Gölü Tanıtmak İçin Yüzdüler!

Vali Mehmet Emin Bilmez, Çıldır Gölü’nün tanınırlığının arttırılması ve farkındalık için Milletvekili Orhan Atalay, TSO Başkanı Çetin Demirci ve beraberindekilerle birlikte Çıldır gölünün serin sularında yüzdü.


Vali Bilmez, Milletvekili Atalay, TSO Başkanı Çetin Demirci ve Ankara-Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Ergüder Şimdi, göl kenarında ki sosyal tesislere gelerek, gölün güzelliğine dikkat çekmek ve bilinirliğini artırmak için etkinlik düzenlediler. Gölün serin suyuna giren Vali Bilmez ve beraberindekiler, yüzme keyfi yaşadı.


 


Vali Bilmez, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, suyun beklediğinden daha güzel olduğunu belirterek, “Bu suyun kıymetini bilmek lazım. Bütün dostları Çıldır Gölü’nde yüzmeye davet ediyoruz. 2 bin rakımda yüzmek çok harika” dedi.


 


AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay da, “Ben de ilk kez Çıldır Gölü’ne girdim. Bundan sonra inşallah bütün yaz sezonu programlarımızı buraya göre yapacağız. Herkesi Çıldır’a, Çıldır Gölü’ne davet ediyoruz. Burası saklı bir cennet. Artık denizlere ihtiyaç duyulmayacak bir imkana sahibiz. Özellikle Ardahanlıları ama bütün Türkiye’yi buraya davet ediyoruz.”


 


ATSO Başkanı Demirci de Çıldır Gölü’ne dikkat çekmek amacıyla yüzdüklerini belirterek, “Sadece Ardahanlıları değil tüm Türkiye’yi davet ediyoruz. Burası artık alternatif turizm yerleri arasında. Biz de buna dikkat çekmek amacıyla yüzdük.” diye konuştu.



 


**Göl’de 17. Festival..


 


ARDAHAN’ın Çıldır ilçesinde bu yıl 17’ncisi düzenlenen Göl Festivali renkli görüntüler ortaya çıkardı.

Sabah, Aşık Şenlik’in kabrinin ziyaret edilmesinin ardından, 124 kilometrekarelik alana sahip Çıldır Gölü’nün ortasında bulunan Akçakale (Alparslan) Adasında düzenlenen festivalde halk ozanları sazlı sözlü değişler söyledi, yerel ve ulusal sanatçılar konser verdi. Festivale katılanlar, sanatçıların konseriyle gönüllerince eğlendi. Festival alanında stant açan Çıldır FED üyesi dernekler ise ziyaretçileri misafir etti.

Festivale Vali Mehmet Emin Bilmez, AK Parti Milletvekili Orhan Atalay, Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Çıldır Kaymakamı Bedirhan İmamoğlu, Çıldır Belediye Başkanı Kemal Yakup Azizoğlu, Hanak Belediye Başkanı Ayhan Büyükkaya, Ardahan ve Çıldır dernekleri yetkilileri, çok sayıda vatandaş katıldı.


Çıldır Belediye Başkanı Azizoğlu, festivale katılanları selamlayarak başladığı konuşmasında Çıldır’ın güzelliğine dikkat çekti, gurbetçilerden yılda bir defa da olsa Çıldır’da baba ocaklarını şenlendirmelerini istedi.

Vali Bilmez ve Milletvekili Atalay’da birer konuşma yaparak, Çıldır gölünün tanıtılmasında festivalin önemine değindiler.



 


**Yaylalar, yaylalar..


Aslında gönüllü bir sistem olması gerektiğini belirtip, askerliğini yada çocuğunu, yakınını bedelli askerlik yaptıranları izlerken Yaylalar, Yaylalar türküsü bir öğrenilemez diyen Devlet Bahçeli’nin önerisi tartışılmaya başlanıyor..

Gerek 24 Haziran öncesi gerekse sonrası Başkan Erdoğan’ın asıl başkan yardımcısı olduğunu da ima eden ve bu yönde rahatça öneriler sunan Bahçe’nin bu açıklaması da her ne kadar af konusunda havada kalsa da Başkan Erdoğan’ın kendisini dinlediğini ve kırmamaya çalıştığını da görmekteyiz.

