da kendisi gibi hemşerim olan şimdiki Esenyurt Belediye Başkanını ve diğer partileri bir hayli terletmişti.

    Belkide hiç terletmemiş ama 13 bin oy ile geri dönen bir seçimde 5 oy bilemediniz 50, belki de bin 500 oy almıştı.

    Sonuçta HDP, İYİ Parti ve diğerleri gibi CHP’nin ve adayının yanında durmamış, karşısında kalıp, her aldığı oy ile İBB’nin de içinde olduğu belediye seçimlerinde alınan oyların bir ikisine engel olmuş onların alacağı oyların önüne geçmiş bir siyasetçi, bir bayan ve başka bir partili İpek Süt idi.

    Alo deyip hal hatırdan sonra kendisinin CHP’ye geçmek istediğini ve benim kendisine nasıl yardımcı olabileceğimi ve böyle bir geçişte benim ve meslektaşlarım gazetecilerinde orda olmasını isterim deyince ‘olur tabi sizin bu aldığınız karar önemli bir karar ve habere değer bir karar’ dedim kendisine.

    O da bana, CHP Esenyurt İlçe Başkanını tanıyorsan telefonu varsa bu önerimi kendisine benim iletmemi ve müsait olduklarında birlikte gidip katılım sağlarım deyince ‘bende niye olmasın ama ben önce ilçe başkanının telefonunu bulayım, arayayım, sizin teklifinizi kendisine sunar sonra sana dönerim’ diyerek telefonu kapattık.




    Tabi sizi de konuk olarak beklediğimiz TEMPO TV’de sunduğumuz GAZETECİLERLE GÜNDEM programıma yetişme telaşı içinde ve geç saatte biten programı yapıp gece yarısı eve dönüp, yorgunluktan bitap şekilde uyuyunca meslektaşım Hakan Hazar’dan telefon numarasını aldığım CHP Esenyurt İlçe Başkanına dönmeyi de unutmuştum sabah İpek Süt hanımdan gelen ikinci telefona kadar.

    Ve CHP’ye geçmek isteyen DSP’li, DSP’den Belediye Başkan adayı gösterilecek kadar önemsenen bir siyasetçi, bir işçi, bir insan, bir kadını bir kez daha dinledikten sonra Hazar’ın verdiği rakamları telefonumun tuşlarıma yazdırırken ‘Esnyurt CHP Bşk. Hüseyin Ergin’ diye kayıtla meğer numarası bende varmış diyerek gördüğüm CHP Esenyurt İlçe başkanını aradım.

    Telefonu bende olsa de niye olduğunu düşündüğüm ve ne zaman aradığımı ve ne zaman telefonuma kayıt ettiğimi düşünüyordum. Yani sokakta görsem tanımam.. O da beni tanımaz diye düşünüp, kendimi kendisine tanıtırken beni bizzat görüp tanımasa da verdiği kem kümlü ve önden hazır cevaplarla yanı ‘hım, ey, işte’ şeklinde ki mırıldamasıyla sanki beni az çok tanıdığını sezmiyor değildim…

    Çünkü bölgede birçok gazetede yazı yazan, onca dost, akraba, başında bulunduğu partilisinin belediye başkanı gibi onca hemşerimin ilçesinde adımı duymuş gibi davransa da tanımamazlıktan gelip, memleketim Ardahan kışından daha soğuk bir cevapla ‘buyurun’ diyordu.

    Neyse sayın başkan merhaba ben falan, filan dedikten sonra konuya geçip, ‘Başkanım bölgenizde İpek Süt vardı. Geçen seçimlerde sizin partiniz ve diğerleri karşısında DSP’den aday olmuş bir kadın siyasetçi beni aradı. Partinize katılmak istiyor ulaşmamı istedi. Eğer uygunsanız sizin de olduğunuz bir zamanda bu katılımı sağlamak ve biz gazeteciler de ‘DSP’den Başkan adayı olmuş İpek Süt CHP’ye katıldı’ başlıklı haberi yapmamız için İpek hanıma ve biz gazetecilere bir randevu verme imkânınız var mı bilmem ama şunu da bilin bir rica üzerine sizi aradım ben sadece bir elçiyim, elçiye zeval olmaz’ dedim.

    Demez olaydım.. Çünkü başkanın bana verdiği cevabın her satırında şekerimizi arttıran liyakatsizlik, samimiyetsizlik ve kerhen cevaplarla karşılaşıyor kendisini zorda olsa dinliyor cevabını bitirmesini bekliyordum.

    Başkanın verdiği cevap aynen şöyle;

    ‘Evet evet arkadaşlara söyleyin partiyi arasınlar orada arkadaşlar gelirler üye yaparlar beni aramaya da gerek yok .. Kimseyi arayıp randevu almaya da gerek yok, partimizin kapısı herkese açık arkadaşlara söyleyin arasınlar, gitsinler üye olsunlar’ diyordu..

    Yani bir başka partiden belediye başkanı adayı olmuş bir insan partisinden istifa ediyor, kendisi ve arkadaşlarıyla birlikte başka partiye yani 6’lı masayı kurduk Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini kazanacağız. Sistemi değiştireceğiz, Hak, hukuk yetmedi adaleti de sağlayacağız’ iddiasında bulunan bir parti ilçe başkanının bu önemli teklife bakışı ve samimiyetsizliği aynen böyle idi..

    Meğer AK Parti, MHP İlçe Başkanı olsaydı ve bu teklifi alsaydı aynısını mı söylerdi bilmem ama benim bir önceki ‘Koalisyon Kaybederse Belediye Yüzünden Kaybeder!.’ başlıklı yazımda anlattığımın aynısı CHP’nin ilçe başkanı ve teşkilatlarında da varmış da yazıma eklememişim..

    Evet, bu görüşmenin ardından kapattığım telefonuma acı acı bakarken tesadüf mü bilmem ama 9 bine yakın isim ve noyun olduğu telefonumun rehberimde CHP’nin üst yöneticilerinden olan ama inanın yerel yönetimlerden yani ‘ dün ele aldığım ‘Koalisyon Kaybederse Belediye Yüzünden Kaybeder!.’ yazımda geçenlerden sorumlu oluğu aklıma gelmeyen bir isimle karşılaşıp, onu arıyorum.

    Ne tesadüftür ki O da eski bir DSP’li ve iki dönem DSP’den Ordu Belediye Başkanlığı yapmış sonrada CHP’ye geçmiş ve MYK Üyeliği dahil CHP Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan ve bir siyasetçiydi. 

    Ve ne görevde olduğunu hatırlamadığım ama CHP’li bir milletvekili diye kendisini arayıp, kendimi tanıttıktan sonra CHP Esenyurt İlçe başkanına anlattıklarımı anlatıp, eşimin de şahit olduğu konuyu yani sabah sabah yaşadıklarımı da ekleyince bir iki çalan telefonumu hemen açıp beni sakince dinleyen ve bir hayli mütevazi konuşmasıyla beni sakinleştirip, bana hak veren Torun’un da benden daha çok şekeri arttığı ve bir o kadar teşkilatlardan yakındığını dinliyordum.

    Çünkü daha bir iki kelimemden sonra ne yaşandığını hemen anlayan ve ‘Kusura bakmayın ya ne kadar üzüldüğünüzü anlıyorum. Örgütlerimiz bu işi sahiplenirlerse bugün yaşadıklarımızı yaşamayacağız zaten’ deyip diğer yakınmaları bende kalmak üzere İlçe Başkanını arayacağını ve uyaracağını söyleyerek azda olsa beni rahatlatıyordu.

    Ama şu bir gerçek ki bu tutum ve davranışlarla seçim kazanacaklarını ve pusuya girip, İl Başkanının milletvekilliği için istifa etmesini bekleyip, her önüne gelene rakılı masalarda türküler söyleyerek, vekillik satmayı düşünenler, çöpçünün topladığı çöplerle övünüp, başkasının yaptırdığı tahta bir köprü ile övünüp, sanalda şov yapmakla iş yaptıklarını sananlar sadece iyi bir rüya gördüklerini bilsinler…



    arşiv haber 16/05/2019 tarihli haber/yorum/reklamlar


    Buzlar yasağa kadar balıkları korudu ve eridi!


    Van Gölü’nden sonra Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ikinci büyük gölü Çıldır’da balık av yasağı başladı. 15 Ağustos 2018’de başlayan av sezonu süresince çoğunlukla yüzeyi buzla kaplı Çıldır Gölü’nde 15 Mayıs itibariyle av yasağı başladı.


    ARDAHAN’ın Çıldır Gölü’nde av yasağı başladı. Gölde buzların geç çözülmesiyle yüzleri gülmeyen avcılar umutlarını gelecek sezona bağladı.



    Van Gölü’nden sonra Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ikinci büyük gölü Çıldır’da balık av yasağı başladı. 15 Ağustos 2018’de başlayan av sezonu süresince çoğunlukla yüzeyi buzla kaplı Çıldır Gölü’nde 15 Mayıs itibariyle av yasağı başladı. 15 Ağustos tarihine kadar uygulanacak yasağın kontrolünü Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün ekiplerinin yanı sıra polis ve jandarma yapacak. Kolluk kuvvetlerinin olmadığı yerde köy muhtarları ve ihtiyar heyetleri gölde kaçak ava izin vermeyecek. Yasağa rağmen avlananlara ise 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu’na göre 2 bin 800 TL ceza kesilecek. Gölde yasağın başlamasıyla birlikte balıkçılar da ağlarını çekmeye başladı. Buzların geç çözülmesi sebebiyle verimsiz bir sezonu geride bıraktıklarını belirten balıkçı Oğuzhan Ağbulak, “15 Mayıs itibariyle Çıldır Gölü’nde av yasağı başladı, ağları topluyoruz. Bu yıl balık sezonu pek verimli geçmedi, çünkü gölün buzu bu yıl geç çözüldü, havalar ısındı, balık mevsimi başlarken, yasak da başladı. İnşallah yeni sezon bereketli olur” dedi. Suat İncedere



    İsrail Sazanı Çıldır Balığını Yenemedi!..


    04/03/2017 Tarihli Haber


    Çıldır Gölüne atılan ve gölde ki Sarı Sazan balıklarının yumurtalarını yiyerek Çıldır Gölünde ki balıkların tükenmesine neden olan İsrail Sazanına karşın Çıldır Gölünün gözde balığı Sarı Sazanı direnmeye devam ediyor.


    Bir kısmı Kars sınırları içinde kalan kış turizminin göz bebeği Çıldır Gölü’nde buz altından çıkan dev balıklar, balıkçıları sevindirirken, göle 10 yıl önce dökülen Kerevit ve İsrail Sazanı doğal balık soyunu ise tükenme noktasına getirdi.


    Yaklaşık 10 kg ağırlığındaki Sarı ve Şafak balıklarının büyüklüğü balıkçıların yüzünü güldürdü.


    40 yıldır Çıldır Gölü üzerinde babadan kalma mesleği devam ettiren ve tek geçim kaynağı olduğunu söyleyen Adnan Genç ve Cemil İncedere, Çıldır Gölüne dökülen İsrail Sazanı ve Kerevit gölün doğal Balığı olan sarı balığın yumurtalarını (havyarı) yiyerek beslenirken, sarıbalık tarafından kıyıya bırakılan yuvalar da böylece bozduğunu söylediler.


    İvedilikle ıslah edilmesi gerektiğinin altını çizen Genç ve İncedere, “Çıldır gölü bölgemizin doğal besin kaynağı olmakla birlikte, Göl bölgenin doğa turizminin vazgeçilmezidir. Çıldır Gölü’nün kültür balığı av yasağı dönemin tam anlamıyla korunamıyor.” dediler.


    Balıkçı Atanur Dursun, “Çıldır Gölünde bölge halkının bilinçsiz avlanması nedeniyle sahip olduğu balık potansiyelini kaybediyor. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında yerini alan Çıldır Gölü, buzlu zemin üzerinde atlı kızak seferleri ve doyumsuz balık ziyafetleriyle mevsim boyunca misafirlerini ağırlıyor. Çıldır Gölü’ne av mevsiminde balık avlamak için giden vatandaşlar, duyarsız balık avcılarından şikayetçiyiz. 3 Yıldır Sarı balık tutamıyoruz. Önceki yıllarda 7-8 kilo gramlık balık avlıyorduk, şimdi 4 aydır tek bir tane sarı balık avladım. Çıldır gölündeki balığın az olmasının nedeninin av yasağının başlangıcı olan Haziran’ın 10’u ila 20’si arasında gölün kıyısına gelen balık yumurta bırakmak için gölün sığ yerlerine akın ediyor. Civar köylerde balıkçılık yapan vatandaşlar, avlanma mevsimi olmasına rağmen büyük ağlarla avlandığını ve bu nedenle balığın geliş yönüne serilen ağlar balığın kıyıya gelip yumurta bırakmasına engel oluyorlar. Kuluçkaya yatmış bir kanatlı hayvanını kafasını keserseniz yavru verir mi? yok, bu durum da aynıdır.” dedi.


    KAFKAS HABER AJANSI – SUAT İNCEDERE



    **Çıldır ve Aktaş gölleri dondu



    *25/11/2016 Tarihli Haberler


    SİBİRYA soğuklarının etkisini sürdürdüğüArdahan‘da Çıldır Gölü ve Türkiye- Gürcistansınırındaki Aktaş Gölü dondu.

    Dondurucu sokukların hüküm sürdüğü Doğu Anadolu Bölgesi‘nde dere yatakları, çay ve göller tek tek donmaya başladı. Ardahan‘ın Göle ilçesinde dün gece termometreler sıfırın altında 26.6 dereceye kadar düşerken, şehir merkezinde ise 20 dereceyi gösterdi. Sıcaklığın dün gece sıfırın altında 18.5 dereceye düştüğü Çıldır İlçesindeki Çıldır Gölü veTürkiye ile Gürcistan sınırı arasında yer alan Aktaş Gölü’nün yüzeyi tamamen buzla kaplandı. Yaklaşık 27 bin metrekare alana sahip Aktaş Gölü’nün yüzeyini kaplayan buzun kalınlığı 15 santimetreyi buldu.



    Kenarbel köyü yakınlarında bulunan Aktaş Gölü’nün donması sonrası köy sakinleri, gölün yüzeyinde oluşan buz tabakalarını baltalarla kırarak hayvanlarının su ihtiyaçlarını gideriyor. Köyde yaşayan ve hayvanlarını sulamak için buzu kırdığını söyleyen TazebeyÜçtepe, “Gürcistan ile sınır olan gölümüz yaklaşık bir hafta önce dondu. Ben her gün hayvanlarımı sulamak için sabah ve akşam saatlerinde gölün buzunu kırıyorum. Suyumuz yeterli gelmediğinden dolayı her gün buzu kırmak zorundayım. İlerleyen günlerde buzun kalınlığı daha da artacak. İşimiz biraz daha zorlaşacak” dedi.



    Öte yandan Kenarbel Köyü yakınlarındaki gölün donması ile birlikte, göl çocukların oyun alanına dönüştü. Kuzenler Ahmet Göktaş ve Meriç Göktaş gölün üzerinde birbirilerini kızakla çektiler. Kızakları ile dirift yapan çocuklar “Bugün hafta sonu, bizde zamanımızı buz üzerinde kızak kayarak geçiriyoruz. Buz üzerinde kayak yapmak çok keyifli” dedi.


    **Şampiyon Çıldırlı küçük güreşçilerle buluştu.. 


    Dünya ve Avrupa şampiyonu, Rio Olimpiyatları üçüncüsü Milli güreşçi Cenk İldem Çıldır´lı küçük güreşçilerle buluştu . 

    Konferans salonunda yapılan sunuma Çıldır Belediye Başkanı K. Yakup Azizoğlu ve bazı Daire amirleri katıldılar.

    Halk Eğitim Merkezinin katkılarıyla vede eski güreşçi Zeki Bayraktarın’da hocalığını yaptığı Güreş ve jimnastik eğitimine Dünya ve Avrupa şampiyonu cenk İldem de katıldı. Çıldır Yüksek Okulu Konferans salonunda yapılan konferansa ilgi büyüktü.

    Çıldır Belediye Başkanı Yakut Azizoğlu Milli Güreşçiye başarılarından dolayı plaket verdi. Daha sonra Zeki Bayraktarın açmış olduğu güreş salonuna geçerek küçük güreşçilerle gösteri düzenledi.


    **ATLAR DIŞARI ATILDI..

    Yoğun kar yağışının ardından Çıldır ve Köylerin’de sahipsiz kalan atlar çarşıya kadar indiler öğrenci servislerini zor durumda bırakan atlar servis şoförlerini zor durumda bıraktılar. Yazın işini görüp kışın düz arazilere bırakılan atlar otlayacak yer bulamadıkları için köylerdeki kapı önündeki otlara saldırmaya başladılar kar kalınlığının 20 cm ulaştığı Çıldır’da atlar tehlike saçtılar bu karda kıyamette hayvanları dışarıda bırakan vatandaşların duyarlı olmadıkları gözlenirken yetkililerin sahip çıkmaları istendi.


    **CHP ÇILDIR’DAYDI..

    Eğitim Çıldır CHP ilçe binasında gerekleştirildi. Eğitime CHP il Başkanı Yalcın Taştan Ardahan CHP ilçe Başkanı Kadir Sinan Onay CHP Çıldır ilçe Başkanı Nevzat Şirin ve parti üyeleri katıldı.Seminerde Açış konuşmasını yapan parti eğitim sorumlusu Yılmaz Çiftçi Bu eğitim resimlerle süslenmiş ve herkesin anlayabileceği nitelikte bir eğitimdir dedi.Daha sonra Çıldır CHP ilçe Başkanı Nevzat Şirin konuşmasında Bu güne kadar verdiğimiz mücadelede başarılar elde ettik. aynı şekilde Ardahan’da güzel sonuçlar alacağız diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu

    Daha sonra konuşmasına CHP Ardahan il Başkanı Yalcın Taştan devam etti Taştan seçimlerin ülkenin kaderi açısından çok önemli olduğunu belirterek, CHP olarak bu seçimlere çok iyi hazırlanmak zorunda olduklarını söyledi. Seçim gününde CHP görevlilerinin sandıklara çok iyi sahip çıkması gerektiğini belirten Taştan CHP iktidarına herkesin ihtiyacı olduğunu söyledi.

    **Dernekten saz kaz gecesi..

    Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan ilçelerine komşu olan Çıldır İlçesinde ki Muhtarlar Derneği dernek üyesi muhtarlara yemek verildi.

    Dernek Başkanı Arif Uzunkaya, köy ve mahallelerin sorunları ile uğraşmaktan dolayı pek fazla bir araya gelemediklerini ve böyle bir yemek organizasyonu ile bir araya gelme fırsatı bulduklarını söyledi. 

    Yemek Dernek Başkanında kendi Köyü olan Eşmepınar (Purut)Düğün salonunda verildi.Başkan Uzunkaya Muhtarlarımız ile bir araya gelerek yemek yeme ve karşılıklı sohbet etme fırsatı bulduk. Güzel bir buluşma oldu dedi. Yemeye Çıldır Kaymakamı Tamer Kılıç ve bir kac Daire amiri katıldı.Sazlı ,sözlü olan yemek yöre Aşıklarının söyledikleri yöresel türkülerle son buldu.

    Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonla ilgili olarak Çıldır Aşık Şenlikli olan duyarlı vatandaşlar cumhuriyet gazetesinin önünde pankart açarak eylem yaptılar.78 kuşağı olarak’ta bilinen grup alınan bilgilere göre önce yürüyüş yaptıktan sonra Cumhuriyet Gazetesi önüne giderek sloganlarla pankart açtılar.Daha sonra Cumhuriyet gazetesi yetkilileri grubun yanına giderek resimleri yayınlamak için istedikleri öğrenildi.


    *Bunları biliyor muydunuz?


    Çıldır Gölünün Altında Şehir Var!


    TEKÇAM EFSANESİ

    Ardahan’ın merkeze bağlı Ovapınar Köyü dağlarında ormanlık bir alan zamanla yok olur,fakat bir tane çam ağacına kimse dokunmaz. Geceleri ağacın etrafında mumların yandığını gören yöre halkı bu çam ağacının kutsal olduğuna inanır ve dilek dilemek için buraya gelir. Ancak bir gün çevredeki köylerden birinde yaşayan bir adam ağacı kesmeye karar verir.

    Ağacın yanına gelerek baltasıyla kesmeye başlar ve (rivayete göre)baltayı vurduğu yerden kan gelir. Ağacı kesmeye kararlı olan adam vazgeçmez ve ağacı keserek evine götürür.

    O günün akşamında bu bölgeye görülmemiş derecede bir yağmur yağar ve adamın yaşadığı köyden bir sel geçer. Sel köyden sadece bu adamın evini ve ailesini götürürken, başka kimseye zarar vermez

    Bugün ağacın bulunduğu yerde “Tekçam” denilen bir çeşme akmakta ve yöre halkı yağmur yağmadığı zaman buraya gelerek yağmur duası etmektedir.

    Yağmur ağaçların bol olduğu yerle de çok olur,bu zavallı tek başına kalmış ağaç onu koruyan ve seven insanlara bol bol bereketili yağmurlar getirsin,insanlar da bunun karşılığında bu ağacı daha fazla yalnızlığa mahküm etmeden ona küçük fideler ekip eskisi gibi ormanlık bir alan oluştursunlar.Ağaçları çoğaldıkça,yağmurları da çoğalsın


    ARDAHAN EFSANELERİ ÇILDIR GÖLÜ ALTINDAKİ KAYIP ŞEHİR

    Bir rivayete göre eskiden Çıldır Gölü’nün dibinde bir şehir varmış. Buranın Bey’i Akçakala’da yaşıyormuş.Çukurda kurulmuş bu şehrin, dokuz burma musluklu bir çeşmesi varmış. Bey “Gece gündüz çeşmeden su alanlar sakın çeşmeyi kapatmayı unutmasınlar yoksa şehri su basar” dermiş.

    Şehirde yaşayan herkes bu buyruğa uyarmış. Bir gün akşamın karanlığında çeşmeden su doldurmakta olan bir kıza yedi yıldır gurbette olan ağabeyinin geldiğini müjdelemişler. Dokuz burma musluklu çeşmenin bir musluğundan su dolduran kız, sevincinden evine koşup giderken burmayı kapatmayı unutmuş.

    O gece çukur yerlerdeki evleri su basmış ve dokuz burmalı çeşmenin yeri de kaybolmuş . Evi biraz yüksekte olanlar işin farkına varınca çoluk çocuğun elinden tutarak hiçbir eşya almadan yokuş yukarı kaçmışlar.

    Ertesi gün şehirden sadece kilisenin kümbeti görülüyormuş fakat akşama kadar oda sular altında kalmış.

    Şehirden sağ kurtulup kaçanlar Akçakala adasına gitmişler.”Çıldır Gölü” dibindeki dokuz burmalı çeşmenin suyundan ortaya çıkmış deniliyor. Eğer ki Taşbaşı’ndan bu gölün ayağı Zarşat’a doğru akmasaymış Akçakala adası ile öteki köyleri de su basarmış.

    Hem masal tadında hem de gerçek olduğunu düşündüren bir efsane yaşanmış(rivayete göre),asıl merak uyandıransa sular altında kalan şehir de yaşananlar…



    **KÜRTLER VE HDP EVET DEMELİ..







      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    Barış süreci devam etseydi şu an tartışılan Anayasa değişikliğini HDP ile birlikte yapmak istediği saklanamaz bir durum olan AK Parti ve onun kurucusu şimdi ki Başkan/Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugünden itibaren kolları sıvadılar..

    Açılış manasıyla referandum mitinglerine start veren iktidar ve Erdoğan MHP’nin desteği ile mecliste geçen Anayasa Değişimini halka sunarak, resmi kabulünü istedikleri şu günlerde benim Kürtlere ve HDP’liler bir önerim olacak.

    Bu önerimi yapmak için hazırlandığım bir sırada ajanslara düşen son dakika haberini de hemen belirtmekten ve bu yönde de bir yorumda bulunmak gerekir diye düşünüyorum.

    Çünkü mecliste işi HDP’ye kaptırmamak için AKP’nin yanında yer alan MHP’nin yarısından çoğunun başta Bahçeli’ye olmak üzere AKP’ye ve Erdoğan’a gol atacaklarını tahmin ediyor, gezip, dolaştığım yerlerde görüyor gibiyim..

    Evet, MHP’nin referandum sürecinde çok aktif olmayıp, işi değişimi çok isteyen AKP’ye ve Başkan/Cumhurbaşkanına atacağı şimdiden belli gibi görünürken benim Kürtlere ve HDP’ye bir önerim olacak..

    Başlığı gören, ama içeriğini okumadan ‘Bak Fakir’de AKP’nin, iktidarın yanında yer aldı’ diyerek, beni peşinen suçlayacakların olacağını bile bile yorumuma başlık olan konuyu biraz açmak istiyorum.

    1- 12 Eylül Cuntasının hazırladığı Anayasanın değişmesini isteyen en çok Kürtler ve HDP’ değil miydi?

    Evet

    2- Peki AK Partinin attığı ve adına ‘Barı Süreci’ denen süreçte HDP’liler 12 Eylül Cuntasının Anayasanın değişiminin de içinde bulunduğu AK Parti ile arka kapılarda görüşmediler mi?

    Tam evet demeyelim ama kamuoyu algısı öyleydi..

    3- 7 Haziran’dan sonra HDP’nin 81 vekil alacak kadar güçlenmesini içine sindiremeyip, 1 Kasım seçimlerine gidenleri protesto etmeyip, seçimlere girmemesi gerekirken 1 Kasım’ı isteyenleri onaylarcasına yeniden seçime gidenler HDP değimliydi?

    O zaman ele bu zaman ele diyecekler çıkabilir.

    Ve yeniden ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ diyebilir..

    Ama ben burada, hemde en yüksek sesle diyorum ki;

    Eğer siz samimiyseniz ve Erdoğan’ı başkan yaptırmak istemiyorsanız gelin bu kez ‘Evet’ deyin..

    Deyin ki; Dediğiniz olsun..

    Yani, ‘Kürtler ve HDP ‘Evet’ diyorsa bu işte bir bit yeniği var’ diyecekler ve bir zamanlar ‘başkanlık ülkeyi parçalamaktır’ diyen başta MHP olmak üzere Türkler de hayır desinler..

    Yani AKP’yi ters köşe yapmak, hatta belkide barış sürecini yeninden başlatmak için Kürtler ve HDP ‘Evet’ desin derim..

    Var mısınız?

    Akisne mi?

    Siz, ‘Hayır’ dedikçe, Erdoğan’ı seven de sevmeyende AKP’li olmazsa da sırf CHP’ye gıcık olduğu gibi size de kızıyor

    Ve; ‘Evet’ çiler çoğalıyor, haberiniz olsun..

  • MEB FABRİKALARI: MESLEKİ VE TEKNİK LİSELERİ!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    İçinde birçok önemli devlet desteğinin olduğu 6. Teşvik Yatırım Bölgesinde olan illere özel sektörden beklenen başvuru gelmeyince devlet bölgede bulunan ancak işlevsiz olan Meslek Teknik Liselerine döndürülüp, yeni büyük yatırımlar yaparak minik, minik  Fabrikalar oluşturmaya başladı.

    Son olarak açıklanan bir araştırma da içinde birçok önemli teşvikin olmasına rağmen başvuru sayısının bir hayli az olduğu görünen 6. bölge Yatırım Teşvikine rağmen özel sektörün yatırım yapmakta ayak direndiği, Ardahan’da baştan aşağıya yenilenen Ardahan Meslek Teknik Lisesinde okuyan öğrenciler hem meslek öğreniyorlar hem de para kazanıyorlar.

    Ardahan’da 260 öğrencisi olan ve geleceğin ustalarını yetiştiren meslek lisesi başta mobilya ve metal bölümünde kurulan yeni atölyelerde hem bölgenin ihtiyaçlarını karşılıyor hem de okula okuyan öğrencilere maddi imkân sağlıyor.




    Konu hakkında basın mensuplarına bilgi veren Ardahan İl Milli Eğitim Müdürü Erhan Bulut, meslek liselerinin önemine değinerek, eğitim faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulundu.

    “Meslek Liselerinin Memleket Meselesi olduğunu’ belirten Ardahan İl Milli Eğitim Müdürü Erhan Bulut, Ardahan’daki mesleki teknik okullarının her geçen yıl daha da cazibesini arttırdığına dikkat çekerek, bu okulların adeta birer fabrika görevi gördüğünü, Göle’de TİGEM’in bulunduğu alanda Tarım Lisesinin açılacağını, peynir okulunun temelinin atıldığını öğrencilere 4 öğün yemek verdiklerini söyledi.



    ERDOĞAN’IN ENFLASYON CANAVARIYLA İŞ BİRLİĞİ..


    Daha iyi bir demokrasi, tam eşit insan hakları ve olmazsa olmaz hedef Avrupa Birliği diyerek Milli Görüş gömleğini çıkarıp, “Durmak yok, yola devam..” diyen Erdoğan’ın bu iddia ve taahhütleriyle iktidara geldiğinin 21. yılını 5 yıl daha uzatmak için bu kez de enflasyon canavarıyla iş birliği yaptığı ortaya çıkıyor gibi..


    Aynı Erdoğan’ın iktidara gelmek için Erbakan’ı terk edip, milli görüşçü gömleğini çıkardığını belirterek beklentilerini yerine getirmekten zorlanan Avrupa Birliği ile oluşturduğu birlikteliğin zayıflaması ardından yeni bir yola girmeyi denedi.


    Ve bu yolun hemen sonrası geride bıraktığı AB’nin yolunun geçtiği söylenen ve Şiwan Perver ile Tatlıses’i de yanına alarak birlikte Diyarbakır’da çıktığı sahnede ‘Megri, Megri’ türküsü eşliğinde bu kez de Kürtlerle iş birliği yaparak 5 yılı garantiye almıştı..


    Tabi bu arada bir çok generali ve askeri saf dışı bıraktığı Ergenekon ve Balyoz adlı operasyonlarla askerin vesayetini kırdığını da belirtirken…


    Ha bu arada birlikte yola çıktığı cemaatin KCK’dan daha tehlikeli olduğunu cemaat gibi bu seçimlerde geride bırakacağı söylenen Ardahan milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’a söylettikten sonra adına FETO dediği cemaati de “Allah affetsin” diyerek kenara iten aynı Erdoğan bu kez aynı cemaatten yakınan ulusalcı tayfayı yanına almış Balyozcu, Ergenekoncu dediklerini de yeni tayfasına ekleyerek bu kez de “Bu ülkede Kürt sorunu yok” diyerek süreci buzluğa kaldırdığını, Dolmabahçe masasını tekmeleyip yanına aldığı milliyetçi, ulusalcılarla bir 5 yıl daha kazanmıştı.


    Bana göre uluslararası İnternational bir siyasi aktör olan ve kendisiyle yola çıkanlarında aralarında olduğu uluslararası bir çok aktörün yanı sıra ülke içindeki ne yaptığı ne yapacağına karar veremeyen muhalefeti de eleyen aynı Erdoğan’ın bu kez yani 2023 seçimlerini almak için enflasyon canavarıyla iş birliği yaptığı görülmektedir.




    Çünkü politikayı, siyaseti ve kazanmayı çok iyi bilen aynı Erdoğan Avrupa Birliği, Kürt sorunu,  Ergenekon, Balyoz, Cemaat denen her oluşumu en iyi şekilde analiz eden, Atatürkçü ve ulusalcılar gibi Vatan-Millet-Sakarya diyerek ellerine aldıkları urganı sallayan Bahçeli gibi milliyetçileri yani MHP’yi de iyi çözmüş bir dönem karşısında olanları bir sonraki dönemde yanına almayı başararak 21 yıl iktidarda kalmayı başarmıştır.

    Aynı Erdoğan’ın yaklaşan seçimler öncesi kendisinden beklenenleri vermediği için küsenlerden umut kesip yeni bir taktiğe yani enflasyon canavarıyla işbirliğine gittiğini dünkü açıklamalarındaki satır aralarında görmekteyiz.

    Bunu da dünyanın tam tersi faizleri düşürerek  yeni ortağıyla iş birliği yaptığını düşündüğüm  enflasyon canavarı ortağını bir yıldan fazladır sevindirmiştir..

    Ve aynı Erdoğan bu oyununu ve iş birliğine Pandemi perdesini çekerek saklama başarısını da ortaya koymuştur.

    Kısacası yaklaşan seçimleri kaybedeceği söylenen aynı Erdoğan dünkü açıklamasında bugün %80’leri bulmuş enflasyonu bir kaç ay önce %40’lara sonra %’20’lere çekeceğini ima etmiştir..

    Yani tam demokrasi, AB, Kürtler, HDP, Cemaat, Ergenekon, Balyozla olduğu gibi Enflasyon canavarıyla iş birliğinin sonuna geldiğini ima eden aynı Erdoğan önce faizleri artırarak sonra istenen EYT, MYT ne varsa onlardan da birer dilim bal damlatarak adayını hala belirleyemeyen 6’lı masayı, emek masasını ve diğer masaların tümünü Dolmabahçe masası gibi tekmeleyerek Tempo TV’deki yayınıma yetişme telaşıyla şu an geldiğim ve bu yazımı telefonla ilk bebeğim, kızım Yağmur’a yazdırırken geçmeye çalıştığım Üsküdar’ı bir daha geçecek gibi görünüyor…


    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    arşiv haber 28.08.2017 tarihli haber


    Yeni Başkan Eski Başkanı Ziyaret Etti..


    Son Yerel Seçimler de Demokratik Sol Parti’den seçilip, AK Parti’ye geçen Çıldır Belediye Başkanı Kemal Yakup Azizoğlu bayram öncesi hemşehri ziyaretine çıktı.


    Türkiye’nin Gürcistan ve Ermenistan’a komşu ilçesi Çıldır’ın yeni Belediye Başkanı Azizoğlu şu an Çıldır’a mahalle olarak bağlı bulunan Aşıkşenlik (Suğara) Beldesinin eski Belediye Başkanı Fezair Koca’yı ziyaret etti.


    Ankara’nın Kazan İlçesi Belediye Meclis Üyesi/İşadamı Mühsin Koca ve Hamza Bektemür’un da bulunduğu ziyaret ardından Kazan Belediye Başkanını da ziyaret eden Çıldır Belediye Başkanı Kemal Yakup Azizoğlu daha sonra İstanbul’a geçti.


    **Azizoğlu’ndan Zafer Bayramı Mesajı..


     


    30 Ağustos Türkiye’nin geleceği için binlerce şehidin, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde canları pahasına, özgürlük ve bağımsızlık meşalesinin sonsuza dek sönmemek üzere yakıldığı büyük bir zaferdir.


    Vatanımızın birliği ve Milletimizin bağımsızlığı uğruna verilen mücadelenin kazanıldığı bu anlamlı günde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kanları ile bu toprakları vatan yapan Aziz Şehitlerimizi ve Gazilerimizi, rahmet, minnet ve şükranla anarken, bu duygularla birlikte ; tüm hemşehrilerimizin, Aziz Türk Milletinin ve Kahraman Türk Ordusunun “30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum.


    K.Yakup AZİZOĞLU


    Çıldır Belediye Başkanı


    **Çıldır’a Posof Darbesi!


    *19/04/2016 Tarihli Haber


    İki gümrük kapısı bulunan Ardahan’da iki ilçenin gizli kavgası uluslararası sıkıntı düzeyine vardı..


    Yıllardır açık olan ve Türkiye’yi Kafkaslara bağlayan kapısı konumunda olan Ardahan’ın Posof ilçesinde bulunan Türkgözü (Badele) Gümrük Kapısı geçtiğimiz yıl açılan Çıldır Aktaş Gümrük Kapısı ile gözden düşünce Türkgözü Gümrük Kapısına sahip Posoflular, ‘Ermeni Düşmanlığını’ pompalayarak Aktaş’a yönelen ticareti durdurma yoluna gittikleri görülüyor.

    İlçelerinin sınırları için de bulunan sınır kapısı boş kalan Posofluların ayaklı gazeteciler aracılığı ile yaydıkları dedikodular ile Çıldır Aktaş Gümrük Kapısı aleyhinde kampanya başlattıkları dikkat çekerken, Aktaş Gümrük Kapısısına sahip Çıldırlıların da milliyetçi duygular ile hareket edip, Posofluların gizlice oluşturdukları Aktaş aleyhinde ki kamuoyu gün geçtikçe gerçek oluyor gibi..


    ***ERMENİ DÜŞMANILIĞI POMPALANARAK!


    Çıldır Aktaş Gümrük Kapısının açılmasıyla birlikte işleri bir hayli düşen Posofluların Ermeni düşmanlığını yeniden yayıp, Aktaş’a yönelen ticareti ve tırları yeniden Posof’a çevirmeye çalıştıkları dikkat çekerken, Çıldırlıların da milliyetçi duygulara yenik düşüp, Posofluların gizli oyununa gelmesi Aktaş’a olan ilgiyi gün geçtikçe düşürürken, son olarak Posoflu olan ve köyü Türkgözü Gümrüğüne adını veren Posof Tüğrkgözü (Badele) köylü muhabirin yaptığı ‘Ermeni saldırıları Türkgözü’nde TIR kuyruğu oluşturdu’ başlıklı haber ‘Çıldır’a Posof Darbesi’ olarak algılandı.


    Elaman ve Alt Yapı Yetersizliği Ermeni Düşmanlığına Dönüşünce!


    Yıllardır çözülmeyen alt yapı sorununun yanı sıra elaman yetersizliğini fırsat bilen Posoflu muhabirin çektiği tır kuyruğu fotoğrafını,  ‘Ermeni saldırıları Türkgözü’nde TIR kuyruğu oluşturdu’ başlığı ile habere çevirmesinin altında yatan asıl amacın Aktaş Gümrük Kapısına yönelen tırları ve ticareti yeniden Posof’a çevirmek olduğunu belirten Çıldırlılar, Aktaş’a yönelen ticareti önlemek ve yeniden Posof’a çevirmek için yapılan bu tür haber ve dedikoduların uluslararası gerginliğe neden olduğunu belirtirlerken Aktaş’a yönelik bu tür ayak oyunların Çıldır’ın ticaretine darbe vurduğunu belirttiler.


    **Posoflu muhabirin Ermeni düşmanlığını tetikleyen haberi şöyle;


    Ermeni saldırıları Türkgözü’nde TIR kuyruğu oluşturdu..


    TÜRKİYE ile Gürcistan arasındaki Çıldır Aktaş Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapmak isteyenlere Ermenilerin saldırması üzerine, Türkgözü Sınır Kapısında TIR kuyruğu oluştu.


    Azerbaycan ile Ermenistan arasında çıkan Karabağ’daki çatışmaları bahane eden bir grup Ermeni, Ahılkelek’te Türk otomobil ve TIR’larına taşlarla saldırıyor. Ermenilerin Çıldır Aktaş Sınır Kapısı karayolunu taş ve kayalarla kapatması, can ve mal güvenliği nedeniyle güzergah değişikliğine gidildi. Gürcistan’dan Türkiye’ye gelmek isteyenler Çıldır Aktaş Sınır Kapısı yerine Türkgözü Sınır Kapısı’na yöneldiler.



    Türkiye’ye giriş yapmak için Türkgözü Sınır Kapısı’nı kullanmak isteyen TIR sürücüleri, Gürcistan’ın Ahıska ile Ardahan’ın Posof İlçesi’ne bağlı Türkgözü Sınır Kapısı arasında yaklaşık 4 kilometrelik kuyruk oluşturdu. 



    Ahıska ve Posof üzeri ulaşımın güvenli olduğunu belirten TIR sürücüleri, Türkgözü Sınır Kapısı’nın Gürcistan kesiminde 4 kilometrelik kuyruk oluştuğunu belirttiler. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen TIR sürücüleri, “Gürcistan’ın Ahılkelek ile Ardahan’ın Çıldır yakınlarındaki Aktaş Sınır Kapısı’nın yolu taş ve kayalar nedeniyle kapatılmış. Türkiye’nin Azerbaycan’a destek vermesini bahane eden Ermeni asıllı gruplar yolu ulaşıma kapattı. O tarafa giden Türk plakalı araçlar ve sürücüleri saldırıya uğruyor. Bu yüzden Ahıska- Posof kapısına yöneldik. Burada da 4 kilometrelik kuyruk oluştu” dediler


     



    Aktaş Boş Kaldı..


    Son günlerde başta Posoflularca olmak üzere yayılan asılsız haberler ile kimsenin gelip, geçmediği Çıldır Aktaş Gümrük Kapısına yönelik asılsız propagandalar işe yaramış gibi..                  www.kuzeyanadolugazetesi.com


     


    **İŞTE aKTAŞ’A DARBE VURAN DİĞER BİR HABER..


     


    Çıldır’dan sınır ötesine uyarı


    ARDAHAN, (DHA)- ÇILDIR’da Ülkücüler, Gürcistan’ın Ahılkelek bölgesine turizm amaçlı giden Türk vatandaşlarının Ermeniler tarafından darp edilmesini protesto ettiler.


    Türk ve Azerbaycan bayrakları taşıyan bir grup Ülkücü, Çıldır’da ki Aktaş Sınır Kapısına giden yol üzerindeki Mozeret geçidinde toplandı  ve ‘Azerbaycan’a selam mücadeleye devam’, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’  sloganları attılar. Grup adına açıklama yapan Çıldır Ülkü Ocakları Başkanı Volkan Topkaya şunları söyledi:


    “Çıldır’a komşu olan Gürcistan’ın Ahılkelek bölgesinde yaşayan Ermeniler, turizm amaçlı Aktaş Sınır Kapısı’ndan Gürcistan’a giden Türklere taşlı- sopalı saldırılar düzenlemiş ve otomobillerine zarar vermişlerdir. Sınır komşumuz Gürcistan’da yaşayan bu ırkçı Ermeniler, içlerinde ki Türk düşmanlığını bir kez daha ortaya çıkarmışlardır. Rusların, 150 yıl önce, binlerce yıllık Türk yurdu olan Ahıska ve Ahılkelek bölgesine getirerek yerleştirdiği, milli mücadele yıllarında Müslüman Türk halkını katleden Ermenilerin bugün ki torunları, halen daha dedelerinin siyasetini gütmektedirler. Vatandaşlarımıza saldıran, canlarına ve mallarına kast eden Ermenileri buradan uyarıyoruz. Canımız Azerbaycan’ın kendi topraklarını geri alma mücadelesinde yanlarındayız. Karabağ Azerbaycan’ın öz toprağıdır. ”


    Basın açıklamasının ardından grup, olaysız dağıldı.



    Rantı Götürenlerin Aileleri Neredeydi?


     







      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    Kendisi, Ardahan İl Çevre ve Orman Müdürüyken bizzat katkı sunup, bugün benim başında bulunduğum Ardahan Dernekler Federasyonu tarafından gerçekleştirilen Bal Festivalini görmezden gelip, bu yılda bir eksikle festivali başarıyla bitirdi.

    Evet 17 nci Bal Festivalini gerçekleştiren Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy’un bu kente yönelik çabalarını samimi görenlerin başında gelen biri olarak Köksoy’a göre 16 nci, bilinen gerçeğe göre 17 nci olan Ardahan Bal Festivalinde dikkatimi çeken bir konuyu sizlerin yorumuna bırakacağım.

    Çünkü benim gördüğümü bir çok kişininde gördüğüne inanıyorum.

    Evet dün bu kentin tanıtılması, gelişmesi ve birlik beraberliğin kaynaşması için bir etkinlik daha yapıldı.

    Ve daha önceki bir çok etkinlikte olduğu gibi bu etkinlikte bu kentin gelişip, büyümesi için çabalayanların tam tersine kaymağını yiyen ailelerin çel çocukları gibi kendileri de festival alanında yoktu.

    Bunlar, kente bir Kültür Merkezi kazandıran Dursun Akçam adına düzenlenen günlerinde ve diğer festival, şenlik, etkinlik, toplantı ve sohbetlerde yoklar.

    Yani, ‘bu kent vilayet olsun’ diyerek kendilerini paralayanların, ‘bu kentin sınırlarında gümrük kapıları açılsın’ diye kendilerini yoranlar, ‘bu kentin üniversitesi olmalı’ deyip, Ardahan’ın bugün 5 bin kişiye ulaşan kadrolu üniversiteye kavuşması için kendilerini adeta yakanlara karşın bu kentin vilayet olmasından sonra olağan üstü zenginleşen ve hala rantını yiyen aileler bu kentin büyümesi, tanıtılması ve gelişmesi için çabalayanların yanında yine yoktular.

    Faruk Köksoy, Orhan Atalay, Vali, Basın, Stk’lar, Muhalefet, Federasyon ve Dernekler çırpınırken, rantı yiyenler adeta ‘Siz çalışın, biz yiyelim’ dercesine bu kentin büyümesine uğraşanları uzaktan izlemeye devam etmekteler..

    Örnek mi?

    Belediyenin arsalarını kendi arsalarına katıp, bina üzerine bina dikenler festivalde var mıydılar?

    Üniversitenin kaymağını yiyenler festivalde var mıydı?

    Sınır kapılarından nemalananlar festivalde var mıydılar?

    Tünel, Demiryolu ve diğer inşaatlarda çel çocuklarını, makinalarını çalıştıranlar festivalde var mıydı?

    Yoktular..

    Olmazlar da..

    Çünkü onlar da biliyorlar ki bu kenti onlardan daha çok seven saflar (!) var..

    Çünkü birileri çalışırken birilerinin yan gelip yediği bir dünyada Ardahan’ı ayırmak zor..

    Ama bir gerçek var ki bir çoğumuzun tanıdığı bunların böyle yaparken toplumda ki yerleri sıfırın altında sıfır..

    Hatta çukurdur..

     
     

  • Ardahan'da kar yağışı


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    Ardahan’da dün geceden beri etkili olan yağmur, sabah saatlerinde yerini Kar yağışına bıraktı. Lapa lapa yağan karla birlikte kent merkezi beyaza büründü. Vatandaşlar sabah evlerinden çıktıklarında beyaz örtüyle karşılaştı.

    Karla birlikte park ve bahçelerde güzel görüntüler oluştu.


     


    Öztürk Yılmaz kan kaybından öldürülmek ki istendi!.


    Öztürk Yılmaz saldırısında yeni iddia: ambulans şoförü Merkez’den talimat almış Öztürk Yılmaz’a bıçaklı saldırının tanığı CHP’li eski milletvekili Ensar Öğüt, “Ambulans şoförü uzak hastaneye götürmek istedi, merkezden talimat almış.”


    Yenilik Partisi Genel Başkanı, Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz ile aynı binada ofisi olan ve adeta Yılmaz’ın imdadına yetişen CHP Ardahan eski milletvekili Ensar Öğüt, olay esnasında ofiste olduğunu, çağırdıkları ambulansın şoförünün, yakındaki hastane dururken, “Merkezden talimat geldi.” diyerek uzaktaki hastaneye gitmekte ısrar ettiğini söyleyince ‘Birileri acaba Öztürk Yılma’ın kan kaybından ölmesinimi bekledi!..’ sorusunu gündeme getirdi.


    “AMBULANS GEÇ GELDİ”


    Öğüt, olayı şöyle anlattı:


    “Benim ofisim aynı binada 3’üncü katta, Öztürk Bey’in genel merkezi 4’üncü katta. Akşam saatlerine doğru koridorda, ‘Yetişin adam öldürüyorlar’ diye bir ses duyunca biz de dışarı çıktık. Baktım bir adam merdivenden aşağı kaçıyor. Öztürk Yılmaz’ın bacağı kanlar içinde arkasından koşuyor. Olayın sıcağıyla anlamamış. Biz de kendisini durdurduk, ambulans çağırdık. Ambulans hem geç geldi hem de polis gelsin öyle geleceğiz dedi.”


    “MERKEZDEN TALİMAT GELDİ”


    “Ambulansa sedyeyle götürürken Öztürk Yılmaz artık kan kaybından baygınlık geçiriyordu. Bir hayli kan kaybetti. Ben de birlikte aşağı indim. Çok kan kaybedince, ambulans şoförüne, ‘G…n Hastanesine götür, orası çok yakın.’ dedi. O da oraya götüremeyeceğini, kendisine merkezden talimat geldiğini İbni Sina Hastanesine götüreceğini söyledi. Merkez dediği yer neresi bilmiyorum. Ben de karşı çıktım; ‘Kardeşim böyle saçma şey olur mu, mesai çıkışı trafik var, oraya 30 dakikada gidersin, buraya 3 dakikada.’ dedim. Merkez neresiyse bir daha aramasını söyledim. Eski milletvekili olduğumu söyledim. Çok ısrar edince ve sert çıkınca aradı. Ben konuştuklarını duyuyorum. ‘Eski milletvekili var, İbni Sina’ya göndermiyor, G…n Hastanesi daha yakın diyor.’ dedi. Karşıdaki de kabul etti, Güven Hastanesine götürdük.”


    “KORKUNÇ BİR OLAY”


    “Bu, korkunç bir olay. Bana amirim böyle emretti diyor. Adam kan kaybediyor, ölecek. Trafikte yoğun saat illa uzak hastaneye götürecek. Mesai çıkışı 30 dakikadan aşağı gitmez. Daha sonra ben bunu yakındaki hastaneye sordum. Onlar, yakında hangi devlet hastanesi varsa oraya götürüyorlar dediler ama benim kafam karıştı. Sonuçta adam ölüyor, kan kaybediyor ve 3 dakikalık yerde hastane var.”


    Öte yandan Öztürk Yılmaz’ı önce boğağzından olmayınca kalçasından bıçaklayan ve kaçtıktan kısa bir süre sonra yakalanan şahsın Iğdır Tuzlucalı olduğu ileri sürülürüken olayın neden işlendiği de hala gizemini koruyor.



    ÖZTÜRK YILMAZ’I KİM BIÇAKLADI!..


    arşiv haber 07/12/2022 tarihli haber


    BİRİ KURŞUNLANDI, BİRİ BIÇAKLANDI… İKİSİ DE ARDAHAN MİLLETVEKİLİ! Ardahan’ın eski milletvekili bıçaklanan yeni milletvekilin imdadına yetişti…



    İkinci Meclise Ardahan Milletvekili olarak katılan İstiklal Savaşının önemli komutanlarından biri olan Halit Paşa (Halit Karsıalan) 9 Şubat 1925 tarihinde meclis koridorunda, sırtından tabancayla vurularak ağır yaralanmasına rağmen günlerce hastaneye götürülmeyip, meclis revirinde günlerce bekletildikten sonra 14 Şubat 1925 tarihinde ölmesi hala tartışıldığı ülke de bu kez yine Ardahan Milletvekili olan Yenilik Partisi Genel Başkanı boğazı kesilerek, öldürülmeye çalışıldı.


    Yenilik Partisi Genel Başkanı, Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz ofisinde bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırgan otobüs terminalinde kaçarken yakalandı.

    Atatürk Bulvarı No 131’deki genel merkeze gelen 35 yaşlarındaki bir kişi Yılmaz’a saldırı gerçekleştirdi.

    Alt katta ofisi bulunan Ardahan eski Milletvekili Ensar Öğüt ve partililer saldırgana müdahale etti.

    Öztürk Yılmaz Ankara Güven Hastanesine kaldırıldı.

    Öztürk Yılmaz’ın, kalçasından bıçaklandığı ve durumunun iyi olduğu bildirildi.



    ŞAMPİYONALAR LİGİ KAPTANI!


    Dünya kupasına katılamayan bir ülkenin iktidarına aday muhalefet liderinin son günlerdeki çıkışı, yıllardır beklenen ve istenen gecikmiş bir çıkış olsa da umut yiğidin kamçısıdır denen toplum, “sanki yapabilir” diyor gibi.

    Son yıllarda ortaya konan ayrıştırıcı politikalarla toplumun iyiden iyiye gerilip, ayrıştığı bir zamanda, ilk olarak ayrıştırılan toplumun siyasi liderlerini bir masada buluşturma başarısını ortaya koyan ülkenin en büyük muhalefet partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm iyi niyetiyle olduğuna inandığım çıkış ve çabaları bütün ülkenin rahat bir nefes alması adına ikinci umudu veriyor gibiydi. 

    Koronaya yakalandığı sonradan anlaşılan eşinin de hasta haliyle katıldığı toplantıdan sonra devre dışı bırakıldığı belirtilen mecliste yaptığı konuşmada da bu umudu yenileyen Kılıçdaroğlunun aday olması halinde oy verebileceklerini belirten Kürt seçmeni başta olmak üzere toplumun %50’yi geçen çoğunluğunda aday ilan edilmesini beklediği 6 lı masanın kurucusu Kılıçdaroğlu “evet adayım” dediği anda kabul edilecek gibi. 

    Adına şampiyonlar ligi dediği vizyon reçetesinde net olmamakla birlikte verdiği sözler blue olsada nefes almak isteyen topluma adeta oksijen olmuş “niye olmasın” dedirtmiştir. 

    Kılıçdaroğlu’nun mecliste yaptığı son konuşmada, “bu ülkede Kürt sorunu var” iddiasını bir kez daha tekrarlayan HDP eş Başkanı Pervin Buldan gibi “evet bu ülkede Kürt sorunu var çözümü de haklarını vermek olduğunu anlamalıyız” diyen DEVA Genel Başkanı Ali Babacan ve diğerlerine de umut veren Kılıçdaroğlu dünya kupası olmasada siyasi şampiyonlar ligi kupasını çok istediği ve alacağı da görülüyor gibi. 


    Dünya kupasının oynandığı Katar’ın da içinde olduğu ülkelere kaçırıldığı söylenen paraları bu ülkenin insanlarına yeniden kazandıracağını belirten şampiyonlar ligi kaptanı Kılıçdaroğlu’nun umut veren çıkışları bu ülkede değişimin artık zorunlu olduğunu da gösteriyor gibiydi. Öyledir de. 


    Siz de dikkat etmişsinizdir yukarıdaki yazımın satırları arasında “gibiydi” cümlesini çokça kullanmamın nedeni aynı Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu partinin, yani CHP’nin içindeki kozmik oda ve ulusalcı faşistliğini ortaya koyup, halsiz olduğundan dolayı yorgunluktan gözlerini kapatmak zorunda kalan Kılıçdaroğlu’nun eşini “ikinci yüzyıla çağrı” programını gölgede bırakmak isteyenlerin başını çeken Yılmaz Özdil gibilerinin engellerinin olacağını düşündüğümden dolayı ‘gibi’ kelimesini kullandım..

    Çünkü bu tiplerin solcu, Atatürkçü, demokrat hatta devrimci geçinip asıl ulusalcı faşistler olduğunu ve solun iktidar olmasına en büyük engeller olduğunu, bir ben bilirim bir de solun iktidar olmasını isteyip bu sahte solcuları iyi tanımayanlar!..


    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    arşiv haber 24.03.2016 tarihli haber


    BU KIŞ KİMSE EV ALMADI! 


    Şubat ayında 3 ev satan Yap/Sat’çılar iflasın eşiğine geldiler!


    Türkiye‘de 2016 Şubat ayında 101 bin 703 konut satıldı


    İSTANBUL BİRİNCİ OLDU 



    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı Şubat ayı ‘Konut Satış İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre; Türkiye genelinde konut satışları 2016 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7 oranında artarak 101 703 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 18 bin 142 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 17,8) sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul‘u, 10 bin 694 konut satışı (yüzde 10,5) ileAnkara, 6 bin 480 konut satışı (yüzde 6,4) ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 3 konut ile Ardahan, 10 konut ile Şırnak ve 11 konut ile Hakkarioldu.


     


    BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE AZALMA VAR



    Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,6 oranında azalış göstererek 30 bin 455 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 29,9 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 6 bin 628 konut satışı ve yüzde 21,8 pay ile ilk sırayı aldı. Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,7 oranında artarak 71 bin 248 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 11 bin 514 konut satışı ve yüzde 16,2 pay ile ilk sıraya yerleşti.İstanbul‘daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 63,5 oldu. Ankara6 bin 777 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara‘yı 4 bin 215 konut satışı ileİzmir izledi.


    YENİ YAPILAN KONUT SAYISI ARTTI



    Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,6 artarak 47 bin 409 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 46,6 oldu. İlk satışlarda İstanbul 8 bin 277 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 17,5) sahip olurken, İstanbul‘u 4 bin 150 konut satışı ile Ankara ve 3 bin 382 konut satışı ile Vanizledi.


    İKİNCİ EL KONUT SATIŞLARI DÜŞTÜ



    Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 azalış göstererek 54 bin 294 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 9 bin 865 konut satışı ve yüzde 18,2 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul‘daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 54,4 oldu. Ankara 6 bin 544 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara‘yı 3 bin 959 konut satışı ile İzmir izledi.


    YABANCILARIN ALDIĞI KONUT SAYINDA ARTIŞ VAR



    Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,8 artarak bin 585 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Şubat 2016’da ilk sırayı 555 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 328 konut satışı ile Antalya, 141 konut satışı ile Bursa, 93 konut satışı ile Sakarya, 90 konut satışı ile Yalova ve 61 konut satışı ile Ankara izledi.


    EN ÇOK KONUT ALAN YABANCILAR



    Şubat ayında Irak vatandaşları Türkiye‘den 365 konut satın aldı. Irak‘ı sırasıyla, 159 konut ile Kuveyt, 158 konut ile Suudi Arabistan, 141 konut ile Afganistan ve 88 konut ileRusya Federasyonu izledi.

  • ARDAHAN TEZEĞİ RUS GAZINA MEYDAN OKUYOR!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    Rusya gazı kesti… Dünya alarımda!


    Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaş ile başlayan enerji krizi Avrupa’yı derinden etkilemeye devam ediyor.


    Kafkasya’ya doğalgazını Ardahan’ın Posof ilçesinden yaptığı girişle Türkiye üzerinden ülkeye ve Avrupa’ya taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Tanap Boru hatlarının topraklarından geçmesine rağmen 4 ilçesi hala doğalgazsız olan kent yaklaşan kara kışa kendi doğalgazı, tezeğiyle ile hazır.


    Tenekesi sobası da 

    Çeçil peyniri de hazır..


    Yaklaşan kış öncesi hazırlıklarını tamamlayan Ardahanlılar kış boyu ısınacakları yakacakları olan tezek kalelerini dikerken yaylalarda elde ettikleri Çeçil peynir ve Teneke sobalarınıda hazırladılar..


    SON BAHARIN ÇİÇEKLERİ ÇOCUKLAR..


    Yaklaşan kış öncesi biçilip, toplanan meralarda oynayarak zaman geçiren Ardahanlı çocuklar sararmaya yüz tutmuş alanlarda özgürce koşmanın keyfinin yanı sıra okular arası koşu yarışlarına da meralarda hazırlanmaktalar.


     


     



    Gazeteci Markalı Arabam..


    Rahmetli babamın ünlü söz ve yönlendirmeleri arasında bulunan miras denecek değerde söylemlerinin başını çekiyordu “ Bir ev, bir araba, birde irili ufaklı işin olsun yeter” deyip ardından da “Bunların olabilmesi için erken kalkacaksın, işine sarılacaksın” dedikten sonra aklı kesenin bu büyük olmayan ama mutlu eden hedefine kitleniyordu.. 

    Babamın gösterdiği bu hedefe yönelen birisi olarak, erken evliliğimden sonra rahmetli Amcam Abdulkadir’in şimdi kendisi olmayan ama adını verdiği derenin yanında, alabalık deresini kura nehrine bağlayan noktada bulunan toprak örtülü eve taşındım..

    Bugün bana torunlar veren çocuklarımın ikisini kışları üzeri buz tabakasıyla kaplanan, bahar ayı itibariyle coşan derenin sularına kaptırmama adına demirden yapılmış bir ayağın anca sığdığı derme çatma köprüden götürüp getirirken nasıl araba alacağımın düşüncesi içinde önce ehliyetimin olması gerektiğini ama onuda beklemeden eşimin gelinlik bileziklerini katarak taksi renkli o zamanın ünlü arabalarından birisi olan serçe markalı arabayı alıp kapıma getirmiştim…

    Evimden sonra arabamında olması gururuyla kapıya çektiğim arabamın taksitlerini ödeyemediğim arabamı geri iade etmek zorunda kalsamda araba hedefimden vazgeçmemiş bu kez yıllarca bana arkadaşlık eden ve adını GAZETECİ koyduğum 92 model kırmızı renkli Şahin’e sahip olmuştum..

    Evet artık eşimde, işimde, evimde, arabamda olmuştu..

    Hemde eşimi kaçırarak, evimi kiralayarak, arabamıda babamın parasıyla değil emeğimle alarak..

    Şimdi sıra uyumamak çok çalışmak ve yaptığım işin karşılığını verip hakkımı almaktaydı..

    Adını Gazeteci koyduğum ve üzerine büyük harflerle yazdığım arabamı durduran polisin Gazeteci yazısının polis araçlarının üzerine yazılan polis kelimesinden büyüktür diyerek ceza kesmeye kalkması ilk reklam yani tabela vergimide ruhsatıma eklettiğim Gazeteci ismiyle ödemiş oldum..

    Ve bugün yasak getirilen sansürlenen sanal ortamın olmadığı bir dönemde elime aldığım kameramla, fotoğraf makinemi sırtlayıp memleketim Ardahan’ın ilçe ve köylerinin tümünü birkaç kez kentler arası hatta Ermenistan’a kadar Gazeteci’yle gezip 35 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda 20 yıl benimle olan Gazeteci markalı Ardahan’ın simgesi konumuna gelen arabamla maddi manevi çok yollar aldım…

    Hayatımın belli bir kısmını anlattığım bu yaşıma kadar hayat mücadelesi verirken araba sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunuda geçtiğimiz gün teşvik ettiği arabayı banttan indirdiği sırada program sunucusuna “Esra senin karın mı?” Sorusuyla gündeme bir kez daha gelen Erdoğan’ı izlerken o haklı gururu yıllar önce hissettiğim gibi hissediyordu..

    Çünkü bana toprak örtülü eve girmişsin, derme toplama araba almışsın, diyerek sözüm ona şakayla dalga geçenlerin aynısının muhtar olamaz denilen, şimdiyse sarayı olan Erdoğan’ın lastiği başkasının, aküsü başkasının dedikleri arabası TOGG elindeydi, hemde Cumhurbaşkanı olarak…
    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    arşiv haber 20/01/2017 tarihli haber/yorum


    Ardahan'a Ardahan’a  “Demirİpekyolu Gümrük Müdürlüğü”


    Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca, Ardahan’ın da içinde bulunduğu 3 ilde yeni gümrük müdürlükleri kuruldu.


    Yeni Gümrük Müdürlüğü Kuruldu


    Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.


    Buna göre Kaçkar Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak Ardahan‘da “Demirİpekyolu Gümrük Müdürlüğü”, Doğu Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak Osmaniye‘de “Osmaniye Gümrük Müdürlüğü” ve Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı Kırşehir‘de “Kırşehir Gümrük Müdürlüğü” kuruldu.



    **GAMBİYA DİKTATÖRÜ GİTMEK İSTEMEYİNCE..


    Aslında bugün size nereden estiyse gece yarısı uyanıp, internetten arayıp, vikipedi de bulduğum ve uzun uzun okuyup, incelediğim 24 Milyonluk Kuzey Kore’nin Diktatörünü anlatacaktım..

    Babadan kalma bir ülkeyi yöneten bir oğulun devam ettirdiği dikta rejimi ile idare edilen 24 Milyon insanın nasıl, hangi şartlar altında yaşadığını ve bu insanların nasıl olup babadan oğula geçen bir diktanın önüne geçemediğini inceledim.

    Ve aslında bir dikta rejimi altında nasıl yaşana bildiğini merak edip, uykudan aniden fırlayıp, dikta bir rejim ile idare edilen ülkeler arasında ilk aklıma gelen Kuzey Kore’yi ve orada yaşananları inceleme, kendimce bir kez daha tanımlama imkanı yakaladım, ülkemde yaşanan diktatör, ‘dikta rejimine gidiyoruz’ tartışmalarını düşünürken..

    Anayasa değişimi için gecesini gündüzüne katan bir iktidarın ve ‘Bizde bakan olacağız’ hayalleri kurup, ülkeyi dikta rejime doğru götürdükleri ileri sürülenlere koltuk değeneği olanların da benim gibi bir gece yarısı kabus görmüşcesine uyanıp, böyle bir araştırma yapıp, yapmadıklarını da merak ederken halkında yaşananlardan bi haber olduğunu ve benim gibi ekmek derdine düşüp, kendisinin olmazsa da çocuklarının geleceği ile hiçte ilgilenemediğini anlıyordum bir adamın her an her yerde nefesini hissettirdiği Kuzey Kore halkının durumunu bir kez daha görüp, okurken..

    Ve birinin diktatör olmak için çabalarken birilerinin nasıl olup ta vatan-millet-sakarya edebiyatları ile uyutulup, ‘Böyle olmazsa ülke bölünür’ kandırmacısını yuttuğunu da anlıyordum babadan oğula kalan bir dikta ile yönetilmeye devam eden, herkesi düşman ilan edip, milli gelirinin büyük bölümünü silaha yatıran Kuzey Kore’yi incelerken..

    Evet bugün Kuzey Kore’yi ve orada ki dikta rejimi anlatmak isterken radyoda dinlediğim bir haber dikkati mi çekti ve dünyayı yine diktatörlerce idare edilen ve bugün darmadağın olan Suriye, Irak ve Ortadoğu da ki dikta rejimi ile yönetildikleri için bugün kan, revan içinde olan çadır ülkelerle farz sayan bizim basının nasıl olupta dünyanın diğer ucunda bulunan ve bölgesinin en küçük ülkesi olan Gambiya ile ilgilendiğini de merak ettim.

    Ve gün boyu aklımda kalan bu haberi unutmayıp, bu kez sabah erkenden uykudan uyanır uyanmaz Kuzey Kore gibi Gambiya’yı da inceleme fırsatı buldum..

    Ve karşıma çıkan ilk şey yönetim şekli oldu..

    Diktatörlük..

    Peki ne olmuştu bir çoğumuzun hangi kıta da, ne yiyip, ne içtiğini bilmediğimiz Gambiya’da..

    Evet orada da bir diktatör varmış ve yapılan seçimler de yenilmesine karşın iktidar da gitmek istemiyormuş.

    Ve çok ilginçtir onunda yönetim rejimi cumhuriyetmiş..

    2 Milyonluk, 2 bin 500 kişilik bir orduya sahip bu ülkede yaşananlarda Kuzey Kore’de yaşananlardan farklı değilmiş..

    Yani 12 Mart, 12 Eylül, 15 Temmuz gibi ihtilaller yapılan bizde olduğu gibi 30 yıl önce yapılan ihtilal başa gelip, 30 yıl gitmeyen, gidince de anayasaları başta olmak üzere yönetim anlayışları ile yeni diktalar halka hediye edenlerin ülkesi konumunda ki Gambiya’da er geç yapılan bir gerçek seçim ile yenilen diktatörün gitmek istememesi üzerine komşu ülkelerin müdahalesiyle karşı karşıya gelmiş..

    Ve bu yazı biterken Gambiya diktatörü olan ve sandıktaki yenilgiyi kabul etmeyerek koltuğunu bırakmayan Diktatör Jammeh’e karşı Afrika ülkeleri düğmeye basmış, Gambiya topraklarına girmiştiler..

    Yalnızca 2 bin 500 askeri bulunan Gambiya’nın bir dış müdahaleye direnmesi imkansız görünürken burada da ABD’nin elinin olduğunu görüyordum, ‘ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan kritik bir son dakika açıklaması geldi. Bakanlık, Gambiya’daki krizle ilgili olarak ‘Senegal’in askeri müdahalesini destekliyoruz’ dedi.’ haberini okurken..

    Yani işin kısa öyküsüne dönecek olursak, artık; ‘Siz kim oluyorsunuz, ben istediğimi yaparım’ demekle işlerin yürümediği bir dünyanın olduğunu ama olan da halka oluyordu şu, ‘Ben iktidarda kalayım da ne olursa olsun’ deyip, her şeyi kendisine göre ayarlamaya çalışanlara da kalmayan dünyada..



    **ARDAHAN’A İÇ GÜMRÜKLEME..


    **04/01/2016 Tarihi Haber


    Başkente çıkartma yapan Ardahan heyeti, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfekçi’yi ziyaret etti.


    Türkiye’nin Kafkaslara açılan Posof (Badele) Gümrük Kapısı ile Gürcistan ve Ermenistan’a komşu Çıldır’da buluan Aktaş Gümrük Kapısının daha çok aktif hale gelmesi için mücadele eden Ardahan Heyeti Ankara’da önemli bir görüşme gerçekleşitirdiler.

    Geçtiğimiz günlerde birlikte Ankara’ya giden Ardahan Valisi Ahmet Deniz, Ak Parti Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay, Çıldır Belediye Başkanı Kemal Yakup Azizoğlu, Posof Belediye Başkanı Cahit Ulgar, Ak Parti İl Başkanı Av. Yusuf Demirci ile ATSO Başkanı Çetin Demirci dosyalarla birlikte Ankara’da temaslarda bulunmaya başladılar.

    Ardahan heyeti Ankara’da ki ilk gününde Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’yi ziyaret ederek, Ardahan’ın sorunlarını dile getirip gümrükle ilgili taleplerini dosya halinde bakan Tüfenkci’ye ilettiler.

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ardahan’a iç gümrükleme kurulacağı müjdesini heyete verdi.

    ATSO Başkanı Çetin Demirci, ilin sosyo-ekonomik gelişmesine öncülük eden başta sayın bakanımız Bülent Tüfenkci’ye, Ardahan Valisi Ahmet Denize, il milletvekilimiz Orhan Atalay’a ve beraberindeki heyete teşekkür etti.    
                       


     


    ****HEYET GENİŞLETİLMELİ.. 


    25 Yıl sonra ilk kez bir heyetin çıkarma yaptığı Anakara’da ilk müjdeyi alırken, bu heyetin diğer parti, stk ve basınla daha da güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

  • ORGENERAL GÜLER'DEN MMG556 SA W'A TAM PUAN!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    İstanbul Fuar Merkezi’nde, 25- 28 Ekim tarihleri arasında düzenlenen ‘Saha Expo Savunma Sanayi Fuarı’ nın gözdesi Ardahanlı MERTSAV firması Ardahan doğumlu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler tarafından ziyaret edildi.


    Ardahanlı iş insanlarından Şenol Özcan’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu MERTSAV Savunma Sitemler Ltd. Şti. tarafından üretilen teknolojinin son ürünleri silahları yakından inceleyip, Şenol Özcan’dan bilgi alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler bazı ülkelerin 25 yıldır ambargo koyduğu silahları üreterek bu ambargoyu delen ülkenin önemli silah savunma şirketini kutladı.

    Stantlarını ziyaret edip, üretilen silahlar konusunda bilgi alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler’in ziyaretleri dolaysıyla teşekkür eden MERTSAV Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Özcan bu ziyaret sırasında Güler’e yaptığı açıklamada, ‘ürettikleri silahlarla İstanbul’da bulunan ve 3 gün sürecek olan ‘Saha Expo Savunma Sanayi Fuarı’nın gözdesi olan standıyla dikkatleri üzerine çeken MERTSAV 30 yıldan fazladır Belçika ve Amerika’nın ambargo koyduğu silahın daha gelişmişini yaparak ilk olarak bin adetini ülkenin güvenlik güçlerine teslim etmenin haklı gururunu taşıyor.’ dedi.

    Hanaklı Mihail Kalaşnikov ŞENOL ÖZCAN!..Dünya’nın en popüler silahı kabul edilen tüfek, Mihail Kalaşnikov tarafından tasarlanıp, yapılan Kalaşnikov silahını sollayan birçok silahın yapımına imza atan Ardahan Hanaklı iş insanı son yaptığı silah ile ülkeye konulan ambargoyu delerek, son model teknoloji milli silah pazarında bir kez daha adından bahsettirmişti.

    30 YILLIK AMBARGOYU DELEN SİLAH MMG556 SAW KULLANIMDA!..


    Türkiye üzerinde oynana onca oyun ve açık/kapalı ambargolar Türk iş adamlarının yeni üretimleriyle tek tek delinmeye devam ediyor.

    30 Yıldan fazladır Belçika ve Amerika’nın ambargo koyduğu silahın aynısı yapan Türk iş insanı Şenol Özcan’ın başında olduğu MERTSAV’ın mühendisleri ambargo dolaysıyla ithal edilemeyen silahın yerlisini yaparak güvenlik güçlerine teslim etmenin gururunu yaşadıklarını belirttiler. Sahasına son yılların parlayan yıldızı MERSTAV Savunma Sistemleri A.Ş. Belçika ve Amerika’nın uyguladığı silah tipinden daha iyisini yaparak güvenlik güçlerimizin hizmetine sundu.

    Alınan bilgilere göre iki yıl boyunca ortaya konan emeklerle yapımı gerçekleştirilen ve rakiplerini kıskandıran MMG556 SA W adlı silahın ilk postası düzenlenen mini bir törenle Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildi.İlk üretim arından bin adet silahın teslimin gerçekleştiren MERTSAV Savunma Sanayi haklı gurur yaşarken ‘Bundan sonraki hedeflerinin dünya pazarı’ olduğunu belirten MERTSAV Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Özcan silahlı güçlerimize gereke silahları Türk üretimi olarak yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belertti.

    Birçok mühendisin kontrolünde 5,56 mm x 45 Nato MMG556  SAW adlı silahı yapıp, güvenlik güçlerine teslim ettiklerini belirten MERTSAV Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Özcan MERTSAV Savunma Sistemleri 20 yılı aşan deneyimi, güçlü AR-Ge, tasarım ve mühendislik yeteneği son teknoloji makine parkuru ve kalite ölçüm ekipmanları ile savunma sanayinde söz sahibi bir kuruluş olduğunu belirtti.



    NÜKLER VE KİRLİ BOMBA YETMEZ KİMYASAL..


    Yazıma başlamadan önce dezenformasyon yani 3 yılık hapis hediyeli yeni sansür yasasının hem de meclise geleceği gün Kılıçdaroğlu’nun durup, durduk yerde ‘gelin dokunulmazlığı kaldırılalım’ deyip Demirtaş ve onca insanın hapis edilmesine neden olan çıkışı..

    Bunun ardından yine aynı Kılıçdaroğlu’nun durup, dururken başörtüsü çıkışı ve bunun hemen ardından hem de kömür madeninde can veren 41 insanın ölüm nedeni tartışılırken önce AK Partili Mahir Ünal’ın ‘Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz sadece konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz’ satırları ile biten ama hala tartışılan tezi.. 

    Şimdide tutuklanan TBB Başkanının ‘kimyasal iddiaları araştırılsın’ demesiyle oluşan gündemin suni bir gündem çabası olmasından öte bir şey olmadığı gibi bunların hem bu ülkenin gerçek gündemini saklamak, hem de bu ülkede yaklaşan seçim öncesi oyları düştüğü iddia edilen iktidarın lehine yaramaktan öte başka bir işe belirtmek isterim.

    Çünkü bu son üç tartışamaya baktığınıza da mağdur rollü oyununun devam ettiği ve buna birlerinin bu tür çıkışları ile çanak tuttuğunu anlamak için dezenformasyonun nasılı olup, havuz, sağcıdan daha sağcı hatta faşist ulusalcı, sağcı, muhafazakâr basın ve medyasının aracılığıyla iktidar lehine enformasyona dönüştüğüne bakmak yeter hatta artar.

    Şimdi günün yorumuna dönecek olursak;

    Nükleer silah kullanacağı ileri sürülen ve bu yönde birde tatbikat düzenleyen Rusya’nın da Ukrayna’nın “kirli bomba” kullanacağını iddia ediyor. ABD, İngiltere ve Fransa’da askeri yetkililer ile temasa geçti. Önce Kiev Moskova’yı nükleer saldırıya hazırlanmakla suçlarken, şimdi Moskova’nın “kirli bomba” iddiası gündeme düşmüşken Kimyasal Silah iddialarının araştırılması gerektiğini belirten Tabipler Birliği Başkanı önce gözaltına alınıyor ve daha bu yazım bitmeden tutuklanıyordu.

    Ve bu haberlerin hemen ardında yani bu yazı yazılırken ‘TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “TSK kimyasal silah kullanıyor” sözleri nedeniyle gözaltına alınıp, tutuklanması yeni bir gündem yaratırken, Aşiretlerin ‘Falan aşiret derneği yetmedi federasyon hatta konfederasyonu’ kurduğu ülkede Adalet Bakanı Bozdağ’dan dikkat çeken bir açıklama daha geliyordu.




    Bakan Bozdağ, “Hem Türk Tabipleri Birliği hem mimar ve mühendisler odalarıyla ilgili yeni bir hazırlık yapıyoruz. Yeni düzenleme hazırlığı başladı, Kabine’ye arz edilecek” diyordu.

    Evet, gerçek bir savaş denen Rusya ve Ukrayna arasına süren savaşta Nükleer ve Kirli denen bombaların kullanılıp, kullanılmayacağını konuşan dünya TBB Başkanının apar, topar gözaltına alınıp, İstanbul’dan Ankara’ya götürülürken Türkiye’nin adı da Kimyasal silah tartışmalarıyla bir anda tüm dünya gündemine hem de devletin ama hükümet kimse onun olan TRT, diğer bir cemaatin olan TGRT ve havuzun içinde bulunan gazete ve televizyonlar yetmedi internet haber siteleri aracığıyla giriveriyor.

    Yani, ‘kaş yaparken göz çıkarmak bu’ denecek bir panikle çoğu kimsenin o yakada ne oluyoru bilmediği halde çok akılı birileri adalet, hak, hukuk tanımama tez canlılığı yüzünden başta adalet, basın özgürlüğü ve ekonomi olmak üzere birçok konuda dünyada ki ülkeler sıralamasında gün geçtikçe puan kayı eden ülkeyi daha zorda bırakıveriyor.

    Ve PKK başta olmak üzere bu ülkenin düşmanı olarak algılanan tarafların yapamayacağı kirli reklamı kendi elimizle bize yaptırılıyor.

    Kısacası önce basın özgürlüğü ardından başta kömür ocaklarında olmak üzere birçok alanda yaşanan olumsuzluklara bir yenisini TBB Başkanını hem de sadece iddialar araştırılsın dediği için basın ve medya şowları ile gözaltına alıp, kameralarla birlikte Ankaralara götürmekle kimyasını bozdukları ülkeye yarar değil, zarar verenlerin kullandığı onca kirli enformasyonla ülke içinde ki gerçek gündemi kısa sürelikte olsa unutturmaya çalışırlarken dünya normlarında zaten zorda olan ülkeyi dünya gündemine oturtmaları ne kadar doğru bilmem ama birileri bir taşla bir kaç kuş vurularken o kuşların bizim başımıza düştüğünü de görmek gerek..


    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    arşiv haber 28/11/2015 tarihli haber/yorum


    ARSİAD'DAN ÖNCE ARBAKİŞ KURULUYOR..ARSİAD’DAN ÖNCE ARBAKİŞ KURULUYOR..


    İstanbul Metropolünde bulunan Ardahanlıları çatısı altında bir araya gelmeye devam ettiği Ardahan Federasyonunda yaşanan değişim Ardahan kamuoyuna hareketlilik getirmeye başladı.


    Uzun süredir tartışılan ama bugüne kadar kurulmayan Ardahanlı İş Adamları ve Sanayiciler için Serhat Spor’un en büyük destekçilerinden olan İşadamı İmdat Tatar başkanlığında yeni bir çalışma başlatılırken, İbrahim Şenel’in başkanlığında bir araya gelen Ardahan Bağdeşenli İşadamları Derneği kurulma aşamasına geldi.


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanlığına seçilmesi ardından gözlerin yeniden döndüğü Ardahan Derneklerine yenileri eklenmeye hazırlanıyor.


    Aynı zaman da Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan ve geçtiğimiz gün yapılan seçimle merkezi İstanbul Şişli’de bulunan İstanbul Ardahan Dernekler Federasyonu başkanlığına seçilen Gazeteci Fakir Yılmaz’ın ARDA/FED Başkanlığına gelmesi ardından hareketlenen Ardahan kamuoyu yeni dernekler koymak için yeni çalışmalar başlattı.


    **İMDAT TATAR ARDAHANLI İŞADAMLARINI İSTANBUL ARSİAD’A DAVET ETTİ..


    İstanbul Esenyurt’ta bulunan Damal Derneği ardından Meşedibi (Morofka) Köyü Derneğinin katıldığı Ardahan Dernekler Federasyonuna bugün katılmaya hazırlanan Kocaeli Dilovası Ardahan Derneği’nin yanı sıra İstanbul Sancaktepe ilçesinde Ardahan Derneği için de ilk adım atıldığı şu günlerde Ardahanlı İşadamlarını bir çatı altında toplamak için yeni bir çalışma başlatıldı.


    Ardahan’ı Bölgesel Amatör Liginde temsil eden Serhat Ardahan Spor’un en büyük destekçilerinden olan Ardahanlı İşadamlarından İmdat Tatat ile Taşkın Karakoç ARSİAD’ı kurmak için kolları sıvadılar.


    Ardahanlı işadamlarını bir çatı altında toplanmaya davet eden Gümrük ve Tekstil sektöründe faalite göstren TATAR GÜMRÜKLEME/TEKSTİL adlı şirketin ortaklarından, ARDA/FED Yöneticisi Ardahan Akyaka (Kotoskara) köylü İmdat Tatar önümüxde ki günlerde gruplar halinde bir araya gelmeyi düşündükleri Ardahanlı İşadamlarının güçlü bir dernek çatısı altında bir araya gelmesi için çalışma başlattık. Umarız ki tüm hemşehri işadamlarımız bu iyi niyetli çalışmamıza destek verir ve özlemi çekilen ARSİAD kurulur dedi.



    **BAĞDEŞENLİ İŞADAMLARI ARBAKİŞ’İ KURUYOR..


    100’ÜN üzerinde Ardahan derneğinin bulunduğu ve bunların bir çoğunun Ardahan Dernekler Federasyonu çatısı altında bir araya geldiği şu günlerde yeni dernekler kurmak için harekete geçenlerin başında Ardahan Merkeze bağlı Bğdeşen (Kinzodamal) köylü iş adamlarının bir araya geldiği Ardahan Başdeşen İşadamları Derneği’nin önümüzdeki günlerde resmileşerek, hayata geçeceği öğrenildi.Konu hakkında bir açıklamada bulunn Bağdeşenli işadamlarından İbarhim Şenel şunları söyledi, ‘Turgut Bozkurt, Ömer Şenel, Hanifi Gültekin, Muharrem Albayrak, Kamil Şenel ve Yücel Bozkurt’un bir araya gelerek ortaya attığı ARBAKİŞ yani Ardahan Bağdeşenli İşadamları Derneği bugün yarın kurulacak aşamaya geldi.Yeni derneğimizi kurduğumuzda tüm köylü işadamlarımızı ARBAKİŞ’in çatısı altında tolamayı hedefliyoruz.’ dedi.


    **SEYMEN TV’DE ARBAKİŞ’I ANLATACAK..


    Bir dönem de Ardahan Başdaşen Köyü Derneği başkanlığı yapan ÇİZGİ PERDE adlı firmanın sahibi İbrahim Şenel köylü işadamı arkadaşları ile kurmak üzere oldukları ARBAKİŞ’ı, pazartesi günü katılacağı ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı program da köylüsü, iş adamı Turgut Bozkurt ile birlikte anlatacak.   

  • ÇOBAN ÖLÜ BULUNDU!

    EKİZ İNŞAAT'TAN EV İMKANI!.. ARA EV SAHİBİ OL..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    Şeytan’ın Avukatı ve Avukatları…


    Dün sevdiğim, saygı duyduğum bir Avukat hemşerim olan Av. Serkan Kaya’yı ziyaret edip, bürosunda çayını içerken Adaletin tartışıldığı ülkemde işinde bir hayli başarılı olan bu avukat ile sohbetimi bitirip, kendisinden ayrılırken art arda telefonuma gelen mesajlarla Kaya gibi haktan, hukuktan, adaletten yana olan başarılı onca gerçek avukatın yerini almaya kalkan, şeytanların yalaka tayfası avukatlar için yaptığım ve ulusal basında geniş yer bulan bir haberimin herkesi harekete geçtirdiğini duyuyor, okuyor ve gülümsüyordum.


    Ve o şeytanları not edip, bilgisayarımın başına dönüp, yazıma başlık olan konuya yani Şeytanın Avukatı isimli romandan uyarlanan ve 1997 yapımı bir Hollywood filmi olan ‘Şeytanın Avukatı’ adlı filmi arıyorum.


    Bu filmi izleyeniniz ya da romanı okuyanınız var mı bilmem ama başta son seçimi şaibeli olduğu iddia edilen Ardahan Barosunu’nun kurulmasında büyük emeği olan ve geçtiğimiz günlerde Lefkoşe’ye Büyükelçi olarak atanan Feyzioğlu olmak üzere onca sevdiğim avukat dostu bulunan, amcası ve 3 kuzeni avukat olan biri olarak ne romanı okumuşum nede bu romandan esinlenerek çekilen bu filmi izleyebilmiştim.


    Başrollerde mafya-vari filmlerinden tanıdığımız Al Pacino, Keanu Reeves ve Charlize Theron oynadığını filimde bir avukat olan Kevin Lomax’in (Keanu Reeves), zengin iş insanı John Milton (Al Pacino)  baş rollerini aldığını yaptığım araştırmada öğrenip, bir taraftan bu yazımı yazıyor diğer yandan filmi izlerken kendi kendime gülümsüyordum.


    Çünkü şeytanın, şeytanların hemen hepsinin bedavadan, beleşten değil, yalakalıktan, çıkar beklentisinden dolayı cübbeleri olmadan bu ulvi mesleğe, acıtan haberim ardından üstü kapalı tehdit, şantajlarda bulunup, mafya-vari açıklamalarda yapanların avukatlığına soyunduklarını bir kez daha algılıyor, bunların hep var olduğunu hatırlıyorum.


    Evet, 36 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda son yaptığım ve ulusal medya ve basının gündemine taşınan haberim gibi onca haberim ardından sıkça karşılaştığım bu şeytanlar ve avukatlarıyla mücadelemi verirken özellikle o şeytanların avukatlarını not edip, bir kenara yazdığım notlarıma baktığımda ise notlarımın neredeyse bir kitap hatta filim olacak kadar sayfalar doldurduğunu görüyordum.



    Ve günü, yeri geldiğinde birilerinin neden şeytanların avukatlığına yani durup, durduk yerde kendileriyle alakalı olmayan işlerde ortaya çıkıp, yalakalığa, küçük kırpıntılara soyunduklarını yüzlerine vurup, kamuoyuna bunların gerçek yüzlerini ortaya koyduğumu da biliyorum.


    Bu arada, ‘Toplumsal bilinci ve kamu yararını gözeterek, uzun çalışma saatlerini ve zorlu çalışma koşullarını önemsemeden basın yayın kuruluşlarında fedakârca çalışarak, gelişmeleri halkımızla paylaşma yolunda emek harcayan tüm değerli basın çalışanlarının ’21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nün de beni gazeteci olarak hatırlayıp, kutlayan dostların güzel mesajları da bana ayrı heyecan veriyordu.


    Bu heyecanın nedeniyse 36 yıllık gazetecilik hayatımda hep halkın, hakkın yanında olmaya gayret eden bir gazeteci olarak benimde aslında halka, kamuoyuna, insanlığa ve ‘Şeytanlığı bırak işini doğru yap’ dediklerime düşüncelerimle avukatlık yapıp, hakkı, halkı savunmaya çalışmaktan öte bir şey yapmadığımı bana anımsatmasıydı.


    Bu duygunun verdiği rahatlıkla gazetecilik hayatımda 36 yıla yakındır yaptığım haberlere, yazdığım yorumlara ‘birilerini acıtsa da’ bir kez daha kalınca imzamı atarken onca şeytanın avukatlarının yalakalıklarının, yavşaklıklarının kendileriyle alakalı olmayan yazdıklarımı durup, durduk yerde çürütmeye kalkmaları, şeytanları savunmaya geçmelerini de halka, okura, kamuoyuna bırakıyorum.


    Buna nedense, ‘günü, yeri geldiğinde..’ diyerek gerek bir gazeteci olarak gerekirse Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak bu mesleği, işi, görevi hakkıyla yapan ve haber, yorumlarıyla ‘Evet gazeteci bu’ dediğim tüm meslektaşlarımın 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü kutluyor işime, ‘bu acıda size yeter’ diyerek ga




    arşiv haber 13/10/2015 tarihli haber/yorum


    CHP’nin Korkulu Rüyası Sahaya İniyor..


    Kısa bir süre kalan 1 Kasım Genel Seçimleri öncesi seçim çalışmalarını hızlandıran partiler arasında bulunan Demokratik Sol Parti sahaya iniyor.


    Akademisyen Nesim Pakir’in 1. Sırada Milletvekili olduğu DSP Ardahan İl Örgütü donattığı seçim otobüsünü seçimlere kısa bir süre kala sahaya indirdi.

    Konu hakkında bir açıklama yapan Demokratik Sol Parti Ardahan İl Başkanı Mustafa Morkoç yaptığı açıklamada, b’aşta CHP olmak üzere rakiplerinin boş bulduğu siyaset sahnesinde DSP’nin nasıl siyaset yaptığını görecekler.’ dedi.

    Morkoç DSP’nin iktidarında sorunların çözüm bulacağının da söyledi. 


    **MHP Dur Durmak Bilmiyor..



    1 Kasım Genel Seçimleri öncesi çalışmalarını yoğunlaştıran partilerin başında gelen Milliyetçi Hareket Partisi Ardahan İl Teşkilatı ve Milletvekili Adayları Dur Durak bilmiyor.

    Ardahanlı iki genç Avukat’ı aday eden MHP 1 Kasım’da en azında bir milletvekili çıkarmak için yoğun bir temop ile çalışmaya devam ediyor.

    Ardahanlı Avukatlardan Osman Nuri Yıldız ve Yıldız’ın 2. sıra adayı Çıldırlı Avukat Gökhan Ağdemir’in büyük bir hareketlilik getirdiği MHP Ardahan İl ve İlçe Teşkilatları 1 Kasım Genel Seçimlerinde bir hayli umutlu görünüyorlar.


    **Esnaftan büyük ilgi..


    Dün bir kz daha Ardahan esnafını dolaşan Ardahan MHP’liler esnaftan büyük ilgi görmeye devam ediyorlar.

    Ardahan’ın sevilen doktorlarından A. Osman Nuri Yıldız’ın eşi olan Sevgi Topal’ın da destek verdiği MHP’nin seçim çalışmalarına Çıldır ilçesi başta olmak üzere MHP’nin ilçe örgütleri de destek verdi.


    **Yıldız’da Kınama..


    Aralarında 4 Ardahanlının da bulunduğu Ankara’da ki katliama tepki gözeren MHP Ardahan Milletvekili Adayı Av. Osman Nuri Yıldız konu hakkında bir açıklama yaptı.

    MHP’nin 1. Sıra Adayı Osman Nuri Yıldız’ın kınama mesajı şöyle;


    Başkent Ankarada meydana gelen ve cok sayıda vatandaşımızın yaşamını yitirdiği alçakça saldırıyı nefretle kınıyor, ölenlere Allahtan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. 

    Terörü hayatımızın rutini haline getiren, ülkeyi Ortadoğu ülkeleri ile aynı tabloya dönüştüren siyasi sorumluları lanetliyorum.


    **Su tahliye edildi, bulundu..



    3 Gün boyunca suyun içinde kalan Mertin Yıldız’ın cesedine ulşılmak için suyu boşaltmayan baraj sahipleri tepki alıp, konu gazetemizce gündeme getirilmesi üzerine barajın suyunu açmak zorunda kalırlarken, olay yerine giden HDP Ardahan Milletvekili Dr. Taşkın Aktaş’ta olayla ilgili bilgi aldı.    


    Ardahan’da, yapımı devam eden Çıldır Kotanlı Barajı’nda çalışırken suya düşerek kaybolan işçi Metin Yıldız’ın cesedine ulaşıldı.

    Kurtkale mevkisinde Kura Nehri üzerinde inşa edilen Kotanlı Barajı’nda işçi olarak çalışan Metin Yıldız (19), önceki gün dengesini kaybederek baraj gövdesinin alt kısmındaki su birikintisine düştü. Suda kaybolan Yıldız’ın bulunması için Ardahan, Rize ve Kars’tan gelen Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekiplerince arama kurtarma çalışması başlatıldı.

    Görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle su tahliye edildi. Tahliyenin ardından Yıldız’ın cesedine ulaşıldı. Ceset, Ardahan Devlet Hastanesi morguna gönderildi.


    **Gözaltına alınanlar serbest..



    Ardahan ve Göle’de ilçesinde gözaltına alınan şahıslar çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldılar.

    7 Haziran Genel Seçimleri ardından başlatılan operasyonların devam ettiği Ardahan ve Göle’de geçtiğimiz gün gözaltına alınan 16 kişi çıkarıldığı mahkemede serbest bırakıldıkları öğrenildi.

    Göle’de Eczacılık yapan Özgür Azat’ın ada aralarında bulunduğu şahıslar üzerilerine atılan suçlamaları kabul etmediler.

    Adem Azizoğlu’nun da gözaltına alındığı şahıslar iki gün kaldıkları gözaltından sonra çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldılar.


    **Vali Deniz, merkeze bağlı 8 köyde 

    ziyaret ve incelemelerde bulundu..



    Vali Ahmet Deniz, 10 Ekim Cumartesi günü, merkeze bağlı 8 köyü ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.

     

    Özel İdare Genel Sekreteri Hakkı Özgür ile birlikte bu ay içerisinde köy içi kilit parke çalışması yapılacak olan Tepesuyu, Küçük Sütlüce, Büyük Sütlüce, Yaylacık, Kocaköy, Alagöz, Çamlıçatak ve Balıkçılar köylerine giden Vali Deniz, köylerde incelemelerde bulundu.

     

    Gittiği köylerde vatandaşlarla görüşerek, talep ve isteklerini dinleyen Vali Deniz, Tepesuyu’nda SYDV tarafından 2 aile için “Benim de bir evim var” projesi kapsamında yaptırılan ve teslim edilen evleri ziyaret etti. Ailelerle görüşerek, sohbet eden Vali Deniz, daha sonra Küçük Sütlüce’ye giderek, köy içi kilit parke çalışması yapılacak olan bölgelerde incelemelerde bulundu. Küçük Sütlüce’de sağlık ocağını da ziyaret eden Vali Deniz, daha sonra Büyüksütlüce, Yaylacık, Alagöz ve Kocaköy’ü ziyaret etti. Kocaköy’de SYDV tarafından bir aile için yaptırılan ev inşaatını da inceleyen Vali Deniz, ardından Balıkçılar ve Çamlıçatak köyüne gitti. Ziyaret ettiği köylerin tamamında köy içi kilit parke çalışması yapılacak olan alanları yerinde inceleyen Vali Deniz, köylerde taziye ziyaretlerinde de bulundu.

     

    Vali Deniz, ziyaret ettiği köylerde karşılaştığı çocuklara çeşitli hediyeler dağıttı.                           


    **ARÜGEM’DEN ÖĞRENCİLERE TAM DESTEK..



    Ardahan Üniversitesi Gençlik Eğitim Merkezi (ARÜGEM) kurulduğu günden itibaren üniversite de okuyan öğrencilerine destek vermeye devam ediyor.

    9 Ekim 2015 Cuma günü saat 15.00’da Ardahan Üniversitesi (ARÜ) Yenisey Konukevi’nde gerçekleştirilen ARÜGEM 2015-2016 eğitim-öğretim yılı ilk toplantısında üniversite öğrencileri için neler yapılacağı konuşuldu. 

    Aynı zaman da Ardhan Üniversitesi Rektörü olan Prof. Ramazan Korkmaz’ın eşi olan ARÜGEM Başkanı Canan Korkmaz başkanlığında yapılan toplantıya, ARÜGEM yönetim kurulu ve üyeler katıldı. Açış konuşmasında ARÜGEM Başkanı Canan Korkmaz, 2015-2016 eğitim-öğretim döneminin hayırlı olması dileklerinde bulundu. Canan Korkmaz, “Öğrencilerin huzurlu bir öğretim dönemi geçirmesi için ARÜGEM olarak elimizden gelen bütün imkânları öğrencilere sunacağız” dedi. Ayrıca toplantıda, yeni eğitim-öğretim döneminde burs verilecek öğrenciler kararlaştırıldı. Öğrencilere yönelik yapılacak faaliyetlerde yapılan toplantıda belirlendi. 

    www.kuzeyanadolugazetesi.com

  • 5’i Bir arada!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Çalışmalar hakkında gazetemize bilgiler veren Posof Belediye Başkanı Cahit Ulgar, alt yapı çalışmaları kapsamında, bilinçli olarak 5 projesi bir araya topladıklarını belirterek, boz yap boz yap değil, hepsini birden yap mantığıyla hareket ederek çalışmaları tamamlayacaklarını ifade etti.


    Doğalgaz çalışmalarının yakın zamanda başlayacağını söyleyen Başkan Ulgar şöyle konuştu; “Posof 2 bin 500 nüfuslu bir ilçemiz. Biz ilçemize baştan sona ilçeye ne lazım olursa camisi, okulu, yüksek okulu, betonu, aracı, kepçesi, santrali, TOKİ’si, turizme yönelik birçok projeyi hayata geçirdik. İlçemizde en temel iş olan alt yapı çalışmalarını sürdürüyoruz. Bir memlekette alt yapı yoksa üste ne yaparsanız yapın iflah olması mümkün değil. Doğalgaz konusunu vatandaşlarımız çok fazla önemsiyor fakat doğalgazı yapmış olsaydık alt yapı çalışmalarını yapamayacaktık. Çalışmalarımızı gerçekleştirdik, bütün projeleri bir araya getirdik. Şuanda ilçemizde Aras EDAŞ’ın çok ciddi alt yapı yatırımı devam ediyor. Aras EDAŞ’ın bu yıl Posof’ta yapmış olduğu yatırım yaklaşık olarak 22 milyon TL. Bununla birlikte, yağmur suyu, içme suyu ve kanalizasyon çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalarımız yüzde 90 tamamlanmış durumda. Doğalgaz borularını bekliyoruz. KARGAZ firması en yakın zamanda çalışmalara başlayacak. Bilindiği gibi bölgemizde inşaat sezonu çok kısıtlı. Nisan ayında karla mücadele çalışmaları yapıyorduk.


    İşlerimiz planladığımız gibi gitmedi, çalışmalarımıza biraz geç başlamak zorunda kaldık. Sezonun 2 ay gerisinde kaldık, ama şuanda ana arterler toparlandı, ana arterlerde doğalgaz çalışması yapılacak. KARGAZ’a şimdiden teşekkür ediyorum. Doğalgaz planlamasında borular geçerdi, ilgili konut sahipleri, işyerleri projesini çizerdi, prosedürleri yerine getirerek doğalgaz alımı için müracaat ederdi. Ardından asfalttan boru yeri açılırdı, asfalt tekrardan yapılırdı. Bunları ortadan kaldırmak kaydıyla doğalgaz geçişinde abonelerin kutularını binalarına monte ederek gideceğiz. Yani bir daha bir daha yolu bozmayacağız. Burada ki en önemli şey, ilçemizde ki bütün yollarımız bozuldu. Biz bunu bilinçli olarak beş projeyi bir araya toparladık, çünkü biz bunları teker teker yapsaydık yollarımız yine bozulacaktı. Boz yap boz yap değil hepsini birden yap mantığıyla hareket ederek tek hamlede de sağlıklı bir şekilde yolumuzu yapacağız. Çalışmalar tamamlandığında çok güzel bir Posof elde etmiş olacağız. Bu çalışmalar süresince halkımıza biraz sıkıntılar yaratmış olabiliriz ama yaşanan işlerin büyüklüğünden kaynaklanan sıkıntılardır. En kısa zamanda çözmüş olacağız” diye konuştu.


    Ana arterlerin kilit parke taş ile kaplanacağını ifade eden Başkan Ulgar; “Vatandaşımız sürekli soruyor, kazılan yollar yeniden asfalt mı yapılacak yoksa kilit parke taş mı yapılacak.


    Asfalt yapmak bizim açımızdan çok kolay, çok hızlı. Ama bölgemiz kış bölgesi asfaltlar bozuluyor. Ana arterlerimizde kilit parke taşın yapımı zor olmasına rağmen, maliyeti asfalttan yüksek olmasına rağmen biz bir defaya mahsus enerjimizi sağlayacağız ki bunu uzun yıllar kullanabilelim. Çünkü rantabl olan kilit parke taşı, ekonomik olan kilit parke taşı, yapım aşamasında pahalı olacak ama kullanım süresi açısından değerlendirdiğimiz zaman belediyemize yoldan dolayı ekstra bir külfet gelmeyecek. Kilit parkeden dolayı alt yapıda zaman zaman bozulmalar meydana gelecektir. Bu bozulmaları kendi imkanlarımızla söküp yapabilme kabiliyetine sahip olacağız. Bölgemizde sıcak asfalt sezonda bir kez kullanılabiliyor, kış aylarında bozulmalar meydana geldiği zaman yerine yeniden sıcak asfalt yapamıyorsun. Bizim tercihimiz, beton yol, kilit parke taş. Aşama aşama bunları gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.


         HABER: ŞENOL KİRMAN/POSOF



    TİK-TOK ve MÜRTED


    Balık hafızalı toplumun bir ferdi olarak kendisine ve iktidarına muhalefet edenleri sıkça ‘Hain, Terörist, Haşhaşi, Mürdet’ olarak suçlamasıyla eleştirilen AKParti Genel Başkanı, sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016 yılında düzenlenen 15 Temmuz Şehitlerini Anma Gecesi’nde dile getirdiği Mürted’i sabah, sabah tesadüfen izlediğim  ve yıllar öncesini bugüne bağlatan Tik-Tok ve ona benzer sanal ortamların çıkarılan yeni sansür yasasıyla nasıl önleneceğini de merak etmedim değil.


    Çünkü son günlerin en çok izlenen Yellah klibi başta olmak üzere birçok videolu paylaşımın Erdoğan’ın ve iktidarının hoşuna gidecek şeyler olmadığını da onların yerine düşünüp, kendime dert ediyordum.


    Neyse Ardahan MHP İl Başkanının görevden alınan ilçe başkanlarının yerine yeni İlçe başkanları ve yönetim bulmadığı, MHP İstanbul İl Başkanının ülkücüleri dolandırıcı olmakla suçladığı iddialarının gündeme düştüğü ve bu nedenle ülkücülerin İl Başkanlığını bastığı haberleri eşliğinde sabah yazmaya başladığım yazımın başlığını oluşturan tik tok’ta izlediğim videonun mürtedlerin Osmanlı’ya yaptığını bir kez daha hatırlayınca Erdoğan’ı haklı çıkarıyor gibiydi.


    Çünkü, devletine, kendi ordusuna ihanet edenlere verilen Mürted adının geçtiği bölgeye baktığımızda yeni bir sarayın yapıldığı Ahlat’a yani Malazgirt savaşının yaşandığı Muş aklıma geliyor. Evet, Mürted isminin geçtiği alana baktığımızda Konya ve bu bölgede bulunan diğer illerin oluşturduğu o dönemin Anadolu beyliklerinin ihaneti karşımıza çıkar.




    Yani 1402 yılında bu bölgede gerçekleşen Ankara Savaşında Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid ile Timur Han arasında Ankara Çubuk Ovası’nda yaşanan savaş öncesinde Timur, Anadolu’daki Osmanlı beylerine haber gönderip onlara beylik topraklarını geri vereceğini, eğer Bayezid’in yanında savaşmazlarsa ya da kendi tarafında savaşılarsa bu hakdan yararlanacakları vaadinde bulunur. 


    Ve 1402 yılında, Çubuk Ovası’nda iki ordu karşı karşıya geldiğinde Bayezid’in Timur’un ordusuna taarruza geçtiği sırada, sadece Osmanlı güçlerinin taarruz kollarından birini oluşturan Kara Tatarlar’ın ve komutasındaki bazı askerlerin Timur’un bu vaadine karşılık verdiği, bugün suçlanan Sırpların sonuna kadar yanında kalmaya çalıştığı ve bu savaşta esir düşen, ailesi aşağılanan Bayezid’e ihanet etmesi olayına bakınca Anadolu Beyliklerinin olduğu ovadan Kürtlerin Ardahan’daki kalenin adını taşıdığı Sultan Alparslan’a “Din kardeşlerimizin yanında cihat etmeye geldik.” dediği ve önemli destekle Anadolu’ya kapı açan Malazgirt ovasına gidiyoruz.


    Tarihte ve günümüzde maalesef birçok kişi Kürtlerin, o dönem, hatta bugün batılı emperyalistlere karşı Türklere verdiği desteği yok saysa da ve hatta İstanbul İl Başkanının dolandırıcılıkla suçladığı iddia edilen ülkücüyüm diyen bazıları başta olmak üzere kimileri tarafından Kürtlerin varlığı inkâr edilse  Mürdet diye suçlananların yaşadığı ova ile Malazgirt’in de içinde bulunduğu ovalarda yaşayanların bu ülkenin birlikteliği için ne kadar samimi olduklarını da ortaya koyarken Erdoğan’ın gündeme getirdiği Mürted olayının yaşandığı ileri sürülen Akıncı Üssü adını alan Üssü’nden önce oranın adı Mürtedmiş diyordu. Ve aynı Erdoğan’ın kendi devletine, kendi ordusuna ihanet edenlerin, Timur’un tarafına geçenler sebebiyle oraya bu ad konmuş: Dönekler. İşte şimdi de dönekler” demesinin de ne anlama geldiğini adeta sorgulatıyordu çıkan yeni sansür yasasına rağmen bunları anlatmaya devam den tik toklar ne olacak dedirtirken…




    arşiv haber 16/10/2015 tarihli haber/yorum


    ÇAR’IN BİRASI ARDAHAN’DAN


    100 yıl önce bölgede Bira Üretimi


    Bugün hayvancılığın başkenti olarak kabul edilen Kars ve Ardahan’da, hiç bir üretim yapılamazken bundan yaklaşık yüz yıl önce Ruslar tarafından Bira üretimi yapılarak pazarlandığı öğrenildi.


    Bölgede ki potansiyeli değerlendirilmediği günümüzde, Rusların 1877-1917 tarihleri arasında Kars ve Ardahan’da ürettikleri Bira markaları tüm Rusya coğrafyasına pazarlandığı bilgisi alındı.


    Bugün bir çok ticari ve kültürel potansiyeli olan bölge de ki kaynakların geliştirilip pazarlanamadığı gibi, mevcut hayvancılığın ve organik tarımın gitgide değer kaybettiği görülüyor.


    100 yıl önce bölgede yetişen arpa ve diğer bitkilerden elde edilen Kars Birasının ve bunun gibi ticari potansiyellerin neden ortaya çıkarılıp istihdam sağlanmadığı düşünülüyor.


    Bilindiği üzere yüz yıl önceki dönemlerde Ardahan, Kars ve çevresinde şarap dahil tüketimi çok hızlı olan ürünlerin üretilip pazarlandığı biliniyor.

  • SAVCILAR KAYMAKAMIN MAKAM ARABASIYLA POSOF TÜRKGÖZÜNDEN YURT DIŞINA KAÇMIŞLAR!, Valiyi Vali Ziyaret Etti!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Ardahan’ın Posof ilçesine komşu Ahıska’nın da sınırları içinde kaldığı Gürcistan’a açılan Posof (Badele) Gümrük kapısında önce Gürcistan’a ardından Ermenistan’a oradan da Avrupa’ya kaçtıkları ileri sürülen savcılara dönemin Posof Kaymakamının yardım ettiği ileri sürtüldü.


    Alınan bilgelere göre 15 Temmuz Darbe Girişimi ardından bir terör örgütü olduğu ileri sürülen Fetocu savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara’nın yurtdışına kaçış ayrıntıları ortaya çıktı. 


    Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve Başbakanlık İletişim Merkezi’ne yapılan ihbarlarda, firari savcılar Öz ve Kara’nın Sarp Sınır Kapısı’ndan kaçtıktan 2 gün sonra, dönemin Posof Kaymakamı olan Alibeyoğlu’nun makam aracı ile Türkgözü (Badele) Sınır Kapısı’na giderek savcılarla buluştuğu, Öz ve Kara’yı makam aracı ile Ermenistan’a kaçırdığı aktarılırken, bu şahısların nasıl Posof’a geldikleri ve Posof ayağının kim oldukları hala belirlemezken fetocu olduğu iddi edilen eski kaymakamın ilçede görev yaparken kendisiyle yakın ola Posoflular da merak edilmekte.


    Bal sahada da, kovanda da tat vermiyor..


    Bölgesel Amatör Liginde aldığı sonuçlar dolaysıyla başarısız kalıp, taraftarını üzen Ardahan futbol takımı gibi Ardahanlı Arıcılarda yaşanan ekonomik sıkıntı ve pazar dolaysıyla ellerinde kalan bal yüzünden bir hayli üzüntülü.


    Futbol takımının adını taşıdığı Bal liginde aldığı olumsuz sonuçlar nedeniyle tat vermediği Ardahan’da bu yıl rekor derecede üretilen ballar da elde kaldı.

    Kafkas arısının 40 bin kovanda ürettiği 800 ton balın arıcıların elinde kaldığı Ardahan’da yaşanan ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntı bal satışlarını da olumsuz yönde etkiledi.

    Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahan Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu Kafkas arısının gen merkezi Ardahanda bu yıl 40 bin arı kovanında yaklaşık 800 bin ton balın üretildiğini ve kilosu 200 ila 230 TL. arasında satışa sunulan yaşanan ekonomik sıkıntılar dolaysıyla balın 600’bine yakınının arıcıların elinde kaldığına işaret etti.


    Kars yine üzdü..


    Bir dönem 3. lige ramak kala Kars Spor’dan aldığı darbe yüzünden bu şansını kaçıran Serhat Ardahan Spor Ziraat Türkiye Kupası elemelerinde yenilip, elendiği Kars36 Spor ile bu kez evinde berabere kalıp, 1 puanla yetindi.


    Ne olacak bu takımın hali?!.

    Türkiye Ziraat Kupasından elenip, BAL liginde ki ilk maçında da yenilen Serhat Ardahan Spor evinde çıktığı ikinci maçında da 1 puana razı oldu.

    Ortaya koyduğu performansıyla taraftarının başını yere eğen Serhat Ardahan Spor karşılaşmalarının güvenliğini sağlayan polisleri bile üzmekte.üzmekte.
    “STK ve siyasi partiler sorunları çözümünde birlikte hareket etmesi gerekiyor”


    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz’ın birlikte hazırlayıp, TEMPO TV’de canlı olarak sundukları GAZETECİLERLE GÜNDEM adlı programam katılan Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası (ESOB) Başkanı İskender Alihanoğlu Ardahan esnafının olmak üzere kentin sorunlarının çöüzmü için siyasiler ile stk’ların bir araya gelmesi gerekliliğine dikkat çekti.

    Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İskender Alihanoğlu katıldığı canlı yayında Ardahan’ın sorunları konusunda açıklamalrda bulundu.

    Ardahan’da faaliyette bulunan lokanta, pastane, kafeterya, market, fırın ve kasaplarda denetim yapılmadığına dair yakınmalar olduğunu ifade etmemi haklı bulan Başkan Alihanoğlu, “Fiyat ve hijyenle ilgili aksaklıkların giderilmesi için Esnaf ve Sanatkarlar Odasının yanı sıra, İl Tarım Müdürlüğü gıda denetim birim, İl Sağlık Müdürlüğü ile Belediye Zabıta Amirliğinin ortaklaşa denetim yapmaları gerekiyor” diyerek, bu hususta girişimlerde bulunacaklarını ifade etti.




    Geçmişte yapılan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği seçimi ve son yapılan Ticaret Odası seçimlerinde yaşanan aksaklıklara da değinen Başkan Alihanoğlu. “Nüfusuna göre Türkiye’nin en küçük ili olan Ardahan, buna karşın sorunlarımız hayli fazladır. Sorunların çözümü için mesleki kuruluş ile siyasi kurumlarda girişimci kadroların yer almalarına ihtiyaç vardır. Ardahan’ın gelişmesi ve halkın kalkınması için her alanda birlikte hareket edilmesi gereklidir” önerisinde bulundu.


    Erkekler depremde şow yapıp gitti

    Bir kadın ise depremzadelere el attı..


    İŞ KADINI HEMŞEHRİMİZ NADİYA ALTUN DEPREMDE 

    ETKİLENEN DAR GELİRLİ AİLELERE 

    YARDIMINDA BULUNDU..

    Geçtiğmiz günlerde yaşanan 5.3 şideetinde ki depremle sarsılan Ardahan’ın Göle köylerinde mağdur olan vatandaşların dışarıda, çadır da kaldığı günlerde Göle’ye gelip, kurbanlar kestirip, kendisini alkışlatan Saffet Kaya başta olmak üzere stk ve siyasilerin şowları devam ede dursun, bir kadın yaptığı yardımlarıyla hemşehrilerine el attı.

    Ardahan Göleli iş insanı Nadiya Altun memleketi Göle’de meydana gelen 5.3 depremden etkilenen dar gelirli ailelere un, somun ekmek, gıda ve meyve sebze yardımında bulundu. 

    MerkeziGöle’de bulunan ve başkanlığını Kurban Demir’in yaptığı Göle Dernekler Federasyonu ile birlikte yürüttüğü çalışmalarıyla yaklaşık üç yıldır bölgede çeşitli yardımlarda bulunan Nadiya Altun bu kez hemde erkeklerin deprem ardından bölgeye gidip, şow yapan erkeklerden ziyade depremde etkilenen hemşehrilerini yalnız bırakmayarak çeşitli yardımlada bulundu.

    Haber/Kaynak: Kurbani DEMİR


    Su önce depoya gelecek sonra Göle’ye..


    Yıllardır arsenikli, kirli ve gelmez suyu tartışılan Ardahan’ın nüfusu en büyük ve kışları -40’ları bulan soğukları ile en soğuk ilçesi su sorunu bu yılda sona ermedi.

    Yaklaşan kış öncesi yeni bir çalışma başlatan Göle ilçesi AK Partili Belediyesi daha önce yaptırılan ancak yanlış plan ve projelendirme dolaysıyla sürekli arıza veren su deposunu büyütürken, arıtma tehsisini de baştan aşağıya yenilemekte.

    Kura Nehrinin ana kaynağı olan ve Kars sınırları içinde kalan bölgede yapılan baraj ile Göle’de kat kat büyük Kars’ın içme su ihtiyacını karşılayan Allahuekber Dağlarının bu yakasına yapılacak bir baraj ile hem ilçenin yanı sıra su ihtiyaçlarını büyük paralar vererek elektrikli pompalarla karşılayan birçok köyün su ihtiyacını karşılayabilecekken sürekli arıza veren su hatlarında karşılayan Göle ilçesi yeni depo ile rahatlamayı hedefliyor.

    Konu hakkında bir açıklama yapan AK Partili Göle Belediye Başkanı İlhan Gültekin, ‘ilçemizde yapılan ve mevsim şartlarına uygun olmadığı için sık sık arızalan arıtma tesisi ve buna ilaveten 200 tonluk yeni su deposu yapıyoruz’ dedi.  

    Göle Belediye Başkanı İlhan Gültekin çözmeye kararlı olduklarını belirttiği içme suyu sorununun başta İl bank tarafından yapılan ancak mevsim şartlarına uygun olmayan aynı zamanda yanlış projeden kaynaklı hatalardan dolayı sürekli arıza veren su arıtma tesisimizi baştan yenileyerek halkımızın hizmetine sunacağız.’ diyerek sözlerine şöyle devam etti.

    ‘Tesisimizin üst tarafında 200 tonluk yeni su deposu yapıyoruz. 20 günlük bir işimiz kaldı.

    Su önce bu depoya gelecek burada hem suyu dinlendireceğiz hem de basıncı azaltacağız. Saniyede 40 Lt. suyu arıtarak, şebekeye vereceğiz. Böylece ilçemizde kangren haline dönüşen su sorununa bu yıl son vereceğiz.’ dedi.


    DEVLETTEN SONRA 

    KÖYLÜ ORMANA DALDI!!..


    Devletin ‘yenileme, bakım, gençleştirme’ adı altında her yıl kesimini yaptığı Ardahan’ın Sarı Çamları bu kez köylülerce budanmaya başladı

    Orman Kanunu çerçevesinde her yıl olduğu gibi bu yıl da Ardahan sınırlarındaki orman içi ve bitişiği köylerde yaşayan ailelerin yakacak odunu orman teşkilatı tarafından karşılanması ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 31. ve 32. maddesine giren orman içi ve bitişiği köylerde hane halkına yakacak odun verilmesi maddesine dayanılarak girilen ormanlarda kışlık yakacak telaşına düşen köylüler ‘Ağaç budama’ adı altında ağaç kesimi yaparak adeta birbirleriyle yarıştıkları gözlendi.

    Yakacak odunlar orman köylülerine işçiliği kendilerine ait olmak üzere steri 70 kuruş yani tonu 2 lira gibi sembolik bir bedel karşılığı veriliyor. Yakacak odun ihtiyacı resmi yollarla verildiğinden kimsenin izinsiz kesim yapmasına da gerek kalmıyor.


    Bölge de kara kış hazırlığı!


    Köylerde yaşayan ve hayvancılık yapan vatandaşlar kış mevsiminde tenekee sobada yakarak ısınma ve tandırda kullanmak amacıyla tezek geleneğini sürdürüyor.

    Köylerde yaşayan ve hayvancılık yapan vatandaşlar kış mevsiminde ısınma ve tandırda kullanmak amacıyla tezek geleneğini sürdürüyor. 

    Ardahan’da kışın yakacak olarak kullanılan tezek yazdan hazırlanırken doların artmasıyla fiyatı yükselen kömür yerine doğuda ‘kokar yakıt’ olarak adlandırılan tezeğe olan rağbet arttı.




    Ardahan’da kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar, kömür yerine besledikleri büyükbaş hayvanların dışkılarından tezek yaparak yakacak olarak hazırlıyor. 


     


    Valiyi Vali Ziyaret Etti!


    Ardahan’da görev yaptığı sürede özellikle spor faaliyetlere öncülük eden, ilimizde sporun gelişmesi için ciddi katkıları olan ilimizin eski Valisi Mülkiye Başmüfettişi Ahmet Deniz Ardahan’a geldi.




    İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından yürütülen İZDES (İzleme ve Değerlendirme Sistemi) Projesi kapsamında çalışmalarda bulunmak üzere Ardahan’a gelen Ardahan’ın eski Valisi Mülkiye Başmüfettişi Ahmet Deniz, beraberinde İçişleri Bakanlığı Daire Başkanı Nurten Erol ve İçişleri Uzman Yardımcısı Berkay Ertaş ile birlikte Ardahan Valisi Hüseyin Öner’i makamında ziyaret ettiler.


    ÇILDIR 17 SORUYA CEVAP İSTİYOR


    Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan’a sını olan Çıldır ilçesinin ana sorunlarını dile getirip, 17 sor ile cevap arayan vatandaşlar kış gelmeden bu soruları cevaplandıracak, çözüm bulacak siyasiler yada ilgililer arıyor.

    Kars-Tiflis-Bakü Demryolunun yanı sıra Gürcistan’a açılan gümrük kapısına giden uluslararası yolların geçmesine rağmen başta işsizlik olmak üzere birçok sorunla başbaşa olan Çıldı ilçesinin ana sorunlarını 17 soruyla soran Çıldırların cevap aradığı sorular şöyle;


    *1- Ardahan İl Özel İdaresi yetkisinde bulunan ve geçtiğimiz günlerde işletmecisi tarafından kapatılan Kuzey Yıldızı Restaurant ve Bungolav Evleri’nin akibeti ne olacak?

    *2- 2017 yılında dönemin Karslı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan tarafından Çıldır Gölü için tahsis edilen ARDAHAN UHB adlı tekne kıyı da atıl halde bekliyor.

    Yeni iskele ne zaman yapılacak ve tekne ne zaman faaliyete geçecek?

    *3- Aktaş Sınır Kapısı için çok önemli bir yere sahip ve olan ışığı görünen Çıldır Aşık Şenlik Tüneli ne zaman kullanıma açılacak?

    *4- Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi kapmasında Çıldır Yukarıcanbaz Köyü ne kurulacak, “Yukarı Canbaz İstasyonu” ne zaman tam manasıyla tamamlanacak ve faaliyete geçecek?

    *5- Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi kapsamında sadece ticari geçişin olacağı “Yukarıcanbaz Köyü Gümrük Kapısı” projesi ne durumda?

    *6- Toplum Aile Sağlığı Merkezi’nin taşındığı Çıldır Entegre Devlet Hastanesi doktor ve teçhizat eksikleri tamamlanarak ne zaman tam olarak faaliyete geçecek?

    *7- 2013 yılında yapımı tamamlanan ve müteahhite gerekli ödemeler yapılamadığı için teslim alınamayan Çıldır Erkek Öğrenci Yurdu’nun durumu ne olacak?

    *8- 2017 yılında Çıldır Belediyesi bünyesinde kurulan ve pasif halde bulunan “Çıldır Belediye Spor ” kapandı mı? Ardahan Amatör Liginde yer alacak mı veya yeni bir takım kurulacak mı?

    *9- Çıldır’a atanan memurların konut sıkıntısı için bir çözüm planı var mı?

     * Çıldır Toki 2.Etap Projesi hayata geçecek mi?

    *10- Çıldır Meslek Yüksekokulu’nda yeni bölümler açılacak mı?

    *11- Çıldır Aktaş Sınır Kapısından Çıldır’ın ticari olarak yararlanması adına herhangi bir proje söz konusu mu?

    *12- Çıldır’ın sosyal ve kültürel hayatına katkı sağlayacak bir proje söz konusu mu?

    *13- Köyleri Çıldır’a bağlayan bağlantı yolları ne zaman sıcak asfalta kavuşacak?

    *14- Yaz başlarında (bahar da) suların bulanık akması sorunu,hijyen ve şebeke suyunun arıtılması adına bir proje yapılacak mı?

    *15- Çıldır Gölü’nün su seviyesini yükseltmesi amacıyla yapılan ve birkaç köyden geçerek göle ulaşan kanal için kirliliğin önlenmesi adına 

    filtreleme yapılacak mı? Ayrıca köylerde mal ve can kaybı olmaması adına etrafı güvenli hale getirilecek mi?

    *16- Çıldır dan Ardahan’a ulaşım adına servis saatleri ve sayısı noktasında iyileştirme yapılacak mı?

    *17- Çıldır ‘ın ana cadde dışındaki sokak veya caddelere kaldırım ve yol düzenlemesi yapılacak mı? (Örneğin; Girişten Yılmazoğlu otel’e uzanan cadde gibi)

    #çıldırsancağı 


    Alparslan Ada’sının göçmen kuşları


    Çıldır Gölü sınırlarında bulunan Akçakale Ada Şehri, diğer adıyla Alparslan Adasına Van’dan gelen Pelikanlar Çıldır gölünün maskotu oldular.

    Ardahan‘ın Çıldır Gölüne Van gölünden göç edip gelen ve bir daha geri dönmeye Pelikanlar Yiğit ve Ömür Çıldır Gölü Akçakale adasının muhacir kuşları olarak yaşamlarını sürdürüyorlar.

    Ardahan’ın Çıldır ilçesine bağlı tarihi Akçakale adasında 4 ay önce Van Gölü’den adaya göç ettikleri tespit edilen balıkçıların Yiğit ve Ömür adı verdikleri pelikanlar, balıkçıların can dostu oldular. Öyle ki balıkçıları gördüklerinde ürküp uçmuyorlar, yanlarına gelip onlarla birlikte geziyorlar.

    Ada ismini aldığı Çıldır Akçakale köyünün hemen önünde yer alıyor. Köyde restoran işleten balıkçı Kurtuluş Kılıç, “3 -4 ay önce tekneyle müşterileri gezdirirken adada aneleri tarafından terkedilmiş ve ölmek üzere olan pelikanları gördüm. Onları sahiplendim. Onlarda çok vefalı çıktı bizi asla terk etmiyorlar, biz nereye gitsek bizimle geliyorlar. İşyerime geldiğimde ise etrafımızda dönüp duruyorlar. Diğer kuşlara karışmıyorlar, hep yalnızlar.” dedi.


    Alparslan Adası Ağçakale


    Çıldır Gölü sınırlarında bulunan Akçakale Ada Şehri, diğer adıyla Alparslan Adası, doğal güzelliklerinin yanı sıra 10 bin yıllık tarihin de izlerini taşıyor. Antik kent olma özelliğine sahip Akçakale Ada Şehri’nde, Neolitik dönemden günümüze pek çok mimari yapının kalıntılarını görmek mümkün.

    Ardahan’a 70, Kars’a ise 86 kilometre uzaklıkta bulunan Akçakale Ada Şehri, doğal güzelliklerinin yanı sıra 10 bin yıllık tarihin de izlerini taşıyor. Karayla bağlantısı bulunmayan Ada Şehri’nde, sonradan eklenen köprü ile giriş çıkışların sağlandığı belirtiliyor. Ada Şehri’nin tarihine yönelik ilk araştırmayı 1952 yılında başlatan İsmail Kökten, araştırma neticesinde, tümülüs eteklerine kurulmuş olan taş damların Neolitik devir işçiliğine uygun bir biçimde yapıldığını belirlemiş. Ayrıca dikilitaşlar, kurganlar ve harçlı duvar yıkıntıları da belirleyen Kökten, bir dolmen içerisinde yapılan sondaj çalışmasında ise kalkerden bir alete rastlamış. Çalışmada mimari kalıntıları oldukça belirgin olan bir kale de belirleniyor. Bu kaleye Ermenilerin “Pağkatsıs”, Türklerin ise “Akçakale” ismini koyduğu ve daha sonradan bu ismin, Ada Şehri’nin karşısındaki köye adını verdiği sanılıyor.

    AKÇAKALE ADA ŞEHRİ GÖZETLEME KULESİ

    Akçakale Ada Şehri’nde yapılan araştırmalara daha sonraları da devam edilir. 1995 yılında bölgede inceleme yapan Köroğlu, Akçakale mezarlarının Kafkaslarda bulunan ve Orta Tunç Çağı’na tarihlenen mezarlarla karşılaştırmış. Mezarların kurgan türü mezarlar olduğunu, benzer örneklerinin Gürcistan’da, Trialeti ve Mashet’te de aynı inşa tekniği ile görüldüğünü vurgulamış. Ayrıca Köroğlu, kalede bulunan kromlekin, bir ölü gömme geleneği olduğunu ve Ermenistan’da da bu örneklere rastlandığını kaydetmiş. Ada Şehri’nde bulunan kale, şapel ve kule ile ilgili araştırma yapan Gündoğdu ise, özellikle şapelin 11. yüzyılda Kıpçak-Gürcü egemenliği sırasında yapıldığını belirlemiş.

    En kapsamlı çalışma ise 2004-2005 yıllarında Kars Müze Müdürlüğü ve Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği kazılar oluyor. Doç. Dr. Alparslan Ceylan’ın bilimsel başkanlığında on kişilik bir ekiple yapılan kazılarda M.Ö. 7000-8000 yıllarına ait 3 tarihi kalıntı ortaya çıkarılır. Bunlardan en önemlileri olan ve MÖ 8000’e dayandırılan “Taş Dam”, daha önceden birçok kez defineciler tarafından tahrip edilmiş. Ceylan, Ada Şehri’nin pek çok noktasında kaçak kazıların olduğunu ve bunlara önlem alınması gerektiğini çalışmasında vurguluyor.

    NE KADAR KORUNUYOR

    Akçakale Ada Şehri, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” olarak tescil edilen Kurt Kalesi, Çıldır Gölü, Kuş Adası ile beraber 13 Şubat 1986’da “arkeolojik ve doğal sit alanı” ilan edilir. Bu karar Ada Şehri’nin yapılarının köylüler tarafından yağmalanmasına engel olur; fakat definecilerden kurtarmaz.


    Ada Şehri, özellikle son yıllarda olmak üzere yoğun bir defileci tahribine maruz kalmış. Bunu Ada Şehri’nin çeşitli yerlerinden görmek mümkün. Öyle ki, Ada Şehri’nin karşısında yaşayan Akçakale Köyü halkı, 2012 yılında tam 20 gün her gece kazı yapıldığını söylüyor ve bu duruma ise seyirci kalındığını ekliyorlar. Ayrıca köy halkı, gelen piknikçilerin ve turistlerin buraya çöplerini bırakarak Ada Şehri’ni kirlettiğini de söylüyor.

    En büyük sorun ise her yıl düzenli olarak yaz aylarında yapılan Çıldır Göl Festivali’nin adaya verdiği zarar. Festival’e 8-9 bin kişinin üzerinde katılım oluyor ve tarihi adadaki kale ile bitki örtüsü tahribata uğruyor. Festivale katılanların çevreye rastgele saçtıkları atıklar, arkeolojik kazı çalışmalarının yapıldığı 10 bin yıllık tarihe sahip adayı çöplüğe yığınına çeviriyor. Festivale katılanların tuvalet ihtiyaçlarını giderilmesi için ise Çıldır Belediyesi, kepçeler ile adanın birçok yerinde çukurlar açıyor ve bu da adaya büyük zarar veriyor. Festivale katılan binlerce kişinin gelişi güzel çevreye attıkları atık ve çöpler, 10 bin yıllık tarihi adayı çöplüğe yığınına çeviriyor.



    ENVER YANLIŞ YAZMAMIŞSIN,


    YIRTMA, YIRTINMA!


    AK Parti iktidardayken Musul’da konsolos olarak görev yaptığını, cehennem zebanileri gibi bir anda ortalığa salınan İŞ-İT’in kaçırdığı iddiasıyla ortaya çıkan ve havuza düşmeden öce muhabirliğini yaptığım Habertürk Gazetesinin beni aramasıyla Ardahanlı hemşerim olduğunu öğrendiğimiz Öztürk Yılmaz’la TEMPO TV’de gazeteci kızım Özlem Şeyma Yılmaz ile birlikte sohbet ediyoruz.

    Bir gün sizin de konuk olacağınız GAZETECİLERLE GÜNDEM adlı son programda Yılmaz’ın ‘Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın iktidarı için dizayn edilmiş CHP’nin başında boşuna tutulmuyor’ demesini hatırlatan son olay son fırıldak diye suçlanan Çelebi’nin AK Parti’ye geçmesiyle oldu.

    O dönemki yani önce Irak ardından Suriye’nin şimdide İran’ın karıştığı dönemde devletin üst düzey bürokratı olan, bugünkü Yenilik Partisi Genel Başkanı, AK Parti döneminde alnından öpülerek, Feyzioğlu gibi Büyükelçi yapılan Öztürk Yılmaz’ı beklenmedik bir anda çağırıp, Ardahan’dan milletvekili adayı olarak gösteren aynı AK Parti’nin iktidarı için çalıştığı ileri sürülen Kılıçdaroğlu değil miydi?

    Evet, sağcı, sol damarla barışık olmayan birçoklarını çağırıp, milletvekili yapan CHP gibi HDP’de kendi çizgisiyle çokta barışık olmayan ve beklenmedik bir anda Yılmaz ile Çelebi gibi çağırıp, milletvekili olmalarına katkı sunduktan sonra partinin seçmenine saygısızca davranıp, kısa sürede kendilerini meclise taşıyan partinin hatırı için oy aldığı seçmenin başka partide gördüğü onca milletvekili varken Ergenekon davasıyla gündeme gelenleri de bu kategoriye koymak gerekmez mi?

    Bilemem ama normal bir askerken Ergenekon davası ile gündeme gelip, ardından sanık olan Mehmet Ali Çelebi, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) istifa ederek önce Muharrem İnce liderliğindeki Memleket Partisi’ne, ardından ise Erdoğan’a teşekkür ederek AKP’ye katıldığını açıklaması da  bir o kadar normal değil mi?

    Televizyonunu cemaatçilere satmakla eleştirilen Tuncay Özkan’ı da unutmadan onbaşı pardon teğmenken Ergenekon davası hatırıyla adı gündeme gelen ve CHP’ye çağrılıp, listenin en güzel yerine konularak İzmir Milletvekili seçtirilen Mehmet Ali Çelebi’nin Ergenekon davasına rağmen AKP’ye katılması gündemde geniş yankı uyandırırken, gazeteci Enver Aysever çok kızmış.

    Aysever, 2015 yılında Mehmet Ali Çelebi için yazdığı “Genelkurmay Başkanı olmalı” yazısını canlı yayında yırtarken bende meslektaşıma  kızıp, ‘Yapma’ diyerek sanki yanındaymışım gibi elimi ekrana uzatıyordum.

    Tele1’de canlı yayımlanan “Gündeme Not” programında konuşan meslektaşım gazeteci Enver Aysever, “Allah da benim cezamı versin” diyerek yazdığı yazıyı yırttı, parça parça ederken aslında doğruyu yazdığını anlamıyordu.

    Aysever, 7 yıl önce yazdığı yazıda yer alan şu sözleri okurken, “Bu mahkemeler boyunca dimdik duran birisi vardı. Hani şu sehven ömrü çürüyen Teğmen Çelebi… Bence Genelkurmay Başkanı o olmalı. Silah arkadaşlığı nedir, dava adamlığı nedir, hepimize gösterdi.” diye yazdığı için kendisine kızarken aslında doğruyu yazdığını anlamıyor ya da bir anlık kızgınlığı dolayısıyla üzülüyordu.

    Ama aynı Aysever’e 35 yıla yakındır her gün yazı yazan, haber yapan biri olarak diyeceğim tek şey ‘Kızma kardeşim dön bak bu yazın gibi yıllar önce yazdığımız onca yazıya… 

    Ve o güncelliğini kaybetmeyen yazıların aslında bugün yaşananları yazdığını anla. İnanmıyorsan senin genelkurmay başkanı olmalı dediğin şahıs dahil onla birlikte göbek büyütüp, rütbelerine yeni rütbeler takmak için 657’yi ya da bulunduğu makamın gereği deyip yaşananlar karşında sessiz kalanlara bak derim.

    Bak gör, gör de derdin senin benim gibi memleket derdi diye kendimizi, yazılarımızı yırtmak olmadığını ve onların asıl derdinin makam, mevki olduğunu ve yarın gece yarısı yeni genelkurmay başkanı olarak ya da dediğin gibi genelkurmay başkanı olmazsa da RTÜK üyesi olduktan sonra milli savunma bakanı olarak bir imza ile bahsi geçen makamlara atandığını, askerlik maaşı, milletvekili maaşı, RTÜK üyesi maaşı sonrası genelkurmay ya da savunma bakanı maaşı alabileceğini anla derim…

    Çünkü sistem Türk usülü başkanlık ve başkan olmasa da AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Erdoğan demişse olmuş, bitmiş olduğunu hala niye anlamaz kendini ve beni niye yırtarsın Enver..

    Ha bu arada Erdoğan tüm muhalefeti bir güne bir gün saraya çağırıp, birlikte bir masada ülkeye birlik mesajı vermezken sağcı Bülent Kuşçoğlu, diyanetçi Mehmet Bekaroğlu ve Ankara ikiz kuleleri diken Sinan Aygün gibilerini Çelebi gibi sanıp, rüyalarında görmeyecekleri bir yere taşıması suç mu, hata mı?

    Bilmem ama kahvede hoş gün, fanti oynayan emekli bir öğretmenken ‘gel buraya’ İnce deyip, ülke gündemine taşıdığı Muharrem İnce, şu an ne yaptığı bilinmeyen, Ardahan lobisinin seçilmesinden bin pişman olduğu hemşerimin koltuğuna oturduğu Şişli’nin eski başkanı Sarıgül gibilerine değer vermesi suç mu, hata mı?

    Ve buncasını bir yere taşımışsa ve hala da kendisini ülke gündeminde turan tarafından ‘Erdoğan iktidarı için dizayn edilmiş’ diye suçlanıyorsa suçlu Kılıçdaroğlu’mu?..

    Yoksa Beylikdüzü’nde son dönemini yaşarken bir anda İBB’ye aday gösterilen İmamoğlu ya da oy oranı % 5 ila % 7 arasında iken destek verip, İYİ Parti gibi meclise taşıyan ve bugün %12 ila 15 arasında oy alan HDP’nin karşı ve vefa desteğini sağlayıp, MHP kökenli Mansur Yavaş’ın başkentin başına geçmesine katkı sunması mı suç?

    Söyle şimdi ben mi, sen mi ya da Kılıçdaroğlu mu onca yazdıklarını, yaptıklarına yırtınsın ne yapsın de bana..


    DATÜB Temsilcisinden Ahıskalılara


    TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMAYIN!


    arşiv haber 10/10/2022 tarihli haber


    Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Avrupa Temsilcisi, Ardahan Posoflu Burhan Özkoşar, sanal ortamda yaptığı görüntülü açıklamada Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünen Ahıska’lıları Türkiye’ye yatırım yapmayın diye uyardı.



    Ardahan Posoflu olan ve şu an Fransa’da bulunan DATÜP temsilcisi Özkoşar’ın bu çağrısı izleyenleri şaşırtırken DATÜP’a ait olduğu öne sürülen sanal sayfada yaptığı bu çağrı Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na şikayet edildi.Özkoşar’ın internet ortamında görüntülü ve canlı olarak yaptığı ilginç çağrı şöyle;


    ‘Ahıska’dan gitmek isteyenler biraz sabırlı olun. Biraz sabırlı olun. Türkiye’de koşullar çok kolay değil. Gelseniz bile enflasyona  yenileceksiniz. Bakınız erimeyin. Enflasyonda paranızı eritmeyin. Evinizin parasını getirip, burada bitirmeyin. Çünkü Türkiye’de enflasyon var. Şu anda Türkiye’ye yatırım yapmak enflasyona karşı  ölü yatırım olabilir. Ondan dolayı sabırlı olun diyorum. Özellikle Ahıska’lılara diyorum.’


    DATÜP Temsilcisinin bu çıkışı başta Ahıska’lıların olduğu Ardahan Posof’ta olmak üzere kamuoyunda tepki alırken, Özkoşar’ın bu çağrısını ekleyip, bakana yollayan Ahıska’lılar Türkiye’ye yatırım yapmak isteyenleri engelleyen bu şahsın hakkında gerekli işlemin yapılıp, yapılmayacağını, ‘Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Ahıska kökenli bu şahıs hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmekteyiz. Benzer provakatif paylaşımlarını da sizinle paylaşabiliriz’ mesajı ile sordular.


    20 Yıldır Bitmeyen Yolda ki Çukura Düştü!


    ariv haber 09/10/2022 tarihli haber/yorum


    Ardahan’ın Göle ilçesini Ardahan’a bağlayan yol 20 yıldır bitmezken bu bitmeyen yolda kazalarda meydana gelmeye devam ediyor. Aynı zamanda AK Partili Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’ın ilçesi olan Göle yolunda bir aracın yol ortasında açılan ama hiç bir tedbir alınmayan menfeze yolda seyir eden özel araç düşerken kazada sürücü yaralanırken araç kullanılmaz hale geldi.


    Haber alınamayan Barodan sonra ATSO seçimleri de mahkemelik oldu!


    arşiv haber 07/10/2022 tarihli haberler/yorumlar


    Geçtiğimiz gün yapılan ve çoğunluk sağlanamadığı gerekçesiyle iptali istenen ancak bu istemin sonucunun ne olduğu hala öğrenilemeyen Ardahan Barosu seçimlerinden sonra Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri de mahkemelik oldu.


    Alınan bilgilere göre geçtiğimiz gün yapılan 5 gruplu Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası  seçimlerinin bu gün yapılan görev dağılımı oylamasında kullanılan oyların işaretli ve şaibeli olduğunu ileri süren karşı gurubun itirazı üzerine, seçime şaibe karıştığı iddiasıyla seçimlerin iptal edilmesi için mahkemelik oldukları öğrenildi. Kullanılan 14 oyun içindeki iki oyun işaretli olduğu ve kime verildiğinin belli olmadığını iddia eden karşı gurubun itirazının kabul edilmesi halinde ATSO başkanının kurayla belirleneceği öğrenildi.


    Öte yandan şahibeli olduğu iddia edilen ve iptali istenen Ardahan Barosu seçiminin iptali hakkında yapılan itirazdan hala bir haber yok. 


    Ömer Yılmaz’dan AÇIK TEŞEKKÜR


    arşiv haber 03/10/2022 tarihli haber/yorum


    Geçtiğimiz gün yapılan ve 5 grubundan 2’sini kazanan Ardahanlı iş insanından Ardahan ve ATSO Delegelerine çok teşekkürler. Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Adayı, İş insanı Ömer Yılmaz ‘Can Ardahan’ın’ başlığı ile teşekkür ettiği Ardahanlıların yanı sıra kendi ekibine de teşekkür etmeyi de unutmadı. İşte o Ömer Yılmaz’ın ATSO seçimi ardından yaptığı açık teşekkür şöyle




    Can Ardahanım

    02.10.2022 tarihinde Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı için adaylığımı siz değerli Ardahanlı hemşerilerimle paylaşmıştım. Bu tarihten itibaren seçim süreci boyunca yola birlikte çıktığım arkadaşlarımla Ardahanlı kimliğine yakışır bir seçim çalışmasını gerçekleştirme gayreti içerisinde bulunduk ve bunu başardığımıza inanıyorum. Bu bağlamda Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası üyelerinin tamamına ulaşmaya çalışarak Ardahan için yapabileceklerimizi, genç ve dinamik kadromuzla Ardahan’ın sahip olduğu bölgesel özellikleri göz önünde bulundurarak, Ardahan’ın potansiyelini etkin bir performansla harekete geçirebileceğimizi süreç boyunca ifade ettik. Başarılı bir seçim çalışması ve olgunluk içerisinde geçirdiğimiz seçim süreci neticesinde gençlerin varlığının hissedildiği ve artık Ardahan da söz sahibi olmaları gerektiği net bir şekilde görülmüştür. Bu seçimin en büyük kazanımlarından birinin bu olduğu şüphesiz kamuoyunca takdir edilecektir.

    Bu süreçte değerli yol arkadaşlarıma, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası üyelerine ve desteklerini eksik etmeyen tüm Ardahanlı hemşerilerime teşekkür eder saygılarımı sunarım.       www.kuzeyanadolugazetesi.com


    Demirci 3/2 Kazandı!


    arşiv haber 02/10/2022 tarihli haber/yorum


    Şaibeli olduğu söylenen ve mevcut başkan Avukat Murat Yolcu’nun tek aday olarak gittiği sandıktan yeniden başkanlığına seçildiği Ardahan Barosu seçimlerinden sonra yapılan 5 gruplu Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinin 3 grubunu mevcut başlan Çetin Demirci, 2 grubunu şste Ömer Yılmaz’ı destekleyenler kazandı.


    Çetin Demirci’nin 214 oy alarak kendisinin bulunduğu gruptan çıkma başarısını yeniden gösterirken seçimlere bir ay önce giren ve aktif bir çalışma yapan ama tüm çabalarına rağmen yarıştığı gruptan çıkamayan Ömer Yılmaz!n 198, Yılmaz ile birleşmesi halinde Demirci’ye karşı seçimi kesin kazanacakları söylenen ama tüm ‘birleşin’ çağrılarına kulak tıkayıp, ancak 52 oy alabilen Özmen Demir’i 19 oy alan Sevim Köseliören ise 19 oy alarak sonuncu oldu.


    Biri kadın olmak üzere dört adayın yarıştığı ATSO seçiminde başkanlık için yarışan Ömer Yılmaz ile Özmen Demir kendi sandıklarından çıkamayıp, kaybettikleri 5 gruplu ATSO seçiminin 3 grubunu kazanan Çetin Demirci ve ekibi kazandı..


    BARO SEÇİMİ BOYKOT EDİLDİ!


    arşiv haber 01/10/2022 tarihli haber


    Bugün saat 10.00’da başlaması beklenen Ardahan barosu seçimleri çoğunluk sağlanamayınca tartışma konusu oldu.


    Alınan bilgilere göre çoğunluk sağlanması gereken saat: 10.00’da başlaması gereken Ardahan Barosu seçimlerinin başlama saatinde çoğunluk sağlanmadığını ve seçinim bir hafta sonraya ertelenmesi gerektiğini belirtip, İlçe Seçim Kuruluna itirazda bulunan tarafların bu isteminin ret edildiği bu nedenle başkan adaylığnda yarışan Av. A. Yavuz Yılmaz ve ekibinin seçimi boykot ederek, kongreye katılmaması kararı aldıkları öğrenildi.


    Av. Yılmaz’ın boykot ederek katılmama kararı aldığı Ardahan Barosu seçimlerinin saat 11.00’da sağlanan çoğunluk dolaysıyla tek adayla, mevcut başkan Av. Murat Yolcu ile kongreye gittiği de alınan bilgiler arasında olurken Av. Yavuz Yılmaz’ın kongreye itiraz edip, mahkemeye taşıyacağı öğrenilirken Ardahanlı avukatlar Yılmaz’ın seçimi kayıp edeceğini anladığı için böyle bir karar almasının etik olmadığını belirttiler.


    ÜLKEDE SEÇİM GÜNDEMİ, ARDAHAN’DA SEÇİM VAR!..


    arşiv haber 30.09.2022 tarihli haber/yorum


    YARIN ATSO Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yaklaştığı, siyasilerin alanlarda mitingler düzenlediği şu günlerde günlerdir seçim çalışması yapan Ardahan Barosu ile Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası yeni başkan ve yönetimlerini belirlemek için bugün seçime gidiyor.


    Mevcut Başkan Av. Murat Yolcu ile Av. Ahmet Yavuz


    Yılmaz’ın yarıştığı Ardahan Barosu’na kayıtlı 70’e yakın avukat sandık başına gidecekler.


    Ardahan Barosunun kongresinin yapılacağı bugün 1 Ekim’de sandık başına gidecek olan Ardahanlı ve kamu da görevli Avukatların tercihleri merakla beklenirken, yarında 2 Ekim’de ise Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) sandık başına gidecek.


    Bin 500’ün üzerinde delegenin oy kullanması beklenen ATSO seçimi öncesi mevcut başkan Çetin Demirci, Ardahanlı iş insanları Ömer Yılmaz ve Özmen Demir yarışacaklar. ATSO Seçimlerine aday olduğunu açıklayan ancak daha sonra çekildiğini belirten Suat Hancıoğlu’nun yenşlikten yana oy kullanacapı alınan diğer haberler arasında oldu.


    ATSO BAŞKANI KENDİ MECLİS


    BAŞKANIN YOL ORTASINDA YAPTIĞI


    BİNDA DAİRE ALDI İDDİASI!


    arşiv haber 28/09/2022 tarihli haber/yorumlar


    Yol ortasında yaptığı ileri sürülen binayı devletin verdiği ve Ardahan’ esnafının yaralanması için ayırdığı Kredi Garanti Fonu (KGF) nin tümü olan 9 Milyon TL. yi ATSO’nun onayı ile tek başına alarak yaptırdığı ileri sürülen ATSO Meclis Başkanının mevcut ATSO Başkanının bu jestine karşın tartışmalı binada kendisine, 4. katta bir daire verdiği ileri sürüldü.


    Bu güç, bu istek ve arzu oldukça


    ATSO’YU VERMEYECEĞİZ ESKİYE!


    ÖMER YILMAZ SORUYOR: TÜRKGÖZÜ VE AKTAŞ’DA İN/CİN NEDEN TOP OYNUYOR?

    Ekim ayının ilk haftasında yapılacak Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Seçimleri öncesi Başkan adayları saha çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyorlar.

    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkan adayı Ömer Yılmaz ekibiyle birlikte Aşık Şenliğin memleketi Çıldır’daydı.


    “ATSO’DA ACİL KAN DEĞİŞİMİ GEREKİYOR”


    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasında artık bir kan değişiminin zorunluluğu olduğuna vurgu yapan ATSO başkan adayı Ömer Yılmaz, mevcut yönetimin bir daha iş başına gelmesi durumunda Ardahan’ın birçok alanda özellikle ticaret alanında geri kalacağını söyledi.

    Yılmaz: “Genç, alanında başarılı ve enerjik bir kadroyla yola çıktık. ATSO delegesi bu kadroya güvensin, bu seçim bir parti ya da siyasi bir yarış değildir. Biz ATSO seçimine siyaseti kesinlikle karıştırmıyoruz. Algı operasyonu yapıp seçimi farklı noktalara çekmek isteyenler şunu çok iyi bilsin ki, bizim temel sevdamız Ardahan’dır, ticarettir, göçün önünü kesmek ve ihracat kalemlerini artırmaktır. Bugün Sarp Sınır Kapısı ticari anlamda tam teşekküllü hizmet veriyorsa, Posof Türkgözü ve Çıldır Aktaş Sınır Kapısı’nda in cin top oynuyorsa bu başarısızlık mevcut yönetimin karnesidir. Ardahan halkı kapılardan hiçbir fayda görmemektedir. İkili ilişkileriniz bozulmasın diye Ardahan’ın sorunlarını görmezden gelemezsiniz” dedi.


    ATSO’NUN OYLARI SARI, KIRMIZI ve YEŞİL


    ariv haber 21/09/2022 tarihli haber/yorum


    adaylara birleşin çağrısı.. Ülke genelinde Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin tartışılmaya devam ettiği şu günlerde 1 Ekim’de Baro, 2 Ekim’de Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinin heyecanı yaşanıyor. Ardahanlı iş insanlarından Ömer Yılmaz(SARI LİSTE), Özmen Demir (KIRMIZI LİSTE) ve Çetin Demirci’nin (YEŞİL LİSTE) yarıştığı Ardahan ATSO seçimleri öncesi adayların delegeleri gezip, oy almak için ikna çalışmaları devam ederken oylarının rengi de belli oldu.



    HANCIOĞLU: GENÇLER BİRLEŞMELİ..


    Ömer Yılmaz’ın sarı, Özmen Demir’in kırmızı, Çetin Demirci’nin beyaz oylarla gideceği seçim öncesi adaylardan Yılmaz ve Demir’in birleşmesi istendiği dikkat çekmekte.

    Adaylıktan çekilen ve yeni bir başkan ile yönetim isteyen Ardahanlı iş insanlarına ses olan Suat Hancıoğlu Ömer Yılmaz ile Özmen Demir’in birleşmesi gerektiğini ve bu gençlerin yönetimde yer alması gereken ATSO’nun gerektiği gibi çalışması halinde başta bir demiryolu olmak üzere 3 gümrük kapısı olan Ardahan’ı gerektiği yere taşıyacağına inandığını belirtti.


    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz’ın hazırlayıp, Tempo TV’de canlı olarak sundukları GAZETECİLERLE GÜNDEM adlı programa telefon bağlantısı ile katılıp, 2 Ekim’de seçime gidecek olan Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerini değerlendiren Hancıoğlu Yılmaz ile Demir’in birleşmesi halinde rektörle resim çekmekten öte bir şey yapmayan ve iki dönemdir ATSO Başkanlığı yürüten ekibin döneminin kapanacağına inandığına dikkat çekti.


    Ömer Yılmaz zorluyor, Demir,


    Demirci dönemini kapatacağız diyor..


    Hancıoğlu gibi birçok esnaf ve iş insanın bir araya gelmelerini istediği Ömer Yılmaz ile Özmen Demir’in mevcut yönetimle yarışacakları ATSO seçimi öncesi çalışmalarına devam eden adayların yanı sıra gruplarda da yarışın sürmekte olduğu 5 Grubun yarışacağı Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri 2 Ekim’de yapılacak.


    ATSO Başkanlık seçimi Çetin Demirci, Ömer Yılmaz ve Özmen Demir Arasında


    AK PARTİLİ VEKİL SUSKUN


    arşiv haber 19/09/2022 tarihli haber


    1 Ekim’de yapılacak olan Ardahan Barosu seçimi ile 3 Adayın yarıştığı ATSO seçimlerinin yapılacağı Ardahan’da erken başlayan seçim heyecanı sürüyor.



    Özmen Demir’in yanı sıra mevcut başkan Çetin Demirci ile İş insanı Ömer Yılmaz arasında geçeceği görülen ATSO seçimi öncesi adaylar esnaf ziyaretlerine devam ettirirken 2023 seçimlerinde önemli kaleler olacağı söylenen stk’ların seçimleri olmasına rağman  AK Partili Milletvekilinin sesi kalp, ortada görünmemesi dikkatlerden kaçmıyor.


    ÖZMEN DEMİR EKİBİYLE BİR ARAYA GELEREK KARARLI OLDUĞUNU SÖYLEDİ..


    Av.Ahmet Yavuz Yılmaz ile mevcut Başkan Av.Murat Yolcu’nun yarışacağı Ardahan Barosu seçimlerinin de yapılacağı Ekim ayının ilk haftasın da 2 Ekim’de yapılacak olan Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası seçimi öncesi ATSO Başkan adayı olan Ardahanlı iş insanı Özmen Demir’de ekibiyle bir araya geldi.


    Suat Hancıoğlu’nun çekildiği yarışta hala var olduğunu belirten İş insanı Özmen Demir bir yıl önce çıktığı bu yolda ekibiyle birlikte seçimi kazanacaklarını belirtti.


    Yapacaklarıyla ilgili bilgilendirme toplantısı ardından basın mensuplarıyla bir araya gelen ATSO Başkan Adayı Özmen Demir biri demir yolu olmak üzere 3 gümrük kapısına sahip Ardahan’ın gerek ithalat, gerekse ihracatta sonlarda olmayı haketmediğini, sanayicisi ile esnafının başta hayvancılık sektöründe hak ettiği yerde olması için bir yıldan fazladır sürdürdüğü çalışma ve ziyaretleri ile ATSO’nun Başkanlığına aday olduğunu ve seçimi kazanıp, ekibiyle birlikte Ardaha  için çalışacağını belirtti.


    HANCIOĞLU: AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI


    ADAYLIKTAN ÇEKİLİYORUM!..


    arşiv haber/15/09/2022 tarihi haberler/yorumlar


    Ülkede Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği tartışılırken 1 Ekim’de Baro, 2 Ekim’de Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine gidecek olan Ardahan’da adaylar yoğun bir tempo ile delegeleri ikna etmeye çalışmaya devam ederken ATSO’nun başkan adaylığını açıklayan Ardahanlı iş insanı Suat Hancıoğlu kendi sanal sayfasında ele aldığı bir yazı ile adaylıktan çekilip, mevcut başkana karşı yarışan iki adaydan birine destek vereceğini ima etti.


    Mevcut başkanın karşısında aday olan Ömer Yılmaz ile Özmen Demir’in bir araya gelmesinin daha iyi olacağına işaret ederek adaylıktan çekildiğini belirten Hancıoğlu’nun ‘At izi, İt izine karıştı’ diyerek ele aldığı çekilme yazısında partisi AK Partinin içinde yaşananlara da üstü kapalı yollamalarda bulunması dikkat çekti.

    Ardahan eski İl başkanı ve eski İl Genel Meclis Üyesi Hancıoğlu’nun kendisiyle birlikte bu kararı verenlere de danışmadan bir anda ATSO’nun başkan adaylığından çekildiğiyle ilgili yazılı açıklaması aynen şöyle;


    ARDAHAN TİCARET VE SANAYİ ODASI SEÇİME GİDİYOR

    BENİM KARARIM VE TEMENNİM

    Saygı değer Ardahanlı hemşerilerim, sıradanlaşmış bir söylem var ya; at izi it izine karışmış, tam da Ardahan ATSO seçimi için kullanacağımız bir tabirdir, çok garip; CHP liler Ak Partili lere çalışıyor, AK partililer ise CHP üyesine ve CHP  nin her toplantısına istisnasız katılım sağlayan ve CHP nin seçim arabasına çıkan bir kişiyi destekliyor. Bana göre bu ne demektir, kelimenin tam anlamıyla hainliktir, hiçbir vasfı hiçbir siyasi karşılığı olmayan tamamen Recep Tayyip ERDOĞAN’ın rüzgarıyla siyasetin zirvesinde dolaşan sözde Ak Partililer partileri olan Ak partili bir tane sivil toplum örgütü başkanı seçilmesi için bırakın yardımcı olmayı haince mevcut CHP üyesi bir şahsın seçilmesi için elinden gelen desteği sunmaktalar, bunun izahı sadece ve sadece hainlik ve vefasızlıktır,(ne demek “Çeto başkan iyidir onu destekleyelim “bu söylem Ak partinin üst düzey siyasilerine yakışır mı,o makam ve mevkilere kendi gücünüzle mi geldiğinizi zannediyorsunuz kendi gücünüz ve isminizle muhtar bile olamazsınız, ama bunların hesabı burada sorulmazsa ahirette sorulacaktır bilesiniz .




    Sonuç olarak bu kadar vefasız ve bencil düşünceler içerisinde olan hakim bir kesimden dolayı önümüzdeki ATSO seçimindeki adaylığımı partimin ve memleketimin geleceğini düşündüğümden dolayı, ve aynı zamanda  mevcut yönetimin, basiretsizliğinin  ve yetersizliğinin sonlandırılıp yeni bir yönetimin seçilmesinin önünü açmak için, bu süreçteki adaylığımdan çekiliyorum, çekilmemin amacı Partim olan Ak partinin bölünmüşlüğünü ortadan kaldırmak  genç ve dinamik her iki arkadaşımın başarılı olmaları için bir damla su taşımak, ve gerçekten mevcut yönetim çok başarısız kesinlikle yenilenmesi lazım, bu memleketimiz için lazım, gelecek nesillerimiz için lazım.

    Hal böyleyken bu sürecin hayırlı ve faydalı bir şekilde sonuçlanması için benim adaylıktan çekilmem yetmeyebilir, çünkü Ak partili siyasiler küçük olsun benim olsun şiarıyla sivil toplum örgütlerini partililerinin kazanmasını net bir şekilde istemiyorlar, dolayısıyla her iki aday arkadaşımın kesinlikle güç birliği yapması gerekiyor bu da benim onlardan özellikle ricamdır Benim kararım ve temennim bu noktadadır herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

    Suat HANCIOĞLU


    Ardahan’da Erken Seçim Var!


    Ülkenin seçim atmosferine girdiği şu günlerde Ardahan’da erken seçim var.


    İktidarda bulunan Cumhur ittifakının yanın da Millet İttifakının yanında HDP’nin ittifak yapacağını açıkladığı partiler seçime hazırlanırken Ardahan’da iki önemli kurum olan Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası ve Ardahan Barosu da seçime gidiyor.

    Mevcut başkanının aday olmayacağı ileri sürülen Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası ve Ardahan Barosu’na aday olanlar delegelerden oy alma yarışına girdiler.

    Suat Hancıoğlu, Ömer Yılmaz ve Özmen Demir’in yanı sıra nabız ölçtüğü öğrenilen Yılmaz Özer’in Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası seçimin yanında Ardahan Barosu da seçime gidiyor.

    Ardahan’ın önemli avukatlarından olan Avukat Ahmet Yılmaz’ın adaylığını açıkladığı Ardahan Barosu da Ekim ayında seçime gidecek.

    Ardahan’da 32 yıldır Avukatlık yapan Ahmet Yavuz Yılmaz Ardahan Baro Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. 

    Avukat Ahmet Yavuz Yılmaz adaylığı ile ilgili şu açıklamayı yaptı;




    “Çok değerli meslektaşlarım, Yeni bir baro olmasına rağmen büyük işler başarmış olan mensubu olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduğum Ardahan Barosu her zaman her şartta Hukukun Üstünlüğü, Demokrasi ve İnsan Hakları için mücadele etmiş, Cumhuriyetimizin ve mimarı olduğu Hukuk Devletinin teminatı olmuş bir kurumdur.

    1990 yılından bu yana aktif olarak bu mesleği icra eden bir avukat olarak ve 2021yılında Türkiye Barolar Birliği delegeliği ile başlayan kurumsal görev sürecimin sonunda; Avukatlık Kanununun 82. Maddesi uyarınca Ekim ayında yapılacak olan Genel Kurulunda, farklılıklarımızı sorun değil, zenginlik olarak gören bir anlayışla, hiçbir ayırım gözetmeden, öncelikle mesleğimize, meslektaşlarımıza ve özellikle Ardahan Barosuna  hizmet düşüncesiyle, en büyük hayalimiz olan  adil, bağımsız ve demokrat yargıya, olan inancımla, asıl görevimiz olan savunmanın kalesini savunmak, mesleğimizin onurunu yüceltmek,  hiç kimseye biat etmeden, kimseden talimat almadan,  cübbemizin değerini arttırmak, cübbemizde düğme arayanlara inat,  meslektaşlarımız ile  birlik,  beraberlik ve dayanışmayı sağlayarak, meslektaşlarımızın tecrübelerinden faydalanmak, genç meslektaşlarımızın  baromuza olan güvenini arttırmak, katkılarını sağlamak, sorunlarımızın farkında ve bizzat yaşayan bir meslektaşınız  olarak, çözüm önerilerim, projelerim geçmiş dönemlerdeki  tecrübelerim ve enerjimle; Mücadelemizde tüm meslektaşlarımız ile omuz omuza yer almak, tüm meslektaşlarım ile birlikte hakkı ve hukuku sağlamak, her bir meslektaşımın derdi ile dertlenmek, sevinçlerine ortak olmak  amacıyla, görevlerin geçici, emeklerin kalıcı olduğunun bilinciyle; Ardahan Barosu  başkanlığına adayım. 

    Takdir,  görevini  yaparken kimseye ne müvekkile ne yargıca ne de iktidara tabi olmayan, aşağısında kişilerin varlığı iddiası bulunmayan, hiçbir hiyerarşik üst de tanımayan   siz    değerli meslektaşlarıma ait olmak üzere yüce genel kurulumuzundur.

    Emek ve Dayanışma ile, Saygılarımla”


    Avukat Ahmet Yavuz Yılmaz



    Bakkal ruhsatı ile müteahhitlik.


    Ardahan Valiliği, Ardahan Savcılığı ve Defterdarının olduğu binanın yanı başından geçen ana yolun ortasına binalar dikilen Ardahan’da en çok vergiyi veren ilk 100 arasında 8. olan biri olarak dikkatimi çeken önemli bir nokta var. O da bu kentte zengin diye görünenlerin son beş yıldır bir taşın üzerine taş koymazken yeni zenginlerin ortaya çıkmasıdır. Ki bu zenginlerin başında gelenler de Yap Sat modeli ile yapılan binaların sahipleridir.

    Kent İmar Planı’na uyulmadan gelişi güzel yapıldığı ileri sürülen onca binadan elde ettikleri paralarla bir hayli zenginleştikleri bu kişilerin başarısını kıskanmak değil amacımız, aksine yıllardır özlemini çektiğimiz önemli bir şey olduğunu baştan belirtelim.

    Çünkü kamuoyun da varyemezler olarak bilinen bu kişilerin yastık altında biriktirdikleri paraları Ardahan’da yatırıma çevirmelerinin en çok bizi sevindirdiği de bilinmelidir.

    Ancak bunca binayı yapıp, Yapsat modeli ile satanların kazançlarının da şeffaf olması ve ne kadar vergi verdiklerini de bilmek benim ve herkesin hakkı olmalıdır.

    Çünkü bu ülkede ve inandığımız dinin emri gereği bir insanın kazancının bir bölümünü vergi olarak vermesinin şart olduğu belirtilir.

    Ki o vergi verilirken de bakkal ruhsatı ile değil müteahhitlik ruhsatı ile vermesidir. İşte bizim de merakımız bundandır.

    Konuya bakacak olan da Defterdarlık ve Vergi Dairesidir..


    **Vergi Denetmeni Yokmuş..


    Bu yazıyı ele aldığım ve ‘Bakkal ruhsatı ile müteahhitlik’ başlıklı yazımın ardından gelen tebriklerin ardı sıra burun kıvırtıp, kızanlarda olmadı değil..

    Ardahan’da en çok vergi verenler sıralamasında ilk 100’de ilk 10’da olan biri olarak ele aldığım bu yazım ardından vergi dairesinin tepkisini de merak ettim. Ve kendim bizzat gidip, yazdıklarımın bu kurumda nasıl bir etki yaptığına da baktım.

    Çünkü son 5 yıl içinde mantar gibi art arda biten ve en az 280 ila 350 bin TL. arasında peynir ekmek gibi satılan konutları yapanların vergilerle ayakta kaldığı ileri sürülen bu devlete ne kadar vergi verdiğini bilmek istemek, şu yoksul Ardahan’da 17 sigortalı çalıştıran ve en çok vergi veren biri olarak merak etmek en tabi hakkımdı.

    Ancak birçok yazımız gibi ‘Bakkal ruhsatı ile müteahhitlik’ başlıklı yazımında konuyla ilgili kurumca sadece okunduğu ve ‘Evet haklı yazmışsın, güzel yazmışsın’ denilip, kenara konulduğunu görmenin üzüntüsünü yaşadım.

    Bu durumun yaşanmasına neden olan ise benim gibi bu durumu merak edip, araştırması gereken Vergi Dairesi’nde vergi denetmelerinin olmadığı yönünde bir cevap almamdı.

    Ve bu ülke’ de bir şeylerin ters gittiğinin açık bir örneği olan bu durum karşısında bana sadece şaşmak kalırken, seçim öncesi yine ortaya atılan ‘müjde’ twitleri yeni yaptırılacak denen TOKİ konutlarının da daha önce olduğu gibi yine bu bakkal müteahhitlerce alındığını duyuyordum.




    arşiv haber 07/05/2017 tarihli haberler/yorum


    Göle yaman gelişiyor!..


    Ardahan’ın Göle İlçesinde var olan sorunların çözümünü bekleyen vatandaşlar başta, yıllardır bir türlü bitirilmeyen Göle Ardahan yolu, kent merkezinde ki içme suyu sorunu gibi bir çok sorunun çözülmesini bekliyor.


    *oto Kurbani Demir/Göle


    Sokak köpeklerinin cirit attığı 70’li yılların vazgeçilmez taşıma araçları Kaşkaların hala kullanıldığı Göle’nin geliştiğini ileri süren Göleli siyasiler ve onlara yakın facebokk habercileri Ardahan merkez ve diğer ilçelerinde olduğu gibi Göle’de var olan sorunları kulak ardı etmeye devam ediyor.**POSOF, HANAK VE ÇILDIR’DAN SONRA GÖLE..

    Durançam Sulama Barajı İnşaatı Başladı..


    **Şimdi de Göle’ye HES!..


    *04/04’017 Tarihli Haber


    Ardahan’ın Göle İlçesine bağlı Köprülü(Goaveng) Beldesi’nde geçen yıl Durançam Sulama Barajı yapım ihalesini alan firma, 2 Nisan 2017 Pazar günü iş makinaları ve harfiyat kamyonlarını Durançam Köyüne getirerek Durançam Barajı için çalışmalarına başladı.


    Devlet Su İşleri tarafından, Ardahan İli Göle İlçesi Köprülü Beldesi Durançam köyü içerisinden geçen Batı Kür çayı üzerinde yapımına başlanılan Durançam Sulama Barajı İnşaatı İşi’nin sözleşmesi 31 Ağustos 2016 tarihinde imzalanmıştı. Durançam Barajı’nın silindirle sıkıştırılmış beton dolgu olarak inşa edileceği belirtildi.


    Devlet Su İşleri yetkilileri daha önce yaptıkları açıklamada ”Baraj sulama ve enerji amaçlı olup, proje tamamlandığında 75 bin 870 dekar alan sulanacak. Baraj; temelden yüksekliği 22 metre olarak inşa edilecek. Ayrıca nehir suyunun mansaba aktarma tüneli sonunda 41.10 metre düşüsünde 3720 KW gücünde, yıllık ortalama 5,12 GWh enerji üretilecek” diye açıklama yapmıştılar.


    Haber / Erkan Sarıkaya


    **ARDAHAN DERELERİ HESLEŞİYOR..


    **12/04/2015 Tarihli Haber


    Tüm yurtta olduğu gibi Ardahan’da da ard arda yapılmaya devam eden Hidro Elektrik Santrallerinin bir yenisi de Hanak’ta yapılacak.


    Posof’un derelerini kurutp, Alabalıkları, Yeşili Ormanlarını yok eden, Çıldır’ın ve Kura Nehrini yatağını altüst eden HES’lerin bir yenisi de Hanak Çayı üzerinde yapılacak.


    Ardahan İli Hanak ilçesi Avcılar ve Koyunpınarı (Saskara) köyü, Burmadere, Çayağzı ve diğer mahalle ve köyleri de yakından ilgilendiren Hanak çayı üzerinde yapılması planlanan HES projesi durdurulsun kampanyası başlatıldı.

    Köylülerin karşı çıktığı, Hanak’ın CHP’li Belediye Başkanının ‘Gaz alma’ yöntemleri ile orta da durduğu görülen Hanak’ta ki HES için bilgilendirme toplantısına katılan vatandaşlar bölgede HES istemediklerini belirtterek bu yönde bir kampanya başlattılar.

    Bölgenin tarım ve hayvancılığına darbe vuracağından, yaşam alanlarımızın daralacağından, çevre ve ekolojik dengenin bozulacağından ve en önemlisi ileriye dönük, Ortadoğu da yaşanacak olan su sıkıntıları da dikkate alındığında, elimizde var olan su kaynaklarını korumalı, bu ve bunun gibi kapitalizm eseri projelere kanıp,satmamalıyız…’ diye bölge köylüleri, ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, insanoğlu; paranın yenmeyecek bişey olduğunu anlayacaktır…’ Kızılderi atasöz ile tamamladıkları HES’e karşı kampanyaya tüm Ardahanlıların katılmasını istediler.


    Evet desem inanacak mısınız ki?






      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


     


    Demokrasiyle, aşla, işle alakası olmayan okuyanların diktatörlükten başka bir ad yakıştıramadıkları 18 Maddeyi okumadan, okutamadan hızla 16 Nisan’a doğru yol alan ülkemin insanları şu günlerde çok ama çok gergin..

    Öyle ki cuma günleri telefon ve sanal ortamda ki mesajları HAYIR’larla dolduranların hayır kelimesini kullanmadığı, Hayır diyenleri terörist ilan ettiği, EVET diyenlerin ise iktidara yalakalıkla, Erdoğan’a tapmakla suçlayanların haddi hesabı yok..

    Bu karmaşık ortamda 16 Nisan’dan sonra kıyamet kopacağını ve bu kıyametin savaş olacağını iddia edip, daha ileri gidenlerin de olduğunu görmekteyim..

    Bunları duydukça saçlarım dikken diken olsa da ağzı olan konuşuyor diyerek geçiştirmeye çalışmaktayım..

    Sorulan bir soruya, yada bir konuya, ‘Evet’ demeye korktuğumuz, ret ettiğimiz bir konuya HAYIR derken çekinerek, komşuya, arkadaşa, ‘hayırlı işler’ deyip, günaydın demeye çalıştığımız şu günlerde 10 milyona yakın kararsız, bir o kadarda duyarsız seçmenin olduğu da konuşulurken her gün binlerce insanın tıkladığı haber sitelerimizde, günlük gazetelerimizde, bir o kadar takipçimizin olduğu facabook, twiter ve ıstagramda benim ne diyeceğimi de merak edenlerin olduğunu da görmekteyim.

    Benim ve başında bulunduğum Ardahan Gazeteciler Cemiyeti, Ardahan Dernekler Federasyonu ve yayın grubumuzun 16 Nisan’da başına gideceği referandum sandığında hangi oyu atacağını merak edenlerin cevap beklediği şu günlerde bende Sivas’ta gazetecilik okuyan kızım Şeyma’yı alıp, Ardahan’a, vatandaşlık görevimi, ülkemin geleceği hakkında karar vermeye gitmeye hazırlanıyorum..

    Çünkü önce başta sanal ortamda atıp, tutmakla değil gerçek anlamda sandık başına gidilmesi gerektiğine inananlardanım..

    Çünkü ülkemin geleceğine yön verecek olan önemli bir seçimin yaklaştığını heyecanla hissediyor, torunlarımın geleceğini birilerine teslim etmek istemediğimi akıl edecek kadar duyarlıyım..

    Çünkü Evet diyenlerin de Hayır diyenlerin de bu güzelim ülke de kavga etmeden, barış ve kardeşliği yeşertecek kadar olgun insanlarla dolu olduğunu da biliyorum..

    Ve çünkü 50 yaşına 1 kala bir oyumun milyonların kaderini etkilediğine inanmaktayım..

    Ve ‘Evet ‘desem inananların sayısının çok az, ‘Hayır’ desem, ‘zaten biliyorduk’ diyenlerin hiçte az olmadığını da bilecek yaştayım..

    Ve bunun için bende sizin gibi sandık başına gitmeden oyumun rengini belli etmeyeceğim ve oyumu ülkemin geleceği için kullanacağım..

  • BELEDİYENİN 'BÜYÜK İŞ YAPTIK' DEYİP, SANALDA KALDIRDIĞI PAYLAŞIMA KONU OLAN İTFAİYE BİNASI SAVCILIK OLDU!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, TEMPO TV’de Sundukları ‘Gazetecilerle Gündem’ Alı Program Her Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..


     




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 





    Savcılık olan konu daha önce şöyle haber olmuş.


    **NE BİTMEZ BİR KAPALI GARAJ VARMIŞ!


    İtfaiye Müdürlüğü’nün bulunduğu alanda Kapalı Garaj yapan Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, hibe yoluyla yapılan kapalı garajı daha sonra Belediyeye faturalandırdığı ileri sürülürken, akabinde ise kapalı garaj için farklı kalemlerde doğrudan temin yöntemiyle hizmet ve mal alımı yapıldığı iddia edildi.


    ‘Önce hibe dediler, sonra faturalandırdılar, yetmedi SERKA’dan proje için destek aldılar. Aradan bir yıl geçti, Kapalı Garaj yokmuş gibi sıfırdan Kapalı Garaj ihalesi yaptıkları ortaya çıktı. Kamuoyu açıklama bekliyor!


     


    Önce hibe dediler, sonra faturalandırdılar, yetmedi SERKA’dan proje için destek aldılar. Aradan bir yıl geçti, Kapalı Garaj yokmuş gibi sıfırdan Kapalı Garaj ihalesi yaptıkları ortaya çıktı. Kamuoyu açıklama bekliyor!’ denmiş ama bu haber bir yıl önce yapılmasına karşın bugüne kadar karşı veya haberi yalanlayan bir cevap verilmediği de öğrenildi.


    Yeni Otogar’ın Ruhsatı Var mı?


    Göle ve Damal Belediyelerinin kendi imkanları ile yaptırıp, aylardır hizmete sunduğu yeni otogarlarının yanı sıra Posof ve Çıldır Belediyeleride otogarlarını yenilemiştiler.


    TEKSTİL ATOLYESİNİN RUHSATI DA YOK!

    Damal ve Göle Belediyesi’nin kendi imkanları ile açıp, hizmete sunduğu otogarlara benzer yeni otogar yaptıran Ardahan Belediyesi, Posoflu bir iş insanının yaptırdığı ve iş insanlarına sözleşme karşılığunda verip, açtırıdığı tekstil atolyesi gibi garajıda rusatsız açmaya hazılanıyor.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yaptırıdığı Ardahan’ın yeni otogarının ruhsatsız olduğu ileri sürülüyor.

    7 Ağustos Pazar günü görkemli bir törenle hizmete açılan yeni şehirlerarası Ardahan Terminal’inde ilk seferler hafta sonu yapılmaya başlancağı bildirilirken otogarın açılış ruhsatı dahil resmi kurumlarda alınması gereken resmi evrakların hala alınamadığı iddia edildi.



    BASINA BAŞÖRTÜ!


    Bugün, ‘Havaalanına ne gerek var, önce yollar sonra havaalanı’ denen ama 20 Yıldan fazladır bir türlü bölünüp, yapılamayan Ardahan-Göle yolu gibi ülkede ithalatın, ihracatın yanında giriş, çıkışların sıfır derecede olduğu kör, pardon Türkgözü (Badele) adlı gümrüğünü yazacaktım.

    Sonra Kafkaslara açılan, lobisi diye geçinenlerin birbirlerini yediği şu günlerde sınır ötesinde bulunan Ahıska’lıların akrabalarının yaşadığı Posof’ta yapılacak denilip, sürekli yardım toplanan ama bir türlü ortaya çıkmayan Caminin neden bitmediğini soracaktım.

    Kısacası, bu yönde bir memleket yazısı yazmayı düşünürken CHP lideri, 6’li masanın kurucu aktörü Kılıçdaroğlu’nun twiterda açıklama yapacağını ilan ediyordu.

    Aldığı ceza dolayısıyla siyaset yapma yasağı getirilmesine karşın partinin kapanmasına vesile olacak bir davranış içinde bulunup, CHP İstanbul İl Başkanlığına devam eden Kaftancıoğlu’nun da aralarında olduğu kadına özgürlük denip, bir türlü yasallaşmayan başörtüsü meselesini çözeceklerini iddia ederek, bu yönde meclise önerge getireceklerini belirten Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı tüm kamuoyunu olduğu gibi bugünkü yazımı da bu yöne çekti.

    Çünkü son yerel seçimlerle HDP’nin desteği ile birçok belediyeyi alan ve bu belediyelerin verdiği tam gaz destekle gündem oluşturmayı Erdoğan’ın elinden bir nebze de olsa alan KIlıçdaroğlu bu çıkışı ile ülkenin gündemine bir anda farklı taraftan yön vermişti, hem de meclisin açıldığı ilk gün.

    Evet, Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışla 80 yıldır dini siyasetle bulaştırıp, bunun üzerinden siyasi kazanç elde edenlerin olduğu söylenen siyasi arenada birilerinin elindeki bu kozu alacağını iddia edilse de bende bu meselenin de adeta İmam Hatiplerin kurulmasına verilen onaya benzettim.


    Çünkü aynı Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu siyasi dünyanın diğer dünya ile yani muhafazakâr seçmenle çokta bir araya gelemeyeceği, hele hele camide yatıp, kalksa da solcuyum, Atatürkçüyüm, laikim diyenlerin işi biraz değil,oldukça zor.. 

    Yani özgürlük adı altında tüm samimiyetle Menderes ve MSP dönemlerinde başlanan, destek verilen İmam Hatip meselesinde olduğu gibi Kılıçdaroğlu’nun başında bulunduğu partinin ve benimde içinde bulunduğum solun, başörtüsü, din, dil gibi laiklik özgürlüğünün de içinde olduğu tam demokrasiyi, özgürlük, insan haklarını savunan zihniyetine o yakadan oy alamayacağını bilirim.


    Ha bu arada yeni yasama dönemine açılan meclisin ilk işinin basın ve düşünce özgürlüğüne ek olacak olan yasayı tartışacağını da unutmamak gerekir.

    Çünkü bu işlerin öyle hemen değil, İmam Hatiplere karşı çıkılmasını önleyen Menderesten beri verilen mücadele ile olduğunu da bilenlerdenim…

    Yani Baykal’ın ‘bir ay dayanmaz’ deyip, önündeki yasal ve siyasal engelin kaldırılmasına katkı sunduğu Erdoğan’ın da başörtüsünün artık yasallaşması gerektiğini ama başta laikler, ulusalcılar olmak üzere birilerinin ‘Aha rejimi değişti şimdi de İran’da Arabistan’da olduğu gibi ülkeyi de buraya götürecek’ eleştirilerinin geleceğini düşündüğünden bu işi bugüne kadar kararnamelerle idare ettiğini de ve durup dururken Demirtaş’ın başını çektiği milletvekillerinin hapsedilmesine  neden olan adımı da da aynı CHP atmıştı.

    Evet, ‘Dokunulmazlıkları kaldıralım’ diyen aynı CHP’nin bu yönde getireceği yasaya balıklama atlayıp, destek verdireceğini ve çıkacağı alenen görünen Sosyal Medya ve İnternet Haberciliğine Dönük Düzenlemeler İçeren Kanun Teklifi ile daha çok dolacak olan havuz denen basın ve medya ile ‘başörtü meselesini yasallaştırdım’ deyip, bunu da kendi lehine çevireceğini buraya not etmek gerekir.

    Burada durup, ortaya koyduğu siyasi kişilik ve kimliği ile ‘Türkiye partisi olacağız’ diyerek Kayseri’den, Edirne’den, Rize’den, Çanakkale’den bile oy alıp, %3 ile %5 arasında dolaşan partisini bir anda %16’lara taşıyan Demirtaş’ın ülkede aranan solun lideri olma ihtimalinin bir hayli arttığı sürece de bir bakalım derim.

    Çünkü başörtüsü meselesi gibi hiç gündemde yokken durup dururken ‘Haydi gelin dokunulmazlıkları kaldıralım’ dedirtilen ve Demirtaş’ın hapsine ön ayak olan aynı Kılıçdaroğlu şimdi de ‘gelin başörtüsünü yasallaştıralım’ diyor.




    Aynı Kılıçdaroğlu ve CHP değil miydi MHP’li, milliyetçiler dahil tüm toplum fertleri tarafından sevilen Demiritaş’ın içeri gireceğini bile bile başına geçtiği ama hala yenemediği partinin ulusalcı kozmik odasını aşamayan.

    Ve direndiğine inandığım, bildiğim aynı Kılıçdaroğlu o gün dokunulmazlıkların kaldırılmasına dirense de son anda istemeyerekte olsa onay verilmesinin önünü açandır.

    Çünkü Demirtaş’ın Atatürk, Laiklik, Ulusalcılık dışında politika üretemeyen, %25’i 25.5 yapamayan CHP’yi tarihe gömerek, kendisi ülkenin en güçlü sol lideri, partisi HDP’nin iktidar olacak korkusu CHP’ye dokunulmazlıkları kaldırttığı gibi Baykallı CHP Erdoğan’ın siyasi yolunun önünü açmış, 9 kez yenilen Kılıçdaroğlu’nun da ortaya koyamadığı siyasetle Erdoğan’ı 21 yıldır iktidarda tuttuğunu da göz ardı etmemek gerekir.

    Ve son söz.

    AK Parti iktidarı gitse de başörtüsü konusu da İmam Hatipler gibi yasallaşacak ve buna en büyük katkıyı yine sağ olsun büyük devrimci CHP katkı sunarken siyasi kaymağını yine dini siyasete bulaştıranlar yiyecek.

    Yaşasın basın özgürlüğü, sağ olasın CHP..



    arşiv haberler 18/04/2018 tarihli haberler/yorum/reklamlar


    Ruhsatı veren de açılmamasını isteyende kendisi!


    Ülkenin  80 vilayetinde tartışma konusu olan büyük marketler ve AVM’lerin küçük esnafı boğduğunu belirten ve bu duruma yasal bir zemin yaratılmasını isteyen Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy şaşırttı.

    Çünkü büyük marketlerin açılma izn, verenin belediyeden başkası olmadığını en iyi bilen sayın başkan..


    Ardahan‘da Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kadir Bal, başkanlığında “Ardahan da ekonomi” programı düzenlendi. Programda konuşan Belediye Başkanı Faruk Köksoy


    Toplantı da, Ardahanlı esnaf ve iş adamlarının yatırım teşvikleri hakkında soru ve önerileri dinlendi, devletin sağladığı teşvikler hakkında da bilgilendirmelerde bulunuldu.


    Başkan Köksoy, toplantıda yaptığı değerlendirmede küçük esnafı zor duruma sokan, büyük market zincirlerinin haddinden fazla mağaza sayısına ulaşması ile internet üzerinden alışverişin oluşturduğu olumsuzlukları sıraladı.


    Başkan Köksoy, “Günlük hayat devam ederken Anadolu da ve bizde ulusal marketler şube açmaya devam ediyor, esnafımız bitiş sürecinde. Malumunuz, esnafımız Şehirlerimizin, tapusu, ruhu ve geleceği her anlamda şehri temsil eden sektördür. Esnafımız ulusal marketlerin tekelleşmesinden ve hakim olmasından çok muzdarip, dükkanlarını ve işyerlerini kapatıyorlar. Yeni gençlikte de tekrar iş yeri açma imkanı ortadan kalkıyor, çünkü böyle bir güç ile rekabet etmeleri mümkün değil. Bu hususta gerekli yasal düzenlemeyi yaparak, marketlerin açılışının sınırlandırılmasını talep ediyoruz. Diğeri ise Elektronik Alışveriş; 10 binlere fabrika fiyatıyla satış yapan bir malı, günde 2-3 parça satan esnafımızın rekabet etmesi mümkün değildir” diye konuştu.



     


    Bizim sülale daha çok bizden aday olsun!








      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık ettiği bir toplantıda söz alan federasyon ve dernek başkanlarını dinlerken dikkatimi en çok başkanların ‘Falan yerde bizimkiler daha çok bizden bir aday edilirse iyi olur’ diyerek kendilerine yakın isimleri üstü kapalı şekilde Kılıçdaroğlu’na pazarlamaya çalışmalarıydı.

    Aynı kişilerin Kılıçdaroğlu’nun yeterince muhalefet yapmadığından da yakınırken, sanki partinin birer MHK Üyesiylermiş gibi CHP’yi de eleştirmekten geri kalmıyordular.

    Ve bir çoğu da iktidar partisi AK Partili yada AK Partinin arka bahçesi olma çabası içinde olduklarını bildiklerimdiler..

    O toplantıda söz alan ve ‘Benim haddim değil, CHP’yi ya da üyesi olmadığım bir başka partiyi eleştirmek, asıl mesele CHP gibi muhalefette olan MHP, HDP ve diğerlerini eleştirenlerin üye olunmadan, oy vermeden, yanlarında yer almadan eleştirmek kolay.

    Ve en kötüsü iktidarın nimetlerinden yararlanmak için her yeni iktidarda parti değiştiren olmamak gerekir’ dediğim de ağzımda sözümü alan Kılılçdaroğlu birazda sert bir üslupla, ‘Yok öyle bir şey, arkadaşın dediği gibi sen önce partili olacaksın, üye olacak, üye yapacaksın, sonra ortaya çıkıp benim senin partinden daha çok hemşehrim var diyeceksin ve o zaman falanı aday et, filanı etme diyeceksin. Öyle biz çoğuz, bizde birini aday et diyenler bana ve partime gelmesin’ diyordu.

    Hatta bir madde ile bunu tüzüğe de eklediklerini hatta partiye üye olmayı internet kanalıyla kolay hale getirdiklerini belirten CHp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2019 seçimlerinde ‘Biz çoğuz, bizden birini aday et döneminin kendi partisinde geçerli olmadığının altını önemle çiziyordu.

    Haklıydı da..

    Çünkü kendisini ve partisini eleştirenlerin çoğunun CHP’li olmadığını, CHP yetmez her hangi bir partinin resmi üyesi de değildi bu toplumun büyük bölümü..

    Yani kim güçlüyse ondan görünmenin dışında partilere olduğu gibi derneklere, sendikalara, stk’lara üye olmadığı bilinen bu toplumun %85’nin..

    Evet kabilelerden oluşan Libya’da bile insanların parti üyesi olma konusunda hassas olduğu şu dünyada Türkiye’nin 80 Milyonu geçen nüfusunun %10’u gidip, parti üyesi olmuş gerisi iste bırakın üyeliği siyasetle ilgilenmediği gibi siyasette, siyasetçiden çok şey bekler bu yetmez ‘Bizim sülale daha çok’ diyerek partileri kendilerine yakın isimleri aday etmesini ister bir durumdadır..

    Bunun en açık örneği de biz Ardahanlıların en çok yaşadığı Esenyurt’ta her seçimde ortaya çıkıp, ‘Biz daha çoğuz, bizim adamımızı, köylümüzü aday et’ deyip her seçimde de gümbürtüye gitmesinden görmek mümkün..

    Çünkü parti ve siyaset yapanlar biliyor ki partide aday olmak için önce o partinin üyesi, emektarı ve çalışanı olmak önde gelir, sülale değil..

    Evet, şimdi soralım bu yazıyı okuyanlara da

    Sizde resmi olarak her hangi bir partiye üye misiniz?!.


     
     

  • 2019’da verilen konut sözünü tutmayan vekil Bu kez yine 350 konut yapılacak dedi!..



    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Mevcut iktidarın yeni bir konut projesi başlatıldığını ilan etmesi ardından 3 dönemdir Ardahan Milletvekilliğini yapan AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay Göle’ye 350yeni konut yapılacağını belirtince CHP Göle İlçe Başkanından kendisine sorular geldi.

    Vekilin ‘müjde’ diye ilan ettiği twitter açıklamasına tepki gösteren CHP Göle İlçe Başkanı Recai Özalp hemşehrisi olan AK Partili vekile içinde bir çok düşündürücü sorular olan şu açıklama ile AK Partili milletvekilini yalanladı.

    CHP Göle İlçe Başkanının açıklaması şöyle; 


    **BUNU BİLMEK GÖLE’linin HAKKIDIR.

     2019 YILINDA PARASI TOPLANAN VE TEMELİ ATILMAYAN TOKİ KONUTLARINA NE  OLDU?

    Yine bir seçim öncesi hazırlığı olarak geçtiğimiz 14 Eylül gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeni bir konut projesi duyurulunca; bu soruyu sormadan olmaz dedik ve şimdi buradan AKP Ardahan Milletvekili Sayın Orhan ATALAY’a  sormak istiyorum, 2019 yılında 100 bin toplu konut projesi dahilinde 240 aya varan vade ve 0,49 faiz oranıyla Ardahan ilimiz sunulacağı vadedilen Göle

    ilçesi konut yapımı projesi başta olmak üzere, temeli dahi atılmayan konutlar için her yıl ve her ay temel attık, ihaleye çıktı çıkacak derken sonuç ne oldu derken hak sahiplerine tatminkar bir bilgi verilmediği görüldü.

    “TOKİ, 2019 yılında Türkiye genelinde 100 bin toplu konut projesi başlatmıştı. Bu proje kapsamında Ardahan Göle İlçesinde de 2019 yılında başlattıkları 240 aya varan vade ve isteyene efe tüfe ile isteyene 0.49 faizle 240 ay sabit taksit imkânı ile  konut yapılacağı söylenmişti. Ancak bu konutlar yapılmadı. 2019’daki vatandaşlarımıza verilen konut sözü tutulmadan 14 Eylül’de Cumhurbaşkanı yeni konut projesi açıklamıştır.”

    Buna istinaden;

    2019 yılında Türkiye genelinde yapılacağı söylenen 100 bin konuttan ne kadarı yapılmış ve hak sahiplerine teslim edilmiştir?

     100 bin konut projesinden iptal edilen konut sayısı kaçtır? İptal edilen konut projelerinin iptal edilme gerekçeleri nedir?

    Birçok ilde 2019 yılında TOKİ tarafından yapılacağı söylenen ve talep toplanan, kura çekimleri tamamlanarak hak sahipleri belli olan ancak hala temeli bile atılmamış konutların durumu ne olacaktır? Hak sahiplerine söz verilen ödeme koşulları geçerli olacak mıdır?

    İlçemizde 2019 yılında kura çekimi tamamlanan ancak yapılacağı yer bile belli olmayan TOKİ projesi üç yıldan beri neden yapılmamıştır? Hak sahiplerine bu konuda neden tatminkâr bir bilgi verilmemektedir? Bu konutları ne zaman  düşünüyorsunuz?



    PKK, YPG şimdide PJAK..


    Başta oynanan tüm karanlık oyun ve hesaplara rağmen kardeşçe yaşamayı tercih eden Türk, Kürt, Alevi, Çerkez, Ahıskalı, Çingene, Mıtırıf demeden herkesi cebinden sıkan ekonomik sıkıntılar olmak üzere olağanüstü olayların yaşandığı ülke de gerçek gündemin ‘İngiltere’de öğrenciler açlıktan silgi yiyor’ diye haberler yapan havuz medya sayesinde tuz, buz olduğu şu zamanda önce Irak, ardından Suriye şimdi de İran’da yaşananları ne kadar anlıyor, algılıyoruz diye somak isterim.


    Ve hemen her gün yeni bir çatışma ve bir o kadar da ölüm haberinin geldiği Irak, Suriye, İran’ın olduğu sınır ötesi güney sınırlarında ve ülkede yaşananlardan ve PKK, YPG bilmem ne örgütü denen onca örgütden sonra şimdi de PJAK harflerini duyacak, ezberleyecek gibiyiz.


    Buna neden ise Kürt bir kızın öldürülmesiyle karışan ve yine birçok insanın öldürüldüğü, hapse atıldığı, insanlık dışı muameleler gördüğü  komşumuz  Molla İran’dan adını sık sık duyacağımız ‘PJAK’ İran, Türkiye sınırında bulunan bir diğer örgüt.


    İran demişken bu ülkede yaşanan ve bu yazının yazıldığı sırada en son  yani 22 yaşındaki Kürt Mahsa Amini’nin “kıyafet kurallarına uymadığı” gerekçesiyle gözaltına alınmasının ardından hayatını kaybetmesiyle başlayan gösterilerde 170’ı kadın 2 bin 739 kişinin gözaltına alındığı olaylarda şu ana kadar güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 90 kişinin yaşamını yitirdiği, öte yandan BOP’un baş yönetmeni olan ABD’nin yani Amerikalı Elon Musk, İran’da yaşananların daha çok duyulmasını, yayılmasını ister gibi Starlink uydu internetini devreye soktuğunu öğreniyoruz.


    Ha bir de dikkatimi çeken diğer bir önemli konu da bu olayların yaşandığı ilk günlerde Kürtler kadar Azerilerin de olduğu İran’da bu olayların başını çekenlerin yani molla rejiminden en çok bıkanların önderliğini çekenlerin Azeri Türkler olduğunu ama ölenin bir Kürt kızı olduğunun anlaşılması ardından ne hikmetse bu yaşananların başını çeken Azeri tayfasının gizli bir ‘sus uyarısıyla’ bir anda geri çekilip, sus pus olduğunu da bir kenara not edelim.


    Evet başta BOP yani Büyük Ortadoğu Projesinin uygulamada olduğu söylenen güney sınırımızda olmak üzere batı yakasında silahlandırılan Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a verilen destek yetmezmiş gibi ülkenin yeni bir silah ambargosuyla karşılaştığını da unutmayın.


    Ve bunlar yetmez gibi seçime doğru giden ülkenin birçok yerinden gelen onca acı haberlerin basın ve medyada ne kadar görüldüğüne  baktığımızda karşımıza onca gazete, site, gazeteci, yutubçunun olmasına rağmen memleketim Ardahan sınırları içinde bulunan ve Kaplumbağa yürüyüşü ile kazıldığı için bu gidişle 55 yılda biteceği söylenen Posof/Ulgar tüneli gibi bir türlü bitmeyen Gebze-Darıca metrosunda yerel basının ulaşamadığı Gebze Belediye Başkanını karşısına almış ve her şey iyiye gidiyor diyen A haberi görürsünüz…


    Çünkü 84 milyonluk ülkede 1 milyonu spor, bir milyonu magazin, 1 milyonu at yarışı, bulmaca gazetesi olmak üzere 4 milyon gazetenin satıldığı ülke de Erdoğan’ın ”Artık köşenden gereğini yapacaksın”  dediği ünlü yazarlarla dolu basın ve haber vermektense yorum yaparak saatlerce konuşanlarla dolu medyaya ya 1. sayfa da yer almaz ya da cumhurbaşkanının hatta meteorolojiden sorumlu bakanın 8 sütun manşetlenmiş alakasız bir açıklamasının gölgesinde okunmaz bir hale sokulup gündem yapılmak istense de asıl tartışılacak olan birçok konu ve gerçek gündemi gözden kaçırıveriyoruz.


    Peki, ‘bunun nedeni nedir? diye soracak olunursa buna cevap verecek bir kimseyi bulabilir misiniz?


    Bulamazsınız…


    Çünkü ne gazete alıp okuyan bir toplum var, nede dizilerden boşanıp, haber, yorum programları izleyen var.


    Olan da sesini çıkaramıyor.


    Çünkü çıkarılırsa şehit ailelerine dahil isyan edenlere Ak Trollerce denmedik bırakılmıyor.


    Ha buna Ak trollerin gücü yetmediği anda ya başkan olmak isteyen ve bu nedenle seçimleri yenileten Cumhurbaşkanının, ya da başbakanın ‘Hımmm’ tehditkâr açıklamaları devreye girer.


    Yetmezse göbekten devlete, hükumete, saraya, banka kredilerine bağlı sözüm ona medya ve basın havuzu taşar.


    Korku imparatorluğu kurulmuş, face, twitter, tel mesajları bile alakasız paylaşımlar ile doldurulup, bam başka gündem oluşturulmaya çalışır.


    Ve Güney’de başta olmak üzere ülkenin hemen her yerinde analar ağlar, babalar bağırır, barış yanlıları kendisini yırtar medya ve basın da resmi kurumların verdiği onca kara haberler ardından kısaca verdiği şehit haberleri ardından ‘teröristler bitti, imha edildi, nokta atışıyla öldürüldü’ deyip geçtiği PKK, YPG’den sonra PJAK’ın Irak, Suriye ve İran olduğunu göremediği gibi yeni bir barış süreci ve güçlü bir genel af ile oyunu bozulacak, ötelenecek olan BOP’ça yaşatılanları göremiyor…


     


    **Kardeş kardeşi öldürmemeli..


    Yeni bir seçime doğru giden ülkenin güneyinden her gün gelen kara haberlerin siyasi haberlerin gölgesinde kaldığı şu günlerde dün yine çatışma, baskın, saldırı haberleri alıyorduk.


    Son olarak Mersin’de yaşanan ve bir polisin şehit olması olayının bize yeniden hatırlattığı ve yataklarında uyuyan iki polisin hayatına mal olan o dönemki çatışmaların nasıl olup duracağı konusunda adeta şaşıran toplumun da gün geçtikçe gerginleşip, birbirine diş bilediğini unutanlara en iyi cevabı yine o dönem Adana’da şehit olan polisin babasının verdiğini de unutmuş gibiyiz.


    Çünkü kızını Erzurum’da üniversiteye kayıt ettikten sonra görevi başına dönen ve yapılan bir saldırı sonucu şehit olan polis memuru Bircan İlhanlı’nın babasının dediklerini barış yanlısı insanların her gün dediğini demiş, ama onu da kimsenin dinlemiyeceğini bildiğimizden bu  düşüncemizden de haklı çıkmıştık.


    Kulaklarımda hala olan ve “BU HÜKÜMETE MESAJ VERSEM NE OLACAK Kİ DİNLEYEN YOK, SORAN YOK” diyen acılı babanın sözleri aynen şöyledi; ‘Bir oğlunun Bursa’da astsubay olduğunu, şehit olan oğlunun ise 6 yıldır Adana’da polis olduğunu ifade eden acılı baba, “Kimseye verecek bir mesajım yok hem versem ne olacak ki bu hükumete. Dinleyen yok, soran yok halimizi bilen yok. Vatan sağ olsun demekle iş bitmiyor. Vatan bizim vatanımız ama böyle vatan kurtulmaz. Her gün şehit her gün şehit. Allah herkesin çocuğunu korusun” diye konuşmuştu.


    İşte her gün yüreklere kor düşüren haberlerin ardı arkasının kesilmediği ülkem de son olmasını umduğumuz şehidin babasının bu sözleri ve bu ülkede hep birlikte kardeşçe yaşamak varken kardeşin kardeşi öldürmesine karşı çıkanların açık feryadı bu.


    O babanın acısını yürekten hisseden bir baba, bir insan, bir gazeteci olarak bende diyorum ki;


    Türkler yaşanan onca acıya karşın ‘Bellerini Kırdık, Bitti, Tükendi’ diyerek BOP tehlikesini ve diğer onca ince hesapları görmeyen yazının içinde bulunnan ve barış masasının yıkıldığı Dolmabahçe’de çekilmiş olan fotoğraftaki insan liderliğinde ki iktidarın yeni bir barış süreci ya da güçlü bir genel af ile artık yeter der, Kürtler ise her iki tarafın analarını ağlatan eylemlere son vermesi için PKK’ya, YPG’ya ve şimdi de adı gündeme sürülen ve bu gidişle adını sıkça duyacağımız gibi görünen PJAK’a ‘De Bese demelidir..


    Bunu derken, bayrağımızın kutsal olduğunu içi boş sloganları, şovları bir kenara itmeli ve el ele verip, samimice BİZ DOST, DÜŞMANA KARŞI BİRLİKTE YAŞADIĞIMIZ 70 RENKLİ ÜLKEYİZ, BİZİLERİ YARALASADA, ÜZSE DE HERŞEYE RAĞMEN SİZİN TÜM KARANLIK HESAPLARINIZA İNAT100 YILDIR KARDEŞÇE YAŞAYAN HALKIZ, BARIŞ İSTİYORUZ demeli…




    arşiv haber 24/05/2015 tarihl haber/yorum


    Orada bir dev yatırım yapılıyor


    Ama ne gelen var, ne ilgilenen!


