2 FARUK BAŞKAN BULUŞTU! ARDAHAN'DAN EN SON HABERLER İÇİN tık'LA..

.

ULGAR BEYAZLANDI…

Ardahan Posof dağları mevsimin ikinci karı ile beyaza büründü. Posof’un vadisi farklı renklere bürünürken yaylalarda hala hayvanlar otlatılmaya devam ediyor.

İki gün boyunca etkili olan sağanak yağmurun ardından Posof’taki Arsiyan dağı ve Kençiyan dağı yağan kar ile beyaz örtüyle süslendi. Havaların soğumasıyla evlerde sobalar yakılmaya başlarken Ekim ayının ilk haftasında yağan kar yaylalara kadar inmişti. Posof’un vadisi farklı renklere bürünürken yaylalarda hala hayvanlar otlatılmaya devam ediyor.

PAKİSTANLILAR ARDAHAN’DA..

Ardahan’da yasa dışı yollardan yurda giriş yapan 22 düzensiz göçmen yakalandı.

Ardahan’da yasa dışı yollarla yurda giriş yapan ikisi Pakistanlı, 20’si’ Afganistan uyruklu 22 düzensiz göçmen yakalandı. İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Ardahan-Göle kara yolunda düzensiz göçmenler olduğunu fark eden vatandaşlar durumu polise bildirdi. Bölgeye giden ekipler, ikisi Pakistan, 20’si Afganistan uyruklu 22 düzensiz göçmeni yakalayarak Ardahan İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirdi. Düzensiz göçmenlerin işlemleri Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünde devam ediyor. 

FANTİYE 10 BİN TL. CEZA!

Ardahan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine rağmen sosyal mesafe kuralını ihlal edip, iskambil oynayan 3 kişiye para cezası verildi.

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince, Kovid-19 önlemleri çerçevesinde kent merkezinde kahvehanelere yönelik denetimler yapıldı.

Ekipler, 3 kişinin bir kahvehanede iskambil olarak bilinen kağıt oyunu oynadığını belirledi. Söz konusu kişilere, toplam 9 bin 450 lira idari para cezası uygulandı.

Denetimlerde ayrıca kurallara uymadığı tespit edilen işletmelere de cezai işlem yapıldı.

CUMHURİYETE YAŞIT ARICI..

Haber/Deniz Başlı

ARDAHAN’da cumhuriyetle yaşıt 97 yaşındaki emekli öğretmen Kazım Arıcı, ilerleyen yaşına rağmen yıllara meydan okuyarak, soyadını aldığı arıcılık mesleğini sürdürüyor. Kazım Arıcı, uzun ve sağlıklı yaşamını arılara, bala ve doğal yaşamaya bağlıyor.

Merkeze bağlı Sugöze köyünde oturan 6 çocuk babası 15 torun sahibi Kazım Arıcı, çocuklarının evlenerek, başka şehirlere gitmesiyle birlikte mesleğine eşiyle devam etti. Arıcı, eşinin de 10 yıl önce vefat etmesi üzerine yalnız kaldı. Arıcılık sevdasından vazgeçmeyen Kazım Arıcı, her sabah kalkıp, arıları ile bir çocuk gibi ilgileniyor. Onlarla konuşan Arıcı, “Onlar benim bir sevdam” diyor. 

‘ARININ VERDİĞİ MUTLULUK HİÇBİR ŞEYDE YOKTUR’

Bu mesleğe bir kovan arıyla başladığını ve birkaç yıl içerisinde bu sayının 50’ye kadar çıktığını söyleyen Kazım Arıcı, “Dedem zamanında Ahıska’dan arı getirmiş 2 kovan. O zamandan bu zamana devam ettiriyoruz. Soy ismimi aldığım arıcılık mesleğini de devam ettiriyorum. Yaşım 97, cumhuriyetle yaşıtım. Ben şimdiye kadar ciddi bir sağlık sorunu yaşamadım. Bunu mesleğime yani arıya ve bala borçluyum. Stresten uzak çalışıyorsun. Arılar bal verdiğinde, oğul verdiğinde seviniyorsun. Arının verdiği mutluluk hiçbir şeyde yoktur. Onlar benim civcivlerimdir. Sabah kalkarım, kovanların hepsini ziyaret ederim. Çalışmalarına bakarım. Bir çocuk gibi ilgilenirim onlarla” dedi.

.MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw

Çayır-Ova!

Önce Çayır nedir, Ova neye benzer diye bu iki kelimenin anlamına bakmak için şu an akıllara bile gelmeyen, okul çantalarında artık olmayan o kalın sözlüklere değil, iki parmak hareketiyle Google amcaya sorup, bir bakalım ‘Çayır nedir?’, ‘Ova nedir?’ diye.

Çünkü devam eden göç ile kendiliğinden yetişen otların olduğu çayırlar, bin bir çiçekle dolu ovaları beton kentlere tercih ederek, yeşilin diğer adı olan çayırları ve ovaları unutup, ikisini bir araya getirerek, bir taraftan gecekondular diğer taraftan da siteler kurduk.

Evet ‘Sen kazan, ben kepçe’ diyerek  Marmara’yı dolaşırken bir dönem yani İzmir’de art arda gelen kara haberlerle yeniden hatırlanan depremi yaşadığım Marmara’yı, İstanbul, Kocaeli’ni, Adapazarı ve Yalova’yı dolaşırken bir çoğumuzun hemen hemen her gün yanı başından geçip, yol yönlendirme levhalarını ve yol kenarlarına kadar gelmiş fabrikalarını gördüğümüz ama birçok yerde olduğu gibi içine dalamadığımız Darıca, Dilovası, Hereke gibi Gebze  adının baskısı ve gölgesi altında kalan Kocaeli’nin Çayırova ilçesindeydim..

Neden mi? Tabi ki iş için, tabi ki ziyaretler için ve tabi ki o çayırlarda, ovalarda aradığımız ve bulduğumuzda bizi mutlu eden çiçeği, güzel doğası gibi dostları, arkadaşları, hemşerilerimi görmek için…

Ve bir davet üzerine benim kadar yorgun olan arabamla daldığım Çayırova’ya girdiğimde bir çoğumuzun artık kokusunu, güzelliğini unuttuğu Çayır ve onu oluşturan ovalar aklıma geldi.

Çayır ile Ova’nın ne anlama geldiğine bakıp, öyle yazımıza devam edelim derim.

Çayır; Genellikle düzlük ve taban suyu yüksek otca zengin yer. Toprak uzun süre nemli olduğundan bitki örtüleri sık ve yüksek boyludur. Sık ve yüksek boylu olan bitki örtüleri sıkı bir çim kapağı meydana getirerek toprağı sıkıca tutmakta ve aktif büyüme döneminde yapraklar tüm yüzeyi kapatmaktadır.

Ova; Düzlük; coğrafyada, deniz yüzeyine göre değişik yüksekliklerde olan az eğimli yerlere verilen isimdir. Düzlükler çiftçiliğe yaylalardan veya dağlardan daha elverişlidir. Birikinti ovaları uzun süreler boyunca dağlardan gelen nehirlerin biriktirdiği alüvyonlu topraklarla oluşmuş yeryüzü şekilleridir.

Evet, bu güzel anlamlı Çayırla Ovaları terk edip, metropol dediğimiz kentlere adeta koşarak gelen bizlerin adını bir araya getirdiği iki isimle oluşturduğu Kocaeli’nin bir ilçesi olan ve birçok çayırlığı ve onu oluşturan ovaları yaptığımız gibi beton tarlasına çevirdiğimiz Çayırova’daydım dün..

Güzel kokulu çayırları,kadife yumuşaklığında ovaları aklıma getiren Çayır ve Ovayı   birleştiren Çayırova’nın içine daldıkça şok oluyor, şok oldukça da İstanbul’un varoşları, Adapazarı’nın çoğu demir filizli o çirkin yapılaşmaları ve yüzü soluk binaları ile 99 Marmara depreminde olduğu gibi yıkılan kum binaların altında insanların arandığı gavur (!) İzmir aklıma geliyordu.

