.jpg)
.jpg)
.jpg)
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, her pazar
TEMPO TV’de
canlı olarak sunduğu
‘Gazetecilerle Gündem’
sizde konuksunuz..
TIRŞIKÇI VE KAZCILAR YEREL SEÇİMLER
**Tırşikçi ne demek?
MİLYONLUK KONSERLERLE
KUTLANAN ZAFER..
Gündemi takip etmekte zorlanıp, yorulduğumuzdan mı yoksa artık gına getiren sıcaklardan mı belki de onca ekonomik sıkıntılar yetmezmiş gibi üniversite adayı son beşiğim Nazo’nun da aralarında olduğu öğrenci yükünü omuzlarımıza yükleyen açılmak üzere olan okullar mı bilmem ama herkeste olduğu gibi bende de bir metal yorgunluk duraklaması var.
Evet, yazılmayı, görüntülemeyi bekleyen onca haberlik gündemi takip etmekten, bu kadar ağır siyasi ve sosyal baskılar yetmezmiş gibi tüm ülkeyi bunaltan ekonomik sıkıntıları aşma çabası içinde haberlerimizi özgürce yayınlamak için reklam çalışmaları dahil birçok çalışma, çabalar içindeyken resmi bayram ve törenleri de takip ediyor, buralarda yaşananları bir de gazetecilik gözüyle kamuoyuna aktarma stresi içinde koştururken 101. yıl dönümü kutlanan Zafer Bayramı nedeniyle kendimi konser meydanlarında bulup, bir hayli yorulduğumu ancak anlıyorum.
Çünkü sabah saatlerinde gerçekleşen resmi çelenk koyma töreni ardından konulduğu gibi kaldırılan çelenkleri getirenlerin o çelenkleri sırtlayıp, geldikleri gibi gittikleri Zafer Bayramı Kutlamaları akşamı rastladığım bir kutlamada müziklerden çok şamatayı ve o şamataya gaz veren belediye başkanlarının selfi çekimlerini izlemeye dalıyor, kulakları mahveden seslere rağmen adeta kalkan olan bir düşünce aklıma takılıyor.
Çünkü gerçek adı ‘Büyük Taarruz’ olan zaferin nasıl, hangi yok imkanlarla kazanıldığına bakıp, bugün yapılan kutlamalarla karşılaştırınca birilerinin derdinin zafer falan değil, kendi siyasi görüşlerine yakın sanatçı tayfası aracılığıyla büyük oranda ‘Gider’ faturaları kestiğini hissediyor ve bal olmadan gerçekleşen memleketimdeki bal festivalinde 5 türkü karşılığında 500 bin lirayı almanın sarhoşluğuyla yerinden kalkamayan O sanatçı ve geride kalan ayın son gününde o kalabalıklarda ne söyledikleri çokta anlaşılmayan ünlü, ünsüz sanatçıların bu zaferi kaç TL’ye kutladıklarının sorulması gerekmez mi diyordum.
Bilmem ama Erdoğan’ın Saray’da, muhalefetin yoksul ve gelişi güzel yapılaşma içinde boğulan kent meydanlarında 101. Yıl Dönümünü kutladığı ve adına Zafer Bayramı denen gerçek adı ‘Büyük Taarruz’ olan yıldönümünde başta sanatçılara olmak üzere o konserlere, kutlamalara harcanan faturaları birileri kamuoyuna açıklar mı bilmem ama bu ve buna benzer bayramların millikten çok maddiyeti öne alanlar eşliğinde kutlandığı bir gerçektir.
Yalansa gidin sorun şu 7 ay sonra seçilip, seçilmeyecekleri ama aday edilip, edilmeyecekleri çokta belli olmayan İmamoğlu’ndan sonra Yavaş’ında yeniden aday olacaklarını açıkladıkları o belediyelere ve başkanlarınıza..
.jpg)
Basta derneklerimiz (!) olmak üzere hemen herkesin amansiz bir kurtulus çaresi aradigi ama her sinavda sondan birincilik aldigi Ardahan YGS’de bu yilda çakti. Çakacagini çoktan söyledigimiz Ardahan’in egitimde oldugu gibi bir çok konuda neden çaktiginin üzerinde artik durmanin da anlami yok sanirim.. Çünkü YGS Sinavlari öncesi yaptigimiz bir haberde Ardahan Ögretmen Lisesine dogru dürüst bir yer bile verilmedigini gözler önüne serdigimizi belirtmistik.. Gazete çikarip, yasadiklari atmosferi koklamayanlarin çok oldugu, bir iki resmi açiklamanin disinda egitim basta olmak üzere yasanan sorunlari görmezden gelenlerin, para kazanmaktan seçimden seçime ben avukatim, eczaciyim, is adamiyim deyip ortaya çikanlarin aydin geçindigi bir Ardahan’da gerek egitimin düzelmesinde gerek ise diger sorunlarin çözülmesini beklemek zaten saflik olur. Hepte öyle oluyor zaten.. Profesör vekilimizin bu konuda yapacagi açiklamayi da büyük bir merakla beklerken diger ünlü, ünsüz kurtaricilarimizin da neler diyeceklerini bekliyoruz. Gerçi bunu beklemekte saflik olur ya neyse. Çünkü görmedim, duymadim, konusmadim tiyatrosu oynar Ardahan’da.. Egitimde de öyle degil mi?!.. **İstemek almanin yarisidir.. Elinde alinan vilayetlik unvaninin geri verilip, verilemeyeceginin tartisildigi süreci hatirli yomusunuz bilmiyorum ama o günler verilen mücadele takdire sayan tarihi bir birliktelikle alinmis hakkin geri verilmesinde büyük bir olaydir. Çünkü bugün mum isigi ile aradigimiz toplantilarla bir araya gelip, Ardahan’in elinde alinan hakkinin geri verilmesi istegi tüm yurtta yanki bulmus ve önce Ardahan’in elinde alina hakki geri alinmis, ardindan Igdir ve diger bir çok yerinde vilayet olmasi için Ardahanlilar ön ayak, örnek olmusturlar.. Yetmemis yine bir araya gelinmis ve bu kez de gümrük kapilarimin açilmasi istenmis ve yine olmaz denilen olmus, kimsenin akil edemedigi sirada Posof’un Badele denilen köyünün yani basindakilerinin bile akinda olmayan Türkgözü gümrük kapisi açtirilmis ve birçok insan sinir ticareti ile zenginlesmistir. Ardindan hiç bir siyasinin aklinda olmaya demir yolu fikri ortaya atilmis, dünyanin ekonomik kojektörünün de geregi aslinda Ardahan-Tiflis-Bakü olmasi gereken ama birçok konuda oldugu g.bi bu önemli konuda da Karsli siyasilerde geride olan siyasilerimiz yüzünden Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu yapilmaya baslanmis ve Ardahan sinirlari içinde demir yolu çalismasi yapilmaya baslanmistir. Ardindan Meslek Lisesi derken önce fakülte denilen ancak bir anda üniversite olan rüya gerçeklesmistir. Bugün bir faydasi olmaz ise de Ardahan’da geçen petrol ve dogalgaz boru hatlarini geçmesiyle Ardahan bir anda stratejik bir bölge haline gelmistir. Bunlarla yetinilmemis Çildir’da bulunan Aktas Gümrük Kapisinin açilmasi için çaba sarf edilmeye baslanmis ve bugün 50 yildir atilmayan adimlarin atilmasi saglanmistir.. İste size güzel bir haber daha.. Ardahanlini oldugu gibi Ardahan’a baglanmak istenen Şavsat’in da için de bulundugu Karadenizliyi Dogu Anadolu ve Kafkaslarla ile birlestirecek olan Sahar’a Tüneli içine önemli bir mesafe alindigi hem de Şavsatli olan devleti Ardahan’da ki en büyük temsilcisi vali tarafindan müjdeleniyor, ‘İstemek almani yarisidir’ dercesine..
