KAĞIZMANDA Kİ ÇATIŞMADA BİR ARDAHANLI DA VAR!

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, iç güvenlik operasyonları kapsamında, geçtiğimiz 30 Nisan’da Kars’a bağlı Kağızman ilçesi kırsalında İl Jandarma Komutanlığı komando birliklerince başlatılan ve biten operasyonda aralarında bir Ardahanlı PKK’lının da olduğu da öğrenildi.

Alına bilgilere göre bölgede gerçekleşen Operasyonda, son iki günde bölgede etkisiz hale getirilen PKK’lı sayısının 7’ye yükseldiği ve bu PKK’lılardan birinin Ardahan Hoçvanlı “Erdal” kod adlı Adnan Avşar’ın olduğu öğrenildi.

PKK’lılarla birlikte 3 M-16, bir kalaşnikof marka piyade tüfeği, bir Bixi, bir Dragunov (kanas) keskin nişancı tüfeği, 2 tabanca, çok sayıda mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirilen operasyonların tamamlandığı belirtilirken bu operasyonda öldürülenlerin PKK’nın Çemçe Grubu adlı ekibi olduğu öğrenildi.

Ardahanlı PKK’lının Kars Cumhuriyet Savcılığnca yürütülen soruşturmanın ardından ailesine teslim edileceği ve bugün köyü Hoçvan/Samanbeyli (Sığırpret) getirilip, toprağa verileceği de alınan diğer bilgiler arasında oldu.

Ne kazandık, Ne kaybettik?! 

Halk TV’de yayınlanan ‘Görkemli Hatıralar’ adlı programı izlerken dinlemekten büyük haz aldığım Selda Bağcan’ın ‘Yaz Gazeteci’ adlı adlı türküsünü eşliğinde yazımı yazmaya hazırlandığım bir sırada dolaştığım sanalda bir arkadaşımın, hemde 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde attığı twit kısa ama çok anlamlı mesajı okuyunca bir an durup, bu mesajın anlamını, anlatmak istediğini uzun, uzun ölçüp, biçtim.. 

Çünkü, Çin’de ortaya çıkıp, tüm dünyayı etkisi altına alan ve resmi olarak 11 Mart’ta ülkemizde de olduğu açıklanan ama 19/02/2020 Şubat tarihinde Başkan Erdoğan’ın memleketi, Ardahan-Artvin Hava alanı projesinin denizinin ortasına kaydırıldığı Rize’de ortaya çıktığını bir belge ile kanıtladığımız Covit virüsü şu günlerde ne kadar değerli ve her geçen saniyede azalıp, geride kalan ömür boyunca neler kaybettiğimizi düşündüren o mesajı atan arkadaşım, dostum, tanımakla mutluluk duyduğum insanın içinde bulunduğu atmosferin aslında hepimizi sardığının farkında olmadan hepimiz yaşadığımızı sanıp, ayakta gezen zombi ölüler olduğumuzu da hatırlatır gibi..

Çünkü, ‘Ömrümüz azaldığında, Kaydedecek ne çok şeyimiz oluyor?.. ‘ sorusu aslında o ömür denen süreçte yani hayatta kaybettiklerimizi saymaya bile zaman olmadığını da anlıyoruz..

Ama başta 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü denen günde ve diğer sözde gazeteciler gününde hatırlanan biz gazetecilerin kaybettiklerini saymak istiyorum, belki yazdıklarımızı okumadan beğenen, eleştiri ya da övgü diye iki satır yazmaya erinen okurun anlamadığı bizleri biz gazeteciler anlarız diye..

52’yi bulan yaşın 40  yılı yazmakla geçen ömür boyunca kaybedilenlerin başında Ape Musa, Göktepe, Abdi İpekçiler belkide özgür olması için mücadele verilen bu ülkenin kuruluşuna ilk mermiyi atan İzmirli Gazeteci Hasan Tahsin’leri ya da iki üyesinin açlık grevinde öldüğü Grup yorumları, sürgünde, gurbette hayata göz yuman Mavi gözlü Nazım’ı, Kürtçe şarkı söyleyeceğim diyen ama çoğu devrimci, solcu, ulusalcı diye bilinenlerce ‘Şerefsiz’ manşetleri atılıp, sürgün edilen Ahmet Kaya’ları, sürgünde kaybettiğimiz gibi kendimiz de hiç bulamadığımızı anlarız diye..

