.jpg)
Gazeteci Fakir Yılmaz Pazar Günü Saat: 14.00’da TEMPO TV’de
Her pazar günü saat:14.00’da
Zavot sığırına tüp bebek!
Gürcistan ve Ermenistan’a sınır Ardahan’a komşu Kars Kafkas Üniversitesinden bilim insanları, yüksek süt verimi ile üreticilerin dikkatini çeken ancak kaybolmaya yüz tutan “Zavot sığırı”nın embriyolarını, Türkiye’de ilk defa uygulanan başarılı yöntemle üreterek yüzyıllar boyunca koruma altına alınmalarını sağladı.
Veteriner Fakültesinden Prof. Dr. Cihan Kaçar, Prof. Dr. Yavuz Öztürkler ve Prof. Dr. Savaş Yıldız, halk arasında tüp bebek olarak bilinen biyoteknolojik yöntemi Zavot ırkında uyguladı. Başarılı çalışmalarla, 100 embriyo ile 3 binin üzerinde sperma elde edilirken, bu yöntemle sağlıklı ilk iki Zavot buzağısı dünyaya geldi.
Kaçar, bu kapsamda Malakan ineği de denilen, Kars ve Ardahan yöresinin yerli ırkı “Zavot” ile embriyoları ABD`den getirilen “Beefmaster” ırkı büyükbaş hayvanlara ilişkin iki büyük proje yürüttüklerini belirtti.
“Zavot” teriminin süt fabrikası anlamına da geldiğini, bu hayvanların etinden ziyade sütçü ırk olarak değerlendirildiğini anlatan Kaçar, “Kars ve Ardahan bölgesinde 40 yıl önce sadece bu ırk hayvanlar yetiştirilirdi.
Beyaz rengi, rakımı yüksek yerde yaşayabilmesi, soğuk iklime dayanıklılığı, hastalıklara dirençliliği ve yöreselliği, yüksek ve lezzetli süt verimi ile öne çıkan Zavot sığırı, Türkiye`de saf ırklar arasında. Bu ırklar, ayak ve meme hastalıklarına karşı dirençli, doğumları kolay, merada bile günde ortalama 30 litre süt alma imkanı var. Ancak son yıllarda farklı ırklara yönelim nedeniyle neredeyse nesli tükenmek üzere.” diye konuştu.
.jpg)
ARDAHAN’IN TÜMÜ KARANTİNADA,
Ardahan Valiliği, Ardahan’da görülen ve çok hızlı bir şekilde yayılma özelliği gösteren Şap hastalığı ve İran kaynaklı yeni tip SAT-2 virüsünün yayılımının azaltılması amacıyla il genelinde tüm köylerin ve mahallelerin karantinaya alındığını bildirdi.
Ardahan Valiliği’nden yapılan açıklamada;
“İlimizde büyükbaş hayvanlarda görülen yeni tip şap hastalığı ve hayvan hareketlerinin durdurulmasına yönelik olarak, “Ardahan İli Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyon Toplantısı” yapılmış ve aşağıdaki kararlar alınmıştır.
İlimizde de görülen ve çok hızlı bir şekilde yayılma özelliği gösteren Şap hastalığı ve İran kaynaklı yeni tip SAT-2 virüsünün yayılımının azaltılması amacıyla İl Genelindeki tüm köyler ve mahallelerimiz karantinaya alınmıştır.Şap Hastalığının aktif olarak devam ettiği yerlerde kordon, karantina, eğitim, tecrit ve dezenfeksiyon işlemlerinin yapılmasına, karantinaya alınan mihraklarda karantina tedbirlerine uyulup uyulmadığının kontrolünün sağlanmasına ve İl genelinde kontrolsüz hayvan hareketlerinin önlenmesi amacıyla kolluk kuvvetlerince denetim ve kontrol faaliyetlerinin artırılmasına, İl genelindeki tüm hayvan pazar yerlerinin karantina süresince kapatılmasına, alınan tedbirlere aykırı hareket edenler hakkında gerekli idari işlemlerin uygulanmasına karar verilmiştir” denildi.
Şaplı hayvanlar nereye imha ediliyor?!.
AMA COVID-19’DA Kİ GİBİ YİNE AŞI YOK!
Et Deposunu Telef Etmeye Devam Ederken
Ardahanlı besiciler, hayvanları arasında hızla yayılan ve bir çok hayvanın telef olmasına neden olan “Şap hastalığı” sebebiyle zor günler yaşarken, bu hastalığın önlenmesi için gereken aşıda Covid-19’daki gibi sorun yaşanıyor.
Ardahan’ın birçok ilçesine sıçramış olan hastalık hayvanları telef etmeye devam ederken bu hastalığı engelleyecek olan aşı yine yok.
Bölgede yaşanan ve devam eden ŞAP hastalığı devam ederken CHP Ardahan Milletvekili Özgür Erdem İncesu bölgede afet ilan edilmesini isterken, AK Parti Ardahan Milletvekili Kaan Koç’un konu için makamında görüştüğü Tarım Bakanından acil aşı isterken bu aşının da ücretsiz olmasını ve hayvan yetiştiricilerinin devlete olan borçlarının biran önce ertelenmesini acil bir istek olarak istediğini belirtti.
VEKALETİ ASALETTEN ATANDI!
AK Parti ardahan İl Başkanlığına vekaleten bakan Eersin Yılmaz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından AK Parti Ardahan İl Başkanlığı görevine asalaten atadı.
Damal Bebeklerinin Fidan Ninesi
1996’da Japonya’da yapılan “Yöresel Folklorik Bebekler” yarışmasında “El Emeği” kategorisinde dünya birincisi olan Damal Bebeğinin ustası 77 yaşındaki Fidan Atmaca nine torunları gibi sevgiyle baktığı bebeklerinin yapımı için yeni nesile büyük görev düştüğünü söyledi.
Yörede halen kullanılan Türkmen kadınlarının geleneksel kıyafetlerinin birebir kopyası olması dolayısıyla ilgi çekiyor.
Ardahan’ın Damal ilçesinde, ilçenin adıyla anılan ve Türkmen kadınının kıyafetlerinden esinlenilerek yapılan bebeklerin 77 yaşındaki ustası, ilerleyen yaşına rağmen mesleğini ilk günkü hevesle yapıyor.
Ardahan’ın Damal ilçesinin adıyla anılan hediyelik bebeklerin ustası 77 yaşındaki Fidan Atmaca, ilerleyen yaşına rağmen mesleğine ilk günkü hevesle devam ediyor.
Türkmen kadınlarının kıyafetinden esinlenilerek yapılan ve ilçede heykeli dikilen Damal bebeğinin, bölgedeki en yaşlı ustası Atmaca, bebekleri yurt içi ve dışında pek çok noktaya gönderiyor.
Zamanında birçok usta yetiştiren Atmaca, 42 yıldır Damal ilçe merkezinde, bir odasını atölyeye çevirdiği evinde, hediyelik bebek yapıyor. Farklı ebatlardaki bebeklere gelen siparişleri yetiştirmek için yardım alan Atmaca, yardıma gelenleri belirli ücret karşılığında çalıştırıyor.
“İlk bebeğim yarışmada birincilik kazandı”
Çeşitli kurslarda eğitim vererek sanatını gelecek kuşaklara aktarmaya çalışan, Ardahan Kapalı Cezaevi’nde kalan bazı mahkumlara da Damal bebeği yapımını öğreten Atmaca onlarca parçadan oluşan ve yapımı oldukça zahmetli olan Damal bebeğini severek ürettiğini söyledi.
Haber: Dağhan Yılmaz/Damal
Ömrünün yarısından fazlasını hediyelik bebek yapımına ayırdığını anlatan Atmaca, “İlk bebeği 1980’li yılların sonunda kendime ait elbisemden yaptım. Bana o dönem İzmir’den bir misafir geldi. Israrla benden bebeği satın almak istedi, ben de verdim. Alan kişi, bebeği bir fuarda yarışmaya götürüyor ve orada birincilik kazanıyor. Bebek bana aitti ama benim bundan haberim yoktu.” dedi.