Çünkü biz gazeteciler dahil, yerel yöneticilerin bile girmediği kent diye bildiğimiz şehirlerin arka sokaklarının burada yani çayır ile ovanın bir araya getirilmesiyle Çayırova adlı bir şehir, sözde bir ilçe konumundaydı..

Yani ortasında fabrikalar, kenarlarında gecekondular, yanı başında siteler ve yeni yeni dev marketler ile AVM’lerin çirkin bir yapılaşma ile bir araya getirildiği güzel kokulu çayırların olmadığı, kadife yumuşaklığındaki ovanın asfalt ve betonlaştığı ama kent mi, belde mi, köy mü arka sokaklar mı belli olmayan, belediye başkanının 29 Ekim’in 9 rakamının ortasına konulan nokta kadar küçük bayrak eşliğinde kendi resimleri ile süslediği cumhuriyeti kutlayan dev afişlerle bilboardlarını süslettiği ve  ‘Yaşam Şehrim Çayırova Yükseliyor’ sloganı eşliğinde onca karışıklığa rağmen tertemiz bir belde, pardon şehiri kent yapma adına hizmet vermeye çalıştığını ‘Yiğidi öldür ama hakkını ver’ bakışıyla görüyordum, E-5’ten girip, otobandan çıktığım, çayır ile ovanın anlamının ortadan kaldırılıp, denizi, doğası, tarihi olan ama fabrikaları ile anılan Kocaeli’nin ilçesi olan Çayıroava’dan..

 

Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php

Karel Ardahan bayiliği daha önce Iğdır,Kars,Artvin ve Bitlis firmalarına verilmişti. Bu yıl bölgede eksiklik gören Karel, bayiliği yenilemeye karar verdi. Yaklaşık 10 firmanın talipli olduğu Karel Bayiliği, İlk defa bir Ardahan firması olan Deniz Bilgisayar a kalıcı olacak şekilde verdi. Karel’in Ardahan’daki Tek yetkili satıcı ve servisi olan Deniz Bilgisayar hizmete başladı.

**IŞIKLI; BAYİLİKLER FİRMAMIZLA BİRLİKTE ARDAHAN’IDA GELİŞTİRİYOR..

 Genç İş Adamı Suat IŞIKLI “bünyemizde bulunan bayilikler işimizin gelişmesine ve Kurumsallaşmasına fayda sağlıyor. Ardahan Türkiye genelinde bölge illerine bağlı olmadan, kendi başına temsil ediliyor. İşlerimizi geliştirmemiz Ardahan ekonomisi ile birlikte istihdamı da arttırmaktadır. Ardahan firmalarının kendi alanındaki önemli bayilikleri alarak işlerini ve Ardahan’ı geliştirmeye katkıda bulunması gerekmektedir.” dedi.

**KAREL NE İŞ YAPAR?

Karel, 1986 yılında özgün tasarımlarıyla, Türkiye’de elektronik telefon santralı pazarını yaratmış, bu pazara PBX ürünleri kazandırmış ve Türkiye’nin haberleşme alanında elektro-mekanik sistemlerden elektronik haberleşme sistemlerine geçişinde öncü olmuştur. Yüzde yüz yerli sermaye ile kurulan Karel, haberleşme elektroniği alanında Türkiye’nin en gelişmiş Ar-Ge’sine ve dünya standartlarında üretim tesis ve standartlarına sahiptir. Bugün Türkiye’nin 30’dan fazla ülkeye ürün ve teknoloji ihraç eden pazar lideri markasıdır. Dünyanın bilinen ve güvenilen kurumlarından Brand-Finance’ın her sene hazırladığı “Türkiye’nin En Değerli 100 Markası” listesindeki markalardan biri olarak gösterilmektedir.

Karel Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşundan biridir. 1300’ü aşkın çalışanı olan, halka açık ve şeffaf bir kurumsal yönetime sahip Karel’in başarısı telekomünikasyon gibi büyük Ar-Ge gücüne ve yatırıma ihtiyaç duyulan, az gelişmiş ülkelerin kullanıcı olarak bile bulunmadığı bir sektörde, gelişmiş ekonomilere sahip ülkelerin dünya devi üretici firmalarıyla rekabet ederek dünya ölçeğinde bir firma yaratması ile ölçülmektedir.