Altin ve Elmas arayicilarini aratmayan bir mücadele ile su İstanbul metropolünde arayip buldugum nice degerimizle karsilastigimi gerek haberlerimde gerek ise bu kösemin satir aralarinda görüyorsunuzdur. Aslinda çogu ile 90 yillarinda beri tanistigim ama gerek kendi özel sorunlarim, gerek ise Marmara depreminin en büyük sebebi oldugu 99 yilinda ki Ardahan’a geri dönüsüm dolaysiyla ayrilmak zorunda kalmistim. Ama kimiyle telefonla, kimi ile zaman zaman geldigim İstanbul’da görüsmeye devam ettim, dostlugumu sürdürmeye devam ettirdim. Ancak hayatin acimasiz çarklari dolaysiyla yasam mücadelesi verirken aramizda ki ayrilis zamaninin uzamasi, benim sinirda bulunan serhat’ta sik sik çikamamam, onlarin ata dede yurduna çesitli nedenlerle gelememesi dolaysiyla çogu beni unuttu, ben çogunu hatirlayamaz oldum.. 
Ama baki dedikleri dostluklarimiz hep kaldi kalplerimizin bir kösesinde.. İste dün gerek buradan Ardahan’da ki gazetele rimize katki sunmak içini gerek ise su an okudugunuz siteyi güncellemek için uykusuz kaldigim gecenin sabahinda kalkip, telefonla randevulastigim o dostlardan biriyle daha bulustum. Ayni zaman da babalarimizin dost oldugu, arkadasim, akrabam Ardahanli bir çok dostum gibi is hayatinda basarisina basari katan ve bugün İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçilari Birligi Denetim Kurul Üyesi Ardahanli İsadami, Akgün Teks.San. ve Tic.Ltd.Şti. Yönetim Kurulu Baskani olan Ensar Özer’le olan randevuma dogru yol alirken, bir dönem gazetecilik yaptigim ve bu dostlarimin çogunu o zaman tanidigimi hatirladigim Cagalogluna dogru gittigimde hatirliyordum.. Türkiye’ye ilk girislerinde Ardahan’in Posof/Türkgözü Gümrük kapisinda girip, bizlerle ilk kez tanisan ve biz Ardahanlilarin degerini bilmedigi, birilerinin natasa deyip, elinin tersiyle geri ittigi, Ruslarin büyük çogunlukta ticaretine damga vurdugu Aksaray’dan Beyazit’a dogru yol alirken Lalelide ki tekstil sahasin da oldugu gibi yurt içi ve yurt disina damgasini vuran Akgün markasiyla karsilastim ‘Sanirm randevu yerime geldim’ derken.. Ama bu markanin çoklugu dolaysiyla sasirip, yeniden aradigim is adami hemserimin beni, kalbinin tüm sicakligi ile karsilamasi ve o gördügüm Akgün markalarini yabanci olmadigini belirtmesi özledigim dostumla ayrilisimin üzerinde geçen yillarda basarisina basari kattigini göstergesiydi.. Ama o kadar ekonomik güce, etkili çevreye sahip olmasina karsin Ardahan’in saygin isadamlarindan Tevfik Özer’in oglu oldugunu unutmayip, dedesi ve babasinin mütevaziligini üzerinden barindiran, simarmayan Ensar Özer gibi ne kadar çok degerimizin oldugunu bir kez daha hatirliyordum, onun bana Ardahan’i koklamak istercesine sarildigini his ederken.. Evet dün yine bir dostumu, akrabami, arkadasimi, Ardahanli hemserimi daha bulmustum su koskoca güzel İstanbul’u gezerken.. **Bu İki yazi Ardahan’i sondan ikinci yapmistir.. Yayin grubumuzun üzerinde titizlikle durup, israrla dikkat çekmeye çalistigi Ardahan’da ki egitim bir kez daha çuvalamistir, son YGS sinavinda.. İse bu sonuçla öncesi Selmi Yilmaz ce Hilal Demrkya’ni ele aldiklari o yazilar sözü daha fazla uzattirmiyor.. **YGS’nin altinda kalmak.. Selmi Yilmaz Geçtigimiz hafta sonu yapilan Yüksek Ögretime Geçis Sinavi yani diger adiyla YGS öncesi yasanan stresini yasayan velilerin Ardahan’in bu sinavda 81 vilayet içinde hep sonuncu olmasini da getirdigi baskiyi halen atlamis sayilmazlar. Çünkü bu sinav öncesi de ögrenciler gibi velilerinde bu stres ve baskiyi üzerlerinde atacagi çok önemli bir gelisme veya çalismaya sahit olmamistirlar. Bu yilda adeta ya tutarsa denilerek girilen bu sinavin son 10 yildir Ardahan’i hep sonlarda tuttugu diger bir gerçektir. Umutsuz olmamak ve karamsarca bakmamak gerektigini de ve sonucunu merakla bekledigimiz YGS sonuçlari gibi birçok konuda sondan birinci olan Ardahan’in bu talihsiz kaderinin ne zaman ters/düz edilecegi de net olarak maalesef bilinmemektedir. Ancak YGS sinavlarini sonuçlarini açiklanmasiyla ilk sinavin da nasil bir not alacagini merak ettigimiz diger birside Ardahan’in İl Milli Egitim Müdürüdür.. Çünkü önümüzdeki günlerde açiklanacak olan YGS sinavinin bir agir baskisini tasiyanlarin basinda o da gelmektedir. Umariz ne biz veliler , ne müdür nede Ardahan bu baskilar altinda kalmaz.. **Yeniden Sinav ve Stres.. Hilal Demirkaya ‘Soya soya kuyruguna getirdik’ dedikleri bir dönemece daha giriyoruz hafta sonu yapilacak olan yeni bir sinav öncesi.. Gerçi buna basta İl ve İlçe Milli Egitim’dekiler olmak üzere idarecilerin ve de ‘çocugumun gelecegi ne olacak?’ diyenleri stresi desek daha iyi olacak.. Evet, egitim basarisinda Türkiye’nin 81 Vilayeti içinde son 10 yilda hep sonlarda olan Ardahanli ögrencilerinin de içinde bulundugu binlerin aylardir hazirlandigi sinav önümüzdeki hafta sonu yapilacak. Ve bakalim bu sinavda yine ilerimi, gerimi gidecegiz? Umarim ki geçtigimiz yillarin üzüntüsünü bir daha yasamayiz ve açiklanacak sonuçlarla bir iki sira üste çikarak.. Çikarmiyiz bilmem ama bu kentte ki diger onca sorunu karsisinda oldugu gibi çocuklarimizin geleceginde çok önemli olan egitimi de umursamayip, bir iki egitimcinin üzerine atan, duyarli velinin sirtina yükleyenler (Siyasi, STK’çi, Gazeteci, İlerici, Gerici) bu hafta sonu yapilacak olan sinavda da ortaya çikip memleketi kurtaracaklari kesin de gerisini bilmem..
