BALCI İNŞAAT YENİ LÜKS KONUTLARI SATIŞTA..
ARA.. DOĞUDA VE BATIDA EV SAHİBİ OL..
05384084597
GAZETECİLERLE GÜNDEM TEMPO TV’DE
.jpg)
CHP’Lİ BELEDİYE’DEN SATLIK MEZARLIK… 
GAZETECİ FAKİR YILMAZ/ÖZEL HABER
MİLLETVEKİLİNİN OLDUĞU BELEDİYE BAŞKAN ADAY TOPLANTISINA DA KATILMAMIŞTI!..
geçtiği ileri sürülen 5 yıl önce yine bir Mart gününde, ‘Sevgili Esenyurtlu hemşehrilerim, dostlarım, arkadaşlarım, yoldaşlarım… Bir süredir devam eden CHP Esenyurt Belediye Başkanlığı aday belirleme süreci, 27 Ocak akşamında, Esenyurt Belediye Başkan Adayı olarak belirlenmem ile sonuçlanmıştır. Bu süreçte bana inanarak destek veren Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’ndan partimizin emektar üyelerine kadar katkı sunan herkese çok teşekkür ediyorum.’ diyerek adaylığının zamanın Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından onaylandığını bu mesaj ile belirten Ardahanlı İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Bozkurt’un yeniden aday gösterilip, gösterilmiyeceği ve 5 yıl önce attığı bu mesaj gibi bir mesajla adaylığının yeniden onaylandığını belirten bir mesaj atıp, atmayacağı merakla beklenirken, yerine bir Ağrılı’nın aday olarak atanacağı da konuşulmakta.
Bir önceki genel seçimler öncesi DEVA Partisi Esenyurt kurucu İlçe Başkanlığını yapan ve Milletvekili aday adayı da olup, aday gösterilmeyince DEVA’yı terk eden Kahriman’ın resmi başvuru yapmadığı ancak DEVA’dan istifa ettikten sonra CHP’den ziyade İmamoğlu’na yakınlaşmaya çalıştığı ve İmamoğlu’nun olduğu hemen her programına katılıp ,İmamoğlu ile birlikte çektiği fotoğrafları paylaşması ardından CHP’nin Adayı halis Kahriman mı? sorusunu gündeme getirip, cevap aratmaya başlaması tartışmalara neden oldu.
AK PARTİ ADAYINA İLK TEPKİLER OLUMSUZ.. .jpg)
.jpg)
Federasyonun tanımadığı Posoflu İtalya’da!
Gazeteci Başbakanı Giorgia Meloni Türkiye’yi ziyaret ettiği günlerde Ardahan Posoflu olduğu söylenen ancak başta Çıldır Gölü’ne olmak üzere kışları tüm yüzeyleri donan Posof’un tanıtılmaya muhtaç doğal, bakir göllerinde kaydığını kimsenin görmediği ve Ardahanlılar, Posoflular gibi Türkiye Buz Pateni Federasyonu’nun taımadığı ve resmi sporcuları olmadığı Buz Pateni sporcusu Naz Arıcı İtalya’da 4 senede bir yapılan, dünyanın en büyük spor organizasyonu olan Dünya Masterlar Kış Oyunları’nda Türkiye’yi temsil ettiğini açıkladı. Kendisine ait sanal sayfaların da yaptığı paylaşımlarında, ‘Bugün yarıştığımız artistik buz pateni altın bayanlar II kategorisinde ülkeme bir altın madalya kazandırmanın tarifsiz mutluluğu içindeyim’ dese de başta Türkiye Buz Pateni Federasyonu’nun resmi sporcu olarak tanımadığı Ardahan Posoflu olduğu söylenen ancak Ankara doğumlu olan Buz Pateni sporcusu Naz Arıcı kafaları karıştırmaya devam ediyor.
Büyük ilgi toplayan İstanbul Kapalı çarşı ziyareti ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen İtalya Başbakanın ziyaretinde de gündeme gelmeyen Naz ve yapıldığını söylediği yarışma iyiden iyiye kafaları karıştırdı.
Bu manşetimiz sizi kurtarır mı?
azıma başlamadan önce hazırlayıp, paylaştığım gazetemi
okuyan İstanbul Avcılar Derneği Başkanı Bülent Karadağ’dan gelen cevap’ta ‘Ne güzel işte oldu da ne oldu ki! Randevu istersin vermezler görüşmek istersen görüşmezler. Tesadüfen geldiler ve atlarına binip gittiler. Ardahanlı siyasetçilerin siyasete girmeden önce fırın açmaları gerekiyor, sonra Trabzon ve Erzurum lobisi nasıl yapılır ders alsınlar. Birde KAI diye bir şey çıkardılar, iki kişi bir araya gelmiyorlar, 3 il derneği bir araya gelip vakıf kuruyorlar. Federasyonların, Vakıfların, Konfederasyonların etkisi nerede kaldı şimdi.. O adayla dayanıklılığa devam, hep hikâyeye devam, Ardahanlıların kaderi maalesef böyle Fakir başkan selam’ diyordu.
Başkan Karadağ’ın attığı bu mesajı okuyunca benim Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı iken başkan yardımcılarımdan olan Avukat Fatih Gürbüz Karakoyunlu’nun ölüm haberi ile adeta unutulan ARDAFED’e başkanı olduğum 6,5 yıl boyunca ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ diye kendimizi paralarken, birilerinin bunu nenesinin yaptığı Lobiye Çorbasına benzetmelerini hatırlıyordum.
(2).jpg)
BENİM DÖNEMİMDE 5 ARDAHANLI
BELEDİYE BAŞKANI OLMUŞKEN..
Evet ya diyerek yazmaya başlıyorum… Ve aşağıda anlatacaklarımla İddialıyım, bu iddiamın da altına bir kez daha bir de buradan imza atıyorum…’ diyorum.
Ve bir kez daha iddia ediyorum..
Benim, hala başında olduğum Ardahan Gazeteciler Cemiyeti olarak önce üyesi, sonra başkan yardımcısı daha sonrada 6,5 yıl başkanlığını yaptığım Ardahan Dernekler Federasyonunun Gazeteci Fakir Yılmaz yani şu an kaz/saz geceleri dışında Bir de ‘Ardahan Değerleri’ deyip çok değerlilerden ne yapacaklarını söylemedikleri paraları toplamaktan öte ortalıkta görünmeyen, ama ‘eğitimi kurtaracağız’ diye geceler, günler düzenleyen ama kime, kaç kişiye burs verdikleri kamuoyunca bilinmeyen adı, sanı olmayan çanta dernekleri harekete geçirmiş, adeta yarışa sokmuş, hatta ‘Fakir yapıyorsa bizde yaparız’ diye birleri de federasyon üzerine federasyonlar, yetmedi kağıt üzerinde konfederasyon kuranlar şimdi ne oldu, lobiyi? yoksa lobiye çorbası mı yapıyorsunuz?
Ve yine benim dönemimde içi boş KAI’yi reddedip, Ardahan’ın diğer 80 İl gibi kendi başına vilayet olduğunu anlatırken bu Ardahan’ın yerelde, ulusalda, siyasette, idarede güçlü olmasının tek yolunun ‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’nden geçtiğini ısrarla belirtmiş ve benden önce 40, 50 yıl yaşadıkları İstanbul’da zar zor ancak muhtar ya da ancak aza olabilen Ardahanlıların 3’ü ülkenin en büyük kenti İstanbul’da, sanayi vilayetler arasında ilk sıralarda olan Kocaeli Dilovası’nda yetmedi birilerinin turistik gezi için gidip, ziyaret ettikleri mezarlıkta ‘Vatan-Millet-Sakarya edebiyatı ile vatan sever kesildikleri Çanakkale’de birer olmak üzere toplam 5 öz be öz Ardahanlı belediye başkanı olmuşlardı.
Ki bunlar olduktan sonra yeniden aday gösterilmeyeği konuşulan Şişli’nin CHP’li Ağ saçlı Ardahanlı belediye başkanı gibi saçmalayıp, tüm toplumu üzen ‘Ne Ardahanlıları ben buraya tırnaklarımla kazıyarak geldim’ dediklerine şahit olsakta o dönem oluşturduğumuz kamuoyu ile başta Ağ saçlıya karınca kararınca önce aday olmalarını teşvik etmiş, sonra da seçilmelerine katkı sunmuştuk.
.jpg)
Evet, Şişli gibi aday gösterilmeyeceği konuşulan Esenyurt’taki burnundan kıl aldırmayan ama yanındakilerine burun bile yaptıran ve gelene ‘Size ne gerek, benden daha iyi Ardahanlımı var, benden daha iyi HDP’li, İYİ Partilimi var, her şeye benim aklım yeter’ diyenlerin kendilerinin yeniden aday olması veya başkanlık yaptıkları Esenyurt’a, Bakırköy’e ve Şişli’ye memleketleri Ardahan’a, kendilerinden umut bekleyen Ardahanlıları gururlandıracak olan bir eser bırakmadıkları gibi siyasi partilere, ‘Ardahanlı mı yok baba hemşehrileri gibi millet kendilerinden memnun değil’ dedirtmişlerdir maalesef..
