**ÇILDIR GÖLÜ BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ikinci gölü olan ve yüzeyi tamamen buzla kaplanan Çıldır Gölü’nde hizmet veren atlı kızaklara ilgi Kılçık yol ile Ardahan’a uazanacağı ileri sürülen ama bu sözlerin tutulmadığı için hala Ardahan’a uzanamayan Doğu Ekspresi sayesinde arttı.
Kars-Ardahan sınırında yer alan ve kışın yüzeyi tamamen buzla kaplanan Çıldır Gölü, her mevsim yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ikinci gölü olan ve kışın yüzeyi buzla kaplandığı için üzerinde atlı kızaklar ile gezinti yapılan göl, buzların kırılmasıyla yapılan balıkçılık ile de dikkati çekiyor.
**Uçan Atlı Kızaklar festivale hazırlanıyor..
ARDAHAN’ın Çıldır ilçesinde ki Çıldır Gölü’nün meşhur atlı kızakları, 9 Şubat’ta yapılacak olan festivale hazırlanıyor.
Gölün buz tutmasıyla birlikte sezona merhaba diyen atlı kızaklar, Türkiye’nin popüler tren hattında hizmet veren Doğu Ekspresi’nin de bölgeye taşıdığı turistlerle birlikte hareketli günler yaşıyor. Göl yüzeyinde müşterilerini gezdiren atlı kızakların göldeki dansı da renkli görüntüler ortaya çıkarıyor.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin Van’dan sonra en büyük ikinci gölü olan ve kışın yüzeyi tamamen buzla kaplandığı için üzerinde atlı kızaklar ile gezinti yapılan, Eskimolar gibi balık avlanan, buz pateni ve kar motoru turları düzenlenen göl, her mevsim dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.
Çıldır Gölü,karla kaplı çevresiyle ayrı bir güzellik sunarken, özellikle kışın Ankara’dan Kars’a kadar uzanan Türkiye’nin en uzun tren yolculuğunu yapan Doğu Ekspresi ile bölgeye gelen turistlerin uğrak yeri oluyor. Doğu Ekspresi ile göle gelenle turistler, atlı kızaklar ile göl üzerinde ve çevresinde gezinti yapıp doyasıya bir kış keyfi yaşıyor.
Çıldır Belediye Başkanı AK Partili Kemal Yakup Azizoğlu, Çıldır Gölüne gelen turist sayısının artmasıyla birlikte atlı kızak sayısının da arttığını söyledi. Atlı kızakların bölgenin kültürünü ortaya koyduğunu da aktaran Başkan Azizoğlu, 9 Şubat’ta göl yüzeyinde Çıldır Kristal Göl Uluslararası Kış Şöleni etkinliğini düzenleyeceklerini belirterek, herkesi Çıldır Gölünün güzelliğini görmeye davet etti.
**Bugün yazsam aynı yazarım..
HDP ile arka kapılarda görüşüp, ön kapıda ağzına almaktan çekinen Kürt ve Alevi olan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun içinde ‘Kürtler’ kelimesi geçen Trump’un tehdit vari mesajını okurken ve sözde eleştirirken, Erdoğan’ın arayıp, bilinmeyen yumuşattığı Trum’un mesajının içinde geçen Kürtler dememek için o satırı geçmesinin nedenini ve de korkaklığını yazmak için başına geçtiğim bilgisayarımda sanal ortamı gezerken geçen yıl yazdığım iki yazı önüme geldi.
Yazılarımı okuyunca bir yıl önce yazdığım yazılarımın sanki bugün yazılsa aynı konuları sıcak gibi.
Çünkü bir yıl önce yazılan yazılarımın hala tazeliğini koruduğunu düşünerek bugün yenden yayınlamayı uygun buldum..
İşte gündemi koruyan ve bayatlamayan o yazılar;
**Suat İncedere Üzerinden Rodi Baz’a Mektup..
Ardahan’ın kendisinden ayrılıp, tek başına bir vilayet olmasını hala içine sindiremeyen Kars’ın bizde çaldığı 9 köyün arasında bulunan Doğruyol (Calalı) Gazeteci Suat İncedere son yaptığı haber ulusalda geniş yankı buldu.
Başta rahmetli Ümit Kılıç olmak üzere her Ardahanlının tanıtımında büyük katkısı olan Çıldır Gölünün artık bir turistik merkez konuma geldiğini haberleştiren Suat İnceder’nin o haberinde olduğu gibi diğer haberlerinde de önemi bir ayrıntıyı kaçırmıyor ve Karslıları da bir hayli kızdırıyor.
Çünkü bir çok Ardahanlının görmediği, umursamadığı o önemli ayrıntı Çıldır Gölü ile ilgili yapılan haberlerin Ardahan/Çıldır olarak hemde bir Karslı gazetecinin kalemin de çıkan ve haberler değerlendirilmesi çok önemlidir.
