Protestocular şimdi de dün parlamento binasına girmek isteyen göstericiler ile güvenlik güçleri arasında yaşanan arbedenin akabinde gözaltına alınan 305 kişinin serbest bırakılmasını ve İçişleri Bakanı Giorgi Gakharia’nın istifasını talep ediyor.

Gürcüler, Ardahan´ı çok sevdi
İki sınır kapısı olan serhat şehri Ardahan´da sınır ticaretini arttırmak ve kentin ekonomisine katkı sağlamak için Valilik ve STK´ların girişimi sonucu Ahıska´dan ilk turist kafilesi Ardahan´a geldi.
İki sınır kapısı olan serhat şehri Ardahan´da sınır ticaretini arttırmak ve kentin ekonomisine katkı sağlamak için Valilik ve STK´ların girişimi sonucu Ahıska´dan ilk turist kafilesi Ardahan´a geldi.
Ardahan Valisi Mustafa Masatlı´nın bilgisi dâhilinde ve Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Sanatkarlar Odalar Birliği, Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı ve Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığının katkıları sonucunda Ardahan´a komşu olan Gürcistan´ın Ahıska kentinden 25 kişilik kafile Ardahan´a gelerek alışveriş yapma imkanı buldu.
Ardahan´a gelen kafileyi ATSO Başkanı Çetin Demirci, ESOB Başkanı Mustafa Morkoç ve AEŞOB Başkanı Asim Özer karşıladı.
Turizm işletmecisi Erkan Bozkır´ın servis aracıyla ücretsiz bir şekilde Ardahan´a gelen 25 kişilik kafile hem Ardahan´ı gezdiler hem de esnaftan alışveriş yaptılar.
Ardahan´da turizme ve esnafa canlılık gelmesi adına elini taşın altına koyduğunu belirten Bozkır, “Kendi aracım ve yakıtını kendi cebimden koyarak Ahıska´dan Ardahan´a getirdiğim Gürcistanlı vatandaşların alışveriş yaparak az da olsa Ardahan esnafına katkı sunduğunu düşünüyorum. Söz konusu Ardahan ise herkes elini taşın altına koymalı. Ben bu uygulamayla elimden geleni yapmaya hazırım. Ardahan Valiliğinin ve STK´ların destekleriyle inşallah bu uygulamamızı devam ettiririz dedi.
Gürcistanlı vatandaşlar ilk olarak Ardahan Semt pazarını gezdiler. Ardından mağazalara giderek alışveriş yapan Gürcü vatandaşlar daha sonra ülkelerine döndü. Haber: Şenol Kirman
.jpg)
**Buzluğun Kapısı Açıldı Gibi …
Bu yazı yayınlandığı zaman, belki İBB seçimleri sonuçlanmış, tabii ki başta “demokrasi” olmak üzere İmamoğlu ya da Yıldırım kazanmış olarak yeni bir sürece başlanmış olacak…
Ve kimin kazandığının tartışmaları arasında; bu seçimlerin , Öcalan’ın çıkışları ve etkisinin birlikte tartışıldığı bir süreçte aslında iki önemli noktaya da ışık tutmuş olduğunu göreceğiz.
Sonuçlarla , kimin nasıl kazandığını gözlemlerken Erdoğan’ın Bahçeli’li beka bakışının , dünyaya ve siyasete soldan bakanları yani CHP, HDP ve Kürtleri bir araya getirdiğini de anlamış olacağız.
Ve buzlukta olan sürecin yeniden başladığına vesile olduğuna da..
Evet 31 Mart öncesinden bugüne kadar devam eden sürece baktığımızda yıllardır bir araya gelmeyen CHP zihniyeti ile Kürt seçmenin yöneldiği HDP bir araya gelmiş ve demokrasi dahil ‘her şeyi ben bilirim’ diyen 17 yıllık iktidarı sarsmış, ‘dur hele nereye?’ gidiyorsun demiş..
Ve 4 oyun 3’ünü kabul edip, birini iptal den YSK’nın da içinde olduğu oyunu 23 Haziran’da yeniden bozmak için çabalarken iktidarın da ve bir zamanlar urgan ipini sallayan onun ortağının da İmarali’ya doğru bakmasına neden olmuş..
Ve o buzlukta dondukça gerilip, büyüyen süreci yeniden dışarı çıkarmazsa da geçici olarak da olsa dondurucunun kapısının açılmasına, pençe operasyonu adı verilen operasyonu rutine çevirip, ölüm oruçları gibi önemli sorunlara nefes vesilesi olmuştur.
Yani iki önemli şeyi bizlere yaratan Mahalli İdari seçimleri gelecekteki Genel Seçimlerin nasıl olacağını da, bugün CHP’ile gizli ittifak kurdu diyenlerin yarın da mevcut iktidar ile birlikte yeniden hareket edeceğini ortaya koymuştur.
Tabi burada son anda İran’a vurmaktan yani Irak, Suriye ve İran’ın ardından 4. ülke olarak görüğü Türkiye’de ABD’nin bakışı da etkili olmamıştır diyemeyiz..
Çünkü ülkenin kozmik odası devreye girmiş ve İmralı gibi gelecekte yaşanacakları görmüş, bu ülkedeki halkların birbirinden ayrılmasını değil, seçim sürecinde olduğu gibi her zaman bir arada olmasının şart olduğunu anlamıştır.
Tabi iktidar da , iktidarının devamının bu şarta bağlı olduğunu geç olsa da anlamış ve son 6-7 yıldır ortaya koyduğu, adına da beka sorunu dediği demokrasi dışı tavırlardan hayır gelmediğini fark etmiş.
Hatta son anda da olsa İmralı’ya gönderdikleri akademisyen ve Öcalan’ın kardeşinin TRT kanalındaki demeçleriyle , ‘Ben ettim, sen etme’ manasına geldiği bir süreç içine girmiştir.
Umarım ki, ‘Bu ayak oyunuydu, hem de seçimlere kadar’ demez ve Kürtleri olduğu gibi 40 yıldır çözüm istenen sorunu artık kabul eden Türkleri de mutlu edecek bir süreci başlatır.
Ve aynı durum ulusalcı, TC levhası sevdalısı CHP içinde geçerlidir.
Yani umudum o ki 31 Mart öncesinden 23 Haziran’ın son haftasına kadar terörist denen ama bir anda sayın, lider olan Kürt seçmenin oylarının mesajını birileri almıştır ve şimdilik kapağı açılan buzluktaki sorun dışarı çıkarılıp, yeniden masaya yatırılır..
Tabi bu durum gerçek liderin kim olduğunu unutmaması gereken Demirtaş gibi bir liderin değerini bilemeyip, onun bugün hapislerde olmasına katkı sunan HDP içinde geçerli bir durum..
Çünkü aynı HDP’nin içinde bazı kesinlerin İmralı’yı şartlar ve imkanlar ona yanlış düşünceler yaşatıyor dese de , liderim diyeni görmezden gelemeyecek bir siyasi parti olduğunu düşünenlerdenim..
Haydi hayırlısı dediğimiz kapının yeniden kapanmaması umuduyla , açılan buzluk kapısının yeniden kapanmaması için hep birlikte tutup, içindekilerini kavga etmeden yine hep birlikte dışarı çıkarıp, masaya yatırıp, yanına acıları, gözyaşlarını değil, tatlıları , sevinci koyalım derim..