GAZETECİ FAKİR YILMAZ BUGÜN TİMEF TV'nin Konuğu Olacak



MERHABA Ardahan’daki gelişmeleri görüntülü izlemeniz için youtube ArdahanTV Kanalımıza abone olmanız umuduyla. Son iki haberimiz için TIKla aboneol, izle.. 




Gazeteci Fakir Yılmaz


TİMEF Dijital TV’de


Gündemi Değerlendirecek…


BUGÜN.. Aynı zamanda Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı olan Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı/Gazeteci Fakir Yılmaz bu kez meslektaşlarının oluşturduğu kısa adı TİMEF olan Tüm İletişim ve Medya Federasyonun YouTube ve Facebook üzerinden yayın yapan TİMEF Dijital Tv kanalında gündemi değerlendirecek.


Geçtiğimiz günlerde Kars Belediyesinin katkıları ile Ardahan, Kars ve Iğdırlı gazetecileri bir araya getiren Yılmaz, 28 Temmuz  BUGÜN) 2020 Salı günü TİMEF Dijital TV Doğu Anadolu moderatörü gazeteci Macit Gürbüz’ün konuğu olacak. Gazeteci Fakir Yılmaz, Gürbüz’ün soruları cevaplayacak.

Ardahan’ın yanında yeni kurulan partiler, erken seçim tartışmaları, iktidarın çalışmaları, son olarak doğu sınırında yaşanan Azeri, Ermeni çatışmasının da aralarında olduğu sınırlarımızda yaşanan son gelişmeler ülke ve bölgenin gündemi değerlendirilecek.

Son 4 aydır tüm dünyayı etkileyen pandemi paniği ardından yaşananlar, bölge ve ulusal gazeteciliğin sorunları, son siyasi gelişmeler konusunda fikir/alışverişinde de bulunulması beklenen yaklaşık bir saatlik tartışmayı izlemek için TİMEF DİJİTAL TV’ye Facebook ve YouTube üzerinden abone olup, takibe almanız yeterli olacaktır.

TİMEF DİJİTAL TV kanalının canlı yayın programına katılacak olan Gazeteci Fakir Yılmaz aynı zamanda sivil toplu örgütlülüğü konusunda görüşlerini belirtecek.




Kuruluşundan bu yana etkin çalışmalar ile adından sıkça söz ettiren ve dijital alanda ses getiren çalışmalar ortaya koyan TİMEF son olarak düzenlediği bir çalıştayla  gazeteciliği anlatmış, ardından tüm siyasi partileri dolaşarak basın ve medyanın sorunlarını gündeme taşımış, destek istemişti. Dijital yayıncılık konusuna çıkması gereken yasalar konusunda TBMM’de destek bekleyen gazetecilerden oluşan TİMEF DİJİTAL TV’in konuğu olacak olan Gazeteci Fakir Yılmaz bir süre önce de bölge gazetecileri ile bir araya gelmiş, ‘Yeni Nesi Gazetecilik’ adlı bir çalışma başlatacağını kamuoyuna ilan etmişti.



Arada Gümbürtüye Gidenler..


Mehmet Metiner ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında yaşanan tartışma sıcaklığını korurken, kurt gibi uluması ile gündeme gelen ve atanmış tarım bakanına çıkışı ile gündemden düşeceğe benzer MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’un geçtiğimiz günlerde yeni parti kuran Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz gibi partisi tarafından ihraç edilmek üzere disipline sevk edildiğini öğrendiğimizde, etme bulma dünyası atasözü aklıma geldi.


Ve son günlerdeki yazılarıma konu olan bu ata sözlerinin hiç ama hiç önemlerini ve anlamlarını yitirmediği de..


Tabi bu arada başta havuz medyası olmak üzere ”biz havuzda değiliz” deyip kendilerine merkez basın adını veren ulusal basın ve medyanın oralı olmadığı birçok şey daha gündeme taşındı..


Birincisi hala neden hapiste olduğu bir türlü anlaşılamayan HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere HDP’nin büyük desteğini alanların üzeri kapalı demeçlerle HDP’yi dizayn etme çabalarına karşı sert çıkışıdır. İkincisi ise “evli” eski sevgili tarafından önce dövülüp, ardından öldürülerek, yakıldıktan sonra beton dolu bir kovaya konulan cesedi ile gündeme gelen  Muğlalı 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesi ile yeniden gündeme gelen kadın cinayetleridir. 