Bu nedenle Ardahanlı bir gazeteci olarak kendisine buradan teşekkür ediyorum…
Bu arada bir ara aktif gazeteciliği soyunan ancak burunlarından kıl aldırmayan İstanbul’da ki Hoçvan Diaspoarsının yanı sıra yaşadıkları kendi kararıyla bu meslekten vazgeçip, uzun süre çekildiği köşesinde dinledikten sonra içinde kalan gazetecilik güdüsüyle ‘Mir Ezdin’ adlı facebookta sayfasında muhteşem yorumlar yapmaya başlayan Rodi Abi’ye dönmek istiyorum.
Gerçi belki de ülke de bir ilk olan muhteşem bir Kürtçe Dergi de çıkaran Rodi Abi bu meslekte yıllardır ter döküp, mücadele veren biz gazeteciler varken kendisinin gazeteci olmadığını, düşüncelerini aktaran sade bir vatandaş olduğunu söyleme nezaketinde bulunsa da ben onun yazı ve yorumlarını bir gazeteci olarak hep değerlendirdim.
Evet son olarak bana yönelik ele aldığı mektupla 26 yıl sonra geldiği Ardahan’da edindiği izlenimleri anlatan Rodi abiye de bir teşekkür etmek isterim..
Çünkü Adahan denilince akıllara gelen simge isimleri tek tek yeniden bizlere hatırlatan ‘Gazeteci’ye Mektup’ başlıklı o güzelim son mektup ve yazısını okuyunca bu kentin tarihinin kayıp olduğunu ve birilerinin Rodi Baz’ın bizlere hatırlattığı isimleri ve diğer yaşananları mutlaka kitaplaştırılmalı diyordu adeta..
Suat’a ve Rodi abiye yeniden teşekkür ederken Kasın Tırpancı’ya da bir teşekkür gerekir..
Çünkü oda bugün 23 Şubat isimli gazetemizde ele aldığı yazısında Suatlar, Rodiler gibileri dururken festivalden festivale Ardahanlı olup, belediyelere kestikleri faturalarla bilinenlerle ilgili çok yerinde bir yazı ele almış ve Ardahan’ın ve Ardahanlıların bir derdinin de bu tip keneler olduğuna dikkat çekmişti.
**Anıl Hanım Yangın Var!
Başta SODES ve Serka olmak üzere bir çok kurumun projelerini yapmakla uzman olduğunu bildiğimiz ve bu uzmanlığını iyi kullanıp, Vekil Atalay’ı da ikna edip beklenmedik bir anda çok önemli bir kurum olan Ardahan Valiliği Genel Sekreteri de olan Anıl hanımın hizmet alanında bulunan köylerden ot ve orman yangınları devam ede dursun, ben defalarca dile getirdiğim İL ÖZEL İDARE YANGIN ŞANTİYESİ konusunu bir kez daha dile getireceğim.
Sayın Anıl hanım ve onun en büyük destekçisi AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay,
Milyonların döndüğü ama her yıl yeniden başa döndüğümüz bu kurumun adına bir İTFAİYE ŞANTİYESİ kuramaz mıyız?..
Yani belediyelerin mücavir alanları dışında bulunan ve siz, İl Özel İdarenin sınırları içinde ki köy, kasaba ve yaylaların sorunlarının hala devam ettiğini bir Ardahan’da yol, su, kanalizasyon gibi zorunlu insanı hizmetleri bir türlü yerine getirmediğiniz şu kent, İlçe ve köylerinde çıkan yangınlara müdahale edecek, yeri geldiğinde bir türlü suya kavuşturamadığınız yaylalarına su taşıyacak bir İl Özel İdare İtfaiye Şantiyesi projesi yapamaz ve haya geçiremez miyiz?
Çöpleri toplamaktan aciz belediyelerin merdivenleri bile olmayan kırık, dökük itfaiyelerinin alanına giremeyen yangınlara müdahale etme zorunda olmadıkları halde kent merkezlerini bırakıp, kilo metrelerce uzaklıkta bulunan köylere yangın söndürmeye giderken yapılan masraf ve bu süre içinde yanıp, kül olan değerler şimdiye kadar kaç İtfaiye Şantiyesi kurardı?
Bilmem ama proje yapmakta uzman Ardahan Genel Sekreteri Anıl Hanım’a, Milletvekili Orhan Atalay’a, dönem toplantılarına başlayan İl Genel Meclisine bu yönde ki teklifimi sunuyor, yeniden çıktığı öğrendiğimiz Hoşuret köyü yakınlarında ki orman yangınına doğru yol alıyoruz..
Tabi yol varsa..