“Şu an Damal bebeği yapanlar, işi çok ayrıntılı öğrenmiyor”
Bu olayın ardından 1995’te dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in Posof ilçesindeki Türkgözü Sınır Kapısı’nın açılışına katıldığını ve gazetecilerin kendisini Çiller ile görüştürdüğünü anlatan Atmaca, şöyle devam etti:
“O zaman Başbakan bana ‘bir şey istiyor musun?’ dedi. Ben de ‘Hayır bir şey istemiyorum.’ dedim. Fakat İzmir’e götürülen bebeğimin durumunu kendisine anlattım. O da talimat verdi ve o dönem ilk kursumuzu açtık. O gün bugündür bebek yapıyorum. Tek üzüldüğüm şey, bölgemizdeki hiç kimsenin istekli olarak bu işi yapmaması. Eğer ben böyle ölürsem gözüm açık gider. Şu an Damal bebeği yapanlar, işi çok ayrıntılı öğrenmiyor çünkü çok istekli değiller.”
Atmaca, bebeklerle elde ettiği kazançla iki katlı ev yaptırdığını ifade ederek, herkesin bu işten para kazanabileceğini söyledi.
Damal bebeğinin bir kültür olduğunu anlatan Atmaca, “Damal bebeği bir kültürdür ve yaşatılması gerekir. İlgililerin bu kültüre sahip çıkmasını istiyoruz.” diye konuştu.
DAMAL BEBEĞİ
Japonya’da 1996’da yapılan “yöresel folklorik bebekler” yarışmasında “el emeği” kategorisinde dünya birincisi olan Damal bebeği, bugün de yörede halen kullanılan Türkmen kadınlarının geleneksel kıyafetlerinin birebir kopyası olması dolayısıyla ilgi çekiyor.
Damal bebeğinin en önemli unsuru olan kıyafeti, üç etek, önlük, gömlek, şalvar, yelek, cepken-göğüslük, tor, fes, take ve kolçak gibi 37 parçadan oluşuyor.
Kumaş, bez ve boncuk kullanılarak yapılan ve farklı renkleri bir arada barındıran Damal bebeği, oluşturduğu renk cümbüşü ile doğayı da temsil ediyor.
.jpg)
arşiv haber/yorumlar 02.03.2023 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar
SINIR’DAN DEPREM BÖLGESİNE OT!
Türkiye’nin Gürcistan’a sıfır ilçesi Posof İlçesinde deprem bölgesinde mağdur olan insanların yanı sıra hayvanlar için yapılan ot yardım seferberliği kapsamında 1 tır yakacak odun ve 2 tır ot balyası gönderildi.
.jpg)
2. SEZER AKŞENER!..
Z Kuşağı denen kuşak bilir mi bilmem ama 19 Şubat 2001’deki MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan “Anayasa kitapçığı fırlatma” kavgasıyla Türkiye, siyasi tarihinde eşine az rastlanır bir krize tanıklık etmiş ve ardından yaşanan siyasi kriz bugün 21 yıldır iktidarda olan anlayışla tanışmamızı sağlamış, birçok partide tarihin tozlu sayfaları arasında çöp olup gitmişti.
12 Eylül Cuntasının rahmetli babamı siyasi sürgün olarak gönderdiği ve bugün gazetelerinden birine (Afyon TİME) yazılar yazdığım Afyonlu olan ve sade bir hâkim iken bir anda adı Ecevit tarafından gündeme taşınan Afyonlu Sezer hayal edemeyeceği bir makama taşınmış ve 5 Mayıs 2000’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin onuncu cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Ve 18 yıl önce 19 Şubat 2001’deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile kendisini oraya taşıyan Başbakan Bülent Ecevit arasında, “Anayasa kitapçığı fırlatılması” nedeniyle yaşanan kavgayla Türkiye siyasi tarihinde eşine az rastlanır bir kriz yaşatmıştı.
Gerisin başını cep telefonundan kaldırmayan Kuşağına bırakıp, birazda siz araştırı dediğim o sürece baktığımızda karşımıza dün meclise ve seçime giremeyecek haldeyken bugün desteğinin %16’lara kadar yükseldiği ikinci bir siyasi olay ve oluşum karşımıza gelir.
Tarihi 24 Haziran 2018 olarak belirlenen erken seçimleri öncesi Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu CHP’nin 15 milletvekilinin istifa ederek İYİ Parti’ye geçmesi kararlaştırılır, 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesiyle MHP’den ayrılmış Kürtlerce Susurluk’ta, 28 Şubat’ta çok iyi tanıdığı ve mevcut iktidarca. Fetoculukla suçlanan eski içişleri bakanı Akşener’li İYİ Parti, TBMM grubu oluşturabilecek, seçimlere doğrudan katılmasın sağlamıştı.
Evet dün yapılan toplantıdan sonra adeta 2. bir Sezer vakası yaşayan 6’lımasa ve o masaya umut bağlayanların hayal kırıklığı bana bu yazıya “2. Sezer Akşener” başlığı koydururken, sizin nasıl baktığınızı bilmem, ama bir şey daha deyip, bitireceğim bu yazımda asıl anlatmak istediğim tek bir şey var..
O da biz solcuların sağa, muhafazakara hatta milliyetçiye bakışımında ki samimiyeti bu yaşıma kadar ben sağdan, muhafazakârdan, milliyetçiden ve insan hakları, medeniyet diyen ama solcuları düşman gören kapitalist Avrupa, Amerika’nın hiç ama hiç görmedim.
Ama, “Türkiye partisiyiz” diyen Dermitaş’ların ve sağcılara inanıp, dokunulmazlıkları kaldırtan Kılıçdaroğlu gibilerinin “yok canım o kadar da değil” deyip, buna inanalar yeni bir hayal kırıklığı yaşadıklarını ve bu ülkede hep sağcıların Atı alıp, benim geçemediğim Üsküdar’ı 70 yıldır hep geçtiğini iyi bilirim.
Yoksa hala anlamadınız mı ne anlatmak istediğimi 6’lı masada önce Kaftancıoğlu’nu, sonra İmamoğlu’nu şimdi de Kılıçdaroğlu’nu yemeye hazırlanan CHP’nin içinde ki ulusalcı tayfanın ve solcu denildi mi kulakları kızaran faşist ruhluların masadaki birlik ruhuna tuzruhu serpip, 2. bir Sezer vakasının yaşattığını da mı?!.
arşiv haber/yorumlar 05.08.2014 tarihli haberler/yorumlar tarihli haber/reklamlar
Twittirda Paylas
Twittirda Paylas12 Yilda 8 seçim kazanan Recep Tayyip Erdogan’in aday oldugu cumhurbaskanligi seçimi yaklastikça daha çok gerilmesi hiçte hayira alamet degil.. 