Bu hemşo sermayesini yiyenler, bitmeyeceğini düşündükleri beş yıl boyunca lüks ve yedi sülalelerini işe koydukları bol paralı makamlarda ünlü, ünsüz stk’larımız gibi lobiye çorbaları içseler de bugün lobisiz kalıp, boş, boş sağa sola baka kaldıklarını üzülerek görmekteyim.
Şimdi nerde O ‘Güçlü Ardahan Lobisi’ diye sesi çıktığı kadar avaz avaz bağıran Fakir’ki gitsin başkanlığı döneminde gibi partileri, onların ileri genlerini ‘Ama ya Ardahan’ diyerek rahatsız eden, Kurumu ziyaret edip açıkça destek aldığı İstanbul Sanayi Odası gibi önemli ulusal ve İstanbul’un olduğu gibi ülkenin kaderine yön veren stk’ları, sahalarda top koşturan, spor yapan Fenerbahçe, Galatasaray yetmedi Futbol Federasyonu gibi siyasette de durum belirleyen stk’ların kapılarını aşındırsın.
Ve aynı Fakir şimdi nerde ki; Yerel ve ulusal basına gidip, Kılıçdaroğlu’nun masasına vurduğu gibi İmamoğlu, Genel Başkan Özgür Özel’e, Ardahanlı milletvekilleri, danışmanları aracılığıyla ve internette mektuplar kanalıyla ulaştığım Erdoğan’a, AK Partili Belediyelere, İl ve Genel Merkezlerine, arabasını pert eden, ölümden dönen kazalar geçirdiği yollardan meclise gitsin..
Benden daha önemlisi başta bunların seçilmelerinde benim kadar etkileri olan hemşehri, Ardahanlı yerel ve ulusal basın temsilcilerine lobiyi soran, hatırlatan var mı?
Ve bunlara olduğu gibi O dönemin Ardahanlı il başkanına, ‘Nereye kadar İl başkanlığı, neden milletvekili olmak için başvurmuyorsun’ dediğim ve bu önerimin katkısının da olduğuna ve vekil adayı olup ardından seçilmesine olan katkıma kendim gibi inandığım o dönemin Ardahanlı MHP İl Başkanı gibilerinin Ardahan, Ardahanlı lobisinden haber alan var mı?
Çünkü siyasi görüşüme rağmen ziyaret edip, fikir olarak katkı sunup, baş vurusunu tetiklediğime inandığım ve milletvekili olan ama fakirsiz dönemde yeniden seçilemeyen Ardahanlı İstanbul eski İl Başkanına dediğim gibi MHP’ye de gidip, ‘Ardahanlı olsun’ diyen lobiyecilere rastladınız mı?
Bilmem ama ARDAFED’i KAI hailine getiren ve şu an mevcut başkan olanın da lobiyesizlikten eski Ardahanlı şu anki Karslı Çapan ile birlikte Çekmeköy çamurunda zorlandığı şu günlerde bir de önce AK Parti’nin İstanbul İlçe adaylarına bakalım, Ardahanlı yok, Karslı yok, Iğdırlı yok.. Şimdi de ikisinin yeniden, oncasının aday aday olduğu CHP’yi bekleyelim ve bakalım, görelim..
Bakırköy başta gitti, Şişli tam sallantıda, Esenyurt ‘belki yeniden’ DEM (HDP) Partisi’nde olsalar da zaten Ardahan’da olduğu gibi İstanbul’da zor.
Ama yine de işimi, programımı, gazetelerimi, haberlerimi bir kenara bırakıp, yüzümü de yıkamadan, eşortmanlı halimle ‘Onlar etti, sen etme..’ diyen vicdanımın baskısıyla sizin de vicdanınıza sunarak, ‘haydi son bir katkıda sen sun ey lobisiz, lobyeci Ardahanlı..’ diyerek bu yazımı yazdım.
Ve yazımın girişindeki Avcılar Ardahan Derneği Başkanı Bülent Karadağ’ın dediklerinin altına da imza atan bir Ardahanlı olarak dayanamadım ve ‘kızım sana diyorum CHP sen duy’ diyerek, ‘AK PARTİ İSTANBUL’DA ARDAHANLI YOK! Manşetini gazeteme atıp, ‘Belki son dakikada, kurtarırım, yeniden aday olmalarına, aday adaylar arasında bulunan hemşoların aday olmasına katkım olur’ diyerek başta telefon rehberimdeki telefon mesajı aracılığıyla üst düzey siyasilere olmak üzere 39 bin numaraya, sanal ortamdaki sayfa ve gruplara, yerel ve ulusal tv ve gazetelerle paylaştım, ‘mevcutlar gibi hayırsız çıkmayacaklarına onlarında ders alacağına inandığım belki yine de bir iki Ardahanlı ola..’ diye..
.jpg)
30/31/29/28/27/26/25/24 Ekim 2011 Günlerinin Haberleri
en yeni makele
LİNKİMİZDE YAZARLARIMIZIN GÜNLÜK
YAZI VE YORUMLARI OKUYABİLİRSİNİZ..
**YAP/SAT/KAÇ? Van Depremi öncesi ve sonra israrla üzerinde durdugumuz insaat sektöründe milyonlarina milyon katip, Türkiye’nin en zenginleri arasinda 2. siraya yükselen Ali Agaolu gibi Ardahan’in zenginlerini geçenlerin kimler oldugunu da merak etmiyor degilim. Çünkü geçen Mart ayinda ki gibi gelecek Mart ayinda da EN ÇOK VERGİ VEREN İLK 100 KİŞİNİN ARASINDA GÖRECEGİME İNANMADIGIM onca kisi onca bina dikti ki Ardahan’da .. Kaldi ki; Gelisi güzel yapilan, park alani olmayan, depreme dayanikli raporlari var mi yok mu bilinmeyen daireleri 40 liraya mal ettikleri daireleri 110 ila 140 Bin TL. arasinda satanlarin sayisinda yeni yetme zenginler artti Ardahan’da.. Maliye’nin ‘Yeterli elemanimiz yok’ diyerek incelemekten aciz oldugu bunlarin resmi sayisina bakinca Ardahan’da yeni zenginlerin bir hayli arttigini kayitlarda bile bulamazsiniz.. Ki bunlarin çogu belediyenin, ‘Yapsinlar da nasil yaparlarsa yapsinlar’ diye bakip, izin verdigi, bakip, incelemedigi süslü, püslü binalarin sahipleri oldugunu herkes biliyor. Kamuoyunda, YAP/SAT/KAÇ olarak isimlendirilen bunlarin yarin yasanacak bir deprem ardindan suçlanacaklarini, hatta ulusal basinin yasanacak bir deprem ardindan bizim bunlari deprem öncesi yazdigimizi büyük puntolarla verip, ‘O zaman neredeydiniz?’ diye sorulacagini da bir gazeteci olarak iyi biliyorum.. Ama bugünde yayinladigimiz İmar raporuna bakilinca savcilarin, hatta basbakanin bile harekete geçmesi, incelemeye almasi daha mantikli olmaz mi? Belki de biz haksizlik yapiyoruz, gerçekler ortaya çikar anlaminda! **Daha çok insan kurtarilabilirmiydi? Van Depremi ile yeniden sarsilan ülkemde kâgit gibi yerle bir olan binalarin altinda kalan insanlarin kurtarma adina yapilan çalismalari benim gibi tüm dünya yakinda izliyor. 600’e yakin insanin ölü kurtarildigi o duvarlarin altinda daha nicelerinin oldugunu bekleyip görecegiz görmesine de benim asil üzerinde durmak istedigim depremi ilk yasandigi saatlerde uçaga atlayip, Türkiye’ye gelmek isteyen kurtarma ekiplerinin önüne neden geçildigidir?.. Acaba basta Rusya, İsrail, Amerika, depremde tecrübeli olan Japonya ve diger ülkelerde Van’a gelmek isteyen ama nedense bir hafta birakilmayan kurtarma ekipleri gelseydi daha çok insan sag kurtulabilirmiydi? Bilmiyorum ama bana, yani depremi bizzat yasayan biri olarak eger sorarsaniz evet der ve bugün 600’ü bulan ölü sayisinin 500 veya 450’de kalabilirdi derim.. Çünkü bizim gibi ülkelerin is basa geldikten sonra uyandigini bir ben degil tüm dünyanin iyi bildigini söyleyebiliriz.. Çünkü çikan bir yangina hortumu almadan giden itfaiye Türkiye’de, katlarca bina altinda kalan insanlari kurtarma adina dev kepçelerle içinde demir olmayan betonlari kaldirmak Türkiye’de, koordinasyonsuzluk Türkiye’de, panik Türkiye’de, hemen her konuda teknoloji yetersizligi Türkiye’de oldugunu bu ülkeyi idare edenlerde iyi biliyor.. Ve en önemlisi ise bir özür bile dilemeden deprem paralarini duble yolda, saglikta, egitimde harcadik diyebilinen dünyada ki tek ülke Türkiye .. Evet, soruyorum, depremin ilk yasandigi anda yardima gelmek isteyenlere izin verilseydi daha çok insan kurtarilabilirmiydi? fakiryilmaz323@hotmail.com-0.535.418 32 58
Yani basimizda meydna gelen depremin ilk isareti Göle’de yasanan 3.2 siddetinde sallantidan anlayan Ardahan’da birilerinin her ne hikmetse yardim çagrilarina kulak tikadigini görüp, izledik.. Göle’de yasanan depremin Van’da ki gibi 7.2 siddetinde olsaydi acaba Çildir, hanak, Damal, Posof orali olurmuydu acaba?.. Bilmiyorum ama Göle gibi Kürtlerin çogunlukta oldugu Van’da deprem yasandigi günbirileri arkasina sigindiklari o kutsal bayragi yine ellerine almis, bagiriyordular, birgüne birgün bu Türkgözü Gümrük Kapisinda niye sinir ticareti yapilmiyor diye bir yürüyüs, bir miting yapilmayan Posof’ta.. Peki ya oy için seçimlerde, bayramlar da dini duygulari oksayanlar tirlarla makarna dagitanlar basta olmak üzere basinda bulunduklari Belediye, STK’larin imkanlarindan yararlananlarinda orali olmadigini gördügümüz Van depremi için bir battaniye çagirisina sesiz, sedasiz destek veren halkin bunlarin gerçek yüzünü gördügüne inanirken bu ülkede, bu memlekette kimlerin küçük beyinlerinin altinda bölücülük yaptigini da bir kez anlamis, görmüs olduk.. Ancak bunlara karsin Ardahan Üniversitesinin yöneticileri ve bir ev, bir yurt, bir battaniye bulmaktan zorlanip, arkadaslariyla birlikte sirt sirta yatan üniversite ögrencileri, ülkem deyip duyarli davranan Ülkü Ocaklari yöneticileri, Özgür Yilmaz gibi esnaflarin önderliginde bir minibüs dolusu battaniye, kislik giyecek, isitici ulastirilan Van ve Ercis’e Ardahanlilarin simsicak yüregi ulastirilmistir .. 