Demokrat Göleliler Platformu tarafından organize edilen ve İstanbul Göle Derneği Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğin, sunumunu Helin Melis Aktaş yaptı.
Panel ve forum şeklinde iki oturum olarak gerçekleşen anma programının moderatörlüğünü Öztürk Polat yaparken, HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, KESK Genel Meclis Üyesi Yunus Akıl, TAYAD Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Kulaksız ile birlikte Orhan Kaya’nın ağabeyi Günay Kaya’nın konuşmacı olarak katılarak ölümsüzlüğünün 11. Yılında Orhan Kaya anılırken siyasi sürgünler olgusu üzerinde de duruldu.
Orhan Kaya’nın yoldaşları ve hemşeri camiasının yakın ilgi gösterdiği etkinlikte Orhan Kaya ile birlikte demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi verirken hayatını kaybeden Canan Kulaksız, Zehra Kulaksız, Cemil Kırbayır, Ahmet Güler, Çetin Bay, Akif Yılmaz, Veysel Atılgan’ın yanı sıra Suruç ve Ankara katliamlarında yaşamını yitiren devrimcilerde anıldı.
TAYAD Yön. Kurl. Üyesi Ahmet Kulaksız: “Kızlarım, Zehra ile Canan direnmeyi Orhan ağabeylerinden öğrendi…”
Orhan Kaya ve siyasi sürgünler konulu panelde konuşmacı olarak yer alan Ahmet Kulaksız, Orhan Kaya ile birlikte Esenyurt’ta demokratik siyasal mücadele verdiklerini, belirtirken: “ Mücadele esnasında devletin katliamcı yüzüyle çokça karşılaştık. 2001 yılındaki Armutlu direnişinde kendilerini devrim mücadelesine feda eden kızlarım Zehra ile Canan Baskı ve dayatmalara karşı direnmeyi de Orhan Ağabeylerinden öğrendiler, sadece kızlarım değil Esenyurt’ta bir çok devrimci Orhan Kaya’nın devrimci duruşunu kendine örnek aldı.” dedi
KESK GM Üyesi Yunus Akıl: “ 24 Nisan soykırımına maruz kalan ve sürgünde yaşamak zorunda bırakılan Malakanlar’dan, Rum ve Ermenilerden özür diliyorum.”
Etkinlikte söz alan bir diğer konuşmacı KESK GM Üyesi Yunus Akıl, Nisan ayının Türkiye toprakları için kara bir ay olduğunu ve 24 Nisan tehcirinden sonra bu ülkede tedavisi mümkün olmayan yaraların açıldığı ifade etti. Orhan Kaya ve siyasi sürgünler için onlar 3T mağdurudur diyen Akıl sözlerini: “Türkiye’de insana dair ne varsa ondan yana tavır alırsanız 3T ile ödüllendirilirsiniz. Bunlar: Tabut, Tutukluluk ve Tehcirdir. Orhan Kaya’da bu 3T’den biri olan tehciri ve sürgünü yaşamış bir siyasi büyüğümüzdür. Orhan Kaya yaşamının son bölümünü ailesinde, topraklarından, köklerinden uzakta yaşamak zorunda kaldı. Buna rağmen siyasal duruşundan ödün vermedi. Orhan Kaya’nın ödediği o ağır bedelin sonucunda bizlere yaşam alanları yaratıldı. Bu anlamda Orhan Kaya ve arkadaşlarını bir kere daha saygıyla anıyorum.” Şeklinde sonlandırdı.
Orhan Kaya’nın ağabeyi Günay Kaya; “Orhan, hastayken bile “önce halk” diyordu…”
Osmanlıdan bu yana gelenekselleşen sürgün olgusu yaşamın bir parçasıymış gibi topluma öğretildiğini, İnsanları sürgün etmek normal bişeymiş gibi bir algı yaratıldığını, bu durumu kabullenmek zorunda olmadığımız ifade eden Günay Kaya: “ kardeşim Orhan hayatının son bölümünü sürgünde geçirdi. Orada boş durmadı hep bu ülkeyi, bu toplumu düşündü. Telefon görüşmelerinde ülke üzerine tahliller yapıp yaptığı tahlilleri bizimle paylaşıyordu. Sağlığının bozulduğu bir dönemde kendisine sağlığına bak, kendine dikkat et dediğimde; ‘halkın sağlığı benden daha önemli, öncelikle halkı sağlıklı bir yaşama kavuşturalım.’ Demişti. Böyle bir kardeşin ağabeyi olmak benim için büyük bir gurudur. Son olarak Orhan Kaya adına anısına düzenlenen bu etkinlikte emeği geçen ve katılım gösteren bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim.” Dedi.
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu: “90’lı yıllarda insanların çektiği acılara tanık oldum”
Orhan Kaya ve arkadaşlarının 1990’lı yılların başında demokratik siyaset yürüttüğünü ve kendisinin de o dönemler İHD içinde yer aldığını, bu nedenle 90’lı yıllarda insanların çektiği acılara tanık olduğunu ifade eden HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu: “90’lı yıllar zor yıllardı, demokrasi isteyen herkese çeşitli acılar çektirdiler ve bedel ödettiler. Orhan Kaya o bedeli ödeyen bir yoldaşımızdır. O gün Orhan Kaya’nın ödediği bedelin bir benzerini bugünlerde Sur’da Cizre’de o vahşet bodrumunda katledilen çocuklar ödüyor. Bugünleri gördükçe bu ülkede ne vahşetin biteceğine nede Orhan Kaya’ların son olacağını düşünüyorum. Bu anlamda orhan arkadaşımızı saygıyla anıyor mücadelesinin mücadelemiz olduğunu ifade ediyorum. Diyerek sözlerini noktaladı.
Orhan Kaya’yı anma etkinliğinin 2. Oturumu olan forum bölümünde Orhan Kaya’nın anıları sinevizyon görüntüsüyle salona yansıtılırken, YAKAY-DER Başkanı Mehmet samur, Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, 78 hareketinin önemli isimlerinden Çetin Aşula, PSAKD Sultangazi Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş, SGDF’li Uğur Polat, HDP Bahçelievler ilçe Başkanı Mehmet Karadağ ile birlikte Orhan Kaya’nın yol arkadaşları; Öztürk Sarıtaç, Zeki Elmas, Şahismail İtik ve Göle Derneği Eski başkanlarından Yusuf Durak sürece ve Orhan Kaya’ya dair düşüncelerini aktarırken şair Metin Kaya ise Orhan Kaya için yazdığı şiiri Türkçe ve Kürtçe olarak okudu.