Pazar günü yapilacak olan ve sonucu belli gibi olan Cumhurbaskanligi seçimi için hazirlattigi reklami yasaklanan Baskaninin bir hayli gergin oldugu su günlerde bu gerginligin altinda yatan asil konunun basbakanin cumhurbaskani olup, olmamasi degil, dün aniden firlayan dolarla kendisini gösteren yeni bir ekonomik kriz ve Irak, Suriye’de yasanan gelismeler oldugunu belirtmekte fayda var.. Ardahanli Konsolosu hala elinde tutan ve simdi de Kürtlere saldiran IŞİD’in gün be gün yaklastigi su günlerde İsrail ordu komutaninin ‘Sira Türkiye’de’ açiklamasi gibi bir çok nedenden dolayi gergin oldugunu düsündügüm basbakanin baskomutan olmaya hazirlandigi su günlerde partisinin ne olacagini da düsünüp, gerildigini de hesaba katmak gerekir.. Evet, reklamin da ‘Açin kapilari Erdogan geliyor’ diyen Basbakan’in neden bu kadar gergin olduguna baktigimiz da karsimiza bu tablo çikmakta.. Bir banka yetkilisinin eline aldigi bir torba çek ve senedi protestoya vermek için getirdigi Noterden çikarken ‘Fakir bey yaz elinde hayvani olan bir an önce çikarsin, yeni ve gizli bir devalüasyon geliyor’ demesi de basbakani ve beni gerdigi su günlerde pazar günü basina gidecegimiz sandigini en fazla 6 ay sonra erken seçim için yeniden önümüze gelecegi beklentisi de zaten ard arda gizli devalüasyonlar yasayan, gün geçtikçe açik veren ülke ekonomisini en son Çin’de yasanan 6 siddetinde deprem gibi sallayacagini da gösterir gibi.. Erdogan’in, ‘ben Çankaya’ya çikayim, gerisi bana ne’ diyemeyecegi yogun bir gündemin yasanacagi da ve basta Kürt sorunu olmak üzere bir çok sorunun çözüm bekledigi bir ülkede ‘Açin kapiyi Erdogan geliyor’ demekte var olan sikintilari çözemeyecek gibi.. Bunlari bilen basbakanin cumhurbaskani olduktan sonra ülkeyi baskanlik sistemi ile yönetip, yönetemeyeceginin düsüncesinin de Erdogan’i gerdigini belirtirken, önümüzde ki gün ve yillarda yasanacaklara YAŞ kararlariyla yeniden dizayn edilen askeri komutanlar ile muhalefetin ne kadar hazir oldugunu da sormak gerek.. Çünkü Güneydogu sinirlarinda yasanan çatismalarin Ardahan’in da komsu oldugu Ermenistan ve Azerbaycan’da da yasanmaya basladigini basbakan gibi gerilerek görüp, izlemekteyiz.. **Ben oyumu Erdogan’a vermeyecegim.. Dün mesaiyi bitirip, eve geçmeden önce Ardahan Ögretmen Evi’nde Ardahan programini bitiren ve bir basin toplantisi yaparak, Ardahan gezilerini degerlendiren benim de baskan yardimcisi oldugum ARDA-FED Baskani Yasar Geler’i dinledikten sonra eve geçip, televizyonda önce Kiliçdaroglu’nu ardindan Erdogan’i izledim.. Eve geçer geçmez basina oturdugum bilgisayarin açilmasini beklerken Arda-Fed’in Baskani Yasar Geler’in ögretmen-evin de anlattigi Ardahan izlenimlerini beynimde 
kendimce yorumlayip, habere çevirmeye çalisirken tesadüf sonucu takildigim tv kanalin da önce Kiliçdaroglu’nun özel bir tv kanalina konuk oldugunu görüp izlemeye basladim.. Partisinin Ardahan İl Örgütünün önünü 23 Nisan’da ki gibi Türk Bayraklari ile donatan CHP’nin Genel Baskani kadin gazetecilerin pazar günü yapilacak olan Cumhurbaskanligi seçimi ile ilgili sorulari her zaman ki tutuk haliyle anlattigini bir süre izledikten sonra yani basimda ki Yaprak kizim Basbakan Erdogan’in da diger bir kanal da oldugunu kulagima mirildadi.. Tamda Kiliçdaroglu’nun programi bitirdigi sirada aldigim bu uyari ile diger kanala geçtim ve basbakani da izlemeye basladim.. YSK’nin yasaklamasina karsin reklami yayinlanmaya devam eden Erdogan’in iki kanal da birden verilen röportajinda reklam arasinda sonra ki konusmasini dinlerken, basimdan asagi sicak sular döküldü desem inanin.. Çünkü bir ülkenin basbakani olan ve cumhurun basina geçmeye çalisan insanin sevdam Ardahan’in da komsu oldugu Ermeniler ve Gürcüler ile ilgili sözleri beni bu kanala zaplatti.. Buna neden ise; AKP’nin Cumhurbaskani adayi Recep Tayyip Erdogan,Türkiye’de yarattigi mezhep tartismalariyla ilgili “Benim için çikti bir tanesi Gürcüdür dedi; hatta çok daha çirkin seyler söyleyenler oldu Ermeni dedi, ben Türk’üm”. dedi. Yani cumhurun basina geçmeye hazirlanan bir basbakan hem Gürcü, hem de Ermeni olmanin çirkin bir sey oldugunu belirtip, Nazi Almanya’sini hatirlatan bir gururla ben Türküm diyordu.. Yani rakibi Kiliçdaroglu’nun partisinin Ardahan İl Örgütü caddeye astigi bayraklar gibi Erdogan’da kendisinin safkan oldugunu, Ermeni veya Gürcü olmanin da çirkin bir sey oldugunu belirtip, bir insanlik suçu isliyordu.. Sinirim de kanal degistirip, ARDA/FED Baskanin basin açiklamasini haber çevirmeyi düsündüysem de Erdogan’in beni oldugu gibi bir çok inani derinden üzen o sözünü reklam arasi verildiginde belki de dili sürçü lisan etti özür diler, düzeltir diye beklediysem de bosuna bekledim. Çünkü Erdogan’in Kürtlere oldugu gibi Ardahan’in da komsu oldugu Gürcü ve Ermenilere de hakaret etmeyi normal görmüs, özür dilemeyi düsünmemisti.. Buna tepki olarak ne yapacagimi düsünerek, basina geçtigim bilgisayari yeniden kapatip, yatagima uzanirken tepkimi nasil koyacagimi uyuyana kadar düsündüm.. Ve sabah uyandigimda Erdogan’in bu çirkin söz ve düsüncelerine karsin ortaya koyacagim tek tepkinin pazar günü basina gidecegim sandikta ortaya koyup, kendisine oy vermemekle tepkimi ortaya koyacagim dedim. Ve pazar günkü seçim de Erdogan’a oy vermemeye karar kildim.. 0.535.418 32 58-fakiryilmaz323@hotmail.com
Twittirda PaylasBasta olaganüstü bozuk yollari olan, kent içleri oldugu gibi köy içlerinin geçit vermedigi bir Ardahan’da yayinlanan gazete sayisinin ne kadar oldugunu artik bende unuttum.. Çünkü onca gazetenin resmi ilan için çikip, Al/Yapistirla çiktigi bir kentte yayinlanan gazeteleri çarsida, esnafta kimse görmüyor, okumuyor, okuyamiyor.. 20-30 gazete basip, yemekte yemege gazeteci diye ortaya çikanlarin sayisinda patlamanin yasandigi Ardahan’da dünkü yazimda cesaret alip, Ardahan Federasyonunu elestiren meslektaslarimizin da sikayetçi oldugu bu duruma baktigimiz da Ardahan basininin da yeniden dizayn edilmesi gerektigini de söylemek gerek.. Evet Ardahan Federasyonu baskani Ardahan Basinini elestirdi, evet Yasar Geler ‘Ya bu kadar gazete ve gazeteci varken neredeler?’ dedi. Dogruda dedi.. Ama kendisini ve Ardahan Federasyonun elestiren arkadaslar Yasar Geler’in kendilerini degil, ortalikta görünmeyenler, vali, kaymakam, baskan yada müdür bir sey demese bir sey yazmayanlari elestirdigini anlamayan bu arkadaslar onlar adina yani asil elestirenlerin kendilerini degil ‘Al/Yapistir Çikar Gazeteci Ol’ anlayisi ile 
gazete çikaranlari Ajans elamani degil, Ajan diye ortalikta gezenleri elestirdigini de anlamadiklarini görmekteyim.. Evet elestirin, elestirmeyin demiyorum.. Ama Ardahan Federasyonunu elestirdiginiz gibi bu kentte yasanan sorunlardan sorumlulari da az olsun Arda/Fed kadar elestirin ki elestirileriniz az olsun inandirici olsun.. **Ardahan Federasyonu Yeniden Yapilanmali.. Geride kalan festivallere damgasini vuran İstanbul Ardahan Federasyonu bizlere iki önemli seyi gösterdi.. Bunlarin biri Ardahan’in İstanbulsuz, İstanbul’da ki Ardahanlilarin Ardahan’siz olmayacagiydi.. Çünkü Ardahan Federasyonu yönetiminin Ardahan’a yaptigi ziyarette Ardahanlilar da, İstanbul’da gelenler de Ardahan-İstanbul köprüsünün mutlaka kurulmasi gerektigini gördü.. Ve bunun ilk ayagini kuran Ardahan Federasyonu oldugunu da anladi. Evet bu isin önemli bir tarafi.. Gelelim olayin diger yönüne.. Ögretmen Yasar Geler’in ayni zaman da esim olan Gazeteci Fakir Yilmaz ile Bagdesen Derneginin son anda delege edip, federasyonun kongresine kattigi İs Adami Mahmut Şenel’in olusturdugu ortak liste ile 2 dönem baskanligini aldigi Ardahan Federasyonu daha etkin, daha yetkin olmasi gerektigini düsündüm, Ardahan Federasyonun Ardahan’a yaptigi ziyaret ardindan.. Çünkü Ardahan’i İstanbul’a, İstanbul’u Ardahan’a tasimak için ‘Çek fotoyu, sanalda paylasla’ degil, ciddi, kurumsal, is adamlarinin yönetiminde agirlikta oldugu, basbakan, bakanlarin kapisini asindira-bilecek, en önemlisi federasyonu kullanip, bir iki esentiyon kaparim, yada kirmizi giyip, beyaz görüneyim diyenlerle degil, gerçek is adami, is kadini, akademisyen, Ardahan’in en ucra köyünün sorunlarini bilenlerin olusturacagi bir yönetim için ARDA-FED yeniden yapilandirilmalidir..