fakiryilma323@hotmail.com-0535. 418 32 58
Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanligi, Ardahan Üniversitesi, Ardahan Dagcilik Doga Sporlari Arama-Kurtarma Kulübü Dernegi (ADDOSAK) isbirligiyle yapilan “Uygulamali Dagcilik ve Kampçilik Semineri”; 14-15 Mart 2013 tarihlerinde, saat 17.00-20.00 arasinda, Dursun Akçam Kültür Evi’nde gerçeklesti. Hacettepe Üniversitesi Dagcilik Egitmeni Hakan Akbaba tarafindan verilen seminere, Ardahan Üniversitesi akademisyenleri ve ögrencileri katildi. 16-17 Mart 2013 tarihleri arasinda, Yalnizçam Daglari Mevkii’nde yapilacak kamp öncesi yapilan seminerlerde; dag kampi için giyim kusamdan ekipmana; beslenmeden çadir kurmaya kadar gerekli olan tüm bilgiler uygulamali ve teorik olarak verildi. “Dagcilik ve Kampçiliktaki Her Ayrinti, Yasamsal Bir Öneme Sahiptir” Öte yandan seminerde Hacettepe Üniversitesi Dagcilik Egitmeni Hakan Akbaba’nin katilimcilarla paylastigi bilgiler dikkat çekiciydi. Dag kamplariyla ilgili degerlendirmelerde bulunan Akbaba, kamp sirasinda önemsiz görülebilecek küçük detaylarin bile, hayati önem tasidigini belirterek, “Diyelim ki çok rüzgârli bir hava, tirmanisin ortasindasiniz ve yagmurlugunuzun fermuari bozuldu. Tirmanisiniz yarida kalir ve tüm sogugu vücudunuzda hissedersiniz. Bu yüzden kiyafetleri alirken bu tarz detaylara çok dikkat ediyoruz. Fermuar kalin disli ve iyi bir marka olmalidir. Ne kadar kalin disli olursa o kadar iyi olur.” diye konustu. Seminere Katilanlara Altin Tavsiyeler Kamp sirasinda beslenmenin yasamsal öneminden de bahseden Akbaba, “Bir insan, iki günlük bir kampta ortalama dört litre su tüketir. Dört litre su, dört kilogram yapar. Yanimiza dört litre su alirsak, bu durum tirmanislarda ciddi bir agirliga neden olur. O nedenle biz tirmanis ve kamp alaninda karlari eritip içecegiz. Bu noktada çok önemli bir seyi belirteyim, dagcilarin çok ünlü bir sözü vardir ‘saf su içen saftir’ bu sözü de söyle açiklayim, kar suyu saf sudur, içinde mineraller bulunmaz; fazla miktarda tüketilirse su zehirlenmesine neden olur. O yüzden dag tirmanislarinda, yürüyüslerde saf su içmek yerine suyu bir seylerle karistirarak içmemiz gerekir.” diyerek, ayni zamanda kampa katilacak katilimcilara hayati önem tasiyan tavsiyelerde bulunmus oldu. Haberi ekleme saati: 11.05-04 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Yem sikintisina dayanamayan hayvanlar telef olmaya basladi.. Kis boyunca yasanan yem sikintisini gelen bahar ile birlikte atlattigini düsünen Ardahanli hayvan yetistiricileri simdide hayvan ölümleri ile karsi karsiya kaldi. Ardahan’in merkeze bagli Sulakyurt (Sarzep) köyünde onlarca büyükbas hayvanin bilinmeyen bir nedenden telef olmalari besicileri korkutmaya basladi. 200 hanelik Sulakyurt köyünde hemen hemen her evden onlarca büyükbas hayvan bilinmeyen bir nedenden telef oldu. Hayvan ölümlerinin yasanmasi köyde korkuya neden olurken, veteriner hekimlerin yaptiklari incelemede hayvanlarin telef olmasinin kalsiyum eksikliginden kaynaklanabilecegini ifade edildi. Hayvanlarinin birer birer telef olmasinin kendilerini çok zor duruma düsürdügünün belirten besiciler, “Geçim kaynagimiz besicilik. Hayvanlarimiz bir bir telef oluyor. Hayvanlar önce zayiflamaya basliyor sonra vücutlarinda yaralar olusuyor ve telef oluyorlar” dedi. Haberi ekleme saati: 11.00-04 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**Osman Avsar ve Ekrem Tekçe: ‘Hoç/Fed yönetimi yenilenmeldir. Basta İstanbul’da olmak üzere birçok bati kentinde buluna Ardahan adini tasiyan sivil toplum kuruluslarinin islevsizliginin tartisildigi bir süreçte Ardahan Merkeze bagli Hoçvan köylerinin isimlerini tasiyan dernekleri bir çati altinda toplamayi amaçlayan ancak bunu bugüne kadar tam anlamiyla gerçeklestirmedigi ileri sürülen Hoçvan Federasyonun çikisa ihtiyaç duydugunu belirten iki önemli isim Hoçvan Federasyonun Kurucusu, Hoçvan Hasköy Dernegi Baskani, İsadami Osman Avsar ve Lehimli Köyü Kültür ve Sosyal Yardimlasma Dernegi eski Baskani ve CHP İstanbul Sariyer Belediye Meclis Üyesi Ekrem Tekçe mevcut yönetimin yenilenmesi gerektigine de dikkat çektiler. Gazeteci Fakir Yilmaz’in görüstügü Avsar ve Tekçe Hoç/Fed’in duraklama dönemi yasadigini bunu nedeninin ise mevcut yönetimin Hoç/Fed’in ilk kurulusunda ki heyecani yasamamasina bagladilar. Hoç/Fed’in içinde bulunan dernek baskanlarinin birçogunun mevcut yönetimden rahatsiz oldugunu, ama bu rahatsizliklarini Hoç/Fed’e zarar gelir diyerek sustuklarina dikkat çeken Osman Avsar ve Ekrem Tekçe Hoç/Fed’in acil olarak bir çikisa ihtiyaci oldugunu söylediler. Bugünkü yönetimin bir baska yanlisinin Hoç/Fed çatisi altinda bulunan köy derneklerinin üyeleri arasina nifak soktugunu belirten Avsar ve Tekçe Hoç/Fed’in mevcut yönetiminin kendilerine sunulan vakif fikrini de ret etmesinin anlamsizligina da dikkat çektiler. Haberi ekleme saati: 03.36-04 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
*Diger ilçelerin dikkatine.. Ardahan Üniversitesi tarafindan ilçelere kurulacak olan ilk fakülteye sahip olmak için harekete geçen Göleliler fakülte binasini kendileri yapacak. Göleli İsadami Nihat Delibalta’nin kendi imkânlari ile yapacagi fakülte binasinin insaati önümüzdeki günlerde atilacak. Ayni zaman da Göleli İs adami Delibalta’nin Amcasinin oglu olan Kare İnsaati’in Sahibi Kadir Delibalta’nin müttehitligini yapacagi ve isminin Nihat Delibalta Göle Orman Fakültesi olacagi ögrenilen Göle Fakültesi binasinin yapimi bu yilin sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor. Göle Fevzi Çakmak Mahallesinde, Bin 350 metre kare alanda yapilacak olan fakülte binasinin topla 4 kat olacak. **Nurettin Yilmaz’da okul yapmisti.. Tekstil isi ile ugrasan Ardahan/Göleli İsadami Nihat Delibalta gibi daha öncede Göle Saglik Meslek Lisesi yine Göleli İsadami olan Nurettin Yilmaz tarafindan yaptirilmisti. Gölelileri yogun olarak yasadigi İstanbul Esenyurt İlçe Belediye Baskani Nemci Kadioglu’nun yaptirdigi Göle Meslek Yüksek Okulu binasinin yani sira yine Göleli olan Atessan Firmasi tarafindan Çobanli köyüne bir okul yaptirilmisti. **Belediye-Kaymakamlik Yurt Yapacak.. 