Gazeteci Fakir Yılmaz ile Gazeteci Özlem Şeyma YHılmaz’ın birlikte hazırlayıp, her pazar günleri saat: 14.00’da TEMPO TV’de Sundukları Canlı Yayın Programı
Her Pazar günü saat:14.00’da


.jpg)
2 Bin 550 rakımlı Ilgar Dağı Geçidi’nde yapımı devam eden bittiğinde 4 bin 957 metre uzunluğundaki Ulgar Tünelinin daha 450 metrelerde olması dikkat çekti.

Yapımına 2017 yılında başlanan 4 bin 957 metre uzunluğundaki Ilgar Tüneli’nde çalışmalar ağır, aksak olarak devam etse de 4 bin 957 metre uzunluğunda olacak tünel çalışmasının 5 yılda 450 metre ancak kazılmasıyla ne zaman biteceği hesaplandığında 5 yılda 450 metresi kazılabilen tünelin çalışması hesaplandığında bölü 5 yıl = 90 metre ( 1 yılda). 4.957 metre bölü 90metre ( 1 yılda) = 50 yılda bitecek hesabı ortaya çıkıyor.
YERLİ MALI, MİLLİ MİLLETVEKİLİ!..
Kapatılan onca köy okulunun da aralarında olduğu okullar da kalan Yerli Malı Haftasını hatırlayan var mı bilmem ama yerli üretimin ne kadar önemli olduğu bir sürecin ekonomik sorununu anketlerde hissedenler 21 yılda tek haneye indiremedikleri gibi inanılmayan TUİK’in % 80, piyasaların %180 dediği enflasyonun ha bugün, ha yarın yok canım Karadeniz’de çıkacak gazla 2023’te ortadan kalkacağını iddia ede dursunlar yerli milletvekili arayışlarının da 2015 yılından bu yana hala sürdüğünü gözlemliyoruz.
Evet, cumhurbaşkanı olmasına karşın bununla yetinmeyip yanına aldığı AK Parti Genel Başkanı ile birlikte devletin tam takır olmuş denen hazinesinde kalan kaynakları ile çıktığı açılış, buluşma mitinglerinin en sonuncusu olan Sakarya’da gençlere marşını okutan Recep Tayyip Erdoğan yine çok tartışılacak bir açıklamada bulundu.
Putin’in savaş için Erdoğan’ın ise ‘”Seçime kadar kesintisiz devam edecek bir kampanya ile 81 vilayetimizin tamamındaki gençlerimize yönelik büyük bir gönül seferberliğine çıkıyoruz.”‘ diyerek seçim için gençleri seferberliğe çağırdığı geçtiğimiz hafta sonu AK Parti tişörtleri giymiş AK Partili gençlerle Sakarya’da buluşuyordu.
Bu ‘yok yapmayabilir’ denen seçim mitingi olduğu alenen belli olan toplantıya bayrağını alıp, miting alanına gelen ama giderken de bayrakları çöpe atan, üzerine oturan, yere serip üzerinde şimişka kıran atan severleri bile şaşırtan Erdoğan’ın sözleri aynen şöyleydi.
“Benim bugün buradan, milletimden, ekranları başında bizi izleyenlerden ve özellikle gençlerden bir ricam olacak. Yaklaşan seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne hangi partiden olursa olsun fark etmez, O vereceğiniz parti, aday hangisi olursa olsun ama yerli, milli, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Şu anda Türkiye’nin tek ihtiyacı budur”
Yani işin kısacası 21 yıl yetmedi 5 yıl daha diyen AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçime doğru giden ülkedeki seçmenden bu kez hem en çok milletvekili istiyor hem de bununla yetinmeyip, bunların mutlaka yerli olmasını istiyordu.
Yani Türkçesi milletvekillileri de kendisi gibi Türk olmalıydı…
Çünkü herkesin bu yönde anladığı Erdoğan’ın yerli dediklerinden Ardahan’da da var..
Ve benim gibi Kürtlerin direk Türk demeyip, yerli dediği Türklerden milletvekilleri seçilmesini istiyor sayın Erdoğan..
Gerçi sonradan toparlamaya çalışsa da, gün geçtikçe yerlinin hası olmaya başlayan Erdoğan’ı başta saf kan yerli olduğunu ileri süren ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli olmak üzere anlayan anlamıştı.
Peki sormazlar mı?
Senin 4 dönemdir aday yaptığın ve senin adınla adeta beleşten seçilen Ardahan’ın Profesör vekili, AK Partililerden çok CHP’li Belediye Başkanı ile kurdeleler kesen, CHP’li senato başkan yardımcısı akrabası adına ağaçlar diken, mevcut demir Rus köprüsü çürükken AK Partili Köksoy döneminde yapılan ayakları hurdaya gönderip yeni köprü temelleri atan CHP’li Başkanla kanka olan Orhan Atalay’da yerli midir?
Benim bildiğim değil..
Bilmem ama HDP’nin yada 6’lı masanın yerli olmayan adayı ile yeniden yarışmayı düşünen ve Peker’in ifşa edip, sarayda nazik adıyla sağlık sorunları nedeniyle ayrılmak zorunda kalan Korkmaz Karaca’nın gidişiyle bir hayli rahatlayan 3 dönem kuralını aşıp, 4 dönemdir vekil olmasına karşın ilçesini Ardahan’a bağlayan bölünmüş yolu bitirip, birleştiremeyen, Ulgar, Sahara, Mozoret tünellerini deldiremeyen, Petrol çıkacağı söylenen bölgede yapılacak denen Durançam sulama barajını havaalanı gibi öteleyen, valisi, savcısı, hakiminin depreme dayanıklı olmadığı tespit edilen binada oturduğu Ardahan merkezde olmasına karşın ilçesine sgs ve yeni hükümet binası, kayak merkezi, yüzme havuzu yaptıran ama TOKİ’leri yaptıramayan, Orman İşletmesini açtıramayan Atalay yerli değil, benim gibi Kürttür bilesin sayın yerli arabasına hala binemediğimiz Erdoğan..
.jpg)
Alınan bilgilere göre, görev yaptığı Bayburt’tan memleketi Posof’a bayramlaşmaya gelen camii hocası Kazım Durmuş’un kullandığı araç geceç gece geç saatlerde kayıp edilen direksiyon hakimiyeti dolaysıyla Ardahan’ın en büyük dağı Kısır dağından sonra ikinci büyük dağı olan Ilgar dağından uçuruma yuvarlandı.
Aracın devrilmesi ile içinde bulunan ve İmanın annesi olduğu öğrenilen Naciye Durmuş, 8 Aylık hamile olan imamın eşi Tuğba Durmuş ve kızı Sevim Durmuş hayatlarını kayıp ettiler.
Cami Hocası Kazım Durmuş ile 2 diğer çocuklarının yaralı olarak kurtulduğu ve tedavi için hastaneye kaldırıldığı öğrenilen faciada hayatlarını kayıp edenlerin Posof’ta toprağa verilecekleri öğrenildi.
Güvenli Bölge, Ek Kare..
Başında bulunduğum stk’nın İstanbul metropolünde bulunan erkekleri ‘Güçlü Bir Lobi’ çatısı altında toplamaya çalıştığım, hep ikinci, planda kaldıklarını belirtip, birinci plana da olmak için çokta çabalarını görmediğim kadınları da örgütlemeye çalıştığım şu günlerde ülke de ve dünyada yaşananları da asıl işim olan gazeteciliğin gereği ve sorumluluğuyla takip etmeyi ihmal etmeye çalışıyorum..
Ve fırsat buldukça gerek günlük yazılarımla gerekse haber sitem ve gazetelerimiz aracılığı ile fikirlerimi sizlerle paylaşmaya gayret ederken, şu anki gündemin bölgede ki önemli müttefiki, dost ülkesi hatta BOP eş başkanı denen Türkiye’ye yeni atanan ABD elçisinin yemin ederken fotoğrafını ve yine aynı ABD’nin izni ile sınırları olan ve ülkemizin de içinde olduğu dünya da, ‘Bölünmesine, Parçalanmasına, Sınırlarının Değişmesine ‘ karşı çıktığımız diğer ülkeler gibi bir ülke olan Suriye’nin ‘Güvenli Bölge’ adı altında bölünmesi çabalarının son halini de izlemekteyiz.
Hala kan akan Irak’a yönelik oynanan oyunların bir yenisini izlerken, Suriye üzerinden hemde adına da, ‘Güvenli’ denen bu oyununa asıl hedefinin ‘Ek Kare’ yi tamamlamak olduğu da saklanmak istenirken..
Evet, birlikte hareket etmenin, güçlü bir lobi oluşumunun var olan sorunların çözülebileceğini anlatmaya çalıştığım şu günler de 17 Ağustos’ta Ardahanlı Kadınlar ile 24 Ağustos’ta Ardahanlı Sanayici ve İş Adamı ve Kadınları ile yapmayı planladığımız toplantıları engelleme, zayıflatma ve ‘Ben olmazsam, olmaz’ demeye çalışanlar gibi hükumete yakın medya ve basınında, ‘Güvenli’ diyerek gaz verdiği ama bana göre BOB yani Büyük Ortadoğu Projesinin, Irak’tan sonra 2. karesi olması için hedef koyanların oyununa geldiğimizi düşünenlerdenim..
Ve şu günlerde bayram tatili rahatlığı ile bu yaşananları izleyenlerin aslında hükumetle, muhalefetle, kamuoyu ve toplumla sürat le bir araya gelip, çıkarılması düşünülen affın bir genel at konumuna sokularak toplumsal barışı sağlayıp, bu karanlık oyunada karşı durmalı diyenlerdenim..
Çünkü Kılıçdaroğlu’nun ziyaret edip, sohbet ettiği ve hasta olmasına karşın, TBMM’sine gelmemesine rağmen toplanan maaşlarını yani Bir Milyona yakın paracıkları almak için sandalye ile meclise gelmeyi ihmal etmeyen CHP eski Genel Başkanı Baykal’ın da anladığı gibi ülkesinin, ‘Güvenli’ yada ‘Kare’ adı altında bölünmesine karşı çıkan ve Rusya desteği ile bölgeye yönelik saldırılarını yeniden arttıran Suriye ile sıcak bir çatışma yaşanabileceği korkusu da gün geçtikçe gerçekleşiyor gibi..
Buna neden de, sınırları belli olan ve ‘Güvenli’ yada ‘Kare’ adı altında bu sınırları bölmek isteyenlere karşı atılacak olan haklı bir adım ve bu adımın ülkemizle sınır komşumuz olan Suriye’ye ile bu kezde ordular aracılığı ile karşı karşıya getirecek haklı korkusudur..