*GÖKDEMİR DEVLET BÜYÜKLERİNE SESLENDİ..
Son günlerde yaşanan olaylar ardından bir yazı ele alan ve ülkeyi idare edenlere seslelenen Ardahanlı İş Adamı Orhan Gödemir, ‘Aradaki anlaşmazlıklar müzakere ve sulh yolu ile Allah için fedakarlık yaparak çözülmelidir.’ dedi.
İsim vermeden şu an üyesi olduğu hükümet yetkililerine seslenen Gökdemir’in kendisine ait facebook sayfasında ele aldığı yazısı şöyle;
Merhaba değerli dostlarım.
Devletimizi yöneten devlet büyüklerimize acizane bir uyarıda bulunmak istiyorum. Çünkü böyle ortalığın toz duman olduğu dönemlerde idarecilerin etrafını dünyalık peşinde koşanlar sarar her yaptıklarına alkış tutarlar.Bazende hata yaptırırlar.Başları derde girdiğinde de ilk önce onlar terk ederler. Bu nedenle hakkı ve hak bildiğini söyleyenler de olmalı ki Allah’ın rahmetini celbedelim ümmet olarak.
Malumunuz islam Coğrafyasının sınırları suni sınırlardır. Başta ingilizler olmak üzere Haçlı medeniyeti islam coğrafyasını kolay lokma haline getirip rahat sömürmek için gerçek olmayan sınırlar oluşturmuş ve bu sınırları muhafaza etmek ve veya bu sınırları değiştirmek için müslümanları yüz yıldır biri birleri ile savaştırmaktadırlar. Ve bu savaşlar neticesinde kokuşmuş medeniyetlerine tiriliyon dolarlar kazandırmaktadırlar.
İslam coğrafyasının sınırları bir bütündür ve dahilde sayılır. Haçlı coğrafyaları ve onların avaneleri ise harici coğrafyadır.
Bediüzzaman hazretleri buyururlarki:” kılıç dahilde çekilmez, zaruret halinde harice karşı kullanılır. ” yani yanlış yapsada müslümana kılıç çekilmemelidir.Aradaki anlaşmazlıklar müzakere ve sulh yolu ile Allah için fedakarlık yaparak çözülmelidir. Tarih bize bu hakikatı acı reçeteler ile ispat etmiştir. Örneğin asabiyet ve tarafgirlik sonucu kerbela vakası, Osmanlının yıkılışı, Irak’ın parçalanması, Suriye’nin durumu vb. Bu örnekleri tarihte de günümüzde de çoğaltabiliriz.
O halde bütün bunlardan ibret alarak dahilde kılıç çekmemeliyiz. Büyük bir medeniyetin mirasçıları olarak icab ettigi taktirde harice karşı bilemeliyiz. Kuve-i asabiye ye ve adavete esir olmamalıyız. Müslüman müslümana bomba yağdırırken hariçtekilerin verdiği desteğe ve alkışlarına aldanmayınız.
Bu naçizane sözlerim devleti yönetenleredir. Hakkı haykırma ve mesuliyetten azda olsa kurtulma adına.
Dahili isyankarlara da söyleyecek sözüm var.onuda bir daha ki yazımda inşallah.
Selam ve dua ile…
**Aynı Gemideyiz..
AK Parti Ardahan 24 ve 25. Dönem Milletvekili Hamza Bektemur, son günlerde yaşanan olaylara dikkati çekerek, Bu Topraklar ortak Mirasımızdır.
