https://www.youtube.com/channel/UCDwxU5TIdZejp-mbbNw5fmw
Eğitim, öğretimin de başladığı haberi ardından bir yıla yakındır zorunlu ev tatilinde olan öğrencilerin arkadaşlarına kavuştuğu okullardan biri olan İstanbul Esenyurt Selma Barut İlkokulu giriş kapısına konulan ve adına Dezenfektan Kapısı konan X-Pandemi Cihazına girenler ayaklarını ortasına basar basmaz kolonya kokulu, alkol karışımlı suyun fışkırtılması ile baştan aşağıya dezenfekte edilerek içeri alınıyor.
Bölgenin en temiz okulu olarak seçilen ve müdürlüğünü Halil Aktaş’ın yaptığı ve aralarında Suriyeli ailelerin çocuklarının da olduğu 3 bin 300’e yakın öğrencinin eğitim, öğretim gördüğü İstanbul Esenyurt Selma Barut İlköğretim Okulu da diğer okullar gibi ara verdikleri eğitim, öğretime başladılar.
KİM ÖLDÜ EKONOMİDEN ÖTE?!.
İlk günden bugüne hala aynı yerde, yani Kuranı-kerimde bile olan gripal bir olayı abartarak adeta ölümün adını pandemi yapanların amacına ulaşıp, dünyayı durdurmaya çalıştıkları bir süreçte, benim gibi inanmadığını ama kamuoyu baskısı yüzünden çok da çıkış yapamadığına inandığım Erdoğan’ın her konuşmasında, açıklamasında, temel atma ya da kurdele kesme töreninde veya kongresinde yaptığı gibi, 17 yıllık iktidarını icraatlarını anlattıktan sonra yaptığı açıklama ile duraklayan, sanallaşan hayat yeniden hareketlenip, sosyalleşecek gibi.
Başkanlar dönemi yaşayan dünyanın, bu başkanların olumlu ya da olumsuz açıklamalarına göre döndüğünü bir türlü anlatamadığım dünya halklarının sanki tümünün kırılacağını ileri sürüp, Allah’ın emri olan, tüm dinlerde hak olduğu belirtilen ve hepimizin sonu olan ölümün sanki yeni ortaya çıkmışcasına basın ve medyanın ve de sanal ortamın aracılığı ile pompalanıp, öcüleştirilen virüsün daha ne olduğunu bile bilmeden, bu mikrobun ortaya çıkıp, yayıldığı ileri sürülen Çin’den faturasız getirilip, faturalatıldığı ileri sürülen aşılarla ortadan kaldırıldığına şahit olurken, 8 milyarı bulan dünyada, bu virüsten ölenlerin tek tek sayılmasına karşın trafikten, sigaradan, cinayetten bir hayli az olduğunu da görüyor asıl ölenin ekonomi olduğunu anlıyoruz.
Evet geçen yılın Mart ayından bu yılın Mart ayına kadar süren ve adı önce Corona, ardından Covit-19 sonra da pandemi olan hayali virüsün başladığı gibi sona erdiği şu süreçte en çok ölenin ekonomi olduğu ve yerde kalan cenazeye dönüp yeni bir seçimle “belki” ayaklanacağı umudunun yeniden yeşerdiği şu günlerde haydi hep birlikte “ya Allah bismillah” diyerek ‘gerçeğe, gerçek gündeme birlikte yaşamaya’ demekten öte başka şans olmadığını anlayıp, buna göre hareket etmektir derken sırada ABD, AB ve İsrail’in de katkısıyla oluşacak olan vatan-millet-sakarya diyenlerin yeniden hem de hedefleri olan 2023’e doğru marş marş..
Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php

Son olarak Ardahan’ın Çıldır İlçesine ziyarete giden CHP Ardahan İl ve İlçe Örgütü Yöneticileri partinin Çıldır İlçe yöneticileri ile dar bir alanda topluca görüşmeler yaparken aynı İl ve İlçe yöneticilerinin başta açık olmasına karşın ithalat, ihracatın sıfır derecede olduğu Aktaş Gümrük kapısına ya da Doğu Expresinin son durağı olması istenen demir yolunun geçtiği tren raylarının üzerinden geçip, gelen trenlerin buluştuğu Yukarıcambaz istasyonunu ziyaret etmeyi düşünmedikleri görüldü.
