Alınan bilgilere göre Ardahan’ın Damal İlçesine bağlı Seyitören köyüne ait yaylaya gitmek üzere yola çıkan traktör Ulgar dağı yakınlarında yoldan çıkarak devrildi.

Şarampole yuvarlanan 75 AK 453 plakalı traktör de bulunan 6 kişi yaralandı.

Yaralanan şahıslar Ambulanslar ile Ardahan Devlet Hastanesine kaldırılırken, bir kişinin ağı yaralı olduğu öğrenildi.

*HEP DİYORUZ Kİ; Karslılarla İşimiz Yok..

KARSLI HAVUZ GAZETECİSİNDEN

ARDAHANLI SİYASİYE DARBE!

Başta Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı da olan Gazeteci Fakir Yılmaz olmak üzere bir çok Ardahanlının KAI, KAISİAD adı altında ki Karslı siyasilerin elinde olan kurumların Ardahan adını ve Ardahanlılar kullandığı ve bu nedenle ret edilmesi gerektiğine dikkat çektiği şu günlerde havuz medyasından beslenen Karslı Gazeteci Ardahanlı siyasetçi Gürsel Tekin’in FETO’cu olduğunu ileri sürdü.

Karslı Övür’ün bu iddiasını sert bir dille ret  eden Tekin şöyle dedi.

Gürsel Tekin’den FETÖ isyanı..

Gürsel Tekin 4 CHP’linin Teröristbaşı Gülen’le görüştüğü iddiasına sert tepki gösterdi. Tekin; ”fotoğraf paylaşsınlar Taksim Meydanı’nda kendimi asmazsam dünyanın en aşağılık adamıyım” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, aralarında Gürsel Tekin’in de bulunduğu 4 CHP’linin Fethullah Gülen ile görüştüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtip, “Değil Gürsel Tekin’in, ailemin içinden herhangi birinin fotoğrafını paylaşınlar, Taksim Meydanı’nda kendimi asmazsam dünyanın en aşağılık adamıyım” dedi.

CHP Milletvekili Gürsel Tekin, yazar Mahmut Övür’ün bugünkü köşesindeki ’Pensilvanya’da 4 CHP’li’ başlıklı yazısında kendisinin 3 CHP’li ile birlikte Pensilvanya’da Fethullah Gülen ile görüştüğü iddialarına, partisinin Bodrum İlçe Teşkilatı’nda düzenlediği basın toplantısıyla yanıt verdi.

BU İŞE SİYASİLERDEN BAŞLANMALI

Gürsel Tekin, “Eğer FETÖ ve Paralel Yapı ile hesaplaşılacaksa, bu işe siyasi yapıdan başlanmalı. Suçlu arayanların izleyeceği yol çok basit. Doları yani parayı, para hareketlerini takip etsinler suçluyu bulurlar. Yani bu işe siyasilerden başlanmalı, 550 milletvekilinin dokunulmazlıklarını kaldırsınlar bu iş çok kolay çözülür. İhbar mektupları ile ihbarcılarla bu çeteyi çökertemezsiniz” dedi.

SİZE 3 GÜN SÜRE BİLGİ KAYNAĞINIZ O AŞAĞILIK KİMSE…

Gürsel Tekin söz konusu iddia için “Size 3 gün süre. Bilgi kaynağınız o aşağılık kimse, bunu bilmek istiyoruz. Yazmazsanız yargıya gideceğim. Yargıda paylaşacağım çok şeyler var, onu da sen çok iyi biliyorsun. Pensilvanya’ya gidişimi merak etmiş olabilirsin.

AİLEMİ ARAŞTIRIN!

Hadi beni aramadın. THY’ye sormaz mısınız? Tekin Ailesi’ni bir araştırın. Kimdir, nedir, kimin nesidir? 200’e yakın birinci derecede sayabileceğim akrabam var. Çekirdek aile dediğimiz Tekin Ailesi’ne baktığımızda bir tek kişi bu çetelerle görüşmüş mü? Bir kere fıtratımız kabul etmez ya! Falan cemaat, filan cemaat noktasını boş verin.

TAKSİM MEYDANI’NDA KENDİMİ ASARIM

Bizim cemaatimiz, kıblemiz belli. Tek cemaatimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün altı oklu Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bunun dışında herhangi bir cemaatle, sorunum da yok. Cemaatler aynı zamanda bir sosyal olgudur, bu başka bir şey. Değil Gürsel Tekin, ailemin içinden herhangi birinin fotoğrafını paylaşınlar, Taksim Meydanı’nda kendimi asmazsam dünyanın en aşağılık adamıyım” diye konuştu. 

**Bir Başka Gürbüz Çapan

Arkadaşım Gürbüz Çapan Ergenekon davası sanıklarından. Herhalde dışardan birilerine en zor anlatılabilecek konulardan birisi bu. Ona yöneltilen suç Ergenekon örgütüne üye olmak; ben ise Ergenekon örgütünün öldürecekleri kişiler listesinde yer alıyorum.