“Demokratikleşme süreci adı altında başlayan ve Çözüm Süreci ismi ile devam eden huzuru ve istikrarı temel alan sürecin yeniden başlamasından yana olduğunu açıklayan Bektemur, “Bu süreçte herkesin daha soğukkanlı ve sağduyulu olması gerektiğine inanıyor ve bu çerçevede toplum olarak sorumluluklarımızın bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
Ardahan Haber Merkezi Masa´sına açıklamalarda bulunan Bektemur, “Birbirine saygı ve hoşgörü, bu toprakların ortak mirasıdır ve korunması gereken bu miras, barış ve huzur içerisinde ortak bir gelecek kurmamız için bizim hedefimiz olmalıdır” diyerek şu açıklamalarda bulundu. “Şiddet hiçbir zaman hak arama yolu olarak gösterilmemelidir. Akıl tutulması yaşayan ve buna sebep olan bazı siyasetçiler derhal buna dur demelidir. Karanlık ve kirli eller ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışıyor, terörün hiçbir haklı gerekçesinin olamayacağını bilmemiz lazım. Türkiye´nin yıllar boyunca terör nedeniyle büyük acılar yaşadı. Terör, kin, nefret, acı, gözyaşı demektir. Nereden gelirse gelsin terörü lanetliyoruz. Halkımız sağduyulu olmalı toplumu tuzaklara çekmeye çalışan kirli ellerin oyununa gelmemelidir. Türkiye´nin sükûnete, kişilerin birbirini anlamaya ihtiyacı var. Gerginlikten herkes kaybetmiştir ve kaybeder”
BAŞKA TÜRKİYE YOK
Savaşlardan kaçanlar bizim topraklarımıza geliyor. Çünkü biz Anadolu´yuz, biz herkesi kucaklıyoruz. Ama biz bir yere gidemeyiz o yüzden kardeşçe yaşamaktan başka şansımız yok. Yani başka Türkiye yok vurgusu yapan Bektemur: “Bu ülke hepimizin. Hepimizin amacı güzel bir ülkede, kardeşçe, barış içinde, Türküyle kürdüyle, lazıyla, göçmeniyle hep beraber yaşamak. Çünkü başka Türkiye yok. Bakın etrafınıza. Atlas Okyanusu´ndan başlayarak ta Ukrayna´ya kadar saran bir yangın var. Petrol kutuları yanıyor, insanlar ölüyor. İnsanlar Anadolu´ya kaçıyor. Balkanlardan kaçan Türkiye´ye geldi.
BİR GEMİDEYİZ, BATARSAK HEPİMİZ BATARIZ
Mısır´dan Libya´dan kaçanlar bu topraklara gelmek istiyor. Suriyeliler, Libyalılar Anadolu´ya geliyor. Irak´tan, Bulgaristan´dan kaçanlar buraya geldi. Çünkü bu toprakların adı Anadolu, yani ana kucağı. Ama Türkiye´de güçlü bir Hükümet, güçlü bir Cumhurbaşkanı olmasaydı o ateşe bizi de çekeceklerdi. O yüzden batısıyla, güneyiyle, doğusuyla, kuzeyiyle, güney doğusuyla beraber yaşamak kardeşçe yaşamak için hep beraber olacağız. Başka Türkiye yok. Hepimiz aynı gemideyiz batarsak hepimiz batarız. Ondan sonra da emperyalist güçler amacına ulaşmış olur. Bu oyunu iyi görmemiz lazım. Eskiden bizi darbelerle karıştırmaya çalışırlardı. Ama artık darbe yapamazlar. Şimdi başka oyunlarla başka tezgahlarla el altından oynanıyor. Çünkü güçlü bir Türkiye istemezler. Tüm Ardahanlı kardeşlerime selam ve saygılarımı iletiyor, huzur, barış ve kardeşliğin pekiştiği güzel ilimize daha çok yatırımların gelmesini arzu ediyor, büyük sorunlarını çözmüş kalkınmış bir Ardahan hayaliyle aydınlık bir gelecek diliyorum ” ifadelerini kullandı.
**KAYA’DAN ÇAĞRI..
SAFFET KAYA ÜLKEDE YAŞANAN OLAYLARLA İLGİLİ SAĞDUYU ÇAĞRISI YAPTI
Ardahan 20-21-23.Dönem Milletvekili Saffet Kaya Ülkede Yaşanan Olaylara Sessiz kalmayarak Halkı Sağduyu ya Çağırdı. Ülkemizde Yaşanan bu Kanlı ve Kirli Oyunlar da Halkımızın uyanık olması ve yaşanan bu kanlı Terör olaylarında sağduyulu harekat etmesini istedi.