Ve de yeni barolara yol açan, sanal ortama da sansür getirmeye çalışan iktidarın, ‘’Toplumsal Cinsiyet’’ kavramının tanımını yapan ilk uluslararası sözleşmeden çekilmek istemesi oldu.


Tabi bu arada sanatçıların ”Korkmayacağız” başlığı ile Fransada ki “sarı yelekliler” eylemine benzer çıkışını da unutmayalım.



Ülkenin yanı sıra ağzına taktığı maske ile “benden milliyetçi yoktur” twitter mesajını atarak seçmenine seslenen Trump’ın ve Avrupanın yani hristiyan aleminin, cuma günü namaz kılacağımız Ayasofya adımımıza karşı, nasıl bir hamle yapacakları da diğer ve asıl bir konu olarak “şimdilik” bir kenarda durmakta. 


Gelelim başlığımıza 10 yıl önce Ayasofya da değil Suriye de namaz kılacağını belirten başkan Erdoğan’ın oturma sancıları çeken, başkanlığını yaptığı başkanlık sisteminin geride kalan iki yılını anlattığı programında gideceği söylenen Esad’ın pardon Esed’in seçim yaptığını bizzat kendisi açıklarken, bu seçimin demokrasi ile alakası olmadığını ve “Ben yaptım oldu” demek olduğunu da söylerken kendisinin “atı alan üsküdarı geçti” sözlerini de hatırlatıyor gibiydi.


Yani bunca yoğun gündem arasında iktidardan düşeceği söylenen Esad’ın seçim yaptığı da gümbürtüye gitmişti.


Aynı başkan Erdoğan, Libya’da da işlerin her an gümbürtüye gideceğini de anlatıyor gibiydi. 


Kısacası uluyan Enginyurt gibi Soylu’dan fırça yiyip “ardından biz kardeşiz” diyerek adeta tükürdüğünü yalayan Mehmet Metiner gibi birçok kişinin gümbürtüye gittiğini de görmekteyiz.


Bu arada unutmadan Demirtaş’ın dikkat çektiği muhalefetin yani İyi Partinin ve CHP’nin de HDP’ye üstü kapalı parmak sallaması da HDP’nin yani yaşananları izleyen Kürt seçmeninin “bunlarla bu iş yürümez” diyerek ya kendi başına seçimlere gitmesi ya da Ak Parti ile yeniden kurulacak sıcak temasla tüm muhalefeti gümbürtüye götüreceği görülüyor gibi.


Kısacası bu dünyanın etme bulma dünyası olduğunu herkes bilmeli ve görmelidir.




GAZETECİ GÜLTEKİN’DEN


İDDİAMIZA DESTEK!..


arşiv haber/yorum 22/07/2015 tarihli haberler/yorumlar


Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve adeta 3 yıldır süren Barış Sürecinin bitişine neden olan Ardahan’ın Göle ilçesinde ki olayın AK Partili Belediyenin yönetiminde olan belediyenin aracında bulunan kesilmiş ağaçlar olduğu bir kez daha iddia edildi. Daha önce gazetemizce gündeme getirilen ve ‘Olaylara neden olan başkanın kardeş mi?’ başlığıyla verilen haberimize bir destekte www.diken.com adlı sitede yazan Göleli Gazeteci Levent Gültekin’den geldi..


**Maşetimiz bu kez ulusal basında gündeme taşındı..


**BİZ YAZIYORSAK BİR ŞEYLER BİLİYORUZ DA YAZIYORUZ!..



**Barış süreci bir ağaç için mi bozuldu?


Gazetelerimiz ve internet sitelerimizce gündeme getirilen, ancak gerek valilik, gerek ise savcılığın araştırma zahmetinde bulunmadığı ve en önemlisi,  ‘Olaylara neden olan başkanın kardeş mi? başlıklı haberimize hiç bir açıklamada bulunmayıp, sus-pus olan AK Partili Göle Belediye Başkanı Akın İsmailoğlu ‘ başlıklı iddiamız bu kez ulusal gazete e televziyonlarda sık sık gündeme gelen etkin bir gazeteci tarafından teyid edildi.


Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve adeta 3 yıldır süren Barış Sürecinin bitişine neden olan Ardahan’ın Göle ilçesinde ki olayın AK Partili Belediyenin yönetiminde olan belediyenin aracında bulunan kesilmiş ağaçlar olduğu bir kez daha iddia edildi.

Daha önce gazetemizce gündeme getirilen ve ‘Olaylara neden olan başkanın kardeş mi?’ başlığıyla verilen haberimize bir destekte www.diken.com adlı sitede yazan Göleli Gazeteci Levent Gültekin’den geldi..


**İŞTE O YORUM..


Ardahan Göle’de tam olarak ne oldu?


LEVENT GÜLTEKİN


acikcenk@gmail.com /@acikcenk


Geçtiğimiz hafta Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Koyunlu köyünde PKK ile asker arasında bir gerginlik yaşanmış, çıkan çatışmada HDP’li olduğu söylenen bir kişi ölmüş üç kişi de yaralanmıştı.


Olay duyulduğunda benim de memleketim Göle’deki birkaç kaynaktan meselenin iç yüzünü araştırmıştım. Ve bana verilen o bilgiler çerçevesinde sosyal medyada bazı bilgiler paylaştım.


Önce düzeltme ve özür


Sosyal medyada şöyle yazmıştım: “PKK’lı militanlar ilçe belediye başkanını belediye gelirlerinden vergi talep etmek üzere ormanlık alana davet ediyorlar. Fakat belediye başkanı bu davetlere cevap vermiyor. Bunun üzerine PKK’lılar ilçenin içme suyunu kesiyorlar. 

Su şebekesini tamir için giden belediye işçilerinin arabasına el koyan PKK’lılar, işçilere ‘Siz gidin belediye başkanı gelsin aracı alsın’ diyorlar. Bunun üzerine jandarma operasyon yapıyor.”


Aynen böyle yazmıştım. Bayramı annemle beraber geçirmek üzere Göle’ye gittim. Farklı kaynaklardan yaptığım araştırma neticesinde gördüm ki ilk gelen bilgilerin tamamı yanlışmış. Kaynaklarım beni yanılttı, ben de okuyucularımı yanılttım. Bu vesileyle herkesten özür diliyorum.


Peki gerçekte ne oldu?


Farklı kesimlerden onlarca kişiyle konuştum. Genel olarak edindiğim izlenim şöyle: PKK’lılar yaklaşık iki yıldır yani barış süreci başladığından beri o bölgede yaşıyor. Devletin de müdahale etmemesi nedeniyle halkla diyalog halindeler. Halk zaman zaman PKK’lılara ziyafet veriyor, yiyecek götürüyor. Tüm bu gidiş gelişlerde bugüne kadar bir sorun yaşanmıyor.


PKK’lıların yaşadığı bölge aynı zamanda ilçenin su deposunun da olduğu, ilçeye yaklaşık sekiz km uzaklıkta ormanlık bir alan. Su deposundaki zaman zaman oluşan arızalar nedeniyle belediye işçileri belediye aracıyla arızayı tamir için bölgeye gidiyorlar.  Fakat belediye işçileri anlatılanlara bakılırsa tamiri yaptıktan sonra dönerken ormandan belediye aracına odun yüklüyorlar.


PKK’lılar birkaç kez işçileri uyarıyor: “Ağaçları kesmeyin ve belediye aracını özel işlerinizde kullanmayın.” 


İşçiler olayı farklı anlatıyor


Son çatışmanın çıktığı günde de benzer bir olay yaşanıyor. Su deposunda arıza oluşuyor. Belediye işçileri tamir için bölgeye gidiyor ve yine dönerken belediye aracına odun yüklüyorlar. Bunun üzerine PKK’lılar araca el koyup “Siz gidin belediye başkanı gelsin ve devletin aracını ne için kullandığınızı kendi görsün” diyerek işçileri kovuyorlar.


İlçeye dönen işçiler kendi durumlarının ortaya çıkmasının verdiği panikle olayları yetkililere farklı anlatıyorlar. ‘PKK’lıların yollarını kestiğini ve araca el koyduğunu’ söylüyorlar. Bunun üzerine valiliğin talimatıyla özel harekat bölgeye operasyon yapıyor.