Gürbüz herhalde kendisini layıkıyla savunacaktır. Kendisine yöneltilen suçlamalara, inandığı, doğru bulduğu şekilde cevap verecektir. Bu konuda birşey söyleyebilecek durumda değilim. Ama sizlere bu dava kapsamında tanınan Gürbüz Çapan dışında bir başka Gürbüz Çapan’dan bahsetmek isterim. Benim bildiğim ve tanıdığım Gürbüz’dür bu. Bu bir zorunluluk da aslında… Çünkü Ergenekon davasında Hrant Dink’in katilleri sayılabilecek kişiler yargılanıyor. Gönlüm, vicdanım Gürbüz’ün Hrant’ın katilleri ile aynı hücrelerde yatmasını kaldıramıyor.

Hrant ile Gürbüz’ü eğer yanılmıyorsam ben tanıştırdım. Hrant pasaport alamıyordu. Gürbüz onun pasaport alabilmesi için çok uğraştı. Belki önceleri başarılı olamadı ama onun girişimleri Hrant’ın pasaport alma ve seyahat edebilmesinin önünü açmıştı.

Hrant’ın öldürülmesinin ardından cenaze törenine yetişebilmek için ilk uçakla İstanbul’a gittim. Havaalanında Gürbüz karşıladı beni. Doğrudan evine götürdü. Sabaha kadar Hrant için birlikte ağladık. Sonra yürüyüşe katılmak için evden beraber çıktık. Hrant’ın ölümüne ağlayan bir insanın, onun linç edilmesi sürecini organize edenlerle birlikte aynı hürcelerde yaşıyor, aynı davada yargılanıyor olması çok ama çok ağır ve acı veren birşey olması gerek.

Babamın vefatından sonra, kardeşlerim Ardahan’da, onun adına “Dursun Akçam Kültür Evi” kurdular. Amaç tek bir sinema salonu bile olmayan Ardahan’a bir nebze taze esinti götürebilmekti. Benim yüzümden yoğun saldırılara maruz kaldılar kardeşlerim. Belediye Başkanı başta olmak üzere askeri sivil yerel yöneticiler olmadık zorluklar çıkarttılar kültür evine. Binanın önünü at arabalarının merkezi durağı yaptılar. Pislikten kimse gelmesin diye. Yollarını temizlemediler, çöplerini almadılar.

Sonra bir de yoğun bir kampanya başlatıldı. Kültür Evi Ermeni parası ile kurulmuştu. Ben Ermenilerden “çuval çuval paralar” getirmiştim. Kültür Evi, “vatan haini”, “Türk düşmanı” Taner Akçam’ın gizli emellerine hizmet etmek için de kurulmuştu. Abim dolaylı olarak tehdit edildi. Saldırlar o denli. yoğundu ki, kardeşlerim çok ciddi sıkıntılar yaşadılar. Kültürel etkinlikleri düzenlemeyez hale geldiler. Basın toplantısı yapıp, benim Kültür Vakfı ile alakamın olmadığını söylediler ve benle aralarına mesafe koymak zorunluluğu hissettiler.

İşte bu ortamda Gürbüz geldi Ardahan’a. Sadece Belediye başkanı ve diğer yöneticilerin Kültür Evi aleyhine yaptıklarına son vermekle kalmadı. Bir toplantıda Ardahanlıların önüne çıktı ve “Taner Akçam benim”, dedi. “Eğer Taner Akçam ile bir sorunu olan varsa, ona birşey söylemek isteyen varsa, işte ben buradayim. Gelin bana söyleyin”, dedi.

Şimdi Ermeni sorunu ile uğraştığı için hedef tahtası haline getirilmiş bir insana sahip çıkan, “o insan benim”, “ona söylenmiş olan her söz bana söylenmiştir”, diyen bir Gürbüz’ü; Ermeni düşmanlığını merkezine koymuş, bu alanda cinayet işlemekten çekinmemiş bir örgütle aynı yere koymak ne kadar vicdana uyar?

Gürbüz kendisini savunur savunmasına ama diktir, delidir, bu “öteki Gürbüz”ü anlatmaz mahkemede. Bunu yazmak bana düşer, yoksa savunması eksik kalır.

Prof. Dr. Taner Akçam

**15 TEMMUZ HATIRASI..

Temmuz darbe girişimine karşı vatandaşların göstermiş olduğu ortak tepkiyi ve Türk toplumundaki demokrasi bilincini gösteren fotoğraflar Ardahan Tarihi Kongre Binasında sergilenmeye başladı.