75 Plakali aracin yardim için gittigi Van ve Ercis’te karinca kararinca dagitilan Ardahan yardiminin o yürek sicakligi bu ülke benim diyen her Ardahanlinin yüregi olmustur. ‘Siz olmazsanizda, orada brileri hep olacak’ dedirten bu hareketi yeniden kutluyor, kardese bir battaniye göndermeyenleri kinamiyor, Allaha’a havale ediyorum.. **Nerede bu Kizilay? Dikkat ediyor musunuz bilmem ama Ülkü Ocaklarinin bile Van’a yardim topladigi bir sirada Ardahan Kizilay Şubesi ortada yok.. Sadece Ardahan Kizilay mi ki? Ardahan Belediyesi, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasi, Ardahan Şoförler ve Otomobilciler Odasi, Ardahan Ziraat Odasi ve onca irili ufakli, sazli, sözlü sözde STK’lar ortada yoklar.. Niye acaba? Olmaya ki bu arkadaslarin evlerinde televizyon yok, gazete okumayi bilmiyorlar!.. Kim bilir belki de ikisi de var, ama bir battaniye verecek, bir kazak gönderecek imkânlari yok? Kim bilir, belki de biz ön yargiliyiz, onlarda Cumhurbaskani gibi simdilik kalabalik yapmak istemiyorlar, oraya gidip, esya gönderip o kargasa da kalabalik yapmak istemiyorlar.. Gerçi duydugumuza göre sayin Cumhurbaskaninin Hakkari’ye giderken giydigi asker elbisesi dolaysiyla tepki aldigi ve kinanacagi için Van’a gidemedigi söylense de bizim Ardahan Kizilay’i ve diger STK’lar acaba niye dönüp Van’a, Erçis’e bakmazlar acaba merak ediyoruz.. Bunlara karsin duyarli olanlarinda var .. Ardahan Üniversitesi, Ardahan Ülkü Ocaklari, Ardahanli esnaflardan Hür Özgür Yilmaz’in baslattigi battaniye kampanyasina Ardahanlilar büyük bir destek verdi .. Göle’de lise ögrencileri harçliklarini, Çildir’da MYO Ögrencileri kan verirken bu Kizilay, bu ATSO, bu belediye ve digerleri niye yoklar acaba? Valilik mi? Onu hiç sormayin törenleri iptal edilen 29 Ekim dolaysiyla yardim torbalari teslim edilmek istenen Affet Merkezide tatildeymis.. **Buralardan göçmek! Yine bir sayim islemi daha yapiliyor. Acaba kas kisi kaldik ve kaç kisi buralardan göçtü veya göçmek zorunda kaldi. Niye neden gibi sorulari akillara getirmeden olmuyor! Ardahanlilar niye memleketlerini birakip giderler ve neden? Yirmi sene evvel Ardahan’da Garanti Bankasi vardi ve yine Ayni seneler Ardahan’da 2-3 kadar sinema vardi. Dost düsünceleri yillarin yerini kapitalizm aldi, kenevir tohumlari. O zamanlar daha mi iyiydi? O zamanlar komsu iliskileri çok yerli ve yerindeydi mesela. Hiç bir seyin karsiligi yoktu, aranmazdi altinda kötü düsünceler. Yardimlasmak, sosyal politikalar hiç ummayacaginiz noktalara kadar olumlu anlamda kullanilirdi… Peki, neden ve niçin Ardahan’dan göç edilmeye baslandi? 1992 senesinde Kent oldu Ardahan, o günden bu yana hiç bir seyin degismemesi acidir, üzücüdür… Alt yapi sorunlarimiz olabilir mi, buralardan göç edenlerin gerekçesi? İnsanlarinin egitimsizligi olabilir mi? Bir depremin bile siyasi anlamda yogrulup insanlarin çaresizligini saçma sapan yargilayan insanlardan kaçmak olabilir mi; buralardan göçenlerin gerekçesi… Buralardan göçenlerin asil gerekçesine gelecek olursak, issizlik olabilir mi? Zaten 650 TL ile geçimin imkânsiz oldugu Ülkemizde bir de bunun üzerine o 650’nin de bulunamamasi, aranip da bulunamamasi eklenince buralarda durmanin mantigini çözümlemek yerine direk ayni gün bilet alip gidenleri yargilayacagimiza onlara hak vermenin daha mantikli olacagini düsünüyorum.
Hava sicakliginin gece -10’lara kadar düstügü ve İnsaat Sezonunun sona erdigi bugün beton atilmaya devam edilen Ardahan’da topu topu 906 konutun Deprem Sigortasi var. Basbakanlik Afet ve Acil Durum Yönetimi Baskanligi (AFAD) verilerine göre, Türkiye’nin büyük bir bölümü 1. ve 2. derece deprem kusaginda yer aliyor, topraklarin yüzde 96’si farkli oranlarda deprem tehlikesine sahip bölgeler içerisinde yer aliyor. Genis deprem kusaginin yüzde 66’si aktif fay hatlari ile kapli. Türkiye’de meydana gelen dogal afetlerin yarattigi hasar ve can kaybi açisindan degerlendirilmesinde yüzde 61 ile deprem ilk sirada yer aliyor. Bunu yüzde 15 ile heyelan, yüzde 14 ile sel, yüzde 5 ile kaya düsmesi, yüzde 4 ile yangin, yüzde 1 ile de çig ve diger afetler izliyor. AFAD Deprem Dairesi Baskanliginin Ulusal Sismolojik Gözlem Agi tarafindan kaydedilen verilere göre, Türkiye’de 1 Ocak-31 Aralik 2010 tarihleri arasinda yapay sarsintilar dâhil toplam 18 bin 875 adet deprem meydana geldi. Marmara depremi sonrasinda uygulamaya konan zorunlu deprem sigortasinin daha çok yeni binalara uygulandigi ortaya çikti. Dogal Afet Sigortali Kurumunun Faaliyet Raporu’na göre, 2009’da Türkiye’deki 12 milyon 988 bin konuttan 3 milyon 435 bini sigortali. En çok sigortali konut 932 bin 408 adet ile İstanbul’da yer aliyor. İstanbul’u 509 bin konut ile Ankara takip ediyor. İzmir 270 bin sigortali konut ile üçüncü sirada. Bursa 119 bin konut ile dört ve Antalya da 112 bin sigortali konut ile besinci sirada. Adrese dayali nüfus kayit sistemi verilerine göre Van’in nüfusu bir önceki yila göre 13 bin kisi artarak, 2011 Ocak itibariyla 1 milyon 35 bin kisiye ulasti. 150 bin civarinda binanin bulundugu kentte, 7.2’lik depremin ardindan sigortali bina sayisinin sadece 5 bin 205 oldugu ortaya çikti. **EN AZ SİGORTALI ŞIRNAK En az sigortali konut ise Şirnak’ta. Şirnak’ta sigortali konut sayisi 812 olarak gerçeklesirken, Şirnak’i 941 sigortali konut ile Hakkari, 906 konut ile Ardahan izliyor. Sigorta konusunda Marmara Bölgesi açik ara önde. Bölgede neredeyse iki konuttan biri sigortali. Sigortali konut orani yüzde 51,7 olarak seyrederken, Marmara’yi yüzde 22 ile İç Anadolu, yüzde 15,7 ile Ege bölgesi takip ediyor. Oran Akdeniz’de yüzde 9, Karadeniz’de 6,6 Dogu Anadolu ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde sadece 2,4-2,5 arasinda kaliyor. Haber ekleme saati: 09.54-31 Ekim 2011 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Ardahan Belediyesi Depremi ve İmar Kanununu Hiçe Sayan Yanlis Uygulamalara Devam Etmektedir. **Belediye ilgili İmar Raporumuzu Savcilar ve Basbakan İncelemye Alacak mi? Gazetemizin daha önce oldugu gibi bugün de yayinladigi Ardahan’in İmar Raporu’na bakildiginda ciddi iddialar oldugunu görmek için mühendis olmak gerekmiyor. Belediyenin yazilanlara karsi sesiz kalip, ortaya atilan iddialar hakkinda bir açiklama yapma cesareti bile yapmadigi su zaman da görev bu iddilari arastiracak yetkili kurumlara düsüyor.. Son olarak Van’da meydana gelen depreme dayanarak bu yönde ki iddialari yayinlamaya ve basta savcilari, basbakani göreve davet etmeye devam ediyoruz. 