5 İlçesi bulunan Ardahan’in en büyük ilçesi olma özelligini tasiyan Göle’de isadami ve siyasiler tarafindan ard arda yapilan yatirimlar Belediye e Kaymakamligi da tetikledi. Geçtigimiz günlerde İstanbul’a giden Göle Kaymakami ve Belediye Baskani burada yaptiklari görüsmeler ardindan Göle’de 200 kisilik bir ögrenci yurdu yapilmasina da karar alindi. Nihat Delibalta’nin yaptiracagi fakülte binasinin yaninda yaptirilacak olan ögrenci yurdunun temelinin de fakülte binasiyla birlikte atilacagi ögrenildi. **Göleliler ilçelerine duyarli.. Metropoller de bulunan ve bugün gerek is hayatinda, gerek siyasi hayatta bir yere gelen onca hemserimiz gibi Göleliler ata dede yurdu olan memleketlerini unutmuyorlar. Göleli Petrolcü Selahattin Yilmaz’in kendi köyünün su ihtiyacini giderdigi ve bu yilda köy içi yollar yapacagi ögrenilirken, Tekstilci Delibalta, Petrolcüler Nurettin Yilmaz ve Selahattin Yilmaz gibi diger birçok is adaminin da dogur, büyüdükleri memleketlerine katki sunmaya devam ediyorlar. Haberi ekleme saati: 22.38-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan’da pastanede çikan silahli kavgada müsterilerden biri silahla yaralandi. Aralarinda geçmise dayali husumet bulunan Göleli oldugu ögrenilen Şahin G. ile Hoçvanli ve ayni zamanda BDP Ardahan İl Genel Meclis Üyesi Ömer Yilamz’in yegeni olan Baran Y. Kongre Caddesi’nde gösteren bir pastane de karsilasti. Alinan bilgiler göre Baran Y. ile tartismaya baslayan Şahin G. yanindaki belinde çektigi silahla ates etti. Kursunun sekmesi sonucu müsterilerden 32 yasindaki Kadriye Kalkan ayagindan yaralandi. Haberi ekleme saati: 21.57-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Göle’ye bagli bazi köylerdeki telefon direklerinin bakimsizliktan yerlerde gittigi görüldü. İlçeye bagli bazi köylerde telefon direklerinin bir bölümü yikilirken kalan diger bölümü ise yikilmak üzere. Gerek Rüzgar, gerekse bakimsizliktan dolayi yikilan telefon direkleri aylardir kaderine terk edilmis durumda beklerken, yikilan direkler nedeniyle zaman zaman köylerde telefon iletisiminin saglanamadigi ifade edildi. Haberi ekleme saati: 00.48-03 Mart 2013 Haber/Foto: Mazlum IRMAG
Göle’de kis mevsimi sebebiyle saglikli bir sekilde yapilamayan çöp temizleme islemi karlarin erimesi ile birlikte önemli bir sorun oldu. Mahalleler de biriken çöplerin karlarin erimesi ile birlikte ortaya çikmasi kötü bir görüntü olustururken vatandaslarin da tepkisine sebep oluyor. Göle Belediyesi’nin çöpleri kaldirmamasi ile biriken çöplerin ortaya çikmasi ve etrafa koku saçmasi Mahaller de oturan vatandaslarin tepkisine neden oldu. Vatandaslar Göle Belediyesi’nin çöpleri temizlememelerine tepki göstererek, havalarin aniden isinmasiyla kar altinda birken çöp yiginlarinin ortaya çikmasi ve etrafa koku saçmasindan rahatsizlanan mahalleliler çöplerinin bir an evvel alinmasini isteyerek, su sekilde konustular: “Kis mevsiminin basindan beri Göle Belediyesi mahallelerde ki çöpleri düzenli bir sekilde almadi. Çöpler de havalarin isinmasiyla ortaya çikmis oldugundan çocuklarin oyun alanlari olmus vaziyettedir. Bu çöpler koku saçmaktadirlar. Çocuklarimizin hastalanmalari söz konusudur. Bu nedenle de Belediye yetkililerinin bu çöplerimizi görmesini ve acilen temizlemelerini istiyoruz” dediler. Haberi ekleme saati: 00.47-03 Mart 2013 Haber/Foto: Mazlum IRMAG/Göle
ET BALIK, Ögüt’ün iddialarini cevapladi.. Et ve Balik Kurumu Genel Müdürlügü, CHP’li Ensar Ögüt’ün, Et Balik Kurumu depolarindaki yerli üretim etlerin piyasaya sürülmedigi iddialarinin asilsiz oldugunu bildirerek, “2013 yili içerisinde piyasada bulunan etlerin tamami yerlidir” açiklamasini yapti. Et ve Balik Kurumu Genel Müdürlügü, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt’ün Meclis’te düzenledigi basin toplantisinda “İthal etin fiyatinin düsmemesi için Et Balik Kurumu depolarindaki yerli üretim etlerin piyasaya sürülmedigi” seklindeki iddialarina yazili bir açiklamayla cevap verdi. Söz konusu iddialarin gerçegi yansitmadigi vurgulanan açiklamada, Et ve Balik Kurumu’nun genel hayvancilik politikasi içinde sektörde düzenleyici bir rol üstlenerek besicilerin hayvanlarini makul fiyata satabilmeleri ve diger taraftan tüketicilerin korunmasi için çalismalarina devam ettigi kaydedildi. 2010 yili Nisan ayinda et fiyatlarinda meydana gelen artisa karsi tüketiciyi korumak amaciyla kontrollü et ithalatina izin verildigi belirtilen açiklamada su ifadeler yer aldi: “Kirimizi et üretiminin ülkemiz kaynaklarindan karsilanmasina öncelik verilerek ithal et fiyatlarinin iç üretime baskisi önlenmistir. Bunun sonucu olarak 2012 yili itibariyle toplam et üretiminde ithalatin payi yüzde 11’den yüzde 3,5’a düsmüstür. Yerli et üretimimiz de son üç yilda iki kat artarak 420 bin tondan 915 bin tona çikmistir. 2013 yili içerisinde piyasada bulunan etlerin tamami yerlidir. Zira alinan önlemlerle karkas fiyatlari yerli et için kilogram basina 14,45 lira, ithal et için ise 16 lira oldugundan ithalatin cazibesi kalmamistir. Dolayisiyla ithalatçinin korundugu iddiasi gerçek disi olup, bakanliga yapilmis bir ithalat basvurusu da bulunmamaktadir. Et ve Balik Kurumu daha önce oldugu gibi kamu kurumlarinin et talebini karsilamakta ve kendi satis magazalari araciligiyla piyasaya et sürmektedir. Bugün itibariyle kurum stoklarinda piyasanin talebi hiçbir sinirlama olmadan karsilanmaktadir. Kurumun depolarinda 7 bin 548 ton et bulunmaktadir. Uzun yillara dayanan piyasa tecrübesi bulunan ve ülkemiz insaninin gönlünde güvenilir bir marka olan Et ve Balik Kurumu’nu asilsiz iddialarla karalamak üreticimize haksizliktir. Et ve Balik Kurumu, marka degerini siyasi hesaplarla yipratanlar hakkinda hukuki süreç baslatacaktir.” Haberi ekleme saati: 00.47-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Yillardan beri Türkiye’nin Orta Asya’ya açilan kapisi olarak hizmet veren Posof Türkgözü sinir kapisi nihayet programa alindi. Uzun yillar kulübelerde hizmet veren görevliler Ardahan eski valisi Mustafa Tekmen tarafindan bazi düzenlemeler yapilarak binalarina tasindi ama yapilan binalar yeterli olmadigi için eksikler tamamlanamadi. Çevre düzenlemesinin olmadigi, sahanin çamur deryasi olan, kapidan geçenlerin bir bardak çay içecegi yeri dahi olmayan, ot ve saman ithalatinin yapilmasina ragmen X-RAY cihazinin olmadigi ve hatta mevcut kantarin dahi kis aylarinda dondugu için tüp yakilarak isitildigi Posof Türkgözü sinir kapisina yeni düzenlemelerin hemen yapilmasi için harekete geçildi. Ardahan’in Valisi Seyfettin Azizoglu’nun talimatiyla Posof ilçe kaymakami İbrahim Halil Şivgan harekete geçerek gümrük sahasinda incelemelerde bulundu. Önce Gümrük çalisan amir ve yetkililerle beraber yenilen yemekten sonra Kaymakam Şivganpersonele kisa bir hitapta bulunarak, sinir kapilarinin ülkenin aynasi oldugunu, çalisanlarin tavir ve hareketlerinin çok önemli oldugunu, bu nedenle daima güler yüzlü olmalari gerektigini belirtti. Gümrük sahasini Gümrük Müdürü Erdinç Göksel ile beraber gezen kaymakam İbrahim Halil Şivgan diger yetkililerden de bilgiler aldiktan sonra yaptigi açiklamada Mayis ayina kadar peron sistemine geçilecegini, çevre düzenlemelerinin tamamlanarak personel eksikliginin giderilerek 24 saat hizmet verilecegi müjdesini verdi. Alinan bilgilere göre 2012 yilinda giris yapan yolcu sayisi 92 bin 535 olurken çikis yapan yolcu sayisi ise 101 bin 30 olarak belirtildi. Ayni tarihlerde ki insan geçisleri ise söyle: Giris yapan araç sayisi 38 bin 498, çikis yapan araç ise 43 bin 175 olarak belirtildi. 