Evet, ‘Ömrümüz azaldığında, Kaydedecek ne çok şeyimiz oluyor?..’ mesajının ne anlattığını düşünürsek eğer bu ülkenin hatta bu dünyanın bu hallerde olmasına aslında bizler, toplum aydınları diye bilinenlerce bu hale getirildiğini anlatmıyor mu? Bilmem ama sanki suçlu olanlar yine bizler, gazetecileriz.. 

Çünkü düşünceler, fikirler bir olmazsa da hepimizin amacı bir olan bizlerin yani toplum adına özgürlük arayan gazetecilerin bir araya gelememesidir asıl suçlular?!.

Bilmem ama birileri gibi yani siyasiler gibi ikide bir ortaya çıkıp, ’82 milyon kardeşiz’ deyip, aynı dilde konuşamayan onca kardeşlerinin hapiste olduğunu unutup, kendilerine yakın olan bir kaç isim üzerinde durması değil mi suçlu arayan biz gazeteciler..

Yani, ‘Ulusalcılarız, Milliyetçileriz, Vatan Sever, Dindarız’ diyenler arasında gerçek özgürlük mücadelesi verirken ezilenleri görmezden gelmekle ve en önemlisi gerçek anlamda birlikteliği sağlamadıkça ve haksızlığa kim uğrarsa, onun diline, dinine, rengine, düşüncesine bakmadan, omuz omuza olmadan ne özgür basını ne de mutlu bir ülkeyi bulamayız,ömrümüz azaldığında, kaybettiğimiz çok şey olacağını hiç hatırımızdan çıkarmadan unutmayıp, bilmeliyiz..

Alınan bilgiye göre öğle saatlerinde Göle-Oltu karayolunu ulaşıma kapatan bir grup PKK’lı, araçları durdurarak propaganda yaptı. Daha sonra sürücüleri aşağı indiren teröristler 3 TIR’ı ateşe verdi. Bu sırada durdurmak istedikleri bir otomobilde durmayınca arkasından ateş açıldı. Otomobil sürücüsünün olayı yara almadan atlattığı belirtildi.

Bölgede güvenlik güçlerinin operasyon başlatmasıyla birlikte sıcak temas sağlandığı ve çatışma yaşandığı Göle-Oltu karayolunun yanan araçlar nedeniyle ulaşıma kapalı olduğu öğrenildi.

**Akil Gençler Ardahanda Toplandı..

**ECDA’DA AHDE VEFÂ MEVLİD PROGRAMI BASIN BÜLTENİ

Akil Gençlik Platformu Genel Merkezi’miz ile birlikte almış olduğumuz karar doğrultusundaki birlik beraberlik ve kardeşlik projelerimizden bir tanesi olan “Akil Gençlerden Ahde Vefa” programımıza hoş geldiniz. Çanakkale’de omuz omuza vatanlarını müdafaa eden şehitlerimizden, onların yan yana yattığı kabirlerden aldığımız ilhamla, kardeşliğimizi pekiştiriyor, ülkemize yönelik her türlü fitne ve nifak girişimleriyle tek yürek halinde mücadele ediyoruz Bir milletin gururu, bir milletin kahramanlık destanı olan Çanakkale Zaferi’ mizin  100. yıl dönümü, kutlu ve mübarek olsun. Şehitlerimizin mekanı cennet olsun, “Allah bu milleti, bir daha Çanakkale gibi bir imtihandan geçirmesin ve Çanakkale’deki o inançtan, o ruhtan, o iradeden mahrum bırakmasın ve bu inançla bir kez daha tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz.rnrnEcdadım; torunlarınız sizin Çanakkale’de kardeş kardeşe, omuz omuza verdiğiniz mücadele sonrası bu ülke toprakları üzerinde rahat yaşayabiliyorlar. Ruhlarınız şad olsun.. Mekanlarınız Cennet olsun. ve torunlarınız yine bir aradalar yine omuz omuza, yine kardeş kardeşe bu kez ecdatlarının ruhuna okutacakları Mevlitle bir arada oldular.. “Ahdine vefâsı olmayanın imanı da olamaz.” Ahde vefa diyor ve tüm kardeşlerimizin  dil, ırk ayrımı yapmaksızın kardeş kardeşe, omuz omuza bir araya gelmesini temenni ediyorum. Programımıza teşrif eden konuklarımıza,siyasi parti temsilcilerimize ve Genel Başkan Yardımcımız Ömer  Talha Şahin’e katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum.rnrn rnrn                            

Akil Gençler Platformu Ardahan İl Heyeti Adına Mehmet Aldemir

**VERGİ VERENLERE ÖDÜL

Başkan sen kaç TL. vergi ödedin?