Twittirda PaylasArdahan Üniversite binalarinin insaati ardindan Ardahan-Kars yolunu ala ancak her iki isi de yillardir bir türlü bitiremeyen Ermit isimli firam kendi bozdugu tolda yine kaza yapti. Alinan bilgilere gör Ardahan-Çamliçatak (Gölebert) yolu üzerinde Ermit isimli firmaya ait bir kamyon devrildi. Ardahan Afad ekiplerinin sürücüsünü yarali olarak kurtardigi kamyon kullanilmaz hale gelirken, yarali soför Ardahan Devlet Hastanesine kaldirildi. **Göle Spor Baskani da Kaza Kurbani.. Öte yandan geçtigimiz yil Ardahan’i Bölgesel Amatör Ligin de temsil eden Göle Belediye Spor Kulübünün Baskani Çayan Çapan’in da trafik kazasi kurbaini oldugu ögrenildi. Alinan bilgilere göre geçtigimiz günlerde gittigi köyden dönerken kendi özel aracini yol kenarinda ki çakira kaptirdigi ve agi yaralandigi bilgisi alindi. Çayan Çapan’in gördügü tedavi ardindan evinde tedavi altina alindigi da alinan haberler arasinda oldu. Haber ekleme saati: 16.45-07 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda PaylasBir önceki ” Ardahan Ovasi SİS Oldu ” baslikli yazida belirttigim, Ardahan – Artvin ortak Hava Alani talebimize gerekçe olarak yazdigim raporu sunuyorum. ( Bu arada, Ardahan’a çok yakin olan(!) Kars Hava Alanina olan mesafemiz 95 km. Rize’ye çok uzak olan(!) Trabzon Hava Alanina olan mesafesi 72 km.) R A P O R Konu: Hava Alani İhtiyaci Tarihten günümüze bölgelerin gelismislik düzeyleri, cografi konumlarina ve buna bagli olarak o bölgeden geçen ulasim yollari ve türüne göre belirlenmistir. Liman kentleri ile bunlara ulasim saglayan kara ve demir yollari üzerinde bulunan yerlesim yerlerinin gelismesinde, üzerinde bulunduklari yollar baslica etken durumundadir. Örnegin İstanbul’un liman kenti olarak önemli bir konumda olmasinin yani sira, Anadolu’ya baglanan kara, demir ve havayollari varligiyla da bu önemi çok daha artmaktadir. Esasen kara ve demir yolu olusumunu, konumu ve liman varligi belirlemektedir. Gelismis bir çok yerlesim biriminde ayni durum rahatlikla görülebilmektedir. 1990 öncesi henüz dagilmayan Sovyetler Birligi döneminde Ülkemizin adeta kör noktasini olusturan bu ülkeye bitisik sinir kentlerimiz, sirf konumlari nedeniyle yeterince gelisememis, dolayisiyla kendi ihtiyaci olan ulasim agi yatirimlarindan yeterli miktarda yararlanamamistir. O dönemde Ülkemizin dogusunda, en kör ve sapa noktasinda bulunan İlimiz, Sovyetler Birligi’nin dagilmasiyla, dogu ve batinin tam ortasinda adeta merkez konumunda kalmistir. Avrupa’nin ve dolayisiyla Anadolu’nun Kafkasya’ya açilan kapisi konumuna ilaveten, ayni zamanda Karadeniz Bölgesiyle Dogu Anadolu Bölgesinin geçis noktasini da olusturmaktadir. Ülkemizin Kafkasya ülkeleriyle çesitli alanlarda her geçen gün artan münasebetlerine paralel olarak, Ülkemizi İlimiz üzerinden Kafkasya’ya baglayan kara ve demiryolu insaatlari da hizla yapilmakta, bu anlamda yillarca yatirim alamamis ilimize, Kars-Tiflis Demiryolu, Şavsat-Ardahan Sahara Tüneli, Ardahan-Posof Ulgar Tüneli ve bunlarla birlikte bölünmüs yol yapimi çalismalari gibi büyük projeler hizla uygulanmaktadir. Konum itibari ile kuzey ve dogusunda Gürcistan ve Ermenistan, kuzey batisinda Artvin, Batisinda Erzurum ve güney dogusunda da Kars illeri yer almaktadir. Erzurum’a bagli Şenkaya, Oltu ve Olur İlçeleriyle, Artvin’e bagli Şavsat ve Ardanuç ilçeleri, bagli olduklari illerden ise Ardahan’a daha yakin konumda yer almaktadirlar. Bu yüzden buralarla sosyal, ekonomik ve kültürel iliskiler oldukça yogundur. Yerlesim Yeri Mesafe(km) Artvin- Trabzon 234 Artvin- Yusufeli 73 Artvin- Şavsat 72 Ardahan- Şavsat 49 Ardahan- Yusufeli 159 Ardahan- Artvin 120 Ardahan- Şenkaya 90 Erzurum – Şenkaya 169 Ardahan-Oltu 112 Erzurum- Oltu 118 Ardahan -Olur 122 Erzurum- Olur 174 Komsu ülke Gürcistan’a açilan Posof Türkgözü ve Çildir Aktas olmak üzere iki sinir kapisi bulunmakta, bunlardan Posof Türkgözü sinir kapisi Gürcistan’in Ahiska vileyetine, Çildir Aktas sinir kapisi ise Ahilkelek vilayetine baglanmaktadir. Sinir Kapisi Yerlesim Yeri Mesafe(km) Yerlesim Yeri Mesafe(km) Posof Türkgözü Ahiska 34,2 Ahiska- Tiflis 208 Çildir Aktas Ahilkelek 40 Ahilkelek- Tiflis 164 Hopa Sarp Batum 19,1 Batum-Tiflis 370 Posof Türkgözü sinir kapisiyla Tiflis arasindaki mesafe (242 km.) ve Çildir Aktas sinir kapisiyla Tiflis arasindaki mesafe (204 km.) tabloda da görüldügü gibi Ülkemizi Kafkasya’ya baglayan diger kara sinir kapilarindaki mesafelerden daha kisadir. Bu durum Ardahan için ciddi bir avantaj olusturmaktadir. 2013 yili itibariyle 106.643 kisilik yerlesik nüfusa sahip olan Ardahan’in, 497.874 kayitli nüfusu da büyük bati illerinde yasamaktadir. Çesitli nedenlerle Ardahan disinda yasayan yöre insaninin büyük bir bölümü yöreyle baglantilarini devam ettirerek düzenli olarak gidip gelmektedirler. Yine baska bir il nüfusuna kayitli olup Ardahan da ikamet eden 13.756 kisi is ve egitim amaçli olarak ilde yasamaktadir. Özellikle yaz aylarinda gelen ziyaretçilerle ek olarak bölgede yapilan çesitli festival ve senliklerle il nüfusu bu mevsimde yükselis göstermektedir. Yapimina 2010 yilinda baslanan Ardahan Organize Sanayi Bölgesi 2012 yili sonu itibari ile tamamlanmis ve 12 girisimciye yer tahsisi yapilarak üst yapi çalismalarina baslanmistir. Kalkinmada öncelikli iller kapsaminda 6. Bölgede bulunmasi, 
