Kovid-19 Ardahan'da Meydanları da Kapattı!..

HAYVAN PAZARI GEÇİCİ OLARAK BİR SÜRELİĞİNE KAPATILMIŞTIR


Göle Belediyesinden Duyurulur Göle Hayvan Pazarı Geçici Süre İle Kapatılmıştır Ülkemizi etkileyen Coronovirüs( Kovid-19) salgını nedeniyle alınan bazı tedbirler kapsamında Belediyemiz Hayvan Pazarı geçici süre ile kapatılmıştır.Kamuoyuna duyurulur.


GÖLE HABER Kurbani DEMİR



ARABAYI SAKLAYARAK VİRÜSTEN KAÇAMAZSINIZ!..


Bana göre zengin hastalığı olan ve Başkan Erdoğan’ın çıkıp bu saçmalığa son vermesi gereken bir sürecin yaşandığı ve asıl gündemden iyiden iyiye uzaklaşılan ülkede , ‘Virüs var’ diyerek halkı içeri kapatan idarecilerin yanı sıra siyasilerin kendilerinden beklenen hizmetleri sorgulatmamak için yatak odasına ,yorgan altına kadar giren teknolojinin de yardımıyla hemen her gün hatta saat başı yeni gündemler yaratmakta bir hayli uzmanlaştılar..


Asıl amacın yapacaklarını taahhüt edip, verdikleri bu vaatleri yerine getiremeyen idareci ve siyasilerin kendilerine yönelik gelecek olan tepkileri bertaraf etmek ve asıl gündemi unutturmak için ortaya attıkları son gündem Coronavirüsü olurken bazı yerel siyasilerin de beceriksizliklerini saklama çabasıyla  2 kişinin bir araya gelememesi gerektiği belirtilen şu günlerde kendilerine yakın sözde muhabirleri makamlarına çağırıp, başarısızlıklarını saklama adına temcit pilavı gibi ısıtıp, ısıtıp suçu eski yöneticilere yüklemekle ya da başına geçtikleri makamların kapılarına bir değil üç yeni kapı ekletip, ulaşılmaz hale getirirler ya da o bazı sözde iş adamları yaftası içinde gezip, hiç bir işinin olmadığı gibi asıl işlerinin sahtekarlık olduğunun ortaya çıkmaması için ‘Yurt dışındayım, Toplantıdayım’ diyerek makama gelmez, makamların bulunduğu binaların önündeki arabalarını saklayıp, arka kapıdan içeri girerler..


Evet son yerel seçimlerin üzerinden neredeyse 1,5 yıl geçtiği şu günlerde gündemi alt üst eden ve asıl gerçek gündemi öteleyen Coronavirisünün imdatlarına yetiştiği genel siyasiler gibi yerel siyasilerin yanı sıra kamu görevlilerinin yapması gereken işleri de, seçimlerde  bir  fazla oy almak için ‘Oğlunu, kızını işe koyacağım’ diyerek verdikleri sözlerini öteleme fırsatı buldular.


Ve en önemlisi zaten içinde olmadıkları halktan iyiden iyiye kopmanın stresi ile makamlarına gelmez olurlarken buna da kendi makamlarını ilaçla yıkatırlarken insanların dışarı çıkmamasını istedikleri evlerin ne durumda olduğunu da düşünmeden ‘Evden çıkmayın’ kampanyasını uydurmaya başladılar.


Makam arabalarını başında bulundukları makamların bulunduğu binaların önüne çektirmeyip gelene, gidene ‘Başkan yok’ dedirten bu idarecilerin geride kalan 1,5 yılda ne yaptıklarına baktığınız da ise o başında bulundukları kentlerin var olan sorunlarının hiç azalmadığı gibi kambur üzerine kamburlarla bir hayli arttığını da görmek mümkün.


Neyse daha çok yazıp, virüsü unutturmadan ve beyleri rahatsız etmeden sağlıklı bir gün dileyip, bitirelim yazımızı diyerek..


VİRÜS ARDAHAN GÜMRÜKLERİNİ KAPATTIRDI!..


VİRÜS ARDAHAN


GÜMRÜKLERİNİ KAPATTIRDI!..