    Ardahan’a bağlı Hanak İlçesinde yapımı devam eden ‘REŞİD CAN KARADEMİR AKDENİZ BESİ ÇİFTLİĞİ’ tüm engellere ve göremediği desteklere karşın tamamlanmaya çalışılıyor.


    **AH BİR DE YOLU OLSA!.. 


    Bittiğinde bölgenin en büyük hayvan besi merkezi olacak olan AKDENİZ BESİ ÇİFTLİĞİ yapımı tüm hızla devam ediyor.

    Hanak ilçesine bağlı Yamçılı (Macivet) köyün de yapılan ve bittiğinde 3.5 Milyon Eoru’ya mal olacak olan dev besi ahırının en büyük engeli yol ve siyasilerın ve de yetkililerin ilgisizliği..

    Bölgeye yapılan yatırımlar arasında elle gösterilecek büyük bir bütçeye sahip yatırımın bir an önce bitmesi için verilen mücadelenin önünde ki en büyük engellin yol sorunu olduğunu belirten yatırımcı kuruluşun yetkilileri, ‘bölgeye yatırım yapın’ diye çağrı yapan siyasilerin , ilgililerin, bürokratların bu kadar büyük yatırıma yardımcı olmadıkları gibi bir yıla yakındır yaşanan yol sorununa çare bulamadıklarından yakındıkları dikkatlerden kaçmıyor.

    Bittiğin de bölge hayvancılığına büyük katkı sağlaması beklenen AKDENİZ BESİ ÇİFTLİĞİ’nin inşaatını üstlenen aynı zaman da Bursa İnegöl Posoflular Dernek Başkanı olan Murat Ekici yaptığı açıklamada yapımını üstlendikleri bu dev yatırımı bitirmek için firma olarak yoğun bir mücadele verdiklerini ancak başta yol sorunu olmak üzere bir çok sorunla baş başa kaldıklarını belirtti.




    Bittiğin de, Kapalı 250. açık 250 olmak üzere toplam 500 hayvanın besiye alınacak olan bu yatırımın bir an önce bitmesi için öncelikle Ardahan Valisinin, Hanak Kaymakamlığının olmak üzere tüm resmi kurumların, siyasilerin, yerel idarecilerin manevi desteğine ihtiyaç duyduklarını belirte Şeref İnşaat’ın sahiplerinden Özgür Ekici yol sorunu için İl Özel İdarenin, Hanak kaymakamlığının desteğine ihtiyaç duyduklarının, bu sorunun çözülmesi için bölgeye getirilen inşaat malzemesinin daha hızlı geleceği gibi bölge hayvancılığına büyük katkı sunacağına inandığımız bu güzelim dev yatırımda erken bitecektir.’ dedi.

  • KARACA İÇİN SORU ÖNERGESİ!



    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.


    Bekaroğlu, önergesinde şunları belirtti:

    “Son günlerde yazılı, sözlü ve görsel medyada; Marka Yatırım Holding Anonim Şirketi’nin Sermaye Piyasası Kurulu’nda tahsisli ve bedelli sermaye artırım işlemleriyle ilgili olarak anılan kurum nezdinde para ve komisyon karşılığı gerekli iş takibi işlemleri ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu ve AKP MKYK üyesi, AKP Yerel Yönetimlerden Başkan Yardımcısı Korkmaz Karaca’nın ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun isimlerinin yer aldığı, iddia, haber ve yorumlar yer almıştır.

    Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi ve AKP MKYK üyeliği AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Korkmaz Karaca mevcut görevlerden 30.08.2022 tarihi itibarıyla istifa suretiyle ayrıldığını kamuoyuna açıklamış bulunmaktadır. Yine medyada Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun da istifa ettiği, mevcut görevinden ayrılmak zorunda kaldığı veya görevden alındığı yönünde haberlere yer verilmektedir.”


    Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a şu soruları yöneltti:


    “Söz konusu haber, iddia ve yorumlar doğru mudur?

    Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi ve AKP MKYK üyesi ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Korkmaz Karaca’nın söz konusu iddia ve yorumların medyada yoğun olarak yer almasından sonraki istifası Sayın Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmiş midir? Bu konuda neden bir Cumhurbaşkanlığı açıklaması yapılmamıştır?

    Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu halen Cumhurbaşkanı Danışmanlığı görevini yürütmekte midir? Kendisi istifa etmiş midir? Veya görevinden alınmış mıdır? Bu konuda da neden bir Cumhurbaşkanlığı açıklaması yapılmamıştır?

    Sayın Cumhurbaşkanının kendisine direkt olarak bağlı çalışan bu şahıslarla ilgili iddia, itham ve haberler konusundaki fikri kamuoyunca merak edilmesine karşın Cumhurbaşkanlığı makamının bu konudaki suskunluğunun nedeni nedir? Sn. Cumhurbaşkanı bu iddialarla ilgili olarak bilgilendirilmemiş midir?

    Medyada yer alan iddiaların doğru olup olmadığı konusunda adı geçen şahıslar Korkmaz Karaca ve Serkan Taranoğlu hakkında Cumhurbaşkanlığı bünyesinde herhangi bir araştırma, inceleme ve soruşturma başlatılmış mıdır? 

    Böyle bir çalışma başlatılmamış ise Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adı geçen kişiler hakkında gerekli araştırma inceleme ve soruşturma yapmak üzere başta Devlet Denetleme Kurulu’nu, diğer denetim ve yargı organlarını harekete geçirmeyi düşünmekte midir?

    Bazı iddiaların doğru olup olmadığının araştırılması amacıyla söz konusu olaylarda isimleri geçen Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun kendileri eşleri ve velayetleri altındaki çocukları hakkında 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu uyarınca herhangi bir inceleme ve soruşturma yaptıracak mısınız?

    Adı geçen şahıslar Cumhurbaşkanlığı’ndaki söz konusu görevleri süresince özel sektörde iş takipçiliği, danışmanlık vb adlarla herhangi bir kazanç getirici faaliyette bulunmuşlar mıdır? Bu konunun da araştırılması için Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın vergi incelemesi ile ilgili birimlerini, Mali Suçlar Araştırma Kurulu’nu (MASAK) harekete geçirmeyi düşünüyor musunuz? 

    Sayın Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı’ndaki bazı danışmanlık ve politika kurulu üyeliklerine atama yaparken hangi kriterleri esas almaktadır? Bu kadrolara atama yapılmadan önce adayların özgeçmişi ve geçmiş dönem faaliyetleri hakkında bir araştırma veya güvenlik soruşturması yaptırılmakta mıdır? Bu konuda nesnel ve objektif ölçütlerin saptanması için herhangi bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

    06.09.2022 tarihi itibarıyla “Cumhurbaşkanı Danışmanı”, Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı”, Cumhurbaşkanlığı Kurul Üyesi” vb kadrolarda toplam kaç kişi Cumhurbaşkanlığı’nda istihdam olunmaktadır? Bunlara 2018 Temmuz ayından itibaren ücret, harcırah, konaklama gideri, toplantı ücreti, vb adlarla yapılan ödeme miktarı nedir? Bunların kişi ve yıl bazında ayrıntılı dökümü nedir?”



    Bu işler şiir yazmakla olmaz..

    Şairlikle, şehirciliği karıştıranların bu ülkede idareci değil de ancak vekil olduklarını görmek için Ardahan’a bakmak yeterli..

    Çünkü iş yapmaktansa yazdıkları kıytırıktan şiirlerle kendilerini şair, Orhan Kemal, Yaşar Kemal sananların çokluğunu göreceğiniz bir Ardahan göreceksiniz.

    Evet, akşama kadar bilgisayar başında fal açarak mesai dolduranların yanı sıra şiir yazarak kendilerini şair sananların idare edenlerin çokluğunu göreceğiniz Ardahan’ın diğer bir özelliği de idarecilerin çoğunun vekilin vekilinin vekili olmasıdır.

    Ülkenin Kafkaslara açılan biri (KTB) demiryolu olmak üzere üç gümrük kapısı olmasına karşı ithalatın, ihracatın istendiği düzeyde yapılmadığı, hayvancılığın gün geçtikçe bittiği bir Ardahan’da bir proje üretmeden günlerini doldurup, bir de üstüne rütbe alarak çekip gidenlerin çokluğunu da görmek mümkün.

    Vekilinin ‘Her şeyi ben bilirim’, idarecisinin ‘Bana dokunmayın’ diyerek gün doldurduğu bir Ardahan’ın 2022/2023 Eğitim/Öğretim sezonun nasıl bitireceği de şimdiden belli gibi.

    Buna nereden anlıyorsun diyecek olursanız eğer 1 Ekim’de açılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde Milli Eğitim Komisyonu üyesi olan vekilinin 2016/2017 Eğitim/Öğretim sezonundan bu yana olduğu gibi 2022/2023 yılında da gecikmelide olsa memleketinin İl Milli Eğitim Müdür nihayet 2 yıldır asaletten olsa da yine öğretmensiz başladığından bi haber.




    Evet, yeni öğretmen atandı diye twit mesajlarıyla memleketi kurtaran İlahiyatçı, 4 dönem art arda seçilmesine rağmen Erdoğan gibi bir dönem değil, ömür boyu yeniden seçilmek isteyen Prof. Dr. Orhan Atalay havuz medyasının İngiltere’de çocukların açlıktan silgi yediği haberlerini yaptığı şu günlerde Ardahan’da yine öğretmen sıkıntısı olduğundan haberin var mı?..

    Bilmem ama birçok kamu dairesinde olduğu gibi İl Milli Eğitim’de de müdür olmasına katkı sunduğun ve adete tek başına mücadele eden ve yılların birikmiş sorunlarını çözmeye çalışan İl Milli Eğitim Müdürü Ertan Bulut’a sor…




    arşiv haber 25/05/2015 tarihl haber/yorum


    Kurum İçinden Elaman Alınacak!


    AKTAŞ’TAN İŞ BEKLEYEN BOŞ BEKLEMESİN


    AKTAŞ’A İŞSİZLER DEĞİL, KURUM İÇİNDEKİLER ALINACAK!..


    Ardahanlı işsizlerin ‘Aktaş açılacak, iş bulacağız’ hayali yapılan açıklama ile boşa çıktı..


    **AKTAŞ AÇILACAK, AMA ARDAHANLI İŞE GİREMEYECEK!..


    Sitelerimiz ve gazetelerimizin ısrarla gündemde tutması ardından gümrük kapılarının yapımının hızla devam ettiği ve yapımı tamamlanmak üzere olan Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı için personel atama döneminin başladığını bildirdi.

    Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın,  Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından “yap-işlet-devret” modeli ile yapılan Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı için kurum içinde talepleri almaya başladığını açıkladılar.

    Yaklaşık 20 idari kadro için bakanlığın kendi içinde resmi yazışma başlattığını belirten yetkililer şöyle konuştu:




    “Kapı çalışmalarında artık sona gelindi. Bu nedenle çalışmaları daha da hızlandırmak istiyoruz. Taleplerimiz ve çalışmalarımız sonuç verdi ve personel atama dönemi işlemleri başladı. Gümrük müdürü, gümrük müdür yardımcısı, bölge amiri, şef, kısım amiri, muayene memuru, muhafaza memuru gibi kadrolar için personel ataması planlanıyor. Yaklaşık 20 kadro için böyle bir çalışma söz konusu. Şükürler olsun bugün gelinen nokta bizi gururlandırıyor. Yıllardır Çıldır’ın, Ardahan’ın rüyasıydı bu kapı. Bu kapı ile artık rüyamız gerçek oluyor. Artık Aktaş ile Kafkasya’ya ve Asya’ya açılacağız.”

    Yetkililr, Aktaş Gümrük Kapısına alınacak olan elamanların ‘Aktaş açılıyor, iş bulacağız’ diyerek umutlanan Ardahan’da ki işsizlerin değil, kurum içi taleplerinin, bakanlık bünyesindeki çalışanlarla olacağını sözlerine ekledi.

  • BEYAZ İLE YEŞİLİN BULUŞTUĞU GELECEĞİN DAVOSU POSOF


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Kartpostallık doğal yapısı ile kendisini görenleri hayranlık içinde bırakan Posof 8. aynı bitmesine rağmen yüksek kesimlerinde hala erimeyen beyaz karları ve ilçeyi saran yeşillik alan ve  ormanlık alanıyla muhteşem bir doğasıyla idarecilerinin önemli toplantılar yaparak, dünyanın ilgisini üzerine çektirmeyi başardıkları Davos’tan daha güzel olsa da başta Kaymakamlık ve Belediyenin Kültür, Turizim den sorumlu yetkileri olmak üzere müzesi ve 30 yıldan fazladır asaleten bir müdür atanamayan Ardahan İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü ile Posof adını taşıyan stk ve diğer tabela, çantacı derneklerin yetersiz tanıtımı dolaysıyla başta doğa sevenlerin olmak üzere dünyaya olduğu gibi ülke turizmine anlatılamama sorunu yaşamakta.


    İsviçre’nin doğusunda, Graubünden kantonunda bir küçük kasaba olan İsviçre’nin Davos’unda Posof gibi denizden 1,560 metre rakımda olduğunu ama Posof’tan daha çok tanınıp, bilinmesini nedenini bile düşünmeyenlerin  Çıldır ile Aktaş gölleri gibi Alabalık Gölü, Armutveren Gölü, Ayaz Göl, Hurgeşen Gölü ve Kanlı Göl olmak üzere akvaryum benzeri 5 gölü olan bu kentin olağanüstü doğası gibi Davos’ta olmayan bu doğal güzellikte yetişen meyve ve sebzeleri bile dillendirip, anlamadıkları gibi tüketiciye ulaştırma adına ciddi bir çalışma yapmadıkları için yetiştikleri dallarından tüketilmeden çürüdüğünü de izlemekle kalırlar.


    Dışı gibi içi de kırmızı olan ve İstanbul lalesi gibi tohumu çalınıp, Hollanda’da yetiştirilip dünya pazarlarına sunulmaya başlanan Posof elmasının yanı sıra, domates, salatalık, kabak, çilek, kiraz, vişne, havuç, fasulye, mısır, marul, turp, patates, soğan, lahana gibi birçok sebzenin yetişile bilineceği Ardahan’da fark edilemeyen kaynaklar arasında bakımsızlıktan kendiliğinden çürüyüp, giden meyve ağaçları, sebze tarlaları başta gelmekte.


    POSOFLU MUHTARIN


    KARPUZU DA ELİNDE KALDI!


    Yeniden yağan karlarla birlikte uzun bir kışa merhaba demeye hazırlanan Ardahan’ın en sıcak ilçesinde karpuzda yetişiyor. İçi ve dışı kırmızı olan elmanın yetiştiği, dağ horozunun olduğu söylenen ama söyleyenlerin kendilerinin bile tadıp, görmediği Ardahan’ın Posof ilçesinde yetiştirilen karpuz da ilgisizlikten elde kaldı.


    Birçok meyve ve sebzenin yetişmesine rağmen Tarım Müdürlükleri ve yurt dışı başta olmak üzere, ilçe dışına göç etmek için fırsat arayan bölge halkının ilgisizliği dolayısıyla dallarında çürüyen ürünlerin en sonuncusu, topraklarımızda yetişen karpuz da beklenen ilgiyi görmedi.

    Ardahan’ın Gürcistan’a sınır olan ilçesi Posof’a bağlı Armutveren (Papla) köyü muhtarı Necati Acar’ın serasında yetiştirdiği karpuzun bile yetiştiği topraklarının önemini anlamayan ve bölgede yetişen meyve ve sebzelerin Posof merkeze olduğu gibi, Ardahan ve diğer ilçe pazarlarına gelmediği dikkat çekerken, köy muhtarının büyük emeklerle yetiştirdiği karpuz gibi Posof’ta yetişen renkli mısır, içi/dışı kırmızı elma, fasulye gibi birçok ürün beklenen ilgiyi göremiyor.




    Bakü-Tiflis-Ceyhan ve TANAP Petrol ve Doğalgaz Boru Hatlarının geçmesine karşın hala doğalgazsız olan, gecekondu misali kulübelerde hizmet veren Türkgözü (Badele) Gümrük kapısı olmasına rağmen, yok derecede olan ithalat, ihracatın olmadığı ilçede yetişen meyve ve sebzeler gibi Alabalık Gölü, Armutveren Gölü, Ayaz Gölü, Hurgeşen Gölü ve Kanlı Göl gibi akvaryum misali içilesi temiz suları olan gölleri de doğası gibi gerekli ilgi, alaka görememesi yüzünden ne turizm dünyasına ne de gittikçe sunileşen dünyaya aktarılıp ilçenin organik topraklara sahip olduğu anlatılamıyor, anlaşılamıyor Ardahan’ın ve Kuzey Anadolu’nun Çukurovası Posof’ta.



    ARDAHAN’DA YETİŞMEZ DİYEN HER ŞEY YETİŞİYOR!


    POSOF BANTALARI SAHADA DEĞİL, MASADA!.. Başta Gürcistan’a sınır Posof ve Çıldır’da olmak üzere birçok meyve ve sebzenin yetişmesine uygun doğaya sahip Ardahan’da Armudun diğer bir çeşidi olan Bantalar ve birçok meyve/sebze, ürün vermeye başladı. Foto: Günay Taşlı


    Elmanın yanı sıra, domates, salatalık, kabak, çilek, kiraz, vişne, havuç, fasulye, mısır, marul, turp, patates, soğan, lahana gibi birçok sebzenin yetişilebilineceği Ardahan’da fark edilemeyen kaynaklar arasında bakımsızlıktan kendiliğinden çürüyüp, giden meyve ağaçları, sebze tarlaları başta gelmekte.


    Hayvancılıkta olduğu gibi doğasında yetişen organik ürünlerinin atadan/dededen kalma yöntemlerle evin ihtiyacı kadar yetiştirilmeye çalışıldığı Ardahan’ın Posof ve Çıldır’ın Kurtkale Bantaları, elmaları, cevizleri, ezme diye bilinen bin bir tada sahip ürünlerin elde edilmesine katkı sunan meyvelerin yanı sıra kentin bakir topraklarında yetişen organik birçok sebzeler masaların baş köşesinde bir kez daha yer alırken Bantalar ve diğer yetişen onca meyve ve sebzenin neden sahaya inecek kadar yetiştirilmediği bilinmiyor, anlaşılmıyor.


    ‘Karasal iklimde portakal ve mandalina hatta greyfurt, kamkat yetiştirilmesi mümkün olmazsa da bu meyvelerin ev içerisinde saksılara ekerek fidanlarınızı yetiştirebilirsiniz’ diyen tarım uzmanları Ardahan’da ev içerisinde saksıda , kapalı balkonda zeytin ağacı yetiştirebilinilir bile diyorlar.




    Ardahan’lıların doğada kendiliğinden yetişen Banta ve diğer kolayca yetişen meyve ve sebzelerin değerini bilmeyip, sahalara indirecek kadar yetişmesine katkı sunmadıkları, sulama, bakım gibi hassasiyetle bakmadıkları meyve ağaçlarını ev ve ahırlarına direk, gont veya hayvanlar için çoban çubuğu olarak değerlendirmezlerken bir ektin mi, 20 veren ve Gartol olarak diye bilinen Patates, Lahana bile il dışından gelen ürünlerin başını çekmekte.

    Ardahan’da yerel halkın ‘yetişmez’ dediği ama tarım uzmanlarının montmorency, Macar vişnesi ve Kütahya vişne fidanı çeşitlerinin yanı sıra Açık kök vişnenin 11. aylar ile 4. arasında, tüplü vişnenin ise ürün verebildiği bir kentin önemini bilimsel olarak ortaya koyarlarken -40 derece denilen kentte ekimi yapılması halinde 11.ve 4. aylarda üzüm bile yetiştirilip, yenilebilir diyorlar.

    -12 Dereceye kadar dayanıklı olan Trabzon Hurmasının bile yetişilebileceği belirtilen Ardahan’da Monreo, Q’Henry, Red Star, elegant lady, bursa yarma, spring lady, glohaven, red elegant, red jim, ruby rich, tastired, basık şeftali, lorik, royal glory gibi şeftali fidanı çeşitlerinin topraklarına ekilmesi halinde bu ürünlerinde kentin doğası tarafından insanlara sunulacağını da belirtmekteler.


    Ardahan İçin Uygun Olan Meyve Fidanları Nelerdir?


    Bu yazımızda Ardahan’da hobi meyve bahçesi tesisi yapacak olanlara illerine uygun olan çeşitler hakkında bilgi vermeye çalışacağız.


    Ardahan 2200 rakımda olup karasal iklim hakimdir. Ardahan’da kışlar sert, soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Bu yüzden soğuklama ihtiyacı biraz yüksek olan meyve fidanlarını tercih edebilirsiniz. Ayrıca hobi meyve yetiştiriciliği yaparken yarı bodur veya bodur fidanlardan oluşan meyve bahçeleri tesis etmeye özen gösteriniz zira hem daha az yer kaplamakta hem de kısa sürede ürün vermektedir.



    Ardahan için her türlü meyve fidanlarınızı , tohumlarınızı , fideleri ve bahçe malzemelerini internet üzerinden yada batıda bulunan tanıdıklar aracılığı ile sipariş verebilirsiniz. İstenen fidanların Ardahan için teslimatlarda genelde 1-3 iş günü arasında olacak şekildedir.


    Ardahan’da açık kök meyve fidanlarını 11. Ay ile 4. Aylar arasında dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Ahududu Fidanı Çeşitleri


    Willamette Ahududu, Yediveren Ahududu, Heritage Ahududu, Aksu Pembesi Ahududu, Ruby Ahududu, Hollanda Boduru Ahududu. Açık kök ahududu fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü ahududu fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Alıç Fidanı Çeşitleri


    Sarı ve kırmızı alıç fidanlarını dikebilirsiniz fakat kırmızı alıç fidanlarını biraz daha yükseğe dikmenizde her zaman yarar vardır. Açık kök alıç fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü alıç fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Armut Fidanı Çeşitleri


    Ardahan’da Japon armut fidanı çeşitleri olan atago, hosui, kosui dikebilir, bununda yanında akça, etruşka, haziran güzeli, june gold, kieffer, Williams, tezeren, doktor armudu, şeker armudu, bozdoğan armudu, santa maria, deveci, Ankara armudu, karmen , tokat hünkar, bozdoğan, concord, conference çeşitlerini dikebilirsiniz. Hemen hemen tüm armut çeşitleri Ardahan şartlarında olabilmektedir. 


    Yarı bodur fidan almanız her zaman daha erken verim ve daha kaliteli ürünler almanızı sağlayacaktır. Açık kök armut fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü armut fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Ayva Fidanı Çeşitleri


    Ardahan’da ayva fidanlarınızda rahatlıkla meyve alabilirsiniz zira karasal iklim hakimdir. Ardahan için uygun olan ayva fidanı çeşitleri, limon, eşme, ekmek, ege 22 çeşitleridir.


    İnternet üzerinden yarı bodur veya bodur anaçlı ayva fidanı çeşitlerinden satın almanızı tavsiye ederiz.Yarı bodur ve bodur ayva fidanı çeşitleri daha hızlı sürede daha kaliteli ürünler verecektir. Açık kök ayva fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü ayva fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Badem Fidanı Çeşitleri


    Badem’in hemen hemen tüm çeşitleri Ardahan’da rahatlıkla olabilmektedir. 


    Ardahan’da uygun olan badem fidanı çeşitleri, nonpareil(elle kırılan badem), Teksas, ferragnes, feeraduel, bertina, laurenne, tuono şeklindedir. Açık kök badem fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. Arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü badem fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Böğürtlen Fidanı Çeşitleri


    Böğürtlen fidanları ülkemizin hemen hemen her bölgesinde rahatlıkla yetişmekte ve meyve vermektedir.


    Ardahan’da uygun olan böğürtlen fidanı çeşitleri, early fat, jumbo, bursa1-2-3, chester şeklindedir. Açık kök böğürtlen fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü böğürtlen fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Ceviz Fidanı Çeşitleri


    Ceviz ağacı sıfır rakımdan en yüksek rakımlara kadar rahatlıkla yetişebilmektedir.


    Ardahan’ın rakımını 2000 metre üzerinde kabul edersek Ardahan’da uygun olan ceviz fidanı çeşitleri, chandler cevizi, franqueta cevizi, şebin, Bilecik, kaman, fernor, fernette çeşitlerinide rahatlıkla dikebilirsiniz. Açık kök ceviz fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü ceviz fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Dut Fidanı Çeşitleri


    Dut ağacı ülkemizin her bölgesinde ve rakımında olmaktadır.


    Ardahan için uygun olan dut fidanı çeşitler, Avustralya dut fidanı, yediveren beyaz dut, siyah dut fidanı çeşitleridir. Açık kök dut fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü dut fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    İçi dışı gibi kırmızı olan Posof elmasının yetiştiği Ardahan için uygun olan Elma Fidanı çeşitleri..


    Ardahan için uygun elma fidanı çeşitleri summer red elma, golden elma, fuji çeşitleri, gala çeşitleri, red chief, scarlet, granny smith elma, Safranbolu çıtırı, scarlet, ginger gold, early red one, sarı İngiliz, Amasya elma gibi çeşitleri dikebilirsiniz. Bu çeşitlere ilave edilebilir. Anna elma çeşidi hariç diğer tüm elma çeşitlerini rahatlıkla dikebilirsiniz.


    Elma fidanı satın alırken bodur veya yarı bodur anaçlı elma fidanı çeşitleri almanızı tavsiye ederiz. Bodur veya yarı bodur meyve fidanları hem daha az yer kaplayacak, hem de daha kısa sürede daha kaliteli ürünler verecektir. Açık kök elma fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü elma fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Erik Fidanı Çeşitleri


    Erik fidanı soğuklama ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Genel olarak tavsiye edilen erik fidanı çeşitleri can erik, cin erik, papaz erik, red beauty, obilnaja, black amber, black diamond, santa rosa, friar, black star, briton erik, Kebab Eriği, Stanley, black splendor eriği, mürdüm eriği gibi erik çeşitleri dikelebilmektedir.


    Erik fidanı satın alırken yarı bodur veya bodur anaçlı erik fidanı satın almanızı tavsiye ederiz. Yarı bodur veya bodur erik fidanları daha kısa sürede ürün verecek ve daha az yer kaplayacaktır. Açık kök erik fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü erik fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Frenk Üzümü Fidanı Çeşitleri


    Frenk üzümleri çok sıcak ve kurak bölgeler hariç ülkemizde her bölgede yetişebilmektedir. Avrupa’da bu meyve elde edilen şuruplar yapılmaktadır. Ardahan için uygun olan Frenk üzümü fidanı çeşitleri tokat 3 frenk üzümü,rovada, red lake, roskopvilkan, goliath giant, silvergieters frenk üzümü fidanı çeşitleridir. Açık kök frenk üzümü fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü frenk üzüm fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Bektaşi Üzümü Fidanı Çeşitleri


    Bektaşi üzümleri hemen hemen her iklimde rahatlıkla yaşayabilen ve meyve verebilen bitkiler, Sarı, Kırmızı Bektaşi üzümlerini rahatlıkla dikebilirsiniz. Açık kök bektaşi üzümü fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü bektaşi üzümü fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan İncir Fidanı Çeşitleri


    Ardahan karasal bir iklime sahip olduğu için İncir Ağacı yetişmesi zordur. Ardahan ilinde incir çeşitlerini hobi amaçlı dikebilirsiniz ama sıkıntı yaşama olasılığınız yüksektir. Ardahan’da Göksu boyundaki bölgelerde incir yetiştirebilirsiniz. Açık kök incir fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü incir fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.



    Ardahan İçin Uygun Olan Kayısı Fidanı Çeşitleri


    Karasal iklime sahip olan Ardahan’da ninfa ve tyrintina kayısı çeşitleri hariç diğer tüm çeşitleri dikebilirsiniz.Ardahan’da rahatlıkla yetişebilecek bazı kayısı çeşitleri bebeko, al kayısı, aldeniz, çağataybey, roksana, şekerpare, hasanbey, kabaaşı, vitolla, karacabey, aurora , tokalı, Iğdır şalağı şeklindedir.


    Yarı bodur veya tam bodur anaçlı kayısı fidanı satın almanızı tavsiye ederiz. Yarı bodur veya bodur anaçlı kayısı fidanları daha kısa sürede ürün vermektedir. Açık kök kayısı fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü kayısı fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Kiraz Fidanı Çeşitleri


    Ardahan’da kiraz ağaçları rahatlıkla yetişebilmektedir.


    Kiraz fidanı satın alırken yarı bodur meyve fidanlarından almanızı tavsiye ederiz. Regina, 0900 ziraat , Lambert, starks gold, kordia, lapins, noble, van, star giant, early lorry, celeste, stella, sweet heart gibi kiraz fidanı çeşitlerini dikebilirsiniz.Açık kök kiraz fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü kiraz fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Nar Fidanı Çeşitleri


    Ardahan ilinde karasal iklim sahip olduğu için nar yetiştiriciliği biraz zordur ama deneme amaçlı keben, hicaz, devedişi, katırbaşı, devedişi nar ve diğer fidanlarını dikebilirsiniz. Açık kök nar fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü nar fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Nektarin Fidanı Çeşitleri


    Ardahan’da çok erkenci olan nektarin fidanı çeşitleri olan may glo, may free, zinkal gibi nektarin fidanı çeşitlerini dikilmesi tavsiye edilmez.Zira hem soğuklanma süreleri az olup hemde erken çiçek atçılarından eren donlardan çiçeklerin etkilenme riski mevcuttur. 


    Bunların yerine beyaz nektarin, caldesi, big top, big bang, Venüs, sweet lady, super red, gibi diğer nektarin fidanı çeşitlerini dikebilirsiniz.Açık kök nektarin fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü nektarin fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Şeftali Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Ardahan ilinden erkenci olan francosei, flored çeşitlerinin dikilmesi tavsiye edilmez. Bu çeşitlerin yerine Monreo, Q’Henry, Red Star, elegant lady, bursa yarma, spring lady, glohaven, red elegant, red jim, ruby rich, tastired, basık şeftali, lorik, royal glory gibi şeftali fidanı çeşitlerini rahatlıkla dikebilirsiniz.


    Yarı bodur veya bodur anaçlı şeftali fidanları satın almanız kısa sürede ürün almanızı saplayacaktır. Açık kök şeftali fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü şeftali fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Trabzon Hurması Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Cennet hurması olarakta bilinen Trabzon hurması Ardahan şartlarında -12 dereceye kadar dayanabilmektedir. Fuyu, hachia, morali çeşitlerini deneyebilirsiniz. Açık kök Trabzon hurması fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü Trabzon hurması fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Üzüm Fidanı Çeşitleri?


    Üzüm fidanları ülkemizde her iklim koşulundan rahatlıkla dikilmektedir. Hobi amaçlı tüm üzüm fidanı çeşitlerini rahatlıkla dikebilirsiniz. Açık kök üzüm fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü üzüm fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Vişne Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Ardahan’da montmorency, Macar vişnesi ve Kütahya vişne fidanı çeşitlerini dikebilirsiniz. Açık kök vişne fidanı çeşitlerini 11. aylar ile 4. arasında satın alabilir ve dikebilirsiniz , tüplü vişne fidanı çeşitlerini 12 ay satın alabilir ve dikebilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Zeytin Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Ardahan ikliminde zeytin yetiştiriciliği yapmak biraz zordur ama ev içerisinde saksıda , kapalı balkonda zeytin ağacı yetiştirebilirsiniz.


    Ardahan’nın Göksu boyundaki köylerinde zeytin yetiştiriciliği yapılabilmektedir.



    Ardahan İçin Uygun Olan Greyfurt Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Ardahan’ın karasal ikliminde greyfurt fidanı yetiştirmeniz mümkün değildir ancak ev içerisinde saksıda greyfurt fidanlarınızı yetiştirebilir, dalından greyfurt kopartabilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Kamkat Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Ardahan’ın karasal ikliminde kamkat fidanı yetiştirmeniz mümkün değildir ancak ev içerisinde saksıda greyfurt fidanlarınızı yetiştirebilir, dalından kamkat kopartabilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Mandalin Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Ardahan’ın karasal ikliminde mandalin fidanı yetiştirmeniz mümkün değildir ancak ev içerisinde saksıda mandalin fidanlarınızı yetiştirebilir, dalından mandalin kopartabilirsiniz.


    Ardahan İçin Uygun Olan Portakal Fidanı Çeşitleri Nelerdir?


    Ardahan’ın karasal ikliminde portakal fidanı yetiştirmeniz mümkün değildir ancak ev içerisinde saksıda portakal fidanlarınızı yetiştirebilir, dalından portakal kopartabilirsiniz.

    Bu bilgiler 2000 metre ve üstü rakımına olan ve karasal iklime sahip olan bölgeler için verilmiştir. Tamamen hobicilere yöneliktir. Profesyonel meyve bahçesi tesislerinde çeşit seçiminde farklılık gösterebilir.


    BİLİNMEYEN HAZİNELER..


    Tarihi ve kültürel birçok değerinin yanında, doğal ve genç nüfusuyla sosyal anlamda onca hazineye sahip ülkemin etrafını saran denizlerde aranan yer altı kaynaklarının birisinin bulunduğu söylenen ve 2023 yılında yeryüzüne çıkarılacağı müjdelenen doğal gaz kaynağı tartışmalarının süregeldiği şu günlerde ülkede yer altı kaynaklarının yanı sıra yer yüzündeki kaynaklarının da çok bilindiğini söylesek yanlış olur.


    Ülkenin en büyük metropollerinden olan İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Karadeniz doğalgazına adını veren Sakarya ve Trakya sınırları içinde bulunan ama deniz işletmeleri konusunda olduğu gibi ekonomik anlamda çoğu değerlendirilmeyen Marmara Denizi, Ege ve Akdeniz havzaları, bor madenleri, kömür ocakları, bizlerin çermik diye bildiği, el oğlunun ‘Termal’ diye turizme kazandırdığı sıcak su kaynakları, ormanlar, yaylalar, HES’lerle gemlenip, son olarak Giresun’u yutan dereleri gibi doğal hazinelere sahip ülkemizde bulunan Van gölü ve her geçen gün kuruyan Tuz göllerininde gerek ekonomiye gerekse taşımacılığa yeterli katkıyı sunamayan hazinelerimizden bir kaçıdır sadece…


    Adana’nın Çukurovasının yanında Iğdır ovası, Kura nehri vadisi, Trakya, İç Anadolu Bölgesinin Buğday deposu olan Konya ovası ve daha nice sayamadığım hazineler varken biz hala yetmezmiş gibi Ayasofya yetmedi eskiden Azize Kurtarıcı Hora Kilisesi olarak bilinen Kariye müzesini camiye çevirmeye çalıştığımız kiliselerde, sinagoklarda, kalelerde, kulelerde tarihi ve kültürel hazineler demeden köstebek yuvası gibi deşerek altın arar, turizm ekonomisine kazma kürekle darbe vururuz.


    Yani kısacası bu yazıyı okuyup da ne anlatmak istediğimi düşünen senin de bildiğin, benim tek tek sıralayıp, yazamadığım onca hazineye sahip olan ülkede ‘gaz bulundu’ diye gaz vermektense Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi ve Türk’ü ile birer hazine olan ülkenin gerçek hazine olduğunu bilmek yeter artar bile.



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php



    TARIM MÜDÜRÜ MERKEZE ALINDI!


    arş,v haber 30/01/2017 tarihli haber/yorum


    Uzun süredir hakkında birçok şikayette bulunulan ve son olarak ‘2016 destekleme fiğ , yonca ve korunga için verilen dilekçeler sonrası yapılan tespitlerin eksik yapıldığını ve köylünün desteklemeden mahrum bırakıldığını ileri süren köylülerin hakkında şikayetçi olduğu Ardahan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Tanı görevden el çektirildi.


    Tek geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Ardahan da çiftçilerin devletin desteklemelerinden yeterince yararlanamamasının sorumlusu gösterilen Ardahan İl Tarım Müdürü Mustafa Tanı başka göreve atanmak üzere görevden alındığı resmi gazetede yayınlandı. Ardahan ili genelinde suni tohumlama çalışmasının iki ayla sınırlı tutulması uygulamada yanlışlıkları ve eksikleri beraberinde getirirken doğrudan gelir desteklemesinde de yanlış uygulama çiftçiyi mağdur etmiş havza bazlı tarımsal desteklemede de Ardahan ilinin desteklemeden yeterince faydalanamayacağı ve çiftçinin mağdur edileceği, şaptan arı bölgelerin oluşturulmasında yine pratikte uygulamanın zorlukları ve buna benzer uygulamalar da ki yanlış ve eksiklerin vatandaş tarafından  baş mimarı olarak gösterilen il tarım müdürü görevinden alındı. Haber: Ömer Turan


    TARIM MÜDÜRÜ BAKANA ŞİKAYET EDİLDİ..


    *27/01/2016


    En son hayvan hastalıkları konusunda duyarsız kalıp, yayılan şap dolaysıyla Ardahan İl genelini 2 aya yakın karantinaya aldıran İl Tarım Müdürü bizzat arım bakanına şikayet edildi.

    Bir çok Ardahanlının görevden alınması için çağrıda bulunduğu Tarım Müdürünü, Tarım Bakanına şikayet eden Ardahanlı Çiftçinin şikayetini dinleyen Bakan Çelik’in ‘Tepeden Bakan Kamu Görevlisi İstemiyoruz’ açıklamasını yeterli görmeyen Ardahanlılar halkta, kopuk tarım müdürünün görevden alınmasını istiyorlar.


    Geçtiğimiz gün sitemiz ve gazetelerimiz de yayınlanan ‘Tarım Bakanı Vatandaşı Direk Dinleyecek’ başlıklı haber üzerine Tarım Bakanına ulaşan Ardahan Göleli çifçi, İl Tarım Müdürünü şikayet etti.


    Uzun süre köy muhtarlığı ve Göle Muhtrarlar Derneği başkanlığı da yapan Yunus Yılmaz’ı eleonda bizza dinleyen Tarım Bakanı Çelik  “O il müdürü çizmelerini giyip ya ayağınıza gelecek ya da bu görevini bırakacak. Öyle tepeden bakan kamu görevlisi istemiyoruz” ifadelerini kullandı.


    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan hayvan üreticilerine yaptığı çağrı üzerine, kendisini arayanlarla telefonla görüştü.


    Bakan Çelik, bugün 09.30 ile 11.00 saatleri arasında 0 530 104 37 80 no’lu hattan kendisini arayan üreticilerle telefonla görüştü. Bakan Çelik, Ardahan’dan Muğla’ya, İstanbul’dan Kahramanmaraş’a kadar birçok ilden yaklaşık 30 civarında hayvancılıkla uğraşan üreticinin talep ve sorunlarını dinledi.


    Bakan Çelik’i Ardahan’ın Göle İlçesinden arayan Yunus Yılmaz isimli üretici, köy dışında 120 dekarlık bir alanda ellinin üzerinde büyükbaş hayvan yetiştirdiğini belirterek, “Zor şartlarda yetiştiricilik yapıyoruz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl Müdürü telefonda dahi bize kötü davranıyor. Gerekli ilgiyi göstermiyor. Hayvancılık konusunda daha fazla destek istiyoruz” dedi. Bunun üzerine Bakan Çelik, “O il müdürü çizmelerini giyip ya ayağınıza gelecek ya da bu görevini bırakacak. Öyle tepeden bakan kamu görevlisi istemiyoruz” ifadelerini kullandı.


    Seydikemer Kayadibi Köyünden arayan ve hayvancılık için aldıkları krediyi ödeyemediklerini ve bu borcun yeniden yapılandırılması konusunda destek isteyen bir üreticiye de Bakan Çelik, Ziraat Bankası ile üreticiye dönük neler yapılabileceği noktasında zaman zaman görüştüklerini belirterek, “Sizin gibi başka üreticiler de var. Taleplerinizi bankaya topluca ileteceğiz” dedi.


    İstanbul’dan arayan Mustafa Ceylan isimli bir vatandaş ise Kahramanmaraş Elbistanlı olduğunu ve köyüne yerleşmek istediğini, ne şekilde küçükbaş hayvancılığı yapacağıyla ilgili Bakan Çelik’ten yardım istedi. Bakan Çelik de, “Kahramanmaraş Tarım İl Müdürlüğüne git benden selam söyle. De ki ‘Bakan Bey sana gönderdi, tarım ve hayvancılıkla ilgili nasıl kredi alabilirim, nasıl hayvan sahibi olabilirim de’ sana yol göstersin. Beni yine arayabilirsin. Seni telefona kaydediyorum” şeklinde konuştu.


    Aydın’dan arayan, üniversiteyi yeni bitirmiş ve tarım üzerine projeleri olan Harun Ceylan’ın “Yurt dışından sürekli aldığımız ilaçların hepsinin organik halini yapabiliyorum. Ar-Ge konusunda da kendime güveniyorum” sözlerine karşılık Bakan Çelik “Çok güzel tebrik ediyorum. Dosyalarını al getir hemen. Şubat ayı içerisinde görüşürüz inşallah” dedi. 


    Samsun Ayvacık’tan arayan bir fındık üreticisi de fındık fiyatlarının 9 liraya düştüğünü belirterek zor durumda olduklarını dile getirdi. Bakan Çelik de, fındıkla ilgili Bakanlığın alan bazlı destekleri bulunduğunu, konuyu Tarım İl Müdürlüğünden takip etmesini istedi.


    -Bakan Çelik hem telefonla hem de yüz yüze görüştü


    Burdur’un Bucak ilçesinde süt hayvancılığı üretimi yaptığını ve İPARD projesinden faydalanarak aldığı 1,5 milyon liralık hibe desteğiyle besihane yaptırdığını dile getiren Musa Korkmaz, müteahhitten kaynaklı prosedürden dolayı desteğin kendisinden geri alınmak istendiğini dile getirdi. Elinde dosyalarla bakanlık kampüsünde bulunduğunu kaydeden Korkmaz’ı makamına davet ederek kendisiyle bir süre görüşen Bakan Çelik, sorunun çözümü için Korkmaz’ı Kırsal Kalkınma Destekleme Kurumu Başkanlığı’na gönderdi.


    “Tarım Bakanlığına çok şey katacağınıza inanıyorum” diyen ve 8-9 yıldır hayvancılık işiyle uğraştığını, hayvancılık destekle kalemlerinin çok fazla olduğunu belirterek, bu desteğin 1-2 kaleme indirilmesi gerektiğini dile getiren bir üreticiye ise Bakan Çelik, “Desteklerin azaltılıp derli toplu hale getirilmesiyle ilgili şu anda çalışıyoruz, son noktaya geldik. Bu çalışmayı yaptığımızda senin gibi milyonlarca insanın sıkıntısını ortadan kaldırmış olacağız” dedi.


    Geçtiğimiz haftalarda yaptığı telefon görüşmelerinde çeltik, süt ve su ürünleri üreticilerinin talep ve sorunlarını dinleyen Bakan Çelik’in bu uygulaması önümüzdeki günlerde de sürecek.



    Evet mi, Hayır mı?


     Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    AKP’nin önce HDP ile denemek istediği ancak 7 Haziran seçim sonuçlarını beğenmeyip, ‘Barış sürecini buzdolabına kaldırarak dümeni milliyetçiliğe ardından MHP’ye çevirmesi ile devam eden Anayasa süreci şimdi de referanduma doğru yol almaya başladı..


    İdamı bile çıkaracak gücü yakalamasına karşın her ne hikmetse ‘Meclis çıkarsın, getirsin önüme ben milletim ne derse onu yaparım’ diyen bir anlayışın imzalamak üzere olduğu referandum süreci öncesi zaten beyinen ayrılmış olan toplum şimdiden başladı, ‘Evet mi?’, Hayır mı?’ demeye..

    Evet sizce ‘Evet mi?’ diyenler ile ‘Hayır’ diyenlerin şimdilik sanal ortamda bir kaç haftaya kalmaz sahada ‘Evet, Hayır’ tartışması içine gireceği şu günlerde ‘İstanbul kazan, ben kepçe’ diye bende gördüklerimi sizlere aktarmak isterim..

    Nisan ayında yapılması için hazırlıkların devam ettiği referandum da ortaya çıkacak manzaranın birilerinin hesabını alt üst edeceğini gördüğüm şu günlerde ‘Evet’ diyenler ile ‘Hayır’ diyenlerin kafa kafaya olduğunu görmekteyim.. 

    Arada gidip, gelenlerinde gün yaklaştıkça sanki Hayır’a doğru yöneldiklerini gördüğüm bir süreçte Cumhurbaşkanı/Başkan olmak isteyen Erdoğan’ın sahaya inmesiyle bunu değiştirip, değiştirmeyeceğini sizler gibi bende merak etmiyor değilim..

    Ancak Erdoğan’ın geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu referandumda çok zorlanacağını da görmekteyim..

    Buna nede ise şu an AK Partili olduğunu bildiğim ama önceden Adelet Partili, Anavatanlı olanların büyük bölümünün yapılmak istenen ve adına, ‘Rejim Değişikliği Değil, Sistem Değişikliği Denen’ i içlerine sindiremedikleri ve CHP’nin propagandasından daha çok etkilendiklerini görmekteyim..

    HDP’yi toplayıp içeri atmakla bunu aşacağını sanan AKP ve Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan’ın büyük kongreden kurtardığı MHP’nin genel merkezine olan güveninin de MHP tabanında onay almadığını da görmekteyim..

    Ve beni arayıp, ‘Sence ne olur?’ diyenlere bende; ‘Bu iş olmayacak gibi görünüyor’ diye cevap veriyorum..


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…











     

  • Göleli İş İnsanı Sait Üstündağ'dan Göle'ye hayırlı, İstanbul'a ve Turizme Dev Yatırım..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Başta bölge stk’arı olmak üzere sivil toplum örgütleriyle ve siyaset alanında da sıkça adından bahsettiren ve memleketinde yaptığı hayırlı işlerle tanınan Göleli İş insanı Esenyurt’ta yaptığı otel projesini ziyaret eden hemşerileriyle inşaat alanında buluştu.




    Göle Dernekler Federasyonun yanı sıra Beylikdüzü KAI yöneticilerinin ziyaret edip, hayırlı olsun dileğinde bulunduğu Üstündağ İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sait Üstündağ inşaatı yakında bitecek olan otellerinin açılığına herkesi davet etti.



    KILIÇDAROĞLU DADAŞLARDAN OY ALIR MI?


    Muharrem ayının içinde olduğumuz şu günlerde cem evinin yapılmasını, eksiklerinin giderilmesini, çalışanların maaş ve ihtiyaçlarının karşılanmasını göz ardı edenleri, siyasiler siyaset üzerinden şov yapan, yapana… 


    Ve bunların yanında bürokratlar onlarla yarışırcasına iftar açma yarışı içindelerken, ben bugünkü yazımda Dersimli Kılıçdaroğlu’nun Dadaş memleketi Erzurum ziyaretini değerlendirmeye çalışacağım. 


    Ardahanlı hemşehrim Suat Dülger’in CHP İl başkanlığını yaptığı Erzurum’dan önce Sakarya’ya, Kocaeli’ne, Samsun’a, Konya’ya ve son ziyaretinde görüp şehir planının yanı sıra temizliğine, tarihi güzelliklerine ve doğasına hayran kaldığım Giresun Şebinkarahisar’dan geçip Ordu’ya ve nice Ak Partili büyük şehir belediye başkanlığının bulunduğu kentlere bakmak istiyorum. 


    Bölgedeki ormanları elinde tutmak için kent sınırını Ardahan’ın Göle ilçesinin neredeyse merkezine kadar uzatan Dadaşlar diyarı Erzurum gibi yıllardır sağda olan şehirlere baktığımızda bu kentlerde siyasi değişimin, hele hele sağdan sola değişimin o kadar da kolay olmadığını görürüz. 


    Yani Menderes’ten bu yana olduğu gibi sağda, son 20 yıldır da Ak Partide olan Erzurum ve bu kent gibi şehirlerde değişim beklemek zor. 


    Ancak son yerel seçimde MHP kökenli İyi Parti, orijinal sol HDP, Erbakan ruhlu Saadetçilerin başta olmak üzere mevcut iktidarın şımarıklığına kızıp, tercih değiştirenlerin katkısıyla değişen Ankara ve İstanbul’u hatırlayıp umut etmiyor değilim. 


    Çünkü Çorum, Urfa gibi diğer birçok ilin sağdan sola adım atmakta zorlandığı bir ülkede seçmenin %65’inin muhafazakâr ve milliyetçi olduğunu geriye kalan bir bölümün ise ulusalcılara kızıp, ‘Gelen beni dövüyor, giden beni dövüyor’ deyip ya sandık başına gitmeyen ya da yumuşak gördüğü sağa oy veren Kürt seçmenidir, ‘umut ediyorum’ demem. 



    Bu nedenle; 6’lı masanın başkan adayı gibi duran, Alevi ve Kürt kökenli Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erzurum’da sakallı seçmene yemin edip, her zamanki nazik ve saygınlığı ile sakallarını olmazsa da gönlünü okşayarak ikna ettirmeye çalışırken işinin bir hayli zor olduğunu da düşünenlerdenim. 


    Çünkü, sakallı Dadaşın Kılıçdaroğlu’na soru sorarken mevcut iktidar içinde memnuniyetsizliğini ortaya koyması da dikkat çekici bir durum idi… 


    Yani erken ya da zamanında sandık başına gidecek olan seçmeninin milliyetçi yakasının büyük bölümünün kaydığı İyi Partinin, seçtiklerinin yerine kayyumların atanmasına, siyasilerinin tutuklanmasına yani ovada siyaset yapmasına izin verilmeyen HDP’ye oy veren Kürtler ve kendilerini temsil etmediğini ileri sürüp, Saadet’te, Yeni Refa’da birleşenler adı altında her seçimde bir araya gelen sosyalistlerden alacağı görünen destekle umut gibi görünmekte.. 


    Evet, havuz medyasının ‘teröristlerle bir araya geldi’  korkusuyla HDP ile fotoğraf çektirmekten korkan, tezkerelere okey veren, Irak’taki patlama ardından Dışişleri Bakanlığın arayıp, geçmiş olsun dileğinde bulunan ve 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı gibi ve aday gösterilirse,  Demirtaş gibi düşünenlerin de desteğiyle seçilebileceğini ortaya koymaktaydı. Kısacası, son aylarda yaptığı çıkışları ile Bay Kemal’i de Erdoğan’ın elinde alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Göle Gorveng’e ait cağ kebabı Ardahan’ın yemek listesinde alan, bölgenin sağlık yatırımları ile çevre illeri kendisine mahkûm eden Dadaş Erzurum ziyareti, ‘bu kez oy alır’ dedirttiğinden dolayı umutsuzluktan çok umut veriyor gibiydi…


     



     arşiv haber/yorum 23.03.2017 tarihli haber/yorum


    AK Partili Üstündağ Kılıçdaroğlu’na Sorular..


    Aynı zamanda Kars-Ardahan-Iğdır İşadamları ve Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı olan Ardahanlı İşadamı Sait Üstündağ’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na üç önemli soru.


    Geçtiğimiz gün Serhat İlleri olan Ardahan, Kars ve Iğdır federasyon ve dernek başkan ve yöneticileri ile bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na üç önemli soru soran Ardahanlı iş adamı Üstündağ Kılıçdaroğlu’nun ve partisinin neden yeterince muhalefet yapamadığını sordu.


    Bir AK partili olarak katıldığı toplantıda CHP’nin zig-zaglı politikalarının nedeninide soran Ardahanlı İşadamı Sait Üstündağ Kılıçdaroğlu’na,


    ‘Sayın Kılıçdaroğlu şu an bulunduğum toplantınıza bir CHP’li olarak değil, AK Partili olarak katılmış bulunmaktayım. Bunun nedeni sie CHP’nin neden zig/zaglı politikalar yaptığını merak ettiğim içindir’ dedi.


    Üstindağ, bu zig/zag’ın son öerneklerinin CHP’nin Hollanda’nın bakanlarımız karşı ortaya koyduğu tavırdanda orataya çıktığını belirtip, Kılıçdaroğlu’na yöneltiği soru da şöyle dedi.


     ‘Sayın Kılıçdaroğlu siz ve partiniz son olarak Hollanda ile yaşanan kriz de önce Hollan’da yı kınadığını bununda başta biz AK Partilileri olmak üzere toplumu memnun ettiğini ancak bir gün aradan geçtikten sonra bu tutumunu değiştirip, iktidarı ve Hollanda’da mağdur edilen bakanları eleştirdiğini bunun nasıl bir politikadır’ dedi.


    Kılıçdaroğlu’nun cevaplamadığı bu sorunun yanında ‘Sayın Kılçdaroğlu CHP’nin hepimizn yüreğini yakan şehit haberleri ardından şehit ailelerini ziyaret ederek teselli etmesini memnuniyetle karşılayan toplum diğer taraftan teroristlerin cenaze törenlerine, evlerine ziyaretlerde bulunan CHP milletvekillerini görünce şok olmakta. Szi Genel Başkan olarak bu duruma nasıl bakıyosunuz?’ sorsunu yöneltti.


    Üstündağ’ın bu sorusu karşısında bir hayli zorda kaldığı görülen CHP Kemal Kılıçdaroğlu durumu kurtarmak için Üstündağ’ın sorsuna ‘Bende o milletvekillerini kınıyorum’ demekle yetinmesi dikkat çekti.


    CHP’nin zig/zaglı politikalarının etkin bir muhalafete ihtiyaç duyulan ülkede iktidara yol gösterecek politikalar izlemesi gerekmezmi?’ diye üçüncü sorusuna da cevap alamayan Ardahanlı İşadamı, KAI Başkan Yardımcısı Sait Üstündağ bu sorulardan önce protokole gelrek Kılıçdaroğlu’na yönelttiği sorularını kendisine de bizaat yönelttiiği de görüldü.


     


    ARDA/FED: Ardahanlı Siyasileri Kılıçdaroğlu’na Şikayet Etti..


    Serhat İllerinin İstanbul’da ki Federasyon ve Dernek Başkan ve Yöneticileri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir rapor sunan Ardahan Dernekler Federasyonu ülke genelinde olduğu gibi İstanbul’da ki Ardahanlıları seçimden seçime hatırlayan, seçildikten sonra Ardahanlılara selam vermeyen Ardahanlı siyasileri Kılıçdaroğlu’na şikayet etti. Kılıçdaroğlu ile protokol masasında bir araya gelen ARDA/FED Genel Başkanı/Gazeteci imzalı rapor şöyle;


    ARDA/FED: Ardahanlı Siyasileri Kılıçdaroğlu'na Şikayet Etti..

     


     

     


    Proudhon’un dediği gibi; ‘Yirminci yüzyıl federasyonlar çağını başlatacaktır ya da insanlık bin yıllık bir Araf’a tekrar girecektir.’


    Sayın Kılıçdaroğlu;



    Öncelikle bugün bizlerle olduğunuz için teşekkürler..


    Biz, Merkezi İstanbul Şişli’de olan ve İstanbul’da bulunan 600 bine yakın Ardahanlıyı temsilen kurulan derneklerin en üst çatısı konumunda ki Ardahan Dernekler Federasyonu olarak iktidarın olduğu gibi muhalefetin de öncelikle tüm dünyanın önem verdiği sivil toplum örgütleri olan yerel stk’lar olan federasyonlara, derneklere daha çok önem vermesi gerektiğini düşünmekteyiz..




    **Neden mi?



    Proudhon’un dediği gibi; ‘Yirminci yüzyıl federasyonlar çağını başlatacaktır ya da insanlık bin yıllık bir Araf’a tekrar girecektir.’ Sözü ile anlatmak istediği hedeflerle yola çıkan bir federasyonuz.


    Ancak başta sizin partinizin genel merkezi, Ardahanlı olmasına karşın bugüne kadar federasyonumuzun görüşme taleplerini kabul etmeyen, ‘Benim Ardahan ve Ardahanlılar ile işim olmaz’ diyen Bakırköy Belediyesi Başkanımız ve diğer Kartal, Kadıköy gibi Belediyelerde ki bizlere destek vermeyen, telefonlarımıza çıkmayan sizin siyasi, bizim seçimden seçime Ardahanlı hemşehrimiz kesilen temsilcileriniz federasyonumuza/federasyon ve dernekler her ne kadar önem vermezse de bugün bulunduğumuz İstanbul’un olduğu gibi ülkemizn kentlerin, ilçelerin hatta köylerin sosyal, ekonomik ve siyasal yol haritasını çizenler federasyonlar, dernekler ve diğer stklar dır.



    Siz siyasiler her ne kadar önemsemeniz de;



    Dernekleri çatısı altında toplayan federasyonlar bugün seçimden seçime hatırlansa da aslında kendi kıt kanat ve öz imkanları ile ayakta kalmayı başaran bu tür kuruluşlar levhaları ve kaşeleriyle bile başta siyasete olmak üzere insanların olduğu gibi isimlerini yaşattıkları kentlerin gidişatına yol gösteren, ışık tutan önemli birer kuruluşlardır..



    Bu nedenle;



    Kısa adı ARDA/FED olan Ardahan Dernekler Federasyonu olarak öncelikle siyasi baronların her seçim döneminde adlarını kullandığı KAI denen içi boş ve seçimden seçimlere kullanılmak için kullanılan Kars-Ardahan-Iğdır denen oluşumlarla alakamız yoktur..

    Çünkü ülkede Tunceli-Amasya-Hakkari adları altında dernekçilik saçmalığı gibi KAI denen sahtekar, tabela, çantacı ve sanal ortamda ki oluşumları ret eden Ardahan Dernekler Federasyonu Türkiye’nin Serhat İli, 75. Plakalı, Posof Türkgözü ile Çıldır Aktaş Gümrük Kapılarına sahip, Bakü-Titlis-Ceyhan ve Nabucoo Petrol ve Doğalgaz Hatlarının yanı sıra Kars-Tiflis Bakü Demiryolunun geçtiği, Kırmız et deposu konumuyla ülkenin Kafkaslara açılan kapısı konumunda ki Serhat Ardahan İlinin sivil toplum kuruluşlarının en üst çatısıdır.

    Bu nedenle başta sizin başında bulunduğunuz CHP’nin ve diğer siyasi oluşumların ülkemizin 81 Vilayeti olduğu bilinciyle her ile yönelik ayrı ayrı oluşum ve iletişim yolları izlemenizi tavsiye ederiz.


    CHP’nin yerelde güçlü olması için;


    Sayın Kılıçdaroğlu başında bulunduğunuz CHP gibi bizlerde havuz medyasından, hükümetler kontrolünde olan, uyutan kamuoyu oluşumlarına karşın yerelin gündemini elinde tutan federasyonlar, dernekler ve yerel basınla daha yakın temas içinde olmasını öneririz..

    Bunun en bariz örneği kurtuluş savaşını başlatan Atatürk’ün bu yola çıkarken yerel oluşumlar olan milislerle girdiği temas gibi Sivas’ta önemini fark edip, tam destek verip, tam destek aldığı yerel basına verdiği önemdir.



    Sayın Kılıçdaroğlu;



    Öncelikle bugün bizlerle bir araya gelip, birlikte olduğunuz için teşekkür ederken, bu tür görüşmelerin seçimden seçime değil, genelde  yılda en az birkaç kez, yerelde ise ayda bir olsa da yerel yöneticilerinizle sıkça yapılması sizin partinize güç katacağı gibi biz federasyon ve derneklere de güç katacak ve daha cesur adımlar atmamızı sağlayacaktır.




    Sonuç olarak;



    Yerelde güçlü bir birlikteliğin genelde güçlü bir oluşum ve iktidar getireceğine olan inancımızla ARDA/FED olarak diyoruz ki;

    Partinizin içinde bulunan Ardahanlı siyasilere olduğu gibi diğer illeri temsil eden partililerinizin sivil toplum kuruluşları olan bizleri seçimden seçime hatırlamalarının önüne geçip, aylık raporlarla bizlerle kurdukları diyalogları sizinle ve genel merkezinize rapor edip, bu yönde çalışmalarını daha da arttırmalarını öneriyoruz.

    Ardahanlı Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’nun, Ardahan Hanak ve Damal İlçe Belediye Başkanlarının ve Kartal, Kadıköy belediyelerinde ki Başkan Yardımcıları ve diğer Ardahanlı Milletvekili ve de üst düzey CHP’lilerin federasyonumuza, derneklerimize seçimden seçime ‘Biz Hemşehriyiz’ demeyip, daha yakın ve samimi temas içinde olmalarını, maddi, manevi desteklerini sunmalarını isterken CHP Genel Merkezi ve yerel temsilcilerinin de bizlerle daha sıcak, samimi ilişkilere girmesini isteyip, arzularken, size ve partinize başarılar diler saygılar sunarım.



    Fakir Yılmaz

    Ardahan Dernekler Federasyonu

    Ve Ardahan Gazeteciler Cemiyeti

    Genel Başkanı

    05322678015



    **ARDA/FED MİSYONUMUZ;


    Ardahan iş ve siyaset dünyasının ve üye derneklerin ihtiyaçları doğrultusunda işbirliklerini geliştirmek, Bölgesel ve sektörel politikalar, projeler üretmek, Üyelerin, bölgenin ve ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak faaliyetleriyle Ardahan’ın da içinde bulunduğu Türkiye’nin ulusal ekonomik hedeflerine ulaşmasında öncü bir çatı kuruluş olmak ARDAFED temel misyonudur.

    VİZYONUMUZ;

    Bölge insanının ortak sesi olan, Türkiye genelindeki en saygın, en etkin ve temsil tabanı en geniş, lider, bölgesel yerel değerlerle başta; yaşadıkları iller olmak üzere Türkiye ve küresel dünyada yer almak.

    HEDEFLERİ;

    1) Ardahan’ın ve Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak üzere, Atatürk’ün çizdiği Türkiye Cumhuriyeti vizyonu ve çağdaş uygarlık hedefini esas almak,

    2) Ardahan derneklerini ve Ardahan ı temsil etmek,

    3) Ardahanlılar arasında yakın bağlar kurarak iletişimi güçlendirmek,

    4) Bünyesindeki tüzel kişilikler arasındaki koordinasyon ve ortak projeler geliştirilmesini temin etmek, derneklerin belirli alanlarda ihtisaslaşmasını sağlamak,

    5) Siyasi İşler komitesi, İş Adamları Komitesi, Bürokratlar Komitesi, Sosyal Faaliyetler Komitesi, Ar-Ge Komitesi gibi komiteler aracılığıyla faaliyetler yapmak

    6) İşverenlerin ticari ve bürokratların mesleki gelişimine katkıda bulunmak

    7) Siyaseti etkileyen güç merkezi olmak

    Yurt içi ve yurt dışı tanıtım faaliyetlerine öncülük etmek

    9) Marka şehir, marka şirketler oluşturulmasına destek vermek

    10) Başta Avrupa ve diğer sosyal fonlardan yararlanarak projeler üretmek, bünyesindeki derneklerin bu yöndeki çabalarını desteklemek

    11) Doğu Anadolu iş dünyasının ve üye derneklerin ihtiyaçları doğrultusunda işbirliklerini geliştirmek,


    **HAKKIMIZDA..

    2010 ‘den beri birlikteliklerini güçlendirip yeni boyutlar katarak geliştiren ve

    Merkezi İstanbul Şişli’de bulunan ve kısa adı ARDAFED olan Ardahan Dernekler Federasyonu

    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Genel Başkanlığına gelmesinden sonra hareketli günler yaşamaya başlamış ve kısa sürede çatısı altında 62 Ardahan Deneğinin bir araya getirerek, bir yıl için de ayrı ayı gruplardan oluşan bugüne kadar 13 adet ‘Ardahanlı İş Adamları Buluşuyor’ adlı toplantılar ve diğer bir çok toplantı, ziyaretler düzenlemiş ve medyaya duyuruda bulunmuştur..

    Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı da olan Gazeteci Fakir Yılmaz’ın başkanlığını yaptığı ve ‘İSTANBUL’DA GÜÇLÜ BİR ARDAHAN LOBİSİ’ sloganı ile yola çıkan ARDA/FED kısa sürede birçok Ardahanlı iş adamları ile bir istendiğinde ve samimi çabaların ortaya konulması halinde bir araya gelen, Ardahanlılar gibi tüm Ardahanlı gençleri spora çekmek için ‘Ardahanlılar İstanbul’da Top Koşturuyor’ adlı bir futbol turnuvası düzenleyen, Ardahan’ın adını gölgeleyen, Ardahanlıların önünde ki en büyük engellerden biri olan KAI denen saçma oluşumları et etmiş, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Muhalefet Parti başkanlarından, Gürcistan Büyükelçisi, Türkiye Barolar Birliği, AK Parti, CHP, MHP, HDP İstanbul İl/İlçe Başkanlıkları, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odalarından randevular talep eden, bu yönde kabul edilen randevuları en iyi şekilde değerlendiren, TBMM’sinde grubu bulunan siyasi partilerin İstanbul Esenyurt, Sarıyer; Sancaktepe, ve Beykoz ilçelerini ziyaret edip, bu partilerin yöneticilerine ülke ve Ardahan hakkında raporla sunan, İstanbul diğer ilçelerinde ki siyasi parti ve idarecilerini de en kısa süre de ziyaret etmek için randevular alan, ‘İstanbul’un 39 ilçesinde 39 Ardahan İl Derneği’ kurma çalışmaları başlatıp, kurulu olan ancak çantalarda, tabelalarda, sanal sayfalarda, yazın festivaller de boy göstermekten, kışları kaz gecelerinden öteye gitmeyen derneklerin yanında gerçek anlamda çalışacak ve örnek stk olacak birçok yeni dernek kurdurmuş, dernekleri ile sık sık bir araya gelip, toplantılar düzenlemiştir.

    ARDA/FED bu süre içinde, ‘Ardahanlı ve Yöresi Sanatçılar Derneği’, ‘3. Bölge Ardahanlılar Derneği’, ‘Güngören Ardahan İl Deneği’, ‘Pendik, Sancaktepe’ adlı Ardahan İl Denekleri kurduran, kurulu olup, bugüne kadar federasyona katılmayan Damal Dernekleri, birilerinin adeta Ardahan üstü görüp, kendi dar alanlarında tutmak istediği, Göle’de Göle Merkez Derneği ile Hoçvan’da Samanbeyli (Sığırpert) Derneği’ ile ‘Ardahan Gençlik Derneği’nin yanı sıra ‘Ardahan’ı Tanıtma ve Geliştirme Derneği’, ‘Ardahan Uğurlu Dağ Kayak Spor’unu Geliştirme ve Yaşatma Derneği’ ve ‘Ardahan-Gürcistan İş Adamları Derneği’ gibi birçok Ardahan İl, İlçe, Köy derneğini de bünyesine katan ve teşvik amacıyla ‘Yılın Ardahan Deneği Yarışması’ başlatan, diğer illerinin federasyonları ile Anadolu Konfederasyonu adlı bir konfederasyon oluşumu için başlatılan girişimlerine destek sunan ve kurulmasında kurucu federasyon görevi üstlenen Ardahan Dernekler Federasyonu, Ardahanlı engellilere kurdurmaya çalıştığı, ‘ÖZEL İNSANLAR DERNEĞİ’ ve ‘ARDA/FED’ Almanya Temsiliciliği ardından şimdi de, ‘ARDAHANLI İŞ KADINLARI’ oluşumu için yola çıkmıştır…

    ARDA/FED Ardahanlı İş Adamları Konseyi veya Ardahan Vakıf’ı için yaptıkları çalışmalarla esnasında bu ülkede olduğu gibi Ardahan STK’larında da kadınların arka plan itildiğini görmüştür.. Bunun işin hep İş adamları denilip, durulan bir ülkede iş kadınlarının da olduğunu ve ülke ve Ardahan ekonomisine büyük katkısı olan kadınlarında da mutlaka bir araya gelip, ‘bizde varız’ demeleri gerektiğini düşünerek, 20 Milyonluk bir İstanbul’da yaşayan yaklaşık 600 bin Ardahanlıdan biri olan Fox TV Genel yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Hülya Avşar dâhil, tüm Ardahanlı iş kadınları tespit edip, onlara yönelik bir çağrı mesajı hazırlayıp, ulaşabildiklerimizin telefonlarına, ‘Merhaba! ‘İstanbul’da Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ oluşturma çabası içinde olan Ardahan Dernekler Federasyonu, Siz Sayın Ardahanlı İş Kadınlarının Sahaya İnip, ‘Sadece İş Adamları’ değil, ‘Biz Ardahanlı İş Kadınları da Varız’ demelerini ve ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi Ardahanlı Kadınlar Olmazsa Olmaz’ Demelerini Bekliyoruz.. Ardahanlı Kadınlar Komisyonu İçin Var mısınız?. Saygılarımla.. Fakir Yılmaz/Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanı/Gazeteci 05322678015’ metni içen bir mesaj attık. Umuyorum ki bugün Yunanistan’ın ayakta tutan ve oluşturdukları ciddi stk örnekleri ile hazırladıkları projeler ile batan Yunanistan’a AB’de den fonlar koparan güçlü stk’lar Ardahan ve ülkede de oluşur, buna da Ardahanlı iş kadınları önderlik yapar. Bu nedenle burada tüm Ardahanlı iş kadınlarını ARDA/FED çatısı altında toplanıp, oluşturmak istediğimiz güçlü bir Ardahan Lobisine katkı sunarlar’ dedi..

    Sonuç: ARDAFED, bu misyon ve vizyonu gerçekleştirmek için, Federasyon olarak yurt içi ve yurt dışındaki ilgili kurumlar ve benzer STK’larla işbirliği halinde çalışmalar yapmaya devam etmektedir…


    **Başarılı Çıldırlı Bir İş Adamı HALİT KARAHAN


    Yeni bir şube daha açan KARAHAN PUL-CİVATA’nın başarılı iş adamı Çıldırlı Halit Karahan başarısını anlattı..


    Murat Han Pul Cıvata ve Karahan Pul Cıvata Genel Müdürü Halit Karahan, hem üretim, hem de satış yaptıkları firmaları hakkında bilgiler vererek, sektörde güçlü stokları ile ön plana çıktıklarını belirtti.

    Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

    Halit Karahan: Ben çıraklıktan yetişen bir tornacıyım. 1984 yılında pul işine başladım. 1993 yılında cıvata satışına başladım. 1993 yılından bu yana da özellikle Anadolu yakasında ve Türkiye genelinde Murat Han Pul olarak iyi bir isim elde ettik. Karahan Pul Cıvata firmamızda da üretim yapmaktayız.

    Karahan Pul Cıvata olarak üretimleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

    Halit Karahan: Karahan, pul, rondela, segman vb. ürünler üreten bir firmadır. Çelik konstrüksiyon pulları, 6914-6924-6925 pulları gibi her türlü özel pulları üretebilme kabiliyetine sahibiz. Metrik 72’ye kadar pul yapabiliyoruz. Ayrıca ankaraj saplamalar yapıyoruz. Bağlantı elemanlarına dair ne varsa Murat Han Pul olarak bir kısmını üreterek bir kısmını da tedarik ederek satıyoruz. Bütün sektörlere hitap ediyoruz. Hırdavat da ağırlıklı olduğumuz için ürün çeşidimiz çok geniştir. Bu sektörde isim yapmaya çalışıyoruz. 2015 yılının başından itibaren inşaat malzemeleri de satmaya başlayacağız.


    **Çok Güçlü Bir Stoka Sahibiz..

    3000 metrekare kapalı alanımız var. Murat Han Pul’u farklı kılan müşterilerine yok dememesidir. Aylık 20 ton pul üretiyoruz. Ankaraj saplamada ise ortalama aylık 40 ton üretim yapıyoruz. 12 ay boyunca satacağımız malın stokunu bulunduruyoruz. Bu bakımdan stok maliyetimiz yüksek olsa da müşterimizin isteklerine anında cevap verebilme kabiliyetine sahibiz. Kısacası müşterimize o ürün yok deme lüksüne sahip değiliz.

    Murat Han Pul, 2014 Yılında %30 Büyüme Sağladı

    2014 yılı nasıl geçti? 2015 yılı beklentileriniz nelerdir?

    Halit Karahan: Piyasaya baktığımız zaman bir taraftan hakikaten güzel şeyler olduğunu görüyoruz. 2013 yılına göre 2014 yılında %30 büyüme sağladık. Hem satışta hem de üretimde büyüme sağladık. 

    Murat Han Pul olarak 6 yerde şubemiz vardı. Geçen sene Düzce’deki şubemizi devrettik, bu sene de Çorlu şubemizi devrettik. Bu sene yani 2014 yılında bu tarz bir sorun yaşamadım ve daha sağlam adımlarla ilerledik. Bu da 2014 yılında %30’luk bir büyüme elde etmemizi sağladı.

    Satışımızın %80’i direkt tüketicilerdir. Bunlar, inşaat şirketleri, büyük fabrikalar, vb., %10 alt bayilerimizedir. %10’u da bize ürün almaya gelen müşterileredir. 

    2015 yılında seçim var, şimdiden bir şey söylemek için erken, durum tespiti yapmak şu anda mümkün değil, o bakımdan bekleyip – yaşayıp – görelim diyorum.

    Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?

    Halit Karahan: Uzun vadede cıvata üretmek hedefim vardı ama yetişmiş eleman olmadığı için şuan düşünmüyorum. Fakat önümüzdeki dönemde imalatçı ortaklığı düşünebilirim. Türkiye’de üretilmeyen belli kalemde ürünleri yurtdışından ithal etme düşüncem de var. Bunların şuanda hepsi proje aşamasında ve önümüzdeki dönemde bu düşüncelerimi şekillendireceğim.

    Bağlantı elemanları sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Üyesi olduğunuz BESİAD’tan beklentileriniz nelerdir?

    Halit Karahan: BESİAD’ın eğitim ve semineler konusunda sadece Avrupa yakasında değil, Anadolu yakasında da toplantılar yapmasını isterim. Daha sık bu tarz seminerler düzenlemesi, ayrıca üyelerine yurt dışına geziler düzenleyerek imalatçılarımızın ufkunu daha da genişletmesi gerekir diye düşünüyorum. Üye ziyaretleri yapıp, onların imalatlarını yerinde görüp, yapması gerekenleri teknik eğitimler düzenleyerek bilinçlendirmesi, yol göstermesi sektörümüzün gelişmesi anlamına gelecektir. Örneğin, iş güvenliği, muhasebe, kurumsal iletişim ve şirket yönetimi konusunda seminerler düzenlenebilir ve firmalar bilgilendirilebilir. Tabii ki bunları büyük imalatçı firmalar için söylemiyorum. Ama daha alt seviyedeki imalatçılar için çalışmalar yapmasını isterim Bu seminerleri de Avrupa ve Anadolu yakasında ayrı ayrı yapılırsa katılımın da daha fazla olacağını düşünüyorum.


    Ayrıca BESİAD yönetim kuruluna sektörümüz için yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür ederim.                           www.kuzeyanadolugazetesi.com

  • ŞENLİK VE FESTİVAL CORONA ETTİ, SIRA BAL FESTİVALİNDE Mİ?!.


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmazîn Birlikte Hazırlayıp/Sundukları ve Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Goreveng  Canibeg Yayla Şenliği ve Göle Kaşar Festivali Göle’yi Corona Etti! Birçok kişi hastanelik oldu, evlere hapsoldu!


     


    VALİLİK VE CHP’Lİ BELEDİYE ORTAKLAŞA YAPACAK..


     


    Ülke genelinde yapılan birçok festival ve şenliğin yerelde iktidar olan belediyelerce yapılmasının mevcut genel iktidarın bürokratlarınca engellendiği iddialarını çürüten bir görüntü sergileyen Ardahan Valiliği, festivale İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da davet eden CHP’li Belediyenin organize edeceği 20. Ardahan Bal Festivalini birlikte yapacak.


    BAŞKAN’DA CORONAIN ARTTIĞINA DİKKAT ÇEKTİ!


    Bal çekiminin yapılmaya başlandığı 20. Ardahan’da Bal Festivalinin Ardahan Valiliği bünyesinde bulunan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sorumluluğunda olan Ardahan Kalesinde yapılacağı öğrenilirken, CHP’li Belediye Başkanının kendi sanal sayfasında paylaşıp, dikkat çektiği Corona artışına rağmen CHP’li belediyenin festivalle ilgili davetyelerinde Ardahan Valisi Hüseyin Öner’in ismine ve imzasına da yer verildi.



    Corona yeniden artışta..


    Covid-19 pandemisinde yaklaşık 2,5 yıl geride kalırken, vaka sayıları son haftalarda hem dünyanın farklı noktalarında hem de Türkiye’de artışa geçti.


    Birçok ülkede bu yükseliş, Omicron varyantının BA.4 ve BA.5 adlı alt varyantlarının yayılması sonucu gerçekleşiyor.


    Küresel çapta uzmanlar, pandemide altıncı dalganın yaşanıyor olabileceğini belirtiyor ve koronavirüsün neden olduğu Covid-19 hastalığı ile mücadelenin henüz sona ermediği uyarısını yineliyor.


    İMAMOĞLU ARDAHAN KALESİNİ FEHT EDECEK!


    arşiv haber 20/07/2022 tarihli haber/yorum


    Bu yıl yapılması planlanan Ardahan Bal Festivali hazırlıklarına başlayan belediye İçişleri Bakanlığının AFAD Başkanlığı’ndan 81 ile genelge gönderdiği genelgede ile orman alanlarına girişlerin 31 Ağustos tarihine dek yasaklanacağı bildirilmesi üzerine yeni bir alana yöneldi. Alınan bilgilere göre festivalin Ardahan Çamlıçatak (Gölebert) ormanlık alanında yapılması zora girince CHP’li belediye festivalin ilkinin yapıldığı Ardahan’ kalesine yöneldi. Festivalin onur konuğu da İmamoğlu olacak.



    Bu yıl yapılması planlanan Ardahan Bal Festivali hazırlıklarına başlayan belediye festivalin ilkinin yapıldığı Ardahan’ kalesine yöneldi.

    Alınan bilgilere göre içinde kıl çadır yapılacağı söylenen ancak bugüne kadar bu yönde hiçbir adım atılamayan ancak Kayabaşı mahallesi tarafından kale dışında bir tesise kavuşturulan Ardahan Kalesi’nde bal festivalini yapmayı düşünen Ardahan Belediyesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu şeref konuğu olarak kalede misafir edeceği alınan bilgiler arasında oldu.


    **HDP ve Hoçvanlılardan Tam Destek Sözü..


    Bu yıl 19. su yapılması planlanan Ardahan Bal Festivali öncesi hazırlıklara başladığı öğrenilen CHP’li Ardahan Belediyesinin başta bu yılda Yayla Festivalini yapamayan Hoç/Fed’den olmak üzere son yerel seçimlerde kendisine tam destek veren HDP ve diğer partilerle de görüşmeye başladığı alınan bilgiler arasında olurken Hoçvanlı sanatçıların festivale ücretsiz katılarak tam destek verecekleri öğrenildi.


    Son festivalde CHP Genel Başkanını da davet edip, Ardahan’a getiren belediyenin önderliğini yapacağı etkinliğe Ardahan Valiliğinin de destek vermesi bekleniyor.


     


    .





    UNUTULAN ERMENİSTAN KAPISI..


    Her yıl 24 Nisanlarda ısıtılıp, ısıtılıp Türkiye’nin önüne getirilen bayat filmin yeniden yeni 24 Nisan’ı beklemeye alındığı şu günlerde iyi ilişkiler başladığı söylenen Türkiye-Ermenistan ilişkilerinden de haber alınamıyor.

    Yani bir yıl Fransa’nın, bir yıl İngiltere’nin, bir yıl ise İtalya’nın ısıtıp, ısıtıp Türkiye’nin önüne getirdiği Ermeni filminin şimdi de Amerikan senatosunda olduğunu görmekteyiz. Ve dikkat edilirse isimlerini verdiğimiz müttefik denen ülkelerin tümü dünyaya silah satan ülkeler…

    Ve tamda İran’da yapılan 3’lü görüşme ardından Irak’ta patlayan toplar ve çocukların da aralarında olduğu, Deva ve Gelecek Partilerinin ‘baş sağlığı’ anlamına gelen açıklamalarının tam tersi dışişleri bakanlığını arayıp, ‘geçmiş olsun’ diyen CHP’nin adeta onayladığı ölümler..

    Yani Fransa helikopter ve radar satmak istediğinde, İngiltere gemi satmak istediğinde, Norveç, İspanya, Danimarka, İtalya ve de diğerlerinin silah satmak istediklerinde oynadıkları filmin diğer bir versiyonunu da Amerika oynuyor.




     İşin özü Türkiye’ye silah satmak isteyen her ülkenin oynadığı bir oyundur, Ermeni Tasarısı konusu ve diğer ‘dış güçler’ denen filmin asıl adı..

    Biz bunu kaç defa yazdıysak da anlatamadık.

    Peki, ‘çözüm nedir?’ sizce diye soranlar da oldu bizim bu tür yazılarımız ardından, bizde hemen cevabını verdik, emekli Koramiral Atilla Kıyak’ın dediği gibi.

    ‘Türkiye bu Ermeni sopasını silah tüccarı ülkelerin elinden almak için hareket etmeli ve başta Ermenistan olmak üzere komşularıyla barışık bir politika izlemelidir..’ diye.

    Bu tezimizin doğruluğunu da ortaya koyan görüşlerimizin nedeni ise aşağıda yazdıklarımızdır.

    Bakın İngiltere’nin Kıbrıs adası hassasiyetinin nedenini öğreniyoruz, Rum kesiminin Lübnan’la birlikte Akdeniz’de petrol aramak için kolları sıvadığı bir sırada.

    Ki; bu bilinmeyen bir durum değildir. Akdeniz’in altının Ortadoğu’da bulunan petrol kaynaklarının ana tabakasını oluşturduğunu ..

    ‘Vay efendim gemileri sürün’ demektense, çağırıp iyiden iyiye karışan Lübnan’ı, hatta Rumları… ‘Varsa bir kaymak birlikte yiyelim, birlikte yapmak varken, yine unuttuğumuz Ermenistan kapısını açarak komşum aç iken ben tok yatmam’ denmelidir.

    Yoksa! 

    Yoksa her yıl birileri çıkıp, tehdit eder, milyon dolarlık silah ihalelerinin kendilerine verilmesi için..

    Tezimizi yeniliyor ve diyoruz ki; Düşmansa en büyük düşman dost görünüp, en büyük düşmanlığı yapanlardır.

    80 yıldır aynı filmi  oynayanlardır.

    Bu nedenle bundan sonra ki politik çıkışları yeniden değerlendirip, işin tam tersine gidip, pastanın paylaşılması gerekirse komşularımızla yaparız denilmelidir.

    Aksine, daha çok seyrederiz ‘yeniden gümrük kapısını açacağız denen Ermenistan’la komşu olmak varken ‘Ermeni Tasarısı, Kerkük Meselesi’ ve daha nice isimli bayatlayan ama her yıl olduğu gibi her an gösterime sunulan o kanlı filmler…

    Olanda bütçemizin belini kıran milyon dolarlarımızın, dost görünüp, düşman olanların kasasına gider.



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    arşiv haber 08/06/2017 tarihli haber


    Damal Bebeğinden Sonra


    Ardahan Balı da Tescil Edildi..


    600’ün üzerinde kayıtlı arıcının olduğu Ardahan’da Kafkas Arısı tarafından üretilen bal Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edildi.



    Ardahan Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliaoğlu tarafından yapılan açıklamada Ardahan Balının tescili için uzun yıllar verilen mücadelenin sonuç verdiğini belirtti.


    Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen ‘Coğrafı İşaret Tescil Belgesi’ ni 01/06/2017 Tarihinden itibaren aldıklarını belirten Evliyaoğlu Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren ad veya işaretlere “coğrafi işaret” denir. Bizde Ardahan Balımız için bu yönde verdiğimiz mücadelede Coğrafi işaretler, ayırt edici özelliği ile ön plana çıkan ve bulunduğu bölge ile özdeşleşen doğal ürünler, tarım, maden ve el sanatları ile sanayi ürünlerine verilen işaretlerdir.


    Bir yörenin herhangi bir ürünü, balı, eti, meyvesi, taşı, madeni diğer yörelerde üretilenlerden farklı olabilir veya bir yörede üretilen halı, kilim, kumaş, çini vb. herhangi bir nedenle ün kazanmış olabilir. Bu ürünlerin üzerinde o yörenin adının kullanılması, tüketiciler tarafından o ürünün benzerlerinden farklı özelliklere sahip olduğu şeklinde algılanabilir. Tüketiciler, söz konusu yöre adıyla satılan ürünleri o yörenin adına duydukları güvenle, aynı türdeki diğer ürünlere tercih edebilirler.


    Coğrafi işaretler, geleneksel bilginin bir ürün gibi şekillendirildiği, paketlendiği, alındığı ve satıldığı bir boyuttadır. Ürünün kalitesi, geleneksel üretim metodu ve coğrafi kaynağı arasında kurulan sıkı bağı simgeleyen bir güvencedir.’dedi.


    Bilindiği gibi daha öncede Damal Bebeği aynı kurumdan tescil edilmişti.


    **Ardahan’a Bal Çiçekleri Geldi..


    *07/05/2017 Tarihli Haber


    Kafkas Bal Arısının gözde mekanı Ardahan Ovası baharın kendisini iyiden iyiye kendisini his ettirdiği şu günlerde bin bir çiçekle örülmeye başlandı.


    Başta bal çiçekleri olarak bilinen Ardahan platosundaki yüzlerce çeşit çiçek baharın gelmesiyle birlikte yayla ve meraları bal çiçekleri ile renklendirmeye başladı.


    Genleriyle oynanmamış Kafkas Irkı bal arıları tarafından üretilen tamamen doğal bir bal olan Ardahan Balının ana kaynağı olan bal nektarisi deposu çiçekler yılın yaklaşık 5 ayı boyunca kar altında kalan Ardahan toprağının çiçek örtüsü konumundadır.


    Ardahan ili farklı yükseklikteki alanların bulunuşu,yani plato ve yüksek dağların varlığı sebebiyle dünyada eşi olmayan ormanlar, alpin ve supalpin çayırlar, taşlık açık alanlar, turbalıklar ve sulak alanlar ile çok farklı özellikte ve olağanüstü zenginlikte yabani bitki çeşitliliğine sahiptir.Alçak kesimlerden yüksek kesimlere doğru birbirinden farklı özellikte bitki kuşakları oluşmuştur.


    İlin florasının bir diğer önemi ise ülkemizde Kafkas bitkilerinin yetiştiği bölge olmasıdır.Havza zengin florasını oluşturan 900 tür, 300 civarındaki ballı bitki,25 kadar endemik türü ve dünyada yetiştirilmekte olan dört önemli arı ırkından biri olan (bal arısı ırkları içerisinde gerek performans ve gerekse morfolojik özellikleri bakımından çok üstün vasıfları taşıyan ) Kafkas Arı Irkının gen merkezi olmasıyla,Türkiye’de arıcılığa uygunluk bakımından oldukça önemli bir avantajıda beraberinde getirmektedir.


    *Bülbülan balı markalaştı..


    *18/11/2016 Tarihli Haber


    Büyük baş hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan Ardahanlıların verilen teşviklerin de etkisiyle son yıllarda yöneldiği arıcılık bölgenin yeni markası olmaya başladı.


    Binbir çiçekli Ardahan’ın doğasında yaşayan Kafkas arısının katkıları ile elde edilen balın ülkde ve dünyada tanınması vede tadılması için büyük bir çaba içinde oldukarı görülen Ardahanlı arıcılardan Ali Bozkurt Doğu Anadolu ile Karadeniz bölgesini ayıran 2 bin 581 rakımlı Bülbülan yaylasının adını balda markalaştırdı.



    **MARKA TAMAM, SIRA ARI EVİNDE..


    7 m.m’ye yakın dil uzunluğu ile başta Ardahan Ovasındaki çiçeklerden olmak üzere bölgedeki yüksek rakımlı yaylalarda bulunan çiçeklerdeki negtarileri toplayıp, tadına varılmaz Ardahan balını meydana getiren Kafkas Arısının ürettiği ballarına Bülbülan Balı adını verip, markalaştran Ardahan Bağdeşen (Kinzodamal) köylü Ali Bozkurt Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKKD) ya sunduğu projeylede bölgenin ilk Arı Evi yapacak.


    2003 yılında bu yana Arıcılık yapan Ali Bozkurt yaptığı açıklamada; ‘amaçlarının binbir çiçekle süslenmiş olan Ardahan doğasından elde edilen tadına doyulmaz, doğal ilaç Bülbülan Balını tüm dünaya tanıtmak, tatırmaktır’ dedi.


    Bülbülan yaylası ve Ardahan’ın Yalanızçam Dağlarında ki çiçeklerden elde edilen, kilosu 50 TL.’ye satılan Bülbülan Balından tatmak isteyenlerin 0536 8771739 nolu telefon ile sipariş verebilirler.


    KAFKAS ARISI ÖZELLİKLERİ


    SAF KAFKAS ARISI


    Kafkas Arisi :


    Kafkas arisinin (Apis mellifera Caucasica) ana yurdu Kafkasların dağlık bölgesidir. Kafkasların alçak ovalarında sari abdomen halkalı olan Apis mellifera Remipes alanlarına kadar değişik lokal formları bulunmakla birlikte bizi ilgilendiren, dağ arisi da denen yüksek rakımlı bölgelerin uzun ve karlı kışına adapte olmuş siyah renkli arılardır. 

    KAFKAS ARISI ÖZELLİKLERİ


    Dış Görünüşü: (Morfolojik Özellikleri)   


    • Diğer arılardan daha iridirler. Gözden çıkan isçi arıların ağırlıkları 70 – 80 mg.dır.
    • Kitin esmer renktedir. Geçit formlarının ilk abdomen halkasındaki iki adet kahverengi leke bulunur.
    • Dağlık yöre Kafkaslarının tüm abdomen halkaları siyahtır.
    • Kıllarda gri renk baskındır. Erkeklerin thoraksları siyahtır.              
    • Ari ırkları içinde en uzun dilli olanıdır.
    • Uzun dilleri sayesinde derin tüplü çiçeklerden de nektar toplayabilirler.
    • Dil uzunlukları 6.6 –


    7.25 mm


    . dır. Ortalama


    7.09 mm


    Cubital indeks 2.16 ile normaldir.


    **Bülbülan Dönüşü 2 Ölü!..


     BACANAKLARIN ACI KADERİ


    *10/05/2015 Tarihli Haber


    Ardahan’ın Göle ilçesinde meydana gelen ve bir kız çocuğunun ölümü ile sonuçlanan trafik kazası ardından bugün de Ardahan Bilbilan Yaylasından Ardahan’a gelen aracın derilmesi sonucu iki kişi hayatını kayıp etti..


    Alınan bilgilere göre bu akşam saatlerinde Bülbilan yaylasından Ardahan merkez de gelen Salih Bozkurt (33) ve Öztürk Ağdaş (34) isimli iki kişi virajı alamayan araçla birlikte uçuruma yuvarlandı.


    Kaza sonucu ağır yaralanan ve aynı kız kardeşlerin eşleri olan bacanaklar Öztük Ağdaş ve Salih Bozkurt’un kaldırıldıkları Ardahan Delet Hastanesinde hayata göz yumdukları öğrenildi.


    **Göle de Yastaydı.. 


    Öte yanda geçtiğimiz gün iki Göleli gencini kazada kaybeden, dün bir talihsiz kazada lise öğrencisi kızımızı toprağa verirken, İl genel meclis üyesi Yaşar Yıldırımın amcasını kaybeden Göle bu gün de Atalay ve Budak ailesin yeğeni Tombay Budağı toprağa verdi.CHP eski Milletvekili ve CHP Genel Saymanı İsmet Atalay’ın kız kardeşinin oğlu olan Tonbay Budak; Nijarya da otelde geçirdiği kalp kirizi sonucu yaşamını yitirmişti. Avrupa ve Afrika ülkelerinden Ardan ve serhat bölgemize gezi turlayan Tombay Budak; bugün halkın yoğun ilgisi ile toprağa verildi.CHP eski Millet vekili İsmet Atalay ve Sadrettin Atalay’ın da Ankara dan gelerek katıldığı cenaze töreninde acı bir hüznün genç yaşta zamansız giden Tombay Budak’ın toprağa verilmesi oldu.Halkın yoğun ilgi gösterdiği cenaze Okçu köyü mezarlığın da toprağa verildi.


    Ardahanlı Hep Yalanız..








      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com

     



    Yüz binin altına düşen nüfusu ile hala kurtarılmayı bekleyen bu kentin dinamikleri iş birliği içine girip, bir araya gelmedikçe ne kent, ne kasaba nede köyler sorunlardan kurtulmaz..

    Çünkü Vekillerinin kendi başına, belediye başkanlarının bir araya gelemediği, Ticaret Odasını son üç yıldır ziyaret etmeyen belediye başkanının olduğu, batıda ki federasyonlarını vekilin, belediye başkanlarının hatta valisince yok sayıldığı, derneklerin kaz ve piknik etkinliklerinden öteye gidemediği bir kent hep yalnızlığa ve sorunlarla boğuşmaya devam eder.

    Hepimizin hatta sanal kalemşörlerinin bile yalnız olduğunun farkında olmadığı bir kentin insanları olarak o kentin gelişmesini, büyümesini beklemek kadar saf olmanın da anlamı var mı bilmem ama bir gerçek var ki oda Ardahanlı hep yalanızdır..

    İleri gidenin paçasına yapışıldığı, iş yapanın altı boşaltılıp, önünün kesildiği, toplum lideri diye bilinenlerin eteklerinde ki taşı dökmediği, aydını, okumuşunun kendisini sakladığı yada değer verilmediği bir Ardahan’ı her birimiz ayrı ayrı kulvarlarda nasıl olup kurtaracağımızı düşünmeyenler yukarıda ki fotoğrafta ki gibi yalanız kalmaya, bir iki bürokratın yalandan not tutmasıyla tatmin olmaya mahkümdür.

    Bu nedenle buradan bir kez daha diyorum ki;

    Gelin etekler de ki taşları dökelim, bakanda çıkaralım, başkan da..

    Gelin kentin ekonomi dinamiği olan ticaret odasını olduğu gibi federasyonlarını, derneklerini ziyaret edelim, akıl alıp, fikir verelim..

    Gelin bu kentti yalanız kurtulacağını düşünmenin en büyük hata olduğunu anlayıp, ya bismillah deyip, el birliği yapalım..

    Aksine mi?

    Daha çok kurtuluş masalları dinler, bir iki traktörün satılması, iki katlı binanın 5 katlı olmasını izler ve yine tek başımıza kalır, kenttimizde her geöen gün boşanıp, önce kasaba, sonra köy, ardından virane olur..

    Örenk mi?

    1923 yılından bu yana ilerliyor muyuz, geriliyor muyuz ona bakın..

    Bakmak içinde internetten geçmişe ve geleceğe bir bakın yalanız Ardahanlı ve Ardahan’ımın..


     

     



    **Haydi Ardahan Sevdalıları..


    Prof. Dr. Ramazan Korkmaz,

    General Alpaslan Erdoğan,

    Televizyoncu/Gazeteci Doğan Şentürk

    İstoç Başkanı Namık Kemal Bay 

    Ardahan Üniversitesine Rektör olmak isteyen Profesörler,

    Milletvekili, Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi

    olmak isteyen Siyasetçi-İşadamları,

    Ardahanlı gazeteciler,

    Ardahan Dernekçiliğin i Ardahan federasyonu çatısı altında ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ parolasıyla bir adım daha öne taşımak için var mısınız Ardahan Dernekler Federasyonunun yönetiminde yer almaya.



    **ARDA/FED Kongreye Giderken..

    Ülkenin önemli bir süreçte geçtiği şu günlerde ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ parolasıyla Ardahanlıların birlikteliği için mücadele eden Ardahan Dernekler Federasyonu da kongreye gidiyor.

    2019’da yapılacak olan seçimlere doğru hızla yol alan ülke de 4. Kongresini yapacak olan Ardahan Dernekler Federasyonun çatısı altında ki dernekler ile birlikte var olmaya, iş adamları ile ayakta kalmaya, aydınlarının gösterdiği yolda yol almaya devam ederken ARDA/FED’in yeni dönemde daha güçlü, daha etkili çıkışlar için iyi bir ekip oluşturma çabası içinde olduğunu tüm Ardahanlıların bilmesi yetmiyor.

    Çünkü hep güçlü bir lobiden bahsedip, o lobinin kendisi olmadan nasıl oluşacağını hiç hesaba katmayan Ardahanlıların ARDA/FED’i ayakta tutmak, onun daha güçlü etkili bir kurum olmasını sağlaması için ARDA/FED’e katılıp, onu ayakta tutmak için omuzlaması gerekirken, ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek işin içinde çıktıklarını bilen bir Ardahanlıyım..

    Bu nedenle 14 Mayıs’ta kongreye gidecek olan ARDA/FED’e üye derneklerin tam katılım sağlaması, başta Posof dernekleri olmak üzere hala ARDA/FED’in çatısı altına girmemek için direnen derneklerin ve ARDA/FED’in üzerinde kendilerini görüp, ama üst kimliği Ardahan olan Ardahan’ın adını aşamayan diğer bölge federasyonlarına üye olan dernekler, hatta Göle, Çıldır, Damal ve Hoçvan federasyonlarını yöneticileride ARDA/FED’e katılıp, ARDA/FED’in sadece Fakir Yılmaz’ın değil tüm Ardahanlıların federasyonu ve en üst çatısı olduğunu kabul edip, sahiplenmelidirler.

    Aksine mi?

    ARDA/FED 14 Mayıs’ta yapacağı kongresi ile öyle yada böyle yoluna devam edecek..

    Ancak ARDA/FED’in dışında kalıp, onu uzaktan izleyenler, ARDA/FED’de çelme atmak isteyenler, Ardahan’ın adını onurluca taşıyan ARDA/FED’den kendilerini üstün tutanlar, İş adamı ve kadınları, aydınlar, siyasiler, milletvekili, belediye başkanları, gazeteciler kısacası toplumun kanat önderi diye bilinenler gelip, ‘ARDA/FED’de bizde varız’ demedikçe hep yaya ve de güdük kalacakları gibi güçlü bir Ardahan lobisi, birlikteliği içinde söyleyecek bir lafları kalmayacaktır..

    O zaman haydi gelin..

    ‘Gecikilmiş bir şey yok katılın ARDA/FED’e hep birlikte Ardahan diyelim’ diyen bir anlayışla Göle, Çıldır, Hanak, Damal, Posoflulara sesleniyorum zayıf bir Ardahan lobisi vebalı sizin suçunuz olarak tarihe geçecek..

    ‘Değil’ diyorsanız ARDA/FED’in kongresi samimi birlikteliğimizin meş’alesi olsun..

    Fakir Yılmaz 

    Ardahan Dernekler Federasyonu

    Genel Başkanı/Gazeteci 

    05322678015

    fakiryilmaz323@hotmail.com



     

  • TRAKTÖR DEVRİLDİ, 1 KİŞİ ÖLDÜ!

     



    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    Ardahan’da devrilen traktörün sürücüsü hayatını kaybetti.


    Fevzi Kaya yönetimindeki plakası henüz öğrenilemeyen traktör, Kaptanpaşa Mahallesi İnce Sokak’ta devrildi.Traktörün altında kalan sürücü Kaya, kaza yerinde hayatını kaybetti.


    Kaya’nın cesedi, ihbar üzerine bölgeye gelen polis, sağlık ve AFAD ekiplerince traktörün altından çıkarılarak Ardaha  Devlet Hastanesine kaldırıldı.


    Öte yandan 725 Bin 64 Dekar tarım alanı bulunan ve bu alanda 13 Bin 122 kişinin çiftçilik yaptığı Ardahan’da çayır biçme döneminin başladığı Ardahan’da bir çok traktörde önce tamircilere, ardından yollara çıkmaya başladı.


    Ardahan Küçük Sanayi Sitesi başta olmak üzere bir çok tamircide sezon bakımına getirilen traktörlerin başta biçilen otları taşıması olmak üzere ot biçini ve patosa vurma işleminde kullanılmakta.



    Başkan Yüksel’in Basın Bayram Mesajı…


     


    35 yıldır kesintisiz yazdığım günlük yazılarımdan birini daha yazmaya hazırlanırken, dizlerimin üzerinde bulunan bilgisayarımın ekranının sağ alt köşesine gelen sinyale bakıyordum.

    Ve kendisiyle bir kez mi iki kez mi bilmem ama sanırım bir görüşmede cep telefonunu aldığımdan olacak ki numarası telefon rehberimde bulunan İstanbul Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’den bir mail geldiğini görüyorum.

    Yazımı bir an bırakıp, gelen maili açıp okumaya başlarken, ben dahil bir çoğumuzun yaşanan ekonomik sıkıntılar dolayısıyla zor şartlar altında geride bıraktığı Kurban Bayramının ardından yeni bir bayramın hatırlandığını anlıyordum.

    Ve gelen mesajın bu ülkede ve dünya genelinde yaşananların tatsızlaştırdığı bayramların en zoru, yani biz gazetecilerin bayram günü olarak ilan edilen ’24 Temmuz Basın Bayramı ve basında sansürün kaldırılışının 114’üncü yıldönümü’ dolayısıyla bayramımı kutladığını görüyor, ‘Gazetecinin, basının önemini ve biz gazetecilerin değerini bilen idarecilerimiz de hala varmış’ diyerek kendimce gülümsüyordum.

    Başkan Gökhan Yüksel’in Şehr-i eminliğini yaptığı ve bu gidişle seçmeni olacağımız görülen Kartal’da bulunan evimin balkonunda, açıp okuduğum mesaja baktığım esnada aynı bilgisayarımın arka kısmında açık olan ve yine bir gazeteci yazar, fikirlerini sansürlemeden, cesurca yazılar yazan bir lider olan Lenin’in belgeselini anlatan YouTube videosunun bittiğini, bu videonun hemen ardından sırada olan diğer videonun geldiğini de görüyordum.

    Yeni YouTube videosunun ‘Mustafa Kemal Atatürk hayatının belirli dönemlerinde gizli isimler kullanmıştır’ sesiyle bir anda durup, ‘bu kadar da tesadüf olmaz’ diyerek, gelen mail ile belgesele bir göz atıp, yeniden yazıma devam ediyordum.

    Ve Başkan Gökhan Yüksel’in biz gazetecilere yönelik ele aldığı mesajını okurken aynı anda izlediğim Lenin belgeseli ardından gelen videoda bu ülkenin kurucusu Atatürk’ün de bir gazeteci olduğunu ve benimde bir süre önce bu yönde ‘Gazeteci Atatürk’ başlıklı bir de yazı yazdığımı hatırlıyordum.

    Geçtiğimiz Mayıs ayının 9’unda ele aldığım yazımı bana hatırlatan bu videoyu dinlerken aynı Atatürk’ün milli mücadele esnasında verdiği mücadelesinde kendisine birçok gizli isimler verip, gazetecilik yaptığını okuduğum kitaplardaki satırları yeniden okumuşcasına bu kez daha sesli dinliyor, öğreniyordum.

    Çünkü aynı Atatürk’ün 1911 yılında gizli görevle gittiği Libya’da İtalyanlara yakalanmamak için Trablusgarp’a giderken ‘Gazeteci Şerif bey’ takma adıyla kendisine pasaport çıkardığı ve Millî Mücadele esnasında ise yine adını değiştirip, ‘Nuh’ takma adıyla toplumu ve idarecileri yönlendiren önemli yazışmalar, yazılar yazdığını daha önce okuduğumu da hatırlıyordum.

    Yıllar önce sararmış kitap sayfalarında okuduklarımı bu kez sesli anlatan aynı videoda Atatürk’ün 1937 yılında Hatay konusunda yavaş hareket ettiklerini düşündüğü mücadele arkadaşlarına yönelik olarak ‘Asım Us’ adıyla yine gazetecilik yaparak ağır mı, ağır yazılar yazarak, İsmet İnönü ve Celal Bayar’ı uyardığını ve ellerini çabuk tutmaları konusunda teşvik etmiş olduğunu anlatıyordu.

    Kısacası basının ve onun taşıyıcıları olan gazetecilerin, gazeteciliğin ne kadar önemli olduğunu anlamanız adına sizin de Lenin, Atatürk ve daha nice liderin başarılarının altında bu mesleğin yani gazeteciliğin olmazsa olmaz olduğunu anlamanız içindi üstteki duygu ve düşüncelerim.

    Çünkü, ‘Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel Basın Bayramını Kutladı’ başlığı ile yani gazeteciliğin ‘Al/Yapıştır’ şekline döndüğü bir haber ile bu gelen mesajı da haber diye verip geçmezdim.

    Ve bir gün yerel parlamento olarak adlandırdığım, önemsediğim meclisine gitmedikleri, belediye çalışmaları konusunda kendi özel haber ya da yorumlarını yapmadan iktidarların oto/kontrolü altında olan birkaç ajans ya da belediyeler başta olmak üzere valilik, kaymakamlık gibi resmi kurum ve siyasi kişilerden gelen hazır haberlerle gazetecilik, habercilik yaparak, abone ücretini bankamatikten çeken sözüm ona gazeteci arkadaşların da gittiğini de düşünüyordum.


    Ha unutmadan birbirimize demediğimiz bırakmayıp, ardından ‘Biz 84 milyon kardeşiz’ denen ama 1 milyonu spor, bir milyonu bulmaca, 1 milyonu magazin, at yarışı olmak üzere 4 milyondan az gazete satılan ülkede okuruda günlük bir gazete almaz, okumaz, içeriğini ve anlatmak istediklerini anlamadığından mı yoksa ‘biri görür sen falanı niye beğeniyorsun’ diyecek diye sanalda bile beğenme zahmetinde bulunmayan gazete okumayan bir toplumuda unutmayalım..

    Ama yine de başkan Yüksel’in aşağıdaki bu mesaja baktığımda, bu ülkede onlarcasının tutuklu olduğu ya da sansür ve maddi imkânsızlıklardan bu işi bıraktığı bir zaman da gerçek gazetecilerin bayramının son yıllarda bir hayli karardığını da hatırlıyor, anlıyor, üzülüyor ama toplumun sesi, soluğu olan sözde demokrasinin sözde dördüncü gücü olan gazetecilik kalmışsa birkaç o da gerçek gazeteci ve idarecinin sayesinde ayakta kaldığını da anlıyor, kendi kendimi teselli ediyordum.

    Ve E-5 üzerinde bulunan köprüden Kartal’a yönelen ve bu yolun üzerinde etrafı beton bariyerlerle çevrilmiş olan Kaymakamlık, Emniyet gibi önemli kurumlar olmasına karşın karanlıkta olduğunu ve ışıklandırılması gerektiğini anlatmak için aradığım ama telefona çıkan bayanın ‘not aldık’ demesine karşın aynı yolun aylardır hala karanlıkta olduğunu gördüğüm Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in Basın özgürlüğü, kalkınmanın ve demokrasinin olmazsa olmazıdır’ başlıklı mesajına yazımı bırakıp, bir gazeteci, bir gazeteciler cemiyeti başkanı olarak ‘kutlu olsun bayramınız arkadaşlar’ diyerek başkanın ve bizlerin özlediği sansürsüz basın bayramlarına diyorum.




    İşte o hazır haber ve verdiği anlamlı mesaj:

    ‘Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, 24 Temmuz Basın Bayramı ve basında sansürün kaldırılışının 114’üncü yıldönümü vesilesiyle bir kutlama mesajı yayınladı.’ Bütün baskılara rağmen vatandaşın haber alma hakkını savunan gazetecilere şükran duyduğunu söyleyen, Yüksel, ‘’Basın özgürlüğü ekonomik kalkınmanın ve demokrasinin olmazsa olmazıdır.’’ dedi.

    Belediye Başkanı Yüksel, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    Basın demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için basın özgür olmak zorundadır. Zira tartışma ortamından kaçınan ve halka hesap vermeyen bir siyasetin hâkim olduğu yerde, demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

    Ayrıca, şunu da unutmamak gerekir ki özgür tartışma ortamı aynı zamanda siyasetçileri de doğru kararlar almaya iter. Halka hesap vermek zorunda olan siyasetçiler, halkın çıkarlarını savunmakla yükümlüdür. Tam da bu yüzden basın özgürlüğü, demokrasinin olduğu gibi, ekonomik kalkınmanın da olmazsa olmazıdır.

    Bu yüzden de 24 Temmuz, ülkemizin kalkınma ve demokrasi tarihi için önemli bir tarihtir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki bugün basının üzerinde kurulan baskı ortamı, ülkemizde basın özgürlüğünün yeniden garanti altına alınmaya ihtiyaç olduğunun kanıtıdır. Bu sebeple, bütün baskılara rağmen vatandaşın haber alma hakkını savunan gazetecilere şükran duyuyorum.


    Biliyorum ki ülkemizin müreffeh ve demokratik geleceği, özgürlükte direnen basın emekçilerimizle beraber inşa edilecek.


    Gökhan Yüksel

    Kartal Belediye Başkanı



        arşiv haber 241/2017 tarihli haber/yorum


    Göle yolunda kaza!


    Ardahan’da etkili olmaya başlayan kış şartları dolaysıyla zor anlar yaşayan araç sürücüler gizli buzlanmaya yenik düşmeye devam ediyorlar.


    Son olarak Ardahan’ın Göle ilçesini Erzurum’a bağlayan yol üzerinde bulunan alanda meydana gelen buzlama dolaysıyla iki araç kullanılma hale geldi.


    Alınan bilgilere göre yaşanan kazada bulunan sürücülerin kazaları hafif yaralarla kurtardılar.


    Göle-Erzurum yolunda olduğu gibi kenti diğer şehirlere bağlayan,karayollarının yolları tuzlaması ve kardan temizlenmesi istendi.


    Kışın Güzel Manzaraları da Var!..


    Ardahan‘da kar ve soğuk hava etkisini sürdürüyor. Soğuk havaların etkisini attırdığı kentte, birçok akarsu ve göl dondu. Çıldır ve Hanak İlçe sınırlarındaki Kotanlı-1 Barajının üst kısımındaki Kura Nehri tamamen dondu. Vatandaşlar Mehmet Özdemir, kanyon içindeki nehrin donması güzel manzara oluşturduğunu belirterek, “Donan nehir güzel bir manzara ortaya koydu. Bizde izlemeye geldik.” dedi.

    Kar ve soğuk hava beraberinde buzlanmayı da getiriyor.

    Ardahan-Çıldır karayolundaki yoğun buzlanmadan dolayı ulaşımda güçlük yaşandı.

    Yolun Ölçek köyü mevkinde bir tır buzdan dolayı kaydı. 

    Yol tek taraflı kısa süreliğine ulaşıma kapatılırken, tış çekiç ile kaydığı yerden çıkarıldı.


    **KIŞ GÖÇ’Ü!


    *09/12/2015 Tarihli Haberler


    Yapılan araştırmalar da nüfusu her yıl biraz daha düşen ve bugün 107 bin olan nüfusun 2050 yılında 50 Bin’e kadar düşeceği belirtilen Ardahan’da kış göçü başladı.


    Hava sıcaklığının -26’lara kadar düştüğü görülen Ardahan’da batı illerine göç hızla devam ediyor.

    İşsizliğin diz boyu olduğu, devlet ve özel teşebbüsün işsizliği önleyecek yatırımları bir türlü gerçekleştiremediği Ardahan’da göç hızla devam ederken şimdi de kışın batı illerinde çalışmak için batı illerine gidenlerin göçü başladı.

    Dondurucu soğukların yaşandığı şu günlerde şehirler arası otobüs garajlarını tıka basa dolduran Ardahanlılar başta İstanbul’a olmak üzere bir çok kente gittikleri görülüyor.

    Yaz aylarında ailelerine çayır ve tarlalarında yardım etmek ve yaz tatillerini Ardahan’da geçirmek isteyenler ile hareketlenen Ardahan’da yaşanan kış göçü ile adeta insansız kent ve köyler görünümü yaşanmakta.


    Soğukların etkisini her geçiren gün biraz daha gösterdiğ şu günlerde geriye kalanlar da kışı boş geçirmemek için batı illerinde çalışmak iöin yollara düştüler.

    Başta Göle’de olmak üzere Ardahan merkez de, Posof’ta, Hanak’ta, Damal’da, Çıldır’da, Köprülü (Gorevng) e Hoçvan’da otobüs firmalarına hucum eden Ardahanlı işsizlerin doldurduğu otobüsler akın akın batıya insan taşımaya devam ediyor. Fotolar: Kurbani Demir/Göle


    **20/11/2015 Tarihli Haberler..


    **ARDAHAN ERİMEYE DEVAM EDECEK!


    Siyasilerin ‘Yatırım yapıyoruz, gelişiyor’ dediği Ardahan’da devam eden göç hızla devam ettiği TÜİK tarafından da bir kez daha teyit edildi.,

    1992 Yılında 170 binin üzerinde bin nüfus ile yeniden vilayet  olan Ardahan’ın o günden bugüne eridiğini ve hala göç ettiğini 106 Bin 643’e düşen nüfusuyla bir kez daha görülürken TÜİK’in son açıklamasında, göçün bu hızla devamı halinde bu nüfusun 2023 yılında 89 bine kadar düşeceği ortaya çıktı.


    İllerin nüfusu 2023'te ne kadar olacak?


    **Fırtına Çatıları Uçurdu..


    Ardahan’ın Posof İlçesi’nde önceki gün etkili olan fırtına sırasında bir apartmanın çatısının savrulması, cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı.


    Fırtınanın Çatıyı Savurması Kamerada


    Ardahan‘ın Posof İlçesi’nde önceki gün etkili olan fırtına sırasında bir apartmanın çatısının savrulması, cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı.


    Ardahan‘ın Posof İlçesi’nde direklerin ve ağaçların devrilmesi sonucu ulaşımı engellenleyen fırtına, Önder Karataş‘a ait iki katlı binanın çatısını söküp attı. Apartmanın karşısında oturan bir kişi de çatının rüzgardan savrulmasını cep telefonuna kaydetti. Çatının yerinden sökülerek aşağıya düşmesi sırasında büyük şans eseri can kaybı olmadığına dikkati çeken apartman sahibi Önder Karataş, çatının çıkardığı büyük gürültü nedeniyle korku ve panik yaşadıklarını bildirdi.


    Ardahanlı ve Gazeteci Olmazsam İnanacağım..








      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com

    Büyük geceler düzenlemekte meşhur derneklerimizin saz ve kaz geceleri yarışı içinde olduğu şu günlerde bizim üzerinde ısrarla durduğumuz ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ çabalarına hak verip, ama işin içinde ben ve kaarlı bir ekip olduğunu bir türlü bizleri kabullenemeyip, ‘işte, ah keşke’ deyip, es geçenlerden ikisi olduğunu bildiği girdikleri seçimlerde kayıp ettiklerinde belkide kimsenin haberi yok..


    Biri Beykoz’da, Diğer Gebze’de..


    Yani iktidar partisi AK Parti’de olamadıkları gibi muhalefet partilerinde de adları olmayanların hala yıllardır bol aynalı, zilli avizeli masalı düğün salonlarında düzenlenen saz ve kaz gecelerinde bol, bol, boy, boy fotoğraflar paylaşa dursun Ardahanlıların başta İstanbul’da olmak üzere metropollerde ki siyasi gücünün olmadığını hala fark etmiş değiller..


    Ve bunun en son örneği İstanbul’un 39 İlçesinde tek bir İlçe Başkanı olan Ardahanlılar kayıp etti..


    Gebze’de de aynı durum kadın kollarında yaşandı..


    Esenyurt’u anlatmaya gerek var mı?


    Bilmem ama nereye el atarsan çürümüş bir durumda olduğu kesin..


    Peki bu durum yaşanırken büyük geceler, bol sazlı, kazlı geceler düzenleyen stk, lobi dediğimiz derneklerimiz neredeler?


    Onların derdi bilet satmakta, kendilerin dahil kimseye hayri olmayan geceler, gündüzler düzenlemekte..


    Beyin fırtınası yapmak için bir an bile susmayan sazlar, masaları dolduran kazlar ve sesler içinde güçlü bir birliktelik oluşturduklarını sananların yaklaşan 2019 seçimleri öncesi başta mecliste bulunan partilerde olmak üzere hiç bir siyasi oluşumda önde olmaması ve en önemlisi iş adamıyla, eğitimcisiyle, aydını ile bir araya gelmeyi bırakın bu yönde ki çalışma ve çabalara direnmelerini izlerken bir başka haberler dikkatimi çekiyor..


    Kıytırıktan dergi ve gazetelerin abonelik karşılığında, ‘yılın başarılı başkanı, yılın büyük adamı’ olarak seçip, aboneliklerinin garantilediklerini fark edemeyenlerin başında bulundukları yerel idarelerin yani başın oldukları belediyelerin içler acısı halini görmezden gelip, kendilerini yılın başarılısı görmeleri gerçekten gülünç bir durum..


    Ardahanlı olmazsam, gazetecilik yapmazsam inanacağım bu durumu görünce, ‘Bizden ne köy olur, ne kasaba’ diyenlere de neredeyse inanacağım..


    Yani Ardahan’ı İstanbul’a, ülkeye ve dünyaya tek başına tanıtan dev organizasyona gelmeyip, yok imkanlar için yaptığımız standa olmayan bir iki eserini, çalışmasını getiremeyenlerin İzmir’e gidip, dernekçiliğin, lobinin önemini anlatması kadar komik bir durum olan ‘Yılın Başkanı, Yılın Adamı’ yarışmasında en çok aboneyi veren birinci olduğu şu günlerde benim gördüğüm tek şey gerek başında bulunduğum kurumun, gerekse bir gazeteci ve en önemlisi bir Ardahanlı olarak bunlarla mücadeleye devam edip, 2019 genel seçimleri öncesi ve seçim iç,in yapılacak olan seçmeler başladığında bunların bu toplumun önünde çekilmeleri ve tarihe gömülmelerine katkı sunma devam etmektir..


    Çünkü bunlardır bu toplumun bir araya gelmesine engel olanlar ve bunlardır kendilerini olduğu gibi tüm toplumu kandıranlar..


    Ya onlara çanak tutanlar ne olacak?


    O çanakları da anlatmaya ne hacet var siz zaten biliyorsunuz..

     
     

  • MEZARLIKLAR ÇER/ÇÖP VE OTLAR ALTINDA KALDI!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    Adım da Fakir Yılmaz…


    Ben 1992 yılında yeniden vilayet olan ve her yıl ortalama bin kişinin göç ettiği ülkenin 75 plakalı Ardahanlısıyım.

    Yani ülkemin Çıldır Aktaş ve Posof Türkgözü (Badele) Gümrük Kapıları ile Kafkaslara açılan kenti Serhat Ardahanlıyım…

    Geleceğin Davos’u, Ahıska kültürü ile yoğrulan Posoflu,

    Kışları yüzeyleri tamamen donan, yazları içilesi suyu olan gölleriyle Terekeme, Çıldırlı, ülkenin kurucusu Atatürk’ün siluetinin dağlarına yansıdığı Alevi Damallı, doğanın yeşil çamlarla donattığı Kürt Göleli, bin bir çiçekle donanmış yaylaları ile Hanaklı, Dadaşlara komşu Köprülü, yani Gorvengli, 3 bin 197 rakımlı, altı su kaynayan, bölgenin en büyük dağı Kısır dağı eteğindeki Hoçvanlı, balı, kazı, kışı, kaşarı, yaylası, kırmızı etiyle meşhur Türk, Kürt, Alevi, Sünninin kardeşçe yaşadığı 300’e yakın köyü olan kentliyim.

    Gürcistan ve Emenistan’a yetmedi, Acara Özerk Cumhuriyeti sınır, Kafkasya’dan getirilip, dünya pazarlarına sevk edilen doğalgaz ve petrol boru hatlarını taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Tanap boru hatlarının geçtiği kentli, bir Serhatlı’yım…

    Adım, Burdurlu yazar Fakir Baykurt’tan, rahmetli babamın teksir makinası ile çıkardığı “Fakir Dostu” adlı gazeteden isim hediyesi olmuş…

    Ve 33 yıldır başta aşkım dediğim Ardahan’ımı olmak üzere, ülkemi ve dünyayı yazan bir gazeteciyim.

    Evli, 6 Torunu, 5 çocuğu olan 1969’lu kent merkezine 13 km. uzaklıkta olan Şişka köyü doğumluyum…

    53 yaşına adım atan bir gazeteci olarak ekmeğimi taştan olmasa da, gazetecilikte çıkarmış biriyim.

    Tabi 7 yaşından beri ailemle birlikte ticarette yapmış, çekin, senedin, borcun, harcın ne olduğunu sizin kadar iyi bilen biriyim…

    Ülkemin hemen her yerini gezmiş, ticaret ve gezmeye Gürcistan’a, Galatasaray maçını bir gazeteci olarak izlemek için Ermenistan’a giderken mesleğimde olduğu gibi ülke sınırları gibi bin bir zorluğu aşmaya çalışmış halada çalışan bir gazeteciyim…




    Ve bu süre zarfında hep yollarda, gurbette, sıla özlemi ile yanan birisiyim.

    Ve bu özlemimi, aşklarımı, sevdalarımı, şiirlerimi hep yazarak dile getiren bir gazeteciyim…

    Kurşun harfleri dizerek adım attığım gazetecilik mesleğime Ardahan’da başladıktan sonra önce İstanbul Cağaloğlu’nda Kuzey Doğu Anadolu Gazetesi renkli olarak çıkardıktan sonra 99 depremiyle sarsılan ve hala yaralı olan Kocaeli’nde cep harçlığımla günlük olarak çıkarıp, üç yıl boyunca yayınladığım Siyah Beyaz adlı gazete ile yerelden metropolde gazete çıkarmışım…

    Ardından 99’da yaşanan Marmara depremi ile Kocaeli gibi bende sarsılmış olarak ve doğduğum yerde yeniden doğup, yaralarımı sarmak, sarsıntıyı atıp, bir kez daha başlamak için o çok sevdiğim Ardahan’a mecburen geri dönmüş, sonra ara sıra yeniden metropol denen İstanbul ve diğer birçok kentte yeniden tutunabilir miyim diyerek direnmeye gayret eden biriyim.

    Ülkemin en büyük metroplünden en zengin illerinden olan Kocaeli’nden yine ülkemin en yoksul memleketim Ardahan’a geri dönmek zorunda kaldıktan sonra, memleketime ilk ofset makinesini getiren, bununla yetinmeyip, şirin Ardahan’a ilk renkli tabloid boy gazeteyi kazandırdıktan sonra aynı kentte hala yayınlanan 1980 yılında yayın hayatına başlayan aile gazetemizde Anadolu Gazetesinde aktif gazeteciliğe başlamış Fakir Yılmaz’ım.

    Ve daha sonra sahipliğin sonrasında Yazışleri Müdürlüğünü üstlendiğim Kuzey Doğu Anadolu adından ilk günlük, sonra Son Vilayet adında ikinci günlük gazeteler çıkaran, ardından ilçelerine de matbaalar kurup, Ermenistan ve Gürcistan’a sıfır sınır Çıldır ilçesinin ilk gazetesi Çıldır Gazetesi, Ardahan’ın ekonomik olarak Kocaeli ile İstanbul arasında sıkışmış ve büyükşehirli İl olmak isteyen Marmara bölgesinin sanayide en güçlü ilçelerinden  biri olan Gebze gibi baş harfi G ile başlayan ve bir dönem gazetecilik yaptığım Gebze’ye benzettiğim Göle’de Yeni Gözlem adlı ilk günlük gazeteyi çıkardım.

    Devamında, ülkeyi ve dünyayı ısıtan doğalgaz boru hatlarının geçmesine rağmen hala doğalgazsız olan dakar, toprak, alan büyüklüğü anlamında Ardahan’ın en büyük ilçesi olan ve %38 i Alevi, geri kalanın Sünni olduğu Hanak ilçesinde Hanak/Damal Gazetesi gazeteler çıkaran, yaşım kadar gazeteci yetiştirmiş bir gazeteciyim.

    Bugün hala kendi haber sitelerim ve gazetelerimin yanı sıra haber ve yorum yazdığım gibi birçok ulusal gazete de muhabirlik yaptım, manşet haberlerine imza attım. 

    Ve onca ödülün, plaketin yanında Başbakanlık Basın yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Jüri Özel Ödülü, Gazeteci Metin Göktepe Ödülü gibi bir o kadar da değerli ödül, plaket almış biriyim.

    Ve hala gazetecilik yaparken toplum aydını, önderi denenlerin “Gazetecilerin” de sadece gazeteci olarak kalmaması gerektiğine inanan biri olarak Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığının yanı sıra “Güçlü Bir Ardahan Lobisi”  oluşturma iddiası ile kurulan ve bu yolda yol alamaya devam eden ve kısa adı ARDAFED olan Ardahan Dernekler Federasyonunda, gençliğe ve spora karınca, kararınca el atma arzusuyla Serhat Ardahan Spor Kulübünde görev alan ve bu üç önemli kuruma beş kuruş almadan tamamen gönüllü ve de kendimden vererek başkanlık yapan bir vatandaşım.

    Yani kısacası son günlerde yazılarımla siz sayın okurlarının karşısına gelen ve onca badire atlatmış, köyünde yaşanan kan davası sonucu kurşunlanmış, trafik kazaları geçirmiş, delikanlı denen dönemde top oynarken bıçaklanmış, yoran özel hayatıyla zaman zaman sızlayan yaraları kabuklaşmış ve 35 yıl her gün onca davalık, tazminatlı olan ama her yazdığımın altındaki imzamı geri çekmediğim yeniden aynı imzayı atacak haberinin yanı sıra ülke, dünya, özel, tüzel yaşamla ilgili günlük yorum yazısını yazan bir gazeteciyim…

    Ha unutmadan Tempo TV, YouTube ArdahanTV’de tv programcılığının yanısıra diğer sanal ortamlarda  canlı yayın yaparak yazan bir gazeteci olmakla Türkçe, Kürtçe’yi karıştırıp, konuşan gazetecilik boyunca sakallı birde sunucuyum…

    Bilmem tanışabildik mi?

    Neyse..

    Kısacası; Bir gazeteci olarak, dayanışma adına bir zamanlar yazdığım ama şimdi ayrıldığım onca gazete, tv kanalı ve ajansın yanında şimdi, şu an siz Marmara’nın Sesi, kuzeynadolugazetesi.com, kocaelibakis.com, sonvilayet.com, butentv, sakinca.com, kuzeyteve, gazeteemek, doğubeyazıtgazetesine yazılar yazan, bölgenin ilk E-Gazetelerini çıkaran okurlarına yeniden merhaba diyerek bundan sonra da günlük yazılarımla ve zaman zaman haberlerimle hayatının son noktasına kadar sizlerle olmaya devam etmek isteyen bir insan, bir gazeteci ve dostum ben…

    Adımda Fakir Yılmaz..



        arşiv haber13/08/2019 tarihli haber/yorum


    Mezarlıkları ve Yolları Otlar Bastı!


    Ardahan ekonomisinin bel kemiği konumunda ki Hayvan Meydanı başta olmak üzere kamu kurumlarının ve kenti diğer kent ve köylere bağlayan yolların yanında mezarlıkların yabani otların istilasına uğradığı görülmekte.


    Yakında açılacak olan Okulların çevreleri ile Askeri bölgelerin dahil bir çok alanın yabani otların istilasına uğradığı ve biçilip, temizlenmediği dikkat çekerken başta belediye olmak üzere konuyla ilgili kurum ve kişilerin ilgisizliği ve duyarsızlığı yüzünden bazı yerlerin bu otlardan görünmez hale geldiği gibi kenti çirkinleştiren bu görüntüler rüzgarla birlikte sağa sola dağılan çöplerinde bu alanlara dolduğu da görülmekte. Ardahan’da 10 ambulans şoförü alınacak


    Ardahan’da 10 ambulans şoförü alınacak..


    *Arşiv Haber 20/03/2015Tarihli Haber


    Deneyimli şoför aranıyor..


    Sağlık Bakanlığı tarafından ülke genelinde yapılacak 3 bin ambulans şoförü kadrosu için Ardahan’a 10 kontenjan ayrıldığı belirtildi.


    Sağlık Bakanlığı hizmet alımı yöntemi ile alım yapılacak 3 bin ambulans şoförünün detayları belli oldu. İhale sonucu yüklenici firma ile İl sağlık Müdürlüğü arasında yapılacak anlaşma neticesinde illerde taşeron ambulans şoförü alınacak. Ambulans şoförü için Acil tıp teknisyeni ve paramedik öncelik sebebi olacak. Bunlarda yoksa düz lise mezunlarının başvuruları kabul edilecek. Araç kullanımı konusunda en az 2 yıl deneyimin aranacağı alımlarda adayların B, C, D, E sınıfı sürücü belgelerinden birine sahip olmaları gerekecek. Ayrıca adaylarda son bir yıl içerisinde alınmış psikoteknik raporu istenmekte. Maaşları ise Asgari ücretin yüzde 50 üzerinde olacak.


    Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan teknik şartname sonucu illerde taşeron ambulans şoförü alımına önümüzdeki günlerde başlanacak. Ardahan’ın komşuları olan Artvin Kars ve Erzurum’da 20 kişi istihdam edilecek. 



    Sarayların Kapalı Kapıları..


    Adaletin olmadığı, Ankara’dan kalkıp, İstanbul’a yaya yürüyerek hukukun aradığı ülkemde Şehir Hastaneleri ardından arda ada Adalet Saraylarının yapıldığını da görmekteyiz. 


    Başkan Erdoğan’ın içinde bulunduğu Saray’ının yanısıra Malazgirt’te de yaptırmak istediği ama ‘şimdilik’ AYM kararı ile inşası durduruldu diye bilsekte memlekette bir saray sevdasının başını alıp gittiğini de görmekteyiz.


    Köy Okullarının, Sağlık Ocaklarının, İlçelerde ki Askeri Şubelerinin yanı sıra bir çok şehrin beldeleri gibi ptt, cezaevi gibi kurumsal kimliklerinin kapatılıp, bir araya yani saray denen devasa binalara toplatıldığı ülkemde dikkatimi çeken bir konuyu uzun süredir yazıya döküp, siz sayın okurlarımla paylaşmak ve tartışmak istedim.


    Ziyaretçilerinin gidip, görmek istediği ve Altın kaplama olduğu ileri sürülen giriş kapısını benim gibi göremediği ama hala bir müzesi olmayan memleketim Ardahan’da yer altında çıkarılıp ya kaçırılan yada başka müzelere götürülen onca eser gibi 1877–1878 yıllarındaki Rus işgalinden sonra, Ruslar tarafından sökülerek kıymetli eşyalarla birlikte Moskova’ya götürüldüğü iddia edilen kapısız Doğu Beyazıt Sarayı’na ve diğerlerine benzemese de, kapıları da altın olmazsa da muhteşem ana giriş kapıları ya hep kapalı yada özel birileri için olduğunu görmekteyiz.


    Bu sarayların başını, önceden adı Adliye olan ama Atatürk Havalanı, Boğaz Köprüsünün olduğu gibi bir çok yerin isimin değiştirildiği gibi buraların adınında Adalet Sarayı olduğu ülkem de Adalet Sarayları gibi bir çok ana kapı vatandaşa kapalı durumda…


    Adları Şehir Hastanesi olan hastanelerin dahil bir çok yeni saray tipli binaların ana girişlerinin neden vatandaşa kapalı olduğunu ve niye vatandaşım emrinde hizmetinde olanlara kırmızı yada mavi halılarla açık olduğunu merak ederken Başkan Erdoğan’ın şu an ikametgah ettiği sarayda da durumun aynı olup, olmadığını merak etmeye başladım.


    Çünkü gerek iş için gerek ani ziyaretler için gittiğim tüm kentlerde adliye pardon yeni Adalet Saray’ı gibi yapılmış olduğunu gördüğüm bir çok sarayın yeni binanın ana giriş kapılarının ya kapalı, kapıları zincirlenmiş yada kırmızı, mavi halılarla milletim hizmetkarı olduklarını ileri süren kamu yada siyasilere açık olduğunu görmekteyim..

  • ARDAHAN HALISI İSTANBUL'DA UÇTU!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Alınan bilgilere göre birçok Ardahanlının hayatlarını idame ettiği İstanbul/Küçükçekmece’de oturan bir Ardahanlı Ardahan’da kendisiyle birlikte İstanbul’a getirdiği havalandırmak için balkon demirine asıldıktan sonra rüzgârın uçurduğu yaklaşık 10 bin dolar değerindeki halıyı yolda bularak götüren motosiklet tespit edildi. 100 yıllık olduğu belirtilen halı polisin çalışmasıyla bulundu.


    Cennet Mahallesi’nde oturan Ercan Dede, 3 gün önce birinci kattaki balkon demirine kök boyadan yapılan 100 yıllık olduğu belirtilen halıyı astı. Dede, bir süre sonra dışarı çıktığında halının yerinde olmadığını gördü. Halıyı çevrede de göremeyen Ercan Dede, binanın önündeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi. Rüzgârın uçurduğu halının bir süre yerde kaldığını, daha sonra motosikleti ile gelen bir kişi tarafından özenle katlanarak götürüldüğünü gördü. Dede güvenlik kamerası kayıtlarıyla birlikte polise giderek şikayetçi oldu. Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğü ekipleri yaptıkları araştırmalar sonucunda, motosikletli kişiyi tespit etti. Şüphelinin adresine giden polis ekipleri halıyı katlı halde motosikletin üzerinde buldu. Halıyı alan şüpheli ise gözaltına alındı.


    “10 BİN DOLAR DEĞER BİÇİLMİŞTİ”


    Ercan Dede, ‘pazar günü balkona astığımız halının yerinde olmadığını, düştüğünü gördük. Halı 100 yılın üzerinde dedemden bana hatıra kalmış. Halı Ardahan’da kök boya ile yapılmış. Güneşte solmaz. Halının manevi değeri çok yüksek. Çalan kişi çok değerli olduğunu bilse belki başka bir yere götürür, saklardı. Basmaya kıyamadığımız bir halı. Kuş burnu kökünden boyanmış. Yeni nesil bu halıyı yapamaz. 2014’te 10 bin doların üzerinde değer biçilmişti. Evde gözüm gibi bakıyorum” diye konuştu.


    ARDAHAN HALISI..


    Tarihi ve kültürel değerler açısından oldukça zengin bir mirasa sahip olan Ardahan’da halıcılık oldukça yaygındır. Yöre kadınları tarih boyunca evlerindeki tezgahlarda dokudukları halılarla bu kültürü günümüze kadar taşımışlardır. Yörede dokunan halılarda Kafkas-Osmanlı-Türk sentezinin izleri görülmektedir. Selçuklu halı sanatının hayvan ve bitki motifleri, Osmanlı’nın geometrik ve dinsel motifleri en çok kullanılan figürlerdir.


    Halı dokuyan genç kızlarımız dokudukları halılara yeni renkler ve desenler katarak duygularını dile getirirler. Yörede bulunan her ailenin kendine has özel desenleri olup, halılarda kullanılan her motif ve renk ayrı bir duygunun ifadesidir. Kadınlarımızın el emeği göz nuru olan yöresel Kafkas halılarında nilüfer çiçeği mutluluğu, daire sonsuzluğu anlatırken, beyaz saflığı, siyah hata ve yanlışlıkları, kırmızı hareket ve din sevgisini, sarı kötülük ve üzüntüyü, mavi ise güç ve doğruluğu simgeler.


    Kullanılan desenlerin kendine has isimleri bulunmaktadır. Gelin tacı, pernik, çengel, kilim, yüzükoyun ve gül dalı en çok kullanılan desenlerdir. Bu Kültür mirasımızı gelecek nesillere taşımak ve tanıtımını yapmak, genç kız ve kadınlarımıza yeni istihdam alanları yaratmak amacıyla gerek Ardahan Valiliği gerekse Halk Eğitim Merkezi Müdürlükleri tarafından çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. İl ve ilçe Halk Eğitimi Merkezlerinde kurslar açılmakta ve gençlerimize eğitim verilerek halıcılığın İl geneline yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.


    Yöresel Kafkas Halılarını dünyaya tanıtmak, kültürel değerlerimizi yaşatmak ve geliştirmek, ayrıca istihdam yaratarak işsiz gençlerimize iş imkanı sağlamayı amaçlayan Valiliğin kurduğu Ardahan İlini Kalkındırma ve Geliştirme Vakfı’na bağlı olarak bir Halıcılık Limited Şirketi kurmuştur. Şirket atölyelerinde 32 tezgahta ortalama 60 kişi çalışmakta, üretilen halılar pazarlanmaktadır. Gerek Halıcılık Limited Şirketi’nde, gerekse Halk Eğitim Merkezlerinde dokunan halılarda doğal ve canlı renkler elde etmek için bitkilerden, köklerden ve meyvelerden boyalar hazırlanmaktadır. Genellikle ev halısı üretilen bu atölyelerde isteğe göre araba halıları, çantalar, isimlikler, minderler ve duvar yastıkları da dokunmaktadır. Çalışanlara ilmik başına ücret ödenmekte olup ortalama günde 4-5 bin ilmik atılmaktadır.


    Desenler ise şöyle isimlendirilir: Derme, Kafkas, Adiler, Lezgi kazağı, Koç Boynuzu


    Nerede O Eylemci Ruhlu Köylü?!.


    Geçtiğim gün telefonla görüştüğüm, aynı zamanda Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkan yardımcısı olan Ardahan DSYB Başkanı, Veteriner Hekim Yunus Baydar’ın dikkat çektiği ve bizim, “Baydar: Avans Almayın” başlığı ile verdiğimiz haberi yaparken,  Baydar ve 35 yılı geçmeye başlayan gazetecilik hayatım boyunca O haber gibi yüzlerce haber, yorum yazan benim kime seslendiğimi düşündüm.


    Çünkü aslında bana göre dron satmak için “çekirge istilasına uğradı” denen ama aslında çevresini saran beton siteler blokların istilasına uğrayan Ayçiçeklerin yetiştiği tarlaları satanın aynı köylü olduğunu da düşünüyordum.

    Evet, sarılaşan sendikaların, yazın saz, kışın kaz etkinlikleri dışında STK’cılık yapmayanların tabela dernekçilik denen sivil toplum örgütçülüğünün yapıldığı, Barolar Birliği başta olmak üzere, onca aydını temsil ettiklerini iddia eden kurum ve kuruluşların bile suspus olup üç maymunu oynadığı ülkede köylünün su parasına satılan süt için değil,  eylem yapmasını aldığı erken avansı almamasını istemek ne kadar etkili olur bilmem.




    Çünkü yolu olmayan yaylaya çıkmaya hazırlanan köylü ve çiftçinin, yani hayvanının bakım yükünü eşinin üzerine yıkan, çocuğuna çobanlık yaptıran, kentte kahve köşelerinde pinekleyen, köyde ya çeper dibinde, ya da küf kokan köy bakkalında dedikodu yapan, kirli şapkasıyla oynayarak zaman geçiren köylünün devrimci değil, eylemci köylü olmasını bekler misiz?…

    Bilmem ama benim bildiğim köylü o sizin bildiğiniz köylü değil, atadan dededen kalma, üzeri metrelerce toprakla örtülü ahırlarda yaptığı hayvancılıkla, kilosunu bir bardak çaya bir yıl öncesinde mandıracıya teslim eden köylüdür.

    Ve benim bildiğim, “köylü eylem nedir, nasıl yapılır?…” bilmediği gibi kendi hakkını bile aramaktan aciz, meydanlara getirdiği bir ineğini oradaki kimsenin “Siz burada ne iş yaparsınız?” diye sormadığı ve havadan para kazanan cambazlara kaptıran köylü olduğunu iyi biliyorum.

    Bu nedenle şaptan hayvanları telef olan, kaba yem bulmakta zorlanan ve memurlarımız, esnaflarımız gibi bankalarca haczedilen köylü de ben bir eylem, bir hak arama hareketi ya da litresi su parasına alınmasına neden olan sütün gerçek değerini bulması için avans almayın demenin çokta fayda sağlamayacağını biliyorum.

    Ve “Yok sen yanılıyorsun?” diyenleriniz varsa o zaman sorumu yeniliyorum;

    Hani nerede o eylemci ruhlu köylü?

    Hele gösterin bana bir fotoğrafını çekip, haber yapayım…



        arşiv haber 09/10/2015 tarihli haber/yorum


    VAĞ VAĞ VAĞ! VAĞ HALİMİZE!!!


    30 yldır açık olmasına karşın yıllardır ithalat, ihracatın yapılmadığı Posof Türkgözü ile her seçim döneminde açıldı açılacak denilen ama hala açılmayan Çıldır Aktaş Gümrük Kapılarında oy bile kullanılmazken, AKP Milletvekili hala beni seçin diyor..


    **Ticarette kullanılmayan Posof ve Aktaş, 

    oy vermekte de kullanılmayacak!



    7 Haziran sonrası Türkiye’de oluşan siyasi boşluk dolayısıyla yeniden seçime gidilen 1 Kasım da, ülkede ki sınır kapılarının bir çoğunda oy kullanılacakken Ardahan’da ki iki sınır kapısında oy kullanılmayacak oluşu dikkat çekti. Yıllardır ticarete kapalı olan Ardahan’da ki sınır kapılarında böylelikle oy da kullanılmayacak. YSK’nın açıklamış olduğu listede Hopa ve ığdır’da ki kapıların ismi varken Ardahan’ın iki kapının esamesi okunmadı. 1 Kasım’da yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile ilgili olarak yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşların oy verme işlemi ise karayolu, havalimanları ve limanlardaki gümrük kapılarında dün saat 08.00’de başladı. Oy kullanma işlemi başlamadan önce sandıklar mühürlendi. Oy kullanımı başlamadan önce sandık başkanı görevlilere yemin ettirdi. Atatürk Havalimanı geliş katında 7, gidiş katında ise 5 olmak üzere toplam 12 sandık kuruldu. Almanya’ya gitmek için Atatürk Havalimanı’na gelen Sema Aslantaş ilk oy kullanan oldu. Vatan ve millet için hayırlı olması dileklerinde bulunan Aslantaş, “Artık bir daha kullanmayalım. Kısa zamanda bu kadar büyük bir şey bilmiyorum. Tatil için geldim. Daha önce de kullanmıştım. Ülke karışık çok karışık. Gene bir koalisyona gidebiliriz gibi geliyor ama bilmiyorum” diye konuştu. Almanya’ya gitmeden önce oy kullanan İbrahim Berber ise ülkeye hayırlı olmasını diledi. İkinci defa gümrük kapısında oy kullandığını ifade eden Berber, “7 Haziran’da kullandım. Şimdi 1 Kasım’da oy kullandım. İlkini Sabiha Gökçen’de kullandım. Çok değerli olduğunu düşünüyorum katkıda bulunmak istedim” ifadesini kullandı.


     


    ..


     


















  • ARDAHANLI ÇIRAK ATI YÜZDÜRÜRKEN BOĞULDU!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    18 yaşındaki Uğurcan Demirbaş’ın CHP Ardahan Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Ercan Demirbaş’ın oğlu olduğu öğrenildi.


    Olay Eşkel’de sabah saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, TJK aprantilerinden (At bakıcısı çırak) Uğurcan Demirbaş, bakımını üstlendiği yarış atını yüzdürdüğü sırada dengesini kaybederek suya düştü. Yüzme bilmediği öğrenilen genç apranti olay yerinde boğularak hayatını kaybetti. Uğurcan Demirbaş’ın cansız bedeninin vatandaşlar tarafından denizden çıkartıldığı öğrenildi. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.

    Türkiye Jokey Federasyonu (TJK), Uğurcan Demirbaş için resmi sitesinden bir baş sağlığı mesajı yayınladı.

    Yayınlanan mesajda şu ifadelere yer verildi:

    “Sahalarımızın genç aprantilerinden Uğurcan Demirbaş’ın, 13 Temmuz Çarşamba günü Bursa’da geçirdiği elim bir kaza sonucu hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.

    2004 yılında Ardahan’da doğan Demirbaş, Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’nden 2020 yılında mezun oldu. İlk yarışına 27 Kasım 2020’de Bursa Osmangazi Hipodromu’nda katılan ve toplam 85 yarışta at binen Demirbaş, ilk ve tek birinciliğini Bursa Osmangazi Hipodromu’nda 13 Haziran 2022’de Kademova isimli safkanla elde etmişti.

    Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve atçılık camiamıza başsağlığı dileriz.

    Cenaze bilgileri belli olduğunda bilgilendirme yapılacaktır.”



    İNSAN SEVDİĞİNİN ÖLDÜĞÜNÜ YAZAR MI?


    Hepimizin er ya da geç kapısını çalacak olan ölümün adını Corona’ya çevirip, ardından getirilen yasaklarla sosyal hayattan koparılıp, adeta zombileştirip, ağızlara takılan maskelerle sağken öldürülen insanlığı, geride kalan iki yıllık bir süreçte birbirinden iyice koparıp, sanal  dünyada, etrafınızın her geçen gün boşaldığı ve yalnız kaldığımızın farkında mısınız?

    Bilemiyorum, ama aslında sadece bir gribal durum olan ama kiminin emperyalist güçlerin oyunu, benim gibilerin ise “derdin insanlık değil, sağlık diasporasının, yani örgütün boşalan kasasını doldurma telaşı” diyerek aşısına karşı çıkıp, reddettiği Corona’nın gerek ülkemde, gerekse tüm dünyanın ekonomik enerjisini bitirdiği şu günlerde aldığım iki haberle yerimde kala kalıp bir kez daha yalnız kaldığımı anlıyordum.

    Tamda bayram tatili diye kaç gündür dışarı çıkmayıp, evimde, balkonumda işimi, haberciliğimi, gündemi yorumlayan düşüncelerimi aktardığım köşe yazımla baş başa kalıp, “bu sıcak günlerin hemen ardından gelen kışın çok ama çok ağır geçeceğini, buna neden ise bacaları kuşların doldurduğu otlarla tıkanan teneke sobalar başta olmak üzere, tezeklere sahip çıkın!” diye bir yazı yazmaya hazırlanırken, önce sınıf arkadaşım Mikail Kaya’yı ardından dostum Güven Kotan’ı kaybettiğimin haberini aldım…




    Çünkü hala devam eden ve Ortadoğu’da, Afrika’dan sonra Kafkasya’daki insan ölümleri ile devam eden savaşı ne Putin ne de ABD ortaklı Avrupa’nın kazanamayacağı, tam aksine başta doğayı katleden HES’lerle açığı kapatmaya çalışan ülkemdeki enerji sorunu olmak üzere, bir çok ekonomik sorun dolayısıyla önümüzdeki kış bir çok insanın Corona’dan değil, boru hatlarından akmayacak olan doğalgaz yüzünden yanmayacak olan kaloriferler yüzünden soğuktan önce hastalanıp, ardından donarak öleceği yönünde onca haber, yorum okuyordum.

    Evet, kapımızı çalmadan önce bize doğru geldiğini, her duyduğumuz ölümle yaşarken, bizi sağken öldüren olumsuz haberleri (belki de korkudan) görmezden gelip, anlamak istemesekte bir gerçek olan doğanın değişmez ve önlenemez kuralı ve fiziksel hayatı sonlandıran bu üzücü durumu ve duyumu bu kez de Kocaeli’nin sahil kenti, turistik ilçesi olması gerekirken, gerek gelişi güzel yapılaşma yüzünden, gerekse kent içinde kalan fabrikalar yüzünden iyiden iyiye daralan Darıca’dan alıyorum.

    Halbuki beni en son kaç gün önce aradı diye telefonumun rehberine bakıp,  kaybettiklerim gibi bulmadığım dostum, hemşeri canlısı, sosyal hayatın renkli siması, iş insanı, torunlarıyla son günlerini geçiren abim, dostum, arkadaşım, sırdaşım Güven Kotan’ın fiziksel hayata son verip, aramızdan ayrılarak ruhlar dünyasına uçtuğunun kara haberi aldım.

    Ve daha üç ay önce hem de ben ve hiç bir kimsenin beklemediği bir yaşta aynı rahatsızlık sonucu, kalbinin durmasıyla  hayata gözlerini yuman kardeşim Deniz’in acısını unutmaya, o atmosferden ayrılmaya çalıştığım bir anda yakınımda, hemen şurada, balkonumun altında geçen trene binsem hemen gideceğim ama “Tamam abi geldiğimde seni arayacağım, çay içeriz” deyip, araya bayramın, seyranın girdiği şu kaç gün önce telefonla görüşüp, sesini duyduğum onca dostumdan biri olan Güven Kotanı, arkadaşım Serhat Kotan’ın babasını çevremde olan sevdiklerimden birini daha üzülerek kaybettiğimi duymuştum.

    İşte tam da bu anda babamın ölümünde cenazesinden önce matbaamda gizli, gizli ağlayarak verdiğim ölüm haberini, iki kardeşim Savaş ve Deniz’in beklenmedik anda bizi bırakıp, sonsuz denen dünyaya gitmeleriyle ilgili haber ve yorumları ve bu yaşa gelene kadar, 35 yılı bulan gazetecilik hayatım boyunca nice insanı, yakını, dostu, eşi, arkadaşı kaybettiğimi gözümden akan bir damla yaşı silmeye çalışırken “İnsan sevdiğinin öldüğünü yazar mı?” diye kendi kendime soruyor, cevabını benden daha acılı olan sizlere bırakıyordum…



















    ARDAHAN BAYRAMIN 3. GÜNÜ


    DEPREMLE SABAHA UYANDI!


    ARŞİV HABER 11/07/2022 TARİHLİ HABER/YORUM


    DEPREM KORKUTTU.. Ardahan’ın sınır olduğu iki ülke de meydana gelen deprem kent merkezinde ve il genelinde de hissedildi.


    Alınan bilgilere göre ilk yer sarsıntısı depremin bu sabah saatlerinde yani bu sabah 06:36:22 ve 06:44’da Ardahan’ın Çıldır ilçesine sınır olan Ermenistan’da 4 sarsıntı art art meydana geldi. Bu depremler ardından yine Ardahan iki ilçesi Posof ve Çıldır’da sınır olan Gürcistan’da yeni bir deprem daha meydana geldi.

    Ermenistan’da yaşanan 4.7, büyüklüğünde ki depremden sonra aynı ülkede 3 sarsıntının daha yaşandığı depremler ardından bu kez Gürcistan’da, Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Ninotsminda kenti olan deprem, Ardahan ve  ilçelerinde de hissedildi.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı Deprem Dairesi’nin verilerine göre, saat 06.36’da, merkez üssü Gürcistan’ı Ninotsminda kenti olan deprem meydana geldi. Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde ve Türkiye sınırına yakın bölgede olan deprem,  Ardahan ve ilçelerinde de hissedildi.  İlk bilgilere göre can kaybı ve yaralanmanın olmadığı depremin ardından aynı bölgede saat 06.44’te 1.6 büyüklüğünde yeni bir deprem meydana geldi.


    Seni okuyup, anlamayanlar oldukça nafile.. 


    Siz şu an bu yazıyı okuyup, ne anlatmak istediğini anlamaya çalıştığınız sırada üzerinizden uçağı, dağları aşmak için çabalayan tırı, okyanusları aşmak için çırpınanın erkek olduğunu unutanlar, sizin güven içinde evinizde oturabilmeniz için caddede, sokakta dolaşan polisin, sınırları bekleyen askerin, büyük bölümünün kimler olduğunu düşündünüz mü hiç?


    Belki de öbür dünya diye tabir edilenden önce yaşadığınız bu dünyada doğruyu, güzelliği, ahlakı anlatmaya çalışan, çalışırken yaşarlarken cehennemi yaşatılanların yani peygamberlerin  hepsinin de erkek olduğunu hiç akıl edemediniz… 


    Hadi bunları geçelim de Ay’dan bile göründüğü iddia edilen Çin seddi gibi onca kaleyi, kuleyi, camiyi, kiliseyi yapan ve yıkanların da kadın değil, kadına olan sevgisi, sevdası yüzünden yıkanın erkek olduğunu söylesem sakın kadın düşmanı demeyin bana. 


    Ana, bacı olan kadını seven, ona âşık olup onca yük yetmezmiş gibi onunla evlenip, eş diye namus deyip yaşamı boyunca onun mutlu olması için başında taşıdığı kadının da bir erkek gibi insan olduğunu ve bu dünyanın erkek ve kadının olduğu kadar tüm canlıların dünyası olduğunu ve hepsinin eşit şartlarda yaşaması için çabalayan bir insan olduğumu unutmayın. 


    Ama! Erkeğin suçlandığı, katil ilan edildiği, tek suçlunun erkek değil onu tamamlayan kadının da hiç suçsuz olmadığı ölümler, boşanmalar, aile huzursuzlukları ya da evden, çizgiden çıkıp, başka alanlarda kendini bulması kadın ya da erkek diyerek geçiştirilmeyecek kadar önemli ve önemi anlaşılması gerekmez mi?


    Bunca yaşanan ve gazetelerin manşetinden inmeyen, 3. sayfalarını kırmızıya boyayan haber ve yaşanan, yaşatılanlar… (?!)


    Şimdi sormak isterim, hiç bir şey yaşanmamış gibi bir gün ‘yaşandı bitti’ deyip, çekip gitmek isteyenlerin çok olduğu şu yaşanılan sanılan dünya erkeği ya da kadını sağken öldürüp ardından hiç görülmeyen, var olup, olmadığı tartışılan ve “ancak gerçek anlamda öldükten sonra göreceksin” denilen öbür dünyaya işi bırakıp, gerçek insana cehennemi bu dünyada yaşatanlar…


    Ve en büyük ölüm de nedir bilir misin?


    Sevdim, seviyor sanıp, diye düştüğü aşk ateşinde yanan erkek veya kadın için… 



    İşte en zor olanı da budur, senin yazdıklarını, yani içinde için için kanayan volkanın ateşiyle bir anda patlayıp, dışa vurması ya bir cinayetle  ya da bir yol ayrımıyla veyahut da kendi başına kala kaldığı anı hissettiren o duyguyla böyle yazmaktır, ‘seni okuyup mutlu olan kadın’ ya da erkek.


    Peki ne yapmalı derseniz? “Bilmem.” derim.


    Ben ise kaldığım yerden yeniden ayağa kalkıp, yürümek istesem de korkum odur ki; Fersiz bırakılan ayaklarımın beni değil, ağıran, tekleyen, kansız kalan kalbimi dinleyip yine ona doğru gitmesidir… 


    Bu nedenle; En iyisi susup, asıl sevdiğime yapışıp yazmak ve yazarken rahatlamaktır derim işin sırrı.


    Öte yandan kendimi olmasa dahi homurdanıp, önce deprem gibi titreten ardından patlayıp göklere saçtığı toz dumanla kimi nefessiz bırakıp, boğacağını bilmeyen bir yanar dağ misali dimdik tutmaya çalışırım başımı. “Oh be! Ne güzel öldürdüm.” diyerek ettikleriyle zafer kazandığını sanan kadın uzaktan izlediği aşık adama kıs kıs gülerek sevine dursun. 


    Sana rağmen hala  ayaktayım kadın,  öldürdüğünü sandığın ben değilim, sana olan duygularım.


    Nokta..


    İşte ‘Ne olacak bu yaşanılan, yaşatılanlar’ diye bir soru sorduğum soruyu ‘Seni anlamak için en azında bir saatlik seans gerek diye cevaplayan kadın, erkek ilişkilerine para ile bakan ilişki uzmanı hanımefendi…


    Velhasıl, hasbelkader gelen bir soru üzerine bir soru üzerine verdiği cevapla bir erkeği deli eden kadın tipinden herhangi biri olan sen ve senin gibi, seni okuyup, seni anlamayanlar oldukça ne anlatsan nafile… 


    Dip not: Sorum üzerine gecikmeli cumartesi bu son yazıma yinede ilham olan ‘ilişkiler uzamanı’ hanımefendinin ilhan olduğu yazımı okuyup, bana gönderdiği ikinci cevap notu: Keşke golü bana atmasan, seni anlamam için hikayeni baştan dinlemem lazım dedim. Yazarak da olmaz diye vurguladım..



        arşiv haber 14/10/2019 tarihli haber/yorumPOSOF’TA DEPREM!.. 


    Ardahan’ın Posof İlçesinde deprem meydana geldi..


    Ardahan’ın Posof ilçesinde meydana gelen deprem heycana neden oldu.


    Alınan bilgilere göre Gümrük Kapısı’nın da içinde bulunduğu Türkgözü köyü merkezli deprem saat 20.58’de meydana geldiği ve yaşanan depremin 2.8 büyüklüğünde olduğu bildirildi.



    **KRAPAPAKLAR ÇILDIR’DAYDI..


    Dünya Karapapak Türkleri Derneği ve Çıldır Belediyesinin ev sahipliğinde, Aşık Şenlik Mahallesi Kültür Evinde Uluslararası Aşık Şenlik’i Anma programı düzenlendi. Progrmam bir çok aşık ve Ardahan protokolü katıldılar.



    Nal Toplayanlar..


    Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanının ‘Akan su değil kandır’ diyerek, karşı çıktığı ülkenin diğer sınırında ki gelişmeleri izlediğimiz şu günlerde Kafkaslara açılan diğer bir sınırımız da bulunan kent için verilen mücadeleyi anlamayan nal toplayıcıların bugünlerde yine nal toplamaya çıktıklarını görüp, öğreniyorum.


    Hayırlı olsun dediğim ve yaptıklarımızla örnek olmanın haklı gururunu yaşadığım şu günlerde Kocaeli ve Maltepe -‘de birilerinin bizim yaptıklarımızı kopyalayıp, sözde iş yapmaya çalışanları da kutlarım.


    Ama başta İstanbul’da olmak üzere yurt genelinde bir kenti tanıtma mücadelesi vermeye çalıştığımız şu günlerde tarafımızca bu yönde ortaya konan çabaları anlamayıp, engellemek, gölgelemek için çabalayanların bir araya gelip, topladıkları nalların sayısını saymaya kalkarsak ülkenin en büyük metropolü  İstanbul’dan ülkenin diğer sınırında bulunan Ardahan’a yeni bir yol çizilir..


    Başta KAI, KAISİAD saçmalıklarının yanı sıra bizi anlamayıp, bize yönelik özel kıskançlıklarından kurtulamayanların bir kentin geleceği için ortaya konan çabaları anlamayanların kurduğu koalisyon ekibi ile gölgelenmek istenen bir kenti tanıtma, anlatma çabası içinde bulunan bizlerin son 4,5 yıldır ortaya koyduğu çaba ve çalışmalar karşısında yeni bir fikir, öneri ya da etkinlik düşünemeyenlerin yaptıklarımızı, ortaya koyduklarımızı, geride bıraktıklarımızı kopyalayıp, aynısını yapmaya çalışanların nal toplayan jokeyler gibi bir duruma düştüğü şu günlerde yaptıklarımızı kopyalamaları da güzel bir şey..


    Evet son olarak ülkenin ve Avrupa’nın en yüksek gökdelenin de düzenlediğimiz ve üniversite öğrencilerine burs katkısı sağlamaya çalıştığımız geceden hemen sonra 20 milyonluk kentte, İstanbul’da adını her tarafa yazdırdığımız ve diğer 80 vilayet gibi tek başına bir vilayet olduğunu, valisi, kaymakamları, belediye başkanları, ilçeleri, köyleri olduğunun anlatmanın yanı sıra 3 gümrük kapısına sahip, iki ülkeye komşu, balı, sütü, et, petrol ve doğal gaz boru hatları ile bu ülkenin stratejik kentlerinden biri olduğunu anlatmaya çalışırken bizim yaptıklarımızı bizi kopyalayıp, yapmaya çalışanların nal toplamaktan öte bir şey yapmadıkları da bir gerçektir.


    Olsun hiç yoktan en azından örnek olduğumuz, teşvik ettiğimiz bunlarda iyidir diyerek diyeceğimiz tek şey var oda; daha dün olmaz, yapamaz denenleri olduran, yapan bir ekibin başında olan biri olarak yaptıklarımız ardından bizleri örnek alıp, nal toplasalar da iyi toplamalar derim..


    Çoban Bulamayan Posof’a Sığır!


    Çoban Bulamayan Posof’a Sığır!


    *Arşiv Haber 05/08/2019 Tarihli haber


    Ardahan’ın en çok göç veren ilçelerinin başında gelen Gürcistan sınırında ki Posoflular hayvanlarını güdecek çoban bulamıyorlar. İl genelinde yaşanan çoban sorununun Posof’ta had safhaya ulaştığı belirtilirken, aynı ilçeye Sığır desteği yapıldı.


    Çobanlık yapan Iğdırlı ailelerin kazançları ile Posof’ta ev, bark sahibi olmasından korkup, Iğdırlı Çoban tutmaktan kaçınan Posofluların yaşadığı çoban sorununu aşmak için devletin kendilerine yardımcı olmasını istemeleri dikkatlerden kaçmadı.


    **POSOF TA ÇOBAN SORUNU..


    Halil İbrahim ATAMAN

    Adeta saklı Cennet Posof ta artık çoban da bulunmuyor. Gençler fabrikalarda çalışmak için sürekli büyük şehirlere göç ettikleri için yaşlılar da yalnız kaldılar.

    Az da olsa köylerden yaylalara çıkanlar da oluyor. Ancak danaları da hi otlatacak kimseler bulunamadığı için mal sahipleri sıra ile otlatıyorlar.

    İşte bir örnek te Urema yaylasında. 

    Posof Yurtbaşı (Sakabol) köyünden olan 69 yaşın da ki İlhan DOĞRU eşiyle yaylaya çıktı ama diğer yaylada olanlar gibi onlarında çobanı yok ve danaları kendileri otlatıyor. Dana otlatma sırası kendisine geldiğinde İNEGÖL deki kızı gelerek kendisine yardım etmek zorunda kalmış.

    Tabiatın güzelliği, havanın temizliği ve o danaların sesleri ayrı bir güzellik sergileseler de herkes bu güzelliği göremiyor.


    **POSOF TAN GÖÇÜ ÖNLEMEK İÇİN SIĞIR DAĞITILIYOR

    Halil İbrahim ATAMAN


    Posof tan Sürekli büyük şehirlere göç ederek fabrikalarda çalışmaya başlayınca tarım arazileri de işlenmez oldu.

    Her türlü hayvancılığın yapıldığı ve narenciyenin haricinde her türlü meyvenin yetiştiği Ardahan ın Posof ilçesinde tarım tamamen bitti ve Posof ta kalanlar da sadece hayvancılıkla uğraşıyorlar. Serhat ilçe Posof ta nüfus azalınca Gürcistan sınırı adeta boşaltıldı. İşte bu duruma dur demek için devlet isteyen çiftçilere sığır dağıtmaya başladı.

    Ücretsiz sığır almak için müracaatçıların 18-40 yaşları arasında olması şartı ile isteyen beş çiftçiye altışar düve dağıtıldı.


    **HANAK’A YAZ ASAFALTI


    Havaların iyiden iyiye ısınmaya başladığı şu günlerde başta Hanak’ta olmak üzere köy yollarında asfaltlanma çalışmaları başladı. 2017 KÖYDES kapsamında yapılan asfaltlama çalışması başlananan Hanak’ta İlçe Kaymakamı Adem USLAN yapılan çalışmaları yerinde inceledi.


    **Posof’a Dev Kepçe..


    *31/08/2015 Tarihli Haber


    ,Ardahan’ın Gürcistan’a komşu ilçesi Posof Belediyesi araç parkına yeni bir araç daha kattı.


    Cahit Ulgar’ın Belediye Başkanı olduktan sonra kısa sürede araç parkını yenileyen sınır ilçesi Posof’a yeni bir kepçe alındı.

    Belden kırma olarak adlandırılan dev kepçeyi Posof’a kazandıran AK Partili Cahit Başkan Ulgar yaptığı açıklama da ‘Çok şükür hizmet için geldik bu görevi yapmak için gereken araçları sağlamak için çıktığımız yoldan elimiz boş dönmüyoruz.’ dedi.



    **AK Parti Ardahan’da Sürpriz Olur mu?


    Merkez İlçe Başkanı Sinan Onay’ın ipini çeken milletvekili ile arası çokta iyi olmayan CHP Ardahan İl Başkanının topun ağzında olduğu yönünde ki tartışma ve beklentiler süre dursun asıl sürpriz Başkan Erdoğan’ın son 3-4 aydır dile getirdiği metal yorgunluğu çeken AK Parti Ardahan İl ve İlçelerinde olabileceğini yazsam şaşırmayın..

    Çünkü aldığım son duyumların birinde bende şaşırdım desem inanın..

    Bunun nedeni de AK Partinin yanı sıra Başkan Erdoğan’ın bugüne kadar iktidar da kalmasının diğer bir sırrı olan sürprizleri sevmesi ve hayata geçirmesidir..

    İşte aynı Erdoğan’ın Yusuf Demirci’nin yerine yeniden görece davet ettiği mevcut İl Başkanı olan Yunsu Baydar’ın istifasını istediği İl ve İlçe Başkanları listesine aldığı yönünde ki duyumum oldu.

    Benimde önce inanmadığım ama bir iki telefon görüşmesi ardından ‘gazeteci dediğin aldığı duyumları en iyi değerlendiren ve bu duyumların her an gerçek olma ihtimalini de göz önüne alan analizini yapabilendir’ diyerek ‘AK Parti’de Sürpriz Olur mu?’ sorusunu soran bir yazı yazma gereği duydum..

    Evet, AK Parti Ardahan’da beklenmeyen bir sürpriz yaşanırsa ‘Gazeteci Fakir Yılmaz bunu yazmıştı’ demeden önce geçmişe ve yaklaşan 2019 seçimlerine bakmak gerekir..

    Geçmişe baktığınız da birinci ve 2. dönemlerde ki heyecanlı kadrodan yoksun olan AK Partinin şu anki İl Başkanı Yunus Baydar’ın istifa edip, milletvekili adayı olduğu gibi bu kez de AK Parti Genel Merkezince kendisine gelen bir telefonla, ‘sen yorgunsun, verdiğimiz şansı da çok iyi değerlendiremedin’ dendiği, dene bileceğini de hesaba katalım..

    Kaldı ki Baydar’ı 3. kez göreve çağıran aynı AK Parti Genel Merkezinin Baydar’ın son il başkanlığından önce hiçte akıllara gelmeyen birini, Yaysat Ardahan Başbayii olan, Kırtasiyeci Evsal Nalbant’ın bu görevi yapabileceğine karar kıldığını ve son anda Baydar’a bir şans verdiğini de öğrenmiş bulunuyorum..

    Yani Baydar direkten dönerek yeniden İl başkanı oluvermiş..

    İşte tam bu sırada yaklaşan AK Parti İl Kongresi öncesinde de bu durumun değerlendirilmeye alındığını öğrenirken yeni Anayasaya göre %51’i alması zor olan başkan Erdoğan’ın gözünü kırlpmadan ve yeni bir görev daha verdiği milletvekili ile belediye başkanı ile araları limonlu olan Ardahan’da ki kadroları da yenilemekte bir hayli kararlı gibi..

    Yani CHP’den önce AK Parti’de sürpriz olabilir haberiniz ola..

  • ÖDÜLLÜ MÜDÜR BAYRAMINIZI KUTLADI..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Bu haber aşağıda ki linki kopyalayarak izleyebilirsiniz..


    https://www.youtube.com/watch?v=x_54lQa4WaQ&ab_channel=ArdahanTV



    ‘Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar’ yarışmasında ödül alan kadınlar arasında ilk sıralarda yer alan Ardahan’ın Meryem anası olarak tanınan ARAS Edaş Ardahan İl Müdiresi Meryem Akpınar gazetemiz aracılığıyla bayramlarını kutladığı Ardahan’lıların ışık, aydınlık içinde bir bayram geçirmeleri için bayram boyunca da görevde olacağını belirtti.



    Genel Af Bayramı İlan Edilmeli..


    Demokrasi denilip, seçilen insanlardan hazzetmeyip hapse atıp yerlerine kayyumlar atayıp, bankada hesap açtı diye beyinlerin ülke dışına göç etmesine neden olan onca karar, genelge yetmezmiş gibi seçilmiş belediye başkanlarını da raptuzap altına almak adına ‘bize sormadan yabancı elçilerle görüşemezsin’ kararı ile gün geçtikçe insanlarn yetmedi tüm ülkenin adeta kampa alınmaya çalışıldığı bir zamanda bayram yetmedi genel bir af istemi nasıl olur bilmem ama ben yine düşündüğümü aktarmaya devam edeceğim..




    Evet, gazeteci diye geçinen ama al/yapıştır ile sözde haber ve reklüamlarla gerçek anlamda gazetecilik yapmaya çalışanların ekmeğine ortak olanların yoğunlukta olduğu camiamızın toplumun istem ve dileklerini gündeme getirme gibi derdinin olmadığı havuzlu, beslemeli bir zamanda yine al/yapıştır hazır mesajlarla kutlamaya hazırlandığımız bir bayrama daha merhaba demeye hazırlanıyoruz.

    Yaşanan ekonomik sıkıntının çoğumuza kurban kestiremediği ülkede bayram tadında bayramın nasıl olacağını da kurbansız kaldığımız şu günlerde kara kara düşünürken bu bayramı toplumsal bir bayrama çevirmek için sıkça yaptığım çağrımı bir kez daha yeniliyorum başta demokrasinin 4. kuvveti denen ama al yapıştırlı gazetecilik yapan sözüm ona kamu oyu oluşturan basın camiasına ve af sözü olan mhp ile onun  büyük ortağı akpartiyedir. 

    Bu çağrım bu ülkenin yaşadığı iç gerginliğini, doktor,kadın,kısacası insanların ölümünü engelliyecek dağa taşa atılan, dolarları kaybolan 128 milyon doların  yerine dolduracak ülke üzerinde oynandığı iddia edilen uluslar arası oyunları bozacak ve en önemlisi kardeşliğin yeniden perçinlenmesi adına gerçek bir af olacak, çıkarılacak acilen çıkması gereken bayram tadında içi dolu bir genel af..



    ARDAHAN’IN MERYEM ANASI


    ÖDÜLE LAİK GÖRÜLDÜ..


    23/03/2022 tarihli haber


    Girişimcilik, iş dünyası, profesyonel, akademi, enerjide örnek şirket, jüri özel ve ilham veren kadınların ödüllendirildiği ‘Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar’ yarışmasında ödül alan kadınlar arasında Ardahan’ın Meryem anası olarak tanınan ARAS Edaş Ardahan İl Müdiresi Meryem Akpınar’da vardı.


    “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar“ ödüllerini aldı


    Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni’nde girişimcilik, iş dünyası, profesyonel, akademi, enerjide örnek şirket, jüri özel ve ilham veren kadın kategorilerinin kazananlarına ödülleri takdim edildi.



    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin en büyük projelerinde kadınların imzası olduğunu belirterek, “Enerji sektöründe bilinen algıları sizlerin desteğiyle ve katılımıyla değiştireceğiz. Eğer sizler de bunun bir parçası olursanız gelecek nesillere de enerji sektörünün yolunu açmış olacağız.” dedi.


    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan‘ın himayelerinde bu yıl dördüncüsünü düzenlenen Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni’nde ödül almaya hak eden Ardahan Aras Edaşİl Temsilcisi Meryen Akpınar’da ödül hak eden kadınlar arasınd ayer alarak yılardır temsil ettiği Ardahan’a ödül ile döndü.


    Gecede Sertab Erener de bir konser verdi.


    Ödül töreni sonunda, Bakan Dönmez tarafından Emine Erdoğan’a hediye takdim edildi. Program, aile fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.


    Babasının adına düzenlenen şampiyona da


    Altın madalya kazandı..


    Geçtiğimiz Ekim ayında vefat eden antrenör Şener Arslan’ın anısına düzenlenen ‘2022 Şener Arslan Türkiye Bilek Güreşi Şampiyonası ve Milli Takım Seçmeleri’ kıran kırana mücadelelere sahne oldu.


    Ardahanlı Vali Yardımcısı Salih Altun’nda katılıp, ödüllerini verdiği şampiyonada ter döken ve sıkletinde altın madalyanın sahibi olan Şener Arslan’ın oğlu Evren Serhat Arslan ise “Babamızın adına düzenlenen milli takım seçmesi ve Türkiye Şampiyonası’nda elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.


    Ardahan’ı temsilen Eskişehir’de düzenlenen şampiyonada ter dökerek sıkletinde şampiyon olan Emrah Okçu, organizasyonda dostça bir ortam olduğunu ifade etti. Avrupa’da ve Dünya’da ülkemizi gururla temsil edeceğini söyleyen Okçu, şu ifadeleri kullandı:


    “Düzenlenen organizasyon çok güzel ve gayet başarılı. Bütün sporcu arkadaşlar gayet keyifli. Burada hem rekabetin keyfini çıkartıyorlar hem de dostça bir ortam var. Biraz yorgunluk var, az önce final maçından çıktım. Yine Türkiye şampiyonu oldum. Her sene 75 kategorisinde şampiyonluklarım vardı. Bu sene, inşallah 80 kiloda şampiyon olup Avrupa ve Dünyada Türk milli takımımız ve Ardahan’ı her zamanki gibi temsil edeceğim.”



    Mesut Olun..


    Dünya ekonomisinin petrol varilleriyle dalgalandığı şu günlerde gerek ülkeler gerekse benim gibi tüm insanlar ayakta kalma mücadelesi ve telaşı içindeyken yardımlaşma ve paylaşım kültürünün önemsendiğini, ” iyi insanlar hâlâ var ” dedirten desteklerin geldiğini görmek gerçekten umut verici oluyor hepimiz için .Bunun en güzel örneği Ukrayna’ya saldıran Rusya’ya karşı oluşturulan blokla gördüğümüz gibi ülkeler arası işbirliğinde de görmekteyiz.

    Bunu en bariz örneği dün” Feto’yu desteklediler “diyerek tepki gösterilen Katar’la yeniden kurulan İlişkilerdir.

    Gerçi aile kültürümüzde de ön planda olan yardımlaşma kültürünün dinimizin de  bir emri olduğunda unutmamak lazım.Tam da burada yani ekonomik sıkıntıların hat safada olduğu bir dönemde bile dostluğunu ortaya koyan ülkelerin yanında insanların en güzel yanı olan yardımlaşma örneğini görmeyi de bizzat yaşamaktayız.




    En zengininden en yoksuluna herkesi dize getiren şu ekonomik sıkıntıların ve diğer olumsuz gelişmelere ilaç olan yardımlaşmanın, dayanışmanın en güzel örneğini yaşayan biri olarak tek geçim kaynağı gazetecilik olan şahsıma bugüne kadar omuz veren, dostluklarını ortaya koyup destekleyenleri burada yazmaya kalkarsam değil gazeteler artık okunmayan ama kütüphanelerimizde sararan ansiklopediler bile yetmez.Ama bir kitap değerinde olan bu desteklerin en güzellerinden olanlar” dost kara günde belli olur.” dedirtenlerdir. 

    İnsana “mesut olasın” cümlesini kurduran başta ,yüreği kadar güzel olan bürosunda görüştüğüm,sevgili dostum iş insanı Mesut Toptaş gibileridir.En zor dönemde en yakınına ve en uzağına kadar ülkesine,dünyaya yaptığı katkılardır,yaşanan her sıkıntıları aşmanın başlıca yoludur.



        arşiv haber 24/05/2016 tarihli haber


    BAKANLAR ARASINDA ARDAHAN YOK, KARS VAR!


    **KOMŞU DA PİŞER, BİZE DÜŞER Mİ?!. Ardahan’ın sınırları içinde geçmesi beklendiği bir anda projesi son anda değiştirilen Kars-Tiflis-Bakü Demiryolunun güzergâhını değiştirdiği ileri sürülen, Çıldır Yukarıcambaz’a yapılacakken yine son anda Kars sınırları içine çekine Antrepol projesini Ardahan’a bırakmayan Devlet Demiryolları eski genel müdürü Kars Milletvekili Ulaştırma Bakanı olurken, vilayet olduğundan bu yana bir bakanı olmayan Ardahan’a yine bakanlık verilmedi.


    **Bayburt’un bakanıda var..


    Yeni Başbakan Binalı Yıldırm’ın oluşturduğu bakanlar kurulu ekibinin arasında yer alan Kars Milletvekili Ahmet Aslan yer alırken, Cengiz çapan ve ekibin Erzurum’dan alıp getirdiği ve 3 dönemdir Ardahan Milletvekili olan Ardahan AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay yine bakan olamadı.


    **Ahmet Arslan kimdir?


    Ak Parti Kars Milletvekili olan Ahmet Arslan, 65. Hükümet’te yeni kabineye girmesi beklenen isimler arasında. Peki Ahmet Arslan kimdir? İşte Ahmet Arslan hakkında merak edilenler…


     


    Ak Parti Genel Başkanlığı’na seçilen Binali Yıldırım’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunacağı 65. Hükümet listesinde yeni kabineye girmesi beklenen isimler arasında Ahmet Arslan bulunuyor. Peki Ahmet Arslan kimdir? İşte bodrum bayan escort Ahmet Arslan hakkında bilinmeyenler…


    AHMET ARSLAN KİMDİR?


    Ahmet Arslan, 2 Haziran 1962 tarihinde Kars’ta dünyaya geldi. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’ni tamamladı. Milli Güvenlik Akademisi 56. Dönem mezunudur. Özel sektörde yedi yıl ve Pendik Tersanesinde çeşitli görevlerde bulundu.


    Denizcilik Müsteşarlığı Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı ve Ulaştırma Bakanlığı Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları (DLH) İnşaatı Genel Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Devlet Hava Meydanları İşletmesi, TT-NET ve Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu, TÜRKSAT Denetim Kurulu, TOBB Denizcilik Meclisi üyeliğinde bulundu.


    Ahmet Arslan “Türk Dünyası Mühendislik Ödülü”, “Fahri Profesörlük” unvanı ve “2010 Yılı Negatifi Pozitife Çevirenler Yılın Bürokratı” ödülleri sahibidir.


    Evli ve bir çocuk babası olan Ahmet Arslan, orta düzeyde İngilizce bilmektedir.



    **Erdoğan Onayladı! İşte 65. Hükümet’in Bakanları


    Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım’ın sunduğu kabine listesini onayladı. 65. Hükümet’in yeni Bakanları da belli oldu.


    İŞTE YENİ KABİNE (BAKANLAR)


    Nurettin Canikli Başbakan Yardımcısı


    Mehmet Şimşek Başbakan Yardımcısı


    Numan Kurtulmuş Başbakan Yardımcısı


    Yıldırım Tuğrul Türkeş Başbakan Yardımcısı


    Veysi Kaynak Başbakan Yardımcısı


    Bekir Bozdağ Adalet Bakanı


    Fatma Betül Sayan Kaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı


    Ömer Çelik Avrupa Birliği Bakanı


    Faruk Özlü Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı


    Süleyman Soylu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı


    Mehmet Özhasaki Çevre Bakan


    Mevlet Çavuşoğlu Dışişleri Bakanı


    Nihat Zeybekçi Ekonomi Bakanı


    Berat Albayrak Enerji Bakanı


    Çağatay Kılıç Spor Bakanı


    Faruk Çelik Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı


    Bülent Tüfenkçi Gümrük Bakanı


    Efkan Ala İçişleri Bakanı


    Lütfi Elvan Kalkınma Bakanı


    Nabi Avcı Kültür ve Turizm Bakanı


    Nağci Ağbal Maliye Bakanı


    Fikri Işık Milli Savunma Bakanı


    Veysel Eroğlu Orman ve Su İşleri Bakanı


    İsmet Yılmaz Milli Eğitim Bakanı


    Recep Akdağ Sağlık Bakanı


    Ahmet  Aslan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı

  • TATAR KAI VAKFI YÖNETİMİNE GİRDİ..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Bölgenin önemli isimlerinden olan ve gerek bölge stk’larına, gerekse Ardahan’daki yaşananlara duyarlılığıyla tanınan Ardahanlı İş insanı Tatar bugüne kadar hep yanında olduğu Kars-Ardahan-Vakfının yönetimine bir Ardahanlı olarak bizzat girerek, daha güzel çalışmalara imza atacağını belirtti.

    KAI VAKFI, OLAĞAN KONGREYE GİTTİ

    Merkezi İstanbul’da bulunan Kars- Ardahan- Iğdır Eğitim ve Kalkınma Vakfı Olağan Genel Kurula giderek yeni yönetimini belirledi.

    1992 Yılında kurulan ve kurucu başkanlığını Ardahanlı olan Prof. Dr. Esfender Korkmaz’n olduğu Kars Ardahan Iğdır Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğine getirilen Ardahanlı İş insanı İmdat Tatar kendisi gibi gönüllü olan iş insanlarının oluşturduğu KAI Vakfı olarak kendisi gibi yeni seçilen KAI’nin yeni başkanı Ekrem Tanyıldız’la birlikte daha güzel projelere imza atacaklarına inandığını söyledi.


    İSYANLARDAYIM..


    Yeni operasyonların başlatıldığı ve 14 gazetecinin tutuklanıp, hapse atıldığı Diyarbakır’da yaşananları izlerken, Ankara’da ise düşünceye yeniden gem vurulmak istenen internet yasasının, ‘el kaldır-indir’ denen ve bir kişiye has, bir partiye özel başkanlık yüzünden yetki ve etkileri kalmadıkları söylenenlerin doldurduğu meclise sunulduğunu da haber alıyoruz.

    Ve aynı meclise 11 HDP’li milletvekilin daha dokunulmazlığının kaldırılması sürecinin başlatıldığı haberlerinin yanında Irak ve Suriye’de devam eden operasyonlar da SON DAKİKA başlıklı TRT ve havuz medyanın haber diye duyurmasıyla devam ediyor.

    Evet, ülkede yaşanan ekonomik ve diğer onca sıkıntıların en büyük katkısının iç barışın bir türlü sağlanamaması olduğunu, yıllardır “operasyon” adı altında devam eden, dış güçlerin  yaptığı silaha, kasamızdan yuvarlanarak giden yeşil dolarlarımızın, kardeş dediğimiz canımızdan can alan olayların artık durması gerektiğini düşünen biri olarak, bunun nasıl olup durdurulacağı düşünülemiyor ya da düşünmeye, konuşmaya izin verilmiyor.




    Yani bu güzelim ülkenin enerjisinin harcandığı bunca olayların artık durulması için gereken adımın ne olacağı da bir türlü anlaşılamıyor, konuşulamıyor, art arda çıkarılan ve insan haklarına uzak kanun, nizam, genelgelerle engellenip, düşünülmesine dahi izin verilmiyor.

    Ve bu isyanların yaşanmasının nedeninin insan hakları, tam demokrasi, adalet, hak, hukukun yanında gazeteci denilince kendi gazetecilerini, siyasilerini görüp, Diyarbakır’daki gazetecileri görmeyen, kendilerini yerelde iktidara taşıyan partinin seçilmişlerinin yerine kayyum atanmasını, dokunulmazlıklarının kaldırılıp, tutuklanmasını, yıllardır devam eden sözde iddialarla içeride kalmasını bir twitle sözüm ona kınamaktan öteye geçmeyen, operasyonları ‘vatan-millet-sakarya’ edebiyatı içinde onaylayan muhalefetin samimiyetsizliğinin olduğunu görmekteyiz.

    Evet, artık rutin hale gelen ve kimsenin sesini çıkarmadığı, çıkaranın “Başıma ne gelecek acaba?” diye korktuğu ama yıllardır geçici pansumanlarla çözülmeye çalışılan, onca insanın, iş gücünün kaybedildiği bu olayların yeni değil, bu ülkenin kuruluşundan bu yana sürdüğünü ama yaraya çare olacak kesin bir çözümün bulunmadığı veya bulunmak istenmediğini anlamak için Anayasa Mahkemesi dahil, bir çok sivil toplum örgütünün, partilerin kapanması gerektiğini yani yasak üzerine yasak isteyen MHP’nin son Meclis Grup Toplantısını ve youtubedeki “Cumhuriyet Dönemindeki Doğu İsyanları, Şeyh Said İsyanı, Ağrı İsyanları, Dersim İsyanı” adlı, bu ülkede yaşanan isyanların bir araya toplandığı belgeseli izlemek yeter, artar bile…

    Çünkü, batak içinde olan ülke bütçesinin kat kat fazlasının harcandığı ama adeta dönme dolap ya da don lastiği gibi hala devam eden bu yaşananların hep aynı film senaryosuyla gösterimde olduğunu ve bizden can, mal ve iç barışı alıp götürdüğünü görür, anlar, izler ve sizde benim gibi isyan edersiniz…




    arşiv haber 13/10/2016 tarihli haber/yorum


    TATAR’DAN YOKSUL ÖĞRENCİLERE YARDIM..


    Başta Serhat Ardahan Spor’a olmak üzere bir çok konuda Ardahan’a duyarlılığı ile tanınan Gold Gümrükleme adlı firmanın sahibi Ardahanlı İşadamı tatar Kaptanpaşa Mahalle Muhtarı Efrail Yıldız’ın talebi üzerine 2 bin liralık kırtasiye ve giyim eşyası alıp Ardahan’a yollayan Tatar bu güzel davranışıyla da takdir aldı.


    **İMDAT TATAR’DAN YENİ ŞİRKET GOLD GÜMRÜKLEME A.Ş.


    Ardahanlı iş adamlarından, ARDA/FED Yöneticisi İmdat Tatar ve kardeşleri uzmanlık alanları olan gümrükleme sektörüne yeni bir şirket daha kattılar.



    Ardahan merkeze başlı Akyaka (Kotoskara) köylü Tatar kardeşlerin birlikte kurduğu GOLD GÜMRÜKLEME A.Ş. İstanbul’un önemli ticaret merkezlerinden olan EGS BUSINESS PARK’ta hizmet vermeye başladı.


    Aynı zamanda Tekstil işi de yapan Tatar kardeşler tarafından kurulan GOLD GÜMRÜKLEME A.Ş. gümrükleme sektöründe kısa sürede marka firma olma yolunda hızlı bir yol almaya başladı.


    **ÇALIŞANLARIYLA İFTARDA BULUŞTU..


    Serhat Ardahan Spor’a başta olmak üzere Ardahan ile ilgili konularda duyarlılığı ile tanınan Ardahanlı işadamı İmdat Tatar’ın kardeşleri ile birlikte kurduğu GOLD GÜMRÜKLEME A.Ş. çalışanları iftarda bir araya geldiler.


    İstanbul’da verilen iftara çalışanları ile bir araya gelen GOLD GÜMRÜKLEME A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ardahanlı İşadamı İmdat Tatar başarının birliktelikten geçtiğini söyledi.,

  • ARDAHANLI BAŞKANLARDAN BİR HAYIR GELMEZKEN AK PARTİLİ BELEDİYELERDEN ARDAHAN'A DESTEK..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    İstanbul’dan Ardahan’a uzanan kardeşlik..


    Aynı zamanda AK Parti İBB Grup Başkan Vekili olan İstanbul Esenler Belediyesi ve Tuzla Belediyesi tarafından dayanışma ruhunu yeniden canlandıracak bir jest geldi.


    Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın onayıyla Ardahan’daki Köprülü (Goraveng) Belediyesi’ne bir minibüs ve bir binek araç hediye edildi.


    Konu hakında bir açıklama yapan Göle Köprülü Belediye Başkanı Yücel Akkoç, “Bin 500 km uzaklıktan gelen bu yardımlar, birlik ve beraberlik adına çok güzel. Çok mutlu olduk, bizlere moral verdi” dedi.

    AK Parti’nin uzun yıllar sonra ilk kez kazandığı Ardahan’ın Göle ilçesindeki Köprülü Belediyesi, belde halkını sevindirmeye devam ediyor. Göreve gelmesinin ardından kardeş-şehir ilişkilerini perçinleyen Köprülü Belediye Başkanı Yücel Akkoç, beldeye 2 araç kazandırdı.


    ONAY VERİLDİ, ARAÇLAR HAZIRLANDI

    Esenler Belediyesi ve Tuzla Belediyesi’nden Köprülü Belediyesi’ne ulaşım desteği verildi. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın onayıyla Köprülü Belediyesi’ne bir minibüs ve bir binek araç hediye edildi. Tüm bakımları yapılan araçlar, önümüzdeki günlerde Köprülü Belediyesi’nden gelen yetkililere teslim edilecek.



    SOLDA KANDİLİ KUTLAMAK..


    Konsolos iken İş-İT tarafından kaçırılıp, memleketinin vatan topraklarına yeniden katılışının yıl dönümü gibi 101 gün esir kalan ve sonrasında AK Parti iktidarı tarafından getirilerek, Tacikistan başkonsolosluğuna atandığı bir sırada beklenmedik bir anda CHP’den gelen ‘Gel Ardahan’dan milletvekili adayı ol’ çağrısıyla siyasete atıldıktan sonra yaptığı çıkışlarıyla bu partiden ihraç edilen ve bu ihracının altında ne yattığı çokta tartışılmayan şimdiki Yenilik Partisi Genel Başkanı, Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ‘Miraç Kandilimiz Mübarek Olsun’ diyerek bir mesaj yayınlamış.

    Katıldığı bir canlı yayın programında “Ezan Türkçe okunsun ben anlayayım. Kur’an Türkçe okunsun. Benim dilim her tarafta konuşulsun” diyen ve bu sözlerinin ardından tartışma konusu olduğu için partisi tarafından disipline sevk edilen ve sonrasında da CHP’den ayrılıp, Yenilik Partisi adlı bir parti kuran Ardahan milletvekili Öztürk Yılmaz’ın kandil mesajını görünce uzun süredir yazmayı düşündüğüm konuyu gece yarısı ele aldım.

    Çünkü memleketimin diplomat kökenli milletvekili Öztürk Yılmaz gibi sol orijinli İstanbul Büyükşehir ve nice sol bildiğim taraflarda da aynı mesajlar vardı.

    Şimdi birileri çıkıp, ‘bu memleketin %99’u Müslüman sen ne demek istiyorsun?’ diyecek ama benim anlatmak istediğimi anlamayıp, ön görüşle beni gavur ilan edip, kendi cehenneminin baş köşesine yerleştirecek.

    Ve ‘tabi onlarda Müslüman oldukları için kandilleri kutlayacaklar’ deyip beni din düşmanı ilan edecekken benim ne anlatmak istediğimi anlamak istemeyip, yazımın içeriğini ve sonucunu beklemeden ‘haydi oradan’ deyip kendilerince beni günahkâr ilan edecekler.

    Çünkü bu ülkede hemen her konuda olduğu gibi din konusunda da tartışmak bir o kadar zor olduğu gibi tehlikeli bir durum. Ve çok bilenlerin (!) olduğu bir ülkede kutsal kitapta olmayan ama kararname misali, aklı esenin bir uydurma ile yönlendirmeye çalıştığı güzel dinimizi anlamayıp, anlatılmak isteneni de algılamadan saldıranların olduğunu bilirim.




    Neyse konumuza, anlatmak istediğimize gelmek gerekirse solcu diye bilinenlerin bir iki oy için yaptıklarının dini sömürüp, din üzerinden siyaset yapanlarla ne farkı olduğunu merak edip soracağım.

    Evet, Alevi bir kültürden gelen siyasetçinin bir taraftan Cem evleri niye yok, gereken destek niye verilmiyor derken aynı gün hem camiye gidip, hem de Kilise’de görünüp, fotoğraflar paylaşması gibi CHP’li, solcu belediye deyip, ilçesinin sorunlarını bitirmiş gibi gidip Çanakkale’deki yarım kalmış camiyi yaptırmak gibi ne kadar samimi olduğu anlaşılmayan tutum ve tavırlar..

    Yani soyisminin anlamını taşıyan İBB Başkanı Ekrem beyin sol bir partinin mensubu, belediye başkanı olmasının yanında bir taraftan Kur’an okuyan görüntüleri diğer taraftan başında bulunduğu şehrin ana arterlerine dini sözlerle süslü pankartlar astırıp, kandil ve dini günleri kutlayarak muhafazakâr kesime göz kırpsa da beklediği gibi oy alamadığını anlamaması gibi.

    Gerçi solun önemli isimlerinden olan Marx’ın en yaygın bilinen sözü muhtemelen “Din halkın afyonudur” cümlesinin ne anlama geldiğini bir kez daha incelerken www.hedeftv.com.tr de Temel Karamollaoğlu’nun Genel Başkanı olduğu Saadet Partisi Gebze İlçe Yönetim Kurulu İlçe Başkanı Mustafa Türel ile yapacağım yayın öncesi bir kez daha izlediğim 28 Şubat Belgeseli bana çok şeyler hatırlatıyor ve ne anlatmaya çalıştığını anlamlaştırmaya çalıştığım yazımı yazarken acı acı gülümsüyordum.

    Çünkü yine hedeftv.com.tr de bir gün önce konuk olan Yeniden Refah Partisi Darıca İlçe Başkanının yapılacak bir oluşumda kesinlikle CHP ve HDP ile olmayacaklarını belirttiği yetmezmiş gibi solcu denenlerin hepsinin din düşmanı olduğunu ima eden konuşmalarını da hatırlıyordum.

    Yani kısacası %99’u Müslüman denen bir ülkede muhafazakar kesimden oy alma adına solculuğu bir kenara itip, yaranma hesapları yapanların kandil kutlamaları, dualar, namaz kılmaları ve buna yönelik mesajlar içine girmemelerinin ne kadar samimi olduğunu sorgulamak ve bu samimiyetin ne kadar inandırıcı olduğunu sormak, sorgulamak gerek, ‘Dini sömürüp, üzerinden siyaset yapıyor’ diyenleri eleştirirken..



    arşiv haber arşiv haber 20/02/2017 tarihli haber(yorum/reklamlar


    Göleli İşadamı Yücel Hışır:


    Ardahanlıyı yok sayan yok olur!


    ‘FAKİR YILMAZ İLE İŞ DÜNYASI’ BAŞLIYOR.. Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu ve Yaşam TV’de yayınlanan ‘HAYATA DAİR’ adlı program büyük ilgi görüyor. Hayata Dairi izlemek için Yaşam TV yeter..


    İstanbul’un önemli ilçelerinde olan Sancaktepe’de bulunan Ardahanlılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, İşadamı Yücel Hışır birilerinin Ardahanlıyı yok saymaya kalkıp, kendileri dışında Ardahanlı kimse yokmuş gibi davranma gibi bir davranış, tutum içinde olmasının mümkün olmayacağını bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.


    Aynı zaman da Doğa Havalandırma-Isıtma-Soğutma İnş. Taahhüt San ve Dış Tic. Ldt. Şti. adlı firmanın Yönetim Kurulu Başkanı olan Ardahanlı İşadamı Yücel Hışır Sancaktepe’de kurulan Derneğin Ardahanlıların gerçek temsilcisi olan bir kurum olduğunu belirterek, derneği aşarak, kendi özel siyasi gelecekleri için hal ve hareketler içinde bulunanlara izin verilmeyeceğini belirtti.


    25 Şubat’ta düzenleyecekleri gecelerine tüm Ardahanlıları davet ettiklerini belirten Doğa Havalandırma-Isıtma-Soğutma İnş. Taahhüt San ve Dış Tic. Ldt. Şti. adlı firmanın Yönetim Kurulu Başkanı, Sancaktepe Ardahanlılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yücel Hışır Ardahanlıyı yok sayıp, kendi başlarına hareket edenlerin günü geldiğinde yok olacaklarını bilmelerini istediği açıklamasında kısa süre önce kurulan Sancaktepe Ardahan İl Derneğinin Ardahanlıların Sancaktepe İlçesinde ki Ardahanlıların evi haline geldiğini ve kısa sürede bir çok Ardahanlı üyesi ile bölgenin en etkin derneği konumuna geldiğini de belirtti.


     


    **Marka Yaratan Bir İsim..


    Ardahan’ın Göle İlçesinde İstanbul’a göç etmiş olan bir ailenin ferdi olan ve kardeşlei ile birlikte kuruduğu Doğa Havalandırma-Isıtma-Soğutma İnş. Taahhüt San ve Dış Tic. Ldt. Şti. adlı firmayı kendi alanında marka haline getiren başarılı bir iş adamı olan Ardahalı İşadamı Yücel Hışır Sancaktepe İlçesinde bulunan ve İstanbul’un yanı sıra ülkenin bir çok alanında başarılı işlere imza atan Doğa Havalandırma-Isıtma-Soğutma İnş. Taahhüt San ve Dış Tic. Ldt. Şti. adlı firmasınıda şöyle tanıttı.


    1999 yılından itibaren Isıtma – Soğutma ve Havalandırma sektörüne giren Doğa Havalandırma İnş. Taah. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. 2000 m² kapalı alanda Isıtma, soğutma ve Havalandırma konularında profesyonel ekibi ile faaliyet göstermektedir.


    Doğa Havalandırma İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.: Bağlantı elemanları, flanş profili, köşe klips, fabrikasyon hava kanallarını titizlikle üretmektedir.


    Doğa Havalandırma İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. Aynı zamanda ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 18001 İş sağlığı ve Güvenliği belgelerine sahiptir. Periyodik olarak bu denetimleri yapılmaktadır.


    Hedefimiz, her geçen gün daha kaliteli, daha hızlı ve daha ekonomik ürünler üreterek, müşteri memnuniyetini ön planda tutmaktır.


    **Veysel Karatay’dan 10. Şübe..



    *26/12/2016 Tarihli Haber


    Mart ayında yapılmasına karar verilen Ardahan Kültür Evi’nin başkanlığına aday olduğun açıklayan Ardahanlı İşadamı Veysel Karatay’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı TAY SÜRÜCÜ KURSLARI adlı sürücü kursu 10. Şübesinin Bahçeşehir Isparta Kule’de açıyor.


    Bölgemizin başarılı iş adamları arasında gelen ve iş dünyasında ki başarısının yanı sıra başta Ardahan Dernek ve Federasyonları olmak üzere çeşitli sosyal aktivetelere yönelik duyarlılığ ile tanınan Ardahan/Göleli İşadamı Veysel Karatay’ın başında bulunduğu TAY SÜRÜCÜ KURSLARI tarafından açılışına hazırlanılan 10. Şübesi önümüzde ki günlerde resmi açılışı apılrak hizmete gireceği öğrenildi.


    **HAMZA ŞAİR’DEN DEV FABRİKA..


    Doymak için doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalan Ardahanlı ailelerin batı metropollerinde ki başarısına her geçen gün bir yenisinin eklendiği görülen bir süreçte Ardahan Hoçvanlı İşadamı Hamza Şair’den dev bir yatırım geldi.


    Kocaeli Dilovası ve Gebze İlçelerinde önemli projelere imza atan ŞAYİR MÜHENDİSLİK adlı şirket Çankırı Çerkeş OSB’de kurduğu Galvaniz Fabrikasını bitirme aşamasına getirdi.


    Önümüzde ki baharın başında açılacağı öğrenile yeni fabrikanın açılışına hükümetin önemli bakanlarının katılması beklendiği öğrenildi.


    **GOLD GÜMRÜKLEME BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR..


    İmdat Tatar ve Hümmet Tatar’ın başında bulunduğu ve kısa bir süre önce kurulan GOLD GÜMRÜKLEME kısa sürede adından bahsettirmeye başladı.


    Gümrükleme ve Antrepol işlerini takip eden ve verilen işi en kısa sürede tamamlayarak müşterilerine hizmet veren GOLD GÜMRÜKLEME İstanbul Ticaret Merkzinde ki ana ofisinde tüm gümrüklerde ve ülke genelinde hizmet vermeye devam ediyor.


    Engin Gayrimenkul Biga’ya İmza Atmaya Hazırlanıyor..



    Ardahan Hanaklı İşadamlarımızdan Üzeyir Engin’in sahipliğini yaptığı ENGGİN GAYRİ MENKUL tarafında Çanakkale Biga’da yapılacak olab ve içinde Cami ile Cem Evi’nin de yan yana olacağı BİGA ENGİNKENT projesi Pazar günü düzenlenecek olan temel atma töreni ile start alacak.


    Konu hakkında bir açıklama ve duyuru yapan ve tüm Ardahanlı hemşerilerini 15 Myhıs 2016 günü gerçekleşecek olan temel atma programına davet eden Ardahanlı İşadamı Üzeyir Engin mesaj şöyle;


    *TEMEL ATMA TÖRENİMİZE SİZDE DAVETLİSİNİZ..