yatirimcilar açisindan cazip bir konum olusturmaktadir. Bununla birlikte Ardahan, Türkiye 2023 Turizm Strateji Planinda Erzincan, Erzurum, Agri ve Kars ile birlikte kis turizmi gelisim koridoruna dahil edilmistir. 26.07.2010 tarihinde turizm alani olarak ilan edilen Yalnizçam Ugurludag Kis Sporlari ve Yayla Turizm Merkezinde, 2013 yilinda telesky, telesiyej, yol, su ve kanalizasyon gibi altyapi çalismalarinin yani sira, İl Özel İdaresince 75 yatakli otel insaatina da baslanmistir. Bölgedeki turizmi yaz ve kis aylarinda ciddi anlamda canlandiracak olan turizm bölgesindeki insaatlarin 2014 yili sonuna kadar tamamlanmasi planlanmistir. İlimiz özellikle büyük bas hayvancilik alaninda da ülke çapinda ön siralardadir. Büyükbas hayvan üretiminin %4-5 lik kismi Ardahan’da gerçeklesmektedir. Ciddi mera varligina sahip olan ilimiz, dogal et ve süt ürünleri konusunda büyüme sürecine girmistir. Dogasinin zengin bitki örtüsü, flora ve kendine özgü endemik bitki çesitliligi aricilik sektörüne de olumlu etki yaparak yüksek kaliteli bal üretimini desteklemektedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan , Tanap ve Şahdeniz petrol ve dogalgaz iletim hatlari gibi büyük uluslararasi enerji hatlari Ardahan üzerinden Anadolu’ya giris yapmasiyla ilimiz enerji koridoru haline gelmis, bu durum stratejik anlamda bölgeyi önemli kilmistir. İl sinirlari içinden dogup, Gürcistan’in Baskentini ikiye bölerek Azerbaycan’dan Hazar Denizine dökülen Kür (Kura) Nehri, aktigi yatak boyunca bir kültür birligi olusturmasiyla birlikte, üzerinde yapilacak ve yapilmakta olan baraj ve enerji santrallariyla da yogun bir çalisma alani halindedir. 2009 yilinda egitim-ögretime baslayan Ardahan Üniversitesi günümüzün modern ve teknolojik üniversite yapisina kavusmak amaciyla fiziki ve akademik yapilanmasini hizla devam ettirmekte olup 2009 yilinda 1087 ögrenci ve 155 akademik ve idari personelle egitim-ögretim hayatina baslamistir. Üniversitemiz her geçen yil artan kapasitesiyle 2013 yili için 5200 ögrenci (154 yabanci uyruklu ögrenci) hedeflemekte olup bir çogu diger illerden gelen toplam 360 akademik ve idari personelle gelisimine devam etmektedir. Ayrica 2009 yilinda kurulan Kafkasya Üniversiteler Birligine üniversitemiz ve ilimiz merkez seçilmis olup Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, İran, Kirgizistan, KKTC gibi farkli ülkelerden katilimlarla düzenli olarak sehrimizde çesitli uluslararasi sempozyum ve seminerler düzenlenmektedir. Kisaca ve özetle sayilan özellik ve potansiyeliyle gelismekte olan ilimizin ulasim sorunlari, karayollari ve tünel insaatlari tamamlandiktan sonra ortadan kalkacak, planlama asamasindaki Ardahan-Kars demiryoluyla da Kars-Tiflis Demiryoluna baglanma sansi elde edecektir. Böylelikle kara ve demiryolu ulasimi sorunsuz hale gelmektedir. Ardahan’a hava yolu ulasimi ise, 100 km. uzakliktaki Kars Havaalani üzerinden saglanmaktadir. Bu durum hem mesafe hem de kis aylarinda yasanan ulasim güçlügüyle birlikte, Ardahan’i Kars’a bagli kilarak tercih edilmeme sorunu olusturmaktadir. Bilindigi gibi yolcu tasimaciliginda son yillarda hava yollari, güvenligi, çabuklugu , rahatligi ve konforu nedeniyle en çok tercih edilen ulasim türü halindedir. Havaalani varligi yörenin yatirim, turizm, sanayi, nitelikli personel varligi ve diger hareketler konusunda da belirleyici unsurlari arasindadir. Turizm, sanayi, egitim, tarim, dis ticaret konularinda yukarida belirtilen yönleriyle ön plana çikan Ardahan’in, rahatlikla ulasilabilir bir konuma gelebilmesi ve gelisen sektörlerin bu anlamdaki engellerinin ortadan kaldirilmasi için, Ardahan’a komsu Artvin ve ilçeleri ile Erzurum’un Oltu, Şenkaya ve Olur gibi yerlesim yerlerine de hizmet edecek, ayrica gerektiginde Gürcistan Ahiska ve Ahilkelek bölgelerinin de rahatlikla kullanabilecekleri Ardahan merkezinde bir Havaalanina acilen ihtiyaç duyulmaktadir. Yazida gösterilen mesafe cetvelleri incelendiginde durumun gerçekligi ve gerekliligi bir kez daha görülecektir. Bu anlamda Ulastirma Bakanligi ve İl Özel İdaresince 1997 yilinda bir çalisma yapilarak yer tespiti tamamlanmis, Ardahan merkeze bagli Sulakyurt , Edegül, Kazliköy köyleri ve Halilefendi mahallesi bölgelerinde toplam 1200 hektar’ lik alan belirlenerek kamulastirma planlari hazirlanmistir. Arz ederim. 01.7.20013 Mete ÖZDEMİR/Ardahan eski İl Özel İdare Genel Sekreteri Haber ekleme saati: 18.59-06 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylas**Osman nerede baskan? Bu yil 16. gerçeklesen ve bütçesinin kamuoyuna açiklanmasi istenen Ardahan Ulusal Kültür ve Bal Festivali’ne il disinda gelisip, katilan sanatçi, oyuncu, asik, ozan, görevli adi altinda bir çok kisiye ödeme yapan Ardahan Belediyesi etkinlikte yer alanlara birde bal hediye etti. Ardahanlilarin bütçesine bes kurusun girmedigi belirtilen bal festivali etkinligine harcanan paralarin ne kadar oldugunu merak eden Ardahanlilar hem parayi, hemde bali götürenlere ne kadar ödeme yapildiginin kamuoyuna açiklanmasini istemeye devam etmekteler. Öte yandan 60 Bin TL.’ye Osman’a özellestirilen festivalin bu yil ki logosu haline gelen Festival-i Osman’a neden bal ve plaket verilmedigi ise merak konusu oldu. **Azizoglu: Latif Dogan’a verilen para ile festivalin tümünü yaptik.. Festivallerin bitimi ardindan ‘Hesaplar Lütfen’ diyerek yaz etkinliklerine yapilan harcamalari merak eden Ardahan kamuoyuna ilk cevap Çildir Belediye Baskanindan geldi. Çildir Festivalini geçen yil CHP’li Nürettin Aygün’ün Belediye Baskani oldugun da Latif Dogan’a ödenen para ile bitirdiklerini belirten Çildir Belediye Baskani Yakup Azizoglu etkinliklerine destek veren herkese tesekkür etti. Haber ekleme saati: 18.53-06 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda PaylasKent içi yollari gibi, köy yollarinin da perisan oldugu Ardahan’in köylerin gösteren ve tanitan köy levhalari da kirik dökük halde. 