1) 1999 Marmara Depremi ve yakin zamanda meydana gelen ve 600 kisiye yakin insanin ölümüne sebep olan Van ile Ercis depremlerinden artik ders alinmasi gerekmektedir. Aradan ilinde kaçak yapilasma halen devam etmekte, Belediyenin teknik eleman kadrosu, zabita kadrosu ile kaçak ekip kadrosu teskil edilemediginden bir türlü kaçak insaat tespiti yapilip önlem alinmadigi gibi halen daha mimari proje etüdü ile gerek vatandaslar gerekse de müteahhitler insaatlara baslanmakta, ruhsatlar daha sonra, hatta aylar sonra alinmaktadir. Binalar arsalarin durumuna, yol durumuna göre yapilmamakta, tip projeler uygulanmaktadir. Binalar yollara göre egri ve çapraz durmaktadir. Komsu çekme mesafesi 4 kata kadar 3 metre, 5 kattan sonra 3.50 metre olmasi gerekirken, bu mesafeler azaltilmaktadir. Bu durumu görecek olan Belediye teknik elemani yok mu? Baskanimizin bundan haberi var mi? Baskanimiz bunlari kismen de olsa yerinde denetlese faydali olmaz mi? İnsaatlar yapilirken kalfalarin eline kalmakta, insaat demirleri projelerin disinda gelisi güzel yapilmakta. Su basman kontrolleri yapilmadan binalar ayni cadde ve sokakta ayni kotta olmalidir, yerinde denetlenmelidir. Depremden sonra binalarin deprem yönetmeligine uygun olarak projelendirilmeli, dis duvar kalinliklari çok insaatta 13.5 cm tugla ile dik örülmektedir. Daha sonra üzeri montalama yapilmaktadir. Bu Ardahan için yetersizdir. Duvar kalinligi en az 20 cm olmalidir ve disina montalama yapilmasi gereklidir. Baskanimizin bundan haberi var midir? Kontrol ediliyor mu? 2010 yilinda yapilan insaatlarin büyük çogunlugu böyle yapilmistir. Ardahan’in en büyük sorunu imar ve kaçak insaattir. 3194 sayili imar kanunu ilgili maddelerine uyuldugu takdirde bu durumlar zaten çözülecektir. 2) Ardahan Ticaret ve Sanayi odasinin Kongre caddesinde baslamis oldugu insaatin ruhsatinin olmadigi duyumlar arasindadir. Sayin Basbakanin Van depreminden sonra kaçak ve ruhsatsiz insaatlara baslamasina müsaade edilmeyecegi belirtilmis, gecekondulasmaya ve kaçak insaatlara müsaadesinin kesinlikle yapilmayacagini belirtmistir. Sayin Belediye Baskani yoksa Basbakani dinlemiyor mu? Basbakan bu durumu görse ve arastirsa Belediye Baskaninin durumu ne olur? Belediye Baskani Ticaret Odasi arsasinin bir kismi belediye arsasi oldugu için bu arsanin bedeli Belediye Encümenince 105.000 TL (Yüzbesbin Türk Lirasi) olarak belirlenmis ancak Ticaret Odasi Baskani Latif Tosunoglu bu bedeli Ardahan Belediyesi veznesi yatirmadan tapuyu almistir. Belediye Baskani tapuyu çeviriyor ancak parayi ileride alacagina dair tapuya serh koyuyor. Hangi kanunda böyle bir durum vardir? Belediye Baskani bu durumda büyük bir suç islemistir. Kaldi ki Ticaret Odasinin parasi olmadigi halde insaata baslamistir. Ticaret Odasi Baskani Latif Tosunoglu bu parayi ne zaman ödeyecek? Yoksa Belediye’nin bu paraya ihtiyaci yok mu? Baskan bu durumu acilen açiklasin. 3) Ticaret ve Sanayi Odasi Ardahan ilinde çalisan birden fazla mühendis oldugu halde teklif almadan proje fiyati arastirmadan Ankara’daki bir firmaya 25 bin TL’ye projeyi yaptirmistir. Bu proje yaptirilirken daha önce de örneklerde gördügümüz gibi o zamanki Vali’nin Ankara’daki bir akrabasina sehir merkezindeki simdiki Polis Evi projesini yine Ardahan’da arastirmadan, proje fiyati almadan yaptirmistir. Yapilan bu binanin sekli, durumu ve kullanimi tüm Ardahan halkin tepkisine sebep olmustur. Ana caddede de ucube gibi durmaktadir. Vali gitti ama binayi gören vatandaslar her zaman binanin yapimina sebep olanlar hakkinda Ardahan Halki her zaman lanet okumustur. Şimdi Ticaret Odasi Baskani Latif Tosunoglu’nun yaptiracagi Ticaret Odasinin bu binasinin uygun olup olmadigi Belediye Baskani’nin ve diger Çevre ve Şehircilik Müdürlügü’nün haberi var midir? Uygunlugu tartisildi mi? Ardahan ili için yeterli midir arastirildi mi? Duyumlarimiza göre bodrumla birlikte 7 kat insaat yapilacagi belirtilmis, normal katlarin 260 m2 her normal katta ikiser bölmeli iki is yeri olacagi arastirmalar sonucunda ögrenilmistir. Zemin kat hariç on is yeri olacaktir. Halbuki asansör ve merdiven çikildiginda 240 m2 bir alan mevcuttur. Bu alan dörde bölündügünde 60 m2 genisliginde mutfagi, lavabosu, olabilecek her katta 4 is yeri yapilabilirdi. Toplam 20 is yeri olacakti. Ticaret ve Sanayi odasi 10 is yeri kaybetmistir. 60 m2 büyüklügünde 1+1 daireler projelendirilip müteahhitler tarafindan Büyüksehirlerde satilmaktadir. Bu durumlar tecrübeli mimarlar ve mühendislere yaptirilsaydi böyle durumlar olmayacakti. Buraya yapilacak olan bina gökdelen binasi mi ki Büyüksehirlerde yaptiriliyor. Büyüksehirlerde olan mimar ve mühendisler çok mu tecrübeli? Bu isi daha mi iyi biliyorlar? Bilip bilmedikleri bu projeden bellidir. Bina yapi denetimli yapilacagina göre resmi kurum da olsalar hesaplari banka hesaplarina göre olur. Elden ödemeler yapilmaz. Yapi denetimlere yapilan ödemeler ve diger ödemeler banka hesaplarinda görülmesi gerekir. Bu binanin kontrollügünü yapacak mühendisin de tecrübeli ve tarafsiz olmasi gerekir. Yoksa binaya disardan bakmakla kontrol olunmaz. Van depreminden sonra sivil toplum kuruluslari da bu durumlara daha çok duyarli olacaklarini biliyoruz. 4) Son arsa satislariyla ilgili vatandaslarin tepkileri görülmüs imar kanununa aykiri olarak 60 m2’lik parseller yaptirilip satisa çikarilmistir. Bu parseller 12 metrelik imar yoluna cephe olup 6 kat bitisik nizam imar oldugu görülmüstür. Vatandaslar eski meydandan veya diger yerlerde is yerlerini söküp yeniden yaptiklari zaman yeni ruhsat verilirken belediyenin zorladigi ve zorluk çikardigi defalarca görülmüstür. Belediyenin sattigi bu yerlere vatandas nasil bina yapacaktir? Bina cephesi ve derinligi insaat yapmaya yeterli midir? 3194 sayili imar kanununa göre parsel derinligi ne olacagi belirtilmistir. Parseller yeterli midir veya uygun mudur? Belediye Baskani bu parselleri yaparken imar kanunu ilgili maddelerini inceledi mi? İncelemedigi zaten bellidir. Bu arsalarda ön cepheden ve arkada cepheden ne kadar çekilecek, kalan her halde 40 m2 merdiven ve 5 kattan sonra asansör mecburiyeti oldugu için asansör de koyulacagindan arsada yapilacak binanin büyüklügünü baskan hesapladi mi? Vatandaslar neden yaniltildi? Ayrica vatandaslarin arkada kalan arsasinin degeri de düsmüstür. 