    Engin gayrimenkul Çanakkale Biga’da kurmuş olduğu Biga Engin Kent projesinde 20.000 kişinin beklendiği ve 15 Mayıs pazar günü, Cami ve Cem Evi temel atma törenine siz hemşerilerimizi de bekliyoruz. Irt: 05327237708-05071515337


    **ERPANJÜR MARKA OLMA YOLUNDA..


    Aynı zaman da Ardahan Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İstanbul/Güngören Ardahan İl Derneği Başkanı olan Yener Bayrakçı’nın başında olduğu ERPANJÜR adlı firma marka projelere imza atmaya devam ediyor.


    Son olarak Ardahanlı İşadamlarından Yunus Özdemir’a ait olan ve İstanbul Beylikdüzü Evren-2 Sanayi Sitesinde yapılan dev iş merkezi ‘Hanak İş Merkezi’ adlı iş merkezinin işleri tamamlayan Sarzepli iş adamı Yener Bayrakçı’nın sahipliğini yaptğı ERPANJÜR adlı firma Otomotk Kapı, Fotosel Kapı, Bahçe Kapısı, bariyet, Alymün Doğram işelerinde her geçen gün marka olamaya devam ediyor.


    ERPANJÜR’e ulaşmak için; 05364874841


    **DOĞAN ET, YEMEKTEN ‘ARABA DÖNER’


    Ardahan Hoçvanlı olan Doğan kardeşlerin marka firma haline getirdikleri DOĞAN ET LOKANTASI yeni yerinde yeniliklerle hizmet vermeye hazırlanıyor.


    Doğan Gökçe ve Ayhan Gökçe’nin yönetiminde ki DOĞAN ET, YEMEK firmanın ‘HEYBE ANADOLU SOFRASI’ adlı restoran 15 Mayıs 2016 günü resmi açılışını gerçekleştirecek.


    Açılış öncesi Doğan Kardeşlerinin yeni iş yerlerini ziyaret eden Esenyuırt Belediye Başkanı Nemci Kadıoğlu ve Esenyurt Kaymakamı bölgede marka haline gelen Ardahan Hoçvanlı iş adamı kardeşlere başarılar dilediler.



    **TAY SÜRÜCÜ OKULLARI MEZUN VERMEYE DEVAM EDİYOR..


    Ardahan Göleli iş adamlarımızdan Veysel karatay’ın  sahipliğini yaptığo TAY SÜRÜCÜ KURSU dünyanın marka firması Mercedes ile birlikte ortaklaşa yaptığı projenin ilk mezunlarını verdi.


    Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahanlı İşadamlarından Veysel Karatay,  Tay Sürücü OKULLARI ile Mercedes işbirliği çerçevesindeki projemizin ilk mezunlarına sertifikalarını verdik tüm şoför adaylarına hayatlarında başarılar diliyorum. Hayırlı uğurlu olsun’ dedi.



    ‘FAKİR YILMAZ İLE İŞ DÜNYASI’ BAŞLIYOR..


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğı ve Seymen TV’de yayınlanan ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı program 2. yayın dönemine başlıyor.

    Ardahanlı stk yöneticilerinden ve ‘Bülbilan Birliği’ başkanı, emekli öğretmen Şemsettin Şenel’in yanı sıra Ardahan Bağdeşenli İşadamı UAR MİMARLIK TARIM HAYANCILIK LTD.ŞTİ.  Cafer Aydın’ın konuk olacağı program 14 Mayıs 2016 Cumartesi Günü Saat: 18.00’da Seymen TV ekranlarında olacak.İzlemeniz umuduyla davetlisiniz.

  • Sınav Kurucular Zirvesi Başladı..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Bu haber aşağıda ki linki kopyalayarak izleyebilirsiniz..


    https://www.youtube.com/watch?v=x_54lQa4WaQ&ab_channel=ArdahanTV


    Sınav Eğitim Kurumlarının temel değerleri; takip, hakkaniyet, empati ve demokrasi kavramlarının ekseninde konuşma yapan Özer, bu tür toplantılarda programımızın, sistemimizin, yönetim biçimimizin ve yayınlarımızın masaya yatırılarak yapıcı eleştiriler ile konu edinmesinden mutluluk duyduğunu dile getirdi. 




    Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Özer Avukat kızı ile birlikte katıldığı Sınav Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcileri Zirvesi Antalya’da başladı.



    Ağacın Kurdu İçinde Olur..


    Aslında önce Can, sonar Canan denen bir sözle insanoğlunun benciliğini de anlatan en son durum CHP İl Başkanına verilen ceza ardından CHP’li Belediyelerin sınırları içinde bulunan bilboardlara asılan bir afişle daha iyi anlıyorum.


    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezası ve siyasi yasak nedeniyle, destek için, hazırlanan afişlerde aslında ‘Önce can, sonra Canan’ anlamına gelen ‘Canan cesurdur, yüreklidir’ afişi ile de bunu ortaya koyarken Kaftancıoğlu’nu yiyenlerin balında gelenin başında bulunduğu partisinin içindeki kozmik odayı da görmezden geliyor ya da sıranın er geç kendisine de geleceğini unutup, ‘Bana dokunmayan yılan…’ diyerek görmezden geliyor.

    Çünkü oda biliyor ki Ağacın kurdunun içinde olduğunu…

    Evet, ‘Ağacın kurdu içinde olur’ ​sözüne geçecek olursak önce anlamına bakalım derim…

    Anlamı:

    ‘Bir topluluğu çökertecek olan şey yine kendi içinden çıkar’ anlamın da kullanılan bir sözdür ‘Ağacın kurdu içinde olur’

    Peki, bunu neden demiş, niye söylemiş atalarımız?

    Bu sözün anlamını çıkarmak ve kurdun kim, ağacın kim olduğuna baktığımızda herkesin kendisini ağacın yerine koyduğunu, kurdun ise yakınları başta olmak üzere etrafındakilerin olduğunu söylerler..




    Yani kendileri hiç kurt olmaz, hep serinleten, elma veren olurlar..

    Bir topluluğu çökerten kurtların bir hayli fazla olduğu şu günlerde yaklaşan yerel seçimlere doğru giderken kurtların yeniden harekete geçip, ağaçları oymaya başladığını görürüz.

    Sadece seçimlerde mi?

    Tabiî ki hayır..

    Sizin ülkeniz için, memleketiniz için verdiğiniz mücadeleyi anlamayıp, bu yönde mücadele verenleri nasıl olur kemirir, çürütür ve yıkarım çabası içinde olanları da unutmayalım.

    Burunlarının dibindeki dev organizasyonu görmezden gelip, kendi kendilerine oynadıkları siyaset ya da dernekçilik oyunu ile aslında kendilerini ve sözüm ona kabul etmediklerinin bağırsaklarını kemirdiklerinin farkında olmayanlar bu kurtların aslında tüm toplumun bağırsaklarına bela olmuş ve yıllardır o toplumu kemire kemire bitirmişlerdir. 

    Gerek gazetecilik hayatımda gerekse stk başkanlığım esnasında hep bu bağırsak kurtları ile mücadele verirken en büyük sorunum da bu Kurtların hiç birisinin ağacı değil, bağırsağı yediklerine de şahit olmuşumdur…

    Çünkü kökü olan bir ağacı kemirerek devirmeyeceklerini iyi bilen bu bağırsak kurtları aslında sadece memleketin değil, tüm ülkenin ve siyasi partilerin baş belalarıdır.

    Bunun nedeni ise kendilerini adam diye yutturup, adam olmadıklarını bugüne kadar ne iktidar ne de bir yere sap olamamalarında görmekte mümkün.

    Bu nedenle; ‘Ağacın kurdu içinde olur’ diyen ataların aslında bunun sadece bağırsak kurdu olduğunu da anlatırlar bu ünlü sözleri ile..

    Ha bu arada dün yanında olup, bugün buldukları bağırsaklar ile karşıya geçenlere ne demiş o ünlü sözleri ile unutulmayan ve “Böyle davranırsa er geç başına bir iş gelecek” diyen ‘Atalar?

    Birde ona bakalım;

    Baktım, onla ilgili çok söz varken en iyi sözü yine benim diyeceğimi düşündüm.

    Oda;

    Alçaklık, yani çukurdan daha çukur bu tiplerdir..



    arşiv haberler 05/07/2020 tarihli haber/yorum


     



    BİR YIL ÖNCE AÇILAN HESLER 1 YIL


    SONRA BÖLGESEL BASIN VE HALK


    DAVET EDİLMEDEN YENİDEN, UZAKTAN


    KUMANDAYLA AÇILDILAR!


    Ardahan’ın Kura Nehrine gem vuran, derelerini kurutan Hidro Elektrik Santralleri doğayı da yok etmeye devam eden HES barajlarının resmi açılışları yapıldı. 5 yıl önce yapımına başlanan ve bir yıldır hayata geçip, enerji üreten bölgede ki iki HES Barajının resmi açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sanaldan katıldığı törenle yeniden açıldı. Bölgesel basının ve yerel halkın davet edilmediği görünen HES Barajlarına giden yolların bile yapılmadığı bilinirken açılışa enerji bakan yardımcısı da katıldı.


    VALİ BEY BÖLGE BASINI NEDEN DAVET EDİLMİYOR?!


    Bir yakası Ardahan’ın Göle İlçesi sınırları içinde bulunan Allahüekber dağlarından doğup, Göle, Ardahan ve Hanak Ovalarına hayat verdikten sonra Çıldır kayumundan geçtikten sonra Gürcistan’a, buradanda Azerbaycan Hazar Gölüne kadar uzanan Kura Nehrine gem vuran Köroğlu Barajı ve Kotanlı Hidroelektrik Santrali (HES), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferansla katılımı ile hizmete açıldı.


    Yapıldığı günden bu yana bölge de bulunan çevreye, köylere ve Ardahanlılara Sosyal Sorumluluklar yönünde verilen sözlerin yerine getirilmediği, barajlara giden yolların bile yapılmadığı barajların açılış programına, Vali Hüseyin Öner, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı  Alparslan Bayraktar ve diğer yetkililer katıldı.


    Açılış öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Bayraktar, Ardahan’ın en büyük elektrik santralini devreye aldıklarını belirterek, “Bu santralimiz, 125 megavat gücünde tam kapasitede çalıştığında yaklaşık 290 milyon kilovat saat yıllık elektrik üreterek 740 bin haneye elektrik sağlayacak. Bu anlamda Ardahan’ın en büyük elektrik santralini devreye alıyoruz. Bu tesisin yapımı esnasında yaklaşık 1000 vatandaşımıza istihdam imkanı sağlandı. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında civar köylerimize ve çiftçilerimize destek sağlandı. Hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.


    Konuşmanın ardından ‘Kestiğiniz kurdelelerive makasları alın evinize eşinize hediye edin’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla kurdele kesilerek , yapımı bir yıl önce biten ve bir yıldır enerji üretip, satan özel sektötrün Yap/İşlet yöntemi ile yapılan ve çevre arazilere hayat vermektense bu arazilere hayat veren suyun tümünü yutan ve Kura yatağına bırakılan can suyu ile nehir boyunca doğal yaşamın canını alan Köroğlu Barajı ve Kotanlı HES’in açılışı gerçekleştirildi.



    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, açılış öncesi Vali Hüseyin Öner’i makamında ziyaret etti. Bakan Yardımcısı Bayraktar ile Vali Hüseyin Öner, bir süre sohbette bulunurlarken gerek bu ziyarete gerekse barajların açılışına yerel basın mensupları ile halkın davet edilmediği dikkat çekti.



    Şüpheli Haberler…


     


    Adına havuz, yandaş denen basın ve medyanın kendisinin üzerinde yarattığı güvensizliğin en açık ve bariz göstergesini tiraj ve reytinglerde görmek mümkün.


    Kimilerinin adlarına merkez basın, kimilerinin ulusal, kiminin ise yerel, bölgesel basın ve medyada dediği gazetecilik, televizyon ve ajanscılığın hangi seviyede olduğuna baktığımızda da tiraj ve reytinglerin çokta yüksek olmadığı ve tam tersine yerlerde olduğunu görürken benim de aralarında olduğum gazetecilerin yaptığı her habere de şüpheyle bakan bir okur ve izleyici kitlesinin olduğu  diğer bir gerçek olarak karşımıza çıkmakta…

    Gerçi araştıran, okuyan, yorumlayan değil de sanaldan bakıp, okumadan, yorumlamadan, görmeden bir tık ile sözüm ona beğenip, geçen ve ekmek alır gibi her sabah bir gazete bayisine gidip, günlük bir gazete almayan, yerel gazeteyi kimlik kaybı  ilanı vermek için aklına getiren, haber ve tartışma programlarından çok dizileri izleyen bir toplumun daha çok olduğu ülkede yapılan, çekilen onca haberin ne amaçla, niye, neden, niçin ve kim için yapıldığını da anlamasını beklemek anlamsız bir durum ya neyse..

    Çünkü sık sık ele aldığım ama ele alıp, yazmaktan, bir gün anlarlar diyerek arşivlediğimiz onca yazımızın satır aralarında olan bir sorunu hepimiz konuşur, tartışırız.

    Ama bu sorunun nasıl ortadan kalkacağını da düşünmez, düşünsek de 82 milyonluk ülkede 1 Milyonu Spor, 1 Milyonu Magazin, 1 Milyonu At yarışı ya da Bulmaca ve porno, seks, kalanı ise bir kaç tane ciddi, fikir gazetesi olmak üzere 4,5 milyon gazetenin sattığı ülkede her gün bir gazete bayisine gidip günlük bir gazete alarak, bir kitap okuyarak, anlayarak  bu yönde ciddi, samimi bir çabayı ortaya koymayız..




    Evet, bunun nedenlerine baktığımızda ise bu nedenlerin arasında en etkili olanların başında haberlerin şüpheli, yandaş, özel çıkar, güçten yana olmasının etkisinin bir hayli büyük bir durum olduğunu da görürüz ..

    Çünkü en son olarak okuduğum, izlediğim bir haber okumayan, ilgilenmeyen, araştırmayan hatta cahil toplum diyerek aşağılanan insanların hiç de öyle olmadığı ve aslında bu haberi yapanların şüpheli davranışları yüzünden basına güven duymadıkları, medyaya inanmadıklarını da görmüyor, anlamıyor değiliz..

    Çünkü 15 Temmuz Darbesi öncesi ve sonrası ve aslında son 20 yılda basın ve medya üzerinde kurulmak istenen baskının daralttığı alandan çekilen gerçek gazetecilerin boş bıraktığı alanın birer ürünleri olan ve kamuoyunda ‘Satılık Basın’ denerek suçlanan ve adlarına havuz, yandaş basın, medya ve haber ajansı denenlerin her yaptığı haber Ardahan Üniversitesi Rektörü aleyhinde yapılan bir Ajans haberi gerçek anlamda şüpheli. 

    Bu şüphenin nedeni de adı geçen ajansın ve çalışanlarının Kastelli, Uzanlardan daha ağır suçlara karışmış, Feto gibi cemaat kuranlar olmasına karşın patronlarının ustaca manevralarıyla her iktidara yaranmayı bilmiş olanların yönetiminde olmasıdır..

    Evet, Ardahanlı olmama karşın hala bir çayını içmediğim Ardahan Üniversitesi Rektörünün yönetim anlayışı ile üniversiteyi kent merkezinden koparması, keyfi atama, uygulama hatta yardımcılarının eş ve çocuklarının adını başında bulunduğu üniversitedeki tabelalara astırması gibi onca onay almayan davranışları olsa da kendisi hakkında bir ajansın yaptığı haber çokta inandırıcı gelmedi ve kamuoyunca şüpheyle karşılandı..

    Bunun nedeni de habere imza atan Ajansın bu tür haberi yapan, yapacak bir ajans olmadığını bir ben değil iktidar dahil tüm alem biliyor.

    Peki bu şüpheye neden olan bu haber sizce niye yapıldı?..

    Gerçekten habercilik için mi yoksa rektör abone olmadığı için mi? Belki de bu ajansın yerel muhabirinin özel bir ailece çıkarı için mi? 

    Ya da Ardahan kamuoyunun istemeyen adam ilan ettiği rektör hakkında öne sürülen onca iddiaların yarattığı kamuoyu baskısı mı?

    Bilmem ama umarım bu haber şüphe götürmeyen ve ‘Yok ya samimice yapılmış bir haberdir’ denebilseydi..

     Ve en önemlisi de okur, kamuoyu, YÖK, Ardahan, iktidar tarafından alkışlansaydı bu haber…



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    HES’LER


    DOĞAYI YIKMAYA DEVAM EDİYOR!


    arşiv haberler 22/07/2015 tar,hli haberler


    Ardahan’ın derelerini kurutan Hidro Elektrik Santralleri doğayı da yok etmeye devam ediyor. Bölgede yapımı deam eden ve baaşta Hanak Yamaçyolu HES olmak üzere doğa katliamı devam ediyor. Başta Alabalık, Kafkas Arı ırkı olmak üzere canlıları yok eden bölgedeki HES’ler yeşilim Ardahan doğasını da alt üst etmeye devam etmekte. Çevreci gözlerden uzak bu barajlarda Ardahanlıların çalıştırılmaması da olayın diğer gerçek bir yüzü olarak tepki toplamaya devam ediyor.


    **BÜLBİLAN FESTİVALİ DE İPTAL..


    Göle Kaşar Festivali’nin iptalı ardından Çıldır Göl Festivali ve Ardahan Bal Festivali ardından 3 Metre yükseklikte bulunan Bülbilan Yayla Festivalininde istifa edildi.


    Yaz etkinliklerinin ancak ikisini yapabilen Ardahan’da bu yıl çok az bir katılımla Damal, Hoçan ve Gorveneg Festivalleri yapılmış, Göle Festiali Göle’de yaşanan çatışma, Çıldır ve Ardahan Festivallerinin ise Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan katliam sonrası iptal edildikleri duyurumuştu.


    **Göle kesin yapılmayacak..


    Çıldır ve Ardahan Festivalleri ardından Bülbilan Yayla Şenliğinin de iptal edildiği Ardahan’da önümüzde ki aylarda yapılacağı ileri sürülen Göle Kaşar Fstiali’nin kesinlikle yapılmayacağı bilgisi de alındı.


    **Vali Yardımcısı Kaymakam Oldu.. 


    Kaymakam da Vali Yardımcısı..



    Mülki İdare Amirleri kararnamesi yayımlandı..

    Dün gece yayınlanan kararnameye göre Ardahan’ın Damal İlçesi Kaymakamı Abdurrezzak Canpolat Ardahan Vali Yardımcılığına atanırken, Ardahan Vali Yardımcısı olan Deniz Pişkın Maçka kaymakamlığına atandı.

    Öte yandan Ardahan Valiliğinde bulunan ve Kaymakam adayı olan Adayı Ahmet Karaaslan Pazaralar Kaymakamlığına, Resul Özdemir ise Çobanlar kaymakamlığına atandılar.


    **ÇILDIR KUPASI ŞENLİĞİN…



    En Büyük Destek İş Adamların dan…


    Bu yıl çok büyük bir heyecanla düzenlenen Çıldır Köyler Arası Futbol Turnuvası’nda şampiyon Aşıkşenlik futbol takımı oldu. Turnuva’nın favori gösterilen iki takımı Aşıkşenlik ve Eşmepınar Futbol takımları final maçında karşı karşıya geldi.


    Çıldır Belediye Başkanı K. Yakup Azizoğlu’nun da izlediği final maçı çok çekişmeli ve sert bir şekilde başlamasına rağmen, ikinci yarı futbola yakışır bir şekilde oynanan maçı, Aşıkşenlik – 3 – Eşmepınar – 1 alarak kupayı aldı. Maçın galibi Aşıkşenlik futbol takımı olmasına rağmen, turnuva başın dan beri oynadıkları temiz futbol dan dolayı en centilmen takım Eşmepınar futbol takımı oldu.


    Şampiyon olan Aşıkşenlik futbol takımı, kupayı kazanmaların da en büyük katkının forma hediye eden iş adamlarının olduğunu belirttiler. İş adamları, Aydoğdu KarahanMuhsin Koca, Serkan Karabağ ve Lokman Bavaş’a sonsuz teşekkür ettiklerini belirterek, davul zurna ile şampiyonluklarını kutladılar.


    Haber – Foto : Ahmet Aydın


    **Vali Deniz, köylerde incelemelerde bulundu


    Ardahan Valisi Ahmet Deniz, Ardahan merkeze bağlı bazı köylerde incelemelerde bulundu.


    İlk olarak uğradığı Ovapınar köyünde, köy içi kilit parke yol çalışmalarını denetleyen Deniz, devlet olarak ulaşıma önem verdiklerini söyledi.


    Vatandaşın ulaşımdan, eğitime ve sağlığa kadar her türlü hizmetin en iyisini hak ettiğini ifade eden Deniz, “Ardahan’ımız güzel hizmetleri hak ediyor. Bizde devlet olarak en iyi şekilde bu hizmetleri yerine getirmenin gayreti içindeyiz” dedi.


    Daha sonra sırasıyla Tepeler, Yalnızçam Hasköy, Akyaka, Ağzıpek ve Sarıyamaç köyünde de vatandaşlarla bir araya gelen Deniz, buradaki yapılan çalışmaları da yerinde inceledi.


    Deniz, köylerin sorunlarını muhtar ve köylülerden dinlerken, köyleri sorunsuz bir noktaya taşımak istediklerini ifade etti.


    **Vali Deniz, “Benim de Bir Evim Var Projesi” kapsamında yapılan evleri ziyaret etti



    Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) tarafından ihtiyaç sahibi ailelere yapılan evleri de ziyaret eden Deniz, “bu evlerinizde sizi mutlu görmek bize yetiyor. Mutluluğunuz hiç eksik olmasın. Biz bu niyetle bu çalışmaları yapıyoruz. Allah bu devletin imkanlarından sizleri, bizleri mahrum etmesin. Bize düşen hizmetlerin bu ve benzerlerini en iyi şekilde yerine getirmektir. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Bizler bir ve beraber olduğumuz sürece yarınlarımıza daha emin adımlarla yürümüş olacağız” diye konuştu.


    Deniz, karşılaştığı çocuklara da oyuncak ve çeşitli hediyeler verdi.


    **Şehit aileleri ve gaziler iftarda buluştu



    Ardahan Valiliği tarafından şehit yakınlarına ve gazilere iftar yemeği verildi.


    Yalnızçam Kayak Tesislerinde verilen iftar yemeğine, Vali Ahmet Deniz, 25. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdem Kargın, Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Cumhuriyet Başsavcısı Recai Bilgin, Vali Yardımcıları Deniz Pişkin, Muharrem Coşgun, Şehit yakınları, gaziler ve diğer yetkililer katıldı. 


    Burada konuşan Vali Ahmet Deniz, bugün şehit aileleri ve gazilerle olmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.


    Devlet olarak şehit ve gazilere ayrı bir önem verdiklerini belirten Deniz, şunları konuştu:


    “Biz devlet olarak her zaman sizin yanınızdayız. Sizlerin de bunu hissetmenizi istiyoruz. Bizler bu coğrafyada daha güçlü olmak zorundayız. Sadece Türkiye içinde değil, başka ülkelerdeki insanlar bu ülke için dua ediyorlar. Çünkü onlara kol kanat gerecek başka bir ülke yok. Onun için Rabbimize ne kadar dua etsek azdır. İnsanlık ve insanımız için bu ramazan ayını fırsat bilerek daha çok dua etmemiz lazım. Çanakkale ruhu ile hareket etmek zorundayız. Bu topraklar şehitlerimizin kanlarıyla vatan yapıldı. Onların yakınları bu nedenle bizim için çok önemliler. Şehadet şerbeti içmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaşayan gazilerimize uzun ömür diliyorum. Bu vesileyle ramazanımızın bize ve sizin için hayırlara vesile olmasın diliyorum.”


     Deniz, şehit yakınları ve gazilerle tek tek ilgilenerek kendilerini çıkış kapısında yolcu etti.


    **Posoflu Dershanecinin Dünya Başarısı


    SINAV’DAN GÜZEL BİR SINAV..


    Kuruculuğunu Ardahan Posoflu Eğitimci Metin Özer’in yaptığı SINAV DERSHANELERİ ve KOLEJLERİ bir başarıya daha imza attı.

    Sınav Koleji öğrencileri, Amerika’da 47 ülkenin katıldığı ‘Uluslararası Gelecek Problemleri Çözme Programı’nda alzheimer hastaları için hazırladıkları projeyle dünya birincisi oldu
    .


    **Sınav Kolejinin ulusal basında yer alan başarı öyküsü şöyle; 


    Amerika Birleşik Devletleri Iowa State Üniversitesi’nde düzenlenen yarışmada öğrenciler, İngiltere, ABD, Avustralya, Kanada ve Japonya gibi ülkeleri geride bırakarak birinciliği elde ettiler. Projeleriyle Alzheimer konusunu ele alan öğrenciler “Onlar Unuttu Biz Hatırlıyoruz” adını verdikleri yardım ve destek projesiyle birinciliğe ulaştılar. 



    Öğrencileri başarılarından dolayı kutlayan Sınav Koleji Anadolu ve Fen Lisesi Müdürü Caner Koç, “Toplumsal açıdan önemli bir konu olan Alzheimer’a dikkat çeken ve sosyal sorumluluk anlayışıyla farkındalık yaratan öğrencilerimiz gerçekten çok anlamlı bir iş başardılar. 



    Dünya birincisi olarak Amerika’da 47 ülkenin katıldığı yarışmada bayrağımızı gururla dalgalandıran ve İstiklal Marşı’mızı okutan öğrencilerimizi ve onlara emek veren öğretmenlerimizi tebrik ediyorum” dedi. Yarışmada Sınav öğrencilerinden oluşan Project MIND ekibinin, Dünya birinciliğinin yanısıra kolej öğrencilerinden Alara Er ve Alara Kocabıçak da bireysel senaryo yazma yarışmasında Dünya ikinciliğine layık görüldü. Bu başarılarıyla sadece Sınav Koleji’nin değil Türkiye’nin de gururu olan öğrenciler, uluslararası bir platformda yaratıcılık ve farkındalık deneyimi yaşama imkânı buldular. Analitik düşünce ile araştırma becerileri üzerine odaklaşan öğrenciler, bu sayede Alzheimer konusuna Türkiye’nin yanı sıra dünyada da dikkat çekmeyi başardılar.



    ‘Çalışmamızın karşılığını aldık’



    Sınav Koleji’nin bugüne kadar sadece akademik alanda değil, yabancı dilde, sporda, sanatta kültürel ve sosyal alanlarda da birçok başarıya imza attığını söyleyen Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, “Sahip olduğumuz fiziki imkânlar, kaliteli eğitim kadromuz, özellikle yabancı dile verdiğimiz büyük önem bu başarıyı getirdi. Dünya birincisi olan öğrencilerimizi tebrik ediyor, emeği geçen öğretmenlerimizi de kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum” dedi.

  • 13 BİN YILLIK GIDANIN DEĞERİ YENİDEN ANLAŞILIYOR!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Bu haber aşağıda ki linki kopyalayarak izleyebilirsiniz..


    https://www.youtube.com/watch?


    v=x_54lQa4WaQ&ab_channel=ArdahanTV


    Çiftçi Nejdet Kanbir, “Bugün gelinen noktada son derece iyi durumdayız ancak yeterli değil. Çünkü talepler arttı, karşılık vermekte zorlanıyoruz dedi.

     Ardahanlı çiftçi Nejdet Kanbir, ata tohumu kavılca buğdayına yoğun talep alınca üretim hedefini büyüttü. İşlenmesi zor olduğu için çiftçilerce çok ekilmeyen kavılcanın yaygınlaştırılması için çalışma yapan çiftçi Kanbir, Çıldır ilçesinin Aşıkşenlik bölgesinde 10 yıl önce 15 kilogram ata buğdayını ekmeye başladı. İlk ekimde yüksek verim alan Kanbir, bunun üzerine “Kavılca İşleme” projesi hazırlayarak Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna (TKDK) ya müracaatta bulundu.

    Aldığı destekle tesis kuran Kanbir, tohumluk olarak çiftçilere, un ve bulgur olarak sofralara ulaşmasını sağladığı ata tohumunda üretimi iki katına çıkarmayı hedefliyor. Kanbir,  “Sosyete yiyeceği kavılca, fakir sofralarına lezzet katacak” sloganıyla yola çıktığını anlattı. Tesiste saatte 250 kg buğdayın kabuğundan ayrıştırılmasının, 600 kilogram da un elde edilmesinin talebi karşılamadığını vurgulayan Kanbir, “Bugün gelinen noktada son derece iyi durumdayız ancak yeterli değil. Çünkü talepler arttı, karşılık vermekte zorlanıyoruz.


    13 BİN YILLIK GIDANIN  DEĞERİ YENİDEN ANLAŞILIYOR!


    Biz bazı altyapı ve teknik sorunlarımızın giderilmesiyle hedefimizi büyütüp saatte 1 ton un üretmenin gayretindeyiz dedi.

    Kanbir, amacımız, bir saatte 1 ton buğdayı kabuğundan çıkarmak, yine 1 ton un elde etmek. O zaman asıl hedefe ulaşılmış olacağız. Çünkü şu an yoğun bir talep var.” “Kepekli ve kepeksiz un taleplerine karşılık verebiliyoruz” İşe başlarken ilk hedefinin buğdayı kabuğundan ayıklamak olduğunu vurgulayan Kanbir, “Artık buğdayı hırpalamadan una dönüştürmeyi başarabiliyoruz. Kepekli ve kepeksiz un taleplerine karşılık verebiliyoruz. Şu an bu ürün bölgemizin bir değeri. Bu noktada iyi durumdayız. Evlerimizde tüketiliyor olması bizi çok mutlu ediyor.” Dedi. Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci de 2020’de “Kavılca buğdayı ve unu” adında tescil çalışması başlattıklarını belirterek, ata tohumu kullanımının yaygınlaşması için yapılacak çalışmalara destek olacaklarını sözlerine ekledi. 

                     Haber/Foto: #çıldırsancağı



    Kim Kime Tecavüz Etti?


    Dikkat ediyor musunuz bilmem ama iktidar ve onun kurucusu, koruyucusu başkan, ülkenin gündemini istediği gibi belirliyor.


    Çünkü, önce CHP’yi gaza getirip, dokunulmazlıkları kaldıran daha sonra HDP’lileri içeri alan, dolara ateş veren iktidar, başta İl başkanına siyaset yasağı getirilen CHP’nin olmak üzere tüm kamuoyunun dikkatlerini başka yönlere çekmekte bir hayli usta… 


    Avrupa’nın da içinde bulunduğu kamuoyunu meşgul etmekte bir hayli ustalaşan iktidar ve başkan, son olarak cinsel istismar meselesini ortaya atıp, 6’lı masaya, arka kapılarda görüşüp, ön kapıda ‘arkadaşlar, dostlar’ dediği ama havuz medyanın ‘teröristlerle fotoğrafları ortaya çıktı’ manşetinden korkup, yanına gelmekten korktuğu HDP’ye kilitlenen CHP’nin dikkatini dağıtmakta da bir hayli usta.


    Aynı iktidar zaten elinde olan basın ve medyaya da yeni malzeme sunarak, ülkenin gerçek gündemini bir kez daha arka plana atmayı başarıyor.


    Evet, kimin kime tecavüz ettiği, aralarında tecavüzcülerin de olduğu bir genel af ile serbest bırakalım mı, bırakmayalım mı derken aslında birileri ülkenin gerçek gündemine tecavüz edip, bir kenara atıverdi…


    Ve bu oyunu yine yutan muhalefet Anayasa değişikliği, HDP’lilerin durumu, her gün gelen zamlar, doların durdurulamayan yükselişini unutuverdi…

    Ve en önemlisi hala başka ülkelerin topraklarında olan askerin durumu ve komşularla olan ilişkiler çok güzel gölgelenip, yine unutturuldu…


    Bu nedenle hep derim, aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bu işi biliyor ve ondan dolayı Erdoğan’ı değil, onun 30 yıldan fazladır ortaya koyduğu siyaseti yutup, şaşıranlarındır asıl suç..




    **Eğitim de sıfır alan bir anlayış..


    Yoğun bir siyasi gündem içinde toplumun ana ve gerçek gündeminin unutulduğu, ötelendiği şu günlerde bir araştırma yayınlandı.

    O araştırma da görülen şey ise bu ülkenin 81 vilayetine üniversite açtıklarıyla övünenlerin eğitimi ne hale düşürdüğü de ortaya çıkmakta.

    Eğitim seviyesinin dünya ülkeleri arasında en alt sıralarda olduğu ülkemizin üniversitelerinin başarı çizelgesini ortaya koyan URAP’ın yani Yüksek Öğretim Kurumlarının Akademik Başarılarını takip eden kuruluşun son araştırmasında, Ardahan Üniversitesinin de aralarında bulunduğu 102 Üniversitenin başarıları sıralanmış.

    Orta öğretim, lise dengi ve üniversite sınavlarında 81 Vilayet içinde son 15 yıldır sonlarda olan Ardahan’daki eğitim gibi Ardahan Üniversitesinin de ülkedeki 102 üniversite arasında sondan 4’üncü olduğunu ortaya koyan araştırmaya bakınca iktidarın üniversiteleri bölerek buna çözüm aradığını da görmekteyiz.

    Yani, ‘böl, parçala ve yut’ taktiğinin sadece dünya ekonomisinin %74’ünü elinde tutan batı ülkelerinin değil, ülkeyi yöneten iktidarlarında planlarının içinde olduğunu da görmek mümkün.

    Ve özellikle yeni açılan üniversiteleri kendi, kadroları ile doldurup, eğitim, öğretimde başarı sağlayacağını iddia eden mevcut hükümette diğer gelmiş, geçmiş hükümetler gibi eğitime değil, kadroya bakmakla ülke deki hukukun gugug, adaletin mumla arandığı, insan haklarından bahsedilmediği, ekonominin doların vicdanına bırakıldığı gibi eğitimin de yerle bir edildiğinin araştırması olan URAP’ın son araştırmasında birçok üniversitenin de başarısızlık batağının yanı sıra borç batağına battığını da görmekteyiz.

    İnanmıyorsanız google amcaya ‘Urap’ yazın bakın ve ağlamasanız da azda olsa halimize üzülün..



    arşiv haber 04.04.2016 tarihli haber/yorum


    Genç çiftçilere 30.000. TL hibe desteği


    Kırsal kalkınma destekleri kapsamında genç çiftçilerimizin projelerinin desteklenmesiyle ilgili tebliği imzalayarak Başbakanlığa gönderildi.


    Tebliğ özetle şu hususları kapsamaktadır:


    · Kırsal alandaki 18-40 yaş arası gençler müracaat edecektir.


    · Toplam nüfusumuzun yaklaşık %28’i kırsal alanda yaşamaktadır. Bununla birlikte bakanlığımız çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 18-40 yaş aralığındaki çiftçi sayısı 330.412’dir. Bu da ÇKS’ye kayıtlı toplam çiftçi sayısının %13,46’sını oluşturmaktadır.


    · Bu program kapsamında genç çiftçilere 30.000.- TL hibe desteği verilecektir. Program 3 yıl süre ile uygulanmaya devam edecektir. (Bakanlar Kurulu Kararı üç yıl olacak şekilde yayımlanmıştır.)


    · Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, arıcılık, kanatlı, ipekböceği yetiştiriciliği, meyvecilik, seracılık ile tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği konularına destek verilecektir.


    · Büyükbaş ve küçükbaş canlı hayvanlar TİGEM tarafından temin edilecektir.


    · Bitkisel üretim projelerinde traktör ve bahçe traktörü hariç, proje ihtiyacı olan diğer makine ve ekipmanlar destekleme kapsamına alınmıştır.


    · Su ürünleri üretimi projeleri yüksek maliyetli olması ve ruhsat alma işlemlerinin uzun sürmesi nedeniyle bu dönem program dışı tutulmuştur.


    · Ayrıca su ürünleri üretim projeleri bakanlığımız IPARD (Avrupa Birliği) ve kırsal kalkınma yatırımlarını destekleme programı (genel bütçe) kapsamında daha yüksek bedellerle desteklenmektedir.


    · Kanatlı sektöründe ördek, kaz, hindi ve serbest tavuk yetiştiriciliği destekleme kapsamına alınmıştır.


    · Başvurular tebliğ yayınlandıktan sonra 30 gün sürecektir


    · Ön başvuru elektronik ortamda alınacak olup, başvuru dosyaları il ve ilçe müdürlüklerine elden teslim edilecektir


    · Genç çiftçilerin hiç bir şekilde proje hazırlama gideri olmayacaktır. Bakanlığımızca hazırlanan örnek proje ve büyüklükleri tavsiye niteliğinde duyurulacaktır


    · İl ve ilçeler arasındaki proje ve bütçe dağılımı TÜİK verileri esas alınarak bilimsel kurallara göre yapılmıştır.


    · Ülke genelindeki tüm başvurular, değerlendirme ve uygulamalar yazılım sistemi üzerinden anlık olarak bakanlık merkezinden izlenebilecektir.


    · Hibe sözleşmeleri ilçelerde imzalanacaktır


    · Şehit yakınları, gaziler, engelli vatandaşlar ve kadınlara pozitif ayrımcılık uygulanacaktır (5’er puan)


    · Coğrafi işaret olan ürünler ile yerli gen kaynağı olan ürünler ön plana çıkarılacaktır. Bu şekilde hayvancılık bölgelerine öncelik verilecektir.


    · İl/içe merkezlerine uzak köylerden başvuranlar avantajlı olacaktır


    · Satın alma uygulamaları basit, kolay ve uygulanabilir olacaktır. .


    · Hayvancılık projelerinde yetiştiricilerin kendi aralarındaki alım-satımlar kabul edilecektir. Bu şekilde spekülatif fiyat hareketlerinin önüne geçilecektir.


    · Projelerin 2 yıl süre ile izlenmesi ve takibi yapılacaktır.

  • ORHAN hedeftv'de ve NASIROĞLU tempotv'de GAZETECİLERİN KONUKLARI OLACAKLAR..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Bu haber aşağıda ki linki kopyalayarak izleyebilirsiniz..


    https://www.youtube.com/watch?v=x_54lQa4WaQ&ab_channel=ArdahanTV



    Geçtiğimiz günlerde kardeşini kayb eden, bu nedenle zorunlu ara verdiği televizyonculuk programlarına bugün ve yarın iki konuğu ile devam edecek olan Gazeteci Fakir Yılmaz konuklarıyla birlikte gündemi ve ülkenin yanısıra dünyayı tartışmaya devam edecek.


    Yeniden televizyon programlarına başlayan ve geçtiğimiz hafta başında hedeftv de yayınlarına kaldığı yerden devam eden Gazeteci Fakir Yılmaz’ın bugünkü konuğu CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan olacak.


    Cumartesi günüde Tempo TV’de Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz ile birlikte İş insanı, Maktekser Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Nasıroğlu’nu konuk edecek olan Gazeteci Fakir Yılmaz kentlerine, ülkelerine ve dünyaya açık olan iki isim ile gündemi tartışmaları bekleniyor.



    Devlet olmak..

    Partiyi devlet sananların, ‘Biz olmasak devletin bekası olmaz’ diyenlerin sayısının bir hayli arttığı şu son yıllarda devlet anlayışının parti anlayışı olduğunu ima edip, kendi anlayışlarını adeta zorla insanlara enjekte edenlerin toplumu baskı altına almaya çalışırken ben ve çoğumuzun artık unuttuğu devlet kelimesi ve bu kelimenin ne anlama geldiğini merak edip, devletin ne olduğunu hatırlama adına küçük bir araştırma yapma gereğini duydum.

    Çünkü, her konuşmalarında birbirlerine demediklerini bırakmayan ama  güzel denecek konuşmalarında, ‘Ben bunu söylerken ‘Bu dediklerimi 84 Milyon insanıma diyorum’ diyerek eleştirdiklerinin de içinde olduğu nüfusun tümünü içine alan, sözlerden bahseden siyasiler ve onların başında olduğu bürokrasik devletten daha çok devletim der dururlar..

    Aslında devleti oluşturan yani bürokrasi denen ama iktidarın içinde olanın yönettiği ‘devlet’ denen kavramın ‘önemi ve anlamı nedir?’ e baktığımız da eskisi gibi kalın, sararmış ve bugün unutulan sözlüklere değil yine google amcaya başvuruyoruz.

    Peki o zaman ‘devlet nedir, kimdir? ‘diye bir soralım google amcaya..

    Şimdi geçelim devletin ne olduğunun cevabına;

    **Devlet Nedir, Ne Demektir? 

    Devlet; tarihin ilk dönemlerinde ortaya çıkan bir kavramdır. Devlet; zaman içinde insanın kendi varlığını sürdürmesi, güçlünün güçsüze baskı kurmasını engellemesi ve varlığını sürdürebilmesi için kendi oluşturduğu bir kavramdır.

    Pek çok sosyal ve siyasal konuda olduğu gibi devlet konusunda da herkesin üzerinde ittifak ettiği kesin ve tek bir tanım bulmak mümkün değildir. Bunda muhtemelen devlet kurumunun zaman ve mekân değişkenleri açısından gösterdiği farklılıklar etkili olmaktadır. 




    Bugünkü anlamda devlet genel olarak 17. Yüzyıldan bu yana yaşanan değişimler nedeniyle eski dönemlerdeki devletten oldukça farklı özellikler taşımaktadır. Devletin yapısındaki farklılaşmalar onun tanımı ve analizi ile ilgili çalışmalarda da kendini göstermiştir. 

    Mesela, İslam dünyasında devletin siyasal bir kavram olarak kullanılmaya başlanmasından itibaren birbirini izleyen üç ayrı dönemde üç ayrı anlamda kullanıldığı gözlenmektedir. Buna göre ilk dönemde zafer, güç veya egemenliğin dönüşümlü olarak el değiştirmesi anlamında kullanılmıştır. 

    Ardından gelen ikinci dönemde bir hanedanın egemenliği veya onun siyasal iktidarını ifade etmiştir. Devleti Âl-i Osman dendiğinde Osmanlı hanedanın egemenliği ve siyasal iktidarı anlatılmıştır. 

    Son dönemde ise ulus temelinde en yüksek seviyede örgütlenmiş ve uluslararası sistem tarafından tanınmış siyasal yapı anlamında kullanılmıştır.

    Batıda da benzer bir durum gözlemlenmektedir. Eski Yunan’da devlet (polis), ortak “iyi hayatı” gerçekleştirmek amacıyla bir şehir düzeyinde örgütlenmiş organik bütünlüğü ifade ederken Roma İmparatorluğu’nda hukuki olarak birbirinden ayrılan bölgeleri kapsayan geniş bir coğrafi alanda siyasi düzeni sağlamaya yönelik bir örgütlenmeyi anlatıyordu. 

    Böylece hukuk ve düzen fikri devletin temelini oluşturmaya başlamış, bu süreçte hukuk ve bürokrasiye dair düzenlemeler çeşitli kurumların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Daha sonra imparatorlukların parçalanmasıyla birlikte ulus temelinde örgütlenmiş yeni bir devlet formu ortaya çıkmıştır.


    Siyasal iktidarın ulus temelinde örgütlenmesiyle ortaya çıkan modern ulus devlet formu 1648 Vestfalya Antlaşması’yla Avrupa’daki uluslararası sistemin temel birimi hâline gelmiş bulunmaktadır. Bu tarihten itibaren devlet kavramı ulus kavramıyla birlikte siyasal iktidarın en yüksek düzeydeki örgütlenmesi anlamında kullanılmaya başlanmıştır.

    Birinci ve klasik devlet tanımı, onu oldukça geniş ve genel bir biçimde bir toplumdaki egemen yönetim örgütü olarak tarif eder. Böyle bir genel durumda, devlet ister Yunan kent devleti ister Roma İmparatorluğu isterse İslam cemaati veya bir Afrika kabilesi olsun, her tür yönetim biçimini veya bu yönetim formlarını hayata geçiren organizasyonu ifade eder. 

    Söz konusu geniş devlet tanımında meşruiyet biçimleri arasında bir ayrım yapılmadığı gibi, yönetim yapısının genel doğası üzerine de herhangi bir şey söylenmez. Genel anlamıyla devlet, bu yüzden seküler ilkelere dayanabildiği gibi teokratik ilkelere de dayanabilir, geleneksel veya modern devlet de olabilir. 

    Devletin ikinci ve daha özel bir tanımı, Orta Çağdan sonra, özellikle bireyciliğin doğuşuyla birlikte ortaya çıkmış, belli bir coğrafya üzerinde mutlak bir kontrole sahip seküler ve ulusal örgüte gönderme yapar. Nitekim Max Weber’e göre, devletin en önemli veya yegâne özelliği, güç kullanımını otorite ile bütünleştirmiş olmasıdır. 

    Söz konusu devlet, her şeyden önce on beşinci yüzyıldan itibaren ortaya çıkmaya başlayan modern devlettir. O, dahası seküler bir devlet olmak durumundadır. 

    Çünkü ister Yunan kent devleti ister Yahudi cemaatinin devleti olsun, geleneksel devlet dinî diye nitelenebilecek yönetim biçimlerini ifade eder. Buna göre, söz gelimi Yunan’da her kent devletinin bir Tanrı’sı olmak durumundaydı.

    Böyle bir durumda devlete sadakat içinde olmak aslında kent devletinin Tanrı’sına sadık kalmak, Tanrı’ya itaat etmek ise devlete itaat etmek anlamına gelmekteydi. 

    Oysa modern devlet, otorite veya işlevinin Tanrı’dan türetilememesi veya yüksek bir amaçtan çıkarılmaması anlamında seküler bir gücü temsil eder. 

    Öte yandan modern devlet mutlak bir egemenliğe sahip olan bir güç ya da kurumlar bütününü ifade eder. Buna göre salt hükümetten ibaret olmayan, sivil topluma karşıt durumda bulunan ve insanları son tahlilde kontrol edip düzene sokan meşru roller kümesinin belirlediği sabit politik sistem olarak devlet, toplumdaki bütün topluluk ve grupların üzerinde yer alan mutlak ve sınırlanmamış iktidarı ifade eder. 

    Gerçekten de modern devlet çok merkezli ve çoğulcu iktidar yapısından tek, bölünmemiş, merkezi bir iktidar yapısına geçişi ifade eder. Bu ise elbette, egemenliğin devletin mutlak ve sınırsız gücünü ifade eden en belirleyici unsur olduğu, devletin toplumdaki bütün diğer grup ve organizasyonların üzerinde olan en üst güç ya da otorite olduğu anlamına gelir.

    Devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan bireyler için bir düzen tesis eden siyasal örgüttür. 

    Bu yüzden onun bir başka temel özelliği coğrafi alan özelliği olmak durumundadır. Yani devletin nüfuz alanı, coğrafi olarak tanımlanmış olup şemsiyesi altında yer alan herkesi kuşatır. Buna göre coğrafi alan özelliği onun otoritesinin belli bir coğrafya üzerinde yaşayan herkesi kapsadığını ortaya koyar. O, ayrıca yurttaşlarını kontrol etme araçlarına sahip olur. Bu yüzden devlet halk, ülke ve politik otorite gibi üç temel öğeyi ihtiva eden siyasi örgütlenmeyi ifade eder.

    Devlet, sosyal hayatın örgütlenmesinden sorumlu kurumlar bütününü ifade eder. O, bundan dolayı sivil toplumdan ayrılır. İşte buradan hareketle devletin bir başka temel özelliğinin kamusallık olduğu söylenebilir. Bu özellik, devletin ya da kamusal organların, sivil toplumdaki bireysel ihtiyaçları karşılamaya yönelen aile benzeri özel ya da sivil kurumların tam tersine, kollektif kararlar alıp uyguladığını ortaya koyar. Başka bir deyişle, devlet, özel ilişkiler alanından farklı olarak kamusal bir alan yaratıp burada etkili bir yönetim sağlayabilmek ve vergi toplayabilmek için bürokratik kaynaklara sahip olur.

    Devleti belirleyen bir başka temel özellik hükmetme özelliğidir. Bu özellik, devlet otoritesinin “zor” la desteklenmesini, onun yasalarına itaat edilmesini ve yasaların ihlalinin cezalandırılmasının sağlanmasını ifade eder. Devlet, buna göre hukuk alanını yaratan, yönetimi altında yaşayan herkes için yasa koyan, pozitif hukukun yaratıcısı olan güçtür. 




    Sınırları içinde devletin hukuku evrensel olup orada yaşayan herkes onun otoritesine tabi olur. Başka bir deyişle, o zorunlu yargı gücüne sahiptir. Devletin sınırları içinde yaşayanlar onun otoritesini kabul edip etmeme konusunda tercih hakkına sahip değildir. O, dahası güç kullanımı tekeline sahip olan, otorite ve iktidarını silahlı güçle tesis eden bir üstün iradeyi temsil eder.

    Bu yüzden, onun bir başka özelliği meşruluktur. Meşruluk, devletin toplumun daimî çıkarlarını ve “ortak iyi” yi yansıtma özelliğini tanımlar. Gerçekten de “Devlet belli bir toprak parçasında meşru fiziki güç kullanma tekeline sahip olduğunu iddia eden örgüttür” diyen Weber, bununla devletin sadece yurttaşların itaatini sağlama yeteneğine değil, aynı zamanda böyle davranma hususunda tanınmış bir hakka da sahip olduğunu anlatmak ister.



    arşiv haber 18.02.2019 tarihli haber/yorum



    Nasıroğlu ve Özgür: Derdimiz Ardahandır..


    23 Şubat’ta İstanbul/Sefaköy’de gerçekleşecek olan Ardahan’ın 98. Kurtuluş Yıl Dönümü çalışmalarının yanı sıra başta Ardahanlı siyasiler ve adaylar olmak üzere yerel seçimleri yakın takibe alan Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı Gazeteci Fakir Yılmaz Ardahanlı İş Adamlarını ziyaret etmeye devam ediyor.


    Son olarak Ardahanlı İşadamladan Ali Rıza Nasıroğlu ile Ataman Özgür ile MAKTEKSER Adlı Firmanın Genel Merkezinde görüşen ARDAFED Başkanı/Gazeteci Fakir Yılmaz iki iş adamından önemş mesajlar aldı.


    Geçtiğimiz yılın sonunda Ardahan’a birlikte getirdiği 30 Ardahanlı İş adamının ziyaretleri, Serhat Ardahan Spor ve kongreye gidecek olan Ardahan Dernekler Federasyonun gecesi ve çalışmaları ile ilgili açıklamalar da bulunan Ardahanlı iki iş adamı her Ardahanlı gibi kendilerininde dertlerinin Ardahan olduğunu belirttiler.


    Ardahan ve komşusu olduğu Kafkaslar da yapılacak işler konusunda da görüş, alış verişinde bulunan Ardahanlı İşadamları Nasıroğlu ile Özgür başta İstanbul’da olmak üzere yurt genelinde sağlanacak olan samimi Ardahan birlikteliği ile alınmak istenen yolun daha çabuk kısalacağına da dikkat çektiler.



    Aşk’ta dahil ne yapsan olmuyor mu demek mi lazım?!.


    İnsanlığın var oluşundan bugüne kadar yani yasak olmasına rağmen Hz. Adem’den Hava’nın ilişkisinden bugüne kadar süren süreci devam ettirenin en önemli faktörü Aşkın hak ettiği yeri bulamamasına da vefasızlık denir.


    Çünkü insanların yani erkek ile kadının yakınlaşmasına sebep olan aşk sadece insanların çoğalmasına neden olmamış ve o günden bugüne çoğalan insanların bir birlerini tanımasına da büyük katkı sunmuştur.

    Ve insanların bir işi, bir ilişkiyi başlatmak için önce o işe, o ilişkiye aşık olmalıdır, olması gereklidir, olmasa başlamadan başarısızlığı tadar..

    Bu nedenle aşkı götürüp, illaki Adem ile Hava’nın meselesine yani cinselliğe bağlamayın..

    Çünkü dağları deldiren Ferhat ile Şirin’in aşkının bugün Bin 400 yıldır yaşayan Hz. Muhammed’in Allah’a ve onun emirlerine olanın da aşk olduğunu anlamak o günden bugüne yaşanan aşkların önemini anlatan en güzel şeydir diğer adı aşk denen hayatımız boyunca verdiğimiz mücadele..

    İşte bu mücadele içinde kimi ilahi için, kimi aşkı için, kimi ise toplumu için yani kısacası hayat denen yoldaki yaşamı boyunca inandığını şevkle yapması için aşkı his etmeli ve bunu his edeceklerle birlikte mücadele etmelidir.

    Bu yönde mücadele edenleri de aşkını anlayacak kadar aşkı bilmelidirler..

    İşte tam da burada karşımıza bir sitem çıkmakta.

    O da; ‘Yaaa Aşk’ta dahil ne yapsan olmuyor?’ sitemidir..

    Yani aslında isyan olan bu çıkış ile aşkla başlanıldığı sanılanın adımın gerekli değeri, hak ettiği yeri bulmadığını belirtip, sitem ve şikayetlere başvuranların aslında teslim bayrağını çektiklerinin farkında değiller..

    Çünkü aşkın diğer bir adının teslimiyet olmadığını, kazanana kadar mücadele etmek gerektiğini ve kazanamasa da kayıp etmeyenin kendisi olmadığı, tam aksine hissettirmeye çalıştığı aşkıyla geride, toplum nezlinde bir eser bırakacaklarından bi haberler..

    Bunu anlamak içinde Adem ile Hava’nın yasak aşkıyla başlayıp, hayatın tüm alanlarından yani iki insan arasında ki özel ilişki, iş hayatında ki başarı, siyasetteki önemli adımlarının başarısının bugünlere kadar gelmesinin altında yatan, onlara can veren Aşk’ın ta kendisidir.

    İşte bu alanda, bu anda her alan da verilen mücadelenin de asıl adı başarmak, hissettirmek yani diğer adıyla aşkın ta kendisidir..

    Bu nedenle aşkı küçümsemeyin, siyasette, ticarette, hatta özel hayatta anlayıp, önemseyin ki sizde hedeflediğiniz noktaya ulaşmak için başarılı olasınız..



    **ARDAFED Ardahanlıların Yanındadır..


    Başta İstanbul’da olmak üzere yurt genelinde güçlü bir lobi oluşturma iddiasıyla çalışmalarına devam eden ve bunu yaparken bin bir engellere takılan bir kurum düşünün ve o kurumun tüm engellemelere karşın 2010 yılından bu yana bugüne kadar gelmesini hayal edin.

    Ve o hayalinizi kurarken gerçekleştiğini görün..

    Evet yıllardır ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ iddiasıyla yol alan ve son 4.5 yılda bu yolu daha da açan önemli etkinlikler gerçekleştiren bir kurumdan, Ardahan Dernekler Federasyonundan, kısa adı ARDAFED olan be ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ diyen bahsediyoruz..

    Ve bu yolda, yani son yıllara da üzerinde çok durduğu ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ parolasını haklı çıkaran önemli gelişmelere şahit olan yani İstanbul’da 4, Kocaeli’nde 2, Bursa’da 1, Ardahanlının Belediye Başkan Adayı olması ile yoluna devam eden Ardahan Dernekler Federasyondan bahsediyoruz.

    4 gün içinde 1.5 Milyon insanın bir araya geldiği, Ardahan adının 20 Milyonluk metropol İstanbul’un her tarafına yazdırıldığı, ardından yine İstanbul’un Avrupa yakasından bir ilki ‘Ardahan Bal Festivali’ ni gerçekleştiren ve 2. Ardahan’ı Tanıtma Günleri de gerçekleştiren Ardahan Dernekler Federasyonu bugünlerde bir hayli tartışılıyor, hatta neredeyse sanki adı Ardahan değilmiş gibi ‘Vurun Abalıya’ misali ile sert bir dille eleştiriyor.

    Buna neden ise; 

    Son yıllara düzenlediği devasa önemli toplantılarla ile Ardahanlı İş Adamlarını bir araya getirmesi, sanatçılarına, köylerine dernekler kurdurması, önemli etkinlikler imza atması yada bugün, ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ parolası ile tetiklediği ve KAI, KAISİAD gibi saçmalıkları tüm eleştirilere karşın geriye itip, Ardahan adını öne çıkararak, verdiği öz güven ile toplam 7 Ardahanlı Belediye Başkan Adayının oluşmasına katkı sunduğundan dolayı değil, yaptığı ziyaretler..

    ‘-Vay efendim falan yeri neden ziyaret etmediniz, filan adamı niye ziyaret ettiniz?’ denilerek eleştir yağmuruna tutulan Ardahan Dernekler Federasyonunun diğer bir amacının yurt genelinde 3 bine yakın Ardahanlının Belediye Meclis Üyesi olmasına katkı sunmak olduğunu anlamayan, anlamak istemeyen, anlamamazlıktan gelenlerin asıl hedefinin, ortaya koyduğu çalışma ve çabalar ile toplum tarafından sahiplenen ARDAFED’in başkanı ben ve kadromun olduğunu da çaktırmak istememekteler.

    Halbuki; Benim ve kadromun yani Ardahan Dernekler Federasyonunun Başkan yardımcılarını yıpratmak olduğu gibi bu kurumun tek amacının Ardahan, Ardahanlı ve Ardahan Lobisi olduğunu anlamak istememekteler.

    Kısacası; ARDAFED üzerinden, ‘Vurun Abalıya’ denildiği şu süreçte derdin Ardahan değil, ARDAFED üzerinden biz yöneticilerinin olduğu şu günlerde ki eleştirileri yapanlar ve herkesin bilmesi gereken tek şey bu kervan yoluna bakmaya, Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ parolası ile başta İstanbul’da olmak üzere yurt genelinde çalışmalarına devam edecektir.

    Ve bu çalışmaları yaparken eleştirileri yapanların da içinde olduğu tüm Ardahanlıların yanında olduğu da artık kabul edilip, bilinmelidir.

  • BİR tıkLA ARDAHAN'DAN BİR ÇOK BAYRAM HABERİ!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmwTekirdağ’dan Ardahan’a 23 Nisan!..


    Tekirdağ Özel Saray Lisesi öğrencileri tarafından, 23 Nisan bayram hediyesi olarak Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan’a sınır olan Çıldır ilçesine bağlı Eskibeyrehatun ve Gölbelen köy okullarındaki öğrencilere 23 Nisan hediyesi gönderildi.


    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Ardahan’da coşkuyla kutlanıldı.

    Valilik Önünde çelenk koyma töreninin ardından kutlamaların devam edeceği Karagöl Mahallesindeki 80. Yıl Cumhuriyet Şehir Stadyumuna geçilip, burada ki törenlerle devam ederken Tekirdağ Özel Saray Lisesi öğrencileri tarafından, 23 Nisan bayram hediyesi olarak Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan’a sınır olan Çıldır ilçesine bağlı Eskibeyrehatun ve Gölbelen köy okullarındaki öğrencilere 23 Nisan hediyesi Vali Hüseyin Öner’in katılımı ile miniklere dağıtıldı.

    Çıldır Kaymakamı Fatih Bayram, Çıldır Belediye Başkanı Yakup Azizoğlu ve Tekirdağ’dan gelen misafirleriyle birlikte Eskibeyrehatun ve Gölbelen köy okullarına giden Vali, Özel Saray Lisesi’nin sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde, öğrencilerin isimlerine göre özenle hazırladıkları hediye paketlerini öğrencilere dağıttı.

    Vali Öner, daha önce görev yaptığı Tekirdağ’ın Saray ilçesinden 23 Nisan Bayramı’na özel olarak gelen bu anlamlı hediyeler için okul yönetimi, öğretmen ve öğrencilerine teşekkür ederek, misafirleri ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.


    GÖLE’DE 23 NİSAN COŞKUSU


    Bir Ulusun işgale karşı direnen ve kendi kaderini tayin etme hakkı olan özgürce yaşamın şekillendiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Göle’de bahar sevinciyle kutlandı.

    Göle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün Göle Stadyumunda düzenlediği 23 Nisan Bayram şenliklerine Öğrenci ve ailelerin yanı sıra İlçe Kaymakamı Haluk Koç, Belediye Başkanı İlhan Gültekin, Milli Eğitim Müdürü Mevlüt Özalp, Şube Müdürleri Tuncay Kızılateş, İskender Karadağ, Siyasi parti ilçe başkanları, Öğretmenler ve kurum müdürleri katıldı.


    Kadın Kaymakamın yerine Kız Kaymakam!


    5 İlçesi bulunan Ardahan’ın tek kadın kaymakamı Fatma Turhan Keser’in yerine kız öğrenci oturudu.

    23 Nisan Ulusal Egemenlik ve ÇocukBayramı kutlamaları tüm yurtta olduğu gibi Hanak’ta da kaymakam Fatma Turan Keser’in öğrencileri makamında ağırlamasıyla başladı.


    Posof’u Kurt ve Ayı Bastı!


    Ardahan’ın Posof ilçesine bağlı Balgöze köyünde aç kurtlar köye indi. Sesler üzerine dışarı çıkan vatandaş köpeğine saldıran aç kurdun üzerine dirgenle dalarak köpeğinin hayatını kurtardı.


    Öte yandan Posof ilçesinde ayı saldırısında yaralanan çoban hastanede tedavi altına alındı.

    Yurtbekler Köyü kırsalında hayvan otlatan 62 yaşındaki İhsan Çelik, bu sırada dere kenarında aniden karşısına çıkan ayının saldırısına uğradı. Çobanı pençe darbeleriyle yaralayan ayı, alandan kendiliğinden uzaklaştı.


    Ardahan’dan Giden

    Afganistanlılar Yakalandı..


    Ardahan’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıktığı belirlenen ve Erzincan’da durdurulan yolcu otobüsünde Afganistan uyruklu 25 kaçak göçmen yakalandı.


    Konuya ilişkin Erzincan İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “İl Emniyet Müdürlüğümüz Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, Erzincan-Erzurum kara yolu üzerinde bulunan uygulama noktasında, özel bir firmaya ait yolcu otobüsünü durdurarak gerçekleştirdiği kontrolde; Ardahan’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıktığı belirlenen otobüs yolcularının, yasa dışı yollarla yurda giren ve sahte evraka sahip Afganistan uyruklu 25 kaçak göçmen olduğunu tespit etti.

    Aynı araçta bulunan ve kaçak göçmenlerin yurda kaçak girişlerini organize ettikleri öne sürülen otobüs sürücüleri M.A. ve E.E. ile muavin C.K. gözaltına alındı.

    Kimliklerinin belirlenmesi, idari işlemlerin tesisi için kentteki spor salonuna götürülen kaçak göçmenler, işlemlerinin tamamlanması sonrası Erzincan İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edilecektir.


    Erzincan Emniyet Müdürlüğü olarak il merkezinde ve ilçelerimizde halkımızın can ve mal güvenliği için her türlü olayının önlenmesine yönelik olarak çalışmalarımız kararlılıkla devam etmektedir.” denildi.


    Türkgözü Yine Kapatıldı!


    2 Yıl önce başlayan Corona dolaysıyla 2 yıl yaya ve araç geçişine kapalı olan Türkgözü Gümrük kapısı yendişen kapatıldı.

    Ardahan’ın 2 gümrük kapısından ilki olan Posof Türkgözü sınır kapısı bir aylığına tamamen kapatıldı.

    Ticaret Bakanlığı  Kaçkar Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü tarafından gelen bilgiye göre Ardahan’ın Gürcitan’a sınır ilçesi Posof ilçesinde bulunan Türkgözü (Badele) gümrük kapısında devam eden inşaat çalışmalarının sıhhatli ve hızlı bir şekilde tamamlanabilmesi için 25.04.2022 ile 25.05 2022 tarihleri arasında geçici olarak hizmete kapalı olacaktır.’ denildi. 


    ARDAHAN’DA İSO DAYI KALP KRİZİ KURBANI.. 

    GÖLE’DE 3 YAŞINDAKİ BEBEK DEREDE BOĞULDU!


    Geçtiğimiz günlerde kardeşini kayıp eden Gazeteci Fakir Yılmaz”ın dayısı da olan Ardahan Yeni Mahalle sakinlerinden eski Sağlık emeklisi İsmail Sural (81) geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Öte yandan Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Budaklı (Cicori) köyünde 3 yaşında ki bir çocuk düştüğü derde hayatını kayıp etti.


    İso dayı hayata göz yumdu..

    Yeni Mahalle sakinlerinden eski Sağlık emeklisi 81 yaşındaki İsmail Sural, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

    İş hayatı ve siyasette ilkeli biri olarak tanınan bir dönem Cumhuriyet Halk Partisinden Belediye Meclis üyeliği de yapmış olan İsmail Sural’ın vefatı Ardahan’da derin üzüntüye neden oldu.

    Son zamanlarda artarak devam eden kalp krizine bağlı ölümlere bir yenisi daha eklendi. Kentin ileri gelenlerinden biri olan İsmail Sural geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu.

    Olay bugün öğlen saatlerinde meydana geldi. Kalp rahatsızlığı olan Sural rahatsızlaşınca Ardahan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Anjiyo ünitesi olmamasına rağmen burada doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiği öğrenildi.

    Merhum İsmail Sural’ın cenazesi,  (26/04/2022) ikindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazıyla Yeni Mahalle Mezarlığında toprağa verilecek.         


    Çöp merkezi çöp üretiyor!


    MAHALLE VE ARA SOKAKLARI ÇÖP GÖTÜRÜYOR, ÇÖP DAĞIDA YOLA VE ARAZİYE DAĞILIYOR!

    Başta Ardahan Yeni Mahalle de olmak üzere bir çok mahalle ve ara sokaklarının çöp götürdüğü görülen Ardahan’da çöp merkezi olarak bilinen Yıldız Dağının eteğinde ki çöp merkezine dökülen çöplerin rüzgarla bölgede bulunan yollara ve arazilere dağıldığı dikkat çekerken belediyenin dağılan çöpleri tel örgüleri ile önleme çabası da sonuç vermediği dikkat çekiyor.


    Hastahane Açılmadı Ama Çalışan Alındı!


    Ardahan’ın Çıldır ilçesinde yapımında sona gelinen ancak bir türlü açılmayan ve kapısına mühür vurulan hastanede çalışacaklar için alım yapıldı.

    2 hafta önce şaibeli olduğu söylenen Çıldır Hastanesi için 11 kişi personel alımı yapıldı. 

    11 kişilik kadro için yaklaşık iki bin kişinin başvurduğu söylenen hastaneye Çıldır İlçesinden yaklaşık 200 kişi başvurdu. 

    2 güvenlik görevlisi için 600 kişinin başvurduğu Çıldır Hastanesi personel alımına kura ile 11 kişi belirlenirken, Çıldır İlçe ve köylülerden bir kişi bile işe giremedi.

    Yıllardır bitti bitecek, battı batacak denen Çıldır Hastanesi açılmayı bekliyor. 

    Hiç bir Çıldır’lının alınmadığı ve Personel alımı da gerçekleşen Çıldır Hastanesi ne zaman açılacağına dair bir bilgi henüz elimize ulaşmadı.


    Çıldır ilçesi Yeni Mahalle’de 5 yıldır inşaatı süren 10 yataklı Devlet Hastanesi, Çıldır Belediyesince mühürlendi. AK Partili belediye tarafından mühürlenen hastane inşaatının ruhsatsız olduğu beyan edildi. Çıldır Belediye Başkanı Kemal Yakup Azizoğlu yaptığı açıklamada, “İlçemizde yapımı süren hastane inşaatının mühürlenmesinin sebebi ruhsatındaki evrakların eksikliğidir. Yapımını üstlenen firmanın eksileri gidermesi halinde mührü kaldırıp, inşaatın devam etmesine izin vereceğiz. Sonuçta herkes işini düzenli ve mevzuata uygun olarak yapmak zorundadır. Bu işi kimin yaptığından veya nasıl yapıldığından çok verilen projeye ve prosedüre uygun olup olmadığı önemlidir. Biz sadece görevimizi yapıyoruz” dedi.


    MOZORET TÜNELİ TAMAM


    Sıra Ulgar ve Sahara’da


    Türkiye’nin en büyük 3. sınır kapısı olan Aktaş Sınır Kapısı güzergahında bulunan ve Kars-Tiflis-Bakü Tren yolu üzerinde bulunan Çıldır Mozeret Tüneli ulaştıma bakanının katıdığı törenle ilk ışığı gördü.

    2 Bin 100 rakımlı Mozeret Tepesini aşan ve 2016 yılında yapımına başlanan 2 bin 500 km. uzunluğunda ki çift tüplü tünel Ulaştırma Bakanının da katıldığı törenle ilk ışık gördü.

    Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan’a sınır olan Çıldır ilçesinde yapımı devam eden ve tamamlandığında Aktaş Sınır Kapısına ulaşımı kolaylaştıracak olan 2.5 kilometrelik Mozeret (Aşıkşenlik) tüneli düzenlenen törenle ilk ışığı gördü.


    Kars-Tiflis-Bakü Tren yolu üzerinde bulunan Çıldır Mozeret Tüneli ulaştıma bakanının katıdığı törenle ilk ışığı gördü.

    2 Bin 100 rakımlı Mozeret Tepesini aşan ve 2016 yılında yapımına başlanan 2 bin 500 km.uzunluğundaki betünel Ulaştırma Bakanının da katıldığı törenle ışık görecek olan Mozeret (Aşıkşenlik) tüneli Türkiye’nin en büyük 3. sınır kapısı olan Aktaş Sınır Kapısı güzergahında bulunuyor.’ dedi.

    Koç, ‘Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan’a sınır olan Çıldır ilçesinde yapımı devam eden ve tamamlandığında Aktaş Sınır Kapısına ulaşımı kolaylaştıracak olan 2.5 kilometrelik Mozeret (Aşıkşenlik) tüneli bugün ışık görecek.’ diyerek bu önemli çalışmanın ardından inşaası devam eden Posof Ulgar tünelinin açılışına kilitleneceklerini belirtti.

    Çıldırlılar Tünele sevinirken, yola kızdılar..


    Öte yandan Mozoret Tüneli ile bu tünele bağlanacak olan yolun arıcılığın ve hayvancılığın merkez olan Çıldır Ovasını alt üst edip, bin bir çiçekle donatılmış olan bölgede ki doğanın ölümüne neden olacağını ileri süren Çıldırlılar bu güzergâhta yapılan ve tünele giden yolun Çıldır Ovası olarak bilinen çayırlık alanın ortasına yapılmasına tepki gösterdiler.


    ANJİYO ÜNİTESİ” İÇİN İHALE


    Son olarak Gazeteci Fakir Yılmaz’ın kardeşi Nihat Deniz Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu kalp krizi kurbanlarına ilk müdahale merkezi olan Anjio merkezi nihayet ihaleye aşamasına geldi.

    Ardahan’da ölüm oranlarının büyük kısmının kalp krizi sonucu yaşanması nedeniyle Devlet Hastanesinde bulunmayan Anjiyo ünitesi sonunda kuruluyor.

    Ardahan’da kamuoyunun baskısı sonucu bu önemli konuda Sağlık Bakanlığından onay çıktı. 

    Ardahan Milletvekili Orhan Atalay’ın geçtiğimiz hafta müjdesini verdiği Anjiyo Ünitesi için Ardahan Devlet Hastanesine kurulacak anjiyo ünitesi için Sağlık Bakanlığının ihaleye açtığı bilgisine ulaşıldı.

    Kovit salgınına bağlı pandemi sürecinde artan kap krizine bağlı ölümlerin önüne geçmek için Ardahan Devlet Hastanesinde bulunmayan Anjiyo Ünitesi nedeniyle kalp krizi geçiren hastalar çevre illere sevk ediliyordu.

    Konu hakkında görüşlerini aldığımız AK Parti Ardahan İl Başkanı Kaan Koç, Devlet Hastanesine kurulacak Anjiyo Ünitesi için Sağlık Bakanlığının ödenek ayırdığını ve ünitenin alımı için ihaleye çıktığını söyledi.


    Posof’ta bahar ekini başladı


    Ardahan’ın Posof ilçesinde bahar dönemi ekim çalışmaları başladı.

    İlçenin en yoğun nüfuslu Söğütlükaya mahallesinde tarlalara ahırlarda biriktirilen gübreler önce tarlalara seriliyor ve sonra traktörlerle sürülüyor. Tarla sürüldükten sonra da tohumlar elle serpilerek tarlaya ekiliyor. Son olarak tapan ile tarlanın üzeri ham düzlenirken ekilen tohumlar da toprak altına gömülmüş oluyor.     www.kuzeyanadolugazetesi.com


    Demir STK başkanları ile iftarda buluştu


    Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, ilde bulunan STK Başkanları ile iftar yemeğinde bir araya geldi.

    ARDAHAN (İHA) – Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, ilde bulunan STK Başkanları ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Hoş sohbet eşliğinde geçen yemekte, sorunların çözümüne yönelik iş birliği ve kararlılık vurgusu yapıldı.

    Başkan Demir’in bir restoranda verdiği iftar yemeğine davetli olarak katılan isimler arasında Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İskender Alihanoğlu, Ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural, Şoförler Odası Başkanı Asım Özer, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Salman Tolga Gürbüz ve Murat Gündüz’ün yanı sıra Türkiye Eczacılar Birliği Ardahan Temsilcisi Eczacı Yunus Dündar yer aldı. 


    BOZUK YOLLARLA DOLU 


    ARDAHAN’A ULAŞTIRMA BAKANI GELDİ!


    Başta kent içi yollar olmak üzere şehirler arası ve köy yolları olmak üzere bir çok yolu geçit vermediği ve havaalanı bekleyen Ardahan’a ulaştırma bakanı gelerek bölgenin ilk tünelini açtı.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu çeşitli ziyaretler de bulunmak üzere Ardahan’a geldi.

    Konu hakkında bir açıklama yapan AK Parti Ardahan İl Başkanı Kaan Koç, ‘Parti olarak özel misafirimiz olarak Ardahan’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun başta Aktaş Gümrük Kapısına giden yolun üzerinde bulunan ve ışık gören Aşıkşenlik (Mozoret) tünelini açması bizi sevindirmiştir’ dedi. 


     



    Beyin Göçü..


    Siyasi torpil ile girdikleri işlerde uğradıkları haksızlıkları, hukuksuzlukları toplumsal savunmaya çevirmek için sendikalaşmayan işçilerin kendi bayramları olan 1 Mayıs’ı bile kutlamaktan aciz olduğu bir kentte, gezip, dolaşıyorum.


    Ve bu kentin bağlı olduğu bu ülkenin işçi haklarından, insan haklarından, tam demokrasiden ve gelişilmişlikten özendiği batı denen o hepimizin imrenerek baktığı, konuştuğu, koşarak gitmek istediği ülkelerden niye geri kaldığını da düşünüyordum.


    Aynı kentin biri demir yolu olmak üzere 3 tane de gümrük kapısının olduğunu ve bu gümrüklerden yararlanan ithalatçı, ihracatçı olmadığı gibi bu yol ve gümrüklerden mal taşıyan 75 plakalı tırlarının olmadığını Antropo raylarından gelip, geçip duran bir trenlerin durağının bile olmadığını da hatırlıyordum.


    Başbakanını asan, biri sağdan, biri soldan denilip, ipe çekilen gençlerinin, zindanlarda, hücrelerde çürütülen insanlarını komünist, solcu, ülkücü, dinci denilerek, terörist ilan edildiği ülkemde bu zulümle yetinilmemiş, zorunlu sürgün yaşatılmış beyinleri düşünüyorum..



    Evet twitterin sohbet odalarının birinde dinlediğim ve dinledikçe her birinin birer beyin olduğunu hissedip, ardından nerede olduklarını merak ederek, araştırdığımda bunların hemen hepsinin yurt dışında hemde sürgün olduklarını öğrenip, kahroluyordum..


    Özellikle 15 Temmuz’da sonra yeniden yaşanan bu beyin göçüne neden olanın ne olduğunu da düşünüp, sorgularken kendi kendime ‘yazık, yazık..’ demekten kendimi alamıyordum..


    Çünkü bu kentin, bu ülkenin beyinleriydi onların hepsi hem de içeride değil, hepsi dışarıda memleket özlemi ile yine memleketi kendilerine dert ediyorlardı..


    ‘Kimmiş onlar?’ diyen sizin de düşünüp, etrafınıza baktığınız da göremezsiniz onları etrafınızda..


    Çünkü siz bile farkedememişsiniz Doğu’da, Güneydoğuda insanlar İstanbul, İzmir’e, Ortadoğu’da, Arap adasında, Asya’dan ülkeme, doktorlara bile ‘giderseniz gidin’ denen ülkemden ise kalsalardı, , tutunsaydılar terörist ilan edilmeseydiler ülkeyi taşıyacakları medeni dünyaya batıya, Almanya’da, Fransa’da, Belçika’ya, İsveçre’ye okyanus ötesine Amerika’ya da göç eder beyinler..



    arşiv haber 01.01.2018 tarihli haber/yorumlar


    2017’de Yağmur, 2018’de Kar!..


    Yeni bir yıla adım atıldığı 2017 yılının son gününü yağmurlu geçiren Ardahan yeni yılın ilk gününü yoğun karla karşıladı. 2017 Yılının son günün akşamına kadar yağan yağmurun hemen ardından gelen 2018’in ilk dakikalarından itibaren yağmaya başlayan kar gün boyu devam etti.


    Foto: Erol Özer


    Halen yağmaya devam eden ve bölgeyi beyaza boyayan kar yağışı ardından başta kent merkezleri olmak üze il genelinde ki yollarda bulunan araç sürücüleri ve yayalar zor anlar yaşadılar.


    **Kar Duracak, Don Yaşanacak..


    Kar yağışının aralıksız devam ettiği Ardahan’da hava sıcaklığının da olağanüstü düşeceğini belirten meteoroloji son bir haftadır sonbahar günleri yaşanan Ardahan’da hava sıcaklığının -14’lere kadar düşeceğine dikkat çekti.


    **Yeni Yıla Huzur İçinde Girildi..


    Kar yağışının aralıksız devam ettiği 2018 yılının ilk gecesini çoğunlukla evlerinde geçirdikleri görülen Ardahanlıların kaz yemeği başta olmak üzere evlerinde hazırladıkları yıl başı masaları ile yeni yılı karşılarlarken, İl Emniyet Teşkilatlarının da tedbirleri ile İl genelinde huzurlu bir gece yaşandığı dikkat çekti.


    **Kar, Kış ve Buz Bölgeyi Teslim Aldı..


    *06/12/2017 Tarihli Haber


    Kars’ta uçak kalkamadı!.. Yeni bir kışı yaşamaya hazırlanan Ardahan ve bölgede etkili olmaya başlayan kar yağışı ardından kış kendisini iyiden iyiye his ettiririken, yaşanan buzlanma başta trafik kazalarına neden olmaya başladı.

    Köy yollarının kapanmasına da neden olan kar yağışının devam edeceği öğrenildi.



    Ardahan‘da etkili olan kar yağışı nedeniyle kapanan 9 köy yolu ulaşıma kapandı.



    Kar yağışı nedeniyle kent merkezinde 4, Göle‘de 2 ve Posof‘ta 3 olmak üzere 9 köye ulaşım sağlanamıyor. Karla mücadele ekipleri, söz konusu kapalı yolların ulaşıma açılması için çalışmalarını sürdürüyor.



    Kara yollarından buz uyarısı



    Yoğun kar yağışının ardından, özellikle gece eksi 14 derecelere kadar düşecek olan hava sıcaklığı buzlanma tehlikesini de beraberinde getiriyor. Karayolları ekipleri kritik bölgelerde buzlanmaya karşı çalışma başlattı ve vatandaşları da buzlanmaya karşı uyardı. KARA YOLU ÇALIŞANLARI İŞ BIRAKTI!..


    *12/06/2016 Tarihli Haber


    Başta Ardahan-Göle, Ardahan-Çıldır, Ardahan-Hanak-Damal-Posof şehirler arası yollar olmak üzere kent içi yolların asfalt ve onarım beklediği Ardahan’da kara yolları işçiler iş bıraktı.


    Alınan bilgilere göre 30 yıla yakındır aynı şefin idaresinde bulunan ve büyük bir bölümünün Ardahan-Şavşat yolunun üzerine taşınmasına karşın boş bekletilen kara yolları 183. Şube Şefliğinde görev yapan 40’a yakın personelin maaş ve haklarının yetersiz olduğu gerekçesiyle iş bıraktıkları öğrenildi.


    Karların erimesiyle iyiden iyiye ortaya çıkan bozuk yolların onarım beklediği şu günlerde işçilerin emeklerinin karşılığında hak ettiklerini alamadıklarını belirtip iş bıraktıkları öğrenilen Ardahan’da ki 183. Şube çalışanlarının kontak kapatıp, çözüm bekledikleri de alınan bilgiler arasında oldu.



    **Müteahhitte İş Bıraktı, PTT’nin İnşaatı Durdu..


    Yıllardır bitmeyen yollardan sorumlu olan Kara-yolların da ki iş bırakma eyleminin yaşandığı Ardahan’da yenilenen PTT binasının inşaatı durdu.


    Alınan bilgilere göre yeni binayı yapan müteahhidin ekonomik sıkıntıya girdiği ve onunda Kara-yolları işçileri gibi iş bıraktığı alınan bilgiler arasında oldu.



    **Ardahan’a yeni çevre yolu..


    Kara yolları çalışanlarının iş bıraktığı Ardahan’da yeni yollarda yapılmaya devam ediyor.


    Başta mevcut çevre yolunun genişletilip, bölünmüş yol haline çevrildiği Ardahan’da yeni bir çevre yolu daha yapılıyor.


    Kars tarafından gelen araçların Ortageçit (Sazara) köyün yakınında ayrılıp, Ardahan-Et’in de bulunduğu Halilefendi mahallesinden Ardahan-Şavşat yoluna bağlanan yeni çevre yoluna asfalt atılmaya başlandı.


    Bu çalışmaların özel sektör tarafından yapıldığı Ardahan’da yolları yamalamaktan öteye gidemediğiyle eleştirilen Kara-yolları Şefliğinde ki iş bırakmanın yapımı devam eden yolları etkilemeyeceği öğrenildi.


     


    **Park’a İlk Kazma Bugün Vuruluyor..


     


    Ardahan Kent merkezinde bulunan ve belediye tarafından bir bölümünün kapalı park yapılmasına karar verilen Milli Egemenlik Parkının altına yapılacak olan Kapalı Garaj inşaatı bugün başlayacak olan kazı çalışması ile start alıyor.


    Çevrecilerin karşı çıktığı ancak belediyenin ihale edip, start verdiği kapalı garaj inşaatının yıl sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor.


    **Suyu Olmayan Sulama Projesi!


    *08/06/2017 Tarihli Haber


    Göle ilçesi Senemoğlu Köyü Muhtarı Şevket Yeni Köyüne yapılan sulama kanalının gelişi güzel ve baştan salma yapıldığını belirterek sitem etti.


    Muhtar Şevket Yeni, sulama kanalı projesinin amacına uygun yapılmadığını iddia ederek, gazetecilerle birlikte gittiği alanda önemli açıklamalarda bulundu.


    Senemoğlu Köyüne sulama kanalı yaptık diyenlere sesleniyorum diyen Yeni, “kanal ve proje diye bir şey yok.


    Bunlar geçen sene geldiler biz köyün arazisine sulama kanalı yapacağız her kesin  çayırına  tarlasına su götüreceğiz dediler ben de köylüyü ikna ettim yalvar yakar köylüye çayırınıza tarlanıza su gelecek dedim.


    Kepçeler araziye girdi mütahit kim yetkili kim sorumlu kim proje nasıl belli değil.Miletin arazisini  gelişi güzel kazdılar boruları kapkaçları döşediler. Ondan sonra gelip dediler ki biz çok yukardan kazdık su buraya basmıyor yüz metre aşağıdan tekrardan boruları döşeyeceğiz.


    Arazilerinize zarar vermeyeceğiz kazdığımız yerleri tekrar eskisi gibi düzelteceğiz dediler.Bende arazi sahiplerini yine zar zor ikna ettim.


    Bunlar tekrardan başladılar boruları döşemeye kapkaçları  kafasına göre bırakıp boruların üstünü çoğu yerde açık bırakıp suyun önüne de set çekmeden çekip gittiler.


    Ben defalarca bunu dile getirdim ama bana bekle halledeceğiz dediler.


    Borulardan su gelmiyor borudan su gelmesi için derenin önüne set çekilmesi gerekiyor. Ben Senemoğlu Köyü Muhtarı olarak soruyorum beni köylüyle karşı karşıya getirdiler.Bize sormadan Kim bu projeyi hazırladı.Ben köy muhtarı olarak bilmiyorum.Kim bunun ihalesini yaptı .ihaleyi alıp baştan salma karadüzen boru döşeyen bu firma yetkilisi kimdir.İş teslim alındı mı alındıysa kim teslim aldı. Sorsanız derler ki biz Senemoğlu Köyüne sulama kanalı yaptık.Hani su nerde peki. Bende sizin aracılığınızla soruyorum bu işin sorumluları kimdir birisi çıkıp açıklasın biz de bilelim. Diyerek yetkili firma mütahitine ve yetkililere sitem etti.


    Merdinik Göle Haber


    Ömer Turan


    Eşekle Su Taşımaya Evet..


    *14/04/2017 Tarihli Haber


    Başkanlık sisteminin kabul edilmesi halinde işlerin daha da hızlanacağı ve hizmetlerin artacağını ileri süren 15 yıllık iktidarın döneminde eşekle su taşıma devrinin bitmediği görüldü.


    Ağır kış şartlarının yaşandığı bölgede içme su ihtiyaçlarını gidermek için halen eşeklere muhtaç olan bölge insanı yıllardır gelecek denen hizmetlerin bu referandum öncesi de gelmediğinden yakındıkları görülmekte.


    **Uluslararası yola yama..


    Her seçimde, ‘İktidara Oy Verin Hizmet Gelsin’ denilerek oy istenen ve yarın içinde ‘Evet’ Verin Hizmet Gelsin’ denilen süreçte hala eşek üzerinde içme su ihtiyaçlarını karşılayan bölge insanının hizmet beklediği bölgede geçen ve Türkiye’yi Kafkaslara bağlayan Gürcistan’a giden Uluslararası yollarda yamalanarak onaylanıyor.



    Fotolar: Suat İncedere


    **Hava da, Hizmette Dondu!..


    *23/02/2017 Tarihli Haber


    Ardahan merkez de olduğu gibi ilçelerinde de yaşanan alt yapı sorunu dondurucu havaların yaşandığı şu günlerde sorun olmaya devam ediyor.


    Kent merkezlerini besleyen içme suyu şebekelerinin sık sık arzalanması dolaysıyla kesilen su şebekelerinin donduğu Ardahan’da da bir çok vatandaş kışı susuz geçiriyor.

    Son olarak Ardahan merkezde yaşanan şebeke arızası dolaysıyla İnönü Mahallesi başta olmak üzere bir çok evin içme suyu şebekesinin donduğu görülürken aynı durum şebekesinin yenilendiği ileri sürülen Ardahan’ın Göle ilçesinde de yaşanmakta. 

    Konu hakkında gazetemizi arayan bir çok vatandaş belediyelerin yaşanan bu önemli konuya duyarsız kaldığını ve günlerce su sorunu yaşadıkları gibi su şebekelerinin de donduğunu ve kendilerinin büyük maddi zarara uğradığını belirttiler. 



    **YA KAR SUARI NE OLACAK?


    *10/04/2015 Tarihli Haber


    Eriyen kar sularının biriktiği bozuk yollar da sorun olmaya devam ettiği Ardahan’da yeni bir proje hayata geçiriliyor.


    Ardahan Belediyesi şehir genelinde gerçekleştirilen yağmur suyu altyapı çalışmalarına başladı.

    (Kongre Caddesi- Cumhuriyet Caddesi- İnönü Caddesi- Gençlik caddesi- Kazım Karabekir- Caddesi- Kars Caddesi) Bu hatlarda toplanan yağmur suları yer altına alınarak 5 km uzunluğundaki ana bypass hatlarıyla belli  noktalardan derelere deşarj edilecek. Yapılacak 5 bin metre uzunluğundaki bu hatlarla şehrin yağmur sularının daha da rahatlatılması hedefleniyor. Yağmur yağış sularının yeraltına alınmasıyla birlikte, Yeni Mahalle ve Halilefendi Mahallesinde kanalizasyon çalışması yapılacak.

    Yapılan yağmur suyu altyapı çalışmaları sayesinde şehre su basmasının engelleneceğini  aktaran Köksoy; yapılacak olan 5 km’lik yeni bypass hattı çalışmasının altyapının ana perçini olduğunu ifade etti. Bu çalışmaların uzun boylu bir düşüncenin, projelendirmenin ve uygulamanın eseri olduğunu söyleyen Başkan Köksoy; bu çalışmaların Ardahan halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.


    Ardahan Bizden Kurtuluyor..








      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com

     

    Orduların savaşmadığı, ancak çetelelerin büyük mücadele verdiği ve yapılan anlaşmalar gereği bir Türkiye’nin, bir Rusya’nın olan Ardahan’ın Vatan Topraklarına Katılışının 96. Yıl Dönümünü kutluyoruz..

    Benin ve bazılarının bugün kutlanan günün ‘Ardahan’ın Vatan Topraklarına Katılışının Yıl önümü’ olduğunu, resmi baskı ve yönlendirmenin etkisiyle toplumun büyük bir bölümün ise ‘Ardahan’ın Kurtuluş Günü’ olarak değerlendirdiği bugün asıl kurtuluşun ne olduğuna da bakmak gerekir..

    Gerçi her 23 Şubat günü aynı şeyleri tekrarlayıp durduğumuz da diğer bir gerçek ama gelin görün ki çğkta değişen bir şey olmamakta..

    Çünkü bugün uyandığımda dün beni arayan Göle Muhtarlar eski Dernek Başkanı Yunus Yılmaz’ı aradığımda Göle’de 5 ailenin daha göç etiğini öğrenirken kurtarmaya çalıştığımız Ardahan’da kaça kaç döneminde olduğu gibi insanların kaçmaya devam ettiğini de bir kez daha öğreniyordum..

    Yani her yıl 23 Şubat’ta kurtarmaya çalıştığımız Ardahan devam eden göç dolaysıyla her geçen gün adeta biz Ardahanlılardan kurtuluyor..

    Ne diyelim Ardahan’ın biz hayırsız Ardahanlılardan kurtulması daha mı hayırlı olacak bilmem ama bugün Ardahan’ın kurtuluş günü deyip, mesaj üzerine mesaj yayınlayanlara bu durumu anlatmak gerek..


    18 Maddeyi Okumayan Bir Toplum..







      Selmi Yılmaz Kadınca

    selminazo@hotmai.com



    Ben dahil milyonların başını kaldırmadığı ve her an parmağımızın altında tuttuğu interenetten, partilerin, kurumların bastırıp, dağıttığı broşürlerden Anayasa Referandumu değişikliğini anlatan 18 Maddeyi okuyanınız var mı?

    16 Nisan’da sandık başına gitmeye hazırlandığımız şu günlerde topu topu 18 Maddenin satır satır okunup, anlaşılmak istenmediği  bir ülkede değil 18 madde daha önce hazırlanılan rafa kaldırılan 60 maddenin nasıl olup, okunup, kabul edileceğini de merak ettim.

    Ve bu ülkede yaşayanlar yine okumadan %90 onayladığı 12 Eylül Cuntasının hazırlattığı Anayasaya da evet dediğini de hatırlıyorum..


    **Evet çıkar mı?


    18 Maddenin 8’inin bile okunmadığı bir süreci yaşayan ülkemin hızla gittiği 16 Nisan’da sonucun ne olacağını ben dahil bir çoğumuz merak eder, tartışır..

    Benim gördüğüm şu ana kadar yani bu yazıyı yazdığım ana kadar hayırların evetlerden önde olduğu ülkede ‘evet çıkar mı?’ sorusu da hala cevap bulmuş değil..

    Çünkü evetçilerin bile neye evet dediğini anlamadığını da görmüyor değilim..

    Ama evetçiler gibi hayırcılarında bu tartışmayı, hala anlamadığını da belirtmekte fayda var..

    Çünkü başta siyasiler olmak üzere toplumu yönlendiren biz gazeteciler, aydınlar da 18 Maddenin ne olduğunu iyice okuyup, yorumlamadığını da görüp, izlemekteyiz.

    TV’lerin Cumhurbaşkanından başlayıp, başbakan, bakanlar, bakan yardımcıları hatta Emine hanımı haber yapmaktan 18 maddeyi anlatma gereği duymadığı bir süreçteyiz..


    Orada 8 Bin Hayır Oyu Vardı..







      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com



    İki gündür geldiğim Ardahan’da ki ilk gözlemlerimi ele alıp, haber ve yorumlarımla okurlarımla paylaşınca uzun süredir Ardahan’da beni göremeyen bir çok okurum bizzat yanıma gelerek bana sitem ettiler.


    Çünkü benim Ardahan’da çok uzak kaldığımı ve Ardahan’da yaşananların, yazılması gerekenlerin eskisi gibi yazılmadığını ve şu iki günde yazılanların yeniden gazeteciliği his ettirdiğini sitem edip, benim Ardahan’da kalıp, asıl işim gazetecilikle daha çok ilgilenmemi istiyordular.

    Ben ise şaka karışık ‘He he verin gazı, sonra da yazdıklarım yüzünden başıma gelen belalarda beni yalanız bırakın’ diyerek gülümseyerek karşı sitemde bulunduğum okurlarımla sohbet ettiği sırada kardeşim Cihat kapıyı açıp, ‘Haydi Sinan Oğan geliyor, bir gidelim bak gör orayı bakalım ne yazacaksın?’ diyerek MHP’li Sinan Oğan’ın geldiği Dursun Akçam Kültür Merkezine götürdü.

    Dursun Akçam’a doğru giderken yol boyu selamlaşıp, özlem giderdiğim Ardahanlıların ben bir şey sormadan kararlı bakışlarıyla, ‘Gazeteci Ardahan Hayır diyor haberin var mı?’ demeleri ise dikkati çeken diğer bir durumdu.

    Oğan’ın geldiği alana gidince geldiğimden bu yana edindiğim izlenimlerimin 16 Nisan’da aynen sandığa yansıyacağını biraz daha netleştirirken, beni şaşırtan önemli bir tabloyla da karşılaşıyordum.

    Buna neden ise 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 16 Nisan öncesi de bir çok ayrı görüşlü Ardahanlının bir araya geldiği ve bir o kadar da kararlıydılar.

    Çünkü Dursun Akçam’ın etrafını saran onca polis ve kameraya karşın bir çoğu bir birine muhalif isim oradaydı ve hepside ısrarla hayır diyeceklerini alenen ve çekinmeden belirtmekteydiler.

    Oğan’ın gelmesiyle ve iki kurbanın kesilmesiyle birlikte iyide iyiye coştuklarına bakınca bugün Dursun Akçam’da gördüklerimle orada en az 8 bin hayır oyu vardı?

    Nereden anladım derseniz;

    Vallahi orada MHP’nin Ardahan kadrosunun %89’u oradaydı, 

    yetmedi CHP oradaydı,

    AKP’ye oy verenler oradaydı,

    Hatta Göle’den gelen HDP’lilerle oradaydı,

    Damal’lı, Bakırköyü arkasına alıp, milletvekili olma hesapları yapan Mutlu Kerimoğlu oradaydı,

    AKP eski İlçe Başkanı oradaydı,

    CHP’nin mevcut İl Başkanı Yalçın Taştan, eski İl başkanları Yunus Dündar, Orhan Balcı oradaydı..

    DSP İl Başkanı oradaydı..

    MHPnin Çıldır İl Genel ve Göle İlçe Başkanı, Posoflu, Hanaklı MHP’liler oradaydı..

    MHP eski Ardahan İl Başkanı Oktay Aktaş gibi MHP İstanbul İl Başkan Yardımcılarından Kurtuluş Bozkır’ın babası ve adını hatırlayamadığı bir çok siyasi önder oradaydı..

    Kısacası; AK Partililerin ortada olmadığı bir Ardahan’da son iki günde gördüğüm 55 bin oyun % 60’ı sanki Başkanı üzecek gibi..

    Ha unutmadan AK Partililerin ortada olmamasını çalışmıyorlar anlamında değerlendirmeyin..

    Çünkü suyun hala donup, uyuduğu bir sırada başta AK Kadınlar olmak üzere sesiz ve ev ev çalıştıklarını da gözden kaçırmamak gerek.

    Çünkü AKP’lilerin çarşıda gezen erkeklerden umut kesip, yine kadın seçmene ve AKP’li vekilin kamp kurduğu Göle’ye yöneldiğini de haber alıyorum..

     

  • ARDAHAN'DAN EN SON HABERLER.. BEYAZ ASFALT ERİDİ, ÇAMUR'A SAPLANDI!.. Çıldır Yukarı Cambaz Antrepolu Ne Oldu?


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Bu haber aşağıda ki linki kopyalayarak izleyebilirsiniz..


    https://www.youtube.com/watch?v=x_54lQa4WaQ&ab_channel=ArdahanTV


    Çıldır Yukarı Cambaz Antrepolu Ne Oldu?


    Ardahan’ın sınırları içinde bulunan ve kıl payı ile Ardahan’ın olan Çıldır gölünün batı yakasında geçmesi gerekirken bugün ulaştırma bakanı olan Karslı hemşehrimizin son anda bir müdahalesi ile projesi değiştirilip, Kars sınırına daha yakın bir alana çekilen Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu üzerinde kurulması düşünülen Antropole ne oldu?

    Evet soruyoruz..

    Ardahan’ın Çıldır ilçesi sınırı içinde bulunan Yukarı Cambaz köyüne kurlacakken KTB 

    Demiryolu gibi son anda projesi değiştirilip, Kars sınırları içine çekilen Antropole ne oldu?

    Bilmem ama Çıldır Gölüne hüküm etmek için Ardahan’ın 9 köyünü sınırları içine çeken ve hala Ardahan’ın üzerinde ki gölgesini bir türlü kaldırtamadığımız Karslılar bizden, yani Ardahanlı siyasilerde daha güçlü ve Kars sever insanlar..

    Çünkü onlar Ardahan’ın kendilerinden ayrılmasını hala içlerine sindirememenin hırsıyla her fırsatta Ardahan’a düşen payı kapmaktan daha uyanık, daha usta..

    Öyle değil mi yoksa? 


    Kar geri geldi..


    Bu yıl yaşanan dondurucu soğuklara karşın kar yağışının az olduğu Ardahan’da dün gece boyunca yağan kar sabahın erken saatlerinde durdu.

    Kar yağması için dua eden köylü ve çiftçinin sevindiği geri gelen kar yağışla görülürken bir çok köyün yolunun yeniden kapandığıda öğrenildi.

    Buzdan ağaç.. ***Soğuklar su borularını bile donduruyor ..

    Ardahan’da dün gece etkili olan soğuk hava nedeniyle birçok ev ve işyerinin suları dondu. Ardahan’da soğuk hava hayatı olumsuz yönde etkilerken, işyerlerinin suları donan vatandaşlar, toprağı kazarak su borularını ısıtmaya çalışıyor. Hava sıcaklığının eksi 30 dereceye düşmesi nedeniyle işyerinin sularının donduğunu ifade eden Akın Kılıç, “Gece etkili olan soğuk hava nedeniyle donan işyerimizin sularını kaynar su dökerek açmaya çalışıyoruz. 

    Etkili olan soğuk hava nedeniyle sıcak su bile borunun içerisine girmeden donuyor. Geceden beri çalışıyoruz ama bir türlü iş yerinin sularının akmasını sağlayamadık” dedi. 

    Öte yandan, Posof İlçesi Eminbey nahiyesinde soğuk hava nedeniyle patlayan su borularından ağaçların üzerine sıçrayan suyun buzlanması, şelaleye benzeyen ilginç bir görüntü oluşturdu. Sümmani Tekin adlı vatandaş, “Öyle büyük bir buz kütlesi oluştu ki ağırlığa dayanamayan birçok ağaç kırıldı” diye konuştu.


    ARDAHAN’DA EĞİTİME KAR ENGELİ


    Ardahan Üniversitesinde, Ardahan merkez, Hanak, Damal, Çıldır ve Posof ilçelerinde devam eden kar yağışı ve tipi sebebiyle eğitime 1 gün daha ara verildi.

    Ardahan’da akşam saatlerinden itibaren merkez ve ilçelerinde devam eden kar yağışı şiddetini sürdürüyor. Ulaşımı olumsuz etkileyen kar yağışı ve tipi nedeniyle Ardahan merkez başta olmak üzere Hanak, Damal, Çıldır ve Posof ilçelerinde eğitime 1 gün daha ara verildi.

    Ardahan Üniversitesinde olumsuz hava koşulları yüzünden eğitime ara verildi.

    Ardahan Üniversitesinde, kentte etkili olan olumsuz hava koşulları nedeniyle eğitime 1 gün ara verildi.

    Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, kent genelinde olumsuz hava koşullarının devam etmesi sebebiyle bugün eğitime ara verildiği belirtildi.

    Açıklamada, ayrıca üniversitedeki engelli ve hamile çalışanların da bir gün izinli sayılacağı aktarıldı.Kentte bir süredir etkili olan kar yağışı ve soğuk havanın, etkisini sürdürdüğü kaydedildi.

    Öte yandan il genelinde kar yağışı etkisini sürdürmeye devam ederken kapalı olan köy yollarını ulaşıma açma çalışmaları da devam ediyor.


    BANKA KAPATAN EKONOMİK SIKINTI!


    Daha önce Ardahan Merkez Yapıkredi, Göle İş Bankasının kapatıldığı Ardahan’da şimdi de Garanti Bankası kapanıyor.

    Garanti Bankası, 8 Nisan itibarı ile Ardahan Şubesindeki hizmetine son  verecek.

    Garanti Bankası, dijital bankacılığın yaygınlaşması nedeniyle ülke genelinde birçok şubesini kapatma kararı aldı. Garanti Bankası Ardahan’da da 8 Nisan tarihinde şubesini kapatma kararı aldı.

    Dijital bankacılığın yaygınlaşması tüm işlemlerin mobil bankacılık üzerinden yapılabilmesi şubeye gitmeden uygulama indirip hesap açma kredi, kredi kart başvurusu ve tüm fatura ve vergi senet ödemeleri, cep pos üye işyeri gibi işlemlerin insan gücüne artan teknoloji sayesinde ihtiyaç kalmaması üzere şubenin kapatılacağı öğrenildi.

    Garanti Bankası Ardahan Şubesindeki müşterileri için ise şu mesajı paylaştı:


    Değerli Müşterimiz,

    “Ardahan Şubemizin 8 Nisan 2022 tarihinde kapanacağını üzülerek bildiriyoruz. Ardahan Şubemizdeki hesaplarınızı size en iyi hizmet verebileceğimiz bir şubemize aktaracağız, aktarımla ilgili ayrıca bilgi vereceğiz. Hesaplarınızı belli bir şubeye taşımak isterseniz, işlemlerinizi talebiniz doğrultusunda gerçekleştirmekten mutluluk duyarız. Hesap ve ürünlerinizin içeriği etkilenmeyecek. Kredi kartı numaralarınız ve ürünlerinize ait şifreleriniz aynı kalacak. Aktarım sonrası oluşturulacak yeni hesap numaralarınız tarafınıza ayrıca iletilecek. Bankacılık işlemlerinize aynı kalitede devam edebilmeniz için mevcut hesaplarınızda tanımlı ödeme talimatlarınız, oluşan yeni hesap numaralarına otomatik tanımlanacak. Mevcut hesap numaralarınıza havale ve EFT yapılması durumunda, tutar otomatik olarak yeni hesap numaralarınıza yönlendirilecek”.


    YEMEK YARIŞMASINDA ”ARDAHAN GÜNEŞİ” ALTIN MADALAYAYA ULAŞTI

    Bolu’da düzenlenen Türkiye geneli liseler arası Osmanlı Mutfağı Yemek Yarışması’na katılan ve 57 lise arasında Ardahan Şehit Türkmen Tekin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Göle Feride Karabacak  Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Altın ve Gümüş Madalyayı Ardahan’a getirdiler.

    Türkiye geneli Liseler arası Osmanlı Mutfağı Yemek Yarışması’na katılan Ardahan ve Göle öğrencileri  57 lise arasında, Yiyecek ve İçecek Hizmetleri alanı öğrencileri  “Ardahan Güneşi” markasıyla birincilik ve ikinciliği paylaşarak Altın ve Gümüş madalyalarıyla Ardahan’a döndüler..

    Kuşkusuz biz onlara olanak alanları açarak onlara güvendikçe, hele ki Serhat’ın kızları gittikleri her yerde o çabaya ve güven duygusuna beceri ve emekleriyle yanıt vererek Ardahan’ımızım yüz ak olup çıkıyorlar.

    Öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi ve emeği geçenleri yürekten kutluyoruz..


    İBRAHİM KAYA VEFAT ETTİ…


    Göle Bir Değerini Kaybetti.

    Göle Arpaşen Köyü sakinlerinden emekli öğretmen İbrahim Kaya Ankara’da hastalığı nedeniyle tedavi görüyordu, bugün yaşama gözlerini yumdu. 

    Kayanın cenazesi yarın Karşıyaka mezarlığında toprağa verilecek.

    Haber: Göle Gündem/Metin KASIMOĞLU



    PANDEMİ VAR TATİL, KAR YAĞDİ TATİL,


    RÜZGAR ESTİ TATİL, OKULLAR YİNE TATİL!


    Her küçük olumsuz olay ardından kolaylığa kaiçan yetkililer esen şiddetli rüzgar dolaysıyla okullar yine tatil ettiler. Valilik tarafında yapılan açıklama şöyle; DUYURU (OKULLAR TATİL EDİLDİ) (28.03.2022) Olumsuz hava koşulları nedeniyle ilimiz genelinde eğitim-öğretime 28.03.2022 Pazartesi günü (1) gün süre ile ara verilmiştir. Ayrıca, hamile ve engelli kamu personeli de idari izinli sayılacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.



    MART KARLARI İSTANBUL’DA BAKTIRIYOR..


    arşiv haber 18.03.2022


    BU HABERİ youTube ARDAHA TV’DE GÖRÜNTÜLÜ İZLEYEBİLİRSİNİZ.. Mart kapıda baktırır, Kazma kürek yaktırır’ atasözünün bir kez daha hatırlatan ağrı kışın sürdüğü Ardahan’da olduğu gibi İstanbul’da da kar yağmaya devam ediyor. Okulların bir kez daha tatil edildiği ülkenin en büyük metropolünde yeniden kar alarmının verildiği dikkat çekerken Ardahan ve bölgede etkisini sürdüren tipili kar yağışı bir çok köy yokunun yeniden kapanmasına neden oldüğu öğrenildi.


    Ardahan’da etkili olan kar, şehri beyaza bürüdü.


    Ardahan’da etkili olan kar, şehri beyaza bürüdü.


    İl merkezinde öğleden sonra başlayan kar, aralıklarla etkisini sürdürüyor.


    Cadde ve sokakların karla kaplandığı kentte, vatandaşlar ve sürücüler zor anlar yaşadı.


    Kentin yüksek kesimlerde ise yoğun tipi etkili oluyor.


    ARDAHAN’DA EKMEK 4 LİRA!..


    Giden Başkandan Ekmeğe Gider Ayak Zam..


    Eskiden olduğu gibi evde ekmek pişirsek olmaz mı?


    arşiv haber 14/03/2022 tarihli haber


    Ardahan’da uzun süredir konuşulan ekmek zammı bugünden itibaren yürürlüğe girerken, birlik tarafından onaylanan zamma onay veren ve mevcut başkanı Yılmaz Kaya’nın  yeniden aday olmayacağını açıkladığı Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliğine odaya üye olan en büyük odadan, Ardahan Esnaf Odasından da tepki geldi.



    Ardahan’da maliyetlerinin artışını gerekçe gösteren fırıncıların ekmek fiyatına 1 lira 50 kuruş zam yapmasıyla birlikte 250 gram ekmek, 4 TL’den satılmaya başlandı.

    Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İskender Alihanoğlu, ekmeğe yapılan 1 lira 50 kuruşluk zammın yasal olmadığını söyledi.




    RAYİÇ FİYATIN BELİRLENMESİ İÇİN ODALAR BİRLİĞİ ACİLEN TOPLANTI YAPMALI

    Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İskender Alihanoğlu gazetemize yaptığı açıklamada, “Fırıncılarımız yaklaşık 1 hafta önce ekmek fiyatlarına zam yapılması için dilekçe verdiler. Biz de dilekçeyi Odalar Birliğine ilettik. Odalar birliği 29 Mart tarihinde toplantı yapmaya karar vermiş. Fırıncılarımız artan maliyetler karşısında zarar ettiklerini gerekçe göstererek toplantı tarihini beklemeden kendileri zam yapmışlardır. Fırıncılarımızı zam taleplerinde haklı görüyorum. Ancak toplantı yapılmadan, karar alınmadan zam yapmaları yasal değildir. Burada asıl önemli konu Odalar Birliği Başkanı neden acil toplantı kararı almıyor da 29 Mart tarihine alıyor. Yaklaşık 15 gün süre var. Fırıncı esnafının böyle bir talebi olmuş, Odalar Birliğinin acil toplantı kararı alarak rayiç fiyatın belirlenmesi gerekiyor. Bu zam karşısında Ardahan Belediyesi fırıncılara cezai işlem uygulayabilir” dedi.
         



    14 Mart Sorunlarla ve Salonda Kutlandı..     


    Ekonomik olarak en fazla gelir kaybına uğrayan hekiminden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine tüm sağlık camiasının sıkıntılarının dile getirildiği 14 Mart’ta Ardahan Valsi Hüseyin Öner’de kapalı salonunda gün dolaysıyla düzenlenen toplantıda sağlık çalışanlarına gül hediye etti.



    14 MART’TA 14 ŞİKAYET VAR,


    AMA DOKTOR GİBİ CEVAP YOK!


    Başta Doktor sıkıntısı olmak üzere birçok sorunla baş başa bulunan Ardahan Devlet Hastanesi 14 Mart Tıp Bayramına girildiği şu günlerde hakkında yapılan şikayetlere de cevap vermiyor. www.sikayetvar.com adlı internet sitesine yapılan 14 şikayet gibi onca şikâyete cevap bile vermeyen aynı hastane yetkililerinin hastanede bulunan şikâyet kutularını da açıp bakmadığı da ileri sürüldü.

    www.sikayetvar.com adlı internet sitesine bakıldığında 2 yıllık şikayetler şöyle görülmekte.


    **Düzensiz Çalışan Ardahan Devlet Hastanesi

    255görüntülemeElifElif 

    04 Şubat 12:2202/02/2022 tarihinde Ardahan Devlet Hastanesi’ne acilden yatışı yapılan hasta n** B**’in 12 saat sonra Covid bölümüne yatırılıp saat 12:45 de Covid testi yapılmasına rağmen 24 saat olduğu halde işleme alınmamış Ardahan Devlet Hastanesi’nin denetlenmesini talep ediyorum.


    ***Ardahan Devlet Hastanesi Hastahanenin Sorumsuzluğundan Şikayetçiyim.708görüntülemeCansuCansu 20 Aralık 2021 13:13

    Ben bir öğretmenim bugün sağ kolum uyuştuğu için beyin cerrahına göründüm emar istedi emar için randevuyu 11 ocağa verdiler. KBB uzmanı aylardır yok acil ana baba günü. 4.5 yaşındaki kızımı çocuk hastalıklarına gösteremedim. Saat 8.45 te sıra bitmiş. Acilde muayene olalım dedik 8.30 ta gittiğim hastahanede 11.45 te muayene oldum. Boğazıma veya sırtıma bakılmadan direk 1000 lik antibiyotik verildi. 4.5 yaşındaki kızıma da antibiyotik verildi. Sağlık raporu istedim onu da vermedi. Ben bu halde okuluma gidip öğrencilerime nasıl faydalı olayım. Veya muayene saati 9 iken niye 9.30 da muayeneye başlanıyor. Bu ne sorumsuzluk.


    **Ardahan Devlet Hastanesi Pcr Testi Ücret Alınması667görüntülemeHivdaHivda 13 Aralık 2021 18:53

    Ardahan devlet Hastanesi 29.11.2021 tarihinde seyahat PCR testi yaptım. Ama bana SGK ® gelen mesaj Ardahan devlet Hastanesi tedavi gördüğüm için, kurumumuzca 136.08 TL karşılandığı yazıyor. Ben Ardahan devlet Hastanesi herhangi bir tedavi görmedim. Sadece PCR testi yapıldı. PCR testi ücretsiz yapılıyor. Devlet Hastanesi herhangi bir tedavi görmediğim halde, lütfen yapılan bu hatayı düzeltmeleri lazım.


    **Ardahan Devlet Hastanesinden Hiç Memnun Değilim757görüntülemeOnurrOnurr 03 Aralık 2021 22:23


    Annem 3 aydır hasta hastanede KKB ® 2 aydır yok 3 seferdir ilaç yazıyorlar git iç bir ay sorma gel diyorlar annem neredeyse 2 aydır düzgün uyumuyor ağrıdan bu kadına bir şey olursa bunun sebebini kim verecek bu Ardahan Devlet Hastanesi tek kelime ile kötü doktorlar olsun çalışanlar olsun doktorlar 09:30’da muayeneye başlıyorlar böyle saçma sapan bir şey olabilir mi ya benim memleketimin Hastanesi varken ben neden Kars ya da Erzurum’u tercih edeyim yetkililer bir an önce buna müdahale etsin lütfen.


    **Ardahan Devlet Hastanesi Sistemsizliği Ve Dahası823görüntülemeArifArif 20 Kasım 2021 10:01

    Ardahan devlet Hastanesi sistemsiz ligin ve lakayıtlığın merkezi olmuş herhalde. Sözde hastane ama ne işten anlayan var ne de soru sorduğumuzda cevap alabileceğimiz konuşmasını bilen bir personel var. O kadar pis bir lavabo hastaneye yakışmıyor. Isıtma desen Ardahan şartlarında yok denecek kadar az. Sağlam giren hasta çıkar. Sağlık Bakanlığı ® hiç mi denetlemiyor bu devlet hastanelerini?


    **Ardahan Devlet Hastanesi Ameliyatım 3 Kez İptal Edildi5.237görüntülemeSerpilSerpil 24 Ekim 2021 20:25

    Ardahan Devlet Hastanesi’nde 3 kez menisküs ameliyatına çağrıldım ve hepsinden ameliyat kapısından çevrildim. 1 ameliyatta damarda yırtılma olmuş turnike yok denildi ameliyat yarıda bırakıldı 2.ameliyata çağrıldım bu sefer ameliyat hanede kullanılan diğer malzeme eksik 3.kez çağrıldım 24 saat hastanede yattım gündüz tam 12’de ben ameliyata alınacağım esnada başhekim ve doktorum geldi elektrik kesintisi olmuş USB cihazları arıza görmüş ameliyat yine iptal Nisan ayından beri oyalanıyor bekletiliyorum bu hastanede ihmalkarlıklar çok hastalar ve ben mağdur oldum.


    **Ardahan Devlet Hastanesi Acil Hasta Olmama Rağmen Evimde Acılar İçerisindeyim1.016görüntülemeSavaşSavaş 20 Ekim 2021 14:56Şiddetli bel ağrısıyla gittiğim Ardahan Devlet Hastanesi’nde beyin cerrahi tomografi sonrası belimde 2 adet büyük fıtık olduğunu söyledi ve acil MR istedi maalesef bana 14 gün sonrasına sıra eve gönderdiler ve ben şu an yerlerde ağrılar içinde sürünüyorum… Birtane vicdan sahibi bu şikayeti okuyup bu adaletsizliğe dur demeyecek mi bana bir şey olursa ailem hukuk mücadelesini devam ettirecek.


    **Ardahan Devlet Hastanesi Bayan Müşahede Odası Temizlik Sorunsalı1.174görüntülemeSerkanSerkan 

    26 Ağustos 2021 15:16Acil vakamız vardı sağ olsunlar ilgilendiler serum takıldı fakat bayan müşahede odası hiç temizlik görmemiş kullanılacak yatacak gibi değildi. Bu günlerde temizliğe çok dikkat etmemiz gerekirken böyle bir görüntü çok üzmüştür bizi. Bilginize arz ederim.


    **Ardahan Devlet Hastanesi Özel Güvenlikçi Bayanın Kaba Ve Argo Konuşma Ve Tutumu1.438görüntülemeMuratMurat 19 Temmuz 2021 11:38

    Ardahan devlet Hastanesi yönetimi. Ardahan Devlet Hastanesi ile ilgili bir şikayet konusu olacak. Özellikle sizin özel güvenlik görevlilerimiz ile ilgili. Bugün yani 19.07.2021 günü çalışan saat10:00 ile 10:30 arasında poliklinik giriş kısmında bulunduğu alanda görevli özel güvenlik görevlisinin gelen hasta yakınlarına karşı kaba ve etik olmayan olmayacak şekilde kaba ve argo bir dil ile ne anlamaz adamsın gibi laflar üzücü olduğu gibi bu gibi insanların zaten acısı var ve toplum olarak bir kıvılcıma bakar ve patlamaya ve istenmeyen olaylara sebebiyet verilir. Bu gibi şahıslarında hastane yönetimi olarak umarım gereğini yaparsınız. Şu an üstlere intikal ettiremiyorum. Ama konunda takipçisi olacağım.


    **Ardahan Devlet Hastanesi Verilen Hizmet Kalitesi1.491görüntülemeYaşarYaşar 11 Haziran 2021 14:25

    Ardahan Devlet Hastanesi bir tane polikliniği ile psikiyatri hizmeti vermekte randevulu hasta bile hizmet alamıyorum. Ne yazık bu insanlar onca yol geliyor ama hiçbir işlem yok. Tek bir doktor yoğunluğa yetişemiyorum gerekli ve gereği olan yapılsın.


    **Ardahan Devlet Hastanesi Kadın Doğum Doktorları1.620görüntülemeAhmetAhmet 17 Mayıs 2021 13:34Eşim doğum yapacak randevu alamadığımız için (randevu düşmüyor) doktorlar biz bakmıyoruz gidin buradan diyorlar. Randevu en erken tarihi 30 Mayıs 2021 e veriyor, eşim zaten 38 haftalık hamile 30 mayısa kadar nasıl beklenir ki. Biz t. C vatandaşı olarak bu randevu sisteminden fayda göremiyoruz lütfen yardım edin lütfen


    **Ardahan Devlet Hastanesi Önlem Ve Mesafe1.581görüntülemeGözdeGözde 05 Nisan 2021 10:18

    Defalardır hastaneye geliyorum ama servislerin önü Olduğunda fazla kalabalık. Covid kapsamında önlem yok. Güvenlik görevlileri hiçbir iş yapmadan oturarak maaş alıyor. Sağlık konusunda ciddi anlamda eksiğiz. Biraz dikkatli olunmasını hiç yoktan koridorları havalandırılmasını ve güvenlik görevlilerinin mesafeyi sağlamasını istiyorum**Ardahan Devlet Hastanesi Hasta Bakımı Yetersizliği1.464görüntülemeSevdaSevda 03 Nisan 2021 11:32Annem dahiliye servisinde tedavi görmekte, ben de 9 yıllık hemşireyim, meslektaşlarıma bir tavsiyem var, güler yüzünüzün ve hastalara verebileceğiniz şefkatin maddi bir karşılığı yok, yapmak isterseniz vicdanınıza kalmış, ama bir tedavi bir oda tanıtımını para karşılığında yapıyorsunuz, boynunuzun borcu yani Allah rızası için değil.**Ardahan Devlet Hastanesi Çalışanların İlgisiz Ve İş Yapmayışı1.757görüntülemeSevdaSevda 27 Ekim 2020 17:10Merhaba bugün Ardahan Devlet Hastanesi çocuk servisinde vezne bölümünde olan ayse Hanım ve 27.10.2020 tarihinde görevli bayan güvenlikten şikayetçiyim. Çalışanlar ne zamandan beri yaslı büyük insanları azarlar oldu. Saygı terbiye ahlak değerleri bulunmuyor mu ve neden iş saatleri içerisinde vezne ayse hanımtarafından kilitlenip terki diyar oluyor. Yetmiyor çağıran kişiye anahtarı verip gönderiyor ve kendisi gelmiyor iş yapacağı halde gelmiyor km yapacak bu hanımın işini gerekli işlem yapılmasını istiyorum. Aksi durumda BİMER ®’den şikayet edeceğim**Ardahan Devlet Hastanesi Kadın Doğum Polikliniği Sorunu1.885görüntülemeYaşarYaşar 10 Ağustos 2020 16:26Biz eşimle randevu alıp gelmemize rağmen içeri erkek alınmıyor kapıdaki bu yazı çok incitici biz bebeğimizi görmeyi hak etmiyor muyuz yazıklar olsun. Sağlık Bakanlığını arıyorum idare ile görüşün diyor idareye gittim saçma sapan cevaplar insan yerine koymuyorlar, saat 15:45 randevu veriyorlar doktor muayene ediyor saat 16:00 kapattık diyorlar tahlil bile veremedik verdiğim ödediğim tüm vergiler yazıklar olsun.**Ardahan Devlet Hastanesi Saygısız Çalışanlar1.803görüntülemeFarukFaruk 16 Ocak 2020 09:17Gerçekten çok yazık Ardahan Devlet Hastanesi’ne. Sahipsiz hastane. O kadar saygısız ki çalışanlar. Hemşireler saygısız. Yaptıkları hiçbir iş yok birkaç tane hasta var. Hastalara insan gibi davranmıyorlar. İstanbul’da yaşıyorum o kadar yoğunlar ki çalışanlar saygılı en azından. Bir Ardahan’lı olarak çok üzüldüm. Çalışanlar genelde başka illerden. Yani sağlam olan hasta pis yerlerden hasta olur. Valiye şikayet edebilirim. Başhekime şikayet etsem de bir şey olmaz.**Sağlık Bakanlığı Randevu Alınmasına Rağmen Muayeneye Alınmaması6.846görüntülemeElifElif 21 Mart 2019 14:00Ardahan Devlet Hastanesi deri ve zührevi hastalıkları için 21.03.2019 saat 09:20 de almış olduğum randevu için 11:45 saatine kadar bekletilmeme rağmen muayene için alınmadım. N** S** Ç* isimli doktor ve yanında bulunan sekreter hanımefendinin hastalara karşı aşağılayıcı tavırları muayenemi yarım bırakıp çıkmama sebep olmuştur. Randevum olmasına rağmen bekletilip daha sonra randevusuz olan hasta kayıtlarından alınacağını söylemeleri ve defalarca randevusuz/randevulu hastalar alınmasına rağmen soru sorduğumda muayene edilmeden azarlanarak geri çevrilmek hoş bir durum değil. Bu insani olmayan durumun, hastaneye giden insanların durumu hassasiyeti ve psikolojisi de hesap edilerek azarlanmadan ilgilenilmesi değerlerimizin ön şartıdır. Ağır bir hasta muayeneye gittiğinde aynı tepkinin verilmesi hastanın sosyal olarak kaybına sebep olabilir. Gereğini bilginize arz ederim.**Sağlık Bakanlığı Ardahan Devlet Hastanesi’ndeki Doktor İlgisizliği!3.675görüntülemeÇiğdemÇiğdem 07 Kasım 2018 09:0606.11.2018 tarihinde saat 21:10’da Ardahan devlet hastanesine annemin 19,5-10,9 tansiyon şikayeti ile geldik. Ancak tansiyon ölçümü bu kadar yüksek olmasına rağmen o anda nöbetçi olanlardan Ö* H* S*** adındaki pratisyen hekim hiç ilgilenmedi. Sadece kullanılan ilaç türüne bile telefonundan bakarak aklındaki tahmini söyledi (sanırım dahiliye doktoruna görünmek gerekiyor) ve tamamdır deyip gitti. Ne bir tedavi, ne bir ölçüm yaptı.Daha sonra diğer doktorlara söyledik ve onlar müdahale edip, tekrar ölçüm yaptıktan sonra dilaltı hapı verdiler. Sanırım H** S*** tıp eğitimini yeterli şekilde almamış, ilaç adı bile bilmiyor ya da daha da kötüsü insan hayatını önemsemiyor. Her meslek grubunun sorumluluklarını zorunlu olarak yerine getireceği gibi saygıdeğer doktorlarımızın da mesleklerini sorumluluklarını bilerek gerçekleştirmeleri gerekiyor. Aksi takdirde egolarını ön planda tutup sorumluluklarını yerine getirmeyen bir doktor yüzünden hayatımızdan ve sağlığımızdan olmak istemiyoruz. Lütfen böyle doktorlara artık müdahale edilsin ve daha kötü sonuçlar yaşanmadan ne gerekiyorsa yapılsın.


    RUSYA’DA DA NAMAZ KILALIM DİYENLER,


    SAHTE DOLAR YAKANLAR NEREDE?!.


    Başta Ukrayna’ya saldıran Rusya’da olmak üzere dünyanın birçok ülkesi ve kentinde Rusya’yı protesto eden miting ve eylemler her gün daha çok artarak devam ederken, ‘Başkan Erdoğan emret akşam namazını Rusya’da kılalım’ diyen Ardahan Rahvan At Binicilik Kültür ve Spor Kulübü Üyeleri ve iktidara yaranmak için sahte dolar yakıp, şov yapanların da aralarında bulunduğu stk, kişi ve barış örgütlerinin ülke genelindeki sessizlikleri dikkatlerden kaçmıyor.


    Ulusal basın ve medyanın üstü kapalı da olsa Ukrayna’dan yana haber ve yorumlar yaptığı, MHP destekli AK Parti iktidarının ortada durmaya çalıştığı muhalefetin, iktidarın taraf belirlemesini istediği Rusya-Ukrayna savaşı şiddetlenerek devam ediyor.


    Bugün ortalıkta görünmeyen ve 2016 yılında Rus savaş gemisinin İstanbul Boğazı’ndan geçişi sırasında gemideki askerin bir füzeyi boğaz geçişi boyunca omuzunda atış pozisyonunda taşımasına tepki gösterip, “Bizler de akıncılar olarak atlarımıza bindik ve devletin başı emir verirse akşam namazını Rusya’da kılmak için yola çıkacağız” ifadelerini kullanan Ardahan Rahvan At Binicilik Kültür ve Spor Kulübü ile diğer stkların nerede oldukları merak edilmekte.


    Bilindiği gibi Putin’in, Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlıklarını tanıyacağını ve barış güçlerinin bölgeye gireceğini duyurup sonrasında Ukrayna’ya savaş başlatması ardından 93 Harbi’nde savaş tazminatı olarak Ruslara bırakılan ancak 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla yeniden Türk toprağı sayılan Ardahan’la ilgili dikkat çeken paylaşımlar dikkat çekmişti.


    Öte yandan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin, Ukrayna’yı işgal eden Rusya’nın durdurulması gerektiğine dikkat çekip, “Rusya Kars, Ardahan sınırımıza dayanırsa kimse şaşırmamalıdır.” demişti.


    RUSLAR ARDAHAN’I İSTEMEZ!


    -Vladimir Putin, Ukrayna’ya girmeden önce “Çarlık Rusyası” göndermesi yaptığı bir saatlik konuşmasında tarihsel konuları  ele alması ardından ‘Rusya’a Kars ve Ardahan’ı istiyor’ şeklindeki yorumlar hala devam ediyor.


    Kiminin, Putin’in bu konuşmasının Kars, Ardahan değil,  muhatabı Ukraynay’dır dediği, iktidar destekçisi Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise Rusya bugün burada durdurulmazsa bugün burada başarılı olursa yarın hedefi Türk devletleri, Türk Cumhuriyetleri, Türk toplulukları olacaktır. Yetmedi Lenin ile gönderme yapıyor. Kars Ardahan sınırımıza dayanırsa kimse de şaşırmamalıdır. ” ifadelerini kullanmasının ardındanRuslar Ardahan’ı istermi tartışması devam ediyor.


    Bilindiği gibi Putin’in Ukrayna’nın Rusya tarihinin bir parçası olduğunu ifade etmesi ve o toprakları Rusya’nın hakkı olarak görmesi, sosyal medyada gündem olmuş, tüm dünyanın dikkatle takip ettiği bu gelişmeler, akıllara Rusya’nın zamanında Türklere karşı kaybettiği toprakları getirmişti.


    1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında yani 93 Harbi’nde Osmanlı’nın yenilgisi üzerine Berlin Antlaşması imzalanmış, alınan karara göre Rus ordusu Erzurum’dan geri çekilmiş ama Kars, Ardahan, Artvin ve Batum’u Ruslara kalmıştı.


    Bu şehirler daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Sovyetler Birliği ile 16 Mart 1921’de imzaladığı Moskova Antlaşması ile geri alınmıştı.


    STALİN  İSTEMİŞTİ


    Öte yandan Sovyetler lideri Stalin de 1921’de savunmasız yakalandıklarını öne sürerek, ileriki yıllarda Türkiye’den Kars ve Ardahan’ı talep etmişti. Sovyet yönetimi o dönem; “1921’de zayıftık, Türkiye bundan faydalandı, bu haksızlık giderilsin” iddiasını ortaya atmış ve Kars, Ardahan’ın Ruslara geri verilmesini istemişti.


    ARDAHAN TT OLMUŞTU..


    Putin’in Ukrayna topraklarını kendilerinin olarak gördüklerini açıklaması ve askerlerine operasyon emri vermesi üzerine sosyal medyada Ardahan kelimesi TT olmuş, çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, Putin’in yeni hedefinin Ardahan’ın olacağı yönünde paylaşımlar yapmıştı.


    AZO: GENÇ ÇİFTÇİLERE


    ‘GÖÇ ETME’ DESTEĞİ VERİLMELİ..


    Ardahan Ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural, ‘genç nüfusun göç etmemesi, kendi topraklarında tutabilmek, küçük çaplı işletmeleri hayata geçirebilmek için genç işletmecilere destek verilmesini ve onların işlettiği işletmelerdeki genç bireylere sigorta ve belli bir maaş sağlanması durumunda göçü önlemek ve işletmeyi faal durumda tutmak bölgemizdeki işletmelerin ayakta kalabilmesi için gereklidir.dedi.Ülke genelinde olduğu gibi Ardahan’da da zorda olan hayvancılığın son şap vakası nedeniyle karantinaya alınan Ardahan Hayvan Pazarını kapatılması ile iyiden iyiye zora girerken Ardahan Ziraat Odası bakanlığa sunduğu raporla devam eden göçün durması için genç çiftçilere destek istedi.Ardahan Ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural, Ardahan ve Göle Ziraat Odaları adına tarım bakanlığına bölgenin sorunlarını ve çözüm önerilerini belirten raporu sunduklarını ve bu raporda belirtilen önerilerin hayata geçirilmesini beklediklerini söyledi.Raporda Ardahan’ın yanı sıra ülkenin çiftçi sorunlarına da değindiklerini belirten ATSO Başkanı Sural, özellikle kuraklık ve ardından yaşanan ekonomik daralma nedeniyle artan fiyatlara dikkat çekti. Başkan Sural, Tarım ve Orman Bakanlığına çiftçinin sorunları ve çözüm önerilerini içeren raporunda şu bilgiler yer aldı:“İlimizde ve bölgemizde 2021 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle ot ve saman fiyatlarının yükselmesi, yem fiyatlarının yüksek oluşu çiftçilerimizi zor durumda bırakmıştır.Yem fiyatlarının ve girdi fiyatlarının yüksek oluşu bölge çiftçimizi üreticilik yapamaz hale getirmiş olup küçük işletmeler günden güne kapanmaya başlamıştır.Genç nüfusu ilimizde tutabilmek ve küçük çaplı işletmeleri hayatta tutabilmek için işletmelere destek verilmesini ve işletmedeki genç bireylerin sigorta ve belli bir maaş sağlanması durumunda göçü önlemek ve işletmenin faal olması bölgemizdeki işletmeleri ayakta tutacaktır.Bölgemizde bulunan sınır kapılarında ÇKS sisteminde kaydı bulunan çiftçilerimizin ekin ve hasat döneminde ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için bakanlık tarafından yılda bir defaya mahsus olmak üzere mazot getirmelerini sağlayacak bir çalışmanın yapılması çiftçilerimize büyük bir kolaylık sağlayacaktır.Devlet ve özel bankalar ile Tarım Kredi Kooperatiflerinin borçlarının yeniden yapılandırılması, borçların uzun vadeli ve düşük faizli olarak ertelenmesi, banka icralarının ve takiplerinin durdurulması çiftçilerimize bu zor süreçte azda olsa moral sağlayacaktır.Ardahan Üniversitesi hayvan hastalıklarıyla ilgili bir bölüm açılması, sürekli gündemde olan buzağı ölümleri, hayvan hastalıklarının tespitinin yapılması, üreticilerimizi daha verimli ve daha sağlıklı daha bilinçli bir şekilde üreticilik yapmaya teşvik edecek olup bu konudaki mağduriyetleri giderilmiş olacaktır. Kuraklıktan dolayı çiftçilerimize dönüm başına 200 TL destek verilmesini talep etmekteyiz.”


    Kaya Kayıp Etti!


     “Fethullah Gülen hoca efendi, Türkiye’ye Atatürk’ten sonra gelmiş insanlar arasında, 500 sene sonrasını düşünerek hareket edecek kadar geniş bir vizyona sahip olduğunu düşündüğüm tek insan.’ diyen Saffet Kaya gazeztecilere açtığı davayı kayıp etti. 


    Saffet Kaya’nın Gazeteci Özkan Karakaya hakkında açtığı tazminat davası, önce yerel mahkemeden daha sonra Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından reddedildi.Soruşturmayı yürüten Savcı, Saffet Kaya’yı “tanık” olarak ifadeye çağırmıştı. Kaya’nın avukatı ile birlikte Ardahan Adliyesine gelerek ifade vermesini haberleştiren Gazeteci Özkan Karakaya ve Fakir Yılmaz’a, Kaya ve Avukatı tarafından kişilik haklarına saldırı olduğu gerekçesiyle tazminat davası açmıştı.Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada, açılan davanın reddine karar verilirken, Özkan Karakaya da beraat etti.Saffet Kaya’nın gazeteciler hakkında açtığı tazminat davası hakkında açıklamalarda bulunan Ardahan Gazeteciler ve Foto Muhabirleri Cemiyeti Başkanı Özkan Karakaya: “Saffet Kaya geçmişte Ardahan’da milletvekilliği yapmış ve siyasi bir geçmişi vardır. Gazeteci olarak Saffet Kaya’nın tanık olarak Ardahan Adliyesine gelip ifade vermesi bizim için önemli bir haberdir. Sayın Kaya’nın kişilik haklarını zedelemek gibi bir amacımız olmayıp, bir gazeteci olarak okurlarımıza güncel olayları dikkat çekici bir şekilde aktarmaktır. Kaldı ki Saffet Kaya, hakkında çıkan iddialara ilişkin yaptığı tüm açıklamaları sitelerimiz ve gazetelerimizde yayınlamıştık. Saffet Kaya, gazetecilere kızmamalı ve biraz daha sakin olmalıdır. Davanın başından beri adalete güveniyorduk ve nihayet karar verildi. Kaya’nın aleyhimize açtığı tazminat davası yerel mahkeme başta olmak üzere Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından da reddedildi” dedi.Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fakir Yılmaz ise, “Saffet Kaya her zaman dava açar, her zaman kaybeder. Hukuk bizi haklı görmüştür. Adalete güvenimiz tamdır, Saffet Kaya’ya geçmiş olsun “şeklinde ifade kullanmıştır.


    KARA KIŞ, BEYAZ BUZ MU! 


    Ardahan’da gece etkili olan soğuk hava, sabah saatlerinde yerini kara bıraktı.

    Türkiye’nin en soğuk üçüncü yeri sıfırın altında 22,2 dereceyle Ardahan’ın Göle ilçesi oldu.

    Yoğun kar nedeniyle kent merkezi beyaza büründü. Ekipler karla mücadele çalışması yürüttü.

    Ardahan’ın bazı kesimlerinde etkili olan kar yağışı ve yoğun tipi sürücülere zor anlar yaşattı.İl genelinde iki gündür etkili olan kar yağışı, zaman zaman tipiye dönüştü.

    Tipi ve kar yağışının yoğunlaştığı yollarda, görüş mesafesinin düşmesi ve yolun kayganlaşması sebebiyle sürücüler güçlükle ilerledi.

    Karayolları ekipleri, il geneli kar ve tipinin ulaşımı aksattığını, sürücülerin tedbirli olmalarını istendi.


    TRAKTÖRLER KURTARDI!


    Ardahan’da yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle sürücüler zor anlar yaşadı. 

    Yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle yolda çıkıp, telefon direğine çarpan kamyonetin yanı sıra kara saplanan araçlar traktör yardımıyla kurtarıldı.

    Ardahan’da etkili olan kar yağışı nedeniyle birçok köy yolunda ulaşım güçlükle sağlanıyor. Merkeze bağlı Yokuşdibi (Lori)  köyünde 2 otomobil, tipi nedeniyle yolun kapanması sonucu kara saplandı. Köy yolunda kara saplanan 2 otomobili kurtarmak için köylüler seferber oldu. Kara saplanan araçları kurtarmak için traktörle kurtarma çalışması başlatıldı.Uzun uğraşlar sonucu yoldan çıkarak kara saplanan araçlar bulunduğu yerden kurtarıldı.



    Z kuşağı motorine zam yapana değil,

    zavallı dolmuşcu ve belediyeye kızdı!


    Topumla, Ardahan kent merkezi ve Ardahanlılardan kopuk bir rektör ve idareye sahip olduğu ileri sürülen ve iktidar partisi yerel yöneticilerinin bile istenmeyen adam ilan ettiği Ardahan Üniversitesi öğrencileri dolmuşlara zam yapılacak dedikodusu üzerine Ardahan Beleidyesini bastılar.

    Öğrenciler dolmuş fiyatlarına yapılacak fahiş zam oranını duyunca Ardahan Belediyesi ödününde toplanarak eylem yaptılar. 

    Ardahan Üniversitesi öğrencileri yaptıkları açıklamada şunları belirttiler: “Ardahan Üniversitesi öğrencileri olarak dolmuş fiyatlarına yapılacak zamla ilgili yetkili makamlara derdimizi anlattık. Genel olarak şikâyetlerimiz dolmuş fiyatları ve duruş kalkış saatlerinden oluşmaktadır. Belediye, geleceğin ışıkları olan öğrencileri dinlemesi, düşünmesi ve şikayetlerimize çözüm bulmasını talep ediyoruz. Bu konuda mağduriyet yaşıyoruz. Sıkıntılarımızın Ardahan Belediyesi tarafından giderilmesini talep ediyoruz.” dediler.



    Konu ile ilgili olarak öğrencilerle görüşen Belediye Başkan Yardımcısı Murat Zorba, fiyatlara zam yapılmasının söz konusu olmadığını belirtti.

    Başkan yardımcısı Zorba, Şoförler Odası ile görüştüğünü, dolmuş fiyatlarında herhangi bir zammın söz konusu olmadığını, Ardahan Belediyesi olarak konunun takipçisi olacaklarını söyledi.


    Sınır’da Yağ Arandı!


    Çıldır İlçe Kaymakamı Fatih BAYRAM, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Belediye Zabıta Müdürlüğü, İlçe Emniyet Amirliği, Toplum Sağlığı Merkezi amirleri ve personelleri ile birlikte ilçe merkezinde ki marketleri denetledi. 

    Marketlerdeki ürünlerin stok durumları, son kullanma tarihleri, etiket-kasa fiyatı farklılığı gibi konularda denetlendi.


    Konuyla ilgili açıklama yapan Kaymakam Bayram, ”Ülkemiz güçlü ve her alanda kendi kendine yetebilen bir ülkedir. Son günlerde ayçiçek yağı başta olmak üzere yağ çeşitlerinde spekülatif ve haksız 


    fiyat artışlarına şahit olmaktayız. Buna ilçemizde izin vermeyeceğimiz bilinmelidir. İlçemizde faaliyet gösteren işletmelerimizin vatandaşların yanında olacağına inanıyoruz. Fakat olası ihlallere karşı fahiş fiyat farkı oluşan ürünler, raf ve kasa fiyatları arasındaki fark ile etiketsiz ürünler ve stokçuluk yapılması gibi konularda zabıta ekiplerimiz vasıtasıyla denetimlerde bulunduk. Vatandaşlarımızı haksız fiyat artışlarına karşı kararlı bir şekilde korumak için denetimlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


    Milli coğrafya ayırdığı, seçimlerin birleştirdiği

    Kentler Artvin, Kars, Ardahan 


    Seçimlerde CHP ve HDP’ye geçen Artvin, Kars ve Ardahan’ın tarihsel kökleri bakımından güçlü bir bağa sahip ve pek çok dönem ortak kaderi paylaşmış.

    Cemil Aksu

    31 Mart yerel seçimlerinde kuzey illerimizden Artvin, Kars, Ardahan’da belediyeler CHP ve HDP’ye geçti. Bu illere seçimin HDP ve AKP-MHP-İP bloku arasında geçen Iğdır’ı da ekleyebiliriz. Böylece her seçim sonrası yayınlanan “renkli Türkiye” haritasının kuzey ucu farklı renklere boyanmış oldu.

    Hep Sibirya’dan gelen soğuk rüzgârların kapısı olan Kuzey, bu sefer demokrasi baharının yeşerdiği yerlerden biri oldu.

    16 yıllık AKP devrinin sonunu teyit eden “tarihi” bir seçimde üç ilde de muhalefet partilerinin başarısı, bu illerin tarihte paylaştığı “ortak kader”i hatırlattı. Fakat bu “ortak kader” sadece bir nostalji ya da tarih güzellemesi olarak değil, iktidarın bu illere layık gördüğü neoliberal politikalara karşı alternatif bir kalkınma modeli geliştirmelerini de sağlayacak bir müşterek zemin de sunmaktadır. 31 Mart seçim sonuçlarının gelecek açısından kalıcı bir başarı hikâyesinin başlangıcı olarak tarihlendirilmesi de bu temelde geliştirilecek politikalara bağlıdır.

    “Milli Coğrafya”, Artvin’i Doğu Karadeniz bölgesine, Kars’ı ve “yavru” illeri Ardahan ve Iğdır’ı ise Doğu Anadolu bölgesine bağlasa da, gerçek coğrafya bu iller arasında tarihten beri ekonomik ve sosyal-kültürel ilişkilerin daha fazla gelişmesine neden olmuştur.

    Öncesi bir tarafa, 93 Harbi’nde (1877-8), “Elviye-i Selase” (Batum, Ardahan ve Kars –Artvin o dönemde Batum’a bağlı), Osmanlı tarafından borçlara karşılık Ruslara verilmiş. 40 yıl boyunca Rus egemenliğinde kalan Elviye-i Selase ahalisinin “ortak kaderi”nde bu yılların muhacirlik hikâyeleri vardır.[1] Birinci Dünya Savaşı’ndaki emperyalist iç ve dış politikaların bütün acımasızlığıyla da karılmıştır. Kafkas göçmeni Müslümanların, Ermenilerin, Rumların, Malakanların yaşadıkları felaketler, tehcirler…

    Kars, Cumhuriyet döneminde de, deniz ulaşımı ve sahil yolu yapılana kadar, bölgede merkezi bir yer tutmuş. Kars’taki Cilavuz Köy Enstitüsü bölgenin aydınlanma okulu olmuştur. Bugün Çoruh Üniversitesi bünyesinde eğitime devam eden Artvin Orman Fakültesi de, Kafkas Üniversitesine bağlı olarak 1992 yılında kurulmuştur. Hopa’nın iki temel caddesinden birinin adı Kars Caddesi’dir. Hopa, eskiden beri bu bölgenin limanı olmuştur. Hatta Hopalıların taşımacılık sektörünün atlar, katırlar sırtında Kars’a Ardahan’a mal taşımakla başladığını söyleyebiliriz. 1940-50’li yıllarda, Hopalıların Ardahan’da, Kars’ta dükkanlar açarak ticarette şansını denediklerini biliyoruz. Bugün de hâlâ koyun sürüsü olan Hopalı Hemşinliler, adeta bütün coğrafyayı yurtluk haline getiren gezginler gibi, yazları Ardahan’ın yaylalarında otlak yaparken kışın da Iğdır’a kadar uzanarak kışlak yapmaktadır.

    Sonra sonra, bölgesel yapılanma ile birlikte Ardahan, Kars, Iğdır Erzurum’a, Artvin ise Trabzon’a bağlanmış. Bölge müdürlükleri, büyük hastaneler, üniversiteler vb. hepsi bu iki ile toplandığı için çevre iller buraların uydusu olarak kalmış. Hem sağlık, eğitim gibi alanlarda hem ticari faaliyetlerinde bu böyle.


    NEOLİBERALİZMİN TENHALAŞTIRDIĞI BİR BÖLGE

    Artvin, Ardahan, Kars, Iğdır, tarım ve hayvancılık faaliyetleri sayesinde ekmek yemiş. Ama sanayileşme adına “tarım ülkesi” olmaktan vazgeçen iktidarların tarımı ve hayvancılığı bitiren politikaları ile bura insanı da kendi toprağında doyamaz hale getirilmiş. Örneğin Kars’ta, 1952 yılında kurulan Et ve Süt Kombinası, 1995’te özelleştirilmiş, alan kişi kombinanın makinaları satıp, araziye el koymuş. Yem fabrikaları yok, un fabrikası kapatılmış. Karslılar Erzurum’a gidip gelerek işleri yapmak zorunda bırakılmış ki bu da ek bir maliyet yaratmış. TRA2 Bölgesi’nin, büyükbaş hayvan sayısı açısından Doğu Anadolu’da lider bölge olmasına rağmen et üretimi konusunda gerilerde kaldığı görülmektedir. Bölge’de büyükbaş hayvan et üretimi son sekiz yılda yüzde 40 oranında azalmış.

    Tarım arazilerinin yüzde 57,6’sı sulanabilir olmasına rağmen, hâlihazırda bu arazilerin ancak yüzde 29,1’i değerlendirilmektedir. İstihdam verilerine göre, son 3 yıllık süreçte tarım sektöründen hizmetler sektörüne doğru bir geçiş yaşandığı sonucuna ulaşılmaktadır.

    Meyve üretimi verimlilik açısından değerlendirildiğinde TRA2 Bölgesindeki verimlilik oranı yüzde 9,3 olarak Türkiye ortalamasının (yüzde 2,7) oldukça üstünde çıkmaktadır. En çok elma ve kayısı üretimi gerçekleştirilmekte ve üretimin önemli bir bölümü Iğdır’da yapılıyor. Ceviz üretimi ise Iğdır ili başta olmak üzere Kağızman (Kars) ve Posof (Ardahan) ilçelerinde. Kars ise patates-kuru baklagiller-yenilebilir kök ve yumrular ve parfümeri-eczacılık vb. bitkiler-şekerpancarı ve yem bitkileri tohumlarında öne çıkmaktadır. [2]


    Artvin’de tarımın bitirilmesinde Çoruh nehri üzerinde yapılan barajların etkisine özel olarak değinmek gerekir. İlkokuldan “Milli Coğrafya” dersinden hatırlayanlar bilir ki, Çoruh Vadisi, özel bir yerdir. Karasal iklimin yaşandığı bölgede Çoruh Vadisinde Akdeniz iklimi yaşanır. Birçok endemik bitki türüne ev sahipliği yapar. Bitkisel üretim çoğunlukla Çoruh nehri ve kollarının oluşturmuş olduğu vadi tabanında bulunan tarımsal arazilerde yapılagelmekteydi.


    Ama bütün o bereketli topraklar Çoruh üzerine kurulan barajlarla sular altında kaldı. Muratlı, Borçka ve Deriner Barajı ile 112 “dev tesis” 2012 sonunda açıldı. 2012’de ihale ve sözleşme süreci tamamlandıktan sonra Şubat 2013’te inşaatı başlayan Yusufeli Barajı ve HES’lerin yapımı devam ediyor. Berta’nın fasulyesi, Orcuk’un, Sirya’nın çeşit çeşit üzümü, zeytini, meyvesi artık yok. 

    Gelinen durumda, İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması’na göre genel gelişmişlik bakımından Artvin 44, Kars 68, Ardahan 71, Iğdır 69. sıradadır. Bölge’nin 1985-2012 yılları arasındaki nüfus değişimine bakıldığında, nüfus 1985 yılına kadar sürekli artmış olmasına karşılık bu tarihten itibaren göç olgusu başat hale gelmiştir. Neoliberal politikalar buraların da tenhalaşmasını sağlamış.


    KÜLTÜREL ÇORAKLAŞMA

    Kültür denince ne güzel ki, sol, aydınlanma geliyor akla. Artvin, okur-yazar oranının en yüksek olduğu il olmakla bilindi hep. Kars zaten eskiden beri tarih ve kültür kenti olageldi. Ama kentlerin tenhalaşmasını getiren neoliberal politikalara eklenen siyasi asimilasyoncu kültür politikaları da kültürel sanatsal hayatı çoraklaştırmış bölgede. AKP’nin “inşaat ya resulullah” düsturuna göre birçok bina yapıldı ama içinden kültür çıkmadı.


    Artvin’de 350 kişilik eski sinema salonu, görevden el çektirilen İstanbul Belediyesi eski başkanı Topbaş’ın sponsorluğu ile son derece lüks bir sinema salonu haline getirildi. İlk etkinliği de, Artvinli sinemacı Özcan Alper’in katkılarıyla Gezici Film Festivali’nin gerçekleştirilmesi oldu. Ama sonra sinema salonu valilik toplantıları, Kuran okuma yarışmaları gibi etkinlikler haricinde kapatıldı. Ardahan’da kültürel faaliyetleri bağımsız bir kuruluş olan, Dursun Akçam Kültür Merkezi’nin gönüllüleri ellerinden geldiğince yerine getirmeye çalışıyor. Kars’ta Altın Kaz Film festivali, sol kökenli bir siyasetçi olan Naif Alibeyoğlu zamanında kente önemli bir dinamizm katmışken sonrasında bitirildi. Kars Sanat Merkezi, Kars Belediyesi ve Anadolu Kültür işbirliği ile 2005-2009 yılları arasında, sadece Kars için değil Türkiye, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan için bir kültürel iletişim merkezi olarak hizmet verdi ama kapanmak durumunda kaldı. Burada da, gönüllülerden oluşmuş Kars Sinema Topluluğu, düzenli olarak film gösterimleri yapıyor, imkânsızlıklara rağmen.


    “BAHAR” TABLOYU DEĞİŞTİREBİLİR (Mİ?)

    Başarılı belediyecilik pratikleri ile kendini pazarlayan AKP siyasetinin, inşaat odaklı kent rantının parti hatta Erdoğan ailesi etrafında kümelenmiş belli şirketlere pay edilmesine dayanan kalkınma ya da “hizmet” anlayışının hem artık sürdürülemez hale gelmesi, hem de toplumda yarattığı kamplaşma ve tepki yerelde de iflasa sürüklenmeyi getirdi sonunda. Türkiye nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi kentlerin CHP’ye geçmesi bu iflasın somut ifadesi.


    Devralınan bütün belediyelerin ortak sorunu ise büyük bir borç yükü altında olmaları. Belediyelerdeki israf ve belediye kaynaklarının çarçur edilmesi, yeni belediye yönetimlerinin elini kolunu bağlayan bir etken olacak elbette. Zaten 16 yılda yaratılan tablonun sihirli bir dokunuşla değişmesini de kimse beklemiyor.


    Ama işbaşına gelen muhalefet, AKP’nin neoliberal kent politikalarına karşı alternatif bir perspektif, gelecek programı oluşturabilir. Katılımcı, demokratik, ekolojik ilkelerle belirlenecek programlar yeşeren umut iklimde yeni bir atılım sağlayabilir. Yerellerde, belediyeler arasındaki işbirlikleri, ortak projeler, deneyim aktarımları, aynı zamanda ülke ve dünyanın demokratik birikimine kapılarını sonuna kadar açan bir siyaset, hem mikro hem de makro düzlemde yaşanan krize karşı alternatiflerin zuhur etmesini sağlayabilir.

    AKP’nin neoliberal politikalarının yıkıma uğrattığı tarım ve hayvancılığı yeni bir temelde nasıl ayağa kaldıracağımız konusunda kooperatifçilik herkesin üzerinde uzlaştığı bir çözüm modeli. Küçük üreticinin toprağında efendi olmasını sağlayacak aynı zamanda endüstriyel kirlenmeye, hibrit tohum ve zararlı ilaçlanmaya imkan vermeyecek –Abdullah Aysu’nun deyimiyle, bilge köylü tarımı– tarımsal üretim tenhalaşan bu kentlerin yeniden üretken ve mutlu olmasını sağlayacaktır. Kooperatifler hem üreticiler arasında dayanışmayı geliştirirken, kentlerdeki tüketiciler için de güvenilir, ucuz gıda temini sağlayabilmektedirler. Son yıllarda kooperatifçilik alanında başarılı pratikler de artıyor.


    Artvin, Ardahan, Kars ve Iğdır açısından da durum aynı. Artvin’in iki ilçesi (Murgul’u AKP aldı, Yusufeli’nde seçim yenilenecek) hariç bütün ilçeleri solun desteğini alarak CHP kazandı. (Bu arada, Artvin’in komşu ilçesi olan, hatırı sayılır bir sol geleneğe sahip Rize’nin Fındıklı ilçesini de ekibe dahil edebiliriz.) Kars’ta deneyimli bir siyasetçi aynı zamanda insan hakları mücadelesinden gelen Ayhan Bilgen’in seçilmiş olmasını da bölge açısından bir şans saymak gerekir. Ardahan belediye başkanının sanatçı kimliği, Borçka belediye başkanının eğitimci olması gibi, bölgede toplumsal muhalefet açısından sinerji kaynağı olan Hopa’da CHP-HDP-ÖDP ve Halkevleri’nin ittifakının başarısı, Artvin merkezde, Artvinlilerin yıllardır karşı çıktıkları Cerattepe’deki madenciliğe karşı olan bir adayın seçilmiş olması… bu ve benzeri etkenleri artı hanesine yazabiliriz.


    Bütün bunlar, bu sefer Kuzey’den Sibirya soğuklarının değil, solcu baharın sıcaklığının yayılacağı umudu doğuruyor. Buradaki yeni yönetimler, zaten benzer bir coğrafyada benzer sorunlarla cebelleşiyorken tarım ve hayvancılık, altyapı, katı atıkların bertaraf edilmesi, kültür, sanat ve spor gibi alanlarında ortaklıklar, işbirlikleri geliştirerek yeni bir dalga yaratabilirler. Kuzey’de köşeye sıkışmış, uzak düşmüş olma psikolojisini böyle aşabilirler ve ülkenin geri kalan bölgelerinden de enerji massedebilirler.


    * Bu yazı ilk olarak “Kuzey bahar rüzgârı” başlığı ile ‘Artvinden.com’ sitesinde  yayınlanmıştır.


    [1] Candan Badem’in kapsamlı çalışması bu üç ilin 40 yılı üzerine en kapsamlı çalışma olduğunu da vurgulayalım. “Çarlık Yönetiminde Kars Ardahan Artvin 1878-1918”, Aras Yayıncılık


    [2] Yazıdaki sayısal veriler için bkz. Serhat Kalkınma Ajansı, Tra2 Bölgesi (Ağrı, Ardahan, Iğdır Ve Kars) 2014 – 2023 Bölge Planı



    GERÇEK DEPREM HER GÜN..


     


    Gebze Hedef Gazetesi ve Hedef  TV’de yeniden yazmaya ve anlatmaya çalıştığım Gebze’de kaymakam bey ile olan randevu saatini beklerken günün yazısını cep telefonumla yazmaya başlayıp, randevu saatimin gelmesini beklemeye başlamıştım ki oturduğum salona bir grup insan ile giren birinin yanıma gelip, oturduğum koltuğun sırtını dayadığı duvarı yumruklamasıyla kendime geliyorum.

    Bir taraftan duvarı yumruklarken diğer taraftan kendisine bön bön bakıp, ayağa kalkmayan bana da bakıp, gülümseyerek başıyla benimle selamlaşan şahsın kim olabileceğini düşünürken gözüm arkasında, hazır ol da bekleyen bir bayana takılıyor.

    Ve etrafında hazır kıta olmuş şahısları da göz ucuyla incelerken karşımdaki bayana kafamı sallayarak, ‘Kim bu yoksa kaymakam mı?’ diye sormaya çalışıyordum, göz ve yüz mimiklerimle..

    Ve bu kişinin kaymakam olduğunu göz ucu ve mimikleriyle bana anlatan bayanın kaymakam çalışanı, sekreteri olduğunu gazeteden gelen arkadaşlarla birlikte az önce tanımadığım kaymakamın makamına girerken anlıyordum.

    Yani protokolden uzak, yaptırmak istediği işi bizzat takip edip, ilgilileri de dinleyen benim gibi kendisini tanımayanlara ‘niye ayağa kalkmadı?’ diye kaş çatmayan, ilk görünüşte halk adamı olduğu anlaşılan kişi meğer ‘Ben kaymakamım’ edası ve havası içinde olmayan ve başında bulunduğu kaymakamlıkta biz misafirlerin beklerken oturacağı yeni bir odanın inşaatıyla bizzat ilgilenen ilçe  kaymakamıydı.

    Aynı kaymakamın artık kullanılmaz halde olan ve kırıp, dökerek yenilenmeye çalışılan eski kaymakamlık binasını yeniden yapmak için 20 bin dönümlük arsayı hazırlattığını da öğreniyordum.

    Çoktandır Gebze’de olduğunu, yeni bir atama ile başka yere kaymakam veya vali olarak atanmasa yine Gebze Kaymakamı olarak kalıp, kaymakamlık binasını yaptırırken o binayı yapacak firmanın işinin bir hayli zor olacağını kısa bir gözlemim ardından şimdiden belirtmek isterim.

    Çünkü bugün 800 bin nüfuslu olan Gebze’nin nüfusu 30 bin olduğu 1974 yılında yapılmış olan eski Kaymakamlık binasının yeniden ve yeni yerinde yapılacağını öğreniyorduk.

    Türkiye’de bir ilk olan ve ilk olarak Gebze’de açıldığını duyduğumuz ilk İlçe Adli TIP’ın hizmete girdiğini belirten Kaymakam Mustafa Güler’i Hedef Gazetesi ekibi olarak toplu ziyaretimizde 5 yıldır görev yaptığını öğrenirken kaymakamın sohbetimiz esnasında yaptığı açıklamaları arasında Gebze’nin daha çok ihtiyacı olduğunu, bunun en başında gelenin ise alt yapı olduğunu belirtiyordu.

    Evet en son bizzat yaşadığım, gazetecilik yaptığım kaymakamını ziyaret ettiğim Gebze’nin de içinde olduğu 99 Marmara Depremi ile bir kez daha gündeme gelen, sonrasında da zaman zaman yaşanan sarsıntılarla yerle bir olacağı söylenen kentlerin son durumun ne olduğuna bakıldığında, ‘Kentsel Dönüşüm’ denen projeler ve birçok çalışmanın hiçte yapılmadığını görmekteyiz.

    Ve yeniden daha sağlam bir yapılaşmaya gidileceği belirtilen onca açıklama, proje, çalışma veya planlamadan haber alan var mı?

    Sizi bilmem ama benim saydıklarımdan, söylenenlerden bir haber alamadığımı belertirken bu yönde dünya bankasında, AB havuzlarda ayrılan, gönderilen milyon dolarlar dahil inşaat sektörüne ayırıldığı ama o beklenenlerin hiç birisinin olmadığını iyi bilenlerdenim..

    Ama gökyüzüne uzanan AVM’li gökdelenlerin gölgesinde kalan gecekondu mahallelerinin ada, parsel adıyla bir araya toplandığını iyi biliyorum. Rantlarına rant katanların modern dediği, ama durum aslında toplu kamp denen bol bloklu yüksek binalardan öteye gidilememişti.




    Ve başta yapay ve yeşillikler içindeki yapı kültürümüze nasıl sahip çıkacağımızın tartışıldığı bu süreçte bende, “İstanbul kazan Kocaeli kepçe” misali ülkenin en büyük metropollerinde dolaşırken kendimi yıllar önce tanıdığım ve sık sık gittiğim Sağmacılar Cezaevi’nin bulunduğu Bayrampaşa’da buluyordum.

    Yıllar sonra baskısını yeniden başka matbaada yaptırdığım gazetemi almak için gittiğim ve aracımı park edecek yer bulmadığım bir sırada 39 ilçeli İstanbul’un bu ilçesinde gördüklerimi yani bu yazımı arabadaki arkadaşım olan cep telefonuyla konuşarak yazıya çeviriyorum.

    Gerçekten Bayrampaşa’ya daha önceki yıllarda, yani abimin yaşadığı bir olay sonucu tutuklandığı ve o nedenle benim sıkça gittiğim Sağmalcılar cezaevinin olduğu Bayrampaşa’da o dönem gecekondu olan binaların eskisinden daha beter durumda olduğunu görmenin üzüntüsünü yaşadım.

    Evet bir taraftan yeni yapılaşmalar, AVM’ler, trafik tamamen tıkanmış durumda, diğer taraftan ise bir anda rahatlayan trafik, ama kısa sürede yeniden tıkanan yollar.. Böylesine bir keşmekeş içinde olan bir metropolde gördüklerimi not ettiğim beynimi boşaltma adına sarıldığım telefonuma söylediklerimi yazıya dökerken ‘yol, köprü, konut yaptık’ diyen yöneticiler başta olmak üzere yöneticilerinin bir kentin arka sokaklarını dolaşıp, dolaşmadığını bir kez daha merak ettim.

    Çünkü, İstanbul’da böyle yapılaşmaya anlatıldığı şekilde dönüşemediği gibi aynı durumun Gebze’de de yaşanabilecek en küçük bir sarsıntıyla günlerce tartışılan ama sonuç veremeyen, kentsel dönüşüm tamamlanmayı bırakın başlamamıştı bile..

    Ve arka sokakları gerçekten Afganistan, Pakistan hatta İHA ve SİHA’larla bombalandığı ve Karabağ’ın tamamının kurtarıldığı söylenen ama Ardahan’a sınır onan Gürcistan’dan sonra Ermenistan’a da elini koyup, şimdide Ukrayna’yı bombalayan Rusya’nın barış güçü adıyla iyice yerleştiği Azeri toprakları gibi harabe olmuş, kerpiçten, çamurdan yapılmış büyük binalarını gösteren televizyonların bu binaların neden öyle İran’daki gibi taştan yapılmış olduğunu tartışmadan o eski binaların petrol ve doğalgaz zengini Azerbaycan’da böyle mi olmalıydı diye sormadan da edemiyorum.

    Dedik ya çok bilmişlerin sık sık tv kanallarına çıkıp ellerine aldıkları çubuklarla beyinlerinin altındaki faşist, işgalci hedefleri doğrultusunda ülkenin sınırlarını belirtmeleri, gerekse akıl vermeleri, tv kanallarının ekranlarında dünyanın metropol kenti olan İstanbul’un arka sokaklarına girmesini, yerel gazetelerin sadece belediye başkanlarını, vali ya da kaymakamları veya birkaç tane tanıdık iş adamının haberlerini değil, arka sokaklara da bakmalarını isteriz.

    Şayet görmek isterlerse en uygun yer Bayrampaşa’dır. Veya bu yazıyı okuyanların kendi arka sokaklarına bakmaları yeterlidir.

    Buna istinaden her an yeni bir deprem olacak denen ama gerçek depremlerin her gün yaşandığı İstanbul’un Kocaeli ya da Gebze gibi o çok anlatılan ama bir metropol değil, gecekondu kentleri olduğunu söyleyenlerin doğru söylediğini bir kez daha teyit edilip, onaylanacaktır…


     



    arşiv haber arşiv haber 07/12/2020 tarihli haberler


    37 FIRININ 40 BİN EKMEK ÜRETTİĞİ


    ARDAHAN’DA EKMEĞE ZAM YAPILDI..


    Ardahan Merkez de 15, Göle’de 8, Hanak’ta 5, Çıldır’da 4, Damal’da 3 ve Posof’ta 2 olmak üzere toplam 37 ekmek fırının bulunduğu Ardahan İl genelinde ekmeğe zam yapıldı. Ardahan Fırıncılar Derneğinin talebini değerlendiren Ardahan Esnaf ve Sanatkârlar Birliği, Belediyeler, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasının onayı ile 220 gram ekmek 1,5 TL’den, 1, 75 TL’ye çıkarıldı.


    Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahan Esnaf ve Sanatkârlar Birliği Başkanı Yılmaz Kaya fırıncıların bir ekmek 2 TL. olması istemini geri itip, 1,75 TL. yapmayı uygun bulup, tüm belediyeler ve stk’ların oy kararı ile aldıklarını belirtirken, Ardahan Fırıncıları giderlerin %100 150 ila 200 arasında arttığını belirtip, istedikleri zammın bu olmadığını daha fazla olmasın gerektiğini belirterek, bu zammı yetersiz gördüler.



    Ardahan Fırıncılar Derneği Başkanı Adem Namlıgöz yaptığı açıklamada; ‘Günlük olarak yaklaşık 38 ila 40 bin ekmeğin üretildiği Ardahan’da daha önceki zam taleplerini yaparlarken yani ekmek 1,5 TL. iken unun çuvalı 79 TL. idi bugün ise bir çuval un 164 TL. 

    Maya 24 TL idi, bugün şu an 100 TL., Odunun tonu 280 TL. idi bugün bir ton odun 650 TL.


    Mazot 4 TL. küsür idi bugün litresi 6, 85 TL. Evet buna baktığımızda yapılan zammın yetersi olduğunu görmek mümkün. Zaten pandemi döneminde yar yarıya azalan ekmek satışları dolaysıyla birçok fırın can çekişiyor. 25 kuruşluk artış biz kurtaramadığı gibi az gramajlı ekmek alanı da doyurmuyor.’ dedi.


    MHP Askıda Ekmek Verecek,


    CHP Ev Boyayacak…


    Artmaya devam eden doların ardından Merkez Bankası müdürünün görevden alınması ve ABD seçimlerinin hemen ardından Başkan Erdoğan’ın damadı olan Ekonomi Bakanı Berat Albayrak’in istifa ettiği haberlerinin geldiği bir anda CHP’de MHP’nin ‘Askıda Ekmek’ kampanyasına benzer bir kampanya başlattı.



    ARŞİV HABER 07/11/2020 TARİHLİ HABER/YORUM


    Ardahan CHP’den ve diğer ilçelerden daha aktif olduğu görülen Göle Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Örgütü tarafından başlatılan ‘VARMISINIZ?’ başlığıyla bir kampanya başlatıldı.


    CHP Göle İlçe Başkanlığında yapılan ‘Boya ihtiyacı olan yoksulların evlerinin boyatılması Hep birlikte Dayanışmayı ve İyiliği bulaşıcı kılalım mı? Kış gelmeden hep birlikte komşularımıza sahip çıkıyoruz!


    Evinin boyaya ihtiyacı olan ve imkânı olmayan komşularımızın evlerini “Gönüllülerimizle” boyuyoruz. Sen de destek ver! Komşuna Sahip Çık! Evinin boyaya İhtiyacı olanlar, çalışmada gönüllü olmak isteyenler ve destek olmak isteyenler için ilçe başkanlığımız; MÜRACAAT ETMELERİNİ BEKLİYORUZ.’  mesajı ile başlatılan kampanya ile yoksulların evlerinin boyatılması amaçlanıyor.


    .MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    NEHİRİN YÖNÜ DEĞİŞTİRİLİR Mİ?..


    Pandemiyle başlayan ve zaten iyi olmayan ekonomik sıkıntılarında içinde olduğu Libya, Akdeniz, Ege ile devam eden Kafkasya’ya kadar sıçrayan ortadoğu çatışmalarıyla ve son olarak İzmir depremiyle kendisini unutturmayacak şekilde hissettiren 2020 yılının son iki ayına girerken bir kara haber daha alıyoruz.


      İstanbul kanalının da içinde olduğu bir çok önemli konuyu gündem dışı bırakan 2020 yılının olumsuzluklarından bir yenisi yani Kura nehrinin yönünün değiştirilmesi de eklendi. Adaletin olmadığı, hukukun taraf olduğu iddia edilen bir süreçte açılan davanın, doğanın aleyhine sonuçlandığının haberini alırken betona boğduğumuz doğanında boş durmayıp en son İzmir ile öç aldığını görmekteyiz.



      Tamda pandemi ile gündeme gelen endemik tarımın önemi konuşulurken tarıma, doğaya verilen zararın bedelini ödediğimiz söylenirken, bir nehrin yönünü değiştirme planı mahkeme kararıyla onay alır ülkemde.


      İstanbul kanalını açmakta iddialı olan iktidarın her gördüğü derenin üzerine kurduğu HES’lerle yetinmeyip denizlere yeni yol açmaya çalıştığı ülkemde Ardahan’a ve Ardahan  üzerinden Kafkasya’ya hayat veren bir nehir yani Kura’yı üzerinde baraj yaptığı ama suyun yetmediği Çoruh barajına Kura nehrinin yönünü değiştirerek su verecek.


    Yani doğaya vurulan gemlerden bir yenisi daha vurularak Beşikkaya HES barajı ile Göle, Ardahan, Hanak ve Kafkasya ovalarına can veren Hazar gölüne uzanan kolu olan Kura nehrinin yönünü Karadenize çevirecek. Bunu yaparken adaletin, hukukun üzerinde hükmü olduğu belirtilen iktidarın isteğiyle yapılacak.


      Kısacası kardeş denen Azerbaycan’ın yanı sıra komşu Gürcistan’ın suyu da olan Kura nehri nehirlikten çıkıp adına can suyu denen su ile dere olacak.




    Fırın ve Berberler Pazar Günü Niye Kapalı?


    arşiv haber 20/06/2016 tarihi haber


    Ekonomik krizin aşılmaya çalışıldığı şu günlerde işleri çok iyimiş gibi Pazar günleri kapalı tutulan ekmek fırınları ile berberlere tepki var.


    Alınan bilgilere göre aralarında gizli bir protokol imzaladıkları ve şirketleştikleri ileri sürülen ve başta Ramazan Pidesini olmak üzere ekmeği pahalıya sattıkları belirtilen Göle’de ki ekmek üreten fırıncılara tepki olsun diyerek Erzurum’da bir kamyon ekmeği yükleyip, Göle’ye getiren ve bedava dağıtan Göleli esnafın bu davranışı pahalı ekmek tüketmek zorunda kalan tüketicileri sevindirirken, Göle’de ki fırıncıların tepkisine neden oldu.


    Bedava ekmeğe hücum edip, kısa sürede bitiren Göleliler adını açıklanmasını istemeyen Göleli esnafın bu davranışının pahalıya ekmek satan fırıncılara iyi bir ders olduğunu belirttiler.


     


     













    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     
















    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     
















    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     




  • KARSLI KADINLAR KOOPERATİF KURDU..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    Karslı yedi kadın girişimcinin kurduğu, ‘4K Kars Kadınlarını Kalkındırma Kooperatifi’ İstanbul’da kendisini anlattı.


    ​​​​​​​“Ün Değil Un Peşindeyiz” sloganıyla yola çıkan Karslı yedi kadın girişimcinin kurduğu“4K Kars Kadınlarını Kalkındırma Kooperatifi” yönetici kadınlar İstanbul’da düzenlediği gece ile amaçlarını anlattı.  İstanbul Ataşehir’de düzenlediği tanıtım gecesine ilgi büyüktü.


    Kars’ta faaliyet göstermek üzere kurulan ve “ÜN DEĞİL UN PEŞİNDEYİZ” sloganıyla yola çıkan Kooperatifin Kurucu Başkanı Filiz Kayaş, kooperatifin amacı ve planlanan faaliyetleri ile ilgili şu açıklamalarda bulundu :


    “4K Kars Kadınlarını Kalkındırma Kooperatifi’ni kurmak üzere Kars Kadınları olarak bir araya geldik. Amacımız,  Karslı Kadınlarımızın gücünü birleştirerek, tamamen yerel ürünlerden oluşan üretim ve pazarlama süreçleri yaratarak hem aile hem şehir hem de ülke ekonomisine katkı sağlamak, halkın organik besin kaynaklarından yararlanmasına katkı sunmaktır. Bu doğrultuda neleri, nasıl, ne zaman ve kimler tarafından gerçekleştireceğimize dair çalışmalarımızı planladığımız şekilde başlatmış bulunmaktayız.


    Kooperatifimiz, doğal ve hayvansal ürünleri mamul haline getirmek suretiyle: öncelikle halı dokuma işi ile faaliyetlerine başlamayı planlamaktadır. Tezgahıyla, yünüyle, iş gücüyle tamamen yerel imkanlardan yararlanacaktır. İplik için yün, yün için koyun, koyun için yem gibi faktörler birlikte harekete geçecektir. Koyunun sütü, eti ayrıca değerlendirilecek, üreten elden çıkarma kaygısı taşımayacaktır. Deneyimli kadınlarımız iplik boyama, dokuma işinde genç kadınlara rehber olabilecektir. Ayrıca dağda, kırda kendi kendine yetişip çürüyen evvellik, yarpuz gibi bitkiler toplanıp kurtularak vakumlu paketlerle, gımılar turşu yapılmak suretiyle tüketiciye sunulacaktır. Bunun yanı sıra hayvansal ürünler süt, yağ, peynir, yoğurt, kurut, et, kavurma vs. halinde tüketiciye sunulacaktır. İlerleyen dönemlerde faaliyet konuları öneriler ve görüşler doğrultusunda geliştirilebilecektir.


    İlk etapta kooperatif merkezinin bulunduğu yerde halı tezgâhları kurulup, gerekli malzeme ve hammadde temin edildikten sonra usta öğreticiler nezaretinde Kafkas halı dokuma usulüyle halı, kilim dokutturulacaktır. Giderek aynı usulle günümüz ihtiyaçlarına göre yeni renk ve desenlerde yeni tasarımlar yapılması düşünülmektedir. Daha sonra iş gücü ve hammaddenin yoğun olduğu köy ve mahallelerde halı tezgâhları kurulup üretim sürdürülecektir. Usta öğretici ve dokumacıları kooperatif yönetimi temin edecek, sonra tezgâh kurulması planlanan yerlere nezaret etmek üzere görevlendirecektir.  Sonraki aşamalarda, mevsimine göre bitkiler toplattırılıp kurutulacak, hayvansal ürünler ise köylerde hazırlanacak, yerinde veya kooperatif merkezinde paketlenip tüketiciye hazır hale getirilecektir.


    Nüfusunun yaklaşık olarak yarısının kadın olduğu şehrimizde tüm kadınlarımıza ulaşmayı düşünüyoruz. Bu nedenle iletişim kanalımız köy tüzel kişiliğini temsilen muhtarlar olacaktır. Şöyle ki; köydeki iş gücünü üretim sürecine muhtarlarımız aracılığıyla dahil etmeyi planlıyoruz. Köylü kadınlarımız toplayıp kuruttuğu evvellik, yarpuz, yaptığı kurut veya diğer hayvansal ürünleri köy muhtarı aracılığıyla kooperatifimize ulaştıracaktır. Emek ve ürünlerinin karşılığını da yine muhtarlar aracılığıyla alacaklardır. Böylelikle ürünüm elde kalacak, kime nasıl satacağım kaygısı gütmeden sadece üretime yoğunlaşacaktır.


    Üretim ve ambalaj köy veya mahallelerimizde, pazarlama kooperatif merkezinin veya şube/temsilciliklerinin bulunacağı yerlerde, bazı ürünler için ise üretim yerlerinde yapılabilecektir. İlk etapta kooperatif merkezinin kurulacağı Kars’ımızda işyeri, depo oluşturulacak, 9-10 halı tezgâhı kurarak faaliyete başlamayı planlıyoruz. İlerleyen zamanlarda köy veya mahallelerimize de dokuma tezgâhı kurabileceğiz.


    Tüm bunları gücünü, bilgi, birikim ve donanımını üretim süreçlerine dahil etme düşüncesinde olan Karslı kadınlarımız ve bu kadınlarımıza destek olmasa da engel olmayacak erkeklerimizle yapacağız.


    Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan “Kadın Girişimciler Kooperatifi Ana Sözleşmesi” nde belirlenen usul ve esaslar dahilinde hazırladığımız 4K Kars Kadınlarını Kalkındırma Kooperatifi Ana Sözleşmesini gereğince kooperatifi 7 ortakla kurduk. Üst sınır yoktur. Pay bedeli 100 TL olarak belirlenmiş, bir ortağın en fazla 5000 pay alabileceği, pay miktarının en az 1/4 ünün ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu şartlarda tüm Karslı kadınlarımız kooperatife ortak olabilecektir. Pazarlama sonrasında maliyetler düşüldükten sonra kalan kar, ortaklara payları oranında dağıtılacaktır.


    Logomuzda 4 renk kullanılmıştır. Kırmızı enerjimizi, hareketliliğimizi, siyah ciddiyetimizi, yeşil bereketimizi, başak sarısı refah ve huzurumuzu, renklerin tümü ise memleketimizin hemşeri profilini oluşturan farklı etnik aidiyetlerin bir araya gelip bir bütünü tamamlayabileceklerini sembolize etmektedir.


    Bunun yanı sıra 4K kooperatifimizin adının baş harflerini simgelemektedir. Daire gerek coğrafik ve gerekse sosyal sınırlar, çark görüntüsü çalışmayı, 4 ün yukarı doğru uzayan kuyruğu yükselmeyi, daire dışına taşan başak, sınırları tarımsal faaliyetlerle aşma hedefimizi, daire dışındaki kurdele ve üzerindeki yarım desenler dokuma faaliyetlerimizi simgelemektedir.


    Kooperatifimizin kurulmasında katkı ve katılım gösteren, başta kurucu ortaklarımız Ülker Akyol, Figen Arslan,  Nuran Karahal, Yıldız Tutar Kılıç, Nuran Arslan ve Sevil Karahal olmak üzere, destek veren ve verecek olan tüm hemşerilerimize teşekkür ediyorum.” Özetle “ÜN DEĞİL UN PEŞİNDEYİZ” dedi.


    Biz de “4K Kars Kadınlarını Kalkındırma Kooperatifi” nin şehrimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.



    BİZİM KÖYDE KAN DAVASINI KİM ÇIKARMIŞTI?


    İki amcamın 2 köylümün öldürülmesi ile sonuçlanan ve gravyer peynirin merkezi, malakanların yaşadığı, hayvancılığın Hollanda’yı kıskandırdığı ve en önemlisi babamın muhtar olduğu yıllarda ülkenin ilk Bio-Gaz merkezinin kurulduğu bir köyün darmadağın olduğu kan davasını hatırlatan görüntüleri bana wahsaptan atana bir sorum üzerine bu yazımı yazdım, bir taraftan da ağlayan çocuk sesleri eşliğinde bombalanan Ukrayna’yı izlerken..


    Ve Ortadoğu’dan sonra yeniden Kafkasyay’yı kana bulayanların kim olduğunu sorgularken.. Aslında oynanan oyun çok basit ve bilinen bir oyundu..



    Çünkü binbir çiçekli Şişka dağının eteğinde kardeşçe yaşayan halkları hatta akrabaları karşı karşıya getirenlerin aynısı idi önce Irak’ı ardından Afrika ülkelerini sonrasında  Suriye’yi kan, revan içinde bırakan sözde Arap Baharının kış versiyonuydu Ukrayna’da oynanan kanlı oyun..  


    Yani dost adı altında ziyaret edilip, atılan imzalarla satılan silahların patlamasıyla olan olmuştu gerek benim köydeki kan davası ile Ukrayna’daki akan kan..


    Çocuktum ama iyi hatırlıyorum, sonrasında  benim de  sol yanımdan yiyeceğim kurşunu taşıyan silahlarla köye gelen ve karanlık ahırlarda yapılan görüşmelerde bir inek, bir tozum karşılığı sattıkları silahları beğendirmek için çabalayan karanlık adamları..


    Ve onların köyden ayrıldıktan sonra kopan bağırışlar, feryat edip, saç başlarını yolan kadınlar ve bugün Ukrayna’daki gibi ağlayan çocuklar..


    Evet, dün Ortadoğu ve Afrika’da bugün Ukrayna’da yaşanan kan davasının tek nedeni daha iyi bir yönetim anlayışı, toprak bölüşülememesi falan değil, silah tüccarlarının kendilerine yeni pazar alanları açmak hem de insan öldürerek, o insanları en çok bizim sattığımız teknolojik, insansız silahlar öldürdü demeleri için..


    Ve kimileri ağlar, kimileri ise ölümleri izleyerek kasalarına giren yeşil dolarları saymakla meşgul olur şu savaşın barıştan daha çok para ettiği dünyada..



    arşiv haber arşiv haber 03/11/2016 tarihli haber(yorum/reklamlar


    Kadınlardan Göleli Öğrencilere Kaynak Desteği


    Ardahan’ın LYS ve LGS’de başarısız sonuçlar alarak son sıralarda yer almasına Göleli kadınlarca neşter vuruluyor.


    Göleli kadınlar Göle’de ikamet eden ve üniversiteye hazırlanan Lise 12. Sınıf öğrencilerine LYS-YGS kaynak kitapları desteğinde bulunmak üzere kampanya başlattı.


    İlk ve Orta Eğitimini Ardahan ‘da tamamladığını ve kendi öğrencilik yıllarında Üniversiteye hazırlanırken kaynak bulmakta güçlük çektiklerini ifade eden, Mali Müşavir Türkan Deli Göleli kadınlar olarak başlattıkları kampanya ile ilgili olarak; “Gölede öğrenci olmanın, veli olmanın ve anne olmanın ne kadar zor olduğunu bilen ve o zorlukları yaşayan kadınlar olarak,  Göle’de ki öğrencilerimizin eğitim hayatına katkı sunmak için Üniversiteye hazırlanan öğrencilere kaynak kitap desteği kampanyası başlattıklarını” dile getirdi.


    Deli; “Bu konuda başta komisyon üyeleri,  federasyon yöneticileri ve tüm Göleli hemşerilerimiz gerekli desteği ve duyarlılığı göstereceklerinden yana hiç kuşkumuz yoktur. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Göle’mizin her alan da gelişimi için nitelikli beyin gücünün yaratılması gerekmektedir.” dedi.



    **2 KAPISI OLAN ARDAHAN’A 20 BİN,  


    Bir KAPıSI OLAN ARTVİN’E 1MİLYON!.


    **Ne olacak bu memleketin hali?


    Çıldır Aktaş ve Posof Türkgözü (Badele) adlı iki gümrük kapısının olmasına karşın ne ithalat, ihracatta nede gelen giden de hayır göremeyen Ardahan kentlere gelen yabancılar konusunda da 81 Vilayet içinde en sonlarda yer aldı.


    Ocak-Haziran döneminde Turkiye‘ye gelen yabancıların yüzde 69,4’ü havayolu ile ülkeye giriş yaptı. Söz konusu dönemde Türkiye‘ye gelen yabancıların yüzde 26,8’i kara, yüzde 3,7’si de denizyolunu tercih etti.


    Turkiye’yi ocak-haziran döneminde ziyaret eden yabancıların yüzde 69,4’ü havayolunu kullandı.


    Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü geçici verilerinden yapılan derlemeye göre, yılın ilk yarısında 52 şehre bağlı sınır kapılarından Turkiye‘ye toplam 10 milyon 740 bin 226 yabancı ziyaretçi gelirken, ziyaretçilerin yüzde 69,4’ü hava, yüzde 26,8’i kara, yüzde 3,7’i denizyolunu tercih etti. 

    Havayolu ile gelen yabancı sayısı 7 milyon 455 bin 821, karayolu ile gelen ziyaretçi sayısı 2 milyon 883 bin 635, deniz yoluyla gelen yabancı sayısı 398 bin 272 olarak belirlendi. 2 bin 498 yabancı ise demiryolunu kullanarak Türkiye’ye geldi. 

    Yabancıların giriş yaptıkları iller incelendiğinde ilk 4 sırayı İstanbul, Antalya, Edirne ve Artvin aldı. Söz konusu dönemde yabancı konukların yüzde 41,4’ü İstanbul’dan, yüzde 19,59’u Antalya’dan, yüzde 10,87’si Edirne’den ve yüzde 9,99’u da Artvin’den Türkiye’ye giriş yaptı. İstanbul’a gelen yabancı sayısı 4 milyon 448 bin 448 olurken, Antalya’ya 2 milyon 104 bin 258, Edirne’ye 1 milyon 167 bin 836, Artvin’e de 1 milyon 73 bin 290 kişi geldi. 

    Söz konusu dönemde Muğla’ya 573 bin 500, İzmir’e 249 bin 330, Ağrı’ya 208 bin 827, Aydın’a 154 bin 686, Ankara‘ya 131 bin 464, Kırklareli’ne 120 bin 509, Van‘a 107 bin 457, Iğdır’a 81 bin 688 yabancı ziyaretçi giriş yaptı. 

    Havayoluyla en fazla İstanbul ve Antalya’dan, karayoluyla Edirne ve Artvin’den, demiryoluyla Edirne’den, denizyoluyla da Aydın ve Muğla’dan giriş yapıldı. 

    Ocak-haziran döneminde, sınır kapılarından Bingöl ve Denizli’ye 3’er, Kars’a 9, Rize’ye 10, Malatya‘ya 11, Sivas’a 13, Kastamonu’ya 25, Bartın’a 33, Erzurum’a 34, Nevşehir’e 35, Ordu’ya 43, Sinop’a 45 ve Amasya’ya da sadece 48 yabancı ziyaretçi geldi. 

    2016 yılının ocak-haziran döneminde Türkiye’ye gelen yabancıların, giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu illere göre dağılımı şöyle:


    İl Toplam   (yabancı ziyaretçi) 

    Adana 46.714 , Ağrı 208.827 , Amasya 48 , Ankara 131.464 , Antalya 2.104.258 , Artvin 1.073.290 , Aydın 154.686 , Balıkesir 3.863 , Bingöl 3 , Bursa 605 , Çanakkale 6.597Denizli 3 , Diyarbakır 2.214 , Edirne 1.167.836 , Elazığ 628 , Erzincan 694 , Erzurum 34 , Eskişehir 4.704 , Gaziantep 5.767, Giresun, 158, Hakkari, 22.263, Hatay 36.439 , Isparta 40.246 , Mersin 10.481 , İstanbul 4.448.448 , İzmir 249.330 , Kars 9 , Kastamonu 25 , Kayseri 9.475 , Kırklareli 120.509 , Kocaeli 4.113, Konya 5.600Kütahya 165, Malatya 11, Muğla 573.500, Muş 137, Nevşehir 35, Ordu 43, Rize 10, Samsun 10.802, Sinop 45, Sivas 13, Tekirdağ, 14.360, Trabzon 10.887, Şanlıurfa 481, Van 107.457, Zonguldak 2.411, Şırnak 34.174, Bartın 33, Ardahan 20.048, Iğdır 81.688, Kilis 24.595 

    Toplam 10.740.226 


    **CANLI YAYIN DA DARBE SIKTI..


    Demokrasinin D’sinin uygulamaya geçirilmediği tam aksine her gün çıkarılan yeni bir kanun hükmünde kararnameler ile iyiden iyiye rafa kaldırılan demokrasinin unutulduğu şu günlerde ekranlar darbeye karıştıkları ileri sürülen asker ve sivillerin görüntüleri ile dolup taşıyor.

    En son dün su altında en az bir hafta yaşayabildikleri ve önüne gelen orduyu kısa sürede temizleyecekleri belirtilen ama 14 gün içinde saç, sakal içinde hemen yakalanan komando timinin yakalandığını canlı canlı anlatan tv ekranlarını izlerken Karadeniz’de günlerdir bir PKK grubunun olduğunu ve ne hikmetse tüm Karadeniz’de korkuya neden olduklarını da haber alıyoruz.

    Ve ülkenin gerçek gündeminin hükümet yanlısı medyanın canlı yayınları arasında kayıp, gittiğini görmekteyiz..

    15 Günde 15 yılda yapılmayacak kanunları çıkaran ve bir o kadar da kendisine karşı gördüklerini devlet kadrolarında atarak işi adeta cadı avına çeviren hükümetin başkan Erdoğan’ın iki dudağı arasında çıkan her kelimeyi yasa haline getirip, meclisi, hukuku devre dışı bıraktığı şu 15 günde içinde demokrasiyi geliştiren, önünü açan ne yapıldı?

    Evet, onca basın ve tv’ni kapatıldığı, ağzını açanın içeri tıkatıldığı şu 15 günde düzenlenen Demokrasi adlı nöbetlerin dışında Demokrasi adına ne yapıldı?

    Bekleyin sabırlı olun denilip, 3 yıl boyunca huzur içinde devam eden barış sürecinde olduğu gibi bu süreçte de atılması beklenen adımların atılmadığını görürken, en son canlı yayında komandoları yakalamakla demokrasinin gelmeyeceği biline..

  • ARDAHAN BİRİLERİNİN PRİM VAAD ETTİĞİ KARS'I YENDİ!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı


    Her Pazar günü saat:14.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 





    Kars 36 Spor kendi saha ve seyircisinin önünde konuk ettiği Serhat Ardahan Spor’a 1-0 mağlup oldu.

    Bölgesel Amatör Lig (BAL) 2. Bölge, 3. Grupta Kars’ı temsil eden yeşil beyazlı ekip, Serhat Ardahan Spor’a 1-0 yenilerek taraftarlarını üzdü.

    Kafkas Üniversitesi eski rektörlerinden olan Ardahan/Hanaklı olan Prof. Dr. Abamüslüm Güven’in adını taşıyan Stadyumda oynanan karşılaşmayı İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç’ta izledi. İlk yarısı 0-0 biten karşılaşmanın 2′. yarısında Kars 36 Spor bulduğu pozisyonları gole çevirmezken, konuk takım 83. dakikada bulduğu golle Kars 36 Spor karşısında 1-0 öne geçti. Karşılaşmanın ilerleyen dakikalarında başka gol olmayınca karşılaşma Serhat Ardahan Spor’un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.



    İSTANBUL-ANKARA YOLU..

    Otuz yıldan fazladır İl Kültür Ve Turizm müdürü olmayan ama otuz yıldan fazladır aynı şefin bir türlü bitmeyen karayollarının şefi olduğu, birilerinin, yani KAI diasporasına hizmet eden saf Ardahanlıların hala ne anlatmak istediğimizi anlamayıp, KAI, saçmalığı ile adını gölgelediği en önemlisi diğer 80 vilayet gibi vilayet olduğunu bir türlü anlaşılamadığı, biri demiryolu olmak üzere 3 gümrük kapısı olan ama Gümrük Müdürlüğünün olmadığı, Gürcistan ve Ermenistan’a sınır olan kent ‘Ardahan’ı tanıtmak, anlatmak için başta İstanbul’da olmak üzere batı kentlerinde ve tüm ülkede etkinlikler yapılması gerekir..’ diyerek 4 yıl önce ilkine imza attığımız Ardahan günlerinin ikincisi başkent Ankara’da gerçekleşti.

    Altında benim imzamın olduğu ve 4 gün içinde 1 milyon 800 bin insanın katıldığı ilk Ardahan günleri kadar olmasa da yapılmasının önemli bir etkinliği olduğunu düşündüğüm Ankara’da ki Ardahan günlerine katılmak için Ankara’daydım.

    İstanbul’dan yola çıkarken bir zamanlar okuduğum, cadde ve sokaklarından su, simit sattığım başkent Ankara’ya giderken aldığım yol boyu bu kentin kadersizliğini de düşünüyordum. Çünkü bugün bir türlü oluşturamayan ama o dönem yani 1992 yılı öncesi gazetemizin haber ve yorumları ardından o dönemin kentin siyasileri ve ileri gelenlerince oluşturulan birlik beraberlikle yeniden hem de 178 bin nüfusla vilayet olan ama vilayet olduğundan bu yana hep göç vermeye devam eden bugünkü nüfusu 98 bine düşen Ardahan’ı hep çantacılar olarak bilinenlerce kurtarmak isteyenler elinde kalmıştı.

    Ve çantayı ellerine alıp, Ardahan’a gelip vekil, belediye başkanı olmuştu.

    Bunları düşünerek Ankara’ya yaklaşırken aracımın motorundan gelen ses ile birlikte bu düşüncemin ne kadar haklı olduğunu anlıyordum, benim kadar yorulup, arızalanan aracımın motorunu daha çok kırmamak için yol kenarında durup, çekici çağırırken…

    Ve yol boyunca düşündüğüm gibi ne kadar Ardahan kurtarıcısı (!) varsa hepsinin benden önce Ankara’ya, etkinliğe geldiğini öğreniyor ve bunların etkinliğe emek verenleri gölgelercesine basın ve medyada görünmek için kendilerini öne atıp, vekil adayı olmak için sıraya girdiklerini de…

    Etkinliğin yapıldığı alanın yapıldığı alana girmeden önce yaptığım canlı yayın ile bu zor işi yapan ekibe katkım olsun diyerek başta takipçilerim olmak üzere izleyicilerimi alana davet ettikten sonra içeri girerken yol boyu düşündüğüm gibi ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anlıyordum.

    Çünkü oraya gelenlerin yani dertleri Ardahan olmayan amaçları siyaset olanların amaçlarının Ardahan’ı tanıtmak değil, kendilerini tanıtmak ve belki yeniden ellerine çantayı alıp Ardahan’a giderek, Ankara’ya vekil olarak dönmekti hedefleri.

    Bu manzarayı izleyip, motoru ses yapan aracını çektiğim tamircide iyi bir masrafla onartıp, TEMPO televizyonunda yaptığım yayına yetişmek için İstanbul’a geri dönerken günlerden cumartesi olduğunu ve Ankara-Ardahan yolunun bana Ankara-İstanbul yolu olup, beni İstanbul’a yolun sonunda sevdiğimle yaşanacak olan mutluluğa götürüyordu..

    Ve Ankara’ya girerken beni üzen aracım bu kez benim gibi heyecanla dönüyordu İstanbul’a.

    Hem de adeta ‘Ne işin var senin Ankara’da. Orası senin hiç sevmediğin, memlekete hayrı olmayan onca çantacı ve çepercilerle dolu’ dercesine..



    ariv haber 16/02/2017 tarihli haber&yorumlar/rerklamlar


    Kura İçin Ankara’daydılar..


    Kura Nehri’nin, geçtiği güzergâhlarda insanlar ve yaban hayat için yaşam alanı oluşturduğunu, özellikle Ardahan için çok büyük bir değer olduğunu dile getiren dernek yöneticileri, Kura’nın Beşikkaya Deresinde tutularak tünel ile Karadeniz’e akıtılmasını istemediklerini söylediler.


    Konuyla ilgili olarak Ankara’da, Su Yönetimi Genel Müdürü Cemil Kınacı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Etüt Planlama ve Tahsisler Daire Başkanı Bülent Çelenk, Daire Başkan Yardımcısı Murat Ali Hatipoğlu, Su Yönetimi Genel Müdürü Cemil Kınacı ve Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Hüsnü Akbaş ile görüştüklerini ifade eden Derneğin Kurucu ve Onursal Başkanı Cevdet Şentürk, “İlgili müdürlüklerle görüştüğümüzde bize hep şu söylendi. ‘Gidin Gürcistan Hükümetiyle görüşün. Onlar Gürtürk barajını yapsın, biz de onlardan enerji satın alalım. Böylece bu projeden vazgeçelim.’ Biz şimdi Gürcistan’a gideceğiz. Orada ki yetkililerle görüşüp, bu konuyu diplomatik yollarla çözüme kavuşturmak için çalışacağız” diye konuştu.


    Kura Nehri’nin Beşikkaya Deresinde tutulduktan sonra debisinin yükseltilerek tünel ile Karadeniz’e akıtılmasına ilişkin tepkilerini daha önce Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na dilekçe yazarak dile getirdiklerini de aktaran Şentürk, Yazar Alper Akçam ve Suat Aktaş’la birlikte tepkilerini dilekçede şöyle dile getirdiler:

    “Ardahan İli hudutlarından geçerek, Gürcistan topraklarına ulaşan, Ardahan’ın coğrafyasının su gereksinimini besleyen Kura Nehri, mevcut hükümetlerimiz tarafından Beşikkaya Deresinde tutularak, debisi yükseltilerek, tünel açma suretiyle vadi atlatılarak Karadeniz’e akıtılması Bakanlığınızın projesidir. Bu projenin gerçekleşmesi Ardahan’ın doğasını bozup, geçimini tarımdan sağlayan halkımızın ekonomisine zarar verecektir.

    Ülkemizin şiddetle ihtiyaç duyduğu enerji açığımızı, Kura Nehri’nin Karadeniz’e akıtılarak mevcut HES’lerden elde edeceği enerjinin, Ardahan bölgesindeki mevcut barajlardan, bir kısmının da nehrin ülkemizi terk ederken Gürcistan hududunda yapılması düşünülen Gürtürk Barajından elde edilmesi ile enerji açığımızın kapatılacağı gibi coğrafyamızdaki hayvancılığa, özelliklede arıcılığa bir engel teşkil etmeyeceği bilimsel olarak tespit edilmiştir.

    Ekte sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere, projede birçok hesaplama hatası vardır. Ardahan halkı bu konuya duyarlıdır. Muhtelif dönemler mitingler düzenleyip yürüyüşler yapmış. Kura bizimdir Karadeniz’e akıtılamaz diye tepkilerini göstermiştir.

    Ardahan İli Kültür Varlıkları Dayanışma Derneği olarak talebimiz; Genel Müdürlüğünüzün kuruluşundan çok öncesine ait ve oldukça eski bir proje olan Kura-Çoruh Enerji Grubu projesinin, değişen iç ve dış mevzuat, uluslar arası anlaşmalar ve yapılan havza plan çalışmaları kapsamında yeniden gözden geçirilerek iptal edilmesini, bu konudaki alternatif projelerin değerlendirilmesini ve ayrıca projenin hâlihazırdaki safhası hakkında tarafımıza bilgi verilmesini arz ve talep ediyoruz.

    Sayın Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cemil Kınacı, Ardahanlılar adına heyetimizi kabul ederek bizleri dinlediğiniz için teşekkür ediyoruz. Bu konuyu Su Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak yeniden ele alacağınızı, tarım toplumu olan Ardahan halkı lehinde bir çıkar yol bulacağınızı temenni ederek saygılarımızı arz ediyoruz.”


    **Kura’nın Kurumasına Onay!


    ARDAHANLI SUYUNA SAHİP ÇIK..


    *07/04/2015 Tarihli Haber


    BEŞİKKAYA HES BARAJININ YAPIMININ DURDURULMASI İÇİN AÇILAN DAVA MAHKEMECE RET EDİLDİ..


    Posof, Hanak ve Çıldır’da ki dereleri kurutan HES’lerin en büyüğünün yapılacağı Kura Nehri Havzasın da yapılacak olan ve bu baraj aracılığı ile suyu yatağından alınıp, Artin’de akıtılacak olan Beşikkaya Barajına İdari Mahkeme de izin çıktı.

    Ardahan’ın Göle ilçesi sınıRların da bulunan Allahüekber Dağlarının eteğinden çıkıp, Göle Ovasının ardından Ardahan Ovasına hayat verdikten sonra Ardahan kent merkezinden geçip, önce Hanak ilçesi sınırlarına ulaşan, buradan da Çıldır ilçesine uzanan ve daha sonra Gürcistan üzerinden Azerbaycan Hazar Denizine ulaşan Kura Nehrine gem vurulacak.

    Yatağının önüne konulacak olan Beşikkaya HES Barajı ile suyunun büyü bölümü Ardahan’a komşu Artvin’de bulunan barajlara akıtılacak olan Kura Nehrinin korunması için açılan dava da kötü haber geldi.

    Merkezi İstanbul’da bulunan Ardahan Derneğinin takip ettiği, Ardahanlı Ulğar Tekin Şentürk’ün açtığı yürütmeyi durdurma kararı Ankara 15. İdare Mahkemesi tarafından ret edildi.

    Bu karar ile Kura Nehri üzerinde yapılması düşünülen Beşikkaya Barajına onay verilmiş olurken, mahkemenin verdiği kararIarın temyiz edileceği alınan diğer haberler arasında oldu.



    **Avcılar Belediye Başkanı


    Sivas Platformunun Genel Başkanıyken..


    Ardahan Damallı İstanbul Bakırköy Belediye Başkanı ‘Ardahanlılarla işim yok’ deyip, tesadüfen başına geçtiği belediyenin kapısını Ardahanlılara kapatığı şu günlerde Ardahan Dernekler Federasyonuna gelen bir davetiye dikkatimi çekti.