5 İlçesi, bir beldesi, 236 köyü bulunan Ardahan’in olaganüstü yollari gibi köyleri gösteren levha ve tabelalarin da bozuk yollar gibi kirik, dökük oldugu dikkat çekiyor. Kisin yaklasmasina karsi hala yapilmayan onca bozuk köy yolunun ne zaman yapilacagi halen belli olmazken bu köyleri gösteren levha ve tabelalarin da bakimsizliktan yikik, dökük oldugu görülmektedir. Milletvekiller, Valilik, Kaymakamliklar ve Muhtarlarin sorunlarina egilmediginden yakinan Ardahanli köylüler ‘Yil bitt, kis geldi, hala yollarimiz bitmedi’ diyerek tepkilerini ortaya koymaktalar. **Muhtarlar ve Heyetleri Ne İs yaparlar? Ardahan İl Özel İdare bünyesinde bulunan köylerin yollari gibi levhalarinin da kirik, dökük oldugu görülürken bu köylerin sorunlarin çözümü için seçilen muhtar ve heyetlerin nerede, ne is yaptiklari merak edilmektedir. Köylerin amiri olan ve köylünün yasadigi sorunlari çözmeleri için seçilen köy muhtarlari ve azalarinin ne is yaptiklari ve neden basta olaganüstü bozuk yollar olmak üzre köylüleri sorunlarina el atip, yetkililere ulastirip, çözüm bulmadiklari merak edilirken, muhtarligi sadece boyuna kravat takip, sirtina tabanca atip muhtarim diye kent merkezlerine gelinip, aksama kadar kahvehaneler de kumar oynamak olmadigini belirten köylüler bu yollardan, levhalardan birinci sorumlu olan muhtarlara ve köylerin yollarindan, levhalarindan, sularindan sorumlu İl Özel İdareye ates püskürttükleri görülüyor. Haber ekleme saati: 18.53-06 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylasİki ülkeye komsu olmalarina karsin, Posof Türkgözü (Badele) ve Çildir Aktas Gümrük kapilarina sahip olmasina ragmen, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol ve Dogalgaz Boru Hatlarinin geçtigi, Kars-Tiflis-Demiryolunun bitmek üzere oldugu, yen dogalgaz boru hattinin geçmeye hazirlandigi bakir topraklara sahip Ardahan’da yasanan diz boyu issizlik en çok çocuklari etkiliyor. Disaridan gelen yeni marketlerle, gelisi güzel, kent in imari planin alt üst eden bir iki bian ile gelistigi ileri sürülen ama göçün tüm hiziyla devam ettigi, issizligi diz boyu oldugu, egitimin 81 vilayet için de en sonlarda oldugu Ardahan’da okuyan çocuklar yaz tatillerini boyacilik yaparak geçiriyorlar. Kentli çocuklarin sirtlarina attiklari boya sandiklari ile gün boyu cadde ve sokaklarinda dolasarak, ‘Boyayalim mi abi?’ diyerek aile bütçelerine bir kaç kurus katki sunmaya çalisirken onlar gibi çocuk olup köyler de yasayanlar ise çayirda, bayir da hayvanlarin pesinde kosarak çobanlik yapmaktalar. Bos kaldiklarinda SODES ve Belediyeler tarafindan yaptirilan tek tük ve kirik dökük çocuk parklarina kosan Ardahanli çocuklarin gelecege umutla bakmalari için hiç iyi bir atmosferin görülmedigi Ardahan’da tatil boyu egitim kamplari, gelecek için verilen egitimler alamamalari onlarin okuldayken karsilastiklari basarisizliga neden olan en büyük etken olarak gösterilirken, İl ve İlçe Milli Egitim Müdürlüklerinin çocuklari Kur-an Kurslarina, camilere davet eden bir cami imami kadar duyarli olmamalari bunun en açik örnegi. Haber ekleme saati: 18.45-06 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylas**ESOBB’u Ziyaret Edip, Esnafin Nabzini Ölçtüler.. CHP Genel Baskan Yardimcisi Seyhan Erdogdu, “Ancak böyle bir seçim kampanyasinda, çok farkli siyasi partiler bir araya gelerek ortak aday üzerinde Türkiye’nin Cumhurbaskani olmasi için birlestiler. Ellerini, güçlerini, kafalarini mümkün oldugu kadariyla kasalarini birlestirdikleri bir süreç yasamaktayiz” dedi. Cumhurbaskanligi seçim çalismalari kapsaminda CHP Ardahan İl Baskani Ensar Ögüt, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, Bursa Milletvekili Kemal Ekinci ile Ardahan’a gelen Erdogdu, partisinin il baskanligi binasinda partililerle bir araya geldi. Ardahan’da Ekmeleddin İhsanoglu’na destek ziyareti gerçeklestirdiklerini ifade eden Erdogdu, İhsanoglu’nun kampanyasina Türkiye’nin, Ardahan’in gelecegi için katki sunmaya geldiklerini ifade etti. Erdogdu, koalisyonlarin siyasette görüldügünü ve dogal oldugunu belirterek, söyle devam etti: “Ancak böyle bir seçim kampanyasinda çok farkli siyasi partiler bir araya gelerek ortak aday üzerinde Türkiye’nin Cumhurbaskani olmasi için birlestiler. Ellerini, güçlerini, kafalarini mümkün oldugu kadariyla kasalarini birlestirdikleri bir süreç yasamaktayiz. Gerçekten de bu sürecin temel nedeni ülkenin birlik ve beraberligine, çocuklarimizin gelecegine cumhuriyetin temel ilkelerine, Atatürk Türkiye’sine sahip çikmak ihtiyacinda olan partilerdir. Tek adam diktatörlügünün, tek adam yönetimin ülkeyi hukuk devletini nerelere götürecegini gören, aslinda tabandaki siradan vatandasin kalbinden ve aklinda geçeni siyasi parti liderlerince eyleme dökülmüs, uygulamaya dökülmüs bir halidir.” İhsanoglu’nun buradaki herhangi bir siyasi partinin siyasi anlamda adayi olmadigini, herkesin adayi oldugunu belirten Erdogdu, bu durumun ilk etapta bazi üyelerde 
yadirgama yaratmis olabilecegini, gün geçtikçe adaylarinin Türkiye’de çok temel bir yerde birlesme ihtiyaci duyan bütün siyasi partilerin ortak adayi oldugunun anlasildigini söyledi. Halkin da buna kulak vererek İhsanoglu’nun kimligi üzerinden nasil bir gelecek insaa edilmek istendigini anladigini belirten Erdogdu, sunlari kaydetti: “Bölücülük mü, dislayicilik mi, ötekilestiricilik mi, toplumu etnik köken temelinde, mezhep temelinde, siyasi görüs temelinde, daha kim bilir ne temelde bizden olmayan seklinde ayristirici bölücü bir yaklasim mi cumhurbaskanliginda olsun yoksa birlestirici, kimseyi dislamayan, her etnik kökenden vatandasimizi Türk vatandasi olarak bu bayrak altinda birlestirmeyi ortak kaderde, tasada ve nesede bir araya getirmeyi hedefleyen rakibi oldugu siyasi kisilik hakkinda bile kendisine belki de siyasi üslubun disinda sözler söylendigi halde kirici, incitici sözler söylememeye özel olarak gayret eden birlestirici, bütünlestirici dayanisma ve çok ihtiyacimiz olan sadece Türkiye’de degil, Ortadogu cografyasinda da çok ihtiyacimiz olan insanlik, insan haklari kardeslik dayanisma milletlerin baris içinde bir arada yasamasi gibi temel siyasi hedeflere hizmet eden bir aday. Böyle ortaya koydugunuz zaman ve sükunetle baktiginiz zaman ben halkimizin önündeki tabloya bakarak sayin İhsanoglu’nun bu birlestirici bütünlestirici niteliginin agir bastigini görecegine inaniyorum.” Türkiye’nin bir dönüm