Son günlerde yaşanan terör olaylarıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Ardahan 20-21-23.Dönem Ardahan Milletvekili Saffet Kaya, halkı sağduyuya, yetkilileri de göreve davet etti. Türkiye’nin her gün verdiği şehitler ve ölümlerle acılara boğulduğunu belirtti.
Ülkenin huzura ve birliğe ihtiyacı olduğunu belirten Kaya, her gün gelen şehit haberlerinin yürekleri dağladığını söyledi. Kaya, “Son zamanlarda güzel yurdumuzda, art arda yaşamakta olduğumuz terör saldırıları ile cehenneme dönmeye başlamış, halkımız ise meydana gelen ölümler ve neredeyse her gün verdiğimiz şehitlerle acılara boğulmuştur. Komşu ülkelerdeki ateş, ne yazık ki ülkemize de sıçramaya başlamıştır.
Bu noktada herkesin, samimi bir şekilde terörün her türlüsünü lanetlemesi, milli birlik ve beraberliğimizin gösterilmesinde ilk adımdır. PKK, IŞİD ya da adı ne olursa olsun her biri, eli kanlı terör örgütüdür. Bu ülkenin insanının, polisinin, askerinin canına kasteden kim olursa olsun, bu halkın ve insanlığın düşmanıdır. Anaların gözyaşları üzerinden yapılan ucuz, basit, sığ siyaset artık iflas etmiş,
Yaşanan süreçte polislerin evlerinde, savcının makam odasında, binbaşının ailesinin gözleri önünde şehit edildiğini ve sokaklarda uluorta patlayan bombalarla insanların öldüğünü belirten Kaya, Sınırlarımızın içerisinde teröristlerin ellerinde silahlarla gezebilmesi, elini kolunu sallayarak can alması, izahı mümkün olmayan bir rezalettir. İnsanlarımız başta can güvenlikleri, çocuklarının geleceği, huzur ve adalet olmak üzere her konuda son derece kaygılıdır. Halkımız çocuklarını sokağa çıkarmamaktan, kalabalık yerlerde bulunmamaktan bahseder olmuş ve birbirine bunu telkin eder hale gelmiştir. Devletin görevi, yurtta güven ve huzuru sağlamak ve adaletin gerçekleşmesi için gerekli ortamı oluşturmaktır.” dedi.
Her gün gelen şehit haberlerinin, milletin yüreğini dağladığını ve baba ocaklarına ateş üstüne ateş düştüğünü ifade eden Kaya, “Yaşanan hiçbir olay bu milletin birlik ve beraberliğini bozamayacak, Türk halkı cennet vatanı üzerinde oynanan hiçbir oyuna gelmeyecektir. Halkımız, her şeye rağmen sağduyulu kalmaya devam etmelidir. Millet görevini yapmıştır, şimdi görev sırası, milletin seçip Ankara’ya gönderdiği vekillerdedir. Zaman tatil zamanı değil, yüce Meclis’i çalıştırma, gerekirse gece gündüz çalışma zamanıdır. Bu yüzden milletvekillerinin yeri seçim bölgeleri ya da tatil beldeleri değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.” şeklinde konuştu.
Teröre lanet eden Kaya, “Terörü bir kez daha lanetliyor, milletimize başsağlığı, kaybettiğimiz yurttaşlarımıza, şehit verdiğimiz tüm asker ve polislerimize Allah’tan rahmet, başta anne ve babaları olmak üzere yakınlarına sabır diliyorum. Halkımızı sağduyuya, milletin vekillerini ve yetkililerini, hukuk devleti ilkesini asla ihlal etmeden teröre, kan ve gözyaşlarına son vermek için göreve davet ediyorum.” dedi.
**ÖĞÜT’TEN SAĞDUYU ÇAĞRISI..
Ensar Öğüt, “ Tek çıkış yolumuz, barış ve kardeşliktir, diyaloğdur, silahsız çözümdür. Ardahan halkını sağduyulu olmaya davet ediyorum…”
CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi ve eski Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, ülkemizde son dönem artan şiddet olaylarına paralel Ardahan’da yaşanan şiddet olayları ve tedirginlikler nedeniyle, kaygılarını dile getirerek herkesi sağduyulu olmaya çağırdı.