    İstanbul’da ki Sivaslıları bir arada tutup, onların güçlü bir lobi olarak her yerde etkili olmasına çaba gösteren Sivaslılar Platformu adı altında ki sivil toplum kuruluşu tarafından ARDA/FED’e gönderilen davet kartını açtığımda Sivaslılar platformu başkanının bırakın Ardahanlıları, Damallı hemşehrilerini bile takmayan Kerimoğlu gibi doktor olan ve yine Kerimoğlu gibi CHP’li olan İstanbul Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli’miş..

    Beni güldüren ve içimi acıtan bu durumu merak edip, İnternette Sivaslılar Platformu diye yazdığımda ise Sivaslı ne kadar ileri gelen varsa bu platform altında bir araya geldikleri ve Toprak gibi İstanbul’un önemli ilçelerinden olan Sancaktepe İlçesinin AK Patili Belediye Başkanı İsmail Erdem’in de bu platformda olduğunu görüyordum.

    Ve bizimkilerinin burunlarında kıl aldırmayıp, ortalıkta nasılda Ardahanlıyım deyip gezdiğini ve her birinin kendi başına nasılda büyük adam olduğunu düşündüm Ardahanlı bir belediye başkanı, iki belediye başkan yardımcısı, onca belediye meclis üyesinin olduğu İstanbul’un ortasında bulunan ve ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ kurma çabası içinde olan ARDA/FED’in Genel Merkezinde..

    Ne diyelim Arpa Derneğini ziyaret edip, ARDA/FED’e olduğu gibi diğer Ardahan Deneklerine randevu bile vermekten korkanların tesadüfen belediye başkanı olduğu bir İstanbul’da..



    ariv haber 17/16/04/2007 tarihli haber&yorumlar/rerklamlar



    SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ, BAKIN BAKALIM HER TARAFA BEĞENECEKMİSİNİZ SİTEMİZİ. YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
    Sitemize Hoş Geldiniz

    POSOF AŞIK ZÜLALİ KÖYÜLÜLERİ/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com 

    Sitemiz Yazarlarının Gündemle ilgili yorumlarını 

    sitemizin solunda bulunan EN YENİ MAKALE köşesinde okuyabilirsiniz.


    RADYOMUZU DİNLİYORMUSUNUZ Yöre türküleriyle dopdolu RADYOMUZU DİNLİYORMUSUNUZ?!.

    15/14-04/2007 Tarihli Günlerinin Haberleri için DEVAMI tıklayın..

    Geçmiş günlerin haberleri için DEVAMLARI tıklayın..


    SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ, BAKIN BAKALIM HER TARAFA BEĞENECEKMİSİNİZ SİTEMİZİ. YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.

    Sitemize Hoş Geldiniz

    Kimileri masa başlarında birilerinin yüzünü güldürüp, ödüllendirirken, <br />
GAZETECİ çözülmeyen sorunları dolaysıyla ağlayan köylülerle birlikteydi..../Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com 

    Kimi masa başında birilerinin yüzünü güldürüp, ödüllendirirken, 

    GAZETECİ çözülmeyen sorunları dolaysıyla ağlayan köylülerle birlikteydi…

    GAZETECİ’NİN POSOF İZLENİMLERİ VE HABERLERİNİ OKUMAK İÇİN 

    bizi izlemeye devam edin…www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Sitemiz Yazarlarının Gündemle ilgili yorumlarını 

    sitemizin solunda bulunan EN YENİ MAKALE köşesinde okuyabilirsiniz.



    RADYOMUZU DİNLİYORMUSUNUZ Yöre türküleriyle dopdolu RADYOMUZU DİNLİYORMUSUNUZ?!.



    Ardahanlının gözleri tarandı

    Öğrencilerde göz kontrolünden geçtiler Göz Sağlığı Koruma ve Görme Engellilere Hizmet Derneği tarafından Ardahan’da bütün öğrenciler olarak göz taramasından geçirildi.

    Önceki gün Ardahan’a  gelen Göz Sağlığı Koruma ve Görme Engellilere Hizmet Derneği Mobil Sağlık Tarama Aracı, ilköğretim okullarında ücretsiz göz taraması yaptı

    3 gün boyunca Ardahan’da  kalıp tüm ilköğretim okullarını gezecek olan Mobil Sağlık Tarama Aracı’nda, görme problemi bulunan öğrencilere  ücretsiz tarama yapılacak. Maddi durumu iyi olmayan öğrencilere ücretsiz gözlük hediye edilecek. 

    Göz Sağlığı Koruma ve Görme Engellilere Hizmet Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Taşkın, “ÖMÜR BOYU ADINLIK BİR YAŞAM” için ülke genelinde başlattığımız Göz Sağlığı Taramaları Erken Teşhis ve Tedavi Hizmetleri kapsamında 56 ilde  Öğrenci ve Yetişkin vatandaşlarımız Göz Sağlığı Taramalarından geçirilmiş, görme kusuru tespit edilen sosyal güvenliği olan öğrenci ve vatandaşlar sosyal güvenlik kuruluşlarına yönlendirilmiş, sosyal güvenliği olduğu halde çeşitli nedenlerle tedavi imkanı bulamayan fakir ve muhtaç öğrenci ve yetişkinler Derneğimize ait MOBİL ARAÇ ‘ta hekim muayeneleri yapılmış, hekim tedavisine göre ilaçla tedavileri yapılmış 10,000 civarında Gözlük verilmiş, ileri düzey teşhis ve tedavi gerektiren 1,762,298 Vatandaşımız çeşitli hastanelere yönlendirilmiş, yüzlerce göz ameliyatının yapılması sağlanmış, on binlerce vatandaşımızın göz sağlığına kavuşmalarına ön ayak olunmuştur.”ÖMÜR BOYU AYDINLIK BİR YAŞAM” için başlattığımız Göz Sağlığı taramaları Erken Teşhis ve Tedavi hizmetlerini ülke genelinde yaygınlaştırmak için çalışmalarımız devam etmektedir.

    Bütün bu faaliyetlerin hayata geçirilmesinde Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlükleri, Mülki ve İdari Amirlikler, Tıp Fakülteleri, Göz Nurunu Koruma Vakfı, Bayrampaşa Göz Hastanesi ve Poliklinikleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığı, İstanbul Göz Sanayicileri Derneği, Optik ve Optometrik Meslekler Birliği çalışmalarımıza destek vermektedir.’ dedi.

    Bin 503 kişi üzerinde yapılan göz denetimlerinde Ardahanlının gözlerinin çoğunlukta sağlam olduğu, ancak %30 gibi bir göz bozukluğu olduğu bildirildi.

    Haber ekleme saati: 23.28-15/04/2007

    Haber/Foto: Barış Bilgin/Ardahan

    Yeni Hükümet Konağını Fakülteye tahsis edelim!..


    Gökmen Çapan'ın fakülte olmasını istediği yeni valilik binası.. ***Ardahan’a fakülte açılması için çağrıda bulunan ARSİAD Başkanı Çapan, “Kış uykusunda uyanın beyler, bu ilin hakkı elden gidiyor” dedi 



    Ardahan’da bulunan başta sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerin ilin menfaati gereği çalışmadığına değinen Ardahan Sanayi ve İş Adamları Derneği (ARSİAD ) başkanı Gökmen Çapan, İlimizin genel gündem konularına ilişkin diaspora çalışması yürütülmemesine tepki göstererek,  dün makamında Ardahan’da bulunan yerel ve ulusal gazete temsilcileriyle kahvaltılı bir basın toplantısı düzenleyerek Ardahan’ın ciddi bir krizle karşı karşıya kaldığını belirtti.



    Ardahan’a kurulması düşünülen ve bir türlü hayata geçirilemeyen Fakülte konusunun Ardahan’ın tek kurtuluşu olduğunu belirten Çapan, “ Ardahan her geçen gün kötüye gitmekte, Kısa sürede Üniversite öğrencisini Ardahan’a getirmemiz gerekiyor, Kafkas Üniversitesinin Rektörünün Ardahanlı olması bizim için büyük bir şans, bunu Ardahanlı bürokratlar, sivil toplum örgütleri ve siyasi ayrım yapmadan tüm siyasi parti temsilcileri, Ardahan’ın menfaatini düşünen herkes bir araya gelerek çözüm bulmamız gerekir. Hükümetin her ile bir üniversite kararı maalesef ne iktidar , nede muhalefet parti milletvekillerinin pasifliği yüzünden bırakın üniversite bir fakülte kararı dahi çıkaramadık. Artık tahammülümüz kalmadı” dedi.



    ***Hükümet Konağını Fakülteye tahsis edelim.



    DPT tarafından askıya alınan Fakülteyi bir komisyon oluşturarak, gündemde tutulması gerektiğini belirten Ardahan Sanayi İşadamları Derneği (ARSİAD ) başkanı Gökmen Çapan, Eğer mevcut yapılmakta olan Hükümet konağının bir an önce bitirilerek Fakülte için tahsis edersek bir yıla kalmaz fakültemize kavuşuruz. Bununda Ardahanlı Bürokratların Ardahan’ın menfaati için kabul edeceklerine adım gibi eminim. Yeni bir hükümet konağı yapılıncaya kadar buna sıcak bakacaklarını biliyorum,  Fakülte açıldığı taktirde, Buraya gelecek 5000 öğrencinin  siftahsız dükkanını kapatan esnafımıza bir umut olacak, İşsiz gençlerimize yeni iş sahaları açarak iş bulacağız” dedi.       



    ***Gerekirse yürürüz! 



    Fakültenin açılmasını tek çözüm yolu olduğunu belirten Çapan, “Artık beklemeyeceğiz hakkımız olanı alacağız, gerekirse yürüyeceğiz, gerekirse cam kıracağız, ama sesimizi duyuracağız, ama öncelikle sahip çıkacağız ve inanacağız ” dedi.

    Haber ekleme saati: 23.01-15/04/2007

    Haber: Özkan Karakaya Fotolar: Barış Bilgin

    Bugün 15 Nisan, Ardahan’da kar yağyor!


    15 Nasan Ardahan'da Kar yağıyor Tarijh 15 Nisan 2007.. Ardahan’da kış bitmek bilmiyor..

    Kar yağışının halen devam ettiği Ardahan ve Göle’de bu akşam saat 18.00 sıralarında yağmaya başlayan kar yağışı halen devam ediyor. Posof ilçesi yolunun üzerinde bulunan Ilgar dağında da tipi ile birlikte yağan kar yağışı dolaysıyla yeşermeye başlayan doğa yeniden beyaza büründü. Kar yağışı ile birlikte dondurucu soğuk bir günüde yaşayan Ardahan’da kış boyunca yağan karlarda erimeyi bilmiyor..

    Haber ekleme saati: 21.15-15/04/2007

    Haber: Fakir Yılmaz/Ardahan Foto: Alper Turgut/Posof

    HERKESE BİRİNCİ DERECE SİT TAPUSU!


    Savaş Ay Ardahan’ın Çıldır ilçesinde bulunan Çıldır gölünün ortasında ki ada yapılan kadastro çalışmaları esnasında köylülere tapu edildiği ortaya çıktı.

    Sit alanı olarak ilan edilen tarihi ada şehrinin üzerinde bulunduğu adayı başta bilirkişiler olmak üzere köy muhtar heyetinin akrabalarının arasında pay edildiği gözlenmektedir.

    Bölgenin en güzel Ada Şehriyken 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından alınan 500 Hektarlık Akçakale Adası, 1936 tarihinde çıkan İskân Kanuna dayanılarak Hazine adına otlakıye olarak tescil edildi. 1986 yılında 1.derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak Kültür ve Tabiat Varlıkları adına tescil edildi. 2007 Yılı içerisinde Ardahan genelinde uygulanan Hızlı Kadastro çalışması adaya da girdi. Ada 133 parsele bölünerek üzerlerine 1. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanıdır yazılarak vatandaşlar adına tescil yapıldı. Öyle ki, adanın Güney Batısında bulunan Gözetleme Kulesi Bilirkişi Miktat Kılıç, Tarihi Kilise Bilirkişi Mulazim Sarıçayır, Akçakale Köyü’nün adını aldığı Kale, köy halkından Yasin Cimşit, ve adanın ön kısımlarında 2 yıllık bir kazı sonucu ortaya çıkarılan 10 Bin yıllık  TAŞDAM’ da üzerine 1. derece Arkealojik ve Doğal Sit Alanı kaydı konularak, 30 yıl önce ölen Paşa Kılıç adına tescil edildi.

                         VATANDAŞLAR ŞAŞKIN

    Adlarına tescil edilen Sit Tapusu nedeniyle şaşkına dönen Akçakale’li köylüler, verilen Sit Tapusunu ne yapacaklarını bilemediklerini söylediler. Verilen bu tapu nedeniyle arazi üzerinde hiçbir tasarruflarının bulunmadığını belirten köyün Eski Muhtar Kasım Sarıçayır (80),” Bu tapularla bütün köylü şaşkına döndü. 500 Hektar olan büyük adayı köy olarak aramızda parselleyerek kullanıyorduk. Şimdi ise Sit Tapusu veriyorlar. Bu tapularla ne yapacağımızı bilmiyoruz” derken, Kınyas Kılıç ise, ellerinde 1956 yılından kalma Dede Tapularının olduğunu belirterek,”Devlet, bize hem Sit Tapusu veriyor, Hem de vergisini bizden tahsil ediyor. Bu tapuyla, bu yerleri hiçbir şekilde kullanamayacağımıza göre, vergisini niçin ödeyelim” diye konuştu.

    Haber ekleme saati: 08.47-15/04/2007

    Haber/Fotolar: Ümit Kılıç

    BUDA HOÇUVANLILARIN ŞANSI!..

    Müdire hanım başında bulunduğu okulun mağduriyetini 

    gündeme getirmek için ayağına giden gazeteciyi kovmuş!


    Savaş Ay Okulun bakımsız olduğunu kabul etmeyen okul Müdiresi, bunu yüzüne söyleyen Gazeteci yazar Savaş Ay’ı okuldan kovduğu ileri sürüldü. 

    Geçtiğimiz günlerde Ardahan’a gelerek bölgede yaşanan sorunları ‘Tozlu Yollar isimli adlı programına çeken ve bu sorunları gündeme getirdikten sonra çok önemli bir iş başarıp, Ardahan merkeze bağlı Atlaş (UR) köyünün okulunu ve de öğrencilerini mağduriyetten kurtaran, ardından bölgeye getirdiği bir işadamına Damal’ın Seyitören köyüne okul yaptıran Gazeteci Savaş Ay Ardahan-Kars yolu üzerinde bulunan Hoçuvan Hasköy İlköğretim okuluna da uğradığı, ancak burada ki okul müdiresinin hışmına uğradığı ortaya çıktı.

    Hoçuvan Hasköy İlköğretim Okulu öğrencilerinin ileri sürdüğü iddiaya göre son bir kaç gündür Ardahan’la ilgili sorunları “Tozlu Yollar” programında gündeme getiren ve son gelişinde Ardahan merkeze bağlı Hoçvan Hasköy lisesine ekibi ile birlikte uğrayan Gazeteci Savaş Ay, Ardahan Merkez’e bağlı Hoçuvan Hasköy İlköğretim müdiresi Mijgan Sarıözlü ile tartıştığı belirtildi.

    Okulda öğrenim gören  ve yaşananları  gördüğünü söyleyen öğrencilerin anlattığına göre Ay’la,okul müdiresi arasında geçen diyalog  şöyle gelişti.

    Okulun sularının akmadığını, tuvaletlerin ve diğer yerlerin bir o kadar bakımsız ve kirli olduğunu okul müdiresi Sarıözlü’ye söyleyen Ay’a oldukça sert tepki gösteren okul Müdiresi:” Benden izin almadan burada çekim yapamazsınız. Siz bana bunları söyleyemezsiniz. Lütfen okulu terk edin” diyerek, Ay’ı sert bir dille okuldan kovdu.

    Okul girişinde öğrenci ve öğretmenlerle sohbet ettikten yanına gelen hademe tarafından Okul Müdiresinin odasına çağrılan Ay, burada hiç beklemediği bir tepki ile karşı karşıya kaldı. Okulun çok bakımsız olduğunu söylediği için kendisine sinirlenen okul müdiresinin hışmına uğrayan Ay, daha sonra okul Müdiresi tarafından okuldan kovulduğu ileri sürüldü.

    Bu okul kurtulmuştu 

    **Okul Aile Birliği Başkanı Hakan Avşar: “Çok Üzüldüm, özür dileyeceğim”



    Görüşlerine başvurduğumu Hoçuvan Hasköy İlköğretim Okulu Okul Aile Birliği Başkanı Hakan Avşar, gelişmeyi sonradan öğrendiğini ve çok üzüldüğünü belirtirken, olayı duyar duymaz gittiği okul müdiresinin kovma değil, sadece çekim yapmasına izin vermediğini kendisine ilettiğini ve milli eğitim de müfettiş çağırdığını söyledi.



    ***Hoçuvanlılar kızgın: ‘Bu müdire hemen alınmalıdır!”



    Yaşanan olayı duyan bir çok Hoçuvan Hasköylü vatandaşlar, başta susuzluk olmak üzere bir çok konuda mağdur olan Hoçuvan’ın okulunun yaşadığı sorunları yetkililerden gizledikleri gibi gazetecilerden de gizleyenlerin bölgenin kalkınmasına engel oldukları gibi sorunların çözümünü de hazır altı etmeye çalıştıklarını gösteren bu tutumun köyleri için belki de bir şans olacak olan gelişmeyi engellemiştir.

    Atlaş köyü öğretmeni Hoçuvan Hasköy Okulu Müdiresi gibi davransaydı, o köyün okulu ve köyün sorunları nasıl gündeme gelecekte. Halbu ki müdire hanım birazda kendisinin suçu olan sorunları saklamayıp, gözler önüne serseydi, Atlaş köyüne sahip çıkan Azeri işadamı gibi belki köylümüz Hülya Avşar ve diğer birçok kişinin katkısını görebilirdik. Bu müdire burada kalmamalı ve gerekirse derhal görevden alınmalıdır’ diye tepkilerini dile getirdiler.

    Haber ekleme saati: 20.04-14/04/2007

    Haber: Ercan Yentek/Fakir Yılmaz Fotolar: Fakir Yılmaz

    Gecenin Tanığı Konuştu


    Göleli söyledi, Göleliler dinledi.. Geçtiğimiz günlerde Bahçelievler’de katıldığı Gümüşhaneliler gecesinde sarf ettiği sözler ile bir anda Kars-Ardahan-Iğdırlıların tepkilerini alan Esenyurt Belediye Başkanı nemci KADIOĞLUNUN konuşmasının tanığı, Göle’liren yakınan tanıdığı Bahçelievler DSP İlçe Başkanı Yalçın AVCI düzenlenen bir toplantıda konuşulanlara netlik kazandırdı. Göle Kültür Yardımlaşma Derneğinin Merkez binasında yapılan toplantıda KAI Yöre dernek Başkanları, yerel gazeteciler, siyasiler ve duyarlı KAI’dırlılar katıldılar…

     

    Siyasi Rozetimle Değil Göleli Olarak Buradayım



    Yalçın AVCI konuşmasında kendini tanıtarak bu toplantıya Siyasi Kimliğimle değil bir Göleli olarak katıldığını belirterek şöyle devam Etti; “Bahçelievler DSP başkanı olarak, Bahçelievler’de düzenlenen  Gümüşhaneliler Gecesine davet edildim. Konuşmacılardan N.Kemal ZEYBEK, Baki TUĞ konuştular tabii bu konuşmalara alkışlamaya elimiz yüreğimiz kalkmadı, Esenyurt Belediye Başkanı anons edildiğinde coşkuyla alkışladım. Çünkü ben Esenyurt’u alkışladım benim için Esenyurt farklı bir yer ben Esenyurt’da kendimi Buluyorum. KADIOĞLU konuşmasında Gümüşhanelilerin değerlerinden bahsederek tabii olarak kendi yöresini insanını anlattı, orada ben zor bir yerde görev yapmaktayım ve başladı cadde isimlerini saymaya Adile Naşit caddesi, Sırrı Atalay Caddesi, Doğan Aralsı caddesi hele dedi Baki beye bakarak (Baki TUĞ Deniz Gezmiş’in idamını onaylayan savcı olarak biliniyor) bir cadde söyleyeceğim tüyleriniz diken diken olacak Deniz Gezmiş Caddesi… ama siz üzülmeyin biz uğraşıyoruz çalışmalarımız devam ediyor.”  AVCI bu konuşmanı ardında orada oturmayı uygun bulmayarak geceyi terk ettiğini belirtti.



    Belge İstemeyi Etik Bulmuyorum



    Bahçelievler DSP İlçe Başkanı Yalçın AVCI Gecede bahsi edilen konuşmaların ardında bazı arkadaşlar özellikle, ‘belge veya görüntüleriniz var mı?’ şeklinde yorumları oldu. Ben davetli olarak katıldığım bir geceye ait görüntü, istemeyi doğru bulmuyorum aksisini iddia eden var ise yada Nemci KADIOĞLU getirsin görüntüleri izletsin bu şekilde konuşmadığını ispatlasın ben ondan özür dilerim dedi.

    Haber ekleme saati: 19.08-14/04/2007

    Haber/Fotolar: Erkan ÖZÇELİK-www.kopruluden.com

    Kadıoğlu’na bir tepkide AKYDD’den


    Barış Yıldırım İstanbul Esenyurt Belediyesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Nemci Kadıoğlu’nun yaptığı ileri sürülen konuşmaya bir tepkide, İstanbul Ardahan Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu adına Başkan Barış Yıldırım’dan geldi.

    AKYDD Başkanı Barış Yıldırım’ın konu hakkında yaptığı yazılı açıklama aynen şöyle:

               

         22 / 03 / 2007 tarihinde Siyasal Birikim ve Gelecek  gazetelerinde yer alan Gümüşhaneliler gecesinde yapmış olduğunuz konuşmada telaffuz ettiğiniz KARS , ARDAHAN  ve IGDIR’a mal olmuş aynı zamanda tüm Türkiye’de isimlerinden sıkça söz edilen Sırrı Atalay, Doğan Araslı ve Aşık Şenlik isimlerinin Esenyurt’ta cadde ve sokaklara verildiğinden bahsederek ZOR BİR YERDE görev yaptığınızı belirtip, sanki vatanını ve milletini sadece Gümüşhanelilerin sevdiğini ima edercesine yapmış olduğunuz konuşma Esenyurt’ta yaşayan tüm hemşerilerimizi üzmüştür.Oysa ki, tarih sayfalarına baktığınızda KARS’ın  Kurtuluş Savaşında kadın, erkek, çocuk demeden  ve içinde bulunduğu tüm imkansızlıklara rağmen KURTULUŞ mücadelesi verdiğini  önemle hatırlatırız. Hatta MİSAK -I MİLLİ sınırlarının ilk çizildiği ve CUMHURİYET’in temelinin atıldığı yerdir. Bir hatırlatma daha yapmak gerekirse, sokaklarda ve caddelerde adı olanlar CENUB-I GARBI – KARS KAFKAS CUMHURİYET ‘ ini kuran vatanseverlerin çocuklarıdır. Bizler vatan’ına milletine bağlı asil bir toplumuz.

    Yapmış olduğunuz talihsiz açıklamalardan dolayı sizi kınıyor ve GEREĞİNİ yaparak bir açıklama yapmanızı bekliyoruz.

    İstanbul Ardahan Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 

    Yönetim Kurulu adına Başkan Barış Yıldırım

    Haber ekleme saati: 18.59-14/04/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Karbuz, resmi kayıtlara göre 600 arıcının olduğunu, ilde yaklaşık 40 bin kovan arının henüz yüzde ellisinin kışlatmadan dışarı çıktığını ifade etti.

    Haber ekleme saati: 16.38-14/04/2007

    Haber: Bülent Kılıç Foto: Özkan Karakaya

    Ardahan’da dün gözyaşları aktı 4 cenaze toprağa verildi


    Ardahan’da ender görülen bir tesadüf eseri olarak dün derin bir üzüntü yaşanmış ve göz yaşları akmıştır. 

    4 cenazenin Cuma namazından sonra toprağa verildiği Ardahan’da, 2-3 saat birçok işyeri kapanmış ve cenaze merasimlerine iştirak edilmiştir. 

    Ardahan Ovapınar köyü muhtarı olan ve eski eşi ile Ankara’da tartıştığı sırada bunalıma giren Atalay K.nın eşini vurduktan sonra da başına bir kurşun sıkarak yaşamını yitirmesi çevrede üzüntü yaratmıştır. Bunun yanı sıra, olayı duyan Atalay’ın akrabası Şemsinur K.da kriz geçirmiş ve yaşamını yitirmiştir. Diğer tarafta MHP İl Başkanı Taşkın Polat’ın babası Lütfi Polat’ın da vefat etmesi, Ardahan’daki üzüntü atmosferini doruk noktasına eriştirmiştir. 

    Yaşamını yitiren Atalay K.nın Muhtar olması dolayısıyla, Ardahan Valisi Murat Yıldırım ile çok sayıda daire amiri ve vatandaşlar Ovapınar köyüne giderek cenaze merasimine katılmışlardır. Dün sabahtan itibaren Ardahanlılar Ovapınar, Ölçek ve Sulakyurt köylerine giderek taziyede bulunmuşlardır. 

    Haber ekleme saati: 15.46-14/04/2007

    Haber: Şerif Alkan/Ardahan

    KORKTU SEÇİMİ ERTELETTİ


    Toplumun ner kesiminde tepki alan banka müdürü bu kez kendisini şikayet eden gazeteciyi kızdırdı.. Bugün yapılması bekleyenen Ardahan Demokratik Sol Parti İl Başkanlığı son anda ileri bir tarihe ertelendi.

    Geçtiğimiz aylarda, DSP Genel Merkezi tarafından fesedilip, başına Ferit Tosunoğılu’nun getirildiği Ardahan Demokratik Sol Parti İlTteşkilatı bugün gideceği kongreyi son anda erteledi.

    İlçe Kongrelerini bitirdikten sonra bugün İl başkanılğı seçimine hazırlanan DSP Ardahan İl Teşkilatı’nda kısa süre içinde gruplaşma olunca Mustafa Morkoç adaylığını açıklamış ve seçimi açık bir farkla Tosunoğlu’ndan alacağı görülmüştü. Bunu gören Atama Başkan Ferit Tosunoğlu önce Mustafa Morkoç’u adaylıktan vazgeçirmeye çalıştı. Ancak bundan başarılı olamayacağını anlayınca dün yaptığı girişimler sonucu seçimi ileri bir tarihe ertelettiği ileri sürülüyor.

    Tosunoğlu’nun başkanlığı kaptıracağından korkup, genel merkeze ricada bulunarak seçimi ertelettiği ileri sürülmektedir.

    Haber ekleme saati: 15.38-14/04/2007

    Haber: Fakir Yılmaz/Ardahan

    Müdür’den Gazeteci’ye havale darbesi!


    Toplumun ner kesiminde tepki alan banka müdürü bu kez kendisini şikayet eden gazeteciyi kızdırdı.. Ardahan Ziraat Bankası vatandaşın öğrencilere gönderdiği burs parasından havale ücreti kesmeye başladı. Kredi talebinde bulunan köylülerle sık-sık kavga eden ve hakkında birçok şikâyetler yapılan Ardahan Ziraat Bankası Müdürü Bahadır Sevilmiş, yapılan toplantılarda da halkın eleştiriye uğradığı için iyice hırçınlaşmış ve bu nedenle kasıtlı uygulamalarına devam etmektedir. 

    Ziraat Bankası yıllardır il dışında okuyan öğrencilere burs gönderen vatandaşlardan 7 YTL. Havale ücreti istemeye başlarken bankanın bu tutumu tepkilere neden olmuştur.

    Banka müdürünü bir toplantıda üst yetkililere şikayet eden Gazeteci Kasım Tırpancı, Ziraat Bankası Müdürü’nün öğrencilere burs olarak gönderilen paradan kasıtlı olarak 7 YTL aldırdığını, yıllardır öğrencilere gönderilen paradan hiçbir Bankanın havale bedeli almadığını ve bu kasıtlı uygulamayı kendisini şikayet ettiğimden ve gazetemde yazdığımdan dolayı yaptırdığını söylemiştir.

    Haber ekleme saati: 14,02-14/04/2007

    Haber/Fotolar: Yunus Akçay/Ardahan

    DİLENCİLER BİRE BİR GÖRÜŞMEYE DEVAM EDİYORLAR!


    Kars'ta dilenci sıkıntısı her geçen gün büyüyor.. Duygu sömürüsü yaparak vatandaşları rahatsız eden dilenciler, para isterken de çok nazik bir tavır sergilemeye başladılar. Kars’ta Son birkaç aydır çevre illerden gelen dilenciler işlek caddeleri mesken tuttu. Özelliklede Faikbey Caddesi, Kazımpaşa caddesi ve Atatürk caddesini mesken tutan dilencilerden vatandaşlar rahatsız olmaya başladı. Kaldırımlarda yürüyen vatandaşların yanlarına ayaklaşarak iş için Kars’a geldik ama bugün iş yapamadık bir ekmek parası verirmisiniz? diye yakınan dilenciler, çoğunlukla üniversite öğrencilerini tercih eden dilenciler, son zamanlar da ise, işlek caddeler üzerinde ve toplu taşımacılık görevi yapan güzergâhlar üzerinde bulunan dolmuş duraklarında bekleyen bir çok vatandaşı da rahatsız etmeye başladılar. Sorun yaşayan vatandaşlar ise, bu konuda çok rahatsızız biran önce yetkililerin,bu duruma el atmaları gerektiğini vurgulayan vatandaşlar, artık çekilecek gibi değil bıkkınlık getirmeye başladılar biran önce yetkililer bu sorunu çözmeliler denildi.

    HABER/ SERHAT ERYOLCU / KARS/diyar2_7@hotmail.com

    Ardahan’ın balını ünlüler yiyor!


    Çıldırlı arıcı... Son yıllarda tadı tüm ülke ve dünyada his edilmeye başlanan Ardahan balı artık ünlülerinde damak dilinde..

    Başta, Beşiktaş kulübü eski başkanı Süleyman Seba, olmak üzere birçok ünlünün Kafkas Arı ırkının gen merkezi Ardahan’dan Ardahan Arıcılar Birliği aracılığıyla bal istediği bildirildi.

     Bu isteği doğrulayan ve konu hakkında açıklamalarda bulunan Ardahan Arıcılar Birliği Başkanı Kemal Gültekin, “Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde bal üretiliyor. Ancak en kıymetli katkısız, 900 flora çiçeğiyle üretilen balın diğer ballarla kıyaslanmayacağı kadar sağlığı etkileyen çok değerli bir gıda maddesidir. Sağlık için adeta bir tabi bir eczanedir. Bu bal başta sporcular, yaşlılar çok çeşitli hastalıklara ilaç olabilecek niteliktedir. Ardahan Balı, 7 dakikada kana geçerek vücudun enerjisini sağlar. Bu bakımdan, Beşiktaş Jimnastik kulübü eski başkanı Süleyman Seba, Hürriyet gazetesi Yazı işleri Müdürü Doğan Gönen, Amerikan başkanı George W. Bush, Türk Hava Kurumu yetkilileri gibi ve başta Türkiye genellinde ünlü simaların bizleri bizzat arayarak, katkısız doğal ortamda üretilen kristalize olmuş Ardahan balını istemekteler. Biz de Ardahan Arıcılar Birliği olarak elimizde buluna katkısız doğal ortamda üretilen kristalize olmuş Ardahan balını gönderiyoruz.

    Niçin Ardahan balı?

    ”Kafkas Arı ırkının diğer arı ırklarının dil uzunluğuna rağmen, Kafkas Arı ırkının dil uzunluğu iki katıdır. Bu Bakımdan çiçeğin derinliğinden çekilen bal özü çok daha kıymetlidir. Ardahan 2000 metre yükseklikte bir plato olup, Flora zenginliğiyle ün yapmıştır. 900’ü aşkın çiçek türüyle, eşine ender rastlanan bir bölgedir. Ayrıca bu bölgede sanayi olmadığından kirlenme hiç yoktur. Bilhassa bu durumu da bal severlerin takdirlerine bırakıyoruz. Diyoruz ki Kristalize olan Ardahan balı bir sağlık iksiridir, sağlığınız için gençleri, çocukların zekâ gelişimi için bulunmaz bir nimettir. Sizlere tavsiyemiz bunlardan ibarettir. Gerek Kafkas arı ırkı ve gerekse coğrafi flora yapısı ile ülkemizin bir kültür varlığıdır” dedi

    Haber ekleme saati: 12,58-14/04/2007

    Haber: Özkan Karakaya/Ardahan Foto: Fakir Yılmaz/Çıldır

    Vali’nin eşinden öğrencilere kitap ..


    Bayan Karahisarlı'nın toplumsal sorunlara ilgisi takdir topluyor... Iğdır Valisi Saim Saffet Karahisarlı’nın eşi Fatma Karahisarlı, çocukların kitap okumaları konusunda duyarlılığını gittiği okul ziyaretlerinde sık sık dile getiriyor ve onlara her seferinde çeşitli kitaplar hediye ediyor. 

    Bayan Karahisarlı, yine kitapla ilgili kendi imkân ve girişimleri sonucu Iğdır Merkezde bulunan (28) İlköğretim Okuluna toplam iki bin adet kitap dağıttı. Fatma Karahisarlı bu konuda çalışmalarının devam edeceğini dile getirdi.

    Haber ekleme saati: 12,21-14/04/2007

    Haber/Foto: Halit Öztürk/Iğdır

    SAPIK OKULDAKİ MİNİK ÖĞRENCİLERİN 

    GÖRÜNTÜSÜNÜ ÇEKERKEN YAKALANDI


    Iğdır’da küçük kız çocuklarına mahallede ve okul önlerinde bir kişinin tacizde bulunduğu yönünde ihbar ve şikâyetlerin gelmesiyle harekete geçen Iğdır Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Ekipleri polis, tacizci olduğu iddia edilen C.A (36)isimli şahısı yakaladı.

    C.A çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesince tutuklanarak Iğdır Kapalı Cezaevine Gönderildi.

    Haber ekleme saati: 12.10-14/04/2007

    Haber: Halit Öztürk/Iğdır

    IĞDIR’DA YAĞMUR ALTINDA FİDAN DİKİMİ YAPILDI


    Yapılan konuşmalardan sonra fidanlar dikildi.. Iğdır Çevre ve Orman müdürlüğü tarafından Çalpala köyü yeşil kuşak ağaçlandırma sahasına yağmur altında fidan dikimi yapıldı. Fidan dikme töreninde konuşan il Çevre ve Orman müdürü Taner Tazegün, orman ve fidanın önemine değinerek şunları söyledi. “İçinde bulunduğumuz yeşil kuşak ağaçlandırma sahamızın alanı 1000 dönüm olup bu alana bugüne kadar yaklaşık 150 bin adet değişik türde ağaç fidan dikimi yaptık.Bu yıl bu fidanlarla birlikte 10 bin fidan dikimi yapacağız.”dedi.

    Iğdır valisi S.Saffet Karahisarlı ‘da öğrencilere Ormanın önemi konusunda sorular sorarak, herkes fidan dikmeli Iğdır’da ormanlık alan yaratmalıyız. Öğretmenler derslerde ormanın faydalarını anlatmalı” dedi

    Haber ekleme saati: 12.04-14/04/2007

    Haber/Foto: Halit Öztürk/Iğdır

    TECRİDE PROTESTO


    Kars Gençlik Federasyonu grubu, toplumun yaşanan olaylara duyarlı olunmasını istedi.. Kars Gençlik Federasyonu, cezaevlerinde süren tecridi protesto ettiler. Faikbey Caddesi ile Atatürk Caddesi’nin kesiştiği noktada bulunan at heykeli önünde bir araya gelen Kars Gençlik Federasyonu üyesi bir grup öğrenci, tecride karşı verilen mücadele sonucu Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgenin uygulanmadığını protesto etmek amacıyla basın açıklaması yaptılar. 

    Yapılan basın açıklamasında, AKP iktidarı ve Adalet Bakanlığı’nın kendi yayınladığı genelgeye uymadığı belirtilerek, “Soruyoruz: Hapishane idarelerinin bu keyfi tutumları Adalet Bakanlığının bilgisi dışında mıdır? Eğer böyle ise buradan tüm kamuoyuna ilan ediyoruz Adalet Bakanlığı ya kendi yayınladığı genelgeyi uygulayamayacak kadar acizdir yada yalancı ve kötü niyetlidir. Adalet Bakanlığı kendi imzası ile yayınlanan genelgenin uygulanmasını sağlamalı ve kamuoyu önünde verdiği sözleri  biran önce yerine getirmelidir.Aksi durumun doğuracağı tüm siyasal, toplumsal ve tarihsel sorumluluğun siyasal iktidara ait olacağını bir kez daha ilan ediyoruz. Bu genelge daha fazla vakit geçirilmeden uygulanmalıdır. Aksi halde tecrit uygulaması devam ederse yeni ölümlerden, tecridin sonuçlarından ve buna bağlı yaşanacak tüm olumsuzlukların sorumlusu yine Adalet Bakanlığı olacaktır.” denildi.

    Basın açıklamasının ardından, “Tecrit işkencedir, tecride son”, “Tecrit kaldırılsın, genelge uygulansın”, “Genelgenin Takipçisiyiz” ve “Tecride son” sloganı atan  protestocular, daha sonra sessizce dağıldılar.

    Haber ekleme saat: 11.57-14/04/2007

    Haber/Foto: Gümüşpala Kortağ/Kars

    ÖZGÜNLÜ: “5 YILDA YOKSULLUĞU SIFIRLARIZ”


    Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Kars İl Başkanı Nihat Özgünlü Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Kars İl Başkanı Nihat Özgünlü, SHP’nin “Sıfır Yoksulluk Projesi”yle, yoksulluğun 5 yıl içerisinde sıfıra indirileceğini ifade etti.

    SHP’nin, “Sıfır Yoksulluk Projesi” projesi hakkında bilgi veren Özgünlü, “Sıfır Yoksulluk Projesi’nin hedefi genelde Türkiye’de, yerelde ilimizde yoksulluğu 5 yıllık bir sürede tümüyle yok etmektir.” dedi. 

    Özgünlü, SHP’nin, birinci olarak yoksullar, işsizler ve emekçiler için siyaset yapan bir parti olduğunu, ikincisi olarak da siyaseti çözüm üretmek olarak gören, her konu için proje hazırlayan bir parti olduğunu ifade etti. 

    SHP Kars İl Başkanı Özgünlü, “Sıfır Yoksulluk Projesi” konusunda şu bilgileri verdi:

    “SHP yoksulluğu yenme çalışmalarına, kurulduğu yıl olan 2002’de başlamıştır. SHP yoksulluğu yenme kararlılığını bugün de sürdürmektedir. Türkiye’de yoksulluğu 2007-2011 yıllarını kapsayan 5 yıllık bir sürede tümüyle yok etmeyi amaçlayan “Sıfır Yoksulluk” projesini bu kararlılıkla hazırlamıştır. Sıfır Yoksulluk projesi yoksulluğun hiçbir gerekçe ile ertelenmeden, bir seçim dönemi içinde ortadan kaldırılabileceğini göstermektedir.

    Sıfır Yoksulluk Projesi’nin uygulanmasıyla beşinci yılın sonunda Türkiye’de yoksulluk sıfırlanacaktır. Peki bu değirmenin suyu nereden gelecek? SHP’nin projelerle siyaset yaptığını söylemiştik. Her projenin bir de maliyeti var. SHP Sıfır Yoksulluk projesinin kaynaklarını da hazırlamıştır.

    Siyasi partiler iktidar olduklarında hangi politikaları uygulayacaklarını seçmenlere açıklamak zorundadırlar. Seçimlerde oy kullanacak olan yurttaşlarımız da oyunu bu programlara ve projelere göre vermelidir. Sıfır Yoksulluk projesi, sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri olan özgürlük, eşitlik ve dayanışma çerçevesinde, uzmanların ve partililerimizin katılımıyla hazırlandı. Parti Meclisimiz tarafından onaylanarak, SHP’nin halkımıza taahhüdü haline getirildi. SHP hazırladığı projelerle nasıl bir Türkiye kurmayı amaçladığını açıklıyor ve iktidara geldiğinde uygulayacağına söz veriyor.”

    Haber ekleme saati: 11.53-14/04/2007

    Haber/Foto: Gümüşpala Kortağ/Kars

    WİLLİAMS’A GENELKURMAY’DAN JEST


    Yayınlarımız etkili oldu.. Kars Kalesi’ni gezerken “defineci” diye apar topar gözaltına alınan ve Kırım Savaşı (1853-56) sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında Ruslar’a karşı savaşan ve İngiltere Kraliçesi Victoria tarafından “Kars Baroneti” unvanı verilen İngiliz General Williams’ın torunu David Williams, Kars’tan mutlu ayrıldı.

    David Williams, 10 Nisan günü İstanbul’daki Peten Turizm Şirketi’nden rehber Mehmet Yüksel’le birlikte Kars’a geldi. Williams, daha önce kendisini arayan Peten Turizm Genel Müdürü İffet Özgönül’ün ricası üzerine Kent Konseyi Genel Sekreteri Sezai Yazıcı ile buluştu. Yazıcı, David Williams ve rehberle birlikte Kars Kalesi civarını ve tabyaları gezmeye karar verdi. Ancak General Williams’ın adının verildiği Williams Tabyaları askeri bölgede olduğu için izin verilmeyince, bu özlemini gerçekleştiremedi. 

    Tabyaları gezmesine izin verilmeyen Williams, beraberindeki Kars Kent Konseyi Genel Sekreteri Sezai Yazıcı ve rehberi ile ibirlikte, Kale eteğini gezerken, “define arıyorlar” ihbarı üzerine gözaltına alındı ve ifadesi alınmak üzere Cumhuriyet Savcılığı’na götürüldü. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan ve kimseyle görüşmeden oteline çekilen Williams, gelişmelerden oldukça rahatsız oldu. Williams, tam Kars’tan hüzünlü bir şekilde ayrılacakken, Kent Konseyi Genel Sekreteri Sezai Yazıcı’nın verdiği haberle tüm yaşananları unuttu. 

    Edinilen bilgilere göre, Williams’a rehberlik eden Sezai Yazıcı, konuyu faksla Genelkurmay Başkanlığı’na bildirdi ve “Kars Baroneti” ünvanı verlinen İngiliz General Williams’ın torunu David Williams’ın tek istediğini, Çakmak Kışla’daki tabyaları gezmek olduğunu bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı, Yazıcı’nın yazısını 24 saat geçmeden yanıtladı ve İngiliz konuk Williams’ın isteğinin hemen yerine getirilmesi gerektiğini bildirdi. Yazıcı, Genelkurmay’dan gelen “izin” yazısını, gözaltı olayının şokunu henüz üzerinden atamayan ve hüzünlü bir biçimde Kars’ı terketmeye hazırlanan Williams’a adeta müjde olarak iletti. Genelkurmay’ın, Çakmak Kışla’daki tabyaları gezmesine 24 saat geçmeden izin vermesi karşısında önce şaşıran Williams, daha sonra yaşadıklarını unutarak, sevinçle Yazıcı ve yanındakilerin boynuna sarıldı. İzin karşısında çocuklar gibi mutlu olan Williams’ın göz yaşlarına hakim olamadığı kaydedildi.

    İsteği 24 saatten daha az bir sürede Genelkurmay Başkanlığı tarafından yerine getirilen Williams, zaman geçirmeden Yazıcı ve rehberiyle birlikte Çakmak Kışla’ya gitti. Ancak, burada da kendisini bir sürpriz bekliyordu. Williams’ı nizamiyenin giriş kapısında karşılayan görevli bir yüzbaşı, saygılı bir şekilde önce “hoşgeldiniz” dedi ve ardından tabyaları gezdirdi. Gördükleri karşısında duygulanan Williams, kendisine rehberlik eden yüzbaşıya teşekkür etti ve bulunduğu bölgede Türk askerinin Kırım Savaşı sırasında adeta kahramanlık destanı yazdığını söyledi. Williams, yüzbaşıya, “Burada 250 kişiden oluşan Türk askeri, 4 bin kişilik Rus kuvveti karşısında kahramanca direnmiştir. Bu kahramanlığı askerlerinize anlatın.” dedi.

    Çakmak Kışla’yı gezen Williams daha sonra beraberindekilerle birlikte Kars’tan ayrıldı. Williams’ın, ayrılmadan önce, kendisini yolcu edenlere, gözaltı olayına üzüldüğünü, ancak daha sonra Genelkurmay Başkanlığı’nın iznine sevindiğini ve özellikle Çakmak Kışla’da gördüğü ilgi karşısında gözaltı olayını unuttuğunu söylediği öğrenildi. Williams’ın, “Ülkemde, gözaltına alınmamı değil, Türk Genelkurmay’ının, isteğimi nasıl jet hızıyla yerine getirdiğini ve Türk subaylarının yakın ilgilerini anlatacağım” dediği belirtildi.

    Haber ekleme saati: 11.50-14/04/2007

    Haber/Foto: Gümüşpala Kortağ/Kars

    KARS HASTANESİNDE DEPREM SÜRÜYOR


    Kars Devlet Hastanesi Başhekiminin görevden alınması ardından süren deprem devam ediyor.. Kars Devlet Hastanesi’nde Başhekim Hüseyin Çeğilli’den sonra, 3 görevli daha bulundukları görevden alındılar. Böylece, 2004 yılındaki temizlik ihalesiyle ilgili olarak görevden alınan görevli sayısı 4’e yükseldi. Olayda adı geçen ve ikisi Başhekim Yardımcısı olan 4 görevli ile ilgili işlemlerin de sürdüğü bildirildi.

    2004 yılında yapılan temizlik işi ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin suçlu bulduğu Kars Devlet Hastanesi’ndeki başta Başhekim Çeğilli olmak üzere 8 görevli sırayla bulundukları görevden elçektiriliyor. Başhekim Hüseyin Çeğilli’nin görevden alınmasının ardından, dün de olaya adı karıştığı ileri sürülen Başhemşire Altunay Güngör, Müdür Yardımcısı Coşkun Yusumet ve Personel Şefi Burhan Şentürk bulundukları görevden alındılar. Güngör, Yusumet ve Şentürk’ün bulundukları görevden alınmalarına ilişkin yazı, dün Vali Mehmet Ufuk Erden tarafından imzalanarak, gereğinin yapılması için Sağlık Müdürlüğü’ne gönderildi.

    Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin raporunda adı geçen 8 kişiden, ikisi başhekim yardımcısı olmak üzere 4 görevli hakkında da gerekli incelemenin sürdüğü bildirildi.

    DOSYA SAVCILIKTA

    Bu arada, Sağlık Bakanlığı Müfettişleri tarafından hazırlanan ve başta Başhekim ile iki başhekim yardımcısı olmak üzere 8 görevlinin suçlu bulunduğu temizlik ihalesiyle ilgili dosyanın Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na verildiği öğrenildi.

    Savcılığın, dosyayı inceledikten sonra, soruşturmaya gerek duyması halinde, Kars Valiliği İl İdare Kurulu’ndan soruşturma izni için talepte bulunacağı belirtildi.

    Haber ekleme saati: 11.46-14/04/2007

    Haber/Foto: Gümüşpala Kortağ/Kars

    Tosunoğlu manervası ..


    Fakir Yılmaz Sürpriz bir şekilde DSP İl Başkanlığına getirilen Ferit Tosunoğlu’nun üç aylık İl Başkanlığının ömrüne son vereceği beklenen DSP İl Başkanlığı seçiminin dün akşam saatlerine doğru son anda  ertelenmesi, Ardahan’da siyasetin ne kadar değişken olduğunu bir kez daha ortaya koydu..

    Oturdukları koltuklarda kalkmayı sevmeyen siyasetçilerimizin ince hesaplarının da görüldüğü bu ertelemenin aslında Tosunoğlu’nun büyük bir yara almasına neden olmuştur..

    Tosunoğılu’nun seçimi kayıp edeceğini anlayıp, ‘birilerin de aldığı akıllarla’ son anda yaptığı bu manevranın aslında birilerinin içine düştükleri çamurdan kurtulma hesabı olduğunu da iyi bilmek gerekir…  Çünkü bu Ardahan’da siyaset yapıyorum diyerek, ırkçılığı, milliyetçiliği körükleyerek kendisine yer ayıranların siyasi ömürlerinin kısa olduğunu gösterdi bu erteleme..

    ‘Yarın ATSO, AZO, AŞOB gibi sivil toplum kuruluşların seçimlerini, yada önümüzdeki aylarda yapılacak genel seçimleri de mi erteleteceksiniz?’ diye soruların sorulduğu bir aşamada DSP’de siyaset yapmayı planlarını kuranların hesapları da bu ertelemeyle toplum nezlinde çizilmiştir..

    Bu ertelemenin de Ferit Tosunoğlu’nu kurtarmak değil, kendilerinin hesabını kurtarmak olduğunu da bu toplum iyi biliyor.. 

    Evet, siyasetin ele hiçte kolay olmadığı Ardahan’da dün başka bir şey daha vardı.

    Solcu geçinip, solculukla alakası olmayanların bir araya gelip, rakı masalarında kentin değil, kendi geleceklerinin hesabını yaptıklarını gördüğümüz dün, önümüzde ki seçimin birilerinin yaptıkları ince hesaplarını bozup, siyasi hayatlarına son vereceğini de bize his ettirdi.

    Çünkü, manevraların tutmayacağını dün bir kez daha gördük, DSP’nin seçimimin ertelenmesiyle.

    fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535.418.32.58

    Iğdır’da yaşananlar/Halit Öztürk


    Halit Öztürk  Merhaba sevgili Okurlar yaklaşık 10 yıldır Gazeteci olarak çeşitli Büyük Gazete ve Televizyonlarda Muhabir olarak çalıştım ve bununla da mutluluğumu paylaşıyorum. İnanın ki Doğu Anadolu bölgesi kan ağlıyor Özellikle Iğdır Ova Olmasına rağmen hiçbir türlü faaliyet yok boş vaatler gelen Milletvekilleri Söz verip Sözünde durmuyor. Ben bir gazeteci olarak, ‘bu ağlayan memlekete artık uyanın’ diyorum.



    **Bu yazının devamı ve diğer yazarlarımızın gündemi tutan yorumlarını okumak için sitemizin solunda bulunan EN YENİ MAKELE linkimizi tıklayın..












    Damal Belediyesi AB projeleriyle ilçeyi modern kent statüsüne kazandıracak


     

  • ARDAHANLI FUTBOLCU A MİLLİ TAKIMA ÇAĞRILDI.. GÖLE'DE SİS KAZASI!.., YILIN ÖĞRETMENİ ÇILDIR'DAN..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, TEMPO TV’de Sundukları ‘Gazetecilerle Gündem’ Alı Program Her Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    Yoğun sis devirdi..

    Ardahan’ın Göle ilçesinde etkili olan yoğun sis trafik kazalarına neden oldu.

    Ardahan’da yeniden başlayan kar yağışı ile kar kazaları da yaşanmaya başladı.

    Ardahan’ın Göle ilçesi merkezinin girişinde kereste yüklü tır, yönlendirme tabelasına çarptıktan sonra yan yattı. Kazada sürücü hafif şekilde yaralandı.

    Göle ilçesinde yoğun sis, sabah saatlerinde görüş mesafesinin 10 metreye kadar düşmesine neden oldu. Gece hava sıcaklığının eksi 14 dereceye kadar düştüğü ilçede, yoldaki buzlanma nedeniyle kereste yüklü tır ilçe merkezi girişinde kaza yaptı. Yön levhalarına çarparak yan devrilen tır, yolun trafiğe kapanmasına neden oldu. Ardahan-Erzurum karayolunda trafik tek şeritten kontrollü olarak sağlanıyor.

    Hava sıcaklığının sabah eksi 14 dereceye kadar düştüğü ilçede yoğun sis ve buzlanma hayatı olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.


    YILIN ÖĞRETMENİ ÇILDIR’DAN


    Ardahan’ın Çıldır ilçesinde, müdür yardımcısı olan Sevinç Torun, “Ardahan’da Yılın Öğretmeni” seçildi.


    Çıldır Anadolu İmam Hatip Lisesinde müdür yardımcılığı görevi yapan Sevinç Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ev sahipliğinde gerçekleştirilen törenlerde, 81 İlin yılın öğretmeni arasında Ardahan’ı temsil etti. Milli Eğitim Bakanlığı Değerlendirme Komisyonu tarafından mesleki çalışmalarıyla farkındalık oluşturan, çevresiyle iyi ilişkiler geliştirerek toplum tarafından takdir edilen, gerçekleştirdiği faaliyetler ile hem mesleki çevresinin hem de çocukların kaliteli çalışmalara erişimine katkı sunan, görev aldığı projelerle ve komisyon görevleriyle hem yerelde hem de ulusal çapta eğitime katkı sunduğu belgelenen öğretmenler başarılarından dolayı tebrik edildi.



     


    Adalet var mı bu ülkede ?


    Son olarak “Halkların Demokratik Partisi (HDP)” Kocaeli il ve ilçe yöneticilerinin evlerine sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Düzenlenen operasyonda HDP Darıca İlçe Eş başkanı Erkan şık, Dilovası İlçe Eş başkanı Kadir Demir, Gebze İlçe Eş başkanı Menderes Yıldız, il yöneticisi Deniz Atalay, Kadir Daşdemir, Darıca Belediye Meclis

    Üyesi Erol Ada, parti üyeleri Arif Demirkaya ve Seyyat Kaya gözaltına alındı.

    Aynı soruşturma kapsamında İstanbul’da da çok sayıda eve baskın yapıldı. İstanbul’da yapılan ev baskınlarında Kartal, Tuzla ve Sultanbeyli ilçelerinde ise Şehmuz Işık, Deniz Serhat Cihan Kavçin gözaltına alındı.

    Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (ANYAKAY-DER) İstanbul’da bulunan dernek binasına dün gece saatlerinde baskın yapıldı. Derneğin kapısını kıran polisler, içeride arama yaparak eşyaları dağıttı. Derneğe ait bilgisayar ve kitaplara el konulurken, derneğin çok sayıda yönetici ve üyesi gözaltına alındı, haberini okurken bu ülkede yaşanan durumun hiçte iyi olmadığı ve o çok tartışılan adaletin öyle denildiği gibi olmadığını da görüyor, üzülüyor, sitem ediyoruz.

    Çünkü “Adalet yok” diye Ankara’dan İstanbul’a yürüyen CHP başta olmak üzere muhalif yakanın yok dediği, ülkenin başında ki Erdoğan ise “Adalet yok” diyenlere çok kızdığı kelimelerden birisi olan Adalet teyze, pardon insan hakları, hak, eşitlik terazisinin simgesi olan ADALET’in gerçek anlamda olup olmadığı tartışıldığı bu ülkede kısa adı AİHM’de olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Demirtaş’ın tutuklu kalmasının anlamsız olduğuna karar vermesinin üzerinde kaç ay ya da yıl geçti bilmem ama o günden önce ve halen süren operasyonlarla birçok siyasinin önce gözaltına, sonra tutuklanmalarına şahit olmaya devam ediyoruz.

    60 yıla yakındır kapısında beklenilen Avrupa Birliğinin en büyük mahkemesi konumunda olan ve Türkiye ile bugüne kadar yapılan anlaşmaları askıya almaya yolları aradığı şu günlerde AİHM’nin verdiği o karar ve dünyanın ülkemize olumsuz bakışı Erdoğan’ı kızdırsa da, bu ülkedeki adalet kelimesini bir daha hatırlatmıştır.

    Tamda erken seçimin tartışıldığı bu süreçte Erdoğan’ın en güçlü rakibi olan HDP eski eş Genel Başkanı Demirtaş’ının tutuklu olarak ceza evinde olmasının saçmalığına dikkat çeken AİHM’in Türkiye’nin de altına imza attığı adalet ve insan hakları konusundaki taahhütlerini hatırlatması bu ülkedeki adalet tartışmalarında bir kez daha gündeme getirmiştir.

    Şiir okudu diye tutuklanıp, kısa bir süre ceza evine konulan ve onun üzerinden yürütülen enformasyonla bugün Türkiye’nin cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın adalet gibi AİHM’i ortağı Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesinin ardından diğer kurumları da yok sayması düşündürücü ve ülkenin içinde bulunduğu durumu da ortaya koymaktadır.

    Bir taraftan daha önce yapılmış olan parkları yeni yeşil alan olarak ilan eden diğer taraftan İst/Taksim Gezi Parkını betona çevirmesine tepki koyan akademisyenleri, seçilenlerin yerine kayyum ataması, dağda değil bağda siyaset yapmak isteyenleri toplayıp, hapse attıran adaletin olmadığı öne sürülen ülkenin başında ki Erdoğan’ın, “bu ülkede adalet var mı?” sorusunu soranlara çok kızarken, kendisinin memur gibi atadığı onca bakanın arasında olan adalet bakanının bile Demirtaş hakkında karar veren AİHM’nin kararını desteklemesi bir o kadar düşündürücüdür.




    Son olarak Devlet Bahçeli ile tekrardan bir araya gelip, erken seçim ve yerel koalisyon arayışlarına giren Erdoğan “evet bu ülkede adalet var. Haydi işte eşit şartlarda seçime gidiyoruz” diyerek Demirtaş’ı da bıraktırsın bizde, “evet bu ülkede adalet var” diyerek hepimiz sandık başına gitsek 

    Hem de bunu diyecek olan ilk isim saymadığı AİHM kendisi içinde başvuran Erdoğan demelidir.

    Ha bu arada diğer son dakika haberi ise beni azda olsa sevindirdi.

    Çünkü; “HERKES HER YERDE GÖRÜŞEBİLİR” diyen Bahçeli’nin bir gazetecinin, geçtiğimiz hafta İYİ Parti lideri Akşener Denizli’de miting yaptı, dün de Kılıçdaroğlu Mersin’de start vereceğini ifade etti. Siz bu miting hamlesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de 6 muhalefet partisi bu defa ekonomiyi görüşmek için bir araya gelecek. Bu durumları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, “Dostluklarına, kaynaşmalarına devam etmelerinde yarar var. Görüşmede zarar yok. Herkes her yerde görüşebilir. Mitinglerle seçime doğru gitmek istiyorlar ise geçmişte MHP’nin 9 bölgede anlamlı mitingleri ile Türkiye’de halkla buluşmuştur.’ açıklaması da önemli bir haberdir.

    Çünkü sanki Bahçeli’de artık sıkılmış bu, şu yok denen Adalettin ve diğer birçok olmayan, ortadan kaldırılan, her şeyin bir dudaktan çıkışa bağlı olmasının artık gına getirdiğini ve ülkeyi bir hayli gerdiğini anlatır cinsten bir açıklama gibi…



    arşiv haber 17/08/2020 tarihli haber/yorum/reklamlar


    ARDAHAN AVM GÜVENDEDİR..


    Batı kentlerinde kazandıklarını doğdukları memleketleri Ardahan’a da yatıran iş adamlarından olan Lütfü Morkoç doğup, büyüdükleri topraklar olan Ardahan’a en büyük yatırımı yapmanın gururunu yaşadığını belitti. Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Ankara’da görüştüğü Ardahanlı İşadamı Lütfü Morkoç memleketi Ardahan’a en büyük yatırımı olan Ardahan Alış/Veriş Merkezini yapmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.


    Ardahan’a yaptıkları AVM’nin kentin en büyük ve dev yatırımı olduğunu belirten Morkoç Hayvancılık Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Morkoç AVM ile ilgili ileri geri yapılan iddialara da cevap verdi.




    Ardahan’lı İşadamı Lütfü Morkoç açıklamasına şöyle devam etti; 

    Ardahan AVM’nin güvende olduğunu belirten Morkoç kazandıklarının büyük bölümünü yatırdıkları Ardahan AVM’nın gerek kente yapılmış en büyük özel yatırım, en sağlam yatırım olduğunu söyleyerek bu yatırımları hakkında ileri geri konuşanların bu kente yapılan, yapılacak en büyük kötülüktür. Çünkü biz gerek şahıs olarak, gerek şirket olarak memleketimize karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmiş, Ardahan’a  büyük dev bir yatırımı yapma gururunu yaşarken birilerinin durduk yerde, çeper diplerindeki dedikodularının bu kente karşı vefa düşüncesi içinde olan insanların şevkini, zevkini ve olumlu düşüncelerini kırmaktan öteye bir işe yaramıyor. Bu nedenle buradan, gazeteniz aracılığıyla diyeceğim tek şey Ardahan’lılar Ardahan’a bir çivi çakan herkese destek, moral vermeli ve güvende olan Ardahan AVM’ye sahip çıkmalıdır’ dedi.



    HARA HURA PARTİLER İKTİDAR…


    Demokrasi adına yapıldığı belirtilen ama en son Rusya Belarus’taki gibi sonuçlanan sözde seçimler ülkemizde üç yıl sonra olmasına karşın bugünden itibaren tartışılmaya devam ediliyor.


    Yani 20 yıldır Belarus’taki iktidar olan şahsın seçimler öncesi yaptığı ve “sonuçları belli” dediği şekilde sonuçlanan seçimlerin güvenilirliğinin de tartışıldığı bu süreçte ülkemizde 3 yıl sonra yapılacak olan seçimler, bir erken seçim umuduyla tartışılmaya devam ededursun ard arda yeni partiler boy göstermeye devam ediyor.




    Doksana yakın partinin olduğu ama dokuzu bilemediniz on birinin konuşulduğu ülkede iktidar olmak için gereken birliktelik çabalarının da sürdüğü bu zamanda eski adıyla koalisyon, yeni adıyla ittifak için çalışmalar sürüyor.

    Bu yeni kurulan partilerin arasında oluşturulmak istenilen birlikteliğin nasıl olacağının da tartışıldığı ülkemde birilerinin gerek yeni kurulan partilere gerekse geriye kalan 80 partinin hara-hura deyip görmezden gelindiği ve sözüm ona ”durmak yok, yola devam” denen şu günlerde başta Gelecek Partisini kurup, kısa sürede örgütlenen ve son olarak bizzat katılıp, gözlemlediğim Ardahan ve İstanbul İl Kongrelerinde gördüğüm eski başbakanlardan Davutoğlu gibilerinin sağı, CHP’nin kozmik odasını aşma çalışmaları yapan Kılıçdaroğlu solu, MHP’yi geçen ve oy oranı HDP gibi %13’leri bulan Akşener’in hara, huraları yani hurdacıların toplayarak, çevreyi, doğayı temizledikleri gibi siyasi araneyı temizleyeceklermiş gibi görüyorum…

    Tabi parti örgütlemelerini Davutoğlu gibi hızlı yapmazsa da ağır ama emin adımlarla yol alan ve er geç Davutoğlu ile bir araya geleceği öne sürülen Babacan, Ardahan’lı Öztürk Yılmaz, pişman olup, susacağı ama ”Bin Günde Memleket Harekâtı” başlatıp, aslında partisine çalışacağını, CHP’nin reklamını yapacağını düşündüğüm İnce ve geri kalan tüm partiler, sendikalar, iş adamları, stk’lar her geçen gün oluşturdukları ittifak ile sanki iktidara doğru yürürlerken, mevcut iktidarında 26 yıldır ikitdarda bulunan ve son olaylar ardından yani seçim sonuçlarının sahte olduğunun öne sürülüp, olayların çıktığı ve Rusya’nın gerekirse asker göndereceğini belirttiği Belarus’taki gibi sonucunu bildiği seçim rahatlığından mı onuda bilmiyorum desem de bu yönde olabilecekleri de tahmin ediyor gibiyim..



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php



    ARDAHAN AVM’SİNE KAVUŞUYOR..


    arşiv haber 09/06/2016 tarili haber


    Türkiye’de alışveriş merkezi bulunmayan son illerden birisi olan Ardahan ulusal ölçekte AVM kompleksine kavuşuyor.


    Şehrin merkezinde Kura nehri ve Ardahan kalesine bakan yüzüyle 23 bin metrekare bir alana sahip, Bugünkü inşaat maliyetleri ile 22 milyon Liralık bir maliyeti ile hayata geçecek olan alış veriş merkezi, içerisinde mağazalar restoranlar sinema salonları yaşam ve eğlence yerlerini barındıran önemli bir durak olacak.


    Ardahanlı İşadamı Lütfü Morkoç’un sahipliğini yaptığı MORKOÇ HAYVANCILIK


     Ve İNŞAAT firması tarafından yaptırılan ve önümüzde ki aylarda açılarak hizmete sunulacak olan ARDAHAN ALIŞ/VERİŞ MERKEZİ Ardahan’da ki esnafların yanı sıra ünlü birçok markayı da çatısı altına toplayacak.


    Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahanlı İşadamı Lütfü Morkoç ‘Ardahan’da bir ilk olan ve tamamı bittiğinde toplam maliyeti 22 Milyon TL.’ye mal olacak olan AVM’nin Kafkasların yıldızı Ardahan’ın göz bebeği olacak. ‘dedi.



    arşiv haber 03/02/01/03/2007 Günlerinin haber/yorum/reklamlar..



    Çıldırlı kızakçı 

    color=”#003162″>




    28/27/02/2007 Günlerinin Haberleri için DEVAMI tıklayın


     



    Göleli öğrenciler ve Atatürk 

    Küresel ısınmaya dikkat çekmek için Ağrı dağına çıkmışlar!..

     


    Zirveden indiler.. 25 Şubat Pazar 2007’de Iğdır’da Ağrı dağına tırmanan 3’ü Çinli 10 Türk Dağcı zirve yapıp, bugün dağdan indiler. Bugün saat 14.00 sularında IAğdır’a gelen dağcılar, tırmanışı küresel ısınmaya dikkat çekmek için gerçekleştirdiklerini belirttiler.

    Tırmanışta 5 bin 200 metre ele kampına varmayı başaran grup elamanları tırmanışın zor ama zevkli geçtiğini açıkladılar.

    Çinlilerle birlikte geçtiğimiz Pazar günü Ağrı dağına tırmanan Akut Başkanı Nasuh Mahruki ; Ağrı dağına şimdiye kadar çok tırmanış yaptım ama en zorlusu bu oldu.zorlu olduğu kadar da eğlenceli geçti.Zirvede ağrı dağında hayatını kaybeden dağcı İskender Iğdır’ın anısına bir dakikalık  saygı duruşunda bulunduk Bu tırmanışı hem İskender Iğdır hem küresel ısınma hem de Çin’den gelen dağcılar için gerçekleştirdik dedi. 

    Haber ekleme saati: 17.22-28/02/2007

    Haber/Fotolar: Suat Deniz/Iğdır

    Hırsızlığın böylesi de görüldü!..

    ‘ÇEVRECİYİZ’ diyerek Ardahan, Artvin Kars, Ağrı ve Iğdır’da 

    RESMİ DAİRELERİN KALORİFER KAZANLARININ YAKITINI ÇALDILAR!


    Ardahan'ında içinde bulunduğu bir çok kurumu soymuşlar. Kendilerini çevreci tanıtıp, AB’de den aldıkları destekle başta resmi kurumlar olmak üzere tüm konutlarda ücretsiz kalorifer kazanı ve bacası bakımları yaptıklarını belirtip, işe başlarken kalorifer kazanlarının sıvı yakıtlarını çalan kişiler polisin konuyu araştırmasıyla ortaya çıktı.

    Alınan bilgilere göre, 9 kişi oldukları öğrenilen şahıslar Iğdır’a gelerek, önce İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne başvuran hırsızlık ekibi yetkililere parasız kalorifer temizliği yapacaklarını belirtip,  bu konu da temizlik yaptıklarına dair belge aldılar. Burada istedikleri belge ve logoları alan şahıslar daha sonra Iğdır Kadın Doğum Hastanesi ve bazı resmi kurumlara giderek bu kurumların kalorifer yakıtlarını çaldılar.

    Aynı çete daha sonra Iğdır Köy Hizmetlerine giderek, ‘biz çevreci ekibiz ücretsiz kalorifer kazanınızın bakım ve temizliğini yapacağız.’ dediler. Polis’in kendilerini takip ettiğini bilmeden burada da yakıt çalmaya başlayan çete suçüstü yakalandı.

    Şebeke elemanlarının 2 tankerle işe başladıklarını da tespit eden polis, çetenin çaldıkları kalorifer yakıtlarını bu tankerlere doldurduklarını da tespit etti. Temizlik yaptıkları yerler de hortumla kazan dairesine bulunan akaryakıt depolarını soyan çete elamanlarının kurumlarda çalışan kaloriferciler de rüşvet önerdikleri de belirlendi. Çete’nin kalorifer görevlilerinin, ‘Akaryakıt deposunu neden boşaltıyorsunuz?’ sorusuna,  ‘Kazanın dibin de tortu falan olup olmadığını kontrol edeceğiz. Sen merak etme, sana tulum, çizme ve eldiven vereceğiz bu yaptığımız işlerin karşılığında Avrupa Birliğinden aldığımız paradan her ay sana 189 Ytl aktaracağız:’ şeklinde vaatlerde verdiği tespit edilirken çetenin Iğdır Köy Hizmetleri kalorifer kazanından 6 ton ve diğer kurumlardan ayrıca diğer illerden ne kadar yakıt çaldıkları tespit edildiği de öğrenildi.



    ***Hırsız Çevreciler Ardahan’da iş görmüşler!



    Kendilerini çevreci ilan edip, resmi kurumlara ait sıvı yakıtlı kalorifer tanklarını boşaltan çetenin Ardahan’da da aynı işi yaptıkları ortaya çıktı.

    Bilindiği gibi kendilerini çevreci olarak tanıtıp, resmi kurumların kalorifer bacalarını ve de kazanlarını temizleme bahanesiyle kurumlara ait sıvı yakacağı çalan 9 kişi Iğdır’da ele geçirilmiş savcılığa çıkarıldılar.

    Konu hakkında bir açıklama yapan Iğdır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük Iğdır polisinin ele geçirdiği 9 kişilik çetenin,

     daha önce de Artvin, Ardahan, Kars, Ağrı illerinde aynı işi yaptıklarının ortaya çıktığını belirtti.

    Çete’nin ele başı olduğu öne sürülen Ali Fuat Kılıç, Mehmet Kozan ekipte bulunan Serkan Taştan, İsrafil Taş, Serdar Aslan, Fazlı Ergin, Arif Öztürk, Nevzat İnce haklarında yasal işlem başlatıldı.

    Hırsızlarla birlikte 17 ton fueloile el konulduğu alınan diğer bilgiler arasında oldu.

    Haber ekleme saati: 17.06-28/02/2007

    Haber/Fotolar: Suat Deniz/Iğdır

    MEDZAMOR NÜKLEER SANTRALİ SİVİL SAVUNMA GÜNDEMİNDEYDİ  ..


    Heyecanlı anlar yaşandı.. Sivil Savunma Teşkilatının kuruluşunun 48.Yıl Dönümü dolaysıyla yurt genelinde düzenlenen etkinliklerin biride Iğdır’da yapıldı.

    Iğdır’da düzenlenen etkinlikte bir konuşma yapan Iğdır Sivil Savunma İl Müdürü Müslüm Çelik Iğdır’a da komşu olan Ermenistan’da çalıştırılan Medzamor Nükleer Santrali’nin her iki ülke içinde nükleer risk taşıdığına dikkat çekti.

    Sivil Savunma Teşkilatı’nın kuruluş yıl dönümü nedeniyle Iğdır Halk Eğitim Merkezi toplantı salonunda düzenlenen konferansta konuşan Iğdır Sivil Savunma Iğdır İl Müdürü Müslüm Çelik, ‘Ermenistan’da faaliyet gösteren Medzamor Nükleer Santralin kapatılması için uluslararası platforma taşınmalıdır.’ Diyerek şöyle devam etti. ‘Çünkü bu santral 2. bir Çernobili çevre illerimizle birlikte büyük bir tehlike arz etmektedir, Şu anda Iğdır ili ve ilçelerinde sınır karakollarında atom enerjisi tarafından kurulan radyasyon ölçüm cihazları 6 noktada her gün ölçümler yapılmakta ve tehlike arz eden bir konum olmadığı tespit edilmiştir. Ama Iğdır ve Ermenistan deprem kuşağı üzerinde olduğu için koruma bandı olmayan eski Rus teknolojisiyle yapılmış santral en ufak bir sarsıntıda bölgede yaşayan tüm canlıları yok edecek derecede tehlikelidir. dedi.  

    Haber ekleme saati: 16.50/28/02/2007

    Haber: Suat Deniz/Iğdır

    Sivil Savunma ekiplerinden nefesleri kesen tatbikat ..


    Heyecanlı anlar yaşandı.. 1 Mart Sivil Savunma Haftası dolaysıyla Ardahan Sivil Savunma Müdürlüğü ekipleri ve resmi kurumlarda çalışan gönüllü Sivil Savunma elemanlarının sunduğu tatbikat gösterisi, heyecanlı dakikalara sahne oldu.

    Ardahan Fen Lisesin de yapılan tatbikat saat 14.00 da sarı, kırmızı ve radyoaktif sızıntı ikaz sirenlerinin çalması ile başladı. Ardahan Valisi Murat Yıldırım, Ardahan Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yıldırım ve Sivil Savunma Müdürü İsmail Dilaver’in hazır bulunduğu tatbikatta, bazı öğrencilerin rol alması dikkatlerden kaçmadı.

    Doğal afet tatbikatı olarak yapılan gösteri süresince, İlk olarak öğrencilerin okuldan hızlı ve düzenli bir şeklide çıkmasını sağlandı. Daha sonra binada yaralı rolüne giren öğrenciler, omuzlarda taşınarak ambulansa getirildi. Son olarak binanın 3.katında mahsur kalan ağır bir hasta rolündeki vatandaş, teknik usullerce ipler üzerine bağlanan sedye üzerinde binadan aşağı indirildi. Oldukça zor olan tatbikatın bu kısmı izleyicilere heyecanlı anlar yaşattı.

    Haber ekleme saati: 16.28-28/02/2007

    Haber/Foto: Barış Bilgin/Ardahan

    Belediyeden Kızılay’a kan


    Başkan Kayatürk eşiyle birlikte kan verdi İstanbul’da bulunan Ardahan Derneklerinin, Ardahan Kurtuluşu dolaysıysa İstabul Bakırköy’de düzenledikleri KAN KAMPANYASI ardından Ardahan Belediyesi ile Erzurum Kan Merkezi de ortaklaşa bir kan kampanyası düzenlendi.

    Bugün Ardahan’da düzenlenen kapmaya ile kan bağışı yapmayı sevenlerden toplanacak kanlarla hasta ve hastanelerin ihtiyaç duyduğu taze kan sağlanacağı bildirildi. Düzenlenen kampanya çerçevesinde ilk olarak Ardahan Belediye Başkanı Mikail Kayatürk ve Belediye Meclisi ile belediye çalışanlarından kan alındı.

    Belediyenin toplantı salonun da başlayan kan kampanyası ardından yapılan yazılı açıklama da kampanyanın tüm il geneline yayılması için çaba gösterileceği belirtildi.

    Haber ekleme saati: 16.21-28/02/2007

    Haber/Foto: Barış Bilgin/Ardahan

    Altan Altun’un babası vefat etti..


    Arslan Altun son yolculuğunda .. Geçtiğimiz yerel seçimlerde AKP’den Posof Belediye Başkanlığına aday olan Posoflu İşadamı Altan Altun’un babası Arslan Altun vefat etti.

    Ayın zaman da Kahraman İli Milli Eğitim Müdürü olan Sebahattin Altun’da babası olan dost ve ailesinin katıldığı cenaze töreni ile Posof İlçe Mezarlığında toprağa verildi.

    Posof’ta hayırsever ve iyilik seven biri olarak tanınan olan ve geçtiğimiz gün ebediyete yürüyen Arslan Altun(75)’u sevenleri yanlız bırakmadı.

    Posof’un ileri gelen eşraflarından olan ve çevrede yapmış olduğu  hayır ve hasenatları ile ön plana çıkmış 75 yaşındaki Arslan Altun, içinde bulunduğu rahatsızlıktan dolayı hayata gözlerini yumdu. Uzun süredir rahatsızlığının devam ettiği bilinen Altun’un ,bir ay  önce Erzurum Şifa Hastanesinde yapılan bir operasyonla  bir bacağı diz üstünden kesilmişti.Çekmiş olduğu ağrılara ve acılara daha fazla dayanamayan Arslan amca, önceki günün  sabahı ,saat 05.00 da ruhunu hakka teslim etti.

     Dört erkek ve iki kız babası olan Altun, Posofta ticaretle uğraşıyordu. Altun’un oğullarından biri olan Karaman Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Altun,  babasının hayırla ilgili ne kadar vakıf ve dernek varsa oralara üye olduğunu söyledi. Bir yerde eğer bir camiye yardım yapılacaksa babasının muhakkak o yardıma iştirak etmeye çalıştığını belirten Sebehattin Altun :” Biz onu hep öyle tanıdık, dileriz Rabbimde ona en iyi şekilde muamele eder” dedi.

     Arslan Amcayı son yolculuğunda yanlız bırakmamak için Posof’a akın eden sevenleri, ana cadde üzerinde yoğun bir kalabalık oluşturdu.

    Haber ekleme saati: 16.14-28/02/2007

    Haber/Foto: Ercan Yentek/Posof

    Hakimi bıktıran dava


    Helil mehelelirlerin davaları sürüyor .. Ardahan eski Belediye Başkanı Teoman Güngör ile yeni Belediye Başkanı Mikail Kayatürk arasında devam eden siyasi rekabet, mahkeme salonlarında da devam ediyor.

    Ayın mahalleli olan Güngör ve Kayatürk’ün kendi belediye başkanlıkları dönemlerinde yaptıkları ile değil davalarıyla gündemde olduğu şu günlerde Güngör’ün Kayatürk hakkında açtığı bir davaya daha devam edildi.

    Mikail Kayatürk’ün belediye başkanlığını kazandıktan sonra eski belediye başkanı Teoman Güngör hakkında çeşitli iddilar öne sürüp, önce Milli Eğitim Bakanlığına şikayeti ardından yerel ve ulusal basına yaptığı açıklamalar sonrasında Güngör tarafından Kayatürk hakkında açılan tazminat ve ceza davaları hakimleri de bıktırmış durumda.

    Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl belediye başkanlığını kayıp ettikten sonra mesleği olan öğretmenliğe dönen eski belediye başkanı Teoman Güngör’ün alkollü olarak derslere girdiğini, belediye meclis üyelerini yönlendirdiğini, kendi alehinde kamuoyunda konuştuğunu öne sürüp, bu konuda önce milli eğitim bakanlığına şikayette bulunan yeni belediye Başkanı Mikail Kayatük ardından da basına açıklamalar yapmıştı.

    Kayatürk’ün şikayeti önce bakanlık tarafından gönderilen müfettişler tarafından gerçek olmadığı tespit edilmiş, ardından Teoman Güngör, Kayatürk hakkında 50 bin YTL. maddi ve manevi tazminat davaları açmıştı.

    Av. Osman Nuri Yıldız’ın Mikail Kayatürk’ü, Av. Taner Erdoğan’ın Teoman Güngör’e avukatlık yaptığı davada bir çok kişi ve gazetecide şahit olarak dinleniliyor.

    Ardahan Adliyesinde devam eden ve yaklaşık bir yıldır devam eden davanın nasıl sonuçlanacağı merak edilirken, davaya bakan hakimin, başkanların avukatlarının sunduğu yeni belge, bilgiler dolaysıyla her geçen gün kabaran dava dosyasının bakmaktan adeta bıktıkları görülmektedir.

    Haber ekleme saati: 14.29-28/02/2007

    Haber/Fotolar: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    LEYLEK VALİLİĞE SIĞINDI


    Valiliğin çatısında ki bacaya kondular.. Havalar ısınmadan gelen leylek Iğdır Valiliğinin bacasına sığındı.

    Iğdır’ın sembolü haline gelen ve şehir merkezi girişine belediye tarafından heykeli yaptırılan leylekler ikisi havalar ısınmadan bölgeye gelince yaşanan aşırı soğuklarla karşılaştı.

    Her bahar’da Iğdır’a bolca gelen ve değişik yerlerine kurdukları yuvalarda kış gelene kadar kalan leylekler bu yıl süren ağır kış şartları dolaysıyla gecikirlerken, havaların sıcaklığını tahmin edemeyen bir leylek şehre erken gelince, donmamak için Iğdır Valiliğinin kalorifer 24 saat yanan bacasına sığındı.

    Zamanından erken bölgeye gelen 2 leyleğin soğuktan üşüdüklerini ve birbirlerine yaklaşarak ısınmaya çalıştıkları gören Iğdır valisi Saim Saffet Karahisarlı, gazetecilere dönerek, ‘bakın arkadaşlar çekin leylek gelmiş. Iğdır’a leylek geldi, ama niye sıcak günler neden gelmedi?’ diye espri yaptı. 

    Haber ekleme saati: 14.23-28/02/2007

    Haberler/Fotolar: Suat Deniz/Iğdır

    VALİ’DEN SAĞLIKÇI VE TARIM ÇALIŞANLARINA TAKDİR!


    Iğdır Valisi Iğdır Valisi Saim Saffet Karahisarlı, yaptıkları çalışmalardan dolayı Iğdır İl Sağlık ve Tarım Müdürlüğün çalışanlarını takdir etti. 

    Vali kendisinin talimatları doğrultusunda, sağlık ve tarım hizmetlerinin Iğdır’ın en uç noktalarına ulaştırılması amacıyla kurulan mobil ekipte görev yapan İl Sağlık ve Tarım çalışanlarını çalışmaları dolaysıyla takdir ettiği Sağlık Müdürlüğünün 17 personeli ile Tarım ve Hayvancılık alanında daha fazla ve kaliteli ürün alınabilmesi amacıyla yapılan çalışmalarda görev alan İl Tarım Müdürlüğünün 32 personeline çeşitli hediyeler verdi.

     Iğdır Valisi Saim Saffet Karahisarlı tarafından takdirname ile ödüllendirildiği sağlık ve tarım çalışanlarının ödül töreninde yaptığı açıklama da, ‘Büyük bir fedakarlık ve özveri gösteren personeller için bu tür ödüllendirmeler devam edecektir.’ dedi.

    Haber ekleme saati: 12.58-28/02/2007

    Haberler/Fotolar: Suat Deniz/Iğdır

    AZO Çiftçileri eğitecek


    Gökhan Öztürk Ardahan Ziraat Odası, AB’de den aldığı kredi ile Ardahanlı çiftçilere eğitim verecek. Aynı zaman da çiftçilere danışmanlık hizmeti de verecek olan Ziraat Odası bu konuda Cuma günü bir toplantı yapacak.

    Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahan Ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural, Ziraat Odası olarak Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin finanse edilen, Devlet Planlama Teşkilatının Koordinatörlüğünce yürütülen, ‘ Ardahan İli Çiftçi Eğitimi ve Danışmanlık Merkezi’ isimli proje ile daha bilinçli bir çiftçi yetiştireceklerini belirtti.

    Ziraat Odasına kayıtlı 7 bin 490 üyesinin eğitimi ve de danışmanlık hizmetini sunacak olan projenin başarıya ulaşması için tüm alt yapı çalışmalarını bitirdiklerini belirten Ardahan Ziraat Odası Başkanı Latifşah sural, bu proje ile bölgede çiftçilik yapan insanların Avrupa standartlarında çiftçilik yapmalarının sağlanacağını dile getirdi.

    Cuma günü Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda saat: 10.00’da bir tanıtım toplantısıyla başlayacak olan ‘Ardahan İli ve Köyleri Çiftçi Eğitimi ve Danışmanlık Merkezi’ projesi’nin tanıtımına Ardahan Valisi Murat Yıldırım’da katılacak. 

    Haber ekleme saati: 11.16-02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    İGEME, Ardahan’da ihracaat dersi verecek


    Gökhan Öztürk İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME), 2007 yılında aralarında İstanbul, Ankara, Erzincan ve Ardahan’ının da bulunduğu illerde, eğitim programları düzenleyecek. 

    Program kapsamında, Dış Ticaret Eğitim Programları, Özel Konularda Eğitim Programları, Ülke Sohbet Toplantıları ve İş Yönetim Sistemi Seminerleri gerçekleştirilecek. İGEME dış ticaretin hedeflenen düzeye ulaştırılmasında ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasında ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkıda bulunmak ve bu konudaki eğitimi yaymak amacı ile eğitim programları düzenliyor.

    Eğitim programlarının organizasyonunda ihracatçı birlikleri ve ticaret ve sanayi odaları işbirliğine gidiliyor ve alınan talepler doğrultusunda eğitim konuları çeşitlendiriliyor.

    Özellikle 2000 yılından itibaren düzenlenen eğitim programlarının sayısında artış kaydedilirken, 2000-2006 döneminde Türkiye’de toplam 490 organizasyon gerçekleştirildi ve bu programlara 35 bin kişi katıldı.

    Bu yıl içerisinde İstanbul, Ankara, Erzurum, Bursa, Eskişehir, Urfa, İzmir, Aydın, Erzincan, Adana, Trabzon, Adapazarı, Çorlu, Hatay, Antalya, Rize, Konya, Mardin, Burdur, Mersin, Trabzon, Ardahan, Kahramanmaraş, Kayseri gibi illerde eğitim programları düzenlenecek.

    Eğitim programlarında; Dış Ticaret Eğitim Programı, Elektronik Ticaret, İhracat ve İthalatta Gümrük İşlemleri ve Kambiyo Mevzuatı, İhracatta Kullanılan Belgeler, İhracatta Fiyatlandırma, AB Mali Yardımları ve 7. Çerçeve Programı, Uluslararası Pazar Araştırması, İhracatta Katma Değer Vergisi ve İade Esasları gibi konular ele alınacak.

    Haber ekleme saati: 10.44/28/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Kızılay’da Öztürk dönemi sürüyor


    Gökhan Öztürk Ardahan’ın Göle İlçesinde bulunan Kızılay Şubesi kongreye gitti. 

    Gökhan Öztürk’ün yeniden seçildiği 50 delegeli Göle Kızılay Şubesinin başkanlığına yeniden getirilen Gökhan Öztürk bu görevi babası Reis öztürk’ten devir almıştı.

    KAN MERKEZİ KURULACAK

    Kızılay Göle Şubesi’nin kongresinde Ardahan’da bir kan bankası kurulması için çalışmaların yürütüldüğü bilgiside alınırken, Ardahanlı Derneklerin İstanbul’da başlattıkları, kan kampanyasının çok önemli bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğide belirtildi.

    Haber ekleme saati: 10.27-28/02/2007

    Haber/Foto: Tuğba Yılmaz/Göle

    KAÜ’YÜ YÖK’E ŞİKAYET ETTİ


    Sevinç Arzu Uluoğlu Güz ve bahar dönemlerinde açılmış olan yüksek lisans programına başvuruda bulunan Sevinç Arzu Uluoğlu adlı bayan, çifte standart uygulandığını, “monarşik” bir anlayışın hüküm sürdüğünü ve asker-sivil ayrımı yapıldığını ileri sürerek, Kafkas Üniversitesi’ni YÖK’e şikayet etti.

    Uluoğlu, YÖK’e gönderdiği “sitem ve isyan ile başlayan yazıma kafamda bir türlü cevap bulamadığım için sizlerin yardımı ile aydınlanacak sorularıma cevap aramaktayım” diye başlayan şikâyet dilekçesinde, Kafküs Üniversitesi’ndeki lisans programlarına başvurularda YÖK’ün yok sayıldığını belirterek, şu iddialarda bulundu:

    “Kafkas Üniversitesi hesaplanmanın; 50 Les, %40 diploma notu,%10 mülakat olduğunu ilan etmişti.Basit bir hesapla ile en yüksek Les’in 66 olduğu diploma notunun 75 olduğu ortalaması 63 ise ben 60 ortalama ile neden(10.)sırada 2.yedekte yer aldım. (Üstelik 4’lük sistemdeki diploma notumun 91 iken 87 alınması itirazlarımda dikkate alınmaması ilginç bir durum). Ayrıca mülakat esansında bizler puanlamaya göre karar verdik zaten bölümünüz uluslararası ilişkiler olduğu için işletmeye uzak denilmesiyle şu soruyu sormak istiyorum. Ben iktisadi ve idari bilimler mezunuyum. Bahar döneminde işletmeye 3 kişilik askeri kontenjan tanındı. Bu kişiler harp okulu mühendislik mezunu.Mühendislik işletme ve iktisat daha mı yakın? Dahası ne zamandan beri üniversiteler asker sivil ayrımı yaparak öğrenci kabul etmekte.Bunun yasal bir dayanağı var mı? Bir bireyin mezun olduğu üniversite dışında eğitim hayatına devam etme şansı olamaz mı? Kafkas Üniversitesi’ne göre hayır olamaz. İddialarımı yüksek lisansı kazanan kişilerin çoğunlukla bu üniversite mezunu olması yada üniversite personeli ile akademisyeni olması kanıtlar durumda.(iktisattan bu dönem yüksek lisans yapacak 4 kişiden 2si personel biri üniversitenin öğrencisi)Yoksa mevcut olan kanun yada prosedür üniversiteler öğrencilerini korumak, personel barındırma ve akademisyenlerinin ilerlemesine yardımla yükümlüdür demektedir.Demokratik bir ülke de hala monarşinin hüküm sürdürülmesi kabul edilebilir değil. Babadan oğula geçer gibi ya da aile şirketiymiş aynı aileden pek çok kişi bu üniversite de çalışmakta kızlık soyadlarını eklersek sayı iyice kabarır.Belki ben yanılıyorum bu tamamen genetiksel bir zekadır. Daha ilginç olan üniversite de yapılan yabancı dil sınavını geçen kişiler bu sınavı gramer bilgisi yeterli olmadan,tercüme kural ve pratiğinde yeterli olmadan sadece sözlük yardım ile bunu yapıyor olabileceklerine inandırılmak istemem.Mezun olanların eğitim süresince almadıklar İngilizce eğitimi ve aradan geçen yılları bir sözlükle kapatmak ne kadar mümkün bu belirsiz işte. Bu azim işi ise bölümüm ile iktisat arasındaki iddia edilen bilgi eksikliğini ben de buna benzer bir yöntem ile kapabilirim değil mi? Ayrıca özel statü de öğrenci hakkına sahip iken konu ve kayıta ilişkin bilginin ciddi içerisinde verilmemesi dolayısıyla bu hakkından da mahrum bırakıldım. Ama yaklaşık 19 kişiye bu hak tanınmış: Onlar nereye göre ve ne zaman seçildi bilmek isterdim doğrusu. Sonuç olarak üniversite puan hesaplamasını; Les, diploma notuna göre yaptıysa eylül de neden kazanamadım. Değilse nereye göre ve nasıl hesaplandı neden şeffaf davranılıp not ortalamaları belirtilmedi. İlkbahar döneminde aynı yöntemle puan hesaplandıysa ilk sıra olacak bir olarak neden elendi m. Mülakat bu yasal belge ve değerlendirmelerin önündeyse neden bu sınavlar yapılıyor? Mülakatta objektif olunduğu, adil davranıldığı soruları nasıl cevap bulabilir?”

    Haber ekleme saati: 0959-28/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Ardahan yarın karantinadan çıkıyor!


    Karantina kararı yarın kaldırılıyor Ardahan İl Tarım Müdürü Fevzi Karakoç, üç köyde şap hastalığının tespit edilmesinin ardından, il genelinde uygulanan karantinanın 1 Mart’ta kaldırılacağını söyledi. 

    Karakoç, yaptığı açıklamada, hayvanlara erken ve etkili müdahalede bulunarak şap hastalığının yayılmasını engellediklerini söyledi.

    Vatandaşları hayvanlarına şap aşısı yaptırmaları konusunda uyaran Karakoç, şöyle devam etti: “Ardahan’da üç köyde tespit edilen şap vakası nedeniyle 13 gündür il genelinde devam eden karantina 1 Mart’ta kaldırılacak. İl genelinde başlattığımız dezenfekte ve aşılama çalışması sonucu virüsün yayılmasını kısa sürede önledik. Bundan sonra da hayvan sağlığı konusundaki çalışmalarımız aralıksız devam edecek.”

    Haber ekleme saati: 09.14-28/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Desteklemelerin verilmemesi eyleme götürüyor!


    Öğüt eşyleme götürecek AKP Hükümetinin, Dünya Bankası ile Avrupa Birliğinin Fonlarından finanse edilen ve karşılıksız olarak çiftçilere verilen Yem Bitkileri Desteklerinin bir türlü ödenmemesi bölge köylüsünü çileden çıkarıyor.

    Destekleme paralarının bir türlü ödenmemesi üzerine çeşitli yollarda tepkilerini dile getirmeye başlayan köylüler, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt önderliğinde önümüzde ki Perşembe günü Ardahan’da bir araya gelerek konu hakkında bir basın açıklaması yapacakları öğrenildi.

    AKP Hükümeti’nin destekleme kayıtları sırasında bazı şikâyetlerin olduğunu öne sürerek, aylardır ödemesini yapmadığı yem bitkilerinin paralarının bütçenin kapanmasında kullanıldığını öne süren CHP Ardahan milletvekili Ensar Öğüt, köylünün olduğu gibi köylüye borç veren esnafın da dört gözle beklediği Yem bitkilerinin ödemelerinin ödemeyen hükümeti protesto etmek için Perşembe günü Ardahan’da tüm köy muhtarlarının davet edildiği geniş çaplı bir basın toplantısı yapacağını belirtti.

    Haber ekleme sati: 0846-28/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Ardahan donmaya devam ediyor!


    Gazeteci donmuş Çıldır gölü üzerinde... Bu yıl geçen yıllara nazaran, ‘Az kar, çok soğuk’ bir yılı yaşayan Ardahan’da son üç gündür yaşanan dondurucu soğuklar hayatı adeta felç etmiş durumda.

    Geceleri -26 lara bulan şiddetli soğuklar, gündüzleri de -10 ila -15 arasında kaldığı gözleniyor. Aşırı soğuklar ve tipi dolaysıyla kapanan köy yolları dolaysıyla kent merkezlerinin öğle saatlerinin hemen ardından adeta hayalet şehirlere döndüğü Ardahan’da birçok köyün su şebekelerinin donması dolaysıyla susuz kaldığı da alınan bilgiler arasında.

    Haber ekleme saati: 23.38/20.02.2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Yol açma çalışmaları başladı ..


    Köy yolları açılıyor... Ardahan ve çevresinde etkili olan kar yağışı ve tipi nedeniyle kapanan yolları açma çalışmaları devam ediyor. 

    Ardahan’ın yüksek kesimlerindeki kapalı karayolları ve köy yollarının açılması için ekipler gece gündüz çalışmalarını sürdürüyor. 

    Ardahan’ın Posof ilçesinde 2540 rakımlı Ilgar Geçidi yeniden ulaşıma açılırken, ilçede 10 köy yolunun kapalı olduğu bildirildi. Köy Hizmetleri ekiplerinin çalışmalarını sürdürdüğü Günbatan yolunda ise kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulması nedeniyle çalışmaların zorlukla yapıldığı, yolun ulaşıma açılması için bir gün daha çalışma yapılacağı belirtildi. 

    Haber ekleme saati: 23.27-27/02/2007

    Haber/Foto: Alper Turgut/Posof

    Çıldır’da Minibüs Takla Attı


    Şarampole yuvarlanan minibüs karların içinde kayıp olud... Dün  Sabah 07.30 Civarı, Sabaholdu (Godas) Köyü’nden Çıldır İstikametine Doğru Giden Transit Yolcu Minibüsü Aşırı Buzlanma Yüzünden Karaarhaç Denilen Mevkide Yoldan Çıkarak Takla Attı…

    Kazada Can Kaybı veya Yaralanma Olmazken, Araç Büyük Hasar Gördü… Saat 12 Civarı Çekicinin Gelmesiyle Araç Takla Attığı Yerden Çıkarıldı.

    Haber ekleme saati: 15.08/27/02/2007

    Haber/Foto: Volkan Özkan/Çıldır

    KARS DEVLET HASTANESİ ACİL SERVİSİ’NİN KAPISI ÇALINDI .. “ACİL”EN HIRSIZLIK!


    Acil'de kapıyı çaldılar... Dün Kars’ta tarihin en ilginç hırsızlık olayı gerçekleşti. Öğlen üzeri Kars Devlet Hastanesi’ne giden kimliği belirsiz iki kişi, “teknik servisten geliyoruz” diyerek, acil servisinin otomotik kapısını çaldılar. Bu ilginç hırsızlık olayı karşısında şaşırdığını belirten Başhekim Hüseyin Çeğilli, “Ne yapacaklar, anlamadım.” dedi.

    Edinilen bilgilere göre, dün öğlen üzeri Kars Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne giden kimliği belirsiz iki kişi, o andaki yoğunluktan yararlanarak, önce otomotik kapının panjorunu söktüler. Daha sonra, başta güvenlik olmak üzere, hastane personelinin gözü önünde otomotik kapının motorunu söken hırsızlar, “ne yapıyorsunuz?” diye soranlara, soğukkanlı bir biçimde, “Teknik servisteniz, bakım yapıyoruz” diyerek, işlerini sürdürdüler. Uyanık hırsızlar, daha sonra piyasa değeri 1 milyar lira olduğu belirtilen acil servisin otomotik kapısının motorunu sökmek için acele eden hırsızlar, daha sonra motoru söküp çaldıktan sonra kayıplara karıştılar. Personel ise, gözleri önünde yaşanan hırsızlık olayını, daha sonra kapının zincirleri ve kabloları yerde sallandıktan sonra farkederek, polise haber verdiler.



    **BAŞHEKİM 1 NİSAN ŞAKASI SANDI



    Durumdan haberdar edilen Kars Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Hüseyin Çeğilli, bunun şaka olabileceğini sanıp, “yoksa bugün 1 Nisan mı?” diye sordu. “Hayır” yanıtını alan Çeğilli, acil servisine gelince gözlerine inanamadı. Kapının otomotik açılıp kapanmasını sağlayan motorun çalındığını kendi gözleriyle gören Başhekim Çeğilli, “Valla ne diyeceğimi şaşırdım. Motoru ne yapacaklar? Hem motor çalacak başka kapı bulamadılar mı ki, hastanenin en önemli yeri olan acil servisi buldular?” dedi.

    Çeğilli, olayın çok yönlü olarak incelendiğini vurgulayarak, sabotaj üzerinde de durduklarını kaydetti.



    ***KAYIT YOK



    Kars Devlet Hastanesi Müdürü Ünsal  Rıfkı Öztürk de, ilginç hırsızlık olayını şöyle anlattı:

    “Öğlen üzeri, acildeki yoğunluktan yararlanan iki kişi gelip, önce kapının pancurunu sökmüşler. Kendilerine, ne yaptıklarını soran görevlilerimize ise gayet soğukkanlı bir biçimde teknik servisten geldiklerini ve bakım yaptıklarını söylemişler. 

    Üzerlerinde, iş elbisesini andıran teknik eleman tulumu bulunduğu için kimse şüphelenmemiş. Bunların hırsız olduğu, kapının motorunu çaldıktan sonra farkedilmiş.”

    Müdür Öztürk, hastanenin ve özellikle de acil servisinin izleme kameralarının 24 saat çalışarak kayıt yaptığını da vurgulayarak, “Ancak ne ilginçtir ki, hırsızlık olayının gerçekleştiği 11.00-12.00 saatleri arasında kayıt yapılmamış. Hırsızlık olayı gibi, bu olay da detaylı olarak araştırılmaktadır.” diye konuştu.

    Haber ekleme saati: 13.58-27/02/2007

    Haber/Foot: Gümüşpala Kortağ/Kars

    90 dolar için kapatılan valilik sitesi haberimiz üzerine açıldı!


    Yaşadıkları sorunlarını çözmek için birlikte hareket eden Göleli köy muhtarları geçtiğimiz sonbahar aylarında da süt fiyatları için Göleli mandıracılarla bir araya gelmiştiler... Ardahan Valiliğinin Web sitesi olan Hosting firmasına olan borcu dolaysıyla yayını durdurulması olayı gazetelerimizce haber olunca açıldı.

    Bilindiği gibi İnternet üzerinde yayımlanan www.ardahan.gov.tr adlı resmi internet sitesi, sitenin internet üzerinde yayımını sağlayan hosting firması olan SADECE HOSTİNG adlı şirket tarafından 90 dolar borcu olduğu gerekçesiyle sitenin yayınını durdurulmuş, konu dün gazetemizce gündeme getirilmişti.

    www.ardahan.gov.tr adlı Ardahan Valiliğine ait siteyi tıklayanların karşısına, ‘Alan adınıza ait hosting hizmeti durdurulmuştur.’ metni çıkmış, konuyu sorduğumuz şirket yetkilileri valiliğin şirkete 90 dolar borcunun olduğunu, bu nedenle sitenin yayınının durdurulduğunu belirtmişti.

    Haber ekleme saati: 13.52-27/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Muhtarlar eyleme hazırlanıyor!


    Yaşadıkları sorunlarını çözmek için birlikte hareket eden Göleli köy muhtarları geçtiğimiz sonbahar aylarında da süt fiyatları için Göleli mandıracılarla bir araya gelmiştiler... Geçtiğimiz yıllarda yaptıkları süt eylemleri ile gündeme gelen Göleli köy muhtarları yeni bir eylemin hazırlığında.

    Uzun süredir ödemeleri beklenen yem bitkileri destekleme ödemelerinin yapılmaması dolaysıyla dün bir araya gelen Göleli köy muhtarları ilk etapta imza kampanyası düzenleyerek, kaymakamlık ve valiliğe vereceklerini, bunun başarılı olmaması halinde Ankara’ya giderek topladıkları imzaları bizzat başbakan Recep tayyip Erdoğan’a ulaştırma kararı aldılar.

    Konu hakkında bir açıklama yapan Göle Muhtarlar derneği Başkanı Yunus Yılmaz, köylünün ve çiftçinin aylardır ödemesini dört gözle beklediği destekleme ödeneklerinin ödenmemesi dolaysıyla mağdur olduklarını, bu nedenle sorunlarını demokratik yollarla gündeme getirmek için karar aldıklarını belirtti.

    Haber ekleme saati: 13.48-27/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Şap hastalığı, bu gün toplanacak komisyon kararı ile netleşecek


    Meydan boş bekliyor .. Bazı köylerde görülen Şap hastalığı dolaysıyla alınan karantına kararının bugün toplanacak olan, “Ardahan İli Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu” tarafından kaldırılıp, kaldırılmayacağı yönünde karar verileceği duyuruldu.

    Bilindiği gibi Ardahan Tarım İl Müdürlüğü Hayvan Sağlık Şube Müdürlüğünün uyarısı üzerine geçtiğimiz günlerde alınan karar doğrultusunda, şehirde bulunan tüm hayvan hareketleri, ikinci bir emre kadar durdurulmuştu. Hayvan pazarının ikinci bir emre kadar durdurulmasına tepki veren hayvan tüccarları karar üzerine  İl Tarım Müdürlüğününü basarak, alınan karantina kararının bir an önce kaldırılmasını” istemişti. Alınan bilgilere göre bugün toplanacak olan  Ardahan İli Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu karantinanın devamı, yada bitirilmesi yönün de karar alacağı bildirilirken, kurul tarafından verilecek olan karar doğrultusunda il genelinde uygulanmak üzere geçici bir süre için kordon ve karantina kararının kaldırılması için bir araya gelerek kararını açıklayacak.     

    Haber Ekleme saati: 13.45-27/02/2006

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com 

    IĞDIR’DAN HABERLER



    27 Şubat 2007 Iğdır’da askeri araç devrildi: 6 yaralı


    IĞDIR’ın Tuzluca İlçesi’nde askeri araç devrildi, 6 asker yaralandı. Yaralı erlerden durumu ağır olan Feyzi Kurt, helikopterle Erzurum Mareşal Fevzi Çakmak Askeri Hastanesi’ne sevk edildi. Kaza dün saat 16.15 sıralarında Tuzluca İlçesi’ne baglı Halıkışla Mevkiinde meydana geldi. Sorguçkavak Jandarma Karakolu’na gitmekte olan askerleri taşıyan araç, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada, erler Coşkun Gezer, Şeref Gürlek, Mehmet Akıncı, Serkan Esmer, Fazıl Yılmaz ve Feyzi Kurt yaralandı. Iğdır’daki 5’inci Hudut Alay Komutanlığı’nda tedavi altına alınan erlerden durumu ağır olan Feyzi Kurt, helikopterle Erzurum Mareşal Fevzi Çakmak Askeri Hastanesi’ne sevk edildi.

    AŞIRI TİPİ VE HORTUM 25 KÖYÜ KARANLIĞA GÖMDÜ.


    Direkler devrildi 2 gün önce yağan kar yağışı ile birlikte tipi ve hortum kırsal alanda 25 köyün elektrik direklerini devirerek elektrik kesintisine sebep oldu. Iğdır Elektrik Kurumu Müdürü Zafer Türüt’ün verdiği bilgiye göre Iğdır merkez Kervansaray köy gurubuna bağlı alibeyköy,mezra,karaçomak, küçek,nişankaya,harmandöven,asma ve kervansaray köyleri olmak üzere 8 köy .Tuzluca ilçesinde kırsal alandaki güllüce köy gurubuna bağlı 9 köy Gaziler köy gurubuna bağlı 8 köy elektriksiz kaldı. Köy Hizmetleri ile birlikte oluşturulan ekipler yıkılan direkleri kopan şebeke tellerini onarmak için çalışma başlattı dedi.elektriği kopan köylerden tuzluca ilçesi aliköse köyü muhtarı Tacettin Akgün 2 gün önce gece sulu kar yağışı başladı ardından şiddetli tipi ile birlikte gelen hortum köyümüzün elektrik direklerini yıktı kabloları kopardı 3 günden beri karanlıktayız dedi. Yine aynı güzergahta bulunan tuzluca ilçesine bağlı Karakoyun köy muhtarı Famil Çelik’ten ise 2 gün önce gece yarısı kar yağışının ardından büyük bir gürültü ile kopan fırtına ile hortum köyümüzün elektrik şebekesini ve tellerinin kopmasına elektrik direklerinin kırılmasına sebep oldu köyümüzün elektriğinin bir an evvel verilmesini beklemekteyiz dedi. İl Genel sekreteri Ferhat Akkuş kapanan köy yollarının özellikle taşımalı eğitim üzerinde bulunan köy yolları ile güvenlik açısından kırsal alandaki karakollarında yolunun açılmasına önem vermekteyiz ama doğal bir afet sonucu kapanan köy yolları ile birlikte tipi ve hortumdan elektriksiz kalan köylere hizmet gitmesi için yolların kardan temizlenerek ulaşıma açılması için gereken çalışmaları sürdürmekteyiz dedi.

    TUZLUCA KAYMAKAMI ALİ İPEK KIRSAL ALANDA İNCELEMELERDE BULUNDU


    Kaymakam köylerde .. Tuzluca Kaymakamı Ali İPEK, beraberinde Yol Şube Sorumlusu Yılmaz DEMİR’i de alarak köy yollarının durumunu yerinde görmek ve 2007 yılı KÖYDES çalışmaları için değerlendirmeler yapmak üzere Güllüce-Mollakamer-Abbasgöl-Aliköse-Ünlendi-Üçkaya köyü güzergahında incelemelerde bulundu.Ayrıca köy okullarındaki çocukların eğitim durumları hakkında bilgi almak için Abbasgöl ve Aliköse İlköğretim Okullarında da incelemelerde bulunan  Tuzluca Kaymakamı Ali İPEK,okullarda yaptığı incelemelerde çocukların eğitim seviyeleri ile öğrenciler ve öğretmenlerin sorunları hakkında da bilgi aldı.

    Ayrıca  Kaymakam Ali İPEK’in 22.02.2007 tarihinde yapmış olduğu Gülüce- Mollakamer köylerindeki incelemelerde okula devam etmediklerini tespit ettiği 1995 doğumlu 5.sınıftan terk Elev BAKTEMUR, 1993 doğumlu 6.sınıftan terk Şabap BAKTEMUR ve 8. sınıftan terk Ömer YERLİKAYA isimli çocukların ailelerini de ziyaret ederek çocukların okula gitmeme sebepleri hakkında bilgi aldıktan sonra çocukların eğitimi için Kaymakamlık olarak gerekli yardımların yapılacağını belirtip, ailelerinin de rızasıyla bu 3 çocuğu evlerinden aldırarak Tuzluca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderdi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Turkay OTAY’a da çocukların eğitimlerine devam etmesi için gerekli talimatları verdi.  Tuzluca Kaymakamı Ali İPEK ‘in talimatıyla ailelerinin yanındayken eğitimlerine devam edemeyeceğini tespit ettiği Şabap BAKTEMUR 6.sınıftan, Ömer YERLİKAYA ise 8.sınıftan eğitimlerine kaldığı yerden devam etmek üzere Tuzluca Y.İ.B.O’ya yerleştirildi. Yine Elev BAKTEMUR’da 5. sınıfta eğitimine kaldığı yerden devam etmesi için Güllüce İlköğretim Okuluna gönderildi. 

    Konuyla ilgili bir de açıklama yapan  Tuzluca Kaymakamı Ali İPEK;

    “Okumak isteyen ancak imkansızlıklar sebebiyle okuyamayan tüm çocuklarımıza devletimiz sahip çıkmaktadır. Yeter ki bizlere bu konularda ulaşın, Bizler devletimizin temsilcileri olarak yardıma hazırız”dedi.

    Haberleri ekleme saati: 12.37-27/02/2007

    Haberler/Fotolar: Suat Deniz/Iğdır

    Öğüt’ten Derneklere çağrı: 

    ‘Bir tuvalette mi yaptıramıyorsunuz?!.


    Ögüt köylere tuvalet yapılıp, medeniyet getirilmesi gerektiğine işaret etti.... CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ve CHP İstanbul Milletvekili Ersin Arıoğlu, Ardahanlıları illerine tuvalet, abdesthane ve banyo yapmaya davet ettiler.

    Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde Ardahanlı iş adamları ve dernek temsilcileriyle buluşan CHP Milletvekili Öğüt, “Bu utanç tablosundan köylünüzü kurtarın. Dernek gecelerinde eğleneceğinize bir tuvalet banyo da siz yapın” çağrısında bulundu. Ardahan’ın dört ayrı ilçesine paket banyo ve tuvalet kurduklarını söyleyen Ensar Öğüt, projenin köylüler tarafından ilgiyle karşılandığını anlattı. Öğüt, Doğu Anadolu’nun 16 ilinde yaşayan 6.5 milyon kişiden 2.5 milyonunun banyosu ve tuvaleti olmadığını belirterek, “Hani temizlik imandan geliyordu? İnsanlar Doğu Anadolu’da tuvalet ihtiyacını kışın ahırda yazın da tarlada gideriyor. Türkiye’nin bu durumunu götürüp AB fonlarından yardım almak istemiyoruz. AB uyarmadan bunları yapmamız lazım” dedi.

    Haber ekleme saati: 02.35-27/02/2007

    Hürriyet Yeliz ÖZ / İSTANBUL

    Ardahan’ın köylerine tuvalet kampanyası


    Mustafa DoluAkşam Gazetesi Yazarı. Geçtiğimiz hafta sonu CHP Ardahan Miletvekili Ensar Öğüt, İstanbul Milletvekili Ersin Arıoğlu ve Parti Meclisi üyesi Prof. Esfender Korkmaz, Ardahanlı işadamlarını ve sivil toplum örgütleri yöneticilerini Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde bir araya getirdiler.

    İllerinin kalkınması için çeşitli projelerinin olduğunu belirten milletvekilleri, haklı olarak ‘Köylerinize tuvalet, banyo, abdesthane yaptırın’ çağrısında bulundular.

    Ensar Öğüt, ‘Oralar sizlerin yurdu. Oradan göç edip gelmiş olmanıza karşın, yazları oraya gidiyorsunuz. Bu sıkıntıları çekmiyor musunuz?

    Akşam Gazetesi’nin köşe yazarı Mustafa Dolu’nun le aldığı yorumunu ve diğer yorumcularımızın yazılarını, sitemizin solunda bulunan ‘EN YENİ MAKALELER” adlı köşemizin linkini tıklarak okuyabilirsiniz..

    YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/

    Ardahan’ın kurtuluşu ..


    Fakir Yılmaz> Savaşların askeri birlikler arasında yapıldığını bilerek, Ardahan’da böyle bir savaşın yaşanmadığını yaptığımız araştırmada görüyoruz.

    Yani savaş meydanında ordular karşı karşıya gelmeden Ardahan kurtulmuş. Aslında kurtulmuş demektense tazminat olarak verilen topraklar uzun yıllar sonra geri alınmış.

    Yani buralarda kardeşçe iç içe yaşayan Gürcüler, Ermeniler ve Malakan denen Ruslar, gelen bir telgrafla bir anda bir birlerinin düşmanı kesilip, kimine göre Ermeniler, kimine göre Gürcüler, kimine göre ise de Ruslar bizimkilerini doğramaya başlamış, hatta camilere toplayıp yakmışlar..

    Burasının çok karışık olduğunu ve de başımıza yeni bir dava açmadan geçerken benim tespitlerimde buralarda, öyle sanıldığı gibi harp meydanı kurulmadan birileri çekip gitmiş, giderken de kızıp yakmış, belki de önleri kesilmek istenmiş ..

    Büyüklerimizin dediği gibi burayı geçip, işi tarihçilere bırakalım diyerek, burayı sukutçe ve yumuşaktan bir geçiş yapıyoruz..

    Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu Ardahan’ın bugün kü kurtuluşudur..

    Bu kurtuluş adı da fakirlikten, yoksulluktan, siyasi boşluktan, göçten kurtuluştur ..

    Bu nasıl olacak diye her gün kafa yoran bizler gibi birçoğumuzun gayretleri bazen Çamlıçatak’ın ormanlarında, bazen de Karonun suyunda, ya da Çıldır gölünün yanında ki kulübe mi, lokanta mı bilinmez Atalay’ın Yeri denilen yerlerde tartışılır. Damal’da ise bir elma ile dikilen kadehlerle dükkan ardiyelerinde ..

    Bu gayretlerin ve de emeklerin, bol alkolü ve de kırmızı etli sohbetler yüzünden kafaları çakır keyif ettiği için o an konuşulanlar, rakının şişede durmadığı gibi konuşulanlarında beyinlerde durmadığına şahit olur, dururuz .. Bir daha ki 35’liği kim ısmarlayacak diyerek bitirdiğimiz o güzelim kurtuluş tartışmalarını..

    Bunun yanı sıra bazılarımız da başta İstanbul’da olmak üzere, Ankara’da, İzmir’de ve de diğer kentlerde, Ardahan’ın nasıl olur bu halde kurtuluru tartışırız .

    Bunun içinde o yol kenarlarında bulunan, falan ET LOKANTASI, filan KENDİN PİŞİR isimli yerlerde tez tez bir araya gelir, burada bir gram et alamadığı için bir yaz boyunca kaz çobanlığı yapan ninemizden aldığımız kazları da pişirerek, büyük şehirli olduğu için normal rakıyla değil Tekirdağ rakısıyla Ardahan’ı kurtarmaya çalışırız ..

    Bazılarımız yukarıda saydığımız şıkları da içine alarak işi daha da büyütür, bulduğu dost akraba ile kurduğu bir Ardahan isimli dernekle, kendisine başkan dedirtir ve bu yol ile kendi öz çıkarlarını değil, toplumun sorunlarını çözmek için kendisine, FALAN DERNEĞİN BAŞKANI dedirterek kapıları aralar ..

    Makamları ziyaret eder, bunu yaparken de müteahhit, işadamı yada bürokrat olduğunu da söz arasında belirtir ve halkının yararına bir çok işi de gelmişken alırız ..

    Peki ya ÇANTACI DERNEKLER denilen yerleri, yurtları belli olmayan, 40 yıl aynı isimlerin başkan olduğu dernek ve de vakıfların çabasını göz ardımı edeceğiz?!.

    Yok canım, onları ihmal etmek memlekete ihanet sayılır, hatta 301’den olmazsa da Ardahan’ın plakası da olan 75’ten yargılanırız bile..

    Çünkü onlar ÇANTA lafını ileriye götürüp, omuzladıkları kara çantalı, bol paralıları seçimden seçime alır Ardahan’a gelir ve oylarımızı alarak memleketi kurtaramazsalar da, ya Şavşat’lı yı, ya Erzurum’lu yu, yada doğduğundan beri Ardahan’ı görmeyen saygın ve de büyüksbir hemşerimizi kurtarırlar ..

    Hatta bu yetmez, hiçte utanmadan Ardahan’a gelip, çeperlerin dibinde tuvalet ihtiyaçlarını karşılayan akrabalarını yönlendirip, birilerine BAŞBAKAN diye bağırtırlar ..

    Peki ya o buradan tortuyu bile bırakmadan, kazandığını sırtlayıp götüren ve buradayken ağa ismini alan, büyük kentler de iş adamı olanlara ne demek gerek?!.

    Ya sonradan görmenin çıktığı yeri beğenmemesi ..

    Onlar, gurbette sığınacak bir yer arayan burada ki insanları hemşeri adı altında toplayıp, kimisine güvenlikçi, kimisine taşeron adını taktırıp ele sömürtmeden kendilerine çalıştırdıktan sonra altlarına 4×4’ler alarak, köylerinde değil Yalova!da, Kandıra’da, Avşa’da ve adını sayamayacağımız bir çok yerde aldıkları yazlıklara çekilip, “Ardahan’ı nasıl kurtaracağız?” diye düşünerek, bir yaz boyunca kafa yorarlar, arada birde o buradan kalma kara vücutlarıyla da denizlere girip, çimerler ..

    Evet Ardahan’ı kurtarmaya talip olanları sıraladığımız bu çok önemli ve de satır satır okunduğu takdirde konuya muhatap olanları azda olsa utandırmayacak yazımızı bitirirken, bizlerin ne yaptığına da bakmak gerek..

    Tabi bizler burada kaldığımız için önce sınır bekçisi, sonra da, ‘karını, kışını, buzunu çekeniz’ diyerek, kendimize ad takar, kulüplerden çıkmayıp kapalı olan yolu dolaysıyla şehre gelmeyen köylünün derdine çare bulmak için Hoşgün, Okey, Tavla oynar akşamları da bir kadeh içer, masalar kurarız ..

    Kimimiz ise gerek yazılarıyla, kimisi ise davranışlarıyla başlarını okşatıp, mutlu olurlar ..

    Böylece akşam ya çakır keyifli yada abdestli olarak gittiğimiz evlerimizde karımıza hava atarız, “Vali beyleydim, Kaymakam’ın memleketi kurtarmak babında çok güzel projeleri var, falan müdür yaman adam’ diyer, aile için de çok önemli adam olarak kendimizi yutturur ve sabah siftah yapmayan dükkanda gün boyu sinek avladığımızı saklarız..

    Evet, bazen de benim gibi oturur sabaha kadar memleketi kurtarma babında yazar, çizeriz.. Yazıp, çizdikçe de birileri tarafından çok sevilir, ya adliye misafir ediliriz, yada ekmek yemeyi, uykuyu unutup, bir paket sigarının ikiye çıktığını sabahın ilk ışıklarının camdan içeriye süzüldüğünü anlamayız ..

    Ne edelim baba ya, kimi ele kimi bele bu memleketi elbet kurtaracak birileri bir gün çıkar, işte o zaman ikinci kurtuluşu hep birlikte kutlarız..

    Ele değil mi yanı?!.

    fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535.418 32 58



    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..





    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…











  • ARDAHAN'DA TRAFİK KAZASI 1 KİŞİ ÖLDÜ, 2 AĞIR YARALI!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, TEMPO TV’de Sundukları ‘Gazetecilerle Gündem’ Alı Program Her Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Badele’ye Gitmeyen Bakmayan Hisarcıklıoğlu:


    ARŞİV HABER 09/11/2021 TARİHLİ HABER/YORU/REKLAMLAR


    Hepsi gayrimeşru! İş dünyası, stk’lar yok sayıldı! Ardahan ATSO gibi Ardahan merkezde bulunan yerel ve ulusal basın arasında ayrım yaparak sınırlı davetler çıkaran en az öğrencisi olan üniversitelerin başında gelen ve YÖK’ten kimsenin katılmadığı dikkat çeken Ardahan Üniversitesi’nin 2021-2022 Akademik Yılı Açılış ve Fahri Doktora Töreni’ne katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Ardahan Valiliğini ziyaret ederek Ardahan’dan aynı gün ayrıldı.



    İŞ DÜNYASI GİBİ, YÖK’TEN KİMSE YOKTU!..


    Ardahanlı gazetecilerden Doğan Şentürk ile Erhan Öztürk’ün yanı sıra Ankara Belediyesi Meclis Başkanı Özgür Erdem İncesu, Karslı Gazeteci Deniz Zeyrek, Av. Serkan Kaya’nın da bulunduğu heyetle birlikte Ardahan’a giderek fahri doktora unvanını alan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Ardahan programını jet hızıyla yaparken gençlere seslendi.


    Daha önce geleceği Ardahan programını uzun süre erteleyen ve bu gelişinde ise Ardahan merkezdeki gazetecilerin davet edilmediği gibi gidip, görmesi beklenen Posof Türkgözü (Badele) Gümrük Kapısına son anda gitmekten vazgeçip, gazeteciler gibi programa davet edilmeyen ve birçok sorunu olan iş insanaları, stk temsilcileri ile görüşmeden aynı gün Ardahan’dan geri dönen Hisarcıklıoğlu seslendiği gençlere, “Eğer zengin olmak istiyorsanız girişimci olacaksınız. Başka yolu yok. Öbür türlü zenginliklerin hepsi gayrimeşru” dedi.


    Ardahan ATSO gibi Ardahan merkezde bulunan yerel ve ulusal basın arasında ayrım yaparak sınırlı davetler çıkaran en az öğrencisi olan üniversitelerin başında gelen ve YÖK’ten kimsenin katılmadığı dikkat çeken Ardahan Üniversitesi’nin 2021-2022 Akademik Yılı Açılış ve Fahri Doktora Tevcih Töreni’ne katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu gitmediği Ardahan Belediyesini de es geçerek Ardahan Valiliğini , Vali Hüseyin Öner’i ziyaret ederek, Ardahan’dan aynı gün ayrıldı.



    ‘GİRİŞİMCİLİK REKABETİ AYNI ZAMANDA UCUZLUĞU DA GETİRİR’

    STK’ların yanı sıra Ardahanlı gazetecilerin davet almadığı etkinliğe katılan ve ‘Gençlere Girişimcilik Fikirleri’ konusunu anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:

    “Girişimcilik konusunda mütevazi olmayacağım. Türkiye’de bugün girişimcilik diye bir şey konuşuluyorsa sebebi Türkiye Odalar Borsalar Birliği’dir. Türkiye’ye girişimciliği gündem olarak oturtmasıdır. Eğer zengin olmak istiyorsanız girişimci olacaksınız. Başka yolu yok. Öbür türlü zenginliklerin hepsi gayrimeşru. Girişimciliğin olduğu yerde rekabet olur. Rekabet ucuzluğu aynı zamanda kaliteyi de getirir. Rekabet olmadığı zaman ülken de güçlü olmuyor. Girişimcilik önce hayalle başlar. Her iyi fikir; hayal ile başlar. Çünkü sınırınızın olmadığı yer orası. Hayalleri ise hedefe çevirmek lazım.”

    ‘KONFOR AĞINIZDAN ÇIKAMAZSANIZ BAŞARILI OLAMAZSINIZ’

    Hayal kavramı üzerine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

    “Hayal kuracağız. Hayallerimizin içinde hedeflerimize odaklanacağız. Burada çok güzel bir laf var. ‘Hedefi olmayan bir gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez’. Hayal kurduk, hedef koyduk, girişimci olabilir miyiz? Ne lazım? Çok çalışmak zorundayız. Bir şeylerden fedakârlık etmezseniz, konfor ağınızdan çıkamazsanız başarılı olamazsınız. Hedefe ulaşamazsınız. Hedefe ulaşmak için çok çalışmak ve farklı olmak zorundayız. İcat çıkartacağız.”

    ‘TAKIM OLACAĞIZ, YARDIMLAŞACAĞIZ’

    Eskiden büyüklerin sık sık ‘icat çıkarma, eski köye yeni adet getirme’ gibi söylemlerde bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu “Eski köye yeni adet getirmezsen, icat çıkarmazsan kaybediyorsun. Bunların yanında da iyi bir takım kurmak gerekiyor. Çalışmaktan korkmayın. ‘Akıl akıldan üstündür’ diye bir sözümüz var. Bunu unutmayın. Takım olacağız, yardımlaşacağız. Ve seçerken de benim dediğimi yapan değil, benden farklı düşünen, bana farklı bir yol gösterecek insanla çalışmayı tercih etmemiz lazım. Girişimciliğin olmazsa olmazlarından biri de cesaret. Kaybetmekten korkmayacaksın. Kaybetmekten korkan adam girişimci olamaz” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, daha sonra Ardahan Valiliği, TOBB Ardahan Ortaokulu ve kız yurdunu da ziyaret etti.



    Adı Çöpe Atılan Ardahan Yolunda 7 Kasım..


    İsmini öne çıkarmak, diğer 80 vilayet gibi vilayet olduğunu anlatmak için mücadele verip, adına günler düzenlediğimiz ülkenin en büyük metropolünün her tarafına adını yazdırdığımız Ardahan’ın 350 Bin TL.’ye satıldığını duyduğumda yaşadığım üzüntüyü anlatamam…


    Çünkü birilerinin Ardahan’ın adını gölgeleyen diğer kentlerin bir araya getirildiği ama beş kuruş etmediği bir türlü anlaşılmayan KAI diasporasına teslim olduğu ve organizasyon firmasından aldıkları 350 binin karşılığını vermek için Ardahan’ın adını yeniden çöpe attıklarını öğreniyordum.

    Ve bu acı durumu, ‘ARDAFED DEĞİL, KAI-DER YAPACAK! Sözleşmede Logo ARDAFED, İmza Kaı-Der, İsim KAI’ başlığı ile gündeme getirip, Ardahanlıyım diyen kamuoyunun vicdanına sunduğum bu konuyu vicdanlara bırakıp, 350 Bin TL. için adı çöpe atılan memleketime giderken yaşadığım bir trafik kazasının 4. Yıl dönümünü hatırlatan bir facebook anısıyla karşılaşıyorum.

    Başvurusu ARDAFED, sözleşmesi KAI-DER, İmzası farklı, logosu farklı yani mahkemelik olan kongresi gibi oyun, sahtekarlık olduğu baştan belli olan bu konu ve ülke genelinde yaşanan birçok faili meçhul olay gibi hala aydınlatılamayan ve ölümünün basit bir helikopter kazası olmadığı ileri sürülen Muhsin Yazıcıoğlu’nun memleketi Sivas yakınlarında 4 yıl önce bugün ağır bir kaza geçirmiştim.




    Bugünler de adı yine paraya, kariyere hırsa satılan memleketim Ardahan’a giderken Erzincan yollarında 4 yıl önce yaşadığım ve birilerinin ‘Yine ölmedi’ diye mesajlar yazacak kadar adiliklerini ortaya koyduğu o günü yeniden yaşar gibi oldum.

    35 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda yorum ve haberlerimle kuyruklarına bastıklarımın bana karşı duydukları nefreti, alçaklıklarını, adiliklerini sanal ortamda ortaya döktüğü o ağır trafik kazası ardından adeta morgdan geri dönüşümü anımsatan facebook’un hatırlatmaları arasında olan ağıtlı ‘Beni gardaşıma götürün’ türküsü eşliğinde ki klibi dinlerken gözüm karşımdaki tv’de yayınlanan bir reklama takılıyor.

    Ve Yazıcıoğlu’nun helikopter kazası denen olay ardından beklenmedik ölümü ardından kız kardeşinin ağıtı ile derlenmiş kazamın ardından hazırlanan sanal klibi göz yaşları ile dinleyerek, bu ülkeyi kurarken gerek etrafındakilerin nazı, cızı ile gerekse onlar gibi düşman olanlarla verdiği mücadele ardından 57 yaşında hayata göz yuman Atatürk’ün ölüm yıl dönümüne bir gün kala izlediğim reklamın sonucunu da merak ediyor, reklamın nasıl biteceğini bekliyordum.


    Sabah bir reklam izliyorum bir çocuğun elinde içi dolu topraklı şişe kavanoz.. Sarılıyor, arada bir pencereyi açıyor tüm sıcaklığı ile elinde tuttuğu toprak dolu kavanozu yağan yağmurun damlalarına doğru uzatıyor.

    Babası kamyoncu, yük alıyor ülkenin çeşitli yerlerine taşıyor ve her kapıyı açtığında eşine sesleniyor, şu memlekete gidiyorum dedikçe çocuk ‘Baba ya Ankara.. ‘ diyor.

    Anlamıyor ve bu reklamın  vereceği mesajı anlamak için   sabırla beklerken, babasının gelip yatağında uyandırdığı çocuğuna ‘Haydi Ankara’ya’ diyor.. Bir hayli heyecanlanan çocuk ‘Ankara’mı, Ankara’mı’ diyerek fırlıyor yatağından.




    Ve çocuğun Al/Yazmalım filminde ki aşk misali bindiği kamyonla gittiği Ankara’da gördüğü Anıtkabir’in önünde kendisini kamyondan atıp, toprak dolu kavanozla bu yazımın hemen bir gün sonrası yani 10 Kasım’da birçoklarının timsah göz yaşları ile şov yapacağı Anıtkabir’e koşuyordu.

    Karşısına çıkan askere ‘Düzce o zaman İL değildi, ondan dolayı Ata’ya Düzce’den de toprak getirdim’ diyen çok anlamlı o reklamdaki çocuğun bu sözleri ile bir kez daha yutkunuyor ve 92 yılından bu yana Anıtkabir’e toprağı götürülüp, götürülmediğini merakla sorgulatan reklamla bu kez şok oluyordum…

    Çünkü 350 bin TL. için adı adeta çöpe atılan memleketim Ardahan’ın da 92 yılından bu yana vilayet, İl olduğunu KAI’ler, KAIFED diasporası yüzünden bir türlü vilayet olduğunu anlatamadığımızı üzülerek düşünüyordum.

    Neyse burayı da ‘Ardahanlıyım’ diyenlerin varsa vicdanlarına bırakıp, geçerken o kaza ardından hazırlanan klibi yapan ve bugün amca oğlu denizin erkenden hayata göz yumması ile hala ağıt yakan Ayşe’ye ve samimi dostların kalben yaptığı, yazdıkları mesajlara aşağıda ki cevabı yazdım 4 yıl sonra bir kez daha o anı yaşayıp, yaşamam için dua eden, geçmiş olsun dileklerinde bulunanlara ve benim gibi o klibi yeni görüp, kazayı şimdi yaşadığımı düşünüp, panik içinde arayan, soran, sorduran tüm samimi dostlara, insanlara sanal ortamda paylaştığım aşağıdaki iki mesajlımla buradan da bir kez daha tek tek teşekkür ediyorum.


    Sevgili Ayşe

    4 yıl önce bugün sevgilim, sevdiklerimin yaşadığı Ardahan’a giderken yaşadığım ölümden dönüş olan trafik kazası ardından yaptığın bu klibi yine bugün acısını yaşadığımız yeğenimiz Deniz’e ve sevdiklerimizin sevdiklerine döktüğümüz ağıtla dinlemek ne kadar acı.!

    Sana ve o kaza ardından ve daha dün hayata göz yuman Deniz için arayıp, soran herkese tek tek teşekkür ediyorum.. Allah tüm geçmişlerinize rahmet, kalanlara selamet versin.. Fakir Yılmaz/Gazeteci

    facebokk’ta yayınlanan klibin linki kopyalanarak izlenebilir..

     https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2195708250462471&id=100000699516691


    **ÖLMEDİM ANNE MUTLUYUM.. 


    4 yıl önce yaşadığım trafik kazasının bıraktığı izler değil beni üzen asıl mutlu eden bu kaza ardından 4 bini net üzülüp, ağlayan, 4 bini samimi, 4 bini kardeşçe, 4 bini arkadaşça, 4 bini akrabaca, 4 bini içten, 4 bini babacan, 4 bini ana yürekli, 4 bini seven, 4 bini sevmeyen olmak üzere toplam 44 yıl daha yaşayıp 96 yılı bulacağım değil, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insan olarak bu insanların yaşamım boyunca bana verdiği yaşam gücü ile güçlenip, bundan sonra Allah’ın takdiri, çizgisi çerçevesinde hep birlikte güzel  bir dünya mücadelesi vereceğim için mutluyum.. 

    Bu güzel paylaşımın altına not bırakan güzel yürekli her samimi, ana/baba yürekli dosta, candan akrabaya, içten arkadaşa, ağlayan, ağlamayana tek tek teşekkür ederim. Not: ‘Ölmedim anne ama yaşadıklarım, yaşatılanlar seni, sizi ve insanım diyenleri olduğu gibi beni de sağken öldürdü anne..’

     Fakir Yılmaz/Gazeteci



    arşiv haber 12/10/2018 tarihli haber/yorum/reklamlar


    PKK’lı Yakalanamayınca


    Bakan ve TOBB Başkanı Gelmedi!


    Bugün Ardahan’a gelerek bir okul açılışı ardından bir dizi görüşmeler yapması beklenen Ekonomi Bakanı ile TOBB Başkanı son anda programlarını iptal ettiler.


    Alınan bilgilere göre bugün Ardahan’a gelmesi beklenen Ticaret Bakanı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Tıfat Hisarcıklıoğlu’nun bugün Arahan’a gelerek bir okul açılış ve iş adamları, stk başkanları ile bir dizi toplantı yapacağını duyuran Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası ziyaret dolaysıyla daveti dağıtımı yaptıktan sonra programın iptal edildiğini duyurdu.


    Bakan ve TOBB Başkanının Ardahan’a yapacakları programı aniden iptal etmelerinin nedeninin güvenlik sorunu olabileceği buna neden ise geçe gün yaşanan ve bir PKKlının Ardahan Cezaevinden kaçtıktan sonra yakalanamaması olarak gösterilirken ATSO Başkanı Çetin Demirci ziyaretin iptal edilmesinin nedeninin TOBBB Başkanının aniden rahatsızlanması dolaysıyla iptal edildiğini iddia etti.




    **Valilik Sesiz Kaldı, Muhabirler Yazmadı!


    Öte yandan yüksek güvenlikle korunan Ardahan cezaevinde kaçan PKK’lının yakalanması için operasyonların devam ettiği şu günlerde Ardahan Valiliği başta olmak üzere yetkilerin bir açıklama yapmaması ulusal muhabirlerin de bu kaçışı görmemeleri de dikkatlerden kaçmadı.



    **Devlet tarafı tamam da ya özel sektör..


    Yaşanan ekonomik krizin aşılması için ard arda yapılan toplantılar ve çıkarılan paketlerin ne kadar etkili olacağı merak edilirken bana göre bu durumun başarıya ulaşması için unutulan önemli bir taraf var.

    O da devletin aldığı onca karar ve çıkardığı bir o kadar önlem paketinin istenen etkiyi göstermesi için özle sektörü hatta kişilerinde bu yönde adımlar atmasıdır.

    Basitçe anlatacaksak devletin bir twitle alt üst olan hesapları ve ekonomiyi toparlamaya çalıştığı şu günlerde özel bankaların, özel şahısların hatta mahalle bakkalının ne yaptığına da bakmak gerekmez mi?

    Yani bozulan ekonomi ardından devletten ve hükumetten vergi affı, borç ertelenmesi, yeni teşvikler isteyen özle sektörün, esnafın, çiftçinin hatta bakkalların vatandaştan alacakları karşısında ne yaptığına da bakmak gerekmez mi?

    Evet devletin bozulan ekonomiyi düzeltmek için aldığı onca önlemin gerçek anlamda etkisini göstermesi için o devleti oluşturanlarda gerekli desteği vermesinin samimi yolu özel bankanın bozulan ekonomi yüzünden işler bozulan esnafa haciz değil borç erteleme, yeniden kredi verme gibi yeni imkanlar tanıması gerekmez mi?

    Yada bir kişinin bir kişiye verdiği doları borcunun yükselen dolarla değil, ilk günkü kurundan geri istemesi gerekmez mi?

    Veya ev yada iş yeri sahibi kirasını ödeyemeyen kiracıyı atmaktansa fırsat verip, bir kaç ay kira almıyorum, iş yerini kapatma diyor mu?

    Bakkal sıkışan babanın çocuğuna şeker vermeye devam edip, eski borcunu, alacağını ötelediğini söyleyebiliyor mu?

    Tabi ki hayır!

    Çünkü her şeyi devletten bekleyenlerin kendilerine iş düştüğünü aşamadığı bir ülkede bir toplumda yaşıyoruz.

    Yani işin kısacası ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin aşılması için düzenlediği toplantıda piyasaların %10 indirim yaparak satış yapıp, bozulan ekonomiyi düzelteceklerinin belirtip, işler düzelmiş gibi Endonezya ya gidip, yardım paketleri dağıtan ekonomiden sorumlu olan enişte bu önemli konuya nasıl bir yol bulacağını hiç düşündü mü?

    Çünkü aylardır devam eden ve daha aylarca devam edeceği ileri sürülen ekonomik daralmanın sadece devletin aldığı söz de önlemlerle değil, mahalle bakkalının ve diğer irili, ufaklı esnafında alacak, verecekleri konusunda neler yapmaları da hatırlatılmazsa devletin de, vatandaşında işi zor biline..



    arşiv haber 17/16/15-02/2007 Günlerinin Haberler tarihli haber/yorum/reklamlar



    Ardahanlı Folklörcüler 

    Sitemiz Yazarlarının Gündemle ilgili yorumlarını 

    sitemizin solunda bulunan EN YENİ MAKALE köşesinde okuyabilirsiniz.


    Radyomuzu dinliyormusunuz? 

    YÖRE TÜRKÜLERİYLE DOP DOLU RADYOMUZU DİNLİYORMUSUNUZ?






    17/16/15/02/2007 Gününün Haberleri için DEVAMI tıklayın




     



    Posof'tan genel görünüm 

    YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/

    Vay toprağ başınıza …

     


    Fakir Yılmaz> Ardahan’ın kurtuluşunun yıl dönümü dolaysıyla başta İstanbul’da olmak üzere bir çok metropolde gün geçmiyor ki; yeni bir KAZ GECESİ düzenlensin.

    Bol rakılı bu kazlı gecelerde ARDAHAN’lı olup, nutuklar atanların en son ne zaman Ardahan’a geldikleri veya Ardahan’ın gelişmesi konusunda ne yaptıkları ise bilinmiyor..

    Ardahan’da yaşanan sorunların çözümü konusunda hiç bir plan ve projeleri, hatta sözlü açıklamaları bile olmayanların, Ardahan’dan ücretsiz olarak gönderilen bol tuzlu kazlarla birlikte içtikleri rakınında etkisiyle attıkları, BİZ ARADAHANLIYIZ naraları burada olduğu gibi Çorum, Kastamonu, Artvin, Rize vb. gibi dernek ve vakıflarda gülünerek izleniyor ve ‘Vay toprağ başınıza’ denilirek…

    fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535.418 32 58

    Sivil toplum kuruluşları tren için bir araya gelemedi ..


    Trenin yönü Ardahan'a çevrilmek isteniyor, ama kimle?.. Önce, Ardahan’a büyük fayda sağlaması beklenen Çıldır Gölünün batısında geçeceği söylenen, ancak başta Kars’lı siyasetçi ve de bürokratlarca oynanan ayak oynananları ve Ardahanlı siyasetçi ve de sivil toplum kuruluşlarının duyarsızlığı sonucu son anda projesi değiştirilen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu için ATSO toplantısında birlik sağlanamadı.

    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası tarafından organize edilen toplantıya davet edilen birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi katılmazken, Ardahan/Şavşat yolu üzerinde bulunan Labirent Baba Alabalık Tesislerinde düzenlenen toplantıya katılanlar bu duruma tepki gösterdiler.

    ATSO Başkanı Latif Tosunoğlu’nun organize ettiği ve son anda projesi değiştirilen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesinin yeniden eski doğu projesine ya da bu yol güzergâhında kurulması planlanan Antrepon İstasyonunun Ardahan’ın Çıldır ilçesine kurulması için kamuoyu oluşturulması toplantısına davet edildiği belirtilen AKP, CHP, MHP, DTP ve diğer siyasi parti temsilcileri katılmazlarken, Ardahan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı, Ardahan Ziraat Odası Başkanı, Ardahan Otomobilciler ve Şoförler Odası Başkanı ile diğer birçok sivil toplum kuruluşu da toplantıya katılmadı.

    Ardahan Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Bahattin Özdemir toplantıya katılan ikinci sivil toplum örgütü olurken, partilerden DSP, ANAP ve DYP İl Başkanlarıyla temsil edildiler.

    Yapılan toplantı da başta Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu olmak üzere bir çok sorun masaya yatırılırken, bu toplantının önümüzde ki günler içinde yapılacak olan büyük bir toplantıya ön ayak olması istendi.

    Tren yolu için gecikilmediğine de dikkat çekilirken, oluşturulacak güçlü bir heyet ile durumun Ankara’ya götürülmesi gerekliliğine dikkat çekildi. Bunun için tüm sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin bir araya getirilip, tek yumruk halinde hareket etmesi ve en basitinde Ardahan’ın yeniden vilayet yapılması için oluşturulan o güçlü kamuoyu gibi bir kamuoyu oluşturulması istendi.

    Görüşlerin açıklanıp, tartışılması ardından daha geniş çaplı bir toplantı için önümüzdeki günlerde yeni bir hazırlık yapılması kararıyla düzenlenen yemekli toplantı sona erdi.

    Haber ekleme saati: 23.32-17/02/2007

    Haber: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Polis kendisini vurmuş ..


    Geçtiğimiz gün ve bir polisin vurulmasıyla heyecana neden olan olayın perde arkası aralandı.

    Alınan bilgilere göre geçtiğimiz gün Ardahan kongre caddesi üzerinde bulunan 23 Şubat İlköğretim Okulu önünde ateş yakıldığının duyulması üzerine olay yerine giden polis ekibinin olay yerine intikal etmesi ardından meydana gelen silah patlamasının kazaen olduğu öğrenildi. İsmi öğrenilemeyen bir polisin elinde ki silahın açılmasıyla ayağında vurulduğu olay ardından yaralanan polisin Kars’a sevk edildiği ve olayın tamamen yaşanan bir kaza sonucu meydana geldiği öğrenildi.

    Haber ekleme saati: 23.04-17/02/2007

    Haber: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Kör ve sağır kadın kendini asarak intihar etti!!


    Ardahan’ın Hanak ilçesine bağlı Sevimli köyünde yaşanan ilginç intihar olayı ardından bir dizi soru bıraktı.

    Alınan bilgilere göre, dün gece sabah saatlerin de oturduğu evin de gece geç saatler de başına örttüğü eşarbıyla kendini asarak intihar ettiği öne sürülen kör ve sağır 65 yaşında ki Sürmeli Özcan isimli bayanın ölümü köylüleri şok ederken, özürlü olan birinin nasıl olup, kendini asabileceği tartışılmaya başlandı.

    Evlendikten sonra terk edildiği ve çocuğu olmadığı öğrenilen 65 yaşanda ki Özcan’ın intiharı ardından aynı köyde toprağa verilirken, yaşanan üzücü olay ardından soruşturma başlatıldığı bilgisine ulaşıldı.

    Haber ekleme saati: 17.09-17/02/2007

    Haber: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    EŞMEPINAR’DAN GÖRKEMLİ DOSTLUK GECESİ


    Onlarda vardı .. Ardahan İli Çıldır İlçesi’ne bağlı Eşmepınar Köyü’nün düzenlediği 4. Dostluk Gecesi görkemli geçti. Ümraniye Dudullu’da bulunan Umut Düğün Salonunda yapılan geceye CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Eski Dekanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Çıldır Eski  Belediye Başkanı Ercan Şirin, Çıldır Dernekler Genel Başkanı Yüksel Kılıç ve 400 kişiye yakın Eşmepınarlı’nın aileleriyle birlikte katıldığı geceye, Ünlü Halk Ozanı ve Meltem TV’de Sarıtel Programının Yapım ve Sunucusu Yener Yılmazoğlu ve Alirıza Ezgi’de  yöresel türküleriyle geceye katılanları coşturdu. Geceyi düzenleyen Eşmepınar Köyü Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nin Başkanı Öztürk Uzunkaya yaptığı açış konuşmasında, amaçlarının birlik ve beraberliklerini pekiştirmek, köylüler arasındaki dayanışmayı giderek arttırmak, Sosyal ve Kültürel  Dayanışmayı yaygınlaştırmak olduğunu, görülen tablodan da, bu konuda başarılı da olduklarını düşündüklerini belirterek,” Bizden önceki yönetime, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan Prof. Dr. Esfender Korkmaz Hocama, değerli köylülerime, bize maddi desteklerini esirgemeyen Eilif Çağ Tekstil’in sahibi Tekin Uzunkaya’ya, Emre Tekstil’in sahibi Levent Çeperli, İstanbul İzalasyon’un sahibi Tarkan Uzunkaya’ya, Elsan Pazlanmaz’ın sahibi Gürler Buruklu’ya ve güzel sunucumuz Fikriye Uzunkaya’ya katkıların dolayı  ayrı ayrı  teşekkür ederim” dedi.  

    Geceye davetli CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ise yaptığı konuşmada, gördüğü birlik ve beraberlik tablosundan büyük bir memnuniyet duyduğunu, ilin Milletvekili olarak bölge için çalışmalarını aralıksız olarak sürdürdüğünü ifade etti.

    Vatandaşların yoğun isteği üzerine kısa bir konuşma yapan Prof.Dr. Esfender Korkmaz, bu gün burada olduğu gibi, her zaman birlik berberlik içerisinde olunduğu takdirde, sorunların daha kolay çözüleceğine dikkat çekerek, “Sizin her zaman her yerde birlik beraberlik içerisinde olmanızı istiyorum. Bir birinize sahip çıktığınız ölçüde başarılı olursunuz” diye konuştu. Gecenin sonunda Derneğe katkı sağlamak için çekilişler gerçekleştirildikten sonra, gecenin gerçekleşmesi için katkı sağlayanlar ise  plâketlerle onure edildiler.

    Haber ekleme saati: 19.47-16/02/2007

    Haber/Foto: Umit Kılıç/İstanbul

    DAMLICALILAR KAZ GECESİNDE BULUŞTULAR


    Damlıca Yönetim Kurulu Ardahan İli Çıldır İlçesi’ne bağlı Damlıca  Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin düzenlediği 1. Kaz  Gecesi Ozanlar geçidine dönüştü. Ümraniye’de bir Düğün Salonunda yapılan geceye CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Eski Dekanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Çıldır Eski Belediye Başkanı Ercan Şirin, Çıldır Dernekleri  Genel Başkanı Yüksel Kılıç ve Yönetim Kurulu üyeleri ve 200 kişiye yakın Damlıca’lı vatandaşın yanı sıra,  geceye katılan  Aşıklar ise ortamı renklendirdi.  .

    Geceyi düzenleyen Damlıca Köyü Derneği Başkanı Muhtesim Sarıkaya yaptığı açış konuşmasında, amaçlarının birlik ve beraberliklerini pekiştirmek, köylüler arasındaki dayanışmayı giderek arttırmak, Sosyal ve Kültürel Dayanışmayı yaygınlaştırmak olduğunu belirterek,”Saygı değer misafirler, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hepiniz geleneksel birinci Kaz Gecemize hoş geldiniz.  Teşekkür ederim. Bizler doğup büyüdüğümüz toprakları, gelenek ve göreneklerimizi hiçbir zaman zaman unutmadık, unut mayacağızda. Köyümüze birçok konuda yardım ettik etmeğe de devam edeceğiz. ” dedi.  

    Gece de konuşan Prof. Dr. Esfender Korkmaz, “Arkadaşlar, sizinle birlikte olmaktan sizin gibi bende çok mutlu oluyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Arkadaşlar, biraz öncede gördüğünüz gibi bizim kültürümüz kendine özgü has özellikleri olan çok özel bir kültürdür. Onun için biz Damlıca’lı olduğumuz kadar, İstanbulluyuz da. Ama bu Özgün Kültürümüzü, bizi heyecanlandıran bu özel Kültürümüzü yaşatmalıyız. Bu Kültürümüzü yaşatmak için bu geceyi yapan Dernek Başkanı Muhtesim Sarıkaya ve Yönetim Kuruluna çok teşekkür ederim. Arkadaşlar bizim bu Özgün Kültürümüz, bizi her toplumda ayrıcalıklı kılıyor. Ben bundan 19 sene önce Kars Kalkınma Vakfını tek başıma uğraşıp kurdum. Bu gün olsa yine yüz defa aynı işi yaparım. Çünkü bizim insanımız bu işe çok yatkın ve örgütçüdür. Bizim insanımız vefalıdır. Ona bir verince o sana dört veriyor. Sizden ricam bir birinizi destekleyin bir birinize sahip çıkın. Ben elimden geldiği kadar size sahip çıktım. Ama siz bana sahip çıkın demiyorum., çünkü çok şükür benim imkanım çok iyi. Ben sizin bütün gecelerinize katılmaktan şeref duyuyorum ve çok duygulanıyorum. Ben size veriyorum size bana verin desem bana yakışmaz. Size söz veriyorum, bana Kars ve Ardahan’dan Milletvekilliği verseler kesinlikle kabul etmem. Çünkü yıllardır oraya emek verip, orada politika yapan insanlarımız var. Ben onların önünü kesmeği kendime yakıştırmam. Ama ben bu güne kadar Kars ve Ardahan’a, çeşitli kurum, kişi ve şahsım olmak üzere 20 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdim. Bundan sonrada bu yatırımlara devam edeceğiz. Bu amaçla Çıldır için bir şirket kurduk. Dolayısıyla orada doğan, oranın havasını alan herkesin oraya hizmet etmesi şarttır. İnsan sizlere hizmet ettikçe yüceliyor” dedi.

    Geceye katılanlar Kaz yemeğine doyarlarken, gecenin sonunda Derneğe katkı sağlayan kişilere plâketler verildi. 

    haber ekleme saati. 19.24/16/02/2007

    Haber/Foto: Ümit Kılıç/İstanbul

    IĞDIR’DAN HABERLER



    **IĞDIRDA KANALİZASYON KAPAKLARINI ÇALAN ŞAHIS YAKALANDI



    Iğdır Belediyesine ait kanalizasyon kapaklarını çalarak, hurda diye satan bir kişi belediye zabıtalarınca yakalandı. Zabıtanın aldığı ihbar üzerine Iğdır baharlı mahallesinde çaldığı döküm kanalizasyon kapaklarıyla yakalanan şahıs çaldığı döküm kapakları hurdacıya satarken ele geçirildi. M.V. adlı şahıs polis karakoluna gütürüldü.  



    **Soğuklar Iğdır’da tuğla kırdı!



    Iğdır Belediye bahçesinde döşeli bulunan tuğlalar, aşırı soğuklardan etkilenerek, kırıldılar. Resmi törenlerin yapıldığı Atatürk Anıtı önünde görüntü kirliliği yaratan kırık döşemeler sökülerek yerine yenisi yapılacağı bildirildi. Havaların azda olsa ısınması ardından IAğdır belediye işcileri kazma küreğe sarılarak, soğuk dolaysıyla kırılan ve de yerde kalkan tuğlaların yerine yenilerini koyarlarken,  işi en güzel şekilde tamamlama gayreti ile çalışmalarını sürdürdükleri gözlendi.



    **İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ TARIMSAL DESTEK VERİYOR



    Iğdır İl Tarım Müdürlüğü Hayvancılık ve tarıma dayalı destekleme projesi adı altında  trilyona yakın parasal destek dağıttı. 2007 Yılında’da desteklemenin devam edeceğini açıklayan İl Tarım Müdürü Cihan AKBAŞ, ‘Yıl boyu büyük ve küçük işletmelere yönelik projelere dayanarak destek vereceğiz.’ dedi. 2006 yılında dağıtılan destekleme planı aşağıya çıkarılmıştır.

    hABER EKLEME SAATİ: 17.47-16/02/2007

    HaberLER/Foto: Suat Deniz/Iğdır

    ESOBB BAŞKANI DAŞDEMİR’DEN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMAYI DÜŞÜNENLERE ÇAĞRI ‘Parası olup, çantayı alıp vekil adaylığına geleceklerine, Ardahan’a yatırıma gelsinler’


    ESOBB Başkanı Daşdemir.. Ardahan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Yaşar Daşdemir yaptığı açıklamada yaklaşan seçimler önce milletvekili adayı olmayı düşünenlere seslendi.

    Aynı zamanda Göle Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığını da yapan Ardahan ESOB Başkanı Yaşar Daşdemir, gerek yerel basında, gerekse de kamuoyunda takip ettiğimiz kadarıyla birçok isimin önümüzde ki genel seçimlerde Ardahan’da milletvekili adayı olmayı düşündüğünü ve bunların büyük bir bölümün de paralı zenginlerimiz olduğunu gördüklerini belirtti.

    ‘Her genel seçimler öncesi vekillik konusunda ismi geçenlerin çoğunun da Ardahan’da yıllardır göç edip gittikleri ve şu an bulundukları yerlerde milyarlılık işadamları olduğunu öğreniyoruz.’ Diyen Daşdemir,  Ancak,; benim o hemşerilerime bir tavsiyem olacak. Bu çok Ardahan’ı seven hemşerilerimiz önce şunu düşünmelidirler. Varlıklarından bir parçayı Ardahan’a yatırım olarak yapmalıdırlar. Bunu en azında kendilerine birer yazlık ev yapmalıdırlar. Yada Ardahan’ı daha çok seviyorum diyorlarsa, işsizlerimize iş alanları sağlayacak yatırımlar yapabilirler, öğrencilerimize yurt sağlayacak girişimler bulunabilirler. 

    Daşdemir, Öyle 10 bin oy ile vekil olurum diyerek para çantalarına doldurdukları paralarını bir kez de olsun Ardahan’a yatırım anlamında getirsinler. dedi.

    Daşdemir, aynı zaman da siyasetin zirvelerine vuran bu dost ve hemşerilerimiz eğer ilah ki vekil olmak istiyorlarsa da bu amaçlarını Ardahan’da değil, bulundukları kentlerde gerçekleştirmeye çalışsınlar. Bizlerde buradan kendilerine destek verelim. Ardahan’ın karını, kışını, tozunu, perişanlığını çeken iki Ardahanlıyı da, Ardahan’da oturup, Ardahanlıyla yatıp kalkan, onun zorluklarını, sıkıntılarını yaşayan iki arkadaşımızı da seçip, onlara yardıma gönderelim. TBMM’sinde hep birlikte Ardahan için çalışsınlar.’ diye sözlerine devam etti.



    ***Ayıp ediyorlar!



    ESOBB Başkanı Yaşar Daşdemir, dışarıda görev yapan bürokratlarımızın sözünün dışında kaldığını da önemle belirtirken, mevcut aday adaylarımızın yıllardır uğramadıkları, görmedikleri Ardahan’ımızı seçimden seçime hatırlamaları bizi incitmekte. Ve en önemlisi sanki Ardahan’da vekil olabilecek adam yokmuş gibi her seçimde ortaya çıkıp, ‘Ardahanlıyım, paralıyım, ben bu işi bilirim’ diyerek, Ardahan’a gelmelerini de ayıplıyorum.

    Ardahan’da vekil değil, başbakan, hatta cumhurbaşkanı olacak insanlar, siyasetçiler var. Bunun bilinmesini umuyorum. Gerçekten milletvekili olmak isteyenlerin önce Ardahan’a ne yaptım, sonra da bende vekil adayıyım demelidirler,’ diye sözlerini bitirdi.

    Haber ekleme saati: 15.51-16/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Kar geri geldi ..


    Esnaf yağan karların kapandığı iş yerlerinin önünü temizlerken .. Bu yıl yaşanan dondurucu soğuklara karşın kar yağışının az olduğu Ardahan’da dün gece boyunca yağan kar sabahın erken saatlerinde durdu.

    Kar yağması için dua eden köylü ve çiftçinin sevindiği geri gelen kar yağışla görülürken bir çok köyün yolunun yeniden kapandığıda öğrenildi.

    Buzdan ağaç.. ***Soğuklar su borularını bile donduruyor ..

    Ardahan’da dün gece etkili olan soğuk hava nedeniyle birçok ev ve işyerinin suları dondu. Ardahan’da soğuk hava hayatı olumsuz yönde etkilerken, işyerlerinin suları donan vatandaşlar, toprağı kazarak su borularını ısıtmaya çalışıyor. Hava sıcaklığının eksi 30 dereceye düşmesi nedeniyle işyerinin sularının donduğunu ifade eden Akın Kılıç, “Gece etkili olan soğuk hava nedeniyle donan işyerimizin sularını kaynar su dökerek açmaya çalışıyoruz. Etkili olan soğuk hava nedeniyle sıcak su bile borunun içerisine girmeden donuyor. Geceden beri çalışıyoruz ama bir türlü iş yerinin sularının akmasını sağlayamadık” dedi. Öte yandan, Posof İlçesi Eminbey nahiyesinde soğuk hava nedeniyle patlayan su borularından ağaçların üzerine sıçrayan suyun buzlanması, şelaleye benzeyen ilginç bir görüntü oluşturdu. Sümmani Tekin adlı vatandaş, “Öyle büyük bir buz kütlesi oluştu ki ağırlığa dayanamayan birçok ağaç kırıldı” diye konuştu.

    Heber ekleme saati: 14.07-16/02/2007

    Haber/Fotolar: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Bu kampanyaya KAN verin!…


    Kampanyaya davetlisiniz  Sayın Ardahanlı hemşerilerim, Ardahanlı Dernek, Yerel Basın ve İnternet Sitesi yöneticilerim;

    Bilindiği üzere Ardahan Dernekler Birliği olarak bu yıl Ardahan’ımızın kurtuluşunun 86. yıldönümü münasebetiyle 26 derneğimizin katılımıyla yapılan toplantıda (varlığından haberimiz olmadığı için ulaşamadığımız ve değişik nedenlerle toplantıya katılım sağlayamayan derneklerimiz hariç) Kızılay Kan Merkezi bünyesinde 

    “Ardahan Kan Bankası” kurulmasına karar verilmiştir. 25 Şubat 2007 tarihinde BAKIRKÖY ÖZGÜRLÜK MEYDANIN da yapılacak olan KAN BAĞIŞI KAMPANYASI’NA gerekli ilginin gösterileceğinden kuşkumuz bulunmamaktadır.

    Hep şikâyetçi olduğumuz birlikte bir şeyler yapamıyoruz bahanelerini geride bırakmaya var mısınız? Gelin o zaman birlikteliğimizi pekiştirmenin en iyi yolunu kampanyaya gerekli katılımı göstererek eş, dost, akraba ve çevremizde ki duyarlı vatandaşları da alarak Özgürlük meydanını insan seline boğalım. Ardahan ve Ardahanlıların ne demek olduğunu dosta düşmana gösterelim. Kan ihtiyacı olabilecek veya olan yakınlarımıza her an kan temin edebileceğimiz bu fırsatı iyi değerlendirelim. 

    30 adet sokak pankartı ve 1000 adet ekli örneği gönderilen afişlerden basılmıştır. Hemşerilerimizin yoğun olduğu bölgelerden ve derneklerden gelen talep doğrultusunda dağıtımı yapılacaktır. Derneklerimize, arabalarımızın camlarına, marketlerimize, işyerlerimize, bakkallarımıza, lokallerimize afişlerimizi asarak insanları haberdar edelim. Sokak pankartlarını bölgemizin en can alıcı yerlerine asılım. Hiçbir kimsenin egemenliği ve yönlendirmesine maruz kalmadan Ardahan için yapabileceğimiz bu iyiliği kendimizden ve yakınlarımızdan eksik etmeyelim. Gerekli irtibat için derneklerin telefon numaraları ekli olarak gönderilmektedir. 

    Saygılarımla arz ederim. 

    ARDAHAN DERNEKLER BİRLİĞİ ADINA; Güven DOĞRUYOL

    Kağıthane Ardahan Kültür ve Yrd.Der.Y.K.Başkanı 

    ÖZLEM’E BİR ÖDÜLDE VALİ MURAT YILDIRIM’DAN.


    Vali özlemle birlikte.. Bugüne kadar katıldığı bir çok yarışmada başarılı olup, Ardahan ismini birincilik kürsülerine çıkaran Ardahan İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü sporcularından Atlet Özlem Kaya’ya bir ödülde Ardahan valisi Murat Yıldırım’dan geldi.

    Son katıldığı Adana ilinde yapılan Balkan şampiyonası öncesi milli takım seçmesi Türkiye Şampiyonasında birinci gelen Özlem Kaya vali tarafından makamında altınla ödüllendirildi.

    Özlem’i kutlayan vali böyle başarıların devamı için sporculara destet vereceklerini söyledi.

    Haber ekleme saati: 12.17-16/02/2007

    Haber/Foto: Barış Bilgin/Ardahan

    Gramla saman!”


    Yem almaktan zorlanan köylüler samanı geramla almaya başladı/Foto: Göle Her geçen gün biraz daha zor durumda kalan hayvan yetiştiricileri son olarak ortaya çıkan şap hastalığı dolaysıyla iyiden iyiye perişan oldu. Tek geçim kaynakları olan hayvancılığın devamı için yem bulmaktan da zorlandıkları görülen bölge çiftçisi, kilosa 40 kuruşu bulan samanı günlük olarak gramla almaya başladığı izlenirken, bankaların kredi vermemesi, hükümetin verdiği desteklerin zamamında gelmemesi dolaysıyla zor günler yaşıyorlar.

    Haber ekleme saati: 11.47-16/02/2007

    Haber/Foto: Tuğba Yılmaz/Göle

    MHP İl Başkanında vekilere yaylım ateşi

    ‘BİRİ İNADINA SESİZ KALIYOR, BİRİDE SADECE KONUŞUYOR!”


    MHP İl Başkanı Taşkın Polat Son olarak, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin değiştirilip, Ardahan sınırlarıyla alakası olmayan bir yerden geçirilmesi tartışmaları, başta Ardahan siyasi arenasında olmak üzere çeşitli alanlarda  devam ediyor.

    Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın da katıldığı ve Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye’nin imzaladığı ve adına ‘Demirden ipek yolu’ konular Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun önceki projesinde Ardahan’ın Çıldır Gölünün batısında geçtiğini, ancak Ardahanlı siyasilerin basiretsizliği dolaysıyla bunun son anda değiştirilerek gölün doğusuna alındığı belirten Milliyetçi Hareket Partisi Ardahan İl Başkanı Taşkın Polat bunun tek suçlularının Ardahan AKP Milletvekili ile CHP Milletvekili ve teşkilatlarının olduğunu ileri sürerken, her iki partinin ne projeden önce, nede projeden sonra hiçbir ciddi girişimde bulunmadığını, şimdi iş işten geçtikten sonra  gülünç  çırpınışlarını siyaset diye Ardahanlıya yutturuyorlar dedi.

    Polat, özelikle iktidar milletvekilinin bu konuda hiç bir girişimde bulunmadığı gibi  yaşanan gelişmeler ardından tartışmalara bile girme gereği duymadığını, her konuda olduğu gibi bu konuda da inadına sessiz kaldığını belirtirken, CHP’li vekili’nde tren yolu projesinin değiştirilip, Ardahan’la alakası olmayan bir güzergahta geçmesi ardından önce çok büyük iş başarmış gibi Gürcistan’a giderek imza törenine katılıp, kendisini TV’lerde gösterdi. Ardından da gelişen tepkiler üzerine istasyon kurulması için imza kampanyası başlattı, sonra da bir TV kanalına çıkıp, Tren yolunun Ardahan’a gelmemesi konusunda suçunu gizlemek için gülünç bir itirafta bulunuyor. CHP’li vekil, geçtiğimiz gün Meltem TV’de düzenlenen Sulakyurtlular gecesine telefonla katılıp, ‘Ardahan’ın hayvancılık bölgesi olması nedeniyle trenin hayvanları ezebileceğini, kentleri dumanıyla boğacağını, bu nedenle değiştirilen projeyi çok önemsemediklerini ‘ şeklinde gayri ciddi bir açıklama yapmaktadır. Buna, ‘bu ne perhiz, bu ne lahana’ diye sorarlar.

    Burada halk görüyor, kimin iş yaptığını, kimin şov yaptığını, kimi ise suçlu olması dolaysıyla sustuğunu. Halk bunlara önümüzde ki seçimde gereken cevabı verecektir. 

    MHP İl Başkanı Taşkın Polat, ‘Bir demiryolu değil ki 4 yıldır Ardahan’da taş  üzerine taş koyamayanlar ne vekil, nede bizim temsilcimiz olurlar. Cumhuriyeti ağızlarına almaktan aciz olanların bugün kalkıp, biz Cumhuriyet döneminde yapılanlardan daha çok iş yaptık diyenler, yıllardır hizmette olan kurumlara kurdele bağlayıp kesenler,  Ardahan’da olduğu gibi ülke genelinde de hiç olmayan fabrikaların temel atma törenlerini yapmıştırlar. Bunları Allah’a havale ediyor, yaptıklarını öne sürdüklerin de halkın ve Ardahanlının takdirine bırakıyorum. dedi.

    Haber ekleme saati: 11.43-16/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Okullar açıldı ama ne gelen var ne giden..

    EĞİTİM RAPORLU MU?!..


    Okula gidiyorlar,  öğretmen bulamıyorlar 2006-2007 yılı Eğitim Öğretim yılının ikinci döneminin başlamasına rağmen Ardahan’da ki başta liselerde olmak üzere bir çok okullarda ders işlenmiyor.. 

    Sorumluluk sınavlarının bahane edilmesi ve öğrencilerin okula ilk hafta uğramamaları, resmiyette başlayan ikinci dönemin fiilen başlamamasına neden oluyor. Bu durum karşısında Ardahan Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sessiz kalması ise velileri bir hayli düşündürüyor. Öğrencilerin okula gelmemesi ya da gelip de derslerinin boş olduğunu gördüklerinde evlerine ders alamadan gidiyorlar. Bu durumun en büyük nedeni ise halen tatillerinden dönmeyen öğretmenlerden kaynaklanıyor. Yaşanan durumun tatil sonra birçok öğretmenin rapor alarak, görevlerine dönmemesinden kaynaklandığı ileri sürülürken, milli eğitimin bu konuda bir açıklama yapması beklenmektedir.     

    Haber ekleme saati: 11.40-16/02/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

    Okulun önünde ateş yakıldı, polis kim vurduya gitti!


    Silah sesleriyle heycanlı anlar yaşandı Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının yıl dönümü dolaysıyla gün boyu çıkabilecek olaylar nedeniyle gergin olan polis, bu akşam bir okulun önünde yakılan ateşe müdahaleye kalkışınca olay çıktı.

    Alınan bilgilere göre, saat 20.00 sıralarında Ardahan Kongre caddesi üzerinde bulunan 23 Şubat İlköğretim Okulu önünde kimliği belirsiz kişi, ya da kişilerce ateş yakıldı.

    Okulun hemen kapısının önünde merdivenlerde ağaç, lastik ve benzeri yanıcı maddeleri tutuşturan kişi ya da kişileri yakalamak üzere olay yerine gelen polislerden biri belirlenemeyen bir nedenle vuruldu.

    Polisin kendisini mi, yoksa ateşi yakanlarca mı vurulduğu öğrenilemezken, yaralı polis Ardahan Devlet Hastanesine kaldırılırken, silah sesleri ile gün boyu huzurlu saatler geçiren Ardahan’da heyecanlı anlar yaşandı.

    Haber ekleme saati: 20.30-15/02/2007

    Haber/Fotolar: Fakir Yılmaz/Ardahan

    Göleli İktidar Temsilcileri ve Muhtarlar 

    KAYMAKAMIN GÖREVDEN ALINMASINI İSTEDİLER!


    Göle kaymakamı ve hakkında başbakanlık ve de içişleri bakanlığına verilen dilekçeler Ardahan’ın Göle İlçesi AK Parti İlçe Başkanı Cengiz Çapan, Ardahan İl Genel Meclis Başkanı ve Ak Parti Göle İl Genel Meclis Üyesi Yıldırım Karakoç, Ak Parti Göle İl Genel Meclis Üyesi Abdullah Aydın, Göle AK Parti İl Genel Meclis Üyesi İlyas Öztürk ve 54 Köy Muhtarının oluşturduğu Göle Muhtarlar Derneği Başkanı Yunus Yılmaz, İçişleri Bakanlığına yolladıkları dilekçe ile Göle Kaymakamı Şaban Akça hakkında inceleme yapılmasını ve görevden alınmasını istediler.

    Göle Kaymakamı Şaban Akça’nın başta KÖY/DES kapsamında yapılan işlerde olmak üzere bir çok işte, üstün körü davrandığı, gerekli denetimleri yapmadığı halkı ve halkın önderlerini makamına almadığını, Köylere Hizmet Götürme Birliğinde yapılan harcamaları birlik üyelerine sormadan ve imzalarını almadan yaptığını, yapılan işlerde görülen olumsuzlukların raporlarını dikkate almadığını, Birlik Üyeleri ile bir araya gelip, yasal zorunluluk olmasına karşın toplantı yapmadığını ileri sürerek görevden alınmasını istediler. 

    Göleli siyasilerin görevden alınmasını istedikleri Göle Kaymakamı Şaban Akça hakkında Başbakanlığa, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne başlıklı dilekçesi aynen şöyle;



    Başbakanlığa

    İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne

    Ankara

    KONU: Ardahan  ili Göle İlçesi Kaymakamı Şaban Akça hakkında.

    OLAYLAR: 

    1-

    Bizler Ardahan İli Göle İlçesi AKP İlçe Başkanı, İl Genel Meclis Üyeleri ve muhtarlarıyız. Göle ilçesinde KÖY/DES kapsamında yapılan işler konusunda üstün körü davrandığı, gerekli denetimleri yapmadığı, KÖY/DES kapsamında yapılan işler eksik yapılmıştır.

    2- Yapılan eksiklikler şunlardır 

    –Göle ilçesi Gedik köyü köprüsü 2 M. Kısa yapılmıştır. Yine bu köprünün yapımı için hazır beton kullanılması gerekirken, bu işlem yapılmamıştır.

    — Göle ilçesi köy yollarına dökülen malzeme tespit edilen ocaklardan alınmamış, itinerlere uygun olarak yapılmamıştır.

    – Özelikle Göle ilçesi B. Altunbulak, Koyunlu, Hoştülbent, Yeniköy,Kalecik, Budaklı, Uğurtaşı, Kuzupınarı, Yeleçli, Bellitepe, Kuytuca, Çobanköy, Molla hasan köy yolları uygun olarak yapılmamıştır.

    — Kullanılması gereken 80’li büzlerin yerine 60 lık küçük ebatlı büzler kullanılmıştır. Yine büz konulması gereken ve itinerlerde belirtilen yerlere büz konulmamıştır. Yolun genişliği 6 m. Bulunması gerekirken, dar maiyete yol yapıldığı, yine yolun dar tutulması nedeniyle kullanılması gereken büz sayısı az tutulmuştur. Bin 480 adet büz kullanılması gerekirken şu anda kullanılan büz sayısı bin 100 adet dahi değildir. 

    3- İhaleyi ÖDF Yılmazlar şirketi almış, ancak kayalar firması taşeron olarak yolları yapmıştır. Müteahhit işe başlamadan 525.000.00. YTL. Para hiçbir gerekçe gösterilmeden firmaya ödenmiştir. Yine şartname ve sözleşmede köyün içinde köy camisi, köy okulu, sağlık ocağı olan yerlere kadar kum dökülmesi ve yolun yapılması gerektiği halde bunlar yayıplamıştır.

    —Bu konuda talepte bulunan şahıslar tehdit edilmekte, usulsüz ve yasa dışı hareketler ile bizlere ve Göle halkına baskı uygulanmaktadır.

    4- Tüm bu eksiklik ve sorunları iletmek için kaymakamlığa görüşme teklifinde bulunduğumuzda kabul görmemiş veya kaymakamın kapısında saatlerce bekletilmişiz. Tüm Göle halkı ve seçilmişleri siyasi parti ilçe teşkilatları bu durumdan şikâyetçi olup, gereğinin yapılması için sayın makamınıza başvurma gereği duyulmuştur.

    —Göreve geç gelmekte, Birlik inşaat mühendisi Akın Onursal’ın tutanaklarını dikkate almayıp, tekniker olduğunu ileri süren Muhemed isimli şahsın ve şantiye şefi Cihat’ın imzaları ile kabul yapmaktadır.

    5-Eylül 2006 yılında yapılan Birlik Encümeni seçiminden sonra bugüne kadar kaymakamımız Birlik başkanı olarak bir defa olsun toplantı yapmamıştır. Aynı zamanda harcama yetkisi encümenlerde olduğu halde birlik encümeni kararı alınmadan birlik ödemeleri rast gele sorumsuzca yapılmaktadır. Birlik encümenlerimiz bu harcamaların usulsüz olduğunu kendilerine defalarca hatırlattıkları halde kaymakamımız sorumsuzca davranmaktadır.

    —Ayrıca AB’de kabul gören bir tek Göle’de Karatavuk köyümüz içme suyu projesi olmasına rağmen 2006 yılında ihalesi yapılmamıştır. Komisyon başkanı olarak ihale komisyonuna katılmamıştır.

    6- Göle kaymakamı başkanlığında her toplanması gereken İnsan Hakları Komisyonu toplanmadığı gibi, toplanmış gösterilmektedir.

    —İktidarımız döneminde hizmet konusunda Türkiye’mizde altın devrini yaşayan ilçemize gelen bu güzel hizmetlerin önüne bir engel olan sayın kaymakamız Şaban Akça; Hükümetimizin hizmetlerini küçük düşürerek yıpratma politikası izlemektedir. Bizler AK Parti İlçe Teşkilatı, Ak Parti İl Genel Meclis Üyeleri, Birlik Encümenleri ve bütün köy muhtarları adına Göle Muhtarlar Derneği Başkanı olarak ilçemize hizmetlerin yansıtılması hususunda ayrıca Haziran ayında usule uygun olmayarak ödenen 525.000.00 YTL:’nin ödediğine dair bakanlığımıza İlçe Başkanı Cengiz Çapan konuyu mahalli gazete yazılarınıda ekleyerek faks yoluyla arz etmiştir. 

    -Konun incelemesini hususunda bakanlığımız yazışma yoluyla Valimize konuyu intikal ettirmesine rağmen konu hakkında hiçbir işlem olmadığı görülmüştür. Bu konuda Sayın Ardahan Valimiz Sayın Murat Yıldırım’ında ihmalkârlığı bulunmaktadır. 

    Valimiz Sayın Murat Yıldırım hakkında da gerekli soruşturmanın yapılması ile sorunun çözülmesi gerekmektedir.

     —Konunun incelenmesi hususunda bakanlığımız yazışma yoluyla valimize konuyu intikal ettirmesine rağmen konu hakkında hiçbir işlem olmadığı görülmüştür.

    -Bu konuların tespiti için gerekli tahkikatların yapılmasını, kaymakamın biran önce görevden alınmasını, aşağıda imzaları bulunanlar olarak talep etmekteyiz.

    Cengiz Çapan 

    Ak Parti İlçe Başkanı



    Yıldırım Karakoç

    İl Genel Meclis Başkanı



    İlyas Öztürk

    İl Genel Meclis Üyesi



    Abdullah Aydın 

    İl Genel Meclis Üyesi



    Yunus Yılmaz

    Göle İlçesi Muhtarlar Derneği Başkanı

    Haber ekleme saati: 19.22-15/02/2007

    ÖNCE SÖZ, SONRA SAZ!


    Önce bütün sorunları çözdükleri söylediler. Dün AK Parti İl Başkanlığında bir basın toplantısı yapan AKP İl Teşkilatı, Ardahan’da 4 yıl içinde yapılan hizmetlerin Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımlara eş değer, hatta fazla olduğu belirtildi.

    AKP İl Başkanı Nusret Koyuncu, AKP Merkez İlçe Başkanı Taviddin Coşkun ve AKP Ardahan İl Başkanlığı Medya ve Basından Sorumlusu Gökmen Çapan’ın bulunduğu basın toplantısında birilerinin, ‘Sadece il başkanlık binasının kurdelesini kestiler’ söylemlerinin tam tersine başta Göle, Hanak ve Posof ilçelerinde açılan sağlık ocaklarının olmak üzere  Ardahan’da bir çok yatırımın kurdelisinin kesildiği belirtildi.

    2006 yılında köylüye çeşitli adlar altında 14 milyon Ytl. gibi bir paranın karşılıksız verildiğini belirten AKP’liler, 49 bin kişiye yeşil kart verirlerken,  bir çok fakir ve yoksulu ücretsiz sağlık hizmetlerinden faydalandırdıklarını söylediler. 750 fakir aileye her gün sıcak yemek verdirdiklerini belirten AKP’liler, 18 yaş ve altındaki tüm çocuklara sağlık hizmetide sunduklarını belirttiler.

    Kendilerinin döneminde hastanelerde doktor bolluğu yaşandığını belirttirlerken, sağlık hizmeti için bir çok cihaz alımınıda gerçekleştirdiklerini dile getirdiler.

    Birileri gibişov yapmadıkları için çalışmalarının kamuoyunda yeterince Sorunlar yokmuş gibi saz çaldırıp eğlendiler hisedilmediğini belirten AK Parti İl Başkanı Nusret Koyuncu, bu yıl temeli atılacak olan 300 konut gibi bir çok yeni yatırıma imza atacaklarını sözlerine ekledi.

    Ardahanlı gazetecilerden destek isteyen ve Ardahan’ın geleceği için işbirliği yapılmasıgerektiğine de işaret eden AK Parti İl Başkanı Nusret Koyuncu ve arkadaşları gazetecileri yolcu ettikten sonra Erzurum’lu Yıldırım Burhani’nin sazlı, sözlü konseriyle İl ve İlçe Teşkilatı olarak eğlenmeyi de ihmal etmediler.

    Haber ekleme saati: 08.51-15/02/2007

    Haber/Foto: Fakir Yılmaz/Ardahan



     



    ?





    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ









    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..

























    ki…

















    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..



  • Musa Ruşan: Güç Birliği Yapmalıyız!, Yılmaz çiftinden Yıldırım’a ziyaret..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte azırlayıp, Canlı Olarak TEMPO TV’de Canlı Olarak Yayınlanan Programa Siz


    Her Pazar Günü, Saat: 14.00’da ekranlarınızda..


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Ardahanlı iş insanı Musa Ruşan atalarımızın “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” sözü ile dikkat çektiği birlikteliğin her kesime yarayacağının unutulmaması gerektiğini söyledi. 

    Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapan Fakir Yılmaz’ın Gazeteci eşi Selmi Yılmaz’la birlikte ziyaret ettiği Ruşan “Gerek ticari hayatta gerekse sosyal ilişkilerde karınca kararınca insanlara katkı sunmaya, sorunlarına ortak olmaya çalıştıklarını bunun kendimize olduğu gibi çevremize de güç verdiğimizin inancıyla yolumuza devam ediyoruz” dedi.



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile gazeteci eşi Selmi Yılmaz, Ümit Medya yönetim kurulu başkanı Nihat Yıldırım’ı ziyaret etti. Nihat Yıldırım ile bir süre basının ve ülkenin sorunları ile ilgili bilgi alış verişinde bulunan Yılmaz çifti, yerel basının önemine dikkat çekti. Ümit Medya Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Yıldırım da ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek Fakir ve Selmi Yılmaz çiftine teşekkür etti. 



    Kayyumlar Kaç Maaş Alıyor?


    HDP’nin desteğiyle yerelde iktidar olup kendi medyasının güçlenmesini sağlayan ve bu medyanın gücüyle gündemi muhalefete kaptıran Ak Parti ve MHP koalisyonu bürokratlarının çifter değil beşer hatta 10’dan fazla maaşlar aldığı konuşula dursun HDP’li seçilenlerin yerlerine atanan kayyumlar unutulmuş gibi..


    Demokrasinin gereği olan, halkın oylarıyla iktidar olduklarını belirtip halktan büyük kimse yoktur edasıyla siyaset yapanların, yine halkın seçtiklerini çeşitli bahanelerle görevden alıp hapse atarken bir başka şey daha yaptılar..

    O da ikinci hata denecek şeyi, yani muhalefetin  rahat hareket etmesini sağlayan CHP’yi destekleyen HDP’li meclis üyelerini tek tek görevden el çektirip batıdaki CHP’li Belediyelerin elini daha da rahatlattılar..

    Yani doğu ve güneydoğuda halkın seçtiği HDP’li belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine memur kayyumlar atayarak başta kürt seçmeninden olmak üzere tüm dünyada tepki alırken İstanbul başta olmak üzere Batı kentlerindeki belediyeleri elinden alıp yerelde iktidar olan CHP’yi destekleme adına birer ikişer HDP’liyi CHP Belediyelerinin meclisine sokan HDP’lileri de görevden alarak belediyelerin yönetiminin tümünü CHP anlayışına hediye etti. 

    Ve bugün “dürüst ol, demokrasiye, adalete, hak ve hukuka uy ve bu yoldan uzaklaşma” diyen elçileri neredeyse terörist ilan edip, içeri olamasa da dışarıya kovacağım diyen aynı anlayışın hata üzerine hata yaptığını görüyor, hallerine üzülmüyor değiliz..

    Çünkü iktidara gelmeden önce kendilerinin bizzat karşılaştığı zulümlerin mağduriyetiyle iktidar olduğunu unutanlar aynı mağduriyeti yaşattıkları HDP’nin ahıyla başkalarını önce yerelde şimdide genelde iktidar edeceklerinin farkında değiller..

    Ha unutmadan ekmek elden su gölden olmasa da devletin özel idare bütçesinden ve halkın vergisi üzerinden geçinen memur kayyumlar kaç maaş alıyor? Sorusunuda merak etmiyor değilim..

    Çünkü görevlendirme vekâlet, köy ziyaretleri, toplantı katılımı, mesai, adı altında birçok ödenek alan memur kayyumların valilik, kaymakamlık maaşlarının yanı sıra kanunen değil adaletli hiç değil zorla oturturdukları belediye başkan makamlarınlarının maaşlarını da aldıkları hiç konuşulmaz..

    Şu benim demokraside, eşitlikte, adalette dünya birincisi değil, sonun bir tık üstünde olan ülkemde..



    arşiv haber 04/06/2016 tarihli haber


     KÖROĞLU VE ARDAMAK CİVATA


    VE HIRDAVAT FİRMASI..


    **Çıldırlı 4 kardeşin büyük başarısı..

    Ardahan’ın Çıldır İlçesinden İstanbul’a göç eden 9 kişilik bir ailenin 4 erkek kardeşi sırt sırta verince iş alanın da marka iki şirketin sahibi oldular.


    **ADNAN KÖROĞLU VE KARDEŞLERİNİN BİRLİKTE BAŞARISI..


    Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan’a komşu ilçesi Çıldır’a bağlı Aşıkşenlik Mahalleli 4 kardeş bir zamanlar belde olan ve bölgenin ünlü ozanının adının verildiği Aşıkşenliğin adını yaşatmak için ortaya konulan çabalara da tam destek veren bir aile olmakla tanınmaktalar.


    Sırt sırta verdikleri KÖROĞLU ve ARDAMAK  adlı firmalarında aralarında görev bölümü yapan ve yeri geldiğinde patron, yeri geldiğinde işçi olma mütevazılığini ortaya koyan KÖROĞLU ve ARDAMAK isimli firmalarında abi Durmuş Köroğlu muhasebeyi, Halim Köroğlu mağaza müdürlüğünü, Adnan Köroğlu Finans Müdürlüğünü, Toga Köroğlu ise Pazarlama Müdürlüğünü yapmakta.


    Yaklaşık 20 kişinin çalıştığı KÖROĞLU ve ARDAMAK  adlı firmalar Akşemsettin Mahallesi Fatih Bulvarı No:453/B  Sultanbeyli, İstanbul adresinde hizmet vermekte.


    **ARDAHAN VE SOYADLARINI FİRMALARINA MARKA YAPTILAR..


    Doymak için doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalan ve İstanbul başta olmak üzere ülkenin bir çok batı kentinde ekmek kavgası veren hemşehrilerimizden olan Durmuş, Halim, Adnan ve Tolga Köroğlu kardeşler yıllarca çeşitli iş alanlarında çalıştıktan sonra babalarının tavsiyesi üzerine bir araya gelip kurdukları Cıvata ve Hırdavat satışı ve pazarlaması yapan şirketlerine Ardahan’ın  ve soy adlarının kısaltılmış adlarını de vermeyi unutmadılar.


    Kurdukları ARDAMAK VE KÖROĞLU CİVATA VE HIRDAVAT adlı iki firmaları aracılığıyla Akülü El AletleriAmbalaj MalzemeleriAşındırıcı Taşlar, OtomotivTekerleklerElektrikli El Aletleri, Kaldırma Ataşmanları, VinçPlatform Personel YükselticilerHavalı El Aletleri, Bahçe AletleriVaril Elleçleme EkipmanlarıSütunlu Matkaplar, İstif MakinalarıTranspalet, Kaynak Ekipmanları, Kompresörler Gaz Armatürleri, Kaldırma Ekipmanlarıİş Güvenlik MalzemeleriEl Aletleri, Dijital Ölçüm Aletleri, Boya Tabancaları gibi birçok malzemenin satışını ve pazarlamasını gerçekleştirmekteler.


    **AİLECE ESNAF..


    9 Kişilik bir ailenin 4 erkek kardeşinin yanı sıra Köroğlu kız kardeşlerde abi ve kardeşleri gibi esnaf.


    Kurdukları ARDAMAK VE KÖROĞLU adlı şirketleri ile bölge ve sahalarında marka olan kardeşlerinde aldığı cesaret ile Sigortacılık işine giren ve Anadolu, Mapfre, Sbn adlı ünlü sigorta firmalarına aracılık hizmeti veren Kumral Köroğlu Sevinç’te İPEKYOL SİGORTA VE ARACILIK HİZMETLERİ adlı firmasıyla ab ve kardeşleri gibi iş sahasında mücadele veren Ardahanlı bir iş kadını.


    **SOSYAL KONULARA DUYARLI KARDEŞLER..


    İş sahasında olduğu gibi başta hemşehri dernekleri olmak üzere gerek doğdukları topraklara yönelik, gerek ise doyduklar alanda ki sosyal gelişmeler karşısında duyarlılıkları ile de tanınan Ardahanlı Köroğlu kardeşler başta Aşıkşenlik Derneği olmak üzere bölgenin çeşitli stk’larınd üye olmakla kalmamış, Pendik’te kurulan Ardahan İl Derneği’nin kurulmasında da etkili kareşler olarak tanınmaktalar.


    **ADNAN KÖROĞLU: BİR OLURSAK DİRİ OLURUZ..


    İstanbul Pendik İl Derneği Başkanlığını da yapan KÖROĞLU ve ARDAMAK Hırdavat ve Cıvata Firmalarının ortaklarından Ardahanlı İşadamı Adnan Köroğlu şirketleri aracılğıyla ülke ve çalışanlarının ekonomisine katkı sunma mücadelesi verirken 20 Milyonluk İstanbul’da ki Ardahanlı hemşehrileriylede el ele vermeye çalıştıklarını belirtti.


    İstanbul’un Pendik İlçesinde kurdukları İstanbul Pendik Ardaha  İl Derneği aracılığıyla ulaşmaya çalıştıkları hemşehrilerini bir araya getirmek, onları bir arada tutmak ve gerek ticarette, gerek siyaset ve sosyal hayatta el ele vermelerini sağlamaya çalıştıklarını belirten Pendik Ardahan İl Dernek Başkanı Adnan Köroğlu bir grup Ardahanlı ile kısa bir süre önce kurdukları derneklerinin kısa sürede bölgenin en çok üye yapan derneği haline getirdiklerini bundan da Ardahanlı hemşerilerinin ‘Bir olursak, Diri oluruz’ arzusu ve isteğinin büyük rol oynadığını söyledi.  


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


     


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..





    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…











    24/23/01/2007 tarhi yorum/haberler




     





     


    IŞILDAK/Gümüşpala Kortağ/PİŞMANLIK…


     




     



    Gazetelerin haber başlıklarında sık sık pişmanlık sözcüğü geçiyor. 


    Bundan olsa gerek, “pişmanlık nedir” diye merak edip sözlüklere baktım.


    Ne demek?


    “Nedamet getirmek”miş.


    Nabi güzel vurgulamış:


    “Bir işi evvel edip, sonra pişmanlık nedir?”


    Çevreme bakıyorum.


    Ne görüyorum?


    Yaşadığımız toplum sanki pişmanlarla dolup taşıyor.


    Herkes pişman. 


    Neden?


    ***


    Emekli pişman:


    “Ah ah, çok pişmanım.”


    “Niçin?”


    “Eşeklik etmişim, devletin bunca önemli görevlerinde bulunurken haram yemiyeceğim diye tutturdum, önüme gelen fırsatları teptim, namuslu kalacağım diye direttim; şimdi çok pişmanım; emekli aylığım ev kirasına yetmiyor.


    Sendikacı pişman:


    “Çok pişmanım.”


    “Niçin?”


    “Aptallık etmişim; emeğin hakkını savunmak için sendikacılığa kendimi kaptırmışım; bu yüzden fişlendim; evimi ocağımı söndürdüler; artık kimse bana iş vermiyor.”


    Doğrucu pişman:


    “Pişmanım.”


    “Niçin?”


    “Saf adammışım, doğruluk diye birşey tutturmuşum, dangalakmışım. Doğruluğu, ahlakı, vicdanı ipleyen yok. Gençliğimi dürüst kafacağım diye harcadım.


    Demokrat pişman:


    “Çok pişmanım.”


    “Niçin?”


    “Demokrasi perisinin ardına düştük, otuz yıl teptik; geldiğimiz yere bak!.. Herkes sözde demokrat; ortada demokrasi yok. Özgürlükler için bir hayat harcadım; pişmanım.”


    Hukukçu pişman:


    “Çok pişmanım.”


    “Niçin?”


    “Gençliğimde adalet ve hukuk kavramlarına inanırdım. Ömrüm mahkemelerde didinip uğraşmakla geçti. Şimdi anlıyorum ki hepsi boş. Ne adalet geçerli, ne hukuk var, ne de hukuk devleti kurulabildi. Gençliğimde bunu görebilseydim, yükümü tutar, şimdi rahatıma bakardım.”


    Bağımsız pişman:


    “Çok pişmanım.”


    “Niçin”?


    “Bağımsızlık diye bir ülküye bağlanmışım; ulusal onur diye bir safsatayı savunmuşum; ömrümü bu yolda savurmuşum. Ne enayilikler yapmışım? Ulusal Bağımsızlık Savaşı’na babalarımız dedelerimiz niçin girmişler? Vatanını satanların bunca saygınlaşacaklarmı önceden görseydim, boş hayallerin ardından koşmazdım”


    ***


    Yaşadığımız toplumda pişmanlar öylesine çoğaldı ki saymakla tükenmez.


    Son pişmanlık dün geldi.


    Hrank Dink cinayetinin zanlısı Ogün Samast’ın duruşması sonucu bir açıklama yapan avukatı dedi ki:


    “Ogün Samast çok pişman.”


    “Niçin?”


    “Olayın bu kadar büyük olduğunu bilmiyormuş.”


    ***


    Pişmanlık, “ruhun temizlenmesi” demekmiş.


    Pişman olan ne diyor:


    “Şimdi rahatladım.”


    Ama, bir atasözümüz var.


    Ne demiş atalarımız:


    “Son pişmanlık fayda vermez.”


    yazarcizer@hotmail.com


     


    DÜN, HRANT DİNK’İ yolcu ettik .. BUGÜN 24 OCAK


    UĞUR MUMCU’NUN KATİLLERİ VE DİĞERLERİNİN KATİLLERİ HÂLÂ ARAMIZDA


     




     



    Dün yine 10 binler yürüdü..


    Dün yine bir gazeteciyi toprağa verdik..


    Dün yine bol bol ağıtlar yaktık ..


    Dün yine nutuklar attık ..


    Ama;


    Bugün 24 Ocak.


    Bugün Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü gün ..


    Ve bugün Uğur’un katilleri hâlâ aramızda..


    Uğurlar olsun dedik, Uğur Mumcu’ya, Abdi İpekçi’ye, Turan Dursun’a, Ape Musa’ya, Bahriye Üçok’a, Metin Göktepe’ye


    Ve.. Daha nicelerine ..


    Ardındanda dün Hrant Dink’i uğruladık Uğruların yanına ..


    Ancak: Onları katleden katiller hâlâ aramızda ..


     


    Öldükçe çoğalan bizlerse bugün Uğur Mumcu’nün öldürülüşünün yıldönümünü kutluyoruz, Hrent Dink’i yolcu ederek…


    www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com-www.sonvilayet.net


    Kuzey Doğu Anadolu Gazetesi-Son Vilayet Gazetesi


     


    YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/Fakir Yilmaz


    Ne oldu o iş?….




     



    Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi ardından yeniden sorma gereği duyduğumuz bir konuyu dile getirirken, Hrant Dink’in, ‘Tehdit ediliyorum’ diyerek savcılığa verdiği dilekçesine cevap biile verilmediğini öğreniyoruz acı acı gülerek ..


    Evet, bizim de matbaamızı yakmaya kalkmışlardı, bizi de tehdit etmiştiler ve bizde bu konularda şikayetlerde bulunmuştuk ..Nne oldu bilmiyoruz ama bugüne kadar bize olumlu, yada olumsuz bir cevap bile verilmediğini tüm kamuoyuna bir kez daha buradan bildiriyor ve yaşanan gelişmeler ardından akıtılan timsah gözyaşlarına inanmadığımızı ilan ediyoruz…


    Matbaamızı yakanlar, beni tehdit edenlerin hakkında yaptığımız şikayetlerin bugüne kadar cevaplandırılmadığı bir Türkiye’de daha nice Hrantları ve onun gibi düşünenleri kayıp ederiz bilmem ama bizim ki sadece bir merak, yoksa çokta umudumuz yok biline ..


    Ancak, Ardahan Cumhuriyet Başsavcımızın bir yemekte CHP Milletvekiline, ‘Vatandaş şikayet etmiyor, etseler dikkate alır, çözeriz’ dediğini duyuyorum…


    Ama gelin görün ki sayın savcının Ardahan’a gelmeden önce bizlerin yaşadıklarını kaç kez şikayet ettiğimizi biz bile unuttuk.


    Yinede sormak gerek  bir ümitle ..  


    Evet; Ne oldu o iş?..


    fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535.418 32 58


     


    Köyler gibi sınır birliği de susuz!


     




     



    Bölgede yaşanan ağır kış şartları bir çok köyün yeni su şebekelerinin patlamasına neden olurken, bu nedenle susuz kalan köy sayısı her geçen gün artarak devam ediyor.


    Başta AKP Milletvekili Kenan Altun’un köyü olmak üzere bir çok köyde donarak patlayan su şebekeleri dolaysıyla susuzluğun yaşandığı Ardahan’da sınır köyü olan Kurtkale köyü de 10 gündür susuz.


    Alınan bilgilere göre köye su sağlayan su pompasının arızalanması dolaysıyla 10 gündür susuz olan Kurtkale köyünde insanlar su ihtiyaçlarını kar eriterek giderirken aynı köyde bulunan askeri sınır birliğinin de su sıkıntısı yaşadığı öğrenildi.


    Haber ekleme saati: 20.42-24/01/2007


    Haber/Foto: www.sonvilayet.net


     


    Muhtarın otu yandı ..


     




     



    Ardahan’ın Çıldır ilçesi Dirsekkaya (Zerebük) köyünün muhtarının otu bilinmeyen bir nedenle yandı. Alınan bilgilere göre köy muhtarı Zafer Taşdemir’in evinin önüne bulunan ot yığınları akşam saatlerinde bilinmeyen bir nedenle ateş alarak yandığı öğrenilirken, yangın köylülerin müdahalesiyle söndürüldü.


    Haber ekleme saati: 20.27-24/01/2007


    Haber: Fakir Yilmaz Foto: www.sonvilayet.net Arşiv


     


    Harçlıklarıyla köylerinin okuluna bilgisayar, fotokopi makinası aldı ..


     




     



    Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi son sınıf öğrencisi Volkan Senemoğlu kendi harçlığı ve arkadaşlarının katkılarıyla aldığı bir adet bilgisayar, bir adet yazıcı,bir adet fotokopi makinası ve arkadaşları arasında topladığı 800 adet kitabı kendisi getirip, ilkokulu okuduğu köyünün okuluna bağışladı.


    60 öğrencisi bulunan Ardahan’ın Çıldır İlçesi Gölebakan (Meredis) İlköğretim okuluna bağışlayan Üniversite öğrencisi Volkan Senemoğlu getirdiği bilgisayarları ve elektronik eşyaları kendi elleriyle okula teslim edip, kitaplarını kütüphaneye dizerken çok mutlu olduğunu belirtti.


    Kendisinin de bir zamanlar yok imkanlar içinde okuduğu okulunun eksikliklerini kendince gidermeye çalıştığını belirten Senemoğlu, bölgede okumanın ne kadar zor ve sıkıntılı olduğunu iyi bilirim. Bizim göremediklerimizi bizden sonra okuyanlar görsün diyerek Kocaeli’nde başlattığım kampanyama benim gibi üniversite okuyan iki kardeşim başta olmak üzere bir çok arkadaşım destek verdi. Bende bunları getirip, kendi ellerimle köyümün okuluna teslim ettim. Çok mutluyum.


    Tek dileğim interneti olmayan okuluma devletin bir an önce internet ağı çekmesidir. Bunun içinde karınca kararınca çaba göstereceğim dedi.


    Haber ekleme saati: 19.55-24/01/2007


    Haber/Foto: Fakir Yilmaz/Çıldır


     


    Belediye Başkanı Mikail Kayatürk:


    “Vasıfsız ve de niteliksizlerle işimiz olmaz”


     




     



    Ardahan Belediye Başkanı Mikail Kayatürk dün makamında düzenlediği basın toplantısında kendisini iş yapmamakla suçlayanlara sert çıktı. Belediye olarak yok imkanlar içinde büyük işler yaptıklarına dikkat çeken Kayatürk, benim vasıfsız ve niteliksizlerle işim olmaz. Halk görüyor kimin ne yaptığını. Biz konuşmuyoruz, iş yapıyoruz. 657’ye tabi olanların yetkileri bellidir. Bana kimse işimi öğretmeye kalkmasın, kendi işlerini yapsınlar. İki yıldır Ardahan’da ne yapıldı ona baksınlar.’ dedi.


    Eline aldığı Son Vilayet Gazetesi’ni basın mensuplarına gösteren Belediye Başkanı Mikail Kayatürk, gazetecilerin birilerinin fotoğraflarını sayfa sayfa yayınlamaktasa, Ardahan’ın fotoğrafını çekmelerini istedi.


    Belediyeciliği kendilerine öğretmeye kalkanların demeçlerini yayınlayan gazetecilerin birilerinin iki yıldır asli işlerini yapıp yapmadıklarını yazmalıdırlar. TOKİ’ye belediye olarak üç yer gösterdiklerini, ancak birilerinin bu yönde isteksizliğini kapatmak için kendilerini suçladığına da dikkat çeken Başkan Mikail Kayatürk, Ardahan’ın öyle sanıldığı gibi sahipsiz olmadığına da dikkat çekti. 


    Haber ekleme saati: 12.20-24/01/2007


    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com


     


    Ardahan Valisi Murat Yıldırım: 


    ‘Doktor sorunu yok denecek kadar iyidir’


     




     



    Ardahan’da bulunan doktor sayısının geçmiş yıllara nazaran son iki yılda bir hayli iyileştiğine dikkat çeken Ardahan Valisi Murat Yıldırım, yaptıkları girişimler sonucu bölgede büyük sorun olan doktorsuzluk sorununu büyük ölçüde çözdüklerine dikkat çekerken, uzman doktor sayısında ki artışın bu yönde yaşanan soruna azda olsa derman olduğunu söyledi.