Tüm dünyada olduğu gibi ülkede yaşanan Korona virüsü paniğinin devam ettiği şu günlerde Ardahan’ın 2 Gümrük Kapıları da geliş, geçişlere kapatıldı. Alınan bilgilere göre Aktaş ve Türkgözü Sınır Kapıları yolcu geçişine kapatıldı. TÜRKİYE’nin Gürcistan üzerinden Kafkasya’ya açılan Ardahan’daki Aktaş ve Türkgözü Sınır Kapıları, koronavirüs tedbirleri kapsamında saat 24.00’ten itibaren karşılıklı olarak geçici süreyle yolcu trafiğine kapatıldı.


İçişleri Bakanlığı’nın Koronavirüs tedbirleri kapsamında, Türkiye ile Gürcistan arasındaki Aktaş ve Türkgözü Sınır Kapılarının bugün saat: 24.00 itibariyle karşılıklı olarak geçici süreyle yolcu trafiğine kapatılması kararı alındığı bildirildi. Her iki ülkenin vatandaşlarının termal kameralarla taramadan geçirilerek geçiş yapabileceği belirtilen sınır kapılarında yük taşıyan TIR’ların geçişine ise herhangi bir kısıtlama getirilmedi.



VALİLİKTE “Covid19” TOPLANTISI.. 


Ardahan Valisi Mustafa Masatlı başkanlığında, Koronavirüs (COVİD-19) tedbirleri kapsamında “İl Umumi Hıfzısıhha Meclis Kurulu” toplantısı ve “Yurtdışından Gelenler İçin Karantina ve Ulaşım” toplantısı yapıldı.

Valilik Toplantı Salonunda gerçekleştirilen iki ayrı toplantıda; Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkıp, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (COVİD-19) ile ilgili alınan ve alınacak olan tedbirler ve önlemler görüşüldü.

Toplantıda; virüsten korunma yolları, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan kurallar, sağlık teşkilatı olarak Koronavirüs ile ilgili alınan tedbir ve önlemlerle ilgili bilgilendirmelerde bulunularak, paydaş kurumlarca uygulanacak planlar ve tedbirler ele alındı.

Vali Mustafa Masatlı, Coranavirüs’ün ilimizde yayılmaması için her kurumun kendisine düşen sorumluluğu özveriyle yerine getirmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Biz bu süreci sıfır vaka ile atlatmak istiyoruz. Bu kapsamda her türlü tedbirimizi aldık. Sınır Kapılarımızdan ülkemize girenler için uygulanan 14 günlük karantina kapsamında gerek karantina bölgesinde ve gerekse olası vakaların hastanelere transferi noktasında özellikle araç ve gereçlerin dezenfekte edilmesi çok önemli. Halka hizmet veren, halkın temas ettiği, Camilerimiz, Kamu Kurum ve Kuruluşlarımız, Okullarımız, toplu taşıma araçları da dahil dezenfekte edilmeye başladı. Ayrıca Bakanlıklarımızdan gelen talimatlar doğrultusunda, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları,  her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreliğine durduruldu.  Bu konuyu önemsiyoruz ve kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın sağlığını koruma adına üzerine sorumluluk düşen başta Sağlık olmak üzere bütün kurumlarımız görevini en iyi şekilde yerine getirecek” dedi.

Valimiz Mustafa Masatlı başkanlığında yapılan toplantılara; Belediye Başkanı, Vali Yardımcıları Salih Kalkan, Mehmet Kılıç, İl Sağlık Müdürü Erkan Özdemir, Türk Eczacılar Birliği Ardahan Temsilcisi Yunus Dündar, Kızılay İl Temsilcisi Ahmet Ballı ve ilgili kurum amirleri ile sağlık personeli katıldı.



TBB’den Özür Dilerim..

Coronavirüsü paniği için de gündemi kaçırmamaya gayret edip, başta zaten yaşaşan ekonomi daralma dolaysıyla zorda olan cafe, restoran kısacası halkın toplu girdiği alanları tazminat veya destek vermemek için ‘Olağanüstü Halsiz’  olarak  yasaklatan Başkan Erdoğan’ın kankası Trump gibi bir an önce ortaya çıkıp, halkı sakinleştireceğine sanırım yaşının da etkisiyle ortalarda olmadığı şu günlerde biz gazeteciler de başta iktidar olmak üzere yapılan baskılar dolaysıyla adeta karantina altında zar/zor görevimizi yapma gayreti içinde hatalar da yapmıyor değiliz.


