Suriye ile çatışma, Rusya ile Ateşkes!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, İdlib konusunda ‘da 2 saat 40 dakika süren baş başa görüşme gerçekleştirdi. İkili zirve sonrası heyetler arası görüşmeye geçildi. Heyetler arası görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin kameralar karşısına geçti.


“ASTANA SÜRECİNİN ÖNEMİNDE ANLAŞTIK”


İlk açıklamayı yapan Putin, “Astana sürecinin öneminde anlaştık. Görüşme sonunda ortak bir belge hazırlandı. Metin, İdlib’de ateşkese vesile olacak ve sivillerin ızdıraplarına son verilmesine yardımcı olarak” dedi.


BAŞ BAŞA GÖRÜŞME 2 SAAT 40 DAKİKA SÜRDÜ


İki liderin baş başa görüşmesi 2 saat 40 dakika sürdü. Erdoğan-Putin görüşmesi sonrası heyetler arası görüşmeye geçildi. Erdoğan ve Putin başkanlığında Moskova’da yapılan heyetler arası görüşme sona erdi. Baş başa ve heyetler arası görüşmeler toplam 5 saat 40 dakika sürdü.


GÖRÜŞME SONRASI İKİ LİDER AÇIKLAMA YAPTI


Kritik zirvenin ardından Cumhurbaşkanı  ile Rusya Devlet Başkanı  ortak açıklama yaptı.


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:


Bu yıl içerisinde 3.sü olan görüşmemizi gerçekleştirdik. Aramızdaki şahsi temasımız ikili ilişkilerimize çözüm bulma imkanı sağlıyor. İdlib’de terör unsurları aktivitelerini ciddi bir biçimde artırdı. Düzenli olarak saldırılarını artırmışlardır. 1 Mart tarihinde ÇNRA sistemiyle bir saldırı girişimi yaşandı. Yılbaşından bu yana Hmeymim’e saldırı sayısı 15. Fiilen militanlar yeni çatışmaları tetiklediler.


Türk askerler arasında da kayıplar var. Bu vesileyle taziye dileklerimi yinelemek istiyorum. Türkiye ile bazen görüş ayrılıklarımız oluyor ama kritik durumlarda ortak noktalar bulmayı başarıyorduk. Çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Bugün ülkelerimizin Astana formatındaki çalışmaları devam ettirmeye niyeti olduğunu bildiriyoruz.


Suriye’nin egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden yanayız. Uluslararası terör örgütleriyle mücadelede kararlıyız.


Bugün 6 saatlik görüşme sonucu ortak bir belge hazırladık. Bu belgenin çatışmaların durdurulması ve sivillerin azaplarına son verilmesine yardımcı olacağına inanıyorum. Ben Sayın Cumhurbaşkanına Moskova’ya geldiği için teşekkür ediyorum.



Yurtlarda kalan öğrencilerden TSK’ya ’ışıklı’ destek

Öte yandan Ardahan’da Kaşgarlı Mahmut öğrenci yurdunda kalan öğrenciler, Mehmetçik’e destek olmak için odalarındaki ışıklarla ’TSK’ yazdı.

Atatürk Mahallesindeki çevre yolu üzerinde bulunan Kaşgarlı Mahmut öğrenci yurdunda kalan üniversite öğrencileri, Suriye’nin İdlib kentinde devam eden ’Bahar Kalkanı Harekatı’na destek olmak için odalarındaki ışıklarla yurt binasında ’TSK’ yazdı.



Son dakika: Moskova’daki İdlib görüşmesi sırasında TSK, Halep’te Rus keşif uçağı düşürdü


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başlattığı Bahar Kalkanı Harekatı kapsamında,  ve SMO Halep kırsalında bir Rus keşif uçağını düşürdü.


ATEŞKES GÖRÜŞMESİ SIRASINDA DÜŞÜRÜLDÜ


Moskova’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gerçekleştirdiği İdlib zirvesi sırasında, bölgede Rus uçaklarının yoğunlukla uçarken TSK ve SMO, kontrol noktalarını ortaya çıkarmak üzere olan uçağı vurdu.


ATEŞKES GECE YÜRÜRLÜĞE GİRECEK


Moskova’da gerçekleştirilen İdlib zirvesinde alınan karara göre, bölgede ateşkes bu gece saat 00.01 itibariyle yürürlüğe girecek.