    Vatandaşın sağlık sorununun kendileri için çok önemli olduğuna da dikkat çeken Vali Murat Yıldırım, sağlıkçıların bölgede zor şartlar altında hizmet verdiklerini bildiklerini, ancak insan sağlığı gibi hassas bir göreve talip olan sağlıkçılarımızın hizmetlerini yaparken bu zorlukları aşacaklarına inancının da tam olduğunu söyledi.


    Haber ekleme saati: 12.15-24/01/2007


     


    Bayram’da bin 236 yoksula harçlık dağıtıldı


     




     



    Ardahan Valiliğine bağlı SYDV tarafından yapılan yazılı açıklamada Ardahan Merkez Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımızca Kurban Bayramı dolayısıyla İlimiz merkez mahalle ve köylerinde bulunan fakir ve muhtaç vatandaşların her birine 50.00.YTL olmak üzeretoplam1236 kişiye 61.800.00.YTL para yardımı yapılmıştır. denildi.


    Haber ekleme saati: 12.07-24/01/2007


    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com


     


    ÖNCE SIRTLARI, SONRA AYAKLARI ISINDI




     



    Başkanlığını Temel Yıldırım’ın yaptığı Türkiye Yardım Sevenler Derneği Kars Şubesi, daha önce mont yardımı yaptığı öğrencilerin bu kez ayaklarını sıcak tuttu.


    Türkiye Yardım Sevenler Derneği Kars Şube Başkanı Temel Yıldırım, daha önce mont yardımında bulunduğu Selim’in Yalnızçam Köyü İlköğretim Okulu’nda okuyan 103 öğrencinin ayağındaki kara lastiği görünce duygulandı. Durumu, genel merkeze bildiren Yıldırım, öğrenciler için kışlık bot getirtti. Botları Yalnızçam Köyü İlköğretim Okulu’na götüren Temel Yıldırım, öğrencilerin hepsini sevindirdi.


    Okul yönetimi, öğrenci ve öğrenci velilerinin candan teşekkür etmeleri karşısında duygulanan Türkiye Yardım Sevenler Derneği Kars Şube Başkanı ve Kars’ın saygın işadamlarından Temel Yıldırım, “İhtiyaç sahibi öğrenci ve ailelere yardım etmek bizim görevimiz. İhtiyaç sahibi ailelerden özellikle giyim konusunda ihtiyaçlarını bize bildirmelerini istiyorum. İhtiyaç sahibinin isteği kesinlikle geri çevrilmeyecektir.” dedi.


     


    Dün, Selim’in Yalnızçak İlköğretim Okulu’nda okuyan 103 öğrenciye kışlık bot yardımında bulunan Türkiye Yardım Sevenler Derneği Kars Şube Başkanı Temel Yıldırım, daha önce de yine aynı okuldaki 103 öğrenciye kaban dağıtmıştı.


     


    ***Ardahan’da da yardım yapıldı ..


     


    Kars’ta olduğu gibi Ardahan’da da öğrencilere yardım yapan Türkiye Yardım Severler Derneği Ardahan Şubesinin çalışmasına Ardahan Valisinin eşide katkıda bulundu.


     


    Konu hakkında yapılan yazılı açıklamada; 


     


    Derneğimizin düzenlediği çay partisi gelirleri ve Ardahan esnaflarından toplanan yardımlar ile Yardım Sevenler Derneği’nin fahri başkanı, Sayın Valimiz Murat YILDIRIM’ın eşi Sehavet YILDIRIM hanımefendi ile derneğimizin yönetiminde bulunan Hülya DÜNDAR, Alime AYDEMİR, Güler YILMAZ, Birant ÇİMLİ, Aynur BULGA’ nın da destekleriyle elde edilen gelirlerle 2006-2007 tarihleri arasında ilimizdeki yardına muhtaç ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlar; 


    -Türkiye Yardım Sevenler Derneği Genel Merkezden gönderilen 20 çanta kırtasiye malzemesi ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtıldı. 


    – Yurtlarda kalan 15 öğrenciye bayram harçlığı olarak 50’şer YTL. verildi.


    – Ardahanlı olup dışarıda okuyan 5 Üniversite öğrencisine 100’er YTL. yardım yapıldı.


    – 10 ihtiyaç sahibi aileye 50’şer YTL. Gıda yardımı yapıldı.


    – 5 yardıma muhtaç aileye 100’er YTL. Para yardımı yapıldı.


    – Türkiye Yardım Sevenler Derneği Genel Merkezden gönderilen 20 paket temizlik malzemesinin 8 paketi Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Halit Paşa İlköğretim Okulu bünyesinde açılan özel alt sınıfına, 12 Paketi Ardahan Devlet Hastanesi Diyaliz Servisine, 20 paket bebek seti de Hastane Doğum servisinde yeni doğan ihtiyaçlı bebeklere verilmiştir.


    -İlimiz merkez ve Köylerin de ihtiyaç sahibi 50 aileye de ev eşyası ve giyim yardımı yapılmıştır.


    – 5 aileye soba yardımı yapılmıştır.


    Ayrıca Ardahan esnafının katkılarıyla aldığımız mont, bot, soba ve gıda yardımları da ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştır.


    Haber ekleme saati: 11.59-24/01/2007


    Haber/Foto: Gümüşpala Kortağ/Kars-Ardahan


     


    Geçim sıkıntısı böbrek sattırıyor


     




     



    Bir yıl önce Artvin’den Ardahan’a çalışmak için gelen 37 yaşındaki Mansiye Köksal çalıştığı işten çıkarılınca çocuklarını geçindirmek ve birikmiş borçlarını ödemek için böbreğini satlığa çıkardı.


    Ailevi sorunlardan  dolayı eşinden boşanan Mansiye Köksal çocuklarının velayetini üzerine alarak Artvin’de  gündelikçi olarak çalışıyordu. Bir akrabasının aracılığı ile Ardahan’da özel bir şirkette iş bulan Köksal bir yıl önce Ardahan’ın Hanak ilcesine yerleşti. Hanak’ta bir süre çalıştıktan sonra çalıştığı  işten çıkarılınca Cansu (17) Doğukan (12) Tansu (11) Adil (8) Nuran (4) isimli 5 çocuğu ile çaresiz kaldı. 


    Birikmiş ev kirası ve çocuklarının okul masraflarını ödeyemeyen Köksal bir taraftan iş ararken diğer taraftan da yardım için valilik ve kaymakamlığa müracaat etti. 


    Ardahan Valiliği’nden yardım talebinde bulanan Köksal kendisine bir iş bulunmasını isteyerek çalışıp geçimini sağlayacağını belirtti. Ardahan Valiliği bu müracaatı Hanak Kaymakamlığı’na yönlendirdi. Aradan geçen zaman zarfında bir yardım alamayan Köksal’ın ekonomik sorunları hat safhaya ulaştı. 


    Çaresizlik içerisinde kalan Köksal, 4 bin YTL’ye yaklaşan borcunu ödemek için tek çare olarak bir böbreğini satılığa çıkardı. 


    Ardahan Devlet Hastanesi’ne müracaat eden Köksal’a hastane yetkilileri böbreğinin satılmasının yasal olmadığını belirtti. Bunu resmi yollarla yapamayacağını anlayan Köksal, kızı Cansu’yu yanına alarak Gazetemize geldi. Gazeteye böbreğini satmak için ilan vermek istediğini belirten Köksal yaşadığı zor günleri anlattı. 


     


    ***Tek çıkış böbreğimi satmak.


     


    5 çocuğu ile bir başına kalan Mansiye Köksal yaşadığı sıkıntılardan kurtulmanın tek yolunun bir böbreğini satmak olduğunu söyledi. 


    Aylardır iş aramasına rağmen iş bulamadığını belirten Köksal nereye gittiysem bütün kapılar yüzüme kapandı. Sağlığım yerinde, kimseden sadaka yada yardım istemiyorum çalışıp evimi geçindirecek bir iş istiyorum. Valilik ve Kaymakam’lığın yanı sıra bir çok yere müracaatta bulundum bir sonuç alamadım. Evimin kirasını ödemedim yakacak odun kömürüm yok haftalardır çocuklarımı banyo bile yaptıramadım çevreden gelen yardımlarla karnımızı zor doyuruyoruz. Çoğu gün bir ekmek bile bulamıyorum çocuklarım aç kalmasın diye sofrada olan yemekten yemiyorum tek onların karnı doysun diye. Ama artık dayanacak gücüm kalmadı.  Ailemden destek alamıyorum belki çocuklarım olmasa kendimi öldürür bu haytan kurtulurdum ama beş çocuğa ben olmasam kimse de bakmıyor.  Aylardır düşündüm kiminin parası var sağlığı yok benimde sağlığım var geçinemiyorum bir böbreğimi satıp bu sıkıntılardan kurtulurum. Ama ona da bir sürü engel çıktı yasal olarak satamıyorum, bunun için farklı yöntemler denemeye mecbur kaldım. İhtiyacı olan birini bulduğum an hiç gözümü kırpmadan böbreğimi veririm yeterki çocuklarım bu sıkıntıdan kurtulsun’ dedi.


    Haber ekleme saati: 11.57-24/01/2007


    Haber/Foto: Bülent Kılıç/Ardahan


     


    Yollar 5 metre karın altında kaldı ..


     




     



    Ardahan ve ilçelerinde geçen hafta etkili olan kar yağışı ve tipi nedeniyle kapanan birçok köy yolu, metrelerce yükseklikteki kar yığınları sebebiyle hala açılamadı. 


    Posof İlçesi ve köylerinde geçen hafta etkili olan kar yağışı nedeniyle 8 gündür birçok köyün ilçeyle bağlantısı sağlanamıyor. Kurşun Çavuş Köyü’nün Posof İlçe merkeziyle bağlantısının tekrar sağlanması için çalışmalara aralıksız devam eden Köy Hizmetleri ekipleri, 150 metre uzunluğunda 5 metre yüksekliğindeki bir bölgede dozerle saatlerce çalışmak zorunda kaldı. 


    Posof Köy Hizmetleri Birim Şefi Necati Aydın, “8 gündür kapalı olan Kurşun Çavuş Köyü yolunda dün saat 08.30’dan bu yana çalışmalar başlamıştır. Karın yoğunluğu nedeniyle fazla ilerleyemiyoruz. Dünden bu yana ancak 150 metre yol açabildik. Karın yoğunluğu nedeniyle geciken köy yolu açma çalışmaları için halkımızdan duyarlı ve sabırlı olmasını bekliyoruz” dedi.  Kurşun Çavuş Köyü Muhtarı Tevit Özcan da, 8 gündür yolun kapalı olması sebebiyle mağdur durumda olduklarını ifade etti.


    Haber ekleme saati: 11.54-24/11/2007


    Haber/Foto: Alper Turgut/Posof


     


    Meslektaşımız Ümit Kılıç Hrant Dink’i adımıza yolcu etti ..


     




     



    Agos Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in kahpece katledilmesi tüm ülkede ve dünyada büyük yankı yaratırken bugun toprağa verilen meslektaşımızı 10 binler yolcu etti.


    Ardahanlı Gazeteci Ümit Klıç’ın Hürriyet ve bizim için takip ettiği Hrant Dink’in cenaze törenine katılan Hikmet Çetin ve Orhan Pamuk Kılıç’ın görevdeyken aynı kareye takılmaları dikkat çekti.


    Haber ekleme saati: 20.04-23/01/2007


    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com


    IŞILDAK/Gümüşpala Kortağ/UTANANA BAK!


     




     



    AKP Kars İl Başkanı Remzi Aras, geçtiğimiz hafta Esenyurt’taydı. 


    Niye olacak canım, Başbakan’a yakın olduğu ileri sürülen Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nu ziyaret.


    Bayram değil, seyran değil; AKP Kars İl Başkanı’nın Esenyurt Belediye Başkanı’nı özel ziyareti niye?


    Denilene göre, Aras, Kars’ta AKP’nin liste birinden milletvekili adayı gösterilmesi için Kadıoğlu’ndan Başbakan’a ricada bulunmasını istemiş.


    Eh, böyle bir istekte bulunur da, Necmi abisinin hoşuna gidecek şeyler söylemez olur mu?


    Ne demiş biliyor musunuz?


    “Ondan utanıyorum.”


    O kim?


    Gümüşpala Kortağ.


    Yani ben.


    ***


    Aras’ın benden utandığına ilişkin demecini Esenyurt’ta yayınlanan bir gazetede okuyunca, düşünmeye başladım.


    Remzi Aras’ı utandıracak ne yapmışım?


    İktidar olanaklarını kullanıp, ihale mi almışım?


    Hakkımdaki yolsuzluk iddiaları dosyalarım, ulusal televizyon ekranında mı gösterilmiş?


    Tayin karşılığı rüşvet mi almışım?


    En sıradan memuru bile “sürerim ha” diye tehdit mi etmişim?


    Kars’ın sorunlarını elimin tersiyle bir kenara itip, ihale mi koşturmuşum?


    Yoksulun hakkını mı gaspetmişim?


    İhale mi satmışım?


    Birilerine karşı siyasi nüfuz mu kullanmışım?


    Haddim olmayan işlere mi karışmışım?


    Başımın girmediği yere kıçımı mı sokmuşum?


    Hayır…


    Bilmem ki, bunları yapmadığım için mi utanmış benden AKP Kars İl Başkanı?


    Utanması bundansa, yerden göğe kadar haklı.


    ***


    AKP’den, Zeki Karabayır ve Selahaddin Beyribey’in önüne geçip liste birden aday gösterttirecek ya abisi Kadıoğlu, Aras beni bırakıp, Gürbüz Çapan’ı eleştirmiş.


    Ne dese beğenirsiniz Remzi Aras?


    “Gürbüz Çapan 15 yıl Belediye Başkanlığı yaptı, Kars’a ne yaptı?”


    Bu lafı söyleyenin Allah’tan korkusu olmadığı kesin; bari Karslılar’dan utan be adam.


    Gürbüz Çapan’ın, Belediye Başkanlığı döneminde, Kars’taki tüm belediyelere araç yardımında bulunduğunu, hatta bundan dolayı yargılandığını; AKP Kars İl Başkanı olmadan önce Kars’ı bilmediği için bilmez Remzi Aras.


    Ve, gömüldüğü dizinin dibinde abisi Kadıoğlu’na hoş gitsin diye, Kars’ın değerlerine saldıran Remzi Aras, abisi Kadıoğlu’nu Kars’a geldiğinde karşılayan Belediye Başkanları’nın altındaki makam araçlarının bile Dr. Gürbüz Çapan döneminin belediyesinin hediyesi olduğunu da bilmez.


    Nerden bilecek?


    Kendisinin Karslılığı, AKP döneminde başladı, AKP’den sonra da bitecek.


    ***


    Kars’a yatırım, Karslı’ya yatırım yapmak demektir.


    AKP Kars İl Başkanı Remzi Aras, AKP’nin il başkanı olmadan önce Karslı tanımadığı için, Dr. Gürbüz Çapan’ın Karslılar’a yaptığından habersiz olması doğal.


    Bir bilse, küçük dilini yutacak ve “Çapan’ın, Belediye Başkanlığı döneminde Karslılar’a yaptığını hayal bile edemem” diyecek.


    Gürbüz Çapan sayesinde binlerce Karslı’nın İstanbul’da iş, ev, aş sahibi olduğunu öğrenip, bir işadamı olarak neden kendisinin de, Çapan’ın yaptığının yüzde birini yapamadığına hayılfalanacak.


    Bilmez misin ki, Gürbüz Çapan’ın varlığı ve başarısı, İstanbul’daki Karslıların unutulmuşluğunu unutturdu.


    ***


    AKP Kars İl Başkanı Remzi Aras’ın, ziyaret ettiği abisi Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun yanında, benden utanmasının, Gürbüz Çapan’ın Karslılar’a yaptığını yok saymasının elbette bir nedeni var.


    Nedir?


    Genel seçimlerde, Zeki Karabayır ve Selahaddin Beyribey’i aşıp, liste bire oturmak.


    Eğer genel seçimlerde bu yağ Remzi Aras’ı liste bire taşımazsa, işte o zaman yandı gülüm keten helva.


    yazarcizer@hotmail.com


     


    YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/Fakir Yilmaz


    Yazılarım..




     



    **Kabul etmek gerekir ..


     


    Bugün tatile giren eğitim/öğretimin Ardahan’da ki içler acısı hallerini zaman zaman gerek burada, gerekse gazete sayfalarımız ve de sitelerimiz de ortaya koyduk. Koymaya da devam edeceğiz.


    Milli Eğitim Müdürünün sürekli değiştiği, çoğunluğu stajer olan öğretmenlerin zor şartlar altında eğitim vermeye gayret ettiği bir Ardahan’da bugün, birinci yarı yıl tatiline giren benim de üç öğrencim var, Saddam Doğu, Yaprak ve Şeyma ..


    Bu üç öğrencimin yarı yıl boyunca kendilerinde çeşitli adlar altında istenen paralarla gittikleri okulların da ne kadar eğitim aldıklarını 2 Ytl. verip, aldıkları karnelerinden öğreneceğiz bugün..


    Köyleri sık sık ziyaretimde gördüğüm manzaraların başında ki eğitim/öğretim de yaşanan sorunları dile getirirken Ardahan’ın eğitim/öğretim’de ki yerini de sık sık eleştiri konusu yaptık.


    Ülke genelinde sonlardan hep üçüncü yada ikinci olan eğitim düzeyimizin düzeltilmesi ve de gelişimi için yetkili ve etkili kurumlarımızın büyük (!) çabalarını da dile getirirken başta 


    İl Milli Eğitim Müdürümüzü olmak üzere diğer idarecilerimizde kızdırmadık değil. Ancak, ‘Dost acı söyler’ misali gündeme getirdiğimiz bir çok konunun altına bugün yeniden imza attığımızı belirtiyor ve Ardahan’da ki eğitim, öğretim de ciddi sorunların olduğunu ısrarla belirtiyoruz.


    Öğretmen ve öğrencilerin Ardahan’da ki eğitim düzeyinin çıtasını yükseltme çabasının yaşanan bu sorunlar dolaysıyla başarılı olmadığını da belirtmenin ve de kabul etmenin zararının olmayacağını bilmenin faydasıyla hareket edilmesi halinde velilerin ve de idarecilerin bu yönde top yükün gerçek bir çabasına da ihtiyaç duyulduğu bilinmelidir.


    Eğitim/Sen gibi sivil toplum kuruluşların yaşanan sorunları çözme konusunda plan ve projeler sunmadığı bir Ardahan’da daha işinin baharında olan stajyer bir öğretmenden beklediklerimizin de çok olduğunu da kabul etmek gerek.


    Çünkü, lojmanı, alt yapısı,sosyal ve de kültürel sorunlarla mücadele eden öğretmenlerimizin, biz velilerin, ‘Saldım çayıra,mevlam kayıra’ yöntemiyle okula gönderdiği çocuklarımıza verdiklerinin pekte faydalı olmadığı, eğitim/öğretim de başarılı olup, olmadığımızı yönünü gösteren istatistiklerin son sıralarda yer almamızdan görülmektedir.


     


    **Kim haklı?..


     


    Ardahan Valisi Murat Yıldırım’ın yeni yapılması düşünülen Toplu Konutlar ve diğer bir çok yatırım için arsa temini sıkıntısı yaşandığını belirtip, bu konuda belediyelerin kendilerine yardımcı olmadığını ima ederek açıklama yapması ardından Belediye Başkanı Mikail Kayatürk’te bir basın toplantısı yapmış, başkanın ve valinin açıklamaları birer gün basın aracılığıyla kamuoyunun gözleri önüne serilmişti.


    İki idarecimizin arasının pekte şekerli olmadığı görülen bu açıklamarı yeni olmadığınıda bilen Ardahan kamuoyunun ikiye ayrılıp, kimin haklı olduğunu yeniden tartıştığını gözlemlediğimiz bir Ardahan’da bu gerginliğin kentin geneline yayılmasından ve kurumlar arasında tatsızlığa varılmasından çekinilmektedir.


    Ancak burada kimin haklı olduğunu da tarntışmanın zararının olmayacağını belirtirken, eski belediye başkanı Salih Aktürk’ün Özal döneminde belediyenin borçlanması karşılığında, ‘Ben borçlanamam’ diyerek yaptırmadığı konutlar aklıma geliyor.


    Mikail Kayatürk’ün valinin yeni konutlar için tespit ettiği arsaya alenen karşı olduğunu bilerek, iki yıldır yapılması düşünülen yeni konutların bu tür çekişmeler yüzünden geciktiğini de bili yoruz. Kayatürk’ün, ‘vali doğalgaz borusunun üzerinde konut yapmak istiyor’ diyerek, yeni konutları kanalizasyonu olmayan mahalesinin kayalarının üzerine kondurmak istemesi kimin haklı, kimin haksız olduğunu açıkça ortaya koyuyor sanırım ..


     


    **Posoflu Şükrü ..


     


    Görenlerin uzun boyu, kaba vucudu dolaysıyla Ilgar dağına benzenttiği CHP’li Posof Belediye Başkanı Şükrü Bozyiğit’in memleketinin burnunu dibinde ki Gümrük kapısı, Türkgözü’nün içler acısı halini kimlerin gündeme getireceği bilinmediği bir süreci yaşayan Ardahan’ın 200 milyonluk Kafkasya’ya açılan diğer kapısı olan Çıldır Aktaş’ın açılıp açılmayacağı halen bilinmemektedir.


    Halbu ki bu kapının bulunduğu ilçeli olan CHP’li Milletvekili Ensar Öğüt ile ATSO başkanı Latif Tosunoğlu’da var ..


    Gümrükler konusunda sıkça olmasa da arada bir konuşup, çözüm yerine fikir yürüten bu isimlerin neden yorganlarını alıp, Ankara’da hükümetin kapısan dayanmadıkları da bilinmez, anlaşımaz ..


    Evet, manşetemize konu olan Gümrük Büfe’de beter olan iki gümrüğümüzün ne zaman gerçek birer gümrük gibi çalışacağını benim gibi Ardahan’lı da merak eder …


     


    **Yamalı paltolu ..


     


    Bugün manşetemize konu olan olayı kaç kezdir yazıyoruz, bilmem ama dün matbaama gelen bir velinin 21. yüz yıl dendiği bu zaman da giydiği yamalı paltosunun içinde 4 çocuğunun okurken her gün para isteyip, kendisini ezmesi karşısında ne yapacağını şaşırdığını söylerken, okulların, hem de makbuzsuz topladığı paraların haddi hesabının olmadığını kimin araştırıp, soracağını merak ettiğini belirtiyordu. Bende, benden de perişan olan veliye dedim ki; Bu memleketin valisi, müdürü vede savcısı var sen merak etme…


    fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535.418 32 58

  • Antakya’dan Sonra Ardahan Korosu Kuruldu..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp Her Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayına Sizde Davetlisiniz..


    Tempo TV ekranına konuksunuz..


     




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Kültür Bakanlığı personellerinden olan Ardahanlı Ses Sanatçısı Ferman Kaya koro hakkında yaptığı açıklamada; “Anadolu’nun her yerinde yaşayan hemşehrilerimin dikkatine, ekip olarak çalıştırmakta olduğumuz,  ‘Anka ARDAHAN ve Serhatlılar Korosu’ herhangi bir sivil örgüt, dernek, federasyon gibi bir kuruma bağlı değildir. Tamamen benim ve ekibimin sorumluluğundadır, Tüm hemşehri derneklerimiz, Belediyelerimiz Koromuza etkinliklerinde sahne vermek isterlerse memnuniyetle katılırız.

    K.B. Ankara Devlet Korosu Ses Sanatçısı, Ferman KAYA. İrtibat: 05362199269” dedi.



    Kayyumlar Kaç Maaş Alıyor?


    HDP’nin desteğiyle yerelde iktidar olup kendi medyasının güçlenmesini sağlayan ve bu medyanın gücüyle gündemi muhalefete kaptıran Ak Parti ve MHP koalisyonu bürokratlarının çifter değil beşer hatta 10’dan fazla maaşlar aldığı konuşula dursun HDP’li seçilenlerin yerlerine atanan kayyumlar unutulmuş gibi..


    Demokrasinin gereği olan, halkın oylarıyla iktidar olduklarını belirtip halktan büyük kimse yoktur edasıyla siyaset yapanların, yine halkın seçtiklerini çeşitli bahanelerle görevden alıp hapse atarken bir başka şey daha yaptılar..

    O da ikinci hata denecek şeyi, yani muhalefetin  rahat hareket etmesini sağlayan CHP’yi destekleyen HDP’li meclis üyelerini tek tek görevden el çektirip batıdaki CHP’li Belediyelerin elini daha da rahatlattılar..

    Yani doğu ve güneydoğuda halkın seçtiği HDP’li belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine memur kayyumlar atayarak başta kürt seçmeninden olmak üzere tüm dünyada tepki alırken İstanbul başta olmak üzere Batı kentlerindeki belediyeleri elinden alıp yerelde iktidar olan CHP’yi destekleme adına birer ikişer HDP’liyi CHP Belediyelerinin meclisine sokan HDP’lileri de görevden alarak belediyelerin yönetiminin tümünü CHP anlayışına hediye etti. 

    Ve bugün “dürüst ol, demokrasiye, adalete, hak ve hukuka uy ve bu yoldan uzaklaşma” diyen elçileri neredeyse terörist ilan edip, içeri olamasa da dışarıya kovacağım diyen aynı anlayışın hata üzerine hata yaptığını görüyor, hallerine üzülmüyor değiliz..

    Çünkü iktidara gelmeden önce kendilerinin bizzat karşılaştığı zulümlerin mağduriyetiyle iktidar olduğunu unutanlar aynı mağduriyeti yaşattıkları HDP’nin ahıyla başkalarını önce yerelde şimdide genelde iktidar edeceklerinin farkında değiller..

    Ha unutmadan ekmek elden su gölden olmasa da devletin özel idare bütçesinden ve halkın vergisi üzerinden geçinen memur kayyumlar kaç maaş alıyor? Sorusunuda merak etmiyor değilim..

    Çünkü görevlendirme vekâlet, köy ziyaretleri, toplantı katılımı, mesai, adı altında birçok ödenek alan memur kayyumların valilik, kaymakamlık maaşlarının yanı sıra kanunen değil adaletli hiç değil zorla oturturdukları belediye başkan makamlarınlarının maaşlarını da aldıkları hiç konuşulmaz..

    Şu benim demokraside, eşitlikte, adalette dünya birincisi değil, sonun bir tık üstünde olan ülkemde..



    arşiv haber 11/11/2015 tarihli haber/yorum/reklamlar


    ARDAHAN DERNEĞİ TÜRKÜ BARDAYDI..


    Başkanlığını Ahmet Demirbaş’ın yaptığı İstanbul Kartal Ardahan Derneği, Ardahan Hanaklı sanatçı Turgay Demri’in sahne aldığı Türkü Barda kafa dağıttı. Ardahan Derneğinin Yöneticilerinin yanı sıra İstanbul Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Gülcemal Fidan’ın da katıldığı eğlence programında güzel dakikalar geçiren dernek yöneticileri amaçlarının Ardahanlı sanatçıya destek sunmak olduğunu belirtiler.



    Kültür Evi’nden Matematik Kursu..



    Merkezi İstanbul Esenyurt’ta bulunan Ardahan Kültür Evi Ardahanlı Öğrencilere yönelik bir kurs açtı.


    Dernek tarafından yapılan açıklamada, Ardahalı olan 9. sınıf öğrencilerine matematik dersi verileceği, ders almak isteyen Ardahanlı öğrencilerin kursa katılmak için 1 Aralk’a kadar 0212. 428 42 75 yada 0535 456 76 03 nolu telefonlara başvurmaları istendi.


    Ardahan En Yoksul İl


    Yapılan bir araştırmada Türkiye’nin 81 Vilayeti içinde Ardahan’ın en yoksul İl olduğu bir kez daha teyit edildi.


    Beş parmağın beşi de bir olmuyor. Ülkemizin her vilayeti güzel ama en fakiri ile en zengini arasında dağlar kadar fark var. Öyle ki, en fakir şehrin bankalarında duran para, en zengin şehrimizin bankalarında duran paranın küsuratı bile etmiyor! İşte Türkiye’nin bankalarda en az ve fazla mevduat hesabına sahip şehirleri.


    Önce en az parası olanlar: ARDAHAN 

    347.505.000 TL


    BAYBURT 

    405.918.000 TL


    GÜMÜŞHANE

    611.420.000 TL


    HAKKARİ

    641.829.000 TL


    Şimdi de en çok parası olan şehirler: KOCAELİ

    19.551.654.000 TL


    ANTALYA 

    29.844.127.000 TL


    BURSA

    30.918.304.000 TL



    arşiv habe/yorum 23/22/21/01/2007 tarihli haberler


    Bu okulun telefonu ve levhası gibi Atatürk’ü de yok!

     



     




    Ardahan’ın Hanak İlçesinde bulunan Hanak 8 yıllık İlköğretim Okulunun telefonu gibi levhası ile Atatürk büstünün de olmadığı görüldü.

    Geçtiğimiz yıl sonu tamamlanarak Milli Eğitim Müdürlüğüne devir edilen binanın ve içinde 360 öğrencinin eğitim gördüğü okulun alt yapısı olmadığı gerekçesiyle telefonları olmayınca 60’a yakın bilgisayar öğrencilerin atari oyun salonu haline gelmiş durumda.

    Resim çekmeye izin verilmeyen okulun içinde özürlü öğrenciler için tuvalet yapılırken özürlülerin yaralanacağı merdiven ve de asansöründe unutulduğu görülürken, okulu tanıtan levhası ile Atatürk büstünün de olmadığı görüldü.

    Toplam 26 öğretmenin görev yaptığı kent merkezine 2 km. uzaklıkta ki okula tüm başvurulara karşın 7 aydır telefon bağlanmadığı daha önce bir çok kez gündeme gelirken, konu hakkında açıklama yapmaktan kaçınan okul yöneticileri biz gerekli başvuruyu yaptık, ama telefonu bağlayacak olan kurumun telekom olduğuna işaret ederlerken, okulun levhasının sipariş edildiğini, Atatürk büstü içinde Tugay komutanının söz verdiğini belirttiler.

    Haber ekleme saat: 08.52-23/01/2007

    Haber/Foto: Fakir Yilmaz/Hanak

     


    Faruk Demir Zonguldak’ta türkü söyledi ..

     



     




    Bir dönem Ardahan Milletvekilliği yapan eski  TRT Sanatçısı Faruk Demir Zonguldak’ta yerel bir gazetenin kuruluş yıl dönümünde türkü söyledi.

    Zonguldak’ta kurucuları arasında eski bakanlardan merhum Veysel Atasoy’un da bulunduğu Yeni Adım Gazetesi, düzenlediği geceyle 9. kuruluş yıldönümünü kutladı. 

    Yerel yayın yapan ve Salih Demir’in sahibi olduğu Yeni Adım Gazetesi’nin 9. kuruluş yıldönümü nedeniyle Alaborina Restaurant’ta düzenlenen geceye, Vali Yavuz Erkmen, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Polat Türkmen, Fazlı Erdoğan, CHP Zonguldak Milletvekilleri Harun Akın, Nadir Saraç ve CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Emniyet Müdürü Atilla Çınar, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Çetin Altun, Zonguldak Belediyesi eski başkanı İsmail Eşref’in yanı sıra çok sayıda davetli ve basın mensupları katıldı. Slayt gösterisi ile başlayan 9. yıl kutlaması, halk oyunları ekibinin gösterisi, pasta kesimi ve DSP Ardahan eski Milletvekili Faruk Demir’in söylediği türkülerle devam etti. 

    Haber ekleme saati: 23.34-22/01/2007

    Haber/Foto: www.sonvilayet.net

     


    DTP’lillerden 2. Çıplak ayak eylemi Hrant Dink içindi ..

     



     




    Demokratik Toplum Partisi (DTP) Ardahan ve  Kars İl Teşkilat mensuplarının, gazeteci Hrant Dink’in silahlı saldırıcı sonucu öldürülmesini kar üzerinde çıplak ayaklı basın açıklamasıyla protesto etmesi sırasında başta Ardahan İl başkanı Ömer Yilmaz olmak üzere bazı kişiler soğuktan etkilendi. 

    Kars’ın Digor İlçesi’ne bağlı Dağpınar Beldesi’nde bir araya gelen partililer, kar üzerinde çıplak ayaklı basın açıklamasının 2 ncisini  yaptı. Başta, DTP Ardahan İl Başkanı Ömer Yilmaz olmak üzere bazı partililerin kar üzerinde çıplak ayakla titrediği basın açıklamasına, DEHAP eski Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu, DTP Ardahan İl Başkanı Ömer Yılmaz, Dağpınar Belde Belediye Başkanı Ayhan Erkmen ile çok sayıda partilinin katıldığı basın açıklaması DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak tarafından yapıldı. 

    Haber ekleme saati: 23.17-22/01/2007

    Haber: Fakir Yilmaz/Ardahan-Fotolar: Bedir Altınok/Kars

     


    www.ardahan.org.tr

    2006 Yılının Araştırma sonuçları belli oldu..


     



     




    Merkezi Atatürk Cad. Aşık Ferhat Sk. No : 7 Soğanlık – Kartal/İstanbul’da bulunan Ardahan İli Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen ‘2006 Yılının Araştırma Sonuçları’  belli oldu.

    Metropollerde kurulan ilk derneklerimizden olan ve Ardahan/Ölçek köylü Emekli Başkomiser Cevdet Şentürk’ün kurucu başkanı olduğu Ardahan İli Kültür ve Dayanışma Derneği Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Fakir Yilmaz’ı ‘Yılın en başarılı gazetecisi’ kategorisinde birinciliğe laik gördü.

    2006 Yılı içerisinde çeşitli alanlarda başarı gösteren hemşerilerimizle ilgili yapılan araştırma sonuçları sonuçlandı.

    2006 yılı içinde en başarılılar kendi alanlarına göre şöyle sıralandı.

    2006 YILININ EN BAŞARILI POLİTİKACISI: PROF DR ESFENDER KORKMAZ/İSTANBUL

    2006 YILININ EN BAŞARILI BİLİM ADAMI : DOÇ DR HALİM KAZAN /KOCAELİ

    2006 YILININ EN BAŞARILI BÜROKRATI: MEHMET YEŞİLBAŞ/KASTAMONU

    2006 YILININ EN BAŞARILI SANAYİCİSİ. AYTEKİN KAYA/İSTANBUL

    2006 YILININ EN BAŞARILI İŞ ADAMI: NURİ VATAN/İSTANBUL

    2006 YILININ EN BAŞARILI GAZETECİSİ: FAKİR YILMAZ/ ARDAHAN

    2006 YILININ EN BAŞARILI SANATCISI: YUDUM TATAR/İSTANBUL

    2006 YILININ EN BAŞARILI EN İYİ BAL ÜRETİCİSİ: KAZIM ARICI/ ARDAHAN

    2006 YILININ EN BAŞARILI SOFTWARE YAZILIMCISI: M. MURAT ŞENTÜRK (ARDA YAZILIMIN SAHİBİ)/İSTANBUL

    Haber ekleme saati: 22.54/22/01/2007

    Haber/Foto: www.sonvilayet.net

     


    Susuzluk köylerin 1. maddesi olmaya devam ediyor ..

     



     




    Yetkililerinin bir çok köyünün suya kavuşturulduğu yönünde açıklamalar yaptığı Ardahan köylerinde susuzluk gündemin birinci maddesi olmaya devam ediyor.

    Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana büyük özlem ve hasretle beklenen su ihtiyaçlarını 2007 yılında dere ve kar sularında kadınların ve de merkeplerin sırtında karşılayama devam eden Ardahan’ın şimdi ki derdi, yapıldı denen su şebekelerinin  kar yağışıyla birlikte donması gösterilmektedir.

     


    Suiistimal edildi, susuz kaldık!


    Devletin son yıllarda yaptığı ataklarla susuz köy bırakmama çabasının su şebekelerini yapan müteahhit firmalarca alınan işlerin suiistimal edildiğini, buna devletin görevlilerinin ilgisizliği eklenince köylere çekilen içme su şebekelerinin 20 santim derinlikte toprağa gömüldüğünü, bununda ağır kış şartlarının yaşandığı bölgede bir çok şebekenin daha kullanılmadan devre dışı kalmasına neden olduğunu belirten köylüler, şebeke ihalelerinin yapıldığı dönemlerde başlatılan çalışmaların eksik ve yeterli olmadığı yönünde yapılan çağrıların devletin yöneticilerince ve de siyasilerce kulak ardı edilmesinin kendilerinin yine susuz bıraktığını da belirtmeden edemediler. 

    Haber ekleme saati: 19.39-22/01/2007

    Haber/Fotolar: Fakir Yilmaz-GAZETECİ


    Tuncer Dağ görevden alındı

     



     




    Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte hareketlenen parti teşkilatlarında değişimlerde ard arda gelmeye başladı.

    Alınan bilgilere göre İstanbul/Kıraç Beldesi’nde Cumhuriyet Halk Partisi Belde Başkanlığını yapan Tuncer Dağ ile 8 belde başkanını görevden alan CHP İstanbul İl Başkanlığı teşkilatları yeniden oluşturmaya çalıştığı öğrenildi.

    Gelişmeyi doğrulayan Ardahan/Göleli hemşehrimiz Tuncer Dağ görevden alınmalarına neden olarak daha önce İl Başkanlığının belde teşkilatının bulunduğu Büyükçekmece İlçe Yönetimine karşı koymalarından dolayı olduğunu, ancak bu gelişmenin bölgede ki CHP tabanını bir hayli rahatsız ettiğini İl teşkilatında bildiğini söyledi.

     


    ***İki vekilden ses yok ..


    Yaşanan bu gelişme konusunda bölge milletvekili olan ve aynı zamanda Göleli olan İstanbul Milletvekili İsmet Atalay ile CHP Ardahan Milletvekilinin sessizlikleri dikkat çekerken, Dağ her an yeniden göreve gelebileceğini ima etti.

    Haber ekleme saati: 18.49-22/01/2007

    Haber/Foto: www.sonvilayet.net


    Hanak Belediyesi GAZETECİ’ye suçüstü yakalandı!

    Belediye ilçenin kanalizasyonunu Çay’a döküyor ..

     



     




    Ardahan ve ilçelerinde yaşanan çevre kirliliğini önleyecek olan kurumların başında gelen belediyelerin konuyla ilgisizliklerinin yanı sıra çevreyi kirletmeleri dikkat çekiyor.

    Ardahan iline bağlı Hanak ilçesinin belediyesinin bu konuda suçüstü yakalandığı dün şehre merkezinde bulunan kanalizasyon çukurlarında vidanjörle çekilen artıkları şehir merkezinin yanı başında bulunan Çay’ya döken belediye yetkilileri karşılarında gazetecileri görünce şaşırıp, kaçmaya kalkarlarken vidanjör şoförü kanalizasyon artıklarını Çay’a değil, çayın yanı başında bulunan çayır sahibinin isteği üzerine araziye döktüklerini belirtmesi dikkat çekti.

     


    Çevre Bakanlığına şikayet edilmişti!..


    Hanak Belediyesinin köylerinde geçen dere yatağının sularına kentin kanalizasyonunu verdiğini belirten Hanak ilçesi Çayağzı (Orağaz) köyü Derneği daha önce bu konuda belediyeyi başta çevre bakanlığına olmak üzere bir çok yere şikayet etmiş, belediye Başkanı Harun Tankoç iddiaları yalanlamıştı.

    Haber ekleme saati: 18.21-22/01/2007

    Haber/Foto: GAZETECİ/HANAK


    Ardahan’ın zenginleri züğürt çıktılar 



    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasının bin 231 üyesinden 730’nun odaya borçlu olduğu ve önümüzdeki günler içinde bu borçlarını ödemezlerse icralık olacakları duyuruldu.

    Konu hakkında bilgi veren ATSO yetkilileri, Ardahan ili Posof İlçesi’nde bulunan Türkgözü Gümrük Kapısın da sınır ticaretinin yapıldığı dönemlerde 6 binin üzerinde olan üye sayısının her geçen süratle azaldığını belirtirlerken, bugün bin 231 üyelerinin kaldığını bunların da 481’nin aktif olup üyelik aidatlarını yatırdığını belirtirlerken geriye kalan 730 üyenin üyelik aidatlarını bile yatıramadıklarına dikkat çektiler.

    Aidatlarının ödeyemeyenler arasında bir çok zengin esnafından bulunduğuna dikkat çeker ATSO yetkilileri önümüzde ki günlerde yapılan duyurular ardından üyeliklerini yenileyip, aidatlarını ödemelerin de üyelikten düşürüleceklerine dikkat çektiler.

    ATSO odaya borcu olanların listesini yerel gazetelerde de yayınlatarak, üyelerininin borçlarını yatırmasını istedi.

    Haber ekleme saati: 12.26-22/01/2007

    Haber: Fakir Yilmaz/Ardahan


    YİNE SUSTULAR, YİNE TIRSTILAR! 

     



     




    Ardahan’da, ülkede ve de dünyada yaşanan gelişmeler karşısında sessizliklerini bozmayıp, kulüplerde siyaset yaparak, orman köşelerin de rakılarını yudumlayan Ardahanlı aydınlarımız son yaşanan ve bir gazetecinin öldürülmesi olayında da bu özeliklerini bozmadılar.

    Tüm Türkiye’yi derinden sarsan olay karşısında yine sessizliklerini bozmayıp, tırsan sözde Ardahan aydınlarının yanı sıra partiler ve sivil toplum örgütlerinden de olay hakkında olumlu yada olumsuz bir açıklama yapılmaması dikkat çekti.

    Pala bıyıklar bırakıp, koltuk altlarına soktukları gazetelerle devrimci olanların bile sustuğu bir Ardahan’da sorunların çözümü konusun da da görevi sadece ilin valisine yükleyip, restorant, kahve ve orman köşelerinde devrim masaları kuranların, yaklaşan seçimler öncesi pazarlıklar içinde olduğu ve bu nedenle Ardahan’da , ülke de ve de dünyada yaşananlarla ilgilenmedikleri sanılmaktadır.

    www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

     


    Ardahan -23 derece 

     



     




    Doğu Anadolu Bölgesi’nde gece en düşük hava sıcaklığı, sıfırın altında 23 dereceyle Ardahan’da yaşandı.

    Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, gece ölçülen en düşük hava sıcaklığı, sıfırın altında olmak üzere Ardahan’da 23, Kars’ta 20, Erzurum’da 18, Iğdır’da 13, Ağrı’da 12, Erzincan’da 5 derece oldu.

    Kar kalınlıklarının ise Ağrı’da 28, Ardahan’da 20, Erzurum’da 13, Kars’ta 10, Iğdır’da 8 santimetre olduğu bildirildi.Bölgede, birkaç gün içinde kar yağışının beklenmediği bildirildi.

    Haber ekleme saati: 10.34-22/01/2007

    Haber: Günay Nuh Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

     


    Göleli genç kalbine kurşun sıkarak intihar etti ..

     



     




    Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Köprülü Beldesi nüfuzuna kayıtlı Bekir Yalçıncı’nın oğlu 25 yaşındaki oğlu Murat YALÇINCI geçirdiği bunalım sonucu, İstanbul/Sultanbeyli’deki evinde dün akşam kalbine sıktığı tek kurşun ile intihar ederek yaşamına son verdi…

    Edinilen bilgiye göre çevresinde sevilen ve mütevazı bir kişiliğe sahip olan Murat’ın neden böyle bir yolu seçtiği bilinmemektedir. Önceki akşam geç saatlere kadar annesi ile sohbet eden Murat YALÇINCI daha sonra odasına geçerek müziğim sesini de açtığını ve kalbine dayadığı silahın patlamasından kimsenin duymamasını da müzikle engellemiş oldu. Sabaha karşı annesinin odasına girmesiyle oğlunun cansız bedenini gören annesinin çığlıklarını duyan komşuları yerde kanlar içinde kalan komşularını hemen hastaneye kaldırdılarsa da kurtaramadılar.

    Cenazesinin bugün İstanbul Yenibosna Adli Tıp Morgun’dan alınarak, evinin bulunduğu Sultanbeyliye götürülerek bugün toprağa verileceği duyuruldu.

     


    Hemşehrimiz kulak kanserinden oldu ..



    20 yıl önce Ardahan’dan göç ederek Kocaeli ilinin Gebze ilçesine yerleşen Asker Kiraz (85)uzun yıllardır yaşadığı kanser hastalığı sonucu vefat etti.

    Kulak kanseri olduğu öğrenilen 7 çocuk babası Asker Kiraz’ın cenazesi bugan Gebze’de toprağa verileceği bilgisi alındı.

    Ardahan’da Kara Asker olarak tanınan Asker Kiraz aynı zamanda Çamlıçatak köyü muhtarının dünürü olduğu öğrenildi.


    Bir kara haber de Bursa’dan


    Göleli hemşehrimizin intihar ederek ölmesinin ardından Çamlıçataklı hemşerimizin kulak kanserinden vefat etmesi ile üzülen hemşehrilerimiz bir kara haberi de Bursa’dan aldılar.

    Yine Çamlıçatak (Gölebertli) köylü olan Seyfullah Güzel’in eşi 6 çocuk annesi Pamuk Güzel’inde Bursa’da hayata göz yumduğu bilgisi alındı.

    75 yaşında Güzel’in uzun süredir rahatsız olduğu alınan diğer bilgiler arasında oldu.

    Haberleri ekleme saati: 10.30-22/01/2007

    Haber/Kaynak: www.kopruluden.com


    Vali Murat Yıldırım: “Belediyenin yapması gerekeni valilik yapıyor”

     



     




    ARSİAD Yönetim Kurulunun ziyaret ettiği Vali Yıldırım, Ardahan Belediyesinin yapması gereken işleri Valiliğin yaptığını söyledi.

    Vali Yıldırım:”Toplu konuta gelince ben bu konuda her zaman söylüyorum ve yine söylüyorum. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin bu tür işleri Belediyeler organize eder, arsa bulur, imara açar vs. Ama bizim Ardahan da maalesef Belediye üstüne düşen vazifeyi bir hakkın yerine getirmiyor”.dedi.

    Ardahan da faaliyetlerini yoğun bir şekilde yürütmeye devam eden ARSİAD (Ardahan Sanayici ve İş Adamları Derneği) Yönetim Kurulu ve Üyeleri, Ardahan Valisi Murat Yıldırım başta olmak üzere, Ticaret ve Sanayi İl Müdürü İlhan Aydın’ı ve İl Genel Sekreteri Hasan Dal’ı makamlarında bir dizi ziyarette bulundular.

    Vali Yıldırımın odasında uzun bir süre oturan Dernek üyeleri, Vali Yıldırım’ın hem yeni yılını hem de geçmiş Kurban Bayramını kutladılar. Derneğin çalışmalarını yakından takip ettiğini dile getiren Yıldırım,  Derneğin  2007 yılında faaliyetlerini arttırarak iş adamlarına örnek teşkil edecek icraatlara imza atması gerektiğini söyledi.

    ARSİAD Başkanı Gökmen Çapan ve beraberinde gelen heyeti Valilik  makamında  ağırlayan Yıldırım, Kurban Bayramının ikinci gününde toplam bin 440 aileye kurban eti dağıtan dernek üyelerine teşekkür etti.

    Ardahan’ın bazı önemli sorunlarının olmazsa olmazlar arasında yerini aldığını ve bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini hatırlatan, ARSİAD Dernek Başkanı Gökmen Çapan’a aynı kararlılıkla cevap veren Yıldırım şunları söyledi: ”Geldiğimiz günden beri biz zaten bu olmazsa olmaz dediğimiz işlerin peşinden hiç ayrılmadık. Bunların başında hepimizin malumu olan Fakülte ve Toplu Konut projesinin ikinci etabı geliyor. Fakülte konusunda Beşeri İlimler ve Edebiyat Fakültesi”nin sözünü YÖK ten aldık. Bizden istenen sadece o fakülteyi içine koyabileceğimiz bir bina .Onud a 2007 yılı içerisinde çözmek için elimizden geleni yapıyoruz. Yüksek Öğrenim ve Yurtlar Kurumu,  2001 yılında temeli atılan ve daha sonra yarım kalan öğrenci yurdunu bitireceğini ve ilave olarak 200 kişilik bir binayı da  mevcut olan binaya ekleyip 2007 yılı içerisinde teslim edeceğine dair söz verdi ve hatta projeler hazır diyebiliriz.

    Toplu konuta gelince ben bu konuda her zaman söylüyorum ve yine söylüyorum. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin bu tür işleri Belediyeler organize eder, arsa bulur, imara açar vs. Ama bizim Ardahan da maalesef Belediye üstüne düşen vazifeyi bir hakkın yerine getirmiyor. Ben Belediye başkanı olsam gider Toplu Konut İdaresinin kapısında yatar ne yapar ne eder Ardahan’a ikinci etabın yapılması için gerekli sözü alır ve gelirim .Bunu söylerken kimseyi suçlamıyorum kurumun geneli hakkında konuşuyorum. .Bu böyle olmayınca valilik olarak biz olaya el atmak zorunda kaldık. Bir hayırseverimiz sağ olsun kendi 60 dönümlük arsayı  bağış olarak  verdi bizde o arsaya toplu konut yapılması için gerekli işlemleri başlattık. Dileriz 2007 yılı içinde böyle bir çalışma başlar ve konut sorunu da böylece çözülmüş olur. Kiralar can pahası görüyorsunuz. İle gelen memur veya öğrenci  oturacak ev bulamıyor ”.dedi.

     Kış turizmini canlandırmak içinde Devletin gerekli alt yapıyı yapması için Bakanlık düzeyinde  girişimde bulunulduğunu ama istenilen sonucun alınamadığını dile getiren Yıldırım, Kış turizmi olarak Çıldır gölünü ve Yanlızçam kayak tesislerini en iyi şekilde kullanmaktan başka bir çarenin şimdilik gözükmediğini söyledi.

    600 metrelik pisti ile turizme açılması mümkün olmayan Yanlızçam kayak tesislerinin, Sarıkamışta bulunan modern  bir tesis hüviyetini alabilmesi için en az 10 trilyonluk bir yatırımın söz konusu olduğunu belirten Yıldırım ,bunu da ancak Devletin girişimleri ile gerçekleşebileceğini söyledi.

     ”Yer gösterdik ama beğenmediler”.

    Ardahan Belediyesi Fen İşleri Müdürü Naci Özdemir, Ardahan Belediyesi’ne ait olan  27 dönüm civarındaki  arsanın TOKİ ye sunulduğunu fakat hiç bir teste tabii tutulmadan arazinin Toplu Konutlar İçin uygun olmadığını söylediler. Özdemir:” Arazinin Kura nehrine yakın olduğunu bu yüzden de  zeminde sorunlar oluşabileceğine inandılar ve bu yüzden de teklifimizi geri çevirdiler.”dedi. 

    Haber ekleme saati: 10.13 -22/01/2007

    Haber/Foto: Ercan Yentek-Ardahan

     


    Yol kapalı olunca yaralı çocuğa zamanında yetişilemedi ..

    Posof’ta bir öğrenci tatile giremeden öldü!


     



     




    Ardahan’ına Posof İlçesi’nde yaşanan bir olay 12 yaşında ki ilköğretim okul öğrencisi çocuğun ölümüne neden oldu.

    Alınan bilgilere göre Posof’un Erim köyünde oturan Ş.T isimli şahsın oğlu olduğu öğrenilen T.A. (12) babasına ait av tüfeğiyle oynarken silahın ateş alması sonucu kendini vurdu.

    Ağır yaralanan T.A’nın durumu Jandarma 156’ya ve Acil 112’ye bildirildi. Ancak köy yolunun karla kapalı olması dolaysıyla anında olay yerine gidemeyen yardım dolaysıyla T.A’nın kan kaybında öldüğü öğrenildi. 

    Edinilen bilgiye göre, dün Posof İlçesi’ne bağlı Erim Köyü’nde meydana gelen olayda, Gönülaçan İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi T.A.’nın ölümü yakınlarını yasa boğarken, kar nedeniyle kapalı köy yolunun açılmasının ardından, Posof Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattığı bildirildi. 

    Haber ekleme saati: 09.02-22/01/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

     


    Vatandaş okulu yaptı, devletin öğretmeni gitmiyor!..

     



     




    Hafta sonu birinci yarı yıl tatiline girecek olan okullar Ardahan’da günler öncesi tatile girmiş durumda.

    Bir çok köy okulunun öğretmeninin günler öncesi okullarını terk ettikleri gözlenen Ardahan’ın Çobanlı köyünün öğretmeni bir yarı yıl boyunca görevli olduğı okuluna gitmediği ortaya çıktı.

    Ardahan merkeze bağlı Çobanlı Köyü Hayriye Aras İlköğretim Okulu’nda görev yapan öğretmenin sezon boyunca doğru dürüst okuluna gitmediğinden dolayı öğrencilerinin birinci yarıyı adeta okumadan geçirdiklerinden yakınan öğrenci velileri köylerinin öğretmenin sezon boyunca sürekli rapor aldığını ve görevli olduğu okula doğru dürüst gelmediğinin öne sürerlerken, bahse konu olan köye bizzat giden GAZETECİ köyün okulunun gerçekten öğretmensiz olduğu ve kapısının günlerdir açılmadığını okulun ve öğretmen lojmanının önüne biriken karlarda belli oluyordu.

     


    ***Hayırsever onardı, devlet öğretmeninin gönderemedi!


    Ardahan Hoçuvan Nahiyesinde bulunan 25 haneli, 30 öğrencili Çobanlı köyü ilköğretim köyünün okulunun bu yıl bir hayırseverin, ‘Yaşasın Okulumuz’ kampanyası Gökçin Aras’ın katkılarıyla annesi Hayriye Aras adına TOÇEV tarafından 70 bin Ytl. harcanarak, son model bir şekilde yapıldığı görüldü.

    Okul gibi lojmanının kapısının da günlerdir açılmadığı kapının önüne biriken kardan görülürken öğretmenin nerede olduğu öğrenilemedi.


    **Milli Eğitim Hastanede, Hastane öyle bir hastamız yok!


    Birinci yarı yıl boyunca görevli olduğu okuluna mesai saatleri içinde çoğunlukla gitmediği öne sürülen Öğretmen Hatice Çıldır’ın rahatsız olduğunu belirten Ardahan İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, Çıldır’ın şu an hastanede olduğunu belirtirlerken, gazetemiz muhabirlerinin görüşmek için gittikleri Ardahan Devlet Hastanesi’nde böyle bir hastanın yatmadığını bilgisini aldılar.

    Haber ekeleme saati: 00.13 -22/01/2007

    Haber/Fotolar: Fakir Yilmaz/Hoçuvan-Çobanlı Köyü


    Batak kooperatif seçim yapamadı!..



    500 ortağı 400 bin Ytl. borcu olan Ardahan Esnaf ve Kefalet Kredi Kooperatifi  seçimini yapamadı.

    Ardahan kongre caddesi üzerinde bulunan Bilgi Çayevinden yapılan ilk oturumda oylamanın gizli yapılmasını istenince seçim ertelendi.

    Mevcut Başkan Vekili Dilaver Özgür ile Erol Kayatürk’ün aday olduğu Ardahan Esnaf ve Kefalet Kredi Kooperatifi Olağan Genel Kurulunun Ardahan İl Kültür Müdürlüğünde gizli oyla yapılmasına karar verildi.

    Haber ekleme saati: 00.08-22/01/2007

    Haber: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com


    GAZETECİ’nin eylemi Hürriyet Gazetesindeydi

     



     




    Sadece düşüncelerini aktardıkları için katledilen gazeteciler kervanına katılan Agos Gazetesi’nin Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Hrand Dink’in öldürülmesini kınamak için GAZETECİ isimli aracına olay günün hemen ardından yayınlanan yerel ve ulusal gazetelerin manşetlerini yapıştıran ve siyah bandajla gezen Fakir Yilmaz’ın eylemi yerel ve ulusal bazda ses getirdi.

    Hürriyet Gazetesi gibi bir çok gazetenin ve internet sitesinin bu anlamlı tepkiyi yayınlarken GAZETECİ’nin eylemiyle Ardahan bir kez daha ülkenin ve dünyanın gündemine taşınmış oldu.

    Haber ekleme saati: 23.11-21/01/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

     


    ARSİAD cinayeti kınadı ..

     



     




    Kahvaltılı bir toplantı ile gazetecilerle bir araya gelen Ardahanlı İşadamları ve Sanayiciler Derneği, Türkiye’yi sarsan gazeteci cinayetini şiddetle kınadı.

    Ardahan Kongre caddesi üzerinde bulunan dernek binasında bir araya gelen ARSİAD yöneticileri ile Ardahanlı gazetecileri yaşanan cinayetin Türkiye’nin huzuruna yapılmış bir saldırı olduğunu belirttiler.

    ARSİAD Başkanı Gökmen Çapan kou hakkında yaptığı açıklama da Agos Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Hrand Dink’in öldürülmesi olayının ‘ülkede yaşanan huzur ortamının kargaşaya dönmesi için çaba gösteren karanlık güçlerin işlettiği cinayet olmasından şüphe etmekteyiz. Türkiye’nin iyiye gitmesinden rahatsız olanların bu tür karanlık oyunlar içine girdiğini belirtirken, toplum olarak bu tür oyunlara gelmemek gerekir.’ dedi.

    İşadamları olarak Ardahan’ın sorunlarının tespitini yaparak, hükümet nezlinde yapılacak girişimlerle gündeme getirmeye çalıştıklarında belirten Çapan, Ardahan’ın sorunlarını Hayvancılık, Kış turizmi, sınır kapıları, alt yapı, bölgeye özel teşvikler gibi önemli konular olduğunu ve bunların çözümü için plan, projeler hazırladıklarını sözlerine ekledi.

    Haber ekleme saati: 12.16-21/01/2007

    Haber/Foto: Fakir yilmaz/Ardahan

     


    Posoflu bizden de beter .. 

     



     




    Okura bir an önce haber yetiştirme heyecanı içinde 10 parmak hızla yazdıklarımızı gerektiği gibi inceleyip, okumadan gazetelerimize basan biz gazetecilerden beter olan bu levhanın sahibi Posoflu esnafın, Türkçe’yi katleden bu levhasını gören Ardahanlı gazeteciler kendi yazım hatalarını hatırlayıp, gülerek fotoğrafladıkları bu yazım hatasıyla dolu, ‘UCUZLUK HALK PAZARIRI’ yazılı levhaya, ‘Posoflu bizden de beter’ diyemeden edemediler.

    Haber ekleme saati: 12.14-21/01/2007

    Haber/Foto: Özkan Karakaya/Posof

     


    Ardahan Valisi Yıldırım: 

    ‘Doktor sorunu yok denecek kadar iyidir’


     



     




    Ardahan’da bulunan doktor sayısının geçmiş yıllara nazaran son iki yılda bir hayli iyileştiğine dikkat çeken Ardahan Valisi Murat Yıldırım, yaptıkları girişimler sonucu bölgede büyük sorun olan doktorsuzluk sorununu büyük ölçüde çözdüklerine dikkat çekerken, uzman doktor sayısında ki artışın bu yönde yaşanan soruna azda olsa derman olduğunu söyledi.

    Vatandaşın sağlık sorununun kendileri için çok önemli olduğuna da dikkat çeken Vali Murat Yıldırım, sağlıkçıların bölgede zor şartlar altında hizmet verdiklerini bildiklerini, ancak insan sağlığı gibi hassas bir göreve talip olan sağlıkçılarımızın hizmetlerini yaparken bu zorlukları aşacaklarına inancının da tam olduğunu söyledi.

    Haber ekleme saati: 12.09 – 21/01/2007

    Haber/Foto: Tuğba Yilmaz/Göle

     


    Kaçak elektrik kullanımına kontrol ..

     



     




    Ardahan Aras Elektrik Dağıtım şirketi kaçak elektir kullanımını engellemek için büyük çaba sarf ediyor.

    Özelikle kış aylarında artar kaçak elektrik kullanımını en aza indirmek için sürekli kontroller yaptıklarını belirten Aras Elektrik Ardahan Müessese Müdürlüğü Kaçak Elektrik Önleme Ekipleri, yaptıkları kontrollerde geçmiş yıllara nazaran son yıllarda kaçak elektrik kullanımının bir hayli azaldığını, buna neden olarak konu hakkında  arttırılan cezalar, dijital saat uygulaması ve vatandaşın bilinçlendirilmesi olarak değerlendirilebileceklerini belirttiler. 

    Haber ekleme saati: 12.03 – 21/01/2007

    Haber/Foto: Fakir Yilmaz/Ardahan

     


    Soğuk pazarı fena vurdu ..

     



     




    Yaşanan dondurucu soğukların hayatı her yönde olumsuz etkilediği Ardahan’da hafta içinde kurulan Halk Pazarını da olumsuz şekilde etkiliyor.

    Bri çok küçük esnafı hafta boyunca bekleyip, ekmek parasını kazandığı Halk Pazarı’nın gündüzleri –10’un altına düşmeyen soğuklar dolaysıyla yaz günlerinde gördüğü ilgiyi görmediğine dikkat çeken Ardahanlı pazarcılar, Perşembe günleri kurulan Pazar da bir çok arkadaşlarının siftah yapmadan tezgah kapatmak zorunda kaldıklarını söylediler.

    Haber ekleme saati: 12.00 – 21/01/2007

    Haber/Foto: Barış Bilgin/Ardahan

     


    7’den 70’e internet ..

     



     




    Teknolojinin gün geçtikçe insan yaşamında kaçınılmaz yerini almasıyla başlayan gelişim ve teknolojideki değişime Ardahanlı yaşlılarda ayak uydurmaya başladı. 

    Ardahan’ın Posof İlçesi Türkgözü Köyü Pala Mahallesi’nden 75 yaşındaki Gonca ve Şevket Akbulut çifti, gurbetteki çocuklarıyla internet ortamıyla hasret gideriyorlar. 

    Köylerde GSM operatörlerinin hizmet vermemesi ve ev telefonlarının da sık sık arızalanıp uzun süre yapılmaması karşısında gurbetteki çocuklarıyla kendilerince sohbet etmek için güzel bir yöntem bulduklarını ifade eden yaşlı çift, “Ne yapalım telefonlar sık sık kesiliyor. 

    İstediğimiz zaman çocuklarla görüşemiyoruz. İlçe merkezine zamam zaman giderek internetten çocuklarla mesajlaşıyoruz. Bunu da yeni yeni öğrenmeye çalışıyoruz. Bazen zorlanıyoruz, ama güzel bir şey.” diye konuştular. 

    Haber ekleme saati: 11.59-21/01/2007

    Haber/Foto: Alper Turgut/Posof

     


    Posoflu çocuklar kızakla yarıştılar .. 

     



     




    Kış turizminin geliştirilmesi yönünde çabaların yavaş yavaş ürün vermeye başladığı Ardahan’da Çıldır Gölü Buz Şenlikleri ardından Posof’ta da kızak yarışı düzenlendi.

    Posof Kaymakamlığı ile Belediyesi’nin ortaklaşa organize ettikleri kızak yarışmaları keyifli anlara sahne olurken,  sosyal etkinliklerin hiç yok denecek ilçede çocuklar güzel bir gün yaşamanın sevinciyle yarışma da birinci gelmek için  büyük çaba gösterdiler.

    Posof Halk Eğitim Müdürlüğü önünde bir rampada düzenlenen yarışlarda, yarışma kuralları hatırlatılarak dereceye giren bir kişiye kaymakamlık tarafından bir adet kızak hediye edildi. 

    Alparslan Caddesi Halk Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlenen kızakla kayma yarışmasına 35 Posoflu çocuk katıldı. 

    Haber ekleme saati: 11.57-21/01/2007

    Haber/Foto: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

     


    Babası ihbar etti, katil zanlısı yakalandı!..



    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katil zanlısı Samsun’da yakalandı.

    Trabzon Akçaabat nüfusuna kayıtlı, Ahmet S, oğlu Ogün S’nin resminin, televizyonda Hrant Dink’in katil zanlısı olarak gösterildiğini görünce, Trabzon Emniyet Müdürlüğüne başvurup, yakalanmasını sağladığı bildirildi.

    Haber ekleme saati: 02.10 – 21/01/2007

    Haber: www.arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com


    YAZIYORSAM SEBEBİ VAR/Fakir Yilmaz

    Hepimiz sensin ..



     




    Alıştık..

    Küfür yemeye ..

    Tehditlere ..

    Dava edilmeye ..

    Ve Öldürülmeye ..

    Faili meçhul kalan nice gazeteci öldürülmesi olayını yazdık..

    Bilmem ama dün yine sarsıldık, arkadan yediğimiz iki kahpe kurşunla..

    Sadece kalemimizin olduğunu ve öldürülüp, yere yıkılırken ayakkabımızın delik olduğunu bilmeyenlerin, sadece düşüncelerimizi aktardığımız için bizi öldürdüğü bir ülke de gazeteci olmanın ısrarını niye hep taşıdık ..

    Çünkü; Sadece yazdık ..

    Yazdıkçada katillerin hedefine kendimizi koyduk ..

    Ne yaptık biz ki; öldürülecek kadar kızdırdık birilerini ..

    Suçumuz yazmakmıydı?..

    Ape Musa’yı da aynı şekilde kalleşçe vurmuştular ..

    Uğur Mumcu’yu da ..

    Peki ya Evrensel Gazetesi’nin Muhabirini kim dövmüş, 

    gözlem altına alınırken nasıl öldürmüştü?..

    Adı Metin Göktepe idi ..

    Çetin Emeç, Bahriye Üçok ve daha niceleri ..

    Neden öldürülmüştüler, gazetecilerin en çok dava edilip, hapisle, gazeteleri bombalanarak, toplatılarak ve de öldürülürken cezalandırıldığı bu  ülkede ..

    Kim bunlar?..

    Ne adına gazeteci öldürürler?..

    Suçu sadece yazmak ve de düşüncelerini aktarmak olan gazetecilerin kanlar içinde yerlere serenlerin onların kan/revan içinde yatarken delik 

    ayakkabısının birilerinin yüzüne şamar gibi değdiği bir ülke’de gazeteciler neden öldürülürler?!..

    Evet bir gazeteci daha öldürüldü..

    Hemde arkadan gelen iki kahpe kurşunla..

    Caddeye serildi ..

    Adı ..

    Hrant Dink’ti ..

    Ermeni idi ,

    Türk’tü,

    Kürt’tü, Çerkez, Laz, Göçmen’di ..

    Ve insandı ..

    Gazeteciydi…

    Suçu sadece yazmaktı..

    Bakın işte yine yazdı, yazarken de geride binlerce kardeşini bıraktı ..

    ‘Siz yazın benim bıraktığım yerden’ diyerek ..

    Yazacağız ..

    Hem de  Hrant Dinkler vuruldukça çoğalarak yazacağız..

    fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535.418 32 58

     


    20/19/18 -01//2007 Günlerinin Haberlerini okumak için devamı tıklayın ..


     


    .


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


     


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..





    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…































  • BAROSUNU KURDU, AVO'SUNU UNUTTU!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Geçtiğimiz gün yapılan ve binlerce delegenin katıldığı Ardahan Damızlık Yetiştiricileri Birliği ve 


    Ardahan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin yanı sıra Ardahan Ziraat Odalarının kurumsallaştığı Ardahan’da 70’e yakın veteriner olmasına karşın hala odalarının olmaması bunca veterinerin içinde bir ya da bir kaçının toplum önderlği yapacak azim, gayret ve özgüvenden yoksunların çoğunlukta olmasına bağlanmaktadır.




    EY HEMŞO BAŞKANLAR!..


    Yazıma başlamak üzereyken gelen bir telefonun tam da yaşananları anlatmak için düşündüğüm yazımı hissetmişçesine sitemlerle dolu bir dertleşme için olduğunu anlıyordum.

    Yanımda olduğunu düşündüğüm ama birçoklarına anlatamadığım gibi onunda dediklerime gelmeye başladığını anladığım o telefon görüşmemde 18 yıldan fazladır iktidarda olan mevcutların karşısında olanların da iktidardan aşağı kalmadıklarını bir kez daha anlıyordum, geç olsa da beni anlayanların ‘sen haklıymışsın’ demelerinden…

    Evet, birilerinin insanlara hizmet edeceklerini belirtip, destek ve oy istediği ve o oyları almak için hemşeri, siyasi görüş damarlarını okşayıp, seçildikten sonra girdikleri iktidar modunun havasıyla önce çevrelerini, sonra halkı unuttuklarını anlatan telefondaki dostumun denize düşmüş, yılana sarılmış olanların içinde olduğunu anladığını belirtse de hakkında gerçeği olmayan birçok iddia dosyası ile sıranın kendisinde olduğunu da ima ediyordu.

    Ve dün beni anlamayanların gecikmeli de olsa bugün beni anladıklarını belirtirlerken ‘nerede hata yaptık?’ sorusunun cevabını da benden beklediklerini de anlıyordum.

    Aslında o hatayı yapmadan önce benim anlattıklarımı da bilen dost bildiklerimin bugün yaşadıklarını yürekten anlayıp, üzülsem de faydasının olmadığını ve bugün yaşananların daha başlangıç olduğunu belirtip, ‘nerede hata yaptık?’ diyenleri cevaplamaya çalışırken asıl sorunun yaşananlara, yaşanacaklara karşı oluşturulacak olan birlikteliğin küçük menfaatlere kurban edilmeden toplumsal bir çıkışa ihtiyaç duyduğunda anlatmaya çalışıyor ve tek umudun bu ‘birlikteliktir’ diyordum.

    Ve örnek olarak 18 yıldır Almanya’nın başında olan bir kadının vedasının yarın onlar içinde geçerli olduğunu, bugün oturdukları gidici koltuklarda kendilerini kral sanıp, diktatörlükle suçladıklarından daha dikta bir yönetim anlayışı içinde onlara da aşağıdaki haber/yorumu aktarıyorum; Belki dün beni anlamayanlara anlatmak istediğimi onlarda gecikmeden anlarlar diyerek..




    Ey hemşeri başkan, her şeyi ben bilirim diyen sen..

    Biliyor musun dün Almanya’da bir kadın balkonlardan, televizyonlardan veya barlardan duyulan 6 dakikalık sıcak alkışlarla veda etti. 

    Bütün bir ülke, tüm dünyada insanlığı ve sivil hakları savunan bir liderlik örneğini alkışladı.

    Halk onu liderlik etmek için seçti ve 18 yıl boyunca 80 milyon Alman’ı beceri, özveri ve samimiyetle yönetti.

    Hiçbir zaman yanlış ifadeler vermemiş ve tanıtım için fotoğraf çektirmek istememiş. Akrabalarına ya da arkadaşlarına liderlik pozisyonu vermedi. 

    Herhangi bir değişiklik olmadan ve diğer gayrimenkulleri, yatları veya lüks arabaları satın almadan her zaman aynı normal dairede yaşadı. Banka hesapları neredeyse değişmedi , haksız miktarlar biriktirmeden. Özel jetlere binmedi ve yüzlerce korumayı reddetti. Bir basın toplantısında bir muhabirin neden her zaman aynı kıyafetleri giydiği ve hizmetçileri olup olmadığı sorulduğunda, Merkel şu yanıtı verdi:

    “Başka kıyafetim yok. Ben halkımın, hükümetin çalışanıyım, manken değil. Hizmetçiye ihtiyacımız yok. Kocam ve ben birbirimizi tamamlıyoruz ve 30 yıldır evimizin bakımını yapıyorum.”

    “Dünyanın Kadını” 6 milyon erkeğe eşdeğer olarak tanımlandı.

    Politikacılar, onu örnek alıyor!

    İnsanlara hizmet edin ve bizim gibi, çevredekileriniz gibi onları da kullanmayın!



    ARŞİV HABER 06/10/2010 TARİHLİ HABER/YORUM/REKLAMLAR


    SAVAŞ HALİ POZLARI MODA OLDU!


    İç çatışmaların gittikçe yoğunlaştığı şu günlerde devlet ve hükumet yetkilileri art arda askeri pozlar paylaşmaya başladılar.


    Başbakanın askeri birlikleri ziyaretinde askerlerle çektirdiği fotoğrafları paylaşması ardından



     develet yetkilileri de sınır birliklerini ziyaret edip aynı pozları kamuoyu ile paylaşmaya başladılar.

    Türkiye’nin Gürcistan’a komşu sınırı Posof ilçesini ziyaret eden Ardahan Valisi Ahmet Deniz sınırın sıfır noktasın da bulunan Yeni Köy Sınır Birliğiyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.


    **Vali Ahmet Deniz, Göle ilçesine giderek, ilçeye bağlı köyler ile gurup köy yollarında incelemelerde bulundu.



    Göle Kaymakamı Zafer Oktay ve Özel İdare Genel Sekreteri Hakkı Özgür ile birlikte Eskidemirkapı, Yağmuroğlu, Mollahasan ve Gülüstan köylerine giden Vali Deniz, köylerde incelemelerde bulundu. Köy meydanında vatandaşlarla görüşerek, talep ve isteklerini dinleyen Vali Deniz, Eskidemirkapı, Yağmuroğlu ve Mollahasan köylerine ulaşımı sağlayan gurup köy yolunda sıcak asfalt çalışması yapılacağını söyledi. Yağmuroğlu köyünde devam eden içme suyu sondaj çalışmasını da yerine gören Vali Deniz, sondaj çalışmalarının ardından Yağmuroğlu köyünün içme suyuna kavuşacağını bildirdi.

     

    Gittiği köylerde vatandaşların yakın ilgisiyle karşılanan Vali Deniz, çocuklara ise çeşitli hediyeler dağıttı. Vali Deniz, Hakkari Dağlıca’da Şehit olan Tayfur Hançer’in Eskidemirkapı köyünde ki ailesini de ziyaret etti.


    Vali Deniz, Göle’de kamu yatırımlarını denetledi..



    Vali Ahmet Deniz, Göle ilçesinde yapılan Anadolu Lisesi pansiyonu ve Gençlik Merkezi inşaatında incelemelerde bulundu.

     

    Göle Kaymakamı Zafer Oktay ile birlikte Gençlik Merkezi inşaatının başladığı alana giden Vali Deniz, yapılan çalışmalar hakkında müteahhit firma yetkilisinden bilgi aldı. Bu yıl temeli atılacak olan Gençlik Merkezi’nin önümüzdeki yıl hizmete açılacağını söyleyen Vali Deniz, bu merkezin Göle için önemli bir yatırım olacağını söyledi.

     Vali Deniz daha sonra inşaat çalışmaları tamamlanmak üzere olan Anadolu Lisesi pansiyonun da incelemede bulundu. Müteahhit firma yetkilisiyle görüşerek, yapılan çalışmalarla ilgili bilgi alan Vali Deniz, pansiyonun Ekim ayı içerisinde hizmete açılacağını bildirdi.


    Vali Deniz, Ardahan-Göle karayolunda denetlemelerde bulundu 

      

    Vali Ahmet Deniz, Ardahan-Göle karayolunda devam eden yol yapım çalışmalarını denetledi.


    Müteahhit firmalardan kaynaklanan sorunlar nedeniyle bir süredir aksaklıkların yaşandığı yolda yeniden başlayan çalışmaları görmek üzere Göle yoluna giden Vali Deniz, müteahhit firma yetkilisinden yapılacak olan çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Çarşamba günü yeniden başlayacak olan çalışmaların hızlı bir şekilde ilerlemesi yönünde müteahhit firma yetkilisine talimat veren Vali Deniz, çalışmaların normal bir şekilde devam etmesi halinde Ekim ayı içerisinde Göle yolunun stablize olan kısmının sıcak asfalt yapılarak hizmete açılacağını bildirdi.


    **Vali Deniz, Yunus Emre Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti



    Vali Ahmet Deniz, Yunus Emre Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek, öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi.


     


    Dersliklere girerek 12’nci sınıf öğrencileriyle sohbet eden Vali Deniz, öğrencilerden üniversite hayallerini gerçekleştirmeleri için daha fazla gayret göstermelerini istedi.


     


    Öğrencilere, başarının yanında iyi insan, iyi birey olmanın çok önemli olduğunu söyleyen Vali Deniz, “Sizlerden biraz daha gayret etmenizi ve sınavlarda daha çok başarı elde etmenizi bekliyoruz. Sizler, pırıl pırıl, zeki çocuklarsınız. Elinizde ki imkanları iyi kullanarak, başarıya doğru koşmalısınız. Başarı elbette ki önemlidir. Fakat elde ettiğiniz başarılarla birlikte, devlete, millete, içinde bulunduğunuz topluma faydalı bireyler olmanız da çok önemlidir. Sizlerin başarılı, milli ve manevi değerlere önem veren, topluma faydalı bireyler olacağınıza inanıyorum. Yeni eğitim-öğretim sezonunun başladığı şu günlerden itibaren daha fazla gayret sarf ederek, üniversite yolunda gireceğiniz sınavlarda başarılı olacağınıza inanıyor ve bu anlamda sizlere güveniyorum” dedi.


     


    Ziyareti sırasında okulda görev yapan öğretmenlerle de toplantı yapan Vali Deniz, “Eğitim gönül işidir. Dolayısıyla biz öğretmenlerimize güveniyoruz. Yüreğini ortaya koyarak eğitim veren öğretmenlerimiz sayesinde ilimizin eğitimde ki başarısı kısa vade de çok iyi yerlere gelecektir. Biz öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle birlikte geleceğimizden ümitliyiz” diye konuştu.


     


    Vali Deniz, Posof ilçesinde gurup köy yollarını denetledi..


     


    Vali Ahmet Deniz, Posof ilçesinde sıcak asfalt ve asfalt altyapı çalışmalarının yürütüldüğü gurup köy yollarını denetledi.


     


    Beraberinde, Kaymakam Ufuk Özen Alibeyoğlu, Belediye Başkanı Cahit Ulgar, Özel İdare Genel Sekreteri Hakkı Özgür ve İl Genel Meclisi Başkanı Bedrettin Çakıcı ile birlikte, Alköy, Yeniköy, Savaşır ve Süngülü köylerine giden Vali Deniz, köylere ulaşımı sağlayan gurup yolunda incelemelerde bulundu.


     


    Gurup yolunda Özel İdare tarafından yürütülen sıcak asfalt altyapı çalışması, ikinci kat sıcak asfalt çalışması ve sıcak asfalt altyapı hazırlık çalışmalarını yerinde gören Vali Deniz, yolun bir kısmında sıcak asfalt çalışmasının tamamlandığını ve önümüzde ki yıl ikinci kat asfaltının atılacağını söyledi.


     


    Bu sezon sonuna kadar


    yolun, altyapısı hazır hale getirilen kısmının da sıcak asfaltla kaplanacağını belirten Vali Deniz, önümüzde ki yıl bu yolun tamamının asfaltla kaplanmış olacağını bildirdi.


     


    Gurup köy yollarını denetleyen Vali Deniz, geçtiği köylerde vatandaşlarla sohbet etti, çocuklara çeşitli hediyeler verdi. Vali Deniz, Yeniköy’de ki Jandarma Hudut Karakolu’nu da ziyaret etti.


     


    **Vali Deniz, Kür Nehri üzerindeki tarihi Demir Köprü’de incelemede bulundu..


     



    Vali Deniz, Ardahan Belediyesi’nin restorasyon çalışması yürüttüğü tarihi Demir Köprü’de incelemelerde bulundu.


     


    Şehrin ortasından geçen Kür nehri (Kura) üzerinde bulunan tarihi köprünün, sosyal aktivite alanı olarak yeniden kullanıma açılması amacıyla başlatılan restorasyon çalışmasını yerinde gören Vali Deniz, köprü üzerinde çalışma yürüten müteahhit firma yetkilisinden çalışmalarla ilgili bilgi aldı.


     


    Köprünün tarihi açıdan önemli bir kalıntı olduğunu söyleyen Vali Deniz, restorasyon çalışmasının ardından köprü üzerinde sosyal aktivite alanlarının oluşturulacağını ve halkın hizmetine sunulacağını söyledi.


     


    **Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Yaşam projesiyle okullara 300 bisiklet dağıtıldı..


     



    Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla hayata geçirdiği, “Sağlıklı beslenme ve hareketli hayat” projesi kapsamında Ardahan’da “bisiklet modülü” dersini uygulayan ortaokullara 300 bisiklet dağıtıldı.


     


    Ortaokul 5, 6 ve 7’nci sınıf öğrencilerinin spor ve fiziki aktivitelerinde kullanacakları 300 bisikletin okullara teslim edilmesi dolayısıyla, kurum müdürleri, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla TOKİ Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’nda tören düzenlendi.


     


    Vali Ahmet Deniz, tören de yaptığı konuşmada, “Sağlıklı bir yaşam ancak spor yapmakla mümkündür. Onun için öğretmenlerimizden ve yöneticilerimizden özel isteğim, derslerin yanında çocuklarımıza iyi bir spor eğitimi de vermeleridir. Hepimizin gayesi mutlu ve sağlıklı olmaktır. Spor yapmadan mutlu olmak mümkün değildir. Onun için Sağlık ve Milli Eğitim bakanlığımızın hayata geçirmiş olduğu bu uygulama, okullarımızda spor aktivitelerinin geliştirilmesi anlamında çok önemlidir. Biz de bu projeleri destekliyoruz ve sağlıklı bir yaşam için herkesi spor yapmaya davet ediyoruz” dedi.


     


    Vali Deniz, Sağlık Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokolün ardından bisikletleri okullara teslim etti.


     


    Bisikletleri teslim alan okullarda ki öğrenciler bindikleri bisikletlerle okul bahçesinde gezinti yaptı.


     


    **3 Ekim Dünya Yürüyüş Günü, yürüyüş etkinliğiyle kutlandı..


     



    3 Ekim Dünya Yürüyüş Günü dolayısıyla Ardahan’da Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yürüyüş programı düzenlendi. 

     


    Valilik önünde başlayarak Kongre Caddesi üzerinden Ardahan Kalesi’ne kadar süren yürüyüş programına Vali Ahmet Deniz, Rektör Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, İl Emniyet Müdürü Selami Hüner, kurum müdürleri, sporcular ve vatandaşlar katıldı.


     


    Yürüyüşün ardından konuşma yapan Vali Deniz, “Sağlıklı bir yaşam sürmek hepimizin hayali ve amacıdır. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşamın anahtarı spordur. Ne iş yapıyorsak yapalım, hangi mesleği yaparsak yapalım, sporu sağlıklı yaşamın kaynağı olarak hayatımıza koymamız lazım. Obezite nüfus oranımız yüzde 30’a yaklaşmış durumdadır. Bu ürkütücü bir rakamdır. Bu yüzden diyoruz ki, sağlıklı yaşam için özellikle gençlerimizin spor yapmayı alışkanlık haline getirmeleri gerekmektedir. Gençlerimize yönelik Ardahan’da spor altyapısını güçlendirmeye önem vermekteyiz. Çocuklarımızı, gençlerimizi spora alıştırmaya çalışıyoruz. Çünkü çocuklarımız, gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Ardahan’da doğasıyla, tabiatıyla spor yapmaya fazlasıyla uygun bir şehir. Dolayısıyla biz de büyüğüyle, küçüğüyle spor yapan bir şehir görme arzusundayız” dedi.


     


    Yürüyüş günü etkinlikleri kapsamında Kale içerisinde Sağlık Müdürlüğü tarafından kan bağışı standı açıldı.


     


    Program sonunda yürüyüşe katılanlara elma ve su ikramında bulunuldu.


     


    **Vali Deniz, Ardahan-Posof karayolunda denetlemelerde bulundu..


     



    Vali Ahmet Deniz, Ardahan-Posof karayolunda devam eden yol yapım çalışmalarını denetledi.



    Çalışmaların sürdüğü Ardahan-Posof karayoluna giden Vali Deniz, Damal ilçesi çıkışı ve Ilgar Dağı mevkisinde yapılan çalışmaları yerinde gördü.


     


    Müteahhit firma yetkilileriyle görüşerek, çalışmaların gidişatı hakkında bilgi alan Vali Deniz, “Posof karayolumuzda yürütülen sıcak asfalt çalışmaları devam etmektedir. Yolun bozuk olan 18 kilometrelik kısmının 15 kilometresinde çalışmalar tamamlandı. Geriye kalan 3 kilometrelik bölümün de ise çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu ayın ortalarında Posof yolumuzda ki çalışmalar tamamlanacak” dedi.


     


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…











    www.ilkeaku.net




    EY HEMŞO BAŞKANLAR!..


    Yazıma başlamak üzereyken gelen bir telefonun tam da yaşananları anlatmak için düşündüğüm yazımı hissetmişçesine sitemlerle dolu bir dertleşme için olduğunu anlıyordum.

    Yanımda olduğunu düşündüğüm ama birçoklarına anlatamadığım gibi onunda dediklerime gelmeye başladığını anladığım o telefon görüşmemde 18 yıldan fazladır iktidarda olan mevcutların karşısında olanların da iktidardan aşağı kalmadıklarını bir kez daha anlıyordum, geç olsa da beni anlayanların ‘sen haklıymışsın’ demelerinden…

    Evet, birilerinin insanlara hizmet edeceklerini belirtip, destek ve oy istediği ve o oyları almak için hemşeri, siyasi görüş damarlarını okşayıp, seçildikten sonra girdikleri iktidar modunun havasıyla önce çevrelerini, sonra halkı unuttuklarını anlatan telefondaki dostumun denize düşmüş, yılana sarılmış olanların içinde olduğunu anladığını belirtse de hakkında gerçeği olmayan birçok iddia dosyası ile sıranın kendisinde olduğunu da ima ediyordu.

    Ve dün beni anlamayanların gecikmeli de olsa bugün beni anladıklarını belirtirlerken ‘nerede hata yaptık?’ sorusunun cevabını da benden beklediklerini de anlıyordum.

    Aslında o hatayı yapmadan önce benim anlattıklarımı da bilen dost bildiklerimin bugün yaşadıklarını yürekten anlayıp, üzülsem de faydasının olmadığını ve bugün yaşananların daha başlangıç olduğunu belirtip, ‘nerede hata yaptık?’ diyenleri cevaplamaya çalışırken asıl sorunun yaşananlara, yaşanacaklara karşı oluşturulacak olan birlikteliğin küçük menfaatlere kurban edilmeden toplumsal bir çıkışa ihtiyaç duyduğunda anlatmaya çalışıyor ve tek umudun bu ‘birlikteliktir’ diyordum.

    Ve örnek olarak 18 yıldır Almanya’nın başında olan bir kadının vedasının yarın onlar içinde geçerli olduğunu, bugün oturdukları gidici koltuklarda kendilerini kral sanıp, diktatörlükle suçladıklarından daha dikta bir yönetim anlayışı içinde onlara da aşağıdaki haber/yorumu aktarıyorum; Belki dün beni anlamayanlara anlatmak istediğimi onlarda gecikmeden anlarlar diyerek..




    Ey hemşeri başkan, her şeyi ben bilirim diyen sen..

    Biliyor musun dün Almanya’da bir kadın balkonlardan, televizyonlardan veya barlardan duyulan 6 dakikalık sıcak alkışlarla veda etti. 

    Bütün bir ülke, tüm dünyada insanlığı ve sivil hakları savunan bir liderlik örneğini alkışladı.

    Halk onu liderlik etmek için seçti ve 18 yıl boyunca 80 milyon Alman’ı beceri, özveri ve samimiyetle yönetti.

    Hiçbir zaman yanlış ifadeler vermemiş ve tanıtım için fotoğraf çektirmek istememiş. Akrabalarına ya da arkadaşlarına liderlik pozisyonu vermedi. 

    Herhangi bir değişiklik olmadan ve diğer gayrimenkulleri, yatları veya lüks arabaları satın almadan her zaman aynı normal dairede yaşadı. Banka hesapları neredeyse değişmedi , haksız miktarlar biriktirmeden. Özel jetlere binmedi ve yüzlerce korumayı reddetti. Bir basın toplantısında bir muhabirin neden her zaman aynı kıyafetleri giydiği ve hizmetçileri olup olmadığı sorulduğunda, Merkel şu yanıtı verdi:

    “Başka kıyafetim yok. Ben halkımın, hükümetin çalışanıyım, manken değil. Hizmetçiye ihtiyacımız yok. Kocam ve ben birbirimizi tamamlıyoruz ve 30 yıldır evimizin bakımını yapıyorum.”

    “Dünyanın Kadını” 6 milyon erkeğe eşdeğer olarak tanımlandı.

    Politikacılar, onu örnek alıyor!

    İnsanlara hizmet edin ve bizim gibi, çevredekileriniz gibi onları da kullanmayın!



    ARŞİV HABER 13/12/2015 TARİHLİ HABER/YORUM/REKLAMLAR

  • MALTEPE'DE TAŞ DEVRİ!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmazîn Birlikte Hazırlayıp/Sundukları ve Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    Bir araya gelecek olan beşi yabancı olmak üzere 7 heykeltıraş, yontacakları mermerlere can vermeye hazırlandıkları sempozyum öncesi sanal sayfasında bir açıklama yapan CHP’li İstanbul/Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, ‘Maltepe’yi dünya sanatının merkezi yapacağız’ başlığı ile bir açıklama yaptı.




    Kılıç mesajında,  ‘Maltepe’yi dünya sanatının merkezi yapacağız! 4 ülkeden dünyaca ünlü heykel sanatçıları bir ay boyunca Maltepe’mize sanat eserleri kazandırmak için yan yana çalışacak. Bugün Maltepe’de attığımız bu adım hem dünya sanatına hem halklar arasında güçlü dostluk köprüleri kurulmasına katkı sağlayacak.” dedi. Ali Kılıç/Maltepe Belediye Başkanı. 




    Ardahanlı Heykeltraş Güner Yener’in koordinatörlüğünü yaptığı sempozyum boyunca yapılan eserler Maltepe’nin uygun meydanlarında halkla buluşacak.

    Sempozyum, Maltepe halkının yanı sıra insanların doğayı, dostluğu, barışı ve sevgiyi sanatçıların gözüyle görme imkanını sunmayı hedefliyor.




    5 Ekim’de basın açıklaması ve lansmanı yapılacak olan sempozyum da mermerler başta olmak üzere çeşitli taşlar yontularak, birbirinden şaheser sanat eserleri şekli verilerek Maltepe’lilere bırakacaklar. 

    Üretilen eserlerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında açılışları yapılacak.



    Hayvancılığın Simgesi Ardahan’da


    1 Heykelleri Bile Yok..


    Yılda 450 Bin büyük baş 100 bine yakın küçük baş hayvanın yetiştirildiği Ardahan’da hayvancılığı temsil eden bir simgenin olmaması dikkatlerden kaçmıyor.


    Hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan Ardahanlıların bin bir zorluklarla yetiştirdiği hayvancılığın ve ürünlerinin tanıtımının yeterince yapılamamasının sıkıntısı yaşanan Ardahan’da, İstanbul Kadıköy meydanında ki bir boğa heykeli, Sapanca’da ki hayvan Öküz furğunu, Ankara Kazan’da ki Arı heykeli, Amasya’da ki elma heykeli, Kütahya’da ki Seramik heykeli gibi, Ardahan’a bağlanması gereken Şavşat’ta ki Şavşat evleri gibi Ardahan’da, kent girişlerine neden Ardahan’ın birinci gelir kaynağı olan hayvancılığı temsil eden figürleri, kentin gelenek, göreneklerini tanıtmaya yarayacak, anlatacak çalışmaları yapılamadığı sorulmakta, sorgulanmakta.



    **Aşık Şenlik, Damal Bebeği Heykeli Gibi


    Aşık Zülali ve Göle Kaşarı Heykeli de Yapılmalı..


    Göle’den, Kars’tan, Şavşat’tan olmak üzere kente üç giriş yeri olan kent girişlerine başta kentin ekonomik dinamosu olan ve kenti anlatan figür ve heykellerin yapılmasının istendiği Ardahan’ın uzun yıllar sonrada olsa Çıldır İlçesi merkezi ve Aşıkşenlik (Suağara) Mahalesi meydanlarına yörenin ulusal Aşığı olan Aşık Şenlik’in heykeli yapılırken, Damal ilçesinin belediyesinin önüne de kentin tanıtımına, yöresel giyim kültürünü büyük katkı sunan Damal Bebeğinin heykeli dikilirken aynı çalışmaların Posoflu Aşık Zülali için, bölgenin süt ürünlerinin baş aktörü olan Göle Kaşarının heykelinin Göle’de yapılması istenmektedir.



    EMİN MİSİN?..


    Bilmem ama hep güvendiğim ve beni hiç yanıltmayan 6. hissimin bir kez daha doğru çıktığı dün, ” Coronayı Başkan Bitirir” başlığı ile ele alıp, düşüncelerimi aktardığım köşemdeki yazımı yayınladıktan sonra   bir çok kişi benim hayal gördüğümü, bir kaçı da beni inançsızlıkla suçlayıp, Kur’anda geçen surelerle bu yöndeki düşüncemi çürütmeye çalıştı.

    Tamda komando giyimli bir güzeli görüp, bölgede, kayısıları ile gündemde olan ama kendisi gibi kayısısı ile hep anılan Malatya kadar bilinmeyen Kağızman’da  yaşanan iç çatışmada imha edilen Çeşme ekibinin içinde olduğunu öğrendiğim 40 yıldan fazladır analara göz yaşı döktüren yeni bir çatışmada bir Ardahan’lının da olduğu haberini yazıp, güzel bakışlı gözlerin eşliğinde ele aldığım yazımı bitirmeye çalışıyordum, başkan Erdoğan’ın telekonferans  sistemi ile başkanlık ettiği toplantı ardından yapacağı basın açıklaması öncesi..

    Ve bu yazının bir emir değil, benim ve toplumun isteği olduğunu ve bunu yapacak olan tek kişinin Başkan Erdoğan olduğunu anlatıyordum.. Ama daha bitmeyen yazımı okuttuğum dostum beni koruma  iç güdüsüyle ve başta Başkan Erdoğan olmak üzere yıllardır iktidarda kalmanın etkisi ile gün geçtikçe kendilerini devlet sanıp, kendilerine ve partilerine yöneltilen küçük ya da büyük bir eleştiriyi ‘Devlete yapılmış’ addederek ”Bak devletin işine çok karışıyorsun, başına iş açacaksın” diyerek beni uyarma gereği duyuyordu..

    Çünkü, ilk günden bugüne kadar inanmadığım ve gün geçtikçe Çin işkencesi değil, başta internetçiler, bilgisayarcıların içinde bulunduğu sanal ve sağlık mafyası denen Corona kıyametçilerinin adeta her gün tek tek ölü saydırıp, medya aracılığıyla Başkan Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu dünyayı ve yöneticilerini etkileyeceğinden ‘Emin misin’ diye soran dostumun yazımın alınıp, ‘Devlete baş kaldırı’ olarak algılanabileceğinden bahsediyordu..

    Başkan Tayyip Erdoğan uzun süredir gidemediğim İstanbul’da kaldığı için ihtilal dedikoduları dahil bir çok mırıldamanın olduğu ileri sürülen başkent Ankara’da olmayan yine maskesiz kameraların karşısına çıkıp, başta yaşlılara olmak üzere aralarında 7 vilayetin, kuaförlerin ve AVM’lerin de bulunduğu bir çok alana getirilen yasakları yumuşatan açıklamaları dün ele aldığım, bayağı tartışmalara neden olan ”Coronayı Başkan Bitirir” başlıklı yazımı ve 6. hissimin bir kez daha beni yanıltmadığını ve bu yumuşama neredeyse 60  günden beri devam eden sanal dünyadan çıkarıp eski özgür hayata devam etmemizi sağlar  derim..

    Ve, ‘Emin misin’ diye sorulan soruya da evet “EMİNİM” diyorum.. 

    Çünkü asıl sanal, biz değil Corona adıyla bizlere yapılan saldırıdır bu virüs denen bela..

    Şimdi sıra hayatı ve piyasaları rahatlatan Başkan’ın benim gibi hem de maskesiz dışarı çıkmasında..

    Çünkü borsa dahil, herkes bilim, ilim, ilaca değil Başkan’a bakıyor ve ”O ne derse odur” anlayışına ve düşüncesine..




    Posof’ta Çanakkale Etkinlikleri..


    arşiv haber 21/03/2016 tarhli haber


    18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 101. Yıl dönümü nedeniyle Ardahan’da olduğu gibi Ardahan’ın Posof İlçesinde de bir dizi programı düzenlendi.


    Hayvan Meydanı Tam Faaliyette..


    arşliv haber 16/08/2015 tarihli haber


    Ardahan Belediyesi’nin Atatürk Mahallesi’nde yaptırdığı Entegre Hayvan Pazarı bugün itibarıyla Halkımızın hizmetine sunulmuştur.Hayvan pazarı yoğun ilgi görmüş olup yaklaşık 2,500 hayvan pazara getirilmiştir.


    Bu pazarın kendileri için çok kolaylık sağladığını dile getiren vatandaşlar daha önce 3 kişinin kontorol etmesi gereken hayvanları artık 1 kişi yetiyor, hayvanlarımızın başka hayvanlardan hastalık bulaşma riskide ortadan kalkmış oldu.



    Entgre ve Modern  Hayvan Pazarında emeği geçen  
    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na, Ardahan-Kars-Artvin Kalkınma Projesi (AKAK) Valimiz Sayın Ahmet Deniz, Ardahan Milletvekilimiz Sayın Orhan Atalay, Belediye Başkanımız Sayın Faruk Köksoy’ ve emeği geçen herkese  çok teşekkür ediyoruz dediler.



    Modern Canlı Hayvan Pazarının Modernizasyonu Projesi, ile birlikte Hayvancılıkta marka şehir olan Ardahan hayvancılığı, Türkiye hayvancılığına büyük katkı sunacak. Proje kapsamında faaliyete geçen Dezenfeksiyon Tüneli ile hayvan pazarına gelen araçlar ve hayvanlar dezenfekte edilerek pazara alınarak hastalıkların önüne geçilecek.

    Hayvan Satış ve Otomasyon Sisteminin en büyük özelliği sistemle kulak küpesindeki barkodu okunan hayvanların cinsi, nereden geldiği, alıcı tarafından ekranda görülerek, satıcının hayvanlarını değerinde satması ve alıcının da hayvanın tüm özelliklerini görerek satın alması sağlanmış olacak.


     





    Haber – Thursday, November 06, 2003

    Koç yatırım yapmayınca ismi caddeye verilen Vehpi Koç’un levası yerinde söküldü Ardahan’ın Göle ilçesinde bulunan Tarım İşletmeleri Gen Merkezi’ni özelleştirme kapsamında Tarım Bakanlığından alan alan KOÇ-ATA Topluluğu yatırımı geciktirince Göle Belediyesi’nin ismini bir caddeye verdiği Koç Topluluğunun kurucusu Vehpi Koç’un levhası yerinde sökülüp, atıldı. Yatırım gelmeyince levhayı söken Göleliler, geçtiğimiz yıllarda TİGEM’i alıp bölge hayvancılığına katkıda bulunacaklarını söyleyerek yatırım yapacaklarını söyleyen KOÇ-ATA Topluluğu bugüne kadar gelip yatırımını gerçekleştirmedi. (Devamını Göster)


     





    Haber – Thursday, November 06, 2003

    Kaz kesimi başladı


    Soğuk havaların gelmesiyle birlikte kazlarda kesilmeye başlandı. Bölgenin başlıca yemek kültürü arasında bulunan kazların yıl boyunca beslenip, büyütülmesi biterken kar düşmesiyle birlikte kaz kesimi de başladı. Özelikle köylünün kış boyunca et ihtiyacını karşıladığı kazlar piyasada da satılmaya başlandı.


    (Devamını Göster)


     





    Haber – Wednesday, November 05, 2003

    Okullar arası futbol karşılaşmaları devam ediyor


    Ardahan İl Mili Eğitim Müdürlüğü ve İl Spor Müdürlüğünün birlikte organize ettikleri “Okullar arası futbol turnuvası” karşılaşmaları devam ediyor. Dün Ardahan ilçesi Hanak Lisesi’ni 3-0 yenen Ardahan Lisesi turnuvanın favorisi olarak gösteriliyor.


    (Devamını Göster)


     





    Haber – Wednesday, November 05, 2003

    Çıldır Gölünün inanılmaz manzarası hayretler içinde bırakıyor Van Gölü’nden sonra Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük gölü olan Ardahan’ın Çıldır Gölü’nün doğusunda yaz yaşanırken, batısında ise şiddetli kış hüküm sürüyor. Gölün doğusunda bulunan Akçakale, Doğruyol ve Çanaksu köylerinde tam bir yaz havası yaşanırken, batısında bulunan Gölbelen, Gölebakan ve Gülyüzü köylerinde şiddetli kışın yaşanması vatandaşı şaşkına çevirdi. Karşı karşıya bulunan bu köylerin aralanıda sadece 12 km. mesafe olmasına rağmen, şiddetli kış’ın hüküm sürdüğü batısın da her tarafın 30-40 santimmetre karlarla kaplanması nedeniyle hayvanlarını otlatamayan köylüler hayvanlarını ahırlara kapıtırken, Gölün batısında bulunan köylerde ise her taraın açık olması ve doğanın yemyeşil meralarında hayvanlarını otlatmaları dikkat çekiyor. Gülyüzü, Gölebakan ve Gölbelen köylüleri, ilk defa böyle bir manzara ile karşılaştıklarını belirterek, “bu yıl en az iki ay önceden hayvanlarımızı ahırlara kapatmak zorunda kaldık. Yaz aylarında yaptığımız pazırlıklarda kışın iki ay önceden gelmesini hiç düşünmedik. Fazladan masraflar ederek kışlık hazırlıkları şimdiden tüketmeye başladık dediler.


    Kış kendisini iyiden iyeye gösterdi


    (Devamını Göster)


     





    Haber – Wednesday, November 05, 2003

    Validen daire amirlerine sitem


     “Ömrümü tükettiniz!”


     İl Genel Meclisi’nin 2003 Yılı Kasım Ayı Olağan Dönem başı Toplantısı’nda daire amirlerinin kendilerinin sözlerine bakmadığını, köylerinin sorunlarına eğilmediklerini söyleyen İl Genel Meclisi Üyelerini dinledikten sonra Ardahan’da görev yapan daire amirlerine dönüp, ağır sitemlerde bulundu.


    (Devamını Göster)


     





    Haber – Wednesday, November 05, 2003

    Doktoru dinlemedi komaya girdi


    Şeker hastası olduğunu bile bile ramazan’da yağlı ve hamurlu yiyecekler yiyince az daha gözlerini kayıp ediyordu. Ardahan’ın merkez köylerin de Sulakçayır’lı Topçu Yavuzgil şeker hastası olmasına karşın oruç tutup, iftarda yağlı ve hamurlu yemek yiyince komaya girip, hastanelik oldu. Şekerinin artması üzerine Ardahan Devlet hastanesi’ne kaldırılan 50 yaşında ki Şeker hastası Topçu Yuvazgil şekerin gözlerine vurması dolaysıyla körlük tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.


    (Devamını Göster)


     





    Haber – Tuesday, November 04, 2003

    Camilerde yakacak sıkıntısı


    Ramazan ayının gelmesiyle dolup taşan camilerde yakacak sorunu olduğu belirtildi. Geçtiğimiz gün yağan kar ile birlilikte kendisini iyiden iyiye his ettiren kış aylarına rastlayan Ramazan ayı nedeniyle özelikle teravi saatlerinde dolan camilerin karşılanamayan yakacak nedeniyle yanmayan kaloriferler yüzünden namaz kılınamaz olduğu belirtildi.


    (Devamını Göster)


     





    Günün Haberi – Monday, November 03, 2003

     Bos bekletilip, çürümeye terk edilen Il Özel Idare Binasinin


    Yurt veya Fakülte olarak önerilmesine büyük destek!


    Gazetemizin, Ardahan’da yasanan önemli bir sorunu günlerce gündeme getirip dikkat çektigi, Ardahan Meslek Okulu’nun ögrencilerinin kalabilecekleri sicak bir yer sorununu çözecek öneriye Ardahan kamuoyunda büyük destek geldi.


    (Devamını Göster)


     





    Haber – Monday, November 03, 2003

    Çıldır Kaymakamı görevine başladı


    (Devamını Göster)


     


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…











  • ARDAHAN'DA GÖZALTI!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    KAÇAKÇILIK GÖZALTISI..


    Ardahan’da yapılan polis tarafından yapılan operasyonda merkezde bulunan bir caminin imamı ile siyasi parti temsilcisine gözaltı.


    Tarihi eser kaçakçılığında cami imamı ve siyasi parti il başkanı yapılan operasyonda gözaltına alındı.


    Ardahan Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Ardahan’da tarihi eser kaçakçılığına yönelik operasyon düzenledi.


    Edinilen bilgiye göre; Ardahan Yeni Mahalle’de bir cami imamı ile bir siyasi parti temsilcisi olduğu öğrenilen 2 kişi yapılan eşzamanlı operasyonda gözaltına alındı. Ekipler, sabah operasyonunda camide ve il başkanlığı binasında arama gerçekleştirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.



    KAYA, BELEDİYE BAŞKANINI ELEŞTİREN


    DAĞ’I DEVİRDİ!, KOYUN/KEÇİ’DE İLÇEYE GİTTİ!


    arşiv haber 26/09/2021 tarihli haber/yorum/reklamlar


    Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un konseyin aldığı kararların çoğunu dinlememesi ve bu durumu kongrede başkan Bozkurt’un da bulunduğu salonda yüksek sesle kamuoyuna ve delegeye anlatmasının etkili olduğu, bunu gören başkanın da işareti verip, başkanı eleştiren Dağ’ın kazanacağı beklenen seçimi son anda etkileyip, Kaya’nın kazanmasına katkı sunan taraf oluşunun etkili olduğu da ileri sürüldü.



    Gazeteci Fakir Yılmaz’dan Şişli Belediye Başkanına;


    BUGÜN AŞAĞLADIĞINIZ BASIN SİZİ NASIL GETİRDİYSE


    ÖYLEDE GÖTÜRECEK!.. 


    Havuz, Besleme Derken Basına


    bu kez de 5.Sınıf Gazeteciler Yakıştırması..


    Yurt genelinde yayın yapan ve başta siyasilerce olmak üzere kamuoyunda ‘Havuz’, ‘Besleme’ adıyla suçlanan gazetelere yeni bir yakıştırma da CHP’li, şişli Belediye Başkanından geldi.

    İstanbul/Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezinde yapılan Şişli Kent Konseyi seçimine katılan ve ilçesindeki dernekler, muhtarlara ve konseye müdahale etmekle eleştirilen ve bu tutumunu yazan, dile getiren basına tepki gösteren CHP’li Belediye Başkanı hakkındaki iddiaları kamuoyuna aktaran basını ve gazeteleri 5. Sınıf Gazeteler’ kategorisine koyarak suçlaması dikkat çekti.

    Ardahan Gazeteciler Cemiyetinin de üyesi olduğu İstanbul/Şişli Kent Konseyi seçiminde mevcut başkan, Avukat Şükran Eroğlu ve yönetim bazı değişikliklerle yeniden seçilirken Ardahanlı Avukatlardan olan Şişli Belediyesi Meclis Üyesi Av. Turgay Keskin’in kongreyi demokratça ve tarafsızca yönetmesi takdir aldı.




    ‘Gazetecinin 1. sınıf, 2. Sınıf ya da 5. Sınıfı yoktur. Gazeteci, gazetecidir ve o gazetelerin getirdiklerini götürmeyi de bildiğini’ belirten Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fakir Yılmaz’ın tepki koyduğu Şişli Belediye Başkanının her zamanki gibi kendi konuşmasını yaptıktan sonra kendisine yönelik suçlamaları başta olmak üzere kimseyi dinlemeden kongre salonundan ayrılması konseyi oluşturan dernek başkanları ve stk yöneticilerince kınandı.


    KAYA, CHPL’Lİ BELEDİYE BAŞKANINI ELEŞTİREN DAĞ’I DEVİRDİ!


    İstanbul Şişli Kent Konseyinden sonra İstanbul Esenyurt Kent Konseyi de kongreye gitti.

    İki hemşerinin yarıştığı Ardahan/Göleli bir siyasetçinin Belediye Başkanlığını yapan İstanbul Esenyurt ilçesi Kent Konseyi de seçimini yeniden kazanmak için önce ‘aday değilim’ deyip ardından blöf yaptığı ortaya çıkan ve yeniden aday olduğunu açıklayan mevcut başkan Tuncer Dağ’ı 8 oyla geçen Mehmet Hanifi Kaya Esenyurt Kent Konseyinin yeni başkanı oldu.

    ,

    Bugün yapılan Esenyurt Kent Konseyi seçiminde 200 delegenin 144’ü oy kullandı. 

    Yapılan oylamada Tuncer Dağ 68 oy alırken Mehmet Hanifi Kaya 76 oy alarak Konseyin yeni başkanı secildi.


    Sen MİSİN BELEDİYE BAŞKANINI ELEŞTİREN!


    Öte yandan Tuncer Dağ’ın hemşerisi karşısında 8 oyla kaybetmesinin diğer ve asıl bir nedeninin gerek kongre öncesi ‘aday olmayacağım’ demesinin altında yatanın yine hemşerisi olan Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un konseyin aldığı kararların çoğunu dinlememesi ve bu durumu kongrede başkan Bozkurt’un da bulunduğu salonda yüksek sesle kamuoyuna ve delegeye anlatmasının etkili olduğu, bunu gören başkanın da işareti verip, başkanı eleştiren Dağ’ın kazanacağı beklenen seçimi son anda etkileyip, Kaya’nın kazanmasına katkı sunan taraf oluşunun etkili olduğu da ileri sürüldü.


    KOYUN/KEÇİ’DE İLÇEYE GİTTİ!


    Pandemi önlemleri dolayısıyla birçok stk’nın gecikmeli yaptığı seçimlerin yapılmaya başlandığı şu günlerde bir ay için de Ardahan’da da 3 stk kongreye gitti.

    Göleli Avukat Murat Yolcu’nun Ardahan merkezde bulunan Avukat Osman Nuri Yıldız’a karşı kazandığı ve yeni baro başkanı olduğu Ardahan’da hafta sonu yapılan Ardahan Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği seçimi sonrası Ardahan Koyun/Keçi Yetiştiricileri Birlik seçimi de yapıldı.

    Bugüne kadar sesiz, sedasız yapılan ancak bu kez basının kamuoyuna duyurduğu seçimi son anda aday olan ve kazanan Çıldırlı Tolga Salman Gündüz kazandı.

    Ardahan Küçükbaş Koyun ve Keçi Yetiştiriciliği Birliği seçimi Tolga Salman Gürbüzün üstünlüğü ile sonuçlandı. 2007 yılında Ardahan İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinin kurulmasından beri başkanlığını yürüten Oktay Beşli seçimi kaybetti.  230 Delegenin oy kullandığı seçimde Gürbüz 6 farkla Beşliden başkanlığı devraldı.



     AK Parti’den İstifa Edip, ‘HDP’li Olacam’ Demek Yetmedi Göleli Olmak Tutmadı! ARDAHAN DSYB BAŞKANLIĞI


    MERKEZ’DE, BAYDAR’DA KALDI.. 


    ARŞİV HABER 25/09/2021 TARİHLİ HABER/YORUM/REKLAMLAR


    92 Yılında yeniden vilayet olmasıyla çantacıların ortaya çıkıp yönettiği Ardahan bu kez merkez dışına izin vermedi. AK Parti’nin resmi üyesiyken ‘Hoçvan ve Göle’den oy alırım’ diyerek istifa eden ve HDP’lilere, ‘seçimi kazanayım, partiye o zaman üye olacağım’ diyen ve Kürt oylarına oynayıp, yanına MHP’lileri aldığın da unutarak Göleli yetmedi Hoçvanlı rolü oynayan kendisi değil, yakınlarının kazanması için maddi, manevi olarak çabaladığı adayın uyanıklığı yetiştiricilere yetişmedi.



    Kazanan Yunus Baydar Kıl Payı Kazandı!


    Mütevaziliği ile tanınan, İl Başkanıyken ayrım yapmayan, Kürt, Türk demeden her Ardahanlının yanında olan Veteriner Hekim, Türkiye DSYB Başkan Yardımcısı Yunus Baydar bir kez daha Ardahan DSYB’nin Başkanlığına 62 oy farkla kazanan taraf oldu oldu.


    Yunus Baydar Bin 224


    Saim Karakoç  Bin 162 


    Toplam: 2 Bin 386


    1.Sandık


    Saim Karakoç 137


    Yunus Baydar 161


    2.Sandık


    Saim Karakoç 137


    Yunus Baydar 106


    3.Sandık


    Saim Karakoç 148


    Yunus Baydar 85


    4.Sandık


    Saim Karakoç 117


    Yunus Baydar 130


    5.Sandık


    Saim Karakoç 104


    Yunus Baydar 73


    6.Sandık


    Saim Karakoç 119


    Yunus Baydar 78


    7.Sandık


    Saim Karakoç 171


    Yunus Baydar 57


    8.Sandık


    Saim Karakoç 33


    Yunus Baydar 207


    9.Sandık


    Saim Karakoç 42


    Yunus Baydar 95


    10.Sandık


    Saim Karakoç 119


    Yunus Baydar 92


    11. Sandık


    Saim Karakoç 38


    Yunus Baydar 140



    DSYB BAŞKANI YUNUS BAYDAR YAPTIKLARINI


    VE YAPACAKLARINI ANLATTI!.. 


    KOYUN KEÇİ BİRLİĞİ DE SEÇİME GİDİYOR!


    arşiv haber 21/09/2021 tarihli haber/yorum/reklamlar..


    Önümüzdeki hafta sonu kongresi yapılacak olan Ardahan Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve Türkiye DSYB Başkan Yardımcısı Veteriner Hekim Yunus Baydar köy köy gezip, tam destek aldığı hayvan yetiştiricilerine yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı. Yaptıklarını, yapacaklarını gerek sözlü olarak gerek hazırlattığı bir broşürle anlatan ve tüm delegelerin gelip, en demokratik hakları olan oy kullanmalarını istedi.



    Rakip adayın ‘ilk hafta çoğunluk sağlayıp, seçimi kazanacam’ demesine karşın kimseyi getiremediği için önümüzde ki pazara ertelenen Ardahan Sığır Yetiştircileri Birliği seçimi öncesi yaptıklarını, yapacaklarını kamuoyuna sunan Ardahan DSYB Başkanı Veteriner Hekim Yunus Baydar kongre öncesi yaptıklarını, yapacaklarını kamuoyuna sundu.


    Ve bu konuda Baydar şöyle dedi;


    **Islah ile verimi artırdık..

    200 metrekarelik Hizmet Binası, Çıldır, Damal, Göle, Hanak, Posof şubeleri ve 10 personel, 5 temsilci ile 4.730 soy kütüğü üyesine hizmet etmekteyiz. 

    Göreve geldiğimiz günden itibaren amacımız; Ardahan ilimizin hayvancılığının alt yapısını iyileştirmek hayvansal üretimde ıslah ile verimi artırmak ve üreticimizin işletmesine katkı sağlamak oldu. 


    **Üye sayısını 5 bine Ulaştırdık…

    Göreve geldiğimiz günden bu yana 430 olan üye sayımız bugün 5.000 civarına yaklaşmış kurumsallığı artan üreticisine güven veren, üreticisinin hakkını her platformda savunan ilimizin en önemli Sivil Toplum Kuruluşu olmuştur. 

    Geliştirdiğimiz projelerde ve verdiğimiz hizmetler ile en önemli önceliğimiz üreticimizin menfaati ve hanesine faaliyet alanımızla ilgili en yüksek seviyede ekonomik katkı sağlamak olmuştur. 


    **Hep şeffaf olduk..

    Önümüzdeki dönemde de şeffaf ve eşit yönetim anlayışı ile ilimiz büyükbaş hayvancılığı için çok çok önemsediğimiz ve ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz önemli projeleri Yönetim Kurulu olarak gerçekleştirmeyi taahhüt etmekteyiz. 

    Yaşanılan sıkıntıları, ekonomik zorlukları sizler gibi bizde biliyor ve yaşıyoruz. Yıllardır yetiştiricilik yapmaktayım, sahadan bir kardeşiniz olarak bu sorunlarımızı talep ve beklentilerimizi en yüksek seviyelere ulaştırdığımızdan hiçbir tereddüttünüz olmasın. 

    Dinamik ve sorunlara anında çözümler bulabilecek yol arkadaşlarımız ve teknik ekibimizle birlikte ilimiz hayvancılığını öne çıkarmak, yetiştiricilerimizin menfaatini düşünmek, gelişen teknolojilere ayak uydurmak, daha kaliteli ve güvenilir hizmetler vermek için siz değerli üyelerimizin teveccühüne bir kez daha talibiz… 


    YAPTIKLARIMIZ 

    * Buzağı ölümlerinin Ardahan İlimize ve Ülke ekonomisine yaratmış olduğu zararın önüne geçebilmek için 2019-2020 yılı Ardahan İli Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Eylem Planı kapsamında 150 Bin Türk Lirası katkı ile İl Eylem Planı Uygulama Esasları kapsamında alınan kararlar doğrultusunda 40.000 anaç sığır için E. Coli, Rotavirus ve Coronavirus aşısının uygulanması projesini başlattık. 

    * Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün projesi olan ETKIYAP (Etçi ve Kombine Irkların Yaygınlaştırılması Projesi )kapsamında 2020 yılında 9.000 doz, 2021 yılında ise 3.000 doz Hem Yerli Hem Milli olan GENTÜRK Sperması Veteriner Hekimlere ücretsiz olarak dağıtılmış ve Birlik Üyelerimizin hayvanlarına uygun bir fiyattan tohumlama yapılması sağlandı. 

    * Bakanlığımız ile sürekli iş birliği içinde olunarak desteklemelerde bölge farkının mimarı olunmuş ve bu sayede üyelerimizin buzağı başına ilave 100 Türk Lirası alması sağlanmıştır. 

    * Üreticilerimizin destekleme mağduriyetine yol açacağını düşündüğümüz üreme parametreleri konusunda ciddi bir emek sarf edilerek üreticilerimizin destekleme mağduriyeti önlenmiştir. 

    * Modern ahırların sayılarının artmasında öncülük edilerek ( DAP ) projesi kapsamında 10- 49 baş %50 hibe desteğinden ilimizde birçok yetiştirici yararlandırılmıştır. 

    * Süt Toplama Projesi Kapsamında AKAKP Destekli Pilot Uygulama Bölgeleri olan Merkez Sulakyurt ve Küçüksütlüce köylerinde kurulu 2 adet süt toplama merkezimizi hizmete sunduk. 

    Sütün değerinde satılacağı bir ortam oluşturarak ya büyük sanayicilerle anlaşıp değerinde sütümüzü vereceğiz ya da birlik olarak biz bu sütü toplayıp değerlendireceğiz. 

    Proje sadece Merkez Sulakyurt ve Küçüksütlüce köylerimizde kalmayacak önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulacak birçok yerde de toplama merkezi kurmayı hedefliyoruz. 

    * Buzağı ve süt desteklemelerinde devlet desteklerinde yetiştiricilerimiz hiçbir şekilde hak kaybı yaşamamıştır. 


    ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE YAPMAYI PLANLADIĞIMIZ PROJELERİMİZ 

    * Ardahan Üniversitesi, Tarım ve Orman Bakanlığı, Veteriner Hekimler Odası, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ile beraber hayvan hastanesi kurmayı hedefliyoruz. 

    * İlimizdeki en büyük eksikliklerden olan pazarlama ve buna bağlı olarak kesimhanenin olmamasıdır. Bu hususla ilgili Birliğimiz bünyesinde kesimhane kurup Et-Süt Kurumunun alım garantisini alarak üreticimizin hayvanını değerinde satmasına ve hanesine daha çok ekonomik katkı sağlamayı hedefliyoruz. 

    * İl Özel İdare, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Damızlık Birliğimizin ortaklığında proje y ü r ü t e r e k işletmelerimize 300’er litrelik süt s o ğ u t m a tankı projemizi de gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.


    * Kalitenin sürekli geliştirilmesi için üyelerimizin ve personelimizin eğitim ve motivasyonunun sağlanması, geliştirilmesi çalışmaları içerisinde her yeniliği uygulamalı olarak üyelerimize duyurmak için Tarımsal Yayım Danışmanlık Hizmeti ve eğitimleri vermeye devam edeceğiz.



    * Her ne kadar dönemsel olsa da çiğ süt satış fiyatlarına Ulusal Süt Konseyi Referans fiyatı seviyesine yükseltmek için çalışmayı taahhüt ediyoruz.


    * Üyelerimizin ihtiyaç ve beklentilerini tam zamanında karşılama, sperma, kaba yem ihtiyaçlarını ucuz ve kaliteli bir şekilde sağlamaları için çeşitli yem bitkisi tohumlarını (yulaf, yonca, korunga, fiğ vb.) ayrıca çiftlik malzemelerini ve her türlü işletme ihtiyaçlarının teminini sağlamak ve üyelerimize daha iyi hizmet vermek adına Birliğimiz adına Şirket kurmayı amaçlıyoruz. İktisadi İşletme ve Şirket kurmak için Genel Kurulda bunun yetkisini siz kıymetli üyelerimizden talep ediyoruz. 




    * Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün projesi olan ETKIYAP  Etçi ve Kombine Irkların Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında bu projeyi devralıp 2022 yılında üreticilerimize serbest veteriner hekimler ile anlaşarak ücretsiz suni tohumlama hizmeti vermeyi planlıyoruz.

    Yunus BAYDAR Veteriner Hekim Ardahan İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı


    KOYUN KEÇİ BİRLİĞİ DE SEÇİME GİDİYOR!

    Öte yandan Ardahan İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinin seçimi de bu hafta sonu yapılacak.


    CUMARTESİ ADSYB, PAZAR GÜNÜ İSE KOYUN KEÇİ BİRLİĞİNİN SEÇİMİ YAPILACAK


    Mevcut Başkan Oktay Beşli’nin yanı sıra Çıldırlı Salman Tolga Gürbüz’ünde adaylığını açıkladığı Ardahan İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Olağan Mali Genel Kurulu öncesi gözler Pazar günü yapılacak kongreye çevrildi.

    Kaptanpaşa Mahallesi Koca Mustafa Paşa Caddesinde bulunan Ardahan Dursun Akçam Kültür Evi’nde yapılacak olan kongre de Mevcut Başkan Oktay Beşli’nin yanı sıra Çıldırlı Salman Tolga Gürbüz yarışacaklar.


    SALMAN TOLGA GÜRBÜZ, ADAYLIĞINI AÇIKLADI



    26 Eylül Pazar günü yapılacak olan Ardahan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine adaylığı açıklayan Salman Tolga Gürbüz: “Yıllardır memlekette birliği yöneten ekibin küçükbaş hayvancılık için hiçbir proje yapmadı. Hayvancılıkla uğraşan çiftçimizin yanında olup destek vermedikleri gibi sadece görevi aidat toplamak  olan bu yapının değişmesi için Murat Gündüz ile oluşturulduğumuz güçlü ve genç ekiple yola çıktık ve tüm üyelerden destek istiyoruz” dedi.



    İlçelerin Şehir Merkezine Saygısı..


    39 ilçesi, 151 köyü bulunan ülkenin en büyük metropolünde, Bayburt’tan bir tık ileri olan ülkenin en kuzey ili sınır kenti Serhat Ardahan’a baktığımda önce burnumda tüten memleketimi özlediğimi sonrasında da bu kentin vilayet olmasından bu yana, ya çantacılar tarafından ya da ilçeleri hatta köyleri tarafından hükmedilmeye kalkışıldığını görmekteyim.


    Halbuki şu an da bulunduğum Metropol İstanbul’un da ilçelerinin yanı sıra köylerinin olduğunu ama bir merkezden yani şehrin kalbi olan Büyükşehir’den idare edilerek, yönlendirilip yönetildiğini görmekteyim.


    Yani başkanlık sistemiyle idare edilen ülkenin Kastamonu ya da Şırnak tarafından değil ülkenin kalbi olan Başkenti Ankara’dan yönetilirken, Ardahan nasıl olup çantacı milletvekili, belediye başkanı ve ilçelerince yönetilmek istenmesine şaşıp kalıyorum.



    Kent merkezinden nüfusu daha az olan ama “benim çoğunluk ve siyasi nüfusum daha çoktur” diyerek ilçe de ve köyde hatta il dışındaki çantacılarla yönetilmek istenmesi, şehir merkezine Ardahan’a ve Ardahan gibi kentlerin merkezlerinde yaşayanlara saygısızlıktır.


    Kısacası devleti temsil eden valiliğin merkezinde olduğu kentlerin Belediye Başkanları, İl Başkanları, Baro gibi sivil toplum kuruluşlarının, o kente yön veren kentin kalbi tarafından yönetilmeli..


    Aksine ilçeler arası dengesizlik köyler arası haksızlık olacağı gibi o kentin ilerlemesini gelişmesini de engeller bu tür girişim ve çıkışlar..


    Bunun en açık örneği de 92 yılında vilayet olmasına karşın gelişmektense gerileyen bir Ardahan’ı görmektir.



    arşiv haber 17/12/2017 tarihli haberler/yorumlar/reklamlar


     


    Baydar’lı AK Parti Kadrosu Yenilendi..


    Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı ve Yunus Baydar’ın 3 üncü kez İl başkanlığına seçildiği Ardahan Adalet ve Kalkınma Partisi yeni yönetimi belli oldu.


    Aynı zamanda Ardahan Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanlığını da yapan Veteriner Hekim Yunus Baydar’ın yeni yönetimi şu isimlerden oluştu.


    İl Başkanı: Yunus Baydar


    Yönetim Kurulu Asıl: Mutlu Şanlıtürk, Ayhan Balcı, İsmail Kahya, Erdal Kurukaya, Murat Karaca, Ömer Yılmaz, Özmen Demir, Soner Görmüş, Osman Yıldız, Leyla Kargı, Aynır Sütçü, Sevcan Şimşek, zennure Özer, Muharrem Bilgin, Yaşar Topkaya, Ercan Ürker, Özgür Açıkyıldız, Erçin Kavak, Özcan Güzel, Murat Dursunoğlu, Özkan Akpınar, Kadir Şenel, Murat Aktaş, Onur Gültürk.



    Yönetim Kurulu Yedek: Özcan Çınar, Murat Akkaya, Cabbar Bilican, Hakan Aydın, Binali Kaya, zafer Taşçı, Sedat Okullu, Erdal Aslangörür, İkram Demirci, Taner Atıparmak, Baki Morkoç, Sevim Karaçay ve Muhammet Altun


    AK Partililer Birilerini Başbakana Şikayet Ettiler..








      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    Bekledikleri yatırımların bir türlü gelmediğinden yakınan ama kente gelen bir Cumhurbaşkanı, Başbakan yada Bakana, hatta Milletvekilline yaklaştırılmadıkları için dertlerini bir türlü üstlere anlatamayan Ardahanlılar son başbakanla da istedikleri gibi görüşüp, konuşamadıklarını öğrendik..

    Ancak öğrendiğimiz diğer bir önemli konu da Ardahanlıların ulaşamadığı başbakana ev sahipliği yapan AK Partililerin başbakana bazılarını şikayet ettiklerini öğreniyoruz..

    Bu şikayetin son bir kaç aydır devam eden ve en son operasyonla AK Partili Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy’un başkan vekili olan İlhan Özgür’ün de aralarında olup, tutuklandığı Feto operasyonlarının partilerine yönelik yıpratma siyaseti olduğunu belirttikleri ve bunu yapanların amacının feto temizliğinden ziyade öç alma politikası içinde olduklarını başbakana ilettiklerini öğreniyoruz..

    Bu şikayetin Artvin’den itibaren yapıldığı Başbakanın Ardahan’a gelirken, helikopterde inerken, esnafa giderken, kongreye katılıp valilik ziyaretine kadar asık yüzlü oluşunda fark edileceğini de bizlere aktaran AK Partililer yapılan operasyonların gına getirmeye başladığından da yakındıklarını gördüm..

    Bilemiyorum ama fetonun Ardahan’a yerleşimesin de ve hemen her alanda damarlara hatta hücrelere kadar sızmasına neden olanların hala siyasetçi, iş adamı, muhbir, muhabir diye ortalıkta gezip, dolaştığı bir Ardahan’da ve de ülkede AK Partililere bile gına getiren bu tür operasyonların nereye kadar varacağını kimsenin kestirmediğini görmekteyiz..

    Ve artık AK Partililerin de kestiremediğini görmekte ve izlemekteyiz..

    Sonuç olarak; parkasız Deniz Gezmiş’e benzetilen Cumhurbaşkanı başta olmak üzere her kesin rahatsız olduğu ama her ne hikmetse asılları göz önündeyken alakasız oldukları ileri sürülenlerin feto, pkk ve diğer bir çok ad altında ki suçlamalarla toplanıp, cezaevlerine tıkatıldığı ülkenin başbakanına kadar giden şikayetlerin nasıl bir sonuç vereceği de bilinmezken feto davalarından birinde tutuklanan yakınının haksız yere tutuklandığını başbakana anlatmak için konvoyunun ardından koşturan o Ardahanlı gencin çaresizliğini ve sonuç verip, vermeyeceği bilinmeyen koşusunu görünce rahmetli babamın 12 Eylül ve daha önceki darbe ve süreçlerde ‘Kominist, Kürt’ diye sık sık tutuklanıp, zindanlardan içeri atılırken biz çocuklarının çaresizliğini ve göz yaşlarını yeniden hatırlatıyordu bana..

    Evet buradan bir kez daha ve defalarca dikkat çektiğim ve sapla samanın karıştığı bir sürecin daha yaşandığı ülkemi rahatlatacak olanın bir genel at olduğunu yeniden hatırlatmaktır..

    Ve bu tür haksız olduğu ileri sürülen baskı, tutuklama, eziyetlerin son bulması, insanların, iktidar ve hükumetinin rahatlaması için bu ülke bir genel affa ihtiyaç duyduğunu bir kez daha haykırıyor, toplumsal barışın tüm tarafların rahat bir nefes almasını ve ülkeyi baskı altına almak isteyen güçlerin önüne geçecek en büyük engel olacağını belirtirim..

     
     


    **Kaya’nın yeniden AK Parti’ye Üyeliği Doğru Çıkmadı!


    *02/08/2017 Tarihli Haber


    Ardahan eski milletvekillerinden olan Saffet Kaya’nın AK parti’ye yeniden üye olduğu yönünde ki haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı.

    Alınan bilgilere göre AK Partinin mevcut Ardahan Milletvekilinin AK Partinin Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığına atandığı da öğrenilirken son genel seçimlerde AK parti’den istifa edip, Bağımsız Milletvekili olan Saffet Kaya’nın AK Parti’ye üye olduğu haberlerinin doğru olmadığı öğrenildi.


    **Atalay AK Parti’nin 


    Siyasi İşler Genel Başkan Yardımcısının


    Yardımcısı Oldu..


    Saffet Kaya’nın AK Parti’ye yeniden üye olduğu haberlerinin doğru olmadığının ortaya çıktığı aynı gün AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın yardımcılığını yürütecek isimler belirlendi.


    Edinilen bilgiye göre, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, MKYK üyeleri Zeynep Alkış, Zelkif Kazdal ve Yasemin Atasever, eski Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir ile eski Bursa Milletvekili Mehmet Tunçak, Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığına atandı.


    AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulunun (MKYK) 23 yaşındaki üyesi Atasever, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın yardımcılığına getirilen isimler arasında yer aldı.


    Yazıcı, önümüzdeki günlerde yeni başkan yardımcılarıyla Genel Merkez’de bir araya gelerek yol haritasını belirleyecek.


    **Başkanın Mesajı Kime?


    *05/07/2017 Tarihli Haber


    Son günlerde başta kendi partililerince olmak üzere bazı kesimlerle yalanıızlaştırıldığı ileri sürülen AK Partili Ardahan belediye Başkanı Faruk Köksoy kendisine ait sanal sayfada paylaştığı bir resim ve sözle birilerine mesaj yolladı.



    Son yılların en çok çalışan ve başta alt yapı olmak üzere bir çok dev yatırımın altında imzası bulunan ve üst yapı çalışmalarına devam eden Köksoy’un son aylarda birilerince dışlanmaya çalıştığı,yaptığı hizmetlerinin göz ardı edilerek parti içinde yaşanan gruplaşmaya kurban edilmek istediği yönünde ki iddialar karşısında suskunluğunu korumaya devam ederken, aynı Köksoy’un sanal ortamda yaptığı paylaşımlarla kendisine karşı karalama kampanyası başlatıklarına cevap vermeye çalıştığı görülmekte.


    Son olarak büyüklerin sözü, Sözlerin büyüğüdür’ başlığıyla, Hz. Mevlana’ın, ‘Edepli Edebinden Susar, Edepsiz de Ben Susturdum Sanar’ sözünü paylaşması dikkatlerden kaçmadı.


    Başkanın bu resimli sözü neden, kime, niçin paylaştığı öğrenilemezken bu mesajın partisi içinde yaşanan tartışmalara ön verenlere olduğu tahmin edilmekte.


    **Parti içinde Uyuşmazlıklık mı Var?


    Yeniden AK parti Genel Başkanlığına dönen ve ilk iki grup toplantısında partisinde bir metal yorgunluğunun yaşandığına dikkat çekerek, teşkilatların yenileneceğinin işaretini veren Başkan Erdoğan’ın bu çıkışı ile bazı partililerin paniklenip, kendilerinin neden olduğu başarısızlıkların nedeninin yerel yönetimde ki kişi ve kuruluşlara bağlamaya çalıştığı ileri sürülen bir süreç yaşayan AK Parti Ardahan İl ve İlçe Teşkilatlarında yaşanan uyuşmazlılığın gün geçtikçe çatışmaya döndüğüne dikkat çekilmekte.



    **Gazi Müdürden Başkan’a Ziyaret..


    GAZİ EMNİYET MÜDÜRÜNDEN BAŞKAN KÖKSOY’A ZİYARET.


    Ardahanlı Bingöl Eski İl Emniyet Müdürü Atalay Ürker, Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy’u Makamında ziyaret etti. 


    Atalay Ülker’e ziyareti anısına plaket taktım eden Belediye Başkanımız Faruk Köksoy, Plaketin üzerindeki yazıyı okudu.

    ‘’Emniyet Müdürü olarak Gazilik Ünvanı ile taçlandırdığınız hizmetler, her türlü takdirin üstündedir. Gazilik ünvanınız hemşerimiz olmanız hasebiyle şehrimizi onurlandırmıştır. Şehrim adına şükranlarımızı sunarım” dedi. 

    Emniyet Müdürü Atalay Ürker’de çok duygulandığını ve gurur duyduğunu, uzun süreden sonrada Ardahan’ı ziyaretinden dolaylıda mutlu olduğunu söyleyerek , Belediye Başkanımıza teşekkür etti. Ziyarete Belediye Meclis Üyelerimizde eşlik etti.

    Ardahanlı olan Ürker, Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü görevinde iken uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanarak gazi olmuştu. Faruk Köksoy Atalay Ürker Ersoy ÜrkerGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, düve kesimine yasak getirildiğini ve kurbanlık olarak sevkine izin verilmeyeceğini açıkladı.

    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, TRT Haber’de yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı’nda dişi hayvan kesimini yasakladıklarını belirtti.

    Çelik, “Kurban Bayramı’nda dişi hayvan kesimini yasakladık. Kurban pazarına girmemesi için çok sıkı denetim yapacağız. Pazara gelişini engelleyeceğiz” dedi.

    Faruk Çelik, Vatandaşlar açıklamalarımızı dikkate alsın istiyoruz. Bu milli bir meseledir. Keserek çözemeyiz, hayvan varlığımızı arttırmalıyız vurgusunu yaptı.


    **Satrançılarımız Konya Yolcusu..


    Türkiye Kulüpler Satranç Şampiyonası’na katılmak üzere Konya’da düzenlenecek olan Türkiye Kulüpler Satranç Şampiyonası’na gidecek sporcularımız Belediye Başkanımız Sn. Faruk Köksoy’u Makamında ziyaret etti.

    Türkiye Satranç Federasyonu ve Ardahan Gençlik Hizmetleri ve İl Spor Müdürlüğünün katkılarıyla bu yıl 3. kez bölgemizde sadece Erzurum’da düzenlenen satranç ligi kuruldu.

    Ardahan ilimizde Nisan-Mayıs aylarında düzenlenen turnuvaya Ardahan Gençlik Spor Kulübü, Kura Gençlik Spor Kulübü, 23 Şubat Spor Kulübü ve Ardahan Üniversitesi Spor Kulüpleri katıldı. Turnuva sonucunda Konya’da düzenlenecek olan Türkiye Kulüpler Satranç Şampiyonası’na birinci olan 23 Şubat Satranç Kulübü katılmaya hak kazandı.

    23 Şubat Spor Kulübü Sporcu Listesi:

    1-Murat Sedat IŞIKLI (Kaptan)

    2-Tamer AVŞAR

    3-Emrah ÇELİK

    4-Kasım AKÇAY

    5-Berivan Çağla AVŞAR (16 Yaş)

    6-Veli Oğuzcan AKDAĞ (18 Yaş)

    7-Mehmet Rafak KAYA (16 Yaş)

    8-Aleyna Ayça TAZEGÜL (8 Yaş)

    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Köksoy; 8 Temmuz 2017 – 15 Temmuz 2017 tarihleri arasında Konya Rixos Otel’de düzenlenecek olan turnuvaya katılacak 23 Şubat Spor Kulübüne başarılar diliyorum. Biz Ardahan Belediyesi olarak her zaman sporun ve sporcunun yanında olacağını ve her türlü desteklerinin devam edeceğini belirtti.



    *Dişi Düve Kesimine Yasak Getirildi..


    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, düve kesimine yasak getirildiğini ve kurbanlık olarak sevkine izin verilmeyeceğini açıkladı.


    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, TRT Haber’de yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı’nda dişi hayvan kesimini yasakladıklarını belirtti.


    Çelik, “Kurban Bayramı’nda dişi hayvan kesimini yasakladık. Kurban pazarına girmemesi için çok sıkı denetim yapacağız. Pazara gelişini engelleyeceğiz” dedi.


    Faruk Çelik, Vatandaşlar açıklamalarımızı dikkate alsın istiyoruz. Bu milli bir meseledir. Keserek çözemeyiz, hayvan varlığımızı arttırmalıyız vurgusunu yaptı.


    **PANELE DAVET..


    Göleli Kadınlar Meclisi, Ardahan Göle’de eğitim temalı bir panel düzenliyor.


    “Göle’deki Öğrencilerimize Eğitim-Öğretim Yılına Hazırlık” başlığıyla organize edilecek olan panel, 7 Temmuz Cuma günü saat 14.00’te Göle’deki Eski Sinema Salonu’nda gerçekleşecek.


    Göleli Kadınlar Meclisi Başkanı Türkan Deli’nin moderatörlüğünde yapılacak olan panelin konuşmacıları ise Prof. Dr. Selçuk Şirin, Prof. Dr. Şeref Kılıç, Eğitimci-Yazar Tuncer Avcı, Eğitimci-Şair Metin Kaya ve Psikaytrist Mithat Kaya olacak. Panelin sunumunu ise Ülkü Karatay gerçekleştirecek.


    **METREKÜP ARDAHAN’A UZANACAK..


    *05/02/2016 Tarihli Haber


    Ardahanlı İş Adamlarından Metreküp adlı firmanın sahibi Taner Tekin Ardahan’da yatırımda hazırlanıyor.


    Başta İstanbul Şişli’de olmak üzere bir çok alanda iş yapan METREKÜP adlı firmasının önümüzde ki bahar aylarından itibaren Ardahan’da inşat sektöründe önemli projelere imza atmaya hazırlandığını belirten Ardahanlı İş Adamı Taner Tekin yemekte buluştuğu Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı, Gazeteci Fakir Yılmaz, Ardahanlı Bilgisayar uzmanlarından Suat Işıklı ve Sinan Aydın ile yaptığı sohbette Ardahan’a yönelik olarak yapmayı planladığı işler hakkında bilgi verdi.

    Başta Hoçvan kamuoyu tarafından olmak üzere, Ardahan, Kars ve Iğdır kamuoyunun yardımseverliği ile tanıdığı Ardahanlı İş Adamı Taner Tekin başta öğrencilere, spora olmak üzere bir çok alanda yaptığı yardımlarla sık sık gündeme gelen isimler arasında bulunmaktadır. 




    **Boyun Fıtığına Dikkat..


    Tekonolijinin son harikalarından olan cep telegomnlarına giren internetin hemen hepimiz boyun fıtığı ettiğini Ardahan Devlet Hastanesine giden herkes daha iyi anlıyor..

    Çünkü İl Milli Eğitim, İl Tarım, İl Kültür ve diğer bir çok resmi dairede ki durum gibi aylardır Kamu Hastaneler Genel Sekreteri olmayan Ardahan Devlet Hastanesine iktidarı ellerinden tutanlarca tıka basa doldurulanların olduğu gibi hepimizin başı cep telefonlarından kalkmıyor.

    Yeni valisinin göreve başlar başlamaz iki olay dolaysıyla ayağının tozuyla ziyaret ettiği Ardahan Devtel Hastenesinin çalışanları gibi hemen hepimizin başını kaldıramadığımz cep telefonların dolaysıyla hastaneye, işyerine,  kimin geldiği, kimlerin gitmediği bir türlü anlaşılamıyor..


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…








     






     


  • HAYVAN ÇOK AMA ALAN YOK!.. OT VE SAMAN DA YOK!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, Sunduğu ‘Gazetecilerle Gündem’ Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Foto: Kayaaltı (Poladik) köyi sanal sayfası


    Yaklaşık 400 bin büyük baş hayvanın bulunduğu bölgede corona vakaları ve uygulanan pandemi önlemleri nedeniyle hayvanlarını satacak tüccar bulamadıklarından yakınan Ardahan’lı hayvan yetiştiricileri kurak geçen bir sezon ardından kış gelmeden ellerinde bulunan hayvanları satarak hem gelir elde etmeye hem de yem sıkıntısının yaşanacağı kış öncesi rahatlamayı hayal ettiklerini belirtirlerken hayvanlarını alacak tüccar bulamadıklarından yakınmaktalar.

    Etin kilosu 18 lira, Sütün litresi 2,5 lira, Yemin çuvalı 180, Gübrenin torbası 250 lira., Mazotun litresi 8 lira. 8 Ay kış şartlarından iş olmadığını belirten Ardahan’lı hayvan yetiştiricileri tek geçim kaynakları olan hayvanlarını satacak tüccar bulamadıklarını belirttikleri, Ardahan çevre yolunda bulunan Hayvan Pazarında yaşanan yoğunluğa rağmen alınmayan pandemi önlemlerinden de şikâyetçi oldukları görüldü.



    OT VE SAMAN SIKINTISI DEVAM EDİYOR..


    Öte yandan kurak bir yazı geride bırakmaya hazırlanan Ardahan’lı hayvan yetiştiricileri ot ve saman sıkıntısını aşmak için satmaya çalıştıkları hayvanlarından elde edecekleri gelirle diğer illerden bölgeye gelen saman ve otu almaya çalıştıkları görülmekte.

    Ardahan’a sınır olan Gürcistan’dan ithal edilen otun yanında Diyarbakır ve Orta Anadoludan Ardahan’a getirilen samanları alarak geriye kalan hayvanlarına kışlık yem temin etmeye çalışmaktalar..



    YUNUS BAYDAR: DELEGASYONU YORMAYACAĞIZ… KONGREMİZ 25 EYLÜLDE.. ÇOĞUNLUK ARANMADAN YAPILMASI EN SAĞLIKLISI!..


    arşiv haber 16/09/2021 tarihli haber/yorum


    Beş bine yakın delegesi bulunan Ardahan Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği kongresi öncesi çalışmalarını sürdüren Ardahan DSYB Başkanı, Veteriner Hekim Yunus Baydar 4 dönemdir gece, gündüz hizmetlerinde oldukları delegasyonu ‘ÇOĞUNLUK SAĞLANAMAZ’ diyerek ilk etapta yormayacaklarını belirtti. DSYB’nin seçimleri ancak 25’inde gerçekleşir..


    Karşısında aday olan arkadaşın ve ekibin bu pazar yapılacağını ileri sürüp, basını olduğu gibi kamuoyunu da yanılttığını belirten DSYB’nin Başkanı Veteriner Hekim Yunus Baydar  kongrenin  bu hafta sonu yapılmasından yana olduklarını ancak 5 bine yakın delegesi bulunan kurum, ilk hafta kongreyi yapmak için çoğunluğu sağlayamaz. Yani kongrenin bu pazar olması için en az 2 bin 501 delegenin  kongreye katılarak  imza atmaları gerek. Bu da gün boyu imza beklemek demektir. Ve bu pandemi döneminde o kadar büyük bir kitleyi imza için bekletmenin zor olduğunu belirterek kongrelerinin bir dahaki hafta yani 25’inde çoğunluk imza beklenmeden yapılacağının anlaşılması ve

    insanları çarşıya döküp, yormamak gerek. Bu hafta olmazsa önümüzdeki hafta kongre olacak. Kazanan da o zaman belli olacak. Rakip arkadaşın kamuoyunu yanıltması insanları yormaktan, ortamı germekten başka bir şey değil diyerek Ardahan DSYB’nin seçimimin 25 Eylül’de çoğunluk aranmadan yapılacağını söyledi.


    Baydar’ın konu hakkında yaptığı açıklama şöyle;


    YUNUS BAYDAR’DAN ÜYELERE ÇAĞRI!


    Ardahan Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Olağan Genel Kurulu 25 Eylül Cumartesi günü yapılacak.


    Ardahan Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Başkanı (adayı) Yunus Baydar, üyelere çağrıda bulundu.


    Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Üyelerimizin ve Kamuoyunun Bilgisine


    “Değerli üyelerimiz birliğimizin Olağan genel kurulu için 2 tarih belirlenmiştir. Salt çoğunluğa gerek kalmadan ,imza yükümlülüğü olmadan ve pandemi (covit19 ) koşullarını da göz önünde bulundurarak daha az riskli olan 25 Eylül Cumartesi gününde yapacağımız genel kurulumuza katılım sağlamanız temennisiyle saygılarımı sunar sağlıklı ve bereketli günler dilerim”.



    YILDIZ MI? KARAKOÇ MU? BAYDAR MI?! 


    arşiv haber 15/09/2021 tarihli haberler/yorum ve reklamlar


    Hafta sonu iki önemli kongreye şahit olacak olan Kongre caddesi olan ama kongre binası, salonu olmayan Ardahan’da iki kurum arasında büyük heyecan yaşanıyor. 60’a yakın delegesi bulunan Ardahan Barosunun yanında 5 bine yakın delegesi olan Ardahan Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği bu hafta sonu, pazar günü kongreye gidiyorlar.


    2.Kuruluş Yıldönümü bir türlü onarılıp, hizmete sokulmayan içi ve çevresiyle adeta terk edilmişe benzeyen, içinde ki Atatürk heykeli gibi bakımsız olan Milli Egemenlik Parkında Atatürk Anıtına çelenk sunup basın açıklaması yaparak, kutlayan Ardahan Barosu ile Üyelerin aidatları ile ayakta kalmaya çalışan Ardahan DSYB bu hafta sonu seçime gidecekler.

    Ardahan’ın sevilen, sayılan ve iki yıl önce kurulan baroyu kısa bir süre içinde diğer İl barlarıyla yarışacak duruma getiren Avukat Osman Yıldız’ın başkanlığa devam edeceği görülen Ardahan Barosu’nun üyeleri Ardahanlı Avukatların Yıldız ile yarışan diğer aday ile durumu değerlendirip, karar alacakları Baro Kongresinin yapılacağı aynı gün 1. Olağan Genel Kuruluna hazırlanan 5 Bine yakın üyesi bulunan Ardahan Damızlık ve Sığı Yetiştiricileri Birliğinin kongresinde çoğunluk sağlanamaya bilir ve bir dahaki haftaya kalabilir.




    Yunus Baydar’ın 3 dönemdir başkanlığın yaptığı Ardahan DSYB’nin delegesinin Göle ve Hoçvan yakasındakiler gibi genelinin güncellemeden yana olduğu görülürken bu güncellemenin mevcut kadrosuna takviyeler yaparak, 4. kez seçilmek için mücadele eden Veteriner Hekim Yunus Baydar’dan yana mı yoksa yeni aday Saim Karakoç’un güçlü görünen kadrosuna mı yarayacağı bilinmezken, Karakoç’un pazar günü atacağı adımla yani delegeyi ilk gün taşıyıp, kongreye getirmesi halinde kazanabileceği konusunda şanslı olduğu yönünde bilgiler alınıyor.


    ARDAHAN BAROSU 2. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ BASIN BİLDİRİSİ


    Bugün uzun yıllar hasretini çektiğimiz Ardahan Barosu 2. yaşını kutluyor.


    15 Eylül 2019 tarihinde yeterli sayıya ulaşarak kuruluşunu tamamlayan baromuz kuruluştan itibaren Cumhuriyetin, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, Atatürk ilke ve inkılaplarının yılmaz savunucusu olmuştur.


    Aslında baromuz dağ gibi büyüyen meslek sorunlarının ve savunmayı parçalayan çoklu baro düzenlemesinin tamda içine doğmuştur. Tarihi misyonumuzun bize yüklediği sorumlulukla Ardahan Barosu hiç vakit kaybetmeden savunmanın güçlendirilmesi için verilmesi gereken mücadelede ön saflarda yerini almış ve bu yanlıştan dönülmesi için verilen mücadeleyi tahkim etmiştir.


    Bu bağlamda, öncelikle baromuzun kuruluşuna vesile olan tüm meslektaşlarımızı bir kez daha kutluyor, kuruluştan bu yana baromuzun çeşitli kademelerinde görev alan meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum.


    Ardahan Barosu kurulduğu günden bu yana Türk Hukuk sistematiği içerisinde hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğü adına görev üstlenmekten imtina etmemiştir. Hukukun üstünlüğü bağlamında savunduğu değerlerden taviz vermemiş, yargının başlı başına bağımsız bir erk olduğu bilinciyle yolunu sadece hukukun ışığıyla aydınlatmıştır. Baromuzun kılavuzu adalet anlayışıdır. Siyasi, mali ya da başka bir fikrin gölgesinden uzak durmuş; gücünü sadece bağımsız savunmadan almıştır.


    Diğer yandan, Avukata ve barolara rağmen yapılan yasal değişikliklere karşı duruşumuz mücadelemize onur katmışsa da, bizleri neticeye götürmemiştir. Nitekim bu süre içerisinde kuruluşu gerçekleştirilen ikinci baronun hiçbir mesleki soruna çare olmadığı da ortaya çıkmıştır.


    Bu nedenle yine ve yeniden vurgulamak istiyoruz:


    Avukatların bahsi geçen düzenlemelerden ayrık olarak, dağ gibi büyüyen çok daha farklı sorunları bulunmaktadır. Ve ne yazık ki, bunların çözümüne dair hiçbir tasarının sunulmadığı, düzenlemenin öngörülmediği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Sayısı artmasına karşın niteliği düşen hukuk fakültelerinin her yıl verdiği on binlerce mezun, mevcut sistem içerisinde öncelikle avukatın ekonomik sorunlarını arttırmıştır. Öte yandan uzlaştırma ve arabuluculuk ile avukatın iş sahası daraltılmış, bu alanlarda başka meslek gruplarına da fırsatlar verilmek suretiyle pek çok avukatın büro kirasını dahi ödemekte zorlanır hale gelmesine yol açılmıştır.


    Zorunlu müdafilik ücretlerinin iyileştirilmemiş olması, yıllarca devam eden ceza davalarına karşın zorunlu müdafiye vekâlet ücreti takdir edilmemesi, KDV oranlarında tüm iş sahasını kapsayacak şekilde düzenlemeler yapılmaması yine bu sorunlardan bazılarıdır.


    Avukatın, gerek yargının üçlü sacayağı içerisinde ve gerekse kamu kurum ve kuruluşları nezdinde hak ettiği itibarının halen tesis edilememiş olması da bir başka kanayan yaramızdır.


    Tüm bu sorunların karşısında, Ardahan Barosu olarak dik duruşumuzu sergilemeye, meslektaşlarımızın kıdemine ve gelir seviyesine bakmaksızın haklarını savunmaya devam edeceğiz.


    2. kuruluş yıldönümümüzün tarifsiz mutluluğunu yaşarken; gelecek yıllarda da Cumhuriyet değerlerinin, Atatürk ilkelerinin, hukuk ve adalet anlayışının bekçisi olacağımızın sözünü veriyor; başta ülkemizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, adalet uğruna can vermiş tüm hukuk neferlerinin, aziz şehitlerimizin önünde minnetle eğiliyor; kıymetli meslektaşlarımıza saygılarımı sunuyorum.


     Av.Osman Nuri YILDIZ – ARDAHAN BAROSU BAŞKANI


    Karakoç: Kazanan Ardahanlı çiftçimiz ve üretecimiz olacak..


    arşiv haber 10/09/2021 tarihli haberler/yorum/reklamlar


    Önümüzdeki hafta sonu yapılacak olan ve 5 bine yakın üyesi bulunan Ardahan Damızlık Sığır Birliği Olağan Genel Kongresi öncesi basınla bir araya gelen Başkan Adayı Saim Karakoç, projelerini anlattı ve çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.


    Yönetim kurulu üyelerini de basınla tanıştıran Karakoç, seçimi kazanacaklarını ve projeleri hayata geçirmek için söz vermesi dikkatlerden kaçmadı.


    Aynı zamanda Ardahanlı İş insanlarından olan Taşkın Karakoç ile Ardahan eski İl Tarım Müdürü Fevzi Karakoç’un yakını olan ve ADSYB için güçlü bir yönetim oluşturduklarını açıklayan Karakoç: “Amacımız ADSYB’yi üyelerimiz ile birlikte şeffaf bir yönetim ile ileriye taşımak olacaktır. Kısa bir zaman dilimine sıkıştırılmış bir seçime giriyoruz. Ama siz değerli yol arkadaşlarımızın özverili çalışması sayesinde bu dezavantajlı durumu lehimize çevirebildik. Bu nedenle tek-tek her birinize ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.


    ADİL VE ETİK KURALLAR ÇERÇEVESİNDE İNSANLARI ÜZMEDEN KAZANACAĞIZ


    Karakoç; “Hepimiz bu birlik bünyesinde hayvancılıkla uğraşan üyeleriz. Bu nedenle maruz kaldığımız sorunları uzun-uzun anlatıp sizlerin değerli zamanını almayacağım. Öncellikle bazı kavram ve söylemlere açıklık getirmek istiyorum. Biz rakip değiliz. Biz binlerce üyenin olduğu ADSYB’nin daha verimli ve amacına uygun bir şekilde yönetilebileceğine inandığımız için bu göreve talibiz. Bize göre karşımızda duran hiçbir güç yok. Güzel ülkemizin aynası olan Ardahan’ımızın  etnik ve dini farklılıkları kardeşçe, ülkemizin birlik ve bütünlüğü çerçevesinde yaşandığı bir coğrafyanın ferdi olmaktan gurur duyuyoruz. Kazanacağız, ama adilce, etik kurallar çerçevesinde insanları üzmeden kazanacağız. Bu bizim yönetimimizin en büyük gücü olacaktır” açıklamasında bulundu.


    ŞEFFAF BİR YÖNETİM UYGULAYACAĞIZ


    Karakoç; “Bizler Ardahan’ı oluşturan tüm değerlerin ve etkin çoğulcu düşüncelerin yansımasıyız. Ardahanlıların bu görev için uygun gördüğü emanetçileriyiz. El broşürlerimizde yazılı olan projelerimiz, birlik imkanları düşünülerek hazırlanmış olup hayata geçirilecek projelerdir. Ekonomisi büyük oranda hayvancılığa dayanan ilimize hak ettiği hizmeti sunarak bölge illeri arasında ilk sıralara getirmek istiyoruz. Sorunlar karşısında muhatap bulabileceğiniz şeffaf bir yönetim sözü veriyoruz. Birliğin amacına uygun etkin bir STK yapma sözü veriyoruz. En önemlisi Birliğimizi üyelerimizle birlikte yöneteceğiz. Bu nedenle kazanan Ardahan olacak. Kazanan Ardahanlı çiftçimiz ve üretecimiz olacaktır” ifadesini kullandı.


    ALTINIZA ŞEY ETMEYİN,


    BEN GAZETECİYİM..


     


    “Altın yere düşmekle değer kaybetmez. Bu ilişkiler ve davranışlar seni daha güçlü bir şekilde hayata ve işine bağlar. Er geç başardığını herkes görecek. Her işte bir hayır vardır, Allah en iyisini bilir” diyerek bana mesaj atan bir dostumun bu kalben gelen mesajı bir iki kişi değil binlerce insanın bana ve çabalarıma bakarak söylediğine ben kalben inanıyorum.


    Birilerinin “Ya yine ölmedi” alçaklığına varırcasına yaşamamı değil, ölmemi beklediklerini sanal ortamda yazacak kadar çirkefleştiklerini bile gördüğüm şu dünyada herkes ettiğini bulur..


    Çünkü 2 yıl önce Erzincan yolunda geçirmiş olduğum ağır trafik kazası ardından morga alınmak üzere olan beni şahsen hiç tanımadıkları halde birlikte gittikleri camide Kur’an okutup,  Allah’ın beni aileme ve birlikte nefes aldığım topluma geri bağışlaması için dua ettiklerini, iyileşip Ardahan’a döndüğümde anlıyordum.


    Ve beni gördüklerinde sevinerek, ‘Geçmiş olsun yavrum, Allah seni ailene ve hep yanında olduğun millete bağışladı’ diyerek alnımdan öperlerken mahallemdeki yaşlı kadınlardan beni sevenlerin ölmemem için hastanede yattığım süre boyunca dualar ettiklerini duyduklarımdan biliyorum.


    Ve diyorum ki; “Allah herkesin gönlüne göre versin” diyerek bakıp, değerlendirdiğim olumlu, olumsuz gelişmeler ardından son yaşadıklarımı da Allah’a havale ederek devam ettiğim hayatımın sona ereceği güne kadar hiç tanımadığım, tatmadığım kin ve nefreti taşımadan devam edeceğimin bilinmesi umuduyla eş, dost, seven ya da sevmeyenlerle birlikte olmaya devam edeceğim.



    Çünkü benim adım Fakir, soyadım Yılmaz.


    Diğer adım ise Gazeteci…


    Yani onca olumsuzlukları yaşayan, sol yanından kurşun yiyen, bıçaklanan, sol kolu yanan, aynı bacağı kırılan en önemlisi sevginin ve duyguların ana merkezi olan ve durduğunda hayatın bittiği an olan kalbimin yaşadıklarımla, yaşatılanlarla çok ama çok kırıldığı bu 52 yıllık hayat serüveninde derim ki ;


    Siz siz olun tüm bu olumsuzluklara karşın yaşamayı bilen, direnmeyi kendisine ilke edinen beni gördüğünüzde değil, metropol denen şehirde, nüfusu ile azıcık Bayburt’un önünde olan ama devletin ve özel sektörün yatırımları konusunda Şırnak’tan geri olan Ardahan’ın da içinde olduğu birçok kentteki restoran, cafe, parkta, bakkaldan ve sözde turistik tesis denen, bir bardak çayın 5 TL’ye satıldığı yerlerden korkun.


    Çünkü; Ben bir gün size de lazım olacak sadece bir gazeteciyim.. Ve benim sadece kalemim var ve alçakların, karikatüristlerin, sahte doktorların, ölmek üzere olan yaşlı insanlara bakım adı altında tabut hazırlayıp, miraslarına konmayı meslek edinenlerin, kanserli kardeşini daha da kanser edip, erken ölmesine vesile olanların, kazcı ve sazcıların, bakan, vekil olma hayalini kuranların korktuğu ve en önemlisi halkın, mazlumun, mağdurun gözü, kulağı, dili olan yüreğim var..


    Diğerlerini de zamanla yazdıkça szi benden daha iyi tanırısınız, benden ve kalemimden asıl korkanları…


    Siz asıl ruhsatları, vergi levhaları var mı, yok mu bilmem ama halka açık iş yeri olmalarına karşın yangın merdivenin yanında çoğunda şey edeceğiniz şey bile yok…




    AK KADINLAR DURMUYOR! 


    arşiv haber 05/09/20121 tarihi haber


    HDP’nin kapatılma davası, erken seçimin olup, olmayacağının tartışıldığı, seçim barajının %7’ye çekileceği haberlerinin yoğunlaştığı şu günlerde Ardahan merkezi CHP’ye kaptıran AK Partiler yılmadan çalışmaya devam ediyor. Kaan Koç’un İl Başkanlığına gelmesiyle birlikte yeniden hareketlenen AK Parti Ardahan İl Teşkilatına bağlı AK Partili Kadınlar seçim varmış gibi kapı kapı gezerek, iktidarın çalışmalarını paylaştıkları seçmenle yakın diyaloglarını sürdürmeye devam ediyor.



    FAKİR YILMAZ: BAŞIMIN ÜZERİNDE


    TAŞIDIM, TAŞIMA DA DEVAM EDECEĞİM…


    arşiv haber 02/09/2020 tarihli haberler


    GAZETECİ ARDAFED’E YENİDEN ADAY…Aynı zaman da Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan Gazeteci Fakir Yılmaz başarılı bir dönem yaşattığı Ardahan Dernekler Federasyonu ARDAFED’in başkanlığına yeniden aday olduğunu açıkladı.


    Pazar günü TEMPO TV’de yeni konukları ile ekranlarda olacağını belirten, Dernek Başkanları ve delegelerle görüşmeye devam eden ve oluşturulacak birliktelikle yeni bir kadro ile yaptıklarına yapacaklarını eklemek istediğini belirten ARDAFED Başkanı, Gazeteci Fakir Yılmaz birilerinin ısmarlama adaylarının hiç bir vaat ve sözlerini yapmadan, Ardahan adını gölgeleyen KAI’lerle oturdukları yerde ‘beni seçin, oyları cebime koyun’ diyerek aday oldukları ve seçildikleri takdirde Ardahanlılar kucaklayacaklarını okudukları şu günlerde yeniden aday olduğunu açıkladı.


    Yılmaz 12 Eylül’de Şişli’de bulunan Şişli Nazım Hikmet Kültür merkezinde yapılacak kongrede yeniden aday olduğunu ve başında taşıdığı Ardahanlıları  yine baş tacı edip başta İstanbul’da olmak üzere yurt genelinde gündeme taşıyıp, güçlü bir birliktelik sağlayacaklarını belirterek yeniden aday olduğunu ve tüm Ardahanlardan destek beklediğini söyledi.


    POSOF’UN EROİMAN TARLA’NIN


    TARLADA KENEVİRLERİ YAKILDI!.. 


    Ardahan’da kendiliğinden bir tarlada yetişen 670 kök Hint keneviri görevlilerce yakılarak imha edildi.


    Posof İlçe Emniyet Amirliği ekipleri, Kars Caddesi yakınındaki bir tarlada kendiliğinden Hint keneviri bitkileri yetiştiğini belirledi. Bu tespit üzerine durumun bildirildiği İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü görevlileri eşliğinde 670 adet olan söz konusu Hint keneviri bitkileri sökülerek bir araya toplandı. Hint keneviri bitkileri daha sonra yakılarak imha edildi.


    ARDAHAN’IN HAYVANLARI KARS’TA BULUNDU!..


    Ardahan’da kaybolan 7 büyükbaş hayvanın 6’sı Kars’ta bulunarak sahiplerine teslim edildi.


    Ağaçlı köyünde besicilik yapan S.Ö. ile C.Ö, çobanlarına teslim ettikleri 7 büyükbaş hayvanının çalındığı iddiasıyla jandarmaya başvurdu. Harekete geçen jandarma ekipleri, hayvanların çobanın dikkatsizliği nedeniyle kaybolduğunu belirledi. Ekiplerce yapılan araştırma sonucu hayvanların 6’sı Kars’ın Susuz ilçesine bağlı Kurugöl köyü merasında otlarken diğeri de Ardahan’ın Hacıali köyü merasında bulundu. Hayvanlar, jandarma görevlilerince sahiplerine teslim edildi.


    YÜZ YÜZE BULUŞTULAR!! 


    Tüm Yurtta olduğu gibi Ardahan’da da Kovid-19 tedbirleri alınarak tüm hazırlıkların tamamlandığı okullarda yüz yüze eğitime başlandı.


    Ardahan’da da yeni dönem dolayısıyla Vali Hüseyin Öner, kent merkezindeki 23 Şubat İlkokulundaki birinci sınıfları ziyaret etti. Öğrencilere başarılar dileyen Öner, gazetecilere yaptığı açıklamada, yüz yüze eğitim ve öğretime başlamanın mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı.


    Çocuklar ile ilk gün heyecanını yaşamak istediklerini belirten Öner, “Özlemiştik okulları. Dolayısıyla mutluyuz. Yüz yüze eğitimin yerini hiçbir şey tutmaz. Fiziki olarak son derece iyi durumdayız. İnşallah kurallara uyulursa eğitime ara verilmez. Çocuklarımız bu ülkenin en önemli değeri. Onları her anlamda iyi yetiştirmek gayretindeyiz.” diye konuştu.


    Vali Öner, Milli Eğitim Müdürü Erhan Bulut ile ziyaret ettiği sınıflarda çocuklara çikolata dağıttı.


    ARDAFED BAŞKANLIĞINDA YAPTIKLARIM!..


    Dünkü gibi ısmarlama bir adayın zoraki çıkarılıp, onunda “İstemem yan cebime at” diyerek hareket etmesi üzerine bugün yeniden başkan adayı olduğumu ARDAFED’e iki dönemde yaptıklarımı kısaca anlatmak isterim.


    Evet, iki dönem önce aday olup kazandığım Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanlığını devraldıktan sonra kolları sıvayarak 17 bilemedim 25 derneğin sayısını hızla arttırarak, İstanbul gündemine olduğu gibi, ülke gündemine Ardahan adını yaptığımız birçok etkinlikle oturttuk.


    Tarihinde ilk Ardahan günlerinde 1.5 milyon insanı İstanbul/Maltepe sahiline taşıdık. Ardahan’ı sergileyerek Ardahanlıların gücünü tüm İstanbul’a ve ülkeye duyurduk. Güçlü bir Ardahan Lobisi adıyla Ardahan adını KAI, KAISAD denen saçma gölgeliklerden kurtarıp, ilk kez bir değil beş Ardahanlının karınca kararınca belediye başkanı olmasına katkı sundurduk. Onca Ardahanlı belediye meclis üyesinin seçilmesine, muhtar olmasına vesile olduk.


    Gençleri bir araya toplayıp, futbol turnuvaları, aşure günü, kurtuluş etkinlikleri kapsamında Ardahanlılarla birlikte önemli ziyaretler yaptık, üniversite öğrencilerine burs verdik, Ardahanlı kadınların varlığını sesini duyurduk,


    İstanbul ile yetinmeyip Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara yetmedi, yurt dışında, Almanya’da Ardahan adını duyuran devasa organizasyonlara ve etkinliklere imza attık.. Hem de hiçbir resmi ya da devlet desteği almadan, kara parayla hiç değil sadece bir kaç samimi Ardahanlı gönüldaşların desteğiyle.



    Kısacası tek yapamadığımız bir şey vardı o da ARDAFED’ in logosunu ve Ardahanlıları uzaya gönderemedik. Onu da yapmak üzereyken Büyükelçisi ile görüştüğüm Hindistan’ın aya göndermek üzere olduğu uzay aracının aya gitmeden arızalanıp, parçalanması yüzünden oldu. Bu şaka değil, gayet ciddi.. İnanmayanlar girişimlerimiz yapığımız Hindistan Büyükelçiliğini arayarak öğrenebilirler…


    İstanbul’un olduğu gibi Avrupa’nın ek yüksek gökdeleninde, 5 yıldızlı otellerinde bir araya getirmeye çalıştığımızı Ardahanlıları temsil eden derneklerden üyelik parası almadığımız gibi elimizden geldikçe ve davet aldıkça her derneğin etkinliğine gittik, iyi, kötü günlerinde birlikte olmaya çalıştık.


    Acısıyla tatlısıyla yanında olduğum Ardahanlının sorunlarını gerek hala onur ve gururla yaptığım gazeteciliği kullanarak gerekse federasyon başkanı olarak ziyaret ettiğim kurum ve kişilere sorunlar ve istekler dosyası sunup çözüm aramaya çalıştım.


    Federasyonun kirası başta olmak üzere borcunu harcını ve etkinliklerde zararları kendim ve Ardahanlı gönüldaşlar çözmeye çalıştık. 


    Kısacası 6 yıla yakın başında bulunduğum ARDAFED’e başta Ardahanlıların olmak üzere herkesin gönlüne kazıdık. Bunu yaparken zaman zaman birbirimizi üzdüğümüz, kırdığımız hatta küstüğümüz yönetici arkadaşlarla yaptık. 


    Şimdi yeniden mevcut arkadaşlarında içinde olduğu yeni bir yönetimle ve anlayışla bir kez daha yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı olarak oy istediğimiz delegenin vicdanına bırakıyoruz kendimizi…


    Arşiv Haber 02/06/2016 tarihli ve yorum İŞ BAŞA DÜŞÜCE KADINLAR


    TIRPANA SARILDILAR..


    arşiv haber 02/08/2016 tarihli haber


    Hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan Ardahanlılar havaların iyiden iyiye ısınmaya başladığı şu günlerde çayırlarını biçmeye başlayan Ardahanlılar teknolojinin yanı sıra insan gücünü de kullanmayı unutmuyor.


    Uzun kışları boyunca hayvanlarına kaba yem olarak yedirdikleri otların sıcak yaz günlerinde kurumadan biçme yarışına giren Ardahanlı köylüler ot biçini sırasında ailenin tüm fertlerinde de yaralanmayı unutmuyorlar.


    Özellikle yağmurların fırsat vermediği, teknolojik imkânlar el vermediğinde, en önemlisi ırgat bulunamadığında kadınlarının bile tırpanlara sarılırlar.


    Erkeklerinin tırpan, biçerle biçtikleri otları bir yandan tırmaklarla toplayan Ardahanlı kadınlar diğer bir yandan ise ihtiyaç duyulduğunda tırpanı alarak ot biçmdende geri kalmıyorlar.


    Yoğun bir şekilde çayır biçinine devam eden Ardahanlılar gurbette gelen yakınlarının da katkısıyla yağmurlara yakalanmadan bir an önce işlerini bitirmeye gayret ederlerken, kadınlı, erkekli sırt sırta verip, yaklaşan kış öncesi biçtikleri otlarını en kısa sürede depolama telaşını taşırlar.


    **ARDAHANLI ÇİFÇİ KİNOA’YA YÖNELMELİ..


    Ardahanlıların kadınlı, erkekli çayır biçinin de olduğu şu günlerde alternatif ürünlere yönelmesi gerektiğine dikkat çeken Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Büyükaltunbulak köylü Nazım Öyret Altun yaptığı açıkama da;  Türkiye’de son zaman’larda alternatif tarım konusunda büyük önem kazanmış olan bir bitkiyi bölgede ki çiftçimize kazandırmak çabası içerisindeyim. Erzurum bölgesinde rakım adaptasyonu çerçevesinde KİNOA ekimi gerçekleşirdim ve büyük verim aldım. 2017 Sezonunda Göle de büyük çaplı ekim yapıp bu tarımı bölgeye kazandırmak istiyorum. Tarladan alım fiyatı kg 4-7 TL. olan KİNOA çok kazançlı bir ürün. Çiftçilerimi bu ürünü eksinler. Birçok üniversitemiz araştırmalarını bile yaptı. Bu konuda bölge çiftçisinin araştırma ve alternatif tarımla yönelmeli’ dedi.


    **KİNOA NEDİR?


    Kinoa, yenebilir tohumları için tarımı yapılan Chenopodioideae alt familyasından bitki. Tahıllara benzer yönleri olsa daBuğdaygillerden değildir, ıspanak ve pancar gibi bitkilere daha yakındır.


    Kinoa, Keçuva dilindeki kinua sözcüğünün İspanyolca söylenişinden gelmektedir. Kinoa tarımına BolivyaPeruEkvador veKolombiya‘nın And Dağları üzerindeki yörelerinde 3.000 ila 4.000 yıl önce başlanmıştır. Yine arkeolojik verilere göre günümüzden 5.200 ila 7.000 yıl öncesine kadar da insanlarca doğadan toplanarak yenmekteydi. İnkalar tarafından tarımı yapılır ve manevi değer atfedilirdi.


    Hasattan sonra tohumların saponin içerdiği için tadı acı olan kabuklarından ayrılması gerekir. Kinoa genellikle pirinç ile aynı şekilde pişirilir ve çok çeşitli yemeklerde kullanılır. Kinoa yaprakları, ıspanak gibi bir yapraklı sebze olarak da tüketilebilir, ancak bu şekilde satıldığı nadir görülür.Tahıllara kıyasla kinoanın besin değeri oldukça iyidir. Lizin gibi temel amino  asitler amino asitler ve bol miktarda kalsiyum, demir ve fotoforçerir. 100 gram kinoa 372 kalori, 5,8 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içerir.


    Ayrıca, 2013 yılı “Birleşmiş Milletler Bölge Ofisi” tarafından “2013 Kinoa yılı” ilan edilmiştir.


    Kionanın bazı türleri ICBA’nın testlerine göre 40 dS/m düzeyinde tuzlulukta yetişebilmektedir.


    Kurunun yanında yaşı yakmak..


    *Selmi Yılmaz/Gazeteci


    ABD, AB hatta Afrika ülkelerinin neden ‘Bu bir darbeydi.  Allah sizi Cunta’dan kurtardı. Halkın büyük bir direnci ile Demokrasi denildi. Geçmiş olsun Türkiye, Erdoğan, hükumet’ demiyorlar diye dertlenen ve bir taraftan yardımcısına kızdığı ABD Genel Kurmay Başkanını kabul etmeye hazırlanan hükumet Erdoğan’ın her konuşmasının kanun hükmünde kararnamelerle yasaya çevirdiği şu günlerde yaşın yanında kurunun da ateşe atıldığı iddiaları ayyuka çıkmış durumda..


    Çünkü başta Ardahanlı Vali Yardımcısı Salih Altun olmak üzere sahipliğini Hanaklı İş adamlarımızdan olan Üzeyir Engin’in yaptığı ve ağırlıkta müzik programları yapan ve en önemlisi çoğunlukta Alevi kesime hitap eden Barış TV’nin de aralarında bulunduğu onca ulusal ve yerel tv, gazete, derginin, derneğin bir gecede kapatıldığını da görmekteyiz..

    Evet, 15 Ağustos’tan bu yana değil, gazetecilik hayatımız boyunca karşı olduğumuz Cunta yönetimleri, antidemokratik uygulamalar, hukuk tanımaz yönetimlere hepimiz karşıyız..

    Ve PKK’nın olduğu gibi Cemaatlerinde devlet içinde devlet oluşturmaya kalkışmasının yanlış, yasa dışı olduğunu belirtenleriz..


    Ama bugün kü gibi yaşın yanında kuruları da yakanlarında karşısındayız..

    Meclisin devre dışı bırakılmasına, ülkenin olağanüstü hal gibi sıkıyönetimlerle idare edilmesine de karşı olanlar olarak buradan bir kez daha sesleniyor ve mumla aranan ve bir türlü terazisi eşit tutulamayan Adaletin herkese lazım olduğunu herkesin bilmesini, unutmamasını isteriz..

    Çünkü 15 Temmuz’da bu ülkeyi karanlığa götürmek için yola çıkanların dahil onların yarattığı atmosferin yarattığı belirsiz ortamı fırsat bilip, yaşın yanında kuruyu da yakmaya çalışmanın insan haklarıyla, hukukla, demokrasiyle alakalı olmadığını bir ben değil, yaratılan korku imparatorluğu dolaysıyla seslerini yükseltemeyen toplumun büyük kesimininde dediğini belirtmekte fayda var..

    Kaldı ki bunu şu an kanun hükmünde kararnameler ile ülkeyi yönetenlerin içinde bulunanlarda sağından, solundan da olsa demeye başladılar..

    Bu nedenle korkunun ecele faydası yok diyerek, hüküm etin ve cumhurbaşkanının da yanlış yapmaması için herkesin yüksek sesle ‘Demokrasi, insan hakları, hukuk herkese lazım’ demeli ve yaşın yanında kurununda yakmamak gerekir derim..


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…








     





  • KELEPİR FİYATINA GÖKDELENLER!.., YILDIRM GÖLE'DEN SONRA HANAK'TA BİR KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ!, HER PAYLAŞIMI YAPMAYIN!..


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


     


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma Yılmaz’ın Birlikte Hazırlayıp, Sunduğu +Gazetecilerle Gündem’ adlı program Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    EKONOMİK SIKINTI YOK, AMA


    GÖKDELENLER KELEPİR FİYATINA SATILIYOR!..


    Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının ekonomiden sorumlu damat eski bakanın ve iktidar yetkililerinin gözünden değerlendirdiğimizde işler iyi gözükse de her geçen gün daha da daralan bu sıkıntı gökdelenleri bile kelepir fiyatına satışa çıkarmış durumda.


    Her ne kadar AK Parti-MHP iktidarının oylarını düşürecek kadar önemli olmadığı belirtilen bu sorunun geçici olduğu söylense de İstanbul’da başta olmak üzere birçok metropolde bulunan ve adlarına gökdelen denen devasa binaların birçoğunun ya satılık ya da komple kiralığa çıkarıldığı görülmekte.


     


    Ziraattan sonra Halk Bankası da gökdelen kurtarmaya aday olmuş!


     


    Bir dönem ülke ekonomisinin bel kemiği durumunu aldığı öne sürülen betonlaşma ardından artarda ve deprem kaçış bölgeleri dahil her yerde yükselen ancak yaşanan ekonomik sıkıntı dolayısıyla onlarında bir hayli zorda kaldığı ‘satılık’ ya da ‘komple kiralık’ levhaları ile görülen gökdelenlerin sahiplerini kamu bankalarının da kurtarmaya çalıştığı alınan diğer haberler arasında oldu.



    Öne sürülen iddialara göre İstanbul’un ve Avrupa’nın en yüksek binası olan Safir gökdeleni girdiği ekonomik sıkıntıyı aşmak için satılığa çıktığı Ziraat ya da Halk Bankası aracılığıyla simit sarayı taktiği ile Safir’i de kurtarma yoluna gidip, 54 katlı Safir’e talip olduğunu da belirtilmekte.


    Birçok gökdelenin de emlakçılara düşerek o muhteşem görüntülerinin üzerine “Satılıktır” , ‘Komple kiralıktır’ levhaları astıkları görülürken bu tür binalara her geçen gün yenilerinin eklendiği de görülmekte.


    YILDIRM GÖLE’DEN SONRA HANAK’TA BİR KİİYİ ÖLDÜRDÜ!


    Geçtiğimiz günşerde Göle’de bir kişinin ölümüne neden olan Yıldırm bu kez hanak’ta bir kişinin ölümüne neden oldu.


    Alınan bilgilere göre Ardahan’ın Hanak ilçesinde yıldırım isabet eden kişi yaşamını yitirdi.


    Emekli öğretmen olduğu öğrenilen Tahsin Aydemir (70),  hayvan otlattığı sırada yıldırım isabet etti.


    Hanak ilçesine bağlı Karakale köyünde yaşanan olay ardından yaralanan ve yakınlarının yardımıyla Ardahan Devlet Hastanesine kaldırılan Aydemir, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.


    HER PAYLAŞIMI YAPMAYIN,


    HER AN TERÖRİST OLABİLİRİSİNİZ!..


    Ardahan’da bir kişi nin yasadışı paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle yakalanarak gözaltına alındığı öğrenilirken, köy muharı köyünün adını bu tür olumsuz yönde çıkaranlara tepki gösterdi.

    Alınan bilgilere göre Ardahanİl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Damal ilçesine bağlı Seyitören köyündeki bir şahsın DHKP-C lehine sosyal medya üzerinden propaganda yaptığını ileri sürerek Terörle Mücadele ekiplerince şahsı evine düzenlediği baskın sonucu DHKP-C’yi destekler nitelikte paylaşımlar yaptığı için yakalandı. Gözaltındaki zanlının jandarmadaki sorgusunun ardından savcılıkça serbest bırakıldığı öğrenilriken, bu türe olumsuz jaberlerde köyünün adını geçmesinden rahatsız olan köy muhtarı yaşanan olaya tepki gösterdi.



    KILIÇDAROĞLU BAŞKAN MI?


    Son olarak Filistinli 10 yaşındaki bir kızla birlikte çıktığı sahnede aldığı ödülün sevinciyle yaptığı zafer işaretiyle şok olup, şaşıran Recep Tayyip Erdoğan’ın adeta tek başına ayakta tutmaya çalıştığı iktidarın verdiği ağırlıkla yaşanan metal yorgunluğunun yarattığı boşluğu bir türlü dolduramayan Ak Parti teşkilatlarının tüm yükü Erdoğan’ın adına ve omuzlarına yüklediği bir gerçektir.


    Bu durumu gösteren en son durum Filistinli kızın nasıl davranacağını önceden kendisine söylemeyenlerin danışman, organizatörlük yaptığı bir zamanda…


    Ve yaşanan bu durumun yarattığı bu boşluğu fırsat bilen muhalefet HDP’den aldığı destekle iktidar olduğu yerelin kaymak ve kaynaklarının sunduğu imkanlarla adeta iktidar boşluğu varmışcasına 2. iktidar rolü oynamaktadır.


    Bu rolü de en güzel oynayan sanki yarın seçim varmış da, seçimi kazanacakmış gibi davranan “yapacağız, edeceğiz, göndereceğiz, görüşeceğiz, iz.. iz.. iz.. iz” diyerek her konuşmasını ülke başkanı edasıyla yapan Kılıçdaroğlu’dur.. 


    Bu durum yani Kılıçdaroğlu’nün içinde bulunduğu bu psikolojiyle kendisine yönelecek olan parti içi eleştirileri de öteliyor gibi..



    Ancak diğer bir gerçek var ki o da; 2023 seçimleri öncesi ya da gününde tüm kamuoyunda Kılıçdaroğlu kazanacakmış ve ülke başkanı olacakmış imajını da güçlendiriyor. Ak Parti kadroları ve havuz denen medyanın karşı tez oluşturup, bu imajı çökertmemesi de Kılıçdaroğlu’nu daha çok ve şimdiden Başkan havasına sokuyor.


    Ama diğer bir gerçek var ki; % 67’si sağcı ve muhafazakâr bir seçmeni olan bu ülkede sol orijinli bir Başkanın seçilemeyeceği gibi sol gösterip, kendisi gibi ve kendisine uygun sağ gösteren dış dünyada buna izin vermez diye düşünüyorum.


    Yani Kılıçdaroğlu’nun  girdiği bu psikoloji ile Başkanmış edasıyla “yapacağız, edeceğiz” derken nasıl başkan olacağı da ayrı bir muamma…


    Bu muammaya neden olan ise Kılıçdaroğlu’nun bu havaya girmesine neden olanların da yarın ne yapacakları belli olmayan Ardahan’a da giden ve CHP’li Başkanı arkasından yürüten sağcı Akşener gibileri ve coronaya yakalanan Aslıtürk gibi muhafazakârlar olması da diğer bir gerçek.


    Kısacası; Sık, sık Erdoğan’ı diktatörlükle suçlayıp, parti içi demokrasiye izin vermeyen ve Erdoğan gibi Başkanı atayan Ardahanlı Şişli Belediye Başkanı zihniyeti ile delegeye gitmeyen, tek adamlarla kongre yaptıran Kılıçdaroğlu’nun derdi ülke başkanlığı değil, Alevileştirdıği söylenen parti başkanlığı olduğudur. Hem de Tayyip olmazsa eğer Meral Akşener’in ülke Başkanlığına doğru götürülmeye çalışıldığı bir zamanda.


    Tabi buna da ‘Soylu’nun yaptıklarını o da yapmıştı..’ diyen HDP izin verirse…



    Aktaş Gölü Tünel ve Yol Baskısı Altında..


    arşiv haber 29/05/2017 tarihli haberler/Yorum/Rekllamlar


    Türkiye’nin Gürcistan arasında ki sınır da bulunan ve bir çok kuş çeşidinin yuvası konumunda bulunan Çıldır’ın Aktaş Gölü Gümrük Kapısına giden tünel ve yolun baskısı altında kaldı.


    Bölgenin doğal güzellikleri arasında bulunan ve içinde ki adaların hareket ettiği gölün yanı başında inşası devam eden tünel ve yolun yanı sıra aynı alanda bitmek üzere olan Kars-Tiflis-Bakü Demir Yolu inşaatının yarattığı tahribattan olağanüstü şekilde etkilemeye başladığı Aktaş Gölü şimdiden kirlenmeye başladı.


    Ağır tonajlı inşaat araçlarının yarattığı toz ve sesten etkilenen göldeki kuşların yuvalarını terk ettiği öğrenilirken yaşanan tahribatın içilir derecede olan Aktaş Gölünün suyunu da kirlettiği görülmekte.


    **Aktaş’a Elamanlar Alınacak..


    *15/04/2016 Tarihli Haber


    Ardahan’ın Gürcistan ve Ermenistan’a komşu ilçesi sınırları için de bulunan Aktaş Gümrük Kapısına 8 eleman alınacak.


    Alınan biliglere göre Aktaş Gümrük Kapısında bulunan iş yerinde bulunan Free Shop’ta çalıştırılmak üzere 8 kişinin işe alınacağı, işsizlerin gerek Gümrük Kapısı yetkililerine, Çıldır Kaymakamlığına, Ardahan Valiliğine gerek ise Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası’na başvurabilecekleri öğrenildi.


    **VALİ AKTAŞ’TAYDI..


    Vali Ahmet Deniz, Çıldır ilçesinde ki Aktaş Sınır Kapısında ve Çıldır Gölünde incelemelerde bulundu.

    Beraberinde ki heyet ile birlikte Aktaş Sınır Kapısına giden Vali Deniz, Vali Yardımcısı Taner Tengir, Kaymakam Tamer Kılıç ve gümrük yetkilileri tarafından karşılandı. Karşılamanın ardından toplantı salonuna geçen Vali Deniz, Sınır Kapısında ki gelişmeler ve genel durum hakkında yetkililerden bilgi aldı. Toplantının ardından Vali Deniz, sınır kapısında ki güvenlik ve görüntüleme birimleri, kantarlar, x-ray ünitleri ve diğer birimleri denetledi.

    Vali Deniz daha sonra İlçe Kaymakamı Tamer Kılıç, Orman ve Su İşleri Ardahan Şube Müdürü Temel Şimşek ve Özel İdare yetkilileriyle birlikte Çıldır Gölü’ne giderek, göl kenarında ki sazlıkta incelemelerde bulundu. Çıldır Gölünde ki doğal balık çeşitliliğinin korunmasının önemine dikkat çeken Vali Deniz, balıkların üreme sahası olan bu sazlık alanla göl arasında su geçişini sağlayacak geniş menfezlerin yapılması için yetkililere talimatlar vererek, acilen çalışma başlatılmasını istedi.



    Ardahanlı Siyasi Fetocu Var mı?






      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    Hükumetin ortağı konumunda MHP’nin bile AKP’li siyasiler içinde hiç mi fetocu siyasi yok?’ diyerek dikkat çektiği bu durum benim dikkatimi Ardahanlı siyasilere çevirdi.

    Gerçi son genel seçimlerde bu yönde bir çok kez yorum ve haberde bulunduğumu da hatırlatan bu duruma bakınca öncelikle Fetonun Ardahan’da kamp kurmasına öncülük eden Ardahan’da siyaset yapanlar aklıma geliyor.

    Evet bir zamanlar Hoca efendi deyip, el eteklerini öptükleri feto adına okular açan, onun adına yurtlar yaptıranlar olmak üzere Ardahan’da hiç mi fetocu siyasiler yok?

    Sorumu genişleterek şu an bulunduğum İstanbul’da, sık sık gittiğim Ankara’da ve diğer illerde siyaset yapan Ardahanlılar arasına hiç mi fetocu yok?

    Bilmem ama benim 30 yıllık gazetecilik hayatımda zaman zaman isimlerini bile verip, fetocu dediklerim şu an her keseten daha çok Reisçi olduğunu da görmekteyim..

    Gerçi sadece siyasiler değil, bir zamanlar fetonun gazetesinde çalışan ve hala valiliğin koridorların da tur atan sözde muhabirlerin de içinde bulunduğu çok ama çok fetocu siyasiyi ben değil tüm Ardahan iyi biliyor..

    Ardahan’da siyaset yapıp, Şavşat’ın dağlarında villa dizenlerin yanı sıra kendileri olmazsa da eşleri, kardeşleri, akrabaları ve dostları şu an fetoculuk yapanlarla dolu Ardahan’da hiç mi fetocu siyasi yok?!..

    Umarım yoktur..



    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…








     






     






    Ardahan Köylerinin Yeni ve Eski İsimleri

    Ardahan’ın 5 ilçesi var. Bunlar Göle, Çıldır, Hanak, Posof ve Damal ilçelerine bağlı köylerin yeni ve eski isimleri birarada






    Ardahan’ın 5 ilçesi var. Bunlar Göle, Çıldır, Hanak, Posof ve Damal ilçelerine bağlı köylerin yeni ve eski isimleri birarada


    Açıkyazı (Alabala)

    Ağzıpek (Cincirop)

    Akyaka (Kodushara) 

    Alagöz

    Altaş (Ur) 

    Ardıçdere(Y.Torashev)

    Aşağı Kurtoğlu 

    B.Sütlüce (B.Harziyan)

    Bağdeşan (Kinzodamal) 

    Balıkçılar (Duduna)

    Bayramoğlu (Mehmetaliarslan(Kora)

    Beşiktaş (Mıcuc)

    Binbaşar (Murka) 

    Çağlayık (Erdemel)

    Çalabaş çelebaşi

    Çamlıçatak (Gölebert)

    Çataldere (Kunzut) 

    Çatalköprü (Şadıvan)

    Çetinsu (Beberek) 

    Çeyilli (Revas)

    Çimenkaya (A.Torashev) 

    Çobanlı (kellik)

    Dağcı (Tikoş) 

    Dağevi (Dıbat)

    Dedegül 

    Değirmenli (Değirmenköy)

    Derindere (Heva) 

    Edegül

    Gölgeli korgeli

    Gürçayır (Sapkara)

    Güzçimeni (Kirman) 

    Hacıali Hecelya

    Hasköy xas

    Kartalpınar (Fahğrel)

    Kazlıköy (Pişhasğom) 

    Kıraç (Danızğom)

    Kocaköy 

    Köprücük (Xeskar)

    Kuşuçmaz – hopal – güzelyurt

    Küçüksütlüce (K.Harziyan)

    Lehimli 

    Nebioğlu

    Ortageçit (Sazara) 

    Otbiçen (Kımıli)

    Ovapınar (Bağdat) 

    Ölçek

    Ömerağa omerxa

    Samanbeyli sıxerpet

    Sarıyamaç (Sırazgom) 

    Sugöze

    Sulakyurt /Sarzep) 

    Taşlıdere (Pangis)

    Tazeköy (Döşeli) Beberek

    Tepeler (Konk)

    Tepesuyu (Gürcübey)

    Tunçoluk (Panik)

    Uzunova (Maniyok) 

    Yalnızçam (Sindisgom)

    Yaylacık 

    Y.Ç.Hasköy

    Yokuşdibi (Lori) 

    Y. Kurtoğlu

    Yayla karakolu Köyü


    GÖLE___________

    Ağılyolu (Arpaşen)

    B. Altunbulak (Haraba)

    Balçeşme (Lelevarginis)

    Bellitepe (Urut)

    Budaklı (Cicor)

    Çakıldere (Orakilise)

    Çakırüzüm (Mızarat)

    Çalıdere (Mıhgerek)

    Çardaklı

    Çayırbaşı (Hokam)

    Çobanköy

    Çullu

    Damlasu (Sasader)

    Dedekılıç (Keşer)

    Dedeşen (Gümüşparmak)

    Dengeli (Abur)

    Dereyolu (Salut)

    Gölekçayır (Pilimur)

    Durançam (Hımısker)

    Durucasu (Gırdımal)

    E. Demirkapı

    Esenboğaz (Kelpikor)

    Filizli (Sivin)

    Gedik (Lağustan)

    Gülistan

    Günorta (Kızılkilise)

    Hoştülbent

    K. Altunbulak

    Kalecik

    Karatavuk

    Karlıyazı (Kirziyan)

    Kayaaltı (Poladik)

    Kuytuca (Şeki)

    Koyunlu (Gundik)

    Köprülü (Korevenk)

    Kuzupınar (Konk)

    K. Boğatepe

    Meşedibi (Morufka)

    Mollahasan

    Okçu

    Samandöken (Sinot)

    Senemoğlu

    Serinçayır (Çölpenek)

    Sürügüden (Hive)

    Tahtakıran

    Tellioğlu

    Toptaş

    Uğurtaşı (Dörtkilise)

    Y. Demirkapı

    Yağmuroğlu

    Yanatlı (Varginis)

    Yavuzlar (Üçkilise)

    Yeleçli (Samzelek)

    Yeniköy

    Yiğitkonağı (Türkeşen)

    HANAK____________/_//___________________ Geç köyü

    Alaçam (Aşağı Dikan)

    Altınemek (Konduravul)

    Arıkonak (Konk)

    Aydere (Aşağıki Surma)

    Avcılar (Kışla Hanak)

    Baştoklu (Yukarı Dikan)

    Binbaşak (Gügübe)

    Börk

    Çatköy

    Çavdarlı (Verannakalaköy)

    Çayağzı (Orağaz)

    Çiçeklidağ (Fayatlı)

    Çimliçayır

    Dilekdere (Hoşuret)

    Güneşgören (Kerkeden)

    İncedere (Piklop)

    Karakale

    Koyunpınarı (Saskara)

    Oğuzyolu (Örüşet)

    Ortakent (Büyük Nakala)

    Sazlıçayır (Ağaşen)

    Serinkuyu (Daniden)

    Sevimli (Vel)

    Sulakçayır

    Y. Aydere (Yukarıki Surma)

    Yamaçyolu (Vardosan)

    Yamçılı (Macivet)

    Yünbüken (Cırget)

    DAMAL__________/////_____

    Aşağıgündeş

    Burmadere (Sors)

    Çaybaşı Mah.

    Dereköy

    Eskikılıç (Çifteşen)

    İkizdere (Nunus)

    Kalenderdere

    Konuksever Mah.

    Obrucak (Çükora)

    Otağlı (Arzede)

    Serhat Mah.

    Seyitören

    Tepeköy

    Üçdere (Samütka)

    Yukarıgündeş

    ÇILDIR

    Ağıllı (Hamaş)

    Akçakale

    Akçil (Cölit)

    Akdarı (Çamora)

    Akkiraz (Kertene)

    Aşağıcanbaz

    Aşıkşenlik (Suhara)

    Baltalı (Tatalet)

    Başköy

    Damlıca(Godamığ)

    Dirsekkaya (Zerebük)

    Doğankaya (Helevan)

    E.Beyrahatun

    Eşmepınar (Prut)

    Gölebakan (Meredis)

    Gölbelen (Urta)

    Güvenocak (Zinzal)

    Karakale

    Kaşlıkaya (Vartmana)

    Kayabeyi (Yerli Çayıs)

    Kenarbel

    Kenardere (Anpur)

    Kotanlı (Sikerip)

    Kurtkale

    Kuzukaya (Sabadur)

    Meryemköy 

    Öncül(Garostav)

    Övündü (Vaşlop)

    Sabaholdu (Godas)

    Saymalı (Köyhas)

    Sazlısu (Goravel)

    Semiha Şakir (Terekemeçayıs) 

    Taşdeğirmen (Çamdura)

    Y. Behrahatun (Tazeköy)

    Yıldırımtepe (Rabat)

    Yukarıcambaz

    POSOF______________//////____

    Akbal (Obol)

    Alabalık (Sayho)

    Alköy

    Arılı (Zedezümde)

    Armutveren (Papola)

    Asmakonak (Sanhulye)

    Aşık Üzeyir (Boşdere-Hevat)

    Aşık Zülali (Suskap)

    B. Eminbey (Cilvala)

    Balgöze (Çıldıret)

    Baykent (Vahla)

    Çakırkoç (Mere)

    Çambeli (Sağre)

    Çamyazı (Ohtel)

    Çayırçimen (Lamiyon)

    Demirdöven (Varzna)

    Derindere

    Doğrular (Aşağıcacun)

    Erim

    Gönülaçan (Şuvaskal)

    Gümüşkavak (Zendar)

    Günbatan (Banarhev)

    Günlüce (Caborya)

    Gürarmut (Koliskal)

    İncedere (Cuvantel)

    Kaleönü (Agara)

    Kalkankaya (Petoban)

    Kayınlı (Şulgavur)

    Kırköy (Kırdamala)

    Kolköy

    Kopuzlu (Çorçovan)

    Kumlukoz (Göme)

    Kurşunçavuş (Sece)

    Özbaşı (Gıniye)

    Sarıçiçek (Hertüz)

    Sarıdarı (Tepezümde)

    Savaşır (Cancak)

    Söğütlükaya (Hümemis)

    Süngülü (Arile)

    Sütoluk (Satkabel)

    Taşkıran (Gurgusuban)

    Türkgözü (Badele)

    Uğurça (Yukarıcacun)

    Uluçam (Varhana)

    Yaylaaltı (Satlel)

    Yeniköy

    Yolağzı (Sinsetip)

    Yurtbaşı (Sakabol)

    Yurtbekler (Çaksuyu)

  • ARDAHAN'DA CİNAYET! BİR KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ… ORDU KOMUTANI ARDAHAN'DAYDI..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Geceni geç saatlerinde çıkan kavganın büyümesi ardından yaşana bıçaklamada Ardahan Merkeze bağlı Tunçoluk (Panik) köylü olduğu öğrenilen 33 yaşında ki Ünal Yıldız’ın aldığı bıçak darbesiyle olay yerinde öldüğü olaya karışanların ise yine Ardahan merkeze bağlı Hacıali köylü oldukları bilgisi alındı.


    Ordu Komutanı Ardahan’daydı..


    3. Ordu Komutanı Korgeneral Yavuz Türkgenci, Ardahan Valisi Hüseyin Öner’i makamında ziyaret etti.Valilik girişinde Vali Öner tarafından karşılanan Türkgenci, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı.Türkgenci ve Öner, daha sonra Valilik makamında bir süre görüştü.Vali Öner, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Korgeneral Türkgenci’ye Damal Bebek hediye etti.Ziyarette, 25. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Berat Acar da hazır bulundu.



    ALTINIZA ŞEY ETMEYİN, BEN GAZETECİYİM..


    “Altın yere düşmekle değer kaybetmez. Bu ilişkiler ve davranışlar seni daha güçlü bir şekilde hayata ve işine bağlar. Er geç başardığını herkes görecek. Her işte bir hayır vardır, Allah en iyisini bilir” diyerek bana mesaj atan bir dostumun bu kalben gelen mesajı bir iki kişi değil binlerce insanın bana ve çabalarıma bakarak söylediğine ben kalben inanıyorum.


    Birilerinin “Ya yine ölmedi” alçaklığına varırcasına yaşamamı değil, ölmemi beklediklerini sanal ortamda yazacak kadar çirkefleştiklerini bile gördüğüm şu dünyada herkes ettiğini bulur..


    Çünkü 2 yıl önce Erzincan yolunda geçirmiş olduğum ağır trafik kazası ardından morga alınmak üzere olan beni şahsen hiç tanımadıkları halde birlikte gittikleri camide Kur’an okutup,  Allah’ın beni aileme ve birlikte nefes aldığım topluma geri bağışlaması için dua ettiklerini, iyileşip Ardahan’a döndüğümde anlıyordum.


    Ve beni gördüklerinde sevinerek, ‘Geçmiş olsun yavrum, Allah seni ailene ve hep yanında olduğun millete bağışladı’ diyerek alnımdan öperlerken mahallemdeki yaşlı kadınlardan beni sevenlerin ölmemem için hastanede yattığım süre boyunca dualar ettiklerini duyduklarımdan biliyorum.


    Ve diyorum ki; “Allah herkesin gönlüne göre versin” diyerek bakıp, değerlendirdiğim olumlu, olumsuz gelişmeler ardından son yaşadıklarımı da Allah’a havale ederek devam ettiğim hayatımın sona ereceği güne kadar hiç tanımadığım, tatmadığım kin ve nefreti taşımadan devam edeceğimin bilinmesi umuduyla eş, dost, seven ya da sevmeyenlerle birlikte olmaya devam edeceğim.



