Polis hayvan sever, Jandarma yuva yapar..

AKP’DEN TOP YÜKÜN AÇIKLAMLAR

 **U DÖNÜŞÜ YAPACAKSANIZ BİR DAHA KONUŞMAYIN DAHA İYİ! **Açiklamalari okuduktan sonra ARDAHAN TV’yi izleyebilir ve kimin yalan, kimin U dönüsü yaptigini görmenizi rica ediyoruz.. ****Basin Açiklamasi.. Degerli Ardahanlilar! Hafta sonu Ardahan’da gerçeklestirdigimiz İl Danisma Kurulu toplantisinda yapmis oldugum konusma ile ilgili bazi yerel basinda çikan bazi haber ve yorumlara iliskin bir basin açiklamasi geregi hasil olmustur. Öncelikle ifade etmem gerekir ki, ilgili tepkilere neden olan söz bana ait degil, orada bulunan bir gazetecinin kendi çikarimi veya yorumudur. Benim konusmami bir salon dolusu insan dinlemis, ayrica ilgili gazetede de video olarak yayimlanmistir. Konusmamla ilgili yorum yapanlar keske o konusmayi bizzat dinledikten sonra söylediklerini söylemis olsalardi. Bir saate yakin süren konusmamdan tek bir cümle dahi dinlemeden, baskasinin yorumunu benim sözümmüs gibi gazetesine baslik yapanlar ile bu gazete basligindan hareketle yorum yapanlara cevabim sudur: Birisi hakkinda konusmadan önce size ulasmis bilgiyi veya haberi iyice arastirmak, her insanin en temel ahlaki ödevi degil midir? Üzülerek görüyorum ki, son günlerde birileri gelecekte düsledikleri siyasi ikballerini çok ucuz ve o oranda da sefil bir kara propaganda üzerinde insa etme gayretine soyunmusçasina sahsima bir takim yalan ve yanlis sözler nispet etme gayreti içine girmislerdir. Oysa bilmeleri gerekir ki, Hz. İsa’nin dedigi gibi hakikat dagin basindaki bir sehir gibidir, hiç kimse onu gizleyemez. Vekil olmadan önce yazdiklarim ile vekil olduktan sonraki konusmalarimin tümü internet ortaminda mevcuttur, dileyen herkes rahatlikla ulasabilir, konusmalarimi dinleyebilir, kitap ve makalelerimi okuyabilir. Degerli hemserilerim! Şunu bilmenizi isterim ki, bir kasaba politikacisi olmaya asla tenezzül etmeden sadece üstlendigim vazifeyi icra etmek istiyorum. Bu nedenle de tarihsel ve toplumsal sorumlulugunun farkinda olan herkes gibi konusulmasi gerekenler hakkinda düsüncelerimi açiklamak zorundayim. Çünkü Hz. Ömer’in dedigi gibi, konusmayanda da dinlemeyende de hayir olmadigina inaniyorum. Kimsenin keyfine göre konusacak halim olmadigi için söylenmesi gereken bir söz varsa, onu da hiçbir sahsi kaygi, ikbal, endise ve korku duymadan söylemem gerektigine inaniyorum. Gerek Kizilcahamam’da ve gerekse Ardahan’da yaptigim konusmada söyledigim sudur: Önyargilardan, yalan-yanlis ve eksik bilgilerden arinmis her akil ve vicdan sahibinin de kabul edecegi üzere, bu ülkenin dününü ve bugününü dogru okuyup yarinini da daha saglikli tasavvur etmek her sagduyu sahibinin en temel vazifesidir. Bu vazifenin bilinci ile hareket ettigimizde bugün kucagimizda buldugumuz ve bizden acil çözüm bekleyen temel sorunlarin bir tarihi arka plani oldugunu, dolayisiyla onu kavramadan dogru çözüme ulasamayacagimizi düsünüyorum. Bana göre İttihatçilarin iktidari ile baslayip CHP’nin tek basina devri iktidari boyunca sürdürdügü yanlis politikalar yüzünden bu ülkenin birlik ve bütünlügü ciddi oranda zarar görmüstür. Bu zarar dünde kalmis olsaydi bugün onlari konusmamizin bir