Rus Ruleti..


Bunun en son örenğide ziyaret.ettiğim bir yerel idarecinin arkamdan konuşup, yüzüme geldiğinde hem makamına alması hem de benimle olduğunu göstermemek için fotoğraf çektirmemesiydi..

Çünkü oda kendince bir rulet oyunu oynuyor, her geçen gün biraz daha öldüğünü anlamak istemezsede..

Suriye’de yaşananların ardından meclise gitmeyip, Rusya’ya giden ve Putin ile görüşen Başkan Erdoğan’ın bundan sonra ki politikasının ne olacağı konusunda önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmelere bakarak anlayacağız.

Ve Erdoğan’ın Putin’e, ‘S-400’leri iade edip, F-16 ları ve Patriotları alacağım’ mı diyecek? yoksa aynı Erdoğan Putin’e “Kur şu S-400’leri artık, gerektiğinde yine Rus uçağını düşüreceğim” mi diyecek?!. Bilmem ama oynanan oyunun iki kişi arasında oynan Rus Ruletinden öte daha tehlikeli bir iş olduğunu da bilmek gerekir..

Çünkü Rus Ruletini oynayan bir kişi ya hayatta kalır ya da ölür..

Ama Ortadoğu’da, Afrika’da ve ülkede oynanacak yanlış bir oyunun bir değil, bir çok insanın ölümüne ve toplumsal harekete geçmesine neden olduğunu gördüğümüz günler yaşıyoruz..

Bu nedenle; Başkan Erdoğan’ın dün, ‘Sen konuşamazsın’ dediği Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştükten sonra gittiği Putin’in kültüründe olan rulet kültürünü en iyi şekilde yönlendirmek zorundadır..

Bedeli ağır olan Rus ruletini oynarken, tetiği çeken elin çok dikkatli olması gerektiği bilinci ile hareket etmek gerekir..

Çünkü atılan her yanlış adımın mecliste çıkan kavga gibi büyük kavgalara neden olacağını ve Yunanistan’a gönderdiğimiz göçmenler üzerinden almayı düşündüğümüz paracıklar gibi bir çok şey bir anda elden uçup, gittiğini de görmüş oluruz..


Yılmaz: Suriye’ye müdahale çözüm değil..Yılmaz: Suriye’ye müdahale çözüm değil..


arşiv haber 12/04/2018 tarihli haber


Suriye’ye olası bir müdahaleyi değerlendiren CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, müdahalenin geniş kapsamlı olması ve arazide ciddi bir boşluk yaratılması halinde Suriye’de bundan sonra Irak benzeri bir yapının ortaya çıkacağını kaydetti. Yılmaz, “Bu askeri müdahalelerin hiçbir şekilde sorunların çözümüne katkı sağlamadığını biliyoruz” dedi.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, TBMM’de Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirdi. Suriye’de çeşitli evrelerden geçilerek bugüne gelindiğini anlatan Yılmaz, “Şimdi üç senaryodan bahsediliyor; bu saldırıyla birincisi Suriye’nin elinde bulundurduğu kimyasal kapasitenin ortadan kaldırılması, ikincisi Esad’a suikast planı, üçüncüsü Esad ordusunun savaşma kapasitesinin ciddi olarak zayıflatılması” dedi.


Suriye’ye müdahalenin gerekçelerine bakıldığı zaman ise çok net bir şey görüldüğünü kaydeden Yılmaz, “Nasıl ki Irak’a müdahale kimyasal silah gerekçesiyle ve El Kaide’ye verilen destek iddiasıyla başladı ve Irak bu noktaya getirildiyse şimdi de Suriye’de iç savaşta çeşitli tarafların kullandığı kimyasal silah iddiası, uluslararası toplumun müdahaleye meşruiyet zemini hazırlama gerekçesi olarak ortaya sunuluyor” diye konuştu.



