Lige çıkamaz halde bırakılan ancak son anda el atılan ve maddi imkânsızlıklara rağmen kısa sürede kurulan yeni kadro ile Ordu, Oltu Spor takımları ile hazırlık maçları ardından Sarıkamış Spor ile yaptığıTürkiye Kupası karşılaşmasında lige merhaba diyen Serhat Ardahan Spor’un ilk rakibinin de belli olacağı kura çekimine Kulüp Başkanı Gazeteci, Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı Fakir Yılmaz katılarak, kura çekimi yapacak.
Türkiye Futbol Federasyonundan (TFF) yapılan açıklamaya göre, 2018-2019 sezonu Spor Toto Bölgesel Amatör Lig fikstür çekimi ve bilgilendirme toplantısı 6 Eylül Perşembe günü gerçekleştirilecek.
İstinye’deki Orhan Saka Amatörler Evi’nde saat 16.00’da başlayacak kura çekiminde, birden fazla grupta yer alan İstanbul, İzmir ve Bursa takımlarının grup kuraları ve 11 grubun fikstürleri çekilecek.
Spor Toto Bölgesel Amatör Ligi, 11 grupta 151 takımın katılımıyla oynanacak.
#ardafed #serhatardahanspor Diyorki; Umudu yitirmek yok.. Biz bu işi başaracağız..
Yeterki desteğiniz devam etsin..
Küçükte olsa bir maddi katkınız için;
Kulübün Hesap Nosu: Ziraat Ardahan Şubesi:
TR: 5800010001496441361815001
Gazeteci/Fakir Yılmaz
ARDAFED/Serhat Ardahan Spor Kulüp Başkanı
@ Serhat Ardahan Spor
**Bu Gençler Bizim, Sahip Çıkmaya Devam Edeceğiz..
Nüfusunun yarısından fazlasının genç olmasıyla övünen ülkemizde başta amatörde olmak üzere genelde spora ne kadar sahip çıktığımızın tartışma konusu olduğu bir sürede başında bulunduğum ve çatısı altında 64 Ardahan İl, İlçe ve Köy Derneğinin bulunduğu Ardahan Dernekler Federasyonu olarak sahiplendiğimiz BAL Ligi Futbol Takımı Serhat Ardahan Spor’un ilk karşılaşmasında gördüğüm tek şey başta Ardahanlı olmak üzere gençlere sahip çıkmak olduğunu bir kez daha anladım.
Evet, yenmemiz gereken bir maçı yok imkânlar ile kurulan takımın yenilmesi elbette beni ve samimi olan birkaç yönetici arkadaşımı derinden üzmedi değil.
Çünkü bizim gibi düşünen ve gençlere sahip çıkıp, yeşil sahalarda tutmak gerekir diyen Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy’un yanı sıra onca iş adamı, esnaf, taraftar Serhat Ardahan Spor aracılığı ile gençlere sahip çıkmış, tam bitti denen bir takım yok imkânlar ile gelen 5 lira, 50 lira, 5 bin liralar ile yeniden baştan aşağıya kurulmuş ve biz yöneticilere ve Ardahanlılara umut vermişti.
Milyon dolarların döndüğüne şahit olduğumuz ve iyi bir futbolcunun en az 100 Bin TL.’ye alına bildiği bu sahada toplasan tüm takımı 100 Bin TL.’ye kurmak her baba yiğidin işimi bilinmez ama bu gerçekleşmiş ve bu ekonomik sıkıntı içine beklenenden çok büyük bir umut bağlanmıştı.
Evet, TFF denen para toplama canavarının yanında yalandan gençlere sahip çıkılmalı deyip, yaşlılara bile sahip çıkmayan bir anlayışın hüküm olduğu ülkede adeta bu undan bu kadar helva dedirtmişse de biz umudumuzu yitirmeden, verilecek samimi ve ciddi desteklerle kadromuza yapacağımız yeni br kaç takviye ile bu yolda da başarılı olmak için mücadelemize devam edeceğiz.
Kısacası; Bu Gençler Bizim, Sahip Çıkmaya Devam Edeceğiz..
**Gazeteciliği erteleyince gazeteciler türüyor..
Sormayın farkındayım, aldığım görevleri en iyi şekilde yerine getirme çabası içinde ertelediğim onca işin başında gelen mesleğim, gazeteciliktir..
Evet, farkındayım memlekette ‘domuz sürüsü görüldü, kanadı kırık güvercin tedavi edildi’ ya da ‘Kelebeklerin toplu ölümü’ başlıklı haberler dışında haber yapamayan gazetecilerin yanı sıra teknolojiyi fesatlıklarına kurban edip, her yazdığı satırla kendilerini Uğur Mumcu, Musa Anter sananlar türemiş..
Bu bölgenin insanlarının yaşananlarla ilgili haber ve yorum beklediğini ve bunu onlara verecek olanların gazeteciler olduğunu unutan bu sanal fesatların başta Erdoğan hatta neden hapiste tutulduğunu hâkimlerin bile anlamadığı Demirtaş’ın okuduğunu sanmaları ise ayrı bir önemli psikolojik sorun olarak karşımızda durmakta.
Başta, bu sanal gazeteci İstanbul gibi bir metropolde Ardahan’ın adını her yere yazdıran Ardahan Günleri sonrasında Ardahan Bal Festivali ve sonrasında şu anda yoğun bir tempo ile toparlamaya çalıştığımız Serhat Ardahan Spor’un sorunları ve yoğunluğu dolaysıyla ertelediğim ama not ettiğim gazetecilik mesleğimi bıraktığımı sanıp, sanalda türeyicilerinin dipte köşede ellerindeki telefonlarla gazeteciliğe soyunmalar ve arada birde sözüm ona bana da laf dokundurmaları ise bir başka konu.
Bunların bana dokunarak meşrulaşmak istediklerini anladığım satırlarında gördüğüm diğer bir şey ise hepsinin birere klavye kabadayısı, devrimcisi, milliyetçi olması da bana bir başka zulüm.
Çünkü biz kırk bacıyız bir birbirimizi tanırız sözünün ötesinde bunların 41’inin çok yakından tanıyan benim bunlarla uğraşacak vaktimin olmadığını bilmenin fırsatını da yaşamaktalar.