5) Eski hamamin yaninda önceden olmayan, sonradan revizyon planinda açilan bes metrelik imar yolu, 3194 sayili imar kanununa aykiridir. Bes metrelik imar yolu olamaz, en az yedi metrelik imar yolu olmasi gerekir. Bu yol yirmi metrelik ana cadde ile oniki metrelik yol arasina açilmis. Plan incelendiginde üç kirimli olarak yol geçirilmistir. Bu yol yirmi metrelik imar yolundan karsi yola neden düz baglanmamis? Yoksa burada arsa sahipleri korunmus mudur? Bu yol gerekli miydi? Bu yolda arsasi olan ancak bu yolun geçtiginden haberi olmayan yurt disindaki insanlarimiz mevcut, 40 senelik arsalari heder olmustur. Bu vatandaslarin durumu ne olacak? Birine iyilik yaparken diger insanlari magdur etmek uygun mudur? Bu arsalar satilirken imar kanunu gözetilmeden sirf Belediye’ye gelir gelsin diye gelisi güzel parseller yapilip, degerlendirme yapilmistir. Buraya yapilacak binalari da gecekondu tarzinda olacak. Bu da Basbakanimizin görüs ve fikirlerine aykiridir. Basbakanimiz bu durum da görse, Sayin Belediye Baskaninin durumu ne olur? 6) Belediyenin sehir merkezindeki eski bahçenin yapimini vatandaslar gezip gördüklerinde tepkilere neden olmaktadir. Halk büyük sehirlerde yapilan parklarla mukayese edildiginde hiç de güzel bir park olmadigini belirtmisleridir. Nedeni ise bahçenin büyük bir bölümünün beton ve mermerlerle kaplandigindan, yesil sahalarin azaltildigindan bahçe özelligini kaybetmesidir. Dösenen mermer karolarin Ardahan sartlarinda kalinligi bakimindan yetersiz oldugunu, en az 6-7 cm kalinliginda olmasi gerektigini ve dösenen karolarin teknige uygun dösenmedigini, derzlerin ayni hizada olmadigini her gün o bahçede gezen Baskanimiz görmedi mi? Baskanimizin övdügü ve Ankara’da yaptirdigi bahçe projesinin örneklerini Ankara’da hiç görmedi mi? Bu projeler yapilirken Belediye meclisinde tartisilip iyi ve kötü yanlari tespit edilmedi mi? Yoksa Baskanimiz projeleri tek basina yaptirip hiç kimseye sormadan uygulamaya mi sokuyor? Bu da zaten yasal degildir. 7) Sanayi sitesi ve diger yerlerde yapilmis su kanallari yeterli midir? Sanayiden ve daglardan gelecek suyu bu gelisi güzel yapilan kanallar tasiyacak mi? En az genisliginin 3 metreden fazla derinliginin de 2 metreden fazla olmasi gerekmez miydi? Yollara dösenen kilit parkeler ve bordürler Ardahan iklimi sartlarina göre gerek beton dozu, gerekse kalinlik olarak yeterli midir? Ana caddelere dösendiginden tonajli araçlarin geçmesiyle yollar dayanamamakta yipranip parçalanmaktadir. Kar, buz ve don ile zamanla asinmaktadir. En fazla 5-6 yil içinde yipranmaktadir. Halbuki bunlarin özel imalatla en az 10 cm kalinliginda olmasi gerekmez miydi? Az imalat yapilsin ama uzun ömürlü olsun. Yapilanlar birkaç yil içinde bozulmasin. Bu durum yaya yollarina dösenen karolar için de geçerlidir. Ayrica sokak ve caddelerin alt yapisi, bil hassa kanalizasyon hatlari degismeden parke kaplamalari yapimi devam etmektedir. Vatandaslarin bu hususta büyük tepkileri mevcuttur. Neden alt yapi yapilmadan üst yapi yapiliyor. Bu yollar alt yapidan dolayi kisa zamanda yeniden bozulacaktir. Belediye Baskanimiz bu durumlari halen daha anlamadi mi? 8) Ardahan il oldugu halde en büyük sorunu Ardahan’da çalisir vaziyette hiçbir hamami olmamasidir. Üniversitesi olan sehrimizin acilen en kisa bir zamanda kamu yararina da olsa Belediye Baskanimizin hamam yapimina acilen özen göstermesi veya özel sektör tesebbüslerini mevcut hamamlari isletmesi için girisimde bulunmasi gerekmektedir. Yoksa bu durum Ardahan’in yüz karasidir. Büyüksehirlerde havuzlu ve diger tip çok sayida hamamlar mevcuttur. Bu örneklerden faydalanmasi gerekmektedir. 2 yildir Baskanimiz bu durumu düsündü mü? Herhalde Baskanimiz hamama gitmedigi için bu durumu bilmiyor ve ondan dolayi Hamami bile satti. Haber ekleme saati: 11.17-30 Ekim 2011 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Kent bosaliyor.. 6 Kasim günü kutlanacak olan Kurban Bayrami dolaysiyla tatile çikan birçok yabanci bürokrat ve ögrenci kenti bosaltmaya basladi. 9 Gün olmasi beklenen Kurban Bayrami tatilini kendi memleketlerinde ve evlerinde geçirmek isteyen yabanci bürokrat ve ögrencilerin terk ettigi Ardahan bosalmaya basladi. Çantalarini sirtlayan bürokrat ve ögrencinin terk ettigi görülen Ardahan’da basta terminal olmak üzere yolcu otobüsleri ve uçaklar dopdolu oldugu görülüyor. Habersekleme saati: 12.57-29 Ekim 2011 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Valilik, Belediye, STK’lar ve 4 İlçe Duyarsiz Kaldi .. Geçtigimiz günlerde yasanan ve 600’e yakin iknasinin ölümü ile sonuçlanan Van depremi ardindan yurt genelinde baslatilan yardim kampanyalarina destek veren Ardahanlilarin Van ve Eris’e ulastirilmasi amaciyla İsadami Hür Özgör Yilmaz’a teslim ettikleri battaniye, kislik elbise ve birçok katalitik ile elektrik ocagi Van ve Erçis’e ulastirildi. Ayni zamanda Gazeteci Fakir Yilmaz’in kardesi olan Cadde Cafe’nin Sahibi Hür Özgür Yilmaz ile yine Gazeteci Fakir Yilmaz’in oglu olan Saddam Dogu Yilmaz’in Ardahanli hayir Sever Levent Deniz’in verdigi minibüs ile Van ve Eris’e ulastirilan yardimlara Ardahan SES Temsilciligi de destek verdi. **Göle disinda ilçeler yardim yapmadi! Ardahan Üniversitesinin, Ülkü Ocaklarinin, SES Ardahan İl Temsilcisi Yavuz Düz ve İsadami Hür Özgür Yilmaz’in gayretleri sonucu duyarli vatandaslardan toplanan yardimlarin yani sira Göle’de de bir grup genç yardim kampanyasi baslatirken, Posof, Damal, Hanak ve Çildir’da bu yönde bir girisimin olmamasi dikkat çekti. **Valilik, Belediye ve STK’de orali olmadi .. Bir Minibüs battaniye, kislik elbise ve birçok isiticinin Ardahan’da toplanip Van’a gönderildigi bir sirada Ardahan’da bulunan Belediye, STK ve Valiligin destek vermemesi de dikkat çekti. Haberi ekleme saati: 12.10-29 Ekim 2011 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**29 EKİM’DE KAR YAGMADI .. Son yillarda iyiden iye ilgisiz kalan resmi bayramlardan olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayrami bu yil yasanan iç çatismalar ve geçtigimiz gün meydana gelen 7.2 siddetinde ki Van depremi dolaysiyla Atatürk büstlerine çelenklerin konulmasi ve resmi heyetin protokolü tebrik etmesiyle baslayip, bitti. Ardahan’da kar kisin geldigi gün olarakta bilinen 29 Ekim Cumhuriyet bayrami etkinlikleri, 28 Ekim Cuma günü Atatürk’ün Hükümet Konagi önünde bulunan Atatürk Büstüne konulan çelenklerle baslarken, 29 Ekim günü Ardahan ve İlçelerde resmikabuller yapilip, tebriklerin kabulü ile son buldu. Cumhuriyetin diger adi olan halkin da ilgi göstermedigi ve tatil günü olmasi dolaysiyla evlerinde çikmadigi görülen bir süreci yasayan resmi bayramlarin gün geçtik gözden düsmesi de dikkatlerden kaçmiyor. Haber ekleme saati: 11.53-29 Ekim 2011 Foto: Hilal Demirkaya/Çildir
Ardahan’in da içinde bulundugu Dogu Anadolu Bölgesi’nde yasanan onca sorun karsisinda bölgenin Sivil toplum Örgütlerinin ortalikta görünmedikleri dikkat çekiyor. Bu yil açilacak denilen ancak yine açilmayan Aktas Gümrük Kapisi gibi onca beklentisi bulunan bölgenin sorunlari ile egilememekle elestirilen ve yazlari piknik, senlik, festival, kislari kahvalti, kislari ise kaz gecelerinde ortaya çikan bölge dernekleri, ülkenin ve dünyanin ayaga kalktigi, yardima kostugu Van’da yasanan deprem karsisinda da ortaya çikmadilar. **KAİSİAD SOSYETE TAKIMINI İLE CIRTIK ATTI! Bölgeyi temsil ettiklerini ileri sürüp, Kars-Ardahan-Igdir isimlerini kullanip, kurduklari derneklerle bilet satip, yemek vermekten öteye gitmeyen derneklerin basinda gelen ve yillardir Kars’a, Ardahan’a, Igdir’a gelmeyen isimlerin yöneticiligini yaptigi ve içinde sanayici ve is adaminin bulunmamasina karsin Kars-Ardahan-Igdir Sanayici ve İsadamlari Dernegi ismini tasiyan KAİSİAD, 24 Şehit ve Van ve Ercis’te yasanan depremin gözyaslarinin döküldügü, insanlarin halen beton altinda oldugu bir sirada çogu