Aslında  gripal enfeksiyondan öte bir şey olmayan ama hala anlayamadığımız büyük bir kampanya ile adeta dünyayı ablukaya aldıran Çin virüsünün etkisiyle yaşananların haberini en erkenden vermek ve ülkede olduğu gibi dünyada yaşananları bir gazeteci olarak yorumlama telaşı içinde yaptığımız, yazdığımız hataların mutlu eden tarafları da yok değil.


Çünkü yaşananları öğrenmek için sabah gidip, gazete bayisinden bir gazete almadığı gibi internetteki başlıklara bakıp, yalandan beğenip, linkleri tıklamadan geçen sözde okur kitlesi olan bir ülkede haberlerinizin, yorumlarınızın okunduğu ve bu okurların başında gelenlerin ülkenin önemli isimleri olması bu hataların telafisini ve özrünü de kolaylaştırmakta.



Çünkü dün ele aldığım ve dünyanın gündemi virüsken iktidarın gazetecileri, aydınları, muhalifleri hatta masa başındaki devrimci sanalcıların ardından avukatları da gözaltına alan, içeri attıran anlayışı ve onca sorun varken toplumu ayrıştıran davranışları artık bırakması gerekliliğine dikkat çektiğim yazımda bir kaç gün önce gözaltına alınan  ve sorguları için ek süre istenen avukatlara sahip çıkıp, bir açıklama da bile bulunmadığını belirtip, tepki koyduğum Türkiye Barolar Birliği Başkanından aldığım cevap benim kendise ve başında bulunduğu kurum olan TBBye özür borçlu olduğumu ortaya koymaktaydı..


Ve TBB’nin dünkü yazımdaki gibi değil, her zamanki ve her konudaki duyarlılığını bir kez daha ortaya koyduğunu ve bu yöndeki tepkisini yazımdan önce yani 12 Mart’ta başlatılan ve halen süren Avukatlara yönelik gözaltılar karşısında mücadelesini sürdürdüğü gibi basın açıklamasınıda yaptığını Sayın Feyzioğlu’nun  WhatsApp’dan sitem dolu gönderdiği açıklama metni ve linkiyle  öğreniyordum..


Evet dünkü yazımı yazarken geçirdiğim tereddüt ve ‘Bu yöndeki gelişmeler üzerine TBB’den ve Feyzioğlu’nun kurulmasında büyük emeği olan Ardahan Barosundan bir açıklama oldu mu?’ diye telefonla iki kez arayıp, sorduğum aynı zamanda Ardahan HDP İl Başkanı da olan Kaya’nın da mailime de gelen açıklamayı benim gibi görmediği açıklamayı bir kez de köşemde verirken, TBB’den açık özür dilediğimi de belirtirim.


İşte benim atladığım, hatam dolayısıyla özür dilediğim Sayın Feyzioğlu’nun başkanlığını yaptığı TBB’nin Avukatlara yönelik yaptığı O basın açıklaması aynen şöyle;



