Yollara dökülmeyen zift 3 danayı öldürdü!

Ardahan‘da sürüden ayrılıp kaybolan danalar, zifte saplanmış halde bulundu.

OTLATMAK İÇİN ÇIKARMIŞTI, SÜRÜDEN AYRILIP KAYBOLDULAR

Ardahan merkeze bağlı İnönü Mahallesi’nde oturan Rüştü Mahim’in 9 gün önce otlatmak için çıkardığı hayvanları arasındaki 3 dana sürüden ayrılarak kayboldu.

3 DANA ZİFTE SAPLANMIŞ HALDE BULUNDU

Kaybettiği hayvanlarını aramaya çıkan 53 yaşındaki Rüştü Mahim, danaları evine 200 metre uzaklıkta yaklaşık yarım metre derinliğe dökülen zifte saplanmış halde buldu. Hayvanlarını telef olduğunu gören Rüştü Mahim, polislere haber vererek yardım istedi.

ZİFTİ DÖKENLERDEN ŞİKAYETÇİ OLDU

Çevre yolu yapım çalışmalarının olduğu yolun kenarına dökülen ziftin kimler tarafından döküldüğünü bilmediğini, dökenlerden şikayetçi olduğunu belirten Mahim, “Bu hayvanların günahı ne? Feci şekilde can vermişler. Bunu yol yapan firma dökmüşse, bunu yok etmesi gerekirdi. En azından üzerini toprakla kapatması gerekir. Hayvanlarım telef olmuş. Zararım 20 bin lira civarında. Böyle bir ihmalkarlık olamaz. Yetkililerden yardım istiyorum. ya buraya bir çocuk düşse, kimse kurtaramaz.” diye dert yandı.

Şikayet üzerine gelen polis tutanak tutarak gerekli inceleme başlattı.

**Buzların kafası yarıldı, bozuk yollar göründü..

*27/02/2017 Tarihli Haber

Cemrenin yere düşmesiyle birlikte erimeye başlayan kar ve buzlar yıllardır bozuk olan Ardahan’ın yollarını yeniden ortaya çıkardı.

Kent merkezinde bulunan karların yeterince temizlenmediği ve -40’ları bulan soğuklar dolaysıyla aylardır kar, buz altında görünmeyen yolların havaların ısınması ile yeniden ortaya çıktığı görülen Ardahan da eriyen buzların oluşturduğu dev yarıklar başta araç sürücülerini olmak üzere vatandaşın yaya yürümesini zorlaştırdığı dikkat çekiyor.

**Ya başbakan gelecek, yada ölüm olacak ki 

YOLLAR YAPILSIN!

**14/05/2015 Tarihli Haber

Ardahan’da Mars gezegeni yüzeyini andıran olağanüstü bozuk yolları ya başbakanın Ardahan ziyaretinde yamalanıyor, yada ölümler olduğunda al acele onarılıyor.

Geçtiğimiz gün Ardahan’a gelen ve yaklaşık 3 bin kişiye hitap eden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ziyaret öncesi yamalanan kent içi yolların başbakanın gidişiyle yarım bırakıldığı dikkat çekerken, kent içi yollar gibi olağanüstü bozuk olan köy yolları da son günlerde yaşanan trafik kazalarında ölen insanların ardından al acele yapıldığı görüldü.

Başbakanın gelişi ile al aceleden yamalanan kent içi yollar gibi geçtiğimiz gün yaşanan ve bir çok kişinin öldüğü trafik kazaları ardından iki köy yoluda al acele onarıldı.

**YOL KURBANLARI TOPRAĞA VERİLDİ!..

Kars-Ardahan karayolunda geçtiğimiz günler de  trafik kazasında hayatını kaybeden 6 kişinin cenazesi toprağa verildi.

Ardahan merkeze bağlı Hoçan/Bayramoğlu (Kora) köyünde düzenlenen cenaze törenine, Ardahan Vali Yardımcısı Muharrem Coşgun, siyasiler, bürokratlar ile diğer ilgililer ve vatandaşlar katıldı.