AMAÇ 2. TWİTTER DARBESİDİR..
Daha 20 gün önce “siz arka kapılarda anayasa görüşmesi yapıyor ülkeyi bölmeye hazırlanıyorsunuz” diyenler bugün “yeni bir anayasa yapalım” diyorlar. Halbuki bunu diyenler yeni bir anayasa için bir araya geldiklerini iddia ettiklerini terörle iş birliği yapmakla suçlamamışlar mıydı?
Bilemiyorum ama ülke siyasetinde “Dün dündür bugün bugündür” politikası hala devam ediyor gibi.
Yani jet hızıyla değişen, değiştirilen gündemi geri götürüp 20-30 gün önceki düne götürmektense en iyisi ben de “bugün bu gündür” deyip Boğaziçi Üniversitesinin istenmeyen rektörü gibi Ardahan’daki istenmeyen rektör olayına benzer Boğaziçi üniversitesine ve okyanus ötesinden gelen dolu ağırlığındaki tweetlere bakayım.
Çünkü “Görünen köy kılavuz istemez” deyimi dün yazılsa da bugün geçerliliğini hala koruyor. Menderes’i astıran, solcu, sağcı demeden herkesi toplayıp zindanlara attıran bir o kadarını da ortadan kaybettiren zihniyet sanki yeniden hortlamış, tweet dolularıyla korkutuyor kendisinin ölmediğini hissettiriyor gibi. Çünkü okyanus ötesinden Boğaziçi’ne düşen tweetlere baktığınızda silinen tweetleri de görüyoruz.
Yani Trump’ın başına düşüp onu yıkan aynı tweetlerle onun attığı, silinen tweetler aynı gibi. Onca baskı, önlem, bekçi alımının ardından gelen pandemi önlemlerinin korkutup pısırıklaştırarak susturduğu toplumun pandemiden dolayı sosyal hayattan sanal ortama esir ettiği umudunu kesenler şimdi twitter aracılığı ile darbe peşindeler.
Aynı twitciler ulusalcıların çok güvendiği askerden de umudunu kestiği için okyanus ötesinden attıkları twitlerle doları da yükseltemeyince bu kez de twit silmekle birilerini sindirip, 1. twit darbesiyle giden Trump gibi sileceklerini umut eder gibiler.
Evet, Amerika attıkları twitle sarayı bastırtanların yeni hedefi ülkedeki sarayı bastırmak olsa da 15 Temmuz’da ki gibi bu kez de halkın karşılarında olduğunu görüyor ve yeni yollar arıyorlarsa da şunu dip not olarak düşmek isterim..
Demokrasinin Adaletin, İnsan Haklarının ve Ekonominin tek adam, tek elden, 5 müteahhit ya da atanmış bakan, rektörle değil tüm halkların birlikte aldığı kararla güçlenmesi, güçlendirilmesi hainde hiç kimsenin bu ülkede yeni bir darbe yapmak için twittiri da ya da ayağında ki yırtık ayakkabılarına karşın hak, hukuk, adalet ve kendisinin de olduğunu, dinlenilmesini isteyen öğrenciyi kullanırım diyerek ülkede darbe yapacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar..
Çünkü bu ülkedeki halkların ne Arap, ne Afrikalı olmadığını Avrupa’yı Asya’ya bağladığı gibi yeri geldiğinde Türk, Kürt, Alevi, Çerkez, Ahıskalı, Romen, Azeri demeden yetmişiki millet, tek millet olur ve dün dediği gibi bugünde bu ülke hepimizin der..
Diyor da..
Tek sorun bunu görenlerin şımarıkça davranmayıp, halkı başta olmak üzere insanları ötekileştirip, muhalefet edene ‘terörist’ diyerek başkalarının kucağına iten hal hareketlerde bulunmamasıdır ve atılan, silinen twitter darbelerine hep birlikte direnilmesini sağlamaktır..