24.03.2012 ve 24.03.2013 tarihleri arasinda ki giris yapan yolcu sayisi 101 bin 240, çikis yapan ise 109 bin 707 olarak bildirildi. Haberi ekleme saati: 00.42-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Çildir ilçe trafik komisyonu tarafindan minibüsçüler için alinan kararlar minibüsçüleri zor durumda birakti. Yapilan denetimlerde bazi münübüscüler in tek güzergâh üzerinden almis olduklari belgelerin, yetersiz olmasi ilçe trafigin gözünden kaçmazken, İlçe Trafik Ekipleri bu konuda yaptiklari kontrollerde minibüsçülere uyari ve cezai islem yaptiklari da ögrenildi. Haberi ekleme saati: 00.37-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
**BELDELERDEN SONRA SIRA İLÇELERDE Mİ GELİYOR?!. Ardahan il genelinden büyük sehirlere göç vermeye devam ederken, ve Hanak/Ortakent (Büyük Nakala), Gle/Köprülü (Goreveng) ve Çildir Asiksenlik (Sugara) belde belediyelerinin kapatilmasi ardindan ilçeler de gitgide küçüldügünü gören İlçe Belediye baskanlari; merkezdeki nüfusu artirmak için köyleri kendilerine mahalle olarak baglamaya çalistiklari görülüyor. Çildir merkeze bagli 3 kilometre uzakliktaki Esme Pinar (Purut) Köyü’nü, Çildir merkeze mahalle olarak baglamak isteyen Çildir Belediye Baskani Nurettin Aygün, köylüleri ikna edebilmek için Esme Pinar’lilarla dün kahvede toplanarak toplanti düzenledi. **Esme Pinar’dan baglanmaya 5 Kosul!.. Toplantiya katilan Esme Pinar köylüleri belediye baskanindan 5 madde kosuluyla baglana bileceklerini dile getirdiler. Köylülerin istekleri; Altyapinin (kanalizasyon)yapilmasi, su sorununun giderilmesi, çöplerin her gün toplanmasi, yollarinin asfaltlanmasi ve yaylalarinin su-elektrik-yolunun yapilma sartiyla baglana bileceklerini dile getirip aksi halde baglanmayi düsünmediklerini hatta kendilerinin dilekçe toplayip, katilmama karari aldiklarini da söylediler. Baskan Nurettin Aygün, kendilerinin Çildir ilçesine daha çok yatirim yapabilmek para gerektigini, bu paranin da nüfusa göre geldigini belirtip, eger nüfusumuz bu sekliyle kalirsa, tam bir hizmet veremeyeceklerinin altini çizerken, Esme Pinar Köylüleri olarak sizler karar vereceksiniz. Eger istemeseniz de bizim zorla baglama lükslerinin olmadigini da belirtip gelen heyetle köyden ayrildilar. Haberi ekleme saati: 00.32-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
***KÜRTÇE’DE ARANACAK MI?.. 2009 yilinda Ardahan Üniversitesi öncülügünde yedi üniversite ile kurulan ve kisa sürede üye sayisini 42’ye çikaran Kafk Asya Üniversiteler Birligi (KÜNİB), sadece Kafk Asya Bölgesi ve çevresini degil, tüm dünyayi yakindan ilgilendiren kritik konulari mercek altina aliyor. Birlik, su an dünyada konusulmakta olan ve 40-50 yil içerisinde yok olma tehlikesi yasayan 1000 dil için hummali bir çalisma yapiyor. Birlik, Kafk Asya ve Orta Asya cografyasindaki dilleri de yakindan ilgilendiren 1. Tehdit Altindaki Diller Sempozyumu’nu 2014 yilinda gerçeklestirmeyi planliyor. Bilindigi üzere, KÜNİB Baskani ve Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, bu konuyla ilgili, Amerika Birlesik Devletleri’ndeki (ABD) Harvard ve Rice Üniversiteleri ile görüsmüstü. Rektör Korkmaz, bu dogrultudaki 5 yillik bilimsel eylem planini olusturmak amaciyla konuyu, Harvard Üniversitesi’nde düzenlenen toplantida gündeme getirmisti. Harvard Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Nur Yalman ve Prof. Dr. Cemal Kafadar ile bir araya gelen Rektör Korkmaz ve ARÜ heyeti, Ardahan’da yapilmasi öngörülen “1. Tehdit Altindaki Diller Sempozyumu” ile ilgili olarak bilimsel görüs alisverisinde bulunmustu. Yapilan görüsmeler sonucunda, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’in söz konusu projeyi Harvard Üniversitesi ile birlikte yapma önerisi kabul edilmisti. Toplantinin ardindan konusan KÜNİB Baskani Rektör Korkmaz, 1. Tehdit Altindaki Diller Sempozyumu’nun, Harvard Üniversitesi’nin Orta Dogu Arastirmalari Merkezi ile ortaklasa düzenlenmesine ve bütün dünyadan, bu konuda söz sahibi yaklasik 60 önemli bilim insaninin davet edilmesine karar verildigini açiklamisti. Korkmaz, yapilacak olan sempozyumda hangi konularin, hangi kapsamda ve öncelikte ele alinacaginin belirleneceginin de altini çizerek, bu dogrultuda yürütülecek olan arastirmalarin uluslararasi saygin bir yayinevi tarafindan kitaplastirilacagini da bildirmisti. **”PROJE, İNSANLIK VE KÜLTÜR TARİHİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR STRATEJİK TAVIR” Toplanti sonrasi konusan isimlerden biri olan Prof. Dr. Nur Yalman ise, bu projeyi “Türkiye’nin vizyonunu göstermesi bakimindan, çok dogru bir yönde atilmis, insanlik ve kültür tarihi için çok önemli bir stratejik tavir” olarak degerlendirmis ve “her türlü bilimsel destegi vermekten ve bu dogrultuda çalismaktan büyük bir sevinç duyacagini” ifade etmisti. “Türkiye adina da çok büyük bir onur ve bilimsel bir sorumluluk” Tarih dalinda 2010 yili Cumhurbaskanligi Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü almis olan Prof. Dr. Cemal Kafadar da, “İnsanligin kaybolma tehlikesi altinda bulunan dilsel ve tarihsel mirasina sahip çikiyor olmanin Türkiye adina da çok büyük bir onur ve bilimsel bir sorumluluk göstergesi oldugunu” dile getirmisti. **”TEHLİKE ALTINDAKİ DİLLER”, KÜNİB II. OLAGAN KONGRESİ’NİN DE GÜNDEMİNDEYDİ.. KÜNİB, tüm dünyayi yakindan ilgilendiren bu projesini geçtigimiz yil Mayis ayinda, Gürcistan’in Batum sehrinde yapilan KÜNİB II. Olagan Kongresi’nde de gündeme getirmisti. Kongrede konusan KÜNİB Baskani Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, KÜNİB olarak “Tehlike Altindaki Diller” sempozyumunu yapma karari aldiklarini belirtmisti. Şu an dünyada 6 bin dilin konusulmakta oldugunu hatirlatan ve bu dillerden yaklasik bin kadarinin tehlike sinirinda yer aldigini vurgulayan Korkmaz, konuyla ilgili olarak su ifadeleri dile getirmisti: “Bu dillerin yarisi 40-50 yil içerisinde yok olacaktir. Bu yok olacak dillerin büyük bir kismi da Kafk Asya ve Orta Asya cografyasi içerisindedir. Her dil kutsaldir ve her dil Tanri’nin insanligimiza armaganidir. O dili konusanlar çok az olsalar