‘BU İŞ İSRAİL ÜZERİNDEN ABD’YE HAVALE EDİLMİŞ DURUMDA’


Çok kritik bir aşamada olunduğunu vurgulayan CHP’li Öztürk Yılmaz, şu anda Suriye’de eğer kapsamlı bir müdahale olursa İsrail bir taşla iki kuş vuracağını, hem Esad’dan hem de İran’ın oradaki varlığından kurtulacağını söyledi. Yılmaz, “Bu iş İsrail üzerinden ABD’ye havale edilmiş durumda. ABD’de eğer başarılı olurlarsa Rusya’dan kurtulacak. Biz bu savaşın köklerine indiğimiz zaman, gerekçesine indiğimiz zaman şunu görüyoruz. İsrail endeksli bir endişenin ABD ile havale edilmesi ve uluslararası topluma maledilip Suriye’ye dönük bir askeri müdahaleye dönüşmesi şeklinde okumalıyız. Olan da bu” diye konuştu. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:



‘BU HÜKÜMET ORTADOĞU’DA İSRAİL’İN PLANLARINA HİZMET ETMEKTEDİR’


“O nedenle bu hükümet Ortadoğu’da İsrail’in planlarına hizmet etmektedir. Irak’ın üniter yapıdan federal bir yapıya çevrilmesi müdahaleyle iç savaşın başlaması Türkiye’nin bir önceliği değildir ama bu hükümet Irak’a askeri müdahaleyi destekledi. Suriye’de rejim değişikliği bizim çıkarımıza hiçbir zaman olmazdı. Neden, çünkü Suriye’nin yapısı çok karmaşıktı, bölünmeye müsaitti, ufak bir müdahale halinde merkezi otorite dağılacaktı, Suriye’de paramparça bir yapı çıkacaktı ki o oldu ve burası da maalesef yine burada çıkan yapılar bizim çıkarımıza hiçbir suretle hizmet etmemektedir. Hükümet tamamen İsrail’in ve onun özümsettiği ABD’nin planlarını yapmaktadır. Müslüman dünyanın uluslararası müdahaleye açılması bu hükümet döneminde olmuştur. Bir taraftan siz ümmetin lideri diyeceksiniz, ümmeti emperyalistlere bombalatacaksınız. Bu hiç kabul edilebilir bir durum değildir. Maskelerinizi çıkarın, gerçek kişiliklerinizi herkes görsün, sizin neyi savunduğunuzu herkes bilsin.”


‘MÜDAHALE OLURSA SURİYE’DE IRAK BENZERİ BİR FEDERAL YAPI ÇIKACAK’


CHP’li Öztürk Yılmaz, Suriye’ye müdahalenin geniş kapsamlı olması ve arazide ciddi bir boşluk yaratılması halinde Suriye’de bundan sonra Irak benzeri bir yapının ortaya çıkacağını kaydetti. Yılmaz, “Bu defa Rusya ve İran kenara itilecek, ABD ve onun oluşturacağı gönüllü koalisyon Suriye dosyasını siyasi bir çözüme kavuşturacak ama kendi versiyonunda. Yani Irak benzeri bir federal yapı çıkacak” dedi. Yılmaz, şöyle devam etti:


‘MÜDAHALE OLSA DA OLMASA DA RUSYA İLE İRAN’LA İLİŞKİLERDE CİDDİ KRİZLER ÇIKACAK’


“Türkiye’nin bu zamana kadar ABD ile atışıyor gibi gösterip, İran ve Rusya ile Soçi ve Astana süreçlerini götürdü. Şimdi bu müdahale söylemleri başlayınca hemen tutum değiştirdi ve müdahaleyi destekler hale geldi. Göreceksiniz bu müdahale olsa da olmasa da Türkiye’nin Rusya ile İran’la ilişkilerinde ciddi krizler çıkacaktır. Boşuna demiyoruz, bu hükümet Ortadoğu’da Türkiye’nin, İslam aleminin, Müslümanların çıkarlarına hizmet etmiyor. Bizim Irak’taki yapı başımıza bela oldu ve hala sorunlar yaşıyoruz. Yarın Suriye’deki yapı da benzer olacak.