kendileri gibi Kars’i, Ardahan’i, Igdir’i unutan ve bölge kamuoyunda sosyete takimi olarak bilinenlerle yemekli bir toplanti ile bir araya gelip, gecenin geç saatlerine kadar eglenmeleri dikkat çekti. **HOÇ-FED’İN KAHVALTİLİ TOPLANTILARI BİTMEK BİLMİYOR! Van’da ki Kürt halkinin yikilan evlerin altinda kaldigi, Sinir ötesi Operasyonlarin yapildigi bir sirada haftada en az iki kez kahvalti düzenleyip, toplantilar yapan Hoçvan Federasyon’da KAİSİAD’dan asagi kalan bir tarafi yok. Güven Yilmaz ile basarisiz e TRT ŞEŞ’li bir dönem geçiren ve hafta sonu yapilacak olan kongre ile yeni baskanini seçecek olan HOÇ/FED’in gündemin bu kadar yogun oldugu bir sürede ortada olmamasi da dikkat çeken diger önemli bir gelisme. **Kültü Evi, Tiyatro Sahnesi oldu .. Merkezleri nerede olduklari dogru dürüst bilinmeyen onca dernegin oldugu İstanbul’da basta olmak üzere yurdun birçok yerinde Kars-Ardahan-Igdir ismini tasiyip, bu üç kente yönelik yasanan sosyal, siyasal ve ekonomik olaylar karsisinda duyarsizliklari ile bilinen bölgenin insanlarindan olusan STK’larin bir digeri de merkezi İstanbul/Esenyurt’ta bulunan Ardahan Kültür Evi olmaktadir. Kurulusunun ilk günlerinde yaptigi çikislariyla mevcut derneklerin önüne geçen ancak daha sonra gün geçtikçe aktifsizlesen bu dernek gibi Ardahan Federasyon’da ortalikta görünmemektedir. **KAI Ne İs yapar? Ardahan Vakfi nerede? Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Resul Yildiz, İsmail Aytemiz, Turan Çelik, baskanligini yaptigi dönemde gözde vakiflar arasinda bulunan Kars Ardahan Igdir Vakfi’nin nerede oldugu, ne is yaptigi bilinmezken merkezi Ankara’da bulunan Ardahan Vakfi da kurulusundan bu yana gerek bulundugu Ankara’da gerek ise bölgede gözle görülür bir sey yapmasi Ardahanlilarin tepkisini almaktadir. **İsimli unutulan dernekler .. Akla gelen ilk dernekler disinda yaklasik 300 dernegin bulundugu İstanbul’da, Ankara’da, Kocaeli’nde, İzmir’de ve diger illerdeki onca dernekten de haber alinamiyor. Cenaze merasimlerinde ancak bir araya gelen ve birçogu tabelada kalan bu derneklerin bilet satip, yemek vermekten öteye gitmemeleri tepkilere neden olmaktadir.
Kent’e geneline parklar yapmasi gereken Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy mahallelre degil, evinini bahçesinesine çocuk parki kurdu. 7 Mahallesi bulunanve SODES tarafindan bu yil kurulan bir kaç çocuk parki disinda çocuk parki bulunmayan kentten sorumlu AKP’li Belediye Baskaninin bir çocuguna özel olarak çocuk parki kurdurmasi görenlerin tepkisini çekerken, baskanin bu davranisinin çatal kasigini karstan aldigi belediyenin villasinda çocuklari ile keyif çatma derdi olarak degerlendirildi. Kentin birçok sorunu çözüm bekledigi bir sirada baskanin bu davranisinin ne kadar etik oldugunu soran Ardahanlilar, sayin baskanin kendi konutunun bahçesine çocuk parki kurdurmasi ve bir çocugu için özel park yaptirmasi hangi siyasi anlayisa sigdigini da merak ettiklerini belirtmeden geçemedikleri görüldü. Konu hakkinda görüslerine basvurdugumuz AKP’li Ardahan Belediye Baskani Faruk Köksoy ise cevap vermemesi dikka çekti.
Önce Göle, arindan Van/Ercis, dünde Yüksekova’da meydana gelen depremlerle yeniden tartisma konusu olan gelisi güzel yapilasma modasina Ardahan’da ki camilerde ayak uydurmus. ‘İmam evi olsun da nasil olursa olsun’ anlayisinin hüküm sürdügü Ardahan’da kent ortasinda bulunan merkez camisinin etrafi katli beton binalarla kapatanlar Yeni Mahallede bulunan caminin de etrafini, çevresini, yetmedi tepesini bile eve çevirdikleri görülüyor. Acar muhabirimiz Alis’in çektigi bu fotografta biz caminin neresi oldugunu bulamazken, kent merkezinde ki binalar gibi kaçak terasi olan caminin disi gibi içi de içler acisi halde oldugu görüldü.
Yaklasik olarak bir ay önce sayimina baslanan Ardahan’in net rakami ise 30 Kasimda sayimlarin bitmesi ile ortaya çikacagi alinan bilgiler arasinda oldu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun Türkiye genelinde yaptigi (Güncellestirme) adi altinda yapilan sayim çalismalari Ardahan’da devam etmekte. Geçtigimiz ay baslanan sayimin neticesinin 30 Kasima kadar devam edilecegi bilgisi alindi. Damal, Hanak ve bu ilçelerin birçok belde ve köyünün sayim islemi tamamlanmisken Ardahan Merkez, Göle, Posof, Çildir ve köylerinin ise sayim isleminin devam ettigi alinan bilgiler arasinda oldu. Ardahan’da 17 Sayim personeliyle sayimlara devam eden Türkiye İstatistik Kurumu Kars Bölge Müdürlgünün Türkiye genelinde yapilan sayim çalismasinin Ardahan kisminin 30 Kasimda bitmesi bekleniyor. Yapilan sayimin Genç ve üniversite mezunu personel tarafindan yapiliyor olmasi ise sayimlar da yapilan hatalarin sifira indirgenmesi hedefleniyor.
Her hafta Persembe günleri Meydan Caddesinde kurulan Persembe pazarina ilgi beklenenin altindaydi. Hemen her kesimin gittigi Persembe pazarinin müsterisinin her geçen gün azaldigi dikkatlerden kaçmazken müsterisi azalan Persembe Pazarinin islerinin düsük olmasina ise kis mevsiminin kendini iyiden iyiye hissettirmesi sebep gösteriliyor. Meyve ve sebzenin yani sira daha birçok ev esyasinin satildigi persembe pazarinin hemen her cebe uygun olusu ise gözlerden kaçmiyor. Herkesin bir derdi var cümlesinin fotografi bu olsa gerek… Biri lahana satmak zorunda digeri ise satilan lahanalarin kabuklarini kazlarina, tavuklarina götürmek zorunda… Hayat; aslinda bu mücadeleden ibaret degil mi?
Dagittigimiz gazetelerin öglen sirlarina denk gelmesi ile yakaladigimiz birçok öglen yemegi fotolarini haber yaptigimiz su siralar “Çek gazeteci çek, esnafin halini çek” Diyen esnafin tepkileriyle islerin durgunlugundan dem vuran esnaflar, kis mevsiminin de gelmesiyle duran islerden muzdarip. Sik sik gazetelerimiz de isledigimiz esnafin öglen yemegi adli haberlerimizde aslinda esnafin ekonomik durumunu ve kis stresini yansittigimiz fotograflarimizda esnafin islerinin çokta kötü olmadigini melemenin bol yumurtali olusundan anlamak mümkün.
Van’da meydana gelen 7,2 siddetindeki deprem felaketinde zarar gören depremzedelerin yardimina Ardahan spor kulübü de kostu. Ardahan spor kulübü öncülügünde, Van’da meydana gelen depremde magdur olan vatandaslara verilmek üzere giyecek ve yiyecek yardimi kampanyasi baslatildi. Kampanyaya kulüp yönetici ve sporculari ile Ardahanlilar yogun ilgi gösterdi. Kisa sürede toplanan 13 koli yardim malzemesi Van’a gönderilmek üzere kargoya teslim edildi. Konuyla ilgili açiklamada bulunan Ardahan spor kulübü Baskani Ugur Kaçar, “Van ve Ercis’te yasanan 7,2 büyüklügündeki deprem hepimizin yüreklerini sizlatti. Deprem felaketinde yakinlarini kaybeden vatandaslarimizin acilarini paylasiyoruz. Hayatlarini kaybeden vatandaslarimiza da Allah’tan rahmet diliyoruz. Aci tablonun büyümemesi adina enkaz altinda kalanlarin da bir an önce kurtarilmalarini sabirsizlikla bekliyoruz. Bu durumda biz sivil toplum örgütlerini, siyasi parti temsilcilerini ve her kesimden insanlarimizi Van ve Ercis’te yasanan bu büyük faciaya el uzatmalarini istiyoruz. Ardahan halkinin bu konularda duyarsiz olmadigini biliyoruz. Biz Ardahan spor olarak Van da yasanan bu dehsete kimsenin duyarsiz kalmayacagini ve bizim burada bir örnek teskil edecegimizi, Ardahan’i harekete geçirecegimizi düsünüyoruz” dedi.