    Çünkü benim adım Fakir, soyadım Yılmaz.


    Diğer adım ise Gazeteci…


    Yani onca olumsuzlukları yaşayan, sol yanından kurşun yiyen, bıçaklanan, sol kolu yanan, aynı bacağı kırılan en önemlisi sevginin ve duyguların ana merkezi olan ve durduğunda hayatın bittiği an olan kalbimin yaşadıklarımla, yaşatılanlarla çok ama çok kırıldığı bu 52 yıllık hayat serüveninde derim ki ;


    Siz siz olun tüm bu olumsuzluklara karşın yaşamayı bilen, direnmeyi kendisine ilke edinen beni gördüğünüzde değil, metropol denen şehirde, nüfusu ile azıcık Bayburt’un önünde olan ama devletin ve özel sektörün yatırımları konusunda Şırnak’tan geri olan Ardahan’ın da içinde olduğu birçok kentteki restoran, cafe, parkta, bakkaldan ve sözde turistik tesis denen, bir bardak çayın 5 TL’ye satıldığı yerlerden korkun.


    Çünkü; Ben bir gün size de lazım olacak sadece bir gazeteciyim.. Ve benim sadece kalemim var ve alçakların, karikatüristlerin, sahte doktorların, ölmek üzere olan yaşlı insanlara bakım adı altında tabut hazırlayıp, miraslarına konmayı meslek edinenlerin, kanserli kardeşini daha da kanser edip, erken ölmesine vesile olanların, kazcı ve sazcıların, bakan, vekil olma hayalini kuranların korktuğu ve en önemlisi halkın, mazlumun, mağdurun gözü, kulağı, dili olan yüreğim var..


    Diğerlerini de zamanla yazdıkça szi benden daha iyi tanırısınız, benden ve kalemimden asıl korkanları…


    Siz asıl ruhsatları, vergi levhaları var mı, yok mu bilmem ama halka açık iş yeri olmalarına karşın yangın merdivenin yanında çoğunda şey edeceğiniz şey bile yok…





    ‘ARDAHANLILARIN DEĞİL,


    KENDİ TIRNAKLARIMLA BAŞKAN OLDUM,


    BORÇ NAMUSTUR’ DERKEN BORÇLU OLDUĞUNU UNUTTU!..


    arşiv haber 11/09/2021 tarihli haberler/yorum


    ‘Ardahanlıların desteğiyle değil, kendi tırnağımla başkan oldum’ diyen Ardahanlı Başkan hani borç namustur diyen ya ödesene borcunu.. Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, 800 milyon TL’lik borcu kapatmak için belediye meclisinin kapısını çaldı. Borç talebinde bulunan CHP yönetimine AK Parti grubu ret oyu verdi. Seçim yatırımı olarak 900 kişinin işe alınmasının mali dengeyi bozduğu öğrenildi.


    Yıllardır CHP yönetiminde olan Şişli Belediyesi borç batağında..


    ‘Ben Ardahanlıları desteğiyle değil, kendi tırnağımala buralara gelidm’ diyen Ardahanlı CHP’li Muammer Keskin, 800 milyon TL’lik güncel borcu kapatmak için belediye meclisinin kapısını çaldı. 48 milyon TL’li borçlanma talebininde bulunan CHP yönetimine ret çıktı.


    Belediyenin emekli olacak personelin kıdem tazminatını dahi ödeyemeyecek konuma geldiğini söyleyen AK Parti Şişli İlçe Başkanı Ömer Fuat Günday, “Kıdem tazminatlarını ödemek için dahi 20 milyon TL’li borçlanma talebinde bulunuldu” dedi.


    KOLTUĞA BİLE HACİZ GELMİŞTİ


    Şişli Belediyesi’nde skandallar bununla sınırlı değil.Şişli Belediyesi, İnşaat şirketine olan yarım milyonluk borcunu ödemeyince belediyeye icra geldi. Makam masası ve koltuğu ile binadaki 20 bilgisayara haciz konuldu. Giderlerini karşılayamayan belediye işçilerin maaşını 3 ay ödeyemedi. Bunun üzerine belediye çalışanları başkanlık binası önünde eylem düzenledi. İşçiler iş bırakma eylemi yapınca Şişli’de çöp dağları oluştu, vatandaşın sokağa bıraktığı çöpler günlerce toplanmadı. Haber www.superhaber.tv


    GAZETECİ EŞİNİ KAYIP ETTİ!


    arşiv haber 05/09/2021 tarihli haber


    Uzun süredir rahatsız olan Ardahanlı gazetecilerden Gürbüz Küpeli’nin eşi Sama Küpeli hayata göz yumdu. Eşini kayıp ettiğini kendisine ait sanal sayfa da paylaşan meslektaşımız Küpeli’nin mesajı şöyle; Sevgili eş dost akrabam 4 yıldır kanser illeti ile savaştık bu sabah eşim Semra Küpeli hakkın rahmetine kavuştu Camisi ve mazar yeri belli olunca tekrar hatırlatma yazısı yazacağım Gürbüz Küpeli/05322766673




    FAKİR YILMAZ: BAŞIMIN ÜZERİNDE


    TAŞIDIM, TAŞIMA DA DEVAM EDECEĞİM…


    arşiv haber 02/09/2020 tarihli haberler


    GAZETECİ ARDAFED’E YENİDEN ADAY…Aynı zaman da Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan Gazeteci Fakir Yılmaz başarılı bir dönem yaşattığı Ardahan Dernekler Federasyonu ARDAFED’in başkanlığına yeniden aday olduğunu açıkladı.


    Pazar günü TEMPO TV’de yeni konukları ile ekranlarda olacağını belirten, Dernek Başkanları ve delegelerle görüşmeye devam eden ve oluşturulacak birliktelikle yeni bir kadro ile yaptıklarına yapacaklarını eklemek istediğini belirten ARDAFED Başkanı, Gazeteci Fakir Yılmaz birilerinin ısmarlama adaylarının hiç bir vaat ve sözlerini yapmadan, Ardahan adını gölgeleyen KAI’lerle oturdukları yerde ‘beni seçin, oyları cebime koyun’ diyerek aday oldukları ve seçildikleri takdirde Ardahanlılar kucaklayacaklarını okudukları şu günlerde yeniden aday olduğunu açıkladı.


    Yılmaz 12 Eylül’de Şişli’de bulunan Şişli Nazım Hikmet Kültür merkezinde yapılacak kongrede yeniden aday olduğunu ve başında taşıdığı Ardahanlıları  yine baş tacı edip başta İstanbul’da olmak üzere yurt genelinde gündeme taşıyıp, güçlü bir birliktelik sağlayacaklarını belirterek yeniden aday olduğunu ve tüm Ardahanlardan destek beklediğini söyledi.


    ARDAHAN’DA YÜN YORGAN HAZIRLIĞIİLE KIŞ HAZIRLIĞI BAŞLADI!


    Kurak geçen bir yılı geride bırakmaya hazırlanan Ardahan yaklaşan kışa hazırlanıyor.


    Başta saman olmak üzere ot ve yem sıkıntısı ile kışı karşılamaya çalışan Ardahanlılar diğer taraftan da dondurucu soğukların etkili olduğu bölgede yün yataklarda kullanılan yünleri yıkayıp, son baharın güneşinde kuruturlarken diğer yandan da un ve tohum başta olmak üzere birçok alanda kullanılan arpa ve buğdaylarını eleyip, torbalayıp ambarlara koymaktalar.



    Sarı Öküz, Sahte Aslanlar, Asıl Çakallar!


    12 Eylül Cuntasının  yıl dönümünde yapılacak olan Ardahan Dernekler Federasyonu kongresinin neden bugüne getirildiğini düşünürken bugünkü yazımı hep anlatılan ama bir türlü ders alınmayan bir meseleyle gündemle de süsleyip, bir de ben anlatmak istedim.


    Anlatmadan önce ARDAFED Kongresi öncesi ve sonrası yaşanacaklar sanki aşağıdakileri  anlatıyor, gösteriyor gibi görünse de Sarı öküzün Aslan’la değil, aslında çakallara karşı bir kez daha direndiğini de görmenizi istiyorum.

    Ve asıl Aslanın kim olduğunu ve Öküzün en değerli yerinin ne kadar büyük olduğu ve kimi, kimleri tartacağını görmek için az bir zaman kaldı, hem de darbenin bir kez daha hatırlanacağı bir günde derim…

    Çünkü bu kongre öncesi hedefin ve sıranın sadece sarı öküz de değil, asıl sıranın anlamaz öküzlere geldiğini görüyor ve başta dernek başkanları ve delegeleri olmak üzere toplum olarak gerek bu ülkede gerekse ARDAFED Kongresi öncesi yaşananları sarı öküz hikayesine benzetiyorum.

    Şimdi her öküze pardon, tek tek sarı öküzü teslim edenlere yani her kes için geçerli olan meseleye gelelim…

    Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. 

    Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş.

    Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

     

    “SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ”DE…”

     Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:

    “Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz”de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.”

    Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz”ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

     

    “AFERİN SİZİ KUTLARIZ!”

     Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk”u istemişler:

    “Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim.”

    Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk”u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

     

    “NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?”

     Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, “Verin bize şunu, yoksa karışmayız” demeye başlamışlar.

    Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, “Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük” diye sormuş.




    Evet ey Sayın Sarı, Boz öküzler ve Aslan görünümlü Çakallar!..

    Eylül de gel parçasına can veren sözlerini sesli olmazsa da yazılı olarak burada sunarak diyorum ki; Yeter ki sen Eylül’de, 12’sinde yapılacak olan ARDAFED kongresine gellll..

    Eylü’de gel …Tatil geldiği zaman, Ağlarım ben inan.. Gidiyorsun işte Arkana bakmadan.. Nasıl geçer bu yaz, Ne olur bana yaz? Sen, sen, sen Sen bir ömre bedel.. Yok, yok, yok Gitme, gitme gel… Eylül’de gel Eylül’de gel Eylül’de gel.. Okul yolu sensiz, Ölüm kadar sessiz.. Geçtim o yoldan dün, İçim doldu hüzün.. Yapraklar solarken, Adını anarken.. Bekletme ne olur, Gelmek zamanı gel.. Yok, yok, yok.. Gitme, gitme gel Eylül’de gel.. Eylül’de gel, Eylül’de gel, Eylül’de gel.. Eylül’de okul yoluna Konuşmadan yürüyelim.. Gireyim koluna, Görenler dönmüş, Hem de mutlu diyecekler.. Ağaçlar sevinçten başımıza Konfet gibi yaprak dökülecekler Yaprak dökecekler Yaprak dökecekler…

    Yeter ki sen gel, Eylül’de, 12’sinde ARDAFED kongresine gel..



    Ardahanlılar Ardahan’da


    Buluşmak İçin Bir Araya Geldiler..


    arşiv haber 17/12/2017 tarihi haberler/yorum


    Bir Buçuk Milyon İnsanın akın ettiği Ardahan Tanıtı Günleri gibi tarihi etkinliklere imza atmaya devam eden Ardahan Dernekler Federasyonu bir ilke daha imza atarak İstanbul’da ki Ardahanlı İşadamlarını/iş Kadınlarını Ardahan’da ki İşadamları/İşKadınları temsilicileri ve Ardahan’da ki İşadamları/İşkadınları ile buluşturdu.


    Ardahan dernekçilik tarihinde bir ilk daha olan toplantıya katılan 50 İşadamı/İşkadını bu tür buluşmaların devamının yanı sıra bu toplantılara bir benzerinin de Ardahan’da yapılmasına karar aldılar.


    Ardahan Dernekler Federasyonun organize ettiği, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası, Ardahan ziraat Odası, Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Ardahan MÜSİAD İl Temsilcisinin katıldığı toplantı yaklaşık 4 saat sürdü.

    Aynı zaman da Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı da olan Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı Fakir Yılmaz’ın yönetimi ile birlikte ev sahipliği yaptığı Ardahan Ticaret Odası Başkanı Çetin Demirci, Ardahan ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural, Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Esfender Yılan ve MÜSİAD Ardahan İl Temsilcisi Orhan Gökdemir’in katıldığı toplantıda söz alan konuşmacılar ARDAFED’in oluşturmaya çalıştığı ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ projesine tam destek vererek Ardahan Dernekler Federasyonun çaba ve çalışmalarının ve yapmak istediğinin tüm Ardahan toplumunca kabul görmeye ve destek almaya başladığına dikkat çektiler.



    **Önemli İşadamları/İş Kadınları Katılım Sağladı..


    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci’nin hem slayt, hemde yazılı olarak Ardahan’ı ve Ardahan’a yapılabilir işleri anlattığı toplantıda söz alan Ardahan ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural ve Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı toplantıya katılanları Ardahan’a davet ederlerken, MÜSİD Ardahan İl Temsilcisi, Ardahanlı İşadamı Orhan Gökdemir İstanbul’da ki Ardahanlıların ARDAFED çatısı altında yapılan etkinliklere destek verip,o çok özlenen Ardahan Lobiciliğine destek olmaları gerektiğine dikkat çekti.

    Ardahanlı Duayen İşadamlarından Nürettin Yılmaz, Mevlut Tatar’ın yanı sıra Ali Rıza Nasıroğlu, Adan Köroğlu, Celil Ünlü, Halit Karahan, Ertan Hamitoğlu, Huzur Koçak, Ataman Özgür, Fuat Akdemir, Ercan Spor, Alper Koç, Yaşar Gökdemir, Rahim Gökdemir, Tekin Çoban, Vezir Aslan, Bilge Süt, Raif Süt, Nihat Atam, Serhat Tekin, Tarık Işık, Aatakan Akçay, Mevlüt Bozkurt’un yanı sıra Ardahan Dernekler Federasyonu Başkan Vekili Efkan Demir, ARDAFED Başkan Yardımcıları Erdinç Koçak, Şemsettin Şenel, Aytekin Akpınar, Name Fidan Yılmaz, Hafız Kaya, Güven Yılmaz Şişli Ardahan İl Derneği Kurucu Başkanı Murat Özer, Ardahnlı Gazeteci/ARDAFED Disiplin Kurulu Başkanı Erkan Sarıkayave Murat Fidan’ın katıldığı toplantıda buna benzer bir toplantının kısa süre içinde Ardahan’da yapılmasına karar verildi.



    **İşadamı/İş Kadını yerelde ilgi bekliyor..


    Ülkenin yanı sıra İstanbul ve Ardahan’ın ekonomik bel kemiği konumunda ki iş adamları ve iş kadınlarını Ardahan’da ki stk başkanları ile buluşturan Ardahan Dernekler Federasyonun son toplantısında dikkat çekilen diğer önemli bir konuda iş adamı ve iş kadınlarından yatırım bekleyen yerel yöneticilerin ilgisizliğine dikkat çekildi. 

    Hükümet ve Yerel İdarecilerin bu konuda ki duyarsızlığının ve iş adamların, iş kadınlarına bakışının çokta heycan yaratacak şekild eolmadığınıa dikkat çekilen topkantı da kendikerien uzatılan ellere el uzatmaya hazır olan iş adamları ve iş kadınlarının daha çok ilgi alaka beklediğinin unutulmamasına da dikkat çekildi.



    **Serhat Ardahan Spor’a Destek Sunuldu..


    ARDAFED’in merkezinin de bulunduğu İstanbul Şİşli’de düzenlenen ve 50’nin üzerinde kişinin katılım sağladığı toplantıda BAL sezonunu birinci bitiren Ardahan’ın Bölgesel Futbol Ligi Temsilcisi Serhat Ardahan Sporun taraftar takımının toplantıya gönderdiği atkıları alarak katkı sunan Ardahanlı İşadanları/İşkadınları ATSO’nun iş adamları ve iş kadınlarına yönelik yazdığı mektubu da bizzat Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası başkanının elinden aldılar.


     


    Sayın Başbakan Havaalanı ve Çağrı Merkezi Ne Oldu?








      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com

    KAI, KAIFED, KAISİAD gibi saçma saban oluşumların hatta Serhat Ardahan Spor’un bir sezon öncesi 3. Lige çıkmasını engelleyen, Ardahanlı spor severleri döven ve bu sezon da Serhat’ın önünü kesmek için en büyük engel olanların maçına insanları davet eden memur başkanların hatta Ardahanlı siyasilerin gözlerinde büyüttükleri birinin başında olduğu, ‘Cazibe Merkezi Projesi’ kapsamında olan Ardahan’a 300 Kişilik Çağrı Merkezi hala açılmadı..

    Kars-Tiflis-Bakü Demir Yolunun hattını değişip, Ardahan’a faydası olmayacak hale getirenler, Çıldır Yukarı Cambaz köyü sınırları içinde olması gereken Anterpolü alıp, kendi seçmenine doğru götürenlerin hükümetin programı içinde olan tünelleri, yıllardır bitmeyen bölünmüş yolları hizmet diye yutturduğu şu günlerde, ‘Cazibe Merkezi Projesi ve Programı’ içinde ki ‘Ardahan’a Çağrı Merkez’ ni hala kurdurmadıklarını yarın Ardahan’da olacak olan Başbakan’da bilmeli..

    Evet sayın başbakanım;

    Ardahan’a hoş geldin..

    Umarım dün Ankara’da eliniz de en çok iş istihdamı kazandıran Ardahan’a hala açılmayan çağrı merkezini de getirdin..

    Türkiye’nin en yoksul kenti olmasına karşınsizn memleketiniz Erzincan’ında içinde bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesinde en çok iş istihdamı sağlayan, ülkesinin sınırların da bekçilik yapan Serhat Ardahan’a açılacağı ve 300 işsize iş sağlayacağı ileri sürülen Çağrı Merkezinin hala kurulmadığından haberiniz var mı?

    Bilmem ama bir dönem de sizin başarıyla başında yürüttüğünüz bakanlığınızın projesi ve sözü olan Çağrı Merkezi gibi Ardahan’a havaalanı projesi de bugüne kadar gerçekleşmemiş olduğu hatırlatmak isterim..

    Sayın Başbakan;

    İl Milli Eğitim, İl Tarım Müdürlüğü, İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü başta olmak üzere bir çok müdürlüğünün vekilin vekili ile yönetildiği Ardahan’a hoş geldiniz derken 1992 yılında 170 binin üzerinde bir nüfus alo ile vilayet olan Ardahan hala göç vermekte ve bugün 99 bine düşen nüfusu ile yılardır beklediği yatırımları hala beklemekte..

    Nedir o yatırımlar diye soracak olursan onuda geldiğin Ardahan’nıma bir kaç gün kal ve başta esnafı olmak üzere köyleri gezerek ele ayrıl derim..

    Çünkü sadece AK Parti Kongresine katılmak için gelmeyip, bir kaç günlüğüne gelip, Ardahan’ın sorunlarını yerinde incelersen son 20 yıldır partine, iktidarına oy verip, hizmet bekleyen Ardahan ve Ardahanlının bin ahını işitir, sende benim gibi üzülür ama başbakan olduğun için önüne sunula hazır dosyaya inanmaz ve bir şeyler yapmaya çalışacağına inanıyor, saygılar sunuyorum..

    Yeniden özlediğim memlekete, serhat’a, aşkım Ardahan’a hoş geldin Başbakanım..
     


    **Ardahan’a 6 Saha!


    *29/04/015 Tarihli Haber


    Spor Toto tarafından Ardahan’da yaptırılacak olan 6 adet halı saha için Ankara’da protokol imzalandı.


    Ardahan’da spor alt yapısını geliştirmek, gençleri, çocukları spora yönlendirmek ve yeni spor alanları oluşturmak amacıyla Spor Toto tarafından yapılacak olan 1 büyük sentetik yüzeyli çim halı saha ile 5 standart halı saha için Ardahan  Valisi Ahmet Deniz ve Spor Toto Teşkilat Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu arasında protokol imzalandı.

    Ankara’da imzalanan protokol sırasında Spor Toto Teşkilat Başkanı Kasapoğlu’na, teşekkür eden Vali Deniz, spor faaliyetlerini arttırmak için sürekli bir çaba içerisinde olduklarını, bu anlamda yapılacak olan yeni halı sahaların Ardahan için önemli bir kazanım olacağını belirtti.

    Yapılacak olan halı sahaların yaklaşık olarak 2 milyon liraya mal olacağını söyleyen Vali Deniz, ayrıca Spor Toto Teşkilat Başkanı Kasapoğlu’dan, Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü bünyesinde spor kulüplerinin faydalanabileceği bir sosyal tesis yapılması için talepte bulundu.


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..













    ki…







  • Fakir Yılmaz ARDAFED'e Yeniden Adayım.. Çıldır Gölü Canavarı Yakalandı..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleeri ve Hafta İçi Özel Programlarla TEMPO TV’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    Çıldır Gölü’nde “Etcil Beslenen Levrek” yakalandı..


    Haber: Suat İncedere


    Çok tehlikeli bir tür olan “Etcil Tatlısu Levreği”, Isparta Eğridir Gölü’ndeki balıkçılığı bitme noktasına getirdi.


    Kars’ın Arpaçay ilçesi Doğruyol köyünde balıkçılık yapan Atanur Dursun, Çıldır Gölü’nde ilk kez görülen Tatlısu Levreği yakaladı.


    Tatlısu levreği


    Tatli su levreği, percidae familyasindan bütün Avrupa’da yaygın olan bir etcil tatlisu baliği türü. Türkiye’de Anadolu batı karadeniz ve Marmara Bölgesibin tatlısularında bulunur. Baskın bir türdür.


    Hem balıkçıların hem de tüketicilerin sevdiği lezzetli bir balık türüdür. Dış özelliklerinin bazıları göğüs ve karın yüzgeçlerinin kırmızıkızıl rengi ve bütün levrekler için tipik olan sert dikenli sırt yüzgecidir. Çoğunlukla vücudunda 6 ile 8 adet arası yukarıdan aşağıya incelen çizgiler vardır, ve alt dudağı üsttekinden daha öne çıkıktır. Tatlısu levrekleri 40 cm büyüklüğe kadar ulaşırlar, ama 50 cm büyüklükte tutulmuş olanlarıda vardır. Tatlısu levreklerinin böyle bir ölçüye ulaşmaları çok uzun sürer; 8 ila 10 yaşına varmış olanları ancak 25 cm boyunda olurlar.


    Dişileri su kıyısının yakınında alçak su seviyesinde yumurtlarlar. Yumurtadan çıkan yavrular ilk önce su yüzüne çıkıp hava-torbalarını hava ile doldururlar. Bu yavrular akıntıdan derin sulara taşınırlar ve orada plankton’dan beslenirler. Birkaç hafta sonra alçak suya geri dönerler ve orada sivrisinek kurtçukları ve diğer böcek kurtları ile beslenmeye başlarlar.


    Göllerde yaşayan tatlısu levreklerinin yavruları henüz küçükken sazangiller yavruları ile aynı yemlerden beslendiklerinden dolayı, bir rekabet içinde yaşarlar. Bazı koşullar altında bu sazangiller yavruları, daha da büyümüş olan tatlısu levreğinin yemi olur. Gıda kıtlığı olan dönemlerde, tatlısu levreği yamyamlaşıp kendinden küçük tatlısu levreklerini yiyebilir.


    Derin göllerde tatlısu levreği kış soğuğunu büyük derinliklerde geçirir. Bu zamanı atlatabilmeleri için en az 6 C° su sıcaklığına muhtaçtırlar.


    Avrupa tatlısularına, diğer bir tatlısu levrek türü olan Gymnocephalus cernuus bırakıldığından beri, tatlısu levreğine yeni bir rekabet olmuştur. Önümüzdeki on yıl içinde bu gelişmenin sonucu ne olacağı henüz bilinmemektedir.



    SOL MEDYA..


    Ülke de doğru dürüst iktidar olamayan solun neden bu halde olduğuna baktığımız da sol basın ve medyaya bakmak yeter artar bile..


    Birgün.. Benimde muhabirliğini ve bu gazetede yaptığım haberimle Metin Göktepe Gazetecilik ödülünü aldığım ve dünyaya soldan bakan sol bir gazete..

    Kaç satıyor? En Son Tiraji: 5 Bin 500’e yakın..

    Evrensel.. ‘Patron düşman’ diyen işçi haberleri ağırlıklı ve dünyaya soldan bakan bir gazete..

    Kaç satıyor? Yani En Son Tirajı: 3 Bin 500

    Sözcü: Ulusalcı bir anlayışla dünyaya bakan sol bir gazete..

    Kaç satıyor? Yani En Son Tirajı: 178-180 arası

    Aydınlık: Sözde solcu ve Maocu bakışlı bir gazete ama o da havuz medya arasında yer almak için MHP destekli Muhafazakâr iktidara yaranmaya çalışan bir gazete..

    Kaç Satıyor? Yani En Son Tirajı: Bin 702

    Peki Havuz Medya, Besleme Medya diye ikiye ayrılan ve adına merkez basın denen gazetelerin 84 Milyona yaklaşan nüfusu ile günlük olarak ne satar ve tüm gazetelerin toplam tirajı nedir?

    Kaç Satıyor? Yani ülkede en son gazete 84 milyonluk ülkede tirajı nedir: Bir Milyon 900’e yakın..




    Ve bu tirajlara baktığımızda sağcı, muhafazakâr, orta hatta milliyetçi, kahrolusun patron denen, iş insanları denen kesimden reklam alıp, dünyaya soldan bakan medyaya ne demek gerek?

    Bilmem ama sol medyanın ana sorununun solcuyum deyip, arkadan yada açıkça sağcı, muhafazakâr hatta milliyetçilerle ortak işler yapanların kendi basınına, medyasına karşı olan samimiyetsizliğini görmek mümkün.


    Kürt medyası denen kesiminde sol medyadan farklı bir durumda olmadığı ülkede genelde sağ ve muhafazakâr kesimin iktidar oluşu ve devlet bankaları ve resmî kurumlarının reklamları ile kendisine yakın havuz medyasını beslerken HDP desteği ile yerelde iktidar olan sözde sol denenlerin aslında beyin altlarında ki faşist kafalı milliyetçilerden daha tehlikeli anlayışa sahip ulusalcıların sol medyaya değil, iyi niyetli bakışıyla günlük bir gazete alarak destek vermesi, dünyaya soldan bakan medyanın ölmesini bekler halde..

    Öyle değil diyen varsa iktidar olacaklarının rüyasını görenlere bir bakın bugün günlük bir gazete almışlar mı, reklam vermişler mi, tv ve radyolarına sahip çıkmışlar mı?

    Hayır tam tersi siyasilerden dert yanıp, özgür bir basının olmadığından yakınıp, ‘Satılık Basın’ diyerek işin içinden çıkan okur gibi onlarda gazete okumuyor, almıyor, tv ve radyolarını takip edip, reyting yaptırmıyor olmasındandır, solun bu ülkede iktidar olamayışı diye düşünüyorum, dünyaya soldan bakan bir gazeteci olarak..



    arşiv haber 20/10/2017 tarihli haberler/yorum



    Çıldır Gölü Barajında


    su seviyesi dibe vurmak üzere..


    Bölgede yılın kurak geçmesi nedeniyle Çıldır Gölü Barajında su seviyesi oldukça düştü.


    DSİ’nin 2009 yılında su seviyesi eksi 5 olarak Zorlu Gurubuna devrettiği barajdaki su seviyesi, bu gün ölçüm direğinin ölçtüğü su seviyesi artı 30 olarak gözlendi.


    Dokuz yıl önce DSİ tarafından satılan Çıldır Gölü Barajından elde edilen enerji üretimi, 2009 yılında 1959,5. Mgb iken, bu yıl 1960,40 fazla üretim yaptı. Zorlu Barajı günlük 15 bin megabayt elektrik üretimi yaparken, diğer beş tane barajın da suyunu temin etmektedir. Bugün itibari ile Zorlu Barajında 30 santim su kaldı. Kış ayları için su kalmadı. Kış için 2,5 mgb cebri tünel donmaması için çalışılması planlanıyor. Çıldır Gölünde her yıl ortalama 20 santim buharlaşma olurken bu yıl kuraklık yüzünden buharlaşma yüzde 40’a yükseldi.


    İBİŞ ÇAYI, ÇILDIR GÖLÜ’NÜ BESLEYEBİLİR


    Bölge halkı İbiş Çayının, Çıldır Gülünü kurumaktan kurtaracağını savunurken, Arpaçay’ın Kıraç Köyünde bulunan İbiş Çayı, Akbaba dağlarında birleşen akarsular ile Arpaçay düzüne başıboş bir şekilde akıyor. İbiş Çayının sadece üç ay Çıldır Gülüne akıtılması durumunda, hem Çıldır gülü su ihtiyacını karşılayabilir, hem de tekrar Arpaçay, Akyaka da tarım arazilerini sulayabilir.


    1997 yılında “Doğu kanalı projesi” adı altında İbiş Çayı’nın Çıldır Hidro Elektrik Santraline akıtılması için gerekli incelemek yapılmış, yüklenici firma olarak Ünal inşaat belirlenmişti. Daha sonra da önemli bir bölümü tamamlanan kanal yarıda kaldı. Su kanalını son aşamasında bırakıp giden firma, Çıldır Kura Nehri üzerindeki barajı yapan firma olduğu söylenmektedir. Dakikada 12 bin metre küp suya sahip Arpaçay Kıraç Çayı, Çıldır Gülünün her yıl giderek azalan suyunun tek çaresi olarak gözükmektedir. Kıraç çayı, Çıldır gülüne 3 ay akması gölün su tüketiminin dörtte birini karşılayabilir. Bu kanallarla birlikte 10 gurup köyünde arazisi sulamada kullanılabilir. Arpaçay, Kıraç, ibiş Çayı projesinin tamamlanması için yaklaşık bir milyon TL gibi küçük bir rakam gerekmektedir. DSİ su kanallarını da satmak istiyor ve Zorlu elektrik almak istemiyor. DSİ, Çıldır Gölü Barajını verdiği Zorlu Grubuna, Çıldır Gölünü besleyen kanalları da Zorlu Hidro Elektrik üretimine vermek istiyor. Fakat Zorlu Çıldır tarafında olan kanalın köylerle sorunlu olduğu için almak istemiyor. Kıraç Çayı Kanalı ise büyük bir bölümü tamamlanmış durumda. Kanalı da çeşitli nedenlerden dolayı almak istemiyor. Haber: Suat İnceder


    **Karabataklar Çıldır Gölünü İstila Etti!.


    *24/07/2017 Tarihli Haber


    Karabatak Kuşları, Çıldır Gölüne “Kara Bulut” Gibi Çöktü. Doğuanadolu bölgesinin tek krater ve tektonik gölü olan Çıldır Gölü yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olmasıyla birlikte değişik balık avcısı kuş türlerinin de uğrak ve avlanma yeri haline geldi. 


    Geçtiğimiz günlerde Çıldır Gölü pelikanların topluca gölde avlandığı görülmüştü. Yaklaşık ikiyüz karabatak Gölde topluca avlaninca ortaya muhteşem görüntüler çıktı. Kışın yüzeyi tamamen buz tutan Çıldır Gölü, atlı kızak ve eski mo usulü balik avlanma özelliği ile biliniyor. 8 farkli balık türünün yaşadığ Çıldır Gölünde tahta balığının çok olması nedeniyle balıkla avlanan bazı göçmen kuşlarını göle çekmeye başladı. Karabatak su kuşları arasında yer alan, genellikle deniz, göl ve derin ırmak kenarlarında görülen bir tür balık avcısı perdeli kuş türüdür.Topluca avlanma özelliği ile bilinen Karabatak kuşunun 30 farklı türü bulunmaktadır. Karabatak çok iyi bir uçucu ve çok iyi bir yüzücü kuş türüdür. Bunlar genellikle su kenarlarında bulunan yüksek yamaçlara ve yüksek ağaçların tepelerine yuva yapmaktadırlar. Suat İncedere/ ÇILDIR


    **ÇILDIR SON FESTİVALLE ÇILDIRDI!..


    *22/07/2017 Tarihli Haber


    Bu yıl sonuncusu yapıldığı bildirilen 16. Çıldır Göl Festivali’ne ilgi bir hayli büyüktü.


    AKtaş Gümrük kapısından sonra geçtiğimiz günlerde deneme sürüşlerinin başladığı Kars-Tiflis-Bakü Demir yolunun açılışı ile sevinen Çıldır bu kez son festivali ile coştu.


    **Çıldırlı yoktu, Gurbetçi çoktu..


    Gürcistanm ve Ermenistan’a komşu Ardahan’ın Çıldır ilçesinin Belediye Başkanı Kemal Yakup Azizoğlu’nun festivale gelen tüm misafirlerle tek tek bizzat ilgilenmeye çalıştığı görülen 16 Çıldır Festivali’ne katılan sanatçıların çalıp, söylediği türkülerle etkinliğe katılanları coşturdu.


    Başta, Ardahan Dernekler Federasyonu ve ARDAFED’e bağlı Dernekler, Çıldır Köy Dernekler Federasyonu olmak üzere İl dışında bulunan federasyon ve derneklerin tam kadro katıldığı gözlenen Çıldır Festivali’ne Ardahan Valisi ile birlikte bir çok bürokratın da katıldığı görüldü.



    **Başkan: İşadamlarını Bölgeye Yatırıma Davet Etti..


    Çıldırlılaradan çok Ardahan dışında bulunan gurbetçilerin büyük ilgi gösterdiği, Yener Yılmazoğlu ve Burhan Yıldırım gibi sanatçıların Meryem Kızılırmak’ın sunuculuğunda katılımcıları coşturduğu etkinlikte bir konuşma yapan ev sahibi Çıldır Belediye Başkanı Kemal Yakup Azizoğlu, amaçlarının Çıldır Gölü ve Çıldır ilçesini tanıtmak olduğunu belirtti.


    Başkan Azizoğlu, “Yatırımcıları bölgeye davet ediyoruz. Çünkü bu bölgenin kalkınması gerek. Bölgenin kalkınması için ise bu bölgeye yatırım gerek.” diye konuştu.


    Belediye olarak Çıldır’a önemli hizmetler yaptıklarını anlatan Azizoğlu, özellikle il dışındaki Çıldırlı ve Ardahanlı iş adamlarını bölgeye yatırıma davet ettiğini söyledi.


     


    **Vali: Ardahan Tanıtılmalı..


     


    Ardahan Valisi Mehmet Emin Bilmez ve diğer yetkililerin de katıldığı etkinlikler, gün boyunca halk oyunları gösterisi, aşıkların dinletisi ve çeşitli etkinliklerle devam etti.


    Çıldır Kaymakamlığı ve Çıldır Belediyesi tarafından düzenlenen festivale katılan Vali Bilmez, festival alanını gezerek federasyon, dernek ve köy muhtarlıklarının stantlarını ziyaret etti. Standa bulunan gurbetçilerle ve festivale gelenlerle sohbet etti.


    Festivalde konuşan Vali Bilmez, Ardahan’ın en güzel döneminde göreve başlamanın kendisi için büyük şans olduğunu belirterek, bu sürede bölgede ki bütün festivallere ve şenliklere katıldığını, Ardahan’ı tanımaya ve Ardahanlılar gibi hissetmeye çalıştığını söyledi.


    Çıldır’ın daha fazla tanıtılması gerektiğini, o potansiyeli taşıdığını da vurgulayan Vali Bilmez konuşmasını şöyle sürdürdü:


    “Bu dostluk, kardeşlik şenliğimize hepiniz hoş geldiniz. Kısa bir süre önce Ardahan’da göreve başladım. Şanslıyım çünkü gurbette yaşayanların akın akın Ardahan’a geldiği, her tarafında cennet misali en güzel günlerin yaşandığı bir dönemde başladım. Bütün festivallere, şenliklere katıldım. Ardahan’ı, Ardahanlıları tanımaya, onlar gibi hissetmeye çalıştım. Gördüm ki Ardahan’ın tanıtılmaya daha çok ihtiyacı var. Ardahan’da yapılan hizmetleri, güzellikleri anlatmaya ihtiyaç var. Çıldır denilince sadece kar ve buz akla gelmemeli. Çıldır artık yaz sporlarıyla, teknelerimizle, kano yarışmalarıyla da akla getirmemiz lazım. Bu bölgede yapılan kamu yatırımları bizi sevindiriyor. Her tarafta şantiyelerimiz var, duble yollarımız yapılıyor, tünellerimiz yapılıyor, gümrük kapılarımız yapılıyor. Çıldırlıların yıllardır hayali olan Aktaş Sınır Kapısı faaliyete geçti. Bu sene bu kapımızdan geçen araç ve yolcu sayısı şimdiden geçen yılın birkaç katına yetişti. İnşallah bundan sonra daha fazla artacak. Bizim dünyaya tanıtmamız gereken çok büyük güzelliğimiz var. Ardahan’ın beş katı Ardahanlı dışarıda yaşıyor. Biz bu dışarıda yaşayan insanların mecburen gittiğini, iş aş için gittiğini biliyoruz. Gönüllerinin burada olduğunu da biliyoruz. Ama yazın birkaç hafta, kışın da birkaç haftanızı burada geçirmenizi istiyoruz. Baba ocaklarınızı tüttürmenizi istiyoruz. Hiç olmazsa yaz aylarında da olsa, buranın hep böyle şen olmasını istiyoruz. Bu bölgenin birliğinin, beraberliğinin çimentosu olan âşıklarımızı, başta Âşık Şenlik olmak üzere rahmetle, minnetle anıyorum. O geleneği kıt imkânlarla yaşatmaya çalışan günümüz âşıklarını da tebrik ediyorum. Yüreklerine, ağızlarına sağlık. Onlar, tarih boyunca bu bölgede ki insanların birliğini, beraberliğini hep umutlarını canlı tutmaya çalışmışlardır. Onun için Ardahan, bir taraftan da bütün farlıklarıyla bir arada yaşamayı becermiş, kardeş olmuş, kardeşçe yaşamayı becermiş bir yerin adıdır. Onun için biz bu farklılıklarımızı muhafaza ederek, bu birlik ve beraberliklerimizi vatanımızı, milletimizi, devletimizi, cumhuriyetimizi, değerlerimizi birlikte korumalıyız. Bu festivalinde tüm bunlara hizmet ettiğini görüyorum. O yüzden bu festivali düzenleyenlere, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.”


    Konuşmaların ardından, yöresel halk ozanları ve yerel sanatçılar tarafından konser verildi, buzağı yarışmaları yapıldı ve Gürcistan’ın Adige Belediyesi’nin halk oyunları gösteri topluluğu tarafından gösteriler düzenlendi. Festivale katılanlar, Halk Müziği sanatçısı Yudum’un türküleri eşliğinde halay çekti.


    **Ardahan, Hanak ve Posof Kurtuldu


    sıra Damal ve Çıldır’da!


    *02/03/2017 Tarihli Haber


    Ardahan’ın Vatan Topraklarına Katılışının yıl dönümü dolaysıyla kutlanan ‘Kurtuluş Haftası’ ilçelerin kurtuluş günleriyle devam ediyor.


    Posof’un Kurtuluşu Etkinliklerle Kutlandı..


    Posof’un düşman işgalinden kurtuluşunun 96’nci yıl dönümü, düzenlenen törenlerle kutlandı. Kaymakam Enver Yılmaz, Garnizon Komutanı Sinan Bilek, Belediye Başkanı Cahit Ulgar’in Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başlayan program Şehitlik de düzenlenen törenin ardından Şehit Seçkin Yılmaz Caddesi’nde devam etti.


    Kurtuluş programı Posof Kaymakamı Enver Yılmaz, Garnizon Komutanı Sinan Bilek, Posof Belediye Başkanı Cahit Ulgar, protokol üyeleri, öğrenciler ve halkın katılımı ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Belediye Başkanı Cahit Ulgar yaptı. Törende öğrenciler ve yerel şairler tarafından şiirler okundu ve düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verilmesinin ardından Posof’un düşman işgalinden kurtuluşunun 96’nci yıl dönümü münasebeti ile düzenlenen tören sona erdi.


    Posof’un Kurtuluşu kapsamında ki etkinlikler saat 14:00 de Belediye Düğün Salonunda Ardahan Üniversitesi İnsanı Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Küçük’ün Posof’un Kurtuluşu adlı konferans ile devam etti.


    **Avrupa’dan POSOF’a Serhat Bölge Gezisi!..

    Hollanda’da yaşayan hemşehrilerimiz tarafından kurulan Serhat Vakfı, Kars, Ardahan ve Artvin’e kültürel geziler düzenliyor. Yılın belirli bölümlerde düzenlenen gezilere gurbetçilerimizin ilgisi büyük oluyor.

    Yıllar önce göç ettikleri Avrupa’da her geçen gün sıla hasreti çeken gurbetçilerimizin bir bölümü, doğup büyüdüğü toprakları görmenin heyecanını ve mutluluğunu bu geziler sayesinde yaşıyorlar.

    Gurbetçilerimiz, Serhat Vakfı yöneticilerine teşekkür ediyorlar. Bu kültür gezileri sayesinde Anavatan’a gelme imkanı bulduklarını söyleyen hemşehrilerimiz, “ Vakıf yöneticilerine çok teşekkür ediyoruz. Güzel bir şey düşünmüşler. Türkiye’ye her yıl gidenler var ancak hiç gidemeyen gurbetçilerde var. Bu geziler şimdiye kadar gidememiş olanlar için büyük bir fırsat sundu. POSOF’un güzelliğini, sıla özlemimizi gidermemiz noktasında çok isabetli oldu. Tüm emeği geçenlere teşekkür ederiz.”diye konuştular.

    Bilgi almak için veya müracaat etmek için aşağıdaki telefon numaralarını arayabilirsiniz :

    Başkan Hikmet Tikici tel: (0031) 06 29 09 69 48


    **ÇILDIR’DA KANSER TARAMASI..


    Ardahan Valisi İbrahim Özefe‘nin eşi Hacer Özefe’nin destekleriyle başlatılan, “Kadınlara Yönelik Kanser Tarama Kampanyası” Çıldır ilçesinde devam etti.

    İl Halk Sağlığı Müdürlüğü bünyesinde ki KETEM’in yürüttüğü Kanser Tarama Kampanyasına Bayan Özefe, Vali Yardımcısı Abdurrezzak Canpolat‘ın eşi Dilek Canpolat, Kaymakam Bedirhan İmamoğlu‘nun eşi Esra İmamoğlu, Belediye Başkanı Yakup Azizoğlu’nun eşi Adalet Azizoğlu, KETEM sorumlu hekimi Dr. Hazal Topçuoğlu, diğer yetkililer, muhtar eşleri ve Çıldırlı kadınlar katıldı.



    **Valinin elinde özgürlüğe uçtu..


    ARDAHAN‘ın Göle İlçesi’nde kanadından yaralı halde bulunan puhu kuşu, tedavi edildikten sonra Vali İbrahim Özefe tarafından doğaya bırakıldı.

    Göle’de bulunan ve kanadından yaralı olduğu için uçamayan puhu kuşunun, tedavi ve rehabilitasyon süreci tamamlandı. Orman ve Su İşleri Şube Müdürü Temel Şimşek’in teslim ettiği kuş, Vali İbrahim Özefe tarafından Kent Ormanı’nda doğaya salındı. Vali Özefe, rahatlıkta uçan puhu kuşunun doğaya bırakılmasıyla ilgili olarak, şunları söyledi: 

    “Tabiatın güzel kuşlarından biri olan puhu kuşu, geçen 6 Şubat günü, Göle İlçes’inde yaralı bir şekilde bulunmuş. Vatandaşlar yaralı kuşu Orman ve Şu İşleri Müdürlüğü’ne teslim etmiş. Kanadından yaralı olan ve uçamayan puhu kuşunu Yaban Hayvanları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne gönderdik. Burada tedavisi tamamlandı. Şimdi tabiata bırakacağız. Bu vesile ile tabiata ve yabani yaşama duyarlı vatandaşlara teşekkür ediyorum. Ardahan bu konuda çok duyarlı. Dünyayı ve doğayı bu canlılarla birlikte paylaşıyoruz. Çıldır, Aktaş göllerimiz ve Putka sulak alanlarımız var. 50’nin üzerinde göçmen kuş çeşidi buralarda barınıyor. Bu kuşlar bizlerin zenginliği. Bu zenginliğimize saygı duymalı sahip çıkmalıyız.”


    **Ticaret Odasından esnafa darbe!..


    “Evet, Hayır” öncesi İcra Takibi..


    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası’ndan Esnafa icra…


    Esnafın ve işletmecinin çıkarlarını gözetmek ve sorunlarına çözüm araması gereken Ticaret ve Sanayi Odası’nın, komik bir şekilde Esnafa icra takibi başlatacağı bilgisi alındı. 


    Giderecek göç veren ve ağır kış şartlarıyla mücadele eden Ardahanlı esnaf, Ticaret Odasının “kurumumuza şu kadar aidat borcunuz var. Ödemediğiniz için sizi icraya vereceğiz.” diye bilgilendiriyor.


    Yaşanan bu gelişme ülke kaderini etkileyecek olan 16 nisan referandumu öncesi işleme geçirilmesi ise başka bir ironi olarak algılandı. 


    Hükümetin Kosgeb aracılığıyla Esnafa destek olmaya çalıştığı bir dönemde, Ticaret ve Sanayi odasının ise Köstek olması “komedi” olarak karşılandı. Referandum öncesi bankalara ve kamu kurumlarına “Esnafı sıkıştırmayın” çağrısında bulunan hükümetin bu çağrısına rağmen,  Ardahanlı bir avukat aracılığıyla alacaklarını tahsis etmeye çalıştığı bildirildi. 


    Yaşanan bu duruma Vali Özefe’nin müdahale etmesini isteyen esnaf ise, Çetin Demirci’nin dışında, mevzuatta olmasına karşın esnafın çilesini bildiği için, yıllardır hiç bir oda başkanının böyle bir uygulamayı devreye sokmadığını belirtti.


    Kuruluş mevzuatının 1.maddesinde “Ticaret ve sanayi odaları bu kanunda yazılı esaslarla meslek hizmetleri görmek, meslek ahlak ve tesanüdünü korumak, ticaret ve sanayiin genel menfaatlerine uygun surette gelişmesine çalışmak ve bu maksatlarla verilecek işleri yapmak üzere kurulan, tüzelkişiliği haiz mesleki teşekkül mahiyetinde, kamu kurumlarıdır.” dediği gibi hizmet göstermesi gerekirken, ekonomik darboğazda olan esnaf ve işletmeciye bir darbe de kendisi vuruyor.


    Yaşananlar “komedi” olarak değerlendiriliyor.



    AKP’nin Referandum Kozu Kürt Kedisini Vermeyen Barzani’dir..







      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com

    ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ çalışmaları çerçevesinde aylardır bulunduğum İstanbul havaalanın da göndere çekilen Kürdistan bayrağının verdiği işareti anlamayanların AKP’nin ve onun kurucusu ve yeniden başkanı olmak için Türk usulü başkanlığı getirmek isteyen Cumhurbaşkanı/Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın ince hesaplarını da anlamış değiller..


    Çünkü Abdullah Öcalan’ın da başkanlık istediğini görmezden gelip, CHP ve ulusalcıların, ‘Hayır’ tayfasına katılan HDP’lilerin bir çoğunun içeride olduğu şu günlerde milyonları bulan Kürt seçmenine referandum öncesi sinyal vermek isteyen bir referandum propagandasının hayata geçirildiğine şahit olduğumuz bir süreçte gizli diğer bir hesap daha var..


    Yani dün kart-kurt denen, bugün dünyaca resmi olarak kabul görmezse de onaylanan Kürdistan’ın bayrağının hem de Atatürk’ün adını taşıyan havalanın da göndere çekilmesinin altında yatanın durdurulamayan YPG’nin önüne geçmek için yine Kürdü kullanmak ve o Kürdün de Barzani olduğunu bilmekte fayda var..


    Evet, bir taraftan yaklaşan ve benim de içinde bulunduğum 20 Milyona yaklaşan Kürt oylarının büyük rol oynayacağı referandum diğer taraftan Irak’tan sonra Suriye’de tamamlanmak istenen Kürdistan planını bozmak hesaplarıdır..


    Yani kurtuluş savaşını Kürtlerle kazanıp, savaşı kazandıktan sonra Kürtleri arka plana atan Atatürk’ün adını taşıyan hava limanın gönderlerine çekilen Kürdistan bayrağının kısa özeti budur..


    Burada AKP ve Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan’ın diğer bir hesabı da YPG’nin yanında duran ve o bölgede bulunan Kürtleri silahlandırmaya devam eden dünyanın jandarması ABD’ye vermek istediği mesajı da almak ve görmek gerekir..


    Çünkü bana göre bugüne kadar Ortadoğu’da iyi bir satranç oynayan ve askeri Suriye topraklarına göndermekle tamamlanmak istenen Kürdistan Püzeli yani, Türkçesi yap/boz hesaplarını bir süre daha ötelemeyi başaran AKP ve Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan’ın yukarıda saydığımız hesaplarını bozacak olan tek ülke ABD’dir..


    Ve sahibinin Trump’a ortak olduğu Hürriyet Gazetesinin geçtiğimiz gün attığı manşette bunu alenen göstermekte ve ortaya koymaktadır..


    Yani 14 yıldır iktidar da olan ve oynanan satrançta hep başarıyla çıkan AKP ve Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan’a bu manşetle bir sinyal gönderen ABD’nin, ‘YPG’ya dokunma’ demek istediği bir süreçte Barzani kozu ortaya sürülmüştür..


    Peki, bugüne kadar ABD ve Türkiye’nin arasında gidip gelen ve Kürdistan diye bir alanı dünyaya kabul ettiren Barzani’nın kimin yanında yer alacağı nasıl belli olacak?


    Onuda önümüzde ki günlerde Hürriyet’e yönelik hükumetin çıkışını, YPG’nin bulunduğu alanlara zırhlı araçları çeken ABD’nin atacağı adımlarla ve dün ‘Kürdün bir kedisini bir Türkiye’ye teslim etmem’ diyen ve o havuz medyası başta olmak üzere Türk basını ve medyasınca dönem terörist ilan edilen Barzani’nin Türkiye ziyareti ardından yapacağı açıklama ile göreceğiz..



    **Koltuğu Korumak İçin Özel Geceler..


    Dikkat ediyor musunuz bilmem ama benim dikkatimi hep çeker.

    Her yıl adeta yarışa girmişcesine düzenlenen kaz gecelerinin başını çeken derneklerin verdiği fotoğrafların baş tacı fotoğraf, dernek başkanının elinde ki plaketi belediye başkanına veren poz çeker..

    Yada bürokrasinin başkenti olan Ankara’daysanız, ‘Yılın Adamı’, ‘Yılın Siyasetçisi’ veya ‘yılın şeysi’ denilerek verilen bu plaketlerde aynı fotoğraflara rastlamak mümkün..

    Evet İstanbul’da başta Ataşehir’de olmak üzere 39 ilçesinde olmazsa da 20 ilçesinde vur çalsın, patla oynasın kazlı, sazlı gecelerin sonuna bu yılda gelmiş gibiyiz..

    Derneklerin içinde yer alan samimi insanların sırtında geceler düzenleyen başkan baronların yönetici arkadaşları kaz aramaktan, bu geceleri en sert şekilde eleştirirken kaz gecesi bileti almaktan yorulmayan iş adamlarının dikkatini çekmediği bu durum benim hep dikkatimi çekmiştir..

    İşte bunun en son örneği Ardahan İl Derneğinin kuruluş çalışmalarının devam ettiği İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan ve bir iki müdürün koltuğunu korumak için Ardahan ile Kars’ın adını kullandığı yeri nerede olduğu belli olmayan derneğin Ardahan nerede, Kars nerede diye sorsan bilmeyeceğine adım gibi emin olduğum oradaki belediye başkanına verdiği plakettir..

    Federasyon başkanı olduktan sonra içine iyice girdiğim dernekçiliği gazeteci olarak takip ettiğim sıralarda bu plaketin neden bu adama ve ondan önceki adamlara verildiğini bir türlü anlamamıştım..

    Sonra anladım ki bu plaketi hazırlayanlar düzenlediği gecelerin yemeklerini, sandalyelerini, salonlarını belediye başkanlarına yıkıp, yıllardır oturdukları koltukları korumak, belkide bir makam üste çıkmak karşılığında memleket hasreti çeken Ardahanlıları salonlara toplama sözü verdikleri ve kimi, neden alkışladıkları bilmeyen Ardahan toplumunu kapalı, kapılar ardından pazarlık kozu olarak ellerinden tutup, ‘Bunlar hep benim adamlarım’ deyip, yutturduğunu anladım..

    Anladım anlamasına ama gelin görün ki her yıl aynı oyunlara gelen benim saf Ardahanlının hala hep aynı masaya, aynı manzaraya, aynı salona neden gittiğini, verdiği bilet parasının nereye gittiğini ve bugüne kadar düzenlenen bu gecelerin kimlerin koltuklarını koruduğunu, kimlerin göbeklerini büyüttüğünü anlamadığına yanarım..



  • ORMANLAR YANMIYOR, KESLİYOR!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günleri Programlarla Saat:14.00-16.00’da TEMPO TV’de 


    Her pazar günleri saat:14.00-16.00 arası ekranlarınızda..


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..


    ‘Genişletme’, ‘Yenileme’ adı altında her yıl artarak süren orman kesimlerinin yeniden başladığı Ardahan’ın Göle ilçesi ve İl genelinde yaşanan orman kesimlerinin önüne geçemeyen bölge halkı başta stk’lardan olmak üzere herkesten yardım istiyor.


    STK’ları göreve çağıran bölge halkı son olarak aşağıda k, çağrıyı yaparak Yeşil Göle adını veren yanmaz çamların hunharca doğranması karşısında neden sesiz kalındığını sorgulamakta.


    Sarı çamların tek tek yere düşürüldüğü Göle’de, Göleli AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’ın yanı sıra CHP’den ayrılıp, Yenilik Partisi adında bir parti kuran Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz başta olmak üzere CHP’li Ardahan, Hanak, Damal Belediye Başkanlarının, AK Partili Göle, Çıldır, Posof İlçe Belediye Başkanları ile Ardahan’ın tek Beldesi Köprülü (Goreveng) Beldesinin AK Partili Belediye Başkanı gibi bölge adına kurulan sivil toplum kuruluşları ve aydınların, çevrecilerin sessizliğine tepkiler gün geçtikçe çığ gibi artıyor.



    PLATFORM ÇAMLAR DEVİRDİ!..


    Ormanlar temizleniyor..


    arşiv haber 29/07/2020 tarihli haber


    ŞAHSİLEŞTİRİLEN PLATFORUM KESİMLERİ ENGELLEYEMEDİ!.. Her yıl yapılan ‘genişletme ve gençleştirme’ çalışmaları çerçevesinde yaşlı ağaçların kesimini bahane ederek, fidanlar dahil birçok çamı acımasızca kesip, satmak için depolara yığan Orman Bakanlığı başta Göle’de olmak üzere bölgede orman kesimine devam ederken birilerinin ormanları koruma adına kurduğu platform da işe yaramadı.


    Birilerinin, Ormanların Kardeşliği Platformu adını koyup, kendileri çalıp, oynarlarken başta yereldeki vatandaşları, yöneticileri, gazetecileri, stk’ları görmezden gelmeleri ve en önemlisi ‘Ormanları başka müteahhitler değil, bizim akrabalar kesip, taşısın’ şeklinde tutum ve davranışları sonucu etkisiz kaldığı ileri sürülen platformu ‘Kalleşlik Platformu’ şeklinde tartışılmaya başladı.


    Başta Göle’de yaşananları olmak üzere bölgede gelişen birçok olayın arka perdesini sanal ortamda gündeme taşıyan Mahir Doğu Göle Sevdalısı adlı kişi veya kişiler orman kesimini engelleyeceğiz diyerek yola çıkan ama yarı yolda kalan platform kurucuları ve üyelerine ağır şekilde yüklendi.


    Facebookta yayınlanan Mahir Doğu Göle Sevdalısı adlı sanal sayfada Ormanların Kardeşliği Platformuna ‘Kardeşlik platformu değil, Kalleşlik platformu’ çıkışını yapan sanal sayfa yöneticilerinin ele aldığı ve kısa sürede beğeni, eleştiri alan işte o yazı.



    KARDEŞLİK PLATFORMU DEGİL KALLEŞLİK PLATFORMU…


    Bölgemizin ve ilçemizin bir çok sorunu olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Bu sorunlardan en önemli olanlarından biriside şüphesiz ki KESİMLERİ DEVAM EDEN ORMANLAR sorunudur.


    Bu büyük ve çözümünün çok zor olduğu sorun karşısında gerek İstanbul ve gerekse Ankara da bulunan dernekler, gazeteciler ve Göleli bazı eğitimci kesimin kurmuş olduğu ormanların kardeşliği platformu, kesimleri durduracaklarını beyan ederek çalışma başlattılar…


    Ancak bu platforma öncülük ettiğini söyleyen sözüm ona gazeteciler, eğitimciler, dernek yöneticileri ne yazıktır ki konuya dair hiçbir katkı sunamadılar.


    Kendilerine gelecekte siyaset alanı açmak, halkın gözünde kendini öne çıkarmak için yapmış oldukları akıl oyunları kesinlikle başarısız olmuştur.


    Sizin derdiniz ormanların kesimini durdurmak değil, Göle’ye katkı sunmak değil, sadece ve sadece geleceğe yatırım planıdır.


    İki kez Göle’ye gelen ve hiçbir şey yapamayan platform, insanları aptal yerine koymaya kalkıyor.


    Bu platformda kendisini öncü gören sözde eğitimci ve gazeteciler ne yaptınız Canibey’de, Okçuda, Serincayır’da kesimler devam etmekte… Siz bu milleti aptal mı zannediyorsunuz? Eleştirilince hakaretlere başvuran zihniyet sınıfta kalmaya mahkumdur,


    Siyasete atılma ve öne çıkma hedefiniz sınıfta kaldı bilesiniz… ( MAHİR doğu GÖLE sevdalısı )



    PLATFORMUDA BİR AÇIKLAMA YAPARAK 


    ÖNE SÜRÜLEN İDDİALARI RET ETTİ..


    ÖNEMLİ AÇIKLAMA..,

    Ve artık fidanlar toprakla buluşuyor




    ORMANLARIN KARDEŞLİĞİ PLATFORMU olarak;



    1- bileşenlerimizle birlikte;

    3 aydır kararlar aldık, sonuçları itibariyle önemli ziyaret ve görüşmeler yaptık, sorunlarımızın çözümüne yönelik verimli toplantılar gerçekleştirip saha çalışmaları yaptık.

    2- Şimdiye kadar yaptığımız iş ve işlemlerin belki de en önemli ve özellikli olanı;

    25 faaliyet alanımızdan biri olan ORMANLARIN KORUNUP GELİŞTİRİLMESİ amacımızın önemli adımlarından biri olan, GÖLE’NİN HER BİR KÖYÜNE 1.000 FİDAN DİKİLMESİ PROJEMİZin son aşamasına geldik.

    3- paydaşlarımızın ortak kararıyla pilot bölge olarak seçtiğimiz Göle’nin merkezi ve köyleri için toplam 66.000 (altmış altı bin) adet fidanın teslim işlemleri Ekim ayı başında gerçekleştirilecektir.

    Önemli not: Göle dışındaki fidan talepleri ve diğer iş ve işlemlerin tamamı, platformumuz tarafından Kars Ardahan ığdır ve Erzurum il ve ilçelerimiz için ayrıca tüm yoğunluğuyla devam ettirilmektedir..

    4- fidanların Erzurum orman bölge müdürlüğünden Göle işletme şefliğine teslimini takiben;

    İlçe kaymakamımız sn. Haluk Koç’un bilgileri, yetkileri ve talimatları çercevesinde;

    Her bir köyün muhtarının/okul müdürünün/cami imamının ya da cem evi dedesinin/köy dernek yönetiminin ortak sorumluluğunda fidanlar teslim-tesellüm belgesi düzenlenerek kendilerine teslim edilecektir.

    5- başta gönüllülük esas olmak üzere; 4.maddede sayılan kişi ve kurumlar kendi köyleri için birer FİDAN DİKİM EKİBİ kuracaklar. Bu amaçla, metropollerdeki köy derneklerimizin ve ilgi duyan STK ve gönüllü hemşerilerimizin şimdiden hazırlık yapıp köyleriyle dayanışma içine girmelerini önemle bekliyoruz.

    Bu ekiplere ve görevlendirecekleri kişilere, 1 hafta boyunca Erzurum orman bölge müdürlüğü uzmanları/orman mühendisleri tarafından Göle’de uygulamalı olarak usulüne uygun FİDAN DİKİM MODELİ tatbiki olarak gösterilecektir .

    Bu çerçevede olmak üzere;

    Fidan dikim ekipleri, 1ekim itibariyle okul, cami/cemevi ve mezarlık bahçelerine 1,5 m aralıklı olarak FİDAN KUYUSU açmaya başlayacaklardır.

    6- fidan kuyusu açma işlemine yardımcı olmak amacıyla eldeki iş makinelerinin elverdiği ölçüde bahçesi uygun olan köylerimize kepçe desteği de verilecektir. Ancak, mezar bahçelerindeki kuyular mutlaka elle açılmalıdır.

    Ayrıca isteyen ve şartları uygun köylere koru/küçük orman için toplu fidan dikilmesi de bu projenin ayaklarından biridir

    7- fidan dikimine köy okullarındaki öğrencilerimizin aktif katılımının sağlanması; bu projenin amacının ve felsefesinin ana fikridir.

    Bu itibarla;

    platform olarak istiyoruz ki , dikilen her bir fidanın adı ve sahibi olsun. Bu ad ve sahip ise, herbir okulumuzdaki biricik çocuklarımız olacak. Bu amaçla çocuklarımız için isimlikler hazırlamaya çalışacağız..

    Ancak böylelikle arzu ettiğimiz orman bilincini oluşturur ve bu sayede yarınlarda ormanları gerçek anlamda sahiplenecek hakikatli bir nesli yaratabiliriz.

    Ayrıca söz konusu bahçelere dikimi takiben artan fidanlar isteyen köylülerimize de verilecektir.

    8- bu fidan dikim projesinin baştan sonuna kadar her bir adımındaki bütün iş ve işlemler,

    PANDEMİ KOŞULLARInın gerektirdiği bütün kısıtlamalara azami hassasiyet gösterilerek yürütülecektir .

    9- 3 aylık bütün çalışmalarımız boyunca, ilk günden bugüne;

    Güvenip bize iradesini teslim eden Kars Ardahan Iğdır ve Erzurum STK yöneticilerine, siyasi aktörlerimize, tarım ve orman Bakanlığı’nın yetkililerine, Erzurum, Ardahan ve Göle orman işletmeleri yöneticilerine, ziyaretlerimizde bizleri bağırlarına basan Kars Ardahan Iğdır illerinin ve ilçelerinin vali/belediye başkan ve kaymakamlarına,

    münhasıran;

    Göle’deki ev sahibimiz sayın kaymakamımıza, belediye başkanlarımıza, kurum/kuruluş yöneticilerimize, Göle ‘deki siyasi parti/oda/STK temsilcilerimize, bizi önemli ölçüde anlayıp destek sunan halkımıza platform olarak minnetarız.

    Daha yolun başında olduğumuzun farkında olarak;

    Akıl ve güç birliğiyle sorunlarımızı daha kolay çözebileceğimizi tekraren yaşattığınız için,

    Sağolun/varolun

    ORMANLARIN KARDEŞLİĞİ PLATFORMU


    ARDAHAN MİLLETVEKİLİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?!. 


    Evet,  Ardahanlı olduğumdan mı, Ardahan’ı ve Ardahanlıyı iyi tanıdığımdan mı, Ardahan’ın, Ardahanlının öz güveninin farkında olduğu anda önündeki tüm engelleri aşıp, inadına doğruya, inandığına, yanlışa karşı çıkışına ve en önemlisi tüm çakallıklara ve ölümlere rağmen bildiğimden mi bilmem ama ben Ardahan’ın, Ardahanlının, Ardahan’ın doğasında doğup, suyundan, ekmeğinden yetişenlerin bu ülkenin gidişatına yön verenlerin olduğunu iddia etmemden mi bilmem ama öldürülüp, adı da Ardahan’ın bir caddesine verilen Ardahan’ın ilk milletvekilinin neden, nasıl öldürüldüğünü daha iyi anlıyorum niye bu kadar Ardahan dediğimi.. 


    Ama kendi ağaç kurdunun kendisini kemirmesi yani büyüdükçe iğnelerini yanındaki arkadaşına batırıp, öldüren kobuğ olduğunuda sık sık belirttiğim Ardahanlının kendi ağacının içindeki kurdu kendilerinin olmaya devam etmeleri halinde Deli Halit Paşa’nın sonu gibi sonlarla karşılaşacaklarını anlatmaya çalışsam da buna ne gücüm, ne imkânım ne de fesatların, hainlerin benim gibi düşünenlerden daha fazla oluşlarından dolayı etkim olmuyor bir türlü..


    Evet, bu ülkede ilk Kongreyi yapan, İlk Hükümeti kuran, İlk Mavi/beyaz renkteki bayrağı göndere çeken, Cumhuriyet kelimesini dillendiren, ordu olmadan oluşturdukları çetelerle  Komünist Rus sistemine direnen, işgalleri, zulümleri, kara kışı aşan Ardahanlıların en son yerel seçimlerde güçlerini ortaya koyduklarının farkında olmazlarsa da mecliste öldürülen ilk milletvekillerinin neden öldürüldüğünü okuyup, düşünmeleri gerekmez mi?


    Bilmem ama bugün ülke genelinde bir parti bile kurup, genel başkanlık denen önemli bir görevi bile yapabilen Ardahanlıların ‘Güçlü Bir Lobi’ kelimesinin anlatmak istediğini er ya da geç de olsa anlamalarını beklerken birçoğunun bunu anlamayıp, yalnız kaldıklarını ve yolun sonuna gelip, treni kaçırdıklarında suçu kendilerine değil, ”Ah hemşo, ah Ardahan” dediklerinde asıl suçlunun kendileri olduklarını da anlamazlar.

    Örnek mi İstanbul’da 3, Kocaeli ve Çanakkale’de 1’er , Ardahan ve 5 ilçe 1 beldede 7 toplamda  12 Belediye Başkanı, Mecliste 7 milletvekili, saray da 2 danışman, onca siyasi, iş insanı, gazeteci, bürokrat, 3 gümrük kapısı, balı, kaşarı eti, doğası, tarihi, 2 ülkeye komşuluğuna karşın hala neden göç vermesi yetmez mi ve bu güce, lobiye, insana sahip olan Ardahan niye bu durumda diye düşünmekte gerekmez mi?

    Bilmem ama Ardahan’ın ilk Milletvekili olan Deli Halit Paşa’nın mücadelesini ve öldürülmesine kadar giden hayatının kısa bir bölümünü anlatan aşağıdaki metni okuyalım mı? Suyunu içenin çelikleştiği, toprağı kadar can veren bir yanı Kafkaslarda, diğer yanı Karadenizde olan Ardahan’ı, Türk, Ahıskalı, Kürt, Alevi, Terekeme ve kirvesi Şavşatlı Ardahanlıyı bir kez daha anlamak için..

    Evet o işte yazı..



    DELİ HALİT PAŞA

    ALLAH MEKANINI CENNET-İ ALÂ EYLESİN…


    Meclisten cenazesi çıkan kahraman…

    Rusların elinden Kars’ı alan adamdı…

    Soyadı kanunu çıktığında bu yüzden “Karsıalan” ismini aldı…

    Sadece Kars değil, Sarıkamış, Erzurum,

    Nenehatun, Erzincan, Ardahan’ı da almıştı…

    Savaş meydanlarının kahramanıydı…

    Cepheden cepheye koştu…

    Trablusgarp savaşı,

    Balkan savaşı,

    Kafkasya cephesi,

    Kurtuluş savaşı…

    İki tabancası vardı…

    Birine “Namuslu” adını vermişti…

    Onunla düşmana ateş ederdi…

    Diğerine “Namussuz” der onunla savaştan kaçana ateş ederdi…

    Savaş meydanındaki cesaretinden dolayı “Deli Halid Paşa” derlerdi ona…

    1923’te Ardahan mebusu seçildi…

    Halid Paşa, savaş meydanlarında olduğu gibi kürsüde de kükrüyordu…

    Mecliste dönen dolapları ve entrikaları, yolsuzlukları deşifre ediyordu…

    M.Kemal’in çevresindekiler ondan rahatsızdı…

    Kel Ali ve Kılıç Ali başta olmak üzere…

    Mecliste yaptığı bir konuşmada Gazilerin maaşlarının arttırılmasını isteyen Halid Paşa,

    “Bütçede para yok” itirazlarına, mecliste dönen dolapları ifade eden şu cevabı verdi :

    “Ben Kars’ta, Ermeni çetecilerden 70 araba mücevher ve altın alıp Ankara’ya gönderdim, Ne oldu bunlar..?”

    Halid Paşa’nın bu sözleri önce derin bir sessizlik yarattı, Ardından masalara vurmalar ve sonra çıkan tartışma, gürültü, karışıklık ve kavga esnasında vuruldu Halid Paşa…

    Enteresandır Halid Paşa, soğuk meclis odalarından birine yatırılmış, 5 gün tedavi edilir gibi yapılmış ve kurşun yaralarından değil ama zatürree etkisiyle ölmüştü…

    Meclisten cenazesi çıktı Halid Paşa’nın…

    Bu süre zarfında ifadesi bile alınmadı…

    Doktor raporu yayınlanmadı…

    Meclise gelen ama Halid Paşa’yı görmeyen savcı uygun bir zabıt tuttu…

    Olay böylece kapandı gitti…

    9 Şubat 1925’te TBMM’de vurulup, 14 Şubat’ta cenazesi çıkan Halid Paşa, M.Kemal’in yakın çevresindeki adamlar tarafından işlenen böyle bir cinayetin kurbanı oldu…

    Mekânı cennet olsun…


    Not: Bugünkü yazıma kaynak olan eski Ardahan İl Spor Müdürü olan ve şu an Kocaeli’nde İl Spor Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü görevini yapan hemşehrim, arkadaşım Metin Çimli’nin Ardahan’ın eski milletvekili Deli Halit Paşa hakkında yazılan bir yazıyı bana göndermesi ve bu durum ardından Sabah Gazetesi Haber Müdürlüğüne atanan meslektaşım Erhan Öztürk’ün yeni görevi etkili oldu..








    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!







    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.phpKURA İLK OLARAK 


    DURANÇAM’DA DURDURULACAK!


    arşiv haber 05/02/2016 tarihli haber


    İlk Sulama Barajı Start Alıyor..


    ATALAY’DAN BİR MÜJDE DAHA..! DURANÇAM SULAMA BARAJI VE DSİ TESİSLERİ İHALEYE HAZIR..!


    Ardahan Milletvekili Prof. Dr.Orhan Atalay; DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Deniz’i ziyaret ederek DSİ’nin ” Ardahan Yatırımları” konusunda bilgi aldı.


    DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Deniz; Durançam Sulama Barajı ve DSİ Tesislerinin projesinin tamamlanarak ihaleye hazır olduğunu, ve baharla birlikte inşatlara başlanacağının bilgisini verdi.

    Atalay yaptığı açıklamada; baharla birlikte inşatlarına başlanacağının müjdesini vererek Ardahan’ımıza hayırlı olması dileğinde bulundu.



    **DURANÇAM BARAJI..


    ARDAHAN il GÖLE, ilce Durançam Köyü mevkiinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 24. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Durançam Barajı, Göle Ovası Sulanması, Malzeme Ocakları, Kırma-Eleme Tesisi ve Hazır Beton Santrali projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 8. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve öneriler ARDAHAN Valiliğine (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilebilir.İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.



    **AK PARTİ İLÇE BAŞKANI: 






    Durançam Barajı için ilk adım atılıyor

    Ak Parti ilçe başkanı İlhan Gültekin yılın ilk müjdesini gazetemiz aracılığıyla paylaşarak ilçemizi aydınlık bir gelecek bekliyor.Milletvekilimiz Prof.Dr.Orhan Atalay’ın özel gayret ve çabaları sonucunda Durançam Barajı için ilk adım atılıyor.


    Artık çiftçimiz üreten kandi hayvanının yem ihtiyacını kendi üretiminden karşılıyan bir konuma gelecek dolayısıyla her yıl görmeye alışık olduğumuz Güneydoğu bilgesinden gelen saman yüklü kamyonları görmeyeceğiz.



    Çiftçimiz sulu tarımla beraber ürün çeşitliliğini yakaladığı gibi kalitede artacak.Dekar başına elde edilen ürün verimide artacaktır diyerek yapılacak olan Durançam Baraj projesi hakkında kısa bilgiiler verdi.


    Ardahan İli Göle İlçesi Kura Nehri Üzerinde tesis edilecek Durançam Barajı 5km karelik alanda topladığı su ile Göle Ovasının sulanması planlanmaktadır Göle Ovasında 7587 ha bürüt alanların (21köy) sulama suyu ihtiyacı göz önüne alınmıştır.


    Durançam Barajından yaz aylarında sulama suyu sağlanacak , kış aylarında ise düzenlenen su bir tünelle Göle Ovası sulama sahasının mansabına aktarılarak Göle Ovasında ki sulama sahasında ki göllenme önlenecektir.


    Birim alandan elde edilecak gelir artışı ile başta yöre çiftçisi olmak üzere bölge ekonomisi ve hayvancılığına katkı sağlayacaktır.İnşaat ihalesinin 2016 yılı başında yapılması ve inşaat çalışmalarınında 2016 yılının ikinci yarısında başlaması pılanlanmaktadır.5 Yıllık inşaat sürecinin ardından projenin 2021 yılı ikinci yarısında tamamlanması hedeflenmektedir.


    Yaklaşık olarak 500 kişinin çalışacağı asrın projesinde göstermiş olduğu üstün gayretlerinden dolayı Prof. Dr. Orhan Atay’a Teşkilatım adına teşekkür ediyorum.

  • Dükkân Açmadan İnternetten Satış Nasıl Yapılır?

     E-ticaret sektörü özellikle COVID-19 Pandemisiyle beraber büyük sıçrama yaşayan sektörler arasında yer alıyor. Pandemi sürecinde ihtiyaçlarını karşılamak isteyen kişilerin neredeyse hepsi ilk olarak e-ticaret siteleri üzerinden alışveriş yapmayı tercih ediyor. Bu da e-ticaret sektörünün büyümesini beraberinde getiriyor.


     


    E-ticaret’in büyüyen hacmi ve bu sektörde yaşanan sıçrama günümüzde birçok kişi ve işletmenin e-ticaret sitesi kurarak internetten satış yapma isteğini arttırıyor. Bazı işletmeler dijital dönüşümlerini tamamlayarak e-ticaret sektörüne adım atarken bazı kişiler ise dükkân açmadan internetten satış nasıl yapılır sorusuna yanıt bularak evden satış yapmaya başlıyor. 


     


    İnternetten satış yapmak isteyen kişiler için hazırladığımız Dükkân Açmadan İnternetten Satış Nasıl Yapılır adlı bu yazımızda sizlere herhangi bir dükkâna ihtiyacınız olmadan nasıl e-ticaret yapabileceğinizden bahsedeceğiz. Sizler de bu yazımızı inceleyerek bu konu hakkında bilgi edinebilir ve internetten satış yapmaya başlayabilirsiniz.


     


    İş Planınızı Hazırlayın


     


    İster dükkân açarak isterseniz de dükkân açmadan internetten satış yapmak isteyen birisi olun her zaman bir iş planı dahilinde e-ticaret sektörüne adım atmanız bu sektörde başarılı olmanızı sağlayacaktır. Bu nedenle ilk ihtiyacınız olacak şey bir iş planı hazırlamaktır. Çünkü iş planı hazırlayan e-ticaret firmaları bu sektörde nasıl ilerleyeceklerine neyi nasıl yapacaklarına daha kolay karar verebilmektedir. Bu da işletmelerin e-ticaret sektöründe başarılı olmasını beraberinde getirmektedir. 


     


    İş planı hazırlama süreçlerinde;


     


    ● İnternetten satacağınız ürünler


     


    ● Tedarikçi seçimi


     


    ● Ürün stok ve depolama süreçleri


     


    ● E-ticaret sitesi kurulumu


     


    ● Sanal pos ve kargo anlaşmaları


     


    ● Dijital pazarlama çalışmaları


     


    Gibi alanlar hakkında işletmenizin nasıl bir yol izleyeceğine karar verin ve bu süreçleri yönetirken ne kadar sermayeye ihtiyaç duyacağınızı belirleyin. 


     


    E-ticaret Modelinizi Seçin


     


    İnternetten satış yapmak isteyen kişilerin iş planı hazırladıktan sonra hangi yöntemi kullanarak satış yapacaklarını seçmesi gerekmektedir. Genellikle dükkân açmadan internetten satış yapmak isteyen kişi ve işletmeler dropshipping yöntemi ile satış yapmaya yönelmektedir.


     


    Dropshipping, e-ticaret ile internetten ürün satan bir işletmenin siparişlerini kabul ettiği fakat elinde stok bulundurmadığı e-ticaret yöntemine verilen isimdir. Genellikle bu yöntem ile satış yapan kişi ve işletmeler farklı markaların ürünlerini satmaktadır ve sipariş geldiği takdirde ürünleri temin edip gönderimini sağlamaktadır. Böylece işletmeler hem ürün stok masraflarını hem de depolama masraflarını azaltmaktadır. 


     


    Bununla beraber stoklu bir şekilde satış yapmak isteyen işletmeler de bulunmaktadır. Bu e-ticaret firmaları bir depo kiralayarak ürün stoklarını tutmakta ve sipariş geldiğinde tüketicilere göndermektedir.


     


    Sizler de internetten satış yaparken stoklu mu stoksuz mu satış yapacağınıza karar vermeli ve e-ticarette satış yönteminizi belirlemelisiniz. 


     


    Şirket Kurun


     


    E-ticaret sektöründe faaliyet gösterecek kişi ve işletmelerin şirket kuruluşu yapması gerekmektedir. Çünkü her satış sonrasında kişilerin bir fatura kesmesi ve devlete belirli vergiler ödemesi gerekmektedir. Bu nedenle internetten satış yapmak isteyen kişilerin ilk olarak bir şirket kuruluşu gerçekleştirmesi gerekmektedir.


     


    E-ticaret için şirket kurmadan önce şahıs şirketi, limited şirket ve anonim şirket türleri hakkında bilgi edinin. Bu şirket türlerinin avantajlarını ve dezavantajlarını karşılaştırarak kuracağınız şirket türüne karar verin. 


     


    Ürün ve Hizmetlerinizi Seçin


     


    Dükkân açmadan internetten satış yapmak isteyen kişilerin satacakları ürünlere karar vermesi gerekmektedir. Çünkü bir e-ticaret firması için ürün demek gelir demektir. E-ticaret firmaları genellikle ürün araştırması yaparken;


     


    ● E-ticaret istatistiklerini inceler.


     


    ● İnternetten en çok satılan ürünler hakkında araştırma yapar.


     


    ● Pazaryerleri siteleri üzerinde ürün değerlendirme ve yorumlarına göz atar.


     


    ● E-ticarette satılacak ürün tavsiyelerini inceler.


     


    ● Yurtdışında en çok satılan ürünleri analiz eder. 


     


    Böylece işletmeler e-ticaret siteleri üzerinden satacakları ürünlere daha kolay bir şekilde karar verebilmektedir.


     


    Tedarikçi Seçin


     


    E-ticaret ile internetten satacağınız ürünlere karar verdikten sonra ürünleri temin edebileceğiniz tedarikçileri seçmeniz gerekmektedir. Tedarikçi seçimi yaparken kişi ve işletmelerin şu unsurları göz önünde bulundurması önemlidir;


     


     


    ● Tedarikçinizin ürün sayısı ve çeşitliliği fazla olmalıdır.


     


    ● Tedarikçiniz istediğiniz her sürede ürünlerinizi size ulaştırmalıdır.


     


    ● Tedarikçiler teknolojiye yatkın olmalıdır.


     


    ● Tedarikçiniz iş yerinize yakın olmalıdır.


     


    ● Tedarikçilerin referansları kuvvetli olmalıdır


     


    Bu unsurları göz önünde bulundurarak sizler de tedarikçi seçiminizi daha kolay bir şekilde yapabilirsiniz. Birçok e-ticaret firmasının yaptığı gibi sizler de birden fazla tedarikçi ile çalışabilir ve ürün tedarik süreçlerinizi hızlandırabilirsiniz. 


     


    E-ticaret Sitenizi Kurun


     


    Dükkân açmadan internetten satış yapmak isteyen her kişi ve işletmenin bir e-ticaret sitesine ihtiyacı vardır. E-ticaret sitesi kurarken işletmeler;


     


    ● E-ticaret sitesi yazdırma


     


    ● Açık kaynak kodlu yazılımlar


     


    ● E-ticaret alt yapıları 


     


    Gibi yöntemleri tercih ederek sitelerini kurmaktadır. Fakat birçok kişi hazır e-ticaret alt yapılarıyla daha kolay e-ticaret sitesi kurulabildiği ve e-ticaret süreçleri daha iyi yönetebildiği için e-ticaret sitesi kurarken bu yöntemi tercih etmektedir.


     


    Sizler de e-ticaret sitenize anında ürün yüklemek ve özelleştirmeler yaprak internetten satış yapmaya başlamak için hazır e-ticaret alt yapılarını tercih edebilirsiniz. 


     


    Sanal Pos Anlaşması Yapın


     


    Dükkân açmadan e-ticaret yapmak istiyorsanız sattığınız ürünlerin tahsilatını e-ticaret siteniz üzerinden gerçekleştirmeniz gerekmektedir. Bu nedenle e-ticaret firmanız için bir sanal pos sağlayıcısı ile anlaşama yapmanız ve sitenize sanal posunuzu entegre etmeniz gerekir. 


     


    Sanal pos firmanızı seçerken;


     


    ● Komisyon oranları


     


    ● Çalışma koşulları


     


    ● Ödeme gün ve tarihleri


     


    ● Destek süreleri 


     


    Gibi özellikleri göz önünde bulundurarak sanal pos firmanızı seçebilir ve sitenize entegre ederek e-ticaret siteniz üzerinden tahsilat almaya başlayabilirsiniz. 


     


    Kargo Anlaşması


     


    E-ticaret ile internetten sattığınız ürünleri tüketicilere hızlı bir şekilde teslim etmeniz gerekir. Genellikle e-ticaret firmaları ürün gönderimi için kargo firmaları ile çalışır. Çünkü kargo firmaları ile yapılan anlaşma sonrasında işletmeler ürünlerini indirimli fiyatlar ile gönderme fırsatı yaklar.


     


    Kargo anlaşması yaparken dikkat etmeniz gereken temel noktalar şunlardır;


     


    ● Anlaşmalı gönderi fiyatları


     


    ● Firmanın adresten alım şartları


     


    ● Şube sayısı


     


    ● Çalışma koşulları


     


    ● Kapıda ödeme sistemi


     


    Özelliklerine dikkat ederek kargo firmaları arasında karşılaştırma yapın ve çalışacağınız kargo firmasını seçin. İşletmenizi garantiye almak ve teslimat süreçlerini hızlandırmak için birçok e-ticaret firması tarafından uygulanan bir strateji olan iki farklı kargo firması ile anlaşama yapma durumunuzu göz önünde bulundurun. 


     


    Ürünleriniz Pazarlayın


     


    Dükkân açmadan internetten satış yapacaksanız hedef kitlenizde yer alan kişilere ulaşmanız gerekmektedir. Genellikle e-ticaret firmaları ürünlerini, markalarını ve kampanyalarını pazarlamak için dijital pazarlama çalışmaları yapmaktadır.


     


    ● Sosyal medya pazarlama


     


    ● Arama motoru pazarlaması


     


    ● SMS pazarlama


     


    ● E-mail marketing


     


    ● Influencer marketing


     


    e-ticaret firmaları tarafından en çok kullanılan pazarlama yöntemleridir. Sizler de bu yöntemleri kullanarak hedef kitlenize ulaşmalı ve satışlarınızı arttırmayı hedeflemelisiniz.


     


    Ticimax ile Hızlıca E-ticarete Adım Atın


     


    Dükkân açmadan internetten satış yapan birçok işletmeye hizmet veren e-ticaret alt yapısı olan Ticimax ile sizler de e-ticaret sitenizi hızlı bir şekilde hayata geçirebilir ve internetten satış yapmaya başlayabilirsiniz. 


     


    Ticimax demo talep formunu doldurarak e-ticaret alt yapılarını 15 gün boyunca deneyebilir ve deneme süresinin ardından e-ticarette Ticimax ile doğru adımlar atabilirsiniz. Ticimax ile ilgili daha fazla haber almak için Ticimax’ı Instagram, Youtube, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformlarından takip edebilir ve e-ticaret ile ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz. 


     

  • KAÇAK HÜKÜMLÜ POLİS'TEN KAÇIP, KURA NEHRİNİ GEÇEMEDİ!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Cumartesi Günü Saat: 17.15-19.15’te TEMPO TV’de 


    Her Cumartesi günü saat:17.15-19.15’de ekranlarınızda..


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle..  


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw



    Ardahan’da hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan firari hükümlü gözaltına alındı.İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, çeşitli suçlardan hakkında 20 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan firari hükümlü K.A’nın saklandığı belirlenen adrese operasyon düzenledi.


    Polisleri fark edince kaçan ve Kura Nehri’ni de yüzerek geçtikten sonra arazide koşmaya başlayan K.A, kovalamaca sonucu yakalandı. K.A, sağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü.


    ARDAHAN’DA İNSANLAR GİBİ HAYVANLAR DA,


    KURAKLIK NEDENİYLE OT BULAMIYOR..


    ARDAHAN Ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural, yağışların yetersiz olması nedeniyle meraların kuruduğunu belirterek, “Hayvanlarımızı 20 gün sonra neredeyse ektiğimiz tarlalarda otlatacağız. Tedbir almamız lazım. İş işten geçtikten sonra çare olmaz” dedi.


    Ardahan’ın ve bölgenin kuraklıkla karşı karşıya olduğunu belirten Ziraat Odası Başkanı Sural, kentte 450 bin büyükbaş, 150 bin küçükbaş hayvan olduğunu söyledi.


    Sural, “Bunların şu anda kışlık dediğimiz kaba yem ihtiyacı yılda 900 bin ton. Bunun her yıl 250- 300 bin tonunu arazilerimizden, geri kalanını meralardan temin ediyorduk. Ancak bu sene meralar tamamen kurudu ve verimsiz bir hale geldi. Ekinlerimiz de aynı durumda. 20 gün sonra hayvanlarımızı neredeyse ektiğimiz tarlalarda otlatacağız. Kuraklıktan dolayı hayvanlarımızı şap hastalığı yöre ağzıyla ‘dabak’ dediğimiz hastalıkla karşı karşıya. Çiftçilerimizi hayvanlarını ellerinden çıkarmaları için çok büyük zorluklar bekliyor. Şimdiden tedbirini almamız lazım. İş işten geçtikten sonra çare olmaz. Kurbanlıktan dolayı şu an fırsat bekleyenler var. Dışarı gidecek kurbanlarımız var. İstanbul Anadolu yakasından karşı tarafa yasakların kalkması lazım. Hayvanlarımızın bir tarafa yığılmasından dolayı fırsatçılık yapıp onları da mağdur etmesinler” diye konuştu.


    Hayvanlarını boş arazide otlatan Korkmaz Yılmaz ise “Kuraklık nedeniyle hayvanlarımız açlıktan toprağı yiyor, hiçbir şey yok. Allah’ın yağmuru yağmıyor, ne yapacağımızı şaşırdık? dedi.


    **Belediye su kesintisini arızaya bağladı..


    Simgesi durumunda olan nehrinin önünün Beşikkaya HES Barajı ile kesilip, Göle ve Ardahan Ovasına can veren suyunun büyük bölümünün Karadeniz’e akıtılması hedeflenen Kura Nehri konusunda sesini çıkarmayan CHP’li Ardahan Belediyesi de kent merkezinde yaşanan su sorununa attığı bir mesajla çözüm buldu!. Suyun bir hayli azaldığı, su depolarının etraflarının korumasız olduğu kentte yaşanan su azlığını arzlara bağlayan Ardahan’ın CHP’li Belediyesinin konu hakkında attığı mesaj şöyle;


    ONEMLI DUYURU..


    Ardahan su şebeke hattı ana kaynağımızda yaşanan azalma nedeniyle depolarımıza az su gelmektedir.


    Yeni kaynak arayışlarımız ve SONDAJ çalışmalarımız, uzmanların görüşleri doğrultusunda 2 hafta kadar sürecektir. Bu sure zarfında, tamamen susuz kalmamak için HAYATI ÖNEM taşıyan ihtiyaçların dışında lütfen SEBEKE SUYU kullanmayalım. Musluklarımızı kapatırsak susuz kalmayacağız.


    Faruk DEMIR Ardahan Belediye Başkanı


    İtfaiye devrildi..


    Oltu Orman İşletme Personeli Köşk Ormanlarında Kaza Geçirdi.

    Haber:Talip Şahin Şirin

    Erzurum Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Oltu Orman İşletme Müdürlüğü yangın ekibinde görevli personel Göle sınırında köşk ormanlarında yangına müdahale etmek için giderken kaza geçirdi.

    Oltu Orman İşletmesi personelleri Murat Polat, Zübeyir Yarar, Uğur Bakır, Binali Ayda ve Şerafettin Tan, Şenkaya ilçesi Köşk Mahallesi’nde orman işletmeye ait itfaiye aracıyla yangına müdahale etmek için giderken şarampole yuvarlandı.

    Kaza sonrası araçta bulunan 5 kişi de yaralanırken, yaralılar Göle Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.

    Kazazedelerin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.



    KOMŞU SERMAYESİ YİYENLER!..

     


    “Taşı, toprağı altın” denilerek göç edilen İstanbul’un yıllar önce gelip önce varoşlarında, sonra ağırdan da olsa çarşı merkezlerine yerleşen insanların bu gurbet ellerinde kaybolmamak adına, gelenek ve kültürlerini unutmamak için birbirlerine kenetlenip sarılarak kurdukları zorunlu komşuluk ilişkileri ile geldikleri yerlerde kuramadıkları birlikteliği de adeta mecburiyetten sağlamış gibi göründüler.


    Önce gecekondularının pencere, kapısını ve tuğlasını sağlamak, ardından başlarını koyabildikleri derme çatma bu gecekondularından sonra da cenaze ve düğünlerde bir araya gelip, başlattıkları selamlaşmayı siyasallaştırarak güç aramaya başladılar.

    Ve bu güç sonucu önce dernekler kurdular, ardından bu derneklerden oluşan federasyonlar kurarak birlikteliklerini resmileştirip, sık, sık bir araya geldikleri toplantılarla kendilerini hissettirmeye başladılar.

    Ve en son başta benim de başkanlığını yaptığım STK’lardan olan ARDAFED, yani Ardahan Dernekler Federasyonunun çalışmalarının hissedildiği bir süreç başlamış ve o süre içinde “Güçlü Bir Ardahan Lobisi” parolası ile yol alanlar 16 milyonluk nüfuslu, ülkenin en büyük metropolü olan İstanbul’un 39 ilçesinden, 3  ilçesinde Ardahanlı olanların belediye başkanı olmasına katkı sunmuş, bu yetmemiş yine bir çok Ardahanlının yaşadığı Kocaeli iline bağlı Dilovası’nda da yine bir Ardahanlının belediye başkanı olmasına büyük katkı sunmuşlardır.

    Bunların öncesinde Kocaeli’nin Darıca ilçesinde, Bursa’nın Gemlik ilçelerinde de yerel yöneticiler, meclis üyeleri muhtarların seçilmesinin yanında, batı kentlerinde, üçü kadın olmak üzere, İstanbul ve İzmir’de toplam 5 Ardahanlı milletvekilinin seçilmesine katkı sunan Ardahanlı komşuların oluşturduğu bu büyük sermayenin bugünlerde adeta hızla ve hunharca tüketilmesinin üzüntüsünü yaşamaktayız.




    Çünkü ARDAFED’in başını çektiği ve KAI; KAISİAD ve diğer irili, ufaklı diasporaları ellerinin tersi ile iten ve Karslıların gölgesinden kurtardıkları Ardahanlıların tarihlerinde ilk kez belediye başkanı, milletvekili , meclis üyeleri, muhtarlar seçilmesine katkı sunan Ardahanlılar seçtiklerinden beklediklerini alamadıkları gibi seçilen Ardahanlıların seçildikten sonra Ardahan’ın adı gibi Ardahanlıları unutmuş, koltuk sevdası ile kendi çevreleri dışında kimseye hayrı olmayanlar kervanına katılmış, seçimler öncesi kapılarını eşeledikleri Ardahanlılara yarın ellerinden alınacak makamların kapılarını kapatmışlardır…

    Yani yarın bir Ardahanlı “Bende adayım, hemşerilerimi temsil edeceğim” derse birilerinin “Haydi oradan, dün seçilenler ne yaptı ki şimdiki ne yapacak?” diyecek ve Ardahanlıların oluşturdukları hemşeri komşuluğu sermeyesinin bittiğini ve en az 50 yıl geriye atıldığını anlamak için önce muhtarların olduğu mahallelere Şişli’ye, ardından Bakırköy’e, sonra Esenyurt’a, belediye meclislerinin yanında, Ankara meclise gitmeniz yeterli olacak.

    Çünkü buralarda göreceğiniz tek şeyin Ardahan ve Ardahanlıların her geçen gün umutlarını kaybedip, zayıflarken birilerinin hemşeri sermayesi yemekten oturdukları koltuklara sığamadıklarını görerek, çok ama çok üzüleceksiniz…


    REKLAMLARINIZ BİZDE SİTEMİZ DE, TEMPO TV DE, GAZETE/DERGİLERİMİZ


    VE SANAL ORTAMLARIMIZ DA YAYINLANIR..












    ki…









    arşiv haber 10/04/2015 tarihli haber


    Doğu Kent’in Temeli Atılıyor..


    Ardahan Göleli iki iş adamının kurduğu EZ-EKİZ İNŞAT FİRMASI Ardahan’da ki 2. Projesini gerçekleştirmek için hazırlıklarını tamamladı.


    Daha önce aynı bölgede modern bir bina daha yapıp, tümünü kısa sürede satan güvenilir firma EZ- EKİZ İNŞAAT şimdi 2. projesine imza atmaya hazırlanıyor.

    DOĞU KENT adlı 2. projesini gerçekleştirmek için önümüzde ki günlerde temel atmaya hazırlanan EZ EKİZ İNŞAAT’ın Ardahan Lise Yolunda yapacağı 2. etap konutları şimdiden en uygun fiyatlarla satışa çıkardı.

    Adem Ekiz ve Halis İlyasoğlu’nun başında bulunduğu EZ EKİZ İNŞAAT’ın Ardahan’da yapacağı DOĞU KENT isimli 2. Etap Projesinin için de 5 adet bahçeli dublex daire de bulunacak.

    Brüt 175 m2 ile 200 M2 arasında olacak daireler inişaa edecek olan EZ EKİZ İNŞAATypacağı yeni daireleri uygun fiyatlarla satışa sundu.

    Asansörlü, Özel Ses ve Isı Yalıtımlı, Otoparklı ve Güvenlik Sistemleri ile donaltılmış olan dairlerden almak için 0532 661 45 98 ve 0532 66142 65nolu telefonlarına başvurabilirsiniz.

  • Gölelinin Hedefi 2024 Olimpiyatları.. Posoflu Albay Corona Kurbanı!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Cumartesi Günü Saat: 17.15’de de TEMPO TV’de Programa Başlıyor..


    Her Cumartesi günü saat:17.15’te ekranlarınızda..


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    Tamamen başarıya odaklanan Gülcan’a, hayat hikâyesini sorduğunuzda, “10 yaşımda spora başladım. Türkiye’de birçok derecem oldu. 2015’de Bulgaristan’da Dünya Yıldızlar Dağ Yarışmasında 3. oldum. 7 kardeşiz, ben 5. sıradayım. Tek hedefim 2024 olimpiyatları ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek ve daha çok başarı elde etmek. Babam çoban, annem ev hanımı aileme yük olmamak için hem çalışıyorum, hem koşuyorum. Boş kalan zamanımda üniversite sınavına hazırlanıyorum” diyebilecek kadar mütevazı.


    Dağ Kros yarışlarına katılan milli atlet Gülcan Palavan, ilkokul beşinci sınıfta, okulda düzenlenen ve kara lastikle girdiği koşu yarışlarında dikkati çekti ve atletizme yönlendirildi. Çok sayıda ilde müsabakalara katılan ve bütün yarışlardan dereceyle dönen Palavan, son olarak 2015 yılında, Bulgaristan’da düzenlenen ‘Dünya Dağ Kros Yıldızlar Kategorisi’nde dünya üçüncüsü oldu. Genç Atlet, dünya üçüncülüğünü sakat koluyla koşarak kazandı. Ve o günü şu sözlerle anlattı: “Yarış çok heyecan vericiydi ama yarışa giderken benim kolum sakattı. Ağrı bandı takarak 10 km dağ koşusunda yarıştım ve orada üçüncü oldum. Sakat olmasaydım belki de şampiyon olabilirdim.”


    Gülcan Palavan’ın hayatı baştan sona azimle dolu. Yokluklar içinde yılmadan, yorulmadan başarıya koşuyor ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Bugüne kadar çok sayıda yarışta koştum. Liseden sonra ise hem çalışmam hem de antrenmanlara hazırlanmam gerekiyordu. Her sabah erkenden kalkarak, ailemle birlikte ahırdaki hayvanlara yem ve su veriyordum, sonrasında ise eşofmanlarımı giyip Göle ilçe merkezine kadar 13 km’lik yolu koşuyordum. Bir restoranda garsonluk yaparken diğer yandan da üniversite sınavlarına hazırlanmam gerekiyordu.”


    Madalyalarını Öğretmenlerine Hediye Etti..


    Halen İstanbul’da güç koşullarda da olsa antrenmanlarını aksatmayan, ailesine yük olmamak için çeşitli işlerde çalışan Gülcan Palavan başarısındaki tek sırrın durmadan çalışmak olduğunu söylüyor: “Hiç yılmadan çalışıyorum senelerdir. Kaç madalya kazandım bugüne kadar bilmiyorum hatta çoğunu öğretmenlerime ve arkadaşlarıma hediye ettim. Bir yandan da artık hayatı öğrendim ve zorlukları öğrendim. Şimdi de her gün bu engelleri aşmak için neler yapmam gerektiğini öğreniyorum.”


    Posoflu Albay Corona Kurbanı!..


    Deniz kuvvetlerinde görevliyken FETÖ’nün kurduğu Balyoz kumpasının mağdurları arasında yer alan Ardahanlı komutan Nihat Altunbulak hayatını kaybetti. Bir süredir mücadele ettiği Covid-19’a yenik düşen emekli Deniz Kurmay Albay, evli ve iki çocuk babasıydı.



    Edinilen bilgilere göre, Ardahan’a bağlı Posof ilçesinin Sarıdarı (Tepesünde) köyünden olan 58 yaşındaki Nihat Altunbulak, İstanbul Acıbadem hastanesinde yaklaşık 20 gündür koronavirüs tedavisi görüyordu. Dün verdiği yaşam mücadelesini kaybeden emekli komutan Altunbulak, düzenlenen askeri törenin ardından bugün ikindi namazı sonrası Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki Musababa mezarlığına defnedildi.



    Uzun yıllar başarıyla hizmet ettiği TSK içerisinde çeşitli görevlerde de bulunan emekli Deniz Kurmay Albay, Fettullahçı Terör Örgütünün hazırladığı Balyoz kumpası davası nedeniyle 11 Şubat 2011’de tutuklanmıştı. 3,5 yıl hapis yatarak 19 Haziran 2014’te tahliye olan Nihat Altunbulak, o dönemlere ilişkin bilinmeyenlerin yanısıra yaşadığı tüm zorluklar ve haksızlıkları da 2017’de piyasaya çıkan “Önce Vatan Dedik Eleşkirt’ten Balyoz’a” adlı kitabında anlatmıştı. Kumpasder yönetim kurulu üyesi olan Ardahanlı Komutanın ayrıca ABD ile S-400 gerilimine dikkat çektiği 2019 tarihinde “Pentagon’a Açık Mektup” başlığıyla kaleme aldığı bir de mektubu bulunmaktadır.



    Hamas’a Gereken Kan Aktı!


    Kızılayın kan kampanyaları başlatması ve lösemili çocukların üzerinden başlatılan acındırma kampanyalarına hep şüpheyle bakan biri olarak, ülkede yaşanan derin devlet- mafya-kirli para ve bir o kadar da pis siyaset gündemiyle kan kaybeden ülkenin aradığı kanı bulamayışı da ayrı bir trajedi..

    Her başlatılan kan kampanyalarının aslında gerek ülkede gerekse ülke sınırları dışında yaşanan silahlı çatışmalar ardından başlatılması, bu yöndeki şüphelerimi güçlendirirken, 40 yıldır bitti, sıra Kandil’de denen ama elinde uçak düşürecek teknolojik silahlar olduğu bizzat savunma bakanı tarafından açıklanan ve bir türlü gidilemeyen Kandil’de olduğu söylenen ve hala oyuncakta olsa havalandırdığı teknolojik uçaklarla saldırılarda bulunan PKK’nin son saldırıları ardından İsrail’in de Filistinlilere yönelik saldırılarında 300 insanın öldüğü 3 bine yakın insanın ise kan ihtiyacı için başlatılan kan kampanyalarıyla toplanan kanların, nereye gittiğini de gösterir gibi olması bu yöndeki şüphelerimi daha da arttırıyor..




    Son olarak Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan’ın bakanlara sorduğu soru ile ülke siyasetinin derin devlet yada mafya ilişkileri, muhabirin işinin feshiyle sonuçlanmasını izlerken, “dünya beşten büyüktür” diyen ama bir mafya liderinin bakanı hakkında öne sürdüğü iddialarına bakma büyüklüğünü ortaya koyamayan Erdoğan’ın çok önemli bir elemanını yakaladık dediği ama kim olduğunu hala açıklamadığı fetöyü vermeyen amerikaya “eli kanlı”, ülkemizde birçok askeri anlaşması ve iş sektöründe ekonomiye yön veren firmaları olan İsrail’e “terör devleti” demesiyle ülke içindeki ekonomik sıkıntıları ve tartışmaları görmezden gelip, birçok ülkenin “terörist” dediği Hamas’a yönelik çıkışına baktığımızda aranan asıl kanın kime lazım olduğuda görülmektedir..

    Çünkü kan ve çatışma üzerinden, siyaset yapıp yaşayan Hamas gibi örgütlerin, yaşamlarını devam ettirmesi için Filistin ya da başka insan ve milletlerin kanına ihtiyacı var. Yani Işıd denen örgütün akıttığı kanların unutulması için, önce sınırları açıp konvoylarla yolcu edilen, ardından terörist ilan edilen YPG’nin iyiden iyiye yerleşip kurumsallaşmaya başladığı Irak, Suriye’de de olduğu gibi Filistin’de de akan kanlara durduk yerde İsrail’e PKK’nin derme çatma oyuncak uçakları gibi olan roketleri atan Hamas’ın neden olduğu da sorulmasın, sorgulanmasın diye gündeme ihtiyaç var..



    ARDAHAN’DAN HABERLER..


    2 köyü karantinaya alındı,


    iki köyünde At çaldılar, iki silah yakalandı..


    GAZETECİLER BUGÜN KONUKLARIYLA TEMPO TV’DE..


    BİTTİ DENEN CORONA ARDAHAN’DA ÇIKMIYOR!..

    arşiv haber 17/05/2021 tarihi haberler/yorum


    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Uğur Şahin’in videokonferans yöntemiyle katıldığı Bilim Kurulu Toplantısı sonrası, uzun süreden sonra günlük vaka sayısının 10 bin altına düştüğünü belirterek, “Bu düşüşün bundan sonra da devam edeceğini öngörüyoruz” ifadelerine yer verdiği şu günlerde Ardahan’da iki köy daha Corona karantinasına alındı. Ardahan’ın Ortageçit (Sazara) köyünde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında karantina uygulaması başlatıldı.Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Hıfzıssıhha Kurulu, vaka artışı ve temaslı kişilerin fazla olması nedeniyle Ortageçit köyünde, salgının yayılmasının engellenmesi ve sosyal izolasyonun sağlanarak vatandaşların sağlığının korunması amacıyla 10 gün karantina uygulanmasına karar verdi. 

    ÇILDIR’DA DA..

    Öte yandan Ardahan’ın Çıldır ilçesinde bir köy, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında karantinaya alındı. İlçe Hıfzıssıhha Kurulu, vaka artışı ve temaslıların fazla olması nedeniyle Sabaholdu köyünde, salgının yayılmasının engellenmesi, sosyal izolasyon sağlanarak vatandaşların sağlığının korunması amacıyla karantina uygulanmasına karar verdi. Kararın ardından bu köylerde giriş ve çıkışlar, jandarma ekiplerince kapatıldı.




    JANDARMA İŞ BAŞINDA! 

    Gelen ihbar üzerine harekete geçildi, yasadışı sigara ve akaryakıt satışının önüne geçildi. Ardahan İl Jandarma Komutanlığı, kanun tanımazlara karşı son dönemlerde yürüttüğü başarılı çalışmaların bir yenisine daha imza attı.

    Ardahan’ın Damal ilçesine bağlı Burmadere (Sors) köyünde yaşayan bir kişinin kaçak yollarla yüzlerce paket sigara ve litrelerce akaryakıtı yurtdışından getirip pazarlama planı güvenlik güçlerinin dikkati sayesinde bozuldu. Aldıkları ihbarı değerlendiren il Jandarma ekipleri, yolda durdukları şüpheli şahsın aracında aramalar yaptı. Araçtaki incelemeler sonucunda yasadışı yollarla yurda sokulduğu belirlenen 180 paket kaçak sigara ve jelikan içerisine gizlenmiş 60 litre akaryakıta Cumhuriyet Savcısının talimatıyla el konuldu. Zanlı hakkında başlatılan soruşturma ise sürüyor. 


    2 RUHSATSIZ SİLAH ELE GEÇİRİLDİ


    Ardahan’ın Göle ilçesinde iki evde yapılan aramada 2 adet ruhsatsız tabanca ve tabancalara ait 15 adet fişek ele geçirildi.


    Ardahan İl Jandarma Komutanlığı JASAT timleri ile Göle İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri Göle İlçesi Çobanköy’de ikamet eden 2 şahsın evinde ruhsatsız tabanca bulundurduğu yönünde bilgiler elde etti. Elde edilen bilgiler doğrultusunda adli makamlardan alınan arama kararına istinaden Çobanköy’de ikamet eden şüpheli 2 şahsın evinde eş zamanlı olarak arama yapan Jandarma ekipleri, 2 adet 9 mm. çapın da ruhsatsız tabanca ile birlikte 15 adet tabancalara ait fişek ele geçirdi. Ele geçirilen ruhsatsız tabancalar ve fişekler muhafaza altına alınarak, şüpheliler hakkında soruşturmaya başlatıldı.

    ATLARI ÇALDILAR!..

    Ardahan Merkeze bağlı Çamlıçatak (Gölebert) köyünde 6, Çataldere (Şadıvan) köyünde ise 10 at çalındı.

    Ardahan Merkeze bağlı Çamlıçatak ve Çataldere köylerinde sayıları 16´yı bulan atlar bir anda ortadan kaybolunca, köy sakinleri atların çalınmış olabileceği düşüncesiyle jandarmaya başvurdu.

    Çamlıçatak ve Çataldere köyü sakinleri ortadan kaybolan 16 atı kendi imkanlarıyla bulmak için uğraşsalar da netice alamadılar. Yakın köyler ve arazilerde yaptıkları arama çalışmalarından da sonuç alamayan köy sakinleri jandarmaya hırsızlık başvurusunda bulundu.

    Atları çalınan köy sakinleri yaptıkları açıklamada; “Araziye otlamak için bıraktığımız atlarımızı bulamadık. Kendi imkanlarımızla arazide ve yakın köylerde arama çalışması yaptık ama sonuç alamadık. Atların çalındığı şüphesiyle durumu jandarmaya bildirdik. Jandarma ekiplerinden bu hırsızları yakalamalarını istiyoruz” diye konuştular.


    FETO TİGEM ÜZERİNDEN


    ATALAY’DAN ÖC MÜ ALIYOR?!.


    “Nasıl ki devlet içinde KCK bir paralel yapılanmadır. Dershaneler de öyle oldu. Bir tür paralel yapılanma hâline geldi” demesi ardından feto ve fetocuarın gerçek yüzünü ortaya koyan AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay fotocuların hedefi olamaya devam ediyor.


    Kimsenin cesaret edemediği bir dönemde fetoya yönelik ilk uyarıyı yapan Atalay’a karşı başlatılan kampanyaya Göle’de ki TİGEM üzerinde katılan bir kişi fotocuların bir zamanlar ‘komünistler’ dediği bir site aracılığı ile yaptığı sözde açıklama, Ardahan ve Göle kamuoyunda ‘Feto TİGEM üzerinden öç alıyor.’ şeklinde yorumlandı.



    Odatv’ye anlattı… Ailesini, bile onaylamadığı çıkışları ile tanınan ve şırasının Göle Ovasına akıttığı öne sürülen ve iş yerini hazineye ait araziye yaptığıda iddi edlen Göleli biri AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay ve yakınları tarafından işletmesinin elinden alınmaya çalışıldığını belirtip, yasal işlem başlatacağını açıklarken bu açıklama ile fetocuların hedef olduğu ileri sürülen AK Parti Ardahan Milletvekili Atalay, yaptığı açıklamada iddiaları yalanlarken, “Hukuka, yasaya ve ahlâka aykırı tek bir talebim olmuş da çıkıp söylemeyenin üzerine lanet olsun” diyerek kendisini savundu.


    Öte yandan konu hakkında bir açıklama yapan AK Partili Göle Belediye Başkanı İlhan Gültekin özelleştirilirken o dönem birilerinin Koç Grubunun almasın engellediği TİGEM’in Göleli bir iş insandan diğer bir iş insanına yasal zeminler içine devir edildiğini ve bunun kendileri ile, siyasetle veya Atalay’la alakalı olmadığı tek dertlerinin bu tesisin öyle ya da böyle çalıştırılması ve bölge insanına katkı sunması olduğunu belirtti.


    MİLLETVEKLİ PROF. DR. ORHAN ATALAY DA BASIN AÇIKLAMASI”!!


    Öte yandan Göleli olan AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay yeni bir açıklama yaptı. Atalay’ın açıklaması şöyle;


    Göle Tigem’de ne oldu?


    2004’ten beri özelleştirilme kapsamında Tigem’in müsteciri bulunan Mera Tarım isimli şirket, Yönetim Kurulu kararı ve Tigem Gn Müdürlüğü’nün onayı ile bir başka firmaya devredildi.


    Alçak yalanlarla vaveyla koparanlar ise, % 7’lik hissesi ile hiçbir yetkisi bulunmayan, 17 yıldır Tigem’in otunu satmaktan gayri tek bir çivi çakmamış, hiçbir taahhüdünü yerine getirmemiş ve bu sebeple kovulmuş Yavuz Hırsız’dır.


    Olan bitenin tamamı bundan ibarettir.


    Bu ve şürekasının 10 yıldır şahsıma ilişkin iddialarına gelince, bu konuda ilk ve son kez söyleyeceğim şudur:


    Sadece Tigem’le ilgili değil, sadece 10 yıldır mayından temizleyip milletimin hizmetine sunmaya çalıştığım eski alayın arazileri ile ilgili değil, vekil olarak bugüne kadar yaptığım tüm iş ve işlemlerimde şahsıma veya aileme maddi bir çıkar gözetmiş sağlamış veya niyetlenmiş isem, Allah’ın, meleklerin, peygamberlerin ve tüm insanların laneti benim üzerime olsun. Değil ise, Bugüne kadar birlikte çalıştığım bakan, genel müdür, vali, kaymakam, belediye başkanı, il/ilçe kurum müdürü, iş adamı, müteaahitten hukuka, yasaya ve ahlâka aykırı tek bir talebim olmuş da çıkıp söylemeyenin üzerine olsun.


    Bildiğiniz üzere yeminin adı ‘lanetleşme’dir.


    Şimdi şahsım, ailem ve vekâletini namus şerefi ile taşıdığım milletim adına aynı yemini iddia sahiplerinden de bekliyorum.


    Bağımsız yargı nezdinde hesaplaşacağım bu müfteri taifesi! Şimdi zerre kadar haysiyetiniz var ise, çıkın ve bu aşağılık iddialarınıza dair tek bir delil veya tanık gösterin ya da benim yaptığım yemini yapın. Bekliyorum.


    TİGEM KARSLI İŞ İNSANLARINA DEVREDİLDİ!


    arşiv haber 10/05/2021 tarihli haber


    İNEKHANE YENİDEN SATILDI!.. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak, tarım ve tarıma dayalı sanayinin ihtiyacı olan her türlü mal ve hizmetleri üretmek amacı ile kurulan, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü olan Ardahan Göle’de ki TİGEM Göleli ve ortaı Karslı iş insanlarına devredildi.


    Alınan bilgilere göre ülke genelinde biri Ardahan Göle’de ki İnekhane olarak bilinen TİGEM olmak üzere iki iş insanının devraldığı ve devir işlemlerinin imza sürecine gelen Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) ait 12 tarım işletmesinin kiralanmasına yönelik 2003 yılında ihalede, teklif alma süreci başladı.


    Söz konusu işletmeler için 10’un üzerinde dosya alındı. İşletmelerle ilgili ihale takvimi en geç 3 ay içinde tamamlandı. TİGEM Genel Müdürlüğü’nün daha önce yaptığı duyuru çerçevesinde, tohum ve damızlık üretimi ile görevli teşkilat olan 38 tarım işletmesinden 22’si özel sektöre kiralandı. İlk etapta 12 adet işletmenin kira ihalesine çıkan TİGEM, daha sonra 10 işletmeyi kısmen ve tamamen aynı yöntemle özel sektöre açarak, ihaleye çıkarılan işletmeler, 30 yıl süre ile en uygun teklifi veren kuruluşlara kiraya verildi. Tarım işletmelerinin üretime yönelik kiralama yöntemi ile ihaleye çıktığı ve yalnız tarımsal üretim amacı ile faaliyette bulunulacak denilen ama çoğu ya kapatıldı ya da Göle’de ki gibi işletilemezken bu kuruluşlar Altındere, Öztepe, Çiçekdağı, Geleman, Gökçeada, Göle, Hafik, İnanlı, Kazım Karabekir, Konuklar ile Sakarya işletmesi kapsamında yer alan 4 ayrı bölgeden oluşuyor.


    .Cumartesi’yi Beklemek..


    Son birkaç yıldır yüksek rakımlı yaylaların çiçeklerini koklayamamanın ezikliği ile uzaklaştığım alandan denize sıfır denecek alanlarda, asfalt ve betonda gezerken tatil günü diye bir kenara ayırmaya çalıştığım cumartesi günü yazacağım yazıların hazırlığı içinde olduğum ‘Özel Hayat Anlatılır mı? adlı ilk kitabıma ilham olacak gibi.


    Çünkü cumartesinin bir çoklarınız gibi bende de özel bir yeri olduğunu, bu özelliğin bugünde ele aldığım yazılarımla kendi özellerimi okurumla paylaşmaktan haz aldığımı belirtmek isterim.


    Evet her insanın içinde için için yanarak kor haline dönüşen ve zamanı geldiğinde bir volkan gibi patlayarak, açığa çıkacak olan birçok özeli gibi benimde özellerim cumartesi yazılarımda toplanır, kitabımın olgunlaşmasını bekler…


    Zaman zaman gergin bir atmosferde bazen de mutlu bir anda yazıya dökülen özeller arasında verilen mesajların kime, neden yazıldığını kendilerince ölçüp, biçenler meraklarını gidermeye çalışırken, bazen de kendilerini bulurlar o satırlar arasında.


    İşte yeni bir cumartesi yazısı ele alırken konunun ne olacağı, içindeki patlamamak için direnen korlardan birimi fışkıracak diye korkulurken bunun herhangi bir yaşanmışlık mı yoksa çok önemsediğin bir anı mı bilinmeden yazılır her cumartesi yeni bir yazı…


     


    **RÜYAMDA KİMİ GÖRDÜM?..


     


    Aslında uğurlu günüm Salı..


    Siz okurlarımın büyük bölümünün de içinde bulunduğu toplumun Pazartesi sendorumunu ben de atlatıp, uğurlu saydığım Salı’ya ve ardından Çarşamba, Perşembe derken hazır mesajlarla kutlanan Cuma’dan sonra en sevdiğim gün olan Cumartesi’ye kendimi atarım..


    Ve adına; ‘Cumartesi Yazıları’ dediğim yazımı yazarken gerek hafta içinde gerekse yaşam boyunca geride kalan özellerimi de okurlarımla paylaşmak istercesine bilgisayarın tuşlarına hızla değil, sakince, dikkatlice hatta bir sevgiliyi okşarcasına dokunur, hislerimi siz okurlarla paylaşmaya çalışırım ..


    Bu cumartesi de öyle oldu..


    Hafta boyunca sabahın ilk saatlerinde başına geçtiğim bilgisayarımın açılmasını beklerken dün gece uykumu bölenin ne olduğunu ve neden gece üçte kalktığımı hatırlayıp, sanal beyinli cep telefonumu elime alarak, önce gelen mesajlara sonra bir çoğumuzun içeriğini okumadan başlığına bakıp, yalandan beğendiği facebook’a ardından ülkede ve dünyada yaşananlara bakmak için twitter’e göz attım..


    Ve beni uyandıranın ne olduğu aklıma gelince yeni bir cumartesi yazısı daha beynimden kalbime, ardından parmaklarıma oradan da bilgisayarıma akmaya başladı..


    Çünkü beni gece yarısı uyandıranın bir rüya olduğu ve o rüya da hayatımın yol haritasını çizen çok değerli birini görmüş, tam olarak olmazsa da şimdi mum ışığı ile aradığım özlediğimi, sevdiğimi görmüştüm.


    Rüyamı hatırladıktan ve gördüklerimi iyice hatırladıktan sonra dinlerken olağanüstü bir haz duyduğum Kur’an dinletisi açarak yazıma devam ettim..


    Dinlediğim Kur’anın bana hatırlattığı ölümü ve bugün bir maske ile ölmeyecekmişiz gibi direnip, yaşamaya çalışırken dün değerini çokta bilmediklerimizi yani son olarak anneler günlerinde olduğu gibi o günleri kutlama adına cuma mesajlarında olduğu gibi gazeteci diye geçinip al/yapıştırlı haberler yapanlar gibi hazır mesajlarla andığımız ana/babaların ya da sevdiklerinizin, seviyor diye bizi limanlarına almış gibi sarıldıklarımızın çekip gittikten sonra da gözyaşları içinde onları anmamız olması ise bir başka bir eziklik ve arayıştı..


    Ve soru..


    Sizce rüyamda gördüğüm hangi sevdiğim, beni ardından bırakıp, çekip, giden ve gelmesi mümkün olmayan veya bekleyendi?..




    ki…








    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    arşiv haberler 22/01/2016 tarihli haber



    TİGEM’İ ALMAMIŞTI..


    2002 Yılında yapılan anlaşmalar gereği Ardahan’ın Göle İlçesinde bulunan Tarım İşletmeleri Gen Merkezine talip olan ancak daha sonra bu alımdan vazgeçip, o dönemin parasıyla 40 Milyonluk Dolarlık yatırımı askıya alan Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı hayata göz yumdu.


    Bilindiği gibi Koç Holding ile ortak Şanlıurfa’da Koç Ata Besi ve Tarım çiftliğini kuran Kurdoğlu, TİGEM’in Acıpayam ve Ardahan Göle’deki tesisleri için gerekli izinlerin alındığını bildirmiş, KOÇ HOLDİNG’in o dönemin Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç’ta Ardahan’a gelmiş, ancak daha sonra anlaşılmayan nedenler ile bu yatırımdan vazgeçilmişti.

    Spor yaptığı sırada kalp krizi sonucu hayata veda eden Türkiye’nin önemli şirketlerinden olan Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç pazar günü toprağa verilecek.


     


    Ardahan Köyleri Eski ve Yeni isimleri – Bazı köylerin eski isimlerine Ulaşamadık


    Açıkyazı (Alabala)


    Ağzıpek (Cincirop)


    Akyaka (Kodushara)


    Alagöz


    Altaş (Ur)


    Ardıçdere(Y.Torashev)


    Aşağı Kurtoğlu


    B.Sütlüce (B.Harziyan)


    Bağdeşan (Kinzodamal)


    Balıkçılar (Duduna)


    Bayramoğlu (Mehmetaliarslan(Kora)


    Beşiktaş (Mıcuc)


    Binbaşar (Murka)


    Çağlayık (Erdemel)


    Çalabaş çelebaşi


    Çamlıçatak (Gölebert)


    Çataldere (Kunzut)


    Çatalköprü (Şadıvan)


    Çetinsu


    Çeyilli (Revas)


    Çimenkaya (A.Torashev)


    Çobanlı (kellik)


    Dağcı (Tikoş)


    Dağevi (Dıbat)


    Dedegül


    Değirmenli (Değirmenköy)


    Derindere (Heva)


    Edegül


    Gölgeli korgeli


    Gürçayır (Sapkara)


    Güzçimeni (Kirman)


    Hacıali Hecelya


    Hasköy xas


    Kartalpınar (Fahğrel)


    Kazlıköy (Pişhasğom)


    Kıraç (Danızğom)


    Kocaköy


    Köprücük (Xeskar)


    Kuşuçmaz – hopal – güzelyurt


    Küçüksütlüce (K.Harziyan)


    Lehimli


    Nebioğlu


    Ortageçit (Sazara)


    Otbiçen (Kımıli)


    Ovapınar (Bağdat)


    Ölçek


    Ömerağa omerxa


    Samanbeyli sıxerpet


    Sarıyamaç (Sırazgom)


    SugözeSulakyurt /Sarzep)


    Taşlıdere (Pangis)


    Tazeköy (Döşeli) Beberek


    Tepeler (Konk)


    Tepesuyu (Gürcübey)


    Tunçoluk (Panik)


    Uzunova (Maniyok)


    Yalnızçam (Sindisgom)


    Yaşlacık


    Y.Ç.Hasköy


    Yokuşdibi (Lori)


    Y. Kurtoğlu


    GÖLE


    Ağılyolu (Arpaşen)


    B. Altunbulak (Haraba)


    Balçeşme (Lelevarginis)


    Bellitepe (Urut)


    Budaklı (Cicor)


    Çakıldere (Orakilise)


    Çakırüzüm (Mızarat)


    Çalıdere (Mıhgerek)


    Çardaklı


    Çayırbaşı (Hokam)


    Çobanköy


    Çullu


    Damlasu (Sasader)


    Dedekılıç (Keşer)


    Dedeşen (Gümüşparmak)


    Dengeli (Abur)


    Dereyolu (Salut)


    Gölekçayır (Pilimur)


    Durançam (Hımısker)


    Durucasu (Gırdımal)


    E. Demirkapı


    Esenboğaz (Kelpikor)


    Filizli (Sivin)


    Gedik (Lağustan)


    Gülistan


    Günorta (Kızılkilise)


    Hoştülbent


    K. Altunbulak


    Kalecik


    Karatavuk


    Karlıyazı (Kirziyan)


    Kayaaltı (Poladik)


    Kuytuca (Şeki)


    Koyunlu (Gundik)


    Köprülü (Korevenk)


    Kuzupınar (Konk)


    K. Boğatepe


    Meşedibi (Morufka)


    Mollahasan


    Okçu


    Samandöken (Sinot)


    Senemoğlu


    Serinçayır (Çölpenek)


    Sürügüden (Hive)


    Tahtakıran


    Tellioğlu


    Toptaş


    Uğurtaşı (Dörtkilise)


    Y. Demirkapı


    Yağmuroğlu


    Yanatlı (Varginis)


    Yavuzlar (Üçkilise)


    Yeleçli (Samzelek)


    Yeniköy


    Yiğitkonağı (Türkeşen)


    HANAK


    Alaçam (Aşağı Dikan)


    Altınemek (Konduravul)


    Arıkonak (Konk)


    Aydere (Aşağıki Surma)


    Avcılar (Kışla Hanak)


    Baştoklu (Yukarı Dikan)


    Binbaşak (Gügübe)


    Börk


    Çatköy


    Çavdarlı (Verannakalaköy)


    Çayağzı (Orağaz)


    Çiçeklidağ (Fayatlı)


    Çimliçayır


    Dilekdere (Hoşuret)


    Güneşgören (Kerkeden)


    İncedere (Piklop)


    Karakale


    Koyunpınarı (Saskara)


    Oğuzyolu (Örüşet)


    Ortakent (Büyük Nakala)


    Sazlıçayır (Ağaşen)


    Serinkuyu (Daniden)


    Sevimli (Vel)


    Sulakçayır


    Y. Aydere (Yukarıki Surma)


    Yamaçyolu (Vardosan)


    Yamçılı (Macivet)


    Yünbüken (Cırget)


    DAMAL


    Aşağıgündeş


    Burmadere (Sors)


    Çaybaşı Mah.


    Dereköy


    Eskikılıç (Çifteşen)


    İkizdere (Nunus)


    Kalenderdere


    Konuksever Mah.


    Obrucak (Çükora)


    Otağlı (Arzede)


    Serhat Mah.


    Seyitören


    Tepeköy


    Üçdere (Samütka)


    Yukarıgündeş


    ÇILDIR


    Ağıllı (Hamaş)


    Akçakale


    Akçil (Cölit)


    Akdarı (Çamora)


    Akkiraz (Kertene)


    Aşağıcanbaz


    Aşıkşenlik (Suhara)


    Baltalı (Tatalet)


    Başköy


    Damlıca


    Dirsekkaya (Zerebük)


    Doğankaya (Helevan)


    E.Beyrahatun


    Eşmepınar (Prut)


    Gölebakan (Meredis)


    Gülbelen (Urta)


    Güvenocak (Zinzal)


    Karakale


    Kaşlıkaya (Vartmana)


    Kayabeyi (Yerli Çayıs)


    Kenarbel


    Kenardere (Anpur)


    Kotanlı (Sikerip)


    Kurtkale


    Kuzukaya (Sabadur)


    Meryemköy Öncül(Garostav)


    Övündü (Vaşlop)


    Sabaholdu (Godas)


    Saymalı (Köyhas)


    Sazlısu (Goravel)


    Semiha Şakir (Terekemeçayı)


    Taşdeğirmen (Çamdura)


    Y. Behrahatun


    Yıldırımtepe (Rabat)


    Yukarıcambaz


    POSOF


    Akbal (Obol)


    Alabalık (Sayho)


    Alköy


    Arılı (Zedezümde)


    Armutveren (Papola)


    Asmakonak (Sanhulye)


    Aşık Üzeyir (Boşdere-Hevat)


    Aşık Zülali (Suskap)


    B. Eminbey (Cilvala)


    Balgöze (Çıldıret)


    Baykent (Vahla)


    Çakırkoç (Mere)


    Çambeli (Sağre)


    Çamyazı (Ohtel)


    Çayırçimen (Lamiyon)


    Demirdöven (Varzna)


    Derindere


    Doğrular (Aşağıcacun)


    Erim


    Gönülaçan (Şuvaskal)


    Gümüşkavak (Zendar)


    Günbatan (Banarhev)


    Günlüce (Caborya)


    Gürarmut (Koliskal)


    İncedere (Cuvantel)


    Kaleönü (Agara)


    Kalkankaya (Petoban)


    Kayınlı (Şulgavur)


    Kırköy (Kırdamala)


    Kolköy


    Kopuzlu (Çorçovan)


    Kumlukoz (Göme)


    Kurşunçavuş (Sece)


    Özbaşı (Gıniye)


    Sarıçiçek (Hertüz)


    Sarıdarı (Tepezümde)


    Savaşır (Cancak)


    Söğütlükaya (Hümemis)


    Süngülü (Arile)


    Sütoluk (Satkabel)


    Taşkıran (Gurgusuban)


    Türkgözü (Badele)


    Uğurça (Yukarıcacun)


    Uluçam (Varhana)


    Yaylaaltı (Satlel)


    Yeniköy


    Yolağzı (Sinsetip)


    Yurtbaşı (Sakabol)


    Yurtbekler (Çaksuyu)

  • EN AZ AŞI YAPILAN İL ARDAHAN'DA VAKALARIN ÖNÜNE GEÇİLMİYOR!?.


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Cumartesi Günü Saat: 17.45’de de TEMPO TV’de Programa Başlıyor..


    Her Cumartesi günü saat:17.15’te ekranlarınızda..


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    17 GÜNLÜK TAM KAPANMA KARARI ÖNCESİ YAŞANAN GELİŞMELERİN BAŞINI YİNE ARDAHAN ÇEKTİĞİ ORTAYA ÇEKTİ..


    Bir çok olay ve gelişmenin ilk yaşandığı Ardahan’da art arda yaşanan karantina olayları ardından ülke genelinde tam kapanma gelmesi dikkat çekti.


    Sağlık Bakanlığı Türkiye’nin aşı tablosunun yer aldığı haritada, toplamda 302 bin 427 korona virüs aşısının uygulandığı Gaziantep, Türkiye’nin doğusundaki iller arasında en fazla aşı yapılan kentler arasında yer aldı. 27 Nisan öğle saatlerinde son olarak güncellenen verilere göre Türkiye genelinde toplam 21 milyon 803 bin 764 aşı yapıldığı, bunlardan 13 milyon 413 bin 374 kişiye ilk doz, 8 milyon 390 bin 390 kişiye ikinci doz yapıldı. Gaziantep’te uygulanan aşılardan 187 bin 380 kişiye birinci doz yapılırken, 115 bin 47 kişiye ise ikinci dozu gerçekleştirildi.


    Mardin, Artvin, Erzincan gibi iller de aşılama sayısı 100 bin kişinin altında kalırken, en az aşı yapılan iller sıralamasında ise 18 bin 365 aşı ile Bayburt en sonda yer alırken, hemen önünde ise 18 bin 812 aşı ile Hakkari, onun önünde ise 26 bin 441 aşı ile Kilis ve 26 bin 769 aşı ile Ardahan yer aldı.



    Bir Çöpçü Kadar Olamadılar!!

    Ardahan denilince suları duran bir gazeteci olarak, başta memleketim olan Ardahan ve ülkemin daha iyiye, daha güzele yönelmesi adına, bir karınca misali, duran sudan bir damla alıp yok imkanlara karşın taşıma gayretimizi anlamayanların, bir çöpçü kadar işe yaramadıklarını da, sanırım ben anlatamıyorum…

    Son olarak kaybolduğu ileri sürülen 128 milyon doları unutturan kişinin yani, 2 Milyar Doları çarptığı söylenen kriptocunun memleketini, tanınmaya, tanıtılmaya muhtaç olan Ardahan olduğunu ortaya çıkaran ve ülkenin gündeminin birinci sırasına oturan kripto para olayında da olsa, Ardahan ismini öne çıkarma çabamızın anlaşılamadığı gibi, bir çöpçünün Ardahan adını ulusala taşıması, başta Ardahan’daki yedi belediye başkanı ve batıdaki beş belediye başkanı ile diğer sözüm ona, Ardahan sevdalısı diye geçinenlerin yüz akı olmalıdır!

    Çünkü bölgenin tanıtılmasına, ülkenin gündemine oturmasına, Doğu Eskpresinin son durağı olmasına, havaalanı kurulmasına yönelik dilek ve çabalara büyük katkı sunan, biz gazetecilerden olan arkadaşım ve gazeteciliğe teşvik ettiğim, yaptığı haberler ile Ardahan adını ülke gündemine taşıyan, tanıtan bir gazeteci, Dinçer Aktemur’un yaptığı bir haber bir kez daha Ardahan’ı ülke gündemine taşıyıp, ulusal basında manşet yaparken, Ağustos böceği misali ortada dolaşanlar başında bulundukları kentin 30 yıla yakındır İl Kültür ve Turizm Müdürünün olmadığını bile anlatamadılar…




    Karların eriyip, kardelenlere can verdiği, dereleri coşturup yeşil alanları mavi denize çevirdiği şu günlerde, komşu olduğu Ermenistan’ı iddialarına cevap verecek bir çıkış yapma becerisi ortaya koyamayan, bunun aracılığıyla da olsa yönetiminden sorumlu oldukları kentin, kin ve nefretle değil, sınırı olan ülkeye yeni bir gümrük kapısı açarak kardeşçe kucaklayabileceğinin mesajını bile veremeyenler, takım elbiseleriyle içme suyu sorunu başta olmak üzere, çeşitli alt yapı sorunlarıyla karşı karşıya olan kentin çöplerini, takım elbiseleriyle toplayan ve güzel davranışıyla ülke gündemine giren Göle’li belediye çalışanı, temizlik işçisi, yani yerel ağızla çöpçü Ensar Kerdige kadar olamıyorlar. Ardahanlı kriptocunun ve 128 Milyar Doların ortadan kaybolduğu söylenen ülkede olumsuzda olsa Ardahan adını ülke gündemine taşırken…



    Vali bey bu oyunu sen boz ve betona dur de!


    Ardahan kamuoyunun, “Kura Nehrinin silüetini bozacak” diyerek karşı çıktığı imar plan değişikliği isteğinin Ardahan’ın İmar Planını bozmak için fırsat arayan Beton Mafyası, Kura Nehrinin yanı başında otel yeri olarak ayrılan alana yeni ve ince hesaplar yaparak, belediye meclisinden onay çıkarmayı başardı.


    Ardahan kamuoyunun yakından takip ettiği ve yapılmak istenen değişime tepki gösterdiği bu durumun pandemi ve hızla değişen gündemin yarattığı unutkanlığı fırsat bilip, CHP’li Beleidye Başkanının da katıldığı, AK Partili Meclis Üyelerinin çekimser kalması, Mustafa Badem hariç, CHP ve ayağını kırdığı için meclis toplantısına katlamayan İlter Senem dışında 2 HDP’li Meclis Üyelerinin onayı ile geçtiği ortaya çıktı.


    Turistik Otel Parselinde rant oyunları Ardahan şehir merkezi Kura nehrinin kenarındaki Turistik Otel Parselinin konuta dönüşmesi ve yüksek rantın birilerinin cebine girmesi için, Ardahan Belediye meclisinde Nisan ayının ilk toplantısına müteahhitin lehine jet hızı ile geçtiği ortaya çıkarken, Ardahan kamuoyunun karşı olduğu bu kararın, aynı hızla Ardahan Valisinin onayına gönderildiği de öğrenilirken Ardahanlılar, Vali Hüseyin Öner’in Milet Bahçesi ile yeşillendirilemsi hedeflenen Kura Nehrinin görünümünü betonlaştırıp, bozacak olan bu oyunu bozup, alınan bu yanlış ve beton karar dur demesini istemekteler.


    **OYUNA BAK, OYUNA!


    2013 Yılında Turizm alanı olarak ve Turistik Otel için satılan 1300 m2, 6 kat imar hakkı olan fevkalade özgün ve başka yerde bulunmayan manzaraya sahip şehir merkezindeki bu parsel üzerinde yine rant oyunu oynayan müteahhitin arsanın bir bölümünü belediyeye bırakacağını iddia ettiği ama bu bölümün de buraya yapacağı beton bloklarının araç parkı yapacağını gizleyerek, kendisine çalışan ve çeşitli hediyeler ile ikna ettiği iddia edilen meclis üyeleri ile bazı kişileri susturduğu da ileri sürülmekte.


    Ardahan Belediye Meclis Başkanı ve üyeleri, Kura nehri, ova, park ve doğal manzaralı bu nadir parseli, şehir estetiği, turizm ve gelecek nesillere değer üreten bir proje için mi, yoksa bir iki kişinin cebine rant aktarmak yönünde karar vermesine, Ardahan Valisinin dur demesini ve kamuoyunun karşı olduğu bu kararı onaylamayıp, meclise geri göndermesi gerektiğine dikkat çekerek “Vali bey bu oyunu sen boz ve dur de!” demekteler.


    Kars-Ani, Artvin-Karagöl,hatila vadisi, Erzurum- Çoruh vadisi, Gürcistan- Ahıska Turizm Destinasyonu ortasında bir konumu olan,  Çıldır Gölü,  Yalnızçam Dağları, ormanları, Kür- Kura kanyonu gibi sayısız değere sahip Ardahan’ı betonlaştırmaya devam edilmesine de tepki gösteren Ardahan kamuoyunun son umudu, “Kura nehrinin siluetini bozacak” diyerek karşı çıktığı imar plan değişikliği isteğinin Ardahan Valisi Hüseyin Öner ret etmesi ve belediye meclisine geri göndermesini istemekteler.

  • ARDAHAN'DAN EN SON HABERLER İÇİN tıkLA..ATALAY MI, KARACA MI ETKİLİ OLACAK?!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz Cumartesi Günü Saat: 17.45’de de TEMPO TV’de Programa Başlıyor..


    Her Cumartesi günü saat:16.00’da 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..



    ATALAY MI, KARACA MI ETKİLİ OLACAK?!

    Yaklaşan yeni bir seçim öncesi siyasi hesap ve planlar içinde oldukları görülen Ardahanlı siyasilerin üstü kapalı yarışları genel merkezler düzeyinde sürüyor.


    CHP Ardahan’da yaşanan parti içi yarışların yerelde olduğu gözlendiği, HDP’de, MHP’de, İYİ Partide ses çıkmadığı görülen Ardahan siyasi arenasında en dikkat çeken yarış Korkmaz Karaca ile Orhan Atalay arasında olduğu dikkatlerde kaçmıyor.


    Biri Cumhurbaşkanı Başdanışmanlardan, diğer milletvekili olan bu iki isimin bugüne kadar bir araya gelmedikleri görülürken, her iki isminde içinde oldukları AK Parti’nin genel merkez düzeyinde daha etkili olma yarışı içinde oldukları son iki kararla daha netleşti.



    Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi olan Ardahanlı Korkmaz Karaca, bu görevinin yanı sıra AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı olarak sürdüreceği ilan edilmesi hemen ardından, 4 dönemdir AK Parti Ardahan Milletvekilliği yapan Prof. Dr. Orhan Atalay’ında zaten yürüttüğü AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı olarak, tekrardan atandığını ilan etmesi oldu.


    Cumhurbaşkanından Posof için Acele Kamulaştırma Kararı…


    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlandı. Cumhurbaşkanı kararlarına göre Ardahan’ın Posof ilçesi Merkez Mahallesi sınırları içerisinde yer alan 143 ada, 10 parsel numaralı taşınmazın, ilçenin ihtiyacı olan Atık Su Arıtma Tesisinin yapımı amacıyla Posof Belediye Başkanlığınca acele kamulaştırılmasına karar verildi.


    ARDAHAN’DA MART AYINDA 18 KAZA YAŞANDI!..


    Ardahan’ın da içinde olduğu Doğu Anadolu Bölgesindeki 15 ilde 2021 Mart ayında en çok trafik kazası 243 ile Erzurum ‘da en az ise 17 ile Tunceli’de meydana geldi.


    Trafik istatistik bülteni 2021 mart sonuçlarına göre trafik kazalarının illere göre dağılımı açıklandı.


    Ardahan’da toplam 18 trafik kazası meydana geldi. Bunlardan 8’i yaralamalı, 10’u maddi hasarlı. Meydana gelen kazalarda 18 kişi yaralandı.


    RÜZGAR VE HORTUM ARDAHAN’DA ÇATI UÇURDU!..


    Ardahan’da şiddetli rüzgâr hayatı olumsuz etkiledi. Kent merkezine bağlı Ömerağa, Otbiçen ve Meşedibi ile Göle ilçesinin Yavuzlar (üçkilise), Gedik, Çayırbaşı ve Esenyayla köylerinde şiddetli rüzgâr bazı ev ve ahırların çatısına zarar verdi. AFAD ekipleri, bu köylerde hasar tespit çalışması başlattı. (Lelevarginis), Çayırbaşı ve Esenyayla (Karatavuk) köylerinde şiddetli rüzgâr bazı ev ve ahırların çatısına zarar verdi. AFAD ekipleri, bu köylerde hasar tespit çalışması başlattı.


    HAVA’YA DİKKAT..


    Doğu Anadolu Bölgesinde Erzincan, Erzurum ve Ardahan’da aralıklı ve gök gürültülü sağanak etkili olacak.


    Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü ekiplerince yapılan son değerlendirmelere göre, bölgede hava parçalı ve çok bulutlu olacak. Erzincan, Erzurum ile Ardahan’da öğle saatlerinden itibaren aralıklı ve gök gürültülü sağanak görülecek.


    Sıcaklıkların mevsim normallerinde seyredeceği bölgede rüzgâr, güney ve güneybatıdan orta, zaman zaman kuvvetli esecek. Bölgede gece en düşük hava sıcaklığı Erzincan’da 10, Kars’ta 4, Erzurum ve Ardahan’da 5, Ağrı’da 8, Iğdır’da 16 derece kaydedildi. Gün içinde en yüksek sıcaklıkların ise Erzincan’da 25, Iğdır’da 29, Ağrı’da 23, Kars’ta 22, Erzurum’da 20 ve Ardahan’da 19 derece olması öngörülüyor.


    RUHSATSIZ SİLAHLAR ELE GEÇİRİLDİ!. 


    Ardahan’da 1 Ocak tarihinden bu yana düzenlenen operasyonlarda, ruhsatsız silah bulunduran 17 kişi gözaltına alındı. İl Jandarma Komutanlığından yapılan açıklamada, “İl Jandarma Komutanlığı JASAT Timleri ve Asayiş ekiplerince, 01 Ocak 2021 tarihinden bu yana Ardahan il genelinde icra edilen operasyonlar ve huzur güven uygulamaları sonucunda ruhsatsız silah bulundurduğu tespit edilen 17 kişi hakkında yasal işlem yapılmış ve ele geçirilen ruhsatsız tabancalara el konulmuştur” ifadelerine yer verildi.


    ARDAHAN’DA KÖPEK SAYISI ARTTI!..


    Ardahan´da başıboş sokak köpekleri sorunu içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. Başta Kongre caddesine yayılan başıboş köpek sürüsü görenleri hayrete düşürdü.


    Hayvan Barınağından kaçtıkları veya özellikle bırakıldıkları sanılan köpekler sokaklarda sürüler halinde dolaşıyor.


    Vatandaşlar giderek büyüyen soruna Ardahan belediyesi ilgili ekiplerinin çare bulmasını istediler. Foto: ŞENOL KİRMAN



    Ardahanlı Korkmaz Karaca’ya AK Parti’den de Görev..


    AK Parti Kongreleri ardından gerçekleşen AK Parti Büyük Kurultayında yedekte ana yönetime giren Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi, Ardahanlı Korkmaz Karaca, bu görevinin yanı sıra AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildi.



    Geçen gün halası hayata göz yuman Ayten Karaca’yı kayıp eden Ardahanlı Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca, sosyal medya hesabından AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildiğini duyurdu.


    Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “AK Parti Genel Merkezi Yerel Yönetimler Başkanımız Sayın Mehmet Özhaseki Beyefendi’nin önermesi, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın olurları ile, Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı olarak atanmış bulunmaktayım.


    Hem Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi olarak, hem de Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı olarak 7/24 var gücümüz ile çalışmaya devam edeceğiz. Allah Mahcup etmesin” ifadelerini kullandı.


    Korkmaz Karaca kimdir?  İş insanı ve profesyonel yönetici olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca 1978 yılında İstanbul’da doğdu. Baba tarafından Ardahanlı; anne tarafından ise Rumeli Mübadili bir aileye mensuptur. İlköğrenimini Maltepe’de Feyzullah Efendi İlkokulu’nda, orta ve lise öğrenimini ise Marmara Koleji’nde tamamladı.


    Üniversite eğitimine Uludağ Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi alanında başlayan Karaca yüksek tahsilini yurt dışında iş idaresi eğitimi ile tamamladı. Lise yıllarından itibaren aktif olarak iş hayatına atılan Korkmaz Karaca birçok özel sektör kuruluşunda üst düzey yönetici olarak görev yaptı.


    Gübre, hurda ve doğalgaz sektöründe uluslararası bir firma olarak faaliyet gösteren “Indagro Group”’un Türkiye Temsilciliğini yaptı. Çalık Holding, DAP Holding, Doğan Holding, Acarlar İnşaat, Sütaş A.Ş., Tahincioğlu Gayrimenkul, Peker Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi başta olmak üzere birçok özel sektör ve kamu şirketine danışmanlık hizmeti verdi.


    Sözcü Gazetesi ve İnternethaber Medya grubunda yazıları yayınlandı. 2007-2009 yılları arasında FoxTV’de İş ve Siyaset dünyasını konuk aldığı TV programları yaptı.


    2010-2017 yılları arasında Deniz Baykal’ın Danışmanlığı görevinde bulundu.


    Türkiye Başkanlık sistemi ile birlikte hayata geçen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan Ekonomi Politikaları Kurulu’na 8 Ekim 2018 tarihli kararla Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi olarak atandı.


    Bugüne kadar birçok televizyon programına konuk ve yorumcu olarak katılan Korkmaz Karaca iyi derecede İngilizce bilmektedir.


    Galatasaray Spor Kulübü Kongre Üyesi olan Korkmaz Karaca; Merve Karaca ile evli olup, İpek Karaca isimli bir kız evlada sahiptir.


    ARDAHAN’DA BİR KÖY DAHA KARANTİNAYA ALINDI!.. 


    Koronanın yeniden artışa geçtiği ülke genelinde ki panik devam ederken bir çok köyüCvit-19 karantinasında olan Ardahan’da bir köy daha karantinaya alındı.


    Karamsar tablonun devam ettiği şu günlerde Sağlık Bakanlığı’nın 20 Nisan verilerine göre 322 bin test yapıldığı 61 bin 28 vaka belirlendiğini açıkladığı gün Ardahan merkeze bağlı Taşlıdere (Pangis) köyünüde Corona vakaları dolaysıyla karantinaya alındığı bildirildi.



    20 Nisan Türkiye korona tablosu’na göre Hasta sayısı 2 bin 895 olurken Koronavirüs nedeniyle 346 kişi hayatını kaybettiği, hastalığa yakalanıp iyileşenlerin sayısı 55 bin 592 olarak belirlendiğide açıklandı.


    CORONA KUMARCILARI YAKALANDI!


    Öte yandan Ardahan merkeze bağlı Lehimli köyünde İçişleri bakanlığının genelgesini ihlal ederek, bir evde kart oyunu oynayan 8 kişiye 16 bin 988 TL para cezası uygulandı.Ardahan’da, hafta sonu yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerini ihlal ederek kumar oynadığı belirlenen 8 kişiye para cezası kesildi. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, il merkezine bağlı Lehimli köyünde kumar oynandığı tespit edilen bir eve operasyon düzenledi. Ekipler, kumar oynadıkları ve Kovid-19 tedbirlerine uymadıkları belirlenen 8 kişiye, 16 bin 988 lira ceza keserken, ev sahibi hakkında da “kumar oynamak için yer temin etmek” suçundan yasal işlem başlattı.


    ARDAHAN’DA TRAFO YANGINI!..


    Ardahan merkezde trafoda çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü. Çevrede korkuya neden olan yangın nedeniyle mahallede elektrikler kesildi.

    Karagöl Mahallesi’ndeki elektrik trafosunda gece saatlerinde bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Trafodan duman yükseldiğini gören mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Alevlere müdahale eden itfaiye ekipleri yangını söndürmeye çalışırken, polis ekipleri de çevrede güvenlik önlemi aldı. Yangın yaklaşık 20 dakikalık çalışmanın ardından söndürüldü. Yangın nedeniyle Karagöl Mahallesi’nde elektrik kesintisi yaşandı. Yangın çevrede korkuya neden oldu. Elektrik dağıtım şirketi tarafından kesintinin sona ermesi için çalışma başlatıldı.


    Gravatlı Çöpçü Ulusal Gazetelerde Manşette..


    Gazeteci Dinçer Aktemur’un yaptığı haber ulusal gazetelerde maşet oldu. Ardahan’ın Göle ilçesinde temizlik işçisi Ensar Kerdige, günde 2 kez elbise değiştiriyor. 21 yıldır takım elbise ile cadde ve sokakları süpürüyor.


    Takım elbisesini giyip kravatını takıyor. El arabasını, süpürgesini alarak işe koyuluyor. Ensar Kerdige 45 yaşında. Ardahan’ın Göle ilçesinde temizlik işçisi. Onu meslektaşlarından ayıran en büyük özelliği ise takım elbise ile çalışması.


    Renkli kişiliği ile Göle halkının sevgisini kazandı


    Ardahanlı çöpçüler kralı olarak adlandırılan ve 21 yıldır takım elbise ile işe giden Kerdige, babasından kalma madalyaları yakasından eksik etmiyor. Günde iki kere de elbisesini değiştiriyor. Renkli kişiliği ile Göle halkının sevgisini kazanan Kerdige, bazen de iş yerlerinden yükselen müziğin ritmine kendini kaptırıyor. 


    “Çevre ne kadar temiz olursa millet de o kadar temiz olur”


    İşini severek yaptığını söyleyen Kerdige, “Normalde çöpte çalıştığın zaman var ya üstü baş pis olur, bilmem ne olur. Bunu giydiğim zaman çevre temiz olur, millet yere çöp atmaz. Çevre ne kadar temiz olursa millet de o kadar temiz olur. Ben şu anda 21 senedir yapıyorum bu işi. Ama severek yapıyorum. İşimi çok seviyorum. Gece bile rüyama geliyor.” diye konuştu.


    Haber: Dinçet Aktemür


    GÖL AĞBUNAN KORUNACAK!..


    Baharın gelmesi ile tüm yüzeyi buzlarla kaplanan Ardahan’ın simgesi Çıldır Gölünün kirlenmemesi için yeni önlemler alınacağı bildirilidi.


    Ardahan Valisi Hüseyin Öner, Çıldır Gölü’nde son yıllarda özellikle ilkbaharda artan kirliliğin önlenmesi için harekete geçtiklerini belirterek, “Bu bir vicdanı sorumluluk. Çıldır Gölü’nü bize emanet edildiği gibi bizde gelecek kuşaklara emanet edelim.” dedi.Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ikinci gölü olan, masalsı güzelliğinin yanı sıra kışın yüzeyindeki buz kütlesinin kırılarak Eskimo usulü balıkçılık yapılan, atlı kızaklarla gezintiye çıkılan Kars-Ardahan sınırındaki Çıldır Gölü’nü kaplayan buzlar havaların ısınmasıyla çözüldü.Çevresindeki dereler ve su tahliyesini sağlamak için yapılan kanallardaki buzların erimesiyle son günlerde özellikle kıyılarında ve göle su sağlayan akarsularda çöp birikintileri oluştu.Civardaki köylerden dere ve kanallara atılan hayvan gübreleri ile hayvansal atıkların göle ulaşması yüzünden bazı kesimlerinin kirlilikten renginin değiştiği görüldü.Ardahan Valiliği, son yıllarda özellikle ilkbaharda yaşanan bu durum ve yöreye gelen piknikçilerin attığı çöplerin gölü ve çevresindeki doğayı kirletmesinin önüne geçilmesi için harekete geçti.Valilik, göl ve çevresindeki kirlilik sorununun çözümü için ilgili kurumlar ile çalışma başlatacak.


    “Bu kirliliğin takipçisi olacağız”


    Vali Hüseyin Öner,  Çıldır Gölü’nün Ardahan’ın en önemli değerlerinden olduğunu, bunu korumak ve genç nesillere aktarmak için gerekli çalışmanın yapılacağını söyledi.Özellikle kış turizminde çok önemli yeri olan Çıldır’ın güzelliğini korumak zorunda olduklarını vurgulayan Öner, “Çıldır, Türkiye’nin donma özelliğine sahip en büyük gölü. Bizler birçok aktiviteyi burada planlıyoruz. Tabii ki ilkbahar döneminde bu temizlik konusu daha fazla önem ifade ediyor. Ben tüm vatandaşlarımızdan, özellikle de muhtarlardan duyarlı olmalarını istiyorum. Sadece o bölgede yaşayanlar için demiyorum, günübirlik gelenlerin de böyle bir gölü korumalarını istiyorum.” ifadelerini kullandı.Çıldır Gölü’ne, eriyen karların suları başta olmak üzere köylerdeki suların tahliyesi için yapılan kanallar ve akar sular aracılığıyla çok sayıda atık geldiğine dikkati çeken Öner, bunun önlenmesi gerektiğini belirtti.Öner, şunları kaydetti:”Gölümüzü korumak istiyoruz. Bu alanda yapacağımız her çalışmayla bu değerimizi korumuş olacağız. Bu bir vicdanı sorumluluk. Çıldır Gölü’nü bize emanet edildiği gibi biz de gelecek kuşaklara emanet edelim. Bunlar, her anlamda büyük değer ifade ediyor. Bu konuyla ilgili gerekli çalışmalar yapılacak. Devletin ilgili kurum ve kuruluşlarıyla hem sözlü hem de yazışmalarla bu kirliliğin takipçisi olacağız. Gayretlerimiz temiz Çıldır Gölü için.”Vatandaşlardan Mahmut Güney de kirliliğin duyarsız kişilerden kaynaklandığını anlatarak, gölün herkes tarafından korunması gerektiğini söyledi.


    Don lastiği


    Okulu bitirdikten sonra gelip, benimle birlikte televizyon yayıncılığı yapan gazeteci meslektaşım Özlem Şeyma Yılmaz’ın gece yarısı bana gönderdiği ve mevcut iktidarın 20 yıla yaklaşan hikayesini ve bu hikâyeye konu olan ülkenin gidişatını anlatan youtube videosunu, güzel bir sofraya serilen sabah kahvaltısında izlerken, bir diğer taraftan da bol korona haberli TV’lerde sabah haberlerini izliyordum.


    Bana son 20 yılı özetleyen videoyu izlerken, ülkenin nereden nereye geldiğini düşünüp, bir taraftan bir an önce sigaramı yakmak için kahvaltı lokmalarıma hız veriyor, diğer taraftan moral bozan TV’lerdeki haberleri kaçırmamaya çalışıyordum.


    Çünkü Özlem Şeyma’nın mutlaka sonuna kadar izlememi istediği videoyu, diğer taraftan da bol koronalı TV haberlerini izlerken, haftanın ilk günün de gerilmeyip, güne iyi başlamak istiyordum.




    Evet, bu ülkede darbeye kalkıştığı ileri sürülen fetönün, aslında darbeye Ecevit dönemin de başladığı ve bunu gerçekleştirmek için çabalarken daha iyi bir demokrasi ve Avrupa uyumlu bir ülke özlemi engeline takıldığını anladığım o videoya bakarken, bugün gelinen nokta da yeniden bir şeyler olduğunu ve bu yeni şeyin aslında 100 yıldır aynı olduğunu da anlıyordum.

    Çünkü izlediğim videonun sonunda bu ülkede yaşananların bir don ve lastiği meselesinden öte bir şey olmadığını görüyor, görürken de üzülüyordum.

    Ve Çetin Altan’ın “Türkiye bir don lastiğidir” sözleri ile biten videoyu da anlatılanlara bakınca birçok parti ve siyasiyi, tarihin sayfalarına gömen, büyük umutlarla iktidara gelen mevcut iktidarın da tüm çabalarına karşın başa döndürüldüğü ve bu ülkeyi başa, yani geriye  döndürenlerin, bu ülkenin ileriye gitmesini, uzamasını istemeyenler, yani ülkenin kendilerinin dediğinden öteye geçemeyeceğine inanan bürokrasi iktidarı olduğunu anlıyor, algılıyordum…

    Ve bana videoyu göndereceğine yorumlayarak yazıya dökmesi gerektiğini düşündüğüm Özlem Şeyma Yılmaz’a bir taraftan teşekkür ederken, diğer taratan da ne anlatırsam, anlatayayım onun da ileriye değil aynı yerde durduğuna üzülüyordum…

    Çünkü gazeteciliğin gördüğünü, izlediğini düşüncesini “bana sonuna kadar izle” demeden yazıya, habere dökmesi, gerektiğini anlamadığına, yani kısacası bu ülke misali dönüp, dolaşıp, başa geldiğine, kopan donumun lastiğine kızsam da, çevirip, çeksem de, elimdekinin don lastiği olduğunu anlamadığımı anlıyordum yeniden başa dönen Erdoğan misali benim çabalarımın boşa gittiğine de yanarken…









    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Göleli Korkmazlar’dan 3. İstasyon


    arşiv haber 04/10/2105 tarihli haberler


    Uzun yıllardan beri akaryakıt ve inşaat sektöründe faaliyet yürüten Ardahan Göleli Korkmazlar Group, Esenyurt ve İzmir’de faaliyet gösteren akaryakıt istasyonlarına bir yenisini daha ekledi.


    Korkmazlar Group’un üçüncü akaryakıt istasyonu, geçtiğimiz gün gerçekleşen bir törenle Esenyurt Saadetdere Mahallesi’nde hizmete girdi.

     Esenyurt ‘un iş ve siyaset alanında tanınmış ailelerinden olan Korkmazlar Group, akaryakıt istasyonlarına bir yenisini daha ekledi. 

    Esenyurt Saadetdere Mahallesi Doğan Araslı Bulvarı üzerinde 3’üncü şubesini açan Korkmazlar Group, Total akaryakıt istasyonunu yaptığı görkemli açılış ile hizmete sundu. 

    Korkmazlar Group’un 3’ncü şubesi olan Total Saadetdere akaryakıt istasyonunun açılışına; Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli, Total A.Ş. Yatırımlar Müdürü Tuğrul Aybak, Esenyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları, Esenyurt Belediyesi Meclis Üyeleri, Avcılar Belediyesi meclis üyeleri, Esenyurt’un önde gelen iş adamları, siyasiler ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı. 


     


    **DOĞUKAN KORKMAZ: MUTLUYUZ, GURURLUYUZ 

    Açılış konuşmasını gerçekleştiren Korkmazlar Group Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Korkmaz’ın oğlu Doğukan Korkmaz, ” Total ailesi ve Korkmazlar Grup olarak akaryakıt hizmetimize bir yenisini daha eklemiş bulunmaktayız. 1990 tarihinde Korkmazlar Grup ailesi olarak Yönetim Kurulu Başkanımız Selahattin Korkmaz önderliğinde çıktığımız bu yolda Esenyurt’umuza yeni bir tesisi kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün açılışımıza iştirak eden Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Necmi Kadıoğlu ve tüm konuklarımıza yürekten teşekkür ediyorum” dedi. 

    Doğukan Korkmaz’ın ardından Total A.Ş. Yatırımlar Müdürü Tuğrul Aybak söz aldı. Aybak, “Açılışını gerçekleştirdiğimiz Total Akaryakıt istasyonu ile Esenyurt ‘ta ikamet eden vatandaşlar için daha kaliteli hizmetler sunmaya yönelik çaba gösteriyoruz. Bu istasyon ile birlikte Türkiye’de yeni görsel kimliğe sahip Total’in istasyon sayısı 288’e ulaşmıştır. İstasyonumuzun hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. 


     


    **”HEM YATIRIMCI HEM DE ÜLKEMİZ KAZANIYOR” 

    Aybak’ın konuşmasının ardından mikrofona davet edilen Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ise Korkmazlar Group’a hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Kadıoğlu, “Yeni bir ekmek kapısını daha Esenyurt ‘un hizmetine açıyoruz. Bu istasyonun açılmasıyla birlikte istihdam da artacaktır. Açılan her işyeri ile hem yatırımcımız hem de ülkemiz kazanç sağlamaktadır. İlçemize bu yatırımı gerçekleştiren Korkmazlar Grup ailesine de teşekkür ediyorum. Benim ilçemde böyle iş ve istihdam yatırımlarının yapılması bana gurur vermektedir. Bu yatırımların hayırlarını ve zekâtlarının da yapılması dileğiyle Korkmazlar Grup ailesine hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Protokol konuşmalarının ardından Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, Korkmazlar Grup Yönetim Kurulu Selahattin Korkmaz, Total A.Ş. Yatırımlar Müdürü Tuğrul Aybak, Esenyurt Belediyesi Başkanvekili Gürbüz Süleymanoğlu, Esenyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları ve Korkmazlar Grup Yönetim Kurulu Üyeleri açılış kurdelesini birlikte kesti. 


     


    **TÖRENE AVCILAR BELEDİYE BAŞKANI TOPRAK DA KATILDI 

    Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli, yoğun programına rağmen törene katılım sağlayarak Korkmazlar Ailesi’ni yalnız bırakmadı. Selahattin Korkmaz’a hayırlı olsun dileklerini ileten Başkan Toprak, başarı diledi. 


    **Rektör’de Kabe Çıkışı!


    Hac faciası ardında bir makale ele alan Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz Kabe’nin yönetiminin tüm İslam Alemine erilmesi gerektiğine dikkat çekti.


    **İşte o makale


     


    Hac´da ki katliama dönüşen izdiham, bütün petrol dolarları İsviçre bankalarına yatıran; yemekten, eğlenmekten, parayla oyun oynamaktan başka bir şey düşünmeyen asalak Arap Şeyhlerinin dünya için nasıl bir postülata dönüştüğünü gösteriyor. Dünyanın, İslamın ve insanlığın hiç bir sorunu ile ilgilenmeyen bu zavallı sürüngen takımı; kutsiyeti giydikleri kafanda, yaptırdıkları gökdelenlerde ve petro-dolarlarını güvende tutKuğulu sandıkları İsviçre bankalarında görmektedirler; o yüzden bunca servete rağmen insanlığın kanser gibi, HİV virüsü gibi büyük sorunlarının çözümü için yapılan araştırmalara beş kuruş ayırmazlar; o yüzden maddi destek olmadığı için okuyamayan/ araştırma yapamayan milyonlarca müslüman gence destek olmazlar… Oysa ki yeryüzünün maddi kaynakları, bütün insanlığındır; bunca petrol servetinin, bu kadar bakış açısı düşük, bu kadar insani yönü zayıf birilerinin elinde olması haksızlık. 

       Üstelik İslam aleminin ve tüm insanlığın diriliş muştusu olan Kabe´nin de bu düşük profilli zihniyetin elinde ticari bir metaya dönüştürülme çabası; artık ivedilikle sorgulanması gereken bir sorundur. Kâbe, yalnızca ; İngilizlerin sınırlarını cetvelle çizip üzerine “Kral” diye oturttukları kukla Arap Şeyhlerinin malı/mülkü değil; tüm İslam aleminin ruh kıblesidir. Bu kutsal mekan, tüm İslam aleminin ortak varoluş servetidir; yönetimi de tüm İslam aleminden oluşan bir konsey tarafından yapılmalı ve gelirleri, bilimsel anlamda kurulacak Mükemmeliyet Merkezleri (Center´da Of Excellence)´ne, buralarda yapılacak innovativ projelere ve bilim yapacak üstün zakalı/yetenekli gençlere burs olarak tahsis edilmelidir. Bu durum; islam inancını petro-dolarlarlara çevirerek yabancı bankalara istifleyen, gökdelenlerle biribiriyle itibar yarışına giren bu asalakların; İslamın kutsalı üzerindeki hegomanyalarına son verecek ve Doğu´nun yeniden dirilişine zemin hazırlayacak inkılapları başlatacaktır. Doğu ve özellikle de İslam alemi, artık görsel kandırmacalara, söylemsel illüzyonlara itibar etmemeli ve bu şarlatanlara haddini bildirmelidir. 

       Yaşlanan ve elbirliği ile yok etmeye çalıştığımız dünyamıza uzayda yeni alternatifler arayan insanlığın yarışına biz de katkı sunmalıyız; yoksa yaşanacak bir dünyamız olmayacak…


     


    Ardahan Üniversitesi Rektörü


    Pof. Dr. Ramazan KORKMAZ

  • BİR DE MEMLEKET İÇİN AĞLASAN!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Cumartesi Günü Saat: 17.45’de de TEMPO TV’de Programa Başlıyor..


    Her Cumartesi günü saat:15.45’de 


    Sizde Tempo TV ekranına konuksunuz..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw



    Çünkü,  Antrepo kurulacağı söylenen ama kendisi gibi duyarsız Ardahanlılar yüzünden Antrepo projesinin Doğu Expresinin bir durağanın daha Akyaka ilçesin de açıldığı Kars ilinin sınırları içine çekildiğinden bihaber, memleket sorunlarına duyarsızlığından yakınıldı. 

    Buna neden ise yanı başında Kars-Tiflis-Bakü Demir yolunun geçtiği Çıldır Yukarıcambaz köylü bu hemşerimizin köyüne kurulması düşünülen, son durağının sınırları içine alınması istenen memleketi içinde az olsun ağlamasını ve başta basın ve medyada olmak üzere en azından bu istekleri dile getirse denildiğinde Çıldır Yukarıcambaz köylü TRT’nin çekimi öncesi Fenebahçe sevgisini ve hayatını anlatırken göz yaşı döken Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımı malzemecisi Erkan Karaca’ya biraz da memleketin için ağla’ denmekte.

    Evet; Herkesin bir hikâyesi vardır. Ama kimilerinin hikâyesi sıra dışı, inişli çıkışlıdır… Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımı malzemecisi Erkan Karaca gibi… Tahsin Kaya’nın kulüp başkanlığında Fenerbahçe’ye adım atmış. Ali Koç, yedinci kulüp başkanı. Fenerbahçe erkek basketbol kulübünün de en eski çalışanı. 59 yaşındaki Karaca, “kara sevdalıyım” dediği mesleğinde 32 yılı geride bırakmış. Basketbol dünyasının önemli birçok olayına tanıklık etmiş bir Ardahanlı..




    “Sigarayı Bırak Efsane Ol” kampanyası ile gençlerin sigarayı bırakması için mücadele eden Karaca, ünlülerle yaptığı videolarla sosyal medyada taraflı, tarafsız herkesin takdirini kazanırken aynı takdiri memleketinde de, hemşerilerinden de, köylerinin burnunun dibinden geçen demiryolu üzerinde Doğu Expresinin son durağının kurulmasını istemesi, projede olan ama geri çekilip, başka il sınırları içine alınan antrepo içinde ağlaması gerekir denmekte.




    TRT Spor için çekilen belgeselde hayatını anlatırken, ‘Çıldır’ın (Ardahan) Yukarıcambaz köyündenim. Sekizi kız, beşi erkek 13 kardeşiz. Ailenin beşinci çocuğuyum. Toprak evimizden içeri girince, bir yanda ahır diğer yanda odalar vardı. Bir amcam ve ailesiyle, 20 kişi aynı evde yaşadık. Hatta Tuncel Kurtiz’in yer aldığı İnat Hikâyeleri filminin kısa bir bölümü de 225 yılık bu evimizde çekildi. Filmde annem Pamuk Karaca, abim, yeğenlerim ile köylülerimiz de yer alıyor.’ diyen Karaca’nın kendisinde önderlik yapmasını ve Ardahan’a, köyüne gelmesi istenen Doğu Expresi Durağı, Antrepo, Çıldırlı Karateci Eray Şamdan gibi Ardahanlı sporculara daha ileriye gitmeleri için’ memleket için çaba…’ filminde yer almalı diye öneride bulunulmakta.



    Çanakal, HDP’nin Kapatılması..


    HDP’li Belediye Başkanlarının görevlerinden alınıp, yerlerine kayyum atanması ardından, şimdi de belediye başkanları gibi halkın oyunu alan ve onu temsil eden vekillerin, millet vekillikleri elinden alınıyor. Ve ardından HDP’nin kapatılması için savcılığın harekete geçmesi…

    Bundan önce asıl dikkat çekilmesi gereken aynı partiden, yani HDP’den destek alıp, ilerde iktidar olan muhalefetin tutarsızlığına dikkat çekmek istiyorum. 

    Çünkü HDP Milletvekili Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve diğer geriye kalanlar hakkında meclise gönderilen dokunulmazlıkların kaldırılması  tartışıldığı bir anda, CHP’nin, iyi partinin ve son günlerde ortada görünmeyen Saadet Partisinin Milletvekillerinin yurt gezilerine, yani mecliste olmaları gerektiği bir sırada sanki seçim varmış gibi sahaya inip, meclisin bulunduğu Ankara’dan uzaklaşmaları tam bir iki yüzlülüktür.

    Gerçi aynı muhalefet Selahattin Demirtaşların dokunulmazlıklarının kaldırılmasına, hapse atılmalarına sebep olmuş, hatta el kaldırmışlardır. 

    Gelelim sahte demokrasiye.. 




    “İran’ın bile yönetim şekli cumhuriyet, diğer bir çok demokrasiden yoksun dikta ülkelerinin tek adam, kral, padişah diyerek, sözüm ona demokrasi ile yönettiklerini idda etmelerine, sahte demokratlık” denir…

    Gelelim halkın oy verdiği il genel ve belediye meclis üyeleri, kısacası karşı görüşlü olduklarından dolayı demokrasi adı altında yapılan seçimler sonucu milletvekili, belediye başkanı, meclis üyeliği yetkisini alanların hakkında ileri sürülen bir iddia ile, görevden el çektirmeleri bu ülkenin Avrupa birliğine girmeyi bırakın, dünyadan tecrit edilip ekonomik, sosyal, siyasal baskı altına alındığını anlamayanların, yeni paketler açarak hak hukuk adaletten bahsetmeleri gülünç olduğu kadar, toplum nezdinde ve dünya gözünde kendini sınırlamaktan öte bir şey değildir.


    Bir taraftan yeni reformlar yapacağını söyleyip, diğer taraftan dağda değil, ovada  siyaset yapanları da vekillik zırhından yoksun bırakıp, içeri atmak kadar saçma bir anlayış olamayacağı gibi, muhalefet denenlerinde göz göre göre yaşananlara karşı bir twit ile, mesajla, açıklamayla geçiştirmeleri de “iktidarım” deyip, kendisini devlet yerine koyanların yanında rejim savunuculuğundan öte bir şey değildir. 

    Bu arada şu anda bulunduğum Kocaeli/Gebze’de bir avukatın öldürülmesini kınayan baroların, STK’ların, sözde demokrasi yanlılarının ve kendilerine devrimci, solcu, demokrat, laik diyen iki yüzlü basın ve medyanında kendi kuyrukları dışında,  başkalarının başının ezilmesine de göz yumması, bu ülkedeki demokrasi anlayışının sadece iktidarın suçu değil, hepimizin olduğunu ortaya koymaktadır. 

    Çünkü üç maymunları oynamakla, yani bu gün bana yarın, sana olacağı kesin ve net olan anlayışa solcu, sağcı, dinci, gerici demeden bakarsak, insan hakları hak, hukuk,adalet, eşitlik, Kürt-Türk, Alevi-Sünni tartışmalarının olmadığı ve bugün 106 yaşında olan Çanakkale Zaferlerinde verilen mücadeledeki samimiyetle el ele verilmiş, sırt, sırta dayanmış, nasıl olursa olsun ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel de olsa karşıdan gelen kurşunlara göğüs geren bir ülkede hep birlikte huzur içinde yaşarız..



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    Devlet Değil, ARDEM Antrepo yapıyor!..


    arşiv haber 20/06/2016 tarhli haber


    İSTANBUL’DAN GELİP, ARDAHAN’A YATIRIM YAPTI!


    Ardahan’dan da geçen ve dünyanın Demir İpekyolu olarak adlandırdığı Kars-Tiflis-Bakü Demiryolunun üzerinde yapılacak olan Antrepolün Çıldır’ın Yukarı Cambaz köyü sınırları içinde alınıp, Karsın sınırlarına çekilmesi tartışıla dursun, Ardahanlı bir yatırımcı Ardahanın ilk özel Antrepolünü kendi özel sermayesi ile yapıyor.


    İstanbul’dan Ardahan’a geri dönen ve Tavukçuluk sektöründe her geçen gün marka olan ARDEM adlı firmasını kuran Özmen Demir Ardahan çevre yolu üzerinde yaptırdığı ve bittiğinde 1,5 Milyon TL.’ye mal olması beklenen özel Soğuk Hava Deposunu yılsonuna kadar bitirmeyi hedefliyor.


    Bin 525 M2’ alana yapılan ve yüzde 45’i biten Ardahan’ın ilk özel Antrepolu olarak adlandırılan ARDEM TAVUKÇULUK SOĞUK HAVA DEPOSU bittiğinde başta tavuk eti olmak üzere gerektiğinde bölgede kesimi yapılan hayvanların karkas etlerin yanı sıra sıcaktan korunması gereken tüm gıda malzemelerine soğuk hava deposu görevini de yapacak.


    **DESTEK DEĞİL KÖSTEK GÖRÜYORUZ..


    400 M2’si İdarehane, 1925 m2 kullanım alanı olacak olan Ardahan’ın ilk özel Soğuk Hava Deposu faaliyete geçtiğinde en az 20 kişiye iş imkânı sağlayacağını belirten ARDEM Tavukçuluk Firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Özmen Demir tamamen kendi öz imkânları ile yaptırdıkları ARDEM TAVUKÇULUK SOĞUK HAVA DEPOSU’nun yapımı öncesi devletin ve SERKA gibi sözde destekçi kuruluşlardan destek değil, köstek yemenin üzüntüsünü yaşadığını belirtti.


    Basın yoluyla kamuoyuna pompalanan sözde destekleri almaya kalkmanın yapılacak olan yatırımı geciktirmekten ve yatırım şevkini kırmaktan öte bir şey olmadığını belirten ARDEM TAVUKÇULUK Firmasının Yönetimi Kurulu Başkanı Özmen Demir, SERKA ve diğer bir çok sözde yatırımcı desteklediklerini belirten kuruluşların bin bir nazı ile uğraşmaktan ve verecekleri kıytırıktan destekten vazgeçip, kendi öz kaynakları ile bugün bitirme noktasına getirdikleri yatırımlarının 4 ay geciktiğine de dikkat çekti.


  • Değirmenler Artık Dönmüyor..




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yıldız En TV’de Perşembe Günü Saat: 16.30~18.30.00’da Kura Nehri’nin geçtiği Harosman’ın Değirmeni molokan (malakan) ustaların çalıştığı değirmen 1954 yılında bitirilerek çalışmaya başlamıştır. 

    Sahibi İlyas Binali Özturk olan ve kuruluşundan 1963 yılına kadar Malakanlar tarafından çalıştırılan su değirmeni malakanların başta Rusya olmak üzere atalarının bulunduğu ülkelere gitmesiyle önemini yitiren değirmenler arasında yer aldı.

    1980’den sonra kaderine terk edilmiş olan su değirmeninin en önemli özelliği, projesinin yüksek mimar mühendis tarafından çizilmiş, 2 taş stehan(ayakta duran iki taş) denilen unun yanı sıra bulgur yapan bir sistem olması.

    Bugün artık dönmeyen su değirmeninin diğer bir özelliği de buğdayın kabuğunu sıyıran, beyaz un yapan ayrı bir sistem bilye ve çarkla döndürülen taşların aynı zamanda dinamo gibi elektrik üretmesiydi. Kısacası bugün sahip çıkılmayan, unutulup adeta kaderine terk edilen o dönemin bölgesel fabrikası olan su değirmenleri gibi Harosman’ın Değirmeni de şimdi âtıl durumda eski günlerini arar gibi.


    Başkan Özer koronavirüse yakalandı


    Ardahan Şoförler ve Otomobilciler Odası (AŞOB) Başkanı Asim Özer, koronavirüse yakalandı. 


    Covid-19 belirtileri üzerine Ardahan Devlet hastanesine giden Başkan Özer´e koronavirüs testi yapıldı. Test sonucu pozitif çıkan Başkan Özer, evde karantinaya alınarak ilaç tedavisine başlandı.



    KALE KAÇ HARFLİDİR?.. YA KALP?!


    İnsanlığın yeniden gitmeye hazırlandığı Ay’dan bile görünen Çin seddinin, diğer adı olan kalelerin içinde yaşayanları  dışarıdan gelecek saldırılara karşı koruma görevinin yanı sıra aslında bir kent olduklarını bilmemiz gerekir. 

    Çünkü tüm kalelerin içinde olanların sadece askerler değil, aileler, aşklar, güzel kızlar, delikanlılar ve onların büyükleri kısacası yaşamın olduğuyla çokta ilgilenmeyiz.

    Ve kalelerin diğer bir yönü ve hiçte ilgilenmediğimiz tarafı ise bu küçük denen ama “tümü benim olacak” diyen Firavun’un, imparatorların, Hasan Sabbah’ların, padişahların yanısıra bir insan ömrünün tümünü görmeyecek kadar büyük olan bu dünyada, ilk yapıldığı gibi sapa sağlam kalan hiç bir kalenin kalmadığıdır. 

    Zira her şey zamana ve azme yenik düşer..

    Çünkü en korunaklı denen kale ve kalbin arzu, istek ve hırsın verdiği enerjiyle bir gün mutlaka bir yerinden gedik bulunup, içine sızıldığı, yakılıp, yıkıldığı, bu yetmezmiş gibi talan edilip, virane halde geride bırakıldığının o kadar çok örnekleri vardır ki.. 



    Ve bu kale, kulelerin mutlak işgal edilip, ele geçirildiği şu dünya da sakın kimse demesin, ‘benim kaleme, yani kalbime dışarıdan, yandan, yöreden kimse giremez’ ve bunu diyenlerin er, geç yanıldıklarını da  işgal başladığında anlarsınız.. 

    Her ne kadar fedailerine sahte cennet vaadeden Hasan Sabbah güçlü duvarları, sağlam surları, kocaman kilitli demir kapısı ve etrafına çevrilen askerleriyle her kuşatmaya karşı dimdik hazırlattığı Alamut kalesi vardı desenizde ve ‘Güçlendikce güçleniyor…. İzin vermiyordu oraya ait olmayanın içeriye girmesine.’ diye umutlansanızda..

    Evet, çok zor kurmuştu orayı. İlmek ilmek, emek emek, birinin giripte talan etmesine izin vermeyecekti besbelli.. Fedaileri sorgusuzca emrindeydi.  Çünkü her birine Cennet vadedilmişti.

    Cennetin anahtarı sadece alamutun sahibindeydi…. Ve ancak onun için sorgusuzca ölenler girebilirdi, Alamutun cennetine.. 

    Ama bu güçlu denen̈ kaleye bile girebilmek mümkündü.. Ve hicbir duvar mutlak güce sahip değildi…

    Lakin bunun için ölmek gerekti ve düşün ki içi sahte cennetti… 

    Ama aşk okları, kardan yürütülen kayıklar dahil her yöntemin kullanılıp, aynı Ardahan gibi 2 bin rakımlı yükseklikteki yıkılamaz denilen Alamut Kalesinin 1256 yılında Hülagühan komutasındaki Moğol ordusu tarafından ele geçirilmiş olduğunu da bilmek gerekir..

    Ve kaleninde Kalbin de 4 harfli olduğu bilinsede her zaman 3 harfliye teslim olduğuydu..



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    Dört Ürün Değirmen ve Depolarda!


    arşiv haber 14/07/2020 tarihli haberler/yorum


    YAYLALAR İNDİ!.. Hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan ve yoğun bir hasat dönemini geride bırakan Ardahan’lılar gerek tekonolojinin gerekse Malakanlardan kalma değirmenler aracılığı ile arazilerinde topladıkları ürünleri buğday ve arpa gibi ürünlerini öğüterek kışlık depolarına doldurmaya başladılar.


    Yaklaşık iki aydır meralarda bulunan tarlalarında büyük bir emekle topladıkları buğday ve arpalar eleme işleminden geçirildikten sonra temizlenen ürünler daha sonra gerek elektirik gerekse suyun gücüyle çarkları dönen değirmene gelerek öğütülüp, depolamaya başlayan Ardahan’lı çifçiler burada öğütülen unları ayrı bir tarafa buğday ya da arpa kabuklarını ise farklı bir bölüme çuvalayıp depolarına koymaktalar.



    İlin mera varlığı toplam alanının %59’unu teşkil etmesi mera hayvancılığını yaygın hale getirdiği ancak bölge mevsim koşullarında yapılan tarımda verimin yeterli olmadığı gibi gübrelemeninse toprak tahliline göre verilmemiş olmasına ve bu yıl geçen yıllara nazaran gizli bir kuraklık yaşanmasına bağlı olarak verimin iyiden iyiye düştüğü Ardahan’da hayvan yem yapımında ve kümes hayvanlarımızın beslenmesinde kullanılan Arpadan yarma yaparak yemeklerde de kullanırken bu ürünler zaman zaman ihtiyaç fazlalığı satılarak aile bütçesine katkı sağlanılır. Arpa, Buğday, Kurul (Fığ) ve Çavdar olmak üzere dört ürünün yetişitiği bölgede bu ürünler karıştırılarak yem yapımında kullanılırken aynı ürünler hayvan beslenmesine ve süt üretimine katkı sunmaktadır.


    Öte yandan yüksek rakımlı alanlarda bulunan yaylalarda bulunanların da köylerine döndüğü görülen Ardahan’da bir taraftan da kış hazırlıkları başladı. Fotolar: Hüseyin Suphi Taşkıran/Hanak



    YILMAZ, İNCE, AKŞENER OLMADI DEMİRTAŞ!


    Fransa’nın uçak satmak için, Amerika’nın kısıtlamaları kaldırıp, Libya’nın içinde bulunduğu kanlı Arap Baharlı bölgede bulunan Libya için yeni bir üs kurmak adına ısıttığı Akdeniz ve Ege’de yaşanan sıcak gelişmelerin savaştan çok aslında ekonomik çatışma olduğunu anlamayan kamuoyunun görmediği diğer bir hesapta her an ilan edilecek denen bir erken seçim ya da 2023 seçimi öncesi iç siyasi hesaplardır…


    Bir taraftan dikkatleri dışarı çeken diğer taraftan iç siyaseti organize etmeye çalışan iktidarın, iktidarının devamı için yaptığı ince hesaplar olarakta bakılması gerektiğine inandığım Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi, gelişmelere takılıp, ekonomik sıkıntıları, pandemiyi ve diğer gerçek sorunların üzerine çektiği perdenin altında her geçen gün güçlenen karşısındaki muhalefeti de dağıtma hesapları içinde..


    Bu hesapların içinde olan iktidarın konsolosluktan, büyükelçiliğe buradan da milletvekilliğine yetmez CHP Genel Başkan Yardımcılığına kadar yükselip bir anda yani durup dururken  Ezan’ın Türkçe okunması gibi alakasız açıklamalarda bulunarak, kendisini partiden kovduran ve mecliste Ardahan’ın adını unutturan Öztürk Yılmaz’ın kurduğu partisine bel bağlanmayacağını anlayıp, yeni stratejilerin peşine düşmüş durumda..



    Bunun en bariz örneği Yılmaz’a gaz veren havuz medyasının İnce’yi de ince ince işleyip, CHP’yi parçalama hesapları yaparken asıl önemli sorunun HDP olduğunu da unutmuyor..


    Çünkü gerek kendisini iktidara taşıyan gerekse şu an buzlukta olduğu söylenen barış sürecinde kendisini iki dönem iktidar da tutan seçmenin yoğun olduğu ve hangi tarafa ağırlığını koyuyorsa ülke siyasetine yön veren HDP’nin ‘Hain’ yaftaları ile, eş genel başkanlarını, milletvekillerini, partililerini, taraftarlarını içeri atmakla erimediği gibi her geçen gün daha da güçlenip, ‘Yıllardır yaptığınız her şeye rağmen ben buradayım’ dediğini iktidarda görmüyor değil..


    Bu nedenle çoğu asker kökenli olan ulusalcı takımın önce Feyzioğlu aracılığı ile denediği ama Feyzioğlu’nun bu yemi yutmayıp, ‘şimdilik’ TOBB Başkanı gibi iktidardan yana görünüp kenarda durması ardından Öztürk Yılmaz’a kurdurulan partinin AK Parti’den ayrılıp, hızla örgütlenen Davutoğlu kadar ilgi görmediği ve Babacan’ın da katıldığı tarafta açılan deliği ve bu deliği %11’i geçen bir oya sahip milliyetçi seçmenin desteklediği Akşener’in bizzat Bahçeli tarafından geri MHP’ye davet edilmesinin kapatamadığını gören iktidar ve borazanı havuz bu kez de Muharrem İnce üzerinden CHP’nin parçalanıp, parçalanmayacağı hesaplarını yapmaya başladı.


    Ve ” en azında kullanırım, moral bozarım” dediği İnce’yi önce ince ince sonrada tüm gücüyle destekleyip, hatta konuşmalarını canlı vermeye başladı. Ama ‘Biz İnce’yi kullanalım’ diyenler İnce’nin kendilerini kullanıp, CHP içinde güçlenmekten öte bir işe yapmadığını da kısa sürede anlayan aynı tayfa bu kez hala neden hapiste olduğu anlaşılmayan ve dünya, AHİM’in bile serbest bırakılmasını istediği Selahattin Demirtaş’a yönelip, İnce’ye yaptıkları ”parti kuracak” dedikodusunu yaymaya başladılar.


    Ve asıl hedefin HDP olduğunu çaktırmadan bir taraftan terörist diğer taraftan ”acaba” diyerek, sayın demeden ”eski eş başkanı Demirtaş parti kuracak” diyerek gündeme taşımaya başladılar..


    Tabi bunlar yapılırken önce Vatan-Millet-Sakarya edebiyatı eşliğinde önce Karadeniz’de sonrasında Akdeniz ve Ege’de çaldıkları mehter marşları ile dikkatleri dışarı çekip, eriyen dolarları, bozulan ekonomiyi ve her geçen gün büyüyen işsizliği unutturmaya çalışıyorlar.


    Ama dün neden tutuklu olduğunu iktidarın bile cevaplayamadığı Demirtaş’ı ziyaret edenler buradan dönüşlerinde bu ince hesaplar içide olanlarının umudunu kursaklarında bıraktı. Çünkü Demirtaş ne Yılmaz’dı nede İnce’ydi.. Ve milyonların ne derse o dediği HDP’liydi ve kendisi hakkında öne sürülen ”parti kuracak” dedikodularını elinin tersi ile geri itip, ” parti kur, serbest kal” diyerek kendisine üstü kapalı mesajlar gönderenlere’ ‘beni burada ne kadar tutarsanız tutun siz değil HDP büyüyor” demişti…


    Neyse biz yine Akdeniz’e, Ege’ye dönelim.. 


    Çünkü hesap tutmadı. Haydi yeni senaryo hazırlıklarına..


    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!







    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    Yine Saman Derdi!


    arşiv haber 23/03/2016 tarihli haber


    21 Mart Newroz Bayramını karlar altında karşılayan Ardahan’da kaba yem sıkıntısı baş gösterdi.


    Aylardır kar altında olan meralara çıkarılamayan hayvanlarına yedirecek yem bulmaktan zorlanan  Ardahanlı hayvan yetiştircileri devletin kendilerine el atmasını bekliyorlar.

    Samanın kilosunun 500 kuruşu bulduğunu, bir çuval yemin 55 bin TL. ila 70 TL. arasına da olduğundan yakınan Ardahanlı hayvan yetiştircileri geçtiğimiz gün yağan son kar ile iyiden iyiye perişan olduklarını belirttiler.




    Baharın müjdecisi olarak bilinen Leyleklerin gelmesi, Newroz’un kutlandığı Mart ayı içinde zor günler yaşandığını Ardahan’da son yağan karla birlikte  iyiden perişan olduklarını belirten Ardahanlı hayvan yetiştiricileri kendileri gibi hayvanlarının da içeri de esir kaldığını zor durum da olduklarına işaret ettiler. 

    350 Bin Büyükbaş hayvanın bulunduğu bölgede yaklaşık 2 ay süren şap hastalığı dolaysıyla hayvanlarını satamadıklarını ve yeni doğumlar ile bir çok hayvanları olduğunu belirten Ardahanlı hayvan yetiştiricileri en az bir ay daha kalkmayacak görünen karlar dolaysıyla bir hayli zorda kaldıklarını belirttikleri açıklamalarında Tarım Bakanlığı başta olmak üzere yetkililerin yaşadıkları sorunlarına eğilmemekle suçladıkları da görüldü.

    Ardahanlı hayvan yetiştiricileri yaklaşık 6 aydır içeri de besledikleri hayvanlarına yem alacak paralarının kalmadığını belirttikleri açıklamalarında devletin başta saman olmak üzere bölgede ki bütün hayvan yetiştiricilerine destek vermesi gerektiğini aksine iyi beslenemeyen hayvanlarının yeni hastalıkların pençesinde telef olacağını, bununda milli bir kayıp olduğunu da belirttiler.


    Ardahan Haber

  • BULDAN'DAN ERDOĞAN'A COVİT GÖNDERMESİ!





    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    HDP’nin tarihinde Ardahan’dan ilk kez milletvekili çıkardığı 2015 seçimleri ardından yeniden seçim kararı alan ve yapılan baskı, seçim ardından 5 ay içinde birçok yerde yeniden milletvekili kazandıktan sonra yaptığı seçim değerlendirme açıklamasında, „Antalya’yı kaybettik,  ama Ardahan’ı kazandık,” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce söylediği bu lafına karşı göndermede bulunan HDP Eş Başkanı Pevin Buldan, bir yıldır süren Corona önlemlerinin gevşetildiğini bugün açıklayan Erdoğan’a Covitli bir gönderme yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan kademeli normalleşmenin ele alındığı Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklama ardından yayınlanan Türkiye haritasında Adıyaman hariç, güneydoğu illerinin mavi renkli, yani hayatın normele geçeceğini göstermesi ardından bu haritayı tweetleyen Buldan, aynı maviliği taşıyan Uşak’ı gösterip, “Adıyaman’ı kaybettik ama Uşak’ı aldık.” dedi.


    **Ardahan  Yüksek Riskli İller Arasında!


    Türkiye günlerdir kontrollü normalleşme sürecini başlatacak kararların açıklanacağı 1 Mart’ı bekliyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni döneme ilişkin kararların alındığı Kabine toplantısının ardından, riskli iller arasında Ardahan’ın da bulunduğu açıklamalarda  bulundu. Türkiye genelinde iller 100 bin nüfusa düşen vaka sayısı başta olmak üzere, çeşitli kriterlere göre; düşük riskli – mavi, orta riskli – sarı, yüksek riskli – turuncu ve çok yüksek riskli – kırmızı olarak renklerle sınıflandırıldı.


    Hafta sonu kısıtlaması düşük ve orta riskli illerde tamamen kaldırılırken, yüksek ve çok yüksek riskli illerde pazar günü devam edecek. Akşam 21 ile sabah 5 arası kısıtlama sürecek.

    Türkiye genelindeki ilkokullarda 8. ve 12. sınıflarda eğitim öğretime açılacak.

    Düşük ve orta riskli illerde diğer kademelerde de eğitime başlanacak. Yüksek ve çok riskli illerde sadece liselerdeki yüz yüze sınavlar yapılacak.

    Çok yüksek riskli iller dışında kafe ve restoranlar faaliyetlerini sabah 7 ile akşam 19 saatleri arasında, yüzde 50 kapasite ile sürdürecek.

    Kamunun çalışma saatleri tüm Türkiye’de normale dönecek.

    65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlarımız ile ilgili düzenleme düşük ve orta illerimizde kaldırıldı.

    Halı saha ve havuz gibi yerler düşük riskli illerde sabah 9 ile akşam 19 arasında faaliyetini sürdürecek
    .



    SİZİ AY’ADA GÖTÜRECEĞİM!..


    İstanbul’u kaybettikten sonra ana arterlerine sahip çıkıp yaptıkları çalışmaları devasa reklamlarla anlatmaya çalışan mevcut iktidar hem çalışmalarını anlatıyor, hemde yerelde kaybettiği İstanbul hala benim  imajını vermeye çalışırken, uzaya uydu fırlatmayı da ihmal etmiyor.


    Dünyamız gibi, uzayda bulunan, Ay’a da gideceğini iddia eden aynı iktidar, bu iddiasını da yine ana arterlere astığı “Türksat 5 A’yı uzaya gönderdik gururluyuz” pankartlarıyla reklamına devam ederken beni unutmuş.

    Zira ben daha önceki bir yazımda aşılarını ücretsiz  getirip parası ödenmiş gibi faturalandırıldığı iddia edilen Çin’e yönelik yazımda benim de aya başında bulunduğum stk’nın logosunu göndereceğimi belirtmiş, ancak Çin’lilerin füzesinin patlaması üzerine bu hedefine ulaşamamış bir vatandaşı olduğumu görmemiş, duymamış.

    Zira yurt dışından pandemiye yakalananları uçakla getirdiğini, kardan kapanan yollar yüzünden doğum sancısı çeken insanlara ulaştığını ileri süren iktidar, aya gitmek isteyen beni unutmuştu.


    Çünkü bir gazeteci olarak toplumun beklentilerini yerine getiremeyen ve kaz yemekten öteye gidemeyen ve birlik beraberlikten bahsederken, Federasyonuna üye olmayı dahi kendisine zul sayanların başı olan sivil toplum örgütünün yani, Ardahan Dernekler Federasyonunun logosunu aya gönderecektim.

    Çünkü ben Federasyonun başına geçtikten sonra bu federasyonun yapamadığı tek şey aya gidememekti. Bir çok derneğe, federasyona örnek teşkil edecek çalışmalar ortaya koymuş onların da sonradan görme, nal toplama ve aynı şeyleri yapmalarını bırakıp çalışmalarını teşvik etmişti.

    Bunu en zor şartlarda maddi imkansızlıklara rağmen yapan ve ilk tanıtım günlerini üniversite öğrencilerine burs vermeyi, kadınları örgütlemeyi, gençleri spora yönlendirmeyi, iş insanlarıyla birlikte önemli toplantı ve ziyaretler yapmayı başarmış, pandemi yasaklarına rağmen kongrelerini yapmaya devam eden iktidar gibi pandemi döneminde bile bir çok işe, etkinliğe imza atmış, bununla da yetinmeyip sanalda, televizyonda çalışmalarını sürdürmüştür.

    Ve en önemlisi yine diğer stk’lara örnek olmuş, onlarında sanalda, televizyonda etkinlik yapmasını sağlamıştır.Tek yapamadığı şey Ardahan’lıları uzaya götürememiş, derneklerinin en üst çatı örgütü olan Ardahan Dernekler Federasyonunun logosunu uzaya gönderememiş olmasıdır. İşte bu nedenle Çin’in yapamadığını Türksat 5 A’yı uzaya gönderen, iktidar bana bu hedefimde yardımcı olamadığı için küskün ve kırgınım. Ama ya artık sonu geldi denen bu iktidarın döneminde, ya da hayal kurup iktidar olacağını sananların katkısıyla..






    Alt ve üst yapı için destek ve para aradılar..


    AK Partililerden Ankara Çıkarması


    arşiv haber 27/03/2016 tarhli haber


    Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Ankara’da AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay, AK Parti Ardahan İl Başkanı Av. Yusuf Demirci, ile birlikte ziyaretlerde ve temaslarda bulundu.


    Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, AK Parti İl Başkanı Av. Yusuf Demirci, AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay,  ile Ardahan Belediyemizin takip ettiği bazı projeler ile yol ve üst yapı projelerinin uygulanması için gerekli finans desteği için  Çevre ve Şehircilik Bakanı  Fatma Güldemet Sarı’yı, Müşteşar Mustafa Öztürk ve İller Bankası Genel Müdürü Mehmet Turgut Dedeoğlu’nu makamlarında ziyaret edip görüşmelerde bulundular.


    Ardahan Milletvekili, Belediye Başkanı, İl Başkanı, ayrıca Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’yi ziyaret ettiler.

  • ARDAHAN'A KOMŞU ÜLKEDE Kİ 15 TEMMUZ GİRİŞİMİ HALK VE DÜNYA'NIN TEPKİSİYLE KARŞILAŞTI!





    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    **ERDOĞAN KINADI VE DEMOKRASİ DEDİİ..


    Ermenistan ordusu Başbakan Nikol Paşinyan ve hükümetin istifasını talep etti. Paşinyan yaptığı ilk açıklamada, “Ülkede darbe girişimi var” ifadelerini kullanarak, destekçilerinin başkent Erivan’da toplanması için çağrı yaptı. Ardından Paşinyan, Parlamento binasının önünde toplanan destekçilerinin yanına giderek, “Ben halkım için mücadele ediyorum. Polis halkın güvenliğini sağlayacak” açıklamasını yaptı. Öte yandan, Paşinyan’ın istifasını isteyen göstericiler hükümet binasına ilerledi.


    Ermenistan Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan ve üst düzey komutanlar, Başbakan Nikol Paşinyan’ı istifaya çağıran bir bildiri yayımladı.


    Ermenistan’daki yerel medyada çıkan haberlere göre, Genelkurmay Başkanı dahil bütün üst düzey komutanlar, Paşinyan’ın istifası için bildiri imzaladı.


    Paşinyan, Ermenistan ordusunun kendisine yönelik istifa çağrısının ardından Facebook üzerinden gerçekleştirdiği canlı yayında konuştu.

    Halkın sivil gücünün korunmasının şu anda en önemli konu olduğunu vurgulayan Paşinyan, yaşananları “askeri darbe girişimi” olarak nitelendirdi.


    PAŞİNYAN DESTEKÇİLERİNİN YANINA GİTTİ


    Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, orduya karşı taraftarlarına destek çağrısında bulundu.


    Ardından Paşinyan, Parlamento binasının önünde toplanan destekçilerinin yanına giderek, “Ordu görevini yapsın, Ermenistan sınırlarını korusun. Ermeni halkı askeri darbeye izin vermeyecek” dedi.


    Ermenistan Genelkurmay Başkanlığı ise “Paşinyan’a istifa çağrısı hakkındaki pozisyonumuzu teyit ediyoruz. İstifa çağrısı bir baskı neticesinde yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.


    Konuşmasında, destekçilerini sokağa çağıran Paşinyan, “Hepinizi Cumhuriyet Meydanı’na ne yapacağımız hakkında konuşmaya, bir dizi acil meseleyi ele almaya davet ediyorum” dedi.


    Paşinyan, “Her şeyden önce, barışçıl bir sivil meclisin katılımcısı olarak Cumhuriyet Meydanı’nda sükunet çağrısı yapmak istiyorum  kesin ve sert bir eylemde bulunmak istemiyorum” ifadesini kullandı.


    PAŞİNYAN KARŞITLARI DA SOKAKLARDA


    Öte yandan, Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın istifasını isteyen göstericiler hükümet binasına ilerledi. Muhalefetin önemli siyasi figürlerinden eski başbakan ve eski savunma bakanı Vazgen Manukyan taraftarları ise Savunma Bakanlığı önünde toplanarak, ordunun muhtıra çağrısına destekte bulundu.


    Erdoğan’dan Ermenistan açıklaması: Darbenin her türlüsüne karşıyız


    15 Temmuz Darbe girişimi ardından ne yapacağı uzun süre merak edilen, ancak son anda gazeteci CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın sunduğu haber programına cep telefonu ile bağlanıp, halkı darbeye karşı direnişe davet eden ve fetonun başını çektiği ortaya çıkan darbe girişimini, halkın desteği ile atlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan demokrasi ve komşu ülke için anlamlı çıkış.


    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan’da ordunun tutumunu eleştirerek, “Darbenin her türlüsüne karşıyız” dedi. 


    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan’da ordunun Başbakan Nikol Paşinyan’a istifa çağrısında bulunmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan “darbenin her türlüsüne karşı olduklarını” ifade ederek, “Askerin devreye girmek suretiyle adeta darbe çığırtkanlığına girmiş olması kabul edilebilir bir şey değildir” diye konuştu.


    Halkın Paşinyan’ı zaten alaşağı edecek konuma geldiğini söyleyen Erdoğan “Ama olay darbe olunca darbeye bakışımız bu noktada farklıdır” dedi. Erdoğan, bir yönetim değişikliğine gidilecekse bu yönetim değişikliğini Ermenistan halkının yapacağını, bunu halkın tasarrufuna bırakmak gerektiğini söyledi.



    Limana Ulaşamama Stresi..


    Her Cumartesi günü olduğu gibi bir   Cumartesi’yi daha sensiz ve sessiz geçirmenin hüznü ile ele aldığım bu cumartesi yazısında gönlümde, kalbimde oluşan duyguları için için kaynayan ve fışkırdı, fışkıracak diye beklenen depremler öncesi ve sonra yaşanan artçılar misali gelip giderken, bunun nedeninin  tusinamileri yaratan okyanuslar ortasında kalmış bir gemi gibi limana, sana demir atamadığımdan mı bilmem, ama o gemiden farkım yok şu an.