BASINA VE KAMUOYUNA


13 Avukat Meslektaşımızın gözaltında olduğu Şanlıurfa merkezli operasyon hakkında bilgilendirme..


Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 12 Mart 2020 tarihinde Şanlıurfa merkezli operasyon başlatıldığı ve bu operasyon kapsamında Şanlıurfa barosuna kayıtlı 7 avukat, bir avukat eşi, ceza infaz kurumu görevlileri ve çok sayıda vatandaşın gözaltına alındığı öğrenilmiştir. Aynı operasyon kapsamında Diyarbakır’da 5, Şırnak’ta da 1 avukatın gözaltında olduğu bildirilmiştir. Ayrıca gözaltına alınan avukatların ev ve işyerlerinde arama yapıldığı da kaydedilmiştir. Gizlilik kararı bulunan soruşturmanın içeriği hakkında belgeye dayanan bilgi sahibi değiliz. Hiç kuşku yok ki avukatların kanuna uygun bir şekilde yürüttükleri mesleki faaliyetleri sebebiyle soruşturulmaları ve kovuşturulmaları hukuka aykırıdır. Vatandaşların hukuki güvencesine de ağır şekilde zarar verir. Bu sebeple içeriği hakkında bu aşamada bilgi sahibi olmadığımız soruşturma tarafımızdan yakın şekilde takip edilecektir. Soruşturmayla ilgili ayrıntılı bilgi edinildiğinde kamuoyu ve meslektaşlarımızla paylaşılacaktır. Bir hukuka aykırılığa rastlanması halinde Başkanlığımızca en etkili şekilde tepkimiz ortaya konacaktır.


Kamuoyuna saygıyla duyururuz. 


Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı


2 GÜMRÜK KAPISI DA AÇIK AMA YİNEDE NE GELEN VAR, NE GİDEN!


2 GÜMRÜK KAPISI DA AÇIK


AMA YİNEDE NE GELEN VAR, NE GİDEN!


arşiv 15/07/2020 tarihli haber


KİM SUÇLU?!. Dünya genelinde yaşanan Koronavirüsü paniği ile kapatılan gümrük kapılarına karşın Ardahan’ın Kafkaslara açılan iki gümrük kapısı olan Posof Türk Gözü ile Çıldır Aktaş Gümrük Kapısında yine ne gelen var, ne geçen.


Başta Türkiye’nin en uzun sınırın bulunduğu Suriye’de yaşanan çatışmaların, bombalama ve iç çatışmaların devam ettiği problemlerin Irak sınırları, Suriye ve Irak’tan hatta Afganistan’dan vatanlarında yaşanan huzursuzluktan kaçıp Yunanistan sınırına dayanan göçerlerin ve Koronavirisünün kapanmalarına neden olduğu gümrük kapılarına karşın açık olan Ardahan’ın iki gümrük kapısı yine beklenen ilgiyi görmemesi dikkatlerden kaçmıyor.


Yıllar önce açılmalarına karşın Ardahanlının bir tır alıp, taşımacılık yapmayı düşünmediği, araçlar gibi insanların giriş, çıkışların yok denecek kadar az olduğu, ithalat, ihracatın en az yapıldığı gümrük kapıları olarak bilinen Ardahan’ın Çıldır Aktaş ve Posof Türkgözü (Badele) Gümrük kapıları onca gümrük kapısının kapatılmasına ve Hopa Sarp, Ağrı, Nahçıvan gümrük kapılarına en yanık kapılar olarak açık olmalarına rağmen ilgi görmemesinin nedeni olarak Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasın yanı sıra Posof ve Çıldırlıların bu kapıları anlatıp, tanıtamaması ve yapımına başlanan ancak son yerel seçimlerin ardından inşası ağırlaştırıp, durdurulan Ulgar Tüneli olduğu düşünülmektedir.



Gümrük’te Otobüs Yandı, İtfaiye Yok!


ARŞİV HABER 02/06/2019 TARİHLİ HABER


Ardahan’ın 234 Köyü olmasına rağmen çıkan yangınlarda kent merkezlerinde ki belediyelere at yeteriz itfaiyeleri beklemek zorunda kalan köylüler gibi gümrük kapılarında da itfaiye yok. Son olarak Ardahan’ın Gürcistan’a komşu ilçesi sınırları içinde bulunan Türkgözü (Badele) Gümrük kapısında çıkan yangında bir otobüs kullanılmaz hale geldi. İran’a ait olduğu öğrenilen otobüse müdahale etmek için Posof merkezden beklenen itfaiye beklenirken can kaybının olmadığı yangında otobüs tamamen yandı.



Göle Sarı Su İçiyor,


Posof Kendi Sularını Getiriyor!..


Ardahan kent merkezini besleyen içme suyunu taşıyan şebekenin yoğun baskı sonucu sık sık arızalandığı şu günlerde yıllardır içme suyu sorununu çözemeyen Göle’de sular sarı akıyor. Başta bir kişinin Kırım_Kango virüsü taşıyan Keneden zehirlendiği Türkgözü (Badele) köyünün bağlı olduğu Posof’ta ise köylüler kendi imkanları ile su kanallarını onarmaya çalışmaktalar.