Erzurum Jandarma Bölge Komutani Tümgeneral Yusuf KAYA Ardahan Valisi Mustafa TEKMEN’i makaminda ziyaret etti. Yaklasik bir saat süren ve Tugay Komutani Tuggeneral İsmail GÜMÜŞTEKİN, İl Jandarma Komutani Albay Samit TOKMAK ile Artvin İl Jandarma Komutani Albay Alper SIR’in da katildigi ziyarete ilin ve bölgenin asayis konularinin görüsüldügü ögrenildi.
Bir yil önce göreve baslayan İran İslam Cumhuriyeti’nin Erzurum Baskonsolosu Riza Kiliçhan, beraberindeki bir heyetle Ardahan’a gelerek Ardahan Valisi Mustafa Tekmen’i makaminda ziyaret etti. Ziyaretinin amacinin, görev alanina giren iller arasinda bulunan Ardahan’i yakindan tanimak ve iki ülke arasinda ekonomik, kültürel ve ticari alanlarda isbirliginin gelismesine katkida bulunmak oldugunu belirten Baskonsolos, Vali Mustafa Tekmen’den ilinin ve bölgenin kalkinmasi için gerçeklestirilen ve gerçeklestirilecek projelerini ögrenmekten ve gösterdigi sicak alakadan son derece memnun oldugunu belirtti. Ardahan Valisi Mustafa Tekmen’de hem sinir ili Valisi olmaktan hem de Serhat İlleri Kalkinma Ajansi’nin (SERKA) baskani olmaktan kaynaklanan önemli görevleri ve sorumluluklari bulundugunu; buna yönelik hedef ve projeleri hakkinda Sayin Baskonsolosu bilgilendirdigini; iki ülke arasindaki kardeslik ve dostluk baglantilarinin saglamlastirilmasina gayret göstereceklerini vurguladi. Baskonsolos ve heyeti Ardahan’daki bazi kuruluslari da ziyaret ederek ilimizden ayrildi.
İs Adami Kemal Balci’nin yaptirdigi 100 yatak kapasiteli “KAFKAS ARI OTELİ” Ardahan Valisi Mustafa Tekmen tarafindan hizmete açildi. Açilis kurdelesini kesmeden önce kisa bir konusma yapan Vali Tekmen, ilimizde son yillarda gerçeklestirilen kamu yatirimlari ve imar faaliyetlerine paralel olarak özel sektörün de yatirimlarini arttirdigini; bunun en güzel örneklerinden birinin bugün hizmete giren bu modern otel oldugunu söyledi. İlimizde modern yapilasmanin ve yatirimlarin bölge insaninin mevcut yönetime duydugu güvenin de bir göstergesi oldugunu vurgulayan Vali Mustafa Tekmen, yillardir göç veren bu bölgenin artik göç almaya basladigini görmeye basladiklarini söyleyerek bu yatirimi ilimize kazandiran Ardahanli İs Adami Kemal Balci’yi tebrik ederek, diger yatirimlara örnek olmasini ve hayirli olmasini dileyerek kurdeleyi katilimci vatandaslarla birlikte kesti.
Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi bünyesinde kurulan ARÜ Tiyatro Toplulugu İstanbul Kültür Üniversitesi’nde gösterdigi basarili performansinin ardindan Ardahan’da ilk defa sahne aldi. “Kanli Nigar Sahnede” isimli oyun Ardahan Halk Egitim Merkezi’nde geçtigimiz hafta sonu Ardahanli tiyatro severlerle bulustu. Tiyatro gösterimi, yogun ilgi nedeniyle iki kez sahnelendi. Birçok kurum kurulus temsilcinin, Ardahan Üniversitesi akademik ve idari personelinin, ögrencilerin ve vatandaslarin katilimiyla sahnelenen oyunda, seyir zevki yüksek dakikalar yasandi. Topluluk, sergiledikleri oyun, verdikleri mesajlar ve gösterdikleri sahne performanslari ile ayakta alkislandi. Basarili sahne performanslari ile begenileri toplayan ARÜ Tiyatro Toplulugu üyeleri ‘Ardahan’da ilk defa sahneye çikmanin gururunu yasadiklarini’ belirterek, ‘bundan sonra daha güzel oyunlarla Ardahan’a yeni bir soluk getirmek istediklerini’ ifade ettiler. Tiyatronun tarihine yönelik kisa bir degerlendirme yapan Ardahan Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Orhan SÖYLEMEZ, ARÜ Tiyatro Toplulugu’nun gerçeklestirdigi oyunun kendilerine doyumsuz anlar yasattigini ifade etti. Prof. Dr. SÖYLEMEZ, ARÜ Tiyatro Toplulugu’nun İstanbul Kültür Üniversitesi’nde sahneledigi basarili performansin ardindan Ardahan’da sergiledigi sahne performansinin da takdire sayan oldugunu dile getirdi. Prof. Dr. SÖYLEMEZ, toplulugun yeni oyunlarini sabirsizlikla bekledigini sözlerine ekleyerek oyunculari tek tek tebrik etti.
Ardahan’in Çildir İlçesi’nde bulunan Çildir Gölü’nde tatli su istakoz agina su samuru takildi. İstakozlari yemek isterken aglara takilan su samuru telef oldu. Çildir Gölü Su ürünleri Kooperatifi Baskani Ülfet Kiliç, Çildir Gölü’nde balikçilarin agina en son 20 yil önce bu büyüklükte samurun takildigini söyledi. Kars ve Ardahan sinirlari içinde 124 bin metrekare alana sahip Çildir Gölü’nde balikçilik yapan 3 çocuk babasi 42 yasindaki Adnan Cimsit, gece attigi istakoz agini çekmek için dün sabahin erken saatlerinde teknesiyle Göle açildi. Agi çektigi sirada farkli bir sey oldugunu hisseden Cimsit, agi tekneyle kiyiya kadar çekerek Sudan çikardi. Aga büyük bir su samuru takildigini gören Adnan Cimsit, “Su Samurunu önce köpege benzettim. Aga takilan istakozlardan kendine ziyafet çekmek için yaklasmis. Aga girince de kurtulamamis ve çirpinarak can vermis” dedi. Yaklasik 30 kilo agirliginda bir buçuk metre boyundaki su samurunu uzun yillardan bu yana ilk kez gördüklerini ifade eden Çildir Gölü Su ürünleri Kooperatifi Baskani Ülfet Kiliç, Çildir Gölü’nde balikçilarin agina en son 20 yil önce bu büyüklükte samurun takildigini bildirdi. Su samurunun özellikle, takilan İstakozlari yemek için aglara yaklastigini söyleyen Kiliç, “Bu kadar büyüklükte samuru 20 yil önce bir arkadasimiz yakalamisti. O günden beridir aglarimiza bu kadar büyük samur takilmamisti. Yaklasik 30 kilogram agirliginda, çok da büyük. Aga takilinca çirpinmis ve öyle can vermis. Keske canli kaysaydi da tekrar onu suya birakma keyfini yasasaydik” diye konustu.