Yoksa “su uyur,düşman uyumaz” hesabı Okyanus hep dalgalanmaya devam eder ve bu dalgaların çarptığı kayaları ergeç yorup, yıkar…
.jpg)
ALO PARÇA: 0 532 485 62 56 Firmamız, oto tamir servisinden elde ettiği deneyimlerle 2006 yılındaEsenyurtFatih Oto Sanayii’nde ilk şubesini açarak yedek parça sektörüne giriş yapmıştır. İhtiyaç duyulanRenault, Citroen, Peugeot, Fiat, Opel, Bmw, Audi, Volkswagen, Volvo, Mercedesmarka otomotiv yedek parça ürünlerini kısa zamanda müşterilerine sunarak, sektördeki yerini hızla almıştır. 256 Bit ödeme altyapısı ve %100 güvenli ve doğru parça sloganıyla müşteri odaklı hizmet veren firmalarımız, hizmetteki faydanın her iki tarafın yararına olması gerektiğini prensip edinmiştir. Müşterisinin memnuniyetini ve yedek parça çeşitliliğini daha üst seviyeye çıkarmak için 2. Şubesini de 2016 tarihinde açmıştır.
Kurulduğu günden bu yana yenilikçiliğe, teknolojiye ve inovasyona önemli ölçüde yatırım yapan İlke Otomotiv, sürdürülebilir ve çevreci bir anlayışla işletmelerinde otomasyon sistemini kurarak koşulsuz müşteri memnuniyeti prensibiyle e-ticaretle de müşterisine yedek parça hizmeti sunmaya başlamıştır. Binek ve hafif ticari araç gruplarındaki oto yedek parça satış hizmetini Müşterisine en uygun fiyat ve kaliteli hizmetle sunmayı ilke edinmiştir.
İlke otomotiv, ‘Müşteri şikâyete değil teşekküre gelmelidir!’ Sloganıyla sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket ederek geleceğe kendini yenileyerek giren bir işletmedir.
Vizyonumuz: Perakende oto yedek parça sektöründe teknolojik değişimlere ayak uydurarak müşteri değeri ve tatminini sağlamaktır.
Misyonumuz: İhtiyaç duyulan yedek parçayı sürekli çeşitlendirerek müşteriye en kısa zamanda en uygun fiyatta ve en iyi hizmetle sunmaktır.
Eski haberlerimiz için TIK la http://arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com/ardahan.php
AK PARTİ ADAYI YUNUS BAYDAR
31 Mart 2019 da yapılacak olan yerel seçimler öncesi adaylarını belirlemeye çalışan partilerin başına gelen Adalet Kalkınma Partisi Ardahan Belediye Başkan adayı Yunus BAYDAR olduğu öğrenildi.
Mevcut Belediye Başkanı Faruk KÖKSOY’un yeniden aday edilmediği Ardahan da 3 dönem Ak Parti İl Başkanlığı yapan veteriner hekim Yunus BAYDAR’ın aday edileceği öğrenildi.
Konu hakkın da görüşlerine başvurduğumuz Yunus Baydar yaptığı açıklama da Ak Parti genel merkezinin kendisini belediye başkanı aday olarak ilan edilmesi için bu gün yapılacak olan ve başkan Erdoğa’nın yeni adayları belirleyeceği toplantı da adının ilan edileceğini söyledi.
FAKİR YILMAZ BAĞIMSIZ ADAY
MHP’den sonra Ak Partinin de adayını belirlediği Ardahan da bir de bağımsız aday var.
MHP’nin Halil KAÇAR’ı Ak Partini ise Yunus BAYDAR’ı aday gösterdiği Ardahan da gazateci Fakir YILMAZ da bağımsız Ardahan Belediye Başkanı olacağını açıkladı.
Aynı zaman da Ardahan Dernekler Fedarasyon başkanı olan gazeteci Fakir YILMAZ bir hayli iddalı.
KÖKSOY:ADAY DEĞİLİM
Ardahan İl Çevre ve Orman Müdürü iken Ak Parti tarafından Belediye Başkanı aday ilan edilen ve 2 dönem Ardahan Belediye Başkanlığı yapan Faruk KÖKSOY Aday olmadığını açıkladı.
Cumhur Başkanı ERDOĞAN’nın Yunus BAYDAR’ı aday gösterdiğini belirten mevcut Ardahan Belediye Başkanı Faruk KÖKSOY partisinin kendisini yeniden aday göstemediğini ve emekliğe ayrılacağını söyledi.
Bağımsız Belediye Başkanı adayı olan Gazteci Fakir YILMAZ’a açıklamada bulunan KÖKSOY partisinin görüşü üzerine yeniden aday göstermediğini belirterek 31 Mart 2019 yerel seçime kadar görevinin başında olacağını söyledi.
.

.jpg)