anlami olmayabilirdi. Ne var ki, kurucu ideoloji olarak o süreç Ak Parti’nin bütün iyi niyetli çabalarina ragmen devam ediyor. Öyle ise bu ülkenin her sag duyulu insani ‘Dün ne oldu?’ sorusunu önce kendi vicdanina sormali, sonra da kendisini ötekilestirilenin yerine koyup yapilanlarin dogru olup olmadigina karar vermelidir. Peki dün ne olmustu? Hemen söyleyeyim dünü ile yüzlesmekten sürekli sarfi nazar eden, düne dair bir sey duymak istemeyen CHP bu toplumun en tabii dogasini ve dokusunu zorla degistirmek gibi bir cinayet isledi. Bu cinayet, toplumun ama her kesimiyle dinini, dilini, alfabesini, kültürünü, tarihini, mimarisini, kilik kiyafetini, simgelerini ve hatta müzigini dahi ortadan kaldirmayi bir çagdaslasma projesi olarak yürütmüs, bu ugurda ülke insaninin tamamina agir bedeller ödetmistir. Çünkü bu kafa Atilla İlhan’in deyimiyle divan siirini veya Klasik Türk Musikisini Sophokles’e, Mevlana’yi Dante’ye, Mimar Sinan’i Leonardo’ya veya Itri’yi Bach’e tercih etmeyi çagdaslik, kendi temel degerlerimizi sahiplenmeyi ise gericilik diye ayiplayarak lanetlemistir. Ayni mefluç zihnin isledigi bir baska cinayet daha vardi ki, o da ülkemin farkli sosyolojik unsurlari arasindaki bagi zayiflatarak kopartmak istemesiydi. Akif’in ifadesi ile sapsaglam iken halkin erkanini yikan bu kadro müsterek din, tarih, kültür, medeniyet ve gelecek tasavvuru baglari ile müttehit olan bu millete kavmiyetçilik denilen bir illet bulastirdi. Böylece bin küsur yil boyunca içinde birlikte yasadigimiz o koca daireyi, çogumuzu disarida birakan küçücük bir kareye dönüstürdüler. Ve binbir hile ile, zulüm ile yaptiklari sey, gerçekten ‘ayipti, günahti, zulümdü’. Ne var ki, o lanetli illet zamanla kendi karsitini doguracak, besleyecek ve büyütecekti. Bugün ülkenin gelecegini tehdit eden bu fitne, tipki karsit yönden esen iki rüzgar arasinda kalmis ates misali, büyüme istidadi göstermektedir. Bunun bu sekilde devami halinde ülkede yasayan herkesin ayni oranda zarar görecegi, hiç kimsenin bundan kurtulamayacagi, böylesi bir fitnenin bu toplumun kiyameti olacagi konusunda hiçbir kusku duymayan her sagduyulu gibi benim de mücadelem elbette ki bu atesin hârini azaltmak ve söndürmeye çalismaktir. Çünkü hiçbir hayir tasimadigina inandigim ser yüklü bu rüzgarlarin hizini düsürüp normal bir iklim vücuda getirmenin çözüm için en dogru çikis noktasi olduguna inaniyorum. Bu çaba dahilinde bir kavmin ötekisine üstünlügüne dayali bir yapiyi, söylemi veya kurulusu elestirmek kadar tabii bir sey olamaz. Düsüncemi açikça ifade etmem gerekiyorsa diyecegim sudur: İttihatçi kafanin ‘Türk’ kavrami ile kast ettigi sey ile Anadolu’nun saf-masum gariban Türkünün anladigi seyin ayni olmadigini düsünüyorum. Çünkü Anadolu Türk’ünün olmazsa olmazi olan dini, tarihi, medeniyeti, kültürü onlarin telaffuz ettigi ‘Türk’ kavrami içinde yer almaz. Çünkü o çerçevesiyle bu kavram bütünüyle seküler, laik, beyaz ve özellikle de İslam’dan hiçbir renk, koku ve hatta gölge bile tasimiyordur. Tipki Kürt ulusalcilarin ‘Kürt’ kavraminin içini Kürtlerin degerlerinden arindirdiklari gibi. O yüzdendir ki, öylesi bir Türk olmaktan da böylesi bir Kürt olmaktan da