Cumhuriyetin ilaninin 88. yil dönümü Van’da yasanan 7.2 siddetinde deprem dolaysiyla iptal edildi. Basbakanlik genelgesi üzerine günlerdir hazirliklari yapilan Cumhuriyet törenleri içinde yer alan tüm kokteyllerinde iptal edildigi bildirildi. **ARDAHAN VALİSİ MUSTAFA TEKMEN’İN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMA MESAJI CUMHURİYETİMİZİN 88. YILINI KUTLADIGIMIZ BUGÜN SİZLERİ SAYGI VE SEVGİYLE SELAMLIYORUM. “EY TÜRK GENÇLİGİ; CUMHURİYETİ BİZ KURDUK, ONU İLELEBET YAŞATACAK OLAN SİZSİNİZ” DİYEN, DEVLETİMİZİN VE CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VE GÖREV ARKADAŞLARINI HAYIRLA VE ŞÜKRANLA YAD EDİYORUM. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, BİN SENEDİR YAŞADIGI BU TOPRAKLARDAN SÜRÜLMEK İSTENEN BİR MİLLETİN; CANINI, KANINI VEREREK KAZANDIGI BİR MÜCADELENİN, BİR DESTANIN SONUCU KURULMUŞ, BİR DEVLETİN ADIDIR. DEGERLİ ARDAHANLILAR! ÜZERİNDE YAŞADIGIMIZ BU KUTSAL VATAN TOPRAKLARI KOLAY KAZANILMAMIŞTIR. BU VATANI VATAN YAPMANIN BEDELİ BÜYÜK OLMUŞTUR. UNUTMAYALIM Kİ, ELDE TUTULMASININ DA BEDELİ BÜYÜK OLACAKTIR. ONUN İÇİN GEÇMİŞTE OLDUGU GİBİ, ŞİMDİ DE, HATTA GELECEKTE DE DEVLETİMİZİ YIKMAK, BİZİM BİRLİGİMİZİ VE DİRLİGİMİZİ BOZMAK İÇİN ÇALIŞAN “DAHİLİ VE HARİCİ BEDHAHLAR” OLACAKTIR. BU YÜCE MİLLETİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK İÇİN FİTNE VE FESAT TOHUMLARINI EKMEK VE YEŞERTMEK İSTEYENLER OLACAKTIR. UYANIK OLMAK, AKILLI OLMAK ZORUNDAYIZ. BUNLARA KARŞI HEM DE SON DERECE UYANIK OLMAK ZORUNDAYIZ. SEVGİLİ GENÇLER! CUMHURİYETİMİZİ SİZLER KORUYACAK VE BU YÜCE MİLLETİ HAK ETTİGİ YERE SİZLER GETİRECEKSİNİZ. ŞU ANDA GÜÇLÜ BİR DEVLETİN YÜCE BİR MİLLETİN MENSUBU OLDUGUMUZU UNUTMAYIN! ÇOK ÇALIŞIN! “MUASIR MEDENİYET” YARIŞINDA EN ÖNDE OLALIM. SİZLER, GÜÇLÜ BİR EKONOMİSİYLE DOGU BATI ARASINDA BİR KÖPRÜ, BİR KİLİT DEVLETİN KUTSAL BİR VATANIN EVLATLARISINIZ. CUMHURİYET BİR FAZİLET REJİMİ, YÖNETİMİDİR: KİMSENİN KİMSEYE ÜSTÜNLÜGÜ YOKTUR. HEPİNİZ KARDEŞSİNİZ. HER BİRİNİZ BİR BİNANIN TUGLALARI GİBİSİNİZ; BİRİNİZ OLMAZSA DİGERİNİZ OLAMAZ! DEGERLİ ARDAHAN HALKI, BU MİLLET BİZİM, BU VATAN HEPİMİZİN! BU GÜZEL VATANI BİZE EMANET EDEN ŞEHİTLERİMİZİ VE GAZİLERİMİZİ BU VESİLE İLE RAHMET VE MİNNETLE ANIYOR; CUMHURİYETİMİZİN EMİN ELLERDE OLDUGUNU VE OLACAGINI BİLMELERİNİ İSTİYORUM! GELECEK GÜNLERİMİZ DAHA İYİ OLACAKTIR. BUGÜN BİR TARAFTAN CUMHURİYET BAYRAMININ COŞKUSUNU YAŞARKEN, DİGER TARAFTAN VAN’DA MEYDANA GELEN DEPREMİN ACISINI DA YÜREGİMİZDE HİSSEDİYORUZ. BU DUYGU VE DÜŞÜNCELERLE HEPİNİZİ SAYGI VE SEVGİYLE KUCAKLIYORUM. BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN. 29.10.2011 MUSTAFA TEKMEN/ARDAHAN VALİSİ Haberleri ekleme saati: 29/28/27/26/25/24 Ekim 2011 Haber/Fotolar: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ülkemiz deprem kusagi üzerinde bulunan bir cografyadadir. Hiç kuskusuz ki, bu ülkenin en önemli gerçeginin de ta kendisidir. Bu sebepledir ki, depremlerle iç içe yasamayi benimseyen, fakat hiç ders çikaramayan bir toplum oldugumuzda deprem gerçegi kadar gerçektir. Her yil olmasa da, üç bes yilda bir, birçok ciddi depremin yasandigi gerçegini hepimiz biliyor ve yasamaktayiz. Kocaeli, Kütahya, Erzincan, Afyon, Bingöl, Van fark etmiyor. Türkiye’nin kapladigi tüm cografya adeta besik gibi oynak ve her zaman deprem olgusuyla iç içedir. Bu sebeple, bazi depremlerin yikici özelligi ve siddeti düsükte olsa, yüksekte olsa, olusan yikimlar ve verilen can kayiplari gerçegi, asla sonucu degistirmiyor. Her deprem sonrasi yasanan ve çok büyük acilar yasanmasina ragmen, Deprem gerçeginden biraz olsun ders çikaramadigimizi, ibret verici bir sekilde devam eden çarpik kentlesme ve kaçak yapilasmalarla daha net görebiliyoruz. Van’da yasanan ve yüzlerce kisinin öldügü, binlerce kisinin yaralandigi son depremle birlikte, sunu çok iyi gördük ki, Depremler öldürmez, binalar öldürür. Bu tespit çok dogru olmakla beraber, yillardir en büyük sorunumuz olarak karsimizda hep duruyor. Yikilan binalarin beton kalitesinin düsük olmasi, isçiliginin de çok kötü ötesi olmasi gibi olumsuz faktörleri yan yana getirdigimizde, daha binalar insa asamasindayken, bilerek veya bilmeyerek! Kendimize birer mezar hazirladigimizi düsünemeyecek kadar izansiz ve sorumluluk duygusundan uzaklasabiliyoruz. Cebinde biraz sermayesi olan herkesin müteahhit kesildigi bir ülkede bunca felaketin yasanmasi elbette ki, kaçinilmaz olacaktir. Dün Yalova Çinarcik’in müteahhidi Veli Göçer vardi. Bugün ise Ercis’te onlarca kisiye mezar olan Sevgi apartmani sözde Müteahhidi Salih Ölmez var. Mantalite ayni. Daha çok mali nasil götürebilirim. Biri nasil bin yapabilirim. Bütün hesap maddiyat üzerine kuruldugu için vicdan ve ahlak olgusu bu tür kisilerin kilcal damarlarina asla sirayet etmemis olabiliyor. Dünde yaptilar, yarinda yapacaklar. Çünkü meydan bos ve imar mevzuatini sorgulayan yok. Böyle olunca, konu ile ilgili hiçbir akademik unvani olmamasina ragmen, yasal bosluklari çok iyi degerlendirerek, iskambilden binalar dikerek onlarca insanin hayatina ipotek koyabiliyorlar. Yerel yönetimler imar yönetmeliklerine göre mevzuata islerlik kazandirmadigi, oto kontrollerini yapmadigi sürece, adeta insanlarla alay eder gibi savunma yapmaya çalisan daha nice yüzsüzlerle karsilasacagiz. İhmal ve sorumsuzluklar neticesinde çarpik yapilasmaya göz yumarak Veli Göçer’lere, Salih Ölmez’lere alan yaratan yerel Belediye’lerin de en az onlar kadar suçlu oldugu unutulmamalidir. İmar müdürlükleri görevlerini hassasiyetle yerine getirir, gerekli denetimleri yayginlastirirsa, sorun disipline edilebilir. Ancak geldigimiz noktaya kadar daha disipline edilmis bir hassasiyete sahit olmadigimizi gördük, görmeye de devam ediyoruz. Cebinde parasi olan herkesin müteahhit olamayacagi, bunun sadece konu ile ilgili akademik safhayi tamamlayan, ehliyetli kisilerin isi oldugu gibi, yasalarla çerçevesi çizilmesi gereken teknik ve bilimsel bir konu oldugu anlasilmalidir. Çünkü deprem gerçegi bilinci dâhil olmak üzere, insaat teknigi ile ilgili egitim alan ehliyetli ve teknik tecrübeye sahip olan bu insanlar, deprem olasiligini öngörerek buna göre binalarda olusacak olan hasarin büyüklügünü önlemek ve ona göre proje gelistirmek gibi bir misyona sahiptirler. Bundan dolayidir ki, insaat asamasinin her asamasinda karar merci konumunda bulunan belediyelerin imar birimleri ile ortak sorumluluklari çok fazladir. Bu bilincin suiistimallerle yikilmamasi durumunda tabi ki, Deprem öldürmez, ev öldürür gerçegini de ortadan kaldirmis olacaktir. Aksi halde çöken bina enkazlarinin üzerine çikarak “orada biri var mi? ,, diye daha çok bagiririz. Evet, orada dün borç, harç, kredilere girerek ve bin bir sikintiya katlanarak basini sokacak bir evi olsun diye satin alan birileri vardi. (Belki de birçogu kredi borçlarini dahi bitirememisti.) Ancak, bütün ahlaki degerleri vicdanla cüzdan arasina sikisan, demirden, çimento’dan çakil’dan çalan ahlaksizlarla, bunlarin isini kolaylastiran, müsamaha gösteren ve her seye göz yumarak gerekli denetimleri yapmayan Belediyelerin üstün gayretleri sayesinde bugün artik yoklar. Beton yiginlariyla birlikte yok olup, öbür tarafta iki elimiz yakanizda olacaktir dercesine, aramizdan ayrildilar… osmankamaci@hotmail.com
Ardahan da bunca sorun yasanirken uzun zamandan beri Ardahan da yasayan bire bir havasini teneffüs eden orada kazanan ancak kazandiklarini Ardahan disinda yatirimlara dönüstüren bununla da kalmayip Ardahan a gidildiginde gidenlerin gözünün içine bakarak siz neden geldiniz siz gidin yasadiginiz sehirlerde kendi isinize bakin bizim buradaki rahatimiza çomak sokmayin digercesine alayli bir tavirla bakanlar nerdeler.? Tabii ki bunlari söylerken Ardahan da yasayan Ardahan da sadece tüm yapilanlar ve yapilacaklar yalnizca kendisini ilgilendiriyormusçasina duyarli davranan ve tek basina bunca sorunlara ve haksizliklara karsi direnen direndikçe sikinti yasayan Sevgili Fakir Yilmazi tenzih ederek söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti sinirlari içerisinde kaderine terk edilen, unutulan görsellik olarak bir mezrayi andiran bir il Ardahan. Evet, evet aynen öyle Halep ordaysa arsin burada inanmayanlar gidip baksinlar ve görsünler. **Buyazinin ve diger yazarlarimizin güncel yorumlaini okumak için sitemizin saginda bulunan EN YENİ MAKAE LİNKİNİ TIKLAYINIZ