Öğüt, mevcut ortam devam ederse, Ardahan’da huzurun bozulacağını, dışarıya göçün hızlanacağını, ekonomik yaşamın daha da kötüleşeceğini, en başta da esnaf, köylü ve vatandaşın büyük zararlar göreceği uyarısında bulundu.
ARDAHAN BARIŞ VE KARDEŞLİK KENTİDİR
Milletvekilliği yaptığı dönemde bölgenin sigortası olarak tanımlanan ve her fırsatta bölgede kardeşlik ve diyalog için çalışan, köken ve mezhep ayrımcılığına savaş açan Ensar Öğüt, son dönem yaşanan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, “Ardahan’da kökeni ne olursa olsun yüz yıllardır kardeşçe bir yaşam hüküm sürmektedir. Asırlardır, barış içinde, ayrısız gayrısız bir arada yaşıyoruz. Ardahan demek, Türk, Kürt yerlisi ve her kökenden insanların kaynaşmış, kardeşçe yaşadığı bir il demektir. Herkesin birbirine saygı gösterdiği bir ilimiz var. Ancak, son dönem ilimizde yaşanan şiddet olayları, yer yer çatışmalar insanlar arasında kaygıya ve tedirginlik yarattı”dedi.
SİYASETÇİLER BÖLGENİN SİGORTASI OLMALIDIR
Şiddetin kimden gelirse gelsin ne ülkeye ne de bölgeye bir yarar sağlamayacağını ifade eden Ensar Öğüt, “ Aynı devlet ve aynı bayrak altında yaşayan insanlar olarak, hangi kökenden geldiğimizin hiç önemli değil. Önemli olan insanca, barış içinde, herkesin birbirine saygılı bir şekilde yaşamasıdır. Bu topraklar hepimize yeter. Yeter ki, birbirimize tahammülü, sevgiyi ve adaletli davranışı elden bırakmayalım.”dedi. Öğüt bölgenin siyasetçilerini de görev üstlenmeye davet etti.
ŞİDDET DİLİ YERİNE BARIŞIN DİLİNİ KULLANALIM
Şiddet dili yerine barış, ayrımcılık yerine birliktelik, köken yerine aynı yörenin insanları olduğumuzun dilini kullanmak gerektiğine dikkat çeken Öğüt, “Öncelikle, kim olursa olsun herkes tetikten elini çekmelidir. Şiddetle, silahla bir çözüm olmaz.
Demokrasi içinde konuşarak, tartışarak, birbirimizi anlayarak sorunları çözebiliriz. Silah kan ve gözyaşı demektir. Kim olursa olsun, ölümler kötüdür. Halkın kullanım araçlarına zarar vermekte doğru değildir. Bu nedenle, silahların susmasını, şiddetin son bulmasını, devletinde şevketle ve diyalog ortamını geliştirici bir yaklaşım içinde olmasını istiyorum” dedi.
ESNAF, KÖYLÜ VE VATANDAŞ ZARAR GÖRMESİN
Mevcut ortam devam ederse, Ardahan’da huzurun bozulacağını, Ardahan’dan göçün hızlanacağını, ekonomik yaşamın daha da kötüleşeceğini, en baştada esnaf ve köylünün büyük zararlar göreceğini ifade eden Ensar Öğüt, “ Tek çıkış yolumuz, barış ve kardeşliktir, diyaloğdur, silahsız çözümdür. Tüm Ardahan halkını sağduyulu olmaya davet ediyor, selam ve saygılar sunuyorum” diye konuştu.
**Demirci’de hazır kalıp açıklama!..
Ardahan ATSO tarafından yapılan ve başka hangi stk’lar olduğu belirtilmeyen yazılı açıklamada şu ifadelere yer verilirken, ATSO dışında başka stk’nın imzası olmamasına karşın hepsi imzalamışşcasına yayınlanması dikkat çekti..
