İl Özel İdareden Sonra İş-Kur'a da Kayyum Atanacak!

Haberlerimiz ardından Ardahan Valisinin başta Sayıştay müfettişlerince olmak üzere bir çok müfettişin araştırmaları ardından harekete geçip, kurumları inceleme altına aldığı Ardahan’da yaşanan bu gelişmeler kamuoyu tarafından dikkatle izlenirken bu durumun kişisel olmayıp, devleti, milletin parasını har vurup, harman edenlere karşı başlatılan bir mücadele olduğu belirtilmektedir.


 


**Genel Sekreterlikte ki Talanı Biz Yazdık, Belgeledik, Yeni Araştırmalarla Talan İyide İyiye Gün yüzüne Çıkmaya Devam Ediyor..



 


Ardahan İl Özel İdareden sonra Ardahan İş-Kur Müdürlüğüne de kayyum atanacağı öne sürülen şu günlerde Ardahan İl Özel İdarede yaşandığı öne sürülen talan bir kez daha belgelendi.


Gazetelerimiz ve sitemizin daha önce gündeme getirdiği talan uzun aradan sonra da olsa bu kez bir daha gündeme getirildi.


İşte sitemiz ve gazetemizin haberi ardından Vali Yardımcısına yetkilerin devir edildiği Ardahan İl Özel İdaresinde yaşananlar ve o yeni haber;


 


 Ardahan İl Özel İdaresi yapılan gereksiz ve fazla harcamalarla ekonomik krizin hat safhada olduğu Müfettiş tarafından belgelendi.


 


      Gazetemiz İmtiyaz sahibi ve köşe yazarımız A.Rıfat Vural´ın özel idare ile ilgili yazmış olduğu yazı üzerine yapmış olduğumuz araştırmalar sonucu Ardahan İl Özel İdaresinin her ay yaklaşık 2 trilyon zararla  kapattığı, 2018 yılını ise rekor düzeyde borç batagına girdiği ifade edildi.


       Ankaradan gelen müfettişlerin yaptığı incelemeler sonucunda yapılan harcamaların bütçeleri çok fazlasıyla aştıgına hiçbir önlem alınmadığı ve bu şekilde devam etmesi sonucu Ardahan İl Özel İdaresinin önümüzde ki borçlarından dolayı hizmet bile veremeyeceği beyan edildi.


       Müfettiş raporlarının rakamsal verileri olduğu bazı evrakları sizlerle paylaşmak ve ortada gezen dedikodulara azda ışık tutmak istıyoruz.



ASIL SORU ŞU Kİ : BU FAZLA HARCANAN PARALAR HANGİ İLÇELERE HANGİ YATIRIMLAR İÇİN  HARCANDI ?


TAKTİR  TÜM ARDAHANLILARIN ONUN ÖTESİNDE SİYASİ VE BÜROKRATLARINDIR.



Kimler sorumlu?


 


Gözlere pembe gözlüklerin takılıp gezilerek gazeteciliğin yapıldığı memlekette var olan sorunların dile gelmesi ve çözümüne katkı sunmak için görevin sadece bir iki kişiye mi düşer bilmem ama bu kişilerin sadece vali, kaymakam, belediye başkanı veya her sıkıştığın da ‘Alo Gazeteci’ diye aranan duyarlı gazetecilerin olmadığını düşünenlerdenim..

Suyu kesildiğin de gazeteciyi arayan, yolu, suyu, elektriği olmayan organize sanayi de, küçük sanayi de iş yapamıyorum diyerken, ‘beni yazma ama sorunlarımızı mutlaka yaz’ diyenlerin bu bir türlü çözüm bulmayan sorunlarda ne kadar payları var?

Nüfus kimliğinin kayıp etmeyene kadar matbaa, gazeteci nedir’i bilmeyen, hatırlamayan köylünün hayvanlarımız şaptan telef oldu, kaba yem sıkıntısı çekiyoruz, suyumuz gibi köy ve yayla yolumuz yok demeye ne kadar hakkı olabilir?

Kendi sorunlarının çözümünde kendisinin rolünün ne kadar olduğunu düşünmeden yaylamız da elektrik yok demeye kimin hakkı olabilir?

Seçimlere iki ay kala ortaya çıkıp, ‘Ben bu memleketi kurtaracağım’ diyenler ne kadar halkı ve beni ikna edebilir?

‘Efendim biz seçtik, o yapmalı’ deyip, yan gelerek yatarak, çözüm bekleyenlerin sayısının bir hayli fazla olduğu bir memlekette evinin önünde ki çöplerin neden günlerce toplanmadığını sorma gibi bir hakkı olabilir mi?

Ardahan’da 10 değil, 13 leylek yuvası diye yazıp, gazeteci diye ortalıkta gezenleri tutup, ‘Ula hele gel buraya, bu toz, toprağı görmüyor musun, çukurlarda nasıl geziyorsun?’ diye sorma-yanların aydın, toplum önderi, adam diye bilindiği memlekette valiyi, belediye başkanını, kaymakamı hatta seçildikten sonra beline taktığı tabanca ile, aldığı minibüsle köyün, öğrencinin HES’in barajını almaktan öte bir iş yaptıkları görülmeyen muhtara, sözde gazetecilere bir şey demeye hakkınız var mı?

Evet, var olan sorunlara manalar çözümler üretmeden, çeper diplerin de dedikodu yaparak muhalefet yapanların siyaset yaptığı memlekette var olan sorunların çözümün de kimler sorumludur?

Örnek olarak memleketim Ardahan’ın yıllardır kampüsleri bitiremeyen birinin işe aldığı yakını dolaysıyla ‘çalışkan, iyi adam olduğu’ bu memlekette kim soracak Güzel Sanatlar Fakültesi, yetmedi İlahiyat Fakültesi, Hanak, Damal ve Posof’a açılacağı söylenen Yüksek Okullar ne oldu diye?

Onca Avukatı, doktoru, eczacısı, siyasetçisi, meclis üyesi, mahalle, köy muhtarını olduğu bu kentte kim soracak bu memleketin sorunlarından kim, kimler sorumlu diye?..