Allah’a siginirim. Çünkü aklim, vicdanim, bilgim, dinim, kitabim, peygamberim, tarihim kisacasi inandigim ve bildigim her disiplinin bana söyledigi sey; insanlarin tipki bir taragin disleri gibi esit olduklari, Arab’in Acem’e, Beyaz’in Siyah’a hiçbir üstünlügünün olmadigi, tüm insanlarin Adem ve Havva’nin ortak çocuklari olarak neseben, Müslüman olmalari halinde ise ayrica dinen kardes olduklaridir. Kizilcahamam’da da Ardahan’da, dün de bugün de söyledigim ve yarin da savunacagim düsüncelerimin ana çerçevesi budur. Her kim, bu çerçevenin disinda kalan veya bu düsünce ile açikça çelisen bana ait tek bir cümle bulur ve ispat ederse, birakin siyasetten çekilmeyi, önce insanligimi sonra da Müslümanligimi yenilemek için tüm ülkenin huzurunda tövbe edecegime söz veriyorum. Aksi takdirde sahsima bu denli sefil bir isnatta bulunanlara hakkimi helal etmeyecegim. Kamuoyuna saygi ile duyurulur. Orhan Atalay **KAMUOYUNA DUYURU.. Ardahan Ak Parti Teskilatimizin 2012 Aralik Ayi Danisma Meclisi Toplantisi genis katilimla gerçeklestirilmis olup, Ardahan’imizla ilgili önemli konular istisare edilmis, kardeslik ve dostluk iklimin de çözüm önerileri dile getirilmistir. “İnsani Yücelt ki Devlet Yücelsin” özdeyisini ilke edinen partimiz kurulusundan günümüze oy oranini artirarak halkimizin teveccühüne mazhar olmustur. Etnik milliyetçilik, bölgecilik ve mezhepsel farkliliklar üzerine siyaset yapilmasina siddetle karsi çikan partimiz bu kucaklayici ve birlestirici yapisiyla Türkiye partisidir. Ak Parti olarak temel hedefimiz; milletimizi hak ettigi en yüksek yasam kalitesine refaha, huzura, tam demokrasiye kavusturmaktir. Bu çerçevede Ardahan Milletvekilimiz Sayin Prof.Dr. Orhan ATALAY’in konusmalarin da dile getirdigi “1000 Yillik Kardeslik Çinarinin Yesertilmesi” o günkü istisare toplantisinin genel atmosferini yansitan önemli bir örnekti. Milletvekilimizin ayristirici, ötekilestirici bir siyasi görüste olmadigini Ardahan kamuoyu yakindan bilmektedir. Ardahan’imiz engin kültürü ve tarihiyle birçok etnik yapiya ve dini inanisa ev sahipligi yapmistir. Birlikte, kardesçe yasama kültürüyle millet olmanin hakli gururunu yasamaktadir. İstisare toplantisinda ki konulari çarpitarak, saptirarak farkli anlamlar çikaran ve ayristirici yorumlar yapan, durumdan vazife çikarip mal bulmus magribi gibi hareket edip halkimizin uyumunu, insicamini, huzur ortamini nifak tohumlari ekerek tahrip etmeye çalisanlarin bu emellerine ulasamayacaklarina bu yöndeki yayinlarinda kamuoyunda kabul görmeyecegine yürekten inaniyoruz. İlimizde ki ekonomik sosyal ve kültürel gelismeler artarak devam edecek. Ardahan’imiz kuzey doguda serhat de bölgenin önemli bir sehri durumuna gelecektir. Birlikte rahmet ayrilikta gazabin olduguna inanmis ve bu anlayisi içsellestirmis bir millet olarak dün oldugu gibi bugün ve yarin da karsilikli saygi ve muhabbet duygulariyla dolu olarak geçmisten dersler çikararak ülkemizi aydinlik yarinlarini birlikte hep birlikte tesis edecegiz. Yaklasmakta olan 2013 yilinin milletimiz ve ülkemiz için hayirlarla dolu bir yil olmasini yüce Allahtan diliyor sagduyulu Ardahan halkimiza saygi muhabbet ve sükranlarimizi sunuyoruz. Yunus BAYDAR AK PARTİ İL BAŞKANI Faruk KÖKSOY BELEDİYE BAŞKANI Bedrettin ÇAKICI İL GENEL MECLİS BAŞKANI Taviddin COŞKUN AK PARTİ MERKEZ İLÇE BAŞKANI Haberi ekleme saati: 12.28-29 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com

ARDAHAN VE İLÇELERİNDE YAŞANANLAR

 