”Terör örgütünün amacının, ülkemizin huzur ve istikrarını bozmak ve toplumda bir korku havası ve kaos ortamı yaratmak olduğunu biliyoruz ve kınıyoruz.
Milletimizi ayrıştırarak, ülkemizin huzurunu bozmaya, kaos ve istikrarsızlık ortamı yaratmaya çalışanların oyunlarını boşa çıkarmak için bugün bir aradayız. Savaşın hiç kimseye bir şey kazandırmayacağı ,yaşanacak büyük acı ve bedellerden sonra tekrar bitirdiğimiz noktaya geri döneceğimiz geçmiş deneyimlerden de anlaşılmaktadır.
Bu nedenle bütün sorunlarımızı müzakere ederek çözmek dışında bir şansımızın olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.Birlikte ve eşitlik temelinde kardeşçe bir yaşamın kurulması için, Türkiye halkının barış tarafında inisiyatif geliştirmesi her zamankinden daha önemli bir tutum olacaktır Barış ve demokratik bir çözüm için ayağa kalkmak ortak görevimizdir.
Bizler, kamu güvenliğinin hukukun içinde kalarak sağlanması amacıyla gerekli bütün önlemlerin alınmasını destekliyoruz. Bu süreçte herkesin daha soğukkanlı ve sağduyulu olması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde barışın gelmesi ile ekonomik anlamda kalkınma hamlelerinin en büyüğünün yaşanarak ekonomik olarak çok iyi seviyelere geleceğimizin bilincindeyiz.
İnsanımız, geleceğimiz, kalkınma hedeflerimiz ve refahımız için özgürlüklerin korunması, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve kamu düzeninin tesisi konusunda üzerimize düşen sorumlulukları gerçekleştirmeye her zaman olduğu gibi hazırız.
**Hemen Barış..
Son günlerde yaşanan terör olayları ve barış sürecinin askıya alınması üzerine yapılan çatışmazsızlık çağrılarına bir destek de Esenyurt İl Dernekler Birliğinden geldi.
“Siyasi otoritenin bir an önce bir araya gelip sorunun çözülmesi için çaba sarf etmeli” denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi;”Bizler yerleşim merkezi İstanbul Esenyurt olan 34 İl Derneği olarak Türkiye’nin mozaiğini oluşturan farklı illere ait Sivil Toplum Örgütleriyiz. Ülkemizde 2009 yılında başlayan Barış Süreci hepimiz tarafında memnuniyetle karşılanmış ve uzun yıllar ülkemizde kan akmamıştır. Ne yazık ki son günlerde 2009 öncesine dönüş olmuş ve hergün şehitler gelmekte ve insanlarımız ölmektedir. Ülkemizde huzur ve sükûnet kalmamıştır. İnsanların can güvenliği kalmamıştır.
Tüm taraflara sesleniyoruz;
Bizler Türkiye’nin dört bir yanında göç ederek yaşamış olduğumuz metropol kenti İstanbul’da kardeşçe iç içe yaşamaktayız. İnsanlarımız arasında sen ben meselesi, Doğu Bati Meselesi, Kuzey Güney meselesi, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sunni ayrıcalığı olmamıştır. Her gün ülkemizde akan kanlar bizim, giden canlar bizimdir. Bizler iç huzursuzluk istemiyoruz. Bizler silahların susmasını istiyoruz. Bizler bu cennet ülkemizde kardeşçe yaşamak istiyoruz. Tüm taraflara sesleniyoruz. Silahların, bombaların patlamadığı bir ortamda kardeşlik ve barış yollarımızı yeniden inşaa edelim. Her geçen gün yeni canların yanmasına yeni ailelerin dağılmasına ve telafisi mümkün olmayan bir yola doğru gidiyoruz. Bu kardeş kavgasını durduralım, Siyasi egolarımıza yenik düşmeyelim. Siyasi otoritenin bir an önce bir araya gelip, birbirlerini kabullenerek, halk iradesinin sandığa yansımasına saygı duyarak bu sorunu çözmelerini bekliyoruz.