Ardahan’da en çok vergi veren ilk 100 kişi arasında bulunanlara, ihracatçılar ve girişimcilere düzenlenen bir tören ile ödüllendirildiler.

Kuyumcu ve muhasebeci olarak tanınan 

Çetin Demirci’nin başkanı olduğu Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenen törende en çok merak edilen Ardahan’da en çok altın satan firma olarak bilinen Demirci’nin ailesine ait Doğu Kuyucusun ne kadar vergi verdiği oldu..

Ardahan’a değer katanlar vergi ödül törenine Ardahan Valisi Ahmet Deniz, Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Defterdar Vekili, KOSGEB Kars ve Ardahan İl müdürleri, İŞKUR İl Müdürü, ATSO Meclisi, İş adamları ve Girişimci gençlerin katılımı ile ATSO binasında gerçekleşti.

Ardahan Valisi Ahmet Deniz’de yaptığı konuşmada, iş adamlarının güvenli bölgeleri tercih ettiğine dikkat çekerek, ’’Gerçek anlamda girişimci yoksa üretim yapmak mümkün değil. Artık çağımızın gereği olarak sadece üretmek yetmiyor, ne ürettiğimiz, ne kadar ürettiğimizden ziyade katma değeri yüksek ürünleri üretmekve pazarlayabilmek önemlidir. Türkiye son yıllarda ihracatta büyük bir yükseliş sergilemekte ve geçen yıl 158 milyar dolar ihracat yapmış bir ülke konumuna geldi.

Ardahan’a değer katanlar ödül töreninde Konuşan Başkan Köksoy; konuşmasında İlimiz sorunları olan bir ildir, Dünyada ve Türkiye’nin diğer illeriyle mukayese edildiğinde hiçbir zaman sorunlar bitmez çünkü gelişme, mücadele ve yarışma devam ediyor.  İlimizin soğuk savaş döneminde travmatik göçle ile birlikte biraz daha sorunları birikmiş bu sorunlar başta hükümetimizin yatırımları ve mülki idarenin gayreti, yerel yönetimler in mücadelesi ve ilimizde görev yapan ticaret odası gibi, önemli kamu yararına faaliyet yürüten STK lar ve diğer kurumlarımızın faaliyetleriyle önemli ölçüde mesafe kat edildi. Ancak bu mesafelerin hızla kapanması için koordineli ve samimi çalışmakta çok önemli. Çok şükür ki bu konuda kurumlarımız Ardahan’ın önünün açılması için mücadelenin samimi savaşını verdiler. Bizde yerel yönetim olarak aynı savaşın içerisindeyiz. Elbette ki en kıymetli olan Ardahan’da kendi imkânlarıyla değerli hemşerilerimizin, girişimcilerin Ardahan’daki yatırım ve faaliyetleri çok önemlidir. Ama biz bunların önünü açmak için bu savaşın ve mücadelenin içinde olduğumuzu vurgulamak istedim, dedi. 

Açılış Konuşmsı yapan ATSO Başkanı Çetin Demirci; Umuyorum ki girişimcilerimiz sayesinde zaman içinde ülkemizde ve Ardahan’da, nitelikli ve sofistike ürün geliştirebilme kapasitemiz derece derece yükselerek; ihracat gelirlerimiz, eğitim ve kalkınmışlık düzeyimiz, girişimcilik ve dünya pazarlarında rekabet edebilme gücümüz daha da artar ve dünya pazarlarında hak ettiğimiz yere geliriz, dedi.

Vali Ahmet Deniz, Belediye Başkanı Faruk Köksoy, ve Defterdar Vekili Ali Er, açılış konuşmaları yaparak plaket törenini geçildi.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Vergi Rekortmenlerine, İhracatçılara, 40. yıl ve üzeri kayıtlı olan üyelere ve Girişimcilik Kurusu başarıyla tamamlayan Girişimcilere Sertifikaları verildi.