MÜDÜRSÜZ KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDILAR!


SÎZDE KONUĞUMUZ OLUN..


Gazeteci Fakir Yılmaz’ın Hazırlayıp Sunduğu ‘Fakir Yılmaz İle İş Dünyası’ adlı programımı izlemek için YouTube ArdahanTV kanalımıza abone olun..


https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw


‘Gazeteci Fakir Yılmaz Île Îş Dünyası’ Yaşam TV’de Her Cumartesi Günü Saat: 17.00~19.00’da Yaşam TV’de


İZLEMEK İÇİN Yaşam TV Türksat 4A Uydusu Frekans: 12034 MHz Symbol Rate: 27500 Polarizasyom: V (Dikey) Fec: 5/6



**İSTENMEYEN TUVALETTE YIKILACAK!


1992 Yılında yeniden vilayet olduktan sonra yapılan birçok binanın sonrada yapılan denetimlerde depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkıldığı Ardahan’da son olarak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün kullandığı bina da yıkılıp ortadan kaldırılırken Ardahan Belediyesinin kent merkezine yaptırdığı tuvalette yıkılacak.


Alınan bilgilere göre Ardahan İnönü ve Kongre Caddesi üzerinde bulunan Milli Egemenlik Parkının en gözde yerine yapılan ve birçok Ardahanlının karşı çıkmasına rağmen yapılan Belediye tuvaletinin yanı başında ve karşısına bulunan Kültür Varlıklarına zarar verdiği gerekçesiyle yıkılması yönünde yıkılmasına karar verildiği alınan bilgiler arasında oldu.


MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Görüntülü haberlerimiz için TIKla abone ol, izle.. https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw

GENEL


VE YEREL PARLAMENTOLAR DA VAR…


Tartışılmaya devam eden başkanlık sisteminin devre dışı bıraktığı ileri sürülen Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında ülke genelinde sadece TBMM’si olmadığını anlamayan, algılamayan seçmen ve halk milletvekilleri gibi oy verip, seçtikleri İl Genel, Belediye Meclis Üyelerinden ve Muhtarlarından bihaber tüm yükü kendisinden kilo metrelerce uzakta bulunan meclisten  20 Bin TL. Maaş alıp, erken emeklilikle yan gelip yatmakla suçladığı vekillerden, iktidardan, muhalefetten, basın ve medya da umut bekler.


Ve aynı halk bu ülkede gerçek adı Yerel Parlamento olan ve Yerel Milletvekilleriyle İl Genel Meclisleri, Belediye Meclisleri ve Muhtarların da var olduğunu görmezden gelir, sormaz, sorgulamaz..

Ve var olan sorunları çözme adına başkan ve milletvekilleri gibi kendilerinden oy istemiş, seçilmiş ve çalışanlarının yanında kravat takıp, ortada elesene gezen birçok seçilmiş olduğunu da görmezden gelir ya da bunun anlamını bilmez..




Evet, bu ülkede kör-topal da olsa demokrasinin gerçek anlamda çalışması için oluşturulan onca birimin arasında bulunan başkan ve milletvekilleri gibi halkın oyu ile seçilen İl Genel ve Belediye Meclislerinin yanı sıra Muhtarlar da var.

Ve bunların işini yapmaları halinde yaşanan onca sorunun Ankara TBMM’sine, Milletvekillerine ve Başkan Erdoğan’ın da kabul ettiği gibi üstten bakan, kibirli olmakla suçlanan, milletvekilleri ile olduğu gibi halkla diyalog kuramayan atanmış bakanlara da fazla gerek kalmayacak.

Halkın çoğunun bilmediği, önemsemediğ ama Yerel Parlamentoyu oluşturanların da kendi varlıklarını hissettiremediği bir demokrasi anlayışının ne kadar etkili ve sonuç vereceğinin de sorgulanması gereken ülke de iktidarı, muhalefeti, milletvekillerini, basını, medyayı suçlayıp, kendisinin ne yaptığını sorgulamayan anlayışın, halkın bu yöndeki bakışının da masaya yatırılması gerekir.

Çünkü bu ülkede bir meclis değil birçok meclis ve ulusal milletvekilleri gibi yerel parlamento olan İl Genel, Belediye Meclis Üyeleri ve Muhtarlar var..

Ve onlar da Başkan ve Milletvekilleri gibi sorunları çözmek için kendisini sormayan, sorgulamayan halktan oy alarak seçilmişlerdir.

Halk gibi bu yerel parlamentolarda güçlerinin farkına varıp, ‘biz de buradayız’ deyip, bir iki bürokratın üstünde olan kurum olduklarını ortaya koymaları, anlatmalı ve birçok sorunun çözümünün kendilerini beklediğini anlamalı, algılamaları halinde o çok istenen, özlenen demokraside , Ankara’da rahatlar ve refah içinde hak-hukukunu arayan halkta aradığını bulur  refaha kavuşur..