    Ve o geminin pervanesinin bir balıkçı ağına bilemedin yunus sürüsüne, ya da köpek balığı sürüsü, belkide dokuz kollu Ahtapota yakalanmışçasına ulaşmak istediği limana ulaşamamanın gerginliği ile çatırdarken buzlara çarpıp, batan titanike benzememek için sakin ve karşıdan kendisine yol gösterecek olan senin kadar güzel kız kulesine benzer deniz fenerini bekler, sana gelmek isteyip, adım atamayan atakları ile..




    Ve her Cumartesi günü gündemden, siyasetten, son dakika gelişmelerden uzak kendimi ve içimdekilerini aktarmaya çalığım, ele almaya gayret ettiğim “Cumartesi Yazıları” başlıklı bir yazımın bir kez daha sana doğru aktığını hisseden ve sana dokundukça hayat bulan, canlanıp, heyecanlanan parmaklarımın seni okşarcasına dokunduğu bilgisayarımın tuşlarının değerlerken sana, limana gelmek isteyen ama dizlerinin üzerine aldığı bilgisayarın seni, sana olan duyguları aktarırken adeta bir piyanodan gelen güzel sesle beni dinlendirip, panik yok, ufukta demir atacağım liman görünüyor dercesine sakinleştirdiğini de hissediyordum..

    O güzel hislerin beni sana, gemiyi limana bağlayan güçlü halatlar olduğunu bir kez daha bana hissettiren bir cumartesi günü sensiz geçse de, gemi gibi okyanus dalgaları arasında kalmış, oluşan tsunamilere rağmen direnen ben tüm kalbiyle sana ulaşmak istediğimi, limana biraz daha yaklaştırdığını bilmeni, hissetmeni şimdilik, dün, bugün olmazsa, da her an o sevdiğim limana yanaşıp, demir atacağımı bilmeni isterim özlediğim, bir kez daha zevk ve mutlulukla demir atamadığım limanım..





    Elena Ermenistan’a


    Uygulanan Ambargo’yu Kaldırdı!


    arşiv haber 02/10/2017 tarihhli haber/yorum


    Azeriler Duymasın!..


    Azerbaycan’ın olduğu ileri sürülen Karabağ’ı ve bir çok köyünü işgal ettiği ileri sürülen ve Türkiye’nin Kars Doğu Kapısını kapatarak Ambargo uyguladığı Ermeniler Çıldır üzerinden dünyaya ulaşıp, nefes almaya başladıkları iddia edildi. Gazeteci Suat İncedere’nin haberine göre Elena isimli otobüs firması başta olmak üzere Çıldır Aktaş’ta geçen bir çok Tır’ın Ermenistan’a uygulandığı ileri sürülen Ambargoyu Aktaş üzerinden deldikleri ileri sürüldü.


    **Azerbaycan’ın Aktaş üzerinden Baybas mı Edildi?!.


    Gazeteci Suat İncedere’nin yanı sıra sınırda ki bir çok insanın Türkye’nin Gürcistan’a açılan 2. gümrük kapısı olan Çıldır Aktaş Gümrük Kapısını açmasının asıl amacının Çıldır’a olduğu gibi Gürcistan’a da komşu olan Ermenistan’a Gürcistan üzerinden ithalah/ihracat yapmayı hedeflediği bunu da Azerileri üzmemek için kapattığı Kars Doğu Kapısını açmaktansa Ermenistan’a yakın olan Ardahan’ın Çıldıri lçesi sınırları içinde bulunan ve geçtiğimiz yıl açtığı Çıldır Gümrük Kapısı ile yaparak bir taraftan Azerbaycan’ı üzmek istemediği ama diğer yandanda Ermenitan’la da iş ilişkilerine devam etmek istediği de öne sürüldü.


    İşte O haber;


    Bin Yıllık Dost, Yüz Yıllık Düşman ERMENİSTAN..


    Ermenistan’a Uygulanan Ambargo Delindi mi ?.

    Ardahan, Çıldır Aktaş sınır kapısından lojistik destek götüren tırlar ve yolcu otobüsleri akıllara; “Turkiye tarafından Ermenistan’a Uygulanan Ambargo dolaylı yoldan delindi mi ?” sorusunu akıllara getirdi.


    Türkiye’den giden Tırlar, Çıldır Aktaş sınır kapısından geçtikten yarım saat sonra Ermenistan’a giriş yapıyor. Tırlar logistik malzemeler taşırken, Elena isimli yolcu otobüsleri haftada iki yada üç kez İstanbul, Erevan arası yolcu seferleri yapıyor. Bu gün Ermenistan bakkaları, market ve mağazalarında her çeşit Türk mallara satılıyor.


    NORMALLEŞME


    Türkiye ile Ermenistan Arasında ülkeler arası seyehat ve normalleşme anlaşması, 10 Ekim 2009 Tarihinde Zürih’te Dönemin dışişleri başkanı Ahmet Davutoğlu tarafından İmzalandı.


    Türkiye-Ermenistan maçına dönemin Cumhurbaşkanları Abdullah Gül ve Serj Sarkisyan katılmış ve Azerbeycan’a rağmen, iki ülke arasında dostluk havası sergilenmiştir.

    Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 22 Nisan 2010 tarihinde yaptığı televizyon konuşması ile Protokollerin onay sürecinin dondurulduğunu açıklayarak Türkiye’nin vizyonsuz girişimini yarıda bırakmıştı.


    Türkiye, Ermenistan’ın bağımsızlığını 16 Aralık 1991 tarihinde tanımış ve bağımsızlığını müteakip ciddi ekonomik problemler yaşayan bu ülkeye bir dönem insani yardımda bulunulmuştu.


    Ermenistan’ın, 1993 yılında Azerbaycan’ın Kelbecer bölgesini işgal etmesi üzerine, ülkemizden Ermenistan’a doğrudan ticaret sona erdirilmiş; iki ülke arasındaki sınır kapatılarak kara/demiryolu ve havayolu bağlantıları kesilmişti.


    Ermenistan, Protokolleri, 23 Nisan 2010 tarihli bir Nota ile Tiflis Büyükelçiliğimize bildirmiştir. Bilahare, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan tarafından Şubat 2015’te sözkonusu Protokoller Ermenistan Parlamentosu’ndan geri çekilerek askıya alınmıştır.


    Türkiye şimdiye kadar Ermenistan’la ilişkileri normalleştirmeye yönelik, iyi niyet ve kararlılığının göstermiş fakat Ermeni makamları, 2015 yılında ülkemiz aleyhine yürüttükleri karalama kampanyasına hız vermiştir.


    Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde ilerleme kaydedilmediği sürece, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde kaydedilecek bir ilerleme tek başına yeterli ve kalıcı olmadı.


    Ermenistan hükümetinin özellikle dış politikasında Rusya’ya bağlı olması bu tip adımların atılmasını engelliyor.


    DİYASPORA


    “Diasporanın Türkiye nefreti, Ermenistan’a olan sevgisinden daha büyük ve diaspora Ermenistan’ı Türkiye’ye karşı kullanıyor. Ermenistan’ın güvenlik meselesi diasporayı değil, Ermenistan vatandaşını ilgilendirir. Dolayısıyla iki ülke arasındaki normalleşmede diaspora devre dışı kalmalıdır.


    Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesinde iki büyük engel var: Azerbaycan ve Rusya. Bir de normalleşmeye ulaşmak için önemli olan Yerevan ile Ankara arasında doğrudan iletişim eksiği var.


    Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi Güney Kafkasya’da istikrarın en önemli sorunu olmaya devam ediyor.


    ERMENİSTAN’A GİDİŞ


    İran ve Gürcistan dan kolaylıkla vize alınan Ermenistan, Gürcistan sınır kapısı 2009 da açıldı. Asgarî 21gün- en uzun 120 gün vize geçiş sırasında on dakikada içinde sınır kapısından veriliyor. 21 gümlük vize için 3000 AMD, 120 günlük vize 15000 AMD para birimi ödemeniz gerekmektedir.


    Bu yıl Azerbaycan ile Ermenistan arasında çıkan Karabağ’daki çatışmaları bahane eden bir grup Gürcü Ermeniler, Ahılkelek’te Türk Otomobil ve TIR’larına taşlarla saldırmış, Ermenilerin Çıldır Aktaş Sınır Kapısı karayolunu taş ve kayalarla kapatılmıştı. 

    Suat İncedere


    **TÜNELLER YAPILMIYOR, AKTAŞ AÇILMIYOR..


    *03/04/2015 Tarihli Haber


    Havaalanı isteyen Ardahanlılara, ‘Önce yol ve tünel’ diyerek Ardahanlıların planı, projesi ve de yeri hazır olan havaalanı isteğine karşı çıkıp, engelleyen milletvekilinin tünelleri 2015 yatırım programın da olmadığı ortaya çıkması ardınan Çıldır Aktaş Gümrük Kapısınında açılışı tehlike de..


    Aktaş Açılmıyor mu?


    Gümrük Bakanlığının dün yayınladığı ‘Gümrük Memurlarının Yeni Atama ve Yeni Yerleri’ genelgesinde bu yıl açılacağı söylenen Ardahan’ın Çıldır Gümrük Kapısına hiç bir gümrükçünün tayin edilmediği görüldü.

    Bu duruma bakıldığında Aktaş’ın 53 yıldır açılması beklenen Aktaş Gümrük kapısının bu yıl da açılmayacağını görmek mümkün..

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından dün yayınlanan ve gümrükçülerin kararnamesi olarak bilinen atama ve yer değiştirme kararının içinde Aktaş geçmiyor.

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yaptırılan Gümrük Kapısına hiç bir gümrükçünün atanmaması kafaları karıştrırken, Ardahan’ın Kafkaslara açılan 2. Gümrük Kapısının bu yıl da açılmayacağını şühpesini yarattı.         


    Mayıs ayında açılacağı birçok bakan AKP Ardahan miletvekili ve diğer yetkililerce ifade edilen Aktaş sınır kapısıyla ilgili dün şok edici bir gelişme yaşandı.


    Gümük Bakanlığı personelinin 2015 yılı tayin ve yer değiştirme tercih listesinde Aktaş sınır kapısının olmadığı ortaya çıktı.


    Gümrük personelinin tayin listesinde olmayan Aktaş kapısının hangi personelle açılıp hangi personelle devam edeceği nin biran evvel yetkililerce izahı gerekmektedir. Velev ki geçici personel göndererek mayıs ayında kapıyı açacaksınız kadrolu personelin atanacağı 2015 tayin listesine neden yeni açılacak olan Hakkari Üzümlü kapısını koydunuzda Aktaş kapısını neden koymadınız?


    Yoksa mayıs ayında göstermelik bir açılış yapıp Türkgözü kapısı gibi 3-5 personelle kaderine mi terk edeceksiniz?


    Sayın Orhan Atalay ‘kazı çalınan beni arıyor’ diyordun, ‘Ardahanda yaşamayan beni arıyor’ diyordun.. ‘bizi Ardahanla başbaşa bırakın biz ne yapacağımızı biliriz’ diyordun varsa bu konuda da bir bildiğin açıkla yoksa Aktaş kapısınıda mı havaalanı gibi Ardahana layık görmedin?


    Niye 2015 tayin döneminde Aktaş gümrüğe ne kadrolu personel atanmayacak açıklayın sayın bakan açıklayın sayın vekiller açıklayın sayın vali…


     


    **Bugün Hepimizin..


    Teşekkür ettiğim Ardahan Valiliğinin onay verdiği, güç aldığım samimi bir yönetimi olan ARDAFED’in başını altına koyduğu Ardahan’ı Tanıtma Günleri için kolların sıvandığı şu günlerde bende ki heyecanı sanırım sizlerde tahmin ediyorsunuz..

    Evet, 1992 yılında vilayet olmasına karşın başta KAI, KAISİAD denen çete ve diasporanın olmak üzere Kars’ın ve Ardahan’ın adını kullanıp, Ardahan’a bir şey vermeyenlerin gölgesinde kalan halan ilçe olarak tabir edilen Ardahan’ı bir çok Ardahanlının yaşamlarını idame ettiği ülkemin en büyük metropolünde tüm dünyaya tanımak için yeni ve çok önemli bir adımı daha attık..

    Bunun heyecanını tarif etmek tabiki zor..

    Ancak benim asıl heyecanım bu önemki etkinliği bir Ardahanlılar olarak hemde Ardahanlı olrak el birliği ile yapıp, yapmayacağımızdır..

    Yani Ardahanlı, Göleli, Hanaklı, Damallı, Çıldırlı, Posoflu, Hoçvanlı, Gorvengli bu işte bende varım diyecek mi?

    Yoksa Fakir bu işi başarmasın diye Ardahan’ı, Ardahanlıları es geçip ARDAFED’in paçasına yine yapışacaklar mı?

    Bilmem ama Ardahan Valiliğinin onay desteğini alan İstanbul Büyükşehir’in yanımızda olduğu bu süreçte ben tüm Ardahanlıların ARDAFED’in yanında yer alacağına kendim gibi inanıyorum.

    Çünkü Ardahanın, Ardahanlılığın Fakir’in babasının olmadığını ve bende Ardahanlıyım diyeceklerine inandığım milyonu bulan Ardahanlı olduğunu biliyorum..

    Evet, haydi bakalım hepimizin günü olmasını istediğim İstanbul’da ki ‘1. Ardahan Günleri’ için sizin, Ardahanlıların desteği gerek..

    Var mısınız?

    Bugün Hepimizin Günü

    diyecek misiniz?..

    Ardahan Dernekler Federasyonuna PAYDAŞ olacak mısınız?

    Bizde varız diyecek misiniz?

    Bilemiyorum ama;

    Ankara Ardahan Federasyonu,

    Bursa Ardahan Federasyonu,

    Göle Federasyonu,

    Çıldır Federasyonu,

    Hoçvan Federasyonu,

    Ardahan Dernekleri, 

    Ardahanlılar,

    Bugün Hepimizin diyecek misiniz?..


    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan’da ordunun Başbakan Nikol Paşinyan’a istifa çağrısında bulunmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan “darbenin her türlüsüne karşı olduklarını” ifade ederek, “Askerin devreye girmek suretiyle adeta darbe çığırtkanlığına girmiş olması kabul edilebilir bir şey değildir” diye konuştu.


    Halkın Paşinyan’ı zaten alaşağı edecek konuma geldiğini söyleyen Erdoğan “Ama olay darbe olunca darbeye bakışımız bu noktada farklıdır” dedi. Erdoğan, bir yönetim değişikliğine gidilecekse bu yönetim değişikliğini Ermenistan halkının yapacağını, bunu halkın tasarrufuna bırakmak gerektiğini söyledi.

  • YANLIŞ BASKI PARALAR UMUTLARI OLDU!



    Ardahanlı berber, hatalı basım 100 TL’yi 100 bin TL’den satışa sundu Ardahan’da berberlik yapan Gökmen Kurban, ATM’den çektiği hatalı basım 100 TL’yi 100 bin TL’den satışa çıkardı. Pazarlığa açık olduğunu da belirten Kurban, parayı satabilirse elde edeceği gelirle hayvancılık işine gireceğini söyledi.


    Ardahan merkezde esnaflık yapan Gökmen Kurban, ATM‘den çektiği paraları sayarken 100 lirada ‘0’ rakamının eksik olduğunu fark etti. İlk önce paranın sahte olduğunu düşünen Kurban, banka şubesine giderek paranın akıbetini sordu. 100 TL’nin gerçek olduğunu ve koleksiyon değeri taşıdığını duyunca da piyango vurmuş gibi sevindi.


    PAZARLIĞA AÇIK


    Hatalı basım paralara koleksiyonerlerin ilgi gösterdiğini ve yüksek meblağlara satıldığını öğrenen Ardahanlı berber, kısa bir araştırma yaptıktan sonra hatalı basım 100 TL’sini 100 bin TL’den satışa sundu. Pazarlığa açık olduğunu da belirten Gökmen Kurban şimdi koleksiyonerlerden gelecek teklifleri bekliyor.



    “KENDİMİ ÇOK ŞANSLI HİSSEDİYORUM”


    Haberler.com’a özel açıklamalarda bulunan Kurban, “ATM’den çektiğim paraların arasında bulunan 100 TL’nin diğerlerinden farklı olduğunu gördüm. Önce paranın sahte olabileceğini düşünüp şubeye giderek parayı kontrol ettirdim. Paranın hatalı basım olduğunu ve koleksiyon değeri taşıdığını öğrenince de sevindim. Yaptığım araştırmalar sonrası 100 TL’lik banknotu 100 bin TL’den satışa çıkarmaya karar verdim. Almayı düşünen olursa pazarlığa da açığım. Böyle bir olay başıma geldiği için kendimi çok şanslı hissediyorum. Eğer parayı satmayı başarabilirsem kazandığım parayla hayvancılık işine gireceğim.” dedi.


    50 lirayı koleksiyoncular için satışa çıkardı..


    Ardahan’da, ATM’den emekli maaşını çeken Mehmet Çimli, 50 TL’lerden birinin diğerlerinden farklı olduğunu gördü. Banknotun sahte değil hatalı basım olduğunu öğrenen Çimli, 50 TL’yi koleksiyonculara satmak istiyor.


    Kentte ATM‘den emekli maaşını çeken, 3 çocuk babası Mehmet Çimli (63), banknotların arasındaki 50 TL’nin diğerlerinden farklı olduğunu gördü. Paranın ön yüzünün sağ üst köşesinde ’50’ yazması gerekirken, basım hatasından dolayı sadece ‘5’ yazdığını ve sağ kısmında da hologram folyolarda, gümüş renklerin eksik olduğunu fark eden Çimli, internetten araştırma yaptı. Banknotun sahte değil hatalı basım olduğunu öğrenen Çimli, bu tür paraların yüksek değerlere satıldığını öğrendi.



    Satacağını Demiştim!


    “Birilerinin sonu geldi, ilk seçimde gidecekler, anketlerde yüzde 30’a kadar indiler,” desede 2023 hedefine bir kala mevcut iktidar MHP ortaklı Ak Partinin yoluna devam edeceğini sıkça belirttiğim gözlemlerime tepki koyanların, beni Ak Parti sempatizanı sanıp, başkanlıkta Erdoğan’ı örnek almakla suçlaya dursunlar, ben hala aynı iddiadayım. 


    Yani yereli HDP’nin desteğiyle aldıktan sonra belediyelerin kapılarına ve isimlerinin önüne TC’yi asanlar, altı ay tebrikleri kabul etmekle, bir yılı “iktidar bırakmıyor” mızmızlığıyla, yetmedi pandemiye sığınıp kendilerine oy verenlerin beklentilerini yerine getirmeyip, eve kapanan muhalefet ve bu muhalefetin içinde bulunan sağcı, muhafazakar partilerin samimiyetsizliğini öne sürmüş, daha ileriye giderek iktidarı alaşağı edeceklerini iddia edenlerin, aslında yıllardır olduğu gibi 2023 hedefine kitlenen iktidarın devamı için çalıştıklarını yazmış yorumlamıştım.

    Ve dün katıldığı bir programda, dokunulmazlıkları kaldırılsın diye, haklarında hazırlanan teskereye onay vereceklerini belirten İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı beni doğrulamış teyit etmiştir. “Biz HDP’yi problemli görüyoruz, terörün gölgesinde görüyoruz. Dolayısıyla “Evet diyeceğiz” şeklinde ki açıklamasıyla daha önce birkaç kez daha göz kırptığı Ak Partiye omuz vermiştir. Çünkü sağcı, yetmedi milliyetçi daha ötesi faşizan düşünceler beynin altında hep yatar ve kuzu postuna bürünen kurt olduklarını, bol demagojili sözleriyle kendilerini saklarlar. 




    Yani burada görülecek tek şey, HDP’yi kapatıp milletvekillerinin yerine, belediye başkanlarındaki gibi kayyum atayamasalar da, eş başkanları gibi hapse attırıp ortada kalan, kafası karışan oyların bir bölümünü muhalefet olmayı seven, iktidar olmayı aklına getirmeyen CHP’ye geriye kalan bölümünüde mevcut iktidara can suyu diye yönlendirmek ve sağ muhafazakar milliyetçi iktidarların devamını sağlamaktır. 

    İşte İyi Partinin sözcüsünün bu çıkışı, bir zamanlar Soylu’nun yerinde oturan ve Kocaeli Adapazarı üçgeninde iş adamlarının, Diyarbakır’da Ape Musaların kafalarına kurşunları sıkanların, asitli kuyuları kimlerin açtığını hesabını veremeyenlerin demokratlığa soyunup, demokrasi adı altındaki söylemleriyle, beyinciklerinin altındakilerini saklamaya çalışanların yüzünü ortaya çıkarmıştır.

    Bu yüz kızarmasada İktidarın devamı için seçilmiş gerçek yüzdür. Bu nedenle “sonları geldi, ilk seçimde gidiyorlar” diyenlerin bunu derken hiç samimi olmadıklarını asıl dertlerinin 100 yıldır kaymaklandıkları sistemin devamını sağlamak, iktidarları sıkıştırıp kendilerine olduğu gibi çoluk  çocuklarına düşen kaymaktan nemalanmaktır.

    İnanmıyorsanız belediyelere ve besleme basın denen tarafa bakın, analar ağlasada, satışa geldik, işleri yürüyor.






    Sarı Öküzün Parasından Sonra


    Benzin Parasıda Gürcistan’a!


    arşiv haber 21/12/2017 tari,hli haber


    Bir zamanlar akın akın gelen yabancı uyruklulara yönelik ilgilerini zaman içinde kayıp eden ama kumar başta olmak üzere gece eğlencesi için sınır ötesine geçen Ardahanlılar bu alışkanlıklarına Gücü Benzini almayı da kattılar.


    ARDAHAN ve ilçelerinde yaşayanlar, Türkiye‘de akaryakıt fiyatlarının yüksek olması nedeniyle komşu ülkeGürcistan‘a giderek araçlarının depolarını burada dolduruyor.

    Ardahanlılar, sürekli artan akaryakıt fiyatlarına çözümü, komşu ülke Gürcistan‘da buldu. Özellikle hafta sonları Gürcistan‘a giden Ardahanlılar, 15 lira ödeyerek girdikleri komşu ülkeyi hem geziyor hem de alışveriş yapıyor. Birçok şeyi buradan alanlar, dönüşte de araçlarının deposunu ağzına kadar doldurup Türkiye‘ye giriş yapıyor.

    Gürcistan’a 14 kilometre uzaklıktaki Posof ilçesinde yaşayan Mustafa Gülen, otomobiline benzini yıllardır komşu ülkeden aldığını söyledi. Gürcistan‘da benzini, litresini 3,80 liradan aldıklarını belirten Gülen şunları söyledi: 

    “Bizde 5,66 lira olan benzinin litre fiyatı komşuda 3,80 lira. Eurodizel’in fiyatı bizde 5,17 lira, Gürcistan‘da ise 3,50 lira. Gürcistan‘a girişte sadece 15 lira ödüyoruz. Hem depoyu dolduruyoruz hem de bizde daha pahalı olan başka şeyleri alıyoruz. Daha çok benzin almak için aracın depo kısmındaki lastiğin altına takoz koyup, burayı yükseltiyoruz. Depoyu doldurup, kapağını kapatarak aşağı indirdiğimizde depo ağzına kadar dolmuş oluyor. Özellikle hafta sonları, birçok kişi alışverişini buradan yapıyor, deposunu doldurup dönüyor.”

    Halkın büyük bir çoğunluğunun Gürcistan‘a gittiğinden yakınan Posof‘taki akaryakıt istasyon sahipleri ise işlerin azalmasından yakınıyor.


     


    Ardahanlı ve Gazeteci Olmazsam İnanacağım..






      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com

    Büyük geceler düzenlemekte meşhur derneklerimizin saz ve kaz geceleri yarışı içinde olduğu şu günlerde bizim üzerinde ısrarla durduğumuz ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ çabalarına hak verip, ama işin içinde ben ve kaarlı bir ekip olduğunu bir türlü bizleri kabullenemeyip, ‘işte, ah keşke’ deyip, es geçenlerden ikisi olduğunu bildiği girdikleri seçimlerde kayıp ettiklerinde belkide kimsenin haberi yok..


    Biri Beykoz’da, Diğer Gebze’de..


    Yani iktidar partisi AK Parti’de olamadıkları gibi muhalefet partilerinde de adları olmayanların hala yıllardır bol aynalı, zilli avizeli masalı düğün salonlarında düzenlenen saz ve kaz gecelerinde bol, bol, boy, boy fotoğraflar paylaşa dursun Ardahanlıların başta İstanbul’da olmak üzere metropollerde ki siyasi gücünün olmadığını hala fark etmiş değiller..


    Ve bunun en son örneği İstanbul’un 39 İlçesinde tek bir İlçe Başkanı olan Ardahanlılar kayıp etti..


    Gebze’de de aynı durum kadın kollarında yaşandı..


    Esenyurt’u anlatmaya gerek var mı?


    Bilmem ama nereye el atarsan çürümüş bir durumda olduğu kesin..


    Peki bu durum yaşanırken büyük geceler, bol sazlı, kazlı geceler düzenleyen stk, lobi dediğimiz derneklerimiz neredeler?


    Onların derdi bilet satmakta, kendilerin dahil kimseye hayri olmayan geceler, gündüzler düzenlemekte..


    Beyin fırtınası yapmak için bir an bile susmayan sazlar, masaları dolduran kazlar ve sesler içinde güçlü bir birliktelik oluşturduklarını sananların yaklaşan 2019 seçimleri öncesi başta mecliste bulunan partilerde olmak üzere hiç bir siyasi oluşumda önde olmaması ve en önemlisi iş adamıyla, eğitimcisiyle, aydını ile bir araya gelmeyi bırakın bu yönde ki çalışma ve çabalara direnmelerini izlerken bir başka haberler dikkatimi çekiyor..


    Kıytırıktan dergi ve gazetelerin abonelik karşılığında, ‘yılın başarılı başkanı, yılın büyük adamı’ olarak seçip, aboneliklerinin garantilediklerini fark edemeyenlerin başında bulundukları yerel idarelerin yani başın oldukları belediyelerin içler acısı halini görmezden gelip, kendilerini yılın başarılısı görmeleri gerçekten gülünç bir durum..


    Ardahanlı olmazsam, gazetecilik yapmazsam inanacağım bu durumu görünce, ‘Bizden ne köy olur, ne kasaba’ diyenlere de neredeyse inanacağım..


    Yani Ardahan’ı İstanbul’a, ülkeye ve dünyaya tek başına tanıtan dev organizasyona gelmeyip, yok imkanlar için yaptığımız standa olmayan bir iki eserini, çalışmasını getiremeyenlerin İzmir’e gidip, dernekçiliğin, lobinin önemini anlatması kadar komik bir durum olan ‘Yılın Başkanı, Yılın Adamı’ yarışmasında en çok aboneyi veren birinci olduğu şu günlerde benim gördüğüm tek şey gerek başında bulunduğum kurumun, gerekse bir gazeteci ve en önemlisi bir Ardahanlı olarak bunlarla mücadeleye devam edip, 2019 genel seçimleri öncesi ve seçim iç,in yapılacak olan seçmeler başladığında bunların bu toplumun önünde çekilmeleri ve tarihe gömülmelerine katkı sunma devam etmektir..


    Çünkü bunlardır bu toplumun bir araya gelmesine engel olanlar ve bunlardır kendilerini olduğu gibi tüm toplumu kandıranlar..


    Ya onlara çanak tutanlar ne olacak?


    O çanakları da anlatmaya ne hacet var siz zaten biliyorsunuz..


     



    Şentürk Türkiye’yi Gürcistan’a Şikayet Etti,


    Yeni HES Barajı İstedi..


    *09/03/3016 Tarihli Haber


    Milatları bitmesine karşın gündemde kalmak için büyük bir çaba gösterenlerin başında gelen emekli polis amiri Türkiye’yi Gürcistan’a şikayet edip, yeni baraj istedi..

    Ardahan’ın kent merkezinde geçen Kura Nehrinin üzerinde yapılan onca HES Barajının bir yenisini daha isteyen emekli polise Ardahan’ın eski CHP vekilinin eşlik etmesi dikkatlerden kaçmadı.


    Daha önce Türkiye’nin yapmayı düşündüğü Beşikkaya adlı HES Barajı ile Kura’nın önünü kesip, Gürcisat’a kadar uzanan Kura Nehrinin sularını Karadniz’e akıtacağını belirtip, Gürcistan’ın Türkiye ye nota vermesini ve Beşikkaya Barajını durdurmasını isteyen aynı grup Gürcistan’ın Ankara Büyükelçisi İrakli Koplataaze’yi ziyaret ederek, iki devlet arasında daha önce anlaşıldığı gibi Kura Nehri üzerinde Gürtük (Türkiye Gürcistan Dostluk barajı) kurulması için bir an önce adım atılmasını istediler. 


    22.23.24 Dönem Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Ölçekli emekli polis amiri Cevdet Şentürk, Hamit Baltacı, Avukat Cömert Uygur Erdem’den oluşan Ardahan grup, CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz kanalıyla Büyükelçilik makamında gerçekleştirdikleri görüşme ve toplantı da Kura nehrinin üzerinde kurulması düşünülen GÜRTÜK barajının akıbetini sordular.

     


    DAHA ÖNCE MUTAKABATA VARILMIŞTI

    Geçmişte bir defasında 20 milletvekili ile olmak üzere bizzat kendisinin de baraj için üç kez Gürcistan’a gittiğini, Gürcistan Cumhurbaşkanı dahil çok sayıda görüşmeler yaptıklarını, Gürcistan ve Türkiye’nin GÜRTÜK Barajının yapılması ve Türkiye’nin talep ettiği enerji ihtiyacının karşılanması konusunda mutakabata vardığını ve iki ülke arasında protokol yapıldığını anlatan Ensar Öğüt, bu konuda gerekli adımların atılmasını istedi. 

    Öğüt, geçmişte yapılan görüşmelerde Bu görüşmelerde bizzat Büyükelçi Koplataaze’nin de bulunduğunu hatırlattı.


     


    BUGÜNE KADAR BİR SONUÇ ÇIKMADI

    Beşikkaya Barajı için Kura Nehri su kaynaklarının Çoruh Nehri üzerinden Karadenize aktarılması ile yılda 772 milyon kwh enerji faydası sağlanacağının ifade edildiğini, oysa bu enerjinin Gürcistan tarafından yapılacak GÜRTÜK Barajı ile giderilebileceğini, Gürcistan devleti ile anlaşılmasına rağmen bugüne kadar bir sonuç alınamadığını ifade eden Ardahan İl Derneği Fahri Başkanı Cevdet Şentürk, 2012’de Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından Gürcistan Devletine nota ile iletildiğini, bugüne kadar bir dönüşün olmadığını hatırlattı.


    GÜRCİSTAN TÜRKİYE DOSTLUK BARAJI


    Ardahan İl Derneği Fahri Başkanı Cevdet Şentürk, heyet adına verdiği dilekçede, “Biz heyet mensupları Ardahan İl Derneği adına Ardahan halkını temsilen Kura Nehrinin, Çoruh Nehrine aktarılması Ardahan coğrafyasında meydana getireceği sosyo ekonomik zararımız kadar Gürcistan halkının da, enerji, taşımacılık gibi bir çok çıkar ve menfaatlerine zarar vereceği, bu zararların ötesinde dost ve kardeş Türk halkı ile Gürcü halkının tarihin derinliklerinden gelen yakınlıklarına gölge düşüreceği bilinci ile bizler diyoruz ki; Gürcistan Hükümeti’nin mutlak suretle GÜRTÜK Barajını yapması bu barajın adının da GÜRCİSTAN TÜRKİYE DOSTLUK BARAJI olması, bu talebimizin Büyükelçiliğiniz aracılığıyla Devletinize bildirilmesini, komite olarak öneriyor, Büyükelçiliğinize, Gürcistan Devletinize ve Gürcistan halkınıza saygılarımızı ve sevgilerimizi sunuyoruz. “dedi.


    Kura Nehri heyetini samimi bir şekilde karşılayan Büyükelçi İrakli Koplataaze mektubun yetkili makamlara iletileceğini söyledi.





     

  • SPOR SALONLARINA KİLİT VURULAN ESENYURT YENİ/ESKİ BAŞKANLARINA SORUŞTURMA BAŞLATILDI!





    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    Kaymakamlık Esenyurt’taki spor salonlarına el koydu


    Esenyurt Kaymakamlığı, Ardahanlı Kemal Deniz Bozkurt’un başında olduğu CHP’li Esenyurt Belediyesi’ne ait 10 spor salonu ve bir yüzme havuzu olmak üzere 11 merkeze el koydu. Atatürk Kapalı Spor Salonu’nun kilidi kaymakamlık tarafından değiştirdi. Çalışanlar kapıda kaldı. Ardahanlı Mali Müşavie Tuncer Dağ’ın Başkanlığını yaptığı Esenyurt Kent Konseyi, konuyla ilgili hazırladığı raporda, “Bu spor salonların da eğitim alan, spor yapma imkanı bulan binlerce çocuk ve vatandaş bu imkanlardan faydalanamayacaktır” dedi.


    YETMEDİ SORUŞTURMA!


    Öte yandan Esenyurt’ta bulunan bir binada kaçak yapılaşma nedeniyle İçişleri Bakanlığı harekete geçti.


    E5 karayolunun hemen yanında bulunan binanın normalde 20 katlı olması gerekiyordu ancak 37 kata kadar çıktığı görülüyor.


    17 KAT KAÇAK


    Göre geçtiğimiz yıl 21 Mayıs 2020 tarihinde Esenyurt Belediyesi tarafından binaya yapı kullanma izin belgesi verildi. İnşaatın ruhsatına aykırı olarak 17 kat daha inşa edildi.


    BAKANLIK HAREKETE GEÇTİ


    Yapılan şikayetler üzerine müfettişler harekete geçti denetime başladı. İnşaatta ruhsata aykırı kaçak yapılaşma tespit edildi. İçişleri Bakanlığı tarafından da soruşturma başlatıldı.


    Kaçak yapılaşmaya göz yumduğu iddia edilen Ardahanlı Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Yapı Kontrol Müdürü olan iki kişi ve eski mıntıka mühendisleri hakkında soruşturma izni verildi. Aynı zamanda kontrol, denetim ve sorumluluklarını yerine getirmeme nedeniyle de Esenyurt eski Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ve iki kişi hakkında daha soruşturma izni verildi.



    Rektör Görevi Bırakmalı! 


    Bir Ardahanlı olarak, ülkemin 81 kentinin her birinin Ardahan kadar önemli olduğunu, her köşesini, hepsini tanımamız, ülkemizi oluşturan bu şehirlerimize verilecek önemi, etrafı denizlerle çevrili birçok ülke ile sınırları olan Asyaya Avrupayı bağlayan, Türkiye’nin değerini anlamaktır derim. 

    Yine bir Ardahanlı olarak Ardahan da esen bir rüzgarın kelebek hareketi gibi ülkemin genelini etkilediğini gururla hep söylerim. Çünkü bu etkileme olumsuz değil hep olumlu yönleriyle cumhuriyetin, demokrasinin, insan haklarının başını çektiği evrensel değerlerdir.

    Bir halk yönetimi olan cumhuriyet kelimesinin, ilk Ardahan’da geçtiği ve bugün ülkenin yönetim şekli olduğu, ilk bayrağın göklere çekildiği yerin yine Ardahan olduğu ve bu bayrağın ülkenin tümünde dalgalandığı, 40 yıl esaret altında kalan halkının özgürlükten yana duruşunun bugün bağımsız bir Türkiye oluşturduğunu bilmek ve anlamak lazım.

    Türkün, kürdün, alevisinin, terekemesinin ve ahıskalısının kardeşçe yaşadığı, alevi-sünni, türk-kürt kavgasının olmadığı bu kentin, birçok millete ev sahipliği yaptığı, ülkenin ana mozaiği olduğunuda göz ardı etmeden, Çanakkale kadar değerli, Sarıkamış ruhuyla vatan savunması, sınır bekçiliği yaparken, dilinin 39 ilçesinin 3’ünü Ardahanlının yönettiği İstanbul diline benzeyen, Ardahan da son esen rüzgar istenmeyen adam olarak ilan edilen ve yerine yeni bir ismi atanması istenen rektör rüzgarının İstanbul’u sallamasıdır.

    Yani Afyon da ne oluyorsa Hatay’da olan, Diyarbakır’da esen rüzgar, Bolu’da da hissedilmesi gibi, Sinop’a uzanan oradan Samsun’a çıkan, Kars’ta hissedilen her kelebek hareketi Ardahan da kanatlarını çırptıkça önce birçok hemşehrimin yaşadığı İstanbul’da sonrada Ankara’da hissedilir.

    Daha iyi anlamak için en son örneğe, gelişmeye bakmak yeter ve artar. Çünkü İstanbul Boğaziçi Üniversitesinde olduğu gibi Ardahan üniversitesinde de istenmeyen bir rektör var. Bunu da ilk dillendiren Ardahan olmuştur, İstanbul’a örnek olurken.

    Ardahan da başlayıp İstanbul da hissedilen, istenmeyen rektör hareketi ile muhattap olan her iki rektör de görevlerini bırakıp esen rüzgarı fırtınaya döndürmemesi umuduyla, umarım anlaşılır anlatmak istediklerimiz..



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    Bozkurt: Dernekçiliği Ayağa Kaldırmalıyız..


    b&t gıda-Turgut Bozkurt


    05/01/2016 tarihli haber


    Sitemiz Reklam Vermek İstediğinizde; 0 535 418 32 58 Nolu Telefonumuzu Aramanız Yeterli Olacaktır.. İstanbul’da kurdukları iş yerlerini kısa sürede marka konumuna getiren Ardahanlı İşadamları oluşturulmaya çalışılan Ardahan Birlikteliğine tam destek veriyorlar.


    **Bozkurt: Dernekçiliği Ayağa Kaldırmalıyız..



    Ardahan Bağdeşen (Kinzodamal) Köylü İşadamı Turgut Bozkurt’tan önemi açıklamalar..


    Başta batı ülkelerinde olmak üzere dünyanın bir çok yerinde önemli yer tutan Sivil Toplum Kuruluşları olan STK’ların Ardahan ayağınında artık yürümesi gerektiğine inananlardan olduğunu belirten Ardahanlı İşadamı b&t gıda’nın sahibi Turgut Bozkurt, ‘Ardahan Dernekler Federasyonun bu yönde ortaya koyduğu çabanın her Ardahanlı tarafından destek görmelidir.’ dedi.

    Ardahan Merkeze bağlı Bağdeşen (Kinzodamal) köylü olan e aynı zaman ARDA/FED’in kurucu derneklerinden olan İstanbul Kağıthane Ardahan İl Derneği Yöneticisi olan Ardahanlı İşadamu Turgut Bozkurt yaptığı açıklamada, ‘başta İstanbul’da olmak üzere tüm ülke de ki Ardahnalıları birlikteliğine ihtiyaç duyulduğu bir süreçte ARDA/FED’in son aylar da önemli denilecek çıkışlarını çok önemsiyorum’ dedi.

    İstanbul’un önemli İlçelerinden olan Ataşehir’de pastaneler yönelik gıda maddeleri satışı yapan b&t gıda adlı firmanın sahibi olan Ardahanlı İşadamı Bozkurt gazetemize yaptığı açıklamada Ardahan stk’larının kahve ve kaz geceleri kültüründen uzaklaşıp, asli görevi olan toplumu bilinçlendirme, yön verme, hazırladığı projeler ile gerek devlet, gerek hükumet gerek ise yerelde ki sorunlara çözüm bulma konusunda katkılar sunmalıdır. Bunun için kendisinin de içinde bulunduğu İstanbul Kağıthane Ardahan Derneğinin de kurucusu olduğu Ardahan Dernekler Federasyonun son aylarda yaptığı çalışmaları takdirle izlediğini, bu yönde gerek derneğine, gerek ise kendisine düşecek olan her türlü göreve hazır olduğunu belirtti.


    **PASTAHANE MALZEMESİNDE MARKA FİRMA b&t GIDA..


    Bir çok Ardahanlı gibi kendi markını yaratan ve b%t gıda ismi ile İstanbul’un bir çok postanesine toptan, perakende pastacılık ekipmanları sağlayan b&t gıda firmasının kendi dalında ilk 10’a giren bir firma haline getirmenin gururunu yaşadıklarını belirten Turgut Bozkurt gerektiğinde Türkiye’nin her yerine de hizmet sunduklarını da söyledi.



  • GAZETECİLER SİZİ DE EKRANA KONUK EDİYOR..





    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    Her perşembe günleri saat 16.30’da YILDIZ EN TV’de yayınlanana baba/kız gazetecilerin bu hafta ki konukları İstanbul Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı ve Sivil Toplum Örgütü Başkanı Orhan Çerkez, İşadamı Caner Kaya ve Sanatçı Uğur Akçay olacaklar.


    İzleyicilerini YILDIZ EN TV ekranlarına davet eden gazeteciler konuklarıyla gündemi tartışacaklar.



    Anjiyo Ünitesi’nin olmadığı Ardahan’da 


    Boyun Diseksiyonu Ameliyatı Gerçekleşti..


    KBB Uzmanı Op.Dr. Betül BERKAY tarafından Ardahan Devlet Hastanesi’nde ilk kez Boyun Diseksiyonu Ameliyatı gerçekleştirildi.


    Alınan bilgilere göre 4 saat süren operasyonun ardından hasta 3. gününde şifa ile taburcu edildi.


    Anjio Ünitesinin olmadığı ve ‘kuruldu, kurulacak’ derken yıllardır birçok hastanın çevre illere sevkleri dolaysıyla müdaleden gecikilip, kayıp edildidiği operasyon öncesi başka bir hastalıkla (verem) mücadele eden hastanın akciğer tutulumunu değerlendiren Göğüs Hastalıkları Uzm.Dr.Zeynep ÖNDEŞ TANRIKULU’ya, kitlenin anatomik yerleşimini birlikte değerlendirilen Radyoloji Uzm.Dr Tolga ZEYDANLI, hastanın anestezisini sağlayan Anestezi Hekimi Op.Dr.Taner AKIN, anestezi teknisyenleri Nebahat AÇET ve Mehmet ARSLAN, ameliyat hemşireleri Oya ALTUN, Özge ERDOĞAN, Salih BUZKURT ve Ferdi C.TEZCAN’a, operasyon ardından hastamızın takibini yapan 2. Kat Cerrahi servisi hemşireleri, hastanın operasyon sonrası antibiyoterapi rejimini değerlendiren Enfeksiyon Uzmanı Uzm.Dr. Saliha KAZCI, hastanın böbrek – idrar yolunu tutulum riskini değerlendiren Ürolog Sayın Op.Dr.Kamil Saraç’a ve adil bir çalışma ortamı sunarak huzur içinde çalışmayı sağlayan Başhekim Uzm. Dr. Ömer KAZCI’nın ekip halinde birlikte gerçekleştirdikleri önemli operasyon bölgede bir ilk oldu.



    Ayrıca, 62 yaşında kadın hasta 2011 yılında geçirilmiş total diz artroplasti operasyonundan sonra, son yıllarda opere dizinde ağrı ve aksama şikayetine binaen hasta hastanemize başvurduğu ve Op.Dr Ali BOZ tarafından Ardahan Devlet Hastanesinde ilk kez uygulanan total diz revizyon artroplasti operasyonu ile sağlığına kavuştuğuda alınan bilgiler arasında oldu.


    Ameliyat sonrası bir açıklama yapan ve ‘Ameliyata eşlik eden Op.Dr.Ahmet Fırat BERKAY ve tüm ekibe başhekim olarak teşekkürü bir borç bilir ilimizde başarılı ameliyatlarının devamını dilerim.’ diyen Uzm.Dr Ömer KAZCI Ardahan Devlet Hastanesi Başhekimi bir ilki yaşatmanın, yaiamanın mutluluğu içinde olduklarını belirtti.


    YILDIZ EN TV’NİN YÖN. KUR. BŞK.


    ÜZEYİR ENGİN ANNESİNİ KAYIP ETTİ!


    Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma’nın ‘Gazetecilerle Gündem’ adlı canlı yayın programı yaptıkları YILDIZ EN TV ve ENGİN GAYRİMENKUL ‘un Yönetim Kurulu Başkanı, Ardahanlı İş insanı Üzeyir Engin Annesini kayıp etti.


    Engin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Üzeyir Engin’in muhterem anneleri Fatma Engin, yakalandığı çağımızın illet hastalığı olan Koronavirüs sebebi ile kaldırıldığı hastanede yaşamını kaybetti.


    Merhume Fatma Engin’in  Esenyurt’ta bulunan evinin önünde düzenlenen Cenaze töreni ardından memleketi Ardahan İlçesi Hanak Yukarı Aydere (Surmal) köyüne defnedilmek üzere sevenlerinin duası ile son yolculuğuna uğurlandı. Engin Ailesini Cenaze töreninde Eş, Dost, Akraba, ve sevenleri yalnız bırakmadı.



    GAZETECİLER HABER AJANSI..


    Sarıyer Posta adlı yerel gazete ve internet haber sitesini incelerken dikkatimi çeken bir yazıda aralarında siyasi görüşümüz uyumlu olmasa da gazetesinde bir yıl boyunca baş yazarlık yaptığım Gebze Gazetesinin Sahibi abim İsmail Kahraman ile Doğu Anadolu Bölgesinde birlikte ulusal gazetelerde onca haberi manşet ve sürmanşete çektiğimiz Macit Gürbüz abimin de bulunduğu ve uzun zamandır güzel çalışmalara imza atan ve kısa adı TİMEF olan  Tüm İletişim ve Medya Federasyonunun sanalda düzenlediği çalıştayında bir araya gelen gazetecilere sunduğum önerimin haklılığını bir kez daha anladım


    Çünkü, Sarıyer Posta’da yazan meslektaşım Levent Pehlivanoğlu’nun ‘


    Yerel gazeteler ve sorunları’ başlıklı yazısında yakındığı konu ve benim gibi gazetecilerinde sıkça yazılarına taşıdığı gazetecilerin ana sorununun okur diye hizmet ettiklerimizin biz gazetecilere, ‘satılık basın’ derken kendilerinin değil, günlük bir gazete satın almak, abone olup, bir reklam vermeyi akıllarına getirmediklerini en iyi bilen gazetecilerdenim.


    Evet, meslektaşım Pehlivanoğlu’nun ‘Gazeteci arkadaşlar genelde halkın sorunlarını, yazıp çizdikleri için kendi sorunlarına çok fazla eğilemezler. Halkımızda gazetecileri hiç sorunu olmayan, para içinde yüzen bir kesim olarak görür.’ diye başlayan yazısında ‘gazetecilerin sorunlarını kim yazacak?’ anlamına gelen satırlarına bakınca buradaki eksikliğin gazetecilerin kendilerinde olduğunu anlamayan biz gazeteciler olduğunu da bir kez daha hatırlıyor ve kendimize yani gazetecilere üzülüyordum.


    ‘Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Gazete bayisinde görüp de merak etmek için bile birçoğunuzun bakmadığı yerel gazeteler, bayiye gelinceye kadar bin türlü zorluk yaşar. Sahibinden muhabirine, köşe yazarından, dizgicisine kadar sizin sorunlarınızı, dertlerinizi anlatmak için uğraş verirler. Çoğu, para olmadığı için zamanında parasını alamaz. Çoğu matbaa parasını ödeyemez. Bazen öğlen yemekleri zeytin ekmekle geçer. Bütün bu sıkıntılara rağmen ellerinden geldiği kadar iyi bir gazete çıkartmaya çalışırlar.’ diye devam eden meslektaşımın bu satırlarında dikkat çektiği ise yeri geldiğinde kamuoyu yani halk, diğer adıyla okuru için canını ortaya koyan gazeteciyi anlamayan, derdine ortak olmayanların halk olduğunu ima eder ve onlara sitem eder gibiydi, aşağıdaki satırları ile devam ettiği yazısında..


    ‘Siz değerli halkımız ise kulaklarınızı ve gözlerinizi bu sıkıntılara kapatıp ağzınızı her açtığınızda gazetecileri eleştirirsiniz. Mahallenizde, sokağınızda, okulunuzda yaşadığınız her haberi yazıp çizmelerini istersiniz. Hem yerel gazetelerin güçlü olması için katkı koymazsınız hem de bazen satılık basın dersiniz.’


    Evet, Sarıyer Posta başta olmak üzere tüm yerel gazetelerin nasıl hazırlanıp, çıktığını anlamayan büyük halkımızın sadece yerele değil, ulusal basın ve dizilerini izlerken araya giren reklamlara kızdığı medyayı da sahiplenmediğini anlatmaya çalışan meslektaşımın ‘Satılık basın yok mudur? Elbette kalemini para ve çıkar için satanlar vardır. Ama bu mesleği aşkla, şevkle yapan birçok arkadaşımız vardır.’ satırlarının da bir o kadar anlamlı ve anlaşılması gereken sitemler olduğunu bana değil, sevgili şu an bu yazıyı okuma zahmetinde bulunan sana yani okura, halka, büyük milletimize hatırlatır gibiydi..



    ‘Ulusal basın okuma alışkınlığımız bir türlü yerelleşememiş. İşte sorun budur. Oysa mahallendeki, sokağındaki sorunları her zaman haberleştiren, bu konuda daha duyarlı olan yerel basındır.’ diyen sevgili meslektaşımın burada bir soru daha sorması gerekirdi.


    Oda halktan, siyasilerden önce biz ulusal ya da yerel diye ayırmaması gereken bu meslektaşın ana dinamoları olan gazetecilerin birbirlerinin yazılarını ne kadar okuduğu ve birbirlerine ne kadar destek olduğunu sorup, gazetecinin gazeteciye attığı köstekleri de sıralamalıydı diye düşünenlerdenim.


    ‘Kentlerde yerel basını genellikle siyasiler takip ediyor. Belediyeler toplu alım yaparak bayramlarda reklam vererek destek olmaya çalışıyorlar. Bütün bu çabalar yerel basını güçlü kılamaz. Taşıma su ile değirmen döndürmeye benziyor bu durum. Aynı zamanda yerel basının özgürlüğüne, muhalefet yapmasına da engeldir bu uygulama. Bunun örnekleri çoktur, bilenler bilir.’ diye yazısına devam eden meslektaşımın bu satırlarına bakınca da o siyasilerin, belediyelerin destek değil, aslında gazetecileri, gazeteleri esir almak için bu taktikle post içinde ki dostlar olduğunu da bildiğini düşünüyorum.


    Çünkü gazetecilikte asıl diğer bir sorunun 50 kuruşluk katkının aslında tembelliğe, al/yapıştırla haberciliğe alıştırdığı da diğer önemli bir konu..



    Birbirimizi anlamaya çalışarak bu konuda fikir üretmeye ne dersiniz? Gelin her şeyi bir kenara bırakıp Sarıyer yerelinde bu konuyu tartışalım çok orijinal fikirler ortaya çıkacaktır. Gazeteler artık arkasındaki güçlerin varlığıyla değil, kalitesiyle ve birbiriyle yarışmalıdır.’ diyen meslektaşımın bu önerisini desteklerken benim de ona ve diğer tüm yerel bir teklifim, bir teklifim, önerim olacak..


    Gelin daha özgür bir basın için kendi ajansımızı kurup, BİP’in daha çok biplemesi için önce Corona, sonra Covit-19 ardından pandemi ama aslında sadece bir gripal olay olan saçmalık gibi merkezden bir emir ile bir anda öcü ilan edilen whatsap ve diğer sanal ortamlarda bir birimizin haberlerini, yorumlarını, yazılarını bir birimizin gazetelerinde de yayınlayalım.


    Yani Sarıyer’in haberini Ardahan, Tekirdağ’ın haberini, yorumunu Antalya, Diyarbakır, Kayseri, Hatay, , Konya, Sinop, Çanakkale, İzmir, Rize’deki siyasi de, belediye de, okur da görsün, okusun ve Ankara üzerinde gerçek anlamda bir baskı ve o çok dillendirilen ama hayata geçirilemeyen 4. Kuvvet olsun, basını oluşturan biz gazetecilerin kendilerine ait Gazeteciler Haber Ajansı..



     


    https://www.parcabox.com


    ALO PARÇA: 0 532 485 62 56 Firmamız, oto tamir servisinden elde ettiği deneyimlerle 2006 yılındaEsenyurtFatih Oto Sanayii’nde ilk şubesini açarak yedek parça sektörüne giriş yapmıştır. İhtiyaç duyulanRenault, Citroen, Peugeot, Fiat, Opel, Bmw, Audi, Volkswagen, Volvo, Mercedesmarka otomotiv yedek parça ürünlerini kısa zamanda müşterilerine sunarak, sektördeki yerini hızla almıştır. 256 Bit ödeme altyapısı ve %100 güvenli ve doğru parça sloganıyla müşteri odaklı hizmet veren firmalarımız, hizmetteki faydanın  her iki tarafın yararına olması gerektiğini prensip edinmiştir. Müşterisinin memnuniyetini ve yedek parça çeşitliliğini daha üst seviyeye çıkarmak için 2. Şubesini de 2016 tarihinde  açmıştır. 


    Kurulduğu günden bu yana yenilikçiliğe, teknolojiye ve inovasyona önemli ölçüde yatırım yapan İlke Otomotiv, sürdürülebilir ve çevreci bir anlayışla işletmelerinde otomasyon sistemini kurarak koşulsuz müşteri memnuniyeti prensibiyle e-ticaretle de müşterisine yedek parça hizmeti sunmaya başlamıştır. Binek ve hafif ticari araç gruplarındaki oto yedek parça satış hizmetini Müşterisine en uygun fiyat ve kaliteli hizmetle sunmayı ilke edinmiştir. 


    İlke otomotiv, ‘Müşteri şikâyete değil teşekküre gelmelidir!’ Sloganıyla sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket ederek geleceğe kendini yenileyerek giren bir işletmedir. 



    Vizyonumuz: Perakende oto yedek parça sektöründe teknolojik değişimlere ayak uydurarak müşteri değeri ve tatminini sağlamaktır.


    Misyonumuz: İhtiyaç duyulan yedek parçayı sürekli çeşitlendirerek müşteriye en kısa zamanda en uygun fiyatta ve en iyi hizmetle sunmaktır. 




    ÜZEYİR ENGİNDEN DEV YATIRIM


    arşiv haber 08/05/2016 tarihli haber


    1.957.000 m² yaşam alanı…


    Biga, Çanakkale ilinin kendi adıyla anılan yarımadada kurulmuş, merkeze 90 km uzaklıkta, toplam nüfus açısından Çanakkale’nin en büyük ilçesidir. Doğuda Gönen, batıda Lapseki, güneyde Çan, kuzeyde ise Marmara Denizi ile çevrilidir. 



    Engin gayrimenkul aracılığıyla; 1 Temmuz 2014 tarihinde 2000 parselle değerli müşterilerimize 300 m²’den 600 m²’ye imarlı-ifrazlı arsa projesi olarak sunulmuştur. Firmamızın gelişim sürecinde “Bir gün herkes arsa sahibi olacak” düşüncesinin müşteri odaklı yaklaşımı, kolay ödeme koşullarıyla bölge siyasilerinin ilgisini çekmiştir. Sağlık, eğitim gibi değerli unsurların yanı sıra doğanın korunması ve birlik beraberliğin süre geleceği bu barış temsili topraklara Engin Kent Biga Cami, Cem evi, Okul, Sağlık Ocağı, Doğal Gölet, Spor Kompleksi, Yürüme parkuru, Park ve plajıyla daha birçok alanda hayatınızı kolaylaştıracak alan projelendirilmiştir. 



    Doğa dostu alt yapı çalışmalarıyla bölgede örnek teşkil edecek bir kent planlanmıştır. Yurt içi ve yurt dışından gelen birçok taleple kültürlerin buluşmasına coşkuyla tanıklık etmektedir. Yoğun talebe istinaden 2015 yılı yarı dönemine kadar imarlı ifrazlı 1000 parsel daha eklenmiş ve 3000 parsel müşterilerimize sunulmuştur. 



    Ve bu heyecan verici gelişim müşterilerimizin firmaya olan güveniyle “Engin Kentte Yaşam” düşüncelerini pekiştirmiştir. Biga’da 4’ü tek blok, 4’ü çift bloktan ve 2’si prefabrikten oluşan örnek konutlarımız inşa edilmiştir. Bölgenin coğrafi ve tarihi değeri çok yüksek olmakla beraber tatillerinizin yanı sıra hayat standartınızı iyileştirmede en avantajlı ve doğru yatırımın başlangıcı olmuştur. Projemiz; planlanan diğer projelerimize ilham kaynağı olmuştur.


    .








    • HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




       





  • ARDAHAN AŞIDA DA SONDAN BİRİNCİ!..






    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyelerinin başlattığı aşılama süreci, sağlık çalışanlarının ardından huzurevlerinde kalanlar ve çalışanlarla devam ediyor.


    1.250.903 KİŞİ AŞILANDI


    Aşılama sürecinin tüm ayrıntıları ise vatandaşlar tarafından covid19asi.saglik.gov.tr adresinden takip edilebiliyor. Anbean aşılanan kişi sayısının güncellendiği sitede şu ana kadar 1.250.903 kişinin aşı olduğu bilgisi yer alıyor.



    HANGİ İLDE NE KADAR AŞI YAPILDI?


    “COVID-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu’” üzerinde ayrıca aşılama haritası da bulunuyor. Türkiye’deki tüm illerin yer aldığı haritada, nerede ne kadar aşı yapıldığı bilgisi görülebiliyor. İllere göre aşı dağılımı 10 dakikada bir güncelleniyor.


    EN FAZLA AŞILAMA İSTANBUL’DA Sitede yer alan son bilgilere göre haritada en fazla İstanbul’da aşının yapıldığı görülüyor. İkinci sırada ise Ankara yer alıyor. En az aşı ise Bayburt ve Ardahan’da yapıldı.


    Öte yandan Çin’den sipariş edilen Sinovac aşısının ikinci sevkiyatının ilk bölümü olan 6,5 milyon doz aşıyı taşıyan uçak bu sabah İstanbul Havalimanı’na indi. Sevkiyatın ikinci bölümünü kapsayan 3,5 milyon doz aşının da kısa sürede Türkiye’de olması bekleniyor.


    COVİT KUMARCILARI KAYIP ETTİLER?


    Ardahan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine uymayıp kumar oynayan 3 kişiye 12 bin 600 lira ceza kesildi. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Kovid-19 önlemlerine rağmen kumar oynandığı belirlenen Çıldır ilçesine bağlı Aşağıcambaz köyündeki bir adrese denetim yaptı.


    Ekipler, bir evde sosyal mesafe kuralı ile sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal edip kumar oynayan 3 kişiye 12 bin 600 lira ceza uyguladı. Denetimlerde, çok sayıda iskambil kağıdı ile kumarda bahis amaçlı kullanıldığı tespit edilen 570 liraya el konuldu.


    KAR YETERLİ, ARTIK KAYABİLİRSİNİZ..


    Geçtiğimiz günlerde yağan karlarla birlikte Ardahan Yalnızçam Kayak Merkezi’nde kar kalınlığının yeterli düzeye ulaşınca kayak sezonuda başladı.



    Ardahan Valiliği tarafından yapılan duyuruda şöyle denildi; Yarından itibaren kayak sezonu başlayacak olup, Telesiyej Hattı, üst Teleski Hattı ve 2 Kayak Pisti (Yalnızçam, Sahara) pandemi kuralları gözetilerek, sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle hafta sonları sadece otel müşterilerine, hafta içlerinde ise tüm vatandaşlarımızın kullanımına açılacaktır. Kamuoyuna duyurulur.


     



    **Özgür Ülkem Nerede?


    Dün, sanal ortamda bir canlı yayında bağlandığım Video Ardahan adlı internet sayfasının yönetmeni arkadaşımın bana yönlendirdiği bir soruda benim eskisi gibi keskin haber ve yorumlar yapmadığımı belirtip, bunda neyin etkili olduğunu soruyordu.


    Ve benim gibi gazetecilerin haber ve yorumlarına hasret kalınmasının nedenini sorup, bir zamanlar çoğu günlük ve özgürce yazan gazetelerin kaçının kaldığını ekliyordu sorusuna.


    35 Yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda düşündüğümü hiç çekinmeden yazan bir gazeteci olarak hala aynı yerde olduğumu belirtirken bu yerde durmanın bedelinin tazminatlar, gazete toplatmalar, mahkemeler, tehditler, şantajlar ve okumayı çok sevmeyen, gazete almayıp, ‘satılık basın’ narası atmakla meşhur sözde okurun ve esnafın bir gazete alıp, reklam vermemesi dolayısıyla yaşadığımız ekonomik sıkıntılar olduğunu anlatacak vakit bulamadım. Bulsam da kimliğini kaybettiğinde gazeteyi hatırlayıp, kayıp ilanı vermek için geldiği matbaa da ‘kayıp ilanı vereceğim de gazete burası mı?’ diyen bir halkımın olduğunu ve aracı bombalanarak öldürülen Uğur Mumcu’nun ardından yazılan ‘Unutma bizi halkım’ türküsünün rakı sofraların da meze olmaktan öteye geçemediğini üzülerek hatırlayıp, sorulan sorulara uzun uzun cevap vermeyip, ‘Basın özgürlüğü dahil, özgürlükler en çok bizim dönemde yaşandı’ diyen hükümeti de rahatsız etmemenin hatırına kısadan geçiyordum.


    Ve daha dün akşam katıldığım canlı yayın biter bitmez bir mesaj alıyordum, ‘sen basın özgürlüğü konusunda sorulan soruya kısadan hisse cevap versen de al sana uzun ama uzun bir listeli cevap’ dercesine Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 2020 Yılı Dünya Basın Özgürlüğü İndexi sıralamasını okurken..


    Ve gelen listede 180 ülke olduğunu ve bu ülkeler arasına ‘Bizi kıskanıyorlar’ denen ülkemi aramaya başlıyordum.



    1. Norveç, 2. Finlandiya,3. Danimarka, 4. İsveç


    Listenin ilk dört sırasını Iskandinav ülkelerinin alması doğaldır deyip, basın özgürlüğüne ülkemi ve sıralamasını aramaya devam ediyorum..


    5. Hollanda, 6. Jamaika, 7. Kosta rika, 8. İsviçre


    İsviçre’den daha iyi olacak halimiz yok tabi ki buraya kadar normal deyip, kendi kendimi teselli ediyor ve ülkemi, Türkiye’yi sıralamada dört gözle aramaya devam ediyordum.


    9. Yeni Zelanda, 10. Portekiz, 11. Almanya diye devam eden listeye sabırla bakmaya devam ederken ‘Bizi kıskanıyorlar, o sebeple bizden öndedirler’ deyip, teselli olup, en az on gazetenin aynı gün aynı havuzda benzer manşetleri attığı ve bu manşetlere ülkedeki durumun anlatıldığı gibi olmadığı tam tersine güllük gülistanlık olduğunu ima ederlerken bu yayınlanan listede nerede olduğuna bakmaya devam ediyor ve ülke adı ve basın özgürlüğündeki yerini saymaya 12. Belçika, 13. İrlanda diyerek devam ederken bu iki ülke arasına bulunan İrlanda’nın ‘Viskisi iyi, basın özgürlüğü de tabii iyi olur’ diyerek çok özgür bir gazeteci olarak gizli, gizli ve beyazlayan bıyıklarımlarım altından gülümsüyordum.


    Ve 14. Estonya, 15. İzlanda, 16. Kanada 17. Lüksemburg diye devam eden ülkelerin adını okurken ‘Küçük ülke olduğu için bizden öndedirler’ deyip hızla 18. Avusturya, 19. Uruguay, 20. Surinam. 21. Samoa diye devam eden ve adlarını çoğumuzun bilmediği bu ülkelerin ‘Okyanus ortasında yalnız olduklarından bizden öndedir’ diye salakça bir düşünce içinde kendimi buluyordum..


    Artık gına getiren ve ülkemin adını göstermeyen listeye bakmaya devam ederken taktığım gözlüklerimle 22. Letonya, 23. Namibya, 24. Lihtenştayn diye devam ederken yine tesell arayıp, ‘Bu da küçük ülke olduğu için bizden öndedir’ diyor ve büyük ülkemin adını aramaya devam ediyordum.


    25. Capa verde, 26. Avustralya, 27. Güney Kıbrıs diye devam eden listede ülkem gibi birde kardaş dediklerimiz Azerilerin bile devlet olarak kabul etmediği ve yavru vatan denen Kuzey Kıbrıs’ı da hatırlayıp, bu üç ülkeye de ‘Kesin torpil yapmışlardır’ deyip, hızla diğerleri arasında T harfi ile başlayan bir ülke adını aramaya devam ediyordum..


    28. Litvanya, 29. İspanya, 30. Gana, 31. Güney afrika, 32. Slovenya, 33. Slovakya, 34. Fransa diye devam eden sıralamaya bakınca da ‘Ekonomisi bizden ileri olduğundan, listede bizden ileride olması normaldir’ deyip 35. sıradaki İngiltere’yi görünce ‘Güneş batmayan ülke, listede olması doğaldır’ diyordum..


    36. Trinad ve Tobago, 37. Andorra, 38. Burkina Faso, 39. Botsvana, 40. Çek Cumhuriyeti, 41. İtalya diye devam eden özgür basın listesiyle makara geçmeye başlayıp, ‘Makarna yiyorlar, ama bizden özgürmüşler’ diyerek, 42. Güney Kore, 43. Tayvan, 44. Doğu Karayipler, 45. ABD sıralamasını görüncede ‘mırt olup giden Trump’a rağmen, bizden daha özgürlermiş’ diyerek yeni yönetiminin ülkemizi hangi sıraya koyduğunu düşünüyordum.


    ‘Yahu bu ülkelerin nerede olduğunu sorsan bilen çıkmaz, biz niye hala listede yokuz’ 46. Papua Yeni Gine, 47. Senegal, 48. Romanya, 49. Guyana, 50. Tonga diye ülke adlarını öğrenmiş oluyordum..


    Ve büyük okyanustan Hint Okyanusuna geldiğimi anlayıp, basın özgürlüğü, ülke sırlamasına 51. Şili, 52. Fiji, 53. Belize, 54. Madagaskar, 55. Dominik, 56. Mauritius’u görüyor ve biz hala yokuz diyerek, ısrarla ülkeminin adını aramaya devam ediyordum.



    57. Nijer, 58. Bosna hersek, 59. Hırvatistan ve memleketim Ardahan’a sınır olan parasıda bizim paradan daha değerli olan 60. sıradaki Gürcistan ve 61. sırada Ermenistan’ı görüp, ‘Afedersiniz ermeni bile dediler, ama onlar kadar da olamadık’ diye hayıflanıyordum, ülkem nerede kaldı ya derken..


    62. Polonya, 64. Seyşeller, 65. Yunanistan diye devam eden sıralamaya gelince ‘Daha yeni 17 adamızı aldılar, onun için öndedirler’ diyerek, sahillerini burnumuza kadar uzatan Yunan’a kızıyordum, ‘Yahu hala biz neredeyiz?’ diye sinirlenirken, 66. Japonya, 67. Bhutan, 68. Fildişi Sahili, 69. Malavi, 70. Kosova, 71. Togo, 72. Tunus, 73. Moğolistan, 74. Salvador, 75. Komoros diye devam eden listede ben ve çoğumuzun adını, sanını yerini bile bilmediğimiz ama var olan, dünyayı oluşturan ülkeler olduğunu görmezden gelip, ‘Böyle ülke yok, liste kesin sahtedir..’ derken şu günlerde feto gibi unutulan yada unutturulan İstanbul Kanalını hatırlatan kanala sahip, 76. sıradaki Panama ardından yavru vatanın 77. sırada olan Kuzey Kıbrıs’ın bizden daha özgür basına sahip olduğunu, ‘Ya bu bizim yavru vatan, biz niye hala listede yokuz’ diyerek devam ediyorum, her gün kesintisiz ‘O kadarını öldürdük, bu kadarı teslim oldu’ diye 40 yılı geçen sürede hep aynı şeyleri dinleyip, okuyup ama bir tülü bitiremediğimiz ancak ekonomimizi bitiren iç sorunla boğuşan ülkemi aramaya devam ederken sıralamada 78. Batı timor, 79. Maldivler, 80. Hongkong, 81. Malta’nın geldiğini görürken ‘Yahu bu küçücük bir ada, biz niye hala listede yokuz’ demeye devam edip, 82. Kırgızistan, 83. Haiti, 84. Arnavutluk, 85. Siera leone, 86. Lesoto’yu görünce ‘Yahu Afrika’da göl gibi ülke, bu da mı bizden daha iyi’ diyordum.


    87. Gambiya, 88. İsrail, 89. Macaristan, 90. Peru, 91. Moldova diye gına getiren listeye bakmaya devam ederken ‘Yahu bu ülkelerden bize çalışmaya geliyor bunlar kara yüzleriyle saat, kemer satıyorlar cadde ve sokaklarda… Bu kadar da olmaz’ deyip, 92. Kuzey Makedonya, 93. Sırbistan, 94. Guina Bissau, 95. Liberya derken vallahi yoruldum..


    Ama bıkmadan ve yazımı bitirme adına ülkemi sırlamada arama ısrarım sürüyor, gece yarısı üçüncü çayı isterken, sizin gibi okuma zahmetine girmeden sanal ortamda sabahlayan ev halkından..


    96. Ukrayna, 97. Mauritania, 98. Ekvator diye devam eden ve çocukken oynadığımız kör ebe oyunundaki gibi sobe yani ‘buldum’ demek için 100’e yaklaştığıma sevinirken ‘Kokainin kralının bizden iyi olmasına itiraz ediyorum’ diyerek 99. Etyopya ve 100. sırada Paraguayve ‘Yahu 100 oldu biz hala yokuz’ diye gerçekten üzülmeye başlıyorum.


    101. Malezya, 102. Lübnan, 103. Kenya, 104. Mozambik, 105. Karadağ diye devam eden basın özgürlüğü sıralamasında ülkelere bakıp, ‘Haydi canım, bizim zenginler buradan yer alıyorlar, bence yanlış var’ deyip, 106. Angola, 107. Brezilya, 108. Mali, 109. Kuveyt, 110. Guine, 111. Bulgaristan diye devam eden listede dün Naimleri tecrit etmekle eleştirilen ‘Komşu da mı bizden ileride?’ diye kara kara düşünüyordum.


    112. Nepal, 113. Benin, 114. Bolivya, 115. Nijerya, 116. Guatemala, 117. Nikaragua diye devam eden listeyi bir türlü bitiremeyip, ülkemi aramaya devam ederken ‘Adamlar bir numaralı terör ülkesi, olamaz yahu’ demeden kendimi alamıyordum.


    118. Kongo brazavile, 119. Endonezya diye devam eden liste artık beni iyiden iyiye gerip, ‘Ben bırakıyorum, sıkıldım’ demeye getiriyor.


    120. Zambiya, 121. Gabon, 122. Afganistan diye devam eden saçma (!) liste bana ‘Haydi canım, son 30 yıldır adamlarda terör var’ dedirtiyor…


    Ve 123. sırada Çat gelirken ‘Yahu burada bir m2 yeşil toprak yok, her yer çöl, bizden nasıl özgür olurlar?’ diye bu kez ben kendi kendime soru sorup, gizliden içitiğim sigaradan derin bir nefes çekiyorum…


    Ama ‘Yok artık, adını bile söylemek zor’ dediğim 124. Tanzanya, 125. Uganda, 126. Zimbabve, 127. Sri lanka, 128. Ürdün, 129. Katar’la devam eden liste ‘Katar katar ülkeyi sattık, oda Arabistan ve diğerleri ile yeniden barışarak bizi sattı, ondan bizi geçmişlerdir’ diyor birçok gazetecinin hapiste olduğu ülkemi aramaya devam ediyordum.


    130. Kolombiya, 131. Arap emirlikleri diye devam eden ve ‘Durun ya ben de artık sıkıldım ama devam ediyorum’ diyen listenin 132. sıralamsında Orta Afrika, 133. Fas 134. Kamerun 135. Uman, 136. Filipinler ile devam ederken ‘Kaçakların çoğu burada, Fetöcüler gibi, bu kadar da olmaz’ dedirtiyordu kara liste..


    137. Filistin diyordu, ben ise ‘Adamları tanıyan ülkeler bir elin parmakları kadar, basın özgürlüğü bizden daha iyi nasıl olur?’ diye kızıyordum.


    ‘Yahu bunlar sınırlarını hala dünyaya açmadılar, abartmışlar bence dedirten’ 138. Güney sudan, 139. Miyammar, 140. Tayland, 141. Esvatini diye devam eden liste yani yüz kişiyi çevirip sorsan yüzü de “bu ne” der, ülke olduğunu bilmez, 2020 Yılı Dünya Basın Özgürlüğü İndexi sıralamasında bizden daha özgür dedirten liste bir türlü bitmiyordu.



    Ve ‘Yok artık, enflasyon yüzde 4 bin, nasıl olur da bizden daha özgür olurlar?’ sorusunu sorduran sıralamada 142. Hindistan, 143. Meksika, 144. Kamboçya, 145. Pakistan, 146. Cezayir, 147. Venezuella, 148. Honduras, 149. pandemi, ABD seçimini fırsat bilip, Karabağ’a cuk diye oturan Putinli Rusya, 150. Demokratik kongo, 151. Bengaldeş geliyordu..


    Yahu bildiğin aç bunlar, bence abartmışlar’ diye devam eden listenin sonuna geldiğime mi sevinsem, ülkemin adını göremediğime mi üzülsem derken 152. sırada olan ve ‘Bildiğin krallık, bizden daha özgür, haydi canım inanmam’ Burnei diye bir ülke geliyordu.


    Veeee 153. sıra da güzel kadınınlarına “nataşa” denilen Beyaz Rusya ve Büyük Rusyadan S 400’leri alıp, son olarak uzaya Türksat 5A’yı gönderdiğini İstanbul’un İBB sınırları içinde bulunan ana arterlerinde reklam yaparak, teknolojiden Amerika’yı, Avrupa’yı sollayan 154. sıra da birçok konuda kıskanılan ülkem Türkiye vardı…


    İşte sonunda şahsımın ülkesine ulaştık, mutlu musunuz?



     


    https://www.parcabox.com


    ALO PARÇA: 0 532 485 62 56 Firmamız, oto tamir servisinden elde ettiği deneyimlerle 2006 yılındaEsenyurtFatih Oto Sanayii’nde ilk şubesini açarak yedek parça sektörüne giriş yapmıştır. İhtiyaç duyulanRenault, Citroen, Peugeot, Fiat, Opel, Bmw, Audi, Volkswagen, Volvo, Mercedesmarka otomotiv yedek parça ürünlerini kısa zamanda müşterilerine sunarak, sektördeki yerini hızla almıştır. 256 Bit ödeme altyapısı ve %100 güvenli ve doğru parça sloganıyla müşteri odaklı hizmet veren firmalarımız, hizmetteki faydanın  her iki tarafın yararına olması gerektiğini prensip edinmiştir. Müşterisinin memnuniyetini ve yedek parça çeşitliliğini daha üst seviyeye çıkarmak için 2. Şubesini de 2016 tarihinde  açmıştır. 


    Kurulduğu günden bu yana yenilikçiliğe, teknolojiye ve inovasyona önemli ölçüde yatırım yapan İlke Otomotiv, sürdürülebilir ve çevreci bir anlayışla işletmelerinde otomasyon sistemini kurarak koşulsuz müşteri memnuniyeti prensibiyle e-ticaretle de müşterisine yedek parça hizmeti sunmaya başlamıştır. Binek ve hafif ticari araç gruplarındaki oto yedek parça satış hizmetini Müşterisine en uygun fiyat ve kaliteli hizmetle sunmayı ilke edinmiştir. 


    İlke otomotiv, ‘Müşteri şikâyete değil teşekküre gelmelidir!’ Sloganıyla sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket ederek geleceğe kendini yenileyerek giren bir işletmedir. 



    Vizyonumuz: Perakende oto yedek parça sektöründe teknolojik değişimlere ayak uydurarak müşteri değeri ve tatminini sağlamaktır.


    Misyonumuz: İhtiyaç duyulan yedek parçayı sürekli çeşitlendirerek müşteriye en kısa zamanda en uygun fiyatta ve en iyi hizmetle sunmaktır. 




    Saat: 17.00’da Ekran Başına Bekliyoruz..


    arşiv haber 07/11/2016 tarihli haber


    GAZETECİ FAKİR YILMAZ YAŞAM TV DE YAYINA BAŞLIYOR..


    30 Yıla yaklaşan gazetecilik hayatı boyunca başta Ardahan’ın olmak üzere yerelde olduğu ibi ulusalda bir çok sornuna dikkat çeken haberleri ve de yorumları ile tanınan Ardahanlı Gazeteci Fakir Yılmaz yeniden, yeni bir kanalda program yapacak.


    Aynı zaman da Ardahan Gazetecier Cemiyeti Başkanı ve Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı olan Gazeteci Fakir Yılmaz bu akşamdan itibaren her hafta pazartesi günleri Yaşam TV’de olacak.



    **GAZETECİ/ŞAİR İŞBİRLİĞİ..


    Gazeteciliğinin yanı sıra geçtiğimiz yıl Seymen adlı tv kanalında televziyonculuk programına başlayan  ve başta Ardahanlı siyasetçi , iş adamı  bir çok konuğu programına bodrum escort alan Gazeteci Fakir Yılmaz bu dönem Yaşam TV adlı tv de Ardahanlı Şair By Yusufi ile birlikte porgram yapacak.


    Dünya, ülke ve yerel sorunların anı sıra şiir ve türkülerle donatılması hedeflenen ‘Gazeteci Fakir Yılmaz  ve Şair By Yusufi ile Hayata Dair’ adlı program saat 17.00’da başlayıp, saat: 19.00’da bitecek. 




    **GAZETECİ’NİN KONUĞU ERDİNÇ KOÇAK OLACAK..


    *25/05/2017 Tarihli Haber


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programın bu hafta ki konuğu Ardahan Hanaklı İşadamı, ARDA/FED İşadamları Konseyi Üyesi Erdinç Koçak olacak.


    Türkiye’de bir ilk olan Bardak Yıkama/Silme, Sanayi Mutfak Robotları Üretim Merkezi olan KMS adlı firmanın yönetim Kurulu Başkanı olan Ardahanlı İşadamı Erdinç Koçak’ın konuk olacağı ve Seymen TV’de her hafta Cumartesi günleri yayınlanan, ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı program Cumartesi günü Seymen TV ekranlarında olacak.



     








    • HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




       





  • KİRA DESTEĞİ SÖZÜ JET HIZIYLA REDEDİLDİ!..

    .





    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




     ‘Koronavirüs Salgını Nedeniyle Verilecek Hibe Desteği Programı kapsamında yapmış olduğunuz başvuruya ilişkin gelişmeleri bu sayfadan takip edebilirsiniz’ notu ile gelen ret cevabı karşısında şok olan esnaflar başvurularına neden ret cevabı aldıkları açıklamasına bir cevap gelmemesi karşısında nereye başvuracaklarını anlayamadılar.



    E-Devletten yapılan kira desteği başvurularının çok kısa sürede ret alması da dikkat çeken diğer bir konu oldu. Bu konuda yapılan şikayetleri, kurdukları whatsapp grubunda  paylaştılar. E-Devletlerine gelen ‘Reddedildi’ mesajı ardından bir açıklama yapan Ardahan Esnaf ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Morkoç ‘esnafın banka üzerinden kira ödeyemediklerinden dolayı böyle bir şeyin yaşanabileceğini belirtip, esnafın kendilerine başvurarak, bilgi alabileceklerini’ söyledi.


    CHP’DEN PANKARTLI KİRA MI VEREMİYORUM DUYURUSU..


    Öte yandan CHP Genel Merkezinin yurt genelinde başlattığı yeni bir çalışmayı Ardahan İl Başkanlığı da destek verdi. CHP Ardahan İl Başkanı Yalçın Taştan’ın yalnız bir fotoğrafla CHP Ardahan İl Binasına ve il genelinde bulunan reklam panolarına astığı ‘Masraf çok, Destek yok’  başlıklı afişlerle kira başvurular ret edilen esnafın derdine dikkat çekti.



    BEN SİZİ HİÇ TAKMIYORUM!..


    Birlik ve beraberlikten bahsedip bu tür oluşumlar sonucu tesadüfen bir yerlere gelenler, geldikleri makamın ve koltuğun ömür boyu altlarında kalacaklarını sanıp kendilerini girdikleri ‘büyük adam’ edası içinde boğulurlarken aslında yalnızlaştıklarını da anlamaz, hissetmezler.


    Çevrelerinde ki dalkavukların alkışları eşliğinde kendilerini bulunmaz Hint kumaşı sanan, burunları Kaf dağında olanlar ama aslında hiçbir şey olmayanlar günü ve yeri geldiğinde o burunlarının nasıl kırılıp yerlerde süründüğünü görmek için onlardan önce, onların girdikleri tafraların nasıl kısa sürede yok olup gittiğini hatırlatmak yeter artar bile.


    Evet dün o makamlarda oturanların yerine gelmek için ‘birlik, beraberlikten bahsedip’ geldikleri stk’lar, gittikleri gazete bürolarında bizlere, bana etmedik yalakalık yapanlar bugün hepsi ayrı hava başkan, vekil, adam, büyük insan edalarında..


    Ama b ugün unutulan dünkülerin yerinde olan şu anki Kaf dağlık burunlar şunu bilmeliler ki; “bugün varsın yarın yoksun” deyiminin hüküm sürdüğü bu dünyada yok olup gidenlerin başını sizin gibiler çekiyor.


    Ve senin takmadığını sandığın, takanların hep var olduğu ve senden sonra da var olacağını unutmaman gerekir. 


    İşin kısacası ben “takmıyorum” dediklerinin yani benim gibilerinin sizi hiç takmadığını anladığımızda makam ve koltuğu bıraktığınız ve yok olduğunuz gün anlayacaksınız.


    İnanmıyorsanız şu dünyadan kimlerin, hangi padişahların, imparatorların, başbakanların, bakanların, vekillerin ve önünde en önemli işlerinin başında çöp toplamanın geldiği belediye kelimesinin olduğu başkanları hatırlayın. 


    Ama isterseniz çok zorlanmayın zira o kadar fazlalar ki saymakla bitiremezsiniz. Yetmedi şimdiden siz de eklendiğinizden dolayı o sayı daha da artmış durum da..



     


    https://www.parcabox.com


    ALO PARÇA: 0 532 485 62 56 Firmamız, oto tamir servisinden elde ettiği deneyimlerle 2006 yılındaEsenyurtFatih Oto Sanayii’nde ilk şubesini açarak yedek parça sektörüne giriş yapmıştır. İhtiyaç duyulanRenault, Citroen, Peugeot, Fiat, Opel, Bmw, Audi, Volkswagen, Volvo, Mercedesmarka otomotiv yedek parça ürünlerini kısa zamanda müşterilerine sunarak, sektördeki yerini hızla almıştır. 256 Bit ödeme altyapısı ve %100 güvenli ve doğru parça sloganıyla müşteri odaklı hizmet veren firmalarımız, hizmetteki faydanın  her iki tarafın yararına olması gerektiğini prensip edinmiştir. Müşterisinin memnuniyetini ve yedek parça çeşitliliğini daha üst seviyeye çıkarmak için 2. Şubesini de 2016 tarihinde  açmıştır. 


    Kurulduğu günden bu yana yenilikçiliğe, teknolojiye ve inovasyona önemli ölçüde yatırım yapan İlke Otomotiv, sürdürülebilir ve çevreci bir anlayışla işletmelerinde otomasyon sistemini kurarak koşulsuz müşteri memnuniyeti prensibiyle e-ticaretle de müşterisine yedek parça hizmeti sunmaya başlamıştır. Binek ve hafif ticari araç gruplarındaki oto yedek parça satış hizmetini Müşterisine en uygun fiyat ve kaliteli hizmetle sunmayı ilke edinmiştir. 


    İlke otomotiv, ‘Müşteri şikâyete değil teşekküre gelmelidir!’ Sloganıyla sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket ederek geleceğe kendini yenileyerek giren bir işletmedir. 



    Vizyonumuz: Perakende oto yedek parça sektöründe teknolojik değişimlere ayak uydurarak müşteri değeri ve tatminini sağlamaktır.


    Misyonumuz: İhtiyaç duyulan yedek parçayı sürekli çeşitlendirerek müşteriye en kısa zamanda en uygun fiyatta ve en iyi hizmetle sunmaktır. 




    arşiv haber 15/10/2018 tarihli yorum/haber



    Fırın ve Berberler Pazar Günü Niye Kapalı?


    Ekonomik krizin aşılmaya çalışıldığı şu günlerde işleri çok iyimiş gibi Pazar günleri kapalı tutulan ekmek fırınları ile berberlere tepki var.


    Vatandaşları yaşanan bu duruma sanal ortamda tepki gösterdikleri dikkatlerden kaçmazken günde 12 ila 17 bin arasında ekmek üreten fırınların Pazar günleri kapalı tutulması özellikle Pazar günleri evlerine kalıp, aileleri ile birlikte taze ekmekle kahvaltı yapmak isteyenlerin tepkisine neden olduğu görülmekte.


    Pazar günler ekmek çıkarmama kararı alan 17 ekmek fırıncının tüketiciye hafta içinde satamadıkları bayat ekmek yedirdikleri de iler sürülürken aynı durumun hafta sonu saç, sakalarını toplatmak isteyen vatandaşların kapalı tutulan berberlere yönelik olarak gelen tepkilerde de görülmekte.


    Nöbetçi sistem varken tüm fırınların ve berberlerin kapalı tutulmasının kent merkezinde ki diğer esnafları da olumsuz yönde etkilediğini belirten Ardahanlılar Ardahan Belediyesi ile esnaf temsilcilerinin bu iki önemli konuya el atmasını istemekteler.




    **”Sende kendini sakla, iktidara yaranmaya çalış’ diyenler unutmayın ki bugün kendinizi saklayıp, yalakalık yaptığınız iktidar yarın ilk iş olarak sizi saf dışı bırakacaktır.. İnanmıyorsanız yazımı satır, satır ve anlayarak okuyıun ve ona göre karar verin..

    Ha unutmadan; Ben devrimden yana solcu bir insanım, sizin gibi teslim olmayıp, direneceğim sonuna kadar..

    Fakir Yılmaz/Gazeteci


    *Konu Sadece İş Bankası mı ki?


    Önce iktidarı ardından onun sağladığı güç ile devletin tüm kilit noktalarına yerleşenlerin şimdiki derdi kendilerine muhalefet olanların kolunu, kanadı kırmak ve nefes alamayacak hale sokmak..

    Bun en son örneği İş Bankası hislerinin bir bölümüne sahip olan CHP’ye yönelik yeni operasyondur.

    Çünkü yasal bir oluşum olan ve tüm baskılara karşın hala 6-7 milyon oy alabilen bir parti olan HDP engelini Kandil, Avrupa ve tuzu kuru Kürt diaspoarsının yanlışları dolaysıyla terörize edip, saf dışı etmeyi başarıp, önemli bir hendeği yani güçlü muhalefeti saf dışı etmeyi başardılar.

    Sıra adım adım ilerledikleri yolda en büyük engel olarak görükleri CHP’dir.

    Bunu İnce gibilerini Devlet Bahçeli’ye benzetip, aşmak istedilerse de başaramadılar.

    Şimdi bir başka yol deneyecekler..

    16 Yıllık iktidarı boyunca tüm alanları elinin altına alan ve geriye kalanları da gerek yerel seçimlerden önce gerekse seçimlerden sonra tamamlamaya çalışacak olan ikitdardakilerin şimdi ki derdi irili ufaklı ne kadar stk, futbol takımı varsa elinin altına almaktır.

    Adım adım bu yolda da ilerleyen iktidarın ulusal basının ardından yerel basını daha sonra interneti ve onca sayamadığımız iletişim aracını elinin altında toplaması ile yetinmediğini gördüğümüz şu günlerde gündemi değişmek için ve yeni kahramanlık edebiyatları ile Suriye’ye yönelik operasyon hazırlığı içinde olduğunu da görmekteyiz.

    Ver Mehteri Verrrr..

    Bir ileri iki geri adımlarla 16 yıldır iktidarda kalmayı başaranlar, ‘İktidarda kalmak ve asıl hedeflerine ulaşmak’ için yine iki adım geri attı.

    Yani iktidara gelmek için başta hala kanunlaştırmadıkları ve bir genelge ile serbest bıraktıkları başörtüsü konusu olmak üzere dini sorununu demokrasi adı altında suistimal ederek ve en önemlisi Avrupa Birliği Kriterlerini savunur gibi davranıp zaman kazananlar şimdi de papaz konusun da yeni bir adım iler iki adım geri vitesi yaptılar.

    Cem Uzan olayını onca sesiz, sedası kapatılan, el konulan onca banka artık hatırlamıyoruz bile..

    Sonra balık hafızalı toplumun unuttuğu Balyoz, Sarı, Yeşil Işık vb. adında ki onca gelişme ve ondan önceki birçok olayın pompalanıp, oylar alındıktan sonra unutulan onca olay..

    Yani verilen Mehter marşıyla bir adım ileri iki adım geri ile biz akil adımlar ile safların adına Barış Süreci geldi, çattı ve yine oylar alınıp, bir dönem daha garanti olunca bu kez 17/25 Aralık Operasyonlarının üzerini kapatıp, bu yaşananların hepsinin hükumete karşı darbe olduğu yönünde kıyametlere oluşturulan algı operasyonları ile Anayasa değişiminde olduğu gibi beni dahil herkesi inandırarak yerlerini iyiden iyiye sağlamlaştırdılar.

    Ve metal yorgunluğu olunca önce Gezi Olayları ardından 15 Temmuz ve ardından oluşturulan kamuoyu ile solcular dâhil herkesin ‘Ya iktidar düşerse’ veya ‘Bunlardan başka kimse yok’ kardeşim’ demesini sağlayan pompa havuz medyası haberleri..

    Ve konunun sadece iş bankası değil, hedeflerine doğru adım adım ilerledikleri yolda şimdide yeni bir seçim daha kazanıp geriye kalan alanları teslim alma hesaplarıdır.

    Ha bunları yaparken birde başka bir şey daha yapacak..

    Oda bugüne kadar bu iktidarla birlikte hareket eden ancak onlardan olmadıklarını iyi bildikleri eski solcu, ülkücü, ortacı ne kadar kimse varsa onları da fetocüler gibi bir kulp bulup oyun dışı bırakacak.

    Çünkü bu seçimi kazandıkları takdirde tüm kadroları ile tüm alanlara sahip çıkmış olacaklar.



    Fotoğrafı anlatan alt yazı: 51 yıl sonra bugün, bu fotoğrafa bakınca sadece “onu” hatırlıyoruz, cansız bedeninin yanında duranları değil… 

    #CheGuevara


    “En önemlisi, dünyanın neresinde olursa olsun her haksızlığı kendinize karşı yapılmış gibi hissedebilmenizdir. Bu bir devrimcinin en önemli özelliğidir.”

    #CheGuevara

  • 2021'DE YERALTI BARAJI YAPILACAK OLAN ARDAHAN'DA 2020'DE HİÇ KADIN ÖLDÜRÜLMEDİ!..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Alınan bilgilere göre Tarım ve Orman Bakanlığı, geliştirdiği projeler ile suyun bir damlasını dahi boşa harcanmayacak şekilde planlanmasını gerçekleştiriyor. Yarı kurak iklim kuşağında yer alan Türkiye’de, iklim değişikliği, nüfus artışı ve ekonomik büyüme nedeniyle su kaynakları artan tüketimden dolayı alarm veriyor. Su kaynaklarının yeraltında depolanması yöntemi denenerek, Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı direncinin artırılması hedefleniyor.

    Hazırlanan “Yeraltısuyu Suni Besleme ve Yeraltı Barajları Eylem Planı” ile yarı kurak coğrafyada bulunan Türkiye’de su rezervine katkıda bulunulması maksadıyla 2023 yılına kadar 100’ün üzerinde yeraltı barajı ve suni besleme tesisi inşa edilecek.


    ARDAHAN’IN DA ARALARINDA BULUNDUĞU BU İLLERE YAPILACAK. 

    Son yıllarda etkisini daha fazla hissettiren kuraklığa karşı da çok önemli bir katkı sağlayacak olan proje kapsamında 2023 yılı sonuna kadar yapılacak olan en az 100 yeraltı barajı ve YAS Suni Besleme Projesi”nin dağılımı şöyle:Adana: 3, Adıyaman: 1, Afyonkarahisar: 4, Amasya: 1, Ankara: 4, Antalya: 5, Ardahan: 1, Artvin: 4, Aydın: 6, Balıkesir: 2, Bartın: 1, Bayburt: 1, Burdur: 1, Bursa: 4, Çanakkale: 2, Çankırı: 3, Denizli: 4, Diyarbakır: 2, Elazığ: 5, Erzincan: 1, Erzurum: 3, Eskişehir: 2, Hatay: 1, Isparta: 1, Kahramanmaraş: 1, Karabük: 1, Karaman: 1, Kars: 1, Kastamonu: 1, Kayseri: 4, Konya: 5, Kütahya: 2, Malatya: 3, Manisa: 3, Muğla: 1, Nevşehir: 1, Niğde: 1, Osmaniye: 1, Samsun: 3, Sinop: 1, Sivas: 1, Şanlıurfa: 1, Tekirdağ: 1, Trabzon: 1, Tokat: 1, Uşak: 1, Van: 1, Yalova: 1


    Geçen Yıl Hiç Kadın Öldürülmedi…


    Öte yandan Türkiye’de 2020 yılında 330 kadın cinayete kurban gitti. Cinayete kurban giden 330 kadının 171’i şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Cinayetin yaşanmadığı illerden biri olan Tokat, buruk bir sevinç yaşattı.


    Kadın cinayetleri istatistiklerinin arttığı 2020 yılında, Kırklareli, Zonguldak, Amasya, Tokat, Artvin, Ardahan, Bolu, Kırıkkale, Karaman, Bitlis, Yozgat ve Hakkâri olmak üzere toplam 12 ilde cinayet olayı yaşanmadı.


    YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN..


    MESAJLARINIZ İÇİN ARAYIN 05354183258


    Reklam Ver, Milyonlara Ulaş


    Marka yaratmak için altın kurallardan biri farklı olmak. Farklı olmanın yolu da başarılı ve akılda kalıcı reklam çalışmalarından ve kampanyalarından geçiyor. Firma kimliğini ya da üretilip satılan ürün ve hizmetlerin kısa zamanda marka olması ve daha çok insana ulaşması için tanıtım desteği gerekiyor



    Bir yılı geride bırakmak…


    Evet aslında ömrümüzü geride bıraktığımızı fark etmeden yeni bir yıla adım atmaya hazırlandığımız şu saatlerde kimi, bu kez ‘korona’ yı fırsata çevirip, getirdiği yasaklarla içilicek rakıları zıkkımlanmaya hazırlanırken, kimi ise ‘günahtır’ deyip yeni yılı kutlamanın dinen günah olduğunu söyleyip henüz başlamamış olan yılı zıkkım eder.


    Güneşli havaya rağmen donduran soğuk bir günde yılın son yazısını yazmak için sığındığım berber çırağının torunum Ezel’e telefonla yazdırdığım anda hepimiz gibi içinde battığımız sanal ortama girerek, tıkladığı müzikle beni bölmesi ile yediği fırça gibi bir çok ani gelişmelerin yaşandığı eski yılın yeni yıla bıraktığı kötü mirasın yanında bir çok güzelliği de bıraktığını düşünmeyiz, yeni yıla umutla bağlandığımız şu dünyada….


    2020 yılının aslında bizlere temizliğin ne kadar önemli olduğunu,sağlığın paradan daha değerli olduğunu sosyal yaşamın öneminin ne kadar olmazsa olmaz olduğunu hissettirip giderken başta iktidarlara olmak üzere sağlık camiasına, ilaç sektörüne, internet dünyasına en yararlı yıl olarakta anılarda kalacak gibi..



    Mart ayında başlayıp, yıl sonuna kadar her gün ölü sayarak bitirdiğimiz 2020 yılının son gününde berber çırağının ikide bir yazımı böldüğü berberde traş olan müşterinin benimkiler gibi beyazlamış saç, sakalları kestirirken çalan telefonda gelen kara haber ardından ”çabuk ol, nenem ölmüş gitmem gerek” dediği berberin yıl boyu yorulan arabamı sibop ayarı için bıraktığım sanayi ustası gibi başına ektirdiği saçlarla gençleşmeyi umut ederken ” kaç yaşındaydı nene allah rahmet eylesin” sorumuza, traş olan müşterinin ” nenem 90 yaşındaydı” dediğini duyuyordum, traşa gelmiş sırayı bekleyen yeni müşteri ile birlikte gülümseyip “yazık olmuş genç yaşta ölmüş” diyerek bitirdiğimiz yılın bizi de ölüme doğru götürdüğünü tartışmaya başlıyoruz berberin pense ile nenesi ölen müşterinin yüzündeki kılları ağda ile çekerken bir anda acının ne olduğunu da yaşaran gözlerden anlıyoruz..


    Evet, kış denen bahar ayı gibi bir ayın içinde ‘kar yok, kuraklık olacak” diyerek devam eden sohbetimizde yazımızın da sonuna geldiğimizi anlıyorum yeni yılla birlikte “nice yıllara” diye gelen mesajların eşliğinde ömrümüzden de giden bir yılı daha geride bırakırken..






     



    • hedef kitle: hitap edilecek kişi ve toplulukları belirleme
    • tanıtım çeşidi: hangi yoldan reklam yapılacağının tespiti
    • yayın araçları: kullanılacak tanıtım organlarını belirleme
    • sonuç takibi: dönüş ve talepleri belirleme
    • analiz ve çözüm süreçleri ile takip edilen tanıtımlar başarılı bir markalaşmaya imza atmanızı sağlıyor.

    • Reklamın Önemi – Neden Reklam Vermelisiniz?


      Reklam herhangi bir ürün ve hizmetin müşterilere tanıtılması için ideal bir yöntem. Küçük ya da büyük kuruluşlar bütçelerine göre reklam çeşitlerini belirleyerek akılda kalıcı ve ikna edici tanıtımlara imza atabilirler. Eğer siz de reklam yaptırırsanız;

    • Rakiplerinizden sıyrılırsınız.
    • Marka kimliğinizi tanıtırsınız.
    • Farklı reklam yöntemlerini kullanmış olursunuz.
    • Yayılma ve genişleme hızınızı artırırsınız.
    • Güncel bilgiler verirsiniz.
    • Kampanyalarınızın satışını artırırsınız.
    • İsminizi ve logonuzu akıllara kazırsınız.
    • Güvenilirliğinizi artırırsınız.
    • Sektörünüzde tercih edilen bir marka olursunuz.

    • En Çok Tercih Edilen Reklam Verme Modelleri


      Değişen ve gelişen reklamcılık sektöründe kullanılan araçlar da her geçen gün yenilenmektedir. Klasik yöntemlerin yavaş yavaş terk edildiği tanıtım modellerinden en çok kullanılanlar:

    • Gelişen internet dünyası ile yukarıdaki klasik yöntemlerden bazıları önemini yitirse de tanıtım sektöründe her koldan saldırmak başarılı olmanın ilk anahtarıdır. Sektörünüze göre yapılan tercihler ile sağlam adımlar atabileceksiniz.

    •  


      BAŞARILI BİR REKLAM SİZLERE:

    • güç
    • prestij
    • marka değeri
    • gelir
    • güvenilirlik
    • olumlu imaj
    • farkındalık kazandırır.

    • BAŞARISIZ BİR REKLAM SİZLERE:

    • gelir
    • kalite
    • bilinirlik
    • güç
    • değer kaybettirir.
    • .









      HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




       





  • CORONA DA SOĞUKLARA DAYANAMADI!



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Konu hakkında bir açıklama yapan hastane çalışanları her geçen gün etkisini sürdürerek artan dondurucu soğuklara karşın son bir ay içinde Coronaya yakalananların sayısında gözle görülür bir azalmanın yaşandığı Ardahan’da yeni vakalar olmazken tedavi altında bulunanların hemen hepsinin iyileşip, evlerine döndüğüne dikkat çektiler.


    YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN..


    MESAJLARINIZ İÇİN ARAYIN 05354183258


    Reklam Ver, Milyonlara Ulaş


    Marka yaratmak için altın kurallardan biri farklı olmak. Farklı olmanın yolu da başarılı ve akılda kalıcı reklam çalışmalarından ve kampanyalarından geçiyor. Firma kimliğini ya da üretilip satılan ürün ve hizmetlerin kısa zamanda marka olması ve daha çok insana ulaşması için tanıtım desteği gerekiyor



    Bir yılı geride bırakmak…


    Evet aslında ömrümüzü geride bıraktığımızı fark etmeden yeni bir yıla adım atmaya hazırlandığımız şu saatlerde kimi, bu kez ‘korona’ yı fırsata çevirip, getirdiği yasaklarla içilicek rakıları zıkkımlanmaya hazırlanırken, kimi ise ‘günahtır’ deyip yeni yılı kutlamanın dinen günah olduğunu söyleyip henüz başlamamış olan yılı zıkkım eder.


    Güneşli havaya rağmen donduran soğuk bir günde yılın son yazısını yazmak için sığındığım berber çırağının torunum Ezel’e telefonla yazdırdığım anda hepimiz gibi içinde battığımız sanal ortama girerek, tıkladığı müzikle beni bölmesi ile yediği fırça gibi bir çok ani gelişmelerin yaşandığı eski yılın yeni yıla bıraktığı kötü mirasın yanında bir çok güzelliği de bıraktığını düşünmeyiz, yeni yıla umutla bağlandığımız şu dünyada….


    2020 yılının aslında bizlere temizliğin ne kadar önemli olduğunu,sağlığın paradan daha değerli olduğunu sosyal yaşamın öneminin ne kadar olmazsa olmaz olduğunu hissettirip giderken başta iktidarlara olmak üzere sağlık camiasına, ilaç sektörüne, internet dünyasına en yararlı yıl olarakta anılarda kalacak gibi..



    Mart ayında başlayıp, yıl sonuna kadar her gün ölü sayarak bitirdiğimiz 2020 yılının son gününde berber çırağının ikide bir yazımı böldüğü berberde traş olan müşterinin benimkiler gibi beyazlamış saç, sakalları kestirirken çalan telefonda gelen kara haber ardından ”çabuk ol, nenem ölmüş gitmem gerek” dediği berberin yıl boyu yorulan arabamı sibop ayarı için bıraktığım sanayi ustası gibi başına ektirdiği saçlarla gençleşmeyi umut ederken ” kaç yaşındaydı nene allah rahmet eylesin” sorumuza, traş olan müşterinin ” nenem 90 yaşındaydı” dediğini duyuyordum, traşa gelmiş sırayı bekleyen yeni müşteri ile birlikte gülümseyip “yazık olmuş genç yaşta ölmüş” diyerek bitirdiğimiz yılın bizi de ölüme doğru götürdüğünü tartışmaya başlıyoruz berberin pense ile nenesi ölen müşterinin yüzündeki kılları ağda ile çekerken bir anda acının ne olduğunu da yaşaran gözlerden anlıyoruz..


    Evet, kış denen bahar ayı gibi bir ayın içinde ‘kar yok, kuraklık olacak” diyerek devam eden sohbetimizde yazımızın da sonuna geldiğimizi anlıyorum yeni yılla birlikte “nice yıllara” diye gelen mesajların eşliğinde ömrümüzden de giden bir yılı daha geride bırakırken..






     



    • hedef kitle: hitap edilecek kişi ve toplulukları belirleme
    • tanıtım çeşidi: hangi yoldan reklam yapılacağının tespiti
    • yayın araçları: kullanılacak tanıtım organlarını belirleme
    • sonuç takibi: dönüş ve talepleri belirleme
    • analiz ve çözüm süreçleri ile takip edilen tanıtımlar başarılı bir markalaşmaya imza atmanızı sağlıyor.

    • Reklamın Önemi – Neden Reklam Vermelisiniz?


      Reklam herhangi bir ürün ve hizmetin müşterilere tanıtılması için ideal bir yöntem. Küçük ya da büyük kuruluşlar bütçelerine göre reklam çeşitlerini belirleyerek akılda kalıcı ve ikna edici tanıtımlara imza atabilirler. Eğer siz de reklam yaptırırsanız;

    • Rakiplerinizden sıyrılırsınız.
    • Marka kimliğinizi tanıtırsınız.
    • Farklı reklam yöntemlerini kullanmış olursunuz.
    • Yayılma ve genişleme hızınızı artırırsınız.
    • Güncel bilgiler verirsiniz.
    • Kampanyalarınızın satışını artırırsınız.
    • İsminizi ve logonuzu akıllara kazırsınız.
    • Güvenilirliğinizi artırırsınız.
    • Sektörünüzde tercih edilen bir marka olursunuz.

    • En Çok Tercih Edilen Reklam Verme Modelleri


      Değişen ve gelişen reklamcılık sektöründe kullanılan araçlar da her geçen gün yenilenmektedir. Klasik yöntemlerin yavaş yavaş terk edildiği tanıtım modellerinden en çok kullanılanlar:

    • Gelişen internet dünyası ile yukarıdaki klasik yöntemlerden bazıları önemini yitirse de tanıtım sektöründe her koldan saldırmak başarılı olmanın ilk anahtarıdır. Sektörünüze göre yapılan tercihler ile sağlam adımlar atabileceksiniz.

    •  


      BAŞARILI BİR REKLAM SİZLERE:

    • güç
    • prestij
    • marka değeri
    • gelir
    • güvenilirlik
    • olumlu imaj
    • farkındalık kazandırır.

    • BAŞARISIZ BİR REKLAM SİZLERE:

    • gelir
    • kalite
    • bilinirlik
    • güç
    • değer kaybettirir.
    • .









      HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




       






    • AF Bir Daha ki Seçime mi Kaldı!?


      Terörist dediklerini, kırmızı bülten ile arananları bir oy alma uğruna TRT’ye çıkaranların 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimleri öncesi  ağızlarında, mitinglerde, sözde yer sofralarında verdikleri Af sözlerini 23 Haziran’da İBB’yi kayıp ettikleri tescil edilmesi ardından unuttular sanırım..


      Halbuki spor salonlarına kadar dolan cezaevlerinin boşaltılması için başta Avrupa Birliği olmak üzere içten ve de dıştan bir hayli baskı altında olanlar da aynı kişiler ve aynı hükumet..


      Adalet Reformunu hazırlayan ve TBMM’sine gönderileceği söylenen ve bu paketinin içinde olduğu belirtilen Af’ı unutanlar seçmen tarafından af edilmediklerinden dolay mı verdikleri sözleri kısa süre için de unutuverdiler.


      Genel bir affa ihtiyaç duyulan ülke de tıka basa dolmuş cezaevlerini boşalma cesareti göstermesi gerekenlerin kulak ardı edemeyeceği bu istemi ne zaman yapacakları da merak edilen en önemli konuların başında gelmekte.


      Kurucu partililerinin yeni parti kurmaya çalıştığı şu günlerde nasıl bir adım atacağı ve kendilerini 17 yıldan fazladır iktidar da tutan halkın affını alma çabasına bir Genel yada genel bir affı tamamlayan affı çıkarıp, çıkarmayacakları merak edilirken bu yönde atılacak olan adımın ülke içinde ki gerginliği de bir nebze olsa yumuşatacağı da diğer bir gerçek.


      Ülkenin toplumsa bir barışa ihtiyaç duyduğunu uzun uzun anlatmaktansa başta sınırlarımızda olmak üzere gerek ülke içinde gereke dışında yaşanan gelişmeler karşısında da moralli bir toplum olmasının diğer bir gereğidir ya bir genel af yada ona benzer acil bir af şartı.


      Bu nedenle mevcut hükumetin  31 Mart ve 23 Haziran’da aldığı mesajı kara kara düşünmektense gerek sosyal, siyasal gerekse ekonomik bir affı önüne alıp, hemen hayata geçirmesi elzem bir iştir.


      Yani bir daha ki seçimi beklemeden düşünülen seçim öncesi yapılacaklar arasında ilk sıralarda olan affın hayata geçirilmesi daha çok geciktirilmemelidir.


       


      İktidar-Muhalefet Çatışması İş Yaptıracak mı?


      Üçü Ardahanlı olan İstanbul’un 39 İlçesinin 15 Belediyesini alan Cumhuriyet Halk Partisinin bu başkanlarının birlikte verdiği poza bakınca bende, yine CHP’li bir milletvekili olan Mehmet Bekaroğlu gibi düşünüp, aydın, demokrat diye kendisini anlatan CHP’nin dünyanın en büyük metropolüne ve en çok kadın nüfusuna sahip bir kentte kadın bir belediye başkanının olmadığını görüyordum.


      Ve bu konuyu CHP’lilere bırakıp, İstanbul’da olduğu gibi Ardahan’da ve diğer bir çok kentte belediye başkanlığını kazanan muhalefetten seçilen başkanların şimdiden yelken indirip, yaşanacaklara kapı araladığını da görmüyor değilim.


      Çünkü başta MHP kökenli CHP-İYİ Parti ve HDP destekli Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere bir çok muhalefet başkanın 31 Mart ve 23 Haziran’da yenilen iktidarın engellerine takıldıklarını şimdiden dillendirmeye başladılar gibi..


      Tabi iktidar da elinde bulundurduğu imkan ve çıkarmayı düşündüğü yeni yasalarla bu serzenişi daha da büyüteceğe benziyor..


      Çünkü seçimlerden önce ben daha 4,5 yıl buradayım diyen iktidarın başı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra onun destekçisi Devlet Bahçeli’nin her açıklamalarında muhalefetin aldığı belediyeleri çalıştırmak istemedikleri gibi kendi belediye başkanlarını da zora sokacak olan yeni yasaların hazırlığına başladıklarını da görmekteyiz.


      Kısacası seçim öncesi yaşanan çatışmanın bu kez gerek iktidarın elinde tuttuğu güç ile gerekse çıkarmayı düşünülen yeni yasalarla iktidarı engelleyip ,ş yaptırmayı düşündüğü şu günlerde muhalefetinde yeni yollar ve çıkışla bulmaktansa iktidarı sıkıştımasını mana edip, iş yapmayacaklar gibi..


      Ve her iki çatışmanın bugün olmazsa yarından da yakın olan yeni bir genel seçimi tetikleyeceği de diğer bir gerçek olduğunu düşündüğümüz bir anda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Uşak’ta partisinin kongresinde yaptığı açıklaması dikkatimiz çekiyor.


      Karamollaoğlu’nun parti teşkilatlarını yenilememiz gerek ve en fazla 2 sene olabilecek bir yeni bir seçime hazır olmalıyız’ demesinden önce CHP’nin de yıllar sonra da olsa parti içinde yeni bir iç dizayn gitmek için kolları sıvadığı ve tüzüğünü güncellemek için kolları sıvadığını da haber almaktayız.


      Tabi mevcut iktidarında başta İstanbul ve Ardahan İl Başkanları olmak üzere kayıp yaşanan bölgelerde başlayıp, teşkilatlarda yenilemeye gideceğini de hesaba katarsak bir taraftan muhalefet ile iktidarın yerel çatışmasını izlerken belki içinde yerelin de katıldığı yeni bir seçime doğru giderken beklenen hizmetlerinde gelmediğini göreceğiz gibi..


      Çünkü yasa ve kanunların engeline takılıp, başına geçtikleri belediyelerde düşündüklerini iş yapmayan muhalefet başkanlarının ‘Belik bir araç, bir destek bulurum’ diye vekillerine emanet edip, terk ettikleri makamlarında oturamadıkları gibi iktidarın başkanlarınında muhalefet üzerinde kurulmak istenen mobingten olumsuz şekilde etkilendiği ve çalışamadıkları da diğer bir gerçek olarak ülkenin önünde duruyor gibi..

  • PATİLERE 1 TIR MAMA!..



    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    ARDAFED/AGC Başkanı, Gazeteci Fakir Yılmaz’ın da hazır bulunduğu teslim alma töreni esnasında konuyla ilgili açıklama yapan Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, “Kıymetli hemşerilerim hayvan severlerimiz Ardahan’daki Belediyemiz Sokak Hayvanları Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi ve Sokak hayvanlarımıza mama göndermeye devam ediyorlar. Daha öncede büyük çapta gelen de oldu en büyük çapta sevkiyat bu oldu. Sayın Derin Mermerci, hanımefendi öncülüğünde geldi. Doğa ve dünya sadece insanların değil. Yeşillin, otun, karıncanın ve sokak hayvanlarımızın da. Bu dengeyi koruya bilirsek yaşanılır bir dünya olur. Bizler diğerlerini yok sayarsak ve sadece biz yaşayacağız derseniz öyle olmuyor. Biz mazbatamızı aldığımızda dedik ki bize çiçek göndermeyin mama gönderin.


    Devamını bekliyoruz. Bu karda kışta kar yağdığı zaman sokak hayvanlarımız yiyecek bulamıyor. Barınaktaki hayvanlarımız sokaktaki hayvanlarımızdan daha iyi durumda. Buradan da duyan kişilere sesleniyorum, Serhat Ardahan’ımızın Sokak hayvanlarına ilginizi rica ediyoruz. Gönüllülerimizle belediye personelimizle, ilgili müdürlüğümüzle üstümüze düşeni değil yapılması gerekenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Ardahan Belediyesi olarak Derin Mermerci’ye teşekkür ediyoruz” dedi. 



    STK’LARI İMHA KANUNU..


    İktidarı ve Muhalefeti ile Demokrasi oyununun oynandığını her gün biraz daha anladığımız bir süreci yaşayan ülkede en son tartışılan konu  “Kitle İmha Silahları kanun teklifi” adı altında hiçbir işe yaramıyor denen ama çıkardığı her yasa ile mevcut iktidarın ve gelecek iktidarların ‘Tek adam’ rolüne yol açmaya devam eden mecliste onaylanan kanunla sıranın mevcut iktidarın ele geçiremediği, hükmedemediği sivil toplum kuruluşları olduğu iddia edilip, belirtilmekte.


    Gazeteciliğin yanı sıra iki sivil toplum kuruluşu başkanlığını da yapan biri olarak torbalanıp, çıkarılan ve adı “Kitle İmha Silahları kanun teklifi” olmasına karşın asıl hedefinin stk’lar olduğunu anlarken buna neden ihtiyaç duyulduğuna baktığımızda ilk iş olarak Eczacılar Odasına yönelik başlatılan ve Barolara kadar gelen süreci hatırlıyorum.


    Çünkü başlarında ‘Türk’ kelimesi olan birçok sivil toplum örgütünün mevcut iktidara karşı görüşte olduğunu bilen biri olarak bu stk’ların yapılan tüm ayak-oyunlu seçimlere karşın bir türlü ele geçirelemediğini bir benim değil, mevcut iktidarı oluşturanların en büyük şikayetleriydi.


    Evet, sendikaların sararıp, yanan bir kâğıt gibi ortadan kaybolduğu, aydınların sus-pus ya da işine geldiğinde top sakallı, gözlüklü , kolunun altında cumhuriyet gazetesi taşıyan aydın,işine gelmediğin de ise  ortadan kaybolup yaşananları izleyen asıl faşistlerin bu iki yüzlülüğünü fırsat bilen iktidar dün başkalarına bugün de sıra sende diyerek yol almaya devam ediyor.


    Beşli cuntanın hazırlatıp, silah altında tuttuğu topluma alelacele onaylattığı Anayasa ile bugüne kadar idare edilen ama çoğu sağcı ya da muhafazakâr iktidarlarca çıkarılan her yasa veya genelge ile daha da beter hale getirilip, cuntacıları aratan bir Anayasa haline dönüşen Anayasayı aratan yeni yasa ve hükümlere baktığımızdada iktidarlar kadar, çoğu zaman iktidarın getirdiği yasaları, uygulamaları onaylayan ya da sesiz kalan muhalefetin suçunun da hiç az olmadığını görmek mümkün.



    Çünkü A haber denen kuruluşun başını çektiği havuz medyasını kurdurduğu ileri sürülen iktidara kızıp, kendi besleme medya ve kanallarından aynısını yapan muhalefetin hiç bir etkinliğinin kalmadığı o mecliste ne gezdiğini ve niye kırmızı koltuklara oturup, demokrasi denen ama sadece desinler diye oynatılan seneryoya neden artistlik yaptıklarınıda kimse sormaz ve sizin etkiniz yoksa ‘orada ne geziyorsunuz? diye sormaz..


    Evet,  “Kitle İmha Silahları kanun teklifi”  adı altında meclise getirlen son torba yasa ile aslında derneklere kayyum atanmasının da önü açıldı denen yasa ve diğerleri yasa haline gelirken iktidara kızan muhalefetin ne yaptığını da sorgulamak gerekmez mi?


    Bilmem ama benim bu son yasa ardından düşündüğüm tek şey ‘Filler sevişir, çimler ezilir’, ‘Filler dövüşür yine çimler ezilir’ sözünü hatırlarken ezilenin, ezildiği söylenen çimlerin kendi üzerinde sevişilmesine de, dövüşülmesinede razı bir çim olmayı tercih ettiği içindir bugüne kadar oynanan demokrasi oyunu adı altındaki gerçek oyunun sergilenmesine..


    Örnek mi?


    Cumartesi Annelerinin eylem yaptığı İstiklal Caddesindeki ÇYDD, Barolar, Odaların genel merkezlerindeki, şubelerindekileri veya diğerlerinin hiç gidip o bugün dağıtılan ve benzerlerinin Diyarbakır’da oluşturulan annelerin yanında yer aldılar mı yada muhalefet geçinip, mecliste kırmızı koltukta oturmaktan, oturum parası almaktan öte bir şey yapmayanları gördünüz mü?


    Bilmem ama ben görmedim, haberlerime, yorumlarına haber olacak fotoğraf göremedim..


    Ha unutmadan bugün çıkarılan yasaların yarın o yasaları çıkaranlara ne kadar yararlı olcağınıda dip not olarak buraya yazıp, yazımızı bitirelim mi?


    Ben görmedim, sizi bilmem..


     



    https://www.parcabox.com


    ALO PARÇA: 0 532 485 62 56 Firmamız, oto tamir servisinden elde ettiği deneyimlerle 2006 yılındaEsenyurtFatih Oto Sanayii’nde ilk şubesini açarak yedek parça sektörüne giriş yapmıştır. İhtiyaç duyulanRenault, Citroen, Peugeot, Fiat, Opel, Bmw, Audi, Volkswagen, Volvo, Mercedesmarka otomotiv yedek parça ürünlerini kısa zamanda müşterilerine sunarak, sektördeki yerini hızla almıştır. 256 Bit ödeme altyapısı ve %100 güvenli ve doğru parça sloganıyla müşteri odaklı hizmet veren firmalarımız, hizmetteki faydanın  her iki tarafın yararına olması gerektiğini prensip edinmiştir. Müşterisinin memnuniyetini ve yedek parça çeşitliliğini daha üst seviyeye çıkarmak için 2. Şubesini de 2016 tarihinde  açmıştır. 


    Kurulduğu günden bu yana yenilikçiliğe, teknolojiye ve inovasyona önemli ölçüde yatırım yapan İlke Otomotiv, sürdürülebilir ve çevreci bir anlayışla işletmelerinde otomasyon sistemini kurarak koşulsuz müşteri memnuniyeti prensibiyle e-ticaretle de müşterisine yedek parça hizmeti sunmaya başlamıştır. Binek ve hafif ticari araç gruplarındaki oto yedek parça satış hizmetini Müşterisine en uygun fiyat ve kaliteli hizmetle sunmayı ilke edinmiştir. 


    İlke otomotiv, ‘Müşteri şikâyete değil teşekküre gelmelidir!’ Sloganıyla sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket ederek geleceğe kendini yenileyerek giren bir işletmedir. 



    Vizyonumuz: Perakende oto yedek parça sektöründe teknolojik değişimlere ayak uydurarak müşteri değeri ve tatminini sağlamaktır.


    Misyonumuz: İhtiyaç duyulan yedek parçayı sürekli çeşitlendirerek müşteriye en kısa zamanda en uygun fiyatta ve en iyi hizmetle sunmaktır. 


     




    Bir Köpek 7 İnsanı 1 Günde Isırdı!


    arşiv haber 19/02/2019 tarihi haberler


    Geçtiğimiz günlerde yaşanan kuduz vakası dolaysıyla bir ilçesi karantinaya alınan Ardahan’ın merkezinde bu kez köpek vahşeti yaşandı.


    Alınan bilgilere göre Ardahan Belediye Başkanının Özel Kalem Müdürü Erol Özer’in çocuğununda aralarında bulunduğu 7 insan aynı günde bir köpek tarafından ısırılarak hastanelik edildi.


    **Kuduz olup, olmadığına bakılmadan telef edildi!..


    Bir günde 7 kişiye saldırıp, çeşitli yerlerinde yaralayan köpeğin Ardahan Belediyesinin Köpek Barınağından mı yoksa köyden getirilip kent merkezine atılan köpek mi olduğu öğrenilemezken aynı köpeğin bu kadar saldırganlaşması dikkatlerden kaçmazken olayın duyulması arıdan belediye görevlilerince zehirli ine ile telef edilen köpeğin kuduz olup, olmadığına bakılmadan çöpe atıldığı ileri sürüldü.


     


    **Başı Boş Köpekler Korku Saçmaya Devam Ediyor..


     


    Öte yandan Ardahan kent merkezinde olduğu gibi Göle, Hanak, Çıldır, Damal ve Posof İlçelerinde de yaşanan başı boş köpeğin korku saçmaya devam ettiği de öğrenildi.


    Konu hakkında şikayetlerini dile getiren vatandaşlar başta sabahın erken akşamın karanlık saatlerinde okullarına gidip, gelen çocukları olmak üzere insanların tehlikede olduğunu belirterek belediyeler başta olmak üzere ilgili kurumların önlem almalarını bir kez daha istediler.


    **Hanak Kuduz’dan, Göle Şap’tan Karantinaya Alındı!


    *15/05/2018 Tarihli Haber


    Yazın olduğu gibi kışında hayvan hastalıklarının önüne geçilmediği şu günlerde Ardahan’ın bir ilçesi daha karantinaya alındı.


    Hanak İlçesi kuduz vakası dolaysıyla karantinaya alınan Ardahan’ın Göle ilçesi de Şap hastalığı dolaysıyla karantinaya alındığı bildirildi.


    Aylardır İl Tarım Müdür olmayan Ardahan’ı Göle İlçesinde tespit edilen Şap hastalığı nedeniyle Göle İlçesinin tümü karantinaya alınırken, ilçenin hayvan pazarı da kapatıldı.


    Konu hakkında yapılan açıklamada şöyle denildi


    ‘Göle İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya da;


    Göle İlçe Tarım Müdürü Dr.Ertan DOĞAN’ın talimatıyla ilçemiz genelinde yapılan sağlık taraması neticesinde Şap hastalığı tespit edildi. Hasta hayvanlardan alınan numuneler Şap Enstitüsüne gönderildi. Hastalık etmenleri ortadan kalkıncaya kadar ilçemiz genelinde karantina uygulanmıştır hayvan alım satımı yasaklanmıştır. Halkımızın bu konuya riayet etmesi rica olunur.’ denildi.

    Vekil mi, Başkan mı Kazanır?






      Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

    fakiryilmaz323@hotmail.com


    Konuyu dallandırıp, bulandırmadan hemen, hemde haber niteliğinde anlatacağım..


    **Vekil ile İl Başkanı Anıl Hanım İçin Karşı Karşıya Geldi..


    Hazırlayamadığı projeler dolaysıyla başta Avrua Birliği olmak üzere bir çok kaynaktan yararlanamayan Ardahan’da Mete Özdemir döneminde projeci olarak görevlendirilen ve o günden bu güne sürekli yükselen ve bugün Ardahan Genel Sekreter Vekili olan Anıl hanımın asaleten atanması için çaba gösteren AK Parti Ardahan Milletvekilinin önüne AK Parti Ardahan İl Başkanı engeli çıktı.

    Aldığım bilgilere göre Milletvekilinin desteğini aldığı ve bundan dolayı başta AK Parti Ardahan İl Başkanı Yunus Baydar olmak üzere yerelde ki siyasetçi ve bürokratı takmadığı iddia eden Ardahan Genel Sekreter Vekili Anıl hanımın şu an vekaleten baktığı bu görevini asaletene çevirmek için mücadele ederken bu durumu öğrenen AK Parti İl Başkanı Yunus Baydar’ın İçişler Bakanı Soylu ile görüşüp, Anıl hanımın atamasını durdurduğunu öğreniyorum. 

    Bu durumu öğrenen AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay’ın kendisinin göreve getirdiği Anıl hanım için yeniden devreye girse de şimdilik’ Baydar’ı aşamadığını da haber alıyorum.

    Ardahanlının da çokta istemediği iler sürülen ve gün geçtikçe Ardahan yerelinde ki siyasi ve bürokrasi arasında sorun yaratmaya başladığı ileri sürülen Anıl hanımın bu konuyu öğrendikten sonra Baydar’ın başında olduğu AK Parti Ardahan İl ve İlçe Teşkilatlarından gelen istemleri yapmadığı gibi yaptırmadığı da alınan diğer bilgiler arasında oldu.


    **Belediye Başkanı da Rahatsız Ama..


    Yine aldığım bilgilere göre AK Parti Ardahan İl Başkanı Veteriner Hekim Yunus Baydar gibi bir çok Ardahanlının razı olmadığı ileri sürülen Anıl hanımın bu durumunun AK Parti’nin 3. önemli ismi Belediye Başkanında da yansıdığı ve başkanında Anıl hanımda rahatsız olduğu ancak Yunus Baydar gibi parti yıpranmasın, hizmetler aksamasın gibi diyerek Anıl hanımın tavralarına ‘şimdilik’ katlandığını da öğreniyoruz.

    Bir gazeteci olarak duyduklarımı, öğrendiklerimi kamuoyuna aktarmaya çalıştığım bu durumun nasıl bir sonuçla sonuçlanacağını bilmesem de İl Başkanı ve Belediye Başkanının haklı, vekilin ise yerelin nabzını tutamadığı için bu yönde ki ısrarının haksız bir durum olduğunu söyleyebilirim.

    Ve bir öneride bulunmak isterim..

    Yaklaşan seçimler öncesi bu yaşananların partiye olumsuz yansıyacağından çekinen Baydar ve Anıl hanımın eşini yanında çalıştırmaya devam eden Köksoy’un tereddütlerini dikkate almasını ve Anıl hanımın asaleti için uğraşmayı bırakmasını beklediğim vekilin bu işi inada bindirmeden 657’ye tabilerle değil, halkın içinde olan ve kendisine olduğu gibi partisine oy toplayanlarla çalışmasını öneririm..


    **Ardahan’da ki STK’lar Havaalanı İçin Neden Eylem yapmazlar?..


    Memleketin onca sorunu varken ve bu sorunlara karşı hiç bir açıklama ve girişimleri olmayan türkücüler gibi arada bir ortaya çıkıp, dönemin iktidarına yaranma çabası içinde olan Ardahan’da ki stk’ların suç sayılan Afrin Operasyonuna savaş dediklerini öğreniyorum..

    ‘Emparyalizme karşı savaştayız’ diye pankart açan bunların neden bir günde bu memleketin sorunu ile ilgili bir araya gelmez ve neden ‘Ardahan’a Havaalanı İsteruk’ demezleri merak etmekteyim..

    Bu sorunun ve yukarıda ki haber/yorumumun cevabın verecekler mi bilmem ama ben yazdım, siz okuyun..


    **Şap Hızla Kırıyor,  Hastalık Hızla Yayılıyor


    *11/11/2015 Tarihli Haber


    Ardahan köylerinde başlayıp, her geçen gün yapılarak artan Şap Hastalığına karşı karantina dahil, önlem almaktan kaçınılması dikkatlerden kaçmazken, bu hastalık dolaysıyla bir çok hayvanın telef olmaya, onca insanında hastalanmaya başladığı görülmeye başlandı.


    Şap Hastalığı


    Şap hastalığı, bütün iki tırnaklı hayvanlarda görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Halk dilinde tabak hastalığı da denmektedir. Diğer bilinen adları da ayak-ağız hastalığı, aft hummasıdır.

    Domuz, sığır, keçi ve koyun gibi hayvanlar bu hastalığa yakalanma riski en fazla olan hayvanlardır. Bunun haricinde kirpi, fare ve ceylanlarda da bu hastalığa yakalanırlar.

    Hastalık öncelikle ağızda, tırnakta, memede ve işkembede görülür. Bu bölgelerde yaralar çıkar. Havyaların bu hastalığa karşı hassasiyetleri cinsiyet ve yaşlarına göre değişmektedir. Şap hastalığının yedi tipi vardır. Bunlar A,O,C,Sat3 ile Asya 1’dir. Bu tiplerin bir de birçok sayıda alt tipleri mevcuttur. Koruyucu aşılar bu tiplere göre hazırlanır.


    Şap Hastalığının Bulaşması


    Hastalığa sahip olan havyaların sağlam hayvanlara teması, idrar, gübre, süt, sperm tarzı şeylerle hastalık bulaşır. Hastalık sürüler arasında temasla ve havadaki virüsün solunmasıyla bulaşır. Bu virüs rüzgar varken çok uzaklara dahi gidebilir. Su içinde virüsün mesafesinin daha da arttığı bilinmektedir.

    Hayvanların hareketliliği virüsün sürüye bulaşmasına yol açar. Bu virüs uzun bir süre ette, ilikte, sakatatta ve pastörize ürünlerin içinde yaşar.


    Şap Hastalığının İnsanlardaki Belirtileri

    Hasta hayvanın sütünü içen çocuklar yada yetişkinlerde ağız, göz ve parmaklarda su keseleri meydana gelir. İnsanlarda tehlikeli boyutta değildir.


    Virüsün Dayanıklılığı

    1. Virüs güneşle direkt temasa geçerse kısa zaman içinde yok olur.

    2. Sıcağa dayanıklı değildir. 85 derecede hemen ölürler.

    3. Soğuğu, kuru ve karanlık alanları sever.

    4. Sığırların derisinde, lastik çizmede, samanda, toprağın üzerinde, kurumuş otlarda beş ay süreyle hastalığı yayma gücüne sahiptir.

    5. 1/2000 lik konsantre formul ; % 3–5 çamaşır sodası , %4 -5 lik soda; 1/10 sulandırılan sirke ve ya % 4 alkol; 1/200 potasyum permanganat; /250 lodophore şeklindeki antiseptiklere karşı duyarlıdırlar.


    Hayvanda çıkan yaraların iyileşebilmesi için yukarıdaki antiseptikler kullanılmalıdır. Antibiyotik ve pomatlarla iyileşme süreci hızlandırılır.


    Şap Hastalığı Karşı Alınacak Önlemler:

    1. Hayvanlarda aşılanma olması gerekir. Aşılar soğuk zincirle taşınmalı, kurala uygun şekilde yapılmalıdır.

    2. Hayvanlar yeni satın alınmışsa, on gün karantinada tutulması gerekir.

    3. Ahıra bakıcıdan başka kimsenin girmemesi, bakıcının da özel elbise ve çizmeyle girmesi gerekir.

    4. Sağım önce ve sonrası malzemelerin yıkanması şarttır.

    5. Hastalığın olduğu yerlerden hayvan alınmaması gerekir.

    6. Ölü hayvanların yakılması veya çukura gömülmesi ve üstlerine kireç dökülmesi gerekir. Kullanılan malzemelerin 80 derecede kaynatılmalıdır.

  • BU İNEKLER NİYE TELEF ÖLÜYOR?!.


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Hazırlayıp Sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programımı izlemek için YouTube ArdahanTV kanalımıza abone olun..


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Her Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yaşam TV’de


    İZLEMEK İÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6



    Kars’tan çare bulamayan hayvan sahibi Kaya daha sonra Ardahan, Kars/Susuz’da davet ettiği veterinerlerden yardım istedi.

    Ancak tüm müdahaleler karşın Hayvanlara teşhis konulamadı ve inek ölümleri devam etmesi vatandaşı ve köylüleri tedirgin ederken, İl Tarım Müdürlüğünden yardım istendi.



    Gazetecilik ihbarcılık değildir..


    Son katıldığım ve bir çok ilin Gazeteciler Cemiyet Derneği başkanlarının yanında yine gazetecilerle ilgili federasyon, konfederasyon başkanı meslektaşımın görüş belirttiği sanal çalıştayda gazetecilerin yaşadığı sorunları dile getirdik.. Var olan sorunların başını çeken gazeteci olmayanların sanal klavyeciliği ve bunları adam sanıp gazeteci edasıyla adam saymalarıydı..


    Evet başta kendi kendimize koyduğumuz otomatik sensörün yanında iktidarın ve daha çok demokrasi istediğini belirtip, basın özgürlüğü başta olmak üzere bir çok konuda iktidarlardan aşağı kalmayan muhalefetin baskılarınında aralarında olduğu gazetecilerin ve basının yaşadığı sorunların dile getirilip, çözüm arandığı bu çalıştayın hemen akabinde yaşanan ve adına operasyon denilen bir gelişme dikkatimi çekti.


    Bu dikkatimi çeken konunun yakınen bildiğim ve Ak Partili Miletvekilinin ilçesi olan Göle olması ve bu ilçede yaşandığı iddia edilen konuların sanal ortamda gündeme getirilmesi ve bu gündeme gelen konuların başını çeken vekilin yakınları olması ve operasyonun kamu görevi değil, devlet işi değil kamu ve devlet görevlisini kendisine özel kulanılması idi..


    Dikkatimi çeken bu operasyonun ve bu operasyondan sonra yine sanalda gazeteci geçinen biri tarafından gerçek gazetecileri hedef göstererek operasyona konu olan kamu görevlilerinin kullanılması yetmezmiş gibi adeta idamlarını ister olmasıydı.


    Şantajcılık ve iftiracılığın yapıldığını ve bu nedenle bunları yapanların yakalandığını müjdelercesine madde madde suçlamalar yaparak kendince ve kendisini kullananlara hoş görünme çabası içinde olan bu zatın aslında kendisininde sanalcı olduğunu unutup, ‘operasyonla göz altına alındılar’ diye sevindiği kişilerin suç işlediğini ve bu suça ortak olanların bazı gazeteciler olduğunu belirtirken kendisinin jitem elamanıymış gibi ihbarda bulunan bir sanalcı olduğunuda ortaya koymaktaydı. Kısacası bu operasyonu yapanlardan benim tek bir ricam var bahsi geçen operasyonda gerek adı geçenler gerekse arananlar bunlardır, değildir yazılanlara söylenenelere ve bu sanalcı tarafından madde madde tekrarlananların gerçeğine samimiyetine bakılması gerekirken ona buna iftira atarak çoğu gerçek olan yazılanlara konu olanlara bakmak gerekir, sonra da bunlar yetmedi başkalarını da hedef gösterenlerin asıl sanalcı, sahtekar, asıl şantajcı ihbarcı oldukları ve gazeteci olmadıklarına bakmak lazım ..


    Çünkü gazetecilik sanalcılık olmadığı gibi hiç ama hiç ihbarcılık, şantajcılık, jitemcilik ve jurnalcılık değildir..




    CUMHURBAŞKANI KAYABEYİ HES’İ


    TELEFREKANS YOLUYLA AÇACAK..


    arşiv haber 13/01/2016 tarihli haber


    Posof Deresinden sonra Kura Nehrine yapılan HES’lerden olan Kayabeyi Hidro Elektrik Santralı Telefrekans yoluyla açılıp, resmen hizmete girecek.


    Ardahan Valiliğinden yapılan yazılı açıklama şöyle; 


    14.01.2016 TARİHİNDE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN TARAFINDAN TELEFREKANS YOLUYLA KAYABEYİ BARAJI VE HİDROELEKTRİK SANTRALİNİN AÇILIŞI İÇİN  VALİLİK ARACI İLE GİDECEK OLAN BASIN MENSUPLARININ 14.01.2016 TARİHİNDE SABAH SAAT 09:30’DA VALİLİK BİNASININ ÖNÜNDE OLMALARI GEREKMEKTEDİR. BİLGİLERİNİZE













    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     




  • ARDAHAN ZİRAAT ODASINDAN ÇİFTÇİYE ALET DESTEĞİ!..



    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    KÜRT SORUNU SİNİRİ!..


    Başkan Erdoğan’ın, ‘Irak’ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına önem atfediyoruz.’ açıklamasını yani ‘ülkemizin de’ demek istediği gün yaptığı açıklamanın yapıldığı gün ülkemize gelen Irak Başbakanı


    Kazımi’nin durup, durduk yerde hem de ‘Evde kal’ denilen bana göre basit ve doğal bir gribal olay olan ama abartılıp, ölümün adının verildiği pandeminin kimseyi dışarı çıkarmadığı bir zaman da bu gelişinin, ‘Acaba geldi mi?’ yoksa ‘Acaba özel davet mi edildi? sorusunu bana sordururken bu sorunun asıl cevabının Bahçeli’nin ‘HDP Kapatılmalı’ dediği günden bu yana başta yeni yönetiminin gelir gelmez ambargoya onay veren ABD’ye olmak üzere 60 yıldan fazladır kapısında beklediğimiz Avrupa Birliğine verilmeye çalışıldığını da anlamıyor değilim.


    Ki cevabı daha iyi anlamak için başta havuz medyası denen medyanın başını çeken A Haber ve vergilerimizle ayakta duran 25 bin çalışanlı TRT’nin son 10/15 günlük haberlerine de bakmak gerek.


    Çünkü her iki kanal ve havuz gazetelerinin bugünlerdeki haberlerinin büyük bölümünün başlangıcının terörist başlıklı PKK/YPG’li haberler olduğunu da görmekteyiz.


    Yani ABD’nin ocak ayında görevi alacak olan yeni yönetiminin ülkemizin de içinde olduğu bölgede ortaya koyacağı politikanın sinyallerine MHP destekli AK Parti iktidarınca verilen cevaplar olarak algıladığım bu gelişmelere baktığımız da başta Libya ardından ABD seçimi, Akdeniz sonra pandemi, Ege ve Kafkasya’daki gelişmeler olmak üzere diğer birçok etkenlerle gölgede kalan Ortadoğu ve ülkemizi olduğu gibi Irak, Suriye ve 3 önemli isminin suikasta kurban olan İran’ı yakından ilgilendiren adına Kürt Sorunu denen sorun sanki yeniden gündeme taşınacak gibi..



    Ve adı bir anda geri planda kalan Murat Fidan’ın başında bulunduğu Millî İstihbarat Teşkilâtı, siyasi bilimciler, uzmanlar önümüzdeki yılın başından itibaren yaşanacakları benden önce görüp, iktidara rapor ettiğini sanıyorum, iktidarın ve kamuoyu oluşturma çabası içinde bulunan havuz medyasının bölgeyle ilgili çıkışlarını gördükçe..


    Evet bende, 6. hislerimle önümüzdeki yılın yani bitmesine 10 gün kalan ölü sayıcılığının yapıldığı asıl adı grip olan ama adı bir anda pandemi yılı olarak anılacak olan 2020’den hemen sonra gelecek olan 2021’de beton duvarlar çekilen sınırımızda yani Ortadoğu’da yeni gelişmeler olacak gibi demeye hazırlanıyor gibiyiz..


    Bunun diğer bir işareti de denizin ortasında gemimize baskın yapıp, helikopterlerle asker indiren, arama yaptıran Almanya’nın bir televizyon kanalının, ZDF’nin skandal denen bir belgesel Programında Bölge haritasıyla oynayıp, kendince çizdiği haritanın ve program haberinin ajanslara düşmesini de gösterebiliriz ..


    Gerçi bölgenin haritası ile oynayan Alman televizyonu ZDF’den önce bir erkek olarak bacaklarını çok beğendiğim ve Amerika Birleşik Devletleri’nin 26 Ocak 2005 – 20 Ocak 2009 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen Condoleezza Rice’ın 2003 yılında Ulusal Güvenlik Danışmanı olduğu günler de yazdığı ileri sürülen bir makalesi ile çok tartışıldığını da hatırlıyorum.


    Evet,  Obama’nın kadın Dışişleri Bakanı  Condoleezza Rice’ın gerek bakan olmadan önce gerekse sonrasında bölgeyi ziyaretlerinde eline aldığı cetvelle haritaları gösterirken ‘Ortadoğu’da Türkiye de dahil 22 ülkenin sınırları değişecek”  dediği yönünde iddiaları ve o günlerdeki yoğun tartışmaları ve ilk duyulduğunda adlarına ‘cehennem zebanileri’ denen ama Irak ve Suriye’nin parçalanması ardından bir anda toz olan DEAŞ’ı ve onunla birlikte ortaya çıkan, terörist ilan edilmeden önce Türk askerlerinin korumasıyla Irak sınırımızdan ülkemize geçip, buradan da Suriye’ ye geçen bugünkü YPG’nin ortaya çıktığını ve A Haberin bile adına Kürt Sorunu dediği sorunun yani Ortadoğu sinirinin sanki yeniden ülkenin, siyasetin, dış politikanın ve dünyanın gündemin ilk sıralarına çıkacağını Irak’taki son olaylarla da daha iyi anlıyor gibiyim…


    ..



    Ardahan Ziraat Odası Yarın Seçime Gidiyor!


    arşiv haber 03/02/2019 Tarihli Haberler/yorum


    Tarım ve Hayvancılık bölgesi olan, yaklaşık 300 bin büyükbaş, 150 bine yakın küçükbaş hayvan popülasyonun olduğu Ardahan’da çiftçileri temsil eden Ardahan Ziraat Odası yarın yani 2 Şubat Cumartesi günü kongreye gidiyor. Uzun yıllardır AZOB’un Başkanlığını yapana Latifşah Sural’ın yeniden, tek başına aday olduğu öğrenilen Ardahan Ziraat Odası Başkanlığı Kongresi yarın saat 10:00’da Dursun Akçam Kültür Merkezinde yapılacak.


    208 delegesi olduğu öğrenilen Ardahan Ziraat Odası tek adayla seçime gideceği, bu adayın da yıllardır Ziraat Odası başkanlığı yapan Latifşah Sural’ın olduğu öğrenildi.


    **Göle Ziraat’ta Haftaya..


    Öte yandan Ardahan’ın en büyük ilçesi olan Göle Ziraat Odasının da haftaya kongreye gideceği ve Göle’de de mevcut Ziraat Odası Başkanı Cemil Budak’ın da Sural gibi rakipsiz olarak seçime gideceği alınan diğer bilgiler arasında oldu.



    **Çöpçü Belediye Başkanı mı Seçilecek?


    Yaklaşan Mahalli İdareler Seçimleri öncesi hep adayları tartışan ve kimin kazanıp, kayıp edeceğini kendince yorumlayan seçmenin olduğu bir seçmen kitlesinin var bu ülke de..

    Aynı seçmenin her seçimde çokça tartıştığı, yorumladığı adayların yaşadıkları kentlere, beldelere ne kazandıracağı konusunda çokta sorgulama yapmadığını ve yapılacak olan seçimin mevcut belediyelerin başına gelecek birisinden öte bir iş, kişi olmadığını sanıyor..

    Yani, gerçek demokrasiler de büyük bir yarışa neden olan, partilerin genel merkezlerinin olduğu gibi Başkan Erdoğan başta olmak üzere liderlerin toplumu geren, kutuplaştıran seçimlerin kendisini ilgilendirmediğini sanan bir seçmen de var, seçimlere doğru giden güzelim ülkemde..

    Bunun sonucun da rutin belediyecilik dışında sanki çöpleri toplayacak bir iş ve isim ötesin de seçimin olmadığını sanarak, adaylardan ve onların kadrosundan proje, plan beklentisi içinde olmadığını sanan bir seçmeni de üzülerek görmekteyiz.

    Yani,

    –Aaaa, Evet! İşte tam adamı bulduk, yaparsa bu yapar, kentimin sorunlarının yanında şehrimi uçuracak bir aday, bir isim bu ve onların ortaya koyduğu, plan ve projeleri gerçekçi görüyorum..

    Demiyor,

    24 saat kimin kazanıp, kimin kayıp edeceğini tartışan, konuşan ve kapısına gelen her adaya, ‘Hayırlısı, evet sen kazanacaksın’ diyerek, adeta işi boş veren bir seçmen var.

    Gerçek ve özlemini çektiğimiz demokrasinin olduğu gibi ülkenin önemli, bir sorunu olan bu durumun değişmesi halinde ülkede yapılan seçimlerin daha önemli olacağını da düşünmeyen bir seçmen kitlesine sahip olmamız İstanbul gibi bir dünya kenti olan Şehir’e, 80’e dayanmış, ‘İstanbul beni adam etti, kaç kez seçti, ama bu kez bir daha seçsin’ diyen adaylara yol açan bir durumu yaratır.

    Yada Başkan Erdoğan’ın bile ‘yeter’ dediği ve 3 ay önceden yerine başka bir ismi atadığı isimlerin bir kez değil, 3, 5 kez daha belediye başkanı olmasını sağlar..

    Ama bu ülkede aslında bir şehrin babası, anası olarak bilinen Belediye Başkanlarının diğer bir adı, Şehr-i Emini olan ve her biri birer Yerel Parlamenter olan ve onu ekibinin seçildiğini anlamayan bir seçmen kitlesi var bu ülkede..

    Böyle olunca da kentlerin yeşil alanlara, çocuk parklarına, kentsel dönüşüme, devasa plan ve projelere neden kavuşmadığını da görmekteyiz..

    Çünkü, İŞ-KUR’da 9 ay çalışma derdinde olan, kamu kurumlarında ve belediye de çalışır gibi görünüp, Bankamatikten maaşını alan, yanmayan SYDV kömürleri, doğan çocukları takip edip, çeyrek altın ve makarna çuvalı daha önemlidir, kentinin başına geçecek olan Şehr-i Eminin ne yapacağını çokta umursamayan ve Belediye Başkanı denilince çöpçüler başkanı olarak sandığı bir seçmenimiz var..










    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     





  • ARDAHANLILARI ÜZEN ÖLÜMLER!.. İSTOÇ Başkanı, Milli Emlak Müdürü Hayata Göz Yumdu..



    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    Ardahan merkeze bağlı (Bağdeşen) Kinzodamal köyünün de karantinada olduğu öğrenilen bu köyde de bir ölüm yaşandığı bilgisi alınırken Sağlık Bakanının başkanlığında toplanan Sağlık Bilim Kurulu son açıklamasında son ölümlerin 240 olduğunu bildirdi.



    ARDAHAN’DA 15 KONUT SATILDI!..


    TÜİK’ den yapılan açıklamada, “Türkiye genelinde konut satışları 2020 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,7 azalarak 112 bin 483 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 21 bin 158 konut satışı ve yüzde 18,8 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 10 bin 710 konut satışı ve yüzde 9,5 pay ile Ankara, 6 bin 574 konut satışı ve yüzde 5,8 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 15 konut ile Ardahan, 23 konut ile Hakkari ve 78 konut ile Bayburt” olduğu açıklandı.



    FETONUN KAMERALARI!..


    Atanmış bakanların bütçesinin jet hızıyla geçtiği meclis görüşmeleri esnasında seçilmişlere gürleyip, eserek çıkış yapan bakanlar arasında bulunan Mevlüt Çavuşoğlu iyi partili Milletvekiline cevap verirken “Ne o Joe Bidden’dan mı destek alacaksınız, yoksa darbe mi olacak? ” diyordu.


    Çünkü iyi partili Milletvekilinin “Bütçeyi sağlam tutun biz geldiğimizde sorun çıkmasın” demesi üzerine Soylu gibi meclisi gerçek gündemden ve sorulardan kaçırmak için Çavuşoğlu da “Ne o darbe mi olacak? ” diyerek kaldır indir ile jet hızıyla geçen bütçenin gündemini alakasız bir yere çekmeyi başarıyordu.


    Halbuki aynı Çavuşoğlu’nun başında bulunduğu dışişleri bakanlığınca hazırlandığı, belgelendiği söylenen bir kamyon dolusu belge uçakla Amerika’ya gönderilmişti darbeci Fetoyu versinler diye.


    Yani bir dönem barış masası sonra balyoz daha sonra “Ne istediler de vermedik? ” şimdi de Ulusalcı ve Milliyetçilerle ortamı Büyük elçi atandığı söylenen İsrail’deki ağlama duvarına çeviren ve bu yöntemle 20 yıla yakındır iktidarda bulunmayı başaran anlayışın, Bidden geliyor diye kamuoyunu yeni bir darbe korkusuyla baskı altına almaya çalıştığı görülüyor.


    Kankaları olduğu söylenen Trump’tan darbeci Fetoyu alma başarısını ortaya koyamayan ve bu beceriksizliğini saklamak için kendilerini eleştirenlere terörist, darbe yanlısı diyerek suçlayıp kolay yolu seçerlerken Putin’in S-400 lerinin başlarını ağrıtacak asıl sorun olduğunu saklar gibiydi.


    Çünkü o da biliyor ki ne dersek doğadan değil duadan  geldiğini yutan bir seçmen kitlesi, bir kamuoyu oluşturma algısı yapan havuz medyası var.


    Ha bu arada hep Havuz Medyası var ama Besleme Medyayı da unutmayalım. Her gün bir Belediye Başkanını çıkarıp yolcu ederken.


     


    Yazımızın başlığına  ve ana konusuna gelecek olursak, memlekete giderken pirinciyle meşhur Tosya’da verdiğim çay molasında tanıştığım Satılmış amcanın yaptığı hız yüzünden kameralara yakalanıp yediği 980 liralık cezaya değil de kameraları Fetonun koyduğunu belirtip cezayı Feto yüzünden yediğini ifade etmesi beni gülümsetirken, toplumun içinde bulunduğu durumun en bariz örneğiydi.Bu arada “Gülme komşuna gelir başına” hesabı MHP’li olduğunu söyleyen Satılmış amcadan ayrıldıktan hemen sonra girdiğim eşeği ve keşkeğiyle meşhur Merzifon’da, yolumun güzergahı  üzerinde bulunan  lambanın  bana göz kırpmasıyla Satılmış amcanın tabiriyle ben de Fetoya yakalandım..




    İSTOÇ SEÇİME GİDİYOR..


    KEMALBEY TEK ADAY!..


    arşiv haberler 11/11/2016 tarihli haberler/yorum


    8 Bine yakın iş yerinin bulunduğu, İstanbul’un ekonomisine güç katan İSTOÇ kongreye gidiyor.. S.S. İstanbul Toptan Ticaret Depolama ve Küçiü Sanayi Toplu İş yeri Yapı Kooperatifinin kurucu başkanı olan Ardahanlı İşadamlarımızdan olan Nahit Kemalbay’ın yeniden tek liste ile seçime gittiği kongreye tüm iş adamları davet edildi.



    **ARDA/FED’İN BİRLİK TOPLANTILARINA KATILMIŞTI..


    Ardahan Sulakyurt (Sarzep) köylü olan ve Ardahan Dernekler Federasyonuna etkinliklerine de katılan İSTOÇ Başkanı Nahit Kemalbay başkanı olduğu İstoçun internet sayfasında şu mesajı verdi.


    Tüm dünyada hız kesmeyen rekabet dengelerinin değiştirdiği 21. yüzyıl tablosu; içinde, 1979 yılında bir hayalin peşinden atılan adımın gerçeğe dönüşerek varlığını sürdüren başarılı bir örneği barındırıyor. İSTOÇ Ticaret Merkezi ve bu merkeze hayat veren tüm dostlarımızla beraber bu başarının gerçekleşmesinde katkıda bulunan herkese teşekkür ederim.


    İSTOÇ Yapı Kooperatifi’nin kurulduğu tarihten bu yana artarak devam eden heyecanı, coşkusu ve sevinçleriyle, zorluklarını da birlik ve beraberlik içinde aşmamızın kazancını, artık daha net görebiliyoruz. Hedeflerimize yaklaştıkça, istikrarlı büyüme yolundaki gayretlerin bizi ulaştıracağı zirve, gün ışığına çıktı. Türkiye’de ve dünyadaki dengeler ne kadar değişirse değişsin, zorluklara karşı adeta bir kalkan görevi gören bu kararlığımızın, bizi kısa sürede yeni zirvelerle karşı karşıya getireceğini bilmek; geleceğe yön verme imkanını tanıyor. Böyle bir gücün yer alacağı tabloda, en küçüğünden en büyüğüne tüm katkıların ülkemize sağlayacağı yararı bilmek, bizleri gururlandırıyor.

    Bugün sahip olduğumuz yüzlerce işyerinin, kişisel ve kurumsal çabaların, İSTOÇ çatısı altında bütünleşerek ulaştığı noktayı, düne bakarak görebiliriz. Tahtakale’nin sıkışık ve düzensiz atmosferinden sıyrılıp kurumsal kimliğiyle kendini ifaden firmalar, sürekliliğini korumakla beraber modernliğe de ayak uyduran yapılanmamız ve hiç vazgeçmediğimiz inancımız, bugünümüzün gerçeğini oluşturuyor: İSTOÇ Ticaret Merkezi; 35 ayrı sektörün zenginliğini, binlerce fikrin tek vücut olmuş inanç ve kararlılığını, daha büyük hedeflerle yarınlara ulaşma azmini yaşatan Türkiye’nin en büyük toptancı merkezidir. Bu zenginliğin, inancın, kararlılığın ve azmin tüm Türkiye’ye yayılmasını ve başarıların yenileriyle taçlandırılmasını diliyorum.



    **Genç İşadamımızın yarattığı marka


    YÜKSEK GÜMRÜKLEME!..


    Ardahanlı İşadamlarından olan Ozan Yüksek’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı YÜKSEK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ LTD. ŞTİ. Kendisiyle birlikte müşterilerini de yükseklere taşımayı hedef edinmiş.


    Genç işadamımız Ozan Yüksek’in başında olduğu YÜKSEK GÜMRÜK’ün hedefinin Uzman kadrosu ve müşteri sorumluluğunun bilincinde, Güvenli, Yüksek kaliteli, Titiz, zamanın değerine önem veren, bireysel hizmet anlayışıyla  2006 Yılın’da Yunus Dış Ticaret Ve Lojistik Hizmetleri  olarak kurulmuş olup, süreç içerisinde günümüze kadar iki farklı gümrükleme firması olarak hizmet vermeye devam etmiştir. Hizmet vermiş olduğu Firmalara Daha Kaliteli Hizmet verebilmek için ; 2016 Yılı Ocak ayından itibaren Aile şirketimiz YÜKSEK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ LTD.ŞTİ, olarak faaliyetlerine devam ederek Tüm İthalat, İhracat, Transit ticaret, ve Aktarma, Antrepo İşlemleri, Zati eşya, Naklihane  işlemleriyle ilgili iş süreçlerin’de Gümrükleme  hizmetini vermek amacıyla faaliyetlerine devam etmektedir. Firmamız İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği üyesi olup, mesleki açıdan etik değerlere ve prensiplere bağlı kalmayı ilke edinmiştir. YÜKSEK  Gümrük Müşavirliği, her türlü ithalat ve ihracat işlemlerini gümrüklerde takibini ve sonuçlandırmasını uzman ve birikimli kadrosuyla yerine getirmek ve dürüstlük ilkesiyle, profesyonel ve özverili kadromuzun da katılımıyla hizmet vermekten kıvanç duymak.’


    Gazeteci Fakir Yılmaz ile makamında görüşen ve çalışmaları hakkında bilgi veren YÜKSEK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ LTD. ŞTİ. adlı şirketimizin sahibi Ozan Yüksek tekstil, kumaş işleriyle de ilgilendiklerini belirttiği firmalarının Ardahanlı hemşehrilerinin emrinde olduğunu belirtti.


    YÜKSEK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ LTD. ŞTİ.’ne ulaşmak için Tarık YÜKSEK

    (Gümrük Müşaviri Yrd.)

    Tel: 0212 603 66 09

    Fax: 0212 603 65 87

    Gümrük Mevzuatı : tarik@yuksekgumruk.com.tr

    Finans : serpil@yuksekgumruk.com.tr

    Adres: Çobançeşme Sanayi Cad. No: 44. Nish İstanbul Residence C Blok 7. Kat D: 89 Bahçelievler-İstanbul



    **ARDAHANLI İSFO’NUN BAŞKANI..


    Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanı, Gazeteci Fakir Yılmaz’ın düzenlediği toplantılar da, ‘bir gazeteci olarak gözlemlerine dayanarak, en geç 20 yıl sonra Ardahanlılar İstanbul’u yönetecek’ sözü gün geçtikçe daha da güç kazanıyor.


    Buna neden ise son olarak İstanbul’un en önemli üniversitelerinden olan Fatih Üniversitesine Rektör olarak atanan Ardahanlı Prof. Dr. Ramazan Korkmaz gibi birçok yönetici, bürokrat ve işadamının bulunduğu İstanbul’da önemli bir odanın başında bir Ardahanlının olması gösterilebilir.


    Üç yıldır İstanbul Fotoğrafçılar Odası Başkanlığını yapan Ardahan/Göle Balçeşme köylü Yılmaz Süleymanoğlu Ardahanlının İstanbul’da ki gücünü bir kez daha ortaya koyarken, İstanbul’un önemli odalarında olan ve Bin 200 fotoğrafçının üyesi olduğu İSFO İstanbul’un olduğu gibi dünyanın önemli kurumlarından biri olarak biliniyor.


    18 Temmuz’da yine bir çok Ardahanlının yaşadığı Kocaeli’nde düzenlenecek olan bir gecede buradaki üyelerine birer plaket verecek olan İSFO’nun Ardahanlı Başkanı Yılmaz Süleymanoğlu gazetemize yaptığı açıklamada çalışmalarını yakından takip ettikleri ARDA/FED’in İstanbul’da olduğu gibi ülke genelinde oluşturmak istediği Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ ne bir Ardahanlı olarak kendisine düşen her göreve hazır olduğunu belirtti.



    BEN Mİ SİZ Mİ SİYASET YAPIYORSUNUZ?


    Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanlığına gelmem ile birlikte yanımda dik duran ARDA/FED yönetici arkadaşlarımla birlikte ortaya koyduğumuz performansımıza kuyruk takma telaşı içinde olanlara ve ‘iyisin iyisi de, keşke.. ‘ diye devam edip, dudak bükenler bir soru soracağım ..


    Ben mi, siz mi siyaset yapıyorsunuz?


    Birincisi; ARDA/FED Genel Başkanı olduğumdan bu yana tek partim ve davamın adı Ardahan olurken, sizin davanız neydi?


    Kiminiz iktidara yaranmak için AK Parti’de kuyrukçuluk yarışı içinde olduğunu unutup, benim siyasi görüşüm olan partiye dahil tüm partilere eşit ve dik duruşumu görmezden geldiniz..


    Benden öncekiler ve sizler gibi ARDA/FED’in içine, etkinliklerine hiç bir partiyi koymadığım gibi yerelde CHP’li, MHP’li, AK Partili ve HDP’li tüm siyasilere eşit davranırken yakama hiç bir partinin rozetini takmayıp, hiç birisinin etkinliğine katılmazken, siz ise başta CHP’li olduğunuzu, AKP’ye yaranmak için bin bir takla attığınızı MHP’liler de, HDP’liler de görüp, helal olsun diyemediler..


    Çünkü onlara da AKP’ye, CHP’ye olduğu gibi ARDA/FED Genel Başkanı olarak hiç bir partiye yüz vermeyeceğimi, ama aralarında ayrım yapmayarak, bir stk olarak tüm siyasilere eşit durulması gerektiğini MHP’de HDP’liler de iyi bilmelerine karşın yinede beni bir yere yapıştırmaya kalktınız..


    İnanmıyorsanız, şu an Ardahan’a gelip, İstanbul’da ki gibi Ardahan’da da CHP’ye militan gibi çalışan merkezi Şişli’de etkinlikleri Kartal’da olanlara bakabilirsiniz..


    İktidar olmalarına karşın bana diz çöktüremeyenlerin önümü kesme yarışı içinde olduğunu göremeyenler şunu bilmeliler ki; ARDA/FED son 8 aydır başta TBMM’sin de grubu bulunan 4 partiye eşit davrandığı gibi zengine yalakalık yapmamış, yoksulu dışlamamış, Ardahanlıysa sular durur demiştir..


    Evet, vicdanınıza bir soru daha sorup, yazımı bitirirken benim ve arkadaşlarımın yaptıklarını görmezden gelip, ‘İyisiniz, iyide ah keşke..’ diyerek önümüzü kesmeye kalkan herkese bura da bir kez daha seslenmek istiyorum..


    Kısacası gelin, ‘Çamur at izi kalsın’ politikasından vazgeçin, bizimle el ele verin de kazanan sizin de içinde bulunduğunuz Ardahan kazansın.


    Güçlü bir lobisi ile sizin adınıza söz sahibi olsun..


    Ha unutmadan, sanmayın ki bu yazı ile size yalvarıyorum, çünkü er geç toplumun o çok istediği güçlü bir Ardahan Lobisi olacak ve bu olurken siz olmasanız da, biz yorulsak ta olacak..


    .











    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!







  • ARDAFED ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANIYLA GÖRÜŞTÜ..

    Ardahan Göle Köprülü (Goreveng) Belediye Başkanı Yücel Akkoç’un yanı sıra bir grup Ardahanlı ile Şişli Belediye Başkanını ziyaret eden Ardahanlılar hemşeriler Başkan Muammer Keskin’in çalışmalarını dinleyip, beklentilerini Keskin’e anlattılar.



    **Sorunlar Namusumdur..


     


    Ardahanlıların yanı sıra tüm Şişlili hemşerilerinin hizmetinde olduğunu belirten CHP’li Şişli Belediye Başkanı, Mali Müşavir Muharrem Keskin göreve gelmeden önce bildiği ve kentsel dönüşümü olmak üzere çözümü için mücadele ettiği birçok sorunu pandemi başta olmak üzere iktidarın ve diğer engellemelere, ekonomik sıkıntılara karşın bir hayli çözdüklerini var olanları da çözme aşamasına getirdiklerini belirtti.



    ZENGİNLER FAKİRLEŞTİ!..

     


    2020 yılının başında başlayan ve 2021 yılında da devam edeceği söylenen ve önce sosyal mesafe, ardından önlem daha sonra gelen yasaklar yüzünden sıkıyönetimi andıran iki günlük içeri kapatma, hafta boyu yapılan uygulamalar, devam eden pandemi saçmalığı süredursun benim adımı taşıyanlar da artıyor.


    Fakirlik ve yoksulluğun diğer bir adı olan ekonomik sıkıntıların had safhada olduğu işsizler ordusunun, tren gönderdiğimiz Çin’in ordusu kadar artmaya başladığı dünyada ve ülkemizde yasaklı son iki günün ağır bilançosu iki yıla çıkmaz desem, sakın “haydi oradan sen ekonomist misin?” demeyin, cebinize bakın.


    Ülkenin yanı sıra tüm dünyanın da başını döndüren ekonomik buhranın yarattığı atmosferin etkisiyle yaşanan hareketliliğin başta iktidarları olmak üzere dünya düzenini sarsarken bu sarsıntıyı önleme adına panik içinde alınan kararların en başına geçen yasakların etkisi önümüzdeki yıllarda 9 şiddetinde bir depremin sarsıntıları gibi adeta tüm dünyayı sarsacağa da benzemiyor değil..


    Zira zengin diye bildiğimiz bakkalın, Cafe, düğün salonu sahibinin ve daha bunun gibi nice iş yerinin bu yasaklardan lahmacun olup, bir hayli acıtacağını, buralarda çalışan insanların yanı sıra sahiplerinin fakirleştiğini anladığımızı göreceğiz.


    Başta sağlık lobisi ve ona uyan medyanın oluşturduğu bu olumsuz havanın esnaflık yapan, çek senet kullanan kısacası iş yapanların perişan edildiği bu iki günün patlatacağı hastalığın adı da depresyon, bunalım artı yeni iflaslar olarak karşımıza çıkacağı da şimdiden kendisini gösterir gibi…



    Kısacası zenginlerin bile fakirleştiğini anlamak için ekonomik sıkıntıların aynısını yaşayan ülkemize benzeyen Arjantin parlamentosunun zengin diye bilinenlere yeni vergiler getirmesinden anlaşılabilir..


    Ha unutmadan bir de bunlara ABD senatosunun ülkemiz aleyhine almaya hazırlandığı olumsuz kararları, Karabağ meselesini Ermeni soykırımı gibi meclisine taşıyan Fransa’nın ve gemimize asker indirip, arayan Almanya’nın başını çektiği Avrupa Birliğinin, İran sınırına çektiğimiz yeni duvar ile settini kıskandırdığımız Çin’e yakınlaştık diye kızan Putin’in bakışı, Mısır’ın başını çektiği Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin Akdeniz ve Ege’de bir araya gelerek, bu denizlere arama gemileri indiren bize karşı birlikte tatbikat yapan ülkelere benzer bir ülkeler birliğini oluşturma çabaları, ABD’nin uranyum ve atom bombası çabalarını yeniden gözden geçireceğinin söylediği İran’ın öldürülen bilim ve askeri adamının İsrail ajanlarının katkısıyla olduğu yönündeki tartışmalarını ve içte yaşanan sosyal, siyasal gerginlikleri de bir kenara not etmeyin, yukarıda anlatmak istediklerimize ekleyin ve fakir adının çok ama çok arttığını görün.. Çünkü zenginlerin bile fakirleştiği bir süreci yaşıyor tüm dünya..



    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.phpARDAFED İstanbul’da


    Bal Festivali Düzenliyor..


    arşiv haber 10/04/2018 tarihli haberler


    Geçtiğimiz yıl düzenlediği ‘1. Ardahan’ı Tanıtma Günler’ ile Ardahan’ı İstanbul’a taşıyan Ardahan Dernekler Federasyonu bu kez yeni bir büyük iddia ile yol çıkıyor.


    ARDAFED İstahbul’da Bal Festivali Düzenliyor..


     


    Kafkas Arısının ürettiği balın başkenti olan Ardahan Balı başta olmak üzere 81 kentin ballarını İstanbul’un Botanikparkında bir araya toplamayı hedefleyen ARDAFED İstanbul Bakırköy Botanikpark’ta Bal Festivali yapacak.


    Bu yönde çalışmalarına start veren Ardahan Dernekler Federasyonu tanıtım çalışmalarını başlattı.


    4-8 Temmuz günleri düzenlenecek olan Bal Festivali’ne tüm bal üreticileri ile pazarlamacılarını davet eden Ardahan Dernekler Federasyonu ülkede ki Bal Birliklerine de ulaşmayı hedefliyor.


    İstanbul’un Avrupa yakasına düzenlenecek olan Bal Festivalinde başta Ardahan’ın olmak üzere yurdun bir çok yerinin geleneksel kültürünü de Botanikpark’a taşımayı hedefleyen ARDAFED’in yeni hedefi İstanbul metropolünün Avrupa yakasını etkinliğine taşımak olduğu öğrenildi.



    **Federasyon ve Dernekleri Paydaş Olmaya Davet Etti..


     


    Yeni dev etkinliği için kolları sıvayan Ardahan dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu 4-8 Temmuz Günleri gerçekleşecek olan Bal Festivalini başta ARDAFED’in çatısı altında bulunan Ardahan dernekleri olmak üzere tüm federasyon ve derneklerle gerçekleştirmeyi hedeflediği öğrenildi.


    Konu hakkında bir açıklama yapan Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanı/Gazeteci Fakir Yılmaz ARDAFED olarak bugüne kadar gerçekleştirdikleri bir çok önemli etkinliğin en tatlısı olmasını hedefledikleri İstanbul Bakırköy Botanikpark Bal Festivalinde Ardahan’ın yanı sıra ülkemizin 80 Vilayetinin balının metropolde tanıtılması ve tadılmasını sağlamayı hedeflediklerini belirtti.



    Ülkemin Çiçekleri Her Biri Bal Damlar..


    81 Kentinin her birinin güzel yanının olduğu ülkemin Kafkaslara açılan kapısı olan Ardahan’ın İstanbul’da ki varlığını her alanda hisettirmeye çalışan Ardahan Dernekler Federasyonu olarak yeni bir etkinlik yapılacak.


    Metropollerin yanı sıra en küçük şehrin bile ‘Gelişiyoruz, Yatırım Yapıyoruz’ adıl altında betonlaştırıldığı, insanların olduğu gibi hayvanların bile nefes almaktan zorlandığı bir zaman da kentleirn kıyılarından, köşelerinde kalan yeşillikleri en iyi şekilde değerlendirme çabası içinde ki beleidyelerden olan İstanbul Bakırköy Belediyesinin günde yüz binlerce aracın seyir ettiği -5 yolunun yanı başında ki Botanikpark’ta gerçekleşecek olan bu önemli etkinliğin adı Bal Festival..


    Başta yayla turizmi için en güzel doğaya sahip, binbir çiçeğin bal olup insanların damağını tatlandırdığı Ardahan Balı başta olmak üzere üç yanı denizlerle çevrili, doğasıyla muhteşem bir ülke olarak adlandırılan ülkemin 81 vilayetinin çiçeklerinden damlayan balları İstanbul’un Avrupa yakasına akıtmaya çalışacak olan bu önemli etkinlik 4-5 Temmuz’da yapılacak.


    Bu önemli etkinliği Bakırköy belediyesinin desteklerinin yanı sıra Ardahan ve İstanbul’da ki diğer yerel yönetimlerle bilikte gerçekleştirmeyi hedefleyen Ardahan Dernekler Federasyonunun bu önemli iddiası 20 Milyonluk bir kentte bir de ilk olacak.


    Çünkü 81 Vilayetin çiçeklerini bir araya toplayıp, başta Ardahan’ın Kafkas arısı olmak üzere çalışma azimleri ile insanlara çok benzetilen arıların elde ettiği balları metropol denen İstanbul’a damlatmayı hedeflenmekte.


    Bunun için kolları yeniden sıvayan ve geçtiğimiz yıl yine İstanbul’da gerçekleşen ‘Ardahan’ı Tanıtma Günleri’ gibi bir ilke imza atmaya hazırlanan kısa adı ARDAFED olan Ardahan Dernekler Federasyonun bu önemli çabası ve çalışması ne kadar başarılı olur?’ diye düşünmektense ‘Evet, hep birlikte yapabiliriz’ denmeli diye düşünüyorum.


    Neden mi?


    Çünkü bu ülkenin çiçekleri, arılar gibi insanlarının da birlik, beraberlik istediğini bugüne kadar yaşanan onca badireye karşın hep birlikte görüp, yaşadık, el ele vermeyi de başardık.


    Bunu bu önemli etkinlikte de başarabilineceğine olan inançla başta Türkiye’nin Bal Birlikleri olmak üzere dünyada bal üretiminde 2. olan Türkiye’nin önemli bir çalışması ve çabası olacağı diğer bir gerçektir.


    İşte bu nedenle diyoruz ki;


    ‘Ülkemin tüm çiçekleri birer bal damlasıdır’


    ve bu ballara damlaya damlaya ülkemin tadı gibi tatlı bir etkinli olacaktır.












    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     




  • GAZETECİ FAKİR YILMAZ'IN DİKKAT ÇEKTİĞİ 'Ermenistan'a Ardahan Üzerinde Bir Gümrük Kapısı..' KONUSU ULUSAL BASININ GÜNDEMİNDE..



    Ardahan'da Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam EdinArdahan'dan Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin













    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 





    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..



    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, her pazar


    TEMPO TV’de


    canlı olarak sunduğu


    ‘Gazetecilerle Gündem’


    sizde konuksunuz..



    Ardahan'dan Günün En son Haberleri İçin Bizi Takip Etmeye Devam Edin


    Yazarlarimizi okuyor musunuz?








     



    Gazeteci Fakir Yılmaz Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan savaşın ardından Karabağ’ın yeniden Azerbaycan’a geçmesi ardından Ardahan’ın sınır olduğu Kafkasya’ya yönelik yeni bir stratejik yol izlenebileceğini ve bu yolun Türkiye’nin Avrupa Birliğinin baskılarını ötele adına Ermenistan ile sınırlarından yeni bir girişime girebileceğini bununda, Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu’nun sınırından geçtiği Ardahan üzerinden Ermenistan’a açılacak olan yeni bir gümrük kapısı ile olacağını belirtip, gittiği Türkiye-Ermenistan sınırının sıfır noktasında bulunan Çıldır/Başköy’de buna dikkat çekmişti.


    Yılmaz’ın ilk olarak dikkat çektiği bu önemli konu üzerine konuyu bugün manşetine çeken Yeni Şafak Gazetesi ve ekonomi gazetesi Dünya Gazetesi başta olmak üzere birçok ulusal gazete bölgede yaşanacaklara dikkat çektiler.


    Gazeteci Fakir Yılmaz Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan savaşın ardından Karabağ’ın yeniden Azerbaycan’a geçmesi ardından Ardahan’ın sınır olduğu Kafkasya’ya yönelik yeni bir stratejik yol izlenebileceğini ve bu yolun Türkiye’nin Avrupa Birliğinin baskılarını ötele adına Ermenistan ile sınırlarından yeni bir girişime girebileceğini bununda, Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu’nun sınırından geçtiği Ardahan üzerinden Ermenistan’a açılacak olan yeni bir gümrük kapısı ile olacağını belirtip, gittiği Türkiye-Ermenistan sınırının sıfır noktasında bulunan Çıldır/Başköy’de buna dikkat çekmişti.


    Yılmaz’ın ilk olarak dikkat çektiği bu önemli konu üzerine konuyu bugün manşetine çeken Yeni Şafak Gazetesi ve ekonomi gazetesi Dünya Gazetesi başta olmak üzere birçok ulusal gazete bölgede yaşanacaklara dikkat çektiler.


    ÇILDIR’ ÜZERİNDEN


    ERMENİSTAN’A GÜMRÜK KAPISI!


    04/12/20120 tarihli haber


    Bu Haberi YouTube Abone Olacağınız ArdahanTV Kanalımızda İzleyebilirsiniz.. #gazetecifakiryilmaz Ardahan-Ermenistan Sınırındaydı.. ÇILDIR’A 2. ÜLKE KAPISI!..


    Amerika ve batıya yakınlaşma politikasının bedelini Karabağ’ı kaybetmekle ödeyen Ermenistan ile yeniden bir diyaloğun kurulacağı tartışmalarının da gündemde olduğu şu günlerde Ardahan üzerinden Ermenistan’a bir gümrük kapısının açılması da söz konusu. Gürcistan’a olduğu gibi Ermenistan’a da komşu olan Ardahan sınırından Ermenistan’a açılacak yeni bir gümrük kapısının bölge ekonomisine olduğu gibi Kafkasya barışına da katkı sunacağı belirtildi. Ardahan-Ermenistan sınırının sıfır noktasına giderek burada bir açıklama yapan Ardahan Dernekler Federasyonu ve Ardahan Gazeteciler Cemiyet Başkanı, Gazeteci Fakir Yılmaz yaptığı açıklamada “30 yıl önce haksız bir şekilde Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ı işgal ederek hem kendisinin hem de bölgenin huzurunu kaçıran, ekonomisini bitiren Ermenistan’ın Rusya ve Türkiye’yi unutup Amerika ve Avrupa’ya yanaşarak yaptığı son hatası sonucu Putin’in onayı Türkiye’nin desteği ile işgal ettiği Karabağ’dan çekilmek zorunda kalmıştır. “diyerek şöyle devam etti.



    *ARDAHAN ÜZERİNDEN ERMENİSTAN’A DA


    GÜMRÜK KAPISI AÇILMALIDIR!.


    Ardahan’ın Ermenistan’a sınırının en sıfır noktasında bulunan Çıldır Başköy’ü ziyaret eden ve burada bir açıklama yağan Gazeteci Fakir Yılmaz 30 yıl önce Karabağ’ı işgal etmekle komşusu ve Azerbaycan’ın kardeş ülkesi Türkiye’yi de üzerek dünyaya açılan kapısı olan Doğu kapısını kapattıran ve o gün bu gündür içine kapanmış, bir çok ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kalmış ve en önemlisi Fransa başta olmak üzere batı ülkelerinin oyuncağı olan lobisinin attığı yanlış adımların bedelini ödeyen Ermenistan, yıllardır birlikte yaşadığı Türklerle yeniden diyaloğa girip dünyaya açılan kapısı Ardahan üzerinden kendisine nefes verecek bir gümrük kapısının açılmasına katkı sunmalıdır.


    İşte Gazeteci Fakir Yılmaz’ın ilk olarak dikkat çektiği ve ulusal gazetelerin manşet haberleri..


    Yeni Şafak: 4 İl ihya olacak..


    Ermenistan ordusu Azerbaycan ordusu ile girdiği 44 günlük savaşta ağır darbe alarak Dağlık Karabağ bölgesinden çekilirken, iki ülke arasında masada yapılan anlaşmaya ise sürpriz bir madde de eklendi. Azerbaycan karadan tek bağlantısı olmayan Nahçıvan’a ulaşım koridoru kuracak. Beş ülkeyi yakından ilgilendiren hat Azerbaycan ile Türkiye’yi de karadan birleştirmiş olacak. Başta Azerbaycan olmak üzere bölgedeki diğer ülkelerin Avrupa’ya ucuz maliyetle mal ihraç etmesinin önünü açacak koridor, sınırda bulunan 4 ilimizi de ticaret üssü haline dönüştürecek.


    44 gün süren savaşın ardından Ermenistan ordusunun aldığı Dağlık Karabağ bölgesinden çekilme kararı sonrası Azerbaycan ordusu işgal altındaki bölgelerde yönetimleri bir bir ele geçirirken yapılan görüşmelerin ardından dikkat çeken bir detay da ortaya çıktı.


     


    Azerbaycan, Ermenistan ile imzaladığı anlaşma kapsamında Türkiye sınırında yer alan ve ülkenin geri kalanıyla bağlantısı bulunmayan tek toprağı olan Nahçıvan ile de bir kara koridoru kurulması sözünü aldı..


     


    AZERBAYCAN İLE TÜRKİYE’Yİ BİRLEŞTİRECEK


    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan ile yapılan anlaşmaya kendisinin ısrarı ile söz konusu maddenin konulduğuna dikkat çekerken, Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran ve isterlerse Ermenistan’ın da bu koridora katılabileceğini ve böylelikle bölgede beş ülkeli yeni bir işbirliği platformu oluşturulabileceğini söyledi.


     


    Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtulması ile masaya gelen anlaşmada Nahçıvan koridorunun yer almasını değerlendiren uzmanlar ise bu hat ile Azerbaycan’ın uluslararası taşımacılık ve lojistik sistemindeki konumunun daha da güçleneceğinin altını çiziyor.


    UCUZ ULAŞIMIN ÖNÜ AÇILACAK


    Azerbaycan’ın diğer bölgeleri ile Nahçıvan arasındaki doğrudan ulaşım bağlantılarının yalnızca hava yoluyla mümkün olduğunu ve söz konusu ulaşım koridorunun açılmasıyla, bu pahalı ulaşım aracına alternatif olan, daha ucuz ve daha fazla ihracat-ithalat hacimleri getirebilecek karayolu ve demiryolu hatlarının yapılmasının mümkün olacağını vurgulayan uzmanlar, böylelikle Nahçıvan’ın bölgesel ulaşım sisteminin ana damarı haline geleceğini vurguluyor.


    TÜRKİYE İLE TURİST HAREKETLİLİĞİ BAŞLAYACAK


    Kuzey-Güney ulaşım koridoruna ve planlanan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryoluna entegre edilmesiyle hattın uluslararası kargonun Avrupa’ya taşınmasında da önemli bir rol oynayacağına değinen uzmanlar, Nahçıvan-Tiflis-Kars demiryolu, gelecekte Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun uzunluğuna göre nakliye maliyetlerini ve süresini 1,7 kat azaltacağını ve ayrıca Nahçıvan üzerinden Türkiye’ye arabayla 343 km’lik kısa mesafe nedeniyle, iki ülke arasındaki ikili turist hareketine bağlı olarak ülkeye giriş yapan turist sayısının da artacağını belirtiyor.


     


    TÜRKİYE’DEN 4 İLİ DİREK ETKİLEYECEK


    Bu koridorun bir diğer avantajının da Türkiye ve Azerbaycan’ın karadan bağlaması olacağına değinen uzmanlar, Azerbaycan’dan Türkiye’ye yük taşımacılığının kolaylaşacağını ve hali hazırda geliştirilmekte olan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryolu hattına katılarak uluslararası kargoların Avrupa’ya taşınmasının mümkün olacağını ifade ederken, bu adım ile Azerbaycan’dan ihraç edilen ürünlerin nakliye maliyetlerinin düşeceğini ve Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars şehirlerini kapsayan Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesi de dahil olmak üzere tüm Türkiye ile ticari ilişkilerin daha da genişleyeceğine işaret ediyor.


     


    RUSYA’NIN DA İŞİNE GELECEK


    Oluşturulacak koridor Rusya’nın Türkiye’ye erişimini de kolaylaştıracak. Rusya ile Türkiye arasındaki yıllık ticaret cirosu 25 milyar doların üzerine çıkarken, bu denli büyük bir ticaret hacmi göz önünde bulundurulduğunda daha uygun bir yolunun bulunması Rusya’nın da işine gelecek.


     


    YENİ ENERJİ HATTI KURULABİLİR


    Azerbaycan’ın Ermenistan ile yaptığı anlaşma Türkiye için de ucuz gazın yolunu açacak. Azerbaycan’ın Nahçıvan’a kuracağı karayolu koridoru Türkiye’ye uzanacak yeni bir enerji hattını da gündeme getirdi. Hattın kurulması halinde Türkiye İran’a bin metreküpüne 490 dolar ödediği gazı Azerbaycan’dan 335 dolara alabilme fırsatını da elde edebilecek.


     


    Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı Ermenistan işgalinden kurtarmasından sonra Nahçıvan koridorunun açılması, Doğu Anadolu’da sevinçle karşılandı. Nahçıvan koridoru ile Türkiye ve Orta Asya hattı kurulacağını belirten iş dünyası temsilcileri, Bakü- Tiflis- Kars güzergahına güçlü destek oluşturarak, tarihi İpek Yolu’nun canlanmasına çok önemli katkı sağlayacağını söyledi.


     


    TÜRK DÜNYASI EKONOMİK AÇIDAN BÜTÜNLEŞİYOR


    Koridor ile Türkiye ve Orta Asya Türk dünyası arasında doğrudan bir hat oluşmuş olacak. Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Başkanı Ethem Tanrıver, ekonomi ve turizm alanlarındaki ilişkiler bakımından yeni bir devrin başlayacağını belirterek “Ülkemizin Türk devletleriyle bugüne kadar kurmuş olduğu bütün girişimler bu tarihten sonra yeni bir anlam kazanacak ve siyasi avantajlarının yanında tamamen sınır olduğumuz bu büyük coğrafyayla ticari iş birliklerimizde de büyük bir canlanma yaşanacak” dedi. Tanrıver, “Türkiye ve Türk dünyası karayoluyla kesintisiz bağlanacak. Iğdır’daki Dilucu Sınır Kapısı’ndan Bakü’ye kadar kara yolu ile gidebileceğiz” ifadesini kullandı.


    BÖLGEDEKİ İLLERİN YARARINA


    Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci de, “Orta Asya ülkeleri, Rusya ile ticaret bölgedeki illerin yararına olacak. Orta Asya daha yakınlaştı. Sadece Gürcistan üzerinden yapılan ihracat artık Azerbaycan üzerinden diğer Orta Asya ülkelerine yapılacak. Koridorun ekonomik canlılık yaratacağına inanıyorum” dedi.


     


    TİCARETİMİZ 3- 4 KAT ARTACAK


    Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Saim Alpaslan ise, şunları söyledi: “Gürbulak Sınır Kapımız Türkiye’de ikinci büyük sınır kapısı. Bu koridorun açılması ile kapımızın da yükü hafifleyecek. Öncesinde İran üzerinden yapılan ticarette TIR’larımız sorun yaşıyor ve uzun kuyruklar oluşuyordu. Hem bu sorun giderilmiş olacak hem de Uzak Doğu ülkelerine olan mesafemiz kısalacak. Eskiden İran’da 10- 15 gün bekleyen TIR’larımız vardı. Ama artık böyle bir sorunumuz da olmayacak. Tacirlerimiz ve iş adamlarımızın maliyetleri düşecek.” Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamil Arslan ise, ” İhracatçılarımız Azerbaycan ile Türk cumhuriyetlerine İran üzerinden ulaşım sağlıyordu. Artık direkt Azerbaycan toprağına girmiş olacağız” diye konuştu.


     


    Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’den Fransaya: Çok istiyorlarsa versinler Marsilya’yı Ermeniler orada kendilerine devlet kursun


    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Fransa Senatosu’nun Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığının tanınması yönünde Fransız hükümetine çağrıda bulunduğu karara ilişkin, ‘Çok istiyorlarsa versinler Marsilya’yı, Ermeniler orada kendilerine devlet kursun.’ dedi.



    Türkiye-Ermenistan Sınır Kapıları Sorunsalı -Ekonomik Analiz- adlı kitap basılarak okuyucuların hizmetine sunuldu.


    Atatürk Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Doç.Dr. Kerem KARABULUT’un öncülüğünde,  Atatürk Üniversitesi İ.İ.B.F. Arş.Gör. Dilek ÖZDEMİR, Kafkas Üniversitesi İ.İ.B.F. Arş.Gör. Fatma Pınar EŞSİZ, Kafkas Üniversitesi Kağızman MYO Öğr.Gör. Alper YALÇIN ile Atatürk Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Serap BEDİR’nde ortak çalışmaları sonucunda hazırlanmış olan “Türkiye-Ermenistan Sınır Kapıları Sorunsalı -Ekonomik Analiz-” adlı kitap NOBEL Akademik Yayıncılık tarafından basılarak satışa çıkarılmıştır.


     Kitap iki temel bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin genel sosyo-ekonomik değerlendirmesi yapılmaktadır. İkinci bölümde ise Alican ve Doğu Sınır Kapıları’nın bulunduğu Iğdır ve Kars illerinde ticaretle uğraşanların Ermenistan sınır kapıları sorunsalına bakış açılarını tespit etmeye yönelik ampirik analiz yapılmaktadır. Çalışmanın son kısmında ise elde edilen tüm bilgilerin genel değerlendirmesi yapılmakta ve öneriler sunulmaya çalışılmaktadır.


     Türkiye – Ermenistan ilişkileri, 1915’ten günümüze kadar hem Türkiye’nin hem de dünyanın önemli gündem konularından birisi olagelmiştir. Türkiye – Ermenistan ilişkileri sadece bir yönlü değil, çok yönlü değerlendirmelere ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, iktisadi değerlendirmeyi esas alan bu çalışma, her iki ülkenin tarihi, siyasi ve kültürel bağlantılarını da kısaca ele almaktadır. Kitabın diğer çalışmalardan temel ayırt edici özelliği, Ermenistan sınırına komşu olan ve Alican ile Doğu Sınır Kapıları’nın bulunduğu Iğdır ve Kars illerinde ticaret ile uğraşan bölge insanlarının konuya ilişkin düşüncelerini yansıtan ilk saha araştırması niteliğinde olmasıdır. Konunun teorisi ve uygulama sonuçlarına bağlı olarak analiz edilen bilgiler sade bir anlatımla okuyucuya sunulmaktadır.Tolga YÜCE



    Güncelliğini Yitirmeyen Yazılarım..


    **Cumartesi günü yazmak..


    Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetilen ülke de değil siyasetle ilgili, aşkla, sevda ile ilgili yazmanın bile sakıncalı hale gelmeye başladığı bir süreçte cumartesi yazılarına devam etmek istiyorum, hem de şiir yazarak..


    Ama ben yazarken dikkatim dağılmasın, sadece kulağım duysun diye arkama aldığım televizyon da şiir kitaplarından bahseden haber spikerine gelen mesajlar da gazeteci olan spiker de hain ilan ediliyor..


    Çünkü gelen mesajda ‘Bırak şiir okumayı da sen önceden söylediklerini şimdi niye söylemezsin, korktun mu, sana da sıra gelecek’ diyordu..


    Şiir kitabını tanıtırken bile tehdit alan gazeteci spikerin bu mesajı okurken yüz şeklini gördüğümde değil şiir yazmak, fıkra anlatmanın bile artık siyasallaştırılıp, kin ve nefretle hareket eden bir anlayışın getirdiği sonuçla yazı yazarak gazeteciliği yapmak isteyenleri bir hayli zorda bırakacak gibi..


    120’nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede gün geçtikçe şiir yazmak, şair olmak, grup yorum gibi türkü söylemek bile tehlikeli hale geldiğini görmekte, anlamakta bir cumartesi günü yazısı yazmaya hazırlandığımız bir sırada..


     


    **Karşıt görüşlü olmak kavgaya neden olmamalı..


     

    Son günlerde art arda yaşanan gelişmelere üniversitelerin de eklenmek istendiğini görürken, aslında bu durumun sadece üniversitelerde değil, toplumun birçok kesiminde yaşandığını ama baskı altında bulunan basın ve medyanın bu yaşananları çokta manşetlere taşımaktan çekindiğini de belirtmek gerekir..


    Buradaki diğer bir amaç zaten her yerde bir dumanın tüttüğü ülkemizdeki ateşe benzin dökmemek, hatta söndürmek için ortaya konulan çabaları sağ duyu olarakta değerlendirebiliriz..


    Evet son olarak Gürcistan tarafından fahri diploma ile ödüllendirilen Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın başında bulunduğu Ardahan Üniversitesinde ve İstanbul Üniversitesinde meydana gelen kavgalar ile devam eden olaylara baktığımızda Rusya’dan sonra birilerinin zaten bin bir sorunla uğraşan ülkede üniversitelere yöneldiği ve gençleri karşı karşıya getirmeye çalıştığını da görmekteyiz..


    Toplumsal olayların acımasızca bastırılmaya çalışıldığı bir ülkede iki kişinin yan yana gelmesinin bile terörist faaliyet olarak değerlendirildiği bir esnada bin bir zorlukla okutulmak istenen öğrencileri karşı karşıya getirme çabası içinde olanları dışarıda durup, izlemekte suçtur..


    Çünkü onca olay karşısında duyarsız davranmanın bugün yaşanan onca soruna neden olduğunu anlamayanların her an çıkabilecek büyük bir yangının kıvılcımlarına sağcısı da, solcusu da bunun kendilerine bulaşacağını anlamak istemiyorlar.


    Bu nedenle buradan bir kez uyarıyor ve diyoruz ki;


    Karşı görüşlü olmak demek kavga etmek değil, aksine konuşarak, tartışarak konuları, sorunları çözebileceğimizi anlamak gerekir ve en önemlisi onun bunun oyununa gelmemek gerekmez mi?



    **Rektör Küs mü?..

    Kendisine yönelik eleştirileri yüksek sesle ve yiğitçe yüzüne yapanların başında gelen bizlerin Ardahan Üniversitesi Rektörüne yönelik haber ve yorumlarına el ovuşturanlar sanmasınlar ki yiğidi öldürüp, hakkını vermeyeceğimizi..


    Çünkü rektöre yönelik eleştirilerimizi sinsice izleyip, kendisini çeper diplerinde eleştirenlerin de bu yaşananlarda payının olduğunu iyi biliyoruz.


    Bunların oluşturmaya çalıştığı olumsuz kamuoyunu bozacak olan ve Kars değil, Ardahan basını ile bir araya gelecek olan da rektörün ta kendisidir..



    **Baraj..


    Ardahan’ın Davosu olarak bilinen ve bununla yetinilmeyip, Yabani Hayati Koruma ve Geliştirme Sahası ilan edilen, bundan önce de Ardahan Balını yapan Kafkas arısını korumak için Gen Merkezi Bölgesi ilan edildikten sonra yeşilim doğasına 3 adet HES Barajını konduran ülkem şimdi de seçim barajını tartışıyor..


    Posofla yetinmeyip, önce Hanak Çad’a, ardından Sevimli’ye, ardından Çıldır Kayabeyi HES Barajları diken ülkemin hükümeti Ardahan’ın olduğu gibi ülkenin derelerinin anasını belleyen, doğasının bacısını perişan eden HES’lere izin verirken, üstüne üstlük ÇED Raporunu kaldırarak, Anayasa Mahkemesinin 12 Eylül Cuntasının getirdiği ,‘%10’luk Seçim Barajı’ kaldırılabilir babındaki açıklamasını ‘Hükümete Darbe’ olarak yorumluyor. Tam bir AKP Klasiği değil mi?



    ** Başbakan mı, Kürtler mi Çizdi?


    10 yıldan fazladır iktidar olan ve bu iktidar gücünü iki dönem Askeri vesayetten bıkan ve adeta ‘Ben bu vesayetin bileğini bükemedim, belki dinciler büker’ diyen Kürtlerden aldığı büyük orandaki oylara borçlu olan başbakan son yerel seçimler ardından bilinen nedenler dolayısıyla Kürtlere karşı olağanüstü bir şekilde gerildiğini görüyoruz.


    Bu bilinenlerin başında, ‘benim dönemimde doğu ve güneydoğuya onca yatırım yapılmasına karşın Kürtlerin kendi partileri olarak kabul ettiği BDP’ye 3,5 milyondan çok oy vermesi ve meclise 30’a yakın milletvekili göndermesi, bu yetmez gibi son yerel seçimlerde şu an hemen hepsi tutuklu olan 110 belediye başkanını seçmesi ve en önemlisi Kürtlerin PKK ile aralarına mesafe koymamasıdır’ diyen başbakanı aslında anlamak mümkün..


    Çünkü başbakan kendisi karşısında tek diz çökmeyenlerin Kürtler olduğunu son yerel seçimde anladı..


    Son olarak kendi partisinin Kürt Milletvekili olan Ardahan Milletvekilinin bile ‘Sayın başbakan şu tek millet, tek devlet, tek bayrak’ lügatini bıraksan iyi olur, çünkü bölge halkı bu argümanlar dolayısıyla AKP’ye karşı tavır ve tepki koyuyor’ demesi de bunun açık örneğidir..


    Kimilerinin Atalay’ın bana göre bu dik ve onurlu duruşu karşısında ellerini sıvazlayıp, ‘Oh oldu, başbakan Atalay’ın üzerini kesin çizdi ve gelecek seçimde beni aday yapar’ dediklerini de görürken bu tür el sıvayanların şöyle geriye, Kürtlere hak verdi, zaten kendisi de Kürt bir aileden geliyor denilen, ama Kürtlere bol vaat ve sözden başka bir şey vermeyen Özal’a, ardından ‘Bir oya bir kurşun’ deyip Ağarlarla Kürtlerin üzerine acımasızca giden Tansu Çiller dönemine bakmalarını tavsiye ederim.. Bunlara bakıldığında Kürtlerin boş sözlere ve vaatlere karınlarının tok olduğunu ve AKP’nin de kendilerini kandırdığını anladığını ve bu nedenle başbakanın kızdığını görmek mümkün..


    Bu nedenle bana sorarsanız başbakan değil, Kürtler başbakanın başında bulunduğu AKP’nin üzerini çizmişe benziyor..



    **Beldeleri kapatacak yasa geçti..


    TBMM’sinde görüşülüp, jet hızıyla yasalaşan yeni Büyükşehirler kanununun Ardahan’a nasıl yansıyacağını günlerdir yazıp duruyoruz.


    Ardahan’ın Hanak ilçesine bağlı Ortakent (B. Nakala) Beldesi ardından Göle köprülü (Gorevenk), Çıldır Aşıkşenlik (Suğara) Beldelerini kapattıracak olan yasa şimdi Cumhurbaşkanı köşkü yolunda..


    Bir hafta bilemediniz 10 gün içinde yasalaşması beklenen bu yasa ile nüfusları 2 binin altına düşen Göle Köprülü ve Aşıkşenlik (Suğara) beldeleri ya mahalle olacaklar ya da köy..


    Evet büyüyor dediğimiz ama her gün bir resmi kurumu, bir iki beldesi kapanan, köyleri boşalan Ardahan’ın kendisiyle alakası olmayan bir yasa ile ne hallere düştüğünü maalesef üzülerek izleyip duruyoruz..


    Bu gidişle 2023 yılında toplam Nüfusunun 50 ila 70 binlere kadar ineceği belirtilen iki gümrük kapısına sahip Ardahan’ın sınırları içinde geçen ve bölgeyi stratejik bir konuma sokan Doğalgaz ve petrol boru hatları da kurtaramıyor..


    Çünkü dün bir işim gereği gittiğim Halilefendi Mahallesindeki betonarme evin merdiven girişinde kovada tezek olduğunu ve doğalgaz burnunun dibinden geçtiği halde halen hayvan gübresiyle ısındığına bir kez daha şahit oldum..


    Ardahan’da yaşanan toplumsal olaylar karşısında duyarsızlıkları ile tanınanların bu kentte stkcı, ilerici, siyasetçi geçinmesi ise işin diğer acı ve ağır bir yönü..


    Evet günlerdir yazıp durduğumuz, Göle Orman İşletmesinden, Çıldır Adliyesi’nden sonra iki beldemizde kapatılıyor diyerek feryat edişimiz de boşa gidecek gibi..


    Çünkü bu kadar hızlı çıkmasını beklemediğimiz, yeni ikametgahlarla umutlandığımız Göle Köprülü, Çıldır Aşıkşenlik Belde Belediyeleri kapatıldı gibi..


    Ve bu beldeleri kapatacak olan yasa şu an Ankara’da Çankaya yolunda..


    Peki ya bizimkiler, dernekler, siyasetçiler, millet, halk hangi yolda?..


    Yoksa uykuda ve hala yola çıkmadı mı?.. 



    **Kaç yıldır Ankara’ya gitmedik?


    Başta burnumuzun dibinden geçen doğalgaza rağmen hala kömür ve tezekle ısınmamızı, bitme noktasına gelen hayvancılığımızı, parası kalmadığı için bankadan kredi alan belediyelerimizi, adliyelerin ardından kapanan beldelerimizi, 50 yıldır açılmayan Çıldır Aktaş Gümrük Kapımızı, açık olmasına karşın sınır ticaret merkezinin halen yapılmadığı Posof Türkgözü (Badele) kapımızı, 20 yıldır bitmeyen Ardahan/Ardanuç yolumuzu, bu yolun üzerinde bulunan Yanlızçam Kayak Tesislerimizi anlatmak için nereye gidip başvurmamız  ve sorunlarımızın çözümünü söylememiz gerekir?


    Tabi ki 20 yıldır heyetimizin bir araya gelip, gitmediği Ankara’ya diyeceksiniz.. Ama gelin görün ki geçende Sivaslıların bir araya gelip, Cumhurbaşkanına çıktığı gibi Ardahan’da 20 yıldır buna önderlik yapacak ne bir kurum, nede bir kişi var..


    .









    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     





  • GÖLE'DEN SONRA DAMAL'DA SİLAHLAR ELE GEÇİRİLDİ!..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6


    Bir süre önce Göle İlçesinde bir çok silah ele geçirilen Ardahan’da düzenlenen kaçakçılık operasyonunda, ruhsatsız 7 tabanca ve 4 av tüfeği ile bu silahlara ait mühimmat ele geçirildi.


    İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Damal ilçesine bağlı Burmadere köyünde kaçakçılığın önlenmesine yönelik çalışma kapsamında bir adrese operasyon düzenledi.


    Operasyonda, ruhsatsız 7 tabanca, 4 av tüfeği ve bu silahlara ait mühimmatın yanı sıra, bir define arama dedektörü ile tarihi eser niteliğinde bazı malzemeler ele geçirildi. Kaçakçılık suçlamasıyla bir şüpheli gözaltına alandı.



    **JANDARMA SİLAH, POLİS KUMARCI YAKALADI’


    Ardahan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine rağmen sosyal mesafe kuralını ihlal edip bir evde kumar oynayan 12 kişiye para cezası verildi.


    Kahvehanelere yönelik denetimler kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, Kovid-19 önlemlerine rağmen kumar oynandığı belirtilen kent merkezindeki bir eve giderek denetim yaptı. Ekipler, kontrollerde evde sosyal mesafe kuralını ihlal ederek kumar oynadıkları belirlenen 12 kişiye toplam 37 bin 800 lira ceza uyguladı. Denetimlerde, iskambil kartları, yazboz ve 2 bin 730 liraya da el konuldu.


    BİR AYDA 67 HAYVAN ÇALINMAK İSTENDİ,


    JANDARMA İZİN VERMEDİ!