**Ardahan’da Su Yine Patladı!


Havaların iyiden iyiye ısındığı karların eriyip, dere ve barajları doldurduğu Ardahan’da eriyen kar sularının oluşturdğu basınca dayanamayan içme suyu şebekesinin sık sık patladığı görülen Ardahan’da bu kez kent merkezine içme suyu taşıyan ana su borularındna biri daha arzlandı.


Ardahan Belediyesi çalışanlarının kısa sürede müdahale edip onardığı su şebekesinin yeniden kente içme suyu taşırken yıllardır bitmeyen Ardahan-Göle Yolu gibi şehir içme suyuna çare bulunamayan Ardahan’ın Göle ilçesinde suların sarı renkte akması dikkat çekiyor.



**Başkan: Evet Göle’nin 1. Sorunu Su Sorunudur!..


Bir dönem AK Parti Göle İlçe Başkanlığını yaptıktan sonra 31 Mart’ta yapılan ve baştaİBB İistanbul’da olmak üzre bir çok yerde tartışma konusu olmaya devam eden seçimler ardındna çok az bir oy farkıyla Belediye Başkan Adaylığına başvurup, başkanlığı kazanan Göle Belediye Başkanı İlhan Gültekin başına geçtiği kentin ana sorununun içme su şebekesininin olduğunu belirtti.


Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı Gazeteci Fakir Yılmaz, Göle Merkez Dernekler Federasyonu Başkanı Kurbani Demir ve Başkan Yardımcısı Ömer Turan’ın kendisini ziyarette yaptığı açıklamada, Göle’de sarı renkte suların aktığını kabul eden Göle Belediye Başkanı İlhan Gültekin sık sık arza veren şebekenin son olarak pompalama sisitemin arzalandığını belirtti. Su şebekesinin tam anlamıyla çalışması için bayramdan sonra Göle’ye gelecek olan ekiplerle birlikte çözüm arayacaklarını belirten Gültekin yazı temiz su ile geçirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.


**Posof’ta da su sorunu..


TANAP’ın yaptığı bağış sonucu alınan su boruarının şebekeye eklenmeye çalışıldığı Ardhan’ın Gücistan’a komşu ilçesi Posof’ta da su sorunu yaşanıyor.


Başta bölgede yapılan HES Barajları olmak üzere bir çok nedenle kuruyan derelerin eriyen kar suları ile yeninden dolduğu görülen Posof’ta köylülerde kendi imkanları ile su ihtiyçlarını karşılamaya çalışıyorlar. İMC Usulü ile yapılan çalışmalar ile hem içme suyu hemde tarım arazilerinin su ihtiycını derelerde karşılamaya çalışan Posoflularında en büyük sorunu Ardaha İl genelinde yaşanan alt yapı sorunu olarak gösterilmekte.



**Yazma, kelepçelenirsin!


Batırılan ülkeyi kurtarma ve ekonomiyi düzeltme adına başta yerel gazeteler olmak üzere tüm gazetelerin asıl gelir kaynağı olan ve Atatürk’ün biz gazetecilere bıraktığı tek miras olan Resmi İlanların kesileceği haber ardından yeni yargı reformu yapacaklarını belirtenlerin yönettiği ülke de elleri kelepçelenen bir gazeteci fotoğrafı ile karşılaşıyoruz..

Ve gazeteci ile ilgili yapılan haberin detayına baktığımız da sendikalar başta olmak üzere bu ülke de ki muhalefetin cezaevi çalışanları kadar duyarlı olmadığını da anılıyoruz..

Çünkü alakasız bir suçlama ile karşılaşıp, yıllardır tutuklu bulunan onca gazetecinin arasında olan bir gazeteci kendisi hakkında çıkan karar üzerine ayakları ile gidip, teslim olduğu yerde kelepçelendikten sonra önce papazı sonra Nasa’cıyı bıraktıran Okyanus ötesinden gelen bir telefonla değil (!) o kelempçeli fotoğraf ardından ülkede ki duyarlı insanlardan ve dünyadan gelen tepkiler üzerine kısa sürede serbest kalması ardından attığı twiti haberleştiren meslektaşlarınında dikkat etmediği bir satır benim dikkatimi çekiyor.. 