da, çok güçsüz olsalar da, o dillerinin farkinda olmasalar da biz dünya üzerinde yasayan insanlar olarak o dillere sahip çikmali ve söz konusu dilleri insanligimizin ortak hafizasina armagan etmeliyiz. Bunun için Amerika’da Harvard ve Rice Üniversiteleri ile görüstük ve adi geçen üniversiteler bizimle bu sempozyumu ortak bir sekilde yapacaklarina, bize her bakimdan destek olacaklarina söz verdiler.” **UNESCO MİLLİ KOMİTESİ VE TÜRK DİL KURUMU’NDAN SEMPOZYUMA DESTEK.. Öte yandan Rektör Korkmaz’in daha önceki temaslari neticesinde; UNESCO Milli Komitesi ve Türk Dil Kurumu da, söz konusu uluslararasi sempozyuma destek olma kararlarini daha önce beyan etmislerdi. Haberi ekleme saati: 00.31-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Son günlerde piyasalardaki durgunluk esnafa siftah yaptirmazken, siftah yapan esnaflarda kalpazanlar tarafindan sahte parayla dolandirildiklari iddia edildi. Ardahan il genelinde sahte para vakalari arttigi gözlenirken, özellikle kalpazanlarin hedefini çiftçiler aliyor. Hayvan alim-satimlarinda nakit para kullanan kalpazanlar hayvan yetistiricilerini de dolandirarak paranin piyasaya girmesi sagladiklari ileri sürüldü. İl Emniyet Müdürlügüne bagli ekipler, dolandiricilari yakalamak için peslerine düstügü ögrenildi. Edinilen bilgilere göre, Ardahan il genelinde kalpazanlar; özellikle kendilerini mal tüccari olarak tanittiklari ögrenilirken, birçok yerde sahte para bozdurup, sahte paralari piyasaya sürdükleri ileri sürülürken, il emniyetine bagli asayis sube ekipleri dolandiricilari adim adim takip ettikleri bilgisi de alindi. Ardahan piyasasina sahte para biraktiklari ileri sürülen kisilerin küçük kamyonetle dolastiklarinin bilgisini alan emniyet, o kamyoneti her yerde aradigi gözlemlenirken, vatandaslarin sahte paralara karsi dikkatli olunmalari da istendi. Haberi ekleme saati: 00.29-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler Fakültesi Asik Zülali Konferans Salonu’nda Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Yüksek Lisans ögrencilerinin hazirladigi Seminer Programi yapildi. Seminer Programi’na Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ramazan Korkmaz, Ardahan Üniversitesi Rektör Yardimcilari Prof. Dr. Orhan Söylemez ve Prof. Dr. Gürkan Dogan, Ardahan Üniversitesi Genel Sekreteri Vedi Askaroglu ve Ardahan Üniversitesi akademisyenleri ile ögrencileri katildi. Ders dönemini tamamlayarak tez dönemine adim atan, I.Sinif Yüksek Lisans ögrencileri, programda alanlariyla ilgili sunumlar gerçeklestirdi. Seminer Programinin ilk sunumunu Ardahan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Yüksek Lisans Ögrencisi Gürhan Çopur Yapti. Çopur, “Arketipsel Sembolizm Isiginda Mustafa Necati Sepetçioglu‘nun Kilit Romaninin İncelenmesi” adli çalismasini sundu. Gürhan Çopur’un ardindan Ardahan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Yüksek lisans ögrencisi Fatma Aktemur, “Hale Seval’in Öykülerinde Mekan Algisi” isimli sunumunu yapti. Son olarak Ardahan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Yüksek lisans ögrencisi Tülin Ayse Koç, “Ömer Seyfettin’in ‘Harem” Adli Öyküsünün Metindilbilim Baglaminda Artgönderimsel Çözümlenmesi” isimli çalismasini sundu. Sunumlari dinleyen ve ayni zamanda kendisi de Edebiyatçi olan Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, sunulan seminerleri çok begendigini belirterek, ögrencileri tebrik etti. Haberi ekleme saati: 00.28-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan Devlet Hastanesi İç Hastaliklari Uzmani Dr. Nejat Akin yilin Doktoru seçildi. Bir dönem Ardahan İl Saglik Müdürlügü görevini de basariyla yürüten, yillardir Ardahan’a ve Ardahanliya hizmet veren, hastalara karsi olan hasssiyeti ile bilinen İç Hastaliklari Uzmani Dr. Nejat Akin yilin Doktoru seçildi. Akin’in yilin Doktoru seçilmesi Ardahan kamuoyunda da memnuniyetle karsilandi. Cografi konumu ve olumsuz hava kosullarina ragmen 1989 yilindan beri Ardahan ilinde görev yapmakta olan İç Hastaliklari Uzmani Dr. Nejat Akin yilin Doktoru seçildi, personel sikintisinin had safhada oldugu dönemlerde bile halkin magdur olmamasi için görevini özverili bir sekilde yürütmektedir. 1988 yilinda vatani görevi nedeniyle geldigi Ardahan ilinde, askerlik sonrasi bölgeyi ve bölge insanina olan sevgisi ile 23 yildir hizmet etmektedir. Çesitli dönemlerde idari görevler üstlenmesine karsin hekimlik görevini de devam ettirmis, özellikle yasli ve terminal dönemde olan hastalarin talepleri ile mesai saatleri disinda evlerinde ziyaret ederek moral ve motivasyon vermis, genç meslektaslarina örnek olmustur. Haberi ekleme saati: 00.21-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Ardahan Valiligince sokakta yasayan-çalistirilan çocuklara iliskin alan taramasi toplantisi yapildi. Ardahan da çalisma çaginin altindaki çocuklarin, sokaklarda çalistirilmasi suretiyle okullarina devamsizlik yaptiklarinin anlasilmasi ve yasitlariyla oyun ortaminda bulunmaktan mahrum kalarak sosyallesmelerinde sikinti yasanmasinin önüne geçmek amaciyla, Ardahan Valiligi konuyu mercek altina alarak ilgili kurum ve kurulus müdürlerince degerlendirme toplantisi gerçeklestirdi. Ardahan Valiligi Toplanti Salonunda gerçeklestirilen “sokakta yasayan ve çalistirilan çocuklara iliskin alan taramasi toplantisi” Vali yardimcisi Deniz Piskin baskanliginda toplandi. Toplantiya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Mustafa Erdogan, İl Milli Egitim Müdürü Fikret Eteker, Çalisma ve İs Kurumu İl Müdürü Aydin Yilmaz, İl Saglik Müdürlügü Şube Müdürü Yavuz Düz ve kamu kurum ve kuruluslarin çesitli temsilcileri katildi. Toplantinin yapilma sebebinin, çalisma degil, okuma çaginda olan çocuklarin gerekli egitim alamamalari, belki hiç baslanmayan ya da yarim kalan tahsillerinin tamamlanmasi ve çocuklarin egitilip topluma kazandirilmasi olarak vurgulandi. Sokakta çalistirilan çocuklarin tespitinin ardindan, belirlenen çocuklarin ailelerine yönelik yapilacak hane ziyaretlerinin ve sosyal incelemelerin üzerinde durularak, bu çocuklara ve ailelerine ne tür hizmetlerin sunulacagi saptandi. Alinan kararlar dogrultusunda toplumun yarinlari olan çocuklarin, sokakta çalistigi ve risk altinda oldugu alan taramasiyla tespit edildigi, çocuklarin evlerine yapilacak olan ziyaretler Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlügü meslek elemanlarinca yapilacagi, sonrasindaysa sosyal inceleme raporu tanzim edilecegi ifade edildi. Çocuklarin ve ailelerinin toplum kaynaklarina ulasmasi için, yapilacak olan ev ziyaretleri sonrasinda, hazirlanan sosyal inceleme