 **BAŞIBOŞ KÖPEKLER İLÇE MERKEZİNDE TEHLİKE SAÇIYOR.. Göle’de basibos köpeklerin sayisinin her geçen gün artmasi ve görevlilerin bu köpekleri toplamamasi dikkat çekiyor. çarsi merkezi ve mahalleler basi bos sahipsiz köpeklerin istilasina ugradi. Çevre esnaf ve belediye yetkililerinden edindigimiz bilgiye göre, köylerden getirilen köpekler azitilmak için sehir merkezine terk edilmekte, çarsi merkezine birakilan köpekler yiyecek bulmak için çarsi ve mahalle arasindaki çöp konteynirlari çevresinde gezinirken, çarsi merkezinde özellikle kasap ve lokantalarin çöp artiklarini attiklari, çöp konteynirlari etrafinda gruplar halinde dolasan köpekler gece gündüz buradan geçen insanlar için büyük tehlike olusturmakta. Belediyeden çözüm istiyoruz ama onlar ise öldürüyor… Göleli hayvan sever birkaç vatandas ise konuyla ilgili belediyenin el atmasini çözüm bulmasini hayvanlara barinak yapmasini gerektigini ancak belediyenin tek çözüm alternatifinin hayvanlari öldürmek oldugunu iddia ettiler. Bu durumun can sikici oldugunu belirten hayvan severlerden bir kisi ‘Bir canliya kiymak kimsenin haddine degildir. Bu bir cinayettir. Sokak köpekleri acimasizca katledilmektedir’ dedi. Ayrica hayvan severler bu durumun tekrarlanmasi halinde Ardahan m Valiligi basta olmak üzere Basbakanliga ve TBMM Baskanligina dilekçe ile sikâyet edeceklerini söylediler. **13 Yillik Posof Dernegi.. Merkezi Bursa Mahallesinde hizmet veren Bursa Ardahan İli Posof İlçesi Kültür ve Dayanisma Dernegi muharrem ayinda asure dagitti. Dernek merkezinde basin mensuplarinin sorularini yanitlayan Posof Dernek Baskani Zafer Çelik; Dernegimiz 13 yil önce kurudu. Bu güne kadar araliksiz hizmet vererek hemserilerimizi örgütlemek için dernegimizi kuran ve bu güne kadar emek veren bütün hemserilerime tesekkür ederim dedi. -Sn. Çelik Posof derneginin kurulusundan bugüne kadar geçen süreçte yapilan hizmetlerden bahseder misiniz? Z. ÇELİK: Dernegimiz 13 yil önce kuruldu. Önemli hizmetler verdi ama ben size basliklar halende birkaçindan bahsedecegim. 1- üyelerimiz arasinda yardimlasma saglamak ve kültürümüzü devam ettirmek amaciyla 1999 yilinda kurulan dernegimiz bu güne kadar 6. kongre yapildi. Dernegimizin 350 üyesi var bu sayiyi artiracagiz. 2- 1999 yilindan bu gün kadar her yil yaz aylarinda seyran senlikleri yaparak geleneksel hale getirdik. Bu senliklerde kültürümüzü doyasiya yasadik diyebiliriz. 3- Yine 1999 yilindan beri Ardahan’in düsman isgalinden kurutulus yil dönümlerinde her yil 23 Şubat’ta Ardahan’in kurtulus gecesini düzenleyerek Ardahan’in 43 yil Rus esaretinde yasadigi acilari anlatmaya çalistik. 4- Her yil Muharrem ayinda asure dagitiyoruz ve ayni zamanda da sehitlerimiz için mevlit okutuyoruz. 5- En önemlisi Dernegimizi kiradan kurtarmak için Posoflu hemserilerimizin katkilariyla arsa aldik ve 3 katli bina yaparak dernegimizin bütün etkinliklerini rahatça yapmaya basladik. 