15 Temmuz darbe girişimine karşı vatandaşların göstermiş olduğu ortak tepkiyi ve Türk toplumundaki demokrasi bilincini gösteren fotoğraflar Ardahan Tarihi Kongre Binasında sergilenmeye başladı.



AK Parti İl Başkanlığınca düzenlenen sergide, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine karşılık, halkın demokrasi mücadelesi verdiği anlarda çekilen fotoğraflar yer alıyor.



Sergi açılışında konuşan Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, 15 Temmuz’un Türkiyeiçin dönüm noktası olduğunu söyledi.



15 Temmuz gecesi bir destan yazıldığını söyleyen Başkan Köksoy, “Bu milleti ve devleti yok etmek isteyenler, Türk milletini haritadan silmek isteyenlerin bu mücadeleleri tarih boyunca sürüyor. Bunu milli mücadelede de yaşadık ve her zaman için bu ülke yok edilmek istendi. Türk milletini haritadan silmek isteyenler dün olduğu gibi bugünde bu amaçlarına ulaşamadılar.” şeklinde konuştu.



Sergi açılışına Ardahan Vali Yardımcısı Muharrem Coşgun, AK Parti Ardahan MilletvekiliProf. Dr. Orhan Atalay, Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Ardahan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, İl Emniyet Müdürü Selami Hüner,STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. 

**Karslılarla İşimiz Yok..

Son olarak eski solcu, şimdiki yaman AKP’ci Karslı Gazeteci Mahmut Övür’ün bir Ardahanlı siyasiyi, İstanbul Büyükşehir’in en güçlü adaylarından olan Gürsel Tekin’i yıpratmak, önünü kesmek için havuz medyasında kirlenen kalemine almasıyla bir kez daha orataya çıkan Karslılar, ‘Ardahanlılar sevmez, istemez, zorda kalınca da  yalandan KAI yani Kars-Ardahan-Iğdır birdir’ diyerek Ardahanlının omuzuna binerler tezimiz güçlendirmiş ve bizleri bir kez daha haklı çıkarmıştı.

Evet, Karslıların başta siyaset arenasında olmak üzere biz Ardahanlıları ve Iğdırlıları ezelden beri sevmediği ve hep gölgeledikleri yönündeki iddiamıza inanmayanlar yaşlılarına dönüp, bu tezimizin doğru olup, olmadığını sormalıdırlar.. 

Sormalıdırlar çünkü bizim haklı olduğumuzu birinci elden öğreneceklerini kendimiz gibi biliyoruz..

Zaten sevseydiler Ardahan ve Iğdır onlardan ayrılmayacağı gibi ayrılırken Ardahan’ın 9 köyünü çalmaz, Çıdır gölüne el koymak istemezler, dün Serhat Ardahan Spor’a yaptıkları ile bugün Ardahanlı Gürsel Tekin’e, Ardahan Derneklerine, Federasyonuna ya direk yada alttan kurma siyasi, gazeteci ve de değenekçi dernekçiler ile vurmazdılar..

**Başarı için para tabiki gerekli..

Serhat Ardahan Spor’un bir çok Ardahanlı futbol sever ve futbolcunun cep harçlığı ile kurulduğu ilk yıllarda para sorununu aşmak için İstanbul’da ki Ardahanlılar ile kurulan ilişkiler ardından başta Ardahanlı İşadamı İmdat Tatar, Ali Rıza Nasıroğlu, Taşkın Karakoç buisimlerin arkadaş çevreleri olmak üzere bir çok iş adamının desteği ile bir milyona yakın para toplanmış ve o yıl şampiyonluk Kars Spor’unda inadı dolaysıyla son dakikda kayıp edilmişti.

Evet o süreçte yönetici olan arkadaşların, benim, valinin, belediye başkanının samimiyetleri ve isteklerinin yanında git/gel hataları da Serhat Ardahan Spor’un kapıya kadar gelen 3. Ligi son anda elinde kaçırmıştı.. 

Ve bugün..

Ardahan’ın Hanak İlçesi sınırları içinde Kura Nehri üzerinde yaptırılan barajı yapmak için yıllar sonrada doğup, büyüdüğü topraklarına dönen Hanaklı İşadamı Necati Ünal’ın oğlu Özer Kutlu Ünal’ın bizlerin tavsiyesi, bir önceki valinin  ve belediye başkanının göreve çağrılmasıyla Serhat Ardahan Spor’un başına geldi.

Ve parayı konuşturup, başarılara imza atan Ünal’a ve bizleri anlamayanlara diyeceğimiz tek şey eğer başarı isteniyorsa irili, ufaklı para tabi ki gerekli derim..

Çünkü benim ARDA/FED’in başına gelip, bu durumu önce Ardahanlı iş adamlarına açmam ve anlatmamı yanlış değerlendirenler vardı..

Ama bakın 2 maçta 2 başarı ve Trabzon Spor rakibimiz..

Demek ki başarı paradan geliyor..