HANAKLI KÜVET VE İÇ KAPLAMADA MARKA!




 







Çıldır’da Ahır Yıkıldı, Et Yakalandı..


arşiv haber 28/02/2017 tarhli haberler ve yorum


Ardahan’ın Çıldır İlçesine bağlı Aşıkşenlik Mahallesine çöken bir ahır da birçok hayvan telef oldu.


Alınan bilgilere göre Ersoy Gündoğdu’ya ait ahır üzerinde bulunan kar birikintilerine dayanamayınca çöktü.


7 Büyükbaş hayvanı telef olduğu olay da insan kaybının olmadığı öğrenildi.


 


**Gürcü etler yabani hayvanlara verilmedi yakıldı..


 


Öte yandan yine Çıldır’da bir araçta bulunan hayvan etleri yakılarak imha edildi.


Alınan bilgilere göre Gürcistan’a komşu olan Çıldır ilçesi sınırı Aktaş Gümrük Kapısından Türkye’te giren bir takside kesilmiş, poşetlenmiş 700 kilo hayvan etinin yakalandığı ve yakılarak imha edildiği öğrenildi.


Etlerin neden doğada bulunan yabani hayvanlara dağıtılmadığı ve yakıldığını merak eden Çıldırlılar valilik başta olmak üzere bölgede ki yetkililerin ellerine aldıkları bir kaç kokuşmuş tavuk eti ile kışın aç kalan hayvanlara yem dağıttığı haberler bakınca bunun yakılan etlerin neden yabani hayvanlara dağıtılmadığını merak ettiklerini belirttiler.


**ÇILDIRLI BOKSÖR KIZIN BAŞARISI!


09/02/2016 Tarihli Haber


Muaythai Türkiye şampiyonası 12-13 yaş kategorisi şampiyonu Çıldırlı Ayça Aydın oldu.


Uzakdoğu sporları müsabakalarında 12-13 yaş katagorisinde yarışan Ayça Aydın rakiplerine karşı üstünlük sağlayarak birinciliği göğüsledi. Müsabakada elde ettiği başarı sonra ailesine koşan Ayça mutluluk göz yaşları döktü. Kızı ile iftihar ettiğini dile getiren Ali Aydın ” Bize bu mutluluğu yaşattığı için kızıma teşekkür ediyorum. Kızımla gurur duyuyorum” dedi.


**Muay Thai (Tayca: มวยไทย), Tayland‘da ortaya çıkan ve özgün adı Muay Thai olan dövüş sporu. Tayland Boksu da denir. Başta Tayland olmak üzereMyanmar (eski adı ile Burma), KamboçyaLaos gibi Güneydoğu Asyaülkelerinde uygulanır. Yumruk, diz, dirsek ve tekmelerin kullanıldığı sert bir dövüş sanatıdır.


AKP’nin Referandum Kozu Kürt Kedisini Vermeyen Barzani’dir.








  Fakir Yılmaz Yazıyorsam Sebebi Var

fakiryilmaz323@hotmail.com

 
 


‘Güçlü Bir Ardahan Lobisi’ çalışmaları çerçevesinde aylardır bulunduğum İstanbul havaalanın da göndere çekilen Kürdistan bayrağının verdiği işareti anlamayanların AKP’nin ve onun kurucusu ve yeniden başkanı olmak için Türk usulü başkanlığı getirmek isteyen Cumhurbaşkanı/Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın ince hesaplarını da anlamış değiller..


Çünkü Abdullah Öcalan’ın da başkanlık istediğini görmezden gelip, CHP ve ulusalcıların, ‘Hayır’ tayfasına katılan HDP’lilerin bir çoğunun içeride olduğu şu günlerde milyonları bulan Kürt seçmenine referandum öncesi sinyal vermek isteyen bir referandum propagandasının hayata geçirildiğine şahit olduğumuz bir süreçte gizli diğer bir hesap daha var..


Yani dün kart-kurt denen, bugün dünyaca resmi olarak kabul görmezse de onaylanan Kürdistan’ın bayrağının hem de Atatürk’ün adını taşıyan havalanın da göndere çekilmesinin altında yatanın durdurulamayan YPG’nin önüne geçmek için yine Kürdü kullanmak ve o Kürdün de Barzani olduğunu bilmekte fayda var..


Evet, bir taraftan yaklaşan ve benim de içinde bulunduğum 20 Milyona yaklaşan Kürt oylarının büyük rol oynayacağı referandum diğer taraftan Irak’tan sonra Suriye’de tamamlanmak istenen Kürdistan planını bozmak hesaplarıdır..


Yani kurtuluş savaşını Kürtlerle kazanıp, savaşı kazandıktan sonra Kürtleri arka plana atan Atatürk’ün adını taşıyan hava limanın gönderlerine çekilen Kürdistan bayrağının kısa özeti budur..