6- Dernegimizin ikinci katinda çocuklarimiza yönelik egitim ve spor faaliyetleri adi altinda seminer ve kurslar veriyoruz. 7- Bunlarin ötesinde Bursa’da vefat eden Posof’lu ve Ardahanli hemserilerimizin Cenazelerinde taziye ziyaretine gelenleri agirlamak, ve cenazelerin kaldirilmasinda yardimci oluyoruz. -Bundan sonra ne gibi hizmetler yapmayi düsünüyorsunuz? Z. ÇELİK: Posof halki duyarlidir. Bütün projelerimize destek vermistir. Bizde bu destege layik olmaya çalisacagiz. Bizim bundan sonra en büyük projemiz Bursa’da 13 tane Ardahan İl ilçe dernegi var. Bütün derneklerin bir çati altinda toplanmasi için kurulan Ardahan dernekler federasyonuna destek verip güçlendirecegiz. ###Bursa Panayir Posoflular Dernegi Yönetim Kurulu Zafer Çelik: Baskan Süleyman Yildiz Baskan Yardimcisi Orhan Yalçin Sayman Fuat Çiftçi Muhasip, Murat Ekici Gençlik kollarindan sorumlu Erbay Özer Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriya Çankaya Yönetim Kurulu Üyesi Üye olmak ve bilgi almak için Adr: Panayir Mah. Yavuz Sokak No:34/A Osmangazi BURSA GSM: 0536 966 30 47 – 0224 211 77 68 **Şenlikoglu Göledeydi.. Yazar Emine Şenlikoglu, Müslüman kadinlarin her alanda kendilerini iyi yetistirmesi ve silahinin sadece ilim olmasi gerektigini söyledi. Ardahan Göle Müftüsü Yavuz Yildiz’in daveti üzerine gelen 75.Yil Yatili Bölge Okulu Konferans Salonunda davetlilere hitap etti. Konferansta basindan geçen önemli olaylara deginen Emine Şenlikoglu, özellikle yurt disinda sohbet ettigi Müslümanlarin kandirilma hadiselerinden örnekler verdi. ‘Müslümanligi hakkiyla bilmedigimiz ve yasamadigimiz için kandirilmamiz da kolay oluyor’ diyen Şenlikoglu, “Bildigimiz tek kelime; ‘Müslümaniz’ kelimesinden öte gitmiyor. Ama her gün Allah’a iftira ediyoruz. Bir gün yanlis islere giren komsunun kizina teselli vermek için evine gittik. Orada bulunan diger komsular, kizin basina gelenleri ‘alin yazisi’ olarak degerlendiriyor. El insaf, Allah bir kulunun kötü yola girmesini hiç ister mi?” dedi. Konferansin sonunda kitaplarini imzalayan Şenlikoglu, davetlilere; kendi yazdigi kitaplardan bir iki tanesini okumalarini tavsiye etti. **Göller Donmaya Basladi.. Her geçen gün biraz daha soguyan havalar Ardahan’da insanlar gibi bulunan su kaynaklarini da dondurmaya basladi. Basta Ardahan’in Çildir ilçesi, sinirlari içerisinde yer alan ve Türkiye ile Gürcistan sinirini belirleyen Aktas Gölü’nün yüzeyi soguk havanin etkisiyle donmaya basladi. Köylüler, gölün kiyisindaki buzlari kirarak hayvanlarinin su ihtiyacini gideriyor. Hayvanlarin su ihtiyacini Aktas gölünden temin ettiklerini ifade eden Cengiz Oguz isimli vatandas, “Evlerimizde sular yetersiz oldugu için gölün kenarindaki buz tutan yerleri kiriyoruz ki hayvanlari birakacagiz su ihtiyaçlarini gidermeleri için. Son günlerde havalar soguk, onun için gölün büyük bir kismi dondu” dedi. – Ardahan **Türkiye-Gürcistan yolu kapandi.. Türkiye Gürcistan karayolu Ilgar dagi geçidinde yogun kar yagisi nedeniyle ulasima kapandi Tüm yurt’u etkisi altina alan yogun kar yagisi Ardahan’da da etkili oluyor. Türkiye ile Gürcistan arasinda ulasima saglayan kara yolu ilgar dagi geçidinde