Gençlerimizin askerlik süreçlerini kısa sürede bitirtip, iş hayatında aktif olması gerektiğini düşünenlerin içinde olan benim anladığı tek şey hayatın kendisi olduğu gibi askerliğin uçuk olmayan şartlarla bedelli olması ve insan kalabalığında dünyanın en büyük ordularından olan ordunun dinamik ve çekirdek bir kadrodan oluşmasıdır.

Sanırım Askeriliğin baştan aşağı değişeceğini açıklayan Başkan Erdoğan’ın düşüncesi de bu yönde..

Ve bunu hayata geçirmek için yardımcısı olan Bahçel’inin kamuoyu oluşturmasını ister gibi..

Bedelli yada gönüllü olarak baktığımız askeriliğin savaş halinde lazım olan bir kurum olduğunu ama ‘yurtta sulh, dünyada sulh’ diyen bir anlayışın Çin’de ki Kore’de ki gibi bir anlayış taşımadığını da unutmamak gerekir..

Ve Başkan Erdoğan’ın bakışı ile bu olaya bakmak, Bahçeli gibilerinin de fikirlerini dinlemek gerekir..

Yoksa Yaylalar, yaylalar türküsünü söylerken yayla çorbasını yetiştirmek için eğitime, spora, gençliğe yapılması gereken yatırımları geri plana atan ve hastanesi ayrı, gazinosu ayrı, bütçesi sorgulanmayan ve en önemlisi 10 yılda bir yaptıkları çıkışlarla ‘Ülke, siyaset, demokrasi de kim? Önce biz diyen bir anlayış yeniden hortlar..



**Teşekkürler Şefik Öktem


Yaşı 60’ı geçmiş olsa da gönlü hala 20’lik genç delikanlı.

Aşkı ise yaşadığı kenti..

Gecesi, gündüzü bu kenti idare edenlerin nasıl olması gerektiğini anlatmakla geçer, yaşadığı şehrin gelişip büyümesi için kendini paralar..

Gerçi ailesi de öyle değimliydi?

Kentin ileri gelenleri, şehre katkı sunanlar..

Ve tam bitti derken çok zor şartlar içinde yeniden filizlenen çocukları ile şehrime ne katarım düşüncesiyle yüreği çarpar.

Adı Şefik Öktem..

Yaşı dediğimi gibi daha 20 lik..

Aşkı ise tüm moral bozan, şevk kıran, engellemelere karşı tek etmediği ve hala yaşadığı şehri Ardahan..

Şehir Kulübünde otururken baktığı cadde de gezenleri nasıl olur katarım bu kentin geleceğine diye düşünür..

İdarecileri ziyaret edip, neler yapılması gerekenleri anlatmaya, uygulatmaya çalışır..

Hiçbir şey yapamasa da döner köyüne, memleketine olduğu köyüne, atadan, dedene kalan arazilerle uğraşır, o yaşına karşın ot biçer, pulur toplar, patos vurur..

Ve hep yakışıklı giyinir, bırakmaz kendisini alenin son ferdi olsa da ayakta olduğunu ortaya koyar ve inadına dimdik yürür..

Adı Şefik Öktem..

Elindeki telefonla arada bir değil, her zaman Ardahan’da İstanbul’a uzanır, yetinmez Bursa’ya, oradan İzmir’e yetinmez Yurt dışını arar şehrini unutanlara kızar, gelin en azında gençlere sahip çıkın diye o yaşına karşın adeta yalvarır..

Yaşadığı şehrin kaymağını yediklerini izler ve hep onlara da kızar..

Kentin kaymağını, balını yerler ama yerlerinden kalkıp, bu kente sahip çıkma adına mücadele edenlere beş kuruş fayda sağlamazlar diye..

Ve son bir şey daha yapar..

Hem de hiç beklenmedik bir anda, adeta sürpriz yaparak..

Gençler uyuşturucu bataklığına saplanmasın, göç etmesin, dağlara çıkmasın ve yeşil sahalar da kalsın diye yeniden, baştan oluşturulamaya başlanan Serhat Ardahan Spor’a sahip çıkılması adına bir çalışma başlatır..

Önce ailesinden başlar, ardından eski dostlarını arar ve derki ‘ya Allah rızası için şu gençlere sahip çıkın’ diye sitem eder..

Ve bir enerji katar bu yönde çaba ortaya koyanlara.. Ve en büyük katkısını bu ulvi davranışı ile ortaya koyar..

Teşekkürler 

Şefik Öktem..