‘TÜRKİYE MÜDAHALEYE ALKIŞ TUTMAK YERİNE SİYASİ ÇÖZÜMÜ ÖNE ALMALI’


Eğer bu müdahale gerçekleşirse ve kapsamlı bir şekilde gerçekleşirse Suriye’de dinamiği değiştirecek bir noktaya ulaşırsa İran’ın ve Rusya’nın Suriye planlarına önemli ölçüde darbe vurulmuş olacaktır. Suriye’de yeni bir dinamik çıkacaktır. Belki de sınırlarımıza akın akın göç dalgası yayılacaktır. Türkiye, bu hassas dönemde müdahaleye alkış tutmak yerine Suriye’nin siyasi çözümünü öne alıp daha sağduyulu daha kapsayıcı bütün bu planları görüp ona göre hareket eden bir noktaya çekilmesi gerekiyor. Ama üzülerek belirtmeliyiz şu anda bu hükümetin böyle bir önceliği de maalesef yok. Hükümetin yaptığı hataların sayısı bile tutulamamaktadır ve sürekli hata yapmaktadır sürekli yanlış ata oynamaktadır, sürekli onun bunun oyun planına uymakta, bu memlekete zerre kadar bir faydası olmamaktadır.”


‘MÜDAHALE HAYIRLA SONUÇLANMAZ SURİYE PARAMPARÇA OLUR’


CHP’li Öztürk Yılmaz, Suriye’ye müdahalenin hayırla sonuçlanmayacağını vurgulayarak, Esad’ın sadece gönderilmesiyle kalmayacağını, Suriye’nin paramparça olacağını, Suriye’de hiç beklenmeyen uluslararası güçlerin varlığının ortaya çıkacağını anlattı. Yılmaz, “Bu askeri müdahalelerin hiçbir şekilde sorunların çözümüne katkı sağlamadığını biliyoruz. Yemen’e askeri müdahale yapıldı, Yemen’de sorun çözüldü mü? Irak’ta, Afganistan’da ve Suriye’de müdahaleler herhangi bir sorunun çözümüne katkı sağladı mı?” diye konuştu.


‘BİZ IRAK’TA BİR ŞEYLER GÖRDÜK, BENZER ŞEYİN SURİYE’DE OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUZ’


Suriye’de aklı selimin hakim olmasını istediklerini belirten CHP’lı Yılmaz, “Esad’ın kimyasal silah kullandığı iddiası doğruysa bunu şiddetle kınıyoruz. Suriye halkının bu rezilliğe daha fazla dayanamayacağını biliyoruz. Ama şunu da biliyoruz. Biz Irak’ta bir şeyler gördük, bazı tezgahlar çevrildi, kimyasal silah adı altında müdahalenin şartları ve gerekçesi hazırlandı. Benzer şeyin Suriye’de olup olmadığını bilmiyoruz. Biz bir yönetimin gerekçesi her ne olursa olsun kendi halkına karşı silah kullanmasını asla kabul etmeyiz. Ama iş bundan ibaret değildir. Başka şeyler, başka unsurlar var ve bunların da bilinmesi gerekir” dedi.


‘BÖLGE CİDDİ BİR KRİZE DOĞRU GİDİYOR’


CHP’li Öztürk Yılmaz, “Müdahale bu kadar kolay olabilir mi? Rusya da karşılık vereceğini söylüyor?” şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:


“BM Güvenlik Konseyi marifetiyle bir askeri müdahalenin olması mümkün görünmüyor. Çünkü Rusya’nın vetosu söz konusu. Ayrıca Çin’in de muhtemelen çekimser kalacağını tahmin ediyoruz. Dolayısıyla Irak’ta ne oldu, gönüllüler koalisyonu yaratıldı. Eğer müdahale kafalarında yer ettiyse ki öyle görünüyor bir şekilde bunun çapını sadece bilmiyoruz ve bu gönüllüler koalisyonu şeklinde olacağını tahmin ediyoruz. Rusya, Saddam devrilmeden önce Saddam’la pek çok ticaret anlaşması yapmıştı ve Irak’ta vardı. Ama Irak’a askeri müdahaleyi Rusya önleyemedi. Suriye’de de var ve bugün Esad’la pek çok anlaşma yapmış bulunuyor ama gönüllüler koalisyonu şeklinde bir müdahale olduğu zaman bunu da engelleyebileceğini sanmıyoruz. Ama bölge ciddi bir krize doğru gidiyor.”