meydana gelen yogun kar yagisi nedeniyle kapandi. Sabah saatlerinde baslayan yogun kar yagisinin Ardahan ve çevresinde etkili oluyor. Yogun kar yagisi özellikle Türkiye-Gürcistan arasinda bulunan karayolunun Ilgar dagi gecidinde etkili oluyor. Aniden baslayan kar yagisi nedeniyle 2300 rakimli Ilgar daginda seyreden çok sayida aracin kayarak yolu kapattigi, bu nedenle bir çok yolcu aracinin mahsur kaldigi bildirildi Gürcistan sinirinda bulunan Posof İlçesinin kaymakami Halil Şivgan yasanan durum üzerine Ilgar dagina gitti, Kaymakam, Şivgan, “yolu 1980 model İran tirlari zincirsiz yola çikarak ve kayarak yolu trafige kapattilar. Bizim yolcu araçlarimiz bekliyor. Kaç aracin yolda kaldigini henüz bilmiyorum. Can ve mal güvenligi bu tirlar yüzünden tehlikede. Biraz önce hamile bir bayanin içinde bulundugu otomobil sarampole gitti. Şimdi onu kurtarmaya çalisiyoruz. Ben arabanin içinde sikistim kaldim tipiden disari çikilmiyor. Ne yapacagimizi sasirdik. Servis yolu açmaya çalisiyoruz, araçlari oradan geçirmeye çalisacagiz. ” dedi. **Ögrenci servisi buzdan kaydi.. Ardahan’da ögrenci servisinin sarampole devrilmesi sonucu 4’ü ögrenci, 5 kisi yaralandi. Alinan bilgilere göre Tanju Pembe idaresindeki 75 M 023 plakali ögrenci servisi, Ardahan-Yalnizçam yolunda yolun buzlu olmasi nedeniyle sarampole devrildi. Kazada adlari ögrenilemeyen 4 dershane ögrencisi ve bir vatandas hafif yaralandi. Yaralilar Ardahan Devlet Hastanesi’ne kaldirildi. **Hanak ilçesinde bir evde çikan yanginda maddi hasar olustu. Selamverdi Mahallesi’nde yasayan Sayhit Dogruyol’un evinde, soba borusundan düsen kivilcimlarin kitaplara siçramasi sonucu yangin çikti. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yaklasik bir saat içerisinde yangini kontrol altina alarak, söndürdü. Hanak Belediye Bakani Tasdemir Çoban, yaptigi açiklamada, yanginin büyümeden kontrol altina aldiklarini belirterek, “Vatandaslarimiz kis aylarinda isinmaya çalisirken sobalarina dikkat etmeli. Teknik anlamda tedbirlerini almali. Aksi takdirde olumsuzluklarla karsilasabiliriz. Bu tür durumlarda vatandaslarimiz bize hemen haber vermeli” dedi.  **”Çildir ve Çildir Kaleleri” konulu konferans… Aktemur, Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansta, Çildir’in çevresiyle birlikte ilk çaglardan beri çesitli kavimlerce iskan edildigini, ilk yerlesim evresinin M.Ö. 4 bine kadar uzandigini belirtti. Çildir Gölü içindeki Akçakale Adasi’nda yer alan prehistorik yerlesimlerin, Kurtkale’deki kurgan biçimli mezarlarin milattan önceki asirlardan beri bu yörelerin iskan edilisinin somut delilleri oldugunu vurgulayan Aktemur, Tasköprü köyünde yer alan Urartu Krali 2. Sarduri’nin adini tasiyan M.Ö. 8. yüzyila ait çivi yazili kitabe ve kaya döseme köprünün, Çildir’daki Urartu Medeniyeti’ne ait belgeler oldugunu belirtti. Aktemur, Osmanli Dönemi’nde Çildir Sancagi sinirlari içerisinde 240 cami ve mescit, 1 medrese, 1 rüstiye, Türkler için 49, Hristiyanlar için 13 ilkokul, Hristiyanlar için 15 kilise, ayrica 5 hamam, 9 han ve 564 is yerinin bulundugunu ifade etti. Haberi ekleme saati: 12.24-29 Aralik 2012 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com