noktasindan geçtigini Erdogdu, niyetin baskanlik sistemi olmadigini, tam tersine niyetin tek adam yönetimine dogru gitmek oldugunu sözlerine ekledi. Toplanti, Erdogdu’nun açiklamasinin ardindan basina kapali gerçeklestirildi. Toplanti sonrasi esnafi dolasan CHP’liler daha sonra Esnaf ve Sanatkarla Odalar Birligi Baskanligini ziyaret ettiler. Haber ekleme saati: 17.33-06 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda PaylasArdahan’da günlerdir yagan siddetli yagmurlar simdide toprakla örtülü evleri yikmaya basladi. Geçtigimiz gün yasanan hortum felaketleri ardindan simdi de ev yikildi. Alinan haberler göre Ardahan’in Hanak İlçesine bagli Sazliçayir (Agasen) köyünde meydana gelen olayda yikilan toprak ev de bulunan bir kisini ayagi kirildi. Ardahan AFAD ekiplerinin kurtardigi sahsin Ardahan Devlet Hastanesine kaldirildigi ögrenildi. **Yagmurlar sel olmaya devam ediyor.. Öte yandan günlerdir süren yagmurlarin halen devam ettigi Ardahan’da yeni hortum vakasi ve sel tehlikesi karsisinda yetkililer vatandasin dikkatli olmasini istediler. Haber ekleme saati: 17.36-06 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylas**Göle Merkez de Les Akiyor, Gelen Giden Bakiyor.. Ardahan merkezde geçen Alabalik Deresi gibi Göle Merkez de geçen derede halk sagligini tehdit ediyor.. Alt yapilari yeterli olmayan Ardahan ve ilçelerinin kanalizasyonlari açikta derelere akitilmaya devam ediliyor. Bir zamanlar içinde Alabaliklarin yasadigi ve bu nedenle adi Alabalik Deresi konulan Ardahan merkez de geçen Alabalik Deresi gibi Ardahan’in en büyük ilçesi Göle’de sehrin ortasinda geçen dere de halk sagligini tehdit etmekte. Yillardir bir çözüm bulunamayan Göle ilçesin de ki dereyi görenler, 3 dönemdir iktidar olan bir partinin belediyesinin kentin bu önemli sorununu çözmemesine tepki koymaktalar. İçin de hayvan lesleri dahil her tür kanalizasyon ve çöpün bulundugu dereye bir an önce çözüm bulunmasini isteyen Göleliler, hemen Göle garajinin arkasinda bulunan bu derenin kentin sagligini oldugu gibi kentin genel görünümünü de çirkinlestirdigini belirterek belediyenin ve çevre müdürlügünün bu sorunu bir an önce çözüm bulmalarini istemekteler. **Şiir yazildi.. Göle kent merkezinde geçen ve gelen gidenleri fotograflayip, sanal ortamda tepki koydugu Göle Deresini bu haliyle gören Alper Akçam bir siir yazarak yasanan bu çirkinlige tepki koydu. İste o siir; UTANÇ AYNASI bugusunda utanç aynasinin kan içiyor insanlik çöken koca bir toprak çürümüs solucan etlerinde / ligme ligme yildizlar safak üsümesinde günes kara perdelerde bugusunda utanç aynasinin yitirilmis yüzleri arasinda otobüsler / vapurlar / trenler aldirmaz gülüsleri tasiyor meydan birikintilerine komsu evlerde / çocuk cesetlerinde dolar ve avrolar uçusuyor makarna paketlerinde kursuna dizilenler ve tirlar dolusu silah bugusunda utanç aynasinin töresini yitirmis bir halk uyuyor alkis seslerinde ölüm mutluluklari uzakta bir dere akiyor bir yayla ülkesinde HES’ten / AVM’den maden sirketinden satilan daglardan kesilen ormanlardan petrol soygunu / duble yollardan kalan ve sürünerek yasayanlardan yitirdim kar sularinda minelerin gölgelendigi nanenin / nergizin salindigi aç / susuz / minnetsiz tezekte gaz yagi yayla aksamlarinda kol kola isik isiga / tulumun sesi çeçil peyniri / kesme asi Kiziroglu mertliginde atlarin esnek vurdugu / yüregimi bir biçak içimde halkimin utanç aynasi bugulu / kanli / dumanli… 06 Agustos 2014, Alper AKÇAM Haber ekleme saati: 17.11-06 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda PaylasArdahan’a gelerek pazar günü yapilacak olan Cumhurbaskanligi seçimi öncesi basbakana oy toplayan Ardahan 21., 22., ve 23. Dönem Milletvekili Saffet Kaya baris sürecine tam destek verdi. ‘Ölümlerin olmadigi, analarin aglamadigi bir ortami yaratan basbakana tesekkür ediyorum diyen Saffet Kaya, ‘dagdakiler de bizim kardesimizdir. Ben 3 dönem milletvekilligi yaptigi günlerde de bugün hiç bir zaman ayrim, gayrim düsünmedim. Türkünde, Kürdünde sorununa kostum. Bugün sehit gelmiyorsa, dagdaki kardeslerimiz ölmüyorsa bu çok önemli bir gelismedir.’ dedi. Haber ekleme saati: 20.36-05 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylas**Bas agrisi ilaci basini agritti.. Ardahan’a komsu Gürcistan’a ilaçla geçenlerin basina gelmeyen kalmiyor. Bütün uyarilara karsin, geçislerde ki kurallari bilmeyen ve Gürcistan’a ilaçla geçmenin suç oldugundan haberi olmayanlar magdur olamaya devam ediyor. Son olarak, Fransa’dan Ardahan merkeze bagli Sulakyurt (Sarzep) köyünde ki bir akrabasinin dügününe gelen Arzu Bilici gezmek için Posof’tan Gürcistan’a Agri kesici ile geçtigi için Gürcistan’da 8 gündür Türkiye geçemiyor. Olaya el atilmasini bekleyen Sarzepliler Ardahan Valisinden yardim istediler. Haber ekleme saati: 20.12-05 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylas**Ardahanli Baba-Kiz Duraga Giren Otomobilin altinda kaldilar.. Geçtigimiz gün Bursa’da yasanan ve direksiyon hakimiyetini kaybederek otobüs duragina giren otomobil, Ardahanli baba ile kizin ölümüne sebep olurken, araçtaki 2 kisi ise yarali olarak hastaneye kaldirildi. Kaza, saat 03.30 siralarinda merkez Osmangazi ilçesi Yeni Yalova Yolu Panayir Köprüsü çikisinda meydana geldi. Kent merkezi yönüne gelen R.A. (38) idaresindeki 19 F 9838 plakali otomobil savrulmaya basladi. Duramayan otomobil, yolun kenarindaki otobüs duragina daldi. Kaza sonra ortalik alanina dönerken, servis bekleyen Ardahan Posoflu 54 yasindaki Rasim Güngör ile kizi Tunay Güngör (24) olay yerinde hayatini kaybetti. Otomobil sürücüsü R.A. ile araçta bulunan F.K. ise sikistiklari yerden itfaiye ekiplerince kurtarildi. 112 Acil Servis ekipleri tarafindan hastaneye kaldirilan sürücü ve yanindakinin saglik durumlarinin iyi oldugu ögrenildi. Otomobilde bira siselerinin bulunmasi dikkat çekti. Kazayla ilgili sorusturma baslatildi. 