Tüm Uluslararası ve Ulusal Araştırma Kurumunu raporlarına göre PBX konusunda Türkiye’nin açık ara pazar lideridir. Bu gün 650 binden fazla işletme Karel santral kullanmaktadır. Türkiye’de işyeri haberleşme trafiğinin yaklaşık %50’si Karel sistemler üzerinden gerçekleşmektedir. Türkiye’nin en önemli Bilişim araştırması olan Bilişim 500 Araştırması 2014 sonuçlarına göre Türkiye PBX kategorisi birincisi seçilmiştir. Uluslararası araştırma raporlarına göre ise Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Pazar liderliğinin yanı sıra, Avrupa’nın en büyük 3, dünyanın en büyük 15 PBX üreticisinden biridir.

Karel, ana faaliyeti olan telekomünikasyon konusunda çeşitli teknoloji, özellik ve kapasitelerde kablolu ve kablosuz iletişim sistemleri geliştirmekte, üretmekte ve bu ürünleri yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda satmakta ve satış sonrası hizmet organizasyonlarını gerçekleştirmektedir. Başlıca ürünler, üstyapı sınıfında küçük, orta ve büyük kapasitelerde olmak üzere özel telefon santralları ve bunların çevre birimleri, IP çağrı merkezi, altyapı sınıfında ise kırsal alan santralları ve ara bağlantı santrallarıdır. Teknolojiyi yakından takip eden ve öncü olan Karel, en gelişmiş iletişim teknolojisi olan Tümleşik İletişim Çözümleri ile bunu pekiştirmiştir. Karel buna paralel görüntülü iletişim ve güvenlik sistemleri, hırsız alarm sistemleri, apartman konuşma sistemleri, araç takip sistemleri pazarlarına yönelik ürün ve çözümlerin satış ve proje bazlı uygulamaları konusunda faaliyet göstermektedir. Karel ürünlerini yurtiçinde kendi yetkili satıcılarından oluşan dağıtım kanalı üzerinden, yurtdışında ise dağıtıcı firmalar üzerinden gerçekleştirmektedir. Karel, telekomünikasyon faaliyeti kapsamında bazı tamamlayıcı ürünlerin ithalatını da yapmaktadır. Karel, çeşitli yabancı firmalarla yürütmekte olduğu işbirlikleri sayesinde, iletişim altyapısı konusunda Kamu ve Özel Sektör kuruluşlarına anahtar teslimi projeler de yürütmektedir. Bir elektronik sistem üreticisi olan Karel, bu faaliyet alanıyla ilgili ağırlıklı olarak beyaz eşya elektroniği tasarımı ve üretimi konusunda çalışmaktadır.

**Karel hakkında kısaca…

·         Karel, telekom çözümleri, elektronik kontrol kartları tasarım ve üretimi, anahtar teslim projeler, savunma sanayine yönelik iletişim çözümleri alanlarında faaliyet gösteriyor.

·         Sadece Türkiye’de 650.000’i aşkın kurulu PBX(Telefon Santralı), 30’u aşkın ülkeye Karel markasıyla ürün ve teknoloji ihracatı, dünyada 11 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor.

·         Türkiye PBX Pazar liderliğinin yanısıra, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi pazar lideri. Karel, sektörünün “en değerli” markası.

·         Türkiye’nin En Değerli 100 Markası içerisinde.

·         Dünya’nın en büyük 15, Avrupa’nın en büyük 3 PBX üreticisinden biri.

·         Cirosunun ortalama %10’unu Ar-Ge’ye ayırıyor.

·         1300’ün üzerinde çalışanı bulunuyor.

·         Ankara – Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde 20.500 m² kapalı alana sahip dünyanın en gelişmiş üretim, kalite kontrol sistemlerinin kullanıldığı üretim tesislerine sahip.

·         Bilişim 500’de Türkiye Merkezli Bilişim Üreticisi kategori birincisi.

·         %100 yerli sermayeli Türk şirketi.

·         Karel, Türkiye’nin tasarımdan üretime tüm süreçlere sahip lider teknoloji şirketi.