Yaklaşık iki yıldır rahatça bölgeye gidip gelen PKK’lı yakınları her zamanki gibi ziyareti tamamlamış dönüş yolundayken özel hareketin operasyonunun hedefi oluyorlar. Fakat ateş emrinin kim tarafından verildiği, özellikle ziyaretten dönen halktan kimselerin neden hedef seçildiğini kimse açıklayamıyor.


Tam 90’lı yıllardakine benzer bir belirsizlik hakim


İki tarafta da bu konuda temkinli bir yaklaşım hakim. Olayın belli bir aşamadan sonrası tam bir kör nokta. Kimse mantıklı bir izahat getiremiyor.


Tam 90’lı yıllardakine benzer bir belirsizlik hakim.  İki yıldır daha müsamahakar davranan devletin tutumunda bir sertleşme hepimizin malumu. Bu sertlikten yerel yöneticiler de etkileniyorlar.  Eksiğiyle, fazlasıyla genel olarak edindiğim izlenim bu.


**Bizim olay ardından yazdığımız haber aynen şöyleydi..


**Olaylara neden olan başkanın kardeş mi?


Askeri Kışlada Tahrik Edici Mesajlar!


Ardahan’ın Göle İlçesinde meydana gelen ve bir kişinin ölümü ile sonuçlanan olayların AK Partili Göle Belediye Başkanının keresteci kardeşinin PKK tarafından el konulup,  yakılan belediye aracıyla ormanda ağaç kestirmesi yüzünden çıktığı ileri sürülüyor.


Göle’de meydana gelen olayların altında yatanın kaçak orman kesimi olduğu ileri sürülürken, buna neden olanın belediye başkanının keresteci kardeşi olduğu ileri iddia edildi.


Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre belediyenin aracıyla sık sık bölgeye giden ve ormanda ağaç kesen belediye işçilerinin bölgede geçen bir grup PKK’lı tarafından durdurulup, sorguya çekildikleri, bu sorgu sonucu ormanda ağaç kesimi için başkanın kardeşinin kendilerini yönlendirdiğini PKK’lılara anlattıkları, PKK’lılarında ormanda kaçak ağaç kesen işçileri tartakladıkları ‘Ve gidin başkanınız gelsin aracı alsın’ diyerek işçileri yaya olarak Göle’ye gönderdikleri AKP’li belediye başkanın bunu saklamak için ‘PKK suyumuzu kesti, aracımıza el koydu’ diyerek kapatmak istediği, olaylarında bunun yüzünden çıktığı iddia edilmekte.


Aynı grubun başkanın kardeşini telefonla aradıklarıda ve ormana gelip, kestirdiği ağaçların hesabını vermesini istedikleride ileri sürülürken, facebookta paylaşımda bulunan Göle Kışlasında ki askerlerin bölgede çatışmada 3 PKK’lının öldürüldüğünü ileri sürmeleri ‘Bölgede çatışma yok’ diyen valilik açıklamasını zorda bırakacak gibi.


Öte taraftan Gölede askerlik yapan bir Askerin https://www.facebook.com/pwfanney?fref=ts adlı facebook adresinde paylaştığı mesaj dikkat çekerken aynı askerin Askeri birliğin ormandaki alanı ve askeri birliğin içini de fotoğraflayıp paylaştığıda görüldü.


**Göle’de savcılar neden olay yeri incelemesi yapmıyor? 


Göle’de pikniğe gidin Morkoç Ailesi’nin içinde bulunduğu aracın taranmasının ardından 1 kişinin yaşamını yitirdiği, 3 kişinin de yaralandığı olayın üzerinden 11 gün geçmesine rağmen halen olay yeri incelemesi yapılmadı.