raporlari isiginda ailelere ve çocuklara yönelik verilecek olan hizmetler belirlenip, sonuç odakli çalisma prensibi uygulanacagi ifade edildi. Haberi ekleme saati: 00.18-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Çankaya Belediye Baskani Bülent Tanik, yasaminin son 33 yilini oglunun kemiklerini arayarak geçiren Berfo Ana’nin yakinlarini, Ankara Göle Dernegi kuruculariyla birlikte makaminda agirladi. Çankaya Belediye Baskani Bülent Tanik, yasaminin son 33 yilini oglunun kemiklerini arayarak geçiren Berfo Ana’nin yakinlarini, Ankara Göle Dernegi kuruculariyla birlikte makaminda agirladi. Tanik, yasaminin son 33 yilini oglu Cemil Kirbayir’in kemiklerini arayarak geçiren Berfo Ana’nin yakinlarini kabul etti. Berfo Ana’nin 105 yasinda hayatini kaybetmesinin ardindan, onun adini Çankaya’da bir parkta yasatacagini bildiren Baskan Tanik’a tesekkür ziyaretinde bulunan heyet, bu durumdan gurur duyduklarini belirtti. Ablasinin ölümünün hemen ardindan, onun adinin yasayacagini duymaktan güç aldiklarini vurgulayan Berfo Ana’nin kardesi Torun Karakaya, “Ömrünün büyük bir bölümünü evladinin kemiklerini bulmak için harcamis ama sonuca ulasamadan yasamini kaybetmis olan ablamin adinin yasayacak olmasi bizim için son derece anlamlidir. Ablamin adini parka vererek, bize güç verdiniz” dedi. Dernegin Kurucu Baskani Metin Demir, Kars Göleli olan Berfo Ana’nin komsusu oldugunu belirterek, “Oglu Cemal Kirbayir’i kaybetmesinin ardindan büyük acilar yasayan Berfo Ana, yine de her zaman dimdik ayakta kaldi. O her zaman direnen insanlardan oldu” diye konustu. Dernegin Genel Baskani Kazim Karabacak ve Berfo Ana’nin torunu Tülay Pamuk da, Baskan Tanik’a demokrasi mücadelesinin unutulmayacak isimlerinden Berfo Ana’ya gösterdigi sayginin kendilerine gurur verdigini vurguladi. Baskan Tanik ise, Berfo Ana’nin yasadigi acilari gelecek kusaklarin asla yasamamasini diledigini belirterek, Berfo Kirbayir’in, Türkiye’nin karanlik bir döneminin, çocuklarinin mezarindan dahi yoksun birakilan kayip analarinin simgesi oldugunu ifade etti. Berfo Ana anisina yapilacak parkin temeli 9 Mart 2013 tarihinde atildi. Park, Ortadogu Teknik Üniversitesi A4 Kapisi girisinde Çigdem 100. Yil Bölgesi’nde yer alacak. Parkin yil sonunda hizmete açilmasi planlaniyor. Haberi ekleme saati: 00.16-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Göle Belediyesi hizmetlerinin halka daha hizli ve etkin bir sekilde ulastirmak ve araç parkini güçlendirmek amaciyla belediye araç parkina 2013 model JCB Kepçe (Kaziyici, Yükleyici) is makinasi aldi. İs makinasi için Belediye Binasi önünde tören düzenlendi. Göle Belediyesi’ne alinan yeni kepçe için kurban kesildi. Makine parkina dahil edilen kepçe, kurban kesimi ve dua töreninin ardindan hizmete girdi. Törende bir konusma yapan Göle Belediye Baskani Sabri Muratoglu, “Amacimiz Göle halkina en iyi hizmeti yapmak. Bu araç Göle için olmazsa olmazlardandi, çünkü araç belediyenin ihtiyaciydi. Bu hizmet aracina 1 kurban kestik. İnsallah Göle’mizde kazasiz belasiz güzel hizmetler yapar. Göle Belediyesinin artik hizmet talebini karsilamak ve hizli cevap verebilmek için, kazici ve yükleyici kepçe aldik. Böylece Belediyenin makine ve araç parkini güçlendirdik. Göle halki için ne yapsak azdir, Göle’liler hizmetin en iyisine layiktir. Aldigimiz araç ilçe halki için hizmet yapacaktir, yeni aldigimiz is makinesi halkimiza hayirli ugurlu olsun” dedi. Haberi ekleme saati: 00.03-03 Mart 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Gençlik Ve Spor Bakanliginin baslattigi ” Yüz Güler Yüz ” projesiyle 100 gencin 29 Mart 01 Nisan 2013 tarihinde Konya İline düzenlenecek olan gezi için gençlerle bir araya gelip sohbet eden İl Müdürü Feyzullah DERECİ Gençlik Merkezi Müdürü Kadir KESKİNOGLU Gençlik merkezi lideri Tolgay GÖKDEMİR sohbetin ardindan gençlerin uçak biletlerini teslim eden İl Müdürü Feyzullah DERECİ yaptigi açiklamada; Bu tür projelerin devam edecegini ülkedeki farkli kültürleri gençlerimize tanitacagi ve farkli arkadasliklar olusturacagina ve gençlerimize faydali bir gezi olacagina inaniyorum ifadesinde bulunarak gençlerle hatira fotografi çektirdi. Haberi ekleme saati: 23.31-02 Nisan 2013 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Türkiye’nin en önemli gayrimenkul sirketlerinden olan Engin Gayrimenkul, 30 Mart Cumartesi günü gerçeklesen açilis töreni ile 3 katli yeni satis ofisinin resmi açilisini yapti. 3 kattan olusan yeni satis ofisinin resmi açilis törenini adeta sov’a dönüstüren Engin Gayrimenkul Yönetim Kurulu Baskani Üzeyir Engin, siyaset, is ve sanat dünyasini bu açilista bulusturdu. 2004 yilindan beri bulundugu sektörde büyük basarilara imza atan Engin Gayrimenkul, ‘Topraktan Gelen Kazanç’ sloganiyla çiktigi yolda marka ve kurumsallasma adimlarini basariyla tamamlayarak müsterilerinden tam not aldi. Yeni ofisini de mimari açidan en iyi sekilde dizayn eden Engin Gayrimenkul, müsterileri için konfordan ödün vermeyen bir tasarima imza atti. Düzenlenen açilis törenine Ekin TV, Dogu TV, Ülke TV, Kanal 7, Kaçkar TV basta olmak üzere çok sayida medya kurulusu ve çok sayida sanatçi katildi. Açilis törenin sunuculugunu ise Melek Seyhan ve Cengiz Erdem tarafindan yapildi. **Kurdeleyi hep birlikte kestiler.. Kuruldugu günden beri sürekli büyüyerek, Türkiye’nin önde gelen Gayrimenkul sirketlerinden biri olan Engin Gayrimenkul, hafta sonu gerçeklesen organizasyon ile yeni merkez ofisinin açilisini gerçeklestirdi. Kurdele kesimi öncesinde davetliler 3 kattan olusan satis ofisini gezerek, ikramlardan tatma imkâni buldular. Açilisin en büyük sürprizi ise 2004 yilindan bugüne Engin Gayrimenkul’den arsa alanlara yapilacak çekilisle araba hediye edilecek olmasi oldu. Açilista katilan tüm misafirlerin kurdeleyi hep birlikte kesmeleri ise konuklar için ayri bir mutluluk kaynagi oldu. Açilis törenine katilan sanatçilar adina kisa bir konusma yapan Ozan Ali Kiziltug basarili ve dogru is yapan kim olursa olsun halkin onunda olacagini ifade etti. Ozan Ali Kiziltug, ‘Uzun yillardan beri takip ettigim ancak 1 yillik süreçte birlikte çalistigimiz Sevgili Üzeyir Engin ve Engin Gayrimenkul, sektörde büyük basarilara imza atmistir. Meslek hayatim boyunca hiçbir firmanin sponsorlugunu asla kabul etmedim. Ancak sanatçi dostlarim ve özellikle çevremizden almis oldugumuz olumlu tepkiler sayesinde kendisi ile birlikte çalismaya basladik. Sevgili Üzeyir Engin kardesimiz bizim camiamizdaki sanatçi kardeslerimizin daima yaninda olmustur. Meslegi dogrultusunda da çok iyi isler basarmis olmasi bugün böylesi mükemmel bir yer’de oldugunu gösteriyor. Kendisini tebrik ediyorum’ dedi. Çok sayida medya kurulusunun takip ettigi açilista davetliler, TV röportajlari ile Engin Gayrimenkul’le basari dileklerini ilettiler. **“Herkesi arsa sahibi yapacagiz” Büyük Ozan Ali Kiziltug’un yaptigi konusmanin ardindan sonra konusan Engin Gayrimenkul Arsa Ofisi Yönetim Kurulu Baskani Üzeyir Engin, konusmasina herkese tesekkür ederek basladi. 