GÖÇÜ DURMAK İÇİN KIZLAR İNEK SAĞMAYI ÖĞRENSİN!

Köy hayatını seven ve inek sağmayi bilen varmı ki Göç dursun?!!


Devam eden ve yaşılara kaldığı için çocuk doğumlarının da yok denecek Posoflu bazı işadamlarının Posof Belediyesinin katkıları ile Posof’a yaptığı yatırımın ilçe de göçü durduracağına iddia edenler bir Posoflunun verdiği cevapta dikkat çekti.


Tahir Sonnur Ulgar isimli Posoflunun bu yönde ki habere yaptığı yorumda aynen şöyle dedi; ‘Posofda gocu onlemek istiyosaniz once kizlarina inekleri sevmeyi ogretmek lazim malum hic biri istemiyor gencler gitmek zorunda kaliyor..’


ULAVUR POSOFLULARI YAMAN VURDU!ULAVUR POSOFLULARI YAMAN VURDU!


Arşiv haber 25/01/2019 Tarihli Haber


Ardahan’ın Posof İlçesin de ilginç bir tartışma gün geçtikçe daha da sertleşiyor.


Ardahan ve bölgenin Rus yönetimine girdiği dönemlerde sürgün edildikleri ileri sürülen Ahıskalıların sürgün değil, o dönemin Rus idaresinde yana tavır alarak Türkiye sınırları içine girmekten kaçındıklarını ileri süren ve o dönemin Ahıskalılarının birer hain olduğunu ileri süren Ecevit Ulavur’un bu iddiası ve aynı kişinin Ahıskalıların sorunları ile ilgilendikleri ile szöde ilgilendiklerini ileri sürmesi Posoflular arasında büyük bir tartışmaya neden oldu.


Posofluların ikiye bölünmesine neden olan tartışmayı açan Ecevit Ulavur’un iddiaları ve bu iddia vede suçlamalara muhatap olan Posoflu Gazeteci Burhan Özkkoşar ile Saadet Atalay’ın birbirlerini ağır şekilde suçlarlarken sanal ortam da yaşanan tarışmanın daha da büyümesi üzerine Ulavur iddialarını geri alarak Ahıskalılardan ve Posoflulardan özür dilemek zorunda kaldı.



**Öz vatan dedikleri..


ARDAHAN’A GELMEYEN AHISKALILAR 


Ahıska Türklerinin Ardahan’a sınır Ahıska’dan sürgün edilişleri çeşitli anmalarla yeniden gündeme gelirken Türkiye’ye getirilen Ahıskalıların öz vatanları Ardahan’ı tercih etmemeleri dikkat çekiyor.


Bir zamanlar Osmanlı eyaleti olan Ahıska’dan sürülmelerinin 72. yıldönümünü çeşitli anma törenleri ile anan Ahıskalılar getirildikleri Türkiye’de öz vatanları olan Ardahan’ı tercih etmeyip, Bitlis, Erzincan, Elazığ gibi kentleri tercih ettikleri dikkatlerden kaçmıyor.


 14 -15 Kasım 1944 yılında Sovyetlerin dönemin yöneticisi Stalin’in emriyle Orta Asya bozkırlarına sürülen 98 bin Ahıskalılrın yeniden doğdukları topraklara dönmeleri için yapılan çalışmaların bir bölümü sonuçlanırken, bu çalışmalar çerçevesinde Türkiye’ye getirilenlerin öz vatanlar olan Ardahan’ı ve her geçen gün boşalan toprakları olan Posof’u tercih etmedikleri görülmektedir.


**Başkan Köksoy, Ahıska Türkleri’nin acısını paylaştı​


Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Ahıska Türklerinin Ahıska’dan sürgün edilişlerinin 72’inci yıl dönümünün acısını yürekten paylaştığını söyledi.

Belediye Başkanı Faruk Köksoy, “Bir halkın tarihinin kırılma noktasının yıldönümünde kardeşlerimizin o günlerdeki acısını yürekten paylaşıyorum. Ahıska Türkleri, 14 Kasım 1944 yılında, Sovyetler Birliği döneminde Stalin tarafından günümüzde Gürcistan sınırları içinde kalan Ahıska bölgesindeki binlerce insan tren vagonlarına doldurularak, gidecekleri yere kadar aşağı dahi inmemek koşulu ile Orta Asya’ya sürülmüşlerdir. Bizler aynı soydan, aynı ailedeniz. Aynı acıyı, aynı duygularla paylaşıyoruz. 72 yıl önce sürgünde şehit olan kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz” diye konuştu.



Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, Ahlat’a yerleştirilen Ahıska Türkleri ile ilgili Başbakan’a ve İçişleri Bakanı’na yazılı soru önergesi sundu.