Çünkü o satıra yapılan teşekkürde gazeteciler konseyi, cemiyeti, örgütü, sendikası değil cezaevi çalışanlarına teşekkür vardı.. 

Evet, önce düşündüklerini yazmaktan öte bir suçu olmayan ama elleri kelepçelenmesinin bile önemli bir sorunu yani basın õzgürlûğünü başını çeltoği õzgürlükleri bir kez daha gündeme getiren gazeteci meslektaşım Kadri Gürseli ile ilgili o habere bir bakalım.. 

‘Gazeteci Kadri Gürsel için tahliye kararı

Cumhuriyet davasında 2,5 yıllık hapis cezası kesinleşen ve bugün ceza evine giren Kadri Gürsel’in tahliyesine karar verildi. Gürsel, 11 ay hapis yattıktan sonra Eylül 2017’de serbest bırakılmıştı. Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında açılan davada “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme” suçundan aldığı 2 yıl 6 aylık hapis cezası onanan ve bugün İstanbul Adalet Sarayı’na giderek teslim olan Kadri Gürsel’in tahliyesine karar verildi. Gürsel, serbest kaldıktan sonra attığı tweet’te, “Bugün 15.30 sularında konulduğum Metris Cezaevi’nden denetimli serbestlikle 20.30’da tahliye edildim” dedi. Gürseli’, “Tahliyemi mümkün kılmak için yoğun çaba sarf eden cezaevi personeline çok teşekkür ederim” diye ekledi. Ve bu haberin son satırında ki; “Tahliyemi mümkün kılmak için yoğun çaba sarf eden cezaevi personeline çok teşekkür ederim” kelimesinin için de halk, gazete okuru, yazdığı gazetesi, muhalefet, basın konseyi, gazeteciler cemiyeti, hatta hükumet, adalet bakanlığı, hakim, savcılara değil, ettiği teşekkür, cezaevi personeline var.. 

Yani bu ülke de bir insanın hele hele bir gazetecinin yaşadığı haksızlık karşısında ne kadar yalnız kaldığı ve neler çektiğini ortaya koyan bu teşekküre bakınca bu ülkede onca badireye rağmen gazetecilik yapmak isteyen biz gazetecilere ‘satılık basın’ başlığında alçakça suçlamalarda bulunanların başını çektiği herkesin elini vicdanına koyup, ‘Bu yaşananlardan benim ne kadar suçum var?’ demesi gerekmez mi? 

Bilmem ama özgürlüklerden bahsedip, kendisini eleştiren herkese bir terör suçu kulpu takıp, içeri attıranların ve onlara yani gücü ellerinde bulunduranlara inanıp, ‘Ya kardeşim daha ne istersiniz, ülke özgürlüklerle dolu (!) ya’ şeklinde saçma, sapan savunmalarda bulunan ama 90 milyona yaklaşan ülkede 4’ü magazin, spor, bulmaca olan toplam 6 milyon gazete satıldığını bilmeyenlerin günlük bir gazete alıp, gazete okumayanlar Kadri Gürsel’in değil, tüm ülkenin ellerine kelepçe vurdukları da diğer bir gerçektir..

Peki o zaman ne yapmalı?.. 

Yaşanan onca sorun ve onca isteme karşın kıssadan bir şey var o da; ‘Yazma’ olsun bitsin mi?!. 

Bilmem ama kalplerimiz, aklımız, düşüncemiz gibi ellerimiz de kelepçelensede, ‘Ben gazeteciyim vurmayın’ demesine karşın sigara kaçakçıları, esrar, eroin, vergi kaçakçılarının, vb. gibi suçlardan arananların serbestçe cirit attığı ülkemde hala kimin vurup, öldürdüğü ortaya çıkarılmayan Metin Göktepe’yiz diyen bizlere, ‘Yazma, kelepçelenirsin’ dense de yazmaya devam edeceğiz.. 

Çünkü bizim yaşam kaynağımız, sevgimiz, aşkımızın diğer bir adıdır gazetecilik..