2004 yilindan itibaren sektörde yakaladigi basari sirrini ‘Dogru zamanda dogru yerde ve dogru islere imza atarak yaptim” diyerek açiklayan Üzeyir Engin, “30 Mart Engin Gayrimenkul’ün dogum günüdür. Gayrimenkul ve arsa sektörü deyince insanlar hep kafasinda büyük rakamlar ve büyük meblaglar oldugunu bahsetti. Fakat biz bu düsünceleri kirdik. 5 bin TL’si olan da arsa sahibi olmali 500 bin TL’si de arsa sahibi olmaliydi. Geçmiste sütten agzi yanani yogurdu üfleyerek yedirmedik. Bu konuda çok fazla telefon ve özellikle sikâyet aliyoruz. “Önce tapu, sonra para” diyerek bu yola çiktik. Özellikle sunu belirttik önce aldiginiz yere sonra aldiginiz kuruma bakmalisiniz. Günü birlik ticaret yapmadik. Biz, bu yola uzun süreli maraton kosusu için çiktik. Kirilmasi zor rekora sahibiz ancak hedefimiz bundan daha fazlasidir. Avrupa’daki gurbetçileri düsünerek Avrupa basta olmak üzere Almanya yasayan Türklere dogru yatirimi anlatmak için firmamizin temsilciligini Frankurtta olusturduk. Ve karaliyiz bir gün herkesi Engin Gayrimenkul sayesinde arsa sahibi yapacagiz’ dedi. Abdullah Yilmaz; “2004 Esenyurt için milat oldu” Açisla Esenyurt Belediye Baskani adina katilan Baskan Danismani Abdullah Yilmaz ise, ‘2004 Esenyurt için bir milat olmustur. Sizi kutluyorum ve tebrik ediyorum. Basarili oldugunuz ve dogru isler yaptiginiz ofisinizden belli oluyor. Bu manada diger firmalara örnek olacaginiza inaniyorum. Buradaki en önemli gözlemim satis yaptiginiz müsterileriniz bugün sizlerle birlikte bu kurdeleyi kesmeye gelmis olmasidir. Esenyurt büyüyor sizlerle buna katki sunuyorsunuz. Sizi ve ekibinizi tebrik ediyorum’ dedi. **“Üzeyir Engin ile gurur duyuyoruz” Ayrica Ardahan bölgesinin taninmis isadamlarindan ve Ankara MÜSİAD Baskan Yardimcisi ve eski AKP Milletvekili Adayi Orhan Gökdemir ise yogun programini iptal ederek bu açilisa özel olarak katilmak istedigini dile getirdi. Gökdemir Üzeyir Engin’i gerek medyadan gerekse sanal medyadan siki bir sekilde takip ettigini zaman zaman sohbet ederek is dünyasi hakkinda fikirlerini paylastigini dile getirdi. Gökdemir bölgemizin böylesi ender yetistirdigi deger Üzeyir Engin’in basarisi bizleri çok sevindiriyor kendisiyle bizlerde gurur duyuyoruz ifadelerine yer verdi. Bursa’ya bagli Gürsu Beldesi AK Parti Belediye Baskan Yardimcisi Mikail Zahir, Bursa’da bulunan dernek baskanlariyla katildigi açilista Üzeyir Engin’i överek, “Kendisini ve basarisini yakindan takip ediyoruz. Bugün burada bulunan Bursali Dernek Baskanlarimizla birlikte kendisini yalniz birakmamak istedik. Kendisini tebrik ediyoruz. Basarilari bizleri de gururlandiriyor” seklinde konustu.
Gazeteci Fakir Yılmaz’ın hazırlayıp, her pazar
TEMPO TV’de
canlı olarak sunduğu
‘Gazetecilerle Gündem’
sizde konuksunuz..
.jpg)
Ardahan Beşiktaş köylü olduğu öğrenilen Baran Yılmaz ile Çıldır’a bağlı Dirsekkaya (Zerebük) köyünde muhtarlık yapan ancak muhtarlığı süresince usulsüz birçok iş yaptığı için elinde ki muhtarlık mührü alındığı öğrenilen Gürsel Taşdemir’in tartışmanın büyümesi ve kavgaya dönüşmesi ardından belinde çıkardığı bıçakla Baran Yılmaz’a saldırmak istediği ancak Baran Yılmaz’ın bıçağı almak isterken bıçağın Taşdemir’i boğazından yaraladığı öğrenildi.
Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği durumu iyi olduğu öğrenilen yaralının Ardahan Devlet Hastanesine kaldırıldığı çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi ardından bıçaklama sonucu bir kişiyi yaralayan şahsın gözaltına alındığı bilgisi alındı.
MİLYONLUK KONSERLERLE
KUTLANAN ZAFER..
Gündemi takip etmekte zorlanıp, yorulduğumuzdan mı yoksa artık gına getiren sıcaklardan mı belki de onca ekonomik sıkıntılar yetmezmiş gibi üniversite adayı son beşiğim Nazo’nun da aralarında olduğu öğrenci yükünü omuzlarımıza yükleyen açılmak üzere olan okullar mı bilmem ama herkeste olduğu gibi bende de bir metal yorgunluk duraklaması var.
Evet, yazılmayı, görüntülemeyi bekleyen onca haberlik gündemi takip etmekten, bu kadar ağır siyasi ve sosyal baskılar yetmezmiş gibi tüm ülkeyi bunaltan ekonomik sıkıntıları aşma çabası içinde haberlerimizi özgürce yayınlamak için reklam çalışmaları dahil birçok çalışma, çabalar içindeyken resmi bayram ve törenleri de takip ediyor, buralarda yaşananları bir de gazetecilik gözüyle kamuoyuna aktarma stresi içinde koştururken 101. yıl dönümü kutlanan Zafer Bayramı nedeniyle kendimi konser meydanlarında bulup, bir hayli yorulduğumu ancak anlıyorum.
Çünkü sabah saatlerinde gerçekleşen resmi çelenk koyma töreni ardından konulduğu gibi kaldırılan çelenkleri getirenlerin o çelenkleri sırtlayıp, geldikleri gibi gittikleri Zafer Bayramı Kutlamaları akşamı rastladığım bir kutlamada müziklerden çok şamatayı ve o şamataya gaz veren belediye başkanlarının selfi çekimlerini izlemeye dalıyor, kulakları mahveden seslere rağmen adeta kalkan olan bir düşünce aklıma takılıyor.
Çünkü gerçek adı ‘Büyük Taarruz’ olan zaferin nasıl, hangi yok imkanlarla kazanıldığına bakıp, bugün yapılan kutlamalarla karşılaştırınca birilerinin derdinin zafer falan değil, kendi siyasi görüşlerine yakın sanatçı tayfası aracılığıyla büyük oranda ‘Gider’ faturaları kestiğini hissediyor ve bal olmadan gerçekleşen memleketimdeki bal festivalinde 5 türkü karşılığında 500 bin lirayı almanın sarhoşluğuyla yerinden kalkamayan O sanatçı ve geride kalan ayın son gününde o kalabalıklarda ne söyledikleri çokta anlaşılmayan ünlü, ünsüz sanatçıların bu zaferi kaç TL’ye kutladıklarının sorulması gerekmez mi diyordum.
Bilmem ama Erdoğan’ın Saray’da, muhalefetin yoksul ve gelişi güzel yapılaşma içinde boğulan kent meydanlarında 101. Yıl Dönümünü kutladığı ve adına Zafer Bayramı denen gerçek adı ‘Büyük Taarruz’ olan yıldönümünde başta sanatçılara olmak üzere o konserlere, kutlamalara harcanan faturaları birileri kamuoyuna açıklar mı bilmem ama bu ve buna benzer bayramların millikten çok maddiyeti öne alanlar eşliğinde kutlandığı bir gerçektir.
Yalansa gidin sorun şu 7 ay sonra seçilip, seçilmeyecekleri ama aday edilip, edilmeyecekleri çokta belli olmayan İmamoğlu’ndan sonra Yavaş’ında yeniden aday olacaklarını açıkladıkları o belediyelere ve başkanlarınıza..