**İllaki kimyasalla öldürmek mi gerekir?..


Son dakika haberi;

‘İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Rusya’da şahin milletvekillerinin Devlet Başkanı Putin’e, Suriye’ye saldırı düzenlemesi halinde ABD füzelerini vurma çağrısı yaptıklarını yazdı.’

Yani Arap Baharı adı altında Afrika ve Ortadoğu’yu diazyn etmeye çalışanlar bu kez 8 yıldır kana buladıkları Suriye’ye direk saldıracak ve bu saldırıya da bir diğer güç olan Rusya da dur diyecek..

Sebebi de Suriye’de hala devam eden iç savaşta birilerinin kimyasal silah kullandığı iddiası..

Yani tüfekle, tankla, el bombası ile, önlerine kattıkları terörist gruplarla kamufle ettikleri askeri operasyonlarla insanları öldürmek, ev ve barakalarından etmek normal ama kimyasal silah kullanmak yasak..

Komik bir durum değil mi?

Bölgenin yer altı kaynaklarını insan kanıyla emen güçlerin demokrasi ve insan hakları adı altında karıştırdıkları Ortadoğu’da oynanan bu karanlık oyunu izlerken yaşadığımız bunca komiklikler bizleri güldürmüyor, ağlatıyor desekte elimizden bir şey gelmiyor.

Evet dünya üzerinde yaşanan güç savaşlarının mazlum halkların üzerinde denenen korkunç silahlarla devam ettiği bir süreçte en son oyun bu..

Yani; Tank, Top, Tüfek ve önlerine kattıkları terörist gruplarla kamufle ettikleri askeri operasyonlarla insanları öldürmek serbest ama kimyasal silahlarla öldürmek yasak!

Ya kardeşim sonuçta sonu ölüm olan bu vahşetin, gözyaşının, onca insandan akıtılan kan olunca ne fark ediyor?

Peki, sormazlar mı?

İnsanları tank, tüfek, uçakla yada kimyasal silah ile öldürürken insanlık suçu işlemiyor musunuz?

Artık çokta etkisi kalmayan ve adeta insan kanı üzerinde çevrilen bir tiyatro sahnesine dönen Birleşmiş Milletler toplantılarını izlerken Suriye başta olmak üzere yine bu kan emicilerinin karıştırdığı dünyanın bir çok yerinde akan insanlık kanında boğulmalarına duacı olduklarmızın kendi ürettikleri silahlarla güç gösterisi yapması da diğer acı ve komik bir durum.

Peki, bunlara ev sahipliği hatta ortalık yapan, bunları ülkelerinde ki üsler aracılığıyla bölgeye davet edip, sonrada ‘Siz orada ne gezersiniz?’ diyerek Okyanus ötesinde gelenlere sözüm ona kızanlara ne demek gerekir?

Bilemiyorum ama yaşanan tek bir gerçek var o da insanların kanıyla iktidarlarını ayakta tutmaya, dolarlarına yeni dolarcıklar eklemeye devam ederler..

Bizlerde yaşananları bir atari oyunuymuş gibi izler, sanki sıra bize gelmeyecekmiş gibi oralı olmaz, oralarda yaşananlar dolaysıyla yurtlarını terk etmek zorunda kalıp, kaçanlara ‘Bu Suriyeliler, Afganlılar nereden geldi kardeşim, ne olacak bunların hali?’ diyerek zaten yakılmış, yıkılmış olanlara söz ve tavırlarımızla sağ kalanları da öldürürüz..



**Azeri kardaşlar Seçime Gitmiş..


Ülkemizde 2019 seçimleri tartışıla dursun Kıbrıs’ı tanımadığı halde Kars Doğu kapısını bize kapattırıp, ardından da ‘Biz iki ayrı millet bir kardaşız’ diyen Azerbaycan’da seçime gidiyordu..

Yani;

‘Darısı 2019’da bizim başımıza’ demeden!..

Kapıcı benim,

Sandıkçı benim,

Gözlemci benim,

Başkan yardımcısı eşim o da benim,

Basın ve medya benim,

Yer altı kaynakları gibi yer üstü kaynakları

Ortaklarımla ve beni orda tutanlarla birlikte benim,

Sandıkta benim,

Başkanda benim

Diyerek;

Azerbaycan’da ki kardaşlarımız seçime gidiyormuş..

Hayırlı olsun..