    Ardahan İl Jandarma Komutanlığı, Kasım ayında il genelinde 9 havyan hırsızlığı olayını aydınlattı. Ardahan İl Jandarma Komutanlığı, sorumluluk bölgesinde 2020 yılı Kasım ayında, Göle İlçesinde 4, Merkez İlçede 3, Posof İlçesinde 2 olmak üzere toplamda 9 büyükbaş hayvan kaybolma olayı meydana geldi.



    Söz konusu olaylarda kaybolan 67 büyükbaş hayvan Jandarma ekiplerince bulunarak sahiplerine teslim edildi. Ardahan İl Jandarma Komutanlığı´ndan yapılan açıklamada, “Sorumluluk bölgemizde meydana gelebilecek bu tür olayların önlenmesine yönelik Ardahan İl Jandarma Komutanlığınca Jandarmanın tüm gayret ve çalışmaları kararlılıkla devam ettirilmektedir” denildi.



    YASAKLAR EKONOMİYİ COVİT EDER!..


    Kendisinin ne olduğu, neye benzediği hiç belli olmayan bu nedenle karşı silahı ilacının da olmadığı bir virüsün dünyayı kasıp kavurduğu korkusuyla adeta esir edilen insanlığın aslında bir ekonomik buhrana itildiği de fark edilemiyor. Zaten iyiden iyiye daralan ve yeni bir yönetim anlayışı isteyen dünya ekonomisinin de yakalandığı bu virüsün önce ekonomiyi daha sonra insanlığı yok etmesinden korkulan bir süreçte yönetici ve idarecilerin cesur çıkışlarına ihtiyaç var.


      Dünyanın var oluşundan bu yana yaşadığı onca kızılca kıyametlerin ve insanın başını  çektiği canlıların hiç ölmediği zannıyla önlem adı altında getirilen yasakların, yaptırımların zaten boğulmak üzere olan dünya ekonomisini ve onun eline bakarak yaşayan insanlığı boğup öldüreceğini akıl edemiyerek medyanın ve sağlık lobisinin etkisinde kalan idareci ve yöneticilerin yasağı değil cesur adımlar atarak bu görünmeyen ne olduğu bilinmeyen saçmalığı yayanların  yarattığı ölüm korkusu atmosferinden bir an önce çıkıp ekonomi başta olmak üzere insanların kendilerinden beklediği, yasaksız bir dünyaya gerekli katkı ve desteği vermeliler. Zira yöneticilik ve idarecilik korkuya değil cesur adımlara ihtiyaç duyar


    Gazeteci SODES PROJESİNİN


    BATTIĞI OKULDA!..


    01/12/2020 trihli haber


    Bu Haberi  Abone Olmanızı Bekleyen YouTube Kanalımızda İzleyeblirsiniz.. Taşımalı Eğitim Sisteminin başlamasıyla birlikte boşaltılan köy okullarının içler acısı hali görenleri derinden üzerken bu okul binaları üzerinde ‘yapılmış’ olarak gösterilen bir çok projenin kağıt üzerinde ‘var’ gerçekte ise; ‘Milletin vergisiyle toplanan paraların nasıl çarçur edilip belki de birlerinin cebine girdiğini’ ortaya koyar gibi.


    Bir çoğu harabeye dönmüş, bazıları çoban evi olmuş bir zamanların hayata ilk adım attığı ve o hayata doğru  yön aldığı köy okullarından biri olan Ardahan’ın Çıldır İlçesine bağlı Güvenocak (Zinzal) Köyü eski İlk Öğretim Okulu.. 


    Adeta savaşta terk edilmiş bir durumda bırakılıp, kaçılmışcasına kapısı, penceresi kırık, açık halde, bayrağı yırtılmış, Atatürk büstü, bilgisayarlar, sıraların çöp içinde olduğu okulun önünde asılı bulunan levha ise SODES; SERKA adı altında hazırlanıp, uygulandığı ileri sürülen projelerin gerçek durumunu da ortaya koyar gibi. Bu olumsuz düşünceyi ortaya koyan ve ‘Ne oldu paralar, hazine neden boşaltıldı?’ denerek ekonominin neden bozulduğunu da ortaya koyar gibi. Çünkü harabeye dönmüş olan Çıldır Güvenocak köy okulunda Atatürk büstünün olmadığı, bayrağının yırtıldığını görenler kendisi gibi çevresi çöpe dönmüş durumda olduğunu görüp, üzülürlerken aynı okulun girişine asılan ÇILDIR KAYMAKAMLIĞI AİLE OKULU PROJESİ adlı projenin nasıl hayata geçirildiğini de anlamaktalar.

    Asıl işi köylerin yolunu, suyunu, alt yapısını yapmak olan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin ve Kalkına Bankasının bütçesinin nasıl hayali projelere kurban edildiğini ortaya koyan bu içler acısı halde bulunan okul ve onun önünde asılı bulunan levha bu ülkenin insanlarının verdiği vergilerle oluşturulan bütçelerin nasıl masa başında hayali ve kâğıt üstünde gerçekleşmiş olarak gösterildiğini ortaya koyarken başta savcılar olmak üzere müfettişler, valiler, kaymakamların bu manzara karşısında ne diyecekleri merak konusu olarak bu içler acısı okul ve o levha bekler bir durumda.



    DÜKKANI KAPATTIK…


    İş yeri ve evlere asılan “kiralık, satılık” ilanlarının sıkça görülmeye başlandığı şu günlerde gün geçtikçe biraz daha daraldığı bariz bir şekilde belli olan ekonominin duraklayan inşaat sektöründen kaçıp silah sektörüne bel bağlandığını bununla birlikte orta doğudan sonra Kafkasya’da yaşanan çatışmaları da izliyoruz.


    İçerde ekonomi, dışarda savaş denmeyecek çatışmaların gölgesinde yeniden gündeme gelen erken seçim konuşulurken iç politikaya müdahale edemeyen, dış politikada uzak bir siyaset izleyen muhalefetin yereldeki beklentileri verememe telaşı içinde erken seçimi yeniden gündeme taşıma telaşıyla hareket ettiğini görmüyor değiliz.


    Zira başta İstanbul olmak üzere birçok kentte yerelde yıllar sonra da olsa iktidarı alan muhalefetin önce “hükümet bırakmıyor ki çalışalım” bahanesiyle 1 yılı geride bıraktıktan sonra bu kez de birçok alanda hükümetin de işine gelen pandemi saçmalığına sarıldı. Bununla birlikte yaklaşık iki buçuk yılı da çeşitli bahanelerle boşa geçirdiğini farkedince dükkânı kapatmamak için yeniden seçim gündemine sarıldı.



    Ama son 10 yıldır dükkânı kapattığını çaktırmayan ve bunu saklamak için Arap baharı, Suriye, Libya, Karadeniz, Ayasofya, Akdeniz, Egeden sonra Kafkasya gündemine sarılan hükümetin pandemiyle birlikte kapattığı dükkânı göremeyip bu durumun üzerinden siyaset üretemeyen ve 2 yıl içinde kendi dükkanını kapattığını fak edemeyen muhalefet iktidardan avantajlıymış gibi erken seçim istemesi asıl dükkânı kapatanın kendisi olduğunun farkında değil.


    Çünkü her arayana “dükkânı kapattık” tavırları içinde olan muhalefetin ta kendisidir. Bunun en belirgin örneği de kendisini oraya taşımakta büyük emeği olan STK’ların yaptığı tanıtım günlerine boş sahaları yani etkinlik alanlarını verememesinden belli oluyor…




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 





     









    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     






  • BURASI ARDAHAN, İnsanı DA Hayvanı DA ÜŞÜYOR!



    MERHABA Bu haberi ve Ardahan’daki diğer gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 





    Kiminin doğalgaz faturasını ödemekten, kiminin bir çuval kömür almaktan kimilerinin ise burunlarının dibinden geçen BTC/BOTAŞ ve TANAP Doğalgaza karşın gerçek doğal yakacak olan tezekle ısınırken kimi insanlarda duvar sıvaları dökülmüş, rutubet ve soğuğun iliklere işlediği yıkık, harabe evlerde yaşam mücadelesi veren insanlar gibi doğru dürüst barınakları olmayan sıcak bir yer, bir parça yiyecek bulmak için mücadele eden hayvanların üşüdüğü Ardahan’da.


    Ardahan İHH Vakfı Ardahan İl temsilcilerinin kent merkezinde hem de durumu en iyi olan mahallerden olduğu söylenen Karagöl mahallesinde gördükleri manzara karşısında dona kaldıkları görülürken hala devam eden iş 


    ve dış karışıklıklar dolayısıyla yurtlarından kaçıp, birçok sınır ülkeye yerleşen Suriyeli ailenin içler acısı hali -10° bulan soğuklarda bir ailenin yaşam mücadelesini ortaya koydu.


    Aynı zamanda AK Parti İl Yönetim Üyesi olan İHH Ardahan İL Temsilcisi Gülten Özdemir’in yanı sıra İHH ekibinin yerlerini tespit ettiği ve yardım için kolları sıvadığı biri özürlü 4 kişilik Suriyeli ailenin içler acısı hali ve doğru dürüst bir hayvan barınakları olmayan sokak hayvanlarının da sıcak bir yer ve bir parça yemek aradığı görülmekte.



    **KİM DEMİŞ EKONOMİK SIKINTI VAR?..


    Başta iktidar olmak üzere bazılarının yoksulluk yok, daha iyi bir yaşam diyerek kimilerinin alamadığı çek yatları, koltukları çöpe atarken, kimi ise Suriyeli bu aile gibi bir yatak, bir soba bulamaz, rutubetli evde yerde yaşam mücadelesi verir.


    İşte onların son bir örneği TOKİ 1. Etap’ta oturanların çöpe attıkları çek yatları görende adeta ‘kim demiş, ekonomik sıkıntı var?’ dercesine izler çöpe atılmış, sıfır denecek çek yatları.



    BİZDE Mİ SÖMÜRELİM?


    Gazeteci Meslektaşım Özkan Karakaya’nın hayata göz yuman babasının cenazesine katılıp, döndüğümde açtığım Whatsapıma gelen bir mesajı okurken bu mesajı atanın mevcut iktidarın yandaşı, hatta gönüllü trolü olduğunu bildiğim den kendi kendime gülümsedim.


    Çünkü bu arkadaşların A Haber başta olmak üzere Havuz medyasının her gün her saat hatta gece yarıları bile yaptıkları beyin yıkamalarının gün geçtikçe nasıl etkisini gösterdiğini bir kez daha anlıyor ve bu etkide kalanların dünyayı düşman olarak ilan edip, sınır ülkelerimizle başta olmak üzere neredeyse tüm dünyaya savaş açan iktidarın hep haklı olduğunu sanıp, giydikleri kefenlerle kendisini devlet sayan iktidarlarının haklı olduğunu ve üzerine toz kondurtmadıklarını ortaya koymaktaydı.


    Evet, parlamentosunda Karabağ ile ilgili yeni bir karar alan Fransa’nın, Libya’ya giden gemiye baskın yapan Almanya’nın, ABD’nin de içinde olduğu birçok ülkenin eski sömürgesi olan İngiltere’nin kısacası tüm Avrupa ve Amerika’nın dünyaya yön veren teknolojik ve silah güçlerinin yanında hak, hukuk, adalet ve insan haklarına bakışını göz ardı edip, sağlık sisteminin çökmediği belirtilen ama Coronalı ülke sıralamasında bir anda dünya ülkeleri arasında 3. sıraya  yerleşen ülkenin Afrika, Ortadoğu, Kafkasya’ya yönelik çıkışlarını haklı görürken adeta onlar yapıyor da biz niye yapmıyoruz dercesine paylaşımlar yapıyorlardı. .


    Evet, herkesin bildiğini yeni bulunmuş gibi paylaşan bu trollerin en son attıkları paylaşıma baktığımıza da ‘Fransa’ya bunları yaptığı için kızıyor , biz yapmaya kalktığımızda da niye kızıyorlar?’ dercesine whatsapıma atılan son mesaj ve kendileri gibi beyni yıkananların vağ, vağ yada vay beeee dedirten o yazı..


     


    “AFRİKA’DAKİ SÖMÜRGELERİ OLMASA FRANSA 3.DÜNYA ÜLKESİ OLURDU”  


       


           Böyle demiş eski Fransa Başkanı Chirac 2008’deki bir konuşmasında. tekrarlayalım:  “Afrika olmasaydı, Fransa 3.dünya ülkesi olurdu.” Bu konuşmanın nedeni Fransa’nın Afrika’daki eski sömürgelerine bağımsızlıklarını(!) verirken imzalattığı 11 maddelik koloni yasaları. Fransa, eski sömürgesi olan 14 Afrika ülkesinden koloni vergisi adıyla hala (evet hala) yüklü miktarda vergi alıyor.


              Bu 14 Afrika ülkesinden Fransa’nın kasasına yılda yaklaşık 500 milyar dolar para giriyor. Sadece bununla sınırlı değil, çok daha fazlası var. 14 ülke, yurtdışındaki paralarının %85’ini Fransa Merkez Bankası’na yatırmak zorunda. Yıl içinde ihtiyaç duyarsa %15’ini ancak alabilirler. Daha fazlasına ihtiyaç varsa, %65’e kadar olanını Fransız Merkez Bankası’nın faiziyle ancak alabiliyor (kendi parası için faiz ödüyor)


             Koloni yasaları gereği ülkede çıkan madenleri ilk olarak Fransa’ya sormak zorundalar. Fransa istemezse başka ülkeler alabilirler. Ülkedeki tüm ticari ve askeri alımlarda, ihalelerde Fransız firmaları öncelikli olmak zorunda (yasa gereği zorunlu) . Bunları kabul etmeyen devlet başkanları ya öldürüldü ya da darbeyle uzaklaştırıldı. Afrika’daki darbelerin %61’i bu 14 ülkede oldu.



    Chirac ne demişti tekrar hatırlayalım:                            


     ”Afrika olmasaydı, Fransa 3.dünya ülkesi olurdu.”


            Fransa’nın önceden sömürgesi olan Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon, Fransa’ya hala sömürge vergisi ödeyen ülkeler.


           Fransa anlatıldığı gibi “medeniyetin beşiği” değil; sömürgeciliğin, hırsızlığın ve haksızlığın başıdır. Şimdiki parlak zenginlikleri başkalarının gözyaşları üzerinde kurulmuştur.


    Evet, bu doğruda peki bizde mi bunu yapıyoruz da Fransa başta olmak üzere hala yönümüz sizde dediğimiz Avrupa, Amerika bize kızmakta..


    Bilmem ama yukarıda anlatılanları okuduğumuzda benimde beynim karışıyor, acaba bizde yaptık da ondan mı Afrika, Ortadoğu hatta Çin seddine kadar giden atalarımız gelen tepkiler ve oradaki halkların Fransa başta olmak üzere bizden sonra oralara gelenleri daha adaletli, insan haklarına saygılı görüp onlarla kurdukları iş birlikleri sonucu bizi atlara bindirip, geri gönderip, Anadolu’ya geri yolladılar diye düşünmeden edemiyorum ..




    ARDAHAN EN YOKSUL İL!


    arşiv haber 08/05/2016 tarihki haber


    Başta iktidar temsilcileri olmak üzere yerel yöneticilerin geliştiğini ileri sürdükleri Ardahan Türkiye’nin en yoksul vilayeti olduğu ortaya çıktı!.. GSYH değerine sahip olan il ise 300 milyon dolar ile Ardahan. Ardahan’ı sırasıyla Bayburt, Tunceli, Hakkâri ve Iğdır izliyor.


    Türkiye’nin en zengin ili belli oldu..


    TEPAV geci ışıklarından Türkiye’deki illerin ekonomik büyüklülüklerini çıkardı. Buna göre 117 milyar dolar ile İstanbul en fazla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) sahip il oldu. İstanbul’u yaklaşık 52 milyar dolar ile İzmir ve Ankara takip ediyor. En düşük gelire sahip Ardahan’da ise bu rakam 300 milyon doları aşamadı.


    Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2011 yılından bu yana açıklamadığı, illerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) rakamlarını “gece ışıklarını” kullanarak hesapladı. TEPAV’ın araştırmasına göre,İstanbul Ankara ve İzmir Türkiye GSYH’sinin onda dördünü oluştururken; en düşük gayri safi yurtiçi hasılaya sahip Ardahan’da bu rakam 300 milyon doları aşamadı. TEPAV araştırmacılarından Seda Başıhoş tarafından yapılan çalışmada, gece ışıklarının ekonomik büyüklüğün ölçümünde güvenilir ve güçlü bir veri kaynağı olduğuna dikkat çekildi. Çalışmada “GSYH değerleri hesaplanmayan ya da eksik hesaplanan alt bölgeler için, gece ışıkları temsil gücü yüksek bir ölçüm sunmaktadır. Gece ışıkları verileri ekonomik aktivitelerin ölçümü için yakın bir temsil oluşturduğu gibi, nüfus hareketleri, şehir dinamikleri ve bölgesel gelişmişliklerin ölçümünde de kapsamlı bir çalışma alanı sunmaktadır” denildi. Araştırmada varılan sonuçlar da detaylı bir şekilde anlatıldı.


    İL YARISINA SAHİP

    Buna göre 2013 yılında en fazla GSYH’ye 117 milyar dolar (sabit 2005) ile İstanbulsahip. İstanbul’u yaklaşık 52 milyar dolar ile İzmir ve Ankara takip ediyor. İstanbul 2013 yılında tek başına Türkiye GSYH’sinin altıda birini oluşturuyor. İlk üç sıradaki İstanbul, Ankara ve İzmir, Türkiye’nin GSYH’sinin onda dördünü oluşturuyor. Ayrıca, 2013 yılında İstanbul’un hasılası, Romanya ve Macaristan’ın gayri safi yurtiçi hasılasıyla neredeyse aynı. Bulgaristan, Hırvatistan ve Azerbaycan’dan ise yüksek. İlk üç sıradaki ilin toplam hasılası, Finlandiya, İrlanda ve Malezya gibi ülkelerle neredeyse aynı düzeydeyken; Portekiz, İsrail ve Yunanistan’dan yüksek. Diğer bir değişle, 2013 yılında İstanbul, dünyadaki 252 ülkenin 143’ünden; Ankara ve İzmir’le birlikte ise 163’ünden daha büyük GSYH’ye sahip.



    EN DÜŞÜK ARDAHAN

    En düşük GSYH değerine sahip olan il ise 300 milyon dolar ile Ardahan. Ardahan’ı sırasıyla BayburtTunceli, Hakkâri ve Iğdır izliyor. Bu beş ilin GSYH değerlerinin toplamı Maldiv Adaları ve Karadağ’ın GSYH değerine yakınken; Afrika’daki Burundi ve Avrupa’daki Andora’dan yüksek. Ayrıca, bu illerin toplam GSYH değeri dünyanın 33 ülkesinden daha büyük.


    HATAY EN FAZLA BÜYÜYEN ŞEHİR




    2001-2013 yılları arasında en fazla büyüyen il yüzde 146 ile Hatay. 2001-2013 yılları arasında en fazla büyüyen ilk 10 ilin içinde, yakın zamanda il statüsüne kavuşan Yalova, Düzce ve Osmaniye de bulunuyor. İstanbul ise, en az büyüyen illerin arasında bulunuyor. İstanbul’un Türkiye’nin her 1 puanlık ekonomik büyümesine 0,2 puanla en fazla katkı veren il olduğu düşünülürse, böyle büyük bir ekonominin, küçük illerin ekonomisi kadar hızlı büyümemesi beklenilen bir durum olmalı.


    10 YILDA EKONOMİ YÜZDE 60 BÜYÜDÜ


    TEPAV’ın çalışmasına göre, Türkiye ekonomisi, 2003’ten 2013’e 10 yılda yüzde 60 büyüdü. Genel olarak illerin 2001 ile 2013 yılları arasındaki büyüme trendi Türkiye’nin büyüme trendiyle oldukça benzerlik gösterdi. İllerin neredeyse hepsi 2008 bunalımından sonra hızlı büyüme performansı sergiledi.


    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


     

  • GÖLE'DE BİR DAHA KÖY KARANTİNAYA ALINDI!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Hazırlayıp Sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programımı izlemek için YouTube ArdahanTV kanalımıza abone olun..


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Her Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yaşam TV’de


    İZLEMEK İÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6




    Sağlık Bakanlığı, güncel corona virüsü Cumartesi tablosunu paylaştı. 7 Kasım Cumartesi gününün verilerine göre son 24 saatte 81 kişi hayatını kaybederken 2 bin 483 yeni hasta tespit edildi. Ağır hasta sayısının da arttığını belirten Bakan Koca, “Güvenli aşı uygulamasına kadar hep birlikte tedbirlere uymak zorundayız” dedi.



    ŞEHİR HIRSIZLARI GÖLE’DE  İŞBAŞINDA..


    Geçtiğimiz günlerde Jandarma tarafından hayvan hırsızlarının yakalandığı Göle’de gece saatlerinde şehir hırsızları saat o2:30 civarında Göle Oltu caddesinde bulunan ‘Bizim Süper Market’i soydular.

    Alınan bilgilere göre kameralerın bulunduğu Göle Ana cadde üzerinde bulunan markete giren kişiler önce levye yardımı ile kapıyı kırdı. Hırsızların kırılan kapıyı açmasının ardından bir ara girdikleri marketten uzaklaşıp, etrafı gözetledikten sonra içeri girip iş yerinde bulunan para ve sigara çalarak uzaklaştığı tespit edildi.

    Güvenlik kameralarına an ve an yakalanan hırsızlık vakası için polis soruşturma başlattı.


    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmwBiden-Şuşa-Ermeni


    Tüm dünyanın kilitlendiği Amerika Birleşik Devleti seçimlerinin sonuna gelindiği şu günlerde, burnunun dibinde yaşananları beklemekle yetinen Putin’li Rusya’nın hesabının ne olduğu da büyük bir merakla beklenmekte.


    Bu sessizliğin en büyük nedeninin Gürcistan ve Ukrayna’dan sonra ABD’ye yaklaşma hesapları içinde olan Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan, Karabağ’dan geri püskürtülmesine Azerbaycan değil Rusya’nın izin verdiği, bunu yaparken de elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan yaptığıdır.


    Çünkü Amerika’nın bölgedeki hesaplarını bozma düşüncesi içinde olan ve İran ile birlikte Suriye’de at oynatmasının ve Türkiye’yi de yanına alarak ABD’nin Avrupa’yı aşarak bölgede kurmak istediği ince hesaplarını bozmuş olmazsa da ötelemiş olan Putinli Rusya’dır.


    Evet, Azerilerin babasından sonra gitmemek üzere iktidara oturan ve Azeri gazını kendisine kalkan edip, dost, eş, akrabasını sistemin başına getirmekle yetinmeyip, eşini de başkan yardımcısı ilan eden Aliyev’den çokta memnun olmadıkları ve gün geçtikçe mırıldanmaya başladıkları bir sırada adeta Aliyev iktidarına ilaç gibi yetişen Ermenilerin Azerbaycan’a yönelik yeni saldırısı ile başlayan süreç Türkiye’yi de içine alarak yıllardır Ermeni işgalinde bulunan Şuşa’ya kadar geldi.



    Ve ABD’de yapılan ve kazanması halinde Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede yeni gelişmelerin yaşanacağı belirtilen bir süreçte kazanan Biden’li Amerika’nın eskisi gibi Avrupa’yı da yanına alarak, Putin’li Rusya ve Çin ile yeni bir mücadele içine girmesi beklenmektedir.


    Tabi bunlar yaşanırken önce adına Arap Baharı denilen ve bugün Şuşa’ya giren Azerbaycan’da olduğu gibi Türk Bayrakları ve Başkan Erdoğan’ın posterlerinin dolaştırıldığı Yemen, Mısır, Libya, Suriye ve diğer birçok Afrika, Arap ülkesinde yaşananların Aliyev’in başına gelebileceğini de unutmak gerekir..


    Bu arada yazımı bitirirken Gazeteci Fakir Yılmaz, insan Fakir Yılmaz olarak sınırları ile barışık içinde olması gerekirken herkesi düşman sayan ama halkını adeta kapana sokmuş olan Ermeni halkının bir çok yerde olduğu gibi ülkelerinde iktidarda kalma hesapları içinde olan siyasilerinin, lobilerinin yarattığı düşmanlıklar ardından kendilerinin olmayan toprakların işgal edilmesinin yanlışlığını artık anlamalarını ve benimle birlikte bu işgalleri bir kez daha kınamasını beklerken bölgede oynanan satranç gereği de olsa topraklarına yeniden kavuşan Azeri halkını kutluyor, Şuşa sevincinin tüm Karabağ’da sonuçlanmasını umuyorum…












    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     







    Suriyeliler Kaz Çalınca Hastanelik Oldular..


    arşiv haber 07/07/2017 tarihli haber


    Son günlerde gündemde düşmeyen Suriyeliler sorunu Ardahan’da da yaşanmaya başladı. Ülkenin hemen her yerine dağılan Suriyeli mültecilerden bir grubununda Ardahan’da olduğu şu günlerde bazı Suriyeli gençlerin Ardahanlı ailelerin kazlarını çaldıkları için yine Ardahanlı olan gençler tarafından dövülüp hastanelik oldukları bilgisi alındı.


    **Suriyeliler karalama kampanyası sonucu..


    Yaralı oldukları öğrenilen Suriyeliler ile kavga eden Ardahanlı gençlerin Suriyelilerin ailelerinin kazlarını çaldıkları için dövdüklerini öne sürerken Suriyeliler ise böyle bir durumun olmadığını, zaten hastalık sonuç telef olan kazlarla ne işimiz olur. Kaldı ki kaz yeme kültürümüz bile yokken olayın son günlerde Suriyeliler aleyhine başlatılan karalama kampanyasının basın ve medya da geni yer bulmasının ve daha dün kendilerini vatandaş yapacağını belirten ama bugün ne hikmetse yok saymaya başlayan hükumet kanadının açıklamalarının etkili olduğunu belirttiler.




    **Panelvan Minibüsle Hayvan Hırsızlığı!


    *08/05/2015 Tarihli Haber


    Karların erimesiyle birlikte havaların iyiden iyiye ısındığı şu günler


    de


     kolları sıvayan hayvan hırsızları meraya çıkan hayvanları ilginç yollar ile çalmaya başladılar.


    Meraya çıkan hayvanları fırsat bi


    le


    n hırsızlar son olarak camlarını kapattıkları Panelvan Minibüs ile dana çalmaya kalktılar.


    Ardahan’ın Göle İlçesinde yaşanan hı


    rsızlık olayını tespit eden Göle İlçe Jandarma görevlilerinin peşine düştüğü hırsızların yakalanacaklarını anlayıp, yol kenarına bıraktıkları araçta arazide çalınmış olan 3 dana buldular.


    Geçtiğimiz günlerde yaptıkları bir operasyonla kaçak sigara çetesini çökerten Jandarma ekiplerinin yaklaşıp, kapılarını açtıkları Panevan Minibüste gördükleri manzara karşısında şok oldular.


    Çünkü insanlrın sığmaktan zorlandığı minibüsün koltukları sökülmüş, içine çalıntı danalar konulmuştu.


    Olayla ilgili soruşturma başlatan jandarma içinde danaların bulunduğu araca ve danalara el koyarken, hırsız yada hırsızları yakalamak için çalışmalarına devam ettiler. Foto: Şanlıbey Alabay/Göle


     


    **Ardahan’da


    Sahte Para ve kaçak sigara operasyonu…


     


    Ardahan ilinde sahte Türk lirası ile gümrük kaçağı sigara ele geçirildi. 


    Alınan bilgiye göre, Ardahan İl Jandarma Komutanlığınca yapılan istihbari çalışmalar sonucunda 03.05.2016 günü Göle ilçesinde İ.Ç.’a ait araç ve işyerinde yapılan aramada (50) adet sahte 100 TL. (5.000 TL.) ile 837 paket muhtelif markalarda kaçak sigara ele geçirildiği.  


    Olayla ilgili bir şüpheli şahıs çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandığı öğrenildi.



    **Önemsiz Eğitim ve Tarım..


    Ardahan’ın gelişmesi ve kalkınması anlamında iki ana sorunu olan Eğitim ve Tarım’ın aylardır İl Müdürlerinin olmadığını sanırım artık sizlerde biliyorsunuzdur..

    Çünkü diğer onca sorun gibi bu önemli sorunu da aylardır yazıp, gündemde tutmaya çalış-sakta başta AK Parti Ardahan Milletvekili olmak üzere konuyla ilgili, alakalı kişilerin suskunluğu da devam ediyor.

    Evet, bu memleketin sorunlarını çözdüklerini ve son yüz yılın en büyük yatırımlarını gerçekleştirdiklerini ileri sürenler başta olmak üzere Ardahan’da ki eğitim ve hayvancılığın durumunu kendilerine dert (!) edenler aylardır müdürleri olmayan teog da eğitimin ve kaz ve tavuk teleflerinden habersiz tarımın ve bir tırnağı kanayanın çevre iller sevk edildiği Hastanelerin Genel Sekretersiz olduğunu biliyorlar mı?


    **Boyun Fıtığına Dikkat..


    Teknolojinin son harikalarından olan cep telefonlarına giren internetin hemen hepimiz boyun fıtığı ettiğini Ardahan Devlet Hastanesine giden herkes daha iyi anlıyor..

    Çünkü İl Milli Eğitim, İl Tarım, İl Kültür ve diğer bir çok resmi dairede ki durum gibi aylardır Kamu Hastaneler Genel Sekreteri olmayan Ardahan Devlet Hastanesine iktidarı ellerinden tutanlarca tıka basa doldurulanlar olduğu gibi hepimizin başı cep telefonlarından kalkmıyor.

    Yeni valisinin göreve başlar başlamaz iki olay dolaysıyla ayağının tozuyla ziyaret ettiği Ardahan Devlet Hastanesinin çalışanları gibi hemen hepimizin başını kaldıramadığımız cep telefonların dolaysıyla hastaneye, iş yerine, kimin geldiği, kimlerin gitmediği bir türlü anlaşılamıyor..


    fakiryilmaz323@hotmail.com-05354183258


  • ARDAHAN'A YENİ BİM VE MİGROS MAĞAZALARI..

     



    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Hazırlayıp Sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programımı izlemek için YouTube ArdahanTV kanalımıza abone olun..


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Her Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yaşam TV’de


    İZLEMEK İÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6


    Ardahan Belediyesinin tek şeritli yol haline getirdiği Ardahan caddelerinden olan Kongre caddesi üzerinde açılan yeni BİM ve Migros mağazaları ile zaten zorda olan bakkal esnafının müşteri kapasitesi daha da küçülecek.

    Esnaf Temsilcilerinin silik açıklamalarının önüne geçemediği bu durum bir süre önce de Ardahan’ın Göle ilçesinde yaşanmış, CHP Göle İlçe Örgütünün başını çektiği bir grup bu duruma dur denilmesi için yapılan çalışmada sonuç vermemiş, Ardahan’da olduğu gibi Göle ve diğer ilçelerde de yeni dev mağazalar açılmaya devam etmişti.




    Başta CHP’li Ardahan Belediyesi olmak üzere bölgedeki belediye başkanlarının imzaları ile ruhsat alarak yeni mağazalar açan dev firmaların bu rahatlığı yakalamasının diğer bir nedeni de yeni Migros’un açılacağı binayı yapan yerel tüccarlardan olan Toprak adlı firma gibi Ardahan’lıların yaptıkları dükkanlarını bu dev firmalara yönelik yapmaları ve kiraya verme istemi olması da ayrı dikkat çekici bir durum olarak küçük esnafın karşısına çıkmakta.


    .MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    Biden-Şuşa-Ermeni


    üm dünyanın kilitlendiği Amerika Birleşik Devleti seçimlerinin sonuna gelindiği şu günlerde, burnunun dibinde yaşananları beklemekle yetinen Putin’li Rusya’nın hesabının ne olduğu da büyük bir merakla beklenmekte.


    Bu sessizliğin en büyük nedeninin Gürcistan ve Ukrayna’dan sonra ABD’ye yaklaşma hesapları içinde olan Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan, Karabağ’dan geri püskürtülmesine Azerbaycan değil Rusya’nın izin verdiği, bunu yaparken de elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan yaptığıdır.


    Çünkü Amerika’nın bölgedeki hesaplarını bozma düşüncesi içinde olan ve İran ile birlikte Suriye’de at oynatmasının ve Türkiye’yi de yanına alarak ABD’nin Avrupa’yı aşarak bölgede kurmak istediği ince hesaplarını bozmuş olmazsa da ötelemiş olan Putinli Rusya’dır.


    Evet, Azerilerin babasından sonra gitmemek üzere iktidara oturan ve Azeri gazını kendisine kalkan edip, dost, eş, akrabasını sistemin başına getirmekle yetinmeyip, eşini de başkan yardımcısı ilan eden Aliyev’den çokta memnun olmadıkları ve gün geçtikçe mırıldanmaya başladıkları bir sırada adeta Aliyev iktidarına ilaç gibi yetişen Ermenilerin Azerbaycan’a yönelik yeni saldırısı ile başlayan süreç Türkiye’yi de içine alarak yıllardır Ermeni işgalinde bulunan Şuşa’ya kadar geldi.



    Ve ABD’de yapılan ve kazanması halinde Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede yeni gelişmelerin yaşanacağı belirtilen bir süreçte kazanan Biden’li Amerika’nın eskisi gibi Avrupa’yı da yanına alarak, Putin’li Rusya ve Çin ile yeni bir mücadele içine girmesi beklenmektedir.


    Tabi bunlar yaşanırken önce adına Arap Baharı denilen ve bugün Şuşa’ya giren Azerbaycan’da olduğu gibi Türk Bayrakları ve Başkan Erdoğan’ın posterlerinin dolaştırıldığı Yemen, Mısır, Libya, Suriye ve diğer birçok Afrika, Arap ülkesinde yaşananların Aliyev’in başına gelebileceğini de unutmak gerekir..


    Bu arada yazımı bitirirken Gazeteci Fakir Yılmaz, insan Fakir Yılmaz olarak sınırları ile barışık içinde olması gerekirken herkesi düşman sayan ama halkını adeta kapana sokmuş olan Ermeni halkının bir çok yerde olduğu gibi ülkelerinde iktidarda kalma hesapları içinde olan siyasilerinin, lobilerinin yarattığı düşmanlıklar ardından kendilerinin olmayan toprakların işgal edilmesinin yanlışlığını artık anlamalarını ve benimle birlikte bu işgalleri bir kez daha kınamasını beklerken bölgede oynanan satranç gereği de olsa topraklarına yeniden kavuşan Azeri halkını kutluyor, Şuşa sevincinin tüm Karabağ’da sonuçlanmasını umuyorum…













    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     






    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.phpSuat Işıklı: Yerel Esnafa Pozitif Ayrımcılık


    Yapılmalıdır! Köksoy: Doğru söylüyor!..


    arşiv haber 11/02/2019 tarihli haber/yorum


    Ardahanlı Bilişim uzmanı ve Genç işadamı M. Suat Işıklı, Ülkede ve Ardahan’daki esnafın ekonomik sıkıntılarına dikkat çeken bir yazı yayımladı. Işıklı’nın bu çağrısına en önemli destek BİM, MİGROS ve A-101 Gibi dev ve yabancı büyük marketlere ruhsat veren mevcut Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy’dan destek geldi.


    Işıklı yaptığı açıklamalarda şunlar değindi.


     


    Ülkemizde döviz kurundaki dalgalanmalar nedeni ile bir süredir yaşanan ekonomik sıkıntılar, özellikle orta ve alt gelirdeki vatandaşları etkilerken yerel esnafı da oldukça sıkıntıya sokmuş durumdadır. Giderlerin artması ve piyasadaki işin her geçen gün azalması yerel esnafı bitirme aşamasına getirmiştir. Rekabet piyasasını elinde tutan büyük işletmeler, ekonomik güçlerini avantaja çevirip, yüklü ve nakit mal alarak en uygun fiyat verme imkânını sağlamaktadır. Yerel esnafın bu ekonomik güç dengesi ile mücadele etmesi mümkün değildir.


    Ardahan Esnafını Ön Plana Çıkarmalıyız


    Nüfus nedeni ile sürümün az olduğu Ardahan’da bu ekonomik sıkıntıları yaşamaktadır. En büyük gelir beklentisi kamu kurumlardan olan esnafın, alabileceği işin çoğunu çevre illerdeki büyük firmalar almaktadır. Komşu illerimizden örnek vermek gerekirse, yerel firmalar dışında o ilde işi almak imkansız denecek kadar azdır. Bu şekilde esnafına pozitif ayrımcılık yapan ve ticari kaynağın büyük bir çoğunluğunu kendi iline harcayan illeri örnek alarak, Ardahan’da da aynı politikanın uygulanması için bir engel olduğunu düşünmüyorum. Pozitif ayrımcılık da belirtmek istediğimiz Ardahan esnafını ön plana çıkartmaktır. Yasal olarak ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sözlü olarak Millet Vekillerimizin, İdari Mülki Amirlerimizin ve STK’ların bu konuda bir araya gelerek bir çözüm üretmesi esnafımız için çok faydalı olacaktır. İş hacmi arttıkça esnaf kalkınıp işini geliştirecektir. İstihdam artacaktır ve Ardahan vergi dairesine gidecek vergilerden Ardahan’ın devlet fonundan ayrılan yıllık bütçesi de artacaktır.


    **Başkan Köksoy: 


    Samimiyetle, sahip çıkalım..


    Suat Işıklı’nın sanal da büyük destek alan ancak gerçek hayatta ne kadar cevap bulacağı merak edilen çağrısı üzereine kendisi döneminde yabancı büyük marketlerden olan A-101, Migros, BİM gibi marketlerin işletme ruhsatı aldığıyla eleştirlen Ardahan Belediye Başkanı Faruk Kökso’dan tam destek aldı.


    AK Parti’nin bu döenm aday etmediği ve görevi 31 Mart gecesi sona erecek olan Ardahan’ın 10 Yıllık Beleidiye Başkanı Farık Köksoy’un yaptığı açıklama şöyle;


    ‘Cenazemize, cirosunu düşünmeden koşan, defalarca taziye ziyaretine gelerek acı günümüzde yanımızda duran, dua okuyan,


    Düğünümüze davet ettiğimiz, yine ticaretini düşünmeden hediyesi ile koşup gelen,


    Dar gününde yakınına, dostuna, komşusuna karşılık beklemeden destek olan,


    Sıcak selamını aldığımız, güleryüzünü gördüğümüz, camide, cumada, mezarlıkta insani olan heryerde beraber olduğumuz yerel esnafımıza alışveriş tercihimizi onlardan yana yaparak sahip çıkalım.


    Önerimdir.

    Öncelikle bir adım atalım kararlı olalım. 

    İlk olarak hergün akşam saat 19’00 dan sonra ve Pazar günü sadece yerel esnaf ve marketlerimizden alışverişimizi yapalım.’



    **Doğulular, Kürtler ve Suriyeliler..


     


    12 Maddelik seçim bildirgesiyle, 11 Maddelik seçim bildirgesi yayınlayan Cumhur İttifak’na cevap veren Millet İttifakının baş aktörü CHP’nin de sık sık dile getirdiği ve ülkelerine gönderilmesi gerektiğine dikkat çektiği Suriyeliler yine olay oldu.


    Tam da benim CHP’nin İBB Adayı Ekrem İmamoğlu ile görüşüp, 98. Yıl Dönümünü kutlayacağımız Ardahan’ın gecesine davet edip, döndüğüm Esenyurt’ta..


    Gece saatleriydi.. Gelen görüntülü haber ile Suriyeliler ile Esenyurrtluların karşı karşıya geldiğini ve olayın çok büyük olduğunu bana anlatan habere bakıp, izlerken aklıma Ay Çiçekleri ile süslü Esenyurt dönemleri geldi.


    Çünkü, başta 12 Eylül Cuntasını yaptıktan sonra kışın ortasında Ardahan’a gelip, düzenlediği miting’te üşüyüp, ‘Ya kardeşim burada yaşanır mı?’ dedikten hemen sonra Doğu’da yaşanamayacağına karar kılan ve hala devam eden göç olgusunu başlatıp, İstanbul’a gelip, Ay Çiçekli Esenyurt’u gece kondu kültürü ile adeta işgal eden biz doğuluların sonra da Kürt olarak dışlanmalarını hatırlıyordum..


    Yani dün Doğu’dan gelip, Kürt olarak dışlanan bizlerin durumunu ortaya koyan aynı durum bu kez Suriyelilere yaşatılıyordu..


    Evet, bugün sayıları 4 milyonu bulduğu ve seçimlerde oy kullandırılacağı iddia edilen Suriyeliler ile bazı Esenyurtluların kavgasını büyütüp, proveke etmek isteyenler dün de biz doğululara, Kürt diye dışlayanlar bu kez de Suriyelilere karşı ortaya koydukları oyunu sergili yordular..


    Ve dün doğulu ardından Kürt dediklerinin düğünlerini mana edip, kavgalar çıkaranların da aslında birer Suriyeli olduklarını unutuyordular..


    Çünkü dün Doğulu ardından Kürtler diyerek insnları dışlayanların kendileri de Esenyurt başta olmak üzere İstanbul’u göç adı altında işgal edip, talan ettiklerini ama adına da ‘Ya kardeşim ne alaka bizim ülke değil mi?’ diyerek gecekondu adı altında yaptıklarının üstünü kapatıyordurlar.


    Kısacası ‘Yapmayın’ beyler deyip, dönen dünyanın üzerinde hep hareket halinde bulunan insanların doğuştan bu yana göç olgusu ile dün Doğulu, Kürt bugün Suriyeli olarak, dolaşıp döndüğünü ve kendisine yurt aradığını unutmayın lütfen.


    Ve yaşanan onca olay ve gelişme ardından adeta birer göçmen kuşu olan insanları Doğulu, Kürt yada Suriyeli, olarak bölmeye, proveke yoluyla terörize edip dışlamayın ve onlarla yaşamayı öğrenin.. Öğrenin ki birlikte yaşamanın kültür olduğunu, geleneklerin, göreneklerin renk olduğunu anlayın..


    Şahsen benim insan olarak gördüğüm hatta canlı olarak his ettiğim herkesin dünyası olan bu dünyada çatışmadan, kavgadan bir hayrı gelmeyeceğinin hepimiz anlarsak, insanların olduğu gibi bu kışta aç kalıp, cadde ve sokakları dolduran köpekler başta olmak üzere tüm canlıların, kavimlerin dünyası olduğunu anlarız durmadan dönüp, aynı yere gelen şu fani dünyada..



    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Hazırlayıp Sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programımı izlemek için YouTube ArdahanTV kanalımıza abone olun..


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Her Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yaşam TV’de


    İZLEMEK İÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6

  • MECLİS RANTA İZİN VERMEDİ!..

    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Hazırlayıp Sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programımı izlemek için YouTube ArdahanTV kanalımıza abone olun..


    https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Her Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yaşam TV’de


    İZLEMEK İÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6



    *Teklifi kaçırmaya kalktılar başaramadılar!.


    Daha önce de teşebbüs edilen, içinde turistik otel projesi olan arsanın konut yapımına açılmak istenmesine bir kez daha dur denildi. Ardahan Belediyesi, yönü değiştirilerek Karadenize akıtılması hedeflenen Kura nehrinin yanı başındaki turizm alanının imarının değiştirilerek, konut yapımına dönüştürülmesi teklifini geri çevirdi.

    Van’lı olduğu öğrenilen bir müteahhidin Ardahan’ın yeşil alanlarının bir çoğunda yaptığı gibi bu alanda da konut yapmaya kalkışma istemine Kasım 2020 Meclis Toplantısında ret oyu veren Belediye Meclisi oylama esnasında kaçırılıp geri çekilmek istenen yanlış kararı meclisin gündemine alarak, yapılan görüşme sonucu ret kararı verdi.

    Belediye Başkanı Faruk Demir’in Başkanlığındaki Meclisin bu uygunsuz talebi reddederek uygulam


    Öte yandan aynı meclisin daha önce ret ettiği Ardahan Belediyesinin altındaki dükkanların bir, ikisi değil hepsinin satılması konusunda görüşmeler yaptığı ve buna yönelik yeni bir öneri hazırlanması için çalışma sürdürdüğü alınan diğer bilgiler arasında oldu.


    TURİZM ALANI BETON RANTINA MI


    TESLİM EDİLECEK?..


    KAYAK EVİNE İŞ YERLERİ.. Marmara depreminden sonra İzmir depreminin acısını yaşayan ülke ağlarken, Ardahan’da birileri rantlarına rant katma hesapları içinde. Mart planında Ardahan’ın yeni miting alanı olarak gösterilen Ardahan AVM’nin önündeki boş alandan sonra 5 yıldızlı otel projesinin içinde olduğu arsada konut yapımına çevrilmek isteniyor.


    Alınan bilgilere göre yarın meclise gelecek olan Kura Nehrinin yanı başındaki turizm alanına açılan arsanın turizm vasfından çıkarılarak konut yapımına uygun hale getirilmesi için gizli bir planın hazırlandığı öne sürülüyor. Bu planı meclise getirerek onaylama hesabı yapanların beton rantı ile rantlarına rant katanlar olduğu da öne sürülmekte.

    CHP’ li Belediye Başkanı Faruk Demir’in Başkanlık yapacağı meclis oturumunda gündeme gelmesi beklenen bu planın kimler tarafından uygulamaya konulmaya çalışıldığı bilinemezken bu arsa üzerinden daha öncede bu tür oyunlar oynanmış anca kamuoyunun olayı anlaması ve turizm alanı olan arsayı sahiplenmesiyle bu oyun bir kaç kez bozulmuştu.




    CHP li meclis üyelerinin yanısıra AK Parti ve HDP’ li meclis üyelerinin bu oyuna düşmemeleri ve imar yasasının 11. maddesini aşmak için hazırlandığı ileri sürülen parsel ve rantsal oyuna gelmemelleri istenmektedir.

    Göreve gelmesinden beri bu tür rantsal oyunların önüne geçmek için büyük uğraş veren CHP’li Belediye Başkanı Faruk Demir’in ve Belediye Meclis üyelerinin bu güne kadar yanlışa izin vermeyerek yıl boyu bir yanlışa izin vermemek adına bir çivi çaktırmadıkları rantçı betoncuları engellemeleri bekleniyor.



    KAYAK EVİNE İŞ YERLERİ..


    Gbeçtiğimiz gün ihlae edlip, özel sektöre devir edilen Dağ Otelinin yeniden hizmete açan Ardahan Valisi Hüseyin Öner, Yalnızçam Kayak Merkezinde sezon açılışı öncesinde yapılan hazırlık çalışmalarını yerinde inceledi. Pistlerde ve telesiyej hattında yürütülen çalışmaları inceleyen Vali Öner, yetkililerden çalışmalarla ilgili bilgiler aldı.


    Vali Öner, Kayak Merkezinde yapımı devam eden içerisinde kafeterya, kayak odaları ve işyerlerinin yer alacağı günübirlik tesis inşaatında da incelemede bulundu. 


    .MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


    DPREM VE TIRMALANIIP, ISIRILMAK!..


    Sanki belediyesi, belediyeleri yokmuşcasına İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyelerin görmezden gelindiği ama mevcut iktidardan önce İzmir Büyükşehir Belediyesinin çadır görüntüleri ile izlediğimiz İzmir depremi tüm Ege bölgesini sallamamış gibi sadece iki ilçe de yani Seferihisar ve Bayraklı ilçelerinde yıkılan iki bina üzerinden tartışılırken ben bugünkü yazımı insanlarla, hayvanlara ayırmak istedim..


    Çünkü daha önce bizzat yaşadığım 99 Marmara depremi ve öncekiler gibi bu deprem gerçeğini de ‘elde tutulan basın ve medya’ aracılığı ile bir kez daha göz ardı etme çabası devam ediyordu..

    Ve onca beton yığınının altında kalan Buse’nin yönlendirmesi ile hayvan deyip değeri bilinmeyen canlıların, hayvan değil insan bile sayılmayacakların yani ‘Ben de insanım’ diyenler için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz bir deprem gerçeği ardından daha..

    Sıkça “Isıracak köpek dişini göstermez” deyip es geçilen ve ‘nankör’ diye önemsemediğimiz kedi ve köpek, insan olan Buse’yle birlikte bu depremin simgesi olurlarken, dişini göstermez dediğimiz köpeğin, nankör denen kedi ile birlikte hareketinin önemini de bir kez daha gördük..

    Ve bugün, “o ısırmaz” denen köpeğin, beton dedikleri kum ve paslı, tel inceliğindeki demir yığınlarının altında kalan insan Buse’nin önerip kedi sesi çıkarmasıyla sonuçlanan sevincin devamı için ‘hoşt’ denip itilen köpek, nankör denen kedi yani insandan daha insani hayvanların kendisini adam, bulunmaz Hint kumaşı pardon insan sananları ısırması, tırnaklaması da bir o kadar acıtır.

    Acıtır… Çünkü insanı unutup dünyanın sadece kendileri için var olduğunu sanıp ellerindeki paranın, iktidarın gücüyle köpek ve kediyi olduğu gibi diğer canlıları yani kendileri gibi insan olanları görmezden gelip işleri düştüğünde kullandıktan sonra hain, terörist, bizden değil denilip, kenara attıklarını sansalarda, yeri geldiğinde görülen dişin, çizen tırnağın acısını hissettiklerinde hatalarını anlarlar ama çoktan iş işten geçmiş olur…




    Ve bu yazının anlatmak istediklerinin kime yönelik olduğunu düşünenler ve yaptıkları hatayı anlayanlar şunu bilsinler ki; Kendilerinden daha insani duygulara sahip olan canlılara köpek ve kedi, hain, terörist, gavur diyerek önemsemedikleri, hayvana olduğu gibi kendilerinden daha insan olanlara karşı olan sorumluluklarını yerine getirmediklerinden dolayı, yeri geldiğinde ısırılarak, tırnaklanarak acı duymaları, adı aslında Ege olan İzmir depremi öncesi Marmara depremini unutanlar değil mi?

    Bilmem ama bugün İzmir ile bir kez daha sarsılan ve köpek, kedi denenlerin kendilerinden daha insani duygulara sahip olduğunu anlamayan insan oğlunun Marmara depremi gibi unuttuğu insanı duygularıdır insanım diyenleri acıtan, tırmalayıp, kanatan hatta öldüren asıl durum..













    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     








    ARDAHAN’DA HAYVAN


    YETİŞTİRİCİLERİNE %80 HİBE DESTEĞİ..


    arşiv haber 06/03/2016 tarihli haber


    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından uygulanan Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamında 2016 yılında Ardahan’a %80 hibe desteği ile tahsis edilen Damızlık hayvanlar yetiştiricilere teslim ediliyor.


    Ardahan Valiliği’nden yapılan açıklamalarda, Bakanlık tarafından %80 hibe desteği ile muhtelif tarihlerde 222 adet hayvanın sahiplerine teslim edildiğini, Yine, Mart ayında ise, 170 adet Damızlık Hayvanın daha dağıtımının  yapılacağını,Bu desteklerin aşamalı olarak devam edeceği açıklamıştır.


    Dileğimiz,Bu desteklerle Hayvancılık potansiyelinin yüksek olduğu Ardahan ve ilçelerinde Hayvancılığın gelişmesine,kalitenin ve verimin yükselmesine ve Bölgenin kalkınmasına katkı sunmasıdır.. Haber : Yılmaz Karatay Sadıkoğlu

  • Gazetecinin Konuğu Gazete Patronu Olacak..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Her Cumartesi Yaşam TV’de..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6 www.yasamtv.com.tr



    Aynı zamanda UFUK OTOMOTİV’İN Yönetim Kurulu Başkanı olan ve geçtiğimiz aylarda Gebze’de günlük olarak yayınlanan GEBZE HÜRSES ve GEBZE HEDEF Gazetelerinin sahipliğini üstlenen İşadamı/Siyasetçi Nihat Yıldırım Gazeteci Fakir Yılmaz’ın bu haftaki tv konuğu olacak.

    Kocaeli’nin Otomotiv dünyasının önemli isimlerinden olan UFUK OTOMOTİV’in Yönetim Kurulu Başkanı, GEBZE HÜRSES ve GEBZE HEDEF Gazetelerinin yanı sıra Ümit Medya Ltd., Şti., Ümit Sigorta Ltd Şti şirketlerini bünyesinde bulunduran yeni gazete patronu Nihat Yıldırım’ı izlemek için Cumartesi Günü Saat: 17.00-19.00’da Yaşam TV’de canlı olarak yayınlanacak olan ‘Gazeteci İle İş Dünyası’ adlı programda izleyebilirsiniz.




    Yaşam TV’yi izlemek için;   Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6

    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Sizi de ekranlara konuk olmaya davet ediyor.



    GEÇTİĞİMİZ HAFTA BAYRA ÇAĞLAYAN


    VE SANATÇI EŞLER KONUKTU..


    Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti ve Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanlığını da yapan Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, her cumartesi günleri saat 17.00-19.00 aralarında canlı olarak yayınladığı ‘Gazeteci ile İş Dünyası’ adlı programın geçen haftaki konukları Ardahanlı Siyasetçi, İşadamı Bayram Çağlayan ve sanatçı eşler Levent Değirmenci ie sevgili eşi Nazmiye Değirmenci konuk olmuştular.


    Değirmenci eşlerin güzel türküleri ile eşlik ettiği programa konuk olan Ardahanlı İşadamı, CHP İstanbul Ataşehir İlçe Başkan Yardımcısı Bayram Çağlayan ile gündemde ki birçok sorun ve sıkıntılar masaya yatırılmıştı.



    Daha önce de İşadamı Çağdaş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Aktaş ile başlayan Avukat Fatih Rüştü Yılmaz ile devam eden ve Ulaş Çifçi’nin, Yenilik Partisi Genel Başkanı, Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın yanı sıra Gelecek Partisi İstanbul Esenyurt İlçe Başkanı olan Tay Sürücü Kursları Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Karatay’ın konuk olduğu ve Yaşam TV’de yayınlanan ‘Gazeteci İle İş Dünyası’ adlı canlı yayın programına sizlerde hem bizzat hem de ekrana davetlisiniz.


    **HABERİMİZ O GÖLÜDE KORUMAYA ALDI!..


    Gazeteci Fakir Yılmaz’ın bir süre önce TIKlayıp, abone olup, izleyebileceğiniz YouTube ArahanTV aracılığı ile gündeme taşıdığı Ardahan Üniversitesinin yanı başında, Ardahan-Kars yolu üzerindeki Çamlıçatak Ormanlarının hemen karşısında bulunan ve yaz aylarında yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Putka Gölü, ‘doğal sit- nitelikli doğal koruma alanı’ ilan edildi. 


    Deniz seviyesinden 1950 metre yükseklikteki Putka Gölü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından ‘doğal sit- nitelikli doğal koruma alanı’ ilan edildi. Sonbaharda suların çekilip, yaz mevsiminde yeniden yükseldiği Putka Gölü, 4 bin 181 hektar alanıyla göçmen kuş ve memelilere ev sahipliği yapıyor. Elmabaş patka türü ördek başta olmak üzere yüzlerce kuş, memeli ve sürüngenin önemli yaşam alanı olan göl, bitki çeşitliliği ve doğasıyla da doğaseverler ile fotoğrafçıların ilgisini çeken yerlerin başında geliyor.



    İşte 22/*6/2020nde yaptığımız ve YouTube ArdahanTV aracılığı ile kamuoyuna duyurduğumuz o haberimiz..


    Kuşlar Putka’ya İndi,


    Uçak ve Gözlemciler Gelmedi!


    Havaalanı bekleyen Ardahan’ın doğal göllerinden olan Putka (Sazara) Gölü tanıtım ve ilgi bekliyor. Ardahan-Kars yolu üzerinde bulunan ve bir çok Ardahanlının bataklık olarak algılayıp, ilgilenmediği göl bir çok kuşun cenneti durumunda.


    Ardahan il merkezine 8 km mesafedeki Putka Gölü, küçük ama kuşlar ve endemik bitkiler açısından zengin bir sulak alandır. Diğer isimleri Gölbaşı ve Sazara’dır. Şehrin yakınında olması dolayısıyla tel örgü ile korumaya alınmıştır. Çevresine Ardahan Üniversitesi’nin kurulması ile birlikte yakın zamanda tamamen şehrin içinde kaldı. Putka Gölü yoğun sazlıklarla kaplıdır. Çevresi tel örgülerle çevrilmiş olan alanın karayoluna yakın kısmı hayvanların su içmesi için açıkta bırakılmıştır. Göl çevresini çayır bitkileri ile sonradan Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü’nce dikilen söğüt, sarıçam ve huş ağaçları çevreler. Alanın orta kısımlarındaki sulak alanda kuşların konaklaması ve üremesi için uygun ortam vardır.




    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    SOLCULARIN MEVLÜTÜ!


     


    Din ile siyaseti birbirinden ayırmak adına altı okun arasında bulunan laiklik ilkesini savunup İmam Hatiplerin açılmasına katkı sunan bir partinin devamı olduklarını iddia edenlerin siyasi görüşlerine zıt tutum ve davranışlarının toplum tarafından ne derece onaylandığı ı %28 i bir türlü geçemeyen CHP’nin oylarına bakmakla görülecektir.


    Bir oy uğruna dini siyasi argüman yapanların üstünden politika geliştirmeyi onların hitap ettiği oyları alma uğruna ortaya konan siyasi tutarsızlığın “HDP Türkiye Partisi olacak” diyerek Tokat’tan oy alacaklarını sanıp tokat yemelerine benzer bir durumdur.


    Altı buçuk milyon oyun verildiği partiyi ve ona olan sempatilerini belli edenleri terörist ilan edip sonrasında “kardeşiz” diyerek kongrelerini Kürt seçmenin yoğun olduğu illerde başlatıp keklik toplatanlara yeni dernek ve vakıflar kurduranlar gibi yetki alanlarında bulunan anaarterlere kandil mesajları attıran yanına da bir ilkesi laiklik olan Cumhuriyet kutlamasını yapanlar bir taraftan ilkelerini çiğneyip muhafazakar kesime hitap ettiklerini sanarlarken diğer yandan çantada keklik konumunda gördüklerine siyaset yaptıklarını sanırlar. Ama %28 i bir türlü geçemezler.


    Zira onlarda laiklik ilkesine samimi olmadıkları gibi oylarıyla yereli kazandıkları 6,5 milyona karşı içten değil sistemin diğer bir ayağı ve yüzüdürler.


    Kısacası laikliği savunan, solcuyum diyenin hava alanlarında “Babamı, anamı hacıya, umreye gönderdim. Kız kardeşim de başörtüsü takar” esasıyla siyaset yaptığı ülkede laiklik sistemini oturtan Atatürk’e kızanları eleştirirken bile 1 oy fazla alamadıkları ve %28 i geçemedikleri buna da razı oldukları bir ülkedeyiz.  Muhafazakarların ve sağın neden hep iktidar olduğunu boşuna konuşurken. Haydi birlikte Cuma’ya ya da hazır, kalıp Cuma mesajları atmaya…









    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     








    RUŞAN OTOMOTİV UYARIYOR!..


    Araç alırken aracılara DİKKAT!..


    arşiv haber 10/09/2020 tarihli haber/yorum


    Ülkenin önemli ekonomik kentlerinden biri olan Kocaeli’nin sanayi ve Turizm sektöründe ileri gelen diğer ilçelerinden Gebze ve Darıca’da otomobil sektöründe akla gelen ilk isimlerden olan Ardahanlı iş adamlarından Musa Ruşan’ın yönetim kurulu Başkanlığını yaptığı Ruşan Otomotiv, pandemi ve diğer sosyoekonomik gelişmeler ardından bir hayli hareketlenen 2.el Otomobil sektöründe alış veriş yapanları uyardı.


    Sektörün bir hayli hareketlendiği ve çıkarılan yasalarla araç sektöründe yer alanlara “YETKİ BELGESİ” zorunluluğunun getirildiğini belirten Ruşan Otomotiv firması yönetim kurulu Başkanı Musa Ruşan yaklaşık bir yıl önce hizmete giren ve Gebze/Darıca’da olduğu gibi bir çok Ardahan’lının yaşamlarını idame ettiği Kocaeli’nde, sektöründe marka haline  gelen Ruşan Otomotivin araç alış verişinde tüm resmi yetkilere sahip bir firma olduğunu belirtirken çıkarılan yasalara  rağmen belgesiz ve yetkisiz aracıların önüne geçilememesinden yakındı.




    Ruşan 30 yıldan fazladır bir çok iş alanında önemli projelere imza attıklarını bunu yaparken de “güveninirlik” ilkesini hiç sarsmadıklarını bunun karşılığında da Kocaeli’nde olduğu gibi ülkenin her yerine araç satışı yapmakla ortaya  koyduklarını söyledi.




    2.el araç sektörünün yanında 2.el araç alışını da yaptıklarını belirten Musa Ruşan sattıkları araçların en az bir yıl garantili, çıkabilen sorunlarından sürekli sorumlu bir anlayışla hareket ettiklerini belirtti.

    Ruşan Otomotiv yönetim Kurulu Başkanı Musa Ruşan araç alacakların ya da araçlarını satmayı düşünenlerin kendilerini her zaman, her an arayabileceklerini de belirtirken bu konuda fikir alışverişinde bulunmak istiyenlerin 05322770466 numaralı telefonu  arayabileceklerini söyledi.



    Ruşan Otomotivin  adresi:İstasyon Mahallesi İstasyon Caddesi No. 566

    Telefon 02626553636

    rusanotomotiv@hotmail.com 

    Gebze  Kocaeli



    Bizimkiler ve İsrail lobiciliği..


    Sırbistan ve Hırvatistan Başkan ve Cumhurbaşkanlarını adeta birer çocuk gibi karşısında sandalyeye oturtup imzalattığı anlaşmayı okurken neyi imzaladıklarını bilmeyen bir duruma düşmeleri bu ülkelerin değil İsrail lobisinin başarısını ortaya koymaktadır.


    Zira bu dünyayı Amerika’nın değil, İsrail lobisinin yönlendirdiğini Sırbistan ve Hırvatistan başkanlarını zorda bırakan imzanın bulunduğu sözleşmeyi hazırlayan bu her iki ülkenin büyük elçiliklerine de gol atan, daha da ileri giderek sözleşmenin içinde bulunan büyükelçiliklerin Kudüs’e taşınması kelimesini yazdırma başarısını göstermiştir İsrail lobisi.


    Lobiciliğin nasıl yapıldığını bir kez daha, hem de başka ülkenin sarayında o lobiciliği okutan İsrail’dir. Amerika’nın yanı sıra İngiltere, Fransa, Almanya kısacası Hristiyan dünyasını kendi lehine kullanmayı çok iyi başaran Yahudi Lobisi”Kahrolsun İsrail”demekle de kahrolmayıp neyi imzaladığını sonradan anlayıp saçını düzeltme bahanesiyle elini götürdüğü başını çevirdiği lobisine kahrediyordu.


    Dünyayı kendisine güldüren Sırbistan lobisinin Yani Sırbistan dış işleri bakanlığı, büyük elçiliği kendisi kadar küçük ama dünyayı yöneten büyük bir lobiye sahip olan Amerika’daki Yahudi lobisi, lobicilik yapıyoruz diye tırşuculuktan, kazcılıktan, sazcılıktan öteye gitmeyen sözüm ona dernekçiliğine, federesyonculuğuna hatta ittifaklarla “iktidarı yıkacağız” diyerek parti kuranlara örnek olmalı.


    Dünyaya yön veren Yahudi lobisi yanında adını ne koyarsanız koyun bu dünyada ekonomik, sosyal, siyasal tüm yapılaşmaların hatta dünyanın 187 ülkesinin birçoğunda bulunan ve ülke başkanı ya da ülke ile ilgili bir konu gündeme gelmedikçe çoğunun adını bile bilmediğimiz yüksek duvarlı villalarda günlerini gün etmekten öteye gitmeyen büyük elçilikler, stk’lar, hatta futbol takımları aslında birer lobidirler.


    Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi futbol takımları, Müsiad, Tüsiad’larda bir köy derneği gibi, ya da cami dernekleri gibi statülere uygun birer dernek, birer federasyon yani STK gibiler ama İsrail lobisi gibi bunlarda büyük oynarlar, bizimkiler 10 kişiyi bir araya getiremezken…


    Zaman zaman nasıl yapılması gerektiğini anlattığım ve şu an başında bulunduğum iki stk aracılığı kanalıyla kendimce ortaya koymaya çalıştığım bu Lobiciliğin gerçek anlamda hayal edildiği gibi yapılabilmesinin diğer bir yolu da bu yolda, yola çıkanların samimiyetine idealistliklerine bağlıdır. İsrail lobisi hepimize örnek olsun diyerek…



    Genç İşadamımızın yarattığı marka


    YÜKSEK GÜMRÜKLEME!..


    arşiv haber 29/10/2016 tarihli haber


    Ardahanlı İşadamlarından olan Ozan Yüksek’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı YÜKSEK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ LTD. ŞTİ. Kendisiyle birlikte müşterilerini de yükseklere taşımayı hedef edinmiş.


    http://www.yuksekgumruk.com.tr


     

  • Sabah Gazetesi Haberleri Ardahanlının Yönetiminde…


    Bayram Çağlayan, Levent ve Nazmiye Değirmenci’nin Konuk Olduğu Programımıza


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Sizide ekranlara konuk olmaya davet ediyor.


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6



    Turkuvaz Medya Grubu tarafından çıkarılan günlük, ulusal gazete olan Sabah Gazetesinin haberlerinin başına getirilen Sabah Gazetesi Haber Müdürü, Gazeteci meslektaşını ziyaret eden ARDAFED ve Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Gazeteci Fakir Yılmaz hemşehrisi meslektaşına başarılar diledi.




    Matbaası ve birçok yayın organını bir çatı altına toplayan ve İstanbul 5. Leventteki yeni binasına taşınan Sabah Gazetesinin kapısında meslektaşını karşılayan ve ziyareti için teşekkürlerini ileten Sabah Gazetesi Haber Müdürü Erhan Öztürk başına geçtiği Sabah Haberlerinin ülkenin gündemini belirleyen haberler olması için gerek merkezde bulunan arkadaşları gerekse yurt ve dünya genelinde ekibiyle birlikte çalışmaya devam ettiklerini, Fakir Yılmaz gibi gazeteci hemşerilerinin katkı ve destekleriyle de moral bulacaklarına inandıklarını belirtti.

    Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler ve ARDAFED Başkanı olan Gazeteci Fakir Yılmaz ise Öztürk’ün ve diğer hemşerilerinin başarılı olması için ellerinden gelen tüm katkıya hazır oldukları gibi bu gibi yerlere adeta tırnakları ile gelen hemşerileri ile gurur duyduklarını belirtti.


    .



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    BAŞKAN ÇOK MEŞGUL!..


    Evet son seçimden sonra birçok başkana ulaşılamadığı yönünde eleştirilerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Tabi bu başkanların da seçilmeden önce farklı, seçildikten sonra mevcut Başkan Erdoğan başta olmak üzere diğer başkanlara ulaşamadıkları şeklinde yorumlar olduğunu da biliyoruz. Yani kendilerine ulaşamadıklarından yakınan insanlara, ’biz de bazılarına ulaşamıyoruz ‘ diyerek konuyu geçiştirmeye çalıştıkları biliniyor ve en önemlisi bu başkanlara sekreterlik, basın danışmanlığı yapanlar da başkanları arayanların derdini anlatmak isteyenlerin sıkıntılarını başkalarına aktaramadıkları için de başkanlarında kendilerinden çare bekleyenlere geri dönüş yapmadıkları tartışılmaktadır. Bilmiyorum ama başkan seçildikten sonra ulaşılamaz olan bu başkanların dün büyük umutlarla seçilip, bugün başkan olanların kendilerine ulaşılamayanların büyük bölümünün kendini oraya taşıyan ve başkan yapanların seçmenler oldukları, yakınları oldukları, dostları oldukları da diğer bir gerçek.



    Evet bu ülkede başkanlık sistemine geçildi. Seçimden sonra gerek başkana, büyük başkana yani Erdoğan’a ve onun atadığı bakanlara daha sonra da seçilen belediye başkanlarını ve onların görevlendirdiği basın danışmanlarına ulaşılamaz olduğu bir gerçek. Bunu nasıl aşacağız bunu nasıl anlatacağız bilemiyorum ama çoğu insanın dert yandığı, bu yönde şikayetçi olduğu da çok iyi biliniyor.


    Ve bunların başını da yine halkın seçtiği milletvekilleri çekiyor. Milletvekillerini tanıyanlar kendileriyle ilgili işleri olanlar onlara ulaşamadıkları için sıkıntı çekiyorlar. Başkan Erdoğan’ın Kürt seçmenler mesaj olarak algılanan Şırnak’ta katıldığı partisinin kongresi de bir derdini anlatmak isteyen ve ‘Erdoğan dede’ diye bağıran bir çocuğun o kalabalığın içinde bile sesini duyup, cevap vermesi ve kendisine ulaşmak isteyen insanların olduğunu hissedip, kendisine seslenen çocuğu yanına çağırmasına benzer bir olay yaşadı, yaşıyor Türkiye.


    Evet, başta benim hemşerilerim olmak üzere hemşeri seçilenler olmak üzere güçlü lobi diyerek seslenmiş olmak üzere “ya bizden olsun da taştan olsun” dediklerimiz de artık kendilerine ulaşılamaz olmuşlar. Bu anlamda ne olur diye düşünürsek bilmiyorum ama her iş akışa bırakıldı ve bu akışın seçime doğru hızla gittiği de bir gerçek. Benim en büyük sorunum, en büyük derdim, en büyük düşüncem yarın yine birileri için ‘ya bu da daha önceki gibi ulaşılamaz mı olacak?’ şühpesi yaşatır mı bilemiyorum.


     Ama o koltuğa bir kez oturanların, koltuğa otur oturmaz kapıları kapattığını da biliriz.


    Hatırlarsanız seçimden önce “kapılarımız herkese açık olacak” şeklinde beyanat verenler ve bazıları da balta, kazmayı eline alıp yalandan resim veriyorlardı. Seçimden sonra kapılarını bile açmıyorlar.


    Kapılarını açık bırakana insanların derdini anlatma fırsatı veriliyor gibi fakat derdini anlattığını sananları dinlemiyorlar bile.


    Görüşmeye gittiğiniz insanların kapısı açık olduğu zaman dakika başı herkesin içeri girdiği gibi bir tarafta imza attıran, bir taraftan çaycısı giriyor, memuru giriyor, bir taraftan diğer tarafa yeni gelenler oluyor ve o hengame içinde siz derdinizi anlatamıyorsunuz bile..


    Yani kısacası ‘ben başkanım’ deyipte kendilerinin ulaşılmaz olduğunu söylersek, yanılmış olmayız..


    Bu anlamda da böyle bir sorunun olduğu bir ülkede başkanlık sisteminin de nasıl yürüyeceğini, nasıl yürütüldüğünü, nasıl olacağını düşünürken Azerbaycan’daki başkana da bakmak lazım. O da tepkilerin, homurdanmaların, sıkıntıların arttığını görünce komşusuyla yeniden çatışmaya girerek birbirlerine savaş ilan ettiler.  Ama bana göre çatışma değil her zaman oynanan oyunlardan birisini yeniden oynayarak kendine yönelik eleştirileri ötelemeleri düşündüğünü görmek mümkün.


    Azerbaycan-Ermenistan savaşına ben böyle bakıyorum.. Umarım ki; bu savaş çok insanın ölümüne neden olmaz ve başkanlarının orada kalması için de sadece ve sadece yalandan bir bahane olmaz diyerek asıl diğer bir sorunun sadece ülkemizde değil, dünyada ki başkanlık sorunudur..







    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     









    arşiv haber 20/11/2015 tarihli haber


    Kuzey Yıldız’ı Görülmeye Başlandı


    Ardahanlı iş adamlarından Kenan Yıldız’ın Ardahan-Göle Yolu üzerinde yaptırılan KUZEY YILDIZ’I adlı otelin inşaatı bitmek üzere.


    Ardahanlı iş adamlarından Kenan Yıldız’ın Ardahan-Göle Yolu üzerinde yaptırılan KUZEY YILDIZ’I adlı otelin inşaatı bitmek üzere.

  • Gazeteci Başkan'dan Belediye Başkanına Teşekkür…


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yaşam TV ekranlarında izlenebilir.


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6


    Başkan Demir, mesajında “Haberleşmenin önceliklerinden birisi olan basın çalışanları, vatandaşlarımıza zamanında ve tarafsız olarak bilgi aktarmakla beraber geleceğimize ışık tutmak, duyulmayanı duyurmakla birlikte, mesleğini bu görev ve sorumluluk bilinciyle ifa eden değerli gazetecilerimize sağlık ve esenlikler diler, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününüz kutlu olsun” dedi.


    **AGC BAŞKANI YILMAZ’DAN TEŞEKKÜR..


    Başkan’ın meslektaşları ile birlikte kendisine yapılan bir ziyarette çekilmiş bir fotoğrafla yayınladığı mesajı için gazeteci arkadaşlarım adına kendisine teşekkür ediyorum diyen Ardahan Gazeteciler Başkanı Fakir Yılmaz, gazetecileri unutmayan ve eşi de bir gazeteci olan Belediye Başkanı Sayın Faruk Demir’e ve kendilerini hatırlayıp gerek arayarak gerek mesajla kutlayanlara Ardahan Gazeteciler Cemiyeti olarak teşekkür ediyoruz dedi.


     



    .



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    BAŞKAN ÇOK MEŞGUL!..

    Evet son seçimden sonra birçok başkana ulaşılamadığı yönünde eleştirilerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Tabi bu başkanların da seçilmeden önce farklı, seçildikten sonra mevcut Başkan Erdoğan başta olmak üzere diğer başkanlara ulaşamadıkları şeklinde yorumlar olduğunu da biliyoruz. Yani kendilerine ulaşamadıklarından yakınan insanlara, ’biz de bazılarına ulaşamıyoruz ‘ diyerek konuyu geçiştirmeye çalıştıkları biliniyor ve en önemlisi bu başkanlara sekreterlik, basın danışmanlığı yapanlar da başkanları arayanların derdini anlatmak isteyenlerin sıkıntılarını başkalarına aktaramadıkları için de başkanlarında kendilerinden çare bekleyenlere geri dönüş yapmadıkları tartışılmaktadır. Bilmiyorum ama başkan seçildikten sonra ulaşılamaz olan bu başkanların dün büyük umutlarla seçilip, bugün başkan olanların kendilerine ulaşılamayanların büyük bölümünün kendini oraya taşıyan ve başkan yapanların seçmenler oldukları, yakınları oldukları, dostları oldukları da diğer bir gerçek.



    Evet bu ülkede başkanlık sistemine geçildi. Seçimden sonra gerek başkana, büyük başkana yani Erdoğan’a ve onun atadığı bakanlara daha sonra da seçilen belediye başkanlarını ve onların görevlendirdiği basın danışmanlarına ulaşılamaz olduğu bir gerçek. Bunu nasıl aşacağız bunu nasıl anlatacağız bilemiyorum ama çoğu insanın dert yandığı, bu yönde şikayetçi olduğu da çok iyi biliniyor.


    Ve bunların başını da yine halkın seçtiği milletvekilleri çekiyor. Milletvekillerini tanıyanlar kendileriyle ilgili işleri olanlar onlara ulaşamadıkları için sıkıntı çekiyorlar. Başkan Erdoğan’ın Kürt seçmenler mesaj olarak algılanan Şırnak’ta katıldığı partisinin kongresi de bir derdini anlatmak isteyen ve ‘Erdoğan dede’ diye bağıran bir çocuğun o kalabalığın içinde bile sesini duyup, cevap vermesi ve kendisine ulaşmak isteyen insanların olduğunu hissedip, kendisine seslenen çocuğu yanına çağırmasına benzer bir olay yaşadı, yaşıyor Türkiye.


    Evet, başta benim hemşerilerim olmak üzere hemşeri seçilenler olmak üzere güçlü lobi diyerek seslenmiş olmak üzere “ya bizden olsun da taştan olsun” dediklerimiz de artık kendilerine ulaşılamaz olmuşlar. Bu anlamda ne olur diye düşünürsek bilmiyorum ama her iş akışa bırakıldı ve bu akışın seçime doğru hızla gittiği de bir gerçek. Benim en büyük sorunum, en büyük derdim, en büyük düşüncem yarın yine birileri için ‘ya bu da daha önceki gibi ulaşılamaz mı olacak?’ şühpesi yaşatır mı bilemiyorum.


     Ama o koltuğa bir kez oturanların, koltuğa otur oturmaz kapıları kapattığını da biliriz.


    Hatırlarsanız seçimden önce “kapılarımız herkese açık olacak” şeklinde beyanat verenler ve bazıları da balta, kazmayı eline alıp yalandan resim veriyorlardı. Seçimden sonra kapılarını bile açmıyorlar.


    Kapılarını açık bırakana insanların derdini anlatma fırsatı veriliyor gibi fakat derdini anlattığını sananları dinlemiyorlar bile.


    Görüşmeye gittiğiniz insanların kapısı açık olduğu zaman dakika başı herkesin içeri girdiği gibi bir tarafta imza attıran, bir taraftan çaycısı giriyor, memuru giriyor, bir taraftan diğer tarafa yeni gelenler oluyor ve o hengame içinde siz derdinizi anlatamıyorsunuz bile..


    Yani kısacası ‘ben başkanım’ deyipte kendilerinin ulaşılmaz olduğunu söylersek, yanılmış olmayız..


    Bu anlamda da böyle bir sorunun olduğu bir ülkede başkanlık sisteminin de nasıl yürüyeceğini, nasıl yürütüldüğünü, nasıl olacağını düşünürken Azerbaycan’daki başkana da bakmak lazım. O da tepkilerin, homurdanmaların, sıkıntıların arttığını görünce komşusuyla yeniden çatışmaya girerek birbirlerine savaş ilan ettiler.  Ama bana göre çatışma değil her zaman oynanan oyunlardan birisini yeniden oynayarak kendine yönelik eleştirileri ötelemeleri düşündüğünü görmek mümkün.


    Azerbaycan-Ermenistan savaşına ben böyle bakıyorum.. Umarım ki; bu savaş çok insanın ölümüne neden olmaz ve başkanlarının orada kalması için de sadece ve sadece yalandan bir bahane olmaz diyerek asıl diğer bir sorunun sadece ülkemizde değil, dünyada ki başkanlık sorunudur..







    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     









    Bayramoğlu Gazeteci’nin Konuğuydu..


    ARŞİV HABER 17/12/2015 TARİHKİ HABER


    Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programın bu haftaki konuğu İstanbul’un marka iş yerlerinden biri olan BAYRAMOĞLU Dönerin Sahibi İbrahim Aslan’dı.


    Uyduda ve DSmart’ta yayın yapan SEYMEN Tv’de yaınlanan ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programın konuğu olan Ardahan Hoçvanlı İşadamı İbrahim Aslan BAYRAMOĞLU Döner’in kısa sürede nasıl marka olduğunu anlatı. 

    Çoğu Ardahanlı olan 120 kişiye iş imkanı sağlayan BAYRAMOĞLU Döneri’in yanı sıra bölgesel sorun ve sıkıntılarında konuşulduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı program her hafta pazartsei günleri saat 18.00’da başlıyor.

  • ARDAHAN'DA CORONA'NIN 2. DALGASINA TAKILACAK!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Sizide ekranlara konuk olmaya davet ediyor.


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6


    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ulusal düzeyde hastalık prevalansını (görülme sıklığı) ve geçirilmiş hastalık düzeylerini saptamak amacıyla başlatılan kesitsel çalışmanın veri toplama süresi 5-15 gün olarak belirlendi.

    15-30 Ekim 2020’de yapılan çalışma, illerin büyüklüğü ve hanelerdeki kişilere ulaşma süresiyle ilgili olarak değişkenlik gösterebilecek. Araştırma, Türkiye’deki tüm illeri ve tüm yaş gruplarını kapsıyor.

    TÜİK tarafından hesaplanan örnekleme büyüklüğüne göre hangi ilde kaç haneye gidilmesi gerektiği belirlendi. Buna göre Türkiye genelinde ulaşılması gereken toplam hane sayısı 31 bin 280.

    Büyük illerden İstanbul’da 5 bin 380, Ankara’da 2 bin 310 ve İzmir’de 1810 hane; küçük illerden Bayburt’ta 30, Tunceli’de 40, Ardahan, Gümüşhane ve Iğdır’da da 50 hane ziyaret edilecek.

    Filyasyon ekiplerince yürütülecek araştırmada kişilerden kan ve Kovid-19 Rehberi’ne uygun olarak sürüntü örneği alınacak.

    Ulaşılan her haneden çalışmaya 1 kişi katılacak. Türkiye’de koronavirüs prevalansı ve geçirilmiş hastalık düzeylerinin doğru şekilde saptanabilmesi için kişiler haneden rastgele seçilecek.

    Ardahan’da korona virüs (Covid-19) önlemleri kapsamında Küçük Sanayi Sitesi’nde işletme ile personele yönelik denetimler gerçekleştirildi.


    ***Sanayide Covid-19 denetimi.. 


    Öte yandan Ardahan’da korona virüs (Covid-19) önlemleri kapsamında Küçük Sanayi Sitesi’nde işletme ile personele yönelik denetimler gerçekleştirildi.

    Kentte İçişleri Bakanlığının ek genelgesi doğrultusunda organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere toplu işçi çalıştırılan fabrika, işletme ile personel servislerine yönelik Ardahan Valisi Hüseyin Öner başkanlığında gerçekleştirilen denetimler, Ardahan Küçük Sanayi Sitesi’nde yapıldı. Vali Öner ve beraberindekiler buradaki esnafı salgına karşı bilgilendirdi. Öner, denetimlerin en kısa sürede normal hayata dönmek için yapıldığını belirterek, yeni genelge doğrultusunda ilde kontrollerin yapıldığını ifade etti. Denetimlerin hafta sonuna kadar süreceğini belirten Vali Öner, “Amacımız en kısa sürede normal hayatımıza dönmek. Çok ciddi emek veren personellerimiz var. Emek verenler ve onlara destek olanlara teşekkür ediyorum. Çünkü bu salgınla başka türlü baş edemeyiz. Bu ancak hep birlikte mücadelemizle mümkün olacak” dedi.

    Vali Öner, en kısa sürede normal hayata dönmek için söz konusu çalışmaların yapıldığını belirterek, esnafı salgına karşı bilgilendirdi ve uyarılarda bulundu.



    .



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 




    BAŞKAN ÇOK MEŞGUL!..

    Evet son seçimden sonra birçok başkana ulaşılamadığı yönünde eleştirilerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Tabi bu başkanların da seçilmeden önce farklı, seçildikten sonra mevcut Başkan Erdoğan başta olmak üzere diğer başkanlara ulaşamadıkları şeklinde yorumlar olduğunu da biliyoruz. Yani kendilerine ulaşamadıklarından yakınan insanlara, ’biz de bazılarına ulaşamıyoruz ‘ diyerek konuyu geçiştirmeye çalıştıkları biliniyor ve en önemlisi bu başkanlara sekreterlik, basın danışmanlığı yapanlar da başkanları arayanların derdini anlatmak isteyenlerin sıkıntılarını başkalarına aktaramadıkları için de başkanlarında kendilerinden çare bekleyenlere geri dönüş yapmadıkları tartışılmaktadır. Bilmiyorum ama başkan seçildikten sonra ulaşılamaz olan bu başkanların dün büyük umutlarla seçilip, bugün başkan olanların kendilerine ulaşılamayanların büyük bölümünün kendini oraya taşıyan ve başkan yapanların seçmenler oldukları, yakınları oldukları, dostları oldukları da diğer bir gerçek.



    Evet bu ülkede başkanlık sistemine geçildi. Seçimden sonra gerek başkana, büyük başkana yani Erdoğan’a ve onun atadığı bakanlara daha sonra da seçilen belediye başkanlarını ve onların görevlendirdiği basın danışmanlarına ulaşılamaz olduğu bir gerçek. Bunu nasıl aşacağız bunu nasıl anlatacağız bilemiyorum ama çoğu insanın dert yandığı, bu yönde şikayetçi olduğu da çok iyi biliniyor.


    Ve bunların başını da yine halkın seçtiği milletvekilleri çekiyor. Milletvekillerini tanıyanlar kendileriyle ilgili işleri olanlar onlara ulaşamadıkları için sıkıntı çekiyorlar. Başkan Erdoğan’ın Kürt seçmenler mesaj olarak algılanan Şırnak’ta katıldığı partisinin kongresi de bir derdini anlatmak isteyen ve ‘Erdoğan dede’ diye bağıran bir çocuğun o kalabalığın içinde bile sesini duyup, cevap vermesi ve kendisine ulaşmak isteyen insanların olduğunu hissedip, kendisine seslenen çocuğu yanına çağırmasına benzer bir olay yaşadı, yaşıyor Türkiye.


    Evet, başta benim hemşerilerim olmak üzere hemşeri seçilenler olmak üzere güçlü lobi diyerek seslenmiş olmak üzere “ya bizden olsun da taştan olsun” dediklerimiz de artık kendilerine ulaşılamaz olmuşlar. Bu anlamda ne olur diye düşünürsek bilmiyorum ama her iş akışa bırakıldı ve bu akışın seçime doğru hızla gittiği de bir gerçek. Benim en büyük sorunum, en büyük derdim, en büyük düşüncem yarın yine birileri için ‘ya bu da daha önceki gibi ulaşılamaz mı olacak?’ şühpesi yaşatır mı bilemiyorum.


     Ama o koltuğa bir kez oturanların, koltuğa otur oturmaz kapıları kapattığını da biliriz.


    Hatırlarsanız seçimden önce “kapılarımız herkese açık olacak” şeklinde beyanat verenler ve bazıları da balta, kazmayı eline alıp yalandan resim veriyorlardı. Seçimden sonra kapılarını bile açmıyorlar.


    Kapılarını açık bırakana insanların derdini anlatma fırsatı veriliyor gibi fakat derdini anlattığını sananları dinlemiyorlar bile.


    Görüşmeye gittiğiniz insanların kapısı açık olduğu zaman dakika başı herkesin içeri girdiği gibi bir tarafta imza attıran, bir taraftan çaycısı giriyor, memuru giriyor, bir taraftan diğer tarafa yeni gelenler oluyor ve o hengame içinde siz derdinizi anlatamıyorsunuz bile..


    Yani kısacası ‘ben başkanım’ deyipte kendilerinin ulaşılmaz olduğunu söylersek, yanılmış olmayız..


    Bu anlamda da böyle bir sorunun olduğu bir ülkede başkanlık sisteminin de nasıl yürüyeceğini, nasıl yürütüldüğünü, nasıl olacağını düşünürken Azerbaycan’daki başkana da bakmak lazım. O da tepkilerin, homurdanmaların, sıkıntıların arttığını görünce komşusuyla yeniden çatışmaya girerek birbirlerine savaş ilan ettiler.  Ama bana göre çatışma değil her zaman oynanan oyunlardan birisini yeniden oynayarak kendine yönelik eleştirileri ötelemeleri düşündüğünü görmek mümkün.


    Azerbaycan-Ermenistan savaşına ben böyle bakıyorum.. Umarım ki; bu savaş çok insanın ölümüne neden olmaz ve başkanlarının orada kalması için de sadece ve sadece yalandan bir bahane olmaz diyerek asıl diğer bir sorunun sadece ülkemizde değil, dünyada ki başkanlık sorunudur..







    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     










    ORGANİZE SANAYİ NİYE YAPILMIŞTI?


    arşiv haber 27/05/2015 tarihli haber


    Yol ortasına Beton Santralı.. Yayla ve meraları taş ocaklarına açan, dereleri HES’lere n iktidar yol ortasında Beton Santrali kurduruyor..


    **ARDAHAN HABERE HOŞ GELDİNİZ..


    Hiç bir yatırımın yönlendirilmediği Ardahan Organize Sanayi boş beklerken, Ardahan Göle yolunun ortasına Beton Santrali yapılmasına izin verildi.

    Yeni TOKİ’lerin ve Ardahan Göle yolu üzerinde yapıldığı görülen bu beton santraline kimin nasıl izin verildiğini merak eden Ardahanlılar başta Karayolları olmak üzere yetkililerin TOKİ Konutlarının dibinde kurulmasına izin verilen Ardahan-Göle yolunun ortasına yapılan bu Beton Santraline nasıl ve hangi kanuna dayanarak izin verdiklerini sorup, cevap bekliyor.


     

  • HANAK'TA 2 ÖLÜ, DAMAL'DA BİR KÖY CORONA KARANTİNA DA!


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6



    Ardahan’ın Damal ilçesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında bir köy karantinaya alındı. İlçeye bağlı Eskikılıç (Kirpeşen) köyünde, Kovid-19 vakaları tespit edilmesi üzerine çalışma başlatıldı.İlçe Hıfzıssıhha Kurulunca hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla köyde 14 gün süreyle karantina uygulanmasına karar verildi.


    Karantinaya alınan köyde jandarma ekipleri önlem aldı, köyün giriş ve çıkışı kapatıldı.Öte yandan aynı zamanda Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir’in köyü olan Hanak Çayağzı (Orağaz) köyü yakınlarında meydana gelen trafik kazasında 2 kişi ölürken 2 kişi yaralandı. Ardahan Devlet Hastanesine kaldırılan ağır yaralıların ameliyata alındığı öğrenildi.


    HANAK YOLUNDA TRAFİK KAZASI!..


    2 ÖLÜ 1 AĞIR YARALI!..


    Ardahan’da koyunların yola aniden çıkması sonucu meydana gelen trafik kazasında 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Kazaya neden olan küçükbaş hayvanların 31’i telef oldu.Ardahan-Hanak kara yolunun Çayağzı köyü mevkisinde Özgür Ceylan’ın kullandığı 75 AAB 995 plakalı kamyonet, önce yola aniden çıkan koyun sürüsüne, ardından karşı şeride geçerek aynı istikametten gelen Kemal Çelik idaresindeki 75 T 0805 plakalı ticari taksiyle çarpıştı.Kazada, taksi sürücüsü Kemal Çelik (61) olay yerinde hayatını kaybetti, araçta bulunan ve isimleri belirlenemeyen 2 yolcu ile kamyonet sürücüsü Özgür Ceylan ise yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Ardahan Devlet Hastanesine kaldırılan ve ismi belirlenemeyen yolculardan biri de burada hayatını kaybetti.



    31 KÜÇÜKBAŞ HAYVAN TELEF OLDU

    Kazaya neden olan küçükbaş hayvanların 31’i telef oldu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.



    .



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    YETERSİZ CUMARTESİ!.. 

    Bir cumartesi daha. Bugün yazacağım yazının içeriğinde aslında ülke gündemi olması gerekiyordu. Ama dedik ya cumartesi yazısı diye. Bu nedenle de yine cumartesi yazısını yazalım diyorum.



    Bu ülkede cumartesi yaşamak aslında pazardan pazara bir dinlenme günü veya kendi kendini dinleme anı olmalı diye düşünürken cumartesinin de pazartesiden bir farkı olmadığını ve hatta bu yaşadığım stresin birikimlerinin ağırlığı altında ezildiğimiz cumartesiden, kendimizi pazar gününe nasıl atarız diye düşünürken yeni bir haftanın, yeni bir stresin ve birçok sorunun bizi beklediğini anlamadan.


    Benim ara sıra başım sıkıştığında, ‘niye yalnızım, yalnız mı kaldım?’ diye düşündüğümde çevreme bakınca gerçekten çok yalnız olduğumu görüyor ve üzülüyorum. Sonra dönüyor, o sayfalar dolusu ya yılbaşı posta kartı gibi unutulan, yaprakları sararan eski kitaplar gibi dolu dolu olduğunu ama kimsenin seni anlamadığı için dinlemediğini, yaşadıkların altında seni ezen yükün ağırlığının artması ile daha iyi anlıyorsunuz.


    Dedim ya ‘neden böyle oluyor?.. 


    Yoksa etrafın mı boş, yanındaki insanlar mı boş, ben mi boşum bilmiyorum ama, eksik bir şeyler olduğunu ve bu eksikliğin nasıl giderileceğini düşünmeden bütün gücünü ortaya koyarak verdiğin mücadelede çok ama çok yorulduğunu, dinlenmek için de bir cumartesi beklediğini daha iyi anlıyorsun aklın pazar günündeyken.


    Yine yoğun bir hafta idi. Stresli bir aydı ya da hiç yaşanmaması gereken bir yıldı diye tükettiğimiz ömrümüzün, aklın, beyazlıyan saçların, dökülen dişlerin, artık bulanık gören gözlerin, dermanı kalmayan dizlerin teslimiyeti ile daha iyi anlıyorsunuz cumartesilerin çok ama çok yetersiz olduğunu.


    Ve o cumartesi günü aldığımız gazeteyi, baş ucunuzdaki kitabı ve karşıdaki televizyonu değil de en akıllı cep telefonlarını bile kendiniz gibi tükettiğimiz zamanı öldürdüğünüzü daha iyi anlıyorsunuz.


    Eğer bir cumartesi günü yazısı yazmak için, düşünüp yaşadıklarınızı aktarmak istediğiniz anda işte o cumartesilerden birisi daha geride kaldı, pazara adım atarken.









    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     








    VİRÜS YETMEDİ, ŞAP!


    03/04/2020 Tarihli Haberler Arşiv Haber ve Yorumlar..


    GARDİYANLAR EVLERİNE GİDEMEYECEK!.. Dünya ve ülke genelinde yaşanan virüs paniği insanları perişan ettiği şu günlerde hayvanları da şap korkusu sardı. Ardahan’da şap salgını nedeniyle hayvan giriş çıkışları yasaklandı.


    Dünya ve ülke genelinde yaşanan virüs paniği insanları perişan ettiği şu günlerde hayvanlarıda şap korkusu sardı. Ardahan’da şap salgını nedeniyle hayvan giriş çıkışları yasaklanırken, aşılama çalışmalarına da tüm hızıyla devam ediyor.İl hayvan sağlını zabıtası komisyonu tarafından alınan kararla, “Şap hastalığı nedeniyle, hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla ve aşılama çalışmalarının daha iyi bir şekilde yürütülebilmesi adına il sınırlarının dışına ve il sınırları içerisinde hayvan hareketleri 04. 04.2020 tarihi itibariyle ikinci bir emre kadar durdurulmuştur.”Ardahan’da şap hastalığının görünmesi üzerine Ardahan Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri, aşılama çalışmalarına başladı. Bu arada, kent karantina altına alındı.Kente dışarıdan hayvan girişine ve ilden hayvan çıkışına izin verilmiyor. Jandarma ekipleri bu konuda güvenlik önlemleri alarak kontroller gerçekleştiriyor. Karantinanın şap hastalığının tamamen ortadan kalkana kadar devam edeceği belirtildi.



    **Ceza Evi’ne Virüs Önlemi..


    Öte yandan Ardahan’da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele çalışmaları kapsamında T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda alınan sıkı tedbirler devam ediyor.Cumhuriyet Başsavcısı Koray Kesgin yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgın riskinin ortadan kaldırılması için adliye olarak bazı çalışmaları titizlikle yaptıklarını söyledi.


    Kesgin, İl Sağlık Müdürlüğü başkanlığında ilgili doktorlarca T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yönetiminin tamamına bilgilendirme eğitimi verildiğini ve konuyla ilgili broşür dağıtıldığını belirtti.


    Tedbirler kapsamında, açık ve kapalı görüşlerin ikinci bir Bakanlık talimatına kadar yasaklandığını anımsatan Kesgin, şunları kaydetti:”Dışarıdan virüs bulaştırmanın tek ihtimali olan infaz koruma memurlarının dış dünya ile temasının kesilmesi amacıyla öğrenci yurduna yerleştirildiler. İzole edilmiş bu tek kişilik odalarda kalmaları sağlanarak ailelerinden bu süreçte uzak kalma fedakarlığı gösteren infaz koruma memurlarının dış dünya temasları kesilmiş, bu uygulama ile virüsün bulaşma ihtimalinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Şu ana kadar alınan tedbirlerle Ardahan açık-kapalı cezaevlerinde kalan mahkumlar ve cezaevinde çalışan personellerimizin hiçbirinde Kovid-19 vakasına rastlanılmamıştır. Bu bağlamda tedbirler en üst seviyede sürdürülecektir.”Kesgin, ayrıca gerekli temizlik malzemesi ile maske ve dezenfektan alımının da sağlandığını, kuruma giriş çıkışlarda sivil ve resmi personel dahil herkesin ateşinin ölçüldüğünü sözlerine ekledi.



     


    ATLETSİZ GEZİN, VİRÜSÜ YENİN!..


    Gün geçtikçe kafa yediren, yeni önlemler aldıran ve yine gün geçtikçe ülkeninde içinde olduğu dünyayı durdurmaya devam eden Corona Virüse çare arayan insan oğlunun aradığı hastalığın ve ilacının ne olduğu daha bilinmezken benim bu virüsün paniğiyle ölüm korkusu içinde olanlara bir önerim var..

    Ki; Bu öneri benim özel önerim değil ama şu son günlerde İbn-i Sina’nın  yüz yıllar önce anlattığı gibi yaşanmış, ya  masal olan  bir olayı anlatacağım,  bugünkü reçeteniz olacağını umarken..

    Evet, bugün yaşananlar ve gün geçtikçe insanları birbirinden koparan, ekonomiyi çökertecek, yeni olaylar yaratacak diye korktuğumuz ve  toplu camiye gitmenin de yasaklandığı şu günlerde içinde olduğumuz çoğu kimsenin adına küçük kıyamet dedikleri şu Çin İşkencesine dönen Corona Virüsü meselesi gibi bir mesele olmazsa ki o dönem bir padişahın yakalandığı hastalığın ardından yaşananlardır. 

    Ve o padişahın yakalandığı hastalığa çare bulmaya çalışan sarayın soytarıları pardon sorumluları, hekimleri yani bugünkü doktorları, sağlıkçıları, vezirleri ve askerlerinin çare arayışını anlatan bir hikayeyi buradan anlatıp, bugün yaşadıklarımızla karşılaştırın derim..

    Çünkü ben hala bir gripal olay olduğunu ama birilerinin dünyayı dizayn etmek için olağanüstü abarttığı ve medya başta olmak üzere dünyaya yön verenlerin bir dalaveresi olduğuna inandığım ve Başkan Erdoğan’ında içinde olduğu hepimizi korkutan bugünkü konunun, anlatılan hikayeden masaldan farklı olmayan bir durum olduğunu düşünüyorum. 

    Ve hala aynı yerdeyim, inanmıyorum.




    Gelelim bugünkü durumu anlatan o günkü masala..

    Padişah hastalanmış, ülkede ne kadar hekim varsa saraya getirilse de çare bulunamıyor..

    Her duyulan, her söylenen ilaç getiriliyor, Padişah’a veriliyor ama nafile..

    Çare olacağım deyip, olamayanların başı vurulur, bir padişaha en az bin hekimin başı gider..

    Vur aşağı, çık yukarı derken en sonunda ülkenin o dönemin İbn-i, Sina’sı bulunup, saraya çağrılır.

    Aslında bulunan şahsın bir ‘koca karı ilaçsısı’ olduğunu bilmeden..

    Ve, ‘biz çare olamadık, sen çare ol, Padişah’ı kurtar’  derler, koca karı ilaçcısına..

    Apar, topar saraya getirilen adam padişahın huzuruna çıkarılır.. Ve padişah ile karşı karşıya kalan adam uzaktan Padişah’ı baştan aşağı süzdükten sonra bu işin hiçte koca karı işi olmadığı sonucunda başının gitmesi olayı olduğunu anlayıp, çarenin ne olduğunu korkarak, çekinerek uydurur

    ve mırıldar..

    Bu mırıldanmayı duymayıp, ‘Ne diyorsun yüksek sesle de..’ diye bağıran Vezir çektiği kılıcını boynuna dayadığı adam padişahın zaten ağrıyan kulağını patlatırcasına bağırarak derki..

    ‘-Ey padişahım senin yakalandığın hastalığının tek bir çaresi var.. Oda yine sende ve senin ekibinde’ der..

    Gözleri faltaşı gibi açılan padişah ve huzurda  bulunanlar ‘nedir tez söyle’ derler..

    Adam devam eder..

    ‘Ey padişahım senin tek çaren derdi, hastalığı, borcu, harcı olmayan birini bulmakta ve o bulunanın makamına getirilip, üstünde atleti kalana kadar önünde soyundurulup, atletini de senin çıkarıp giymene bağlıdır’ der..

    Bu duruma şaşıran ve birbirlerine bakıp, ne diyeceklerini bilmeyenlerin içinde oldukları çaresizlikle padişahın ne diyeceğini beklemeye koyulurlar..

    Padişah da bir tarafta çektiği hastalığın verdiği acı ile bir taraftan çaresiz kalan heyetine ekşiyen ama umut veren bir bakışla emrini söyler..

    ‘De gidin dediği kişiyi bulun getirin’ diye emreder..

    Sarayı yeniden alarma geçiren bu emir üzerine atlar getirilir, biniciler tek tek hücum halinde saraydan çıkıp ülkenin dört bir yanına yayılırlar ve istenen kişiyi yani derdi, borcu, harcı olmayanı aramaya başlarlar..

    Günler geçer, yollar biter ülke yetmez dünyanın her yerine ulaşılır ama ne çare..

    Var mı ki o denen, istenen borçsuz, dertsiz biri bulunabilinir mi ki?..

    Ve tam vazgeçilir, aranan bulunamadı derken bir bakarlar ki bir dağın başında bir çoban önünde koyunları, ağzında meyi, keyfi yerinde dünya umurunda değil..

    Yani bugünkü gibi o kadar sorun, sıkıntısı, çeki, senedi, ekmek, trafik, aile derdi yetmez virüsü olmayan birini bulduk diye sevinir, ‘padişahım çok yaşa’ diye bağıran tayfanın askerleri atları sürer koyunların önünde, meyini çalan çobanın yanına..

    Ve atlardan inip, adamı sorgularlar, ‘Derdin var mı, çekin, senedin, ithalatın, ihracatın, sınır ötesi operasyonların, enflasyonun, işsizliğin, skg, vergi, elektrik, su borun var mı, teknolojisizliğin, eğitimsizliğin, harçlığın kısacası çaresizliğin vb. gibi sorular pardon o dönemdeki sorun, sıkıntıları sorarlar çobana..

    Çoban sakin ve şükür ederek, ‘Yok bir şeyim, halimden, dünyamdan memnunun’ der demez ‘Arananı bulduk’ diye sevinen padişahın adamları çobanı kaptıkları gibi ata bindirip, saraya getiriler..

    Ve padişahın huzuruna getirilen çoban şaşkın bir o kadar korku içinde çaresiz.

    Ve düşünür ‘Ula grup yorum gibi mi çaldım meyi mi, yoksa oturuş şeklim ülke düzenini bozan bir hal harekette bulundum da haberim mi yok’ diye  düşüncelere dalar..

    Ve padişah adama bakar, çare geldi diyerek sevinir ve emreder soyun çobanı diye..

    Çoban iyiden iyiye şaşkın ve korkak kendine saldıran askerlerden kurtulmaya çalışırken padişah ve ona bu ilacı pardon öneriyi söyleyen dahil, birden herkes durur, şok içinde kalırlar..

    Çünkü padişaha çare olacak denilen çoban soyulup, çırıl çıplak kaldığında ne görsünler, tahmin edip, düşünebiliyor musunuz?

    Çünkü padişaha çare olacak denilen çoban soyulup, çırılçıplak kalınca üzerinde atleti olmadığı ortaya çıkar..

    Yani borcu, harcı olmayan, dertsiz sanılan çobanın da atleti yokmuş..

    Kısacası gelin hep birlikte maskeli değil, atletsiz olup, ele gezelim..

    Anlayan anladı mı bilmem ama benim önerimde bu..


    Şap kırıyor, Karantina uygulanmıyor..


     **Vekilin Modern Hayvan Pazarı..


    arşiv haber 06/11/2015 tarihli haber


    Ardahan merkez ve bir çok köyünde şap hastalığını kol gezdiği, ancak başta belediye olmak üzere tarım müdürlükleri ve diğer yetkililerin meydan cambazlarından çekinip, karantina uygulamadıkları ortaya çıktı. Gazetemizin konu hakkında yaptığı araştırma da Ardahan İl genelinde her gün yayılarak devam eden Şap hastalığının saklandığı görülürken bunun nedeni meydan cambazlarının baskısı olduğu da görüldü.


    Ardahan’ın Göle İlçesi merkezi hayvan pazarı oldu..

    Kent merkezinden uzak ve wc dahil bir çok eksiği bulunan hayvan pazarına hayvanlarını götürmekten erinen Göleliler kent merkezinde kurdukları günübirlik pazarda hayvanlarını satmayı tercih ediyorlar.

    Göleli milletvekili ve Göle Belediye Başkanının ‘Hizmet getirdik’ diyerek Göle’nin diğer 4 ilçeden daha çok yatırım aldığını ileri sürdüğü Göle’de kent dışında bulunan ve bir çok eksiği olması nedeniyle ilgi görmeyen Göle Hayvan Pazarına gitmek istemeyen hayvan yetiştiricileri çarşı içinde satışa sundukları hayvanlarına tücaar bulmaktan zorlandıklarınıda belirtmekteler.

  • İş İnsanı Nihat Yıldırım Gazeteciliğe El Attı!..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6


    Meslektaşımız, yılların gazetecisi Gebze spor’un eski başkanı Abbas Sır ile birlikte Gebze ve bölgenin önemli gazetelerinden olan Hedef ve Gebze Hürses adlı gazetelerine ortak olup, gazetecilik sektörüne de giren Iğdırlı hemşerimiz iş adamı statüsünün yanında siyasi kimliğiyle de öne çıkan isimlerden.


    Bir dönem Gebze MÜSİAD şube Başkanlığı yapan iş adamı, siyasetçi ve yeni gazete patronu Nihat Yıldırım’ı ziyaret eden gazeteci Fakir Yılmaz bu ziyaretinde yaptğı açıklamasında, ‘iki gazetenin yaşamasına ve yayımlanmasına katkı sunan ve gazeteci meslektaşlarına iş imkanının yanı sıra mesleklerini icra etmelerini sağlayan dostum, hemşerim yatırımcı iş adamı Nihat Yıldırım’ın Milletin gözü, kulağı, sesi olan biz gazetecilerin mesleklerini idame etmesine destek olması önemli bir girişimdir. Meslektaşlarımın adına kendisine teşekkür ediyorum’ dedi.


    ‘Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti ve Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı olan bir dönemde Gebze’de yerel bir gazetemizde Başyazarlık yapan, 99 depremi öncesi Kocaeli’nin ilk 3. günlük yerel gazetesi olan ve bugün bölgede günlük birçok gazetenin önderliğini yapan, “Siyah Beyaz Kocaeli” gazetesini çıkaran gazeteci Fakir Yılmaz’ın tecrübelerinden yararlanacağımız bir dostumuzdur. Kendisinin bizi ziyaretinden dolayı teşekkür ederiz’ diyen Otomotiv Sektörünün önde gelen firmalarından olan Ufuk Otomotiv’in Yönetim Kurulu Başkanı, yeni gazete patronu Nihat Yıldırım sözlerine şöyle devam etti. 


    ‘Bu gazetelerimizle ve gazeteci arkadaşlarımızla başta Gebze’nin olmak üzere Türkiye’nin önemli sanayi kentlerinden olan denizi, güzel doğasıyla, tarihi ve kültürel alanlarıyla önemli bir şehir olan Kocaeli ve Ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz.’ dedi.


    .



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    FASULYE de KENDİNİ NİMETTEN SAYARMIŞ!


    Elbette ki bu yazının muradı fasulyenin faydalarını sayıp dökmek değil. O eskidendi. Şimdi olsa olsa, bünyeye ve cebe zararları anlatılır kendini nimetten sayan fasulyenin…’ diye yazısına başlayan Neşe Doster’in 2019 yılının 10 Mart’ında ele aldığı yorumunu okurken bende bu konuya yani kendini nimetten sayanları farklı bir yönden kendi iç dünyamla ilgili bir şeyler anlatmak istedim.


    Çünkü basın ve medyanın havuzuna düşmeden önce fikir ve kalemleri ile mesleğimin önemli kalemi olan ama şu an iktidara yaranma kulaçları içinde yüzen havuzun dalgaları arasında kaybolup, gündemde olmayan birçok önemli kalemlerinden olan Doster’in kendisini, beni, seni, onu, onların yaşadıklarını farklı bir şekilde anlatıyordu.


    Ve Doster’in ‘fasulye de kendini nimetten sayarmış’ başlıklı yazısının son yıllarda yaşadıklarımı bir kez daha anlatmaya çalışacak olan yaşadıklarımı bana yazdıran bugünkü yazıma ilham oluverdi.


    Ve yine benim de arada bir ele aldığım ve çoğunlukla kendi özel hayatımı anlattığım cumartesi günleri yazılarım hariç 35 yıla yaklaşan ve “Her Gün Yazıyorsam Sebebi Var” başlıklı köşemde ele aldığım yazılarıma zaman zaman konuk olan konuların başında yine bu kendilerini fasulye sananlar ve özel hayatım gelir.


    Evet, bir gazeteci sayılırsam benim de aralarında olmasam da kenarında, kıyısında olan bir aydın, toplum önderi, lideri olanların özel hayatlarının yine o toplum, kamuoyu denilenlerce çok merak edildiği ama ben dahil o aydın, toplum önderi, lideri diye bilinenler de baskıcı toplumun etkisinden kendilerini kurtaramayıp, sakladıkları, öteledikleri ve bunu yaparken de daha da gizemli hale getirdikleri özel hayatları ile savaşır, dururlar.


    Şimdi  siyaset ve ekonomi ilgili esaslı yazılar yazmaya çalışan biri olarak tanınan benim durup, durduk yerde buna neden ihtiyaç duyduğumı soranlar da olacak biliyorum.


     Ve “Bu nerden çıktı, ekonomi çok kırılgan durumda, ne ilgisi var özel yaşananları sık sık dile getirmenin?” diyebilirsiniz? Çok ilgisi var anlatayım! Ancak benimde  aralarında olduğum birçoklarının hataları, günahları sebebi  ile işlemek isteyişleri dolayısıyla fasulyeyi doların değerine kadar liraya çıkarıp onore edenleri kutlayarak başlayayım…


    Ve tam da burada; Onca fabrika, iş yeri kapanıp, kiracı arandığı bir zamanda bir günde bir ilde 300 fabrika açma törenleri yapanların ülkeyi üçe katlayan, görmediğimiz bolluğu yaşatan, varlık kuyruklarıyla tanıştıran, çevreyi- yeşili- ağacı- ormanı koruyan, çiftçiyi abad eden, ülkemize topyekun çağ atlatan, bizi sarayla, köprüyle, alt geçitle, duble yolla, AVM’yle, gökdelenle tanıştıran yönetime değil de özel hayata dokunmak geldi içimde kaynayan ve her an patlayıp beni ve patlatanları da yakacak olan volkanı az da olsa soğutmak için..


    Aslında benim yaşadıklarımı yaşayan ama ”sus ya, dur kız, etme oğul”baskılarının etkisiyle özelleriyle, iç dünyaları ile hep savaşanların sayısı da pek fazladır, benim gibi bu konuya da cesaret edip, dem vuranlardan..


    Yani, ”Özel hayatın özgürlüğü var” deyip, başka ülkelerin özgürlüklerine müdahale etmekle geçinen sözde medeni batı dünyasının gazına gelip, kardeşi, kardeşe kırdırmaktan çekinmeyen ülkelerin başında gelen Irak’tan, Suriye’den ve Ermenistan’dan daha şiddetli bir şekilde iç dünyalarında savaşanlar hakkında bazı bilgiler vermeye çalışalım!


    Söz buraya gelmişken; İktidarın nimetleri ile televizyon ekranlarına sıkça çıkan, mitinglerde konuşan, bilboardlara yerleşen, reklam afişlerinden, otobüs duraklarından, bina cephelerinden, üst geçitlerden, köprülerden dev posterleriyle el sallayan, seçim kampanyasını tek adaymış gibi götüren, bağıra çağıra yaptığı tüm konuşmalarında; yüzüne gergin bir ifade, çatık kaşlar, sert ifadeler yerleştirenler gibi bende bizlere gerçekleri hatırlatmayı görev saydığımın da bilinmesini isterim.



    Yeri gelmişken; “Ekonomik krizden güçlenerek çıktık!” diyen damat bakanın esip gürlemesini, Ortadoğu, Arap Baharı, Akdeniz ve Ege’den sonra Kafkaslara uzanıp, kapısını kapatarak, dünya ile ilişkisini kestiğimiz Ermenistan’ın bir kez daha saldırdığı “Azerbaycan kardaşımızın arkasında dağ gibiyiz” sözlerini bir kez daha düşünelim!


    Çünkü bu şekilde gürlediğimizde olayın üzerinden kısa bir süre geçmeden bir anda sus-pus olan ardından en önce masaya oturan yine biz oluruz ama iktidarımızın da ömrü uzar her ne hikmetse..


    Neyse gülmeyen, kahkaha atmayan, neşesiz insanlar artmışsa, insanımız hep tedirgin, hep sert, hep somurtkan hale gelmiş, ya da getirilmişse orda durup derin derin düşüneceğiz. Bunun nedeni nedir, ya da niye böyle oldu sorusuna özelimizde yaşananlara kafa yormalı, hatta cami imanına olmazsa da günah çıkarma kafesi olarak bildiğim Kilise’ye gidip papaza pardon medeni adıyla psikoloğa gidip içimizdeki yanan volkanın nedenini anlatmalıyız diye düşünürüm.


    Tabi, dün tesadüfen rastladığım o psikoloğa yaşadıklarımı ayak üstü anlatmaya çalışıp, merhem isterken yaşadıklarımla, anlattıklarımla bir anda onunda benden beter kendi iç dünyasında yaşadıklarıyla savaştığını ve anlattığım özellerimle onun yaşadıklarıyla kendisini baş başa bıraktığımı ve ”Sen sadece kendin mi sanır sın?” dercesine ”topuğa kuvvet” bir anda yanımdan kaybolup gideceğini de hesaba katarak…


    Ha unutmadan kendi hata ve günahlarım yüzünden tanışıp, değer verdiğim ve birçokları gibi onunda kendisini dev aynasında görerek, akıllı, sadık diye kendisini yutturan ve beni, çevresini, sanalda bol bol paylaştıklarını sözde beğenip, gaz verenleri kandıran fasulyenin faydalarını, zararlarını ve nasıl olup bir anda kendisini nimet saymasını bir dahaki yazıma bıraktığımı da bilmenizi isterim.


    Çünkü güneşe doğru uzanırken yanındakinin omuzuna bastığını fark edemeyen Ayçiçeği gibi kendisini nimetten sayan ama sadece ilkokul öğrencilerinin aldıkları ödevin ardından pansuman pamuğun içinde yetiştirdikleri bir Fasulye olan ve yaşamı boyunca görmediği, tatmadığı ve senin gibi birilerini benzettiği, yüzü parlak, sıcak ama içi karanlık ve kor dolu güneşe uzanmak için avını yemek, yutmak için ağaç dallarında gezen Yılan misali sana sevgiyle, saygıyla sarıldığını hisseder gibi yaparken, aslında seni boğduğunu bilen biri olarak…









    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     







    UFUKLİFİT ASANSÖR ARDDAHAN’DA..


    arşiv haber 04/04/2015 tarihli haber


    1986 yılına kurulan ve binlerce projeye imza atıp Türkiye’nin güvenilir firması halen gelen Ufuklift Asansör, Ardahan’da hizmet vermeye başladı.


    Ardahan’daki irtibat ofisini şubeye dönüştüren Ufuklift asansör Ardahan ve çevre illerde yapılan binaların asansörlerini yapmak için çalışmaları başlattı.


    Konu hakkında bir gazetesine açıklamada bulunan Ufuklift Asansör’un Genel Müdürü Metin Günerhan; ’28 yıldır asansör sektöründe hizmet verirken güvenli iş ve kaliteden ödün vermediğimizden dolayı  müşteri ağımız her geçen gün genişliyor. İhtiyaçlara cevap vermek için Ardahan’da şubemizi açtık.’ dedi.


    ‘Ardahan halkına daha ili bir hizmet vermek için irtibat ofisini şubeye statüsüne çevirerek hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkarıp her zaman olduğu gibi örnek, güvenli çalışmalarımız sürdüreceğiz.’ diyen Ufuklift Asansör’un Genel Müdürü Metin Günerhan; ’24 saat hizmet verebilecek 444 5 123 Nolu çağrı merkezimizi kurduk. Kısa zamanda Doğu Anadolu’nun birkaç ilinde şubelerimiz açacağız.’ dedi.


    İrtibat için; Metin Günerhan 0532 242 21 79

  • Nasıroğlu'ndan Herkese Teşekkür…


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6


    5 Ekim günü vefat eden annesi  merhume Yeter Nasıroğlu’nun acısını yaşamaya devam eden İş Adamı Ali Rıza Nasıroğlu, bir yandan taziyeleri kabul etmeye devam ederken bugün sosyal medya hesabından şahsını ve ailesini yalnız bırakmayan eş, dost, akraba ve bölge protokolüne bir teşekkür yazısı paylaştı. Nasıroğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


    ‘’İnna Lillâhi Ve İnna İleyhi Raciun’’


    “Acımız çok büyük lakin rıza, tevekkül ve inkıyadımız kuvvetlidir”


    05.10.2020 Tarihinde ebediyete intikal eden merhume Annem YETER NASIROĞLU’ nun vefatı dolayısıyla bizleri yalnız bırakmayarak acımızı paylaşan, taziyemize iştirak eden, telefonla taziyelerini bildiren, sosyal medya üzerinden taziye mesajı yollayan evimize kadar gelerek acımıza ortak olan tüm dostlarımıza, akrabalarımıza, ARDAHAN lı Hemşehrilerimize, İş insanlarına, Siyaset ve STK ların seçkin temsilcilerine, Basın mensuplarına. Yüksek beşeri değerlerle mücehhez fertleri tarafından gösterilen tesanüt, beni ve kederli ailemi ziyadesiyle duygulandırmış ve onurlandırmıştır.


    Cümle geçmişlerimize Allah’tan rahmet, herkese sağlık ve afiyet diler NASIROĞLU Ailesi olarak baki selam ve saygılarımızı iletiriz…. 


    NASIROĞLU Ailesi Adına ALİ RIZA NASIROĞLU


    DOSTLARI İŞADAMINI 


    YANLIZ BIRAKMADI..


    arşiv haber 05/10/2020 tariki haber ve yorumlar


    Ardahanlı İşadamı Ali Rıza Nasıroğlu hayata göz yuman annesini birçok dost, akraba ve arkadaşının katıldığı cenaze töreni ardından Gebze’de toprağa verdi.



    Bir hayli üzgün ve yorgun olduğu görülen ancak her zamanki dostane sıcak tutumundan uzaklaşmadan üzüntüsünü gönlüne gömerek kendisini yalnız bırakmayan dost, arkadaş ve akrabalar ile tek tek ilgilenen ve hepsine ayrı ayrı teşekkür eden MAKTEKSER Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ardahanlı İşadamı Ali Nasıroğlu annesi Yeter Nasıroğlu’nun toprağa verildiği Gebze Kirazpınar Emlak konutları 1.ve 2.etap’ta ki cenaze törenine birçok siyasetçi, iş adamı ve akrabasının katıldığı gözlendi.


    Nasıroğlu Ailesi Annesini Kayıp Etti..


    Ardahanlı İşadamı MAKTEKSER Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan İş adamı Ali Rıza Nasıroğlu’nun Annesi Yeter Nasıroğlu Hakkın rahmetine kavuştu. Uzun süredir rahatsız olduğu öğrenilen ve dün hayata göz yuman Yeter Nasıroğlu’nun cenazesi İkindi Namazına müteakip Gebze Kirazpınar mahallesi Emlak konutları 1.ve 2.etap mescidinden kılınan cenaze namazı ardından toprağa verildi.



    ACELE GELİN, MÜDÜR YOK!..


    Fransa’nın uçak ve füze satmak için Akdeniz ve Kafkasyayı gerip, kana buladığı şu günlerde önce Suriye, ardından Libya, sonrasında Azerbaycan da insansız sihaların denendiği bölgemizde, aslında insanların üzerinde Corona aşısı denemektense kısa yoldan yok eden silahları deneme dönemi yaşanıyor desek daha doğru olur.


    Ve bu denemenin yararlarının başında gelen ise insanları yaralıyan denemelerin iç gündem üzerinden merhem olduğu da bir gerçek. Çünkü Fransa’nın olduğu gibi ülkemizinde içinde bulunduğu bölge ülkelerinin yani tüm dünya devletleri gerçek demokrasi baskısı altında iç sancılar çekiyor. Yani sarı yelekliler eylemindeki gibi bir çok ülkede iç eylemler olması ihtimalleri önce pandemi bahanesiyle durdurulmak istendi. Bunda başarılı olunmayınca silahla para kazanmak dahil yeni gündemler gerekiyordu, bozulan ekonomileri dengesizleşen insan haklarıyla daha çok demokrasi istemleriyle kaynayan iç gündemi soğutmak gerekiyordu. 


    Bunları yaparken Amerika’daki zenci hareketlenmeleri, Fransa’daki sarı yelekliler, ortadoğuda yıllardır kana sebep olan çatışmalar ve bir türlü bitmeyen ama her gün biten bizim güneydoğumuz gündemi de unutturulmuş olur. Buna demokrasiyi, insan haklarını, basın özgürlüğünü  iktidara karşı ittifakları unutturmak ve bozmayı da ekleyebiliriz. 


    Ha pardon başlığımızın konusu bu muydu ki,biz de uyduk gündem unutturmaya ve başlığımızın anlatmak istediği konuyu bir anda değiştirmiş olduk. Çünkü konumuz soğuk yüzlü resmi binaların içinde bulunan gerçek iktidar temsilcileri bürokratların”Bu gün git yarın gel” yöntemini değiştirip” Acele gelin, ama müdür yok”modeliyle pandemiyi de bahane ederek her biri müşteri olan vatandaşları azarlayıp, haşlayarak geri gönderdiği kur ve  kuralın önemsenmediği görülen çivisi çıkmış devlet anlayışı da konuşulmaz, tartışılmaz, gündeme gelmez bu ülkede..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 





     










    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     








    NASIROĞLU: BİRİLERİ SADECE ŞOV YAPIYOR


    arşiv haber 02/11/2016 tarihli haber


    Ardahanlı Esnaflardan Orhan Nasıroğlu’nun oğlu Ardahanlı İş Adamı Makine Mühendisi Ali Rıza Nasıroğlu, gazeteci barış Bilgin’e özel açıklamalarda bulundu.


    Ardahanlı Esnaflardan Orhan Nasıroğlu’nun oğlu Ardahanl İş Adamı Makine Mühendisi Ali Rıza Nasıroğlu, gazeteci barış Bilgin’e özel açıklamalarda bulundu.


    https://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahanli-isadamlarindan-haberler/1645/



    CUMARTESİ YAZISI..


    Her sabah doğan güneşle birlikte yeniden yeşeren umutların verdiği enerji ile yol aldığımız hayatın içinde yaşanan her anın dolu dolu geçmesi için çabalarken önümüze çıkan ve moralimizi bozup enerjimizi alan tüm olumsuzlukları da aşmak zorundayız.

    Güneş görevini tamamlayıp yerini bütün ihtişamıyla ufka yükselen aya bırakırken karanlığın içindeki yıldızların bile kendisine huzur verdiğini anlaması gerekir. Bu nedenle her gün geride bıraktığımız günlerin birer cumartesi olduğunu unutmadan yol almak gerekir. Yaşanması ve tat alınması gereken hayat denen bu yolda.




    Bunun içinde bu hayatı tamamlayacak ruh verecek, enerji depolayacak materyallere, güzel bakış açısına ve arkadaşa ihtiyaç vardır. O ihtiyacı da karşılayacak dost, arkadaş, eş, aşk ve güzel bir cumartesi atmosferi içinde doğaya hayat veren, çiseleyerek yağan yağmur ya da bir damla göz yaşı olabilir.

    Evet, bir cumartesi yazısını daha ele alırken yaşanan hayatımız boyunca her an yaşanan onca olumsuzluğu bir kenara bırakıp, hepimizi saran o sıkıcı atmosferden çıkıp, okyanusun ortasında bulunan ve ‘ufukta geliyor’ diye umut ettiğin geminin görünüp, sana ulaşmasını bekler gibi sabırlı olmak en güzeli..

    Çünkü, ‘bugün Pazartesi, yarın Salı.. Çarşamba’yı sel aldı, Perşembe gitti, hayırlısı Cuma, kesin dinleneceğim’ diye umut ettiğin Pazar’ı beklemeden her günü cumartesiye çevirmek mümkünken başta özel sorun ve ilişki, düşünceler olmak üzere kendimize işkence ettiğimiz hızla gelen ve bir o kadar hızlı giden haftanın aslında bir daha geri gelmeyecek hayatımızı da götürdüğünü bilerek hareket etmekten başka çare olmadığını daha iyi anlıyor insan kendisinden kopan her günü ararken..

  • BU ÇAMLAR NE KADAR YAŞLI?!.

     



    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6


    Orman Bakanlığının Bölge ve İl Orman Müdürlük ve Şeflikleri aracılığı ile ‘Gençleştirme, Genişletme’ adı altında sürdürülen orman kesiminin tüm hızıyla devam ettiği bölgede tek tek acımasızca devrilen çamların birçoğunun daha genç fidan ya da fidanda biraz daha büyük çamlar olması dikkatlerden kaçmıyor.


    Kesilerek yok eden ormanları oluşturan çamların yaşlı olduklarından dolayı kesilmek zorunda olduklarını belirten orman yetkilileri ise fotoğrafta görüldüğü gibi gencecik onca çamın yerde olmasına ne dedikleri de bilinmiyor.



     


    **Bölge Traktörcüleri Para Derdinde..


     


    Çam ağaçlarının genç, yaşlı demeden tek tek değil topluca kesilerek devrildiği bölgede süren orman katliamı devam ederken bölge halkı kız öncesi kesilirken birkaç parça ağacı, kozayı evine götürme telaşında bu katliama göz yumarken çoğu zengin insanların olan traktörler de acımasızca kesilen çamları taşıyıp, para kazanmanın derdinde oldukları görülmekte. 


    Bu traktörcülerin büyük bölümünün ağaç kesimine onay verenlerin başında geldiği de ileri sürülen bölgede ki siyasiler de gelen tepkiler en aza indirmek için birkaç fidan dikimi yapıp, verdikleri pozlarla yerel insanlarla, gazetecilerle, federasyon, derneklerle irtibata geçmeyip, ‘her şeyi biz yaparız, en akıllı bizleriz’ deyip, adlarına da platform koyanlar gibi ortadan kayıp olup gittikleri de görüldü.



    Oeman Kesimi İle İlgili En Son Yorum


    GÖLE’DE ORMAN KESİMİ JANDARMA DESTEĞİ İLE YERLE BİR EDİLİYOR, ORMAN KESİMİNİ GÖRÜNTÜLEMEK YASAK, GEÇMİŞ OLSUN YEŞİL GÖLE/Acar Dağ


    Canibek ormanları yerle bir edilirken görüntülemek yasak, herkes suskun neden yasak olduğunu biliyor musunuz? Çünkü yaşlı kesiyoruz dedikleri ağaçlar daha gencecik, kimse ormana girip görüntüleyemiyor, ormana giden insanların elinden telefonları alınıyor. Nedeni ise genç ağaçların kesildiğini ispatlanmasını istemiyorlar, ıspatlansa ne olacak zaten bu halkın boynunu keseniz ses çıkarmazlar.

    Jandarma ile kesim yapmanıza gerek yok zaten halk kendisi kesiyor, orman kesimine halk dünden razı, bu aşamadan sonra sesiz kalan herkesin kalbini kırabilirim.

    Ormanlarımıza sahip çıkamadık, çünkü bu halk çıkarcı, çünkü bu halk korkak, bu halk ormanın değerini bilmeyecek kadar bilinçsiz,

    Mangal da kül bırakmayan ey STK lar lafa gelince hepimiz Göle sevdalısıyız,

    Bumu sizin Göle sevdanız, biz Göle sevdalısı değiliz biz başkanlık sevdalısıyız, bize başkan desinler yeterli , Hele birde Göle derneklerin en üst çatısı olan Göle dernekler federasyonu bu güne kadar gıkı çıkmadı, sadece bazı köy dernekleri orman kesimine karşı çıksada bunlarında gücü yetmedi, Ormanların kardeşlik platformu kuruldu kurulmasına ama burada sesini yükselteni guruptan atarak susturuyorlar, orman kesimine karşımı tarafmı inanın daha çözemedim, diğer dernekler herkes bir liderlik havasına girmiş görüntü var ses yok, şimdi soruyorum STK larada, halkımızada, kendime de soruyorum her yazın tatile gittiğimizde Sarı çamların gölgesinde kadehleri tokuştururken hiç vicdanınız sızlamayacakmı, 30 yıl içerisinde ormanın %50 %60 azalmasının sebebi nedir? Birkaç yıl sonra çöl topraklara yeşil Göle sevdalısı olduğunuzu söyleyebilecek misiniz, mangalda kül bırakmayanlar orman katledilirken korkudan bir kelime bir yorum dahi yazıp tepkinizi gösteremediniz,

    Aman efendim nasılsa devlet kesecek devlete karşımı geleceğiz durduramayız kesimi diyenler korkaktır, durdurulabilir yeterki birlik olsun.

    Sıradan bir profil resminizi paylaşın yüzlerce kişi beğenip yorum yazar, ama orman katliamına kimse bir yorum bile yazamıyor nedir bu korku anlamış değilim. Neticede orman bakımı adı altında ormanımız yok edilmeye devam ediyor biz halen sesiz kaldıkça bu katliam devam edecek.


    FASULYE de KENDİNİ NİMETTEN SAYARMIŞ!


    Elbette ki bu yazının muradı fasulyenin faydalarını sayıp dökmek değil. O eskidendi. Şimdi olsa olsa, bünyeye ve cebe zararları anlatılır kendini nimetten sayan fasulyenin…’ diye yazısına başlayan Neşe Doster’in 2019 yılının 10 Mart’ında ele aldığı yorumunu okurken bende bu konuya yani kendini nimetten sayanları farklı bir yönden kendi iç dünyamla ilgili bir şeyler anlatmak istedim.


    Çünkü basın ve medyanın havuzuna düşmeden önce fikir ve kalemleri ile mesleğimin önemli kalemi olan ama şu an iktidara yaranma kulaçları içinde yüzen havuzun dalgaları arasında kaybolup, gündemde olmayan birçok önemli kalemlerinden olan Doster’in kendisini, beni, seni, onu, onların yaşadıklarını farklı bir şekilde anlatıyordu.


    Ve Doster’in ‘fasulye de kendini nimetten sayarmış’ başlıklı yazısının son yıllarda yaşadıklarımı bir kez daha anlatmaya çalışacak olan yaşadıklarımı bana yazdıran bugünkü yazıma ilham oluverdi.


    Ve yine benim de arada bir ele aldığım ve çoğunlukla kendi özel hayatımı anlattığım cumartesi günleri yazılarım hariç 35 yıla yaklaşan ve “Her Gün Yazıyorsam Sebebi Var” başlıklı köşemde ele aldığım yazılarıma zaman zaman konuk olan konuların başında yine bu kendilerini fasulye sananlar ve özel hayatım gelir.


    Evet, bir gazeteci sayılırsam benim de aralarında olmasam da kenarında, kıyısında olan bir aydın, toplum önderi, lideri olanların özel hayatlarının yine o toplum, kamuoyu denilenlerce çok merak edildiği ama ben dahil o aydın, toplum önderi, lideri diye bilinenler de baskıcı toplumun etkisinden kendilerini kurtaramayıp, sakladıkları, öteledikleri ve bunu yaparken de daha da gizemli hale getirdikleri özel hayatları ile savaşır, dururlar.


    Şimdi  siyaset ve ekonomi ilgili esaslı yazılar yazmaya çalışan biri olarak tanınan benim durup, durduk yerde buna neden ihtiyaç duyduğumı soranlar da olacak biliyorum.


     Ve “Bu nerden çıktı, ekonomi çok kırılgan durumda, ne ilgisi var özel yaşananları sık sık dile getirmenin?” diyebilirsiniz? Çok ilgisi var anlatayım! Ancak benimde  aralarında olduğum birçoklarının hataları, günahları sebebi  ile işlemek isteyişleri dolayısıyla fasulyeyi doların değerine kadar liraya çıkarıp onore edenleri kutlayarak başlayayım…


    Ve tam da burada; Onca fabrika, iş yeri kapanıp, kiracı arandığı bir zamanda bir günde bir ilde 300 fabrika açma törenleri yapanların ülkeyi üçe katlayan, görmediğimiz bolluğu yaşatan, varlık kuyruklarıyla tanıştıran, çevreyi- yeşili- ağacı- ormanı koruyan, çiftçiyi abad eden, ülkemize topyekun çağ atlatan, bizi sarayla, köprüyle, alt geçitle, duble yolla, AVM’yle, gökdelenle tanıştıran yönetime değil de özel hayata dokunmak geldi içimde kaynayan ve her an patlayıp beni ve patlatanları da yakacak olan volkanı az da olsa soğutmak için..


    Aslında benim yaşadıklarımı yaşayan ama ”sus ya, dur kız, etme oğul”baskılarının etkisiyle özelleriyle, iç dünyaları ile hep savaşanların sayısı da pek fazladır, benim gibi bu konuya da cesaret edip, dem vuranlardan..


    Yani, ”Özel hayatın özgürlüğü var” deyip, başka ülkelerin özgürlüklerine müdahale etmekle geçinen sözde medeni batı dünyasının gazına gelip, kardeşi, kardeşe kırdırmaktan çekinmeyen ülkelerin başında gelen Irak’tan, Suriye’den ve Ermenistan’dan daha şiddetli bir şekilde iç dünyalarında savaşanlar hakkında bazı bilgiler vermeye çalışalım!


    Söz buraya gelmişken; İktidarın nimetleri ile televizyon ekranlarına sıkça çıkan, mitinglerde konuşan, bilboardlara yerleşen, reklam afişlerinden, otobüs duraklarından, bina cephelerinden, üst geçitlerden, köprülerden dev posterleriyle el sallayan, seçim kampanyasını tek adaymış gibi götüren, bağıra çağıra yaptığı tüm konuşmalarında; yüzüne gergin bir ifade, çatık kaşlar, sert ifadeler yerleştirenler gibi bende bizlere gerçekleri hatırlatmayı görev saydığımın da bilinmesini isterim.



    Yeri gelmişken; “Ekonomik krizden güçlenerek çıktık!” diyen damat bakanın esip gürlemesini, Ortadoğu, Arap Baharı, Akdeniz ve Ege’den sonra Kafkaslara uzanıp, kapısını kapatarak, dünya ile ilişkisini kestiğimiz Ermenistan’ın bir kez daha saldırdığı “Azerbaycan kardaşımızın arkasında dağ gibiyiz” sözlerini bir kez daha düşünelim!


    Çünkü bu şekilde gürlediğimizde olayın üzerinden kısa bir süre geçmeden bir anda sus-pus olan ardından en önce masaya oturan yine biz oluruz ama iktidarımızın da ömrü uzar her ne hikmetse..


    Neyse gülmeyen, kahkaha atmayan, neşesiz insanlar artmışsa, insanımız hep tedirgin, hep sert, hep somurtkan hale gelmiş, ya da getirilmişse orda durup derin derin düşüneceğiz. Bunun nedeni nedir, ya da niye böyle oldu sorusuna özelimizde yaşananlara kafa yormalı, hatta cami imanına olmazsa da günah çıkarma kafesi olarak bildiğim Kilise’ye gidip papaza pardon medeni adıyla psikoloğa gidip içimizdeki yanan volkanın nedenini anlatmalıyız diye düşünürüm.


    Tabi, dün tesadüfen rastladığım o psikoloğa yaşadıklarımı ayak üstü anlatmaya çalışıp, merhem isterken yaşadıklarımla, anlattıklarımla bir anda onunda benden beter kendi iç dünyasında yaşadıklarıyla savaştığını ve anlattığım özellerimle onun yaşadıklarıyla kendisini baş başa bıraktığımı ve ”Sen sadece kendin mi sanır sın?” dercesine ”topuğa kuvvet” bir anda yanımdan kaybolup gideceğini de hesaba katarak…


    Ha unutmadan kendi hata ve günahlarım yüzünden tanışıp, değer verdiğim ve birçokları gibi onunda kendisini dev aynasında görerek, akıllı, sadık diye kendisini yutturan ve beni, çevresini, sanalda bol bol paylaştıklarını sözde beğenip, gaz verenleri kandıran fasulyenin faydalarını, zararlarını ve nasıl olup bir anda kendisini nimet saymasını bir dahaki yazıma bıraktığımı da bilmenizi isterim.


    Çünkü güneşe doğru uzanırken yanındakinin omuzuna bastığını fark edemeyen Ayçiçeği gibi kendisini nimetten sayan ama sadece ilkokul öğrencilerinin aldıkları ödevin ardından pansuman pamuğun içinde yetiştirdikleri bir Fasulye olan ve yaşamı boyunca görmediği, tatmadığı ve senin gibi birilerini benzettiği, yüzü parlak, sıcak ama içi karanlık ve kor dolu güneşe uzanmak için avını yemek, yutmak için ağaç dallarında gezen Yılan misali sana sevgiyle, saygıyla sarıldığını hisseder gibi yaparken, aslında seni boğduğunu bilen biri olarak…










    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     








    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    arşiv haber 04/06/2020 tarhArdahan Küçük Sanayi Sitesinin yapımına büyük katkısı olan eski Sanayi Bakanı Abdulkerim Doğru ile Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı iken bir anda Cumhurbaşkanı danışmanı olan ve yapılan erken seçimlerde boşalan ve kendi köyünün de bulunduğu bölgede bulunan Yalanızçam Kayak Tesislerine gerekli ödeneği bile çıkaratamamakla eleştirilen kısa bir süre içinde olsa eski Turizm ve Kültür Bakanı olan Ardahanlı Yalçın Topçu’dan sonra yeni bir Ardahanlı isim bakan mı olacak?!. 




    Conravirüs paniği ardından ilan edilen normalleşme süreci ardından AK Parti Yönetimi Merkez Yürütme Kurulu ile bir araya gelen Başkan Erdoğan’ın aralarında Ardahanlı Korkmaz Karaca’nın da bulunduğu yeni ekibini kurma hazırlığı içinde olduğu iddia edildi.


    Ankara merkezli iddialara göre önümüzdeki günlerde yeni bir ekiple yol almayı planladığı ileri sürülen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oluşturmayı düşündüğü yeni bakanlar kurulu için çalışmalarını hazırladığı ve her an kamuoyuna açıklayacağı belirtilirken bu bakanlar arasın Ardahanlı olan Başkan Erdoğan’ın şuaınki danışmanlarından olan Korkmaz Karaca’nın da olabileceği de belirtilmekte.



    **Korkmaz Karaca Kimdir?


    Şehir Kulübü diye bilinen Ardahan’ın simgelerinden olan tarihi taş binanın sahiplerinden olan Ardahanlı bir ailenin çocuğu olan İş adamı, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi. 1978 yılında İstanbul’da doğdu. Baba tarafından Ardahanlı; anne tarafından Rumeli Mübadili bir aileye mensuptur.



    İlköğrenimini Maltepe’de Feyzullah Efendi İlkokulu’nda, orta ve lise öğrenimini ise Marmara Koleji’nde tamamladı. Üniversite eğitimine Uludağ Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi alanında başlayan Karaca yüksek tahsilini ABD’de iş idaresi eğitimi ile son verdi Lise yıllarından itibaren iş hayatına atılan Korkmaz Karaca birçok özel sektör kuruluşunda yönetici olarak görev yaptı.  


    Halen uluslararası bir firma olan ‘Gübre, Hurda ve Doğalgaz’ sektöründe faaliyet gösteren ‘Indagro Group’ Türkiye Temsilciliğini sürdürmektedir. Karaca aynı zamanda 2007 yılında kurduğu ‘Karaca Danışmanlık A.SF ile birçok kamu ve özel sektör kuruluşuna yönetim danışmanlığı hizmeti veriyor.


    Mega Varlık A,Ş., Dap Holding, Sbk Holding, Doğan Holding, Yeditepe Faktoring, Acarlar İnşaat, Sütaş A.Ş. başta olmak üzere birçok özel sektör şirketine danışmanlık hizmeti verdi. Sözcü Gazetesi ve İnternethaber Medya grubunda yazıları yayınlandı. 2007 – 2009 yılları arasında Fox TV’de İş ve Siyaset dünyasını konuk aldığı TV programları yaptı. 2010 – 2017 Yılları arasında Deniz BAYKAL’ın Danışmanlığı görevinde bulundu.


    Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi oldu



    ÖLMEK İÇİN AZRAİL’E GEREK VAR MI?


    Corona saçmalığına inanmadığım gibi bir şey daha var desem, kimilerinin, ‘Ula bu kafir, hem de tam kafirmiş’ diyeceklerini bile bile varlığına inansam da, ‘zahmet etmesine gerek yok’ dediğimi siz bilmesenizde Allah biliyor.. 


    Çünkü ölüm korkusu ile dinin emri olan camilerde bir araya gelmeyi bile terk eden insanoğlunun ölümüyle ilgili özel birine yani Azraille gerek olmayan sıkıntılar, son dakikada gelen kara haberlerle  yaşanan gerilme ile adına küçük kıyamet denen yani ölmeye neden onca olay var ki Azrail Alehiselama bile gerek kalmıyor..

    Kimilerinin ‘Hadi oradan sende..’ deyip, bana katılmayacaklarını da bilen ben bu dünyada ölüm için Azrail’e çok görev düşmediğini iddia ediyorum.

    Çünkü ölüme neden olan o kadar çok olay var ki; Azrail başta olmak üzere birisinin özel olarak gelip, senin canını almasına gerek kalmıyor bile..

    Çünkü insan denen varlığın öncelikle değerini bilmediği zaman akışı içinde yol aldığı ölümün  anbe an her canlıya yaklaştığı aşikâr olurken biz insanların ‘Kader, zaman, süre’ diyerek kendimizi teselli edip, her sorun, sıkıntı ile yaklaşan değişmez sonu düşünmeyerek ve en önemlisi Corona saçmalığında olduğu gibi ölü sayıcılığını ‘normalleşme’ adı altında bir anda bir kenara itip yaşananlara ve yaşanacaklara karşı oralı olmayışımız da bile ölüm olduğunu anlamayız..




    Örnek mi..

    Esnaf olanın çek senet derdi, evli olanın çel çocuk derdi, ya da evlenemeyen, bu dünyaya bir eser bırakmadan giden, şoför olanın yol derdi, hatta ‘mafyayım’ diyenin 1 kuruş etmez bir mermiye her an kurban gitme stresi varken Azrail’e gerek var mı bilinmez..

    Başbakan gibi büyük  bir makamda olmasına karşın bakım evine attığı annesinin öldüğünü duyup, cenazesine katılamayan Hollanda Başbakanı Rutte’nin de içinde olduğu biz insanların dert görmediğini sanarken onca sorun sıkıntının aslında bizi adım adım ölüme götürdüğünü anlamasak da asıl ölüm her an yaşanan diş ağrısı,   beyazlayan saçların dökülmesi, ani, şok bir haberi, gelişmeyi, hatta yanlış bir adım ile tetiklenen kalp krizi korkusunu, meme, akciğer kanserine yakalanma riskini ve niceleri hep ölüme işaret değil mi Azrail alleyhisselama iş düşecek diye bekleyenlerin aslında ölüme doğru yürüdüklerini bilmeden..

    Kimi sevdiğine kavuşamama, kiminin ‘seviyorum’ dediğinin işkencesine, kiminin ise tam kavuşacakken yaydığı radyasyonuyla  başta beynini olmak üzere vücut hücrelerimizi öldürdüğü ileri sürülen teknolojiden önce attan düşüp ya da gelişen teknolojiden sonra son model, havalı araçla kız istemeye gitmenin heyecanı ile yaşadığı trafik kazasında hayata göz yumması gibi nicesinin sanki yarın yokmuş gibi dünyadaki tüm yiyecekleri yeme telaşıyla yedikleri ile aslında obez değil de ölümü vücuduna enjekte ettiği şu dünyada inandığım bir şey var; Oda bu dünyada yaşayan bizlerin dün ölenleri ‘Azrail  geldi, canını aldı..’ diye geçiştirirken bugün her dertte, keramette kendisine yaklaşan ölümü düşünmez bile..

    Evet, son 3 aydır ölü sayarak dünyayı korku atmosferine sokanların normalleşme adı altında beyaz bir polisin siyahi bir insanın nefesini kestiği şu dünyada yapılan onca silah, atılan onca bomba, dili, dini, rengi için siyasette olduğu gibi normal yaşamda nefes almasına engel olunmak ölüm değil de nedir? 

    Sanırım dünyayı ve 7 kat semayı yaratan Allah’ın görev verdiği Azrail’de benim gibi düşünüyor birbirini yiyen, öldüren, zulme, cinnete yani ölüme doğru iten onca insanı izlerken.. 

    Ha unutmadan sanalda toplayıp aldığı kararlar ardından maskeleri indirmeme şartı ile normalleşme diyerek topluma yaşama gereğini hatırlatan Başkan Erdoğan’ın Corona saçmalığı boyunca çeşitli neden ve adlarla ceza yiyen insanların da onca saçma cezasını af ettiğini de ilan etse daha çok puan alacak ve ha bugün, ha yarın denen seçime giderken daha rahat olacak diye düşündüğümü de..

    Kanuni Sultan Süleyman’ın hasta yatağında söylediği söz olarak bilinen 

    “Halk içinde, ‘Mu’teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” diyerek rica ediyorum..

    Çünkü o cezaları yiyenlerde şu an kara kara o cezaları nasıl ödeyeceklerini düşünerek adeta can çekiştiklerini düşünmüyor değilim..



    ESKİ  HABERLERİMİZ İÇİN TIKlayın.. 


    http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php



    Bakanlık ‘Ödenek Yok’ Diyor..Atalay yapılacak diyor..


    04//04/2015 Tarihli Haber 


     

  • KAMACI'DAN DOSTLARINA TEŞEKKÜR..



    MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. 



    Kıymetli Büyüklerim..!     


    Değerli Dostlarım Gönlü Güzel Arkadaşlarım , Kardeşlerim Oğlum Ömer Melikşah ve Gelinim Balsu Kamacı’nın Nikah Töreninde  Bizleri yanlız bırakmayarak ,Örs ve Kamacı Ailelerimizin mutluluklarını paylaşarak ortak olan siz kıymetli dostlarımızdan Allahım Razı olsun.Bizleri yanlız bırakmayarak Yanımızda olan Çocuklarımızın  nikah akdini gerçekleştiren Başta Darıca Belediye Başkanı Sn. Muzaffer Bıyık olmak üzere Nikah şahitliklerini yapan AK Parti İstanbul Milletvekili Sn. Mustafa Ataş, Kocaeli Milletvekili Sn. Cemil Yaman, Kocaeli Vali Yardımcısı Sn. Osman Ekşi, Gebze Cumhuriyet Başsavcısı Sn. Erdal Kuruçay, Gebze Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Sn. Sıddık Ilgar, Tuzla Kaymakamı Sn. Ali Akça, İzmir Aliağa Kaymakamı Sn. Ömer Karaman, Kartal Kaymakamı Sn. Abdullah Demir, Darıca Kaymakamı Sn. Yüksel Kara, Gebze Kaymakamı Sn. Mustafa Güler, Dilovası Kaymakamı Sn. Mustafa Asım Alkan,Tuzla Belediye Başkanı Sn.Dr.Şadi Yazıcı, Pendik Belediye Başkanı Sn. Ahmet Cin, Dilovası Belediye Başkanı Sn. Hamza Şair, Çayırova Belediye Başkanı Sn. Bünyamin Çiftçi, Körfez Belediye Başkanı Sn. Şener Söğüt, Gebze Belediye Başkanı Sn. Zinnur Büyükgöz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sn. Yaşar Çakmak, AK Parti Pendik İlçe Başkanı Sn. Rüstem Kabil, Kocaeli Büyükşehir Daire Baş. Sn. Öztekin Kaşukçi Gebze Eski Belediye Başkanı Sn. Adnan Köşker, Darıca Eski Belediye Başkanı Sn. Şükrü Karabacak, Ankara Merkez Müftüsü Sn. Mehmet Sönmezoğlu, İstanbul Üniversitesi Bölüm Başkanı Sn. Halim Kazan, Kale Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Bahir Azak, MNG Holding Genel Müdürü Sn. Dr.Aydoğan Süer, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri ve Dernek Başkanları  Sağolsunlar varolsunlar.


    FASULYE de KENDİNİ NİMETTEN SAYARMIŞ!


    Elbette ki bu yazının muradı fasulyenin faydalarını sayıp dökmek değil. O eskidendi. Şimdi olsa olsa, bünyeye ve cebe zararları anlatılır kendini nimetten sayan fasulyenin…’ diye yazısına başlayan Neşe Doster’in 2019 yılının 10 Mart’ında ele aldığı yorumunu okurken bende bu konuya yani kendini nimetten sayanları farklı bir yönden kendi iç dünyamla ilgili bir şeyler anlatmak istedim.


    Çünkü basın ve medyanın havuzuna düşmeden önce fikir ve kalemleri ile mesleğimin önemli kalemi olan ama şu an iktidara yaranma kulaçları içinde yüzen havuzun dalgaları arasında kaybolup, gündemde olmayan birçok önemli kalemlerinden olan Doster’in kendisini, beni, seni, onu, onların yaşadıklarını farklı bir şekilde anlatıyordu.


    Ve Doster’in ‘fasulye de kendini nimetten sayarmış’ başlıklı yazısının son yıllarda yaşadıklarımı bir kez daha anlatmaya çalışacak olan yaşadıklarımı bana yazdıran bugünkü yazıma ilham oluverdi.


    Ve yine benim de arada bir ele aldığım ve çoğunlukla kendi özel hayatımı anlattığım cumartesi günleri yazılarım hariç 35 yıla yaklaşan ve “Her Gün Yazıyorsam Sebebi Var” başlıklı köşemde ele aldığım yazılarıma zaman zaman konuk olan konuların başında yine bu kendilerini fasulye sananlar ve özel hayatım gelir.


    Evet, bir gazeteci sayılırsam benim de aralarında olmasam da kenarında, kıyısında olan bir aydın, toplum önderi, lideri olanların özel hayatlarının yine o toplum, kamuoyu denilenlerce çok merak edildiği ama ben dahil o aydın, toplum önderi, lideri diye bilinenler de baskıcı toplumun etkisinden kendilerini kurtaramayıp, sakladıkları, öteledikleri ve bunu yaparken de daha da gizemli hale getirdikleri özel hayatları ile savaşır, dururlar.


    Şimdi  siyaset ve ekonomi ilgili esaslı yazılar yazmaya çalışan biri olarak tanınan benim durup, durduk yerde buna neden ihtiyaç duyduğumı soranlar da olacak biliyorum.


     Ve “Bu nerden çıktı, ekonomi çok kırılgan durumda, ne ilgisi var özel yaşananları sık sık dile getirmenin?” diyebilirsiniz? Çok ilgisi var anlatayım! Ancak benimde  aralarında olduğum birçoklarının hataları, günahları sebebi  ile işlemek isteyişleri dolayısıyla fasulyeyi doların değerine kadar liraya çıkarıp onore edenleri kutlayarak başlayayım…


    Ve tam da burada; Onca fabrika, iş yeri kapanıp, kiracı arandığı bir zamanda bir günde bir ilde 300 fabrika açma törenleri yapanların ülkeyi üçe katlayan, görmediğimiz bolluğu yaşatan, varlık kuyruklarıyla tanıştıran, çevreyi- yeşili- ağacı- ormanı koruyan, çiftçiyi abad eden, ülkemize topyekun çağ atlatan, bizi sarayla, köprüyle, alt geçitle, duble yolla, AVM’yle, gökdelenle tanıştıran yönetime değil de özel hayata dokunmak geldi içimde kaynayan ve her an patlayıp beni ve patlatanları da yakacak olan volkanı az da olsa soğutmak için..


    Aslında benim yaşadıklarımı yaşayan ama ”sus ya, dur kız, etme oğul”baskılarının etkisiyle özelleriyle, iç dünyaları ile hep savaşanların sayısı da pek fazladır, benim gibi bu konuya da cesaret edip, dem vuranlardan..


    Yani, ”Özel hayatın özgürlüğü var” deyip, başka ülkelerin özgürlüklerine müdahale etmekle geçinen sözde medeni batı dünyasının gazına gelip, kardeşi, kardeşe kırdırmaktan çekinmeyen ülkelerin başında gelen Irak’tan, Suriye’den ve Ermenistan’dan daha şiddetli bir şekilde iç dünyalarında savaşanlar hakkında bazı bilgiler vermeye çalışalım!


    Söz buraya gelmişken; İktidarın nimetleri ile televizyon ekranlarına sıkça çıkan, mitinglerde konuşan, bilboardlara yerleşen, reklam afişlerinden, otobüs duraklarından, bina cephelerinden, üst geçitlerden, köprülerden dev posterleriyle el sallayan, seçim kampanyasını tek adaymış gibi götüren, bağıra çağıra yaptığı tüm konuşmalarında; yüzüne gergin bir ifade, çatık kaşlar, sert ifadeler yerleştirenler gibi bende bizlere gerçekleri hatırlatmayı görev saydığımın da bilinmesini isterim.



    Yeri gelmişken; “Ekonomik krizden güçlenerek çıktık!” diyen damat bakanın esip gürlemesini, Ortadoğu, Arap Baharı, Akdeniz ve Ege’den sonra Kafkaslara uzanıp, kapısını kapatarak, dünya ile ilişkisini kestiğimiz Ermenistan’ın bir kez daha saldırdığı “Azerbaycan kardaşımızın arkasında dağ gibiyiz” sözlerini bir kez daha düşünelim!


    Çünkü bu şekilde gürlediğimizde olayın üzerinden kısa bir süre geçmeden bir anda sus-pus olan ardından en önce masaya oturan yine biz oluruz ama iktidarımızın da ömrü uzar her ne hikmetse..


    Neyse gülmeyen, kahkaha atmayan, neşesiz insanlar artmışsa, insanımız hep tedirgin, hep sert, hep somurtkan hale gelmiş, ya da getirilmişse orda durup derin derin düşüneceğiz. Bunun nedeni nedir, ya da niye böyle oldu sorusuna özelimizde yaşananlara kafa yormalı, hatta cami imanına olmazsa da günah çıkarma kafesi olarak bildiğim Kilise’ye gidip papaza pardon medeni adıyla psikoloğa gidip içimizdeki yanan volkanın nedenini anlatmalıyız diye düşünürüm.


    Tabi, dün tesadüfen rastladığım o psikoloğa yaşadıklarımı ayak üstü anlatmaya çalışıp, merhem isterken yaşadıklarımla, anlattıklarımla bir anda onunda benden beter kendi iç dünyasında yaşadıklarıyla savaştığını ve anlattığım özellerimle onun yaşadıklarıyla kendisini baş başa bıraktığımı ve ”Sen sadece kendin mi sanır sın?” dercesine ”topuğa kuvvet” bir anda yanımdan kaybolup gideceğini de hesaba katarak…


    Ha unutmadan kendi hata ve günahlarım yüzünden tanışıp, değer verdiğim ve birçokları gibi onunda kendisini dev aynasında görerek, akıllı, sadık diye kendisini yutturan ve beni, çevresini, sanalda bol bol paylaştıklarını sözde beğenip, gaz verenleri kandıran fasulyenin faydalarını, zararlarını ve nasıl olup bir anda kendisini nimet saymasını bir dahaki yazıma bıraktığımı da bilmenizi isterim.


    Çünkü güneşe doğru uzanırken yanındakinin omuzuna bastığını fark edemeyen Ayçiçeği gibi kendisini nimetten sayan ama sadece ilkokul öğrencilerinin aldıkları ödevin ardından pansuman pamuğun içinde yetiştirdikleri bir Fasulye olan ve yaşamı boyunca görmediği, tatmadığı ve senin gibi birilerini benzettiği, yüzü parlak, sıcak ama içi karanlık ve kor dolu güneşe uzanmak için avını yemek, yutmak için ağaç dallarında gezen Yılan misali sana sevgiyle, saygıyla sarıldığını hisseder gibi yaparken, aslında seni boğduğunu bilen biri olarak…










    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




     







     



    HANAKLI KAMACI


    KARDEŞLERDEN DÜNYAYA KİMYA!


    arşiv haber 08/08/2020 tarihli haberler


    ‘Doğdukları topraklardan doymak için ve yeni bir hayat’ diyerek Ardahan’dan batı kentlerine göç eden ve uzun süre yokluk içerisinde ama birbirine bağlı bir hayat anlayışından taviz vermeyen Kamacı ailesinin başarısı kimya sektöründe ihracat devlerinden biri yaptı.


    Ardahan’lı İş Adamlarından Cebrail Kamacı ile kardeşi, Ziraat Yüksek Mühendisi İsrafil Kamacı’nın yönettiği KC Kimya İhracatta Türkiye sıralamasında 67. sırada yer alıyor.


    1968 yılında Ardahan’ın Hanak ilçesinde, 7 Çocuklu bir ailenin evlatları olarak dünyaya gelen Kamacı kardeşler İstanbul’da başlayan iş hayatlarını bugün Kocaeli Gebze’de başarılı bir şekilde sürdürüyorlar.


    1979 senesinde İstanbul’a göç eden Ardahan Hanak’lı Kamacı ailesinin fertleri Cebrail ve İsrafil Kamacı kardeşler İstanbul/ Sanayi Mahallesinde yokluk içerisinde ama birbirimize bağlı bir hayat içinde önce eğitimlerini bitirip, atıldıkları iş hayatına inşaat sektörü ile başladılar. Geri dönüşüm alanında devam eden Kamacı ailesinin iş hayatı bugün kimya sanayisi alanında devam ediyor.



    2010 Yılına kadar İstanbul’da faaliyet gösteren KC Kimya Markası 2010 yılında Kocaeli/Gebze’ye taşındıktan sonra dünyaya açılmaya başladı.


    Şu an 50 civarında personel istihdamı sağlayan ve ihracatta Türkiye sıralamasında 67. sırada yer alan KC Kimya ortaya koyduğu başarılı performansı ile çeşitli kuruluşlar tarafından ihracat ödülleri ile ödüllendirildi.


    38 Ülkeye ihracat yapan, Avrupa ve Ortadoğu pazarında yer alan bir marka Olan KC Kimya. Almanya’dan Polonya’ya, Suudi Arabistan’dan Cezayir’e, Bulgaristan’dan Ukrayna’ya, Fas’tan Irak’a Suriye’ye Türki Cumhuriyetlere kadar uzanan geniş bir pazar yelpazesi oluşturmuş durumda.


    Sıfırdan başlayıp, sanayi alanında hem üretip hem de ihracat yapan KC Kimya 2018 yılından beri iş hacmini büyüterek yoluna devam ediyor.



    **STK’lara Yakın Ama Dertli Bir İsim..


    Bir dönem Kars Ardahan Iğdır Derneğinde başkanlık da yapan KC Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Cebrail Kamacı, aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti ve Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanlığını da yapan Gazeteci Fakir Yılmaz’a yaptığı açıklamada stk’larda bulunduğu süreçte de memleketime fayda sağlamak ve hemşerilerimin birlik beraberlik içinde olmaları adına çok çaba harcadım, bu yönde maddi, manevi olarak da hala mücadele ediyorum’ dedi.


    ‘İş hayatımızın yoğunluğu sebebiyle STK alanında aktif çalışma sürecini askıya aldığını belirten KC Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Cebrail Kamacı açıklamasına şöyle devam etti.


    ”İşini hakkıyla yapan tüm derneklerimize destek olmaya hiç ara vermedik. 90’lı yıllarda yapmış olduğum dernek faaliyetlerimiz o dönemin şartlarında çok daha zordu. Bugün daha kalabalığız fakat kıyaslama yaptığımda derneklerimizde daha fazlasını göremiyorum.” diyerek mevcut stk’ların başta birlik oluşturma, güçlü bir lobi gerçekleştirme adına gereken ve beklenen çabayı ortaya koymamakla eleştirdi.



    SERKA’ya Yeni Genel Sekreter..


    Dr. İbrahim Taşdemir, Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerinde faaliyet yürüten Serhat Kalkınma Ajansı’na (SERKA) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Genel Sekreter olarak atandı.


    Milli Eğitim Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Emlak Dairesi Başkanı Dr. İbrahim Taşdemir, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Serhat Kalkınma Ajansı’na Genel Sekreter olarak atandı. 2010 yılında SERKA’nın kuruluşunda görev alan ve iki yıl Strateji Geliştirme ve Planlama Birim Başkanı olarak çalışan Taşdemir, daha sonra İstanbul ve Ankara’da çeşitli görevlerde bulundu.


    Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi ve Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunu olan Dr.Taşdemir, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde “Boğaz Geçişlerinin İstanbul Üzerinde Oluşturduğu Sosyo-Ekonomik Değişimlerin CBS Ortamında İncelenmesi” teziyle Yüksek Lisansını, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde ise “Düzey 2 Bölgelerinde Kalkınma Modeli Oluşturmada Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Rolü: LUCIS Modeli Yaklaşımı” teziyle de doktorasını tamamladı.


    İyi derecede İngilizce bilen, ulusal ve uluslararası birçok yayını bulunan Dr. İbrahim Taşdemir, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı’da faaliyet yürüten (SERKA)’da Genel Sekreter olarak görev yapacak.



    BAŞKANLIK EYALET SİSTEMİ İLE DEVAM EDER!

    Önce iktidarın engellerini, sonra seçildikten sonra yakalayamadığımız Esenyurt Belediye Başkanının da yakalandığı pandemiyi  bahane edip, başta yıllar sonra kendilerini oralara taşıyan ittifak ortaklarını, gönüldaşlarını hatta hemşerilerini görmezden gelip, randevular vermeyip, onlarla akıl danışmanlığı yapmayıp ve en önemlisi, ‘HDP’mi benden iyi HDP’li olmaz, İYİ Partili mi benden iyisi olmaz, Muhafazakar mı benim anamda, bacımda başörtülü, babam da hacı” diyerek ”seçildim nasılsa’ şımarıklığı ile görmezden gelip, Saadetinden, HDP’sine, İyi Partisinden, sol orijinli insanları görmezden gelen ve buna tepki olarak Ardahan’da oluşturulan HDP ittifakının bozulmasına neden olan CHP’nin yerel yönetimlerinin tutum ve davranışları yani halkı kucaklayamayışlarının gölgesinde tartışılmaya devam eden başkanlık sistemi sancıları da sürüyor.


    Ve bu sancılar arttıkça 2023 seçimlerine 3 yıl kala erken seçim tartışmaları da devam ediyor. Belediye seçimlerinin de içinde olmasının hesaplandığı bir erken seçimin 2022’nin sonu ya da 2023’ün ortalarında olacağı yönünde tartışmaların sürdüğü ülke siyasetinde daha yeni olan ve eyalet sistemi resmi olarak kabul görmedikçe yerine oturmasının mümkün olmadığı görülürken mevcut iktidarın elinde tutmaya çalıştığı başkanlık sisteminin devamını ve son mahalli idareler seçimlerinde ellerinden çıkan yerel yönetimleri geri alma hesapları için kıvrandığı da diğer süre gelen bir konu.



    Mevcut iktidarın ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eyalet sistemi ile ilgili açıklaması özellikle referandumun evet kanadında büyük yankı uyandırdığını da hesaba katan Başkan Erdoğan’ın bu süreçte eyalet konusunda MHP’nin geneli olmazda Bahçeli ve üst düzey ekibini ikna edip etmediğini merak ederken eyalet fikri ve sistem bakımından kritik olan MHP’nin pusulasının hangi yönü göstereceği ve en önemlisi başkanlık sistemin tam anlamıyla oturmasına katkı sunacak olan ve ”yok olmaz” diyeceğini sanmadığım HDP ile MHP varken nasıl bir diyalog kurulacağı ve başkanlık sisteminin devam için elzem olan eyalet sistemi tartışmaları etkileyebilir.


    Evet, çeşitli ülkelerde yönetimsel bir sistem olarak eyalet sistemi uygulanan bir dünya da eyaleti yürümeyecek olan başkanlık sistemi ile yeni bir seçime doğru giden iktidar ve ortağının ince eleyip, sık dokuduğu bu sistemi tabanına anlatma yollarını arayan ve meclisin açılması ile gündeme gelecek olan yeni yerel yönetim yasasıyla bu yönde hazırlık içinde olduğunu net olarak ortaya koyacak olan iktidarın bu yasa ile son seçimlerden bu yana bir çok yetkiyi ellerinden alıp, karayolları dahil diğer kurumlara devreden iktidar bu adımla da vekillerin olduğu gibi belediye başkanlarının kalan yetkilerini de ellerinden alıp, başkanlık ve eyalet sistemini istemek zorunda bırakma hesapları da yapıyor gibi..


    Eyalet sistemi genellikle seçilmiş olan valilerce yönetilen ve belli bazı özerklilere sahip büyük bir yönetim birimidir. ABD, Avusturya, Almanya ve Avustralya’da belli sınırları olan büyük federal yönetim birimleri var ve bu Türkçe’de eyalet adı ile anılmaktadır. Örneğin ABD’de eyaletler özerk bir yapıya sahiptir. ABD’nin anayasal yapısına bağlı olmakla beraber kendilerine ait kanunları, başkanları (valiler) ve yönetimsel farklılıkları olmasına hazırlanan bu gidişatın şart olduğu ve mevcut başkanlık sisteminin devamı için eyalet sisteminin şart olduğunu ben değil, başkanlık sisteminin gelmesi için HDP’ile kurduğu barış süreci gibi birçok sürece yönelik cesur adımlar atan Başkan Erdoğan’ında bildiğine göre önümüzdeki günlerde olmazsa da aylarda eyalet sistemini hep birlikte yeniden tartışacağız biline..


    Açıkça söylemese de iktidarının devamı için mecbur olduğu MHP’yi üzmeme adına Büyükşehirler sonrası eyalet sitemine giden diğer önemli bir adım olan  Bütünşehirler planını, Barış süreci gibi buzluğa kaldıran Başkan’ın bu yöndeki çıkışına her an hazır olalım diye düşünürken ortağı Bahçeli’nin 2017 yılında yaptığı bir açıklamada eyalet sistemi tartışmalarına ilişkin bakışının da çokta karşı bir bakış olmadığı ama zamana ihtiyaç olduğunu anlatmak istediğini de anlıyor gibiyim…


    Evet AK Partili bir danışmanın eyalet sistemi için ” Eyalet sistemini getireceğiz” başlığı ile 2017 yılında yaptığı açıklama ardından, “Öyle bir açıklamayı yapan insanlar ya Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hedefini sabote ediyorlar veya bir iç pazarlıkla görevlendirilmiş konuşmacılar bunlar. Bunları zaman gösterecek. Eyalet sistemini getireceğiz diye bir danışman cumhurbaşkanı danışmanı olarak söylüyor ve cumhurbaşkanı da buna ses çıkartmıyor kabulleniyor ise o zaman 2 gün içinde eyalet sistemine karşı olan üniter yapıda düşüncesi olan ülkücülerin kararı ne olabilir?” demişti.


    Ve bence Bahçeli’nin o günden sonra bugüne kadar gündeme getirmediği ve reddetmeyip, rafa kaldırdığı anlaşılan 2017 yılı açıklamasında bahsettiği o zaman bugünkü zaman gibi.. Yani 2023 hedefine gitmenin zamanı ancak tam yerleşmiş, eyalet sistemi getirilmiş bir seçim sistemi ile beklenen zamandan başka zaman değil gibi..


    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    20. Yılını Kutlayan KC Kimya’ya İhracatcılardan Ödül!


    arşiv haber/19/04/2018 tarihli haber/yorum


    Başta İstanbul’da olmak üzere yurdun çeşitli kentlerinde kurdukları işlerde her geçen gün marka olmaya devam eden Ardahanlı firmalardan olan KC Kimya A.Ş.’de 20 Yıl Sürprizi.


    Cebrail Kamacı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığın yaptığı KC Kimya A.Ş.en çok iş yapan firmalar arasında yer aldığı için İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Birliğince ödüllendirildi.


    İstanbul’a komşu Kocael’nin Gebze ilçesinde bulunan ve buzdolabı boyası üretimin marka firmalar arasında olan KC Kimya A.Ş. geçtiğimiz günlerde 20. Kuruluş Yıl Dönümünü de dolaysıyla Başbakan’ın katıldığı fuarda geçekleştirdi.


    Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Birliğince ödüllendirilen KC Kimya A.Ş.’nin 20. Yıl Dönümü plaketini Başbakan Binali Yıldırm’a sunan KC Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Cebril Kamacı kardeşleriyle birlikte 20 yıl önce kurdukları firmalarının bugün bii çok ünlü buzdolabı markasına boya ürettiğini ve bir Ardahanlı İşadamı olarak bundan bir hayli gurulu olduklarını belirtti.



    **Bir Araya Gelip, Diri Durmalıyız..


    Geçtiğimiz yıl ilki gerçekleşen Ardahan’ı tanıtım Günleri etkinliklerinde ‘Ardahanlı Sanayiciler’ fuarında da yer alan KC. Kimya A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Cebrail Kamacı oluşturulmak istenen ‘Güçlü Bir Lobi’ oluşumu için kendisine düşen her görevi dün yaptığı gibi bugünde hazır olduğunu belirttiği açıklaması nda, ‘Başta biz Ardahanlı iş adamları olmak üzere ülkemizin bin bir çiçeği olarak gördüğüm milletimizle bir araya gelip, hep diri durmalıyız’ diyerek hemşerilerine mesaj vermeyi de unutmadı.



    *Haydi, Bakalım Boyunuzu Bir Ölçelim mi?


    AK Parti-MHP’nin aylar öncesi sinyalini verip, ‘adını ‘Cumhur İttifakı’ koyduğu, 

    CHP Başta olmak üzere diğer tüm muhalefet partilerin şaşkın ördek misali hala kimi aday edeceğini belirleyemediği, erkenin erkeni bir seçime gideceğimiz netleşti.

    24 Haziran’da iki seçim var.

    Yani Hodri Meydan!..

    Biri Başkanlık,

    Diğeri Milletvekili seçimi..

    ‘Yerel de araya sıkıştırılır mı?’ belli olmaz, burası Türkiye ve iki dudak arasında..

    Bize düşen;

    Hayırlı olsun demek..

    Şimdi gelelim tabloya,

    AK Parti-MHP İttifakı Hazır.

    Adayı ise;

    Başkanlığını resmen tescil etmek için yıllardır, aylardır hem miting alanlarında, hem kongre salonlarının önünde, hem kongrelerde yetmedi ne kadar tv ve gazete varsa onların ekran ve de kapaklarında hazırlıklarını devletin de imkanlarından en iyi şekilde faydalanan Cumhurbaşkanı Erdoğan..

    Rakibi kim/kimler?

    Kafası karışık ve hala adayları belli olmayan bir muhalefet!

    Sonuç ne olur?!.

    Onu siz sayın okurlarıma bırakayayım..

    Çünkü, Ülkenin kuruluşundan bu yana gelen bir sistemin kapanıp, yenisinin açılacağı aşikar olan 24 Haziran’da ki Başkanlık seçiminin sonucu şimdiden belli gibi.

    Bu duruma da bilerek yada bilmeyerek muhalefette her zamanki beceriksizliği dolaysıyla çanak tutuyor gibi..

    Neyse ben aynı anda yani yine 24 Haziran’da yapılacak olan Milletvekilliği seçimlerine ve adaylarına geçeyim..

    Asıl konumuza gelirsek yani bu seçimle birlikte yapılacak olan eskisi gibi tadı olmayacağı ileri sürülen ama yinede sana bana bırakılmayan Milletvekili seçimlerine bakalım..

    ‘Haydi Bakalım, Boyunuzun Ölçüsünü Bir Kez Daha Görelim’ deyip, milletvekili adaylıklarını açıklamalarını dört gözle beklediğimiz aday adaylarının kimler olacağına baktığımızda da başkanlıkta ki gibi ‘sonucu şimdiden belli’ olduğunu görebiliriz.

    Çünkü, ‘zaman çok dar’ denileceği 24 Haziran 2018 seçimlerinde mevcut milletvekillerin %70’nin yerini koruyacağı anlamında bir his var içimde..

    Buna neden ise her zaman ki gibi erken seçimi isteyen ve muhalefetin ‘Erken seçin tellalı’ adını koyduğu Bahçeli’nin aralarında MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş’ında bulunduğu yani kendisini dar zamanda terk etmeyenleri aday göstereceği belli gibi..

    24 Haziran’da tam Başkan olmayı kafasına koyan ve bu yönde tüm hazırlıklarını yapan Erdoğan’ında fetocu olduğunu düşünebileceği ve bana sorarsa Ardahan’ın da içinde bulunduğu bir kaç kişi dışında mevcutlarla yol alacağı belli gibi..

    ‘Mecliste olmalı’ diye düşündüğüm Gürbüz Çapan’ın da aday edilmesini beklediğim CHP’nin tüzüğü gereği bu kısa sürede ön seçim yapması mümkün değil,

    Ve Başkan Erdoğan tarafından korkutulup, yanaştırılmayan ama her iki partide cesur davransa ciddi bir çıkış olacağı kesin olan HDP ile mi yoksa başka bir parti ile mutlaka bir koalisyon kurup, şu an olanlarla yol almak zorunda gibi..

    İyi Partinin durumunu ben değil, bu işin başında ki YSK Başkanı bile ‘Benimde haberim yok’ dediği bir seçim sistemi var..

    Bu nedenle; BBP hariç diğer geri kalan ne kadar kor, topal parti varsa hepsinin de AK Parti-MHP cumhur ittifakına karşı CHP-HDP etrafında birleşmesi dışında şansları yok gibi..

    Buna seçime giremeyeceği ileri sürülen Meral Akşener dahildir..

    Ve en önemlisi HDP’nin ideolojik davranmayıp, yeniden Türkiye Partisi olduğunu, gerektiğinde eteklerde ki taşları döküp, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ sözünü bir kez daha kanıtlama fırsatını kaçırmadan karar vermesi gerekir.

    Çünkü yarın, ‘Seni başkan ettirmeyeceğiz’ dediklerinin birinci turda resmen başkan olması halinde bunun altında kalkamayacak partilerin başında gelen parti HDP’dir..

    Yani Ardahan’ın da içinde olduğu saha da bir çok siyasetçisinden yoksun olan HDP kararını iyi vermelidir.

    Evet durum, hal böyleyken bakalım kimler başkan adayı, kimler milletvekili adayı olacak?

    Ha bu arada meslektaşım, hemşehrim Levent Gültekin’in sözünde durup, başkan aday olduğunu açıkladığında belirtirken, Gazeteci Levent Gültekin ve Saadet Partisi adayı olabilir’ denilen Abdullah Gül’ün tek başlarına seçilme şanslarının olmadıklarını da hatırlatırım.

    Yani, ‘Bende adayım’ diye ortaya çıkacak olan diğerlerinde muhalefet başta olmak üzere toplumun ‘Bu tür macera çıkışları’ onaylamayacağı bilinmelidir.

    Kısacası tablo budur.

    Şimdi soralım;

    Haydi bakalım; Siyaset, dernek sahasında resimleri hiç aşağı inmeyenler başta olmak üzere bakalım kimler, ‘Bende adayım’ diyecek..

    Seçimden seçime ortaya çıkanlar,

    ‘Yok kardeşim ben yerele adayım’ deyip, meclis üyelği, muhtarık gibi kolayı seçip, zorda kaçanlar..

    ‘Aday olayım bana aday adayımızdı’ desinler sonra da ‘makam, mevki, ihale versinler’ diyenler dahil

    Haydi, bir kezde daha sesleniyorum ve yüksek sesle ‘Buyurun Er Meydanına, Hodri Meydan’ diyorum..

  • Halis Liderlik Nasıl Olunur?!.


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6



    Akademiysen Yayınları tarafından hazırlanıp, baskıya sunulan HALİSHANE LİDERLİK adlı kitabını yazan Karslı hemşerimiz Halis Görken kitabında hayatından kesitlerin yanı sıra iş ve siyaset dünyasında verilen mücadelenin önemini okurlarına aktarmayı hedefliyor.



    İstanbul/Ümraniye’de LİDER TRAFİK Oto Kiralama ve Arabulucu Firmasının Yönetim Kurulu Başkanlığını da sürdüren Halis Görken HLSFİLO OTO KİRALAMA’nın da sahibi.


    İş dünyasındaki başarısının yanı sıra başta bölge gazeteleri olmak üzere birçok yayın organında şiirleri de yayınlanan şair ruhlu ama halisane tutum ve davranışları ile kendisinden bahsettiren Halis Görken bir taraftan da bu başarısını yeni üniversite diplomaları ile perçinlemek istemekte.



    Liderliğin insanın kendisinde, azim ve öz güveninde olduğunu bilen biri olarak yazdığı kitabında lider olurken halishaneliği elden bırakmamak gerektiğini  anlatmaya çalıştığını belirten Halis Görken KAI vakfı gibi birçok stk ve yerel gazete ile de haşır, neşir olan bir sima.



    Çiçeklerin Suyunu Kesmeyin..


    2014 yılında düzenlenen ‘Kobani eylemleri’ne yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınan ve gözaltında olduğu sırada hastaneye kaldırılan Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen, “Buradaki koşullar da aynı gıdaları almak, tedaviye imkân vermeyecektir. Bu nedenle bundan sonra, gözaltında bulunduğum süreç boyunca sadece su alacağım” açıklamasında bulunmasının diğer adı bunca yaşanan baskılara karşı ortaya konan bir açlık grevidir.


    Her ne hikmetse yıllar önce yaşanan ama bugün durduk yerde bir anda gündeme gelen ve aynı savcının sarayı ziyaret, MHK toplantısı sonrasında 2014 yılında düzenlenen ‘Kobani eylemleri’ne yönelik yürütülen soruşturma gerekçe gösterilerek gözaltına alınan eski milletvekili, şimdiki Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen’in bu duruşu ve hala gözaltında olan, yine bu tür iddialarla tutuklu bulunan ama bir türlü sonuçlanmayan davalar dolayısıyla hala mağdur edilen diğer insanların tek derdi var; oda yaşamın birinci kaynağı olan suyun bulandırılmaması ve kesilmemesidir..


    Instagram hesabından paylaşılan açıklamada, “Hem buradaki görevliler hem de hastane personeli üzerlerine düşeni yaptı. Ama buradaki koşullarda aynı gıdaları almak, tedaviye imkân vermeyecektir. Bu nedenle bundan sonra, gözaltında bulunduğum süre boyunca sadece su alacağım” ifadelerine yer veren Bilgen’in asıl işaret ettiği bu yaşananları dişlerini sıkarak izeleyen dışarıdaki insanların her şeye rağmen birlikte yaşamak ve bu ülkenin hepimizin olduğunu anlatmak, hatırlatmak olurken her biri birer çiçek olan bu insanlara, insanlığa can veren suyun kesilip, kurutulmak istenmesine olan dirençten başka bir şey değil..



     


    Ve aynı insanlar Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırmasına verdikleri tepkinin nedeninin savaş değil, barışı, komşuluğu, kardeşliği istemelerinden öte bir şey değildir.


    Ve bu soruşturmanın asıl diğer bir amacınında diğer bir çok kentte olduğu gibi Kar Romanının yazıldığı Kars Belediyesine yönelik kayyum atama düşüncesinden öte bir şey değildir..


    Ama bugün Ermenistan’a arkadan gaz veren ve yüzelli yıl önce Rusya’nın işgalinde bulunan Kars’ın o dönemdeki askeri valisinin Kars ile ilgili hatıralarının okunması halinde Rus Valisinin şehri yönetemeyince Şura kurmak zorunda kalmasına benzer bir süreç içinde olan iktidarın bunları bir kenara itip, iktidara geldiği ilk iki dönem ve bugün hala kendisine su gibi destek verenleri üzüp, kurutmaması gerekir diyorum…


    Ve bu soruşturma ve ondan öncekilerinin Feto darbe girişimi ardından bir zamanların kahramanı, bugünün kaçağı Zekeriya Öz ve ekibince hazırlanan karanlık oyunların devamı olduğuda unutulmamalıdır..


    Bir anda gündeme gelen ve HDP’li eski milletvekilleri, belediye başkanları ve MYK üyelerinin de aralarında olduğu 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesi ile devam eden bu sürecin aslında birilerince iktidarın suyunu kesme hesapları olduğunu da iddia ederken, bu iktidarın başında bulunan ve Barış Süreci’nde ortaya koyduğu cesur ve olumlu tavrıyla 20 yıla yakındır iktidarda olan Başkan Erdoğan’ın bu yaşananların önüne geçmesi ve bu yaşanan ve yaşatılanların HDP’ye, Kürtlere değil kendisine yönelik ince hesapları yapanların hesabını bozmalıdır..


    Bunu yapmak içinde Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen, eski HDP milletvekilleri Altan Tan, Sırrı Süreyya Önder, Emine Ayna, Nazmi Gör,  Beyza Üstün, HDP’li Can Memiş, Gülfer Akkaya, HDP MYK üyesi Alp Altınörs, eski HDP Sözcüsü Günay Kubilay, Ayla Akat Aka, Toplumsal Özgürlük Partisi Sözcüler Kurulu üyesi ve Dönem Sözcüsü Perihan Koca, HDK-HDP Kadın Meclisi üyesi Dilek Yağlı, HDP’li Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyesi (RTÜK) Ali Ürküt gibi Demirtaş ve onunla birlikte içeri alınan insanların biran önce serbest kalmasını ve tüm toplumu serinleten ve can veren suyu kesmeden, Türk, Kürt, Alevi, Çerkez demeden bu ülkeyi oluşturan halklara sunmalı, ısmarlamalı ve kendi iktidarınında içinde olduğu umutları yeniden yeşertmelidir diye düşünüyorum..


    Çünkü Arap Baharı ardından Akdeniz’de başlayıp, Ege’ye buradanda memleketim Ardahan’ın sınır olduğu Kafkasya’ya uzanan karanlık oyunun içinde olduğunu düşündüğüm bu son operasyonun diğer bir amacı da soğuyan Güneyi yeniden ısıtıp, iktidar üzerinde kardeşçe yaşamaya alışkın bu ülkeyi oluşturan insanları yormak ve üzmekten başka bir şey değildir bu son yaşananlar…


     








    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!










    ARDAHANLI İŞ ADAMINA OPERASYON!


    arşiv haber 13/01/2016 tarihl haber


    Son olarak Ardahan KÖY/DES’im 3 Milyonluk İhalesini alarak, Ardahan’a yönelik yatırımlarına devam eden NASIROĞLU GRUBU’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Nasıroğlu boğazında yaşadığı bir rahatsızlık nedeniyle ameliyat oldu. Geçtiğimiz gün hastaneye yatan ve yapolan operasyonla boğazında oluşun modülleri aldıran Nasıroğlu’nun durumunun iyi olduğu ve kısa zamanda taburcu edileceği öğrenildi. Geçmiş olsun dileği için; 05337730104


    ARDAHAN KÖY/DES NASIROĞLU GRUBUNA EMANET..


    Ardahanlı İşadamlarından olan ve NASIROĞLU GRUBU adlı grubun Yönetim Kurulu Başkanlığını yanı sıra ARDA/FED Başkanlığında kurulmaya çalışılan Ardahanlı İşadamları Konseyi Kurucusu olan Ali Rıza Nasıroğlu’nun Ardahan’a yönelik hizmetleri bu kez köylere yönelik olacak.


    Daha önce bir çok konuda Ardahan’a yatırım yapan ve Ardahan merkezli firmaları aracılığı ile başta okullara olmak üzere, bazı resmi kurumlara hizmet vermeye devam eden Gebze Merkezli NASIROĞLU GRUP 2016 yılında da KÖY/DES aracılığı ile Ardahan merkez ve 5 İlçesine bağlı köylerine de hizmet verecek.



    Ardahan İl Özel İdaresi tarafından ihaleye çıkarılan ve tutarı 3 Milyon TL. olan KÖY/DES İhalesini kazanan ve bugün sözleşmeyi imzalayarak bu yönde de hizmete başlayan NASIROĞLU GRUP 2016 yılı içinde İl Özel İdare Genel Sekreterliğinin tüm işlerini yapacak.


    Bir çok kişiye iş istihdamı sağlayacak olan bu büyük işi alan ve bugün sözleşmeyi imzalayarak, kolları sıvayan NASIROĞLU GRUP’un Yönetim Kurulu Başkanı, Ardahanlı İşadamı Ali Rıza Nasıroğlu konu hakkında yaptığı açıklamada daha önce olduğu gibi bir çok işte başarıyı hedefleyen firmasının Ardahan’a yönelik hizmetleri içine aldığı Ardahan KÖY/DES aracılığıyla çok sevdiği memleketi Ardahan’a hizmete devam etmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.








    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!









     


     

  • ARDAHANLI GAZETECİ SABAH GAZETESİ HABER MÜDÜRÜ OLDU..


    SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


    Gazeteci Fakir Yılmaz Yeniden TV Programcılığına Başlıyor..


    ‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yeniden Başlıyor..


    İZLEMEK iÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6



    ARDAHAN MİLLETVEKİLİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?!. 


    Evet,  Ardahanlı olduğumdan mı, Ardahan’ı ve Ardahanlıyı iyi tanıdığımdan mı, Ardahan’ın, Ardahanlının öz güveninin farkında olduğu anda önündeki tüm engelleri aşıp, inadına doğruya, inandığına, yanlışa karşı çıkışına ve en önemlisi tüm çakallıklara ve ölümlere rağmen bildiğimden mi bilmem ama ben Ardahan’ın, Ardahanlının, Ardahan’ın doğasında doğup, suyundan, ekmeğinden yetişenlerin bu ülkenin gidişatına yön verenlerin olduğunu iddia etmemden mi bilmem ama öldürülüp, adı da Ardahan’ın bir caddesine verilen Ardahan’ın ilk milletvekilinin neden, nasıl öldürüldüğünü daha iyi anlıyorum niye bu kadar Ardahan dediğimi.. 

    Ama kendi ağaç kurdunun kendisini kemirmesi yani büyüdükçe iğnelerini yanındaki arkadaşına batırıp, öldüren kobuğ olduğunuda sık sık belirttiğim Ardahanlının kendi ağacının içindeki kurdu kendilerinin olmaya devam etmeleri halinde Deli Halit Paşa’nın sonu gibi sonlarla karşılaşacaklarını anlatmaya çalışsam da buna ne gücüm, ne imkânım ne de fesatların, hainlerin benim gibi düşünenlerden daha fazla oluşlarından dolayı etkim olmuyor bir türlü..


    Evet, bu ülkede ilk Kongreyi yapan, İlk Hükümeti kuran, İlk Mavi/beyaz renkteki bayrağı göndere çeken, Cumhuriyet kelimesini dillendiren, ordu olmadan oluşturdukları çetelerle  Komünist Rus sistemine direnen, işgalleri, zulümleri, kara kışı aşan Ardahanlıların en son yerel seçimlerde güçlerini ortaya koyduklarının farkında olmazlarsa da mecliste öldürülen ilk milletvekillerinin neden öldürüldüğünü okuyup, düşünmeleri gerekmez mi?


    Bilmem ama bugün ülke genelinde bir parti bile kurup, genel başkanlık denen önemli bir görevi bile yapabilen Ardahanlıların ‘Güçlü Bir Lobi’ kelimesinin anlatmak istediğini er ya da geç de olsa anlamalarını beklerken birçoğunun bunu anlamayıp, yalnız kaldıklarını ve yolun sonuna gelip, treni kaçırdıklarında suçu kendilerine değil, ”Ah hemşo, ah Ardahan” dediklerinde asıl suçlunun kendileri olduklarını da anlamazlar.

    Örnek mi İstanbul’da 3, Kocaeli ve Çanakkale’de 1’er , Ardahan ve 5 ilçe 1 beldede 7 toplamda  12 Belediye Başkanı, Mecliste 7 milletvekili, saray da 2 danışman, onca siyasi, iş insanı, gazeteci, bürokrat, 3 gümrük kapısı, balı, kaşarı eti, doğası, tarihi, 2 ülkeye komşuluğuna karşın hala neden göç vermesi yetmez mi ve bu güce, lobiye, insana sahip olan Ardahan niye bu durumda diye düşünmekte gerekmez mi?

    Bilmem ama Ardahan’ın ilk Milletvekili olan Deli Halit Paşa’nın mücadelesini ve öldürülmesine kadar giden hayatının kısa bir bölümünü anlatan aşağıdaki metni okuyalım mı? Suyunu içenin çelikleştiği, toprağı kadar can veren bir yanı Kafkaslarda, diğer yanı Karadenizde olan Ardahan’ı, Türk, Ahıskalı, Kürt, Alevi, Terekeme ve kirvesi Şavşatlı Ardahanlıyı bir kez daha anlamak için..

    Evet o işte yazı..



    DELİ HALİT PAŞA

    ALLAH MEKANINI CENNET-İ ALÂ EYLESİN…


    Meclisten cenazesi çıkan kahraman…

    Rusların elinden Kars’ı alan adamdı…

    Soyadı kanunu çıktığında bu yüzden “Karsıalan” ismini aldı…

    Sadece Kars değil, Sarıkamış, Erzurum,

    Nenehatun, Erzincan, Ardahan’ı da almıştı…

    Savaş meydanlarının kahramanıydı…

    Cepheden cepheye koştu…

    Trablusgarp savaşı,

    Balkan savaşı,

    Kafkasya cephesi,

    Kurtuluş savaşı…

    İki tabancası vardı…

    Birine “Namuslu” adını vermişti…

    Onunla düşmana ateş ederdi…

    Diğerine “Namussuz” der onunla savaştan kaçana ateş ederdi…

    Savaş meydanındaki cesaretinden dolayı “Deli Halid Paşa” derlerdi ona…

    1923’te Ardahan mebusu seçildi…

    Halid Paşa, savaş meydanlarında olduğu gibi kürsüde de kükrüyordu…

    Mecliste dönen dolapları ve entrikaları, yolsuzlukları deşifre ediyordu…

    M.Kemal’in çevresindekiler ondan rahatsızdı…

    Kel Ali ve Kılıç Ali başta olmak üzere…

    Mecliste yaptığı bir konuşmada Gazilerin maaşlarının arttırılmasını isteyen Halid Paşa,

    “Bütçede para yok” itirazlarına, mecliste dönen dolapları ifade eden şu cevabı verdi :

    “Ben Kars’ta, Ermeni çetecilerden 70 araba mücevher ve altın alıp Ankara’ya gönderdim, Ne oldu bunlar..?”

    Halid Paşa’nın bu sözleri önce derin bir sessizlik yarattı, Ardından masalara vurmalar ve sonra çıkan tartışma, gürültü, karışıklık ve kavga esnasında vuruldu Halid Paşa…

    Enteresandır Halid Paşa, soğuk meclis odalarından birine yatırılmış, 5 gün tedavi edilir gibi yapılmış ve kurşun yaralarından değil ama zatürree etkisiyle ölmüştü…

    Meclisten cenazesi çıktı Halid Paşa’nın…

    Bu süre zarfında ifadesi bile alınmadı…

    Doktor raporu yayınlanmadı…

    Meclise gelen ama Halid Paşa’yı görmeyen savcı uygun bir zabıt tuttu…

    Olay böylece kapandı gitti…

    9 Şubat 1925’te TBMM’de vurulup, 14 Şubat’ta cenazesi çıkan Halid Paşa, M.Kemal’in yakın çevresindeki adamlar tarafından işlenen böyle bir cinayetin kurbanı oldu…

    Mekânı cennet olsun…


    Not: Bugünkü yazıma kaynak olan eski Ardahan İl Spor Müdürü olan ve şu an Kocaeli’nde İl Spor Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü görevini yapan hemşehrim, arkadaşım Metin Çimli’nin Ardahan’ın eski milletvekili Deli Halit Paşa hakkında yazılan bir yazıyı bana göndermesi ve bu durum ardından Sabah Gazetesi Haber Müdürlüğüne atanan meslektaşım Erhan Öztürk’ün yeni görevi etkili oldu..







    HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!







    Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php


    ACI VERİCİ CEVAP!


    Ormanların yok olduğu konusunda herhangi bir veriye rastlanmamıştır..


    arşiv haer 23/09/2019 tarihli haber/yorum


    Başta Ardahan’ın Göle İlçesinde olmak üzere Ardahan genelinde her yaşanan orman katliamı ile ligli CİMER’e yapılan şikayetlere verilen cevap her yıl kesilerek yok edilen çam fidanları kadar acı verici.


    Göleli Acar Dağ’ın Ardahan’ın geneliden olduğu gibi kendi ilçesi Göle sınırları içinde yaşanan ağaç katliamına yönelik CİMER yaptığı başvuruya verilen cevapta ‘ilgili bölmelerdeki denetimlere bakıldığında ormanların yok olduğu konusunda herhangi bir veriye rastlanmamıştır.’ denildi.


    İşte o itiraza verilen gülünç ve acı cevap;


    !Sayın Acar DAĞ; CİMER kanalıyla Bölge Müdürlüğümüze hitaben vermiş olduğunuz 10.06.2019 tarih ve 1901309311 başvuru sayılı dilekçeniz incelenmiştir.


    Ardahan ili Göle Serinçayır köyü yaylası, Köprülü beldesi, Günorta köyü, Samandöken köyü ormanlarında Toplu Koruma merkezlerindeki Orman muhafaza memurlarımız sayıca yetersiz oldukları halde kaçakçılık konusunda gelen ihbarlar ve rutin kontroller sonucu 2019 yılında 17 adet suç zabtı düzenleyerek adli mercilere intikal ettirilmiştir. Göle ormanlarında yapılan usulsüzlükler ile ilgili mücadele için özel ekiplerle takip ve kontrol edilmektedir. Yine Ardahan Valiliğimizle koordineli olarak çalışılmakta ve jandarmadanda destek alınarak ormanlardan yapılan kaçaklık ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir.


    ilgili bölmelerdeki denetimlere bakıldığında ormanların yok olduğu konusunda herhangi bir veriye rastlanmamıştır.


    Bilgilerinize rica ederiz.


    Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü’


    Para Lazım, Ormanları Doğrayın!Para Lazım, Ormanları Doğrayın!


    *Arşiv Haber 28/10/2018 Tarihli haber


    Göleli bir siyasinin yakının ihalelerinin büyük bölümünü aldığı Ardahan’da ki ağaç satım ihalelerinin devamı için ve birilerine para kazandırma adına Ardahan’da ki Ormanlar katledilmeye devam ediliyor.


    **Ağaç kesimi köylüyü ayağa kaldırdı

    Ardahan merkeze bağlı Bağdeşen Köyü ve Ardahan’ın diğer alanlarında ki ormanlık alanlarda, ’seyreltme’ adı altında binlerce ağacın kesilerek, katliam yapıldığını öne süren köylüler, Ardahan Orman İşletme Müdürlüğüne giderek ağaçların hunharca kesildiğini ve mühürsüz kesilip satıldığını öne sürerek protesto ettiler.

    Ardahan merkeze bağlı Bağdeşen Köyü’nde, binlerce ağacın kesilerek, katliam yapıldığını öne süren köylüler, duruma tepki göstererek, çalışmalara bir an önce son verilmesini istedi. Ardahan Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise, orman varlığını sağlıklı bir yapıya kavuşturmak amacıyla çalışma yürütüldüğünü kaydetti.

    Ardahan’a 30 kilometre uzaklıkta olan, Yalnız cam ormanların da 2 ay içinde ormanlık alanlarda binlerce ağaç kesimi yapılması köylülerin tepkisini çekti.



    KÖYLÜLER BU GÖRÜNTÜLERE İSYAN ETTİ


    Ardahan Orman İşletme Müdürlüğü tarafından ağaç kesim işleminin ihaleyle bir firmaya verildiğini belirten köylüler, kurumuş, kırılmış ve sık ağaçlıklı bölgelerde ’seyreltme çalışmaları’ yapıldığının söylendiğini, ancak özellikle yoğun kesimin yapıldığı Yalnızcam Mevkii’ndeki genç ve sağlam ağaçların katledildiğini ileri sürdü. Köylüler seyrek alanlardaki ağaçların da kesildiğini belirtti.


    “SEYRELTME’ DEĞİL ’SIFIRLAMA’ YAPILIYOR”


    Ardahan Bağdeşen köyü muhtarı Selami Şenel, yörede en çok ormanlık alana sahip yerleşim biriminin köyleri olduğunu anlatırken şöyle dedi:


    “Son yıllarda yapılan ağaç kesimleriyle ormanlık alanlar hızla yok olmaya doğru gidiyor. Köy bizim, orman bizim, ağaçlar bizim. Ama kimse bizi insan yerine koyup köyümüzün ağaçlarını niye kestiğini açıklamıyor. Kendi çabamızla yaptığımız araştırmalara göre, Ardahan Orman İşletme Müdürlüğü, ağaçların sık olduğu bölgelerde, kurumuş ağaçları kesiyormuş. Yani kendilerine göre, ormanlık alanda ’seyreltme’ çalışması yapıyor. Ancak kesilen ağaçlara baktığımızda, yapılan çalışmanın seyreltme değil, ’sıfırlama’ olduğunu görüyoruz. Seyrek alanda bulunan birçok sağlam ağacında kesilmesi bizleri üzüyor. Köyümüzde ağaç kesimi değil, ’katliamı’ yapılıyor. Bu hızla ağaç kesimine devam edilirse, köyümüz ve civar köyler oksijensiz kalacak dedi. Haber: Fırat Aktaş



    Amerika’nın olmadığı masanın ayakları..


    Durduk yerde bir anda ‘Cehennemden geldiler’ denilen İşİT itlerini besleyenlerce bir anda karışan ve bugüne kadar 400 binin üzerinde insanın öldüğü, milyonarcasının da yerinden, yurdundan olduğu Suriye’de ki dış destekli iç savaşı bitirme adına yapılan toplantıların en sonuncusu ülkemizin 3. Köprü manzarası eşliğinde İstanbul’un boğaz manzaralı Sarıyer ilçesinde yapıldı.

    Başkan Erdoğan’ın ev sahipliğini yaptığı, Rusya, Almanya ve Fransa Başkanlarını katıldığı toplantıyı izlerken önce hava alanına ard arda inen liderlerin uçakları ardından karşımla törenleri sonrasında yuvarlak masa da oturan liderlerin yüz hatlarındaki mesajlarını okumaya çalıştım.

    4 Liderin oturduğu masada en çok dikkati çeken ise o masanın bir ayağının orada olmadığıydı..

    Çünkü Arap Baharı adı altında bölgede yani Arap ve Ortadoğu adasında operasyon başlatan ve önce Irak ve Libya, ardından Tunus, Mısır sonra da Suriye’yi alt üst eden asıl ayak yani bölgede ki çocuğu İsrail’i korumak, kollamak ve daha da büyütmek adına insan kanını kara petrole bulaştıran Amerika yoktu o masa da..

    Halbuki aynı Amerika bölgede ki müttefik dedikleri ile Suriye’den önce bir çok ülkenin altını üstüne getiren asıl sorumlu ve suçlu olduğu kadar 4 liderin bir arya geldiği masaya yatırılan konuların baş aktörüydü.

    Yani o olmadan, yani ABD’ denen dünyanın jandarması Amerika o masa da yoksa o toplantı ve ondan öncekilerin hiç birinin sonuç vermeyeceği zaten bu 4 liderin yaptığı toplantının sonuç bildirgesinde de belli oluyordu.

    Çünkü Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı toplantıdan sonra kaleme alınan ve kamuoyuna duyurulan sonuç bildirgesi de önceki toplantılar arından yapılan açıklamalardan farklı değildi.

    Yani Suriye’de ki savaşı bitirecek bir açıklama yada ciddi bir çıkış yoktu..

    Masada bulunan Suriye’de yaşanan iç savaştan önce de Suriye’de askeri üsleri bulunan Rusya 2015’te rejime destek olmak için hava saldırıları başlattı ve