**Yakınları ile başarıya…
Bir dönem can sektöründe önemli işlere imza atan ve bugün kurduğu MONA KÜVET ve MONA CAM adlı firmalar ile İstanbul’un yanı sıra ülke içinde de dışında birçok önemli projeye katkı sunan Ardahanlı İşadamı Kemal Can yakınlarını ve hemşerilerini de unutmuyor.
Kurduğu işlerin başarıya ulaşmasına büyük katkısı olan iş ortaklarının yanı sıra yakınları ve her zaman yanlarında olduğu ve birlik beraberlikleri için üstüne düşeni yerine getirmeye çalışan hemşerilerini de unutmayan Ardahan’lı iş insanı MONA KÜVET ve MONA CAM Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can’ın en büyük arzularından olan ”Güçlü Bir Ardahan Lobisi” nin gerçek anlamda bir arada olması ve oluşturulacak bu güç ile memleketi Ardahan’a, Ardahan’lılara katkı sunması.
Aynı zamanda Ardahan Gazeteciler Cemiyeti ve Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanlığını da yapan Gazeteci Fakir Yılmaz’ın makamında ziyaret edip, iş yeri ve yaptığı işlerle ilgili bilgiler aldığı Ardahan’lı İş adamı Kemal Can şirketinin çalışmalarının başına gelen küvet ve dairelerin iç kaplama işini ve bu işlerin sıfırdan başlayıp, üretiminin yapıldığı atölyeleri anlattı.
Ülke içinde olduğu gibi yurt dışına da ihracatlarının olduğunu belirten İş adamı Kemal Can hedeflerinin sektörlerinde oluşturdukları markaları olan MONA KÜVET ve MONA CAM’ın tüm dünyada adından bahsettirmek olduğunu belirtti.
Genel Merkezi İstanbul İkitelli OBS’de bulunan Mona Stone Panel Sistemleri ve İnşaat Sanayi Ticaret Limitet Şirketinin ürettiği malların tüm standartlara uygun ve en önemlisi sağlıklı bir ortamda üretilip, piyasaya sunulduğunu belirten Ardahan’lı İş adamı Kemal Can kendi alanlarında önemli bir yer tuttuğunu ve ülke ekonomisinde olduğu gibi birçok insanın ekmek kapısı olduğunu da sözlerine ekledi.
.jpg)
Gökyüzüne bakmaya hasret kaldığımız yeryüzündeyse yaşanılması gereken sosyal hayatı unutturan sanal ortamın adeta “Beni Beğen” yarışına döndüğü bir süreci yaşayan bizlerin aslında iyi birer dedikoducu olduğumuzu ve “Meraklı Melahat” diyerek suçladıklarımızın aslında kendimiz olduğunu da görmezden geliriz.
Evet ilk başta askeri bilgileri elde etmek ve yeri geldiğinde bir silah olarak kullanılması düşüncesiyle ortaya çıkarılan İnternetin adının değiştirilerek sanal ortam denilmesinden bu yana insan oğlunun içine düştüğü ve kendisini kurtarma adına çaba göstermeyip boğulurcasına içinde çırpındığı sanal ortamın teknoloji, bilim, bilgi edinilen bir alan olmaktansa dedikodu yuvasına, kim nerede ne yapıyor ve “Beni Beğen” butonuna dönüşmesi küskünlükleri de meydana getirmeye başladı.
Zira herkesin kendisi gibi boş ve bol zamanlı olduğunu sanıp dünya, ülke, sosyal hayat ile alakası olmayan paylaşımlar yaparak iş yaptıklarını sananların dertlerinin sosyal hayat, gerçekler değil kendilerinin beğenilmesi olduğu da diğer bir gerçek.
Evet, internetin dünyamıza girdiği ilk günden bugüne kadar bir çok insanın benim arkadaşlık kanalımla birbirlerine ulaştığı şu zamanda binlerce takipçisi olan biri olarak dost, eş, arkadaşın beğenilerini beğenmemekle suçlandığımı anladığımda kendi kendime gülmedim değil..
Çünkü bırakın paylaşımları durumlarına bakmaya bile vakit bulamadığım bir çoklarının ‘Dağ dağa küsmüş bir birinden haberi olmamış’ misali kızıp, sitem etiklerini de duyuyordum.
” Vay be derde bak” diyerek gülümseyip, geçtiğim bu haksız ve anlamsız sitem ve de küskünlükleri düşünecek vakti olmayan biri olarak tüm dostlarımı takip etmeye çalıştığımı, habercilik anlamında önemli fotoğraflarından faydalandığımı hatta zaman zaman da sanalda paylaşılanları görüp,kontörüm gider diye düşünmeden kendilerini bizzat aradığımı bilenlerin aynı durumda kendilerinin de olduğunu bilen biri olduğumu tüm dostlarımın, takipçilerimin, takip ettiklerimin bilmesini isterim..
Ha bu arada özelikle toplumsal ve siyasal konular başta olmak üzere benimde bir çok önemli paylaşımlarımın olduğunu ve beğenelerin ‘elesine’ beğenip, geçtiklerini ama haberin ya da yorumun devamında kendilerini ilgilendiren düşüncelerin olduğunu bile düşünmeyip, başlık hariç gerisine bakmadıklarını ama ” iş olsun, salata dolsun” diyerek beğeniler yaptıklarını da ve benim de bu duruma düşmemek için kasten değil, bilerek beğeniler yapamadığımın bilinmesin, önemle rica eder, toplumu ilgilendiren, insanlığa katkı sunan, ülkemizin barış ve refahı için yapılan tüm paylaşımların başımın üzerinde yeri olduğunun bilnmesini rica eder sizlere bol paylaşımlı, beğeniler dilerim..
.jpg)
Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php
GÖLE 40 KİŞİ İLE KONGREYE GİTTİ,
Genel kurul’un 2 yıldan 3 yıla çıkarıldığı kongrede Bülent Sarıtaç tek liste ile girdiği seçimde başkanlığına seçildiği 700’e yakın üyeli Göle Derneğinin kongresine ilginin bir hayli az olması dikkatlerden kaçmadı.
Ortalama 40 kişinin katıldığı gözlenen kongreye ilginin neden bu kadar az olduğu merak edildi.
Öte yandan Göle Derneğinin mevcut yönetimine muhalif olanların hiç birisinin ne aday olmak için, nede 40 kişiye yakın üye ve misafirin katıldığı kongreye katılmak için yapılan kongreye gelmemesi dikkatlerden kaçmadı.
**SIRADA HANAK VAR..
Ardahan Dernekler Federasyonun ortaya koyduğu çalışmalar ile kendilerine gelen ve eski yöneticileri sırtlarında atmaya başlayan derneklerin büyük bölümünün art arda kongreye gittiği şu günlerde Hanak Derneği de kongreye gidiyor.
Togay Çoban’ın başkanlığını yaptığı ve 105 Üyesi olduğu öğrenilen İstanbul Esenyurt Hanaklılar Derneği Başkanlığına aday olduğunu açıklayan ve listesini oluşturduğunu belirten Erdal Özdemir Hanak Derneğinin de diğer dernekler gibi mutlaka değişime gitmeli. Bu nedenle adayım ve listemde hazır’ dedi.
Alınan bilgilere göre 26 Haziran’da kongreye gidecek olan Hanak Derneğinin mevcut başkanı Togay Çoban’ın da yeniden aday olacağı öğrenildi.