Göle Savcılığı’nın “Bölgem değil” ve Şenkaya Savcılığı’nın ise “Can güvenliğim yok” diyerek olaya yerine gitmediği belirtildi. Savcıların olayın üstünü örtmeye çalıştığına dikkat çeken avukat Yaşar Kaya, “Gerçekler gizlenilsin diye olay yeri incelemesi yapılmıyor” dedi. Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Koyunlu (Gundik) köyünden 12 Temmuz’da pikniğe giden Morkoç Ailesi’nin içinde bulunduğu minibüs taranmıştı. Tarama sonucu Kamber Morkoç (70) yaşamını yitirmiş, Sabri ve Kurtuluş Morkoç ile Alkan Akın ise yaralanmıştı. Olayın üzerinden 11 gün geçmesine rağmen hâlâ olay yeri incelemesi yapılmadı. Göle Savcılığı, söz konusu bölgenin Erzurum’un Şenkaya ilçesi sınırları içinde bulunduğu gerekçesiyle, “Bölgem değil gidemem” derken, Şenkaya Savcılığı ise, “Can güvenliğim yok” diyerek günlerdir bölgede inceleme yapmadı. Olay yerinde çok sayıda mermi kovanının halen durduğu olay yerinden hiçbir incelemede bulunmayan Şenkaya Savcısı, özel harekat timleri ve jandarmadan aldığı bilgiler doğrultusunda Morkoç Ailesi’ni savcılığa çağırarak ifadelerini aldı. Morkoç Ailesi avukatı Yaşar Kaya, olayın PKK’ye yıkılmak istendiğini söyledi. Kaya, savcının hala olay yerinde bulunan mermi kovanlarını ve bomba parçalarını teğet geçip aileye jandarmanın verdiği bilgiler doğrultusunda sorular yöneltmesinin soruşturmanın ne kadar adil bir şekilde seyir edeceğini gözler önüne serdiğini kaydetti.


‘Savcı üstünü kapatmak istiyor’


Kaya, şunları söyledi: ” Savcı aileye, ‘Orada kırmızı poşeti gördünüz mü? Ne amaçla oraya gittiniz’ gibi sorular yöneltiyor. Oysa orada mermi kovanları, bomba parçaları var. ‘Kim neden, nasıl size silah sıktı, kim size bomba attı, ya da HPG’lilerin sizlere silah sıktığı’ gibi sorular, hiçbir şekilde aileye yöneltmiş değil. Savcı tüm bu delilleri yok sayarak olayı sıradanlaştırmak ve olayın, cinayetin üzerini kapatmak istiyor” dedi.


Avukat Kaya: Gerçekler gizlenmek isteniyor. Olayın üzerinden 11 gün geçmesine rağmen ilçe savcılığın herhangi bir incelemede bulunmamasına tepki gösteren Kaya, olayın üzerinin kapatılması için savcıların yoğun bir çaba sarf ettiğini ve buna da savcıların olay yeri incelemesi yapmamasının en büyük işaret olduğunu vurguladı. Kaya,” Olayın üzerinden 11 gün geçti. Savcılar bahane uydurarak olay yeri incelemesi yapmıyor. Gerçeklerin ortaya çıkması için hiçbir girişimde bulunulmuyor. Gerçeklerin üzeri örtünmek isteniyor. Başka bir açıklaması yoktur bunun. Sadece gerçekler gizlenilsin diye olay yeri incelemesi yapılmıyor” diye konuştu. 


**ASKER FACEBOOKTA TAHRİK EDİYOR!



**Su mu var ki kesilsin?


Ardahan’ın Göle İlçesinin her yıl yaşadığı içme suyu sıkıntısı bu kez başka bir gelişme ile gündeme geldi.

Su sıkıntısını yıllardır çözemeyenlerin bu kez de ‘Suyu PKK kesti’ diyerek gerginliğin fitilini ateşlediklerini görmekteyiz.

Bilemiyoruz.. Ama mevcut örgütler arasında yapılan eylem tipi araştırmalarına bakıldığında hep dağlarda olan, su şebekelerinin bulunduğu alanlarda kampları olan PKK’nın eylemleri arasında şimdiye kadar böyle bir eylem olmadığını görürken, suyu bir türlü getiremeyen siyasetçilerin sıkıştığında gündemi değişmek için sık sık bu tür ayak oyunlarına başvurup, gündemi değiştirmekte usta olduklarını da görmek mümkün..

AK Partili vekilin omuzuna av tüfeğini koyup çıktığı e ‘Göle’nin su projesi tamam’ dediği projeye ne olduğunu da merak ederken, PKK ve Belediye Başkanın bu yönde acil cevabının ne olacağını da merak ederiz..


**Yılın ilk şenliği Damal’dan..


Dünyanın 9. Harikası olarak kayıtlara girmesi gerekirken, yetkililerin durumu anlatamaması, bölgeyi gerektiği gibi tanıtamaması nedeniyle mahalli de kalan Damal’da ki olağan üstü doğal gelişimin adına her yıl gerçekleşen Atatürk’ün İzinde ve Gölgesinde Damal Festialinin 19. düzenlenen bir dizi etkinlikle sona erdi.