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA


Aşağıdaki sorularımın Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanlığı tarafından Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını rica ederim. Mizgin IRGAT / Bitlis Milletvekili

Son zamanlarda basına ve kamuoyuna yansıdığı üzere Bitlis’in Ahlat İlçesinde güvenlik gerekçesiyle boşaltılan köylere Ukrayna’dan getirilen Ahıska Türkleri yerleştirilmeye başlanmıştır. Ukrayna’dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla getirilen 72 Ahıska Türkü aile Muş ve Bitlis Valilerinin ve üst düzey bürokratların bulunduğu bir törenle karşılanmış, ardından da boşaltılan köylerde kendilerine tahsis edilen evlere yerleştirilmiş ve bu köylerdeki tarım arazilerinin kullanım hakkı kendilerine devredilmiştir.


Halkının çoğunluğunun Kürtlerden oluştuğu Bitlis ili ve çevresinde uygulamaya konulan ve bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalışan bu iskân politikası toplum tarafından kaygıyla izlenmektedir.

İskân politikaları imparatorluk bakiyesi üzerine kurulan Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk yıllarında farklı din, dil, kültür ve etnisiteleri tek bir potada eritmeye çalışarak homojen bir toplum inşa etmeyi planlayan, tipik bir ulus devlet refleksi olarak, özellikle Kürt nüfusunun yoğunlukta yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde çokça kullanılmıştır. Uygulanan iç ve dış iskân politikalarının bir parçası olarak yürütülen ayıklama, saflaştırma ve benzeştirme süreci olan disimilasyon ve asimilasyon politikalarına başvurularak, iskân politikası uygulanan bölgelerin Türkleştirilmesi, bölgedeki devlet hâkimiyetinin, gücünün ve varlığının pekiştirilmesi amaçlanmıştır. Ancak uygulanan bu politikalar var olan sorunları katmerleştirip günümüze taşımaktan başka bir işe yaramamıştır.

Ahlat’ta uygulamaya konan bu iskan politikası Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından Genel Kurmay Başkanlığı’na sunulan “Çökertme Planı”nı yeniden akıllara getirmektedir.

Buna göre;

1) Ahıska Türkleri veya farklı bir etnik grubun Türkiye içinde herhangi bir yerde kalıcı olarak iskânının sağlanmasının yasal dayanağı var mıdır? Varsa nedir?

2) Söz konusu Ahıska Türkleri’nin yerleştirildiği bölge ile ilgili demografik yapı araştırması yapılmış mıdır? Yapılmış ise uygulamaya konan bu iskân politikasının uygulandığı bölge üzerinde ileriye dönük doğuracağı sonuçlar göz önüne alınmış mıdır? İlgili araştırma yapılmamış ise bunun nedeni nedir?

3) Ahıska Türkleri’nin yerleştirildiği ve arazilerinin tahsis edildiği köylerin asıl sakinlerinin şu anki yerleşim ve hukuki durumu nedir? Söz konusu köylerin asıl sakinlerinin bu köylere dönüşü neden sağlanmamıştır?

4) Asıl köy sakinlerinin en temel hakkları olan mülkiyet ve yerleşim hakları ne düzeyde korunmuştur?

5) Kamuoyuna yansımayan başka yerleştirmeler yapılmış mıdır?

6) Yapılan yerleştirmelerin ve bundan sonraki olası yerleştirmelerin planlaması hangi kurullarda yapılmıştır?

7) Söz konusu yerleştirmelerin kamuoyuna yansıyan ‘Çöktürme Planı’yla nasıl bir ilişkisi vardır?

8) Ahıskalı Türkler dışında ileriye dönük başka yerleştirme planlarınız nelerdir?

9) Demografik yapıyı değiştiren bu yerleştirme politikalarıyla hükümetiniz neyi amaçlamaktadır?


**HDP Ahıskalıları da Getirecek! 


19/05/2015 Tarihli Haber


Kısa bir süre kalan genel seçimler öncesi yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren partilerin başında gelen Halkların Demokratik Partisi AK Parti ve CHP ile başa başa bir seçim götürdüğü görülürken, HDP’nin Ardahan’da milletvekili çıkarması halinde yeniden vatan topraklarına getirilmeye çalışılan Ahıskalıların Ardahan’a gelişi hızlandırılacak.


Serhat olarak bilinen Ardahan’ın seçmen dengesinin HDP’ye yönelmesi karşısında devletin yeni önlemler aldığı ve bu dengelerin başında sürgünde olan Ahıskalıların Ardahan’a yerleştirilmesi ve oy dengesinin eşitlendirilmesi olarak düşünüldüğü dikkat çekiyor.