**EMANET ARABAYI DEVİRDİ!.. Öte yandan Ardahan merkeze bagli Agziipek (Cincorup) köyünde Coskun AYDEMİR’e ait olan 61 HD 913 plakali aracini emanet olarak verdigi Kadir DEDE asiri hiz yapmasi sonucu Ardahan istikametine giderken kaza yapti. Kaza sirasinda araç içerisinde bulunan Coskun AYDEMİR’in oglu Mertcan AYDEMİR ve araci kullanan Kadir DEDE hafif sekilde yaralandi. Yaralilar acil olarak ambulansla Ardahan Devlet Hastaesine kaldirildi. Yapilan ilk müdahale sonrasinda yaralilarin saglik durumlarinin iyi oldugu belirtildi. **GÖLE DE DE KAZA.. Diger yandan Ardahan’in Göle İlçesine bagli Demirkapi köyünden Göle merkez de bulunan hastaneye hastaya götürürken yola çikan hayvanlara çarpti. Alinan bilgilere göre ALİ ALTUG’un kullandigi araç gece 23.00 sularinda Göle Eski Demirkapi istikametinden Göle Devlet Hastanesine hasta götürürken yolda geçmekte olan hayvan sürüsüne çarpti. Kazanda, 4 büyükbas hayvan telef olurken, araçta büyük hasar meydana geldi Diger yandan yine Göle Çakirüzüm köyü yaylasi istikametine giden Dursun Das’in kullandigi araç saat 10.00 sularinda yoldan geçmekte olan hayvan sürüsüne çarptigi, bu kazada da iki büyük bas hayvan telef olurken, araçta bulunanlardan yaralanan olmadigi ögrenildi. Kaynak: göle den haber Haber ekleme saati: 20.08-05 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylas**İdareciler: Utanip, komsuya tesekkür bile etmediler.. Basin ve Medya ise: Gürcü İtfaiyelerini görmezden geldi!… Ardahan’in Gürcistan’a sinir köyü Türkgözü (Badele) köyünde çikan yangini Gürcü itfaiyeler ve itfaiyecilerin söndürdügü ortaya çikti. Posof Belediyesi yetersiz itfaiyesinin müdahalede yetersiz kaldigi için sinira sifir köydeki çikan ve 5 evin, 6 ahirin yandigi yangina Gürcistan itfaiyeleri müdahale etti. Ahiska’dan gelen itfaiye ekipleri yangini sönene kadar köyden ayrilmadi. **Güçlü ülkenin idarecileri ve basini birakin tesekkürü, görmezden geldiler!.. Sik sik güçlü ülkenin idarecileri olduklarini belirttiklerini ancak çikan bir yangina müdahalede bile aciz kalan Türk idarecilerin ve onlarin demeçleri disinda halkin sorunlarini dile getirmeyen gazetecilerin görmezden gelerek, yanginla ilgili yaptiklari haberde Gürcü itfaiyecilerden hiç bahsetmemeleri dikkat çekti. Bilindigi gibi geçtigimiz gün nedeni çocuklarin patlayici oyuncaklari patlatmasiyla çiktigi ögrenilen yanginda Yasar Özer, Nahit Turgut, Tuncer Kaya, Selçuk Turgut’un evleri ve 2 Samanlik yanarak kullanilmaz hale gelmisti. **Botas Dogal gazinin pompasinin yani basinda ki köy.. Öte yandan yangin çikan köyün hemen yani basinda bulunan köyde çikan yangina Damal, Hanak, Çildir itfaiyelerinin de müdahale ettigi bilgisi alinirken, yanginin daha da büyüyüp, dogal gaz boru hattinin geçtigi pompaya ulasmamasi olayin tek teselli noktasi oldu. Haber ekleme saati: 19.07-05 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com
Twittirda Paylas**”Demirtas’i Çankaya’ya Gönderdigimizde Basimiz Göge Ermeyecek”.. Cumhurbaskani adaylari Selahattin Demirtas’i desteklemek ve oy istemek için Uzun bir konvoy esliginde Ardahan’a giren ve açik havada miting yapmalari beklenen HDP/DTP’liler aniden bastiran yagmur ve doluya tutulunca miting yapamayip, seçim bürosunda açiklama yapmak zorunda kaldilar. Halklarin Demokratik Partisi (HDP) Es Genel Baskani Figen Yüksekdag, “Demirtas’i Çankaya’ya gönderdigimizde basimiz göge ermeyecek. Ama eger siyasi bir basari elde edebilirsek, iktidar sorumsuz ve aymaz davranma lüksünü kendisinde bulamayacak.” dedi. Yüksekdag, Ardahan il merkezinde partisinin seçim bürosu açilisina katildi. HDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane de eslik etti. HDP Es Genel Baskani Figen Yüksekdag, yagmur ve dolu nedeniyle konusmasini seçim bürosunda sehpa üzerinde yapti. Yüksekdag, iktidara ayakkabi kutularinin hesabini sordu ve seçim sonuçlarinda alinacak bir basariyla ne elde edilecegini anlatti. Yüksekdag, sunlari söyledi: “Sayin Selahattin Demirtas halklarimizin ortak adayi olarak bütün Türkiye ve Kürdistan halklarinda büyük bir cosku, umut, heyecan ve beklenti yaratmistir. Ve biz bugün sadece düne kadar beraber yürüdüklerimizle yürümüyoruz. Yolumuza yanimiza katilan, sayisiz halkimiz, yurttaslarimiz ve çesitli ezilen kesimlerden aldigimiz destekle yürüyoruz. Kaydedecegimiz en küçük bir basari, memleketimizin en ufak sorununu çözmeye yönelik hayati bir noktadir. Onun için biz bütün arkadaslarimizi emek seferberligine çagiriyoruz. Onun için bu cumhurbaskanligi seçimlerine bu kadar yogunlasiyoruz. Yoksa hepimiz sunu çok iyi biliyoruz, bilmeyenler de ögrensin. Bizim; Kösk’te, Çankaya’da, sarayda, cumhurbaskanliginda gözümüz yok. Biz Sayin Selahattin Demirtas’i Çankaya’ya gönderdigimizde basimiz göge ermeyecek. Biz o köskün sevdalisi degiliz. Biz o makamin sevdalisi degiliz. Biz o yola ve o makama halkin özgürlük sevdasini, götürmenin sevdalisiyiz. Bizim derdimiz ve mücadelemizin amaci budur. Eger Çankaya yolunda bir siyasi basari elde etmeyi basarabilirsek, halkimizin verdikleri oylari ve destegi yükseltebilirsek bu sorumsuz ve aymaz siyasi iktidar, böyle davranma lüksünü kendisinde bulamayacak. Buna izin vermeyecegiz. Olusturdugumuz güç onun Kürt sorununu ortada birakmasini engelleyecek. Alevi vatandaslarimizin yürüttügü mücadele ve esit yurttaslik talepleriyle istemesine ve onlarin oyalanmasina karsi bir güç ortaya çikarilacak. İsçi, emekçi, yasli, genç, kadin bütün ezilen kesimlerin önünün açilmasini bakimindan da çok önemli bir güç ortaya çikacak. Bu gücü halkimizin yararina, sevdamizin yararina kullanmayi basarabilirsek; Türkiye’de, Kürdistan’da, Ortadogu’da çok sey degisecek. Biz cumhurbaskaninin ismini, seklini, sifatini degistirmek istemiyoruz. Biz cumhurbaskanligi makaminda Abdullah Gül’ü alip da; Selahattin Demirtas’i getirmek istemiyoruz. Biz Türkiye’yi degistirmek istiyoruz. Demokrasi, özgürlükler, baris, kardeslik ve ortakliktan meydana gelen bir vatan insa etmek istiyoruz. Bu herhangi siyasi bir yaris degildir. Bu bir siyasi çikar kavgasi degildir.” Konusmasinda ayakkabi kutularinin islevini de soran Yüksekdag, “Siyaset denince; çikar meselelerini ve parayla pulla alinan oylari anlarlar. Tayyip Erdogan çuval çuval avrolari, ayakkabi kutularini acaba simdi ne yapiyor dersiniz? Şimdi ne yaptigi çok belli. Oy satin almak için kullaniyor. Kendisine sermaye olanaklarini dahil etmek katmak için ugrasiyor. Seçim kampanyasinda ihale açmak ve kendisine destek verecek kesimlere kredi vermek için o çuval çuval paralari o ayakkabi kutusundaki halkimizdan çaldigi, soydugu o paralari iste kirli siyaseti için kullaniyor bugün. Ama biz oy satin almayiz. Gönülle yürütülen, inançla yürütülen gerçek bir davanin savunucusuyuz. İste o nedenle onlarin sunduklari demokrasi sahte demokrasidir.” seklinde konustu. Haber ekleme saati: 19.03-05 Agustos 2014 Haber/Foto: www.kuzeyanadolugazetesi.com