Burada AKP ve Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan’ın diğer bir hesabı da YPG’nin yanında duran ve o bölgede bulunan Kürtleri silahlandırmaya devam eden dünyanın jandarması ABD’ye vermek istediği mesajı da almak ve görmek gerekir..


Çünkü bana göre bugüne kadar Ortadoğu’da iyi bir satranç oynayan ve askeri Suriye topraklarına göndermekle tamamlanmak istenen Kürdistan Püzeli yani, Türkçesi yap/boz hesaplarını bir süre daha ötelemeyi başaran AKP ve Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan’ın yukarıda saydığımız hesaplarını bozacak olan tek ülke ABD’dir..


Ve sahibinin Trump’a ortak olduğu Hürriyet Gazetesinin geçtiğimiz gün attığı manşette bunu alenen göstermekte ve ortaya koymaktadır..


Yani 14 yıldır iktidar da olan ve oynanan satrançta hep başarıyla çıkan AKP ve Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan’a bu manşetle bir sinyal gönderen ABD’nin, ‘YPG’ya dokunma’ demek istediği bir süreçte Barzani kozu ortaya sürülmüştür..


Peki, bugüne kadar ABD ve Türkiye’nin arasında gidip gelen ve Kürdistan diye bir alanı dünyaya kabul ettiren Barzani’nın kimin yanında yer alacağı nasıl belli olacak?


Onuda önümüzde ki günlerde Hürriyet’e yönelik hükumetin çıkışını, YPG’nin bulunduğu alanlara zırhlı araçları çeken ABD’nin atacağı adımlarla ve dün ‘Kürdün bir kedisini bir Türkiye’ye teslim etmem’ diyen ve o havuz medyası başta olmak üzere Türk basını ve medyasınca dönem terörist ilan edilen Barzani’nin Türkiye ziyareti ardından yapacağı açıklama ile göreceğiz..



**Koltuğu Korumak İçin Özel Geceler..


Dikkat ediyor musunuz bilmem ama benim dikkatimi hep çeker.

Her yıl adeta yarışa girmişcesine düzenlenen kaz gecelerinin başını çeken derneklerin verdiği fotoğrafların baş tacı fotoğraf, dernek başkanının elinde ki plaketi belediye başkanına veren poz çeker..

Yada bürokrasinin başkenti olan Ankara’daysanız, ‘Yılın Adamı’, ‘Yılın Siyasetçisi’ veya ‘yılın şeysi’ denilerek verilen bu plaketlerde aynı fotoğraflara rastlamak mümkün..

Evet İstanbul’da başta Ataşehir’de olmak üzere 39 ilçesinde olmazsa da 20 ilçesinde vur çalsın, patla oynasın kazlı, sazlı gecelerin sonuna bu yılda gelmiş gibiyiz..

Derneklerin içinde yer alan samimi insanların sırtında geceler düzenleyen başkan baronların yönetici arkadaşları kaz aramaktan, bu geceleri en sert şekilde eleştirirken kaz gecesi bileti almaktan yorulmayan iş adamlarının dikkatini çekmediği bu durum benim hep dikkatimi çekmiştir..

İşte bunun en son örneği Ardahan İl Derneğinin kuruluş çalışmalarının devam ettiği İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan ve bir iki müdürün koltuğunu korumak için Ardahan ile Kars’ın adını kullandığı yeri nerede olduğu belli olmayan derneğin Ardahan nerede, Kars nerede diye sorsan bilmeyeceğine adım gibi emin olduğum oradaki belediye başkanına verdiği plakettir..

Federasyon başkanı olduktan sonra içine iyice girdiğim dernekçiliği gazeteci olarak takip ettiğim sıralarda bu plaketin neden bu adama ve ondan önceki adamlara verildiğini bir türlü anlamamıştım..

Sonra anladım ki bu plaketi hazırlayanlar düzenlediği gecelerin yemeklerini, sandalyelerini, salonlarını belediye başkanlarına yıkıp, yıllardır oturdukları koltukları korumak, belkide bir makam üste çıkmak karşılığında memleket hasreti çeken Ardahanlıları salonlara toplama sözü verdikleri ve kimi, neden alkışladıkları bilmeyen Ardahan toplumunu kapalı, kapılar ardından pazarlık kozu olarak ellerinden tutup, ‘Bunlar hep benim adamlarım’ deyip, yutturduğunu anladım..

Anladım anlamasına ama gelin görün ki her yıl aynı oyunlara gelen benim saf Ardahanlının hala hep aynı masaya, aynı manzaraya, aynı salona neden gittiğini, verdiği bilet parasının nereye gittiğini ve bugüne kadar düzenlenen bu gecelerin kimlerin koltuklarını koruduğunu, kimlerin göbeklerini büyüttüğünü anlamadığına yanarım..