Düzenlenen cenaze törenlerinde bir konuşma yapan Ardahan Müftüsü Yılmaz, kazanın kendilerini derinden üzdüğünü ancak dua ederek üzüntülerinin giderileceğini belirterek, “Ne yazık ki kaza sonucu yakınlarımızı kaybettik. Bu bizim için çok acı. Ancak bu acıyı dindirmek için bol bol dua etmeliyiz. Ayrıca bu tür durumlar yaşamamak için özellikle trafikte çok dikkatli olmamız lazım” dedi.Yılmaz, 6 cenazenin yan yana konulduğu alanda kazada yaşamını yitirenler için cenaze namazı kıldırıp, helallik istedi. Hayatını kaybeden Halime ve Necdet Koç’un cenazeleri Bayramoğlu köyü; Naciye, Mikail, Eylem ve 4 yaşındaki Emirhan Şit’in cenazeleri de köy yakınlarındaki Yayla Karakolu mezrasında gözyaşları arasında toprağa verildi.Öte yandan, meydana gelen kazada yaralanan 19 kişinin, tedavilerinin ardından taburcu edildikleri öğrenildi.Ardahan-Kars karayolununKars‘ın Susuz ilçesi Kırkpınar mevkisinde iki otomobil ve bir minibüsün karıştığı trafik kazasında 6 kişi ölmüş, 19 kişi yaralanmıştı.

Önceki günkü kazada yaşamını yitiren biri çocuk 6 kişinin, Kars‘tan hasta ziyaretinden döndükleri belirlenmişti.

**Koltuğu Korumak İçin Özel Geceler..

Dikkat ediyor musunuz bilmem ama benim dikkatimi hep çeker.

Her yılı adeta yarışa girmişcesine düzenlenen kaz gecelerinin başını çeken derneklerin verdiği fotoğrafların baş tacı fotoğraf dernek başkanının elinde ki plaketi belediye başkanına veren poz çeker..

Yada bürokrasinin başkenti olan Ankara’daysanız, ‘Yılın Adamı’, ‘Yılın Siyasetçisi’ veya ‘yılın şeysi’ denilerek verilen bu plaketlerde aynı fotoğraflara rastlamak mümkün..

Evet İstanbul’da başta Ataşehir’de olmak üzere 39 ilçesinde olmazsa da 20 ilçesinde vur çalsın, patla oynasın kazlı, sazlı gecelerin sonuna bu yılda gelmiş gibiyiz..

Derneklerin içinde yer alan samimi insanların sırtında geceler düzenleyen başkan baronların yönetici arkadaşları kaz aramaktan, bu geceleri en sert şekilde eleştirirken kaz gecesi bileti almaktan yorulmayan iş adamlarının dikkatini çekmediği bu durum benim hep dikkatimi çekmiştir..

İşte bunun en son örneği Ardahan İl Derneğinin kuruluş çalışmalarının devam ettiği İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan ve bir iki müdürün koltuğunu korumak için Ardahan ile Kars’ın adını kullandığı yeri nerede olduğu belli olmayan derneğin Ardahan nerede, Kars nerede diye sorsan bilmeyeceğine adım gibi emin olduğum oradaki belediye başkanına verdiği plakettir..

Federasyon başkanı olduktan sonra içine iyice girdiğim dernekçiliği gazeteci olarak takip ettiğim sıralarda bu plaketin neden bu adama ve ondan önceki adamlara verildiğini bir türlü anlamamıştım..

Sonra anladım ki bu plaketi hazırlayanlar düzenlediği gecelerin yemeklerini, sandalyelerini, salonlarını belediye başkanlarına yıkıp, yıllardır oturdukları koltukları korumak, belkide bir makam üste çıkmak karşılığında memleket hasreti çeken Ardahanlıları salonlara toplama sözü verdikleri ve kimi, neden alkışladıkları bilmeyen Ardahan toplumunu kapalı, kapılar ardından pazarlık kozu olarak ellerinden tutup, ‘Bunlar hep benim adamlarım’ deyip, yutturduğunu anladım..

Anladım anlamasına ama gelin görün ki her yıl aynı oyunlara gelen benim saf Ardahanlının hala hep aynı masaya, aynı manzaraya, aynı salona neden gittiğini, verdiği bilet parasının nereye gittiğini ve bugüne kadar düzenlenen bu gecelerin kimlerin koltuklarını koruduğunu, kimlerin göbeklerini büyüttüğünü anlamadığına yanarım..