Göle’de yaşanan olayların gölgesinde gerçekleşen festivale katılanların dört gözle beklediği Atatürk silüetinin bulutlu ve serin havaya rağmen Karadağ’a yansıdığı bu yılki etkinliklere Damallı olan İstanbul Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, CHP Ardahan eski Milletvekili Ensar Öğüt ve bir çok gurbetçi Damallı katıldılar. 


**ÇİN İŞGALİNİ DURDURAN ARDAHANLI..


Selay ve Jajo Markalarıyla 


DÜNYA’DA Kİ ÇOCUKLARI SEVİNDİREN ARDAHANLI İŞADAMI

Özdemir Aydın



Ardahan’ın içme suyunu karşılayan Gunzut (Çataldere) köylü bir ailenin çocuğu olan SELAY OYUNCA HEDİYELİK EŞYA İMALAT PAZARLAMA SAN. E TİC. LTD. ŞTİ. adlı oyuncak fabrikasının sahibi Özdemir Aydın başta Türkiye olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde ki çocukları sevindiriyor.

1992 yılında kurulmuş olup, 1997 yılında Selay Oyuncak Hediyelik Eşya İmalat Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti bugün başta İstanbul olmak üzere dünyanın bir çok ünlü kentinde yaşayan çocuklara oyuncak bebek üretiyor.

Genç yaşına karşın kurduğu oyuncak fabrikası ile kısa sürede sektöründe marka olan Özdemir Aydın, Selay Oyuncak Hediyelik Eşya İmalat Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti ‘nin yanı sıra JAJO STORE adlı marka ile de dünyanın bir çok ülkesinin yanı sıra ünlü firmalarına da Peluş Oyuncak üretimi yapıyor.


**ÇİNLİLERİN İŞGALİNİ ENGELLEYEN İŞ ADAMI..


İstanbul Arnavutköy İlçesinde ki fabrikasında üretimini gerçekleştirdiği binlerce peluş oyuncaklar ile ülke genelinde olduğu gibi dünya genelinde de marka konumun da olan  Selay Oyuncak Hediyelik Eşya İmalat Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti  bir çok alanda dünya piyasalarını alt üst eden Çin’li bebek üreticileri ile de JAJO Peluş markasıyla başa başa yarışıyor.

Çinlilerin oyuncak bebek piyasasını ele geçirme planlarını fabrikasında üretimini yaptığı ürünlerin kalitesi ile bozan Selay ve JAJO markaları ülkenin ve dünyanın bir çok ünlü firmalarına da oyuncak sağlıyor.

10.000 m2 kapalı alanda üretim yapmakta olan  Selay Oyuncak Hediyelik Eşya İmalat Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti ‘nin yanı sıra JAJO STORE Fabrikası bir çok kişiye de iş sağladığı gibi bu piyasaya da ki irili, ufaklı iş sahasına da imkan sağlıyor.


**HER ALANDA GÜVEN VE KALİTE..


GAZETECİ Fakir Yılmaz’ın ‘Ardahanlı İşadamları Konuşuyor, Gazeteci Yazıyor’ randevularının konuğu olan Ardahanlı İşadamı Özdemir Aydın bugün başında bulunduğu fabrikanın sağladığı başarıyı Güven ve Kalite anlayışına bağladı.

Dünyanın artık bu iki anlayış üzerinde yürüdüğüne dikkat çeken Ardahanlı İşadamı Özdemir Aydın oluşturulmak istenen Ardahanlılar Birlikteliğinin de bu iki önemli faktörden geçtiğinin unutulmamasını istedi.

Bir Ardahanlı olarak oluşturmak istenen birlikteliğe her zaman hazır olduğunu da belirten Selay Oyuncak Hediyelik Eşya İmalat Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti ‘nin yanı sıra JAJO STORE markalarının sahibi Özdemir Aydın başta İstanbul’da olmak üzere tüm ülkede bu yönde bir an önce varılması gereken adımın bir an öce gerçekleşmesini umduğunu da söyledi.

Siyasi kojektöre de değinen Aydın, 7 Haziran Genel Seçimleri ardından seçmenin verdiği mesajın siyasilerce iyi değerlendirilmesi gerektiğine de işaret ederken iş sahasının bir